Ekşi Duyuru

Hangilerini alırdınız? Gym dahil her yerde giymeyi düşünüyorum. Biri kadın ayakkabısı olarak gözüküyor ama rengini çok sevdim, giyerim.

1. www.decathlon.com.tr

2. www.decathlon.com.tr

3. www.decathlon.com.tr

Sevgiler.

Normalde hiçbir şeye karışmayan, mülayim, kendi halinde adam. Eskiden de hiçbir bağırıp çağırması, şiddeti olmadı. Ama aile evine geldiğimde babamın yanında inanılmaz rahatsız hissediyorum. Daha doğrusu hiç rahat hissetmiyorum. Kendisini severim. Bu çoğumuzda olan kültürel bir şey mi? 30/E.

5 yıl önce girdiğimde 97 98 civarı bir puan almıştım. Sınavı yenilemem gerekiyor, hedef full çekmek. Pratik yapmam lazım, en sağlam soru bankasını nereden alabilirim?

Araba anahtarını içeri almıyorlar. Oradaki dükkanlara gidip emanet alır mısınız diye sormak pek güvenli gelmiyor. Anahtarı çaktırmadan arabanın bir yerine saklasam kesin gören olur, en iyi ihtimalle içerideki telefonları çalar. Bunun yolunu bulup çözen yok mudur acaba? Fikre ihtiyacım var.

Geçen hafta bir otel odası için rezervasyon yaptım. Bugün WhatsApp üzerinden kaç gibi geleceğimi sordular. Akşam 10’a kadar giriş yaparım dedim. Yorgun argın otele giriş yaptım, tam odaya geçmeyi düşünüyordum ki check-in yaparken görevli çocuk biraz bekleteceğim, oda dağınık. 10 15 dakika bekleyin lütfen dedi. Bir yerlere mesaj attı, hala bekliyorum. Pek gelecek kimse yok gibi.

Sordum, giriş saati 14:00, ben bu saatten itibaren ertesi gün çıkış saatine göre tutuyorum odayı. Neden bu saate kadar hazır değil diyorum, bazen yoğunluktan olabiliyor diyor. Otel de küçük, butik bir yer İzmir’in göbeğinde. Hiç yoğun bir dönem değil, giren çıkan kimse yok. Bir genç oğlan duruyor resepsiyonda sadece.

İnanılmaz yorgun ve uykusuzum. Sonuca ulaştırmayacak tepki de göstermek istemiyorum.
BEN NE YAPABİLİRİM?

İki gün boyunca sürekli taksi kullanmak zorundayım, önceden fiyat görebileceğim bir uygulama var mıdır?

Normalde mevsim geçişlerinde bir alerji tutar, bir haftaya geçerdi.
Bu sefer bir aydır uğraşıyorum. Sabahları hapşırıyorum, özellikle akşamları konkalarım o kadar şişiyor ki, yemek bile yiyemiyorum. Nefes almak imkansız.

Nasal rinse kullanıyorum, her gün kekik/okaliptüs/lavanta yağı buharı çekiyorum, flixonase sprey kullanıyorum ama hiç faydasını görmedim.

Alerjimi tetikleyecek bir toz durumu vardı, onu tamamen ortadan kaldırdım ama yine sonuç değişmedi.

Ne olacak? Bir süre aleri hapı/nazal spreyi mi kullanmam gerekecek? Burnumda hafif kemik eğriliği var, bir burnumdan normalde çok az nefes alabiliyorum. Alakalı olabilir mi acaba? Ayrıca spor yaparken alerjim çok azalıyor, az da olsa nefes alabiliyorum burnumdan. Ama birkaç saat içinde eski haline dönüyor.

Başka çözüm var mıdır?

Uzun zamandır dağıtmış, bitkin, yorgun ve sürekli borcu var. Magazin konularını pek bilmediğimden soruyorum. Bir hastalığı, kumar bağımlılığı mı var? En son evini satışa çıkarmış. Ne oluyor bu beyefendiye?

Geçici bir süre ailemin yanında kalacağım. Yokuşsuz, sakin bir küçük şehir burası. Arabaya ihtiyacım var. Toplu taşıma işimi görmüyor.

