[]
Kitlesel Olarak Yönlendirildiğimizin Ne Kadar Farkındayız?
Biz gençlikik, kendi hükümetine ve onu seçen halka karşı doldurulup ayrılıştırılırken ve bunun sorumluluğunu yıllardır dur durak bilmeden ortaya atılan ispatsız içi boş iddialar, duyumlar, twittler ile "karşı taraf"a yıkarken, aslında esas beyin yıkama işleminin objesi olduğumuzun farkına varamıyoruz.
Yerel düşünmeyi bırakıp dünya üzerindeki olayların kitleler ile nasıl yönlendirildiğinin farkına varamıyorsak, psikolojik kitle yönetiminin geldiği noktayı da komplo teorisi diyip geçeriz.
Artık hükümetler, ülkeler değil kitleler yönlendirilerek sonuçlar alınıyor.
Biz gidelim ortada hiç bir maddi delili olmayan söylentilere, bilinçli yönlendirmelere inanalım sonrasında kendimizi çok zeki, eğitimli insanlar olarak görüp, bizimle aynı düşünmeyenlerin büyük resmi göremediğini iddia edip, cahil, koyun, it sürüsü gibi sıfatlarla niteleyip ne kadar üstün olduğumuzu ispatlaya duralım...
Hiç düşündünüz mü? Yoksa bize, bu nefreti sağlaması için görmemiz gerekli olan şeyler izletildi, yazıldı, bir bir bilinçlerimize işlendi ve sonrasında, bu gelinen noktada sadece görmek istediklerimizi mi görmek istiyoruz diye sormak istiyorum.
Bu kadar yazdıktan sonra sakın parti konusuna indirgemeye kalkışmayın, bu dediklerim bir partiyi savunmak için değil ülkelere ait toplumların bir amaç doğrultusunda yönlendirilmesiyle alakalı. İlla bu Türkiye olacak değil. Mesela Mısır, Tunus..
Çok daha derinlemesine inilebilir ama burda kesiyorum.
Yerel düşünmeyi bırakıp dünya üzerindeki olayların kitleler ile nasıl yönlendirildiğinin farkına varamıyorsak, psikolojik kitle yönetiminin geldiği noktayı da komplo teorisi diyip geçeriz.
Artık hükümetler, ülkeler değil kitleler yönlendirilerek sonuçlar alınıyor.
Biz gidelim ortada hiç bir maddi delili olmayan söylentilere, bilinçli yönlendirmelere inanalım sonrasında kendimizi çok zeki, eğitimli insanlar olarak görüp, bizimle aynı düşünmeyenlerin büyük resmi göremediğini iddia edip, cahil, koyun, it sürüsü gibi sıfatlarla niteleyip ne kadar üstün olduğumuzu ispatlaya duralım...
Hiç düşündünüz mü? Yoksa bize, bu nefreti sağlaması için görmemiz gerekli olan şeyler izletildi, yazıldı, bir bir bilinçlerimize işlendi ve sonrasında, bu gelinen noktada sadece görmek istediklerimizi mi görmek istiyoruz diye sormak istiyorum.
Bu kadar yazdıktan sonra sakın parti konusuna indirgemeye kalkışmayın, bu dediklerim bir partiyi savunmak için değil ülkelere ait toplumların bir amaç doğrultusunda yönlendirilmesiyle alakalı. İlla bu Türkiye olacak değil. Mesela Mısır, Tunus..
Çok daha derinlemesine inilebilir ama burda kesiyorum.
Futbol olsun milyonlar kazanan bir adam hayran olmak,maçlarını kaçırmamak, sistemin yükseğe getirdiği dört bir yana yaydığı spor dallarının takipçisi olmak, et yemek ve bunu sorgulamamak bile, oy verdiğni parti seçimi kazanınca arabayla tura çıkmak, evlenmek sevmek aşık olmak, bunlar bile farkına varılamayan ama bir şekilde kanıksatılmış şeyler. Kendi özgür iradesiyle yaptığını düşünyüor kişi, evet belki öyle ama o özgür irade dediği şey işte, hangi koşullarda toplumsallığın ne kadar etkisinde vs gibi şeyler var.
