Uzun bi ilişkin vardi. Kendisi disari cikmayi, gezmeyi sevmediği ve o sira ben hayatimin en asosyal dönemini yasadigim için genellikle onun arkadaşlarıyla, evlerde oturmalik takildik. Yani ben bunun yasadigi mahalleye gidiyorum, birlikte bi arkadasina gidiyoruz cay, cips, sigarayapiyoruz, film izliyoruz vs ya da buluşup başka bi arkadasina gidiyoruz, pizza ismarlayip film izliyoruz ya da bunlar uç beş erkek bulusuyo ama benim ex beni de goturuyo, sabaha kadar "nasil yirtariz" muhabbeti yapiyolar ben bi köşede dinliyorum, benimki arada elimi tutuyor, yanagimdan makas aliyo falan. Neyse olay bu değil.
Simdi bu uç sene boyunca ben bu ex imin birkaç arkadaşıyla bayagi içli dişli oldum gide gele, kankilito muhabbetleri dönmeye başladı. Sonra biz bu arkadaşla ayrildik ama bi sure görüşmeye devam ettik. Hatta bu bahsettiğim arkadaşlarıyla da buluştuk ama uzun zamandır boyle şeyler olmuyor. Zaten ex i de sildim façeden. Arkadaş kalinmadi, o is yatti.
Fakat! Bu ex in arkadaşlarından biri bugün doğum gunumu kutladi boyle sanki sesi ni şuh gibiydi. Mesaj da atmiyor, ariyor. Ki bugün kimse aramadi beni doğum günümü kutlamak için. Ex de aramadi, arkadasi ariyor. Diyor ki bi ara buluşuruz falan. Gerçi kafadengi bi tipti, ben de bi iki buluşur, konusuruz sözü vermiştim de bu sefer başka turlu, tedirgin eden bi elektrik aldim adamdan.
Hayatim yeterince out of control zaten. Olu taklidi mi yapmaliyim bu arkadaşa? Boyle alengirlere girecek psikolojide değilim.
Ne yapayim?
Not: ilk "inanma silecek" bkz i verene bir çeyrek altin!
Simdi bu uç sene boyunca ben bu ex imin birkaç arkadaşıyla bayagi içli dişli oldum gide gele, kankilito muhabbetleri dönmeye başladı. Sonra biz bu arkadaşla ayrildik ama bi sure görüşmeye devam ettik. Hatta bu bahsettiğim arkadaşlarıyla da buluştuk ama uzun zamandır boyle şeyler olmuyor. Zaten ex i de sildim façeden. Arkadaş kalinmadi, o is yatti.
Fakat! Bu ex in arkadaşlarından biri bugün doğum gunumu kutladi boyle sanki sesi ni şuh gibiydi. Mesaj da atmiyor, ariyor. Ki bugün kimse aramadi beni doğum günümü kutlamak için. Ex de aramadi, arkadasi ariyor. Diyor ki bi ara buluşuruz falan. Gerçi kafadengi bi tipti, ben de bi iki buluşur, konusuruz sözü vermiştim de bu sefer başka turlu, tedirgin eden bi elektrik aldim adamdan.
Hayatim yeterince out of control zaten. Olu taklidi mi yapmaliyim bu arkadaşa? Boyle alengirlere girecek psikolojide değilim.
Ne yapayim?
Not: ilk "inanma silecek" bkz i verene bir çeyrek altin!
ben de üstüne aseton döktüm, feci bi görüntü var şu an. açık renk kotumsu bi şey. napabilirim?
edit: görselini de ekledim.
edit: görselini de ekledim.
isteyene buradan pozitif enerji yollayabilirim. "yolla" demeniz yeterli.
ciddiyim^^
ciddiyim^^
Ya arkadaşlar benim macar bi arkadasim var. Kiz alti ay önce turkiye'ye geldiğinde burada bi sığırla tanisti. Çocuk buna sert, soğuk yaptikca bu da kendini çocuğa asik olduğuna inandirdi. 23 yasinda, öğrenci. Anasindan babasından resmen para dilenip uçak bileti aliyor turkiye'ye gelmek için. Çocuk da öküz, gelme demiyor. Sende gönlüm yok demiyor ama zahmet edip kişi havaalanından almayi is görüyor kendine, mirin kirin ediyor.
