[]

Ailesinin sözünden çıkmayan insanlar?

Sözünden çıkmayan, seçimlerinde onları mutlu etmeyen çalışan, önceliği ailesi olan, ailesinin belirlediği sınırların dışına çıkmayan, her şeyde onlara danışan insanları anlayamıyorum. Kendi isteklerini, kişiliklerini bir kenara atıp önceliği ailesinin isteklerine verenleri anlayamıyorum. Bu insanların birçok sebepleri oluyor. Hala onlardan para alıyorum, kendi paramı kazanana kadar onlara uymaya mecburum diyen var. Onların sözünü dinlemediğimde annem/babam fenalaşıyor, duygu sömürüsü yapıyor; yapamıyorum diyen var. Ben onları anlayamadığımı söyleyince, "tabi senin ailen rahat, şanslısın" diyorlar. Normali bu mudur yani? Öyle ya da böyle ailenin dediğine gelmek mi? Onların düşüncesini almadan küçük ya da büyük bir karar verememek mi? Gerçekten anlayamıyorum. Ülkedeki "aile kutsaldır" düşüncesini de anlamıyorum. Evet, zor zamanlarımızda elbette birbirimize destek olmalıyız ama bunun ileri versiyonu sağlıklı bir ilişki mi? Ana kuzusu falan olmaktan bahsetmiyorum, o zaten ileri bir boyut ve kimsenin çok hoşlanmadığı bir tip. Ama gerçekten önceliği kendisi değil de ailesi olanları anlamak güç. Bizi doğurmuş olabilirler, biz de ilerde birilerine hayat verebiliriz. Bu onun tüm hayatını belirleye hakkın olması mı demek? Ne bileyim, bu bana şey gibi geliyor: Anne kuş yavrusuna uçmayı öğretiyor ama yalnızca belirli bir alanda uçmasına izin veriyor ya da bazen hiç vermiyor. İşte her şeye rağmen kanatları olup uçmayı bilip de uçmayan insanları anlayamıyorum. Sebebi nedir bunun? Eminim böyle bir tanıdığınız vardır veya siz bile böyle olabilirseniz. Benim çevremin neredeyse tamamı böyle çünkü.




 
Maddi bağımlılık oldukça illa ki ailenin fikrine saygı duyulur. Herşeyini idame ettirebilecek ekonomik bir güce sahipsindir, kızınca kapıyı çarpıp gidersin ve kimse de sana bişey diyemez. Aileden para alıp da ailesini takmayan kişilerde sıkıntı daha büyük bence. Çocuğunun evini semtini bilmeyen aileler var bu da normal değil.


  • ıch will  (03.09.16 16:19:10) 
@ich will maddi bağımlılığın her şeyi açıkladığını düşünmüyorum. bu aile kurumunu da çok metalaştıran bir düşünce. sırf para için mi saygı duyuluyor yani? bence maddi konu ayrı, aile arasındaki ilişki konusu ayrı olmalı. yoksa çok sahte bir aile yapısı ortaya çıkıyor ama maalesef bizde çok yaygın bu.


  • rivulet  (03.09.16 16:22:36 ~ 16:23:01) 
Belli bir yaştan sonra kimse kimseye para vermek ya da bakmak zorunda değil. Ailenin bunu yapması bir jesttir, bir sahiplenmedir. Bunun karşılığında da vicdan ve minnet duygusu oluşması kadar normal bir şey yok.

+ para ver tatile gideceğim
- nereye gideceksin
+ sanane nereye gidersem giderim !?

