sony xperia z2 arayışım sürmekte, sıfır ya da iyi kullanılmış 2. el araştırıyorum.
şöyle bi ilana denk geldim.
www.sahibinden.com
fiyatı sitedeki 2. ellerden bile ucuz, 1 yıllık uluslararası garantisi de varmış. yeri de yakınmış internetten değil de gidip görerek dükkandan alırım alırsam. peki sizce alayım mı? nelere dikkat etmem lazım ki kaçak göçek falansa anlıyım, taklaya gelmiyim elimde patlamasın.
ucuz etin yahnisine dönsün istemiyorum ama bakınca bi yamuğu da yok gibi. var mı gözünüze çarpan bi eksisi?
şöyle bi ilana denk geldim.
www.sahibinden.com
fiyatı sitedeki 2. ellerden bile ucuz, 1 yıllık uluslararası garantisi de varmış. yeri de yakınmış internetten değil de gidip görerek dükkandan alırım alırsam. peki sizce alayım mı? nelere dikkat etmem lazım ki kaçak göçek falansa anlıyım, taklaya gelmiyim elimde patlamasın.
ucuz etin yahnisine dönsün istemiyorum ama bakınca bi yamuğu da yok gibi. var mı gözünüze çarpan bi eksisi?
üst komşularımız inanılmaz gürültülü ve kavgacı tipler. duvarlar fazlasıyla ince, zemin de öyle. karı koca ikisi de oldukça iri ve kilolu. gün içinde herhangi bir ses yok ancak gece 12.30dan sonra eve geliyolar ve geldikleri gibi de gürültüleri bitmiyo. topuklarını vura vura yürüyolar ve gecenin bi yarısı evin içi zbam zbam diye inliyo resmen. sabah 5e kadar falan yürüme, eşya çekme itme, bağırış çağırış kavga etme sesleri dinmiyo. bazı geceler kadını çok kötü dövüyo adam, seslerinden uyumayı bırakın evde durmak bile eziyet oluyo. dövme işi nadiren olsa da sabaha kadar süren günlük gürültüleri evde uykudan uyandıracak kadar yüksek. onlar sabah 5e doğru seslerini kesiyo, biz ise sabah 7de uyanıp işe gitmek zorundayız uyku kalitemiz inanılmaz düştü bu durumdan.
uykudan uyanıp kapılarını çalmadıkça yüz yüze gelip derdimizi anlatma şansımız pek yok. yüz yüze konuşmak da pek istemiyoruz açıkçası. onun yerine bi not yazıp kapılarına koysak çok mu abes olur? bi de nota ne yazıcaz o sıkıntı var, daha az gürültülü yürüyün mü dicez? size ne amk dese cevap da veremeyiz adamın evi sonuçta ama biz de çok rahatsızız bu durumdan. adam zaten sinirli bize gıcık olup kapıya dayanır diye de korkuyorum. sorunsuz şekilde nasıl çözülebilir bu durum, var mı akıl verebilecek olan?
not: biz orta siklet insanlarız, adamsa 120 kilonun üzerinde. olay kavgaya dönerse ikimizi de patates eder diye kavgasız halletmek zorundayız.
uykudan uyanıp kapılarını çalmadıkça yüz yüze gelip derdimizi anlatma şansımız pek yok. yüz yüze konuşmak da pek istemiyoruz açıkçası. onun yerine bi not yazıp kapılarına koysak çok mu abes olur? bi de nota ne yazıcaz o sıkıntı var, daha az gürültülü yürüyün mü dicez? size ne amk dese cevap da veremeyiz adamın evi sonuçta ama biz de çok rahatsızız bu durumdan. adam zaten sinirli bize gıcık olup kapıya dayanır diye de korkuyorum. sorunsuz şekilde nasıl çözülebilir bu durum, var mı akıl verebilecek olan?
not: biz orta siklet insanlarız, adamsa 120 kilonun üzerinde. olay kavgaya dönerse ikimizi de patates eder diye kavgasız halletmek zorundayız.
link2sd kullanmak için mini partition toolla hafıza kartımı 2ye böldüm. resimli anlatım buldum tüm talimatları güzelce uyguladım. sonrasında hafıza kartını pc.ye taktığımda sd kart yok uyarısı verdi, tanımadı kartı. gerizekalı telefonum da hafıza kartı olmadan çalışmıyo. telaşlandım tekrar pc.ye taktım, pc.de görünüyo bi sıkıntı yoktu. tekrar telefona taktım yine görmeyince pc.den ayarlarına bakayım dedim ama taktığım anda biçimlendirme gerekiyo dedi. biçimlendir madem dedim gözden çıkardım tüm bilgileri. format attım ntfs seçip ama hala pc.ye takınca sıkıntısız görünmesine rağmen telefonda hafıza kartı yok uyarısı veriyo.
bunun çözümü var mı? yoksa mecbur yeni kart mı almam lazım?
bunun çözümü var mı? yoksa mecbur yeni kart mı almam lazım?
pc.de oyun oynama keyfini arttırmak için snopy marka mı ne uyduruk bi gamepad aldım ama pc tanımadı kullanamıyorum. bikaç kişiye sordum ps değil xbox 360 uyumlu gamedap almam gerektiğini söyledi. orijinaline bi dünya para vermesem de ucuz yollu başka marka alsam diyorum zaten çok oynayamıyorum. önerebileceğiniz markalar var mı? ya da bendeki gamepad.i tanıtma şansım var mı?
Izgaracılarda falan ızgara makarna salata üçü yan yana konuşmuş olarak geliyo ya bazen tek tabakta. bahsettiğim tabaklar uzun servis tabağı diye geçen 30x15cm.liklerden değil ama en son geçen hafta denk gelip ölçtüğümde 45x15 gibiydi uzunluğu tahminen. bilindik markalara baktım genelde 30x15 gibi ölçülerde var. bu daha uzun olanları bulabilir miyim yoksa restoranlar özel olarak mı yaptırıyolardır? nerelerden bulunabilir?
bu duyuruda bana oyun buluyoruz panpalar. ben the elder scrolls, borderlands ve final fantasy serisini oynamak istiyorum ama ikisinin de bi sürü oyunu var. ben bunlardan tam kapasite tad alıp oyunun hikayesini benimseyebilmem için ilk oyunlarından başlayıp sırayla mı oynamam lazım? yoksa halihazırda son oyunlarını indirip oynasam da eski müptelaları kadar zevk alır mıyım? bunlar gibi çok eğlenceli mutlaka oyna dediğiniz başka oyunlar var mı önerebileceğiniz?
tikler accık gecikebilir en geç yarın sabah tamamlanacak.
tikler accık gecikebilir en geç yarın sabah tamamlanacak.
