Ekşi Duyuru

Merhabalar.
Soru: Hayatını freelance çalışarak geçirmek isteyen; ancak spesifik bir yeteceği olmayan kişiye ne öğrenmesini önerirsiniz ?
Detay: Eşim Brezilyalı ve seneye Brezilya’ya taşınmayı düşünüyoruz. Şu an ihracat yapan bir firmada yurtdışı satış mühendisi olarak çalışıyorum. Eşim freelance Portekizce öğretmenliği yapıyor ve işleri de iyi çok şükür. Brezilya’ya taşındığımızda benim için en iyi seçenek freelance çalışmak olarak görünüyor; ancak bir yeteceğim yok. Soru yukarıda.

Şimdiden cevaplar için teşekkürler.

Selamlar. iPhone 7 kamera uygulamasıyla video kaydederken cızırtı sesiyle beraber konuşmalar da derinden geliyor. İlk başta donanımsal bi problem sandım; ancak instagramda video çekerken ses çok temiz geliyor. Benzer bi problem yaşayan var mı acaba ?

Merhabalar. Kedimiz olacak psikopat su kabını devirip yere dökülen suyu içmeye bayılıyor. Daha henüz düzgünce su kabından su içtiğini görmedim. Dahası, top, peluş vs bilimum oyuncağını su kabına atıyor, hatta yeri geliyor bu ıslanmış peluşu bize getirip oynamamızı istiyor. Eve her geldiğimde illaki oyuncak topu su kabının içinde oluyor. Var mı benzer sorunu yaşayan ve çözüm önerisi olan ?

Not: Kedimizin gözleri görmüyor. Belki alakalı olabilir bilemiyorum.

Merhabalar. Bu aralar kafam çok karışık. Soru biraz uzun olabilir, hepsini okuyup yardımcı olmaya çalışacaklara şimdiden teşekkür ederim. Şimdi ben itüde metalurji ve malzeme mühendisliği okudum. Çok da severek okumadım açıkçası. Neyse okulu uzatmalı da olsa bitirdim, askere gittim geldim, şu an ailemin yanında yaşıyorum. Babamın börekçisi var. Kendisi iki amcamla beraber işletiyorlar. Babamın dedesinden kalma eski bir işletme, amcam ve babamın gayretleriyle şu an hatrı sayılır bir şube sayısına ulaştılar. İşleri de gayet iyi çok şükür. Ama babam artık yavaş yavaş yaşlanmaya başladı, 5 yıla kadar emekli olacak. Aslında şu an pek çalışmıyorlar, sistemi öyle veya böyle oturttular anca işte yeni dükkan falan açarken uğraşıyorlar. Çocukluğumdan beri de yazları çalışıyordum zaten az çok işi biliyorum. Şimdi önümde iki seçenek var: ya gidip mühendis olarak çalışacağım, ya da işletmede çalışmaya başlayarak ileride işletmeyi devralma gibi bir durumum oluşucak. Dedenin en büyük torunu benim, diğerleri daha küçük. Aile işletmelerinin ne kadar zorlu olacağını öngörüp, uzakta kendi yağımda kavrulurum hiç bulaşmam diye düşünerek mühendislik okudum zaten, ama şimdi işin maddi boyutunu da düşünmeye başladım. Karar alma sürecinde çok fazla faktör var, hepsini buraya yazamam zaten çok uzatmak da istemiyorum. Biraz karışık anlattım kusura bakmayın. Kısacası siz olsanız ne yapardınız ?

Merhabalar. Temmuz’da yurtdışından yabancı misafirlerim gelecek 1 haftalığına. Onlara nereleri gezdirmemi önerirsiniz. Çıkış durağı Bursa olacak. Ben Bodrum, Marmaris falan takılırız diye düşündüm; ama çok uzak olmamak kaydıyla varsa başka önerileriniz de memnun olurum.

Merhabalar. Şimdi bizim küçük bi gıda işletmemiz var. İşletmemizin kapısında hava perdesi olmasına rağmen sinek problemi yaşıyoruz. Sinek ilacı yapmak da pek istemiyoruz. Bu sorunu nasıl çözebiliriz, var mıdır bu arkadaşları temiz bi şekilde kovma yöntemi ?

merhabalar. iş bankası şubesinden seyahat sigortası yaptırmıştım. ama ben salak gibi poliçe aslını vize belgeleri içine koydum. yarın yurt dışına çıkıyorum da acaba internet şubesinden alacağım poliçe çıktısı da aynı işlevi görür mü ?

biraz acemiyim bu konuda kusura bakmayın.

