Ekşi Duyuru

Gaia music collective diye bir grup gördüm, New York'talarmış, pek özendim. Toplanıp bayağı bi kalabalık halde müzik yapıyorlar ancak amaç birilerinin dinlemesi değil, deneyim. Ben de kontak doğaçlamanın müzik hali gibi bir şey arıyorum, bunun ruhani bir yanı olduğunu düşünüyorum. Benzer kafalardaki insanlarla buluşup doğaçlama müzik yapma niyetindeyim. Koro vs deneyimim olsa da, müzikte bireysel işlerim olsa da iyi müzisyen değilim.

1) Ankara'da böyle oluşumlardan haberiniz var mı?
2) Böyle bir oluşum kursak katılmak ister misiniz?

hijyenik olması benim için çok önemli. eczaneleri mi yoksa bir dövmeciyi filan mı tercih edeyim?

önerebileceğiniz bir yer var mıdır?

bugün ilk semptom sonrası 7, test sonrası 5. günüm. ilk semptomda negatif çıkmıştı.

gündüz konuşmadığımda iyiyim ancak geceleri öksürmekten nefes alamadığım oluyor. astım teşhisim de var. doktor o yüzden tomografi verdi, temiz çıktı. omicron mu değil mi onu da bilmiyorum.

öksürük yaşamış olanlara sorum: öksürük hastalığın doğal seyrinde kaçıncı günlerde geçiyor?

Üniversiteyi sayısal bi bölümden bitirdim ancak şimdi sözel bi bölümde master yapacağım. Sözel puanımın yüksek olması için sınavda sözelden mi başlamam daha iyi olur? Yoksa sayısalcıyım diye puan ona göre mi hesaplanıyordu? Unutmuşum, yardımcı olabilirseniz sevinirim.


ek: hala sayısal 1, sayısal 2; sözel 1, sözel 2 var mı?

Şehirler arası yola pek çıkmayan biri olarak ogs ile hgs farkını bilmiyordum. Giderken hgs'den gittim. Dönerken de sanıyorum ki hgs'den girip ogs tarafından çıktım. Ne yapacağımı bilemediğimden panik oldum da saçmaladım :)

Şimdi ceza yedim yüklü miktar. Hgs ve ogs'yi ayrı ayrı mı almam gerekiyor? Ogs cihazı pahalı bi şey zannımca. Mart ayında ikisi de aynı olacakmış. Nasıl bir yol izlemem lazım? İkisinden de almalı mıyım?

(Utanıyorum, duyuruyu sonra silebilirim. :))

mühendislik mezunuyum ancak 2 senelik radyo tv programcılığı okudum açık öğretimde. şimdi radyo tv bölümünde master yapma niyetindeyim. master yaparken bilimsel hazırlık gerekli olacak. sizce açıköğretim derslerinden saydırabileceklerim olur mu? yani açık öğretim de aynı üniversite gibi sayılıyor mu?

teşekkürler

bilimsel hazırlık sınıfını tamamlamıştım. master kısmına gelince iş güçten dolayı bırakmak zorunda kalmıştım. şimdi tamamen farklı bir sektördeyim ve buna uygun bir yüksek lisans programına dahil olmak istiyorum. ikisi de sosyal bilimler. şimdi bu bahsettiğim ikinci yüksek lisansa programına başvursam, bilimsel hazırlık sınıfını sayarlar mı sizce, ikisi de sosyal bilimler olduğu için?

sınavda maskeyi çıkarttırıyorlar mı? ya da insanlar maskesiz mi giriyor sınava?

aralıklı mı oturtuyorlar yoksa eski usül mü?

ek: ben n95 taksam karışan olur mu? girerken maskeyi çıkarttırıp kendileri mi maske dağıtıyorlar?

oyunlar konusunda çok cahilim. en son oynadığım oyun outlaws. içinde adam öldürme, şiddet olmayan ve şehir filan inşa etmediğimiz bir oyun önerebilir misiniz? bilgisayarımı da çok yormayacak bir oyun olursa mutlu olurum :)

teşekkürler

çok fena bir migren atağı geçiriyorum. aptallık edip dolorex içtim, ağrıyı majezik geçiriyor. ağrı kesici olmazsa acillik olaiblirim.