Siyasi olaya gelirsek konuyu açtığın, bir taraf demeyeceğim bir kaç tarafta lidercilik particilik olduğu için yönlendiirlmelere gerek olduğunu düşünmüuyorum fazla. Şartlanılmışlık var savunma refleksine her koşulda sahiplendiği şeyin. Sahiplenmeye aslında ait olmaya ihtiyaç duyuyor insanlar. Bir yere bir şeye ait olmak.
Can Dündar mesela örnek veriyorum, onun tutuklanması haksızdı diyen akpli bulmak zor. Dİğer taraflarda da durum fakrlı değil ama faşizmin,haksızlığın, kana susamışlığın, yozlaşmış gücün kaynağı belli olduğu için biz o tarafla ilgiliyiz.
Siyasi olaya gelirsek konuyu açtığın, bir taraf demeyeceğim bir kaç tarafta lidercilik particilik olduğu için yönlendiirlmelere gerek olduğunu düşünmüuyorum fazla. Şartlanılmışlık var savunma refleksine her koşulda sahiplendiği şeyin. Sahiplenmeye aslında ait olmaya ihtiyaç duyuyor insanlar. Bir yere bir şeye ait olmak.
Can Dündar mesela örnek veriyorum, onun tutuklanması haksızdı diyen akpli bulmak zor. Dİğer taraflarda da durum fakrlı değil ama faşizmin,haksızlığın, kana susamışlığın, yozlaşmış gücün kaynağı belli olduğu için biz o tarafla ilgiliyiz.
- Cursed Chico (27.11.15 00:18:35)
@inhiraf
Sun Tzu milattan önce 6. yüzyılda savaşların savaşa girilmeden nasıl kazanılacağını kitap haline getirmiş. sen ise milattan sonra 21. yüzyılda insanları abartmayalım diyorsun.
ilimunati vs. boşver bunları, yaşananlara bakman yeterli.
Sun Tzu milattan önce 6. yüzyılda savaşların savaşa girilmeden nasıl kazanılacağını kitap haline getirmiş. sen ise milattan sonra 21. yüzyılda insanları abartmayalım diyorsun.
ilimunati vs. boşver bunları, yaşananlara bakman yeterli.
- vapurlarfalan (27.11.15 01:04:08)
Ne kadar büyük ve beylik yargılar. Daha fazla derinlemesine inilebileceğini sanmıyorum, burada kesmen yerinde olmuş.
Algı yönetimi vardır ve gerçektir, burası doğru. Zira bu kadar yolsuzluğun, bu kadar yağmanın, talanın ve cinayetin üstüne hala yerinde sapasağlam durabilmek bu algı yönetiminin bir başarısıdır.
Demem o ki, komplo teorilerine inanmayın. Az okuyun, sorgulayın ;)
Algı yönetimi vardır ve gerçektir, burası doğru. Zira bu kadar yolsuzluğun, bu kadar yağmanın, talanın ve cinayetin üstüne hala yerinde sapasağlam durabilmek bu algı yönetiminin bir başarısıdır.
Demem o ki, komplo teorilerine inanmayın. Az okuyun, sorgulayın ;)
- sevgikusunkanadinda (27.11.15 01:21:12)
@sevgikusunkanadinda
sen yazdığımı okudun mu öncelikle? Okuyun, sorgulayın diyorsun da benim burda ne yaptığımı sanıyorsun?
Şaşkın!!
Metinde de sorduğum gibi, sen sadece sana aşılanan düşünceler ile görmek istediklerini mi görüyorsun diye kendine sordun mu?
sen yazdığımı okudun mu öncelikle? Okuyun, sorgulayın diyorsun da benim burda ne yaptığımı sanıyorsun?
Şaşkın!!
Metinde de sorduğum gibi, sen sadece sana aşılanan düşünceler ile görmek istediklerini mi görüyorsun diye kendine sordun mu?