merhabalar. daha önce zibilyon tane böyle başlık açıldı biliyorum; ama bu sefer biraz daha farklı. geyiğin boyutunu biraz daha arttırıyorum.
şimdi benim bi teorim var. ışık tercihinden karakter analizi yapıyorum. bikaç kişide tuttu ama size de sorayım dedim.
odalarında sarı ışık kullanan insanların (aslında tam olarak akkor ampulden bahsetmiyorum, daha loş ışıklar bahsettiğim) daha duygusal ve tam olarak nasıl ifade edilir bilmiyorum ama daha "sanatçı ruhlu" insanlar olduğu gibi bi izlenime kapıldım. bunun yanında beyaz ışık seven insanların da daha realist ve mantığa önem veren insanlar olduğunu gözlemledim. mesela, mühendislik okuyan herkes değil de gerçekten "aha da bu adam mühendis" diyebileceğimiz kişiler kesin odalarında beyaz ışığı tercih ediyorlardır.
sizce de doğruluk payı var mıdır bunun ? hadi bir de bu konuda insanları sınıflara ayıralım :)

Sildim gitti.

merhabalar. üniversite bitince ailemin yanına bursa'ya geri döndüm. istanbul'da da çok sosyal bi insan değildim; ama canım sıkılınca konsere, tiyatroya vs. gidiyordum. bursa'da da böyle imkanlar var; ama çok kısıtlı. ya burda da arkadaşlarım falan var; ama hep aynı insanlarla takılmaktan sıkıldım, bi yandan da sosyalleşmek için kurs falan araştırıyorum. soru biraz şey olacak ama siz neler yapıyorsunuz bursa'da ? :d

Telefonda çok vakit harcadığım için ciddi ciddi eski tuşlu telefona dönmeyi düşünüyordum. Derken ayfon 7 hediye edildi. Çok ikilemde kaldım; ama allah için güzel alet şimdi, kullanmamak olmaz. Sizce de zamanla manidar değil mi ?

Yaklaşık 1 yıldır ara ara sağ kulağıma acayip bir ağrı giriyor. Ağrı yüzünden kulak kepçeme dokunamıyor, başımı bile çeviremiyorum. Sonra aniden, sanki hiçbir şey olmamış gibi geçiyor. Bazen haftada 1, bazen ayda 1 oluyor. Bu aralar biraz daha sıklaştı. Bizimkilere söyledim, annem aynısının kendisine de olduğunu ve ona göre nedeninin ceyranda kalmak olduğunu söyledi. Başına böyle bir şey gelen var mı ?

merhabalar. yaza kadar bomboşum. okul yok, iş yok. birikmiş param var; ancak yapacak bir şey bulamıyorum. seyahat etmek istiyorum; ama arkadaş bulamıyorum. tek başıma seyahat etmek de istemiyorum. asosyalim, orda öyle birileriyle tanışırım, yeni arkadaşlıklar edinirim olaylarını yapabileceğimi zannetmiyorum. e haliyle tek başıma sıkılırım gibi. avrupa gönüllülük hareketini falan araştırdım; ama olsa bile en yakın proje mayısta başlıyor. ne yapayım ben ? var mı böyle başka yurtdışı gönüllülük projeleri vs. olaylar bildiğiniz ?

"kazı sırasında bazı tarihi eserler bulunmuş." demek istiyorum. Orjinal metinde "was found" kullanılmış. Ben burda rastlamak anlamında encounter kullanabilir miyim ? Olmuyorsa bulmak yerine başka ne kullanılabilir ? İngilizcem kötü farkındayım :d yardımlarınız için şimdiden teşekkürler.

Amerika'daki wells fargo hesabıma Türkiye'den para transferi yapmak istiyorum. Nasıl yapabilirim bilen var mı acaba ?

merhabalar. amerika'dayım ve smartphone veya tabletten birisini almayı düşünüyorum. şu an kullandığım telefon nokia lumia 720. aslında telefonumdan memnunum, şarjı çok uzun gidiyor ve isteklerimin çoğunu yerine getiriyor. ancak diğer yandan malum olduğu üzere marketi çok kısıtlı. telefondan oyun falan oynamıyorum gerçi ama son olarak yeni aldığım wifi ve nfc özellikli dslr makinamın markette gerekli programın olmaması üzerine bu özelliklerini kullanamam beni android veya ios yeni bir cihaz almayı düşündürdü.