Anasi da agzina sciyormus, ben de epey söyleniyorum bak yapma etme, yolun yol değil, bu herif senle ilgilenmiyor, vaktini harcama diye yok. Yine bildiğini yapiyor.
Nasil yapicaz bu isi? Türk erkeğine bu kadar meftunsa başka bi adayla mi tanistirayim? Napayim?
Anasi da agzina sciyormus, ben de epey söyleniyorum bak yapma etme, yolun yol değil, bu herif senle ilgilenmiyor, vaktini harcama diye yok. Yine bildiğini yapiyor.
Nasil yapicaz bu isi? Türk erkeğine bu kadar meftunsa başka bi adayla mi tanistirayim? Napayim?
Şu şarkıyı çok seviyorum. Severek dinliyorum. Size sahip sesleniyorum. Ben kro muyum?
www.youtube.com
www.youtube.com
Şu şarkıyı çok seviyorum. Severek dinliyorum. Size sahip sesleniyorum. Ben tiki miyim?
www.youtube.com
www.youtube.com
Bastan söyleyeyim hamile olma olasiligim sifira yakinsiyor. Buna rağmen iki gün önce eczaneden test alip yaptim, sonuç negatif. Ama neredeyse on günü askin bir suredir "başlamak üzere olan regl etkileri" yle yasiyorum. Çok halsizim, sancim var, bacaklarim tutmuyor, psikolojimde ani dalgalanmalar gozluyorum.
Ne olacak boyle ya? Bu seneye kadar böyle bi şey yoktu. Artik hem gecikiyor, hem de regl öncesi PMS kafasi beni iyice delirtiyor. Bu arada yas 28.
Aybasi doktora gidicem. Onun dişinda su an için yapabileceğim bi şey var mi?
Ne olacak boyle ya? Bu seneye kadar böyle bi şey yoktu. Artik hem gecikiyor, hem de regl öncesi PMS kafasi beni iyice delirtiyor. Bu arada yas 28.
Aybasi doktora gidicem. Onun dişinda su an için yapabileceğim bi şey var mi?
ekseriyetle yavşak olmasini mitolojide neyle acikliyorduk?
yukarıdaki cümleyi ingilizceye çevirmem lazım.
wines, rakı s, whiskeys, liquors
mu diyeyim yoksa sondaki "s"ler anlamsız mı? kullanmayayım mı?
wines, rakı s, whiskeys, liquors
mu diyeyim yoksa sondaki "s"ler anlamsız mı? kullanmayayım mı?
bu saat oldu, işyerinden çıkamadım trafikten korkup. birkaç saate açılma umudu var mı sizce?
eksisozluk.com
Su basliga "senin ceneni sikerim ha" bkz i vericem. Sincan f tipinden mektup yollarim sizlere. Hakkinizi helal edin ^^
Su basliga "senin ceneni sikerim ha" bkz i vericem. Sincan f tipinden mektup yollarim sizlere. Hakkinizi helal edin ^^
bir iki ay görüştük. bu zamanın 3/4 ü adamı kırmadan kendimden uzaklaştırmaya çalışmakla geçti. en sonunda iki hafta önce mesajlaşmayı bırakmıştık ne güzel. zaten her yerde engelli, bir whatsapp kalmıştı. bugün tutup ordan naber nasılsın görüşmeyeli demiş. cevap vermeyince soru işareti yollamış. hani sanki cevap vermeyerek çok şaşılacak bi iş yapıyomuşum, allah allah sanki niye cevap vermiyomuşum gibi. whatsapp tan da engelledim. ama huzursuzum. bi köşe başında çat diye karşıma çıkacak gibi huzursuz ediyor. kendi kafasındaki gerçekliği yaşıyo. ona göre benim de gönlüm var ama kadın olduğum, şeytan olduğum için böyle değişik enteresan oyunlar yapıyorum hani kendime daha çok bağlayayım diye. çünkü başka işim yok, o da inanılmaz çekici, aklımı başımdan alan bir erkek irisi. böyle de maço, inanılmaz sinir bozucu bi tip.
hiç oralı olmadığımı nasıl anlatıcam ben bu adama? ölü taklidi yapıyorum şu an. daha da bi şey olmaz değil mi? ciddi huzursuz oluyorum artık.
hiç oralı olmadığımı nasıl anlatıcam ben bu adama? ölü taklidi yapıyorum şu an. daha da bi şey olmaz değil mi? ciddi huzursuz oluyorum artık.
tecavüzle kalmaz bıçaklar?
