[]
hiç aşık olmadım
Siz sahiden oluyor musunuz ? Biri için delice ölmek istemedim yada gerçekten sevemedim.Nasıl oluyor bu tür şeyler ? Filmlerde mi karşılıksız sevmek falan ?
Aşık olarak mı evlendiniz ?
Aşık olarak mı evlendiniz ?
Hayatımda 1 kez âşık oldum, onda da kendimi unutmuşum hatta silmişim, ayrıldıktan sonra fark ettim.
Bunda ölmek istemekten çok feda edebileceğin şeyler belirleyici. Ben ona ailemin masumiyetini feda edemedim mesela, çünkü bu vatandaş son derece acayip bir ayılık yaptı, nankörlüğü kaldıramadım ve bitti.
Âşık olup olmadığını, o hayatındayken sen ne kadar varsın ve ona kendinden neleri ne kadar feda edebiliyorsun sorularına cevap arayarak anlayabilirsin.
Bunda ölmek istemekten çok feda edebileceğin şeyler belirleyici. Ben ona ailemin masumiyetini feda edemedim mesela, çünkü bu vatandaş son derece acayip bir ayılık yaptı, nankörlüğü kaldıramadım ve bitti.
Âşık olup olmadığını, o hayatındayken sen ne kadar varsın ve ona kendinden neleri ne kadar feda edebiliyorsun sorularına cevap arayarak anlayabilirsin.
- yaren (22.12.16 01:21:23)
Surekli birisine asik oldugumu dusunuyorum ama duygu yogunlugu vb bitince bi bakiyorum aslinda asik degilmisim.
Yani surekli derken, dusunene kadar oyle zannediyorum. Dusununce geciyor iste.
Gercekten asik olunca dusununce bile asik oldugum gercegiyle yuzlesicem fikri var bende. Oyle olursa "hah asik olmusum ben" dicem yani.
Yani surekli derken, dusunene kadar oyle zannediyorum. Dusununce geciyor iste.
Gercekten asik olunca dusununce bile asik oldugum gercegiyle yuzlesicem fikri var bende. Oyle olursa "hah asik olmusum ben" dicem yani.
- kuehles blondes (22.12.16 02:46:14)
Şu anda aşığım uleyn.
- tutmayın küçük enişteyi, salıverin gitsin (22.12.16 10:17:38)
çok aşığım. ve her gün daha da aşık olarak uyanıyorum.
ben onu tanımadan önce, aşık olunca böyle olacağıma asla ihtimal vermezdim. çok inanmazdım aşka. sadece rahat rahat sevişmek için sevgili olunuyor gibi gelirdi. çok yanılmışım. [aşk çiftleşme arzusunda duyurmaz kendini, uykuyu paylaşma arzusunda duyurur.] demiş ünlü yazar.
ben onu tanımadan önce, insanların sevgili olunca "biz aşığız" ayağına çok vikvik olduklarını düşünürdüm. sevgililerin sürekli sarmaş dolaş ve el ele olmaları, birbirlerinin gözlerinin içine düşecekmiş gibi bakmaları, sürekli öpmeleri birbirlerini asla benlik değildi. çok yapmacık geliyordu. günlük hayatta da hala yakın temastan hoşlanmam mesela. arkadaşlarım ya da ailemi öyle durduk yere öpmem, sarılmam, ya da dokunarak konuşan insanlardan hiç ama hiç hoşlanmam. ama sevgilimle tanıştığım günden beri başımı onun göğsünden kaldırmak istemiyorum. günlerce hiç hareket etmeden ona sarılıp öylece durabilirim. sonsuza kadar yanımda kalsa, hiçbir şey yapmadan sadece sarılıp güneşin milyonlarca kere doğup batışını izlesek başka bir şey istemeyeceğim.
sanırım aşık olmak demek kendi kişiliğinle ilgili bildiğin her şeyi unutmak demek. bir gün kendine bakıyorsun ve "ben böyle değildim, ben asla bunları yapacak insan değildim, ne oldu bana" diyorsun. aşk seni değiştiriyor. bu değişim kötü yönde de olabilir tabi.
ama onun için ölmek istemem doğrusu. ölürsem onu göremem bir daha. bencilce bir düşünce ama öyle. onu sevmeye, ona sarılmaya devam edebilmem için ikimizin de yaşamaya devam etmesi lazım. belki ikimiz de ölürsek gene buluşuruz dicem ama öyle olmayabilir sonuçta kimse ölünce ne olacağımızı bilmiyor. büyük risk, o riski alamam.
