[]
Mimari açıdan güzel binalar yapmak çok mu zor?
Özellikle mimar arkadaşlar sorum size. bir ressam tuvale öznel güzelini yansıtıyor, şair en güzel mısraların izini sürüyor, otomobil firmaları trend tasarımın en güzel olanını bulma peşinde, banyoyu yapan fayansçı bile bir rengin daha çok yakışacağını düşünüyor. Peki herkes en iyinin peşindeyken bu ülkede mimari açıdan neden 50 yıldır aynı taaarım yapıları yapıyoruz. Neden her tarafı saran o çirkin binaları yapmak zorundayız? Yapıldığı yerde en az 50 sene duracak koca bir binada neden estetik kaygısı olmaz?
Türkiye mimarlar değil muteahhitler ülkesi. Ondan önce de öyleydi. Sarayları turkler değil Ermeniler tasarladı. Padişahların bir.bildiği olsa gerek.
- thewizardofearthsea (20.05.16 07:08:09)
How to make an attractive city
School of Life
IZLE
School of Life
IZLE
- Traveller (20.05.16 07:20:26)
Gerçekten böyle bir durum var. Binalarımızın ekseriyeti iğrenç ve zevksiz.
Geçen bir hocamla Beytepe kampüsünü turladık. Edebiyat Fakültesi'nin olduğu bölgedeki eski fakülte binaları, eski olsalar da, mimari karakter olarak çok başarılı diye konuştuk. Ama rektörlüğün üstünde kalan ve daha yeni olan yapılar tipik TOKİ mimarisi. Dümdüz dikdörtgen kutuları çakıp, bina etmişler.
Ülkedeki genel hal de bu. Dikdörtgen kutulara pencere at, bina diye kakala. Hiçbir mimari heyecan ya da oyun yok. Estetik hak getire. Ülkeyi bunlarla doldurduk.
Eskiden de bu topraklarda bir ev konsepti vardı. Onu da hallettik. Tamam, hayat ya da divan yapalım demiyorum da, günümüze o fikirleri daha güzel şekilde getirebilirdik.
Bunun sebebi 1) denildiği gibi üretilen konutta en az maliyet/en yüksek getiri denklemine ulaşılmak istenmesi, 2) ülke insanının genel olarak estetik anlayışının yerlerde sürünmesi.
Sadece mimarlık için değil, lokanta tabelalarına, belediye logolarına falan da bakın. Paçamızdan zevksizlik akıyor.
Bu durumun düzeleceğini sanmıyorum. Bu bir birikim işi. Ülke olarak da böyle bir birikimi oluşturmaktan olabileceğimiz en uzak noktadayız. Binaların üstüne mozaikle Allah yazdırmakta falanız şu an. O bilinç fersah fersah uzakta.
Geçen bir hocamla Beytepe kampüsünü turladık. Edebiyat Fakültesi'nin olduğu bölgedeki eski fakülte binaları, eski olsalar da, mimari karakter olarak çok başarılı diye konuştuk. Ama rektörlüğün üstünde kalan ve daha yeni olan yapılar tipik TOKİ mimarisi. Dümdüz dikdörtgen kutuları çakıp, bina etmişler.
Ülkedeki genel hal de bu. Dikdörtgen kutulara pencere at, bina diye kakala. Hiçbir mimari heyecan ya da oyun yok. Estetik hak getire. Ülkeyi bunlarla doldurduk.
Eskiden de bu topraklarda bir ev konsepti vardı. Onu da hallettik. Tamam, hayat ya da divan yapalım demiyorum da, günümüze o fikirleri daha güzel şekilde getirebilirdik.
Bunun sebebi 1) denildiği gibi üretilen konutta en az maliyet/en yüksek getiri denklemine ulaşılmak istenmesi, 2) ülke insanının genel olarak estetik anlayışının yerlerde sürünmesi.
Sadece mimarlık için değil, lokanta tabelalarına, belediye logolarına falan da bakın. Paçamızdan zevksizlik akıyor.
Bu durumun düzeleceğini sanmıyorum. Bu bir birikim işi. Ülke olarak da böyle bir birikimi oluşturmaktan olabileceğimiz en uzak noktadayız. Binaların üstüne mozaikle Allah yazdırmakta falanız şu an. O bilinç fersah fersah uzakta.
- faith no more (20.05.16 08:10:44)
Ermeniler rumlar bu işi yüzyıllardır yapan, gerekirse yurt dışında eğitimini alan, birikimi usta çırak ile geleceğe taşıyanlardı. Onlar gidince de bir şeyler kaybolmuş olmalı ister istemez.
- i ve been mistreated (20.05.16 10:29:53)
Ben Rumlardan kalan bir yerleşimde büyüdüm, mübadil torunuyum. Dedelerin geldiği adada Türklere dair hemen hemen hiç bir iz kalmamış (az sayıdaki cami hariç) Bunun en önemli sebebi yaptığımız binaların estetikten uzak ve az ömürlü malzemelerden yapılması. Geliyorum bizim tarafa, yani mübadeleden önce yapılan Rum yapılara. Olağanüstü bir estetik, olağanüstü işlevsel yapılar, olağanüstü bir şehir planlaması. yüz yıl önceyle yüz yıl sonra yapılan yapılar arasında yüz kızartıcı farklılıklar var. bence bunun en önemli sebeplerinden bir tanesi DNA'mıza işlenen göçebelik olayımız. Dediğiniz gibi övündüğümüz en büyük mimarımızın kökeni dahi başka uluslara dayanıyor. Yani, bilemiyorum Altan, bilemiyorum...
- barex (20.05.16 12:07:42)
teknik bir şey soruyorsun ama genel cevap vereyim. bina yani inşaat sektörü mimarın elinde olmadığı için, çok özgün davranamıyor. genel olarak şöyle söyleyim. iyi mimar iyi mimari tasarlayandan öte, daha fazla daire çıkarabilen olduğu için tr de ne yazık ki saçma sapan mimariler ortaya çıkıyor. nedeni de daha fazla parayı nasıl kazanırız. bir de bizde ne yazık ki dış cephe yönetmeliği yok. bakınız amerika ya farklı bir bina yapamazsınız ve çevre düzenlemesi için yani kapınızın önü için devlet sizden vergi alır. bu biraz da medeniyetle alakalı.
- gokhan atestepe (20.05.16 17:49:04)
1