[]
13 aylık bebeğe beslenme ile ilgili kural koymak doğru mu, yanlış mı, neden
amaç mama sandalyesine alıştırmak.
bu izmir'de meşhur bir pedagog tavsiyesiymiş.
"mama sandalyesinde yemiyorsa asla başka bir yerde mama vermeyin. gerekirse aç kalabilir ama zamanla öğrenecektir." demiş.
beslenme ile ilgili kural koyulmalı mı, bu tür cezamsı kurallar 13 aylık bir bebekte nasıl olmalıdır?
bu arada bebeği günde 2 kez falan besliyorlar, emmiyor, annenin sütü kesildi. bütün gün mama diye ağladığını görüyorum. ağlayınca da mama saati değilse eline bir dilim ekmek veriyorlardı şimdiye kadar.
bu izmir'de meşhur bir pedagog tavsiyesiymiş.
"mama sandalyesinde yemiyorsa asla başka bir yerde mama vermeyin. gerekirse aç kalabilir ama zamanla öğrenecektir." demiş.
beslenme ile ilgili kural koyulmalı mı, bu tür cezamsı kurallar 13 aylık bir bebekte nasıl olmalıdır?
bu arada bebeği günde 2 kez falan besliyorlar, emmiyor, annenin sütü kesildi. bütün gün mama diye ağladığını görüyorum. ağlayınca da mama saati değilse eline bir dilim ekmek veriyorlardı şimdiye kadar.
Manyaklık bence.
Hayvan mı bu onu yapmazsa aç bırakın. İnsan eğitiliyor ya. Pedagog'a da yazıklar olsun.
Hayvan mı bu onu yapmazsa aç bırakın. İnsan eğitiliyor ya. Pedagog'a da yazıklar olsun.
- pomknos (29.08.16 19:54:43)
mama sandalyesinde yemediğinde cazalandırmak doğru değil, mama sandalyesinde yediğinde çok abartmadan annenin veya mamayı yedirenin memnun olması onun o davranışa yönelmesini sağlar zaten.
- hayat aklini konusacak bir filozof uret (29.08.16 20:26:53)
pedagog bitirme tezini maymunlar üzerinde mi yapmış.
13 aylık bebek için elinde kaşık evin içinde yedirmek için dolaşacaksın. biz böyle gördük. yemişim pedagogu.
13 aylık bebek için elinde kaşık evin içinde yedirmek için dolaşacaksın. biz böyle gördük. yemişim pedagogu.
- zugas (29.08.16 20:26:54)
@zugas, elinde kaşıkla dolaşmak da hatalı yalnız.
çocuk sandalyeyle ilgili sıkıntı yaşıyor olabilir. başka bir çocuk varsa çevrede falan o davet edilir sandalyeye oturtulur veya sandalyede yeme alışkanlığı edinmiş bir bebeğin evine gidilir...
çeşitli yöntemler uygulanabilir ama ceza, hele de aç aç bırakmak çok daha kötü sonuçlar doğurabilir.
çocuk sandalyeyle ilgili sıkıntı yaşıyor olabilir. başka bir çocuk varsa çevrede falan o davet edilir sandalyeye oturtulur veya sandalyede yeme alışkanlığı edinmiş bir bebeğin evine gidilir...
çeşitli yöntemler uygulanabilir ama ceza, hele de aç aç bırakmak çok daha kötü sonuçlar doğurabilir.
- hayat aklini konusacak bir filozof uret (29.08.16 20:30:58)
@hayat valla o çocuklara karşı hal ve hareketlerde bu kadar bilimsel davranılmasına karşıyım. böyle büyütülen çocuklar ileride samimi olmuyorlar, yapmacık bir karakterleri oluyor. meriç oluyorlar, taylan oluyorlar
- zugas (29.08.16 20:39:46)
pedagogu değiştirin. o ne lan öyle. başka yöntemleri var o işin, yazılmış. aç bırakmak nedir allassen...
- babilbaligi (29.08.16 21:18:26)
13 aylık bir bebekte pozitif pekiştireçlerin kullanılmasından yanayım. bunlar da tam olarak @hayat aklini konusacak bir filozof uret'in bahsettiği gibi sandalye de yediğinde olumlu tepkiler vermek, sandalyede yiyen bir bebeğin yanında misafir olup izleyip denemek gibi şeyler. bunların dışında çok sevdiği, bağlandığı bir oyuncak bebek, ayı vs. sandalyeye oturtulup yemek yeme oyunları oynanabilir. çocuklar en kolay oyunla öğrenirler. oyunda gördüklerini de günlük hayatta taklit ederler. çok çok büyük davranış problemleri olmadığı müddetçe bahsedilen pedagogun yöntemleri bence mantıklı değil. sonra bir de yeme ile ilgili travma yaşayıp yeme bozukluğuna sebep olmak var böyle cezalandırmalarla. bu arada evde kaşıkla peşinde koşturmak da yeme bozukluklarına yol açıyor, biz öyle büyüdük birşey olmaz diyenlere kulak asmayınız, klinikte bu çocukları görmedikleri için bişey olmaz diyip geçmek çok kolay.
