Yapacağız? Sistem nedir? Mesajın geldiği gün mü, maskeyi eczaneden aldığımız gün mü sayaç başlıyor?
Yabancı kaynaklardan bir youtube kanalı var mı? Özellikle undercut modeli için.
Türkçe istemiyorum.
İngilizce rusça ve almanca olabilir. Fakat profesyonel kişilerin kurs ayarında yaptığı videolar tercih sebebi tabi
Türkçe istemiyorum.
İngilizce rusça ve almanca olabilir. Fakat profesyonel kişilerin kurs ayarında yaptığı videolar tercih sebebi tabi
Biraz dertleşmek için yazıyorum aslında. O yüzden ee bunda soru yok demeyin.
Aslında sosyal fobi midir bilmiyorum ama arkadaş edinmek konusunda ya da yeni kişilerle tanışmakta bir sıkıntım yok. iken Ortaokuldan itibaren okulda yaşadığım bazı rezil durumlardan dolayı sınıf arkadaşlarımla okul bittikten sonra bırakın arkadaş kalmayı, karşılaşmak dahi istemedim. Sanırım biraz salak bir çocuktum. 12 yaşlarımdayken malzeme getirmediğim için tahtaya çıkartılanlar arasında derdimi anlattığım anda sinirden ağlamaya başlamam, cüsse olarak iki katım bir kızdan dayak yemem, okula para lastiklerinden getirip sınıfa dağıttığım için hocalardan azar yemem vs nedeniyle kendimce travmatik bir dönem geçirdim.
Liseye geldiğimde yine saçma şeyler yapmaktan vazgeçmedim. Bir de görsel olarak kendimi itici bulduğum dönemdi. Arkadaşlarımı okul bittikten sonra görsem sanki benimle o zamanlara ait özelliklerimle dalga geçeceklermiş gibi gelirdi hep.
Üniversiteye kadar bu durum böyle devam etti. Tabi o zamana kadar görüşmediğim için hepsiyle iletişimim koptu.
Aslında bu zamanlarda arkadaş çevrem az da olsa sürekli oldu. Yani samimi olduğum kişi veya kişiler... Fakat aileden kaynaklı olarak hiç kafe kültürüm ya da okul arkadaşlarımla okul sonrası birlikte bir şeyler yapma durumum olmadı. Hep evin yolunu tuttum.
Liseye dair arkadaşlıklarımda gördüğüm ilk yanılgı ve üniversitenin başlarında benim için uzun süreli arkadaşlığın olmaması bu ilişkilerde büyük hayal kırıklığı yarattı bende. Birlikte vakit geçirirken eğlendiğim arkadaşlarımın benden sıkılıp uzaklaştığını fark ettim. Ve zaten okul çıkışı birlikte yaptığımız tek aktivite olan bilgisayar parçaları ve oyunları bakmak olan bu arkadaşımla lisede uzaklaştık. Üniversitede de yurtta kalırken samimi olduğum arkadaşım bir şeyler yapma teklifime karşılık en son işim var gelemem diyerek başından savınca, insanları ortak alan haricinde bir şeyler yapmaya davet etmeyi bıraktım. Biraz buldumcuk gibi de davranıyorum sanırım.
Tabi böyle olunca yine bir süreksiz arkadaşlıklar oluştu. Üniversitede görüştüğüm arkadaş çevremi severdim ama onlar da evlendi etti. Biri hariç hepsiyle iletişimim kesildi. Zaten ben aramasam kimse aramıyor diye kesilecekti. Ya da işleri düşünce aramaları sinirime dokunduğu olunca telefonlarını açmadım falan.
İnsanlarla arkadaş olmamda problem yok, muhabbet veya iletişimde de sıkıntı yok ama bu arkadaşlığı mecburi alan haricinde devam ettirmek gibi bir problemim var. Birlikte bir şeyler yapalım diye teklif ettiğimde geri çevrilince o insanla bir daha konuşasım gelmiyor. O eski travmam aklıma geliyor ve kendimi sanki arkadaşlık dilenirmiş gibi hissediyorum, gururuma yediremiyorum galiba bilmiyorum. Bu yüzden kimseyle ortak alan dışında bir teklifte bulunmıyorum.
Bazen de kendim bir şeyler yapasım gelmiyor ama sonra pişman olup keşke arayıp sorsaydım, iletişimi koparmasaydım iyi birisiydi falan diyorum. Kendimi ciddi anlamda yalnızlaştırdığımı hissediyorum.
Zaten çok fazla kız arkadaşlarım(sevgili) olmadı. Kuzenlerim, 1-2 tane de başka şehirlerde çok görüşemediğim arkadaşım var.