Durum şu şekilde: babamın kendi arabası var, burada ortak bir şeyler yaptığımız zamanlar ben kullanıyorum. Ama her seferinde arabayı çıkarıp meşgul etmek istemiyorum. Motosiklet işimi çok iyi görür ama hayatımda hiç binmedim ve çok korkuyorum iki tekerden. Bu seçenek dahilinde değil.

İhtiyacım olan öyle normal bir araba bile değil aslında. Citroen Ami gibi bir araç tam olarak işimi görecek bir şey. Düşük kilometre, birkaç senelik araçlar 330 civarına düşmüş. Ben de bir yıl içinde en fazla 500 - 1000 km kullanıp satmak istiyorum.

Asıl olay şu: Kenarda bu miktarda biriktirdiğim bir param var. Zamanında elime geçen bir parayı yarı yarıya dolar ve altın yapmıştım. Şimdi de bir ihtiyacımı çözecek bir ürün var. Muhtemelen önümüzdeki yaz veya seneye ihtiyacım kalmayınca satacağım. Üründen kâr etme niyetim asla yok, sadece tek sorum, satarken çok fazla kayba uğrama ihtimalim ne kadar?

Yani, bu para altın ve dolarda duracağına bir yıl işime yarasa, sonra aracı satıp tekrar altın ve benzeri yatırım fonlarına (artık direkt dolar değil, bir miktar dövize bağlı yatırım fonları alıyorum) geri aktarsam mantıklı bir hareket mi olur?

Fikirleriniz için teşekkür ederim.

Yolu düz, konforlu. Araba park edecek yer yok, yürümek şart. Google puanı 4,8. Daha önce gittim, gayet iyiydi. En azından bir ay gideyim diyorum.

Evin hemen arkasında bir salon daha var. 5 yıl kadar önce gitmiştim, fena değildi açıkçası. Ama ne olduysa puanı 3,7’ye düşmüş. “Makinelerin ayarsız olduğu kabloların bir kısmının kopmuş bir kısmının ise koli bandıyla tutturulmaya çalışıldığı 3+1 evden bozma ergenusların doldurduğu özensiz bakımsız tam olarak kalitesiz kreş tadında bir spor salonu ben görmeden kayıt yaptırdım bir kez gördüm görmez olaydım” yorumu var birkaç ay önce.

Siz olsanız hangi salona giderdiniz? Gündüz vaktinde gidebilirim.

Bir arkadaşım var, bu güne kadar hiçbir yerde resmi olarak çalışmamış. Kendisi freelance işler yaparak geçiniyor, ve ailesiyle yaşıyor. Sigorta işlerinden hiç anlamadığım için buraya sorabileceğimi düşündüm.

Bu kişi en pratik bir şekilde sigortasını nasıl başlatabilir? Her ay kendi adıma ödeme yapabilirim diyor. Birkaç yıldır GSS borçları da birikmiş, artık resmi bir şekilde sigortalı, borçsuz olmak istiyor. Bunun için öncelikle yaptığı işle ilgili şirket kurmalı mı? Yoksa direkt SGK'ya gidip primlerini ödemeye başlayarak sigorta girişini başlatabilir mi?

Daha önce hiç çalışmadan birkaç kez sınava girdiğimde 75 civarı alıyordum. 17 Kasım'da tekrar gireceğim. 70 yeterli ama olabildiğince yüksek tutmak istiyorum.

Bu süreçte ne yapmamı önerirsiniz? Soru çözüm pratiği için bir uygulama veya youtube kanalı da olabilir. Ayrıca sayısaldan şu kadar net yaparsan sözel için iyi olur diye taktikleriniz varsa verebilirsiniz. Neredeyse hiç matematik yapmıyorum çünkü.

Geçen gün sormuştum, A101 üzerinden sipariş verdiğim TV geldi. Philips yetkili servisinin numarası var. Kurulum için gelen ekibe bir ödeme yapılıyor mu?

Bizde çok eski bir duşakabin var. Eskiden kompakt sistem deniyordu, telefon bağlantısı, radyosu, ışıkları var. Bunu değiştirip basit bir şey taktırmak istiyoruz ama bildiğim kadarıyla direkt fayansın üstüne duşakabin monte ediliyor.

Ailem diyor ki buna tekne şart, içerideki sular dışarı sızar. Nasıl oluyor? Hatırladığım kadarıyla bazı evlerde kiriş gibi hafif yükselti oluyordu. İlgili yere gidip bu olayı nasıl anlatmam gerekir ki doğru ürünü seçelim?

