(7) 

sizce böyle bir şey gelecekte olabilir mi?

dedi ayca #1278801 
mesela derimizin altına çip yerleştirilecek ve şu an kesinlikle kafamın basmadığı bir yöntemle gün boyunca ağzımıza giren her şeyi ölçecek (edepsiz şakalarınızı başka tarafa doğru yapın) ne bileyim makro sayacak, kalori hesaplayacak, ne kadar eksik ne kadar fazla var söyleyecek, hangi vitaminimiz ne alemde haber verecek vs.

çok mu gerçek dışı bir şey olurdu bunun gerçekleşmesi? 3 kuruş paramla icat edilmesini bekliyorum da.
(7) 

Sizce ramazan bayramı

dedi ayca #1278513 
Bu sene de "turizme can gelsin yavvv" düşüncesiyle 9 güne tamamlanır mı? Geçen sene de perşembeydi sonuçta bayramın ilk günü ama 9'a tamamladılar. Ne dersiniz?
(3) 

testis ve penis ağrısı için

dedi ayca #1277530 
testis ve penis ağrısı için hangi doktora gidilmesi gerekir?

benim tahminim tüm gün çalışırken oturan erkek bireyin pantolonunun yarattığı baskıyla ilgisi var çünkü evde ve rahat bir şekilde otururken, pijamayla vs. sorun yokmuş. ama kafasına takıldığı için gitmek istiyor.

üroloğa gideceğim dedi kendisi ama bana saçma geldi açıkçası.

kadınlar için ürolog ve jinekolog var bu tarz cinsel organ/boşaltım problemleri için (artık hangisiyse sıkıntı) fakat erkekler her şey için üroloğa mı gidiyor?
(2) 

yurt dışında yatırım

dedi ayca #1277083 
30-40bin euro gibi küçük bir bütçeyle avrupa'da nasıl yatırım yapılabilir? franchising almaca, ortak olmaca falan kafamıza göre olabiliyor mu?

esas amaç oturma/çalışma izni almak ve vatandaşlığa yönelmek.
(4) 

testin kısmi sonuçlanması

dedi ayca #1275938 
dün kadın doğumda kültür testi yaptırdım, sonuçların çıkıp çıkmadığını öğrenmek için telefon ettiğimde kadın, "testiniz kısmi olarak sonuçlanmış" dedi. Bu ne demek şimdi?

Tek bir şeye bakılacaktı zaten, hani hem idrar hem kültür vs. olsa o zaman biri çıkmamış diyeceğim ama, anlam veremedim.
(13) 

nasıl sakinleşebilirim?

dedi ayca #1275494 
sabahtan beri cuma günü olan bir olayı düşünüyorum. egzama ve rosam var, iş yerindeyim, sarı kantaron yaptım şimdi belki bir işe yarar diye. düşünmeden edemiyorum, yüzüm yanmaya, kızarmaya ve kaşınmaya başladı.

bir el atın, düşünmemi engellemem ve sakin olmam lazım.
(3) 

istanbul avrupa yakasında jinekolog

dedi ayca #1275429 
merhaba,

cinsel hayatımla ilgili konuşurken bana "evli misin?" diye sormayacak, düzgün, devlette de olur ama eğer özeldeyse pahalı olmayacak bir jinekolog arıyorum. hamile falan değilim, genel kontrol ve devamlı gidebileceğim birisine ihtiyacım var. teşekkürlerr.
(3) 

dolar/euro ne olur?

dedi ayca #1274397 
Al-sat için değil ama "alayım kenarda dursun" mantığıyla enpara hesabımdan döviz almak istiyorum fakat iki sorum var;

1) Şimdi almak için uygun zaman mı yoksa 10-20 kuruşluk düşüş olur mu, bekleyeyim mi?
2) Dolar mı almak uzun vadede daha mantıklı yoksa Euro mu? AB için sağda solda ER YA DA GEÇ DAĞILACAKLAR tarzı şeyler okuyorum o nedenle biraz şüpheciyim.

Bu arada alacağım miktarlar öyle 10bin falan değil elbet ayda taş çatlasın 100 euro/dolar alırım.
(11) 

Faturalarınız ne kadar geliyor?

dedi ayca #1273911 
Hangi şehirde olduğunuzu ve kaç kişi yaşadığınızı da belirtip kalem kalem yazarsanız çok sevinirim.
(21) 

"Mesaiye kalsana" baskısı

dedi ayca #1272795 
Selams.

Çalıştığım yerde öğle yemeklerini birlikte yediğim iki kız var, daha önce bahsetmiştim, gerçi o duyurumu sildim ama neyse. Şimdi bu kızlar ota boka mesaiye kalıyor, şirket mesaiye ekstra ödeme yapmıyor, hatta bazen birinin işi yokken öteki kal dedi diye bile kalıp kendine iş yaratıyor. Departmanlar farklı, yoğun olduğumuz zamanlar da farklı o yüzden, ben şimdiye kadar hiç kalmadım.

Şirket birden götünden bir şey çıkarttı 2 3 hafta önce. Girdiğimiz verileri değiştirmemizi istiyor ama sadece görsel açıdan. Nisan 21inde önemli bir sunum toplantı tarzı bir şeyimiz var ben de o işleri halletmeye çalışıyorum. Değişiklikle ilgili görevli olan kadına yazdım, durumu anlattım ve mayıs ayından önce yapamayacağımı söyledim kadın kontrol edip döneceğim dedi.

Durum buyken bana bugün "ee ayça o değişiklikleri yaptın mı?" dedi bir tanesi,dedim ki "yok yapmadım ama kadınla konuştum, bakıp döneceğim dedi şimdi xxx zzz yapıyorum ben" "eee mesaiye kalsana" dedi cevaben... "neden bunun için mesaiye kalayım acelesi yok zaten ve de önemsiz bir şey kendi işim olsa oke ama çok saçma istedikleri şey" diyince de "o zaman burada onları yap mesaiye de kendi işin için kalırsın" dedi.

WTF demek istiyorum??? Yani bu kızla ben aynı pozisyondayım neden bana hesap soruyor? Üstelik bu ilk de değil çok rahat 10 kere "eee ayça mesaiye kalcan mı bugün xd" falan yaptılar. Bi şey demeye de diyemiyorum ne diyeyim kavga mı edeyim elalemle yani ama sinirim zıplıyor.

Bana ne arkadaşım senin yöneticin sürekli mesaiye kal diyorsa, sen mesaiye kalmayı bir bok sanıyorsan? Benim işim olsa, yöneticim kal da şunu bitir dese hiç düşünmem takılmam. Da saçma sapan bir şey için neden kalayım?