- vapurlarfalan (27.11.15 01:40:19 ~ 01:43:46)
Vallahi benim gördüğüm şey 10 açıdan da dosdoğru görünüyor esasında. Birisi "vallahi de billahi de Bayırbucak Türkmenleri" diyor, bir diğeri "ÖSO" diyor, diğeri "velev ki silah var nolcek" diyor, kabinenin bozkurtu "Türkmenlere filan gitmedi" dediğini yalanlayamıyor. E ne oldu? Benim bakış açısı, tez antitez sentezle dosdoğru oldu ;)
"kendi hükümetine ve onu seçen halka karşı doldurulup ayrılıştırılırken"
O hükümet benim hükümetim filan değil. Selahattin Demirtaş'ın 10 Ekim katliamının hemen sonrasında söylediği gibi "ülkenin yönetimine darbe yapmış bir klik" idi. Ülkeyi seçime bu klik götürdü ve ayak oyunlarıyla istediğini gayet güzel aldı.
Hükümeti, başbakanı, cumhurbaşkanını babanız gibi görmekten, "ne yaparsa yapsın o senin babandır" psikolojisinden vazgeçin lütfen. Her şeyi geçtim, en başta insalık onuruna yakışmıyor.
Amaan işte. Birisi okur diye yazıyorum.
Edit: Global lokalden başlar. Yazdıkların pek öyle ahım şahım şeyler olmadığı için mecburen parti konusuna indirgedim.
"kendi hükümetine ve onu seçen halka karşı doldurulup ayrılıştırılırken"
O hükümet benim hükümetim filan değil. Selahattin Demirtaş'ın 10 Ekim katliamının hemen sonrasında söylediği gibi "ülkenin yönetimine darbe yapmış bir klik" idi. Ülkeyi seçime bu klik götürdü ve ayak oyunlarıyla istediğini gayet güzel aldı.
Hükümeti, başbakanı, cumhurbaşkanını babanız gibi görmekten, "ne yaparsa yapsın o senin babandır" psikolojisinden vazgeçin lütfen. Her şeyi geçtim, en başta insalık onuruna yakışmıyor.
Amaan işte. Birisi okur diye yazıyorum.
Edit: Global lokalden başlar. Yazdıkların pek öyle ahım şahım şeyler olmadığı için mecburen parti konusuna indirgedim.
- sevgikusunkanadinda (27.11.15 01:53:55 ~ 01:55:01)
@sevgikusunkanadinda
Üste çıkma, kendini yüksek seviye ermişliğinde görerek önemsemediğini belirten dolaylı tümleçler kuruyorsun ama cevap vermekten kendini almıyorsun. Nasıl bir çelişki.
"Demem o ki, komplo teorilerine inanmayın" dedikten sonra Selahattin Demirtaş'ın komplo teorilerini yazıyorsun.
İnsan beyni yıkanmaya görsün, kendi yazdığının ispatsız, komplo teorisi olduğunu anlayamaz zaten.
istediğin kadar yerelden başlat bunun başlangıcı zaten kitle algı yönetimidir. Yerelden yola çıkılıp bütün yönlendirilir zaten. Alevi-sünni, türk-kürt, sol-sağ, alaylı-mektepli, chp'li-akp'li, fenerli-cimbomlu, bizim mahalleli-öbür mahalleli. Aksini söyleyen bence toz pembe bir hayat yaşıyordur.
Ayrıca cevabını gören biz burda mit tırlarıyla ilgili bir konu konuşuyoruz sanacak.
Okuduğunu anlamıyorsan bir zahmet artık cevap verme.
Tekrar ediyorum bu soru ulusal değil özellikle ortadoğu halklarının kitlesen yönlendirilmesi ile alakalı bir soru.
Üste çıkma, kendini yüksek seviye ermişliğinde görerek önemsemediğini belirten dolaylı tümleçler kuruyorsun ama cevap vermekten kendini almıyorsun. Nasıl bir çelişki.
"Demem o ki, komplo teorilerine inanmayın" dedikten sonra Selahattin Demirtaş'ın komplo teorilerini yazıyorsun.