öldürdüğü yetmez yakar?
cidden büyük şoktayım. maalesef tecavüz edip öldürme olaylarını, cidden lanet olsun, görüyoruz, kanıksıyoruz (allah kahretsin) ama yakmak nedir ya? yakıp bi dere kenarına atmak?
içim soğumuyor arkadaş. ne olur bi şey deyin.
öldürdüğü yetmez yakar?
cidden büyük şoktayım. maalesef tecavüz edip öldürme olaylarını, cidden lanet olsun, görüyoruz, kanıksıyoruz (allah kahretsin) ama yakmak nedir ya? yakıp bi dere kenarına atmak?
içim soğumuyor arkadaş. ne olur bi şey deyin.
selamlar.
dün bir psikanalistle görüştüm. kadının psikanalist olduğunu bilmiyordum, ben başka bir doktorun tavsiyesiyle gittim. kadın tıp mezunu, psikiyatr yani ama ekolü bu şekilmiş.
iki hafta önce ayaküstü on dk konuşmuştuk. bir sonraki randevuya kadar ilaç kullanmamaya çalışmamı söyledi. ilaçla tedaviye (çok gerekmedikçe) karşıymış. tamam, dedim, bi hafta kullanmadım ilaçları ama yine o ezberlediğim ilaçsızlık etkileri kendini gösterdi. öğrenme, hatırlama, analiz, dikkatini bi noktada toplama gibi fonksiyonlarım tammaıyla kayboldu yine. yeni bir işe girdim ve işi öğrenme aşamasındayım. kimseye de"ya canıms ben ilaçları bırakıyorum da, ayküm sizlere ömür. anlamıyorum ben ya, hani sen anlatıyosun da anlamıyorum yani" diyemiyorsun. bu duurm iş arkadaşlarımın da dikkatini çekti tabii, huzursuzluk ve hafif bir gerginlik hasıl oldu. ben de sikerün böyle aşkın ızdırabını diyerek ilaca tekrar başladım. bi haftadır kullanıyorum ve şu an, evet, ayküm normal seyrine dönmek üzere.
dünki görüşmemizde doktora bu durumu anlattım. bana ilaçları çat diye bıraktırmayın, bakın ne hale geliyorum. çalışmam lazım ama o halde çalışamıyorum vs dedim. bana o ilaçların yoksunluu söyleidğin kadar ağır değil. biyolojik nedenlerin ötesinde ilaca fazlaca ihtiyaç duyduğuna inandığın için öyle oluyor dedi. ama geçtiğimiz altı ayda ne zaman ilaç bırakma girişiminde bulunsam tamamıyla benzer fiziksel etkiler yaşadım. çok isteyerek, güle oynaya bırakıyorum ama bir hafta sonra tam bir gerizekalıya dönüşüyorum. neyse takıldığım nokta tam olarak bu değil ama bu konudaki görüşlerinizi de almak isterim.
gelelim moralimi alt üst eden asıl noktaya. beni biraz dinledi ve söylediği şeyler şu:
"Antidepresanlar uzun süreli kullanıma uygun ilaçlar değildir, sorunlarını çözmez (bu noktada hak veriyorum kendisine). yani şöyle, hayatının olağan seyrinden kopmuş ve sorunlarıyla baş edemeyen insanlara, o süreci daha rahat atlatabilmesi için ilaç tedavisi uyguluyoruz ve bir iki sene içinde ilacı bıraktırıyoruz çünkü bu kimyasallar beyindeki belli maddelerin salgılanma mekanizmasını değiştiriyor, bir noktadan sonra ilaca başladığından daha hasarlı bir hale getiriyorlar beynini. ama anladığım kadarıyla sen hayatın boyunca stabil bir seyir yakalayamamışsın hayatında. boşlukta süzülüyor gibisin. ilaç tedavisi uygulamak istesem hayatının sonuna kadar ilaç kullanman gerekecek. yani sorununun kaynağı derinlerde. dışarıdaki random x bi insanın hayatının belli dönemlerinde yaşadığı çalkantılar senin hayatının ta kendisi. sen hep böyleymişsin. bu durumu ilaçla düzeltemeyiz. imkanım olsa snei haftada üç gün görmek isterim ama hem ben çok yoğunum hem de sen çalışıyorsun. haftada bir görüşmeliyiz mutlaka ve hazır ol bu tedavi yıllarca sürecek." dedi.
