Ekşi Duyuru

İçinde olduğum arkadaş gruplarının hepsinde yalnız olan tek kişi benim. Son 1 yılda iki denemem oldu ikisi de başarısız. Zaten kendimi bildim bileli yalnızım, birkaç kısa dönem dışında. Bilmiyorum ki nasıl anlatayım, olmuyor işte. Okuldan iş yerinden veya yeni tanıştığın birinden arkadaşın arkadaşından twitterdan instagramdan şurdan burdan bi şey bi muhabbet bi elektrik bi kaynaşma olmaz mı, olmuyor. Her içki içtiğimde bu "olmuyor işte" durumunu hatırlayıp sessizce ağlarken buluyorum kendimi. Yalnızlığı ezikliği beğenilmezliği iletişim kuramazlığı karşı cinsi etkileyemezliği hayatı yaşayamamış olmayı her şeyi kabûllendim. Ok. Ama bunlara alışsa da insan yine de sakin kafayla bu problemi düşünmeden edemiyor. Kafamdan çıkmıyor.

Tanımadan, kişiliğini tarzını falan bilmeden bi şey söylemek zordur, zaten 'garanti tavsiye' de beklemiyorum. Ama merak ediyorum, bi arkadaşınız bunları yaşasa kendisine ne önerirdiniz?

Fikir vermesi için kendimden bahsedeyim biraz. Yaş 28. En son 4 sene önce ilişkim oldu. Tipim ortalama bi tip işte ama majör bi çirkinlik de yok. Para pul işlerine girmiyorum zaten o tarz önceliği olan insanlar olmuyor çevremde. Saygınlık maygınlık desen iyi bi üniversitede yüksek lisans yapıyorum, işim de normal masabaşı bi iş. Yetenek sıfıra yakın, sanat spor becerileri hak getire, sadece sosyal bilimler ve siyaset mevzusu. Onda da bilgimi insanlara yansıtacak bi hitabetim yok. Hepsinden önemli bilgi: Sosyal anksiyete bozukluğu var bende. Çekingenim.

Siteye ev sahibi olarak kayıt oldum 3 ay önce falan. 3 aydan beri tek teklif gelmedi. Üç gün önce akşam saatlerinde ilk defa biri rezervasyon başvurusu yapıp mesaj attı birazdan geleceğim müsaitse vs. diye. Mutfak dağınık haberin olsun deyip ön önay verdim, sonra ses seda çıkmadı. Ertesi akşam aynı saatlerde başka biri daha benzer bi mesaj attı, aynı süreç tekrarlandı. Dün mesaj gelmedi. Bugün öğlen o ilk yazan kişi tekrar mesaj attı, akşama geliyorum dedi tamam dedim. Akşam yine ses yok.

Bu işte bir gariplik var ben anlamadım. İnsanlar garanti olsun diye aynı anda birkaç yere birden mi ön rezervasyon yapıyorlar yoksa benim ön önay vermek dışında başka bir şeye daha basmam gerekiyor da onun mu farkında değilim?

Teşekkürler.

Buzbolabının arkasındaki fan çok ses çıkarıyor. Fanı açıp pervaneyi döndüren yere makine yağı sürdüm ama yine ses var biraz. Yenisini taktırmak 400-500 lira, sesi azaltmak için ne önerirsiniz?

Bir haftadır lens kullanıyorum. Sağ gözümde astigmat var. Optikten lens aldım. Sol gözümü kapayıp sadece sağ gözümle baktığım zaman hâlâ biraz bulanık görüyorum. Hele biraz yorulup terleyince bulanıklık artıyor. Ben anlamadım bu işten bir şey. Hastane yanlış mı ölçtü gözümü? Bu nasıl iş? Yoksa lensin bakımını mı yeterince iyi yapamıyorum? Solüsyondan mı yoksa? Yardım ediniz pls.

Biraz soru gibi biraz iç dökme gibi. Ekşi İtiraf'a döndüreceğim, affola.

Anksiyete kelimesinin anlamını öğreneli bir sene falan oldu. Ama çocukluktan beri bende var bu.