şimdi uzun girişten sonra asıl sorumu soruyorum :d

sizce 300 dolara 5.7" ekranlı motorola x pure edition veya 6" ekranlı nexus 6 gibi telefon mu alsam yoksa yine 300 dolar civarına ipad mini 4 veya android tabanlı başka bi tablet mi alsam ?

cevaplar için şimdiden teşekkürler.

iki gündür evde boş boş yatıyorum. dışarı çıkıcam şimdi de etkinlik falan napsam ben şimdi bu saatte ?

Yer: Şişli/İstanbul

Geçen cuma açılıp biraz içilip ağzına tıpa takılarak dolaba konan şaraba bir şey olur mu ?

merhabalar. bugün linkteki ayakkabının kahverengisini aldım. ayakkabıda bu rengi daha çok seviyorum. ama sonradan lan acaba siyahını mı alsaydım gibi düşüncelere kapıldım. siz ne dersiniz kahverengiyi alarak daha iyi yapmışım di mi ? :D

www.thenorthface.eu

Merhabalar. İtü'de metalurji ve malzeme mühendisliği son sınıf öğrencisiyim.N eden seçtiğimi bilmediğim, nefret etmediğim; ancak zevk de almadığım bu bölümden bu sene mezun oluyorum.
Ailem çok rahat. Her zaman zevk alacağım bi bölümde okumamı söylediler ve kararı tamamen bana bıraktılar. Ama kendimi hiç bi zaman tam olarak tanıyamadım ve neye ilgi duyduğumu bi türlü bulamadım. Neyden zevk aldığımı bilmiyordum ve de açıkçası durup da üzerinde uzun uzun hiç düşünmedim. Bütün tercihlerime itü yazdım. İlk sırada uzay mühendisliği vardı. O da böyle adı değişik, havalı falan diye yazdım. Yoksa fizikten nefret ediyordum :D Neyse işte metalurji tuttu okudum. Öyle veya böyle, bölümün de kolaylığından dolayı yata yata son sınıfa kadar geldim.
Şimdi, okulun bitmesine yakın aklım başıma geldi.Ben ne yapacağım şimdi :D Yüksek lisans yapayım desem ortalamam düşük. Ortalamayı da geçtim ben acaba bu çok da zevk almadığım bölümde y. lisans yapmak istiyor muyum ? Onu da bilemiyorum.
Aslında hatayı ben en başında yaptım lise 2'de sayısal seçerek. Bütün arkadaşlarım sayısalı seçmişti sanırım ondan. Hiç bir zaman fen bilimleri derslerinde başarılı olamamıştım halbuki. Eşit ağırlık seçsem bu sefer de edebiyatı pek sevmiyordum. Bol bol bilim kurgu romanı okurdum. Uzun uzun tasvirlerden, edebi cümlelerden nefret ederdim.
En zevk aldığım şey boş boş düşünmekti. Annem, babam dini bütün insanlar. O da nasıl bir tanımlamaysa işte. Neyse dini bütünler ama öyle yobaz değil. Açıkfikirliydiler ve bizi hiç zorlamadılar. Varoluşsal konuları düşünmek, araştırmak hep ilgimi çekti. Tasavvufundan, spiritüele kadar baya şey okudum. Özellikle şu ufolu medyumlu spiritüel kitaplar ne kadar saçma da olsa değişik bi haz veriyodu bana. Ashtar Sheran'a selamlar :D
Sonra lise sonda yavaş yavaş maddiyat önemli değil, fakir olayım sadece kitaplarım olsun kafası yaşamaya başladım. Bohemlik tavandı. Tuzum kuruydu tabi. Ekmek elden su gölden yaşıyosun nasıl maddiyat önemli değil hayta seni. E çocuksun be.
Şimdi düşünüyorum da psikoloji okusam baya zevkle okurdum aslında. Freud, Jung falan okumuşluğum da var. Zevkli yani.
Nasıl yapsak ya. Okul bitince bi de psikoloji mi okusam ? Para ? Aileden geçinmek olmaz. Bi yandan da çalışsam geçinebilir miyim ? Bi şekilde yürütürüm onu ama hadi oldu da psikoloji okudum ve bitirdim, ondan sonra ne yapacağım ? Mühendislik yapayım desem arada geçen bu en az 4 yılı mesleki anlamda boş geçirmiş olacağım.
Ha bu arada bu yaz bi de work&travel yapıyorum. Ordan dönünce de stajım var yapmadığım onu yapıp öyle mezun oluyorum.
Mühendis kişisi psikoloji yüksek lisansı yapabiliyo mu ya ? :D
Bu saatte şu yazıyı okuyacak kadar boş vakti olan o güzel insana selam olsun :D

Bugün bütün ailenin telefonları saati 1 saat geri almış. Başına böyle bişey gelen var mı ? Ayrıca neden bugün ?

www.markafoni.com

alayım mı sizce ?

www.youtube.com

çok güzel şarkı değil mi ya ? bugün keşfedip baya beğendim ve sizlerle de paylaşmak istedim.

var mı sizin de böyle yeni keşfedip çok beğendiğiniz şarkılar ?