majezik içsem üstüne bir şey olur mu?

lütfen doktorlar, eczacılar filan yardımcı olsun.

zamanında audioengine5 kullanıyordum. 2020 ocak ayında birden sinyal sesi gelmeye başladı hoparlörden. sadece benim odamdayken geliyor ses. yakınımızda baz istasyonu var..

gittim o dönemde başka bi hoparlör aldım, iki sene çok iyiydi her şey ancak 3-4 gündür yine aynı sesi duyuyorum. bu sefer sürekli değil henüz ama kafayı yedirtecek kadar sinir bozucu bir ses.

ses kartı da alıyor bu sesi. ne menem bi şeydir bilemedim. yakınlarda emniyet müdürünün evi var, acaba oradaki sinyal kesiciler filan mı etkiliyor sizce?

taşınmak dışında ne yapabilirim?

başıma çok geliyor. bıraksam saatlerce kendilerinden bahsedip bana bir söz hakkı bile vermeden sazı eline alıp konuşacak pek çok insan var. kimi zaman tüm enerjim çekiliyor monologa maruz kalmaktan. iletişim bi tarafın dinlediği diğer tarafın çöplerini boşalttığı bir şey değil.

böyle durumlarla özellikle telefonda karşılaştığımda -yani beden dilimi de gösteremediğimde- ne yapmalıyım sizce? açık açık söylemek her zaman her koşulda mümkün olmayabiliyor. dayanması da çok zor zira bütün enerjim çekiliyor. sonra hastalanıyorum, migren falan geliyor kendimi gözetmezsem.

Kolonyayı sıkınca gelen kokudan bahsediyorum. Özellikle koklamadığımız sürece bir sıkıntı olur mu?

İçinde spiritüel, metafizik unsurları olan bilim kurgu önerilerinize açığım. Sadece spiritüel şeyler olsa da olur.

Sevdiğim yapım ve eserlerden bazıları:
Dirk Gently's Holistic Detective Agency (dizisi)
Asimov - Sonsuzluğun Sonu (kitabı)
Arthur Clarke - Çocukluğun Sonu (hem kitap hem dizisi)
Dr Strange
Cafe De Flore
Tomorrowland
Interstellar

Aklıma bunlar geldi.
Teşekkürler.

"Sister x, my first grade teacher..." diye gidiyor metin. Rahibeler mi ders veriyor yoksa öğretmenlere "abla" diye mi hitap ediyorlar bilemedim. Fikri, bilgisi olan var mıdır?

Bir kitap tercüme etmek istiyorum, amacım kitabı Türkçeye kazandırmak. Para kazanmak gibi bir itici gücüm yok. Şu dünyada bi dikili taşım olsun, bi katkım olsun çok istiyorum. Yani sadece çeviri yapmış olmak istiyorum. Ancak ilk çeviri denemem olacak, ufak tefek çeviri hataları oldu diyelim, bunları kim kontrol ediyor?

Bir de işi bilenler varsa izlemem gereken yolu da benimle paylaşabilir mi?

Kitabın yazarıyla birebir iletişimim var, çeviriye sıcak bakabileceğini düşünüyorum.

İnternette benim gibi ilk kez bir kitap çevirmek isteyenleri demotive ettikleri yazılar gördüm forumlarda. Ancak bakıyorum benim konumumdaki arkadaşlar çeviri yapmışlar, arkadaşlarımın kitaplarını okuyorum. (Yani işi çevirmenlik olmayan ancak benim gibi katkı sağlamak niyetli bu işe girişenler)

Lütfen yardımlarınızı esirgemeyin. Teşekkür ederim.

Aşı olanlar hastalığı hala bulaştırabiliyorsa toplumda aşısız olanlar nasıl korunacak toplumsal bağışıklıkla?
Bu sanki toplumsal bağışıklıktan ziyade çok kişiyi aşılıyoruz olayına dönmüyor mu?

