Ekşi Duyuru

darbe lazım. yoksa zor.

güneyde işid, el-kaide varken darbe de zor.

zor.

adamların özgürlüğüne engel olmuşuz. çalıp çırpma özgürlüğü.

imkansız artık.

1 kasım geçti. ağlama melis.

Padişah yargılanır mı?

pek mumkun gozukmuyor.

bakin, yuzyillar once yine namertlikle gelen yenilgi uzerine ne demis magluplar:
"yorulan yorulsun ben yorulmazam
dervis makamindan ben ayrilmazam
dunya kadisindan ben sorulmazam
kalsin benim davam divana kalsin

ben de vekil ettim bar-i hudami
o da kulu gibi zulum ede mi
orda soyletirler bir bir adami
kalsin benim davam divana kalsin

dolamip cevrilip birgun gelirsin
ettigin islere pisman olursun
orda da mi hizir pasa olursun
kalsin benim davam divana kalsin"

bize en cok zarari gerceklikten kopmak, olmayacak beklentiler icine girmek veriyor belki de.
hayal kurmak degil, ayak bastigimiz topragi baska turlu sanmak.
"yargilanacaklar! yargilancaksiniz!" diye haykiranlarin aklinda, referansinda ne vardi, kim vardi, neresi vardi? bilemiyorum. elbet, bir yere kadar bu toplumsal hafizayi gidiklamak, unutturmamak, umudu durtmek icin hos idi. ama beklenti icinde olmak fena.

nicin?
cunki turkiye boyle bir yerdir. cok sahanedir, insanlari sicak kanlidir, yardimseverdir. bunlari da baska yerde bulmazsiniz.
ama curumus, kokusmus bir politik ortamdir. latin amerika ulkelerinden herhangi biri gibidir.
sinir kapisinda senatoru / bakani torbalarla uyusturucu yakalatmis bir yerdir.
basbakaninin mafya yumruguyla burnunun kirildigi bir yerdir.
katillerin, kacakcilarin, cete reislerinin sozunun gectigi, emirlerinin demir kapilari kestigi bir yonetim bicimidir.

orduya is yapan muteahhidi ensesinde vurup oldurmus zat, yargilanmis mi? hukum giyip suratina mi tukurulmus?
yoksa mazlum postuyla parti genel baskan yardimcisi mi olmus? meclise vekil mi olmus?
yahut okul cikisina bomba atip ogrencileri katleden? yargilanmis mi? ne olmus?
yahut profesor olduren, hoca olduren, il emniyet muduru olduren?
anasinin karnindan cenini kesip cikaran? orgu sisiyle 90'lik ninenin gozunu oyan?
yargilanmis mi?
zamaninda ugur mumcu kosesinde ordu mali bombalarla, askeriye mali / abd yapimi silahlarla oldurulenleri anlatti. olaylari, mekanlari, tarih ve saatleri, silahlarin / bombalarin seri numaralarini bile yazdi. ne oldu? kim yargilandi? kim ne ceza ile islah oldu?

bakin, yukarida namertlikle maglup olan bir dervis yazmis soylemis.
biz onun caninin acisini bugun etimizde, ruhumuzda duyuyoruz iste.
yarin cocugunuz, torununuz ayni siziyi duymasin isterseniz, yezid'e, hizir pasa'ya teslim olmayacaksiniz. direneceksiniz, yasayacaksiniz, hesabinizi tutacaksiniz.
ki yarin obur gun o hesap gorulsun, cocugunuzun torununuzun sihhatli nefesi cigerlerine yurusun.
ama bugun degil.

hayat süprizlerle dolu, siyaset pek değil. yine de belli olmaz tabii.

@viva, o "kokuşmuşluk" yeni bir olay değil. daha cumhuriyetin ilk yıllarında muhalif vekiller öldürülüyor, muhalif sesler çeşitli bahanelerle idama gönderiliyorsa bugünlerde bahsettiğin şeylerin olmaması garip olurdu esasen. yine de şükür iyiye gidiyoruz bu konularda.

(bkz: ali şükrü)

fuat avni piyasaya ilk çıktığında 22 ay süre biçmişti bunlara. bu süre sonunda yani ocak şubat gibi bişey olursa olur, olmazsa sittin sene yargılanmazlar.