inandırıcı bir şekilde ağlayabilmek tek başına bir oyuncuyu iyi oyuncu yapar mı? yoksa oyunculuk eğitiminde/oyunculuk camiasında o kadar da önemsenmeyen bir husus mudur? (bu yönde genel bir izlenim olduğu kanaatindeyim de)
örneklendireyim : mesela ezel'in son bölümünde k. imirzalıoğlu'nun ağladığı sahneyi gören haluk bilginer "vay be adam ne ağladı" mı demiştir yoksa sallamamış mıdır?
örneklendireyim : mesela ezel'in son bölümünde k. imirzalıoğlu'nun ağladığı sahneyi gören haluk bilginer "vay be adam ne ağladı" mı demiştir yoksa sallamamış mıdır?
fotoğraftaki saatin markasını ve modelini öğrenmem gerekiyor. yardımlar için şimdiden teşekkürler..
yan taraftaki gözükmüyorsa :
img210.imageshack.us
yan taraftaki gözükmüyorsa :
img210.imageshack.us
istediğim şey şu sevgili arkadaşlar : hani sınavlarda banko sorulur ya "aşağıdaki iktisatçılardan hangisi x'i ileri sürmüştür?" diye, bu iktisatçıların (keynes, smith, wagner, başka da bilmiyorum zaten) ve görüşlerinin/yarattıkları değişikliklerin çok kısa bir-iki cümlelik özetinin olduğu bir kaynak oluşturmamız mümkün müdür hemen burada? vakit darlığı içerisindeyim de, ilginiz için şimdiden çok teşekkür ederim..
istanbul'da bunun yeri sanırım sirkeci civarı fakat her yeri dolaşmak istemiyorum, önerebileceği dükkan ya da han olan varsa müteşekkir olurum. (tezgah imitasyonlardan değil de şu 200tl'lerden başlayanları kastediyorum) mesaj da atabilirsiniz.
rıhtımdaki ya da otobüs durağının arkasındaki simit sarayları-saray-murat muhallebicilerinden (orada hangi muhallebici vardı şimdi hatırlayamadım) saat 22:00-22:30 civarı açık olan olup olmadığı bilgisine ihtiyacım var arkadaşlar..
kalecilerin oyun içinde penaltı kullanmasının birçok örneği var futbol tarihinde fakat bir kaleci hiç penaltılara kalan bir maçta penaltı kullanmış mıdır?
birbiriyle aynı model yüzde yüz pamuk iki gömlek arasında hammadde kalitesi bakımından fiyatı ciddi miktarda artıracak büyüklükte bir fark olması mümkün müdür? tekstilde kullanılan pamuğun kalite ve fiyatlandırma aralıkları nasıldır? (tam soramadım sanki ama anlamışsınızdır diye tahmin ediyorum)
bundan seneler önce hakan şükür juventus'a transfer olacaktı ama olamamıştı, juventus onun yerine birisini almıştı, kimdi o?
yerli-yabancı farketmez ama mesela teoman'ın "istanbul'da sonbahar"ı gibi olsun, gitarla beraber piyano da çalsın arkada (ama şart değil)
ben bu tezi idari hakimlik sınavına yoğunlaştığımdan bayağı bir geciktirdim (70 gün falan) ama stajın bitmesine hala yaklaşık 1 ay var, önümüzdeki 5-6 günü teze ayırabilirim, bu sürede hazırlayıp teslim etsem ne gibi bir sonuçla karşılaşırım?
(barodaki görevliye arkadaş sormuştu "tezi biraz geciktirirsek ne olur" diye ve görevli de "bir şey olmaz ama fazla geciktirme" şeklinde cevap vermişti. buradaki "fazla" ne kadar oluyor bilen var mı?)
(barodaki görevliye arkadaş sormuştu "tezi biraz geciktirirsek ne olur" diye ve görevli de "bir şey olmaz ama fazla geciktirme" şeklinde cevap vermişti. buradaki "fazla" ne kadar oluyor bilen var mı?)
bugünkü (10 ağustos) posta gazetesinde pınar firmasının yaptığı bir çekilişin sonuçları varmış. bizim çocuklar merak edip duruyor acaba bir şey kazandık mı diye; acaba bir yardımsever gazetedeki bu kısmı tarayıp ya da fotoğrafını çekip linkini gönderebilir mi? çok sağolun şimdiden.
