[]
İngilizcede karistirdiginiz temel şeyler
Demin sozlukte sonbahar aylarini karistirma başlığını görünce aklima geldi. Mesela bazıları onları karıştırıyor, bi ara horizontal vertical muhabbeti vardi bunun gibi temel olup karistirdiginiz bi şey var mı?
Ben mesela haftanın günlerinde sali-carsamba-persembe hangisi hangisi bi düşünmem gerekiyo hep. İngilizcem iyi gayet ama takvime bakip wednesdayi gorunce bu hangisiydi yaw diye bi duraksıyorum hep. Sorun buyuk olasilikla tuesday ile thursday'in cok benzeyip ardışık olmamasi.
Ben mesela haftanın günlerinde sali-carsamba-persembe hangisi hangisi bi düşünmem gerekiyo hep. İngilizcem iyi gayet ama takvime bakip wednesdayi gorunce bu hangisiydi yaw diye bi duraksıyorum hep. Sorun buyuk olasilikla tuesday ile thursday'in cok benzeyip ardışık olmamasi.
Ben hala 100 ve üzeri rakamları söylerken karıştırıyorum
Bir anda pat diye onbinyediyüzseksenaltı diyemem mesela
Bir anda pat diye onbinyediyüzseksenaltı diyemem mesela
- benaslindayohum (28.10.16 19:25:37)
affect effect
toefl'dan +100 aldim ama bu ikisini yazmadan bi dusunuyorum her seferinde :)
toefl'dan +100 aldim ama bu ikisini yazmadan bi dusunuyorum her seferinde :)
- fakyoras (28.10.16 19:42:58)
quite - quiet
Karıştırmıyorum da yazışırken doğru mu yazdım diye kontrol etme ihtiyacı duyuyorum hep.
Karıştırmıyorum da yazışırken doğru mu yazdım diye kontrol etme ihtiyacı duyuyorum hep.
- dissendium (28.10.16 19:50:28)
simply merely ve acknowledge kelimelerini bir türlü kafamda oturtamıyorum. toefl 90+
- bohr atom modeli (28.10.16 19:52:56 ~ 19:53:19)
dessert-desert. hangisinin tatlı, hangisinin çöl olduğunu biliyorum ama telaffuz ederken bir duraksama gelmiyor değil.
- m e b (28.10.16 20:07:57)
september-october-november
tuesday-thursday
twelve-twenty
bu üç grubu bir türlü pat diye söyleyecek kıvama gelemedim. bir an duraksamam gerekiyor kafamı toplamam için.
tuesday-thursday
twelve-twenty
bu üç grubu bir türlü pat diye söyleyecek kıvama gelemedim. bir an duraksamam gerekiyor kafamı toplamam için.
- knight of cydonia (28.10.16 20:55:31)
ya çok komik ama arada he ve she yi karıştırıyorum :D ablamdan bahsederken "he" demişlğim var ya da başkaları için farklı zamir :D yani bu bilmemek değil de niyeyse bizde böyle bir ayrım olmadığından herhalde
- senolll (28.10.16 21:19:04)
bu tür karıştırmaları daha ziyade türkçede yaşamaya başladım, yediğim tek nane de karıştırmak değil bu arada.
ama ingilizcede bahsettiklerinden ziyade telaffuzda tutarlılığım eksik. mesela advörtismınt diyen biri muhtemlen dayrekt değil dırekt diyordur. hani saykayatrri diyen de var, saykiyetri diyen de. aythır iithır.
sıoord demeyi (sword) sonra öğrendim.
bazen bir kelimenin isim ve fiil hali farklı okunuyor. address mesela. ya da bana öyle geliyor. ıdressing this relatively new problem - residing at an unknown ædress.
where's at benim sonradan öğrendiğim ve beni zorlayan bir kullanım:
where's the party at? demezdim de where's the party derdim.
where's this love that everyone's speaking of diyen tim booth neden orada where is this love at demiyor, bilemiyorum. parti olup bitiyor diye mi?
amarigalılar i want for you to elaborate on how to solve the problem at hand der diyelim ki.
ama benim öğrendiğim i want you to elaborate on bıdı bıdıdır.
bunlar aynı şekilde i would like for you to hede hödö der ve benim öğrendiğim yine sadece i'd like you to dur.
sonra they say it's crazy which it is anlarım da i can't find the 2nd ed. of this book which it is still being published anlamam. which is still being published derim. ama which it is diye bir olay var ingilizcede. which it daha doğrusu. bana hep olmaması gereken yerlere dekoyuyorlar gibi geliyor.
kimisi on the street der kimisi in the street ben bazen farkı anlamam. gerçekten prepositionlarda benim anlamadığım bir esneklik var. in the plane, on the plane. bazen anlar gibi oluyorum, sonra uçup gidiyor.
*son yazdıklarım (which it, i want for you to) amerika'da artan sayıda hispanik yüzünden mi böyle oluyor diye düşündürtmeye başladı bana.
ama ingilizcede bahsettiklerinden ziyade telaffuzda tutarlılığım eksik. mesela advörtismınt diyen biri muhtemlen dayrekt değil dırekt diyordur. hani saykayatrri diyen de var, saykiyetri diyen de. aythır iithır.
sıoord demeyi (sword) sonra öğrendim.
bazen bir kelimenin isim ve fiil hali farklı okunuyor. address mesela. ya da bana öyle geliyor. ıdressing this relatively new problem - residing at an unknown ædress.
where's at benim sonradan öğrendiğim ve beni zorlayan bir kullanım:
where's the party at? demezdim de where's the party derdim.
where's this love that everyone's speaking of diyen tim booth neden orada where is this love at demiyor, bilemiyorum. parti olup bitiyor diye mi?
amarigalılar i want for you to elaborate on how to solve the problem at hand der diyelim ki.
ama benim öğrendiğim i want you to elaborate on bıdı bıdıdır.
bunlar aynı şekilde i would like for you to hede hödö der ve benim öğrendiğim yine sadece i'd like you to dur.
sonra they say it's crazy which it is anlarım da i can't find the 2nd ed. of this book which it is still being published anlamam. which is still being published derim. ama which it is diye bir olay var ingilizcede. which it daha doğrusu. bana hep olmaması gereken yerlere dekoyuyorlar gibi geliyor.
kimisi on the street der kimisi in the street ben bazen farkı anlamam. gerçekten prepositionlarda benim anlamadığım bir esneklik var. in the plane, on the plane. bazen anlar gibi oluyorum, sonra uçup gidiyor.
*son yazdıklarım (which it, i want for you to) amerika'da artan sayıda hispanik yüzünden mi böyle oluyor diye düşündürtmeye başladı bana.
- godoşu beklerken (28.10.16 21:20:28 ~ 21:26:06)
1