Ya da hadi şimdi bu değişiklik meselesi çıktı ama öncesinde işim hiç yoktu NEDEN KALAYIM NEDEN? sanki ben bırakıyorum milleti mesaiye.

İnsanlar neden böyle dostlar? Ne istiyorlar ya? Bağırıp masayı devirmeme şu kadarcık >> ▪ kaldı.
(11) 

taşınırken depremi düşünmek

dedi ayca #1272499 
Şimdilerde olmayacağı halde boş boş ev bakıyorum, sevgilimin de benim de işlerimize en yakın olan Bakırköy/ Ataköy hattı oturmalık en düzgün yerler ama evlere baktıkça aklıma deprem ihtimali geliyor.

Şimdi ailemle yaşadığım eve 99 depreminden sonra taşınmıştık, hem 4 katlı hem depreme dayanıklı hem de raylı sisteme sahipler (sanırım), erkek arkadaşım da 2 katlı bir evde oturuyor o yüzden öncesinde sürekli aklımda olan bir ihtimal değildi bu ama bana büyük bir depremde o taraflar dümdüz olurmuş gibi geliyor. Binalar da bir hayli eski falan. Siz ev kiralarken/alırken bunu da düşünüyor musunuz?
(4) 

Enpara döviz almaca

dedi ayca #1272301 
Enpara'ya başvurdum geçen cuma, bu hafta içi gelecekler sanırım şirketime. Amacım dolar ya da euro (hangisi uzun sürede daha garanti bilmiyorum) alıp kenarda tutmak. Şimdi gelen hesap boş olacak ben maaş hesabım olan yapı kredi'den buraya para atarken benden para kesecek mi? Ayrıca döviz hesabı için enpara içerisinde ekstra ne yapmalıyım? Çok yeniyim yardımcı olur musunuz?
(6) 

Uber para cezası

dedi ayca #1269871 
Annemler geçen gün "ammman ha uber kullanma artık sadece şoföre değil yolcuya da ceza kesiyorlarmış" dedi. Önceden de çıkmıştı böyle haberler ama bu sefer "kanun çıkmış yav" demelerine rağmen bir kaynak bulamadım. Sizce tipik korkutma haberlerinden birine mi denk geldiler?
(7) 

saçma sivilceler

dedi ayca #1268355 
merhaba,

işe başladığımdan beri (kasım) sırtımda, göğsümde saçma sapan acıyan sivilceler çıkıyor. daha önce de bu tarz şikayetim vardı fakat sebebi bence haftada 2-3 burger king yemem, şekerli şeyleri çok fazla tüketmem falandı.

yaklaşık 2,5 senedir 10 kiloya yakın verdim ve yediklerimi kontrol altında tutup, kalori sayıyorum. buranın yemekhanesindeki yemekler çok yağlı o nedenle diyet kısmından alıyorum salataydı, ne bileyim yok ıspanaktı, sebze haşlamaydı vs. şeklinde. bu kadar yemekten bahsetmemin sebebi önceden fast food yerken sivilcelerim vardı, fast foodu bıraktım geçti, şimdi yine var ve fast food yemiyorum O ZAMAN KESİN YEDİKLERİMDEN ÖTÜRÜ şeklinde bir mantığa sahip olmam.

neden olabilir ya? yaz geliyor help ;_;
(6) 

akla birden gelen görüntü/anı

dedi ayca #1267846 
birkaç zamandır dikkatimi çekiyor, mesela durduk yere, konuyla ilgili bir şey düşünmeksizin aklıma ÇAT diye bir anı/görüntü geliyor. az önce mesela trend araştırması yaptım, photoshopta dekupe yapıyorum ve düşündüğüm tek şey "hmm şu renkleri de koyarım kutucuklara, geçişli aslında ama hepsini eklerim" "boyutu büyük mü oldu ne?" falanken birden bire aklıma anneannemlerin eski evinin balkonundan görünen çevre tiyatrosu geldi. AMA NEDEN?

Bu sadece bir örnek bazen 2 sene önce sevgilimle yemek yediğimiz bir akşam oluyor bu, bazen hatırladığımı bile bilmediğim otobüsle giderken görüp de güldüğümüz bir köpek. Neden olabilir? Size de alakasız zamanlarda oluyor mu böyle şeyler?
(5) 

mars

dedi ayca #1266226 
sabah sabah uykum açılmamışken düşündüm de, şimdi senelerce "hayat var mı yavv" gibisinden araştırmalar yapıldı, başta hep negatifti ama zamanla araçlar, fotoğraf çekmek için onlar bunlar yollandı ve bir iki sene önce "ay su var sanki" "ay hayat mı var bakteri mi o da nesi?" falan dendi. acaba olmuş olan hayatı bizim keşfetmemizdense, gönderdiğimiz araçların üzerine yapışan bakteri vs. ile orada yeni hayatı bizim başlatmış olmamız mümkün mü?

spacex falcon muhabbeti sırasında öğrendiğim kadarıyla tüm araçlar sterilize edilip yollanıyormuş ama ne bileyim minicik küçücük bir baktericik gözden kaçmış olabilir mi?

hala uykulu olduğumdan saçma da olabilir pek tabii bu soru.
(13) 

Kanada'da iş

dedi ayca #1262172 
Kendimi öldürmeyi düşünüyorum aslında bir çıkış yolu bulamadığım için ama biraz da şansımı bu şekilde denemek istedim. Sizce meslek lisesi ve üniversiteden moda tasarım mezunu olup, 1 sene erasmusla litvanya'da yaşayıp, türkiye içerisinde 1 sene, litvanya'da 3 ay staj yapıp, 3 sene kadar gogirl'de moda ile ilgili yazılar yazan ve şimdi de türkiye'de "tekstil" dendiğinde akla ilk gelen firmada tasarım asistanlığı yapan bendenizin kanada sınırları içerisinde portfolyom ile iş bulma imkanım nedir?