1 ay önce doktora gittim ilaç verdi, ilaç kesin çözüm değil psikoterapi lâzım dedi, psikoterapiye verecek param yok, ilaçla şimdilik yavaş da olsa ilerleme var gibi. Cuma tekrar gideceğim doktora. Bakalım ne diyecek.

Arkadaşlar bana bazen çok saçma geliyor bu durum. Yani sallıyorum KPSS'ye gireceksindir veya hoşlandığın kişiye açılacaksındır veya ilk defa bir canlı yayına çıkacaksındır heyecanlanırsın, kendini kötü, tedirgin hissedersin. Bunlar normal, çünkü ortada GERÇEK bir şey var. Ama ortada hiçbir şey yokken heyecanlanmak, çekinmek, ne yapacağını bilememek, kalp atışlarının hızlanması, soğuk terlemek falan... Kendimi bildim bileli bunu yaşıyorum ama çok saçma geliyor yine de. Sanki insanın kendi kendine yaptığı bir kötülük, bir salaklık gibi. Mutfakta ekmek doğrarken bilerek isteyerek parmağını kesip kanatmak gibi bir şey.

Bugün bir arkadaşın evindeyiz sabah, kahvaltı falan yapacağız. İlacımı da yanıma almamışım, bir şey olmaz dedim ama hakikaten oluyor. Başka bir ev, başka bir mutfak. Bıçaklar poşetler şunlar bunlar nerede. Peynir kesmek için hangi tabağı kullanmalıyım. Benim şu hareketim onlar için hijyensizlik olur mu. Böyle en küçük detaylara varıncaya kadar bir sürü konuda anlamsız bir kaygı içine düştüm. Tava yok tencere var, peki patates için ne kadar yağ koymalıyım, derken aşırı yağ koydum meselâ. Tamam yani dünyanın sonu değil, yağı fazla kullandım sadece, farkındayım. Öyle çok tepki de almadım zaten. Ama mesele yaşadığım heyecan ve endişe. Ulan bu kadar küçük, minik meseleler için endişe duyup elini ayağını birbirine dolar mı insan? Ben nasıl bu saçmalığın, bu anlamsızlığın içindeyim ve hâlâ çıkamıyorum?

İlaçtan önce kendimi biraz gazlayıp kafa olarak rahatlamaya başlamıştım, ilaçla da birlikte gözle görülür iyileşmeler olmaya başladı. O ara şöyle hayıflandığımı hatırlıyorum: Ulan ben şimdiye kadar yaşamamışım ya, hiç rahat nefes almamışım, hayattan zerre keyif almamışım, incik boncuktan endişelenmişim hep (bu arada büyük meselelerden yani sınav stresidir, iştir vs. bunlardan endişelenmem hatta o konularda aşırı rahat diye bilinirim hep)...

Arada kendime "Püü sana!" diyorum, "Aşamadığın şeye bak, kaldırımda yürürken karşıdakiyle göz göze gelmekten korkmak! hahahaha"

Ben bu durumu çok saçma buluyorum. Sıkılıyorum, daralıyorum, isyan ediyorum isyan.

Teşekkürler.

Doktor ilaç verdi. Etkisi ağır oluyormuş, kullanmak istemiyorum. Devlette terapi var mı?

İzin veriyorlar mı?

www.trendyol.com

14 ocak'ta kiralık eve çıktım, bugün fatura geldi. 420 lira. 13 günlük fatura bu kadar olur mu? Başkentgaz'ın sitesinden birim fiyata girdim 158 metreküp gerçekten 420 lira yapıyor, doğru. Telefonla aradım, benden önce de hiç kullanılmamış gaz.

Şimdi, bu durum normal değil. İlk doğalgaz faturası diğerlerine göre yüksek gelir veya ilk açılınca kombi fazla gaz yakar diye bir şey var mı? Böyle genel bir durum var mı? Lütfen olsun çünkü yoksa 1 aya vurunca 840 lira yapıyor, yapmamalı. Bir açıklaması olmalı.

İnternetten baktım adreste en fazla 16 megabitlik altyapı gözüküyor. Başka bir şekilde daha hızlı bir internet bağlatabilir miyim? Turkcell Vodafone falan onların vardı sanki bi şeyleri.

