Ekşi Duyuru

Patronun 2 yaşındaki kızı bu aralar sıkça bize misafir oluyor. Nazlı, çabuk bıkan bir çocuk değil ancak ben deneyimsizim.

Nasıl ve ne yaparak eğlenceli vakit gecirebiliriz? Neler yaşına uygundur, neler değildir esasen? Resim yapıyoruz, pepe izliyoruz, tekerlekli sandalye ile gidiyoruz ofiste. Şimdilik mutlu ama çabuk tüketeceğiz gibi :) başka neler var? Anne babalar, deneyimliler ne der?

Çok saçma bir soru farkındayım ama kaç gündür ne zaman karpuzcu görsem karpuzcuyu geçince aklıma düşüyor. Ne kavun yaprağı ve karpuz. Nohut yaprağına benziyor ama nohut yaprağı o kadar dayanmaz diye düşünüyorum.

Görsel de bulamadım ki ekleyeyim

Ön edit: Organizasyonu Damdanakan ve Yirmisantim devraldılar sağolsunlar, onlarla irtibata geçerseniz en sağlıklısı o şekilde olur. Hepinizden özür diliyorum tekrardan dilerim kimse gönül koymamıştır.

Arkadaşlar ben kişisel sebeplerle organizasyonu artık üstlenemeyeceğim, o gün de aranızda olamayacağım. Organizasyonu devralmak isteyen isterse mesaj yoluyla iletişime geçebilir ya da bu duyuru altından devam edebilir. Anlayışla karşılayacağınızı umuyorum ve özür diliyorum bu durum için.
....................

Anketi kapattım arkadaşlar zira açık ara farkla 18 haziran denmiş. 18'inde toplaşıyoruz :) saati de 4-5 gibi diyelim hem iftara gidecekler olacaktır hem de uzaktaki evine dönecekler.

Bu soruyla son yoklamayı alıyorum ki sayı az çok belli olsun, ona göre mekan bakayım. Sizden ricam 18 haziran günü gelebileceklerin tekrardan ses etmesi.

Bir de mekan tavsiyeniz varsa gerek buradan gerek mesaj yoluyla ulaşırsanız mükemmel olur.

Öptüm ^.^

Zirve işine girsek, yerine de Kadıköy desek, tarihi de 18,19, 25 veya 26 haziran olsa kimler sıcak bakar?

Havayı bir koklayayım, ona göre olmadı bir şeylere girişelim.

Edit: Arkadaşlar 18-19 Haziran'ı da seçenekler arasına ekledik.

Anketi de bıraktım buraya : tr.surveymonkey.com

En azından et tuketimimi mümkün olduğunca azaltmak istiyorum, içim almıyor kötü hissediyorum.

Süt ve yumurta tanıdık bir yerden geldiği ve inek ve tavukların sömürülmediginden emin olduğum için onları kesme taraftarı değilim.Gerçi şu an onları da içim almıyor ya neyse.

Bu geçiş sürecini en kolay ve sağlıklı nasıl atlatırım? Soyaya abanmak da manasız geliyor. Sebze köftelere filan mi sarayım ne yapayım?

Daha önceden eti yine içim almamıştı zaten dönem dönem gelir bana, bu sefer kalıcı olsun istiyorum. Ama geçen denememde ekmek ve peynire sarmıştım istemsizce, saçma olmuştu. Aynı döngüye girmek istemiyorum. Deneyimi olanlar fikir verebilir mi?

Doktora görünmek ve detaylı inceleme lazım biliyorum ama acilinden ilaç önerisi almak için açtım soruyu.(doktora gitmeden kafasına göre ilaç kullananlardan insanım şu an). Midedeki aşırı gazdan kurtulmak için (hani şu kalbe filan vuran cinsten) bir ilaç önerebilir misiniz? Eczacının yönlendirmesine kalmak istemiyorum.

Eski sorularda tavsiye olarak simeticon içeren tablet vb şeyler denmiş, talcid diyen de var. Yeni ilaç çıkmıştır filan diye tekrardan soru açayım dedim

Ne alalım?

edit: Hasta ben değilim arkadaşlar, eczacıya da soracağım tabii ki ama bir ilaç şirketinde çalışıyorum, kimi eczacıların sırf satılmayan ilacı elden çıkarmak için sattığını bilirim o sebeple buradan tavsiye istedim.
Aç karnına olan bir gazmış bu arada, yediklerinden dolayı olmadığından maden suyu ne denli işe yarar bilemedim.

Yaşayan var mı?
Bangır bangır dinleme huyum yok ama bir şey dinlediğim vakit, süreç de on onbeş dakikayı aşarsa midem bulanmaya başlıyor. iç kulakla alakalı bir meseledir diyebilir miyiz?