Bu durumların üzerine bir de korona ekleninve evde tıkılıp kaldı , sanırım yalnız ölücem hissi geliyor sürekli. Sizin var mı arkadaşlık üzerine böyle sorunlarınız?
Neyse öyle anlatmak istedim. Kendime uğraş buldum elbet ama yalnızlık çok koymaya başladı bu aralar.
Edit: imla
Aslında sosyal fobi midir bilmiyorum ama arkadaş edinmek konusunda ya da yeni kişilerle tanışmakta bir sıkıntım yok. iken Ortaokuldan itibaren okulda yaşadığım bazı rezil durumlardan dolayı sınıf arkadaşlarımla okul bittikten sonra bırakın arkadaş kalmayı, karşılaşmak dahi istemedim. Sanırım biraz salak bir çocuktum. 12 yaşlarımdayken malzeme getirmediğim için tahtaya çıkartılanlar arasında derdimi anlattığım anda sinirden ağlamaya başlamam, cüsse olarak iki katım bir kızdan dayak yemem, okula para lastiklerinden getirip sınıfa dağıttığım için hocalardan azar yemem vs nedeniyle kendimce travmatik bir dönem geçirdim.
Liseye geldiğimde yine saçma şeyler yapmaktan vazgeçmedim. Bir de görsel olarak kendimi itici bulduğum dönemdi. Arkadaşlarımı okul bittikten sonra görsem sanki benimle o zamanlara ait özelliklerimle dalga geçeceklermiş gibi gelirdi hep.
Üniversiteye kadar bu durum böyle devam etti. Tabi o zamana kadar görüşmediğim için hepsiyle iletişimim koptu.
Aslında bu zamanlarda arkadaş çevrem az da olsa sürekli oldu. Yani samimi olduğum kişi veya kişiler... Fakat aileden kaynaklı olarak hiç kafe kültürüm ya da okul arkadaşlarımla okul sonrası birlikte bir şeyler yapma durumum olmadı. Hep evin yolunu tuttum.
Liseye dair arkadaşlıklarımda gördüğüm ilk yanılgı ve üniversitenin başlarında benim için uzun süreli arkadaşlığın olmaması bu ilişkilerde büyük hayal kırıklığı yarattı bende. Birlikte vakit geçirirken eğlendiğim arkadaşlarımın benden sıkılıp uzaklaştığını fark ettim. Ve zaten okul çıkışı birlikte yaptığımız tek aktivite olan bilgisayar parçaları ve oyunları bakmak olan bu arkadaşımla lisede uzaklaştık. Üniversitede de yurtta kalırken samimi olduğum arkadaşım bir şeyler yapma teklifime karşılık en son işim var gelemem diyerek başından savınca, insanları ortak alan haricinde bir şeyler yapmaya davet etmeyi bıraktım. Biraz buldumcuk gibi de davranıyorum sanırım.
Tabi böyle olunca yine bir süreksiz arkadaşlıklar oluştu. Üniversitede görüştüğüm arkadaş çevremi severdim ama onlar da evlendi etti. Biri hariç hepsiyle iletişimim kesildi. Zaten ben aramasam kimse aramıyor diye kesilecekti. Ya da işleri düşünce aramaları sinirime dokunduğu olunca telefonlarını açmadım falan.
İnsanlarla arkadaş olmamda problem yok, muhabbet veya iletişimde de sıkıntı yok ama bu arkadaşlığı mecburi alan haricinde devam ettirmek gibi bir problemim var. Birlikte bir şeyler yapalım diye teklif ettiğimde geri çevrilince o insanla bir daha konuşasım gelmiyor. O eski travmam aklıma geliyor ve kendimi sanki arkadaşlık dilenirmiş gibi hissediyorum, gururuma yediremiyorum galiba bilmiyorum. Bu yüzden kimseyle ortak alan dışında bir teklifte bulunmıyorum.
Bazen de kendim bir şeyler yapasım gelmiyor ama sonra pişman olup keşke arayıp sorsaydım, iletişimi koparmasaydım iyi birisiydi falan diyorum. Kendimi ciddi anlamda yalnızlaştırdığımı hissediyorum.
Zaten çok fazla kız arkadaşlarım(sevgili) olmadı. Kuzenlerim, 1-2 tane de başka şehirlerde çok görüşemediğim arkadaşım var.
Bu durumların üzerine bir de korona ekleninve evde tıkılıp kaldı , sanırım yalnız ölücem hissi geliyor sürekli. Sizin var mı arkadaşlık üzerine böyle sorunlarınız?
