tipinden hoşlanıp başıma iş almamak için konuşmadığım çok kişi var. sevgili olmak evcil hayvan beslemek gibi geliyor bana uzaktan bakıp hoş dediğim kişilerle kader bizi buluşturmadıkça iletişime geçmiyorum. benim gibi düşünen var mı karşı cinsten birine açılıp devamını getirmesem ne düşünür ve hoşlandığım biriyle samimiyet kurma girişiminden sonra beni neleri bekler cidden birine bağlı yaşamak durumunda kalır mı insan.
sevil atasoyun kitabında yazdığına göre mezarın içi suyla doluymuş önce tahtaların tamamını kaldıralım, sonra suyu boşaltırız’ diye karar vermişler. dönüp geldiklerinde, beklenmedik başka bir durumla karşmışılar. suyun yüzeyinde büyük bir cisim belirmiş. belki o anda emin olamamışlardı ama yüzen cisim, merhumun gövdesiymiş. ölümünden 19 yıl 5 ay 16 gün sonra açılan kabirden sadece kemiklerin çıkması beklenirken, gövdenin çıkmasına hayret etmemek mümkün değildi. ‘sabunlaşmış olmalı’ demiş bir uzman. bu olayın görüntüleri basımla paylaşıldı mı ve bu neden oluyor kafasının koptuğunu da yazmış kadın.
doktorun dediğine göre yoğun kaygıya sahip biriyim stalkladığım bir kız vardı bi yakın gbi hissediyorum bi uzak gibi o yüzden kararsız kaldım birşey yapıp sonrasında pişman olmaktan korkuyorum aşırı tedbirliyim bu yüzden ama bu kızla tanışmak için de son şansım olabilir napayım. daha doğrusu bu kaygı olayını nasıl yenebilirim.
diye düşünüp aldım ama zor ya baya hoca da sıkıcı işliyor kitapta hiç resim falan yok arap kültürü de ilgimi çekmiyor açıkçası ama ülkemizde arapçadan geçme kelimeler falan var en azından onları falan doğru kullanırım diye avutuyorum kendimi. tavsiyeniz nedir devam edeyim mi sevmeye sevmeye. herkes ispanyolca çok zevkli diyor da nerde kullanacam bu dili yani zevkli olsa bile. almanca var da o da ingilizcenin aynısı gibi geliyor alfabesi latin olsa hiç durmadan rusça ilk seviye alırdım bi dal ama şansıma arapçaya devam etmek veya 2. yabancı dil öğrenmemek dışında yol yok gibi.
www.youtube.com
çocukken izlerdim olacak o kadarı o yüzden hepsi simaen tanıdık. polis memurlarının isimleri önemli değil zira esmer olan öldü zaten ben çocukken kalp krizinden. uzun olanınkini de bulabilirim levent kırcayı zaten biliyoruz bir de muhabir rolündeki dost elveri biliyorum. onun dışındaki oyuncuların isimlerini nasıl öğrenebilirim. (oya başarı saymıyorum)
çocukken izlerdim olacak o kadarı o yüzden hepsi simaen tanıdık. polis memurlarının isimleri önemli değil zira esmer olan öldü zaten ben çocukken kalp krizinden. uzun olanınkini de bulabilirim levent kırcayı zaten biliyoruz bir de muhabir rolündeki dost elveri biliyorum. onun dışındaki oyuncuların isimlerini nasıl öğrenebilirim. (oya başarı saymıyorum)
fazla umurumuzda olmalı mı bunlar. bazen stres yaptırabiliyorlar veya bazen yol verdiğim sürücü dörtlüleri falan yakıyor öne geçince teşekkür etmek istiyor heralde diyorum ama bende öyle atraksiyonlar yok sanıyorum ülkemize özgü bunlar ama bana gereksiz ve cahilce geliyor özellikle yol vermem için yapılan uyarı sinyalleri.
kalp ameliyatı olanın karakteri değişir derler bu tür operasyonların insan psikolojisine ve zekasına böyle bir etkisi var mıdır.
el becerim sıfıra yakın olduğundan galiba bu işi beceremiyorum pusulayı bildiğin karton katlar gibi eğe büke katlıyorum zarfın da ağzını yapıştırmıyorum hatta kapatmadan atıyorum. eskiden daha çok özenirdim bu seçimde fazla istekli olmadan oy verdiğim için iyice baştan savma yaptm. siz nasıl yapıyorsunuz bu işi. ve bu yaptıklarım oyumu geçersiz kılar mı.
