[]
kadınların daha dindar olması
merhaba,
hemen hemen her sosyal çevreden kadının (eğitim almamış, üniversiteli vs.), gözlemlediğim kadarıyla, erkeklere oranla daha dindar eğilimlerde olduğunu düşünüyordum. biraz araştırma yapınca şu tip şeyler buldum:
www.psychologytoday.com
www.theguardian.com
(git: www.oxfordscholarship.com:oso/9780199608102.001.0001/acprof-9780199608102)
bu makalelerde de özet olarak kadınların erkeklere oranla çok daha dindar olduklarından, bu konuda çok daha hassas olduklarından ve genel olarak bunların sebeplerinden bahsediliyor.
din çok erkek egemen bir alan. tamamen erkeklerin domine ettiği bir alan hatta. bu makalelerde de kısmen değinilmiş ama ben sizlerin fikirlerini de merak ediyorum. erkeklerin kontrolündeki bir alana kadınların bu kadar (erkeklerden bile daha fazla) sahip çıkmasının sebebi ne olabilir sizce? stockholm sendromu mu bu? çünkü dinin (hangisi olduğu farketmeksizin) kadınlar üzerindeki tutumu erkeklere olan tutumundan çok daha sert. her dinde erkekler biraz daha rahat bırakılmışlar yani. cevap bu olabilir mi?
not: entelektüel çevrede birçok ateist kadın olduğunun farkındayım, ilk makalede de bundan bahsedilmiş zaten ama dar çevreden çıkıp genele inildiğinde durum tersine dönüyor.
hemen hemen her sosyal çevreden kadının (eğitim almamış, üniversiteli vs.), gözlemlediğim kadarıyla, erkeklere oranla daha dindar eğilimlerde olduğunu düşünüyordum. biraz araştırma yapınca şu tip şeyler buldum:
www.psychologytoday.com
www.theguardian.com
(git: www.oxfordscholarship.com:oso/9780199608102.001.0001/acprof-9780199608102)
bu makalelerde de özet olarak kadınların erkeklere oranla çok daha dindar olduklarından, bu konuda çok daha hassas olduklarından ve genel olarak bunların sebeplerinden bahsediliyor.
din çok erkek egemen bir alan. tamamen erkeklerin domine ettiği bir alan hatta. bu makalelerde de kısmen değinilmiş ama ben sizlerin fikirlerini de merak ediyorum. erkeklerin kontrolündeki bir alana kadınların bu kadar (erkeklerden bile daha fazla) sahip çıkmasının sebebi ne olabilir sizce? stockholm sendromu mu bu? çünkü dinin (hangisi olduğu farketmeksizin) kadınlar üzerindeki tutumu erkeklere olan tutumundan çok daha sert. her dinde erkekler biraz daha rahat bırakılmışlar yani. cevap bu olabilir mi?
not: entelektüel çevrede birçok ateist kadın olduğunun farkındayım, ilk makalede de bundan bahsedilmiş zaten ama dar çevreden çıkıp genele inildiğinde durum tersine dönüyor.
kadınlar daha zayıf, daha özgüvensiz, daha duygusal, daha bağımlı. bu da "sığınacak dal" gereksinimini artırıyor. "tanrı" kavramı kadınlar için ideal bir sığınacak dal. sonsuz kudretli, sonsuz merhametli, sonsuz iyilik sever, sonsuz affedici, sonsuz bilge, vs.
- nickini degistiren yazar (05.06.16 18:35:15)
Evrimsel psikolojiyi kullanarak götümden şöyle bir tez sallıyorum:
Kadınların erkeklere göre empatisi, duyguları ve iletişim kurma becerileri daha üstün olacak şekilde evrimleşmiştir.Bunun en büyük sebebi kadınların bebeklerini anlamak, onlarla empati kurmak zorunda olmasıdır.Hatta deneylerle kanıtlanmış ki annelere kendi bebeklerinin dışkılarının kokusu daha az iğrenç gelmekteymiş, bu da bebeklerine olan psikolojik bağlılığın biyolojilerine de yansıdığına bir kanıt bence.