Ehliyeti aldım 2 sene oldu araba alacak para yok, hiç de olmayacak bu gidişle. Araba süremiyoruz hiç olmazsa oyununu oynayayım diyorum. Bu Euro Truck Simulator 2 oyunu indirime girmiş Steam'de. Youtube'da falan görüyordum ama hiç oynamadım. Oyuncak direksiyon alıp bilgisayarda oynasam keyif verir mi? Ondan daha iyi oyun önerisi varsa o da olur.

Google belli sayıda aramadan sonra şu "resimdeki merdivenleri bulunuz" gibisinden robot testini çıkarıyor karşıma. Bir yerden sonra sürekli çıkıyor, her aramada.

DNS, IP değiştirme, Chrome'u silip tekrar yükleme işe yaramıyor. Uzantıları (4 adet) pasifleştirdim yine kâr etmedi. Tüm uzantıları gizli modda da aktifleştiriyorum, gizli modda hiçbir sorun çıkmıyor.

Bu durumda sorun benim Google hesabımda mı? E öyleyse sorunu nasıl çözeceğim?

Bu arada başka bir hesaptan girdim, sorun yok gibiydi, aynı uzantıları orada da kurdum yine sorun çıktı. Sonra komple kaldırdım sorun devam etti. (Bu son dediklerim tesadüf de olabilir, belki uzantı kurmasam da 20-30 aramadan sonra aynısı olacaktı veya uzantıyı bi kere kurunca silsen de zararı geçmiyor.)

Ek bilgi: Aynı hesap telefonda da var ve hiç böyle bir sorun olmuyor.

İşin içinden çıkamadım...

----------

@false pretension, valla bilemedim, diğer resimde programlar var onlardan biri olabilir mi?

2 tane telefonu gözüme kestirdim. (Samsung A8 2018, Xiaomi Mi 9 SE) Fakat internette doğru düzgün satışı yok, bir gözüküyor bir kayboluyor, yok altın renk var başka yok vs... Şimdi dolar da fırlıyor git gide. Kara cuma zımbırtısı da telefonlara uğramayacak gibi.

Ne yapmalı? Biraz bekleyeyim mi yoksa satışta olanı yakaladığım gibi yapıştırayım mı? Alırım üç gün sonra hem çeşit artar hem fiyat düşer diye korkuyorum.

Kamerayla vs. pek işim yok. Batarya, hız ve hafıza belli bir seviyenin üstünde olsun yeter. Ama yeni telefonlar çok büyük. Şöyle pontul cebine sığacak boyda bir telefon önerisi olan var mı?

Şu kadar kişi makalesinde senden bahsetti falan diye bildirim geliyor ya, premium üyelik yapalım diye uyduruyorlar gibi geliyor bana. Deneyip gören varsa ben de premium yaptırabilirim.

Aralıksız her gün 3-5 tane gelmeye başladı artık.

0542... gibi normal numaradan geliyor ama arayamıyorsun, SMS atamıyorsun, Vatsapp'tan yazamıyorsun. Hiçbir şekilde heriflere bana mesaj atmayın diyemiyorsun.

Numarayı engellesen bir işe yaramaz, bir sürü yeni numara alıp oradan atıyorlar.

Bunlar yüzünden tutup numara değiştirecek hâlim yok. Peki ne yapılabilir engellemek için?

Şimdi birkaç sorum var sayın seyirciler.

Önce bilgi verelim: Tarife 16 megabit. Bir ethernet kablosu aldım. Bilgisayarın ethernet girişi olmadığı için şu dönüştürücüyü taktım: www.hepsiburada.com Hız artmadı aksine yarıya düştü.

1- Sorun kabloda mı yoksa dönüştürücüde mi? 150 liraya falan daha iyi bir dönüştürücü alsam sorun çözülür mü?

2- En iyi kablo ve en iyi dönüştürücüyü alsam bile hız 16 megabitin üzerine çıkar mı? Yoksa kablolu kablosuz fark etmez maksimum hız 16 mı olacak?

3- Eğer maksimum 16 oluyorsa o zaman sadece 1 aylığına tarifeyi değiştirme imkânım var mı? (Kablonet)

Neden büyük şirketler sıradışı oranlarda kâr elde ediyor? Benim aklıma parça parça cevaplar geliyor ama hiçbiri yeterli değil sanki.