Bilenler anlatabilir mi?

Teşekkürler

bugüne kadar hep kaliteli ama az gözlükle idare ettim ama şekilleri değişik değişik 150-200tl'ye gözlük satıyorlar mango,h&m, oxxo gibi mağazalarda. şekli çok hoşuma gitti diye bi tane aldım ancak korkudan kullanamıyorum. uv400 dese de bi türlü güvenemiyorum. CE ibaresi de var.

sizce güvenle kullanılır mı?

nanoproteindi sanırım adı. ingiltere'de yemiştim aynı tavuk tadındaydı. türkiye'de satılıyor mu hiç?

soru başlıkta.mikrofon arkasından ses alsın istemiyorum. bunun bi yöntemi var mıdır?

bir arkadaşımın kitabı için birkaç saat vakit ayırdım, hiç önemli değil elbette ancak kitabının çıktığını başka yerden öğreniyorum, bana bi imzalı kopasını gönderme inceliğinde bulunmadı. biraz incindim. çok mu abartıyorum
? yani ben olsam kesin gönderirdim..

şarkı yüklemek ancak bazı nedenlerden ötürü kredi kartı numarasını girmek, para almak istemiyorum. spotify'a vs şarkı yüklemek için bu gerekli mi?

(parayı çekmemek de bi opsiyon ama istdiğim o değil.)

herkese teşekkürler

gökyüzünde sadece bulutlu kapalı havalarda gördüğümüz ışık kümeleri var. elips çiziyorlar gibi ama keskin şekiller değil ve bir tane değil ışık kümesi. bikaç tane. sürekli dönüyorlar. işin tuhaf yanı son bi saattir tepemizde iki tane helikopter de dolaşıp duruyor.

ışığın olduğu yerlerin altında herhangi bi ışık kaynağı yok. helikopterlerden gelmiyor ışık. öyle bi şey de değil. bildiğiniz bi nedeni var mıdır bunların?

ben kulaklıkla pek müzik dinlemiyorum, o yüzden ses anlamında kalite aramıyorum. tek aradığım özellik dışarı seslerini kesmesi. pahalı olmaması tercihim bu yüzden. üst komşumuz sürekli sandalye itip çekiyor, artık duymak istemiyorum, bu sesleri keser mi?

sadece ses kesme özelliğini kullanabiliyor muyuz müzik dinlemeden?



teşekkürler

evvelden ekmeği olsun yaşpastası olsun düşünmeden gömen biriydim ama bi senedir düşük karbınhidratlı diyete geçtim. şeker vs pek yemiyorum, protein alımına vs de dikkat ediyorum. toplamda 7 kilo verdim bu şekilde. bi 8-9 kilo daha vermek istiyorum ilerleyen zamanlarda ancak şöyle bi durum oldu, önceden cildim kırışıksızdı, zayıfladıkça yüzüm de inceldi ama ufak ufak kırışıklıklar başladı gibi. ben mi çok takıyorum bilmiyorum. ve biraz da çöktü yüzüm. yaş 34.

bu yaşta normal diyeceksiniz ama geçen sene gayet iyiydi yüzüm. son 5-6 ayda çöktü ve son 5-6 ayda kilo vermedim.

bu bacınız napsın?

büyük kurumlarda çalışanlar için özellikle sorum. ben iş yerinden kimseyi eklemedim, eklememek için de elimden geleni yapıyorum; çünkü sonra izin gününde yaptıklarınızı görecekler, iş kilitleyecekler, ters bi durum olduğunda ellerinde sizi üzmek için daha çok done olacak özel yaşamınızla ilgili bi alanı gördükleri için.

siz nasıl yapıyorsunuz, başa çıkıyorsunuz?

dün çıktı teller ama dişlerim pürüzsüz değil eskisi gibi, beyazlıklar ve tırtırlar oluştu. birkaç dişim de dişin nemini aldığım zaman parlak durmuyor, mat. moralim bozuldu. doktor da çok ilgilenmedi açıkçası. bu niye olur normal midir?