Merhabalar. Kardeşim üniversiteyi kazandığı için notebook alacağız. Kendisinin oyunlarla pek arası yok. Daha çok dizi, film seyredilecek ve internette takılınacak. Yani donanımsal olarak çok büyük beklentilerimiz yok. Sağlam olsun, ısınma problemi olmasın yeter. Bütçe olarak kısıtlamamız yok; ama şöyle 1500 lira civarı olursa tadından yenmez.

Ben 4 sene önce üniversiteye başlarken asus'un ucuz modellerinden birini almıştım, hala taş gibi alet. Onun için aklım asus'a kayıyor daha çok.

Evet, kısacası tavsiyelerinizi bekliyoruz :)

yapan bildiğiniz fotoğrafçı var mı ?

Merhabalar. Ders projem için motor kullanan arkadaşların yardımına ihtiyacım var.

Anket sorusu: Motorsiklet kaskında yaşadığınız sıkıntılar nelerdir ? nelerinden şikayetçisiniz ?

Bunun haricinde opsiyon olarak bu problemler için çözüm önerileri de sunabilirsiniz.

Hatta ve hatta bir kaskta şu da olsa güzel olur diyebileceğiniz şeyler de söyleyebilirsiniz. Uçuk fikirlere açığım.

Anket olduğu için eğer söylemek istediğiniz problem daha önce yazıldıysa +1 diyerek tekrar yazarsanız çok makbule geçer. Şimdiden teşekkürler.

Elimde toplam 8 euro değerinde madeni euro var. Bu euroları döviz büroları kabul eder mi ?

www.59saniye.com

insanlığın geldiği son durum bu mu yani ? yukarıdaki sadece bi örnek. bilmediğimiz, bilip de bilmemezlikten geldiğimiz bunun gibi o kadar çok şey var ki. az önce izlediğim için attım bu vidyoyu. masum hayvanlara yapılanların benzerleri, belki daha da kötüsü masum insanlara da yapılıyor ve yapılmaya devam edecek.

ne olacak böyle ? benim şu an yaptığım gibi anca orda burda yazıp vicdan mastürbasyonu yapmaya daha ne kadar devam edeceğiz ? iyi insanlar ne zaman pasif kalmaktan vazgeçip insanlığın geldiği bu hale ses çıkarma cesareti ve kararlılığı gösterecek ? veya böyle bana dokunmayan yılan bin yaşasın modunda mı geçip gidecek ömrümüz ve insanlık daha da kötü bi hale gelmeye devam mı edecek ?

21 yaşındayım. bu yaşıma kadar hayatım tamamen ciddiyetsizlikle ve her şeyle taşak geçerek geçti. muhtemelen yarın sabah kalktığımda şu an ki ruh halimden çıkıp bu vidyoyu izleyene kadar neysem o olmaya devam edeceğim. ama insan üzülüyor. çaresizliğine üzülüyor. bi insanın nasıl bu kadar vahşi hale gelebileceğini düşünüp dehşete kapılıyor.

muhtemelen çoğunuz yazdıklarımı yaşımın daha genç olmasına bağlayacak ve daha göreceğim çok şey olduğunu söylecek. evet, haklısınız. bizi bu kadar düşüncesiz, egoist ve çaresiz hale getiren sistemin ve bu sistemi kurup devam ettiren insanlığın aq.

ürünlerini boykot ettiğiniz/kullanmadığınız firmalar var mı ? varsa neden ?

ben mesela uzun bi süredir sağlıksız ve hijyen konusunda sıkıntılı olduğunu düşündüğüm için burger king, mc donald's, kfc ürünlerini yemiyorum. veya işte elimden geldiğince içinde katkı maddesi bulunduran gıdaları almamaya çalışıyorum. katkı maddesi barındırmayan şey bulmak çok zor tabi.

www.sendika.org
bi de şöyle bi liste buldum. anlamsız hayatıma bu gibi firmaları boykot ederek az da olsa anlam kazandırmayı düşünüyorum. ne dersiniz yapabilir miyim ?