benim beni deli eden bir adet xperia arc s telefonum var. yeni telefon alma imkanım yakın zamanda yok gibi görünüyo ama telefonun hafızası o kadar dolu ki gelen aramaları açmama bile izin vermiyo artık bırakın yeni program yüklemeyi veya olanı güncellemeyi. telefonda doğru düzgün yüklü bişey de yok esasında ama kendi hafızası çok az olduğundan hemen dolup error veriyo.
link2sd yükle telefon rahatlar dediler bunu kullanmak için de root etmek gerekiyomuş meğer.
ben bu telefonu en basit şekliyle root etmek istiyorum. şu an işyerimde olduğum için herhangi bi indirme yapamıyorum ama unlockroot.com sitesinden ilgili programı indirip yönergeleri izleyip işlemi tamamladığımda rootlamış olacak mıyım? yoksa öncesinde sonrasında başka işlemler de yapmam gerekir mi?
bi de sonrasında link2sd kullanabilmem için ekstra alan ayırmam lazımmış bu işlem nasıl yapılıyo?
link2sd yükle telefon rahatlar dediler bunu kullanmak için de root etmek gerekiyomuş meğer.
ben bu telefonu en basit şekliyle root etmek istiyorum. şu an işyerimde olduğum için herhangi bi indirme yapamıyorum ama unlockroot.com sitesinden ilgili programı indirip yönergeleri izleyip işlemi tamamladığımda rootlamış olacak mıyım? yoksa öncesinde sonrasında başka işlemler de yapmam gerekir mi?
bi de sonrasında link2sd kullanabilmem için ekstra alan ayırmam lazımmış bu işlem nasıl yapılıyo?
geçen yolum yüncünün önünden geçti ve bi anda deli gibi bişeyler örmek istedim. tığla da olur, şişle de olur ama dantel falan değil yünle olacak. lakin solak bi insan olduğumdan bana kimse örgü örmeyi öğretemedi. uğraşa didine, youtube videoları yardımıyla atkı-bere örcek kadar biliyorum. bi de süper haraşo yaparım :) elimden gelen bunlar. bişeyler öresim var çok fena ama bilgi kısıtlı olunca neye sarsam bilemedim. ev atkı bere doldu zaten sıkıldıkça örmekten, amigurumi mi öğrensem dedim çok karışık geldi, patik de hep anneanne işi modeller var beğenemedim. aklıma diz battaniyesi geldi hem çok uğraştırıp sıkmayacak hem de hevesim geçene kadar bitecek diye ama sonra düşündüm en son diz battaniyesini ne zaman gördüm diye. artık kimse diz battaniyesi kullanmıyo sanırım :/
napsam sevgili duyuru ahalisi ne örsem
napsam sevgili duyuru ahalisi ne örsem
istanbulda mümkünse fatihe yakın yerlerde nereden bulunur? çarşı pazar gezdim belki görürüm diye ama hiç denk gelmedim. ağustostan beri tetikteyim görsem de alsam diye. bu civarlarda olup da alabileceğim bi yer bilen var mı ey duyurucu panpalar
tam kulağım ve çene kemiğimin bitiştiği noktada kulak memesinin bittiği yerde zaman zaman çok şiddetli ağrı oluyo. parmağımı ağrıyan yere bastırıp çenemi açıp kapatınca o noktadan takır tukur sesler geliyo. kimi zaman da kafamın içine vuruyor ağrısı, ya da ense köküme. şu an mesela ağrı yerinde sabit, tek bi noktada yoğun bi ağrı var. parmaklarımla bastırıp ovuşturursam bi süreliğine azalıyo ama tam anlamıyla geçmiyo.
bu aralar çok sık doktora gittiğim için bi de bu sebepten gitmek istemiyorum, istismar ediyo gibi görünücem yoksa sürekli izin alarak. bu ağrıyı doktora gitmeden geçirmenin çaresi var mıdır?
ille de doktorsa da nereye gitmek lazım kbb mi? diş hekimi mi? bambaşka bi doktor mu?
bu aralar çok sık doktora gittiğim için bi de bu sebepten gitmek istemiyorum, istismar ediyo gibi görünücem yoksa sürekli izin alarak. bu ağrıyı doktora gitmeden geçirmenin çaresi var mıdır?
ille de doktorsa da nereye gitmek lazım kbb mi? diş hekimi mi? bambaşka bi doktor mu?
duyurunun bakımlı hatunları ve erkekleri sorum size. anti-aging ürünler başlama yaşı ortalama kaç oluyo? fazlasıyla beyaz ve hassas bi cildim var ayrıca da çok ince. yanaklarım da hafiften kırmızı, kılcal damarlarım belirgin yani. bu sebepten özel günler dışında makyaj yapamıyorum alerjik reaksiyon gösteriyorum hemen. uzun zamandır cilt temizleyici ürün bile kullanamıyodum aynı sebepten, doğal sabunlarla cildimi temizliyodum.
geçen ay diadermine marka parabensiz ve silikonsuz hassas ciltlere özel high tolerance cilt temizleme ve bakım setlerini gördüm. yine alerji yapar da kullanamazsam diye set halinde almak yerine sadece beyaz çaylı yüz temizleme jeli ve nemlendirici kremini aldım -başka kullanan varsa diye özellikle detaylı yazıyorum- sorunsuz kullanabiliyorum. bi dahaki gittiğimde de serinin diğer ürünlerini alayım da artık ufaktan bakım yapayım kendime diyorum.
yaş 27 ancak cilt yaşım çok daha genç. sivilce bile çıkmaz kolay kolay, cildimi yormadığım için yaşıtlarımda ufaktan da olsa beliren kaz ayağı emareleri falan bende yok. ama yaş 30a yaklaşıyo. kırışıklıklar olduktan sonra değil olmadan korumak lazım düsturuyla hareket ederek high tolerance serisinin tonik-gece kremi-gündüz kremi serisine başlamanın vakti midir? yoksa yaş bi 30 olsun sonrasında mı başlayayım? başladı mı devamını getirmek lazım çünkü, pek iradeli bi insan da değilim bi gün yapsam bi gün üşenirim falan kaş yapayım derken göz çıkartmak olur mu bu işi aksatmak?
geçen ay diadermine marka parabensiz ve silikonsuz hassas ciltlere özel high tolerance cilt temizleme ve bakım setlerini gördüm. yine alerji yapar da kullanamazsam diye set halinde almak yerine sadece beyaz çaylı yüz temizleme jeli ve nemlendirici kremini aldım -başka kullanan varsa diye özellikle detaylı yazıyorum- sorunsuz kullanabiliyorum. bi dahaki gittiğimde de serinin diğer ürünlerini alayım da artık ufaktan bakım yapayım kendime diyorum.