Dinlere gelelim. Dinler de aynı insanlar gibi evrim geçirmişlerdir.Önce avcı-toplayıcı zamanlarda ateşe tapmışlardır. Ateş bebeklerini yırtıcılara karşı korumuş, onları ısıtmıştır. Yemeklerini pişirmiştir.
Tarım toplumuyla beraber yine bereket tanrıları ortaya çıkmıştır. Bu tanrıların kullarına verdiği ekinler yine annelerin bebeklerinin karnını doyurmuş, onlara hayat vermiştir.
Bu açıdan düşünüldüğünde kadınlar kendinden önce bebekleri için dine daha bağımlı hale gelmiş olabilirler. İnandıkları şeyler elbette gerçek değil ama onlara manevi destek sağlayacak yapılar olmuştur.
Şimdi diyeceksiniz ki ee 4 büyük din ne olacak, kadınlar hep aşağılanıp erkek egemen olmuş vs?
4 büyük din çıkalı 2000-3000 yıl olmamışken insanlık tarihinin %99'u avcı toplayıcı olarak geçmiştir. Buradan hangisinin insan psikolojisinde ve biyolojisinde daha büyük etkiyi bırakacağı çıkarılabilir. Ayrıca buz çağını da atlamamak gerek bu dönemde ama yazı çok uzayacak.
Dinleyenlere teşekkürler.
Kadınların erkeklere göre empatisi, duyguları ve iletişim kurma becerileri daha üstün olacak şekilde evrimleşmiştir.Bunun en büyük sebebi kadınların bebeklerini anlamak, onlarla empati kurmak zorunda olmasıdır.Hatta deneylerle kanıtlanmış ki annelere kendi bebeklerinin dışkılarının kokusu daha az iğrenç gelmekteymiş, bu da bebeklerine olan psikolojik bağlılığın biyolojilerine de yansıdığına bir kanıt bence.
Dinlere gelelim. Dinler de aynı insanlar gibi evrim geçirmişlerdir.Önce avcı-toplayıcı zamanlarda ateşe tapmışlardır. Ateş bebeklerini yırtıcılara karşı korumuş, onları ısıtmıştır. Yemeklerini pişirmiştir.
Tarım toplumuyla beraber yine bereket tanrıları ortaya çıkmıştır. Bu tanrıların kullarına verdiği ekinler yine annelerin bebeklerinin karnını doyurmuş, onlara hayat vermiştir.
Bu açıdan düşünüldüğünde kadınlar kendinden önce bebekleri için dine daha bağımlı hale gelmiş olabilirler. İnandıkları şeyler elbette gerçek değil ama onlara manevi destek sağlayacak yapılar olmuştur.
Şimdi diyeceksiniz ki ee 4 büyük din ne olacak, kadınlar hep aşağılanıp erkek egemen olmuş vs?
4 büyük din çıkalı 2000-3000 yıl olmamışken insanlık tarihinin %99'u avcı toplayıcı olarak geçmiştir. Buradan hangisinin insan psikolojisinde ve biyolojisinde daha büyük etkiyi bırakacağı çıkarılabilir. Ayrıca buz çağını da atlamamak gerek bu dönemde ama yazı çok uzayacak.
Dinleyenlere teşekkürler.
- utkumon (05.06.16 18:36:09)
@utkumon; içgüdüsel olması konusunda haklısın sanırım. bana da baba figürü, koruyucu, kollayıcı erkek tanrı olduğu için böyleymiş gibi geliyor. çünkü büyük dinlerin kullandığı dile bakarsak, bu bariz söylenmese bile, tanrı ya da allah erkek. erkek olduğuna dair çok güçlü vurgular var kutsal metinlerde.
tanrının karşı cins olmasının bir etkisi var bence. mesele bir şey iddia edeyim eğer tanrı başından beri kadın olarak vurgulansaydı bence bu sefer tam tersi olacak ve kadınlardan çok erkekler inanacaktı. bence burada bir çeşit ters kutuplar durumu var.
mesela avrupa ya da amerika'da devriye gezen polislerin biri kadın biri erkek olur çoğunlukla. bunun sebebi ise müdahale edecekleri, konuşacakları (fiziksel müdahaleden bahsetniyorum) kişi erkekse kadın polis konuşuyor, kadınsa da erkek polis. bunun sebebi insanların karşı cinse karşı daha yumuşak başlı olması, karşı cinsi dinlemeye daha eğilimli olması. yani birbirlerine nazı daha çok geçiyor gibi bir durum var.