örneğin çok yalnız olan biri neden sizin yalnız olduğunuzu iddia edecek bi olay kurgular kafasında? bunu anlayamıyorum.

bi sorum da şu: insan kıskandığı birine örneğin neden kötülük yapar? ne gibi duygularla? burada anlamadığım şey de şu: neden kendi içinde duyguyu yaşamayıp zarar veriyor? zarar verince kendini daha kötü hissetmiyor mu?

kafam bu konularda çok bulanık, göremiyorum. görenler bi yardım ederse çok sevinirim.

yıllardır işe gidince ayak bileklerim hafif kaşınırdı ama önemsemezdim. bu sefer niye bilmiyorum, evde de kaşınmaya başladım. öyle aman aman bi kaşıntı değil ama hani ufak böcek dolanıyomuş hissi veriyor.

bi tek kollarım ve ayak bileklerim kaşınıyor. böyle bi bit var mı? ya da işyerinin çok temizlenmediğini düşünerek söylüyorum mayt falan mı alerji yapıyor acaba?

çaresi ne olabilir acep?

teşekkürler

misal 7 açıklığında bi saç istiyoruz. 6'lardaki bi tonla 8'lerdeki bi tonu karıştırsak sonuç 7 açıklığında olur mu?

şimdi evde durma babında normalde alacağım güneş enerjisini de alamadığımdan günlük diyelim 10 dakika güneşlenme seansları düzenleyeyim dedim.
ancak ben güneşte durunca enerjim düşüyor, migren tetiklenebiliyor.

güneş ışınlarının seratonin salınımında etkisi var halbuki. sizce bende neden böyle oluyor? çok açık tenliyim tamam ama ben d vitaminini nereden nasıl alacağım? haplarla nereye kadar...

sohbet esnasında karşıdakini de hoş tutmak adına bazen bana ters olan şeyleri onaylıyor, karşımdakine hak veriyor gibi oluyorum. oysa misal başkaları hakkında konuşmak bana bayağı bayağı kötü hissettiren bi şey. karşıdakine sınır çekemiyorum, o da anlamıyor. sonra içim içimi yiyor başkalarının karmasına girdim diye çünkü normalde ben bunu yapmamaya çalışıyorum.

size de olur mu? kendi sınırlarımı karşıdakini küstürmeden ama kendime de zarar verdirtmeden nasıl çizebilirim?

(bu karşıdakini memnun etme güdüsü öyle baskın ki bende anında fark edemiyorum ve örneğin malum kişi ben şöyle şöyle insanlardan hoşlanmıyorum dese o ilişkide onun istediği gibi biri olmaya çabalıyorum. ama bunlar bilinçaltı davranışları. her zaman fark etmek çok zor.)

asitli içecek içmeyin diyorlar, e bunlar da asitli. o halde asidi kaçınca içsek sorun yok mu? neden asitli içmek kötü onu da anlamıyorum, sonuçta kolanın asiditesi ph'ı 2,5 iken mide asidi 1,5. yani mideye falan da zararı olmaz aç karnına içilmediği sürece.

cevaplar için teşekkürler

ps: kaynağındakinden bahsetmiyorum, co2 ile asidik hale getirilmiş olanlardna bahsediyorum.

sevdiğim biri de olsa 1 dakikalık şeyi aşırı detay vererek 5 dakikada anlatan birine tahammül edemiyorum. tüm enerjim çekiliyor, adeta hasta oluyorum. çok samimi olduklarıma sadede gel diyebiliyorum ama bu kadar samimiyetimin olmadığı insanları kırmaktan çekindiğim için nasıl davranacağımı bilmiyorum. en iyi ihtimalle kusura bakma yorgunum vs diyip tüm sorumluluğu kendi üzerime alıyorum.

sizce karşıyı incitmeden ama kendimi de halsiz bırakmadan (sonra enerji toplamak için aşırı yeme bozukluklarına neden oluyor) nasıl davranabilirim? yani ne yapsam iki taraf da mutlu şekilde bu sohbetten ayrılırız?

ben üzerine kolonya sıkıyordum, sonra iki kere telefonun dokunmatik ekranı çalışmaz oldu, saatler sonunda düzeldi kendiliğinden. samsung'un servisini aradım, kolonyayı mikrofiber beze döküp öyle silin dediler. ancak ben yine bozulacağından korkuyorum. başka sağlıklı bir yöntem bilen var mı?