İnternet sitesinde gözüken kampanyalı liste fiyatının üstüne indirim yapıyorlar mı, yoksa son fiyat mıdır? Fiat için soruyorum özellikle.

Bildiğim kadarıyla peynir ne kadar kuruysa o kadar fire veriyor, maliyeti artıyor. Konya kırma peyniri diye bir peynir alıyoruz pazardan, marketlerde muadil peynirler 5 kat pahalıyken bu fiyata nasıl kâr ediliyor? Üstelik bu kişi üretici değil, satıcı. Üstüne bir de nakliye masrafı var, Konya'dan Ege'nin bir tatil beldesine geliyor. Mümkün mü böyle bir şey?

Bir fırsat geçti elimize ve sadece iki seçenek var.

1. 2022 Clio 1.0 SCE
2. 2022 Egea Cross 1.4 Fire

Bu kişi için hiçbir kriter yok. Yılda 1000 km anca kullanıyor, performans aramıyor, uzun yol yapmıyor, sadece yazlığa 60 km bir yolu oluyor yazın birkaç kez. Araç bozulmasın, parça sorunu olmasın yeter.

Tek amaç takas yapıp üstüne bir miktar ekleyerek model yılı yükseltmek.
İkisinin fiyatı benzer sayılır.

Hangisi daha mutlu eder?

Özellikle yaşlıların kullanımı için soruyorum, faydalı olur mu?

Televizyonun sesini uzaktan duyma zorluğu çekiyorlar, salonun yapısı gereği sesi çok açınca dağılıyor. Diyorum ki bluetooth ile bağlantı sağlayabileceğim bir soundbar kursam, koltuğa yakın bir şekilde yerleştirsem, benim müdahaleme gerek kalmadan yaşlıların kolayca kullanabileceği bir sistem kurabilir miyim?

Özellikle şarjla ve her seferinde bağlantıyla uğraşmalarını istemiyorum, televizyon çalışırken sorunsuz bir bağlantı olsun.

Almak istediğim televizyon hiçbir yerde yok, birkaç mağazada inanılmaz pahalı. A101'de uygun fiyata buldum ama kargoda kırılma konusu çok kafamı karıştırıyor.

Mağdur olmamak için ne yapmam gerekiyor?
Ürün bu: www.a101.com.tr

İnternetten sipariş vermek riskli midir?

13 yıldır 42 inç Philips kullanıyoruz. TV hala çalışmaya devam ediyor, sanırım en uzun ömürlü modellerden birini almışız. Çok da pahalı bir model değildi.

65-70 yaş civarında insanlar kullanacak televizyonu. Daha çok Netflix, YouTube, bazen haber kanalları izlemek için kullanılacak.

Son yıllarda tuhaf sıkıntılar başladı. Ekrandaki görüntüde çok siyah/karanlık varsa televizyon anlık kapanıp açılıyor. Ayrıca sesini hiç beğenmiyorum, duyabilmek için çok yüksek açıyorlar ama ses salonda dağılıyor gibi. Yazlıktaki minik lcd bile çok daha net ses veriyor.

Bunun için ayrıca bir öneriniz olur mu? Koltuğa yakın bir hoparlör sistemi kursam, bluetooth ile bağlayabileceğim bir sistem yapabilir miyim?

Xiaomi Mi Box S 4K kullanıyoruz, o yüzden televizyonun yazılımı pek önemli değil. Ama yine de uydu kanallarını izlerken çok yavaş olmasa iyi olur.

Bütçe 20-30 bin civarı. Olabildiğince büyük ekran ve yakın zamanda bozulmaması önemli. Garantisi/servisi de iyi olursa çok iyi olur.

Öneriniz veya bu konuda "şu youtube kanalı çok iyidir, oraya bak" dediğiniz yer var mıdır?

2023 başlarında 8GB M1 almıştım. Bilgisayardan çok memnunum ama olabildiğince güncel teknolojiyi kullanmak istiyorum özellikle bilgisayarda. Bu ram bana yetiyor, sadece daha iyi kamera, daha iyi ekran ve daha uzun ömür (ve sonra satarken değerini koruması) kriterlerim var.

