[]
şansa inanıyor musunuz?
insanların yaşamındaki mutsuzlukların sebebi hatalarının yanı sıra şanssızlıklarına mı bağlıdır?
şanslı bir insan çok sıkı çalışan ama şanssız bir insana göre daha başarılı mı olur?
şans bir insanı neden bulur? şansa inanıyor musunuz?
neden bazı insanlar diğerlerine göre daha şanslıdırlar?
şans arttırılabilir mi?
şanslı bir insan çok sıkı çalışan ama şanssız bir insana göre daha başarılı mı olur?
şans bir insanı neden bulur? şansa inanıyor musunuz?
neden bazı insanlar diğerlerine göre daha şanslıdırlar?
şans arttırılabilir mi?
Şans kavramnına metafiziksel bir kavram olarak bakarsak inanmıyorum.
Ama bazen bende ağız alışkanlığı ile ya da muhabbet olsun diye "ne kadar şanssızım", "bol şanslar" gibi ifadeleri kullanıyorum.
Ama bazen bende ağız alışkanlığı ile ya da muhabbet olsun diye "ne kadar şanssızım", "bol şanslar" gibi ifadeleri kullanıyorum.
- qazaqwsx (05.06.16 16:33:44)
Ben inaniyorum. Sans mi adi baska sey mi bilemem ama bazi insanlarin bir sekilde hayatlari yolunda gidiyor, bir yerlerden bir seyler elde ediyorlar, dort ayak ustune dusuyorlar.
- whydyouhavetogoandletitdie (05.06.16 16:40:49)
inanmiyorum. qazaqwsx arti 1.
- baldur2 (05.06.16 16:43:01)
şanstan kastın bazılarına kıyak geçip bazılarına kötü davranan doğaüstü bir güç ya da olguysa öyle bir şey yok.
eğer şanstan kastın, evrenin rastgeleliği içerisinde sana denk gelen olayların, senin mutluluğuna yönelik çabalarına yardımcı olacak ya da zorluk çıkaracak şekilde denk gelmesi ise böyle bir şey var tabii ki. dediğim gibi evrendeki olaylar rastlantısal olduğu için bazı kişilere olumlu olaylar ve şartlar daha sık denk gelirken bazılarına olumsuzlar daha çok denk gelir. dolayısıyla bazı insanlar tesadüfen daha şanslıdırlar. şansını arttırmak için matematiksel olarak konuşursak daha fazla kez şansını denemelisin. 100 tane sayısal loto bileti alan kişinin kazanma olasılığı 1 bilet alandan daha yüksektir.
eğer şanstan kastın, evrenin rastgeleliği içerisinde sana denk gelen olayların, senin mutluluğuna yönelik çabalarına yardımcı olacak ya da zorluk çıkaracak şekilde denk gelmesi ise böyle bir şey var tabii ki. dediğim gibi evrendeki olaylar rastlantısal olduğu için bazı kişilere olumlu olaylar ve şartlar daha sık denk gelirken bazılarına olumsuzlar daha çok denk gelir. dolayısıyla bazı insanlar tesadüfen daha şanslıdırlar. şansını arttırmak için matematiksel olarak konuşursak daha fazla kez şansını denemelisin. 100 tane sayısal loto bileti alan kişinin kazanma olasılığı 1 bilet alandan daha yüksektir.
- bugunku antremanda goz dolduran futbolcu (05.06.16 16:43:39 ~ 16:44:37)
uç durum örnek vereyim. çok çalışkan bir çocuktun. bomba patladı. artık çalışmanın bir önemi yok.
şans elbette var ve çok önemli. optimal şartlardan ne kadar uzaktaysan ve bunlar kontrolün altında değilse, yanındakinin o kadar avantajı var. hayat ortalamanın sıralamaya sokmak için alındığı kümülatif bir sınav, katalog değil; her enerji seviyesine gelecek elektron sayısı belli yani "ne kadar çok aday varsa sistem o kadarını kaldırır" diye bir şey yok çünkü aksi şekilde tasarlanmış. çünkü özünde kapitalist bir sistemdeyiz.