Dünyada 5 okyanus vardır. Bunlar;
* [Büyük Okyanus]
* [Atlas Okyanusu]
* [Hint Okyanusu]
* [Pasifik okyanusu]
* [Arktik Okyanusu]
aga bunlardan pasifikle büyük aynı şey değil mi arktik dediği de deniz sınıfına girmiyor mu
* [Büyük Okyanus]
* [Atlas Okyanusu]
* [Hint Okyanusu]
* [Pasifik okyanusu]
* [Arktik Okyanusu]
aga bunlardan pasifikle büyük aynı şey değil mi arktik dediği de deniz sınıfına girmiyor mu
aktarın dediğine göre kıl dönmesi olan bölgeye dökülecek bu sıvı ordaki kılları mı yarayı mı artık ne varsa kurutup iyileştiriyormuş. nette böyle bir bilgi göremedim bilgisi olan var mı.
şimdi okulda falan görünce napacağımı bilemiyorum sosyal medyadan da buluşma teklifi yapamıyorum. önceden tanısam belki yapardım da son seneye gelene kadar görmemiştim okulda sosyal medyada görüp tanışmaya karar verdim. gerçi fazla da karşılaşmıyoruz okulda. şimdi napayım boş mu vereyim yürümeliysm de nası bi yol izleyeyim.
evde piyanom var kursa gidekren hoca gaza getirdi aldırdı şimdi ben netten şu tip videolara bakıp çalabiliyorum
www.youtube.com
ama tekrar etmeyince unutuyorum ne önerirsiniz evde kendi başıma piyoano öğrenebilmem için
www.youtube.com
ama tekrar etmeyince unutuyorum ne önerirsiniz evde kendi başıma piyoano öğrenebilmem için
başımın belası kıl yine dönnmüş bu sene de hem otorup ders çalışacağım hem de kpss yds ales gibi bilumum sınava gireceğim bi sene haliyle tedaviyi erteledeim. biraz uzun otorunca zonklama gibi bi ağrı yapıyor sanki psikolojik de olabilir ama sizce büyük problem oluşturur mu bu durumlarda.
sebebi nedir tehlikeli midir nasıl geçer
sonlara doğru sadece piyonları ve şahı kalmış adama şah çekip durmak çok sinir bozucu belli sayıda şah çekilen kişinin mağlup olması gibi bir durum var mı
kız tanımıyor beni o yüzden bakmıyor olabilir aynı okuldayız ama açılmadım yani sizce böyle platonik mi takılmalıyım yoksa açılmalı mıyım. aslında bırakacaktım peşini ama kendimi hep onu stalklarken buluyorum. biraz sosyal fobiklik var ve kız mükemmeliyetçi biri gibi tam çözemedim napmam gerektiğini.
sanıyorum yara açık bırakılıp iltihapın akması sağlanıyor ama bunda da garanti değil tekrarlamama olayı galiba.
tabi kışın da kalın giyinmek lazım. mesela yünlü bir kazak giyemem kesinlikle 80lerde yaşasam intihar eder veya soğuktan donardım o yüzden. kışın sıcak kalmam için lahana gibi kat kat giyinmek dışında ne önerirsiniz. mümkünse sağlıklı ve rahat bir giyim olsun.
dilinizi nereye koyuyonuz
hiç rahat değil lan ağız içi. huzursuz böyle. kıpırdatası geliyo insanın
bu cümleyi okduuktan sonra yeni bir tik k azandım galiba nasıl kurtulurum.
hiç rahat değil lan ağız içi. huzursuz böyle. kıpırdatası geliyo insanın
bu cümleyi okduuktan sonra yeni bir tik k azandım galiba nasıl kurtulurum.
yds ve toeflın geçerliliği 3 sene mı ayrıca işe yaramaları için kpssye girmeden mi girmek lazım bunlara. bir de kpss b grubu her sene yapılmıyormuş galiba ama kpss puanı için kpss gk gy çözmek gerekiyor bildiğim kadarıyla napıyor millet a grubu sınavlarına girip 2 sene bekliyor mu yani.
