[]

Cidden kursla mursla kitapla alt yaziyla dil ogrenen var mi?

Olm manyak zor la bu dil ogrenmek. Ogrenenler nasil ogreniyor? Yurtdisindaki arkadaslar beni de alin yaniniza da ben de beleşe dil ogrenem. Hadi optum bye.




 
yurt dışına çıkmadan hazırlıkta öğrendim ben :) sonrasında yurt dışına da gittim ama.

çalışınca oluyor. hatta sonrasında okulda ispanyolca dersi aldım, onu bile bir yere kadar getirebildim, sonra devam edemedim :(
  • fakyoras  (17.02.16 14:55:16 ~ 14:59:04) 
valla ortaokul hazırlık varken öğrendim ben de. yurtdışına çıkınca bozuldu amk. grammerle işim olmaz speaking diyorsan pimsleur akar.


  • ayiadam  (17.02.16 15:07:54) 
ben oyun oynayarak öğrenmiştim gayet.


  • tescillimarka  (17.02.16 15:13:48) 
oyun oynayarak kısmına benden de +1. ortaokul yıllarım elde sözlük bilgisayar başında geçi. baldurs gate bu konuda on numaradır.


  • ayiadam  (17.02.16 15:15:18) 
Günde 1-2 saatlik CİDDİ bir çabayla 1 yılda falan iyi konuşabilecek, her istediğini söyleyebilecek duruma geliyorsun. Ama dilin konuşulduğu ülkede kısa süre de olsa yaşamadan çok akıcı konuşmak ve native düzeyine yaklaşmak oldukça zor, nadir gördüm.

Benim gördüğüm, genelde insanlar bahsettiğim çabayı gerçekten göstermiyor ve zor olduğuna karar verip bırakıyor. Ya da yalandan çalışıp kendini kandırıyor. Altyazılı dizi açtın mesela, cümlede ne dendiğini anlasan bile arada bilmediğin bir kelime geçtiyse çat diye pause'a basıp sözlüğe bakacaksın. Bu sadece bir örnek tabii. İnternette poligotların youtube kanallarını ve bloglarını takip ederek nasıl metodlar izlediklerini öğrenebilirsin.

Ama dediğim gibi çaba önemli. Çaba gösteren gerçekten başarıyor. Bak ben mesela 2 kur falan almanca kursuna gittim. Sıfırdan başladık. 3-4 ay sonra 2 kuru bitirdiğimizde ben alman hocayla ıııı falan yapa yapa olsa da almanca basit sohbet edebilirken kurstaki diğerleri hala cümle kuramıyordu doğru dürüst. Neden? Ben çok becerikli olduğumdan falan mı? Yoo. Ordaki herkes sırf derslere gelip giderken ben evde boş vakitlerimde almanca hikaye kitapları falan okumaya çalışarak kendimi geliştirmeye çalışıyordum. Çaba gösteritsen sonuç alırsın. Yalandan kendini kandırırsan yerinde sayarsın.

Metod olarak:

-dizi film ve hikaye kitapları. Ama bi kulaktan girip ötekinden çıkacak şekilde değil de harbiden tüm sözcükleri ve tüm cümleleri anlamaya çalışarak.
-podcast, sesli kitap vs dinlemek.
-gramer kitaplarından gramer kurallarını öğrenmek.
-flashcard'larla kelime ezberlemek.
  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (17.02.16 15:16:21) 
Lisede az bi sey ogrenmistim. Temel gibi diyelim. Kendimi bildim bileli oyun oynarim, yani Ingilizce gormeye ve basit kelimelerin anlamlarini bilmeye cocukluktan baslamistim. Daha sonra online oyunlar oynamaya basladim. Online oyunlarda Turkce konusan komuniteyi pek begenmedigim icin yabancilarla oynuyordum. Ve de cok fazla olmasa da dizi filmler ise yariyordu. Eminem'i cok severim ve dili ogrenmeme buyuk faydasi oldu cunku cok hizli, sokaga yakin bir Ingilizce. Duya duya anlamaya basliyorsun ve bu cok faydali oluyor. Ve son olarak en faydali gordugum sey aynayla konusmak. Hatirliyorum da Ingilizce'de kendimi en cok gelistirdigim yillarda aynayla cok sik Ingilizce konusuyordum.

