[]

Hayata devam etmek?

Nasil yapiyorsunuz? Ben yapamiyorum.

Edit: zaten patlamadan sonra "orada ben de olabilirdim ve boyle olebilirdim" dusuncesi bir yana, derse gittigimde hocamin akademisyenler bildirgesine imza atanlardan biri oldugunu, memuriyetten cikarilmakla yargilanacagini ve bu belki de son dersi oldugunu ogrenmem de ustune tuy dikti. Sosyal medyaya bakiyorum, hukumet baskanligin onundeki tek engel diye anilan bir torba yasa kabul etmekle mesgulmus dun gece. Ben artik kaldiramiyorum. Burada, bu sekilde, alakam olmayan siyasi cikarlar icin olmek istemiyorum. Diger yandan zaten yasiyor muyuz ki? Her gun daha fazla ensemizde hissettigimiz bu baski, curumusluk, umutsuzluk ve yenilmislik hissini kaldiramiyorum.


 
bilmem, istemesek de bir şekilde oluyor galiba.


  • evde liyakat kalmamis  (29.06.16 10:21:19) 
bir yerde okudum güldürmüştü beni;
"sıkıntı yapma hayat, biz seni her türlü yaşarız."
düşe kalka devam hacı.
  • seyduna6687  (29.06.16 10:27:31) 
ben gayet kanıksadım. milletçe helak olmayı hakettiğimizi düşünüyorum. yavaş yavaş da öyle oluyor zaten. dolayısıyla gidişat beni üzse de şaşırtmıyor. bir yandan hayat devam ederken bir yandan da patlamalar oluyor ve ölüyoruz; gayet olağan...


  • babilbaligi  (29.06.16 10:28:24) 
etrafımdan gördüklerim, dün olayın içerisinde veya havaalanında yakını bulunmayanlar "haa bomba mı patlamış, bitti bu ülke ..." deyip sonra günlük yaşama devam ediyor.

Bense son 3-4 patlamada hep tanıdıklarım olaydan etkilendiği veya etkilenebilecek kadar yakında oldukları için olanları içimde hissettim.
  • okumayi sevmeyen okur  (29.06.16 10:29:27) 
Olayların kontrolü tamamıyla benim elimde değil ki. Ben kendimi paralasam da değişmeyecek çok şey var çevremde. Bunu kabullenerek başlıyoruz hayata devam etmeye.

Belki birazdan öleceğim, belki bunlar benim son nefeslerim, yaşadığımız ülke malum. Hal böyleyken neden üzeyim ki kendimi? Üzeyim de mutsuz mu öleyim? Ben yaşadığım her saniyenin tadına varmak istiyorum, zihnimi yaşadığım olumsuzluklardan tamamen arındırmak istiyorum. Hayat gerçekten çok kısa ve o sahip olduğumuz en değerli şey. Neden her şeye rağmen devam etmeyelim?

Dersen ki "Şu yaşadığımız hayat da hayat mı allasen!?", o zaman çeşitli intihar yöntemlerini araştır derim. Böyle yaşanmaz.

Edit: Benim uzun uzun yazmaya çalıştığım şeyi devilred özetlemiş o yüzden devilred +1 diyorum.
  • köstebek kurabiye  (29.06.16 10:29:41 ~ 10:36:12) 
Ben bu patlama gibilerinden sonra daha bir sarılıyorum hayata. Nasıl olsa ne zaman gideceğim belli değil, kalanın tadını çıkarayım istiyorum.


  • devilred  (29.06.16 10:32:39) 
insanın duygularını bile şoklayacak cinstendi dün akşamki patlama.

sl78
devilred +1
  • ikcı  (29.06.16 10:38:19) 
ben anlamıyorum artık insanları. ofiste kimsenin umrunda değil, o kadar duyarsızlar ki bırakıp kaçasım geliyor.
bu denli ağır bir toplumsal olayda neden sessizleşir, görmezden gelir insanlar?

ben anlayamıyorum, çok yoruldum düşünmekten.
  • Absinthe75c  (29.06.16 10:38:57) 
@absinthe, hele bir tanesi, aa evet sabah duydum dedi ve geçti. Sanki Kadıköy'de su kesintisi haberi duymuş herif.