Bir fikri olan veya kapsamlı bir makale önerecek olan var mı?

Düz/resmî takım elbise için soruyorum. İnternette büyük indirim var. Boya göre alsam geniş olacak, kiloya göre alsam kısa olacak, bilemedim.

Belko servisi 6.30'da Kızılay'dan kalkıyor. Trafik olur mu bilmiyorum. 8.30 uçağını kaçırır mıyım sizce?

Not: Bagaj yok. Online check-in yaptım. Biniş saati olarak da 08.05 yazıyor.

İşe başlamak için heyet raporu almam gerekiyor.

1- İşin daha hızlı hâllolur dediğiniz bir hastane var mı?

2- 182 hattı çalışmıyor. Sabah randevusuz gitsem sıkıntı olur mu?

(Kamu kurumu özel hastaneyi kabûl etmiyor. Artık nasıl bir mantıksa. Özel olmaz o yüzden. Devlet veya üniversite hastanesi.)

Şimdiden teşekkürler.

KPSS merkezî atamada hangisini yazayım? Türkiye Uzay Ajansı yeni kuruldu, internet sitesi yapım aşamasında, adresi bile yok internette. Yeni olması iyi de olabilir kötü de. TCDD'nin büro memurluğu da güzel diyorlar ama bilemiyorum.

Bu arada hangisinin maaşı daha iyi diye bakmıyorum hangisinin işi-ulaşımı daha rahattır diye bakıyorum.

Profesyonel değil kişisel bi kanal için düzgün ve net bir görüntüyle video çekilir mi bununla?

Hiç kullanmadım. 90 100 lira civarı Powertec gibi markalar var, iş görür mü yoksa paraya kıymadığına pişman mı ettirir?

Ailesinden biri hasta (diyelim ki covid-19) olan yakın arkadaşla konuşurken tedirgin oluyorum hep. Soğuk konuşsam benim yüzümden daha karamsar olacak, moral vermek için espri yapsam tavrım ciddiyetsiz olacak. Siz yaşıyor musunuz böyle bir şey

KPSS P3 puanıyla bir yere girersem sanırım 2021 başında anca başlarım. Aynı anda yüksek lisansın ders dönemi bitiyor tez dönemi başlıyor. İkisi birden yürür mü? (Enstitü: Sosyal bilimler) Yaş oldu 26. Bi yandan hem kendi özgüvenim hem ailemin biraz mutlu olması için en azından bi süre maaşlı düzenli bi işim olsun istiyorum, bi yandan da KYK kredisi gelince işe mişe gerek kalmaz o kadar sıkıştırma işleri diyorum.

Bozuk laptopun hard diskini çıkarıp diğer laptopa harici hard disk olarak bağladım. Bilgisayar diski görüyor, program files vb klasörler açılıyor ama kullanıcılar>ahmet deyince uzun uzun bekletiyor ve açılmıyor.

Ne yapmalıyım?

Ankara'da yüksek lisans yapıyorum. ALES'ten dolayı elim sıcakken KPSS'ye girip Genel Yetenek Genel Kültür puanıyla B grubu kadrolarından birini yazayım diyorum, maksat bir süre düzenli hayat ve düzenli para.

Muhtemel bir sıkıntısı var mıdır? Diyelim bir yıl sonra istifa ettim, tazminat veya daha sonrası için kamuya alınmama gibi bir yaptırımı olur mu? Girerken güvenlik soruşturması vs. bekletiyorlar mı aylarca? Bu kadrolar da A grubu gibi mi yoksa iyi puanla torpilsiz de girilir mi?

Bayağı câhiliyim bu işlerin. Ucundan kenarından herhangi bir bilgi/tavsiye verebilirseniz sevinirim.

Telefon eski olduğu için Play Store'dan Zoom indirilmiyor. Zoom'un sitesinden indirdim ben de. Bir süredir kullanıyordum. Dünden beri uygulama açılıyor ama sohbete bağlanırken "update" uyarısı veriyor, bağlanamıyorsun. Hâlbuki son sürüm yüklü. Var mı bunu hâlletmenin bir yöntemi?