beynimden vurulmuşa döndüm ya. dünden beri kendimde değilim.. kendimi inanılmaz hasta, anormal hissediyorum. titriyorum, sonra ateş basıyo. midem bulanıyor, üzerimdeki giysiler bile ağır geliyor.
yani bir analistin "hasta"sına, durumu çok kritik bile olsa bunları söylemesi doğru mu?
bir de seans başı 200 tele istiyor. "lan bu ney?"
ek soru: bu tedavi çok büyük bir maddi külfet benim için. maaşımın yarısını her ay gidip kadının eline saymam lazım. yine de devam etmeli miyim yoksa spor, yoga yaparak, kitap okuyarak hayatıma yampiri yampiri devam mı edeyim?
dün bir psikanalistle görüştüm. kadının psikanalist olduğunu bilmiyordum, ben başka bir doktorun tavsiyesiyle gittim. kadın tıp mezunu, psikiyatr yani ama ekolü bu şekilmiş.
iki hafta önce ayaküstü on dk konuşmuştuk. bir sonraki randevuya kadar ilaç kullanmamaya çalışmamı söyledi. ilaçla tedaviye (çok gerekmedikçe) karşıymış. tamam, dedim, bi hafta kullanmadım ilaçları ama yine o ezberlediğim ilaçsızlık etkileri kendini gösterdi. öğrenme, hatırlama, analiz, dikkatini bi noktada toplama gibi fonksiyonlarım tammaıyla kayboldu yine. yeni bir işe girdim ve işi öğrenme aşamasındayım. kimseye de"ya canıms ben ilaçları bırakıyorum da, ayküm sizlere ömür. anlamıyorum ben ya, hani sen anlatıyosun da anlamıyorum yani" diyemiyorsun. bu duurm iş arkadaşlarımın da dikkatini çekti tabii, huzursuzluk ve hafif bir gerginlik hasıl oldu. ben de sikerün böyle aşkın ızdırabını diyerek ilaca tekrar başladım. bi haftadır kullanıyorum ve şu an, evet, ayküm normal seyrine dönmek üzere.
dünki görüşmemizde doktora bu durumu anlattım. bana ilaçları çat diye bıraktırmayın, bakın ne hale geliyorum. çalışmam lazım ama o halde çalışamıyorum vs dedim. bana o ilaçların yoksunluu söyleidğin kadar ağır değil. biyolojik nedenlerin ötesinde ilaca fazlaca ihtiyaç duyduğuna inandığın için öyle oluyor dedi. ama geçtiğimiz altı ayda ne zaman ilaç bırakma girişiminde bulunsam tamamıyla benzer fiziksel etkiler yaşadım. çok isteyerek, güle oynaya bırakıyorum ama bir hafta sonra tam bir gerizekalıya dönüşüyorum. neyse takıldığım nokta tam olarak bu değil ama bu konudaki görüşlerinizi de almak isterim.
gelelim moralimi alt üst eden asıl noktaya. beni biraz dinledi ve söylediği şeyler şu:
"Antidepresanlar uzun süreli kullanıma uygun ilaçlar değildir, sorunlarını çözmez (bu noktada hak veriyorum kendisine). yani şöyle, hayatının olağan seyrinden kopmuş ve sorunlarıyla baş edemeyen insanlara, o süreci daha rahat atlatabilmesi için ilaç tedavisi uyguluyoruz ve bir iki sene içinde ilacı bıraktırıyoruz çünkü bu kimyasallar beyindeki belli maddelerin salgılanma mekanizmasını değiştiriyor, bir noktadan sonra ilaca başladığından daha hasarlı bir hale getiriyorlar beynini. ama anladığım kadarıyla sen hayatın boyunca stabil bir seyir yakalayamamışsın hayatında. boşlukta süzülüyor gibisin. ilaç tedavisi uygulamak istesem hayatının sonuna kadar ilaç kullanman gerekecek. yani sorununun kaynağı derinlerde. dışarıdaki random x bi insanın hayatının belli dönemlerinde yaşadığı çalkantılar senin hayatının ta kendisi. sen hep böyleymişsin. bu durumu ilaçla düzeltemeyiz. imkanım olsa snei haftada üç gün görmek isterim ama hem ben çok yoğunum hem de sen çalışıyorsun. haftada bir görüşmeliyiz mutlaka ve hazır ol bu tedavi yıllarca sürecek." dedi.