Şu an benimkinin sıfırı 26,500 TL, M3'ün ise 43,000 TL.
Sizce elimdekini satıp üstüne ekleme yapıp M3 almak mantıklı mı?

Bir arkadaşım önümüzdeki yaz 10 gün kadar Portekiz, İspanya ve İtalya turu yapmak istiyor. Uzun zaman önce bir Schengen vizesi almış, fakat şu an sigortasız gözüküyor ve bir gelir gösteremiyor. Ama üstüne arabası ve bankada varlıkları varmış.

Bildiğim kadarıyla son zamanlarda vize reddi çok oluyordu. Bu kişi vize alabilir mi, hangi ülkenin verme ihtimali daha çok?

Akademik bir başvuru için ALES puanım gerekli, şöyle ki Mayıs 2019 ALES puanım tutuyor, fakat 5 yıl doldu. Ayrıca Aralık 2019 puanım da var fakat çok az farkla puanı kaçırıyorum.

Hiç başvuru yapmayayım mı, yoksa şansımı deneyeyim mi? Çünkü diğer şartlar için tüm detaylarım mükemmel bir şekilde tutuyor.

Farkındayım, karmaşık bir mühendislik hesabı var ortada. Beygir gücü, tork gibi kavramları duyuyorum ama anlamadığım bir nokta var. Bu güne kadar sadece üç araç kullandım, hepsi manuel VW Polo, Renault Symbol ve Nissan Micra.

Haliyle hepsi mütevazı araçlar. Ama nedense Symbol bana aralarından çok daha güçlü bir araç gibi geliyor 65 HP olmasına rağmen. Otobanda doğru viteste çok iyi hızlandığımı hissediyorum, çok da devir çevirmeme gerek bile kalmıyor.

Araç değiştirmek üzere olduğum için yeni model, aynı segmentte otomobillere bakıyorum ama özellikle 1.0 SCE motora sahip ve muadili araçlardan çok şikayet var. Yokuşta çekmiyor, çok yavaş hızlanıyor gibi. Şu an sahip olduğum Symbol 1.5 DCI zaten piyasada çok dandik bir araç olarak biliniyor ama modeli yeni olsa da 1.0 motorlu atmosferik araçlara geçsem yine aynı dandikliği yaşayacağım için beni tatmin mi eder, yoksa kullandığım araç gerçekten 65 HP olmasına rağmen kasa ağırlığı veya tork gibi detaylardan dolayı gerçekten muadillerine göre güçlü mü?

Yeni araç alırken daha performanssız bir seçenek pek istemiyorum şahsen. Bu konuda özellikle neye bakmam lazım?

Arada yaptığım içeceklere, yoğurtlu yulaflı karışımlara koymak istiyorum. Migros’ta satılıyor. Alsam mı? Tadı nasıl, kullanışlı olur mu?

s.b.

Son günlerde inanılmaz korkunç olaylar oluyor, hepimizin psikolojisi bu durumdan etkilendi. Bir yandan istatistiksel olarak düşünmek istiyorum. Bazıları sosyal medyadan dolayı her olaydan haberdar olduğumuzu, geçmişte de nüfusa oranla benzer suç istatistikleri olduğunu söylerken diğer bir taraf gittikçe yozlaşan ve çürüyen toplumun nüfusa oranla daha da artan bir şekilde suç olayları gerçekleştiğini savunuyor.

Türkiye’yi geçmiş yıllarla ve diğer ülkelerle kıyaslamak istiyorum. Bunun için güvenilir istatistik kaynakları biliyor musunuz? Kişisel görüşünüzü degil, veriye dayalı bilgilerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Bu iş modeli sürdürülebilir mi?

Düşünün ki sadece hafta içi günde 4 saat çalışan biri net 80.000 TL gelir elde ediyor. Bunun bir kısmı vergi ve sigortaya gidiyor. Niş bir öğrenci portföyü var, yıllarca süreklilik sağlanabiliyor.

Bu model sizce yıllarca yürütülebilir mi? Çevrenizde bu şekilde uzun yıllar boyunca geçinen insanlar var mı? Bu modeli geliştirmek ve daha verimli/kârlı bir hale getirmek için önerileriniz olur mu?

Çok fazla sunum hazırlıyorum ve diğer sekmeler arasında geziniyorum. Birkaç sorum var.