american dream ne sattı onca okumuş doğu blokluya? gel, gel, burada hayat var, ferrari var. bir de sanki ferrari çok lazım. gittiler ne oldu? kendilerinden daha az vasıflı ama vatandaşlığı yüzünden avantajlı olan bir amerikalı'nın süpermarketine kasiyer falan oldular. istihdam azalsa bir abd vatandaşının yapacağı belli çünkü. dışarıdaki sömürüye sessiz kalmalarının yolu içeride rahat tutulmalarından geçiyor. bugün seslerinin daha da yükselmesi de o rahat bozulunca eskiden umursamadıkları bilgileri artık umursamalarından. (abd yerine onun şartlarındaki x ülke de olabilir, insan doğasından bahsediyorum)
şans yoktur, kişinin başına gelen her şey kendisi kaynaklıdır, isteyen refaha kavuşur, anlayışı bir hikaye. neden? sen zengin olursan, ben zengin olursam "zenginlik" diye birşey kalır mı ortada? yani birilerinin kaynaklara erişiminin illa ki daha az olması gerekiyor. ve bu konuda ortalamaya bakıyoruz. yani kalkıp birinin "bak bu çocuk çok yoksulmuş, çıkmış başarmış" demesi, matematiksel olarak, gerizekalıca.
peki zenginlik şans durumunda neden önemli, denirse soranı samimi bulamam. onlarca paragraf döşenecek bir soru. ya da bertrand russel, aylaklığa övgü'ye bak derim; söylemek isteyeceğim şeylerin çoğu orada var.
edit: şansı kişinin kontrol edemediği faktör olarak görüyorum(mesela: suriye'de savaş olması bir rastlantı/tesadüf değil ama senin orada olman senin orada olmayan bir başkasına göre bahtsızlığın), yani rastlantısallık olarak almıyorum. hiçbir şey nedensellikten bağışık değil.
şans elbette var ve çok önemli. optimal şartlardan ne kadar uzaktaysan ve bunlar kontrolün altında değilse, yanındakinin o kadar avantajı var. hayat ortalamanın sıralamaya sokmak için alındığı kümülatif bir sınav, katalog değil; her enerji seviyesine gelecek elektron sayısı belli yani "ne kadar çok aday varsa sistem o kadarını kaldırır" diye bir şey yok çünkü aksi şekilde tasarlanmış. çünkü özünde kapitalist bir sistemdeyiz.
american dream ne sattı onca okumuş doğu blokluya? gel, gel, burada hayat var, ferrari var. bir de sanki ferrari çok lazım. gittiler ne oldu? kendilerinden daha az vasıflı ama vatandaşlığı yüzünden avantajlı olan bir amerikalı'nın süpermarketine kasiyer falan oldular. istihdam azalsa bir abd vatandaşının yapacağı belli çünkü. dışarıdaki sömürüye sessiz kalmalarının yolu içeride rahat tutulmalarından geçiyor. bugün seslerinin daha da yükselmesi de o rahat bozulunca eskiden umursamadıkları bilgileri artık umursamalarından. (abd yerine onun şartlarındaki x ülke de olabilir, insan doğasından bahsediyorum)
şans yoktur, kişinin başına gelen her şey kendisi kaynaklıdır, isteyen refaha kavuşur, anlayışı bir hikaye. neden? sen zengin olursan, ben zengin olursam "zenginlik" diye birşey kalır mı ortada? yani birilerinin kaynaklara erişiminin illa ki daha az olması gerekiyor. ve bu konuda ortalamaya bakıyoruz. yani kalkıp birinin "bak bu çocuk çok yoksulmuş, çıkmış başarmış" demesi, matematiksel olarak, gerizekalıca.
peki zenginlik şans durumunda neden önemli, denirse soranı samimi bulamam. onlarca paragraf döşenecek bir soru. ya da bertrand russel, aylaklığa övgü'ye bak derim; söylemek isteyeceğim şeylerin çoğu orada var.
edit: şansı kişinin kontrol edemediği faktör olarak görüyorum(mesela: suriye'de savaş olması bir rastlantı/tesadüf değil ama senin orada olman senin orada olmayan bir başkasına göre bahtsızlığın), yani rastlantısallık olarak almıyorum. hiçbir şey nedensellikten bağışık değil.