Önlemek adına veya gözlem yapmak adına nelerden kaçınmalıyım? Ne bileyim mesela genelde bu şikayeti yaşayanlar şundan şundan da şikayetçidir gibi...

Evde annem sağolsun ev yapımı yoğurt fazlası oldu, 3-4 kg kadar var ve 2 kişiyiz ama birimiz tüketiyor gibi. Komşulara vermeyi seçenek dışı yaparsak bunu nasıl uzun süre saklarım? Yoğurt bitsin diye 1 tencere yaprak sarmak da istemiyorum açıkçası.

Buzluğa filan atanlar olmuş, saçma geldi, faydalı bakterileri öldürmüyor muyum o şekilde? Ayran yapıp buzluğa atsam tadı saçma olur mu?

Edit: cevaplar için teşekkürler. Arkadaşlar bitiremiyorum o yüzden uzun süre saklamak diye sordum ve dondurucuyu devreye soktum. her yemekle cacık/yoğurt yapamıyorum çünkü o zaman yemek yiyemiyorum cacıkla doyuyorum. Malum iki kişiyiz o zaman tek kişilik yemek yapmak durumunda kalırım hep. O da ayrı iş.

Bir kullanıcı uçtuğunda, "x nickli kullanıcı şu şu sebeple uçurulmuştur arkadaşlar, bilginize." şeklinde bir duyuru ile haberdar edilmeyi ister miydiniz yoksa "Aman bize ne?!" mi dersiniz?
Cevapları merak ettim. Cevabınıza neden öyle düşündüğünüzü de eklerseniz pek sevinirim.

Edit: duyuru açmak dedim çünkü kod yazımını gerektirmeyecek bir yol yöntem bulma gayretindeyim. Yoksa en ideali bence de duyuru ilanı değil. Çok güzel fikirler sundunuz, cansınız. ^.^ teşekkürler

İstanbul Anadolu tarafında pazarda veya başka yerde denk gelen var mı? Pazarcı daha 2 ayı var dedi ama inanıp kaçırmak istemiyorum

Adam yaya yaya oturanlardan, hediye olarak gidecek, hatırında kalalım diye.

Kehribar tesbih seviyormuş, tesbihin t'sinden anlamam. Şöyle bir baktım da damla kehribar, sıkma kehribar vb çeşitleri varmış galiba. 350 TL aşılmasın istiyoruz.

Gözüme hoş gelen kehribar tesbihi mi almalıyım yoksa bunun kalitelisi hangisidir, nasıl anlarız?

Sadece link atmaktan ziyade nereden almalı, alırken neye dikkat etmeli?

Teşekkürler şimdiden.

YER: iSTANBUL

Nisan'ın başında Neferkitty'ın mükemmel kedi oyuncağını buldum duyurusu (eksiduyu.ru )üzerine çok pis gaza geldim, (teşekkürler Nefer hakikaten süper oyuncakmış ^.^ ) kedime aynı oyuncağı alayım dedim ve Tchibo'nun internet sitesinden oyuncağı iki üç parça ürünle birlikte satın aldım. Neyse aradan bir hafta geçti ürüne dair kargo takip numarası oluşturulmadı, ben de aradım ve bir sorun olup olmadığını sordum. Klasik ''sistemsel arıza'' savunması yapıldı, bir iki konuşmanın daha üzerine ürünüm elime şükür ki ulaştı siparişten iki haftadan fazla süre sonra.

Sonracığıma geçenlerde tekrar arandım müşteri hizmetlerinden aynı içerikte bir sipariş daha oluşturmuşlar adıma, geçerli midir diye aradılar, öyle bir sipariş vermediğimi, siparişin halihazırda elime ulaştığını, iptal etmelerini söyledim. Tamam deyip iptal ettiklerini söylediler. Ertesi gün yurt içi kargodan mesaj geldi, ''kargonuz yola çıktı.'' diye.
Tekrardan müşteri hizmetlerini aradım, dedim ilk sipariş elime gelmedi sanıp ikinci bir paket hazırlamışsınız, teşekkür ederim ama bunu iptal etmemize rağmen kargo yola çıkmış, onu iptal etmiştik.
''İptal edeyim.'' dedi tekrar, sonra da ''kargoyu kesinlikle teslim almayın, doğrudan geri gelsin.'' dedi. ''Eyvallah'' dedim kargoyu teslim almadık.

Şimdi görüyorum mail gelmiş dün, iptal talebiniz doğrultusunda ürün ücreti kartınıza yatacaktır diye.

Ben haber etmesem bunlar ikinci defa aynı ürünü gönderdiklerini bile fark etmeyecekti, neyse söyledim içim rahat etmezdi.
Ama şimdi şeytan diyor ki söyleme yatırsınlar parayı hesabına. Bedavaya almış ol ne aldıysan.