  • okumayi sevmeyen okur  (29.06.16 10:50:00) 
Aklimda o kadar soru var ki.

Su baskanlik sistemi ciktigindan beri kac bomba patladi,kac sehit verildi? Komplolar teoriler... Ve yine gizli kapakli isler. Maskeli baloya hoşgeldiniz diye ekranlarda boy gösterenler.hedef gösterenler.Ihanetler ve entrikalar. Masumlarin hayatları üzerine denge kurmalar.Korku yaratanlar.Evet sesleri cikmasini isteyenler. Kisacasi kafamda deli sorular..and time..
  • vi veri veniversum vivus vici  (29.06.16 10:59:06) 
birkac defa baska baska yazdim, her seferinde sildim.

ne desem gg.

böyle yasamak zor. ölü olmamak yasamak degil @sour, güvende hissetmeden yasamak yasamak degil. yok sayabiliyor ya da kaniksayabiliyorsan, devam ediyorsun. afferim o zaman sana.

kalanlar icin degil. yasamak bu degil. insanca yasamak bu degil.
  • wiillii  (29.06.16 11:15:12) 
bazen şurada bile çok insancıl durumlarda bazı insanların verdikleri tepkileri görüp "ne ara bu kadar vicdansız olduk" diye düşünür olmuştum. mesela bu duyurunun altına mesaj atan insanlardan bir kaçı benim gözümde o seviyededir.kendini çok masum hissediyor mesela, olanlardan kendine hiçbir şekilde pay biçemiyor.. sana çok acımasız birşey söyleyeyim geldiğimiz noktayı anla. ölse sikimde olmaz. düşün. yüzünü bile görmediğim bir insana nasıl bir nefret besler olmuşum.


  • darksdantes  (29.06.16 11:17:52 ~ 11:21:01) 
Ben kaldiramiyorum; dün geceden beri cok az uyudum, basım ağrıyor, gözümün önünden kaçan insanlar geçiyor.

İnsanların yorumları da ekstra midemi bulandiriyor. Bilmiyorum ülkenin sonu ne olacak ama benim sonum hiç iyi değil.
  • fraise  (29.06.16 11:23:07) 
Açıkçası kanıksadım, 10 saniye içinde hayata devam ediyorum kaldığım yerden. Dediğin şeylerden yaşıyorum. 'Değerini bileyim, ben de olabilirdim. Ne zaman olacağı belli değil' gibi değil; bildiğin 'Evet, patlama olmuş. Ne zaman öleceğimiz belli değil. Öğle yemeğinde de bamya varmış, kantinden mi yesek? Bu arada, rektörlük yarın soruşturmaya çağırmış. O zaman yarına kalmadan dosyaları hazırlayayım. Aaaa, yine mi kadroyu bir partiliye vermişler? Ya, su bitmiş, söylesek ya' hızında.

Yaşıyor muyuz? Evet, nefes alıyorum. Yetiyor mu? Bazen.

Daha önce birkaç kere yazmıştım, tekrar okuyanlar için affola. İnsan bulunduğu koşula süper uyum sağlayabilen bir canlı. Haberler okuyoruz örneğin, diyor ki 'Irak'ta (ya da savaş olan başka bir yer) çocuklar dışarıda oyun oynarken, üstlerine havan topu düştü' ve biz şaşırıyoruz 'Savaşın ortasında aileler nasıl çocukları oyun için dışarı gönderir' diye. Ya da pazar yerinde bomba patladığında 'İnsanlar nasıl savaşta pazar yerine gider', diyoruz. İnsan kendi içinde yaşadığı koşulların süresi uzadıkça ona adapte oluyor, artık bunu normal kabul ediyor. Örneğin, kocasından şiddet gören ve kendi maaşı olan bir kadının nasıl olup da boşanmadığına hayret ediyoruz. İnsan hayatındaki kötüyü normalleştiriyor. İçten içe kötü olduğunu biliyor ama umutsuzlukla birlikte artık onu normal sayıyor ve 'Normal hayatım bu zaten' diyerek günlük işlerini yapmaya devam ediyorlar. İnsanlar savaşın göbeğinde yaşayıp akşama ne pişireceklerini, izleyebileceği dizileri düşünebiliyorlar. Bir nevi alışıyorlar.