şimdi beğendiğim birkaç model var, bunların internetteki liste fiyatları 400 tl civarında fakat ben internetten satın alma taraftarı değilim, pazarlık yapabileceğim, peşin alışverişte sağlam indirim yapan yerler arıyorum, var mıdır bildiğiniz?
bir de ekleme yapayım, beğendiğim modellerden birisi artık üretilmeyen bir model (rb3310 modeli, 2007'de piyasaya çıkmış ama ne zaman üretimi durdurulmuş bilmiyorum) bu tip modelleri bulabilir miyim bu yerlerde acaba?
bir de ekleme yapayım, beğendiğim modellerden birisi artık üretilmeyen bir model (rb3310 modeli, 2007'de piyasaya çıkmış ama ne zaman üretimi durdurulmuş bilmiyorum) bu tip modelleri bulabilir miyim bu yerlerde acaba?
..............................................................spoiler........................................................
sam rockwell'in canlandırdığı karakter ex-wife'ı tanıtırken bir klasik müzik eserinin de bahsi geçmişti arada, o neydi? ("o benim beethoven 7. senfonim" gibi bir cümle kurmuştu ama başka bir eserdi)
..............................................................spoiler........................................................
sam rockwell'in canlandırdığı karakter ex-wife'ı tanıtırken bir klasik müzik eserinin de bahsi geçmişti arada, o neydi? ("o benim beethoven 7. senfonim" gibi bir cümle kurmuştu ama başka bir eserdi)
..............................................................spoiler........................................................
...
bir nevi photoshop'taki actions olayı gibi. bu yazılım bilgisayarımda gerçekleştireceğim bir dizi işlemi tüm klavye girdilerini, mouse tıklamalarını vs. izleyip kaydetmek suretiyle bir dosyaya indirgeyecek ve ben o dosyayı çalıştırdığımda bu işlemleri kendisi gerçekleştirecek. var mıdır acaba böyle bir yazılım?
sözlükte bir süre önce linkine rastlamıştım, bir sözlük yazarının eseriydi yanlış hatırlamıyorsam. bir uzaylının dilinden başlıyor anlatmaya, siz insanlar şöylesiniz, biz böyleyiz, gelecekte şunlar olacak, şunları yapacaksınız falan diye uzayıp gidiyordu. hatırlayan/link verebilecek olan var mı?
caddebostan migros'un karşısındaki sokaktan (barlar sokağı mı deniyor buraya) içeriye doğru ilerlerken sağdaki bir dükkanda (emin olamadım binanın duvarında da olabilir) kocaman bir fotoğraf var, iki kişi böyle acayip bir pozisyonda dengede duruyorlar, işte o fotoğrafın ismini hatırlayan ya da direk linkini verebilecek olan var mı? (google'da balance, couple falan diye arattım ama bulamadım)
çok eskiden trt'de çizgi filmlerde seslendirme yapmış ve susam sokağı ya da o zamanlarda yayınlanan başka bir çocuk programında masal anlatmış (bu arada kendisi kumral ve o programda sakallıydı), yanılmıyorsam bundan bi 6-7 sene önce de ntv'de bir müddet haber sunmuş olan spikerin adını soruyorum.
parmak izi olduklarını düşündüm ve lcd solüsyonu, kolonyalı mendil gibi şeyleri denedim ama fayda etmedi.. bu lekeleri çıkarabilecek ve ekrana da zarar vermeyecek bir yöntem önerebilecek olan var mı?
ha bir de tv yaklaşık 1 senelik, bu lekeler tv'nin zamanla kendiliğinden oluşturduğu lekeler olabilir mi? öyle bir olay var mı yani lcd literatüründe?
ha bir de tv yaklaşık 1 senelik, bu lekeler tv'nin zamanla kendiliğinden oluşturduğu lekeler olabilir mi? öyle bir olay var mı yani lcd literatüründe?
bu diziyi bayağı bir takip etmiştim diye hatırlıyorum ama aklımda yalnızca bir tane enstantane kalmış, hastane gibi bir yer var böyle beyaz ve aydınlık, oradaki insanların sağından solundan böyle siyah siyah şeyler çıkıyor ve dev böceklere dönüşüyorlar. başrolde bir kadın ve bir adam var, bunlar arabaya binip o hastaneye doğru mu gidiyorlar yoksa hastanedeler de arabayla mı kaçıyorlar tam emin değilim.