Böyle toplama kampı gibi ama boş bir yerde hoparlörlerden şarkı çalıyor. İki üç asker bir hoparlörü kırıyor diğerinden çalmaya başlıyor, sonra diğerinden vs. Şarkı da Bella Ciao muydu yoksa bi' Kızılordu marşı mıydı tam hatırlamıyorum.

Hangi filmdi bu? Şili ile ilgiliydi gibi hatırlıyorum sanki ama emin de değilim. Bulamadım bir türlü.

Ayrı bir gönderi olarak değil anasayfada sağ tarafta küçük boyutlu olacak. "Sayfalar"dan anasayfayı düzenleyerek yapamadım, boyutunu ayarlayamıyorum o zaman kocaman oluyor. "Tagdiv composer" ile de olmuyor, linki kabûl etmiyor.

Nasıl yapabilirim?

Gülmeyin...

Telefon suya düştü şarj olmuyor. Şarj soketiyle birlikte anakart da arızalı. Şöyle www.hepsiburada.com bi şey alıp bataryayı şarj etsem telefon açılır mı?

Tarihin hangi döneminde "Ya bir insanın suçlu olup olmadığına karar verip ona ceza verirken kralın/prensin/valinin/idârecinin sözü değil de kânunların ne dediği belirleyici olsun." denmeye başlanmış? Tamam yasa tâ Hammurabi'ye falan gidiyor da yasaya göre hüküm veren mahkemenin siyasî/idarî otoriteden bağımsız işlemesi ne zaman ortaya çıkmış? Gerek şekil gerek içerik bakımından...

Ankara'da öğrenciyim. Ailem memlekete çağırıyor. Havalimanına gidiş gelişleri katarsak 3 saat otobüs ve 1 buçuk saat uçak yolculuğu yapmış olacağım. Virüs kapıp onlara bulaştırmaktan korkuyorum. Belki de zâten virüsü taşıyorumdur.

Onlar da haklı olarak bu süreç daha aylarca sürerse gereksiz yere orada mı kalacaksın diye soruyorlar. Üniversitelerin açılmayacağı kesinleşti mâlûm. Siz olsanız ne yapardınız?

Annemle babamın yaşları 52-56 bu arada.

Cehâletimden soruyorum: Akciğere ağızdan da gidemez mi bu virüs. Neden illa burun? Pamuk mamukla kapayalım burnumuzu o zaman, maskeye göre daha pratik bir çözüm

Kızılay'da karga saatine göre açılan mekân var mı? İki çay içip masada bi saat uyuyayım.

Dün konuyla ilgili farklı bir soru (www.eksiduyuru.com) üzerine önerilen Sapiens'e baktım. 1) Erkeklerin kas gücüyle toplumsal ilişkilerde üstün konuma gelmesi, 2) yine fiziksel üstünlükten hareketle erkeklerde saldırgan ve rekabetçi genlerin aktarılması ve kadınların dezavantajlı kalması, 3) hamilelik döneminde yiyecek bulmak vs. için erkeğine muhtaç olan kadının bağımlılık ilişkisinin "ataerkil genler" sebebiyle gelecek kuşaklara aktarılması. Bu üç teoriye değinip bunları çürütüyor Harari. Sonunda da sorunun cevabını bilmediğini söylüyor. (Kitaptaki 2. kısım 8. bölümün sonu)

Konu hakkında fikir veya kaynak yazar mısınız?

İki cümleyle açıklayabilir misiniz. Kaynak da önerebilirsiniz.

7'de Yenikapı'dan Marmaray'a binsem 8.15'te Pendik'ten kalkan TCDD trenine yetişir miyim?

Yenikapı->Ayrılıkçeşmesi Metro: 20 dakika
Ayrılıkçeşmesi->Tavşantepe (17 durak): 40 dakika
Eder 1 saat. 15 dakikada Tavşantepe'den Pendik tren istasyonuna varma işi riskli gibi.

İçim rahat etmezse iki katı para verip Harem'den 8 otobüsüne bilet alacağım.

Aynı anda 2 yüksek lisans yapılmıyor biliyorum. Ama diyelim A üniversitesinde yüksek lisans yaparken B üniversitesine başvurdum. Direkt başvuru esnasında mı eliyorlar yoksa kayıtta mı? B'ye kabûl edilince kayıt yapmadan önce A'daki kaydı sildirme gibi bir yol izleyemez miyim?