almanca kursu araştırıyorum da bikaç yerde övüldüğünü gördüm. giden var mı, nasıldır acaba ?
gidip de memnun olduğunuz başka kurslar da tavsiye edebilirsiniz.

merhabalar. 21 yaşında üniversite öğrencisiyim. hayatımda ekstrem duygular yaşadığımı pek hatırlamıyorum. hiç sevgilim olmadı. bırakın sevgiliyi, yakınlaştığım bir kız bile olmadı. dönem dönem platonik aşklarım oldu ama aşırı özgüvensizliğim nedeniye son dönemlerde platoniğim bile yok. "ne de olsa olmayacak" diye düşünüp kimseyi sevemiyorum bile artık. yani kısacası hiç aşk acısı çekmedim.
annem, babam çok iyi insanlar. iyi de anlaşıyorlar, şimdiye kadar hiç kavga ettiklerine şahit olmadım. bana da yeterince iyi davrandılar ve özgür bi şekilde büyüdüm.
üniversite hayatım boyunca hiç maddi sıkıntı çekmedim. parasız kaldığımı hiç hatırlamıyorum. uç harcamalar yapmıyorum. sigaram var bi tek, alkolle aram pek yok. onun haricinde yemek vs. konusunda çekinmeden harcama yapıyorum. yani maddi yönden de bi sıkıntım yok çok şükür.
not ortalamam düşük sayılır ama bi şekilde dersleri geçecek kadar not alıyorum. alttan falan da dersim yok. ortalama bi öğrenci sayılırım.
hobim hiç olmadı. hep bi enstrüman çalmak istedim ama hiç harekete geçip de kursa falan gitmedim. bi de maymun iştahlılık da var. mızıka, ukulele falan aldım evde çalarım diye, bi süre denedikten sonra attım bi kenara. bende o azim de yok, her şeyden çabuk sıkılıyorum.
küçüklüğümden beri hep bilgi açlığı hissettim. çok kitap okuduğumu söyleyemeceğim, ama internetten her konu hakkında çok şey okudum. ama bir şey üzerine yoğunlaşıp da "ben bunda iyiyim" diyebileceğim hiçbir şey yok. genel olarak her konuda böyle.
üşengecim ve harekete geçme konusunda sıkıntılarım var. anca işte beni birinin sürüklemesi lazım bi şeylere. ama arkadaşlarım da benim gibi oldukları için o da olmuyor.
arkadaş konusunda şanslıyım. ortak ilgi alanlarım olan, her şeyden konuşabildiğim arkadaşlarım var. ilkokuldan, liseden arkadaşlarımla da hala görüşüyorum. hatta liseden iki arkadaşımla aynı evde yaşıyoruz. arkadaşlarım sayesinde yalnızlık yaşadığım zamanlar da epeyce az.
bunlar haricinde şimdiye kadar büyük hastalık geçirdiğimi de hatırlamıyorum. sağlığım da yerinde çok şükür.
bütün bunlar beni duygusuz, ot gibi yaşayan bi insan haline getirdi. günlük yaşantımda pek duygu hissedemiyorum ve çevremde ki insanlar da genel olarak gamsız, duygusuz bir insan olarak görüyorlar beni.
hayatta olduğumu hissedebilecek hiçbir şey yaşamıyorum. bu nedenle de kendimi yetişkin olarak bile göremiyorum. ne bileyim çocuk gibiyim hala.
sizlere kısaca hayatımın özetini yazdım :d nasıl olacak böyle ? belki diyorum çalışma hayatına başlayınca değişir bu durum. ama o da kesin değil, yine ot gibi yaşamaya devam edebilirim.
bişeyler tavsiye edin bana. ne bileyim kavgaya falan çağırın, gerekirse dövün de acı falan hissedeyim asfagda

not: belki pişman olup silebilirim duyuruyu. öyle bir şey olursa cevap verenlerden özür dilerim.

almanca öğrenmeye niyetlendim. lisede üç sene almanca gördük, derslerde de fena değildim ama hiçbir şey hatırlamıyorum şu an.
bu işin en iyi yolu kursa gitmek biliyorum, ama şöyle belli bir seviyeye kadar evde kendim öğrenmeye çalışacağım. başlangıç için gramer kitabı tavsiye edebilir misinz ?

nelere veya kimlere karşı önyargılarınız var ?

benim mesela hayvan sevmeyen insanlara karşı önyargım var. lisedeyken de sigara içen insanlara karşı önyargım vardı, sigara içen insan=serseri olarak görüyordum. şimdi ben de sigara içiyorum. aklıma gelenler bunlar şimdilik.

bunun haricinde etnik, cinsel, dini, siyasi kimlik vs. her şey olabilir.

not: TDK'ya göre doğrusu ön yargıymış. genel kullanım bu şekilde olduğu için birleşik yazdım.