İnanılmaz zor bir dönemden geçiyorum. Alanım öncelikli olsa da orada hayatta kalabileceğim her işi yapabileceğimi düşünüyorum. Bunu yapabilme şansım nedir? Siz ya da sizin etrafınızda yapan, başarmış birileri var mı bana yol gösterebilecek?
(2) 

cv tarzı

dedi ayca #1262079 
şimdi cv hazırlıyorum da dili ingilizce olacak,

"I worked in production department. I was responsible of spreading fabrics, cutting patterns, ironing wadding pieces, tagging and packaging. " şeklinde mi daha iyi yoksa,

"In a production department;
-Spreading fabrics
-Cutting patterns
-Ironing wadding pieces
-Placing garment patterns
-Applying buckram/wadding
-Packaging and tagging products"

şeklinde mi? doğrusu ya da yanlışı var mıdır bu işin?
(9) 

bulgaristan/yunanistan vatandaşlığı

dedi ayca #1261955 
selams. sonunda e-devlet'e bakabildim.

annemin dedesinin babası yanbolu/bulgaristan'dan göçmüş 1875 doğumlu. bu şekilde vatandaşlık kovalayabilir miyim? bir şey çıkar mı? Babaannemin dedesinin annesi de girit doğumlu mesela, hangisi daha kolay olursa onu denerim diye düşünüyorum.

bir de şimdi bu belgenin altında "herhangi bir resmi işlemde kullanılamaz" yazıyor bunun sebebi, bunu kaynak göstererek vatandaşlık kovalamayalım diye mi? sonuçta resmi olarak kayıtlarda dedemin dedesi de olsa biraz bulgarlık var. hiçbir şey çıkmaz mı?
(12) 

melankolik şarkılar

dedi ayca #1261244 
bugün canım sıkkın ve pms'in bana verdiği yetkiye dayanarak daha da üzgün olmak istiyorum. black ve the end tadında derinden yaralayacak, cheesy olmayan güzel ciğer dağlayan şarkılar söyler misiniz?
(5) 

ispanyolca öğrenen babaya hediye

dedi ayca #1260416 
Selams. Babam yaklaşık 1 senedir kendi kendine programlar, internet, kitaplar vs. ile ispanyolca öğreniyor. Ben de kendisine ispanya/ispanyolca'yla ilgili bir hediye almak istiyorum. Ders kitabı kupa vs. değil ama öyle bir şey düşünmüyorum. Ne alabilirim sizce? İspanyolca öğretsin diye bir gayem yok. Amacım jest yapmak

bütçem max 100 :D
(18) 

evlilik

dedi ayca #1259834 
ya kankiler. dostlar. arkadaşlar. şimdi benim bir derdim var. erkek arkadaşımın "planlarına" (plan çünkü daha ortada kesin kayıt vs. yok) göre kendisi kanada'da post graduate (1 ya da 2 senelik) programlarından birine gidecek. çalışma izniyle iş bulup arkasından göçmenlik kovalamayı düşünüyor. 5 senedir birlikteyiz, ben eylülde mezun olup kasım ayında işe girdim o haziranda mezun oldu ama çalışmıyor.başta conjugal partner kısmından çalışma izni alacaktım ben de ama okuduğumuz kadarıyla daha komplike durumlar olması gerekiyormuş onun için. bu arkadaş da başlarda (yani başlarda dediğim atıyorum 1. 2. senemizde ben evlilikle ilgili konuşurken [ki bu konuşmalar kesinlikle ne zaman evleniyoruz gibi değildi aksine, ne düşünüyorsun genel olarak vs. tadındaydı]) evlilik karşıtı olduğunu, çok manasız bulduğunu vs. söyledi ve ben bu durumu bu şekilde kabullendim. "oke 5 sene de geçse 10 sene de istemiyor ve istemeyecek" diyerek. hani mantığım hep "yani benle bile mi istemiyor ki </3" şeklindeydi ve kırılıyordum ama bir süre sonra bıraktım.

her neyse, şimdi bu conjugal zımbırtısı için 1 sene birlikte yaşadığını ispat etmen gerekiyormuş. biz yaşadık ama yurt dışındaydık ve elimizde kontrat ya da fatura vs yok. bu nedenle "ben gitmeden bi nikah kıyalım ben gideyim de sen de gelebilesin" dedi. tamam benim iyiliğim için söylüyor bunları, hatta "yani evlilik istemiyordun dediğin bundan 3-4 sene önce, fikrim değişti artık" dedi ve "zaten birbirimizi de seviyoruz evlenmemek için sebep de göremiyorum sadece bu süreci hızlandıracak" dedi. ama bana hala çok soğukmuş gibi geliyor. düğün meraklısı değilim ama yine de küçük bir yemekti eğlenceydi, gelinlikti isterim.

şimdi biz nikah kıyacağız ve o da eylülde gidecek?? bu resmen "benimle başka bir ülkeden vatandaşlık almaya var mısın?" gibi bir şey olmuyor mu? yoksa çok mu kadın kafasıyla düşünüyorum? duygularımın mantığımın önüne geçtiğini falan söyledi 15 bin kere. haksız mıyım sizce?
(21) 

40 yıl çalışmak

dedi ayca #1259564 
şimdi durup da geleceğe baktığınızda ortalama olarak emekli olabilmek için 40 sene çalışmamız lazım. bu sizi nasıl delirtmiyor ya?
3 aydır çalışıyorum, işimle yaptığım şeyle ilgili bir sıkıntım yok fakat 40 sene boyunca sabah erken uyanıp, insanlarla uğraşacağımı düşünmek beni şimdiden stres altına sokuyor. "evlen evde otur" demeyin bana öyle bir seçeneğim de yok, hem bana "yazık günah" da kocama/sevgilime değil mi?

para kazanıyoruz evet iyi hoş güzel, hatta belki tanıdığım yaşıtlarım arasında (alanım ve alan dışı olan insanlar da dahil olmak üzere) en fazla kazanan da benim ama bazı sabahlar "100 lira vereyim de uyuyayım bugün" diyorum. sanırım ennnn büyük sıkıntım sabah erken kalkmak. akşam 6 gibi evde oluyorum ve bazen yemek yiyip saat 8-8.5 gibi yatıyorum. hem tatlı bir uyku hem de hayat/gün/ömür bitiyormuş gibi bir his. nasıl korusam akıl sağlığımı? "çok düşünmeyeceen çıldırırsın" mı diyorsunuz yoksa?
(4) 

spotify premium yenileyememe

dedi ayca #1257295 
İlk ay bu mereti ziraat'in kyk kartıyla yaptım, sonra işe girdim ve yapı kredi'nin maaş hesabımın bağlı olduğu kartla denedim, her şeyi doğru yazmama rağmen "geçerli kart numarası giriniz" dedi, neyse bu sefer de ziraat'le yapayım madem dedim ama aynı şeyi onun için de dedi. Başına böyle bir şey gelen var mı ne yapayım?
(6) 

Kanada

dedi ayca #1254882 
Size direkt copy-paste bir soru soruyorum. Yardımcı olursanız çok seviniriz gerçekten.