Günlük hayatta insanlarla herhangi bir şekilde iletişim/ilişki kurarken yargılanma, küçük görülme, haksız görülme, beğenilmeme, hattâ aşağılanma ihtimali hep aklımın bir ucunda oluyor. Yolda yürürken bile bu ürkeklik var içimde. Eskiden çok daha fazlaydı, zamanla azalttım baya. Ama yine var. Beni baskı altına alacak, rahatsız edecek, huzurumu kaçıracak kadar var. Ne yapmalıyım? Kendi kendime konuşup, amiyane tabirle kendime gaz verip rahatlıyorum arada, ama sonra aynı ruh haline dönüyorum yine. (Yakın çevremle ilişkilerimde de bir sürü soruna yol açıyor, ama konu bu değil.) Bunu nasıl atarım? Bir şey önerecek kimse var mı?

Birinin size üçüncü bir kişiye/kişilere karşı herkesin huzurunda bir görev/sorumluluk yüklemesi ve sizin de ayıp olmasın diye gönülsüzce bu işi yapmanızı anlatan bir deyim vardı. Sabahtan beri aklıma gelmiyor.

Eve misâfir gelince annenin "Teyzeni öpmeyecek misin oğlum/kızım?" demesi gibi. Veya bir grup insanla yemektesiniz, arkadaşınız sizin hesabı ödeyeceğinizi, bunu önceden söylediğinizi söylüyor. Hâlbuki öyle bir şey yok ama sözünde durmayan biri gibi gözükmemek için mecburen ödüyorsunuz.

Neydi yâhu? Aklıma "zoraki"li bir şeyler geliyor ama çıkmıyor bir türlü.

Şu an lisansın son (8.) dönemdeyim. Bu dönemle birlikte mezuniyet için toplam AKTS sayısına ulaşıyorum. Fakat öğrenci işlerinden arayıp 3. ve 5. dönemden birer seçmeli dersi eksik bıraktığımı söylediler. Bunları ancak yaz okulunda verebilecekmişim.

Yaz okuluna kalmış 2 dersim olduğu hâlde yüksek lisans programlarına başvurabilir miyim? Bilgisi olan var mı?

Ama "rastgele kelime sor" diye bir özelliği olacak.

Aslında kendi yazdığım 300-500 kelimeyi ve anlamlarını bana rastgele soracak basit bir program olsa daha temiz olur.

Nasıl yapmalı?

Ödev (lisans) için makale yazıyorum. Kapsam olarak geniş biraz. 1990'ların sonu 2000'lerin başında bankaların hortumlanması meselesine de iki üç cümleyle değinmem lâzım ama internette akademik bir kaynak bulamıyorum. Öneri var mı? En olmadı Milliyet arşivine dalacağım.

Yüksek lisans Beşevler'de mi Gölbaşı'nda mı?

Anason aroması dolapta duruyor ama değerlendiremiyorum. Mâlûm geçen seneki düzenlemeden sonra Migros'ta bulamıyoruz.

var mı acaba?

Çok soru var, herhangi birini seçip cevaplayabilirsiniz. İlgilenenlere şimdiden çok teşekkürler.

1- s3.eksiup.com

2- s3.eksiup.com

3- s3.eksiup.com

4- s3.eksiup.com

5- s3.eksiup.com

6- s3.eksiup.com

7- s3.eksiup.com

8- s3.eksiup.com

Yargı Yayınevi'nin "VIP" başlıklı deneme setini aldım, 88-93 arasında puan çıkardım. O bitince Benim Hocam diye bir yayınınkini aldım, sorular inanılmaz zor geldi, hayatımda böyle MAT-1 soruları görmüş değilim. Ahret sorusu gibi çoğu. Ne süre yetti ne kafam devam etmeye elverdi. (Bâzı sorular da hatalıydı.)

Bu işte bir yanlışlık var. Yayınevlerini pek bilmiyorum. ALES'e de hiç girmedim, tâ 2011'dekinin sorularını çözmüştüm 5-6 sene önce. Hangi yayınlar iyidir, sınav standardına yakındır? Bilen var mı?