Ailenin kişinin hayatında aşırı derecede söz sahibi olmasını da doğru bulmuyorum ancak maddi bağımlılık varsa iş değişiyor biraz
  • ıch will  (03.09.16 16:28:16) 
muhafazakar çevrelerde büyüyen çocuklarda birey olma anlayışı gelişmediği için böyle bir sorgulama mekanizması oluşmuyor. göbekten aileye bağlı olan insanlar da yaşları ilerlediğinde onlardan ayrılma ihtiyacı hissetmiyor. aksine, ailesi "bas git lan kendi başının çaresine bak" diyecek olsa dahi dönüp kendi isteğiyle geliyor. kültürle ilgili bir durum bu. aynı şey sadece muhafazakar ve gariban insanlarda değil, yalılarda yatlarda katlarda yaşayan zengin ve "evropalı" ailelerde de olabiliyor. sürünün parçası olarak büyürsen, yaşamak için sürüye ihtiyaç duyarsın.

kendi adıma konuşacak olursam ben ateist, laik ve gavat bir tece vatandaşı olarak aile kavramına önem veriyorum çünkü benim güzel bir aile yaşantım olmadı. arkamda annemin ya da kardeşimin olduğunu bilmenin verdiği hazzı anca 18-19 yaşıma geldiğimde yaşayabildim. aynı evde doğup büyüdüğüm, aynı kanı ve canı paylaştığım insanlara sarılabilmenin, onlarla oturup yemek yiyebilmenin ne kadar değerli ve özel bir şey olduğunu da yine o zamanlarda anladım. benim aileye bağımlı olmak gibi bir durumum yok, aksine fazlasıyla serbest yetiştirildim ve her zaman ben ne dediysem o oldu ama bu demek değildir ki ben ailemi gözetmeyeceğim ve onların mutluluğu için de uğraşmayacağım. açıkçası fazlasıyla bencil bir insanım, ergenliğimin neredeyse tamamı ailemden, vatanımdan, ottan boktan nefret etmekle geçti ve bunun şu yaşıma kadar bir faydasını görmedim.

bilmiyom valla, karışık mevzular bunlar. herkesin kırmızı çizgiyi çektiği yer farklı, aile kavramına bakış açısı farklı falan. ben de mesela şu an tam bir muhafazakar aile babası, belgesel izlerken portakal kemiren ve battaniyenin altında sevişen adam imajı çiziyorum ama "aile kutsaldır" demem, diyemem. en fazla, benim ailem benim için kutsal olur. salt ~~fular belir~ aile olmakla kazanılmıyor her şey. önemli olan, o aileyle ne kadar anlaşabildiğin ve onlar için ne anlama geldiğin. benzer şekilde, senin onlar için önemin.

neden ailesinin sözünden çıkmayan insanları ultimate sığır olarak görüp bireyselliğe bu kadar vurgu yaptın onu da anlamadım ben açıkçası, sanki insanın ailesine bağlı olması çok iğrenç bir şeymiş gibi. herkesin imkanları ve şartları aynı olmuyor. dediğim gibi ben de ergenliğimi ailemden kaçmayı planlayarak geçirdim ama sonra gördüm ki kaçabileceğim bin tane yer varken beni HUAEEOO ABİM/OĞLUŞUM GELMİŞ ALLAHUEKBER WOHOO diyerek karşılayacak sadece üç tane insan var. bu benim için önemli. o yüzden ailemin mutluluğunu da gözetiyorum. senin için değildir, buna ihtiyacın yoktur, gözetmezsin.

not: şu yaşıma kadar ailemin istediği neredeyse hiçbir şeyi yapmadım, hatta aksine tam tersi yönde ilerledim. asi fakat aile babası erkek seven qızlar eqlesin :)))
  • der meister  (03.09.16 16:34:47 ~ 16:36:04) 
Tecrübe

"Ailesinin sözünden cikmiyor" diye bakmak yerine ailesinin tecrübelerinden faydalanıyor diye baksaniz olaya?

Ebeveynlerimizin hayat tecrübesi bizden fazla. Bunun için her ortama girmiş, yüzlerce insan tanımış olmalarına gerek yok. Hayatları boyunca yaşadıkları gün, gördükleri olay, tanıdıkları insan sayısı matematik olarak bizimkinden fazla.

Bazen anlamasak da bize gösterdikleri yoldan gitmek iyidir. O tecrübeleri biz yaşamadığınız için anlayamıyoruz zaten.
Bu sürekli korunaklı bir alanda kalmamızı, kendi deneyimlerimizi edinmememizi gerektirmez. Sadece bazı tecrübelerin sonu acı olacaksa ve daha önceden bunu kestiren/yaşayan varsa, bile bile lades dememizin önüne geçer.