yaş 27 ancak cilt yaşım çok daha genç. sivilce bile çıkmaz kolay kolay, cildimi yormadığım için yaşıtlarımda ufaktan da olsa beliren kaz ayağı emareleri falan bende yok. ama yaş 30a yaklaşıyo. kırışıklıklar olduktan sonra değil olmadan korumak lazım düsturuyla hareket ederek high tolerance serisinin tonik-gece kremi-gündüz kremi serisine başlamanın vakti midir? yoksa yaş bi 30 olsun sonrasında mı başlayayım? başladı mı devamını getirmek lazım çünkü, pek iradeli bi insan da değilim bi gün yapsam bi gün üşenirim falan kaş yapayım derken göz çıkartmak olur mu bu işi aksatmak?
erkeklerin bu mevzuya genel bakış açısını merak ettiğimden soruyorum,
diyelim ki 2 kadın var birisi makyajsızken 7/10 ve günlük hayatında yalnızca renkli nemlendirici en fazla rimel kullanıyo. pek makyaj yapmadığı için de eli alışkın değil. önemli bi günde makyaj yapsa bile görüntüsü 8/10 üstüne çıkamıyo
diğeri de normalde 6/10. ancak her gün full makyajlı geziyo ve güzel de yapıyo. öyle ki 9/10luk oluyo
bu iki seçenekten hangisi daha cazip gelir erkeklere? doğal haliyle de fena olmayan ancak makyaj yapsa bile çok değişmeyen biri mi yoksa doğal halini hemen hiç göstermeyen ama makyajla kendine dönüp dönüp baktıran biri mi?
diyelim ki 2 kadın var birisi makyajsızken 7/10 ve günlük hayatında yalnızca renkli nemlendirici en fazla rimel kullanıyo. pek makyaj yapmadığı için de eli alışkın değil. önemli bi günde makyaj yapsa bile görüntüsü 8/10 üstüne çıkamıyo
diğeri de normalde 6/10. ancak her gün full makyajlı geziyo ve güzel de yapıyo. öyle ki 9/10luk oluyo
bu iki seçenekten hangisi daha cazip gelir erkeklere? doğal haliyle de fena olmayan ancak makyaj yapsa bile çok değişmeyen biri mi yoksa doğal halini hemen hiç göstermeyen ama makyajla kendine dönüp dönüp baktıran biri mi?
günaydın panpalar. malum ortamlardan indirip güzelce update ve crack yaptığım ve on güne yakın süredir oynadığım oyun açılmamaya başladı. dün açıp origin.e girdiğimde origini güncelledi sonrasında oyuna tıkladığımda ayrı bi origin sayfasında ya product key gir ya da oyunu eklemiş başka bi adresten giriş yap dedi. du bi crack ve update v6 yapıyım dedim onları hallettikten sonra oyuna launcher.dan da masaüstündeki ikrondan da tıklasam hiç bi hareket olmamaya başladı. restart yaptığımdaysa yine ilk baştaki gibi product key istedi. dosyaları kurcaladım ts4.par dosyasını yine The.Sims.4.Launcer.par yaptım yine düzelmedi. Var mı çözümünü bilen?
cuma gidip pazar dönmeli bi haftasonu kaçamağı aramaktayız sevdicekle. ağva şile çok pahalı geldi, büyükada da genel olarak öyle. evlenirken foto çekimi için heybeliadaya gitmiştik bayılmıştık ama telaştan inceleme fırsatımız olmadı. internetten de baktım pek bişey bulamadım. heybeliadada kalmalık otel, motel, pansiyon farketmez uygun fiyatlı nereler var?
astım hastasıyım foster inhaler kullanıyorum. bunun yanı sıra her sene nisan mayıs aylarında alerjik rinitim rahatsız edici boyutlara ulaşırdı bunu bildiğim için deloday kullanarak sıkıntıyı hafifletir çoğu zaman da yok olma noktasına getirirdim en geç haziran sonunda da bişeyim kalmazdı. bu sene o dönemler düğün zamanıma denk geldiğinden, uyku yapmaması için deloday kullanmadım. sanırım bu sebepten iyice ilerledi. temizlik maddeleri, polenler, parfümler vs her şeye aşırı duyarlıyım. sürekli burnum akıyo, günde en az 55 60 kez hapşuruyorum, burnum, kulaklarım özellikle damağım ve genzim dayanılmayacak kadar çok kaşınıyo. haziran ayından beri 3 farklı ilaç tedavisi denedim hepsi farklı ilaç kombinasyonlarıyla birer aylık hap+şurup+burun spreyi olarak ancak bunlar hastalığı geçirmekten ziyade dayanılacak seviyeye çekti hastalığı. aynı sıkıntılarım yine devam ediyodu ama günde 60 değil 25 kere hapşuruyodum, 4 paket değil 2 paket selpakla idare edebiliyodum gibi. bu sıkıntılarım aynen devam etmekte. rahat uyku uyuyamaz oldum sürekli bi hastalık hali. halsizim, kaşıntılıyım ve bu sebeplerden fazlasıyla sinirliyim. bunları geçirecek bitkisel bi çözüm var mı? aylardır ilaç kullanmaktan çok sıkıldım çünkü
evde iyi bi ingilizce gramer kaynağı bulunsun istiyorum, bi de sevdiceğin ek yabancı dili olan ingilizcesini hatırlayıp geliştirmesine yardımcı olacak bi kaynak olarak dursun ki fırsat buldukça çalıştırayım. önceki duyurularımın birinde sorduğumda
www.dr.com.tr
ve
www.dr.com.tr
kitapları önerildi. yalnız iki kitabı birden alınca 120 lira gibi bi para yapıyo. tekini bile alsam 60 lira bi kitaba vermek için büyük para şu an için. bu kitabın 2. elini korsanını vs bulma şansımız var mıdır? kadıköy akmar pasajı mıydı neydi bi yer vardı bu tarz işler için. kullanılmış olması da mühim değil yırtık eksik sayfa olmadıkça işimizi görür. bu seti en makul şekilde nereden edinebiliriz?
www.dr.com.tr
ve
www.dr.com.tr
kitapları önerildi. yalnız iki kitabı birden alınca 120 lira gibi bi para yapıyo. tekini bile alsam 60 lira bi kitaba vermek için büyük para şu an için. bu kitabın 2. elini korsanını vs bulma şansımız var mıdır? kadıköy akmar pasajı mıydı neydi bi yer vardı bu tarz işler için. kullanılmış olması da mühim değil yırtık eksik sayfa olmadıkça işimizi görür. bu seti en makul şekilde nereden edinebiliriz?