İnsan beyni yıkanmaya görsün, kendi yazdığının ispatsız, komplo teorisi olduğunu anlayamaz zaten.
istediğin kadar yerelden başlat bunun başlangıcı zaten kitle algı yönetimidir. Yerelden yola çıkılıp bütün yönlendirilir zaten. Alevi-sünni, türk-kürt, sol-sağ, alaylı-mektepli, chp'li-akp'li, fenerli-cimbomlu, bizim mahalleli-öbür mahalleli. Aksini söyleyen bence toz pembe bir hayat yaşıyordur.
Ayrıca cevabını gören biz burda mit tırlarıyla ilgili bir konu konuşuyoruz sanacak.
Okuduğunu anlamıyorsan bir zahmet artık cevap verme.
Tekrar ediyorum bu soru ulusal değil özellikle ortadoğu halklarının kitlesen yönlendirilmesi ile alakalı bir soru.
- vapurlarfalan (27.11.15 02:23:51 ~ 03:19:20)
@j r r tolkien hayrani
Geçmiş zamanlarda dediğin konu şu şekilde işliyordu: avrupa halkı hristiyan, mezapotamya ve kutsal topraklar müslüman egemenliğinde. halk doğal olarak düşman görülen diğer bir halka kışkırtılır ve ordu toplanır. evet, kitle yönlendirilmesi. Peki bir halkın kendi halkına karşı kışkırtılması?
Bak işte bu son dediğim asıl sorum. Tabi geçmişte olduğu gibi bir imparatorluk içinde yerel bazda ayaklanma, kışkırtma doğaldır. çünkü ortada farklı ırk, dil, din vs gibi gerçekler vardır ve bunu yapanlar o ırk, dil, din ile ilişkilidir.
Türkiye'de artık bu konu yukardaki son cevabımda da belirttiğim gibi dışardan gelen yönlendirmeler ile aslında var olmayan durumların propagandası üzerine kurulu ve halk, bu istismar edilmeye açık konularda yerel liderler vasıtasıyla değil, üzerinde gayet iyi düşünülmüş, planlı bir program çerçevesinde, gelişen iletişim kaynaklarının yardııyla kolayca yönlendiriliyor ve aslında var olmayan sorunlar yaratılmaya çalışılıyor.
Emin ol, iktidarda son 5-10 senedir chp olsaydı, bu yönlendirme ve algı yönetimi chp ve laik kesim üzerine dindarları kışkırtma olarak vuku bulacaktı.
Geçmiş zamanlarda dediğin konu şu şekilde işliyordu: avrupa halkı hristiyan, mezapotamya ve kutsal topraklar müslüman egemenliğinde. halk doğal olarak düşman görülen diğer bir halka kışkırtılır ve ordu toplanır. evet, kitle yönlendirilmesi. Peki bir halkın kendi halkına karşı kışkırtılması?
Bak işte bu son dediğim asıl sorum. Tabi geçmişte olduğu gibi bir imparatorluk içinde yerel bazda ayaklanma, kışkırtma doğaldır. çünkü ortada farklı ırk, dil, din vs gibi gerçekler vardır ve bunu yapanlar o ırk, dil, din ile ilişkilidir.
Türkiye'de artık bu konu yukardaki son cevabımda da belirttiğim gibi dışardan gelen yönlendirmeler ile aslında var olmayan durumların propagandası üzerine kurulu ve halk, bu istismar edilmeye açık konularda yerel liderler vasıtasıyla değil, üzerinde gayet iyi düşünülmüş, planlı bir program çerçevesinde, gelişen iletişim kaynaklarının yardııyla kolayca yönlendiriliyor ve aslında var olmayan sorunlar yaratılmaya çalışılıyor.
Emin ol, iktidarda son 5-10 senedir chp olsaydı, bu yönlendirme ve algı yönetimi chp ve laik kesim üzerine dindarları kışkırtma olarak vuku bulacaktı.