beynimden vurulmuşa döndüm ya. dünden beri kendimde değilim.. kendimi inanılmaz hasta, anormal hissediyorum. titriyorum, sonra ateş basıyo. midem bulanıyor, üzerimdeki giysiler bile ağır geliyor.
yani bir analistin "hasta"sına, durumu çok kritik bile olsa bunları söylemesi doğru mu?
bir de seans başı 200 tele istiyor. "lan bu ney?"
ek soru: bu tedavi çok büyük bir maddi külfet benim için. maaşımın yarısını her ay gidip kadının eline saymam lazım. yine de devam etmeli miyim yoksa spor, yoga yaparak, kitap okuyarak hayatıma yampiri yampiri devam mı edeyim?
Çok büyük hayvanlik yapip mesela bi hafta yikanmazsam ancak kendi kokumu aliyorum ben, koktugumu fark ediyorum.
Sigara içen birinin üstünün basinin kokusunu aliyorum ama kendinde sigara kokusu izine rastlamiyorum.
İki günde bir fircalasam ve günde yarim paket sigara icsem de agzim kokmaz.
Bana mi öyle geliyor acaba?
Sigara içen birinin üstünün basinin kokusunu aliyorum ama kendinde sigara kokusu izine rastlamiyorum.
İki günde bir fircalasam ve günde yarim paket sigara icsem de agzim kokmaz.
Bana mi öyle geliyor acaba?
uzantıları jpg ve png. hücreye çift tıklayıp yapıştır diyorum, sürüklüyorum olmuyor. nasıl yapmalı?
Fiyatlar, hizmeti ne alemde? Ekside, tripadvisor da ovmusler ama bi de buraya sorayim dedim.
Cerrahpaşa devlet hastanesine hatta direkt Cerrahpaşa kan merkezine gitmek istiyorum (hastanenin içindeki). Hangi durakta ineyim? Tekrar bi araca binmek gerekir mi?
eylüldenberi girdiğim üçüncü iş. diğer iki işyerimde açtırdıkları akbank ve garantiye ait maaş hesaplarımı acil kapatmam laızm. öyle boş yere duruyorlar, hizmet bedeli, kart ücreti vs çekerler, hele garantiden feci tırsıyorum. geçen bi mesaj yollamışlar, yeni yıldan sonra hesabınızdan şu kadar para çekicez diye, şimdi burda küfretmek istemiyorum gg olur, dava açarlar ona da bi ton para gitmesin, zaten fakirim. neyse.
telefondan çağrı merkezlerini arayıp hesabımı kapatabiliyorum sanırım ama geçen yine burada bi yorum gördüm, bu tarz bi durumda hesbaı kapatan çağrı merkezi çalışanının yövmiyeisnden mi kesiyorlarmış bi ibnelik varmış? kimsnein ekmeğiyle oynamak istemem. ziyadesiyle iyi bi insanım.
neyse, nasıl yapayım? şubeye mi gideyim?
ha bir de bu bankalar hesap kapatma ücreti gibi absürd bir talepte bulunmazlar, değil mi?
telefondan çağrı merkezlerini arayıp hesabımı kapatabiliyorum sanırım ama geçen yine burada bi yorum gördüm, bu tarz bi durumda hesbaı kapatan çağrı merkezi çalışanının yövmiyeisnden mi kesiyorlarmış bi ibnelik varmış? kimsnein ekmeğiyle oynamak istemem. ziyadesiyle iyi bi insanım.
neyse, nasıl yapayım? şubeye mi gideyim?
ha bir de bu bankalar hesap kapatma ücreti gibi absürd bir talepte bulunmazlar, değil mi?
gitti gidiyor dan farklı satıcılardan üçer beşer liralık kırtasiye malzemesi aldım. şimdi hepsine ayrı ayrı kargo parası ödemem gerekecek di mi :/
allahım neden bu kadar salağım :'(
allahım neden bu kadar salağım :'(
Masanizin üstünde neler var size "pozitiv" enerji veren, yorgunlugunuzu alan? Ne oneriyorsunuz?
akam gidip bikaç ofis malezemesi, rnekli kalem, post it, not defteri falan alıcam. var mı bildiğiniz, çok söğüşlemeyecek bi yer?
yolum oralara düşecek, gitmişken uygun bi yer bulursam bu ihtiyacımı da gidereyim dedim.
yolum oralara düşecek, gitmişken uygun bi yer bulursam bu ihtiyacımı da gidereyim dedim.