Arayacağım büyük ihtimal birazdan ama şimdi de kartımdan birden fazla kez ücret çekerler diye korkuyorum, malum her işi 2 defa yapıyorlar.

Şeytanımı dinleyeyim mi yoksa orada benimle irtibat kuran çocuğun başı yanar mı?

1970 tarihli, o zamanın parasıyla 40.000 tl bedelli, 1 yıl vade ve bila faizli ipoteğin iik 153'e göre kaldırılmasını talep edeceğim. O zamanki 40.000 tl'nin karşılığı konusunda endişelerim var; araştırıp ettiğim kadarıyla 1.900 tl için müdürlüğe 2 tl depo eden de olduğu gibi, müdürün güncel rakam için bilirkişiye tevdi ettiği dosyalar da olmuş.
Bir kısım dostlar 40.000'den 6 sıfır düşüp hesap edilmesi yönünde fikir beyan etti, bana saçma geldi.

Deneyimleyen var mıdır?

İstanbul Anadolu tarafında mümkünse Çekmeköy, Ümraniye civarında varsa yeni doğum yapmış anne kedi arayışındayız, biberonu reddeden 1 tane en fazla 3 günlük yavrumuz var.

Mesaj yoluyla haberleşebiliriz.

Deneyimleyen, temizlik yaptıran var mı?
Tekrar oluşmasını önlemek amacıyla ne yapmalı?

Muayene sonrasında operasyon için randevu veriliyormuş sanırım. Yakınlarda randevu alan varsa veya deneyimleyen, randevuyu ne kadar süre sonraya atıyorlar takribi?

Kalçaya bağlanan kemikte kırık söz konusu.

Bir de hasta hayvan röntgeni elimde, tedavi yöntemleri için sadece röntgeni götürsem arıza çıkartırlar mı illa hayvan gelmeli diye? Deneyimleyen var mı?

Bir kedi var elimizde 4 aylık. Araba çarptı veya sıkıştığı yerden çıkarken oldu bilmiyoruz tam ama sol arka bacağının üzerine basamıyor. Babam ve başka bir veteriner birlikte muayene edip ilk kalça çıktığından şüphelendiler, röntgen çekilince çıkmadığını gördük.ezilmiş toparlar 5 6 güne,dinlensin fazla kıpırdamasın filan dendi. Tamam dedim, çünkü kırılan bacağın sarilmadan kaynadigina bile defalarca şahit oldum kedilerde.

Şimdi koşmasına koşuyor, ama ayağın üstüne ağırlık vermiyor. O bacağındaki kaslar da eriyor gibi, zayıfladı hayvan, kalça kemikleri görünür oldu. Üst iyi alttan veriyor.

Çoğunlukla keyfi yerinde, kardeşi ile oynuyor. Koşuyor, zıplıyor. Ama ayak havada.

Röntgen çekilirken kemik yerinde gibi görünmüş olabilir mi? Çıkık durumunda uzvu hareket ettirebiliyor muyuz mesela?

Ağrısı sızısı yok, ayak tepki veriyor, patilerini açabiliyor filan ama gerdiği zaman titriyor bacak. Bu çıkık veya kas yırtılması demek olmuyor mu? Çünkü veteriner "bacağını titretince çıktıktan şüphelendim ama röntgen temiz." dedi o gün.Yarın tekrar göstereceğim zaten de içim rahat değil.

Bu konuda bilgisi veya deneyimi olanlar benimle paylaşırsa pek sevinirim. Tesekkur ettim şimdiden.

Yılbaşı hediyesi aldılar bana şimdi, ofisteki iki kişi. Birleşip english home'dan nevresim takımı almışlar. İyi güzel, teşekkür ettim. E, şimdi karşısında bir şey almak lazım. Karnıma ağrılar gire gire dolaşıyorum.
Çünkü benim için hediye doğumgününde veya aklıma geldiğinde alınır. Haydi onu geçtim, yılbaşında kupa alınır, don alınır, çorap alınır, eldiven atkı alınır, kırmızı beyaz çizgili kocaman boy şekerlerden alınır filan. Nevresim takımı aldılar diye kazaktır, pantuftur filan bakıyorum şimdi. Nefret geldi.

Bodyshop'tan yılbaşı paketi alayım dedim saçma sapan birkaç şeye 50 diyor. Bu ne saçma sapan gereksiz bir durum, 3 gün sonra her yer indirime girecek zaten.

Yılbaşı şımarıklıgı yapan kaç kişi var burada? Hi?

Bir de ne alayım ben bu iki kadına?

İlkini çiğnedim, diğer ikisini ağzında köfte tutan çocuklar gibi tutuyorum. sol yanağımın iç kısmı sarı oldu. Tükürsem yine içmek durumunda kalacağım, çiğnesem olmuyor. Su ile içsek olmaz mı bu iğrenç şeyi. Ağzım yüzüm yamuldu vallahi!