nerde aptalca bi takıntı var orda ben varım. okuduğum yazıodan dinlediğim bir hastalıktan bile nem kapan ben çocukluktan beri bu kaş yolma işini çözemedim ders çalışırken falan kopuyor bilinçsizce ki açılmış yine sağ kaşım. sol kaş nispeten normal bunun temelli bir çözümü var mıdır
(bkz: Trikotilomani)
(bkz: Trikotilomani)
bugün dilinizi nereye koyuyonuz diye bi yazı okudum devamında hiç rahat değil lan ağız içi. huzursuz böyle. kıpırdatası geliyo insanın yazmış ve bu noktodan sonra hiç aklımda yokken dilimi oynatıp duruyorum. sadece bu değil buna benzer bi çok takıntım var psikollog ve ilaçsız kendi kendime nasıl yenerim
ya ben çok özenmiyorum ama kızlar dikkat eder mi çeşitli avrupa ülkelerindeki yapıların önünde çektirdiğim fotolardan kolaj yapıp koydum yüzüm fazla net değil kızların üstünde olumsuz izlenim mi bırakır illa yüzümüzün net bir şekilde görülmesi mi lazım. gerçi yürüyeceğim kızın fotosu bile yok ya neyse
böyle bi dizi formatı var mı yoksa bizim ülkeye mi özel. 2 kişinin aşkından sarılıp öpşmesinden mal mal muhabbetlerinden dizi mi olur. diğer oyunculara da yazık hepsi figüran gibi esas oğlanla esas kız dışında. ülkedeki porno sektörü eksiğinin bir ürünü müdür yoksa bu tip bir amerikan dizisi var mıdır.
napayım saklayayım mı bunları
ve ses çıkarıyor sallayınca değiyor sadece ben pc nin içini açmayı falan bilmem bir zararı olur mu cihaza yoksa böyle kalsın mı.
çalışma sandalyem dediğim büro sandalyesi kol koyma yeri var öbürü de normal kolsuz sandalye
napalım bağlayalım mı bunları nası yattıysam uyuşmuştu ikisi de
android uygulamasında bu mümkün ama g mailin sitesinde bulamadım bunu
eminim bunun için bir sürü duyuru açılmıştır fakat gün aşırı yıkandığım için bu mevsimlerde banyodan 2 gün sonra kepek oluyor. bikaç sene önce doktora gitmiştim nizoral şampuan ve bikaç damla vermişti saç için. sonra bir şampuan daha verdi ama onun kokusu falan baya kötüydü. neyse tedavi bittikten sonra kışları ben nizoral kullanmaya devam ettim. saçlarımı kuruttuğu için normal bir şampuanı da saç derime fazla yedirmeden kullanıyordum nizoral ile birlikte. ama en fazla 1 veya 2 gün idare ediyor banyodan sonra saçlarım kepekli halde uzun süre dursam zararlı olur mu napayım.
tamam şifre yaptılar da suçlu bizmişiz gibi bu saçmalığı yapmalarındaki amaç ne. şuan pek problem yok ama bundan 5 sene sonra sınava girecek adamlar güncel soru bankası bulamayacaklar. mümkün mü tam kitapçıkları bulmak. 2013 ilkbahara kadar var tam kitapçık sonrası yok.
benden birkaç yaş büyük birinden özel ders alıcam da oarayı dersin sonunda alabilirsem sevinirim. dedi zarfın içinde versem zarf yetişmez direkt sayıp eline mi vereyim zaten hesap öderken de parayı açıktan sayıp gizli koyyorum
chrome kullanıyorum ve değiştirmeyi düşünmüyorum. youtube android uygulamasında açtığım şarkıyı telefonun ekranını kapatsam bile çaldırabilecek uygulama var mı ve dediğim gibi android chrome tarayıcıyla uyumulu adblock tarzı bir uygulama
ne güzel 2 yıldır dropbox kullanıyordum ama çakallık yaptılar. ikisinin de 1 tb alan ücretleri 10 dolar aylık ve bana fazla. google driveın aylık 2 dolardan 100 gb alan seçeneği olduğu için ona geçmeyi düşünüyorum ama ilerde iptal edersem alanım 15 gb'a düşüp premiumken yüklediğim dosyaları silmem mi gerekir. yoksa dropboxta olduğu gibi mevcut dosyalarım saklanır sadece yeni yükleme mi yapamam.