Neden anlattim bunlari: Evet mumkun. Oldukca mumkun. Yurtdisina bi kere cikmadim ama cok iyi olmasa bile rahat anlasabiliyorum. Okuma ve dinlemede bir problemim yok. Ama kafada cok buyutmemek gerekiyor. Yani dil matematik, fizik ogrenir gibi ogrenilen veya ogrenilebilen bir sey degil. Dilin icinde olmak gerekiyor ogrenmek icin. Tavsiye vermek uzerime vazife olsaydi Facebook timelineinizi asagi asagi surekli kaydirmak yerine Reddit'te takilmanizi tavsiye ederdim.(9gag degil, metin pek yok orda, ogreneceginiz ucbes kelime olurdu). Ayrica ilgi alaninizin limitlerini zorlamaya basladiginizda Turkce icerigin yetersiz geldigini gorup mecburen uluslararasi gelismeleri takip etmek isteyeceksiniz. Yani ilgi alaninizla ilgili seyleri Ingilizce okumak da cok iyi bir secenek. Haber okumanin pek yararli oldugunu dusunmuyorum, cunku haber okurken haber okumak istiyoruz, vakit gecirmek degil.

Sonuc olarak mumkun ama bunu yapmak icin kitaplara gomulmeniz ise yaramayacaktir. Sadece dili kullanmaniz gerekiyor. Bir sey anlamak icin, oyun oynamak icin veya ilgi alaninizi takip etmek icin. Hepsi olur.

Not: Bunlar benim yurtdisina cikmadan, cok kapsamli bir Ingilizce egitimi almadan Ingilizce'min asagi yukari iyi olmasini saglayan seyler olarak gorduklerimdir. Hepsi yanlis olabilir, baska birisi icin hakkaten kitaplar ve kurs gerekebilir.
  • herbivor  (17.02.16 15:24:02) 
dil öğrenmenin biraz yetenek olduğuna inanıyorum (ya da çoklu zeka türlerinden biri buna yatkınlık sağlıyor olabilir) çünkü bazıları daha kolay anlarken bazıları daha zor öğreniyor.

fakat bugünkü antremanda göz dolduran futbolcunun dediği gibi, emek önemli. Çoğu kişi kursa gidip geliyor evde hiçbir şey yapmıyor sonra öğrenemedim diyor. Tabii bir aşamaya gelene kadar daha sıkıcı oluyor, ama bir şeyler okumaya izlemeye anlamaya başlayınca gerisi çok keyifli bence :)

ben de yakında ikinci yabancı dil istiyorum, hatta içimden Japonca gibi zor bir dil öğrenmek geçiyor bakalım. (hani okuma-yazma da öğrenmem gerekecek bi dil)
  • rodriguez2  (17.02.16 15:25:31) 
Şunu da ekleyeyim yetenekle ilgili, dil öğrenmek yetenek işi olsaydı tüm isveçlilerin, norveçlilerin, hollandalıların vs. mükemmel ingilizce konuşması mümkün olmazdı. Git Finlandiya'ya, çöpçüler, yaşlı teyzeler falan bile kusursuz ingilizce konuşuyor. Ülkedeki herkes yetenekli olacak değil ya :) demek ki doğru şekilde öğretilince öğreniliyor. Bazıları daha yatkın olabilir ama bu ancak aksan kulağı ve öğrenme hızı açısından minimal etki eder. Yoksa öğrenmek gayet mümkün.


  • bugunku antremanda goz dolduran futbolcu  (17.02.16 15:33:18) 
2 kişi var tanıdığım sular seller gibi ispanyolca konuşuyorlar.
biri pimsleur ve dizilerden öğrenmiş, diğerinin sevgilisi ispanyol (ama onla da isp pratik yaarken tanışmış internetten)

  • la noix  (17.02.16 15:55:41) 
ingilizce değil ama portekizceyi bu şekilde öğrenmiştim . her gün hiç ara vermeden sabah akşam uğraştım . işe gidip gelirken de serviste kulağımda portekizce şarkı dinlerken elimdeki kağıtlarda sözleri yazıyordu ve çevirisi başka bir kağıtta telafuz şeklini böyle çözdüm . tamamen kendim uydurdum bu sistemi .
sevince ve isteyince oluyor .

  • devilone  (17.02.16 16:09:52) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.