Normalleştirme kabul etmek değildir, ilgisi yoktur; bunun altını çizmek gerek. Açıkçası, Facebook'a yazabileceğim ya da gördüğüm 'Kınıyoruz, lanet olsun. Allah belalarını versin' ya da 'Bu kaçıncı ha, kaçıncı'nın çok bir etkisi olduğunu düşünmüyorum. Tabii etkisi vardır, en azından çok insanın senin gibi düşündüğünü ve yalnız olmadığını biliyorsun ama artık yapıcı bir eleştiri gelmiyorsa, sadece lanet okuyorsak, bir eylem planı yoksa, 'Şunun şunun yapılması lazım' ya da 'Şunu şöyle yapmamız lazım' denmiyorsa, ben 'Kahretsin, güvende değiliz' diye devamı gelmeyen şikayetlerle ya da umutsuzlukla zaman geçirmek istemiyorum. Bir şiddet karşıtı olarak 'Hacı, ben her türlü kamu malına zarar vererek bunu protesto edeceğim' ya da 'Ben toptan ülkeyi terk ediyorum, bıktım' bile daha çözüm odaklı ve yapıcı görünüyor bana. Büyük oranda katılmadığım görüşleri söyleyen kişilere bile 'Çok teşekkür ederim çözümle geldiğin için' diye sarılmak istiyorum. Şu anda da Ekşi Sözlük'te debe'de okuduğum ekonomik boykotu uyguluyorum kendimce. Yoksa, öğle yemeğinde iş arkadaşlarımla 'Yine patladık, ne zamana kadar yaşayacağız. Allah belalarını versin' gibi aynı şeyi üç yüz milyonuncu kez konuşmak istemiyorum. Konuşup konuşup bir şey yapmamaktan sıkıldım. Bu şartlar altında konuşup üstünde durasım da yok.

Bir yandan da kendimi sorumlu ve suçlu hissediyorum. Çünkü diğer patlamalarda bir şey yapmadığım için bu patlamanın da gerçekleştiğine inanıyorum. Bir anlamda bu patlamaya da ben izin verdim. Dolayısıyla lanet okuyamıyorum; lanet okuduğum insanların içinde kendim de varım. Bir yandan da, kendimle yüzleşmemek için de düşünmemeye çalışıyorum.
  • aychovsky  (29.06.16 11:46:19 ~ 11:49:00) 
ölüm, dünyanin her yerinde yaşanabilir. meseleyi sadece bu topraklarla sınırlayıp şikayet etmek seni beni başkasını kurtarmaz. dozunu kaçırmadan ihtimalleri düşünüp kendi tedbirini alırsın olur biter. kendi evimizde bile ne kakadar güvendeyiz? düdüklü tencere bile (yerine göre) o kadar masum değil.


  • 1adam  (29.06.16 11:58:02) 
ben 10 ekim katliamının tanıklarından biri olarak ertesi gün işe geldiğimde hayatın nasıl devam ettiğine inanamamıştım. o korkunç manzaralar hala gözümün önündeyken takip etmem gereken siparişler vardı. üstelik o katliam sonrasında, azımsanmayacak kadar çok büyük bir kesim "orada ne işleri varmış" düşüncesine sahip olduğu için duygularımı kimseyle paylaşamamıştım. günlerce ruh gibi yaşadım. daha toparlanamadan ankara katliamı oldu. çok uzun bir süre toplu taşımaya binemedim, kızılay'a, eğlence mekanlarına, avmlere gidemedim. aylardır her arkadaş ortamında bunları konuşuyoruz. artık katliamlar toplumun hiçbir kesiminde ayrım gözetmediği için herkes benim kadar endişeli.