şöyle bi durum var. bi abi 2007 yılında ehliyetini b'den e'ye çevirmek için başvurmuş sınavı kazanmış ehliyeti alma hakkı olmuş ancak o gün bu gündür teslim almamış. şimdi iyi bi işe denk gelmiş ancak işe giriş şartlarından biri de 5 yıldır e ehliyet kullanmakmış. bu abinin aslında 8 yıldır e ehliyeti var ancak kuzu kuzu emniyette yatıyo. şimdi gidip teslim alsa 5 yıldır e ehliyete sahip olma şartını tamamlamış sayılır mı yoksa yeni aldığı için tarih aldığı günden itibaren mi sayılır?
bi de tabi onca sene bekletirler mi yoksa belli bi sürede teslim almadı diye hakkını kaybetme durumu var mı?
bi de tabi onca sene bekletirler mi yoksa belli bi sürede teslim almadı diye hakkını kaybetme durumu var mı?
öncelikle mevzu çok uzun ancak bu kadar özetleyebildim. sabredip okuyan ve yol gösteren arkadaşlara peşinen teşekkür ederim.
eşim 7 senedir çalıştığı işyerinde kısa dönem askere gitti geldikten 20 gün sonra evlendik ve sonrasında hemen işe başladı. yaklaşık 4 ay oldu. bu 7 sene içerisinde hep aynı amirlerle çalıştı. askerlik öncesinde arasının çok iyi olduğu müdürü askerden geldiğinden beri kan kusturmakta. işe başladığında odası değiştirildi zaten 6 ay yattın biraz çalış da yorul denilerek. müdürüyle odaları yan yana. gün içinde 5 6 kez eşimi kontrole geliyomuş çalışıyo musun diye bakmaya geldim diye de söylüyomuş üstelik. eşim bi kamu kurumunda taşeron olarak çalışıyo. masabaşı işi yapsa da genelde vaktinin çoğu yazdığı yazıları imzalatmakla gelen evrakları dağıtmakla oda dışında geçiyo. buna rağmen çok yoğunlar. benim kurumumla da direkt yazışma halindeler, birbirimize yazı gönderiyoruz sık sık. günde 25-30 evrak yazdığı bile oluyo. amirim bile daralıyo bazen söyle şu kocana az yazsın ona imza vermekten kurum içi yazılara bakamadım diye söyleniyo. işten kaçan bi insan değil kısaca. zaten taşeron olduğu için her daim topun ağzında, yatayım kenarda kakara kikiri yapayım candy crush oynayayım gibi rahatlıkları yok. buna rağmen evrak dağıtmaya ya da fotokopi odasına gittiğinde bile koridorda karşılaştığında müdür azarı basıyomuş biz sana gez diye para ödüyoruz zaten tarzında şeyler söylüyomuş. odaya gelir gelmez nerde bu adam diye hemen eşimi soruyomuş. dün de arşiv odasında evrak ararken gelmiş odada göremeyince yine arazi di mi o tarzında konuşmuş eşim de duyunca gitmiş yanına demiş müdürüm arazi falan değilim evrak arıyorum. müdür de demiş ben bilirim o evrak aramaları tabi tabi diye. te allaam falan diye trip atarak gitmiş. bunları yapan müdür de erkek bu arada, muayyen günündedir falan demeyin.
oda arkadaşları bile anlamıyo sebebini, hepimizden çok çalışıyo işini hepimizden önce bitiriyo yine de yaranamıyo diyolar. müdürle de konuşmuşlar hatta çok üstüne gidiyosunuz diye siz karışmayın o bizim aramızda falan demiş. eşim de esas sebebini bilmiyo bu düşmanlığın. işin bi diğer kötü tarafı da diğer müdürlere de anlatıyomuş adam akşama kadar arazi, anca orda burda geziyo diye. hiç düşünmüyo da madem bu adam arazi oluyo her gün bu kadar evrakı kim yazıyo diye.
daha çok fazla laf sokma rahatsız etme ve psikolojik baskı var ama işin kısaca özeti bu. benim merak ettiğimse bunlar mobbinge girer mi? dava açsak kuruma ya da direkt müdüre bi yaptırımı olur mu yoksa bişey çıkmaz da eşimi mi şutlarlar? her gün bin bir eziyetle gidiyo artık işe ancak dağ gibi borçlar sebebiyle istifa edip kurtulma şansı da yok yeni bi iş bulmadan. katlanılacak gibi de değil. ne yapabiliriz böyle bi durumda?
eşim 7 senedir çalıştığı işyerinde kısa dönem askere gitti geldikten 20 gün sonra evlendik ve sonrasında hemen işe başladı. yaklaşık 4 ay oldu. bu 7 sene içerisinde hep aynı amirlerle çalıştı. askerlik öncesinde arasının çok iyi olduğu müdürü askerden geldiğinden beri kan kusturmakta. işe başladığında odası değiştirildi zaten 6 ay yattın biraz çalış da yorul denilerek. müdürüyle odaları yan yana. gün içinde 5 6 kez eşimi kontrole geliyomuş çalışıyo musun diye bakmaya geldim diye de söylüyomuş üstelik. eşim bi kamu kurumunda taşeron olarak çalışıyo. masabaşı işi yapsa da genelde vaktinin çoğu yazdığı yazıları imzalatmakla gelen evrakları dağıtmakla oda dışında geçiyo. buna rağmen çok yoğunlar. benim kurumumla da direkt yazışma halindeler, birbirimize yazı gönderiyoruz sık sık. günde 25-30 evrak yazdığı bile oluyo. amirim bile daralıyo bazen söyle şu kocana az yazsın ona imza vermekten kurum içi yazılara bakamadım diye söyleniyo. işten kaçan bi insan değil kısaca. zaten taşeron olduğu için her daim topun ağzında, yatayım kenarda kakara kikiri yapayım candy crush oynayayım gibi rahatlıkları yok. buna rağmen evrak dağıtmaya ya da fotokopi odasına gittiğinde bile koridorda karşılaştığında müdür azarı basıyomuş biz sana gez diye para ödüyoruz zaten tarzında şeyler söylüyomuş. odaya gelir gelmez nerde bu adam diye hemen eşimi soruyomuş. dün de arşiv odasında evrak ararken gelmiş odada göremeyince yine arazi di mi o tarzında konuşmuş eşim de duyunca gitmiş yanına demiş müdürüm arazi falan değilim evrak arıyorum. müdür de demiş ben bilirim o evrak aramaları tabi tabi diye. te allaam falan diye trip atarak gitmiş. bunları yapan müdür de erkek bu arada, muayyen günündedir falan demeyin.
oda arkadaşları bile anlamıyo sebebini, hepimizden çok çalışıyo işini hepimizden önce bitiriyo yine de yaranamıyo diyolar. müdürle de konuşmuşlar hatta çok üstüne gidiyosunuz diye siz karışmayın o bizim aramızda falan demiş. eşim de esas sebebini bilmiyo bu düşmanlığın. işin bi diğer kötü tarafı da diğer müdürlere de anlatıyomuş adam akşama kadar arazi, anca orda burda geziyo diye. hiç düşünmüyo da madem bu adam arazi oluyo her gün bu kadar evrakı kim yazıyo diye.