"Kanada'da post-graduation programı planım var, fakat aklıma takılan birkaç şey var. Ben orada Project Management sertifikası aldığım zaman bu benim orada iş bulmam için yeterli mi? Sadece kalifikasyon açısından konuşuyorum, yani benim iş tecrübemi, kendimi pazarlamamı falan saymayarak. Çünkü iş ilanlarına baktığım zaman Engineering, IT, Business Management, Health gibi diplomaların "requirement", Project Management sertifikasının da sadece bir "asset" olduğunu görüyorum. Hal böyleyken de post-graduation sertifikasının ve/veya Project Management programının pek bir işe yaramayacağını düşünmeye başladım."
(9) 

hitap sıkıntısı

dedi ayca #1248566 
Selaam

1 ay önce işe başladım ve ilk bir iki gün BUNLAR BENİM ÇALIŞMA ARKADAŞIM OLACAK ANA BABAMDAN ÇOK ONLARI GÖRECEM BE HEHEYT gazıyla millete sen vs.diyordum,(bağlı olduğum tasarımcı uyuz biri değil, tanışır tanışmaz öptü falan beni, soğuk değil yani) sonra benimle aynı pozisyonda olan birinin tasarımcıma siz dediğini gördüm (meğer birlikte çalışmıyorlarmış birebirde) ve ben de siz demeye başladım...

Ben 23 yaşındayım, tasarımcı da 30 falan. 35 yoktur. siz demek istemiyorum, ya da x hanım falan. Ben ilk günlerde "ben x yapcam/alcam sen de ister misin?" vs. dediğimde hitabetime takılmış gibi değildi. Ama kendisinden de hiç "bana hanım deme cnms" gelmedi. Gerçi bana da stajyerler Ayça Hanım diyor ben de kendi kendime "yav ne alaka ne hanımı" diyorum ama onlara demeyin demedim. Belki o da öyledir?

Ne dersiniz artık geri dönüşü yok mu?
(33) 

bizde chritsmas yok diye

dedi ayca #1248047 
Bizde chritsmas yok diye üzülüyor musunuz? Lütfen dini tartışma ortamına çevirmeden cevap verin masumane soruma.

Sizi bilmem ama senelerce göre izleye imrenmeye başladım (başladım dediğim 5-6 senedir fiili olarak üzülüyorum) :( Ne olurdu hot coco'muzu yapıp 1 hafta evimizde yünlü kırmızı çoraplarla otursak, sevgilimizle, ailemizle yemekler yapsak, güzel Christmas şarkıları dinlesek?

Hayatımda her şey tamam bir Christmas eksik gibi konuşuyorum ama olsun güzel olabilirdi. Belki bir gün doya doya Christmas'layabileceğim bir yerde yaşarım :(
(13) 

burada doğacağınızı bilseydiniz

dedi ayca #1248018 
Eğer doğmadan önce burada (ister şehir ister ülke bazında alın) doğacağınızı bilseydiniz yine de doğup, yaşamayı seçer miydiniz? Bu sorum tabii ki Türkiye'yi beğenmeyen, sevmeyen, benim gibi ait hissetmeyenler için.

Eğer sevgilim olmasaydı muhtemelen "hiç yaşamasam da olur" derdim. Hani saça ayrı "cıkcık"lansın, dövmeme ayrı bakılsın, giydiğime ayrı kastırayım, sanki New York'muşcasına İstanbul'da sürüneyim ortada bir şey olmadan. Trafiği, kalabalığı, barzosu, cahili bitmeyen bir şehir. Ama aşık olduğumu görünce de (gösterilirse bana tabii) "güzel bir şeymiş bu sanırım hayatta kalmama yardımcı oluyor galiba" derdim.

Ya siz?
(3) 

iş yeri psikoloğu

dedi ayca #1245844 
Selamssss.

Şimdi ben işe başlayalı bu pazartesi üç buçukuncu hafta olacak. İş yerinin ücretsiz psikolog "hizmeti" var ve ben hem takıntılarım (temizlik) hem de her şeyi düşünüp, kafamda evirip çevirip stres yaptığım için gitmek istiyorum. Sorum şu ki, "biz bu kızı alırken psikologla da görüştürdük 3 haftada psikolojisi mi bozuldu?" falan derler mi arkamdan?

Takıntılarım giderek artıyor çünkü. İşe yeni başladım doğal olarak da ölümcül stresli falan değil ama bende sürekli bir NE YAPACAM ŞİMDİ BENDEN X İSTEDİ YA YAPAMAZSAM ALLAAAH paniği var. Cildim reaksiyon veriyor, stres bazlı roza ve egzamam var, yüzüm yine kızarmaya başladı. Cidden psikoloğa ihtiyacım var fakat işe girmeden param yoktu, şimdi de beklemeli miyim biraz zaman geçmesini?
(8) 

2 ay deneme süresi

dedi ayca #1242281 
Şimdi "bilen bilir" yeni işe başladım. Sözleşmede 2 ay deneme süresinin olduğu yazıyordu, maaş sigorta falan normal konuşulduğu gibi. Her neyse, bana işi anlatan doğum iznine çıkacak olan asistan arkadaş dedi ki "biraz soru falan sor yöneticine (bağlı olduğum tasarımcı) kendini göster bu iki ayda ki "bu kız yapabilir bu işi" desin" şimdi benim biraz kafam karıştı bu 2 ayın sonunda ayça kalsın/gitsin oylaması falan mı yapılacak? Hani performansı şöyleydi kalsın/gitsin şeklinde? Yoksa laf olsun diye mi söyledi
(5) 

iş yerinde ilk haftadan rapor :(

dedi ayca #1240491 
Size bir sorum var sevgili çalışan ve çalışma tecrübesi olan kardeşlerim.

Şimdi hastalıktan (kriptik tonsilit) ölmek üzereyim. Yarın doktora gideceğim bana muhtemelen iğne yazacak ama pazartesi günü ilk iş günüm! Geçtiğimiz haziran ayında da benzer bir ölüp ölüp dirilme durumum olmuştu, ben şimdi elimden geldiğinde sürünsem de gitmeye çalışacağım ama diyelim pazartesi gittim ve cidden idare edemeyecek gibiyim, 2 gün rapor alsam bana "yalancı", "tembel", "çalışmak istemeyen iğrenç şey" falan gibi yakıştırmalarda bulunurlar mı? :(

**Neden doktora gitmekte bu kadar geciktin diyen olursa, tonsilit hep normal soğuk algınlığı gibi başlıyor, iki gün önce gittim aslında sağlık ocağına, "nefes alırken ciğerim batıyor, boğazım da ağrıyor napem doktor hanım?" diyerek, kendisi boğazıma baktı (beyazlık yoktu o nedenle bilemedi herhal) soğuk algınlığı ilacı yazıp yolladı. Az önce telefon ışığıyla bakarak ben koydum bu teşhisi. Çok sinsi bir arkadaş çünkü



edit: hayatımdaki ilk işimin ilk iş günü. <3 tşk hayat <3
(34) 

Fotoğraflarım neden like almıyor

dedi ayca #1239196 
Ya instada fotoğraf paylaşıyorum eğer kendi fotoğrafımsa 100ü zorluyor like'lar ama doğaydı sanatsaldı vs.tarzdaysa 20 30 civarı kalıyor. Tamam like her şey değil belki ama neden yani? Ben mi beceriksizim ve güzel çekemiyorum yoksa insanlar mı sanattan anlamıyor?
(12) 

İlk işte ilk iş günü

dedi ayca #1238721 
İlk işte ilk iş günü nasıl oluyor dostlar? Daha önce hiç tam zamanlı bir işte çalışmadım. 20'sinde iş başı yapacağım ve açıkçası hem korkmuş hem de istemez bir vaziyetteyim. İşle ilgili sıkıntım yok da o kadar insanla tanışacak olmak biraz korkutucu geliyor. Sosyal kelebek değilim hatta huysuz ve sessiz bir insnaım. Sizin ilk iş gününüz nasıldı? Nasıl aşarım korkumu?