kısacası ben zaten hayatıma eskisi gibi devam edemiyordum. şimdi kimse edemiyor.
  • make a wish  (29.06.16 12:09:21) 
yav ben duyarsız biri değilim. dün gece ağladım bile. her patlamadan psikolojik anlamda ciddi olarak etkileniyorum hatta çevremdekiler ipin ucunu kaçırdığımı söylüyor biraz. buna karşın her patlamadan sonra şu sosyal medyadaki "omg nasıl unutabiliorz ://" triplerinden nefret ediyorum. inanılmaz çiğ ve yapmacık geliyor. orada olabilirdimciler var bi de. ölene, patlamaya mı üzülelim senin vicdan mastürbasyonuna mı destek çıkalım amk ne istiyosun yani amacın ne. o açıdan üzüleceksem de kendi çapımda üzülüyorum ben, herkesin travma yaşadığı dönemlerde böyle piyasaya çıkıp da NASIL YAŞAYACAĞIZ ŞİMDİ tripleri yapmayı saçma buluyorum.

savunmaya geçme lütfen, ben senin nasıl düşündüğünü ve neden öyle düşündüğünü de anlıyorum ve buna bi şey diyemem. yani kendini haklı göstermeye, anlatmaya çalışmak zorunda değilsin çünkü ortada bir haklı veya haksız olma durumu yok zaten. nasıl devam ediyorsunuz demişsin ya, ben de en başta bu soruyu düşünmenin bile anlamsız olduğunu düşünüyorum. sormuyorum. o yüzden devam ediyorum. ulu önder till lindemann'ın dalai lama adlı eserinde de belirttiği gibi: wir müssen leben bis wir sterben.

devam edemiyorum diyenlere de şunu sorayım: normalde yaptığınız neyi yapmıyosunuz ya da yapamıyosunuz abi? sözlükte, duyuruda döşemeye devam ediyosunuz. hepiniz işinize gücünüze gittiniz. hayatınızda değişen ne? bu patlamalarda her insan etkileniyor. çoğu insan bir köşede gözyaşı döküyor ya da içten içe yaralanmış, örselenmiş hissediyor. speşıl snovfleyk'lik yapmanın lüzumu yok.

not: patlamaya şahit olanları ya da patlamada sevdiğini kaybedenleri ayrı tutuyorum elbette, onların attention whore'luktan çok daha büyük dertleri var.
  • der meister  (29.06.16 12:15:51 ~ 12:17:50) 
Ne yapabiliyoruz ki başka? Öyle veya böyle, iyi ya da kötü, hayat devam ediyor bizler için.

En fazla buradan, sosyal medyadan veya arkadaşlar arasında konuşurken isyan edebiliyoruz.
Başka hiçbir şey yapamıyoruz. Birkaç gün sonra her şey normale dönecek yine. Sadece vefat edenlerin ailelerinin, arkadaşlarının içinde bir sızı kalacak.
  • peggy  (29.06.16 12:24:25) 
@der meister seni anlıyorum ve kızmadım da söylediklerine. haklı olabilirsin. ama ben de bu "siz de şöyle şöyle yapmayın be abi" diye birbirimizi saçma sebeplerden eleştirmemizden bıktım. ben de yaptım bunu. "of bunlar da anca facebooktan bir şey paylaşsın, 2 gün sonra tatil fotosu atmaya devam ederler" dedim. bazı insanların her hareketlerine bir kulp taktım. her şeyin doğrusunu biliyordum ya. artık doğru bir davranışın olduğunu sanmıyorum. kimsenin elinden bir şey gelmediği bir ortamda ya bazıları psikolojik olarak çöküyor, bazıları hiçbir şey olmamış gibi hayatına devam ediyor, bazıları sosyal medyadan yardırıyor, bazıları da benim gibi kendi gibi düşünen insan varsa acısını paylaşmak istiyor. cidden başka da amacım yoktu. kimin neyi nasıl yaptığını ben artık sorgulamayacağım. varsın 2 gün sonra tatil fotoğrafı atsın, şu an bu durumdan acı duyduğunu görmek bile bir bakıma beni mutlu ediyor. o kadar da ölmemişiz diyebiliyorum. ne bileyim ya...