bence hayata mutlu ve huzurlu olmak için geliyoruz. hayat boyu bunun için çalışıyoruz, para kazanıyoruz, evleniyoruz, boşanıyoruz vs. hayatı bir oyun olarak görürsek, main quest mutluluk+huzur, geri kalan her şey side quest. ve ben aşık olduktan sonra hayattaki bu main quest'i başardığımı fark ettim. onun hayatımda olmadığı yıllar boyunca, ben büyürken eksik kalan parçalarımın hepsi ondaymış meğer. dünyaya isyanlarım, insanlara kızgınlıklarım falan hep o yok diyeymiş. o geldi ve ben sakinleştim. sanırım bu yüzden onu bu kadar çok seviyorum. beni bu derece tamamladığı ve iyileştirdiği için. o benim kahramanım.
aşık olmayanın anlayamayacağı, aşık olanın da anlatamayacağı bir şey bu aşk. o yüzden boşu boşuna paragraflarca yazı yazdım belki ama yazarken hep onu düşünmek bile güzeldi.
ben onu tanımadan önce, aşık olunca böyle olacağıma asla ihtimal vermezdim. çok inanmazdım aşka. sadece rahat rahat sevişmek için sevgili olunuyor gibi gelirdi. çok yanılmışım. [aşk çiftleşme arzusunda duyurmaz kendini, uykuyu paylaşma arzusunda duyurur.] demiş ünlü yazar.
ben onu tanımadan önce, insanların sevgili olunca "biz aşığız" ayağına çok vikvik olduklarını düşünürdüm. sevgililerin sürekli sarmaş dolaş ve el ele olmaları, birbirlerinin gözlerinin içine düşecekmiş gibi bakmaları, sürekli öpmeleri birbirlerini asla benlik değildi. çok yapmacık geliyordu. günlük hayatta da hala yakın temastan hoşlanmam mesela. arkadaşlarım ya da ailemi öyle durduk yere öpmem, sarılmam, ya da dokunarak konuşan insanlardan hiç ama hiç hoşlanmam. ama sevgilimle tanıştığım günden beri başımı onun göğsünden kaldırmak istemiyorum. günlerce hiç hareket etmeden ona sarılıp öylece durabilirim. sonsuza kadar yanımda kalsa, hiçbir şey yapmadan sadece sarılıp güneşin milyonlarca kere doğup batışını izlesek başka bir şey istemeyeceğim.
sanırım aşık olmak demek kendi kişiliğinle ilgili bildiğin her şeyi unutmak demek. bir gün kendine bakıyorsun ve "ben böyle değildim, ben asla bunları yapacak insan değildim, ne oldu bana" diyorsun. aşk seni değiştiriyor. bu değişim kötü yönde de olabilir tabi.
ama onun için ölmek istemem doğrusu. ölürsem onu göremem bir daha. bencilce bir düşünce ama öyle. onu sevmeye, ona sarılmaya devam edebilmem için ikimizin de yaşamaya devam etmesi lazım. belki ikimiz de ölürsek gene buluşuruz dicem ama öyle olmayabilir sonuçta kimse ölünce ne olacağımızı bilmiyor. büyük risk, o riski alamam.
bence hayata mutlu ve huzurlu olmak için geliyoruz. hayat boyu bunun için çalışıyoruz, para kazanıyoruz, evleniyoruz, boşanıyoruz vs. hayatı bir oyun olarak görürsek, main quest mutluluk+huzur, geri kalan her şey side quest. ve ben aşık olduktan sonra hayattaki bu main quest'i başardığımı fark ettim. onun hayatımda olmadığı yıllar boyunca, ben büyürken eksik kalan parçalarımın hepsi ondaymış meğer. dünyaya isyanlarım, insanlara kızgınlıklarım falan hep o yok diyeymiş. o geldi ve ben sakinleştim. sanırım bu yüzden onu bu kadar çok seviyorum. beni bu derece tamamladığı ve iyileştirdiği için. o benim kahramanım.
aşık olmayanın anlayamayacağı, aşık olanın da anlatamayacağı bir şey bu aşk. o yüzden boşu boşuna paragraflarca yazı yazdım belki ama yazarken hep onu düşünmek bile güzeldi.
- istanbul kanatlarimin altinda (22.12.16 11:02:39 ~ 11:21:59)
bundan sonra bir daha aşık olacağıma inanmıyorum. geçti o günler.
- sen git ben geliyorum (24.12.16 22:36:26)
1