Hemen bu pazartesi olsaydı delirecek vaktim olmazdı da 20'sine kadar kurup kurup duracağım kafamda.
(3) 

sensus benzeri mekan

dedi ayca #1237771 
içerisinin ambiyansı hoş olsun, güzel şaraplar olsun, çok uçuk fiyatlar olmasın, yanında bir iki şey de atıştırabilelim istiyorum.

agapia falan demeyiniz çünkü aynı sıcaklığı orada bulamıyorum ben :/

sensus benzeri mekanlarınıza en acilinden talibim <3

-istanbul-
(3) 

siteden video indirme

dedi ayca #1237456 
okulum online program dersleri vs. veriyor. bu videolara erişimim okul ile ilişiğim kesilmediği için hala var. fakat yakında ilişik keseceğim ve sistemden de çıkartılacağım. öğrenmek istediğim pek çok program var sistemde. bu nedenle şimdiden indirmek istiyorum bunları bilgisayarıma, sistemden çıkartılmadan önce.

en basit ve güvenilir hangi program ve yolla halledebilirim bunu?
(6) 

analog fotoğraf makinesi

dedi ayca #1236780 
erkek arkadaşıma doğum günü için analog fotoğraf makinesi almak istiyorum. daha önce bir tane lomo'su vardı (yeni nesilden) sonra double exp. bozuldu, ben de yapmak için makineyi açtım ama bir daha kapatamadım :( boynumun borcu oldu bir nevi :D

bende de lomo var fakat 4 film yıkatmama rağmen düzgün şeyler çıkmadı (benim suçum muhtemelen) o nedenle risksiz kompakt bir makine arıyorum.

zenit'ler için kumar gibi demişler ve önermemişler. başlangıç seviyesi için 120-130 liraya kadar ne alabilirim?
(20) 

haksız mıyım?

dedi ayca #1235198 
Bugün "işlerin çok güzel çok beğendim gerçekten ama tecrübeli adam lazım biraz sıkışık bir zamandayız,eleman yetiştirecek vaktimiz yok" temalı bir iş görüşmesi yaptım. Alanımla ilgili başvurmadığım ilan yok ama artık haber beklediğim bir yer de yok kimse açıp bakmıyor bile cv'me. Az önce de anneme "1 ay daha bir şey çıkmazsa avrupa gönüllülük hizmetlerine bakıcam" dedim ne olduğunu sordu "işte ne bileyim engellilere gönüllü olarak yemek dağıtıyorsun, kimsesiz çocuklarla resim falan yapıyorsun. şirket de uçak paranı, yemeğini, konaklamanı karşılıyor. burada dayanamıyorum artık ben"dedim ve delirdi gerçekten. SANA DA O YAKIŞIR ZATEN GİT HİZMETÇİLİK YAP ELALEME dedi. (??) Anlatamıyorum, anlaşılamıyorum. Delirmek üzereyim. Siktir olup gitmek istiyorum ama ne yerim var ne param.

Mantıklarına göre işe girip ardından da evlenmeliyim. Herkesin kendi hayatı ve benimkini kontrol edemeyince deliriyor. Hayat görüşümüz aynı olmak zorunda değil. İnanılmaz uzaklaşıyorum böyle olduğu zaman her şeyden. Şu an cidden içinde olduğum psikolojiyle ölesim var. Tahammül edemiyorum.
(14) 

mutsuzluklarınız sizi nasıl delirtmiyor

dedi ayca #1234696 
Duyuruda hep depresif gittiğimin farkındayım ama şu hayatta sanırım iki büyük tutkum var; bisiklet ve seyahat. İkisini de yapamadığım bir hayata sahibim. Çünkü param yok, çünkü işim yok, çünkü daha 23 yaşındayım <3

Ama durup düşününce boğulacak gibi oluyorum. Bu düzen, bu hayat bana uygun değil. Bana kalsa başlarım Güney Amerika'dan ufak tefek işler yapa yapa iki gün konaklamaya, 15 dolara, yatacak yer+yemeğe vs. dünyayı gezerim. Belki sponsor da bulurum kim bilir (burada küçük bir gökkuşağı var.). Ama bu söylediğimi gerçekleştirme ihtimalim milyonda bir olduğu için eliyoruz. Geriye kalan seçenek de yaklaşık olarak 30 yıl çalışıp her şeyin sonunda dünyayı gezebilecek paraya sahip olmak <3 Yarın ne olacağımız belli değilken şu hayatta bu kadar çok istediğim bir şeyi (eminim benim gibi olanlar vardır içinizde.) erteliyorum.

Bazen şeytan diyor kariyeri falan siktir et gir bir işe al paranı, biriktir çık git interrail'e oradan kaptır bir şekilde. Ama sonra neden olduğunu bilmediğim bir şekilde mantıksız buluyorum. Halbuki mantıksız değil çünkü hepimizin çalışma amacı hayatı istediğimiz şekilde yaşamak.

Ben müthiş mükemmel kariyer sahibi olup da yaşamaya fırsatı kalmayan insanlardan olmak istemiyorum. Ya da mesleğim mesela son derece elverişli yurtdışı seyahatlerine ama kısa süreli turistik şeyler istemiyorum. En basitinden Erasmus zamanında "3 günde İtalya mı gezilir hiç gitmem daha iyi" diyip gitmemişliğim var. Yani aradığım şey uzun soluklu, buna hiç sahip olamayacağımı bilerek hayatta kalıyorum. Şimdi gelip "hem pastam dursun hem karnım doysun diyorsun sen" diyeceksiniz, buyrunuz diyiniz. Saatlerdir youtube'dan tren yolculukları videoları izleyip izleyip hüzünleniyorum.
Ben trenle Hallstatt'a giderken manzaranın güzelliği karşısında oturup ağlamış insanım. Bu kadar çirkin bir hayata minik masum kalbim dayanmıyor sanırım </3

Sürekli aklımda bir yere gitmek var, bunu düşündüğümde de yapamayacağımın farkına varıyorum (bordo pasaport+parasızlık=müthiş ikili) ve resmen hayatı kendime zehir ediyorum. "Hayatımın sonuna kadar köle gibi çalışıp mutsuz öleceğim" diyorum ve cidden 23 yaşında olmama rağmen kendimi 78 yaşında gibi hissediyorum. Erkek arkadaşıma yakındığımda bana "kötü şeylere ve yapamadıklarına odaklanıyorsun" diyor da şu an dönüp bakınca yaptığım ne var? Yalnızca evdeyim, görüşülecek zaman da en yakın yer olduğundan dolayı Bakırköy'e gidiyoruz. Taksim iğrenç, Kadıköy uzak, eve dönüş problemli vs.