- godoşu beklerken (05.06.16 16:52:14 ~ 17:13:33)
@why
öyle insanların başarıları ya da genel olarak işlerinin yolunda gitmesi genellikle o insanın kişiliğinin bir özelliği ile açıklanabilir. atıyorum çok güler yüzlüdür, sosyaldir, neşelidir kısaca şeytan tüyü dediğimiz şey vardır adam da ve böyle insanların sırtı yere gelmez genelde, illa biri, bir şey çıkar kurtarır o adamı.
he hepsi de böyle açıklanmaz tabi ama yine doğa üstü bir şeye başvurmamıza gerek yok. mesela hayatın boyunca 1000 kişiyi yakından tanıma fırsatına erişiyorsan, bunlardan birkaçının hiçbir ekstra özelliğe ihtiyaç kalmadan istatistiksel olarak "şanslı" ve birkaçının da "şanssız" olması gayet normal.
öyle insanların başarıları ya da genel olarak işlerinin yolunda gitmesi genellikle o insanın kişiliğinin bir özelliği ile açıklanabilir. atıyorum çok güler yüzlüdür, sosyaldir, neşelidir kısaca şeytan tüyü dediğimiz şey vardır adam da ve böyle insanların sırtı yere gelmez genelde, illa biri, bir şey çıkar kurtarır o adamı.
he hepsi de böyle açıklanmaz tabi ama yine doğa üstü bir şeye başvurmamıza gerek yok. mesela hayatın boyunca 1000 kişiyi yakından tanıma fırsatına erişiyorsan, bunlardan birkaçının hiçbir ekstra özelliğe ihtiyaç kalmadan istatistiksel olarak "şanslı" ve birkaçının da "şanssız" olması gayet normal.
- no frost (05.06.16 17:00:47)
daha dünyada gözünü açar açmaz, sahip olduğun ailede şans faktörü devreye giriyor. öyle de devam ediyor ömrün boyunca.
"şans diye bir şey yok, sen de uğraşırsan o şanslıların sahip olduklarına sahip olursun" tamamen safsata, ben o kadar uğraşmak zorundaysam eğer, şans diye bir şey var demektir zaten işte.
"şans diye bir şey yok, sen de uğraşırsan o şanslıların sahip olduklarına sahip olursun" tamamen safsata, ben o kadar uğraşmak zorundaysam eğer, şans diye bir şey var demektir zaten işte.
- devilred (05.06.16 17:34:05)
inanmıyorum. ama var. :) paradoks bir cevap oldu biliyorum. bu yüzden gerçek zaten. daha doğrusu şöyle. hayatı, hatta komple evreni tek bir hareketmiş gibi, tek bir okyanus gibi düşünüyorum. herşey birbiri ile bağlı ve iç içe. bize ego'muz "ayrıkmış" illüzyonu yaratıyor. haliyle kendimizi dışarda sanıyoruz. bu bakış açısını aşınca o nehrin akışını farkediyorsunuz. kendinizi nehrin akışına bırakıyorsunuz ve herşey bir şekilde gelişiyor. bu da şans oluyor aslında. farkındalığın kendisi bizzat şans yani. o nehirde çırpınırsan su yutuyorsun, sağa sola çarpıyorsun yani kendini şanssız sayıyorsun. yoksa hayatın tek anlamı var zaten; "ölümle sonuçlanmak."
- matrix (05.06.16 17:51:45)
şansa inanıyorum ama kaynağı hakkında hiçbir fikrim yok.
- kakao (05.06.16 17:55:24)
Şanssızlığa inanıyorum.
- Golden Ratio (05.06.16 18:04:31)
Şans oyunu diye bir gerçek var.
- i was made for you (05.06.16 18:34:57)
Sansa degil, olasiliga ve olasiliksizliga inaniyorum. Seffaf cama baktigimizda camın arkasini gorebilmemize neden olan sey bile olasiliksizlik. Fotonların oladiliksizligi. Cama dogru giden fotonlar sansli falan degil. Adina sans diyebiliriz ama olasiliksizlik bazi fotonlari kayirmiyor. Hicbiri babasinin oglu degil camin icinden gecebilen o "sansli" fotonlar.
- stavro (05.06.16 19:24:41)
1