Az önce "Bu sene yurtdisinda nereye gidiyorsunuz?" diye bir duyuru gördüm. "Ehehhh memlekete giderim, bayburt a" gibi cevaplar beklerken millet yazmis da yazmis, Amerikanlar, uzakdogular, mütevazi avrupa turlari.
Çok mu kazanıyorsunuz lan, çok mu zenginsiniz?
Ben otuz yasimda ayri eve cikacak parayi bulamiyorum. Gece gece moralimi bozdunuz.
İmza: Bir fakir.
Çok mu kazanıyorsunuz lan, çok mu zenginsiniz?
Ben otuz yasimda ayri eve cikacak parayi bulamiyorum. Gece gece moralimi bozdunuz.
İmza: Bir fakir.
konuşurken hep zorlanırdım, durup dakikalarca "o kelime neydi ya, hani şey" diye tekleidğim oluyor sık sık. çok basit şeyleri unutuyorum falan. bunlar epeydir var.
ama son zamanlarda okuduğumu, dinlediğimi de anlamamaya başladığımı farkettim. yazarken harflerin yerini karıştırıyorum falan.
Test yaptırdım aslanlar gibi, B12 & demir eksikliği yok. Uzun süreli antidepresan kullanımı var (7 yıl). Ondan mı oldu acaba? 30 yaşımdan sonra disleksik mi oldum?
ama son zamanlarda okuduğumu, dinlediğimi de anlamamaya başladığımı farkettim. yazarken harflerin yerini karıştırıyorum falan.
Test yaptırdım aslanlar gibi, B12 & demir eksikliği yok. Uzun süreli antidepresan kullanımı var (7 yıl). Ondan mı oldu acaba? 30 yaşımdan sonra disleksik mi oldum?
Bütün gün evden cikmadim. Bizimkiler mi ruh hastasi, ben mi fazla ılıgım bilmiyorum. Lan aksama kadar birbirleriyle kavga ediyorlar ya. Haftaici olu taklidi yapip kendimi odaya falan kapatiyorum da resmen mini bir akil hastanesi. Sabah kahvaltıda başladı, su saat oldu hala hirgur, bagiris cagiris. Hiçbir şey olmasa birbirlerine (ve bana) laf sokuyorlar.
Beş kişilik aileyiz. Ana, baba sağ. En küçük kardeşim 25 yasinda. Henüz evden ayrılan ya da daha önce ayrilmis kimse yok. Olum kalim vs de yok. Baba dişinda herkes calisiyor.
Ya cidden evde boyle, sokakta boyle, kafam dagilsin diye elime telefonu alip internete giriyorum buralar bile savaş alanı.
İnsanimizin haleti ruhiyesine sicayim. Herkes kafayi yemiş.
Soru yukarıda bi yerlerde.
İyi aksamlar.
Beş kişilik aileyiz. Ana, baba sağ. En küçük kardeşim 25 yasinda. Henüz evden ayrılan ya da daha önce ayrilmis kimse yok. Olum kalim vs de yok. Baba dişinda herkes calisiyor.
Ya cidden evde boyle, sokakta boyle, kafam dagilsin diye elime telefonu alip internete giriyorum buralar bile savaş alanı.
İnsanimizin haleti ruhiyesine sicayim. Herkes kafayi yemiş.
Soru yukarıda bi yerlerde.