daha çok fazla laf sokma rahatsız etme ve psikolojik baskı var ama işin kısaca özeti bu. benim merak ettiğimse bunlar mobbinge girer mi? dava açsak kuruma ya da direkt müdüre bi yaptırımı olur mu yoksa bişey çıkmaz da eşimi mi şutlarlar? her gün bin bir eziyetle gidiyo artık işe ancak dağ gibi borçlar sebebiyle istifa edip kurtulma şansı da yok yeni bi iş bulmadan. katlanılacak gibi de değil. ne yapabiliriz böyle bi durumda?
günaydın duyurucu panpalarım. bu ay hayvani bi harcama yapmak zorunda kaldığımız için kredi kartı ödemesinin 1000 liralık bi kısmını yatıramıycam açıkta kaldı. faiz oranlarını tam bilmediğim için karar veremedim ama asgari ödeme 500 kusurlu bi rakamdı ben buna 1000 lira yatırsam da 1000 lirası eksik kalsa mı daha az faiz girer yoksa maaş hesabımdan eksiye girip kredi kartını tam yatırsam ve maaş hesabına borçlansam mı? hangisi daha mantıklı?
günaydın panpalar. sosyal medyayla çok iç içe değilim o yüzden ince ayarlarını bilemiyorum size sorayım dedim.
ilk olarak facebookta ben hiç bir ayar değiştirmemiş olmama rağmen olur olmaz zamanda birilerinden bildirim gelmekte. ama benimle alakalı olmayan bildirimler. mesela "x profil resmini değiştirdi" ya da "y yeni bir fotoğraf ekledi" diye gecenin yarısı telefonum ötmekte. bu kişiler yakın arkadaşlarım ailem listesinde falan da değil işyerinde mecburiyetten kabul ettiğim kişiler falan. fotolarda da ben yokum beni etiketlemiş olsa yine anlarım bana bildirim gelmesini ama umrumda olmayan bu gibi şeyler için bildirimleri nasıl kapatabilirim?
benzer şekilde twitterda da "bilmem kim ve 18 diğer kişi bilmem neyle arkadaş oldu" veya "bilmem kim ve 156 diğer kişi bilmem nenin tweetini retwitledi" şeklinde mesajlar gelmekte olur olmaz zamanda. bunu da nasıl kapatacağımı bulamadım.
telefon öttüğünde bakıp da öff bana ne ki yaa demekten ciğerim soldu. programları telefonumdan tamamen kaldırmayı da istemiyorum ancak bu ikisinin gereksiz bildirimlerinin önüne geçmem için ne yapmam gerekir? bilenler bilgilerini paylaşmaktan çekinmesin lütfen.
sevgiler...
ilk olarak facebookta ben hiç bir ayar değiştirmemiş olmama rağmen olur olmaz zamanda birilerinden bildirim gelmekte. ama benimle alakalı olmayan bildirimler. mesela "x profil resmini değiştirdi" ya da "y yeni bir fotoğraf ekledi" diye gecenin yarısı telefonum ötmekte. bu kişiler yakın arkadaşlarım ailem listesinde falan da değil işyerinde mecburiyetten kabul ettiğim kişiler falan. fotolarda da ben yokum beni etiketlemiş olsa yine anlarım bana bildirim gelmesini ama umrumda olmayan bu gibi şeyler için bildirimleri nasıl kapatabilirim?
benzer şekilde twitterda da "bilmem kim ve 18 diğer kişi bilmem neyle arkadaş oldu" veya "bilmem kim ve 156 diğer kişi bilmem nenin tweetini retwitledi" şeklinde mesajlar gelmekte olur olmaz zamanda. bunu da nasıl kapatacağımı bulamadım.
telefon öttüğünde bakıp da öff bana ne ki yaa demekten ciğerim soldu. programları telefonumdan tamamen kaldırmayı da istemiyorum ancak bu ikisinin gereksiz bildirimlerinin önüne geçmem için ne yapmam gerekir? bilenler bilgilerini paylaşmaktan çekinmesin lütfen.
sevgiler...
selam duyurucu panpalar. daha önceden bi hevesle erguvan bonsai ekim kiti almış denemiş ve başarısız olmuştum, daha yeşeremeden kurumuştu ama bunda kedimin kıskanıp saksıya ara ara pati atışlarının da etkisi vardır belki diyerek yeniden denemek istedim. evde önceden aldığım sakura tohumları vardı, saksı da var bonsai için. ancak toprağım yok. eminönünde çiçekçileri gezdiğimde kimisi kumlu toprak alman lazım dedi, kimisi normal toprak olur dedi, kimisi funda toprağı bulman lazım dedi 3 yerin 3ü de başka cevaplar verdi. bu işlerden anlayan varsa hangi toprağa dikmeli, dikmeden önce ve sonra nelere dikkat etmeli, nasıl bakım yapmalı falan anlatabilirse helalinden şuku ve +rep vericem. sevgiler...
önümüzdeki haftasonu istanbuldan ankaraya gidicez. geze dolaşa gidelim bolu dağında durup yemek yiyelim istiyoruz ama internetten araştırdık hep ismailin yeri diye bi yer çıktı ancak ekşide yorumları okuyunca kimisi çok beğenmiş mutlaka uğrayın demiş ancak son yorumlara doğru da hep bok oldu gitmeyin gereksiz pahalı ve lezzetsiz falan demiş. emin olamadık gitsek mi gitmesek mi diye. oradan başka da yer bulamadık incelediğimizde. daha önceden gidip de memnun kalanlar veya bolu dağında başka yemek yenecek mekan bilen varsa önerilerinize açığız
Bilgisayarın üzerinde gelen win 8.1e türkçe dil paketi indirip kurdum ama böyle de yarı türkçe yarı ingilizce oldu asimile gibi. başlangıç ekranı türkçe, oyunlar, postalar vs şeklinde yazıyo ama sağ tarafta çıkan uyarılar, menü isimleri vs hala ingilizce. classic shell kurdum mesala başlat menüsü tamamen ingilizce. gönül tıklayınca denetim masası yazsın istiyo ama dil paketine rağmen control panel yazıyo orda ve diğer tüm menüler ingilizce.
böyle enayi gibi 2 dil bir arada yerine tamamen türkçe yapmak için bi program, yama vs var mıdır?
böyle enayi gibi 2 dil bir arada yerine tamamen türkçe yapmak için bi program, yama vs var mıdır?