  • rivulet  (29.06.16 12:26:51 ~ 12:28:39) 
  • rubenanyukov  (29.06.16 13:14:12) 
ben ankara patlamasında ciddi anlamda travma yaşadım. orada değildim ya da çok yakınlarım orada değildi. ama birkaç gün hep gözlerim doldu hatırladıkça, çok güçsüz hissettim.
bu defa da üzüldüm ama aynı şekilde etkilenmedim ve şimdi de bu halime üzülüyorum. olaydan sonraki fotoğraflara bakabiliyorum rahat rahat bu nasıl kanıksamak gerçekten çok üzücü.
ama demiyorum ki yarın çıkmayayım, ya gittiğim yerde patlarsam vs. herhalde tek takıldığım nokta böyle saçmasapan şekilde bu hayattan gitmek. evet sadece buna üzülüyorum herkes adına.
  • tiredpanda  (29.06.16 13:30:38) 
Tüm Ankara patlamalarında Ankara'daydım, mayıstan beri de İstanbul'dayım. Bilmiyorum ya bende sıkıntı yok, patlamalar, ölümler tabii ki üzücü ama dışarıdayken falan off her an ölebilirim gibi bir düşüncem olmuyor.


  • i was made for you  (29.06.16 13:55:08) 
Rahatsız olduğun şey tehlikenin hemen yakınlarda olması mı yoksa olayın acı vericiliği mi? Eğer 1.si ise haklısın, hiç yaşama sevinci olmayan kişi bile böylesine bir ölümle yaşama veda etmek istemez. Yok eğer 2.si ise pek mantıklı değil çünkü tarih boyunca hemen her gün bundan çok daha acı olaylar tekrar edip duruyor. Mesela, açlıktan ölen insanlar. Herşeyin deliler gibi üretildiği bir zamanda insanların yaşamlarını sürdürecek yiyeceğe ulaşamadıkları için ölmeleri bombalı saldırılardan daha korkunç bir gerçek. Ama yine de kimse bunun hakkında birşey söylemiyor çünkü aç kalma ihtimalimizin olmadığını düşünüyoruz. Dünya kötü bir yer, en güçlüden en zayıfa doğru herkes el birliğiyle onu bu hale getirdi. Bu kötülük ama kırıcı bir sözle ama büyük bir patlamayla dışarı vurmak durumunda. Nedenleri değil sonuçları konuşmaya devam ettiğimiz sürece değişen birşey olmayacak.


  • harvey  (29.06.16 15:45:07) 
e bunun bir benzeri trafik kazası
güzel güzel yolunda 80 le gidiyorsun yandan bir kamyon gelip biçiyor seni bu da aynısı güzel güzel tatile gidecekken birisi gelip bomba patlatıyor.

Önlenebilir mi evet (trafik kazası da terör saldırısı da) önleyebiliyorlar mı hayır.
Sen ne yaparsan yap bir şekilde gelip seni buluyor.

Ölenler için üzülüyorum ama kendi elimden geleni yapıyorum bu kadar oluyor.

Gayette yaşıyoruz yaşamaya devam edeceğiz bir hafta sonra kimse hatırlamayacak bile.
yazık.

Peşin not: Atatürk Hava Limanında çalışıyorum. Patlama çalışma bölgemin az biraz uzağında yaşandı. Yolcu yada görevli olarak da orada olabilirdik.
  • basond  (29.06.16 16:55:52) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.