Su ile içilmez dersiniz diye ek soru: Bunu kaç saat ağzımda böyle tutsam erir gider :(

EDİT: son bir saattir ağzımın sol köşesindeler. zor eriyormuş hakikaten.

Ne kadardır? Arka ayağının tekini basamıyor. Kanama yok. Ama tırnaklarını haşat etmişler.

Çabuk uzaması için ne yapılabilir veya süreci daha acısız geçirmesi adına?

Teşekkürler şimdiden.

Uzun zamandır radyo dinlemiyordum sabahları, geri dönüş yaptım. Ama hangi kanalda kim var dinlenecek bilemiyorum. Akşamları Rabarba'cı birine ne tavsiye edersiniz?
Sohbet muhabbet olsun ama zevzek zevzek konuşmasın, bir de arada Gülşen'e filan denk gelmeyeyim rica ederim.

İspiyonlara bakarken düşüncelere daldım, size de sorayım dedim, sizin düşünceniz ne?

''Avukat, mühendis, kimyager, eczacı, doktor varsa özelden yazsın.''dan tutun,
''Bugün benim doğum günüm!''den devam edin, ''Günüm kötü geçti.''lere kadar geniş tutun çerçeveyi. Kişisel içerikli ve ünlem işaretli duyuruları değerlendirir misiniz benim için? İster hepsini topluca, ister kimisini batırıp kimisini çıkararak.

Hangileri silinmeli, hangileri kalmalı? ''Gençler eğlensin'' sınırı nerede olmalı? Buranın bir sosyalleşme ortamı ve konuşma ihtiyacı içerdiği gerçeğini de göz ardı etmeden mi hareket etmeli, yoksa bu ilanları silerek sitenin düzenini mi korumalı kalp kırmak uğruna?

Edit: Örnekler çoğaltılabilir, en temelleri yazdım. Soruya bugüne kadar duyuruda gördüğünüz tüm KİŞİSEL DUYURU'ları dahil edebilirsiniz. KİŞİSEL SORUları değil.

''Bu şarkı güzelmiş, dinleyin istedim.'', ''Hava soğuk olacakmış.'' veya ''Burada kampanya varmış millet!'' vb duyuruları dahil etmiyorum tabii ki :)

edit 2: Kendi görüşümü de yazayım heves ettim ^.^

Ben avukata ihtiyacım var veya veteriner var mı şeklindeki sorulara kesinlikle içerik eklenmesi gerektiği kanaatindeyim. Az da olsa eklenmeli. Boşanma konusunda danışmak istediğim şeyler var, avukat var mı? diyebilir, kabulümdür; veya özel bir sağlık meselesini açığa yazmak istemeyebilir, anlarım. Ama bu noktada da duyuruda halihazırda anonimsin, hem de istemez isen cevabı aldıktan sonra duyurunu silersin. Özele çağırmak bu noktada bana inanılmaz manasız geliyor. Hem de her allahın günü avukat arayan var burada, düzgünce yazsa bu şekilde kapalı soranlar, belki bir gün sonra soru soracak olan cevabını bulmuş olacak. Hayır yani, biz de öğrenelim, belki 3 gün sonra başımıza gelecek. Özelden yazanın verdiği emekten ve bilgiden biz de faydalanalım?

Fiyatı harici farkı nedir?

Yıllar önce ilk lensimi alacak iken lens muayenesi olmuştum, ne yapıp yapmadıklarını pek hatırlamıyorum açıkçası.
Gözün çapına bakmak dışında farkı ne? Retinanın durumuna, gözün lens kullanıp kullanmaya müsait olmadığına mı bakıyorlar ekstradan? Göz numaram ile lens alırdım ben hep, tekrar muayene olacağım aklıma takıldı size sorayım dedim nedir ne değildir?

Teşekkür ettim cevaplar için :)

Nasıl uyarılır? O erkek ben kadınım. Arada 10 yaş var sanırım. Adam kırklarında.

Ne zaman tuvalete girse hem oturağı kaldırmamış hem de üzerine sıçratmış oluyor. Çözüm olarak oturağı devamlı kalkık bırakıyoruz ama bu sefer de tuvaletin kendisine sıçrıyor.

Eşi de burada çalışıyor, ona mı söylesem, nasıl söylenir ki?

Fotoğraftaki yaramazlar 26 ağustos doğumlu, (hesabı yanlış yapmadı isem) 3'ü erkek 2'si dişi, 1 aylık olur olmaz kumu kullanmayı öğrenip, takip eden bir hafta on gün sonra da sorunsuzca mama yemeye başlamış olan beş kardeş. Şu an onlarla yüzyüze bakıyorum diye söylemiyorum hakikaten hepsi farklı huyda ve apayrı şekerlikte. ^.^

Şu an 7. haftalarının içindeler. Memeden kesildiler; sadece arada keyfine içiyorlar.