selam panpalar. sevdiceğimin esas yabancı dili almanca, ek yabancı dil olarak hazırlıkta ingilizce almış ama pek ağırlık verip öğrenememiş öğrendiklerini de unutmuş. benim ingilizcem iyi, güzel bi kitap alıp akşamları onu çalıştırarak ingilizce öğretmek istiyorum ama sıfırdan başlayıp öğretebileceğim iyi bi gramer kitabı ne alabilirim? önerilerinizi bekliyorum
selam panpalar. çoktan ruhunu teslim etmiş olan pc.mi atıp yerine iyi bi tane alabildim çok şükür. ama uzun zamandır pc kaldırmıyo diye oyun işlerine ara vermiştim. bana torrentten indirip oynayabileceğim oynayıp da beğendiğiniz hangi oyunları önerirsiniz. şimdilik aklıma bişey gelmedi age of empires ii, age of mythology kurdum. call of duty black ops, painkiller ve gta iv inmekte. bunlar eskilerden bildiklerim ancak oyun dünyasındaki güncel güzel oyunlardan öneri yaparsanız çok sevinirim.
kalın sağlıcakla...
kalın sağlıcakla...
aldığım bilgisayarda win8.1 yüklü geldi ancak çok uğraştım kullanmayı beceremedim, sevemedim de bu sistemi. format atıp win 7 yüklemek istediğimde ise yükleme başlatılıyo ancak hemen arkasından uyarı geliyo yükleme başarısız oldu tekrar deneyin diye. internette biraz araştırma yaptığımda önce win8'i kaldırıp ondan sonra win7 kurmam gerektiği yazıyodu. ancak bunu nasıl yapabileceğime dair bilgi bulamadım.
var mı bilen, deneyen, başarılı olan bi tarif etse de akşam halletsem yoksa kullanamıcam pc.yi.
edit: gpt hatası değil bu arada, yalnızca yüklerken bir hata oluştu yeniden yüklemeyi deneyin diyo
var mı bilen, deneyen, başarılı olan bi tarif etse de akşam halletsem yoksa kullanamıcam pc.yi.
edit: gpt hatası değil bu arada, yalnızca yüklerken bir hata oluştu yeniden yüklemeyi deneyin diyo
benim telefonum kötü olduğu için onunkine oyun yükleyip oynuyorum. dün oynadıktan sonra rami boşaltmak için açık uygulamalara girdiğimde bi mesaj ekranı gördüm ben de seni çok özledim aşkım vs şeklinde giden. mesajı açıp okumadım ama numarayı ezberleyip gizli numaradan aradım. gizli numaraya kapalı olduğu için kadın mı erkek mi duyamadım ama fatih diye kayıtlıydı. hiç huyum değildir başkasının özel şeylerini karıştırmak ama birden görünce dayanamadım öğrenmek istedim anlatırken bile çok utanıyorum. sonrasında yaptığımdan pişman oldum daha da uzatmadım unuttum mevzuyu
akşam birini aramak için benim telefonumu aldığında o numarayı aradığımı görmüş. geldi sordu telefonumu mu karıştırdın diye. ayan beyan ortadayken inkar etmedim böyle böyle oldu merak ettim aradım ama telefonunu kurcalamadım dedim. açtı bana mesajları okuttu, bi arkadaşıyla geyiğine yazışmışlar onu anladım. baştan mesajları okusam bi kadınla yazıştığını sanmak yerine gülüp geçebilirmişim. sonrasında o arkadaşını arayıp yanımda konuştu erkek olduğuna emin olayım diye. ben bu süreç boyunca utancımdan yerin dibine girmek istedim hep. asla bağırıp çağırmadı ama çok sinirlendiğini, bi daha telefonunu ellemememi istediğini söyledi, oyunu sildi. durduk yere aramızda güven problemi yarattın dedi daha da üzüldüm bu duruma. telefonuna da şifre koymuş söylediği kadarıyla. bi daha asla senin yanında eskisi kadar rahat olamıycam dedi. sonra aldı benim telefonumu kurcaladı tüm sosyal hesapları, mesajları vs her yere baktı bundan sonra böyle yapmak lazım demek ki dedi. ki kendisi telefonum çaldığında bile açmaz bana getirirdi. bunu benim davranışım yüzünden yaptı biliyorum.
merak ettiğim yaptığım çok uç bi davranış mı ki? yani tamam çok ayıp, ben de çok utanıyorum, çok pişmanım zaten bu durumdan ama bu kadar tepki verilecek bi durum yok diye düşünüyorum. bu benim alışkanlık haline getirdiğim bi huy değil ilk defa oldu. kendisi benim yerimde aynı durumda olsa o da bakardı diye düşünüyorum. evliyiz sonuçta her insan böyle bi mesajla karşılaşsa merak edip araştırmaz mı kim bu diye?
gerçekten çok utanıyorum, yüzüne bile bakamıyorum çok haklı çünkü. kendimi nasıl affettirebilirim hiç bilmiyorum
akşam birini aramak için benim telefonumu aldığında o numarayı aradığımı görmüş. geldi sordu telefonumu mu karıştırdın diye. ayan beyan ortadayken inkar etmedim böyle böyle oldu merak ettim aradım ama telefonunu kurcalamadım dedim. açtı bana mesajları okuttu, bi arkadaşıyla geyiğine yazışmışlar onu anladım. baştan mesajları okusam bi kadınla yazıştığını sanmak yerine gülüp geçebilirmişim. sonrasında o arkadaşını arayıp yanımda konuştu erkek olduğuna emin olayım diye. ben bu süreç boyunca utancımdan yerin dibine girmek istedim hep. asla bağırıp çağırmadı ama çok sinirlendiğini, bi daha telefonunu ellemememi istediğini söyledi, oyunu sildi. durduk yere aramızda güven problemi yarattın dedi daha da üzüldüm bu duruma. telefonuna da şifre koymuş söylediği kadarıyla. bi daha asla senin yanında eskisi kadar rahat olamıycam dedi. sonra aldı benim telefonumu kurcaladı tüm sosyal hesapları, mesajları vs her yere baktı bundan sonra böyle yapmak lazım demek ki dedi. ki kendisi telefonum çaldığında bile açmaz bana getirirdi. bunu benim davranışım yüzünden yaptı biliyorum.
merak ettiğim yaptığım çok uç bi davranış mı ki? yani tamam çok ayıp, ben de çok utanıyorum, çok pişmanım zaten bu durumdan ama bu kadar tepki verilecek bi durum yok diye düşünüyorum. bu benim alışkanlık haline getirdiğim bi huy değil ilk defa oldu. kendisi benim yerimde aynı durumda olsa o da bakardı diye düşünüyorum. evliyiz sonuçta her insan böyle bi mesajla karşılaşsa merak edip araştırmaz mı kim bu diye?