bir saattir her şeyi bıraktım bu parçayı arıyorum, bulabildiğim şeyler :
1.benim gibi bu parçayı arayan ve tesadüf eseri fransızca da bilen bir arkadaşın aradan seçmiş olduğunu iddia ettiği şu dizeler : "je suis tres desole mais retourne a rien... je n'ai rien a faire dans cette histoire"
2.şu hışırtılı kayıt : friendfeed-media.com
1.benim gibi bu parçayı arayan ve tesadüf eseri fransızca da bilen bir arkadaşın aradan seçmiş olduğunu iddia ettiği şu dizeler : "je suis tres desole mais retourne a rien... je n'ai rien a faire dans cette histoire"
2.şu hışırtılı kayıt : friendfeed-media.com
full hd bir lcd tv'yi bilgisayara bu kablolardan hangisi ile bağlarsak daha iyi bir görüntü elde ederiz?
önceki duyuruda elde ettiğim verileri de ekleyerek bir daha sorayım :
star tv ya da kral tv'de 10-15 yıl falan önce dönen bir jenerik var, bu jenerikte filmlerden kısa kısa sahneler gösteriliyor. jeneriğin bir yerinde açık renk giyinmiş bir kadın aniden eğiliyor ve eteğini kaldırıyor, poposu gözüküyor. işte ben bu sahnenin yer aldığı filmi soruyorum ama belirteyim bu film woman in red ya da bird on a wire değil.
ek : sahne gece geçiyor, kadın ekranda tek başına ve izleyicinin poposunu göreceği açıda eğiliyor.
star tv ya da kral tv'de 10-15 yıl falan önce dönen bir jenerik var, bu jenerikte filmlerden kısa kısa sahneler gösteriliyor. jeneriğin bir yerinde açık renk giyinmiş bir kadın aniden eğiliyor ve eteğini kaldırıyor, poposu gözüküyor. işte ben bu sahnenin yer aldığı filmi soruyorum ama belirteyim bu film woman in red ya da bird on a wire değil.
ek : sahne gece geçiyor, kadın ekranda tek başına ve izleyicinin poposunu göreceği açıda eğiliyor.
parliament sinema kulübü zamanlarında star tv'de dönen bir jenerik vardı (arka planında apollo 440'ün it's talking 'bout dub şarkısı çalıyordu.) işte bu jeneriğin bir yerinde bir kadının aniden eteği uçuşuyordu ve poposu gözüküyordu. işte ben o sahnenin yer aldığı filmi soruyorum, yıllardır merak eder dururum.
edit : star tv değil kral tv olacak.
edit : star tv değil kral tv olacak.
piyasadaki 1-en güvenilir, 2-en sorunlu taşınabilir hard disk modelini belirlemek niyetindeyim, o yüzden aşağıdaki sorulara cevap vermenizi rica ediyorum.
1.hangi marka-model-kapasitedeki taşınabilir hard diski kullanıyorsunuz?
2.diskin taşınabilirliğinden yararlanıyor musunuz, yoksa masaüstünde sabit olarak mı kullanıyorsunuz?
3.(eğer şu ana kadar hiç sorun çıkarmadıysa) ne kadar zamandır sorunsuzca kullanıyorsunuz?
4.(eğer sorun çıkardıysa) kullanmaya başladıktan ne kadar zaman sonra sorun çıkardı?
teşekkürler.
1.hangi marka-model-kapasitedeki taşınabilir hard diski kullanıyorsunuz?
2.diskin taşınabilirliğinden yararlanıyor musunuz, yoksa masaüstünde sabit olarak mı kullanıyorsunuz?
3.(eğer şu ana kadar hiç sorun çıkarmadıysa) ne kadar zamandır sorunsuzca kullanıyorsunuz?
4.(eğer sorun çıkardıysa) kullanmaya başladıktan ne kadar zaman sonra sorun çıkardı?
teşekkürler.
tineye'da sorgulattım, bir şey çıkmadı. deviantart'ta da bulamadım.