Neyse öyle anlatmak istedim. Kendime uğraş buldum elbet ama yalnızlık çok koymaya başladı bu aralar.
Edit: imla
Türkiyede bir fabrikanın ihraç fazlası ürünleri (burbery, timberland, armani, levis, massimo dutti, hugo boss vs.) altında bulunan bir dükkanda piyasadaki fiyatının yaklaşık 1/5 oranı bi fiyatla satılıyor.
Tekstil ürünü olarak mevsime göre tshirt, kot, boxer, sweatshirt vs pamuklu kumaş üzerine her ürün mevcut.
Örnek veriyorum; piyasada o zamanlar 400tl bir değere sahip hugo boss marka bir kotu 80 tlye almıştım. Buna %50 gibi bir kar koyup 160 tl ye satmak mantıklı fakat sorun bu ürünün orjinal olduğuna nasıl inandırabiliriz alınan yeri söylemeden? Mesela hugo bossa kotun üstündeki barkod veya numarayı mail atsak müşteri teyid alabilir mi? Sitede satılan her ürünün görseline bu barkodları koysak...ama sadece hugo boss değil, atıyorum timberlandde aynı.
Not: satış internet üzerinden yapılacağı için müşterinin ürünü satın almadan reelde görme şansı olmayacak.
Tekstil ürünü olarak mevsime göre tshirt, kot, boxer, sweatshirt vs pamuklu kumaş üzerine her ürün mevcut.
Örnek veriyorum; piyasada o zamanlar 400tl bir değere sahip hugo boss marka bir kotu 80 tlye almıştım. Buna %50 gibi bir kar koyup 160 tl ye satmak mantıklı fakat sorun bu ürünün orjinal olduğuna nasıl inandırabiliriz alınan yeri söylemeden? Mesela hugo bossa kotun üstündeki barkod veya numarayı mail atsak müşteri teyid alabilir mi? Sitede satılan her ürünün görseline bu barkodları koysak...ama sadece hugo boss değil, atıyorum timberlandde aynı.
Not: satış internet üzerinden yapılacağı için müşterinin ürünü satın almadan reelde görme şansı olmayacak.
Var mı? Mobil tarayıcı üzerinden aynı chromedaki gibi üzerinden kelime aratma fonksiyonu var mı? Varsa nasıl kullanılıyor?
kol bacak gibi yerler olmaz diye düşünüyorum ama daha spesifik neresi olur sizce?
mesela sol göğüs üstü, sağ kürek kemiği gibi.
dövmedeki arka beyaz font ve bastıkları kısım olmayacak.
beğendiğim dövme: www.britishmuseum.org
mesela sol göğüs üstü, sağ kürek kemiği gibi.
dövmedeki arka beyaz font ve bastıkları kısım olmayacak.
beğendiğim dövme: www.britishmuseum.org
sanırım yeni neslin argo jargonlarından. yürütmek, çarpmak mı demek?
örnek kullanımı: bunu babamdan dızladım.
örnek kullanımı: bunu babamdan dızladım.
Daha bugün geldi benim de
Türkiyede dahil her ülkede ya da krallıkta bu ırka husumet anladığım kadarıyla ticarette olan üstün başarılarından geliyor. Peki bu başarıyı neye bağlayarak sevilmeyen durumuna düşürüyorlar?
Bahsettiğim dönem özellikle “1920-1945” arası
A. Dürüst ticaret yapıp diğer yerelleri az gelire mahkum etmeleri
B. Tekelleşme kartel gibi hilelerle ticareti ellerine almaları, başkalarını atıl bırakmaları
C. Ticarette sahtekarlıktan başka bir şey bilmemeleri, yerelleri sömürmeleri
D. Ticari güçlerini kullanarak devlet nezdinde siyasi güç olmaya çalışmaları
E. Ticari güçlerini kullanarak özerk bir bölge etmeye çalışmaları
Yani bu ülkelerin ırkçı davranışlarına geçerli bir sebepleri var mıydı?
Bahsettiğim dönem özellikle “1920-1945” arası
A. Dürüst ticaret yapıp diğer yerelleri az gelire mahkum etmeleri
B. Tekelleşme kartel gibi hilelerle ticareti ellerine almaları, başkalarını atıl bırakmaları
C. Ticarette sahtekarlıktan başka bir şey bilmemeleri, yerelleri sömürmeleri
D. Ticari güçlerini kullanarak devlet nezdinde siyasi güç olmaya çalışmaları
E. Ticari güçlerini kullanarak özerk bir bölge etmeye çalışmaları
Yani bu ülkelerin ırkçı davranışlarına geçerli bir sebepleri var mıydı?