İstanbul'un kalabalığı ve insanların iğrençliğinden bahsetmeyeceğim burada çünkü kitap yazarım hislerim/uğradığım tacizler/ayılıklardan yola çıkarak.

Genel olarak çok mutsuzum ve artık ben bunu kaldıramıyorum. Etrafımdakiler de "iş bulamıyon ya ondan" diyor bana ama altında yatan esas neden özgür olmadığımı ve olamayacağımı düşünmem. Bu kadar konuşmaya bir şey değiştiremiyorum belki ama "içimdeki çocuk" gerçekten çok huzursuz.
(17) 

Neden iş bulamıyorum?

dedi ayca #1233626 
Liseden moda tasarım çıkışlıyım, özel bir üniversiteye 2 yıllıktan dgs ile geçiş yaptım, tam burslu olarak yine moda tasarım bölümünde 4'e tamamladım, 1 sene de erasmus ile yurt dışında okudum, mezun oldum yurt dışında 2 ay, Türkiye'de 1 sene Lcwaikiki'de, 2 ay kadar da başla bir firmada staj yaptım. İngilizcem iyi, gerekli programları kullanmayı biliyorum. İnsancıl şartlar oldukça oturup hevesle istekle çalışırım. Sadece tasarımla da ilgilenmiyorum, sanatla ilgiliyim, desen tasarlıyorum, fotoğraf çekiyorum, kolaj yapıyorum vs. Çoğu yaşıtımdan, mezun olur olmaz "feşın dizaynır" yazan tiki tiplerden daha iyiyim. Neyi yanlış yapıyorum da iş bulamıyorum?
(8) 

Doğum günü

dedi ayca #1232448 
Yarın benim doğum günüm! Şimdi merak ettiğim bir şey var, İstanbul'da mümkünse de Kadıköy'de doğum günüm olduğunu söylediğim zaman bana "aaa doğum günü olan müşterilerimize x bizden" diyen gönülleri hoş eden bir yer var mı?

Not: starbucks harici
(4) 

insanlığa aç kalmak

dedi ayca #1232378 
az önce sözlükte (bkz: konya'da saldırıya uğrayan galatasaray taraftarı ) başlığını gördüm, izledim asabım bozuldu, küfrettim, üzüldüm ve sonra twitter'ı açtım verilen linktekilerden birisi. Herkes "çok üzüldüm bana ulaşsa forma alırım bu kardeşimize" "ben de maça götürürüm" "ben beşiktaşlıyım ama ben de ona hediye forma verebilirim" falan gibi şeyler yazmış. Mal gibi ağladım <3 Bazen bu tarz şeylerde hemen duygulanıyorum.

Bunun sebebi bu topraklarda artık safi iyilik görmüyor oluşumuz mu? Küçük kalbim kaldıramıyor galiba bu kadar kötülüğü.
(5) 

sürekli mutsuz olma hali

dedi ayca #1232287 
Büyük bir heves ve umutla 10 aylık öğrenimin arkasından burada bitirme projemi verip litvanya'ya staja gittim. Moda tasarım mezunuyum, pek çok dalı olsa da ben özellikle tasarım yapıyorum. Giderken çok emindim orada kalıp çalışacağımdan (kadınla da konuşmuştum neden olmasın falan filan dedi) ve buradan kurtulacağımdan ama dönerken bana tasarımcılarının dışarıdan çalıştığını ihtiyacı olmadığını, dilersem kalıp çıkartmak üzere kalabileceğimi söyledi. Ben kalıp çıkartmayı biliyorum ama şöyle söyleyeyim bu bilgi ve yeteneğim sadece "dört tane kolu olan tshirt olmaz" "gömleklerin ortada düğmeleri vardır" falan tadında. Yani elime alıp da meslek şeklinde yapmama müsaade edecek şekilde değil. (Lütfen öğrenseydin senin eksiğin demeyin, ilgili olsa ve eğitimi verilse de farklı dallar. Dikiş dikmeyi de biliyorum ama oturup makineci olarak çalışamam.)

Özetle kıçıma baka baka pek sevgili müthiş şehrim İstanbul'a döndüm. 1 aydır falan da iş arıyorum, görüşmelere gidiyorum vs. ama hala aklım orada. Özellikle Litvanya değil tabii ki yurt dışı "bir yer". Çünkü burada nefes alamadığımı hissediyorum, her yer barzo dolu, güvende değilim, dünyanın en basit şeylerini (bisiklete binmek, 15 dakikalık yolu gerçekten 15 dakikada almak, etek/elbise giymek, saçımı istediğim renge boyatmak, gece istediğim saatte korkmadan evime dönebilmek, doğada vakit geçirebilmek vs) yapmak lüks oluyor. İnanılmaz para, kariyer hırsı falan olan birisi değilim sadece özgür olabilmek istiyorum ve bir süre bu mümkünmüş gibi görünmüyor.

Şimdiki planım tecrübe açısından sıfır olduğumdan dolayı bir süre burada çalışmak, ardından ya işte kazandığım parayı biriktirip/burslara başvurup yurt dışında yüksek lisans yapmak ve orada çalışmak ya da erkek arkadaşımın Kanada'da önümüzdeki iki sene içerisinde yüksek lisans için gitme ihtimali var, spouse olarak kendisine eşlik edip çalışma iznini oradan kapmak. Böyle anlatınca her şey oturmuş ve tıkır tıkır gidecekmiş gibi duruyor ama hayat bana hiç iyi davranmıyor -_-

İstediğim şey belki zor, özellikle stajdan döndükten sonra bana bir hal geldi başta "gider çalışırım yeaa, dönmem" derken şimdi anne-babamı düşünür oldum. Daha gençler (49 yaşındalar) ama sanki gitsem bir şey olacakmış gibi bir korku var üzerimde. Bir yandan da burada yaşarken cidden yaşadığımı hissedemiyorum. Ya avm'ye tıkılıp kalıyorsun, ya bir kafeye, aklında sürekli "ne zaman kalksak da hem trafik olmasa hem de otobüsler çok boş olmasa" endişesi var. Sanırım bir sorum yok biraz içimi dökme gibi oldu.