Hem evimizin gereğinden fazla küçük oluşu (1+1) hem de astım hastası olmam sebebiyle evde bu kadar kediyi barındırmam mümkün değil. Maddi yükünü de tahmin edersiniz, sahiplendirmek zorundayım. Bu sebeple onlara severek bakılacakları, güvenli yuva arayışındayım.

Babamın veteriner olması sebebiyle gerek ilk aşılarına dair gerekse sonrasında karşınıza çıkacak kısırlaştırma ve tedavilerde elimizden geleni yapacağız ve ne zaman bize ihtiyacınız olursa yavruların ve sizin yanınızda olmaya çalışacağız. Dediğim gibi önceliğimiz yavruların mutluluğu ve güvende olmaları.

''A, bu tatlıymış!'' dediğiniz yavru varsa, uygun bir saatte haberleşiriz, gelir misafirimiz olur, yavrularla vakit geçirir, gönlünüzden geçeni kucaklar, evinize alırsınız. Sahiplendikten sonra ''Bu haftasonu annesini görsün, kardeşleriyle oynasın.'' dediğiniz bir an olursa seve seve yine misafirimiz olursunuz. Aşağıya daha fazla fotoğraf ekliyorum. Siz veya sahiplenmeyi düşünen biri olursa burası veya sözlük üzerinden iletişime geçebiliriz. (İstanbul)
Teşekkürler. :)
Şimdi sizi kediye boğuyorum:
www.dropbox.com

Kafamda meyve kasalarından yapmak var ancak değişik öneriler ve yol yordam,tavsiyelerinize açığım.

Denk geldiğiniz (anne işi olmayan) görsellere de talibim. ^.^

Nelerden değişik bir sehpa çıkartabilirim?

Bugün bir sekil sığdırdım tepsiye de aklıma takıldı, hamuru milföy gibi buzluğa atabiliyor muyuz? Buzunu çözdürdugumuzde ne halde oluyor?

Ya da poğaça yapıp içiyle filan, çiğ şekilde buzluğa atabiliyor muyuz?

Buzdolabına kaldırsam sanırım en fazla 2-3 gün dayanır ekşi ekşi kokmadan?

(Öncelikle başlık geyik başlık değil, hakikaten fikrinizi ve bilginizi istiyorum. Konu aklıma takıldı tüm gün boyu.)

Evet cinsellik (ya da adına çiftleşmek diyelim) içgüdüsel, peki şehvet uyandıran bölgelere dair hislerimiz sadece içgüdüsel mi yoksa öğrenilmiş de olabilir mi?

Misal üreme organları ve onlara duyurulan merak/arzu haricinde, bir erkeğin kaslı kollarına veya kadının ince boynuna bakıp (örnekler erkekte ve kadında bildiğimiz klasik üreme organları hariç bölgeleri kapsayacak şekilde genişletilebilir) o insanı arzulamak bize çevresel faktörler ve popüler kültür tarafından aşılanmış olabilir mi?

Dişi hayvandaki meme hayvanın erkeği için uyarıcı olabilir mi? Olamaz, sadece insan için uyarıcıdır dersek, bu durumu sadece içgüdü ile bağdaştırabilir miyiz; ne kadar doğru ve tutarlı olur?

Bahsi geçen alternatif bölgeler (kadının karnı, erkeğin sırtı vs...) homosapiens için ne zaman uyarıcı/şehvet uyandırıcı olmaya başladı, kültüre bağlayabilir miyiz? Bağladığımız noktada bunun öğrenilmiş olduğunda hemfikir olur muyuz?

Haydi tartışalım.

GELEN CEVAPLAR ÜZERİNE EDİT: Arkadaşlar, kimi veya ilgi duyduğunuz cinsin neresini çekici bulduğunuzu sormuyorum. Çekici bulduğunuz bölgeleri çekici bulma sebebinizi sorgulayalım diyorum. Akşam adam bana 'seksli duyuru açmışsın'' demesin, lütfen :)

EK SORU:''Cinsel olarak sizi çeken bölgeler nedir, bir kadın/erkekte fiziksel olarak nelere bakarsınız?'' sorusunun cevabı tabii ki kişiden kişiye değişiyor, peki bu fark genetik kodlarımızdan mı gelir? öğrenilmişlik midir?