çoğunu izledim galiba, yeni bir şeylere ihtiyacım var. teşekkürler.

laptop'ın içini açtım, fanlar gayet temiz ama harddiskin olduğu yer laptop bi 10 dakikalığına çalışsa bile ısınıyor. dandik bir soğutucu fan koydum altına ama yetmiyor. napmalı? yeni bi soğutucu alsam işe yarar mı? vakumlu soğutucular iyi mi?

teşekkürler

alt kattakiler bütün gün yüksek sesle konuşuyorlar. ses yukarıya boğuk boğuk geliyor. şöyle huzurlu huzurlu evde oturamaz oldum. sizce bu normal mi? her evde olur mu böyle şeyler?

peki gece 12'den sonra hala boğuk boğuk konulma, kahkaha duyuyorsam sizce artık gidip konuşma vakti gelmiş mi?

çünkü gece olunca biz kısık sesle konuşuruz hep rahatsızlık vermemek için. istesek gündüz de evi konser salonuna çeviririz ama yapmıyoruz.

biraz kalori kısıtlaması yapıyorum. vejetaryen olmayı planlıyorum az bi şey kol kası yapmıştım, şimdi hareketsizim de, böyle devam ederse et de yemezsem yağ yerine kaslarımdan yıkım olur mu? bu konuda tecrübesizim.

bir yerlerde tam kendi zevkime göre resimler görmüştüm ama sonra unuttum ne olduğunu. izlenimcilik gibiydi ama daha soyuttu. ama böyle çizgilerin ya da sadece formsuz renklerin olduğu resimler değildi. sizce ben ne arıyor olabilirim?

serçe parmağımı incittim, doktora gittim, kırık yok yumuşak doku travması dedi, 3 hafta sonra gitar çalabilirsin diye ekledi. ilk başta tüm parmağım mosmor oldu, şimdi sadece ucunda eklem bölgesinde şişlik var.

sorun şu ki 3 hafta geçti ve gitar çalamıyorum, parmağım çok acıyor.

şimdi bu doktorun kırık çatlağı vs görememiş olma ihtimali var mıdır? ya da niye iyileşmiyor bu?

iyileşmesini nasıl hızlandırırım?

daha da önemlisi doktora bi daha gitmem gerekir mi? bundan sonra yine eskisi gibi gitar çalabilecek miyim? insan dediğimiz varlık bu kadar dayanıksız değil, değil mi?

teşekkürler.

not: buz uyguladım, şişlikte bi gerileme olmadı.

ben genellikle bir münakaşa içinde fazla kalamıyorum. öfkeleniyorum ve ters bir şeyler söylüyorum, yani cevaplarını veriyorum ama bikaç saat sonra durumu analiz edip kendimi bolca eleştiriyorum. şöyle böyle yapmam gerekirdi gibi. en sonunda da muhtemelen kusura bakmayın neden olduğum olumsuz durumdan vs diyorum. yani kendimi yüzde bir bile haksız bulduğum yer olunca bunu yapıyorum. yapmazsam içim rahat etmiyor.

siz napıyorsunuz böyle durumlarda? aman bana ne diyebilen, hatasını görüp buna rağmen kendini sevebilen var mı?