Doğma büyüme İstanbullu bir insan olarak buradan nefret ediyorum. İnsanlarından da öyle. Bazen diyorum Anadolu'nun içine gidip yerleşsem her şey daha kolay olur belki, safi Anadolu insanı daha düzgün bence. Buraya gelen kendini bir bok oldum sanıyor (sözüm meclisten dışarı ama bence hepiniz köyünde olsa babasından dayak yiyecek adamları burada dar gömlek-nargile-babet çorabı+ayakkabı-karı kız kesme skillerinden tanıyorsunuz. [tek sorun bunlar da değil tabii ki]) ve geriye kalan insanlara da hayatı dar ediyor. Çok dağınık ve saçma yazdım farkındayım ama kafam çok dolu, düzgün aktaramıyorum.

Sizce bir şekilde geçecek mi? İnsanlar düzelir mi? Daha mı kötüye gideriz? Benim gibi hissedenler olduğunu görüyorum, bu ülkede, bu insanlarla nasıl başa çıkıyorsunuz? Kaçıp kurtulmak için illa çok para ya da innnaannııllmazz muazzam bir yeteneğe mi gerek var? Ortalama bir insanın hiç mi şansı yok? Öleyim mi?
(13) 

aynı eve iki internet

dedi ayca #1232089 
Şu hayattaki yegane zevkim oyun oynamak, evde tek bir modem ve benim dışımda 3 kişi var. Kardeşim video izliyor ve anında ping'im 990a vuruyor. 2 saat kafamı dağıtmak için açtığım şeyi sinir harbi yaşayıp kapatıyorum.

Modem de biraz uzak odamdan, hem çekmeyip hem de böyle ırzına geçilince beni öldürüyor. İnsanları oyun oynarken bayıltamayacağıma göre aklıma gelen tek çözüm bu. Başka bir servisten ayrıca (yani şimdiki tcell sanırım atıyorum uydunetten) internet almam mümkün mü?

En azından 2 yıl kadar ayrı eve çıkmayacağım. Hani idare edeyim biraz falan gibi bir durumum yok ama aklımı kaçırmak üzereyim ;_; sürekli "nice speed hack" "im gonna report you" gibi mesajlar alıyorum çünkü sürekli sağdan sola ışınlanıyorum haritada. Yardım edin pls ;_;
(5) 

iş görüşmeleri

dedi ayca #1230239 
Şimdi son duyurumda (git: www.eksiduyuru.com ) yazdığım şekilde perşembe (ertelendi) günü Mavi Jeans'le iş görüşmem var. Dün bir telefon aldım ve Ereks isimli bir tekstil firmasının da beni iş görüşmesine çağırdığını öğrendim. (birisine verdiğim cv elden iletilmiş bu firmaya.)

Sorunum şu ki, benim gönlümden geçen firma Mavi Jeans, yaptığım araştırmalar neticesinde çalışanların falan da daha kaliteli olduğuna karar verdim, firmanın sosyal hakları vs de iyi.

Öbür firmaya bakınca da Network, Beymen, Ds Damat, Mochino ile falan çalıştığını gördüm. Firma büyük ama nedense içimden hala Mavi Jeans geçiyor (onun da olacağı kesin değil ya)

Pazartesi günü diyelim ki bu insanlar bana "gel başla hadi gülüm" dediler. Başka yerden haber bekliyorum falan demek yanlış mı olur?
(7) 

İşi kesinlikle almak

dedi ayca #1229804 
Ön edit: Mavi jeans ana merkezde çalışan ya da çalışan tanıdığı olan varsa bana yan haklar/maaş hakkında detaylı bilgi verirse çok sevinirim :D

Şimdi taze mezunum (moda tasarım), bir önceki duyurularımdan birinde iş bulduğumu ama içime sinmediğini söylemiştim. O derece sinmedi ki işten tamamen vazgeçmek durumunda kaldım. Dün Mavi Jeans'ten aradılar çarşamba günü için mülakat saati verdiler bana. Biraz okudum ettim de çok güzel çalışma ortamı var şartlar insancıl demişler, kariyer başlangıcı ve ilerleyip yükselmek için gerçekten müthiş bir firma (gerek yurtdışı/içi ismi, gerek firma büyüklüğü) pozisyon da istediğim bir pozisyon. Azıcık stres yaptım ben de ve çok fazla ciddi mülakat tecrübem yok.

Manyaklık parayla olmadığından dolayı mülakat günü deli gibi olacağım muhtemelen :D Sakinleştirici içeyim mi sizce (passiflora şurup var evde) yoksa salak mı olurum iyiden iyiye? Siteden bakınca aynı ilana 750-1000 kişinin başvurduğunu gördüm tabii ki herkesle mülakat yapmayacaklar ama en azından benim dışımda 10,15 kişi daha olur diye düşünüyorum. Ne yapayım da çok klişe şeylere kaçmadan göze gireyim? Yardımcı olmanızı kolaylaştıracaksa;
liseden moda çıkışlıyım
önce 2 yıllık kazandım sonra dgs ile 4e tamamladım
1 sene erasmus yaptım (valla partilemedim ya okul çok zordu:( bir dünya şey öğrendim. )
2 tane lcw stajım var (biri lise biri üni)
1 tane yurt dışı stajım var.
3 sene gogirlde moda kritik yazısı falan yazdım röportaj yaptım
portfolyom da var bir de, laptopunuzu alıp gelin dediler.

YARDIM EDİN ;_;
(19) 

Akıl sağlığınızı nasıl koruyorsunuz?

dedi ayca #1227806 
Sabah işe gitmek için 300 saat düşündükten sonra çorap-şort-gömlek giyip çıkıyordum ki 23 senelik ömrümde babam sanırım 2.defa (birinde kadınlar hamamına gidiyordum oranın iğrenç bir yer olduğunu bilmeden) "böyle mi gidiyorsun?" diye sordu, dün de etek giydiğim için aynı soruyu annemden duydum. Ki her ne kadar bunu açıklamama gerek olmasa da, çok kısacık ekstra mini şeyler falan değiller. Dün asabım bozulmuş bir şekilde evden çıktım ve dışarıda 2 tane birlikte gezen teyze bir tane işten dönen kadın (diz altıydı) dışında etek/elbiseli kimseyi görmedim. Sürekli "ne giysem de millet bakmasa" "bunu giyince tecavüze uğrar mıyım" şeklinde "survival" düşünmekten gına geldi. Kendimi korumaya çalışmaktan çok sıkıldım. Bugün de geri dönüp üstümü değiştirdim babam "aferin kız valla tüm gün aklım sende kalıyor burası artık iyice Afganistan gibi oldu" minvalinde şeyler söyledi, babama değil ülkeye, insanlara, zihniyete ve burada doğduğum için şansıma kızıyorum. Delirmemek için napıyorsunuz? Sürekli pantolon giymek zorunda mıyız? "Pantolon neyine yetmiyor canım", "etek giydi diye kim tecavüze uğramış", burası özgür bir ülke istediğini giy kanunla kısıtlanmış değil ya"diyen olursa kalbini kırarım.
(10) 