gerçekten çok utanıyorum, yüzüne bile bakamıyorum çok haklı çünkü. kendimi nasıl affettirebilirim hiç bilmiyorum
her türk kadını gibi ben de poşetleri ha deyince atamıyorum. buzdolabıyla duvar arasındaki boşluk yerden tavana kadar poşet oldu 2 ayda. bu arada henüz 2 aylık evliyim uzun süre olmadı yerleşeli. dün artık şurayı bi toplayım fazlalıkları atayım dedim. iç içe poşetler içinde beyaz bi file torba buldum. eşime sordum onun da değilmiş. fileyi açıp baktığımızda içinden muska çıktı. şu boyna asılan üçgen şekilli olanlara benziyo. ama böyle güzelce saklanmış olması işkillendirdi ikimizi de.
balayıydı gezme tozmaydı derken henüz daha 1 aydır evde oturuyoruz ancak bu 1 ayda gelen gidenimiz çok fazlaydı. evlilik öncesinde de eşya yerleştirme çeyiz dizme vs diye çok fazla gelenimiz oldu ancak gelenler hep yakın akrabalardı. yani kötü niyetle birinin muska koyma ihtimalini düşünmek bile istemiyorum ama muska şu an evde duruyo inkar edemeyeceğimiz bi şekilde. kim yapar neden yapar diye düşündük hiç bi elle tutulur sebep bulamadık ama haliyle çok da rahatsız olduk.
esas merak ettiğim kısım bu muskayı ne yapmalı. çöpe atmaya korktuk çarpılırsak diye. hocaya falan mı götürüp vermek lazım. bi arkadaşım denize at dedi emin olamadım. atarken dua falan mı okumak lazım. ya da daha önce böyle bi durumla karşılaşan varsa ne şekilde kurtuldu? bilgi verin bi rahatlatın çok gerildik biz
balayıydı gezme tozmaydı derken henüz daha 1 aydır evde oturuyoruz ancak bu 1 ayda gelen gidenimiz çok fazlaydı. evlilik öncesinde de eşya yerleştirme çeyiz dizme vs diye çok fazla gelenimiz oldu ancak gelenler hep yakın akrabalardı. yani kötü niyetle birinin muska koyma ihtimalini düşünmek bile istemiyorum ama muska şu an evde duruyo inkar edemeyeceğimiz bi şekilde. kim yapar neden yapar diye düşündük hiç bi elle tutulur sebep bulamadık ama haliyle çok da rahatsız olduk.
esas merak ettiğim kısım bu muskayı ne yapmalı. çöpe atmaya korktuk çarpılırsak diye. hocaya falan mı götürüp vermek lazım. bi arkadaşım denize at dedi emin olamadım. atarken dua falan mı okumak lazım. ya da daha önce böyle bi durumla karşılaşan varsa ne şekilde kurtuldu? bilgi verin bi rahatlatın çok gerildik biz
bolca film izlemeye dayanabilecek iki üç seneye çöp olmayacak bi notebook arayışındayım. önce packard bell lv44 baktım çok hoşuma gitti ancak çözünürlüğü düşük geldi içime sinmedi. sonra lenovo z510 alayım diye düşündüm. özellikleri packard bell.in üzerinde gibi geldi. fiyat olarak aşağı yukarı aynılar.
inceleyebilecekler için linkler
lenovo www.vatanbilgisayar.com
packard bell www.vatanbilgisayar.com
inceleyebilecekler için linkler
lenovo www.vatanbilgisayar.com
packard bell www.vatanbilgisayar.com
eve baskül almak istiyorum almışken de vücut yağ su kas analizini gösterenlerden almak istedim ama kime sorsam yalan o yeaa tarzı cevaplar verdi. düşününce sadece üzerinde durarak bu analizleri yapabilmesi fazla fantastik gibi ama bu tarz basküllerin çok pahalı olanları haricinde mesela 50-100tl aralığındakiler bu ölçümleri doğru şekilde yapabiliyo mu? yoksa uydurma mı? uydurmaysa klasik ibrelilerden alcam dijitallerde sonuçlar çok tutarsız duruyo
tatlıya aşırı düşkünüm çok fazla şekerli yiyecek tüketiyorum. bari içtiğim içeceklerdeki şeker oranını düşüreyim diyerek çayı şekersiz içmeye niyetlendim ama çekilecek gibi değil. mümkün değil içemiyorum. yapay tatlandırıcıların şekerden daha zararsız olduğunu okumuştum bi kaç yerde. ancak incelediğimde çok fazla seçenek olduğunu gördüm. sonuçta yapay tatlandırıcılar da kimyasal olduğundan bi dereceye kadar zararları vardır ancak piyasadaki en zararsız yapay tatlandırıcı hangisi veya hangileri? ya da bitkisel yapay tatlandırıcı diye bişey var mı?
genel olarak distopik filmlerden çok hoşlansam da daha çok dünyanın sonu gelmeli filmler izlemek istiyorum. salgın hastalık, uzaylı/zombi istilası, felaket sonrası uğraşıp dünyanın kurtuluşu konulu filmler 2012 tarzı yani. böyle filmler bulabileceğim bi liste var mıdır?
bugün öğlen şu #43739183 entryi girdim. bi hayli uzun olduğu için okumaya üşenene özetleyeyim, evlenip evden ayrıldığım için kendimi aileme ihanet etmiş gibi hissettiğimi yazmıştım. çünkü babamın ve kardeşimin duygusal anlamda, annemin ise hastalığından dolayı ev işlerine yardım etmem amaçlı yardımıma ihtiyacı var. evimde evliliğimde çok mutluyum ancak mutluluğumun arkasında hep kafamda onlar var acaba neler yapıyolar şu an diye. evlerimiz çok uzak değil haftada 1 gidiyorum gayet iyi görünüyolar mutlular. ancak ben kendi kendime hallenip telefonda konuşurken bile zorlanıyorum mahçup hissediyorum sanki onları terk etmişim gibi.
bunla ilgili yazdığım entrye çok sayıda mesaj aldım saçmalıyosun, ne alakası var, senin aklın çocuk kalmış, ağlıycaksan evlenmeseydim amk vs ve daha çirkin yorumlar...
evlenip de aynı şeyleri hisseden hiç mi olmadı, herkes mi bir anda evliliğe adapte oldu da ailesini umursamamaya başladı merak ediyorum. sorun tek bende mi, yoksa herkes daha hafif düzeyde de olsa bunları yaşayıp bi şekilde su yüzüne çıkarmamayı başarıyor mu?
beni bi rahatlatın yaa
bunla ilgili yazdığım entrye çok sayıda mesaj aldım saçmalıyosun, ne alakası var, senin aklın çocuk kalmış, ağlıycaksan evlenmeseydim amk vs ve daha çirkin yorumlar...
evlenip de aynı şeyleri hisseden hiç mi olmadı, herkes mi bir anda evliliğe adapte oldu da ailesini umursamamaya başladı merak ediyorum. sorun tek bende mi, yoksa herkes daha hafif düzeyde de olsa bunları yaşayıp bi şekilde su yüzüne çıkarmamayı başarıyor mu?