galiba ilk sezonu yayınlanmış konusu ilginç gibi tavsiye eder misiniz. gottan başka yabancı dizi izlemiyorum asllında hosue of cardsa falan başlamayı düşünüyodum ama yalan oldu. ya da kitabını mı okuyayım.
daha önce dropbox kullandım ama öyle bir şartı yoktu şimdi drivea geçmeyi düşünüyorum da dropboxu aratmaz umarım.
emetofobi ve sosyal fobi karışık bir durum. tamamen psikolojik farkındayım. mesela okulda öğle arası veya ders çıkışı bişeyler yiyelim derlerse geriliyorum bu yıllardır takıntı halinde bende. korkum onların yanındayken midemin bulanması ve kusmam. okul arkadaşlarımla değil ama başka kişilerin yanındayken yaşadım bunu. ailemle veya eve gelen misafirlerin çoğuyla rahatım eskiden misafirlerle de sıkıntıo yaşıyordum bir şekilde atlattım ama arkadaşların yemek teklifleri hala geriyor beni. kesinlikle rahat yiyemiyorum arkadaşlarımla gittiğim yemeklerde.
Şimdi araştıran ve bu rahatsızlığı olanlar bilir ki; bu olayın nedeni tam o bölgede bulunan doku oldukça esnek ve yumuşaktır. (öyle olmasa oturulup kalkılması mümkün olmazdı.)
Deri de buna bağlı olarak gayet esnek olduğundan, gözenekler de diğer bölgelere nazaran daha fazla açılma ve kapanma özelliği gösterirler. Gene bu bölge sırttan dökülen kılların ve saçtan dökülenlerin enseden girmek suretiyle toplandığı bir bölge olması hasebiyle, bilhassa derisi daha yumuşak olan bazı insanlarda, toplanan bu kıllar gözeneklerin birinden içeri girmekte, gözenek deliğe dönüşmekte ve gittikçe daha fazla kıl içeriye bu delikten girip birikmektedir.
ameliyat olunca, alınan parçanın yerine ya hemen yanındaki bölgeden parça kaydırıp dikiyorlar veya açık bırakıp vücudun boşluğu doldurmasını bekliyorlar. Her iki yöntem de de o bölgenin yerine gelen deri, gene senin yumuşak derindir kardeşim. tabi o bölgenin hemen yanındaki bölge, tam o bölge kadar yumuşak değil, daha sert olsa da, eğer derin fazlaca yumuşaksa, tekrarlaması şaşılacak iş değildir.
Nihayetinde bu sorunun esas çözümü, yaşın ilerlemesidir. Yaş ilerledikçe, (35 yaşından sonra) deri yaşlılık etkisiyle artık sertleşmeye başlar. Deri sertleştiğinde, artık kıllar içeri giremez. Esas çözüm budur; yaşlanmak. Tabi yaşlanacak diye 5-10 veya 15 sene beklemek de kerizliktir elbette, ayrıca mümkün de olmayıp, Allah muhafaza acılı bir ölüme sebebiyet verecek sıkıntılar bile doğurabilir. (Eski zamanlarda bu yöntemler yokken, toplanan kıllar sonunda bağırsaklara bile ulaşıp insanı zehirleyip öldürebiliyormuş) Bu nedenle, o zamana kadar bazı önlemler almak suretiyle, tabiri caizse maçın son dakikalarına oynamak akıllıca bir yol olabilir.
şuan hastalıkla ilgili düşüncem bu. 3 sene önce yine ağrı falan yoktu ama bölgeyi görenlerin dediklerine göre 2 büyük delik varmış. bu nedenle numune hastanesinde iyi denen bir cerraha ameliyat olmuştum ama bu yazın başında doktorun dediğine göre tekrarlamış. şimdi fenol bana mantıklı geldi çünkü zaten tekrarlıyor ben de her türlü oturan biri olduğum için yine garantisi yok ameliyatın. olan var mı bu yöntemi rahatlatıyor mu.