burada da buna benzer bir durum var sanki.
not: bunların hiçbiri zayıflık belirtisi değil bu arada. en azından benim fikrimce değil. karşı cinse olan eğilimle, toleransla alakalı içgüdüsel bir durum bence.
tanrının karşı cins olmasının bir etkisi var bence. mesele bir şey iddia edeyim eğer tanrı başından beri kadın olarak vurgulansaydı bence bu sefer tam tersi olacak ve kadınlardan çok erkekler inanacaktı. bence burada bir çeşit ters kutuplar durumu var.
mesela avrupa ya da amerika'da devriye gezen polislerin biri kadın biri erkek olur çoğunlukla. bunun sebebi ise müdahale edecekleri, konuşacakları (fiziksel müdahaleden bahsetniyorum) kişi erkekse kadın polis konuşuyor, kadınsa da erkek polis. bunun sebebi insanların karşı cinse karşı daha yumuşak başlı olması, karşı cinsi dinlemeye daha eğilimli olması. yani birbirlerine nazı daha çok geçiyor gibi bir durum var.
burada da buna benzer bir durum var sanki.
not: bunların hiçbiri zayıflık belirtisi değil bu arada. en azından benim fikrimce değil. karşı cinse olan eğilimle, toleransla alakalı içgüdüsel bir durum bence.
- belirsiz biri (05.06.16 18:47:31)
Konuya yorum yapmaya gelmedim, sadece bahsettiğin şeyin stockholm sendromu ile alakası yok.
- ofelia (05.06.16 18:48:40)
Kadınların Allah belasını versin, bok gibi insanlar, deyip konuyu kapatın bence. Paragraf paragraf tex yazmaya gerek yok.
- damdanakan (05.06.16 18:54:35)
çevremde böyle bir şey gözlemlemedim ben. aksine erkekler daha bağnaz olur gibi geliyor. çünkü malum dinleri ortada, inandıkları peygamberin yaptıkları belli. inanmak isteyen adamın işine geliyordur.
kadınım, inanmıyorum.
kadınım, inanmıyorum.
- ruhen hastayim ben (05.06.16 19:29:12)
zamaninda, yasadışı örgütlere üye olan kadinlarda örgüte bağlilik bir erkeğe göre daha fazla olabiliyor diye bir bilgi edinmistim. din konusunda bir şey diyemeyecegim.
ayrica dediginin stockholm sendromuyla ilgisi yok.
ayrica dediginin stockholm sendromuyla ilgisi yok.
- 1adam (05.06.16 19:41:03)
neden stockholm sendromu dediğime açıklık getireyim: bu ''captivated'' denilen durum var bildiğim kadarıyla. büyülenmek anlamına geliyor ama bedenin değil de ruhun ve/veya zihnin esir alınması anlamında da kullanılıyor. dinlerin de benzer bir şey yaptığını düşündüğüm için öyle dedim. hatta dinler belli ölçülerde bedenin kontrolünü de alıyorlar. ritüeller, oruç vb. buna esir alınma denir mi? bence bir anlamda evet. sonuçta bu ritülleri hayatınız boyunca takip ederek belli, fasit bir döngünün içine giriyorsunuz.
- belirsiz biri (05.06.16 23:29:47)
Benim dikkatimi ceken sey de astrolojiye inananlarin cogunun (bana sorarsaniz %80'i falan) kadin olmasi.
Sebebini sorarsan daha duygusal olmalarina bagliyorum ben. Erkeklere kiyasla materyalizmden daha uzaklar, bu da soyut dunyalarla iyi gecinmelerini sagliyor olabilir.
Sebebini sorarsan daha duygusal olmalarina bagliyorum ben. Erkeklere kiyasla materyalizmden daha uzaklar, bu da soyut dunyalarla iyi gecinmelerini sagliyor olabilir.
- stavro (05.06.16 23:52:26)
kadınlara olan kurallar daha katı bı de o yuzden
- bryan fury (06.06.16 11:39:32)
1