- Bilgisayardaki gibi Google Slides üzerinden sunum hazırlamak kolay mı?
- Sekmeler arasında hızlıca gezinip metin/görsel kopyalayıp yapıştırmak çok zorlar mı?
- Kalemi çok kullanmak istiyorum, el yazımı normal text formatına dönüştürebilir mi kolayca? Klavye kadar hızlı olmasına gerek yok, özellikle sunum hazırlarken bunu yapabilmek istiyorum.
- Google Meet üzerinden biriyle görüşürken Google Slide üzerinde hazırladığım sunumu yansıtmak istiyorum, bu sırada görüşme yaparken diğer sekmeler arasında gezinmem gerekecek. Bu mümkün mü?

Teşekkür ederim.

Günümün çoğunu ekran başında geçiriyorum ve bundan zevk alıyorum. Yıllardır kalemiyle birlikte iPad alma hevesim vardı ama bir türlü ikna olamadım. Bir şey alacağım zaman 6 ay düşünürüm.

Macbook Air M1 kullanıyorum ve çok memnunum. Ama bir yandan istiyorum ki sağa sola giderken, kafede, yolda tabletimi ve kalemi çıkarıp sunum hazırlayayım (iş gereği), notlar alayım, bir şeyler karalayayım istiyorum. Belki yaratıcı tarafımı bile körükler?!

iPad Air M2 çok uygun gözüküyor, 5k fiyatı olan Apple Pencil Pro ücretsiz gelecek. 24,699 TL toplam.

Fikirlerinize ihtiyacım var.

A) Bende Macbook ve iPad var, hiç heves etme. Telefon ve bilgisayar yeterli.
B) İkisini birlikte kullanıyorum ve zevk alıyorum, ayrıca işlerimi kolaylaştırıyor, çok pratik. Bence al.

Diyelim ki İngilizce konuşma becerilerinizi geliştirmek için birebir ders alıyorsunuz. Hoca önce sizi tanıyor, seviyenizi ölçüyor, hobilerinizi, mesleğinizi, hayallerinizi, ilgi alanlarınızı, hedeflerinizi analiz ederek her ders size özel sunum hazırlıyor.

Bu sunum kısa yazılardan ve her sayfada bol görseller içeriyor.

- İlk aşamada selamlaşma, havadan sudan, kişinin kendi gündemiyle ilgili sohbet.
- İkinci aşamada konuşacakları konu/makale hakkında keyword'ler, telaffuz detayları, tanım ve örnekler (gerekirse öğrenciye farklı bağlamlarda örnek cümle kurduruluyor)
- Üçüncü aşamada konu/makale okunuyor. Burada uzun yazılar yok, hep görseller kullanılıyor, kimi zaman esprili grafikler de ekleniyor. Hoca yazıyı dümdüz okumuyor, anlatırken bir yandan alakalı sorular sorup öğrenciyi konuşturuyor.
- Dördüncü aşamada konuyla ilgili tartışma soruları soruluyor. Beyin fırtınası yapılıyor, hoca öğrenciyi olabildiğince düşünmeye ve konuşmaya teşvik ediyor.
- Beşinci aşamada "further questions" olarak direkt olarak konuyla alakalı olmasa da, öğrencinin kendi hayatıyla ilgili, konuya veya gündeme dokunacak sorular sorulup tartışılması sağlanıyor.

Bu ders ortalama 60 dakika sürüyor.

Sizce bu speaking dersi iyi mi? Eleştirel yaklaşabilir misiniz, neler geliştirilebilir, neler değiştirilebilir?

Çok teşekkürler.

Bu duyuru özel ders/danışmanlık hizmeti için fiyat belirleme amacıyla açılmıştır.

A kişisi bir yüksek lisans tezi yazmaya çalışıyor ama danışmanı tamamen ilgisiz ve artık süresi kalmamış, süreç sonunda teslim etmezse okuldan atılacağını söylüyor.

İyi bir üniversiteden aynı alanda yüksek lisans yapmış biriyle (B kişisi) anlaşıyor ve tezini yazdırmak değil de, araştırma nasıl yapılır, literatür nasıl yazılır, analiz nasıl yapılır bunları öğrenmek için bir yola giriyor.