İyi aksamlar.
var böyle bir şey değil mi? yanlış bilmiyorum?
bu saate kadar temizlik yaptım. aylardır haftasonu çalıştığım için pazar günü evde olunca ne yapılır, unutmuşum. sıkılmaya başladım. öğrenciyken de pazar günü öğleden sonraları çoks ıkıntılı geçerdi. ne yapayım? durmadan yemek mi yiyeyim? diziye mi başlayayım (hangi dizi)? kitap mitap okunmaz pazar akşamı, hatat film bile izlenmez de kendimi psikolojik olarak birkaç saat hazırlayıp, film izlerken yemelik bir şeyler hazırlayıp olayı keyifli bir hale getirebilirim gibi geliyo. ay nefret ediyorum pazar akşamalrından ya. akşama kadar sıkıntıdan dalağım şişecek yine. off.
dinleyecek bi şey önerin bari.
dinleyecek bi şey önerin bari.
Haftaici aksam 6-7 gibi mesaim bitiyor. İsterim Levent'te. Kitap okumak istiyorum. Eve gelince hicvi şey yapamiyorum, onu eledik. Gözlerim yeterince hasarli, otobustede de okumak istemiyorum.
Haftaici levent civarlarında gidebilecegim sakin, aydinlatmasi vs de kitap okunmaya müsait bir kafe önerebilir misiniz? Beşiktaş olur, sisli- Mecidiyeköy ya da taksim olur.
Taksimdeki atatürk kütüphanesi o saatlerde çok dolu olur mu? Olmaz gerçi, somester tatilinde bütün üniversiteler. 24 saat acil diye biliyorum bir de orayi. Doğru mudur?
Haftaici levent civarlarında gidebilecegim sakin, aydinlatmasi vs de kitap okunmaya müsait bir kafe önerebilir misiniz? Beşiktaş olur, sisli- Mecidiyeköy ya da taksim olur.
Taksimdeki atatürk kütüphanesi o saatlerde çok dolu olur mu? Olmaz gerçi, somester tatilinde bütün üniversiteler. 24 saat acil diye biliyorum bir de orayi. Doğru mudur?
1- Eski sevgiliminbsag bacaginda bi dövme vardi. Latince. "Dikenli yollardan yildizlara" anlamına gelen. Biz bu adamla zamanında çok duygusal, derin paylasimlarda bulundum. Ayrildiktan sonra da arkadaş kaldik. Hatta geçenlerde de gördüm kendisini ama bi milyon isik yili uzaklasmisiz birbirimizden. Onu unutmak istemiyorum. Onla yasadigim güzel zamanlar hafizamdan silinsin istemiyorum. Bir daha gorusmeyiz muhtemelen. Hatirlatsin, ani olsun diye vücudunun ayni bölgesine ayni fontlarla, ayni sözü yazdirmak istiyorum.
2- Ben yaşlanmak istiyorum. Boyle gidim sallansin, yüzüm, ellerim burussun, vücudum eskisin istiyorum. Yolda yasli birini görünce hayranlıkla bakiyorum. Olum hep korkunç gelirdi, mezarliklarin yanindan nefesimi tutarak gecerdim ama artik oralar garip bi huzur veriyor bana. Koskoca zincirlikuyunun kapisinda "Mission accomplished" yaziyor sanki. Deli gibi debelenip bu dünyanın bütün derdini, yükünü çekip zamanki gitmişler. Orada öyle huzurlu, sessiz yatiyorlar.
Bu düşüncelerden hangisi daha garip sizce?
2- Ben yaşlanmak istiyorum. Boyle gidim sallansin, yüzüm, ellerim burussun, vücudum eskisin istiyorum. Yolda yasli birini görünce hayranlıkla bakiyorum. Olum hep korkunç gelirdi, mezarliklarin yanindan nefesimi tutarak gecerdim ama artik oralar garip bi huzur veriyor bana. Koskoca zincirlikuyunun kapisinda "Mission accomplished" yaziyor sanki. Deli gibi debelenip bu dünyanın bütün derdini, yükünü çekip zamanki gitmişler. Orada öyle huzurlu, sessiz yatiyorlar.
Bu düşüncelerden hangisi daha garip sizce?
Az önce yan masada duydum da. Çok güzel bi laf değil mi ya?
En son kime "Cani sağolsun" dediniz misal?
"Sunu yapti, boyle mafetti, bitirdi beni. Ama cani sağolsun!"
Fazla güzel bi laf değil mi?
En son kime "Cani sağolsun" dediniz misal?
"Sunu yapti, boyle mafetti, bitirdi beni. Ama cani sağolsun!"
Fazla güzel bi laf değil mi?