Hangisini daha çok seviyorsunuz ? Ben mesela beyaz ışıktan nefret ediyorum. Odamda loş sarı ışığı tercih ediyorum.
Beyaz ışık olan ortama girince, ilkokulda öğlenci olduğum zamanlar hava kararınca yakılan floresan lambanın o kasvetini hissediyorum. Ya da aynı şekilde hastane ortamını.

eksisozluk.com şöyle de bir şey var sözlükte.

Aranızda astronomiyle ilgilenen var mı ? yeni başlayacak biri için kitap, internet sitesi vs tavsiye edebilir misiniz ?

Merhabalar. Bundan yaklaşık 3 ay önce bir kedi sahiplendim. Sahiplendiğimde 4 aylıktı şimdi 7 aylık ( 4+3=7 :d ). Sahiplendiğim kişi bi arkadaşımın tanıdığıydı. Kedisi yavrulamış ve yavruları dağıtmışlar. En son iki kedicik kalmış. Arkadaşım da benim kedi sahiplenmek istediğimden bahsetmiş ve sonuç olarak gidip iki kediden birini sahiplendim, şu an gayet mutluyuz.Sahiplendiğimde hiçbir aşısı vs. yoktu, bütün aşılarını da ben yaptırdım.
Şimdi sorun şu. Kediyi sahiplenirken eski sahibi kediyi ne kadar sevdiğinden, kedinin elinde doğduğundan falan bahsedip ağlamıştı. Gayet normal bir şey. En son kediciği alıp götürürken de ağladı. Bu durum kendimi kötü hissetmeme neden olmuştu. Sanki kediyi zorla sahibinden ayırıyor gibi hissediyordum.
İlk zamanlar bana kedinin bebeklik fotolarını falan attı. Benden de yeni yuvasındaki hallerini çekip atmamı istedi, ben de çekip attım. Ne zaman istersem kendisini arayabileceğimi ve kediyle ilgili sorular sorabileceğimi söyledi. Sonrasında bikaç defa daha konuştuk.
Az önce tekrar aradı. Kedi nasıl diye sordu, ben de gayet iyi durumda olduğunu söyledim -ki gerçekten iyi baktığımı düşünüyorum. Kediyi çok özlemiş, videolarını falan izleyip ağlamış yine. Ben de üzüldüm tabi haliyle.
Tatil olması sebebiyle kediyle beraber ailemin yanına geldiğimi söyledim, keşke bana bıraksaydın dedi. Ben de okul başladığında istedikleri zaman gelip görebileceklerini söyledim. İlk fırsatta geleceğini söyledi, konuşma sona erdi.
Sizce neden böyle yapıyor ? Tamam kediyi çok seviyor olabilir, ama bu durumun beni üzebileceğini düşünemiyor mu ?
Öğrenci olduğumdan veya gözü beni tutmadığından dolayı bana güvenmiyor olabilir mi ? Belki de en başta bana vermek istemedi ama kibarlık olsun diye de söyleyemedi bilemiyorum.
Her ne olursa olsun ben bu kediyi çok seviyorum ve ister istemez eski sahibinin bu tavrı bana kötü bir şey yapmışım hissi veriyor.
Sizce çok mu abartıyorum ? Böyle bir durumda ne düşünmeliyim ?

Merhabalar. 6snap'e girmeyeye başladı telefon. Silip tekrar yükleyeyim dedim ama mağazada bulamadım uygulamayı. noldu bu uygulamaya ?

kullandığınız ve olmazsa olmaz dediğiniz firefox/chrome eklentileri neler ?

Merhabalar. Şu an 3. sınıfım. Okula girdiğim puanı unuttum, nerden öğrenebilirim ? e-okul'da falan yazar mı acaba

the simpsons, family guy, south park, futurama ?
dördünü de televizyonda denk geldiğimde izliyorum. ama bunlardan birine en başından başlamak istiyorum. hangisine başlayayım ?