Deri de buna bağlı olarak gayet esnek olduğundan, gözenekler de diğer bölgelere nazaran daha fazla açılma ve kapanma özelliği gösterirler. Gene bu bölge sırttan dökülen kılların ve saçtan dökülenlerin enseden girmek suretiyle toplandığı bir bölge olması hasebiyle, bilhassa derisi daha yumuşak olan bazı insanlarda, toplanan bu kıllar gözeneklerin birinden içeri girmekte, gözenek deliğe dönüşmekte ve gittikçe daha fazla kıl içeriye bu delikten girip birikmektedir.
ameliyat olunca, alınan parçanın yerine ya hemen yanındaki bölgeden parça kaydırıp dikiyorlar veya açık bırakıp vücudun boşluğu doldurmasını bekliyorlar. Her iki yöntem de de o bölgenin yerine gelen deri, gene senin yumuşak derindir kardeşim. tabi o bölgenin hemen yanındaki bölge, tam o bölge kadar yumuşak değil, daha sert olsa da, eğer derin fazlaca yumuşaksa, tekrarlaması şaşılacak iş değildir.
Nihayetinde bu sorunun esas çözümü, yaşın ilerlemesidir. Yaş ilerledikçe, (35 yaşından sonra) deri yaşlılık etkisiyle artık sertleşmeye başlar. Deri sertleştiğinde, artık kıllar içeri giremez. Esas çözüm budur; yaşlanmak. Tabi yaşlanacak diye 5-10 veya 15 sene beklemek de kerizliktir elbette, ayrıca mümkün de olmayıp, Allah muhafaza acılı bir ölüme sebebiyet verecek sıkıntılar bile doğurabilir. (Eski zamanlarda bu yöntemler yokken, toplanan kıllar sonunda bağırsaklara bile ulaşıp insanı zehirleyip öldürebiliyormuş) Bu nedenle, o zamana kadar bazı önlemler almak suretiyle, tabiri caizse maçın son dakikalarına oynamak akıllıca bir yol olabilir.
şuan hastalıkla ilgili düşüncem bu. 3 sene önce yine ağrı falan yoktu ama bölgeyi görenlerin dediklerine göre 2 büyük delik varmış. bu nedenle numune hastanesinde iyi denen bir cerraha ameliyat olmuştum ama bu yazın başında doktorun dediğine göre tekrarlamış. şimdi fenol bana mantıklı geldi çünkü zaten tekrarlıyor ben de her türlü oturan biri olduğum için yine garantisi yok ameliyatın. olan var mı bu yöntemi rahatlatıyor mu.
ödün safra kesesi yerine kullanıldığını safra kesesinin içinde de zehirli bir sıvı olduğunu biliyorum. cidden korku anında patlama ihtimali var mı yoksa psikolojik bişey mi çünkü araba kullanırken anı fren yapınca veya yürürken ayağım burkulunca o bölgede yanma benzeri bi acı hissediyorum sanki
aslında dışarda güneş var ama bizim ev nasıl bir yalıtıma sahipse yazın soğuk kışın sıcak olabiliyor. dışarısı güneşli olduğu için kalın şeyler giymek istemiyorum ama ince giyinince de üstüme yorgan almazsam üşüyorum evde. süveter giydim de altındaki kalın olmayınca o da pek iş yapmadı ayaklarım falan çıplak geziyorum çünkü. yorganın altındaymışım gibi ısıtıcak bir yöntem var mıdır yataktan kalkınca.
çok mu zor :D 02/10/2015 tarihli son ilanında 50 kişi alacağını söylemiş (KPSS) KPSS-36 ve KPSS-108 puan türlerinin birinden en az 80 puan almış olmak gerekmektedir diyor. yani yabancı dil çok önemli bunun yanında gk gy veya bölümüm olan uluslararası ilişkiler dışında toplam yüzde 10 etkili olan hukuk ve iktisat çözmek lazım. burdan bakınca yapılama gibi durmuyor ama kiminle konuşsam zor diyor. ingilizce eğitim veren bir okulda okuyorum ama ydsye daha hiç bakmadım. bu aşamayı geçtikten sonra bakanlığın yaptığı yazılı ve sözlü sınavkar var yazılı sınav zaten bizim okulda olduğumuz sınavlara benziyor. sorum şu ki kurumun yaptığı sınavlara başvurabilmek için gereken şartları sağlamak çok mu zor kağıt üstünde ineklemeye gerek yok gibi duruyor ama dediğim gibi hiçbir sınav tecrübem yok daha yds ve kpssden ne alırım muamma ama sınavda sorulan konular sevdiğim konular böyle bir avantajım olabilir diye düşünüyorum sizin görüşünüz veya tavsiyeniz nelerdir bu yolda.