Süreç boyunca A kişisi analiz ve raporlamayı da B kişisine yazdırmaya çalışıyor. B kişisi düzenli olarak online toplantı yapıyor ve tez danışmanı gibi kaynaklar sunuyor, neleri nasıl yapması gerektiği konusunda fikirler veriyor ama tezin asıl sahibi şekilsel düzenini, formatını, referans düzenlemelerini, hatta tez savunma sunumunu bile B kişisine yaptırıyor.

Sonuç olarak tezin asıl sahibi A kişisi yalnızca veri toplamış olup B kişisinin yönlendirmeleriyle kendi cümlelerini kurarak tezini bitiriyor.

A kişisi B'ye teşekkür edip bir ödeme yapmak istiyor. B kişisi tüm toplantılarını ve tezle uğraştığı gün ve saat sayısını çıkarmış. Toplamda 105 gün ve 315 saate denk gelecek şekilde mesai harcamış.

Sizce bu durumda A, B'ye günümüz şartlarında kaç para ödemeli?

Bu işin acemisi olarak soruyorum, sıfır ve ikinci el araç satan her yere bakmak istiyorum. Özellikle şu şekilde ara, şuralara bak dediğiniz yerler nereler olur?

Konum: Aydın

Elimizde çok iyi durumda olan bir buzdolabı var, daha büyük ve yeni dolap aldığımız için fazlaya çıktı ve bunu birkaç platforma koydum. En azından 2 bin, 3 bin TL eder diye düşünüyorum, dolap tertemiz ve hiçbir sorunu yok.

Yazlık bölgede olduğumuz için öğrencilere verme durumumuz yok ve yakında gideceğiz. Spotçuya sorduğumuzda hurda fiyatına alırım, para etmez dedi. Tamam dersek gelip 400 lira civarına alacak, bu da benim hiç içime sinmedi çünkü biliyorum ki kat ve kat pahalıya satacak bunu.

Siz olsanız çok ucuza spotçuya verir miydiniz? Ona vermek yerine birine ücretsiz vermek çok daha mantıklı geliyor. Ama nakliye ve zaman sorunu var.

Sporcu ürünü olarak çok pratik bir karbonhidrat kaynağı var ama birim bazında normal pirince göre haliyle yüksek maliyetli oluyor. Peki marketlerde satılan pirinç unu aynı şey midir?

Bu güne kadar sadece bilinen markalardan alışveriş yaptım ama karşıma tam ihtiyacım olan türden ürün satan bir mağaza çıktı. Instagram hesabı var, İstanbul'da kendi adıyla bir dükkan gözüküyor, satış yapan kişi de var, sürekli videolar koyuyor.

Web sitesi de güvenilir duruyor. Fakat verdiğim sipariş 3 gündür "hazırlanıyor" olarak gözüküyor ve web sitesindeki telefonu aradığımda "böyle bir numara bulunmamaktadır" uyarısı alıyorum.

- Bu butiğin dolandırıcı olup olmadığını nasıl anlayabilirim?
- Öyle bir durum varsa para iadesi için mahkemeyle uğraşmam mı gerekecek?

Bakmak isteyenler için:
www.moonrivertr.com
www.instagram.com

Düpedüz mantıksız bir durum mu sizce?

Tabii ki kişiye göre değişir, idealist ve yaşadığı yeri çok seven kişi mutlu olabilir ama bu kişi her gün ağlıyor, orta doğunun kalbinde bir konumda, kaba, anlayışsız, şiddetin ve pisliğin hakim olduğu bir şehirde öğretmenlik yapıyor.

En son tırnakları ojeli olduğu için linçlenmiş öğretmen çevresi tarafından, abdestsiz nasıl gezermiş.

Kendisi İngilizce öğretmeni, bir de yüksek lisans bitirmiş biri. MEB'de görebileceğiniz standart biri değil.

Diyorum ki niye duruyorsun, git alakalı iş bulamazsan vasıfsız bir işe gir, AB vatandaşı olduğu için hemen yarın başlayabilir.

Siz ne diyorsunuz bu duruma?

Daha önce YDS kursuna gidenler, özel ders alanlar;
Bir ders genelde nasıl işleniyor? Özellikle memnun kaldığınız, verim aldığınız sistemi soruyorum. Hoca tam olarak ne yapıyor derste?