O zamanı, enerjiyi, parayı, duyguyu daha hoş deneyimler edinmek için kullanabiliriz böylece.

Ornegin; -oğlum sobaya dokunma elin yanar.
-size ne, benim hayatım, yanacaksa benim elim yanacak, kendi param var yanarsa gider tedavi olurum... bla bla...

Ne gerek var böyle bir durumu yaşamaya. Bazen yapacagimiz hareketin sonuçları bu kadar da belli olmaz ne yazik ki...

Inatlasmak yerine sözlerini dinleyip, elinizi sobaya sürmek yerine o zamanda bungee jumping yapmaya gidebilirsiniz mesela?

(Bu sadece örnek olsun diye yazdığım bir mizansen)

Kısacası bağımlılıklar değil, bazen sadece güven, tecrübe, içtenlik temelli bağlar sebebiyle yapar insanlar bunu.

Bir de ailenin kendi dinamikleri vardır. Ailecek görüşüp karar almak, bunu uygulamak kötü bir şey değil. Ailenin bir parçası olmamız kendi hayatımız olmayacağı anlamına gelmez. Sadece kendi hayatımızı yaşarken onlara da fikir söyleme serbestisi verdiğimizi gösterir ki bu son derece hoş ve olgun bir davranıştır.
  • balik kraker  (03.09.16 16:43:20) 
@der meister yoo sığır olduklarını ima etmedim asla. çevremin nerdeyse tamamı böyle dedim, buna çok yakın arkadaşlarım dahil. bu toplumsal bir olgu. maddi imkansızlığı falan gerçekten anlıyorum ama bir kere bile "ama baba ben bunu yapmak istiyorum" ya da "anne hayır bunu istemiyorum" gibi cümle bile kuramamaktı benim kastım. mesela bunu geçmişte deneyip hiçbir şeyi değiştirmediğini görünce artık akışına bırakan arkadaşım da var. çok trajik buluyorum. aslında birisi hayatını yaşarken, kendi seçimlerini yaparken yine ailesi onu kapıda "HUAEEOO ABİM/OĞLUŞUM GELMİŞ ALLAHUEKBER WOHOO" diye karşılayabilmeli? bana çok basit geliyor bu? gidip oroin içelim, pogo yapalım demiyorum zaten ama türkiye'deki ilişkilerin salt saygı/sevgi yerine "karşılıklı" olması canımı sıkan. çoğu kişi ailesinin onun için en iyisi olacağını düşündüğü şeyin aslında en iyisi olmayabileceğini aklına getirmiyor ya da en iyisi olacak şekilde programlanıyorlar. aman ne bileyim, fak dı sistım.


  • rivulet  (03.09.16 16:45:29) 
Size daha sonu bir örnek vereyim. 35 yasindayim. 17 yaşından beri ailemden ayrı yaşıyorum. Çalışıyorum, evliyim, hatta bir de oğlum var.

Son derece demokratik bir ailede büyüdüm.

Gecenlerde baska bir sehirde yasayan babamlari ziyarete, yalniz gittim; bir akşam dışarı çıkacaktım. Babam "çıkma, evde otur." Dedi. Peki, deyip oturdum.

Nedenini bilmiyorum; sorgulamadım. Ama bana 17 yaşında bile gitme, demeyen babam bunu 35 yaşında yapıyorsa vardır bir bildiği. Sorgulamaya, tartışmaya gerek yok.

Belki (huyu değil ama kız babası iste) kıskandı beni. Hepimiz insaniz ve bazen olmadık tepkiler verebiliriz.

Ya da belki gerçekten yoktu bir sebebi; sadece yanında olayim istedi.

Değmez mi buna???

Bence değer. Buna "aile olmak" diyorum ben. Siz "kendi başına karar alamamak ya da maddi bağımlılık olarak" bakabilirsiniz tabii, bilemem.
Bu benim penceremden görünen...
  • balik kraker  (03.09.16 16:54:16) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.