örneğin millet başkasının ya da kendinin postunu hikayelerde paylaşabiliyor. şimdi hikayelere müzik ekleme olayı geldi, onu da yapamıyorum.

bi ara spotify'da dinlediklerimi paylaşabiliyordum, şimdi onu da kaldırmışlar benden.

derdini seveyim demekte haklısınız ama şu fasiliteleri ben de kullanabilsem fena olma mı? var mıdır bi yolu?

hesaba erişilemiyor mu sadece, toplanan paralar iade mi ediliyor yoksa hepsini devlet mi alıyor?

ve neden oluyor?
artık yüzümde de çıkmaya başladı, çoğalmasını önlemek için ne yapabilirim?

mümkünse mikrobiyoloji bilgisi olan, doktor arkadaşlar yazarsa sevinirim.

mümkün olsa devlet ucuzdan satsa mesela n95 maske, işe yaramaz mı?
insnalar en azından alışverişte takıp eve gelince çöpe atarlar.

3 katlı maskeler sizce işe yarıyor mu? az bile olsa koruyuculuk sağlamaz mı?
bir doktor kenarları kapanacak şekilde siyah ikinci bi maske takıyordu çin'de, öyle yapılsa, hijyen kuralları hakkında kontaminasyon hakkında bilgili olunsa yine de fayda sağlamaz mı?


ek: eldiven öneriyor musunuz? eldivenle her yere dokunup eşyaları kontamine edip eve gelince de aynısı olmuyor mu? onun yerine sık sık kolonya daha mantıklı diil mi?

bahsettiğim maskeler n95 tipi olanlar. maske azlığı var madem, bireysel olarak insanlar kullandıktan sonra bi poşette 14 gün misal bekletse olma mı?

orijinal saç rengim koyu kahve. 8 ay önce sapsarı yaptırdım saçlarımı, bi kısmı koptu, yıprandı. sonrasında daha koyu bir tona geçtim, hürrem kızılının biraz koyusuna. şimdi bu virüs yüzünden uzun vadede gereksiz yere sosyalleşmeyeyim diyorum. e saçın dibi gelince agnes varda gibi dolaşmak istemiyorum henüz. o yüzden evde kendi rengine boyasam boyanın içindeki oksidan saçıma daha da zarar verir mi?

çünkü zarar verirse kopacak bu sefer.
şu anki rengi de öyle güzel ki kıyamıyorum. (derdini şeyedeyim diyebilirsiniz. haklı olabilirsiniz.)

velhasıl bu bacınız ne yapsın?

iranlılar, burada sağlık güvenceleri var mı bilmiyorum. pek paralarının olmadığını biliyorum. acaba doktora gitmekten çekiniyor olabilirler mi? adamın öksürüğü ta buraya geliyor. hastaysa risk altındayız değil mi?

ne yapmalı?

Senelerdir bu şekilde. Daha önce Mavi Masa'ya başvurdum, iki hafta park yerine taş, kasa vs koyamadılar sonra yine eski haline döndü. Babam artık şikayet etme, bi tanıdıkları vs olur arabana falan zarar verirler dedi, ben de pıstım. Bulunduğumuz yerde park yeri sıkıntısı var ve bu adamlar 2-3 kişilik park yeri işgal ediyor. Daha önce buna haklarının olmadığını anlatmaya çalıştım ama anlamadılar bir türlü. Sonuç sözlü kavgayla sonuçlandı.

Ben gece işten geliyorum, gecenin yarısı bi alt sokağa park edemem, mecbur adamların tuğlasını kasasını kaldırıp arabayı koyuyorum bazen. Bu sefer de arabaya not yazıyorlar: "Burası tükan önü" şeklinde. :)

Bu sefer notun yanında bana bir sürpriz de bırakmışlar, arabanın tam önüne kasa yerleştirmişler. Ben arabayı bıraktığımda orada kasa olmadığı için arabayı öyle çalıştırdım. 10 metre kadar öyle gittim arabayla ve arabadan tuhaf bi ses geliyor şimdi. Muhtemelen bir zarar verdi.

Bu adamlara ne yapılmalı sizce? Ben kimseyi inancına göre ayırmam ancak şöyle bir durum var: adamlar alevi kökenli ve bildiğim kadarıyla ilçe belediyesi bunlara göz yumuyor. Ya da bu bir söylentidir belki bilmiyorum. Umarım öyledir.