Merhaba, uzun süredir çok nadir aralıklarla spor salona giden, arada evde bir çift dumbbell ile egzersiz yapmaya çalışan, beslenme olayını deneme yanılma ile düzeltmeye çalışan biriyim. Sanırım geçen yazdan beri sistemi oturttum, yağ kaybetmeye başladım, çok kas kaybım olmadı. Bu dönem evde bir çift dumbbell ile spor yapıyorum, fırsat olunca spor salonuna gitmeyi düşünüyorum.

Gym guruları yorum yaparsa çok sevinirim, çünkü belirttiğim ölçüler boyum ve kilom için iyi midir, sporcu kimliğine sahip olmadan haftada dört beş kez sağlık için spor yapan biri olarak merak ediyorum.

Bel çevremi çok daha inceltmem gerekiyor, farkındayım. Hep normal kiloda gözüken ama alt göbeği fazlaca yağlı biri oldum. Ama diğer ölçülerimi artırmam gerekir mi, nelere odaklanmam gerekir, fikir verirseniz çok sevinirim.

Erkek, 170 cm, 71 kg

kol 38
boyun 37
omuz 125
göğüs 114
bel 86 göbek deliği üstü
bel 92 göbek deliği altı
kalça 100
thigh 57
calves 38

Bu konulardan hiç anlamayan biri olarak durum şöyle, elimizde 10 yıllık bir model var, artık eskidiği için yeni bir modelle değiştirmek istiyoruz.

Elimizdeki araç sanıyorum ki yaklaşık 400 bin lira ediyor piyasada. Biz 200-300 kadar ekleyebiliriz ama asıl istediğimiz modeller için 400-500 daha eklememiz gerekiyor.

Kredi, kampanya, bayii, pazarlık gibi alım satım işlerinden gram anlamayan biri olarak biz yaklaşık 1 milyon liralık bir araç alabilir miyiz?

Not: Alacak kişi 65 yaşında bir emekli. Kredi alma ihtimali, ödeme kolaylığı için önemli bir bilgi mi bilmiyorum ama eklemek istedim.

Yazlık yer düşünün, herkes emekli tayfa. Genelde komşular önceden anlaşıp akşamları ziyaret ediyor birbirini, ama burada bir teyze var, çat kapı gelip en az 4 - 5 saat oturuyor.

Ailemi ziyaret ettiğimde çok sık görüyorum bunu. Kadın gelip yalnızca başkalarının dedikodusunu yapıyor ve annem pürdikkat kadını dinliyor, sürekli ikramlar getiriyor.

Sevdiğinden değil, ciddi anlamda nefret ediyor kadından herkes. Ama annemin bir huyu var, ayıp olur diyor. Yüz verme diyoruz, veya aran kötü olmasın istiyorsan sık sık içeri gir, işim var de, veya daha kibarca bahaneler üret diyoruz ama yok, kadın öğlen geliyor, akşama kadar ev kilit.

Annem aşırı derecede iyi niyetli olduğu için şikayet etmeye hakkı yok diye düşünüyorum. Bu niyetini hayatı boyunca herkes istismar etmiş, bu yaştan sonra da bunu düzeltemiyor.

Kendi evim olsa kibarca kadını gönderirim fakat evdeki otoriteye sahip olmadığım için kendi işime bakıyorum.

Siz ne düşünüyorsunuz?

Yazlık için büyük ekranlı bir televizyon almak istiyorum, bizde zaten Xiaomi Box 4K var, hiçbir özelliğinin olmasına gerek yok. Annem babam Netflix, Youtube izliyor sadece. Bozulmasın yeter.

A101 gibi marketlerde gerçekten çok uygun fiyatlar. Ne yapsam, hemen alsam mı?

Orada çalışan arkadaşımdan duyduğum kadarıyla genelde yeni mezunları alıyorlarmış, tecrübe konusunu sorun etmiyorlarmış. Haliyle maaşlar sektördeki benzer firmalara göre düşük kalabiliyormuş.

Fakat detayları soramadım kendisine. Daha önce herhangi bir kurumsal firmada deneyimim yok. Uzun zamandır farklı bir sektörde kendi işimi yapıyorum. Arkadaşım bana referans olabileceğini söyledi.

Peki bilgisi olanlara sormak istiyorum, Manisa/İzmir bölgesinde bekar birinin yaşaması, en azından kurumsal firmada deneyim kazanması için tavsiye edilir mi? Maaş, çalışma ortamı gibi konularda az çok fikriniz varsa ve paylaşırsanız çok sevinirim.