çok eskiden seyretmiştim bu filmi (aslında tam emin değilim film olduğundan, belki de dizidir), yaşlı bir adam var bir sahnede, bayağı duygusal bir sahneydi diye hatırlıyorum, hava karanlık, bu adam sanırım kızı ya da bir akrabası olan kadın oyuncuya "domato, patato" diyor. bunları derken sanki bu kelimeleri söylemeyi yeni öğrenmiş ya da uzun zamandır ilk kez konuşuyormuş gibi bir havası var.
vivaldi, beethoven, mozart, scarlatti, bach, vs.vs. yüzyıllar önce yaşamış ve günümüze birer ekol olarak ulaşmış bu adamların yenileri yetişmiyor mu? 2300 yılında 2000'li yıllardan müzik okullarında kimler okutulacak mesela? (puff daddy ?)
acayip bir başlık oldu farkındayım. şimdi backmasking diye bi olay var ya hani bazı şarkılarda, onu biliyoruz, onu geçtik. benim aradığım the beatles'ın "a day in the life"ındaki köpek düdüğü gibi deneysel, normal bir dinlemede çoğu kimsenin algılayamayacağı şeyler. bu tür numaralar içeren şarkılar biliyorsanız yazar mısınız? (sadece işitsel numaralar olarak algılanmasın, her türlü numara olabilir aslında.)
mesela oasis 2006'da "the masterplan"a (1998) klip çekmişti. bu şekilde eski şarkılarına klip çeken başkaları da var mı?
bundan birkaç sene evvelki bir model bu, belirleyici özelliği üzerine takılan anahtarlık gibi bir aparatın olması, bu aparat yanılmıyorsam minik bir hoparlördü. (aparat telefonun paket içeriğinde miydi yoksa ayrı mı satılıyordu bilmiyorum ama telefonu gördüğüm her yerde o aparat da üzerine takılıydı)
istanbul sınırları içerisinde inşa edilmekte olan binalarla ilgili bilgi edinebileceğim bir internet sayfası-veritabanı mevcut mudur? (hani inşaatların önünde standart kocaman bir levha olur, bilmemne alışveriş merkezi inşaatı falan yazar ya, işte bu levhalardaki bilgilerin hepsinin kayıtlı olduğu sayfayı -eğer varsa- soruyorum)
(11)
[sinema] ilk ortaya çıktığı film haricinde de filmlerde yer alan karakterler
weeping guitar #93888
başlık kafa karıştırıcı olabilir, öğrenmek istediğim şeyi kurgulayarak sorayım : mesela F1 isimli bir filmde michael diye bi karakter canlandırılmış olsun, daha sonra F2 diye bi film çekilsin ve michael karakterine bu filmde de yer verilsin, ama F2 F1'in devamı olmasın (james bond serisi gibi) birbiriyle alakasız filmler olsun. michael karakterini iki filmde de aynı oyuncunun oynaması şart değil, önemli olan karakterin iki filmde de yer alması.
hakkında verebileceğim tek ipucu stereo love olmadığı.
1mbit sınırsız tarifeyi 8mbit sınırsıza (15gb kotalı) çevirdiğimden beri wi-fi'yi kapatmadan stabil bir bağlantı elde edemiyorum (wi-fi'yi kapat o zaman diyeceksiniz biliyorum ama o da lazım sonuçta) wi-fi açıkken bağlantının zırt pırt kopmaması için nasıl bir ayar yapmak gerekir? (modemim flynet marka ucuz bir modem ama kendisini iki yıldır 1mbitlik hızda sorunsuz kullanıyordum)
ekşi duyuru favicon'undaki kırmızı beyaz şey ne? kesin çok basit ama bak bak anlayamadım.
en son 10 sene önce falan görmüştüm ben bunu, normal gofretlerden daha iriceydi, lacivert bir ambalajı vardı ve ucuzdu, ismi de kısa birşeydi coco, choc falan gibi ama hatırlayamadım (bir de bu gofret bakkallarda, kuruyemişçilerde falan hep dükkanın önüne dışarıya dizilirdi)
hdd'yi "donanımı güvenle kaldır" seçeneği ile kaldırdıktan sonra usb'den tak-çıkar yapmadan bilgisayara nasıl tekrar tanıtabilirim? (aynı oturumda tabi ki de, restart etmeden yani)
bir laptoptaki lisanslı vista'yı bir masaüstü pc'ye de yüklemek istiyoruz, da bunu elimizde vista cd'si olmadan nasıl yapabiliriz? (vista yüklü geldi, laptopta dvd-writer var, dvd'ye yazabiliriz de neyi yazacağız?)