Diyelim ki iş yerinizde bir patron ve bir de sizsiniz. İşin her aşamasında varsınız, kontroller ve son onay patrondan geçiyor. Yazışmalar, projeler, ıvır zıvır hep sizde. (Benim durumumda iki avukat, ben bağlı avukatım)

Bugün bir işin son halinde bir eksiklik yaptığınızı fark ediyorsunuz. İşi teslim etmişsiniz gitmiş, birkaç bin haşırt diye girecek artık.
Bu durum fark edilince ki halihazırda saklama gibi bir durumunuz ve amacınız yok, siz de dilekçeler okunurken fark ediyorsunuz, paparayı yiyorsunuz neden unuttuğunuza, nasıl öyle yaptığınıza dair.

Çözüm ararken maillere baktığınızda, aynı hatanın iki farklı dilekçede tekrarlandığını, ilk çıkış dilekçesinin patrondan son hali budur diyerek gelen dilekçe olduğunu fark ediyorsunuz. Bugünkü hata, o dilekçe temel alınarak yazılan ikinci dilekçede gerçekleşmiş.

Şimdi ilk dilekçede de aynı eksikliğin olduğunu söylemem lazım, ancak bu durumdan yırtmam ve hatanın bana yüklenmemesi de lazım. Kontrol etmem gerekiyordu evet, ama bu kısımdan yırtmalıyım.

Nasıl yırtarım?

Bu civarda oturup seslerini duyan var mı? Havlamaların arasına karışan çığlık ve inlemeleri duyuyor musunuz? Bilhassa gece geç vakitlerde. Arabam yok, tam olarak sesin nereden geldiğini de bulamıyorum, haliyle gidemiyorum ama deli çıkacağım. Hayvanlar kendileri mi kavga ediyorlar, dövüştüren mi var, döven, tecavüz eden... Dolu şey geliyor aklıma.
Sabah gören eden varsa bölgedeki köpekleri bana bilgi verebilir mi nedir ne değildir, ya da yaa azıtıyor keratalar denecek bir durum mudur? Seslere aşina olan, konu hakkında bilgisi olan?

Belediyeye sormak istemiyorum, ataşehir belediyesi iyi de ümraniye'ye ait alan ise köpeklere ulaşsınlar istemiyorum. Barınmak için buldukları arazide rahatsız etmek de istemiyorum bir durum yoksa.

Haytap'a mı haber etsem? Bilirler mi? Besliyorlar neticede.

Evi yeni döşedim de, elde sadece silikon kek kalıbı var. Bir kere denemişti annem içi pişmemiş hamur kalmıştı. Risk alacak ne vaktim var ne de pişmeyecek kek karşısında sabrım.

Silikon kek kalıbına dair kötü anısı olan var mı kısacası? Ona göre girişeceğim, yoksa cupcake kalıplarında yapacağım el mahkum. (borcamda veya fırın tepsisinde kek seçenek dışıdır.)

not: pişirme/pişirmeme durumuna dair. Yoksa ben de tercih etmiyorum normalde.

Hakikaten sebebi ne?
Sağlık olsun anlarım, gönül işini de anlarım. Ama film tavsiyesi istediğiniz duyurunuzu neden siliyorsunuz?

Zamanında favoriye almışım, tutmuşum, bayram gününde izleyelim dedik. Dur dedim, benim favorilerde var. Var yani, hem de 3 tane duyuru mu ne. Bir baktım yok. O anki hüzün dolu bakışımı anlatamam.

Keyiften demeyin, kızarım. Gitti lan cevaplar cevaplara yazık.

imgur.com
imgur.com

Kedi köpek için kullanılır olmasının haricinde nedir bu krem, ne değildir, nerede kullanılır?

Nemlendirici gibi kokuyor ama nereyi nemlendireceğim, pati altı ve totosu kılsız noktalardan ikisi o.O ???

Edit: Kremi ilaçların arasına atanlar ''Dirseklere filan sürersin abi.'' demişler babama bu arada, açıklamanın genişliğine gel. ilk cevap sonrası aklıma geldi.
Ama neticede hayvan yalayacak, ne olduğunu bilmeden sürülmez meret.

Bizim ırıspı biz ne zaman akşam yemeğine otursak gidip sıçıyor. :D Bok kokulu sabahlara uyanıp bok kokulu romantik akşam yemekleri yer olduk adamla. Yemeğe misafir çağırmaya korkuyoruz.

Rahat rahat sıçsın, tutmasın tabi hayvancagiz da, en azından sabah bizden sonra sıçsın.

Ne keyifli keyifli diş fırçalayabiliyoruz, ne duş alabiliyoruz ferah banyoda ki onlardan geçeli çok oldu. :D
Hele bu sabah bir taze bok kokusuna uyandık ki sormayın gitsin. Fırından taze çıkan ekmek misali yayıldı kokusu da sıcağı da...

Velhasıl kelam en azından biz evden çıktıktan sonraya nasıl yaparız bunun popo ayarını? Sabah kalkar kalkmaz yemek mi vermesek?

