kendi alanlarıyla alakası yok hegel'in. anlamıyorlar kısaca. sol düşmanlığı da var, özellikle şengör tam bir sosyalizm düşmanı. halbuki hegel'in devlet hakkındaki düşünceleri, şengör'ün ordu hayranlığıyla gayet örtüşür, ama dediğim gibi şengör hegel'İ anlayabilecek bir adam değil.
- workers of all world (29.05.16 09:55:29)
www.youtube.com
şöyle bir videosu var diyalektiğin mantıki açıdan zırva olduğunu söylüyor konuya hakim olmadığım için bir şey diyemeyeceğim ama eğer bir itirazınız varsa söylediklerine hotmail adresine mesaj atın hemen geri dönüş yapıyor kendisi.
şöyle bir videosu var diyalektiğin mantıki açıdan zırva olduğunu söylüyor konuya hakim olmadığım için bir şey diyemeyeceğim ama eğer bir itirazınız varsa söylediklerine hotmail adresine mesaj atın hemen geri dönüş yapıyor kendisi.
- Nox (29.05.16 10:46:45)
hegel diyalektiğini çok basit bir şemaya indirgenmiş tez-antitez-sentez zannediyor da o yüzden anlamıyor.
- solskjaer (29.05.16 11:36:41)
Şımartıldıkları ve bu şımartılma sonucu alanları dışındaki her konuda otorite olduklarını sandıkları için. Çıkartalım iki siyaset bilimciyi, felsefeciyi, çok daha dolu bir tartışma olur. Ama o zaman da reyting almaz.
- sevgikusunkanadinda (29.05.16 11:46:52)
Aysever in bir programında tartışıyodu Celal Şengör Enver Aysever le bu konuda Hegel e Marx a laf atınca Aysever direk olur mu öyle şey filan dedi diyalektiği buldu ama dedi Şengör mantığa göre p artı p nin değili eşittir q diye yazıp bunu biliyomusun dedi Enver Aysever bir sosyalist olarak bunu bilmeyince adam orda ne dese haklı olacaktı yani karşısında böyle insanlar oldukça bu adamlar onlardan daha fazla bilgiye sahip olduklarından konuşur yerer yapacak bir şey yok umarım daha bilgili bir adam karşısında bu konu hakkında bir program yaparlar.
- lansta (29.05.16 11:56:12)
Tamamen ideolojik. Şengör ve Ortaylı ideolojik olarak avrupa'da 20.yy'ın başında sonu gelmiş bir aydın tipini temsil ediyorlar. Ethico-politik ve kritik bir süzeçten geçmemiş ve tikel olanı evrensel olarak sunma eğilimindeler. Türkiye'de hem halk eğitiminde hem de akademik düzeyde çok düşük olan bir alanın ekmeğini yiyorlar. Şengör'ün jeoloji bilgisi muhtemelen Türkiye'nin çok çok üzerinde. Ancak Ortaylı'nın tarih metodolojisi ve Şengör'ün sosyal bilim bilgisine bakınca her ikisi de dünya standartlarının oldukça altında. Mesela Ortaylı ne tarih felsefesi ne de metodolojisi üzerine yazabiliyor. Tarihin en basit alanı olan siyasi tarihte dolaşıyor. Arşive inip araştırma yapmak tarihte yetmez, ne kültürel ne de toplumsal tarihe yönelik bir eser üretemiyorlar.
Hegel'in devam eden iki kolu ise (bir yanda bütün alt dallarıyla marxism diğer yanda bütün alt dallarıyla postmodernizm/posyapısalcılık) yukarıdaki paragrafta özellikleri sıralanan aydın tiplemesinin aşılması üzerine kurulu. Ancak bu yeni aydın profilini ve bu profilin sosyal bilimlerdeki teorik karşılığını (interdisipliner, yapısalcılık ya da radikalleşmiş yapısalcılık) vb. tamamen reddettiklerinden dolayı modern felsefe (ve Hegel yorumları) biraz boylarını aşıyor. Çünkü tarihin zaten vasat bir alanına dayanıp (siyasi tarih); bütün siyasi ideolojilerini, toplumsal görüşlerini ve aydın tiplemelerini buradan çıkartıyorlar. Sonuç daha büyük vasatlık; bir de tarihin en ağır metinlerini (mesela hegel) anlayamama.
Sonuç olarak; çoktan yıkılıp gitmiş bir düzeni (hem günlük hayattaki (siyasi değil) ideolojileri hem de sosyal bilimlerde yaslandıkları teoriler) korumaya çalışan kişiler olduklarından bu kadar nefret.
not: Elbette Hegel eleştirilemez gibi bir şey demiyorum. Hem marxism hem de postmodernizm/postyapısalcılık; kendi içlerinde ve birbirleriyle çatışan sayısız farklı teorik duruş üretmişlerdir.
Hegel'in devam eden iki kolu ise (bir yanda bütün alt dallarıyla marxism diğer yanda bütün alt dallarıyla postmodernizm/posyapısalcılık) yukarıdaki paragrafta özellikleri sıralanan aydın tiplemesinin aşılması üzerine kurulu. Ancak bu yeni aydın profilini ve bu profilin sosyal bilimlerdeki teorik karşılığını (interdisipliner, yapısalcılık ya da radikalleşmiş yapısalcılık) vb. tamamen reddettiklerinden dolayı modern felsefe (ve Hegel yorumları) biraz boylarını aşıyor. Çünkü tarihin zaten vasat bir alanına dayanıp (siyasi tarih); bütün siyasi ideolojilerini, toplumsal görüşlerini ve aydın tiplemelerini buradan çıkartıyorlar. Sonuç daha büyük vasatlık; bir de tarihin en ağır metinlerini (mesela hegel) anlayamama.
Sonuç olarak; çoktan yıkılıp gitmiş bir düzeni (hem günlük hayattaki (siyasi değil) ideolojileri hem de sosyal bilimlerde yaslandıkları teoriler) korumaya çalışan kişiler olduklarından bu kadar nefret.
not: Elbette Hegel eleştirilemez gibi bir şey demiyorum. Hem marxism hem de postmodernizm/postyapısalcılık; kendi içlerinde ve birbirleriyle çatışan sayısız farklı teorik duruş üretmişlerdir.
- protector (29.05.16 12:44:03 ~ 12:47:12)
1