Bu lavabolarda musluğu neden bu kenarda yapıyorlar ? Musluğu biraz daha ortaya doğru uzatsalar, böylece elimiz de lavaboya değmese daha mantıklı olmaz mı ?
Örnek foto da ekleyecektim mobilden beceremedim.
Not: Evet derdimi şeedebilirsiniz :)

Merhabalar. Yaklaşık 2.5 ay önce yavru bir kedi sahiplendim. Öğrenci evinde yaşıyorum ve kediyle de gayet iyi yaşıyoruz, bir problememiz yok. Kedicik gayet uysal bir kedi ve çok seviyorum keratayı.
Malum önümüz sömestr. Hatta 2 gün sonra memlekete(bursa) dönüyorum. Normal şartlarda kediciği benle birlikte ailemin yanına götürmem gerekiyor.Ailemin de kedilerle bir problemi yok. Ancak şöyle bir problem var. 3 yaşında labrador bir köpeğimiz var ve müstakil evimizin bahçesinde yaşıyor. Bu köpeğimiz biraz hırçın maalesef. Bizle bir sorunu yok tabi ki, ancak misafirlere, yoldan geçenlere ve kedilere havlayan bir köpek. Hatta kedi kokusunu alınca bile ordan oraya deli gibi koşuşturup havlıyor. Ayrıca eve girmesi yasak, yani sürekli bahçede yaşıyor. Ancak evin çevresi camekan ve evin içini görebiliyor.
Biz de ailecek konuşup köpeğimizin kediciğe bir zarar verebileceğinden korktuk ve başka yollar aramaya başladık. Şimdi benim kediyi sahiplenmeme yardımcı olan ve kendisi de halihazırda kedi sahibi olan bölümden bir arkadaşım var. O aynı zamanda burda(istanbul) çalışıyor ve sömestrda da çalışacağı için memleketine gitmiyecekti. Bana eğer benim kedicikle onun kedisi anlaşabilirse ve bir problem olmayacaksa bizim kediciğin 1 aylığına onlarda kalabileceğini söyledi. İçim rahat etmese de mecbur olur dedim. Ancak bu sefer de bizim eleman işinden istifa etti ve şimdi bana 1 haftalığına memleketine dönüp kafa dinlemek istediğini söylüyor. Kendi kedisini de bu süreçte ev arkadaşına teslim edecekmiş. Ev arkadaşı da iyi bir çocuk ve kediye iyi bakacağını düşünüyorum.
Şimdi gelelim soruya. Şimdi ben bu kediciği risk alıp evimeme mi götürmeliyim ? sizce köpeğimiz kedinin bizim himayemizde olduğunu hissedip ona karşı yumuşak bir tavırda olur mu ? olacak olsa bile o eve giremeyip kedinin evde dolaştığını görüp artı olarak olaya kıskançlık da katıp daha da beter mi olur ? ayrıca eğer eve götürürsem kediyi üst katlarda besleme şansım da var. ancak bu sefer de bizim köpek kedinin kokusunu alıp sürekli havlayabilir.
Yoksa başka bir risk alıp kediyi arkadaşıma mı bırakayım. Orda da problem onun kedisiyle bizim kedinin iyi anlaşamama ihtimali ve arkadaşımın belirsizlikleri.
Ha diyeceksiniz ki madem böyle çalkantılı bir durum vardı neden kedi sahiplendin. haklısınız ama kedileri de çok seviyorum ve arkadaşım en baştan kediye tatillerde bakabileceği sözünü vermişti. ben de dayanamaıp sahiplendim.
Evet biraz uzun oldu. Cevaplar için teşekkürler şimdiden.

Sb.

merhabalar. dün kedimin kakasında kan farkettim. daha doğrusu kakasını yaparken izliyordum ve işini bitirdikten sonra en son jelimsi bi şekilde kan geldi kedicikten. bugün de başka bi nedenden dolayı veterinere kontrole götürünce bunu da sordum. veteriner mamadan dolayı olduğunu söyledi. her ne kadar kötü olduğunu bilsem de öğrenci olduğum için goody veriyorum kediye. veteriner proplan, hill's ve royal canin önerdi. bunlar da zaten en kaliteli mamalar olarak bilinen markalar, lakin fiyatları biraz yüksek. bu mamaları en uygun nerden alabilirim. internet sitesi olur, mağaza olur ?