emektar bilgisayarımın işlemcisini kırdım (evet bunu yaptım) mecburen alacağım yeni işlemciyle birlikte takviye ram ve yeni ekran kartı falan da alayım diyorum (tabi benim bilgisayarın içindekilere göre yeni bunlar) kadıköy ve mecidiyeköy civarlarında temiz ikinci el parça bulabileceğim yerler var mıdır bildiğiniz? mesela ulus pc (mecidiyeköymüş) nasıldır?
bu ayrım neye göre yapılır?
hani böyle kağıda yuvarlak desenler çizmeye yarayan birşey vardı ya, içinde dişliler vardı, kalemi soktuğumuz küçük parçayı büyük parçanın içinde döndüre döndüre kağıda desenli bir yuvarlak çiziyorduk, neydi onun adı? mümkünse ingilizce adı?
bu film için düzgün bir türkçe altyazı (23.98fps) henüz çıkmadı mı? (türkçealtyazı.org'da bir tane buldum ama onu da google translate'le çevirmişler sanki, cümleler yarı ingilizce yarı türkçe. diğer bildiğim altyazı sitelerine de baktım ama bir şey bulamadım)
maxtor'un 1tb'lık bir modeline sahibim, kendisi usb'den bağlıyken bilgisayarı açtığımda tam boot için sürücü seçilen kısımda sistem kilitleniyor, kanımca sistem kendisini harici diskten başlatmaya çalışıyor ama başaramıyor. bunu çözmek için bios'u kurcaladım ama bir şey bulamadım. önerisi olan var mı?
windows xp yüklü bir bilgisayarın sabit diskinde yer boşaltmak için gönül rahatlığıyla silinebilecek (veya içeriği boşaltılabilecek) başlıca dosyalar/klasörler hangileridir? ("temp", "temporary internet files" gibi)
linux'tan hiç anlamayan biri olarak linux film özel sürümü (adı her neyse) hakkında bilgiye ihtiyacım var. nereden bulunur? nasıl çalıştırılır? filmler harici hdd'de, dolayısıyla harici hdd desteği ve en önemlisi h264 desteği var mı? (sorular komik gelebilir ama dedim ya, linux'un l'sinden haberim yok)
şarkı "bildiğin dans müziği" türünde icra edilmişti ve desperado'msu filmleri akla getiren bir melodisi vardı (böyle trompetli falan, bilemiyorum belki de ünlü bir parçanın remiksi idi) şarkıyla ilgili verebileceğim tüm bilgi ne yazık ki bu kadar ):
kimler vardı böyle, bildiklerim dr. octopus, dr. strange, dr. doom (bu gerçekte doktor değildi galiba ama), sonra henry mccoy (beast) bir de batman filmlerinden birinde arnold'un canlandırdığı karakter doktordu sanırım.
1280x1024'lük standart lcd ekran çözünürlüğünde 720p (1280x720) filmlerde çok az takılan, 540p (960x540) filmlerde ise hiç sorunu olmayan bir bilgisayar (biraz eski bir bilgisayar) 1920x1080'lik ekran çözünürlüğünde (full hd bir tv bağlıycam da) aynı filmlerde nasıl bir performans gösterir? yoksa aslında ekran çözünürlüğü ile media player classic'in zoom fonksiyonu arasında o kadar kuvvetli bir bağ yok mu?
bu full-hd lcd'leri sağlıklı bir şekilde monitör olarak kullanabiliyor muyuz? (bir tanesini masamın dayalı olduğu duvara monte edip hem monitör hem tv olarak kullanmak, bu arada masamı da biraz boşaltmak niyetindeyim de) gerçi çözünürlükleri 1920x1080 falan oluyor ama verdiği his nasıl? mesela photoshop'ta çalışırken (veya internette gezinirken) bana 1280x1024'lük lcd monitörümün verdiği hissi verecek mi netlik-renk bakımından? yoksa "ben aslında televizyonum" diye mi bağırıyor bunlar her halükarda?
örneğin şu tv nasıldır?
www.vestel.com
örneğin şu tv nasıldır?
www.vestel.com