- vapurlarfalan (27.11.15 02:38:04 ~ 02:45:31)
"İnsan beyni yıkanmaya görsün, kendi yazdığının ispatsız, komplo teorisi olduğunu anlayamaz zaten."
Hah, işte ben de onu diyorum yahu :) haydi hayırlı traşlar.
Hah, işte ben de onu diyorum yahu :) haydi hayırlı traşlar.
- sevgikusunkanadinda (27.11.15 02:56:11)
ne yani, 7. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar devem etmiş en taze, en bilinen konu üzerinden değil de hitit'ler ile antik mısırlılar arasındaki tarihi milattan önce 13. yüzyıla dayanan kilden tabletler üzerine yazılmış muğlak tarih üzerinden mi örnek verseydim?
verdiğim örnek üzerine koca bir paragraf yazarak niyet okumaya çalışmışsın.
sırf arkasında başka anlamlar aradığından konuyu da başka yerlere çekmişsin. soruma cevap yok tabi..
verdiğim örnek üzerine koca bir paragraf yazarak niyet okumaya çalışmışsın.
sırf arkasında başka anlamlar aradığından konuyu da başka yerlere çekmişsin. soruma cevap yok tabi..
- vapurlarfalan (27.11.15 05:33:51 ~ 05:56:40)
(bkz: resmi gazete yalan söylemiyor)
algı yönetimine, kitlesel yönlendirilmelere kapılmamak için resmi gazete okuyabiliyor olmak da gerekiyor.
(bu nedenle resmi gazetenin düzenlemesinin halkın anlayacağı biçime dönüştürülmesi gerekiyor.)
bizim adımıza alınan bütün kararlar orada. bu kararlar bire bir bizle ilgili konular. daha bir kere bile resmi gazeteye bakmamışsak "bizi yönlendiriyorlar, algı yönetimi..." demeye hakkımız yok bence.
algı yönetimine, kitlesel yönlendirilmelere kapılmamak için resmi gazete okuyabiliyor olmak da gerekiyor.
(bu nedenle resmi gazetenin düzenlemesinin halkın anlayacağı biçime dönüştürülmesi gerekiyor.)
bizim adımıza alınan bütün kararlar orada. bu kararlar bire bir bizle ilgili konular. daha bir kere bile resmi gazeteye bakmamışsak "bizi yönlendiriyorlar, algı yönetimi..." demeye hakkımız yok bence.
- hayat aklini konusacak bir filozof uret (27.11.15 06:06:24 ~ 09:34:00)
Detaylı analize girmeye gerek yok. Artık bitmesi gereken "dış mihrak" geyiğini krema ile süsleyip, pasta diye öne sürmüşsün. Bunu yaparken, sözde değil de özde bunun gerçekten yalan olabileceğini. Gerçekten "onlar"ın "israil'in oyunu ve arkasında amerika var. Tüm dünya bize düşmansa demek ki doğru yoldayız, aksi olsa şüphe duyardım" mantığı ile kandırılmış ya da uyanmamış kitleler olmadığı ve haklı olabileceklerini düşündün mü?
Mevcut hükumetin özellikle 2008'den beri agresif olarak izlediği ayrıştırma be ötekileştirme politikalarına gözünü kapatıp "biz gençlikik, kendi hükümetine ve onu seçen halka karşı doldurulup ayrılıştırılırken ve bunun sorumluluğunu yıllardır dur durak bilmeden ortaya atılan ispatsız içi boş iddialar, duyumlar..." diyerek yüz yıllık dış mihrak geyiğini döndüren birinin bu soruları kendine sorduğunu sanmıyorum.
Sen ne kadar "ülkemiz üzerine oyunlar oynanıyor nasıl göremiyorsunuz ya?" karşındaki de "çok açık bir şekilde kandırılıp, uyutuluyorsun. Nasıl göremiyorsun ya?" diyor. Aradaki fark da birine inanmak için twitter vs. gibi sosyal medya ağlarına güvenmek değil. Hatta gündemi ve haberleri havuz medyası dışında takip etmeye de gerek yok. sadece 1 akp mitingi izledikten sonra kimin ayrıştırıcı, kimin dediği ile yaptığı tutmayan olduğunu görüyorsun.