Özendim aldım. Tadı güzel ama afedersiniz bok gibi kokuyor bu. Kötü kokuyor anlamında değil hakikaten bok gibi kokuyor. Çocukken yerdim ama bayadır yemiyorum. Bu normalde de böyle mi kokar yoksa aldığım keçiboynuzunda mı problem var ?

merhabalar. daha önce 2012-2013 arasında yaklaşık 1 yıl unicef bağışçılığı yapmıştım. sonra iptal ettirdim. az önce tekrar özel bir numaradan bir kadın aradı. işte aşı projelerimiz vs. var eski bağışçılarımızı arıyoruz yardım için dedi. ben de kabul edip kredi kartı numaramı ve son kullanma tarihini verdim. dolandırılmamışımdır di mi :D
neyse dolandırılmadığımı varsayarak unicef'le ilgili düşüncelerinizi de merak ediyorum. sizce yararlı işler yürütüyorlar mı ? verilen paraya(ki cüzi bi miktar veriyorum) deyiyor mu çalışmaları ?

arkadaşlar merhaba. dün akşam arkadaşımın vasıtasıyla kedi sahiplendim. kedi ev kedisi. ben çıkarana kadar da hiç evden çıkmamıştı. ancak evde annesi ve kardeşleriyle beraber yaşamaktaydı. evde kalabalık bi kedi popülasyonu vardı yani. kardeşler hiç çıkmamış ama annesi dışarda gezip geliyo sanırım. ev tam olarak ev değil, işyeri-ev tarzı bir yer. kedi 4 aylık ve hiç aşı olmamış. neyse işte güvenerek aldım ben bu kediyi, çünkü sahipleri de kedileri çok seviyorlar ve ilgililer. geldik eve beraber uyuduk bu kedicikle. sabah severken siyah siyah şeyler gelmeye başladı elime. beyaz yorganımın üzerinde de vardı bu şeylerden. kedi simsiyah olduğu için üzerinde farkedilmiyo tabi.biraz araştırma yaptıktan sonra bunların pire dışkısı olduğunu öğrendim. hemen veterinere gittim. kontrol etti falan gözle görülür çok fazla pire olmadığını söyledi. iç-dış parazit şeysini de yaptı. şimdi gelelim soruma. ben bu kediyle gece beraber uyudum. o pire dışkıları falan da her tarafıma bulaşmıştır. bu dışkıların sağlığıma zararı olur mu ? bi de şimdi bütün eşyaları yıkamak falan lazım. of moralim çok bozuk.

firefox'u açınca siyah ekran çıkıyor. yeni sürümünü de yükledim düzelir diye ama olmadı maalesef. silip tekrar mı yüklemem gerekiyo ne yapmam lazım ?

merhabalar. bu ara analog fotoğrafçılığa merak sardım. gerçi daha önce de vardı merakım, her gün sahibinden tarzı sitelere girip fiyat araştırması yapıyordum falan, sonra geçti. heves işte.
pentax k100d makinam vardı, kardeşim sağolsun nasıl yaptıysa bozdu aleti. o bozulduktan sonra da tekrar dslr için büyük paralar harcamak istemedim. eski makinelere de zaafım var. kasetçalar falan alıyorum manyak gibi.
şimdi geleyim asıl konuya. analog slr yerine rangefinder veya smena gibi eski lomo bi makine almayı düşünüyorum. tabi ki maaliyeti yüksek olucak ama bu işin film, banyo fiyatları falan nasıl şu anda piyasası?
ikinci olarak hayyam'dan mı yoksa ebay'dan mi almak daha mantıklı ?

selamlar. uzunca bi süredir twitter kullanıyorumm. kullanıyorum derken 300 kişi falan takip ediyorum; bunların bi kısmı arkadaşlarım, bi kısmı da fenomen, troll falan denilen tayfa. içlerinde cidden iyi mizah yapan arkadaşlar var. onları severek takip ediyorum. arada ben de tweet atıyorum da işte şarkı, fotoğraf filan paylaşıyorum. mizah yapma çabalarım da oldu ama olmayınca olmuyo işte. yazın 1 ay staj yaptım. bu süre içinde çok az girdim twitter'a. daha önce her gün girer, sürekli taymlayn takip ederdim. staj sonrasında da twitter'a az girmeye başladım. şimdi nedense bana twitter çok garip gelmeye başladı. ne bileyim bissürü kişi(özellikle troll ve feno tayfa) sürekli tivit atıyolar. her şey hakkında bişeyler söyleme ihtiyacı hissediliyo.tabi bi de hayatının hemen hemen her anıyla ilgili tweet atan arkadaşlar da var. olaya baya yabancılaştım, çok garip gelmeye başladı bu durum. tweet olayı bi bakıma kendi kendine konuşmak gibi değil mi ? sanki psikolojik olarak sıkıntı var gibi. bu işin psikolojik altyapısı nedir acaba. twitter üzerine konuşalım mı ? neyi konuşucaz gerçi ya alt tarafı bişeyler yazıyo insanlar amma büyüttüm olayı. sanırım sıkıntı bende iyi geceler :D