Akşam yemeği mı kessek belli saatten sonra da sabah yatağa gelmese koku çalar saatten önce?

Çözüm yoktur muhtemelen,umut fakirin ekmeği... ne yapalım sevmeye devam edelim değil mi kediyi? ^.^

Edit: mama önerisi de alabilirim aslında aklıma gelmişken.

İki elin parmaklarını üst üste getirip, tek elin serçe ve baş parmağını sırayla diğer elin parmakları üzerinde yukarı çıkartıp söylüyorduk bunu.

Genel hatlarıyla şöyle bir kısmı vardı: Örümcek apartmandaymış, apartmandaki kadın merdivenleri yıkamaya başlamış, sabunlu su merdivenlerden aşağı akmış, örümcek aşağı düşmüş, kaygan merdivenlerden çıkmaya çalışmış(parmaklar merdivenlerden düşme ve tekrar yukarı tırmanna kısmında devreye giriyor) vs.

Neydi bu, benden başka hatırlayan var mı? Tekerle miydi annemin uydurma hikayeleri mi bilemedim.

Aptallığım başlıkta. Manava gelmişti, seçeyim derken bir baktım her yerim diken. Allahım, bir de olgun mu diye iyice bastırıp sonra avucumda tuttum seçtiklerimi!

Batıyor, hepsini cımbızla bulamam, pek minikler.

Ne yapabilirim bu elleri?

Aklıma takıldı. Hayvanlar gebe kaldıklarının farkında mıdır gebelik boyunca yoksa doğumla birlikte mi idrak ederler?

İçinde bir şeyin hareket ettiğini mi düşünür acaba yoksa yavrusu olduğunun bilincinde olur mu?

Soruya ilkel insan tarafından bakınca doğumla idrak etmesi gerektiği kanaatinde oluyorum ben.

Bünye alerjik zaten, yazın genelde kollarımın iç kısmından isilik tarzı şeyler çıkardı sıcaklarda, kortizonlu bir krem sürerdim, geçerdi.

Ancak boynum, gıdık kısmım ensem, sanıyorum isilik döküyorum sıcaktan. Terledikçe derim acımaya ve yanmaya başladı ilk, kupkuru ve gergin bir hal aldı. Az önce bepanthol ve kortizonlu bir krem sürdüm, kuruluk gitti, ama deli gibi kaşınıyorum. Kabardı bahsi geçen bölgeler.

Sorum şu, ben doktor görene ve nöbetçi eczane bulana kadar bu iki kremle devam edeyim mi, yoksa şu kremi kullan en azından pireli kedi gibi kaşımazsın diyebileceginiz bir öneri var mı?

Merhabalar,

Kuş g.tünü görmüş... gibi olacak biraz ama parmağımda sanıyorum ki sıcaktan minik minik kabarcıklar çıkmaya başladı zaman zaman. Birkaç güne kalmadan geçiyorlar. Geldikleri zaman da orta ve işaret parmağının yan kısımlarına konuyorlar.
bu aralar iki haftada bir kere filan geliyor başıma,kışın hiç yok. tek tek böyle.

Ne olabilir? Az önce gördüm karaciğerden olma ihtimali aklıma düştü durduk yere. Hormon ve kan değerlerim normal bu arada.

ona göre stres yapayım.

Yoksa biz mi büyüdük? İkidir alıyorum eski tadı yok gibi, yani var da arada poti meyveli kek tadı geliyor gibi.
Boyutu da ufalmış gibi?

Ben mi kafamda kuruyorum?
Bir heves almıştım, resmen mutsuzum şu an.

Merhabalar,
cuma günü 1 haftalık beş yavrusu olan anne kedi arabanın altında kaldı, yavruları ben aldım. pazar akşamına kadar baktım sorunsuzca, sadece kabız problemimiz oldu, onu da hallettik.
Şansa pazar akşamı 4 yavrusu olan, yavrular da benim 5 yavrudan taş çatlasa bir hafta büyük olan bir süt anne buldum, kedi benim yavruları altına koyar koymaz kabul etti. Neticede pazar akşamından bu yana o bakıyor. Bu süreçte gözleri açıldı. Benim endişem şu, her ne kadar yavruları memede görmüş de olsam içim rahat etmediğinden günde bir defa yavruları biberonla besledim. Gözüme bir büyümüş bir zayıflamış geliyorlar, kafayı yiyeceğim.

Düşüncem şuydu ki, az da olsa anne sütü ve şefkati alsınlar,bir anne tarafından yalansınlar vb.

Anne beslemese daha doğrusu hiç beslenemeseler zaten su anki gibi hareketli olmazlardı diyorum, benim günde verdiğim 2 tatlı kaşığı kadar mama ile duruyor olamazlar günlerdir değil mi?