İşin içime sinmemesi

dedi ayca #1223814 
Bu kadar işsiz insan varken şımarıklık mı yapıyorum bilmiyorum ama, moda ve tekstil tasarım mezunuyum (daha yeni mezunum), bir tanıdıkla iş buldum iş tasarımla ilgili değil orada satış yapılacak firmalarla yazışma, fiyat belirleme, koleksiyon takibi yok işte mal gitti mi geldi mi diye kontrol etmece falan yapacağım. Şimdi bunları yazmak bile tüylerimi diken diken ediyor inanılmaz derecede can sıkıcı buluyorum ama bu tanıdık olan kadın 20 sene boynerde çalışıp sonra kendi yerini açmış. Bu sebeple çok tanıdığı var. Bu aşamada tasarıma ihtiyacımız yok şu an zaten 2 tasarımcı dışardan çalışıyor ama ilerde bir firma ile birleşmeyi düşünüyoruz işte o zaman ne olur bilemiyoruz falan tadında konuştular.

İş benim için kabus gibi, günah kadar çirkin. Her sabah bunu kendime yaptığım için söverek gideceğim ama şu an için başka bir iş teklifi yok. Parası iyi olduğu için de madem öyle gireyim biraz da para biriktireyim diyorum. Yine bir tekstil firması olduğu için, işin iç işleyişini öğreneceğim ve tek umudum da kadının "ay ayça sen böyle harcanıyorsun seni tasarımcı yapalım ya da x firması tasarımcı arıyormuş senin referansın olayım" deme ihtimali.

Eğer olursaaa bir güüün bana başka kapılar açılır, çevre edinirim falan diye bu kadar nefret ettiğim bir işe girmek ne kadar mantıklı sizce? Herkes gir 5 6 ay çalış olmazsa çıkarsın ne var sanki falan diyor ama tanıdık falan da var ya aradasanki bileklerime beton döküp beni denize atmışlar gibi hissediyorum. Yardım edin :(
(3) 

sevgi gösterememe ve hatta hissedememe

dedi ayca #1223373 
anne-babamı, kardeşimi, arkadaşlarımı sevmiyor değilim. geçen gün annemin yengesi bizdeyken gelinini mi ne anlatıyor işte "ayy nasıl seviyor bizi vallahi annesini öper gibi tutup tutup öpüyor, yüzümü seviyor vs." dedi. ben sanırım anne babamı 10 yaşından beri durduk yere (vedalaşmıyorsak, bayramlaşmıyorsak) sarılıp öpmedim, aynı şekilde arkadaşlarıma karşı da böyle bir sevgi gösterimim yok. sevgisiz bir ailede büyümedim, mesela sevgilime karşı içimden geliyor durduk yere öpüyorum, yüzünü falan sıkıştırıyorum. hani onun yeri farklı, sevgisi farklı ama çok enteresan yani. sevgilime yaparken bunları daha doğal geliyor, anne-baba, arkadaş olunca yapmacıkmış gibi geliyor. sanki üstümde eğreti duruyor. nasıl bir açıklaması olabilir bunun?
(22) 

babanın çalışmak istememesi

dedi ayca #1222854 
şimdi biz hiçbir zaman için durumu iyi olan bir aile olmadık. senelerce tek kuruş almadan gerek gecenin bir saatine kadar garsonluk yaparak gerek freelance işler alarak, kyk ile okuyan bir öğrenci oldum. babam da yaklaşık 3 sene önce emekli oldu ve daha bu sene 49 yaşında. yani yaşlı olmadığı halde, evde 4 kişi yaşadığımız halde inatla iş bakıp bulup çalışmıyor. esas mesleği grafikerlik ve "artık bıktım sıkıldım daha da yapmam" diyip seneler önce kestirip attı. ev sahibimiz bu sene kiramızı 1750 yapmak istiyor ve kardeşimin okuluna yakın + seneye teog senesi diye uzak bir yere de gidemiyoruz. bir iki yakın çevreden ev baktık ama içi sığılacak gibi değil. en son "ikiniz bir odaya sıkışın" gibi bir şey dediler ki kardeşim 12 yaşında, erkek ben de 23 yaşında bir kadınım. erkek arkadaşımla eve çıkma gibi bir durumumuz vardı ama seneye yüksek lisansa gitme ihtimali olduğu için 1 senelik ev açmamaya karar verdik. en son iş "tamam zam yapılınca üstünü ben veririm o zaman nasıl küçücük eve sığalım ki?" dememle kapandı bu şekilde kabul edildi. saçma sapan bir yerde oturmaktansa hayatımda gireceğim işten sahip olacağım ilk adam gibi paranın bir kısmını vermeyi kabul ettim ama bana ters gelen şey durup da " yav biz de çalışsak" demiyor olmaları. insanların ana babaları senelerce kaç yaşlarına kadar çalışıyorlar. hani bir bıkkınlık olabilir iyi hoş da, olmuyor işte emekli maaşıyla 4 kişi yaşayamıyor ki.

ben mi haksızım yani bu durumda? "eşek olma da çalış yardım et" mi diyorsunuz? biraz para biriktirip euro alıp 1-2 seneye yüksek yapma niyetim vardı mesela. ya da yani cidden hayatımda ilk defa elime geçen para o kadar büyük olacağı için (istanbul gibi bir yerde senelerce ayda 200 liraya yaşadım) tadını çıkartmak istemiştim. hem sinirli hem de üzgünüm gerçekten.
(3) 

iğne olurken ağda yaptırmak

dedi ayca #1199284 
doktor dün bana tonsilit teşhisi koydu ve 6 adet antibiyotik iğnesi verdi. günde iki taneden, yarın son günüm. cumartesi günü litvanya'ya uçağım var, staja gidiyorum ama aynı zamanda denize girme gibi planlarım da var. bu hafta ağdaya gidecektim fakat şimdi aklıma düştü, iğnenin yapıldığı yere de yapıyor teyze ağdayı acaba iltihap falan kapar mıyım yoksa paranoyaklaşıp deliriyor muyum?

not: orada ağdacı yok ve kendi kendime beceremiyorum.

mobil görünümden çık