Tabii sen şu an kendini "büyük oyunu görmüş, dış mihrakların oynuna karşı durmuş ve olayların farkında olan biri" olarak görüp, "bu mükemmel(!) hükumete karşı insanlar neden rahatsızlık duyuyor, nasıl bu kadar kör olabiliyorlar?" diye kendine inanamıyor olabilirsin. Hatta ileri gidip "Her gün sabah, takvim, star'da bu oyunlar çarşaf çarşaf yazılıyor. İnsanlar nasıl oyuna gelip hükumete karşılar da diyebilirsin. Bu yüzden ümidi kesmiş de olabilirsin. Fakat unutma ki sen karşıdakine karşı ne düşünüyorsan, karşıdaki ne sana karşı onu düşünüyor olabilir pek tabii.
Twitter'da yazanlara, bedava mal görmüş yurdum insanı gibi sorgulamadan hemen atlayıp inanacak değilim. Sabah, takvim, star gibi oluşumlar kadar doğru haberi barındırıyor oralqr da en fazla. Önemli bir olayı en az 3-4 ayrı yerde okumadan kendi yorumumu oluşturmam.
Tabii dediğim gibi bir yandan biz - bunlar deyip öte yandan seçimden seçime birlik konuşması yapanlara da inanmamı beklemesin kimse. Bu beni güdülmüş kitle yapacaksa da yapsın.
Mevcut hükumetin özellikle 2008'den beri agresif olarak izlediği ayrıştırma be ötekileştirme politikalarına gözünü kapatıp "biz gençlikik, kendi hükümetine ve onu seçen halka karşı doldurulup ayrılıştırılırken ve bunun sorumluluğunu yıllardır dur durak bilmeden ortaya atılan ispatsız içi boş iddialar, duyumlar..." diyerek yüz yıllık dış mihrak geyiğini döndüren birinin bu soruları kendine sorduğunu sanmıyorum.
Sen ne kadar "ülkemiz üzerine oyunlar oynanıyor nasıl göremiyorsunuz ya?" karşındaki de "çok açık bir şekilde kandırılıp, uyutuluyorsun. Nasıl göremiyorsun ya?" diyor. Aradaki fark da birine inanmak için twitter vs. gibi sosyal medya ağlarına güvenmek değil. Hatta gündemi ve haberleri havuz medyası dışında takip etmeye de gerek yok. sadece 1 akp mitingi izledikten sonra kimin ayrıştırıcı, kimin dediği ile yaptığı tutmayan olduğunu görüyorsun.
Tabii sen şu an kendini "büyük oyunu görmüş, dış mihrakların oynuna karşı durmuş ve olayların farkında olan biri" olarak görüp, "bu mükemmel(!) hükumete karşı insanlar neden rahatsızlık duyuyor, nasıl bu kadar kör olabiliyorlar?" diye kendine inanamıyor olabilirsin. Hatta ileri gidip "Her gün sabah, takvim, star'da bu oyunlar çarşaf çarşaf yazılıyor. İnsanlar nasıl oyuna gelip hükumete karşılar da diyebilirsin. Bu yüzden ümidi kesmiş de olabilirsin. Fakat unutma ki sen karşıdakine karşı ne düşünüyorsan, karşıdaki ne sana karşı onu düşünüyor olabilir pek tabii.
Twitter'da yazanlara, bedava mal görmüş yurdum insanı gibi sorgulamadan hemen atlayıp inanacak değilim. Sabah, takvim, star gibi oluşumlar kadar doğru haberi barındırıyor oralqr da en fazla. Önemli bir olayı en az 3-4 ayrı yerde okumadan kendi yorumumu oluşturmam.
Tabii dediğim gibi bir yandan biz - bunlar deyip öte yandan seçimden seçime birlik konuşması yapanlara da inanmamı beklemesin kimse. Bu beni güdülmüş kitle yapacaksa da yapsın.
- nawar (27.11.15 07:11:12)
1