yüksek lisans yapma gibi bir planım şuan için yok önceliğim kpss ve tabi ki yds. aralık ayında e yds sınavına girmeyi düşünüyorum 22 kasımda da ales var bildiğiniz gibi. açıkçası sadece sözelden çıkmış sorulara bir göz attım ve çalışmam gerekmediğini düşündüm. şimdi ben eşit ağırlık öğrencisi olarak sözel mezunları için olan bölümü çözebilirim miyim çünkü öyle yapmayı düşünüyorum. ilkbahar alesine de girersem ea bölümünü çözeceğim bu durumda istediğim puan türünü kullanmam mümkün mü başvurularda.
bakıyorum arkadaşlara lens alıyor ve bir daha gözlüğe dönmüyor nasıl bir dsiplindir arkadaş bu gerçi sorduklarımdan bazıları 1 ay hiç çıkarmıyorum demişlerdi ama ne kadar inandırıcı bilmiyorum. tamam lensle banyo falan yapılabiliyor ama maksimum 5 günde kuruluk boyutu dayanılmaz düzeye ulaşıyor. kısaca lens kullanmayı gözlük takmanın mümkün olmadığı anlar dışında amelelik olarak görüyorum yapanlar nasıl yapıyor hayretler içindeyim. lensle bişey okumak bile zor geliyor bana.
bulmak mümkün mü. anne gibi seven derken karşılıksız seven yeri geldiğinde kendisinden çok sizi düşünen biri.
demek istediğim bir şey okuduğum, izlediğim veya bir yere gittiğim vakit bunu sözlük benzeri ortamlarda paylaşmazsam rahat edemiyorum. sözlüklerde ne yazık ki format denen olay veye çaylaklık gibi bu durumu engelleyici cezalar mevcut. twitterda da yazılarımın okunup okunmadığından emin olamıyorum. benim durumumda olan var mı varsa ne yapıyor merak ediyorum çünkü buna tek çözüm inci sözlükte yazmak gibi geliyor.
öncelikle tek çocuğum bu yüzden rekabetçi bir şekilde büyümedim azimsiz de diyebiliriz bu yüzden kızlardan hoşlansam bile sevgilim olsun diye kasmıyorum fırsat bulursam sakince sohbet etmeye çalışıyorum o kadar dolayısıyla samimiyeti kzıın çabası olmadan artırmam zor oluyor öyle olsa bile geriliyorum genelde buluşmada ve midem bulanıyor bu beni daha da çekimser yapıyor kızlarla ilişki kurmada. ya forever alone mu olucam ya da köyden birini bulucam başka çare yok gibi. ilerde yalnız kalacağımı bilmesem hayat arkadaşı olacak birini aramazdım şuanki halimden memnunum çok şükür ama hayat zor zaman geçiyor.
number one fenomen ve kapital dinliyorum aslında yetiyor bunlar ama kapitol eski şarkılar çaldığı için bazen bayıyor. bunlara alternatif kaliteli radyo kanalı önerecek var mı
benim yaz boyu 24 derecedeydi oda sıcaklığı olduğu için ama bikaç gündür üşüdüm a/c off modunda yani sıcak hava üfleme modu en üst düzey pervane hızına getirdim ön cam buğulandı bugün auto seçeneğini seçip 28 derece yaptım buğulanma olmadı ve ısındım bu yönteme devam edeyim mi kış boyu.
bu sene servis yerine araba kullandığım için kulaklıkla değil de radyodan dinliyorum müziği dolayısıyla 1 yıldan beri severek kullandığım deezera boşa para veriyormuşum gibi geliyor. acaba hali hazırda offline moduna indirdiğim şarkıları dinleyebilir miyim yine offline olarak premium olmasam bile.
2 sene önce aldığım samsung cihazımda kurulu dropbox 50 gb alan hediye ettik demişti ben süresiz sanmıştım meğer 2 yıllıkmış. dün mail atmış 8 gb hediye ettik sana ama şuan 23 gb kullanıyosun diye 1 terabaytlık al diyolar ama çok pahalı. dropboxun başka seçenekleri de var mı yoksa 100 gb seçeneği olan google drivea mı geçeyim