Şunu gözlemledim, milyonlarca sosyal medya hesabı var. Herkes farklı konularda bambaşka içerikler üretiyor. Kimi çok ciddiye alıyor, kimi öylesine paylaşım yapıyor.

Dikkatimi çeken kısım şu oldu: Küçük bir kitleye sahip olanlar bile bunu geçinecek bir paraya çevirmeyi başarıyor. 10.000 ve üzeri takipçiye sahip birkaç arkadaşım var. Influencer değiller, sadece kendi yaptıkları işi paylaşıyorlar ve buradan gelen müşteri kendilerine yetiyor.

Ayrıca 1.5 milyon takipçili bir arkadaşım var, dil öğrenimi üzerine sosyal medyada içerik izleyen herhangi biri mutlaka görmüştür. Kendisi izlenme gelirleri, sponsorlar, anlaşmalar derken zaten rahat bir hayat yaşıyor.

Benim sorum küçük kitle sahibi olanlar üzerine. Tabii ki büyük gelirler beklemiyorum ama en azından bir memur maaşı veya üzeri kadar gelir yaratılabiliyor mu gerçekten?

Bir para kazanma özürlüsü olarak fikirlerinizi merak ediyorum.

Arabayı bu dönem haftada bir anca kullanıyoruz. Mecburen ağaç altına park ediyoruz, birkaç gün içinde üstüne iğne yapraklar, yapışkan bir şeyler düşüyor.

Brandalar 1000 lira civarında. Biraz pahalı değil mi? Kullananlar ne diyorsunuz, her seferinde örtüp toplamaya üşenir mi insan? Önerirseniz almayı düşüneceğim.

VFS Global üzerinden randevu almaya çalışıyoruz fakat bot yazılımları yüzünden randevular anında kapılıyor. Yazılımcılara sorduğumuzda bu botlar için 250 euro gibi yüksek fiyatlar talep ettiler. Bu tarz yazılımlar için bu kadar yüksek bir meblağ ödemek istemiyoruz ve garantisi de yok gibi.

Acaba aranızda daha uygun fiyata çözüm oluşturabilecek ya da ücretsiz bir çözüm önerisi olan var mı? Ya da bot yazılımı kullanmadan randevu almanın farklı yolları varsa paylaşabilir misiniz?

Yardımcı olabilecek herkese şimdiden teşekkürler.

Şirketle ilgili bazı klasörleri şifreleyip rarlamam gerekiyor. *.zip veya *.7z de olur. Macbook kullanıyorum, internette hiç güncel bilgi bulamadım. Nasıl yapabilirim bu işi?

Piyasada bulunanlar rakı kadar alkol yüzdesi olan içkiler. Yunanistan'tan aşağıdaki linkte bulunan ürünü aldım. Ürün likör olarak geçiyor. Alkol oranı %22. Bunu nasıl içeceğiz? Shot bardağında mı, yudum yudum mu, sek mi, suyla mı?

packagingoftheworld.com

Bir kariyer tavsiyesine ihtiyacım var. İngilizce öğretmenliği mezunuyum, aynı bölümde tezli yüksek lisans yaptım fakat mezun olduktan sonra kendi online dil okulumu kurdum. B2 - C1 seviyesindeki yetişkinler için daha çok konuşma becerileri üzerine dersler yapıyorum.

Ama benim ailevi sebepten dolayı en azından bir veya iki yıl sabit bir yerde sigortalı çalışmam gerekiyor. Sonrası için başka planlarım var.

Şartlar nasıldır? Özellikle iş yükü, mobbing durumları ve ekonomik refah olarak nasıl olduğunu merak ediyorum.

Konuyla ilgili bilgisi olan hocalarımdan fikir rica ediyorum, çok teşekkür ederim şimdiden.

Bu güne kadar sadece iki araba kullandım. Ehliyet alırken WV Polo, 4 yıldır da 2014 model Symbol kullanıyorum. Geçen gün bir araç kiraladım, Nissan Micra manuel vites. Sürüşü öyle hoşuma gitti ki, direksiyon pamuk gibi, oyuncak araba sürüyor gibi hissettim. Symbol'e dönünce biraz kütük gibi geldi. Yeni araçlar hep böyle mi?