- avonkatalogu (29.08.16 22:10:41)
@zugas, meriç taylan kalıbı nedir bilmiyorum. sanırım yapmacık ve samimi olmayanları tanımlyor. adım meriç veya taylan olaydı toplumun bir kısmının bile olsa olumsuzluk addettiği bir ismi taşıyor olmaktan rahatsızlık duyardım...
neyse, çocuğun peşinden koşturup yemek yedirmeye çalışmanın çocuğun sağlam karakter geliştirmesinde olumsuz etkileri var. çocuk başlarda yemek yemesi için istediklerini yaptırabidiğini öğreniyor. anneyi veya yemek yedireni kendi istediği gibi davrandırabildiğini gözlemliyor. yani hem sağlıklı iletişim kurabilmesi hem de kendi olaylarına sahip olabilmesi, kendi sorumluluğunu alabilmesi açısından daha başlangıçta yanlış çizgiye geçiyor. mızmızlık, tutturmalar, uyku ritüelleri, arkadaş, akran geçimsizlikleri... çocuk üzülüyor, kendini nasıl değiştireceğini de bilemiyor. çünkü ergenlik çağına kadar bu yönde düşünme yetisi henüz gelişmemiş oluyor. ergenlik çağında bu yönde gelişmeye başlıyor ama çoğunlukla çevresel koşullarda değişiklik olmadığı için çocuğun çevresiyle iletişimi, kendine yönelik tutumu bu yönde kemikleşmeye başlıyor. ancak yatılı okul, misafir gezmeleri, yatılı akraba gezmeleri gibi başka yaşamları gözlemleme olanağı olursa çocuk için bir şans doğuyor. o noktada da çocuğun algı düzeyi, değişen çevre koşullarının niteliği filan devreye giriyor.
bilimsel büyütmek; sevgisiz, gestopo mantığıyla büyütmek değil ki. bilim gözleme dayanır. koşullara bakar yinelendiğinde aynı sonuçları verip vermediğine bakar... ölçer biçer bi sonuca varır, böyle olunca böyle oluyor der. bilim iyidir, bilime laf yok :)
neyse, çocuğun peşinden koşturup yemek yedirmeye çalışmanın çocuğun sağlam karakter geliştirmesinde olumsuz etkileri var. çocuk başlarda yemek yemesi için istediklerini yaptırabidiğini öğreniyor. anneyi veya yemek yedireni kendi istediği gibi davrandırabildiğini gözlemliyor. yani hem sağlıklı iletişim kurabilmesi hem de kendi olaylarına sahip olabilmesi, kendi sorumluluğunu alabilmesi açısından daha başlangıçta yanlış çizgiye geçiyor. mızmızlık, tutturmalar, uyku ritüelleri, arkadaş, akran geçimsizlikleri... çocuk üzülüyor, kendini nasıl değiştireceğini de bilemiyor. çünkü ergenlik çağına kadar bu yönde düşünme yetisi henüz gelişmemiş oluyor. ergenlik çağında bu yönde gelişmeye başlıyor ama çoğunlukla çevresel koşullarda değişiklik olmadığı için çocuğun çevresiyle iletişimi, kendine yönelik tutumu bu yönde kemikleşmeye başlıyor. ancak yatılı okul, misafir gezmeleri, yatılı akraba gezmeleri gibi başka yaşamları gözlemleme olanağı olursa çocuk için bir şans doğuyor. o noktada da çocuğun algı düzeyi, değişen çevre koşullarının niteliği filan devreye giriyor.
bilimsel büyütmek; sevgisiz, gestopo mantığıyla büyütmek değil ki. bilim gözleme dayanır. koşullara bakar yinelendiğinde aynı sonuçları verip vermediğine bakar... ölçer biçer bi sonuca varır, böyle olunca böyle oluyor der. bilim iyidir, bilime laf yok :)
- hayat aklini konusacak bir filozof uret (30.08.16 00:01:14 ~ 01:37:45)
1