Tüyleri güzel, altları temiz, hareketliler dediğim gibi, ama bebek kedi göbekleri yok. Göbekli olmayislari dert bana.

Bir de benim kokumu alınca, daha doğrusu yuvanın içine elimi yaklaştırır yaklaştırmaz bana doğru geliyorlar bağıra bağıra.anneyi bırakıyorlar.

Ne yapacağımı şaşırdım

Ne? Hani giderken duruyorlar, genelde bir kahveden biri çıkıyor, şoföre bir şey söylüyor, şoför de buna para veya kağıt uzatıyor. Ne yazıyor orada? Ondan önce geçen araçların plakası mı? Para mı veriliyor? Haraç tarzı bir şey mi?

Yıllardır merak ediyorum. Ve evet, derdimi...

İlk defa girişeceğim bu işe, anam da çok bilmez. Yol yordam göstericim olun haydi!
Merak ettiğim ilk şey şekersiz, elma suyu veya püresi ile reçel yapmak. Deneyen var mı? Bir kısacık anlatabilir misiniz?

İkincisi şekerle yapmaya kalksam, bir kg çilek var elimde. Tek isteğim küflenmeden kalabilen, yerken şeker komasına girmeyeceğim bir reçel. Ne kadar seker katmalı ki hem küfün önüne geçsin, hem de su gibi akmasın? Nelere dikkat etmeli genel olarak?

Şimdi efendim, prizleri değiştiriyoruz evdeki, daha doğrusu değiştiremiyoruz çünkü evdeki eski prize giren 3 hat, bu 3 hattın girdiği de 3 delik var eski prizde. Ama aldığımız legrand prizde sadece toprak hattın girdiği tek delik var. Bu durumda sadece toprak hattı mı bağlayacagim? Göremediğim, atladigim ne?

Hiçbir şey anlamadım ben bu yatak işinden. Biri diyor visco sıcak, biri diyor on numara.yaylı olanların da 50 çeşidi var yok üstü bilmem kaç cm sünger yok şu yok bu.ee, viscolarin da durumu bu, bilmem kaç yoğunluk bambusu cartı curtu... Anlamıyorum da 5 saniye uzanınca, hepsi rahat geliyor, zaten dolaşmaktan yorulmuş oluyor insan.

En az 6 saat uyuyacağım her gece üzerinde; "Al birini yea" de olmuyor.

Neye bakmalı alırken? Tek bildiğim sert zeminle aramın olmadığı.

Olur mu?
Aynı koddan tavan ve duvar boyası aldık, tavan açık renk kaldı, gözüme batıyor, duvarın devamlılığını sağlamıyor.
Duvar boyasını tavana vursam ne olur, patır patır kafama mı dökülür, sonradan tavan boyası mı tutmaz?

Doksanlarda izlemiş idim, insan boyutunda devasa böcekler sarıyor idi bir evi, evdeki kız ile çiftleşir vaziyette olduğunu hatırlıyorum karanlıkta.tv'de denk gelmiştim küçükken, normal bir saat idi.
Film neydi ne değildi bilemedim, bilen varsa pek makbüle geçer zira yıllardır ara ara aklıma takılırız şu an da o aralardan biri.

Teşekkürler şimdiden.

Buzdolabı bazında konuşursak marka modelden bağımsız, A+ ile A++ arasında elektrik faturasını vurursak ne kadarlık bir fark olur?

Bildiğimiz, yıllardır kullanılan cam kavanozlar için renkli, desenli kapak satan bir yer arıyorum. Google derdime çare olmadı zira aradığım kumaşla kaplanmış veya evde boyanmış kapaklar değil. Üretimden renkli çıkanlar, pembe, yeşil, siyah, benekli...
metro vb. yerlerde denk gelen var mı?
Ya da herhangi bır yerde denk gelen?
Aradığım sadece kapak bu arada, kavanozun kendisi değil.

kanun da kitap da ofiste. internetten bakındım ama yine bulamadım.

Konut kiralarında, kiralayanın kiracının evden çıkmasını (sözleşme bitiminden önce sözleşmeyi fesh etmek istemesi durumunda, kendi kullanımı için) istemesi için bildirimde bulunma süresi ne kadardı? iki ay mı? sözleşmenin süresinin bitmesini beklemek istemiyoruz. o yüzden sözleşme süresinin dolmasından önce olan bir aylık tarihleri aramıyorum.

kiralayanın kendi kullanımı için kira sözleşmesinin bitimine 1 ay kala dava açması durumundan bahsetmiyorum bu arada. kiralayan bugün ihtar çekse, kiracı (çıkmaya gönüllü kiracı) ne kadar sonra kiralananı tahliye etmek durumunda olur?

ikinci soru, yazılı şekilde bildirim için illa ki noterden ihtarname mi gerekir yoksa iadeli taahhütlü mektup iş görür mü?