beni bi rahatlatın yaa
selamlar duyuru ahalisi. düğün fotoğraflarımı albüm istememiştim ben ama hem eve asmalık hem de albüme takmalık bastırmak istiyorum ben fotoğraflarımı. fotoğrafçıya gitsem tanesini kaça basar? fotoğraf sayısı çok, astarı yüzünden pahalıya gelsin istemiyorum. cağaloğlundaki matbaalara falan sorsam renkli baskı için çok mu uyduruk durur? ya da internette grouponda falan arada 99 tane baskı 14 lira gibi ilanlar oluyodu onları takip edip bastırsam daha mı mantıklı olur? ya da başka alternatif ne olabilir?
yeni taşındığım ev kombili, ilk defa kombili evde oturuyorum ondan önceki doğalgaz sobalıydı yabancısıyım o yüzden. sıkıntı şu ki kombiden sıcaklık ayarı yapılmış olmasına rağmen banyoda da mutfakta da su akarken ısısı sabit değil. kombi hiç yanmıyomuşçasına soğuktan, haşlamalık sıcağa kadar geçişlerle akıyo. yani suyu 5 dakika akıtınca çok sıcakla çok soğuk arası gidip geliyo devamlı olarak. yıkanmak azap eziyet oldu evde. bunu nasıl düzeltebilirim, kombi ayarlarıyla falan mı alakalıdır ki?
Selam panpalar. Türkiye'de hangi şehire gidince nereler gezilmeli, görülmeli diye anlatan bi gezi rehberi arıyorum. İnternetten araştırdım bölge bölge ya da tek şehir olarak buldum ama ben her gittiğim tatile götürebileceğim tüm Türkiye'yi kapsayan genel bi kitap arıyorum. Hatta böyle sadece müzesi, ören yerleri değil de meşhur dondurmacısı, köftecisi vs şeklinde de anlatırsa daha da güzel olur.
var mıdır bildiğiniz önerebileceğiniz böyle bi gezi rehberi?
var mıdır bildiğiniz önerebileceğiniz böyle bi gezi rehberi?
sevgili panpalar lg marka smart tv var evde la640s modeli. internetten deliler gibi film izleriz diyerek eve uydunet bağlattık ancak televizyonun tarayıcısından film sitelerine girip izleyemiyoruz donup kalıyo. önce internette sorun var sandım baktım pc.de sıkıntı yok uyduneti de aradım kontrol ettiler sorun yok dendi. lg'yi aradım tarayıcı üzerinden açınca bellek yetmiyo bazısında da flash player sürümü yüksek olduğundan açamıyoondan izleyemiyosunuz lg smarttan program indirip ordan izleyin dediler. lg smarta girdim ancak sadece filmbox ve dnr film klübü mü ne var onlar da paralı görünüyo. para verdikten sonra ben zaten her türlü izlerim niye internetle uğraşayım ki sonuçta.
televizyondaki tarayıcıdan takılmadan film izleyebilen ya da aynı sorunu yaşamış olup da çözen varsa yardımlarını beklemekteyim. program adı verseniz de olur.
televizyondaki tarayıcıdan takılmadan film izleyebilen ya da aynı sorunu yaşamış olup da çözen varsa yardımlarını beklemekteyim. program adı verseniz de olur.
pazar akşamı 8'de arkadaşımın beykoz korusu sosyal tesislerde düğünü olacak. arabam yok, bi şekilde toplu taşıma imkanlarını kullanarak kocamustafapaşadan beykoza varmam gerekli. aynı şekilde dönüş de tabii. en kolayı üsküdara geçip oradan gitmek dediler. üsküdardan sonrası ise sanırım 2-3 aktarmayla oluyormuş. zaten üsküdara kadar da bir otobüs ve bir vapur yolculuğu vasıtasıyla 2 vesait var 3 de üsküdardan sonra toplamda 5 vesait yapmakta. bi de tabi sosyetik yerde düğün olunca ona göre de süslenip gidicem etekle falan bu kadar indi bindi yapmak istemiyorum. bu söylenen dışında başka gitme şansı var mıdır? çünkü düğün akşam olacak ve aynı şekilde de eve dönüşü olacak bu işin. taksi tutsam gidiş geliş takacağım çeyrek kadar para öderim muhtemelen dimi? bana bi akıl verin panpalar.
ikinci kutunun sondan 4. hapini dun 23.30da icmem gerekirken unuttum ve bu aksam 21.15 civari ictim. saat 23.30da bugunun hapini da icicem. prospektusu bulamadim son haftada unutulduysa ara vermeden yeni kutuya baslayin gibi bisey yaziyodu sanki. oyle mi yapayim, bi muddet ekstra korunma yontemleri kullanmaya gerek var mi yoksa kasmayalim mi? bilgisi olan duyuruculardan acil cevap beklemekteyim
Duyurucu panpalar bana acilen dans şarkısı lazım. bikaç tane buldum ancak karar veremedik. dinleyip de fikir verirseniz, fikir verirken de bizim dans özürlü ritm duygusundan yoksun şahıslar olduğumuzu göz önünde bulundurursanız seviniriz. dansa dair tek bildiğimiz bi ellerimizi belimize omzumuza koyup öteki ellerimizi de tutuşturup sağa sola sallanmamız gerektiği. başka da bilgi yok bizde.
the killers - romeo and juliet
michael buble - everything
michael buble - close your eyes
bunlara benzer başka bildiğiniz şarkılar varsa önerilere de açığız. tabi gönül isterdi ki link vereyim tıklayıp dinleyebilin ama beceremedim bi türlü :/
ps: nişanda christina perri - a thousand years ile dans etmiştik onda iyi gibiydik baktık bulamıyoruz yine onu yapsak olur mu ki? bunca şarkının içinde illa ki vardır ama ya aynı şarkıya da gerek yok aslında
the killers - romeo and juliet
michael buble - everything
michael buble - close your eyes
bunlara benzer başka bildiğiniz şarkılar varsa önerilere de açığız. tabi gönül isterdi ki link vereyim tıklayıp dinleyebilin ama beceremedim bi türlü :/
ps: nişanda christina perri - a thousand years ile dans etmiştik onda iyi gibiydik baktık bulamıyoruz yine onu yapsak olur mu ki? bunca şarkının içinde illa ki vardır ama ya aynı şarkıya da gerek yok aslında
öncelikle çok uzun yazıcam sonuna kadar okuyanlara sabrı için teşekkür ederim şimdiden.
10 senelik bi ilişkim var. bunun son 4 senesinde evlenmeye niyetlendik ancak parasızlıktan evlenemedik. ailelerin durumu da çok iyi değil destek olamayacaklarını bildiğimiz için götümüz yemedi açıkçası. az daha bekleyelim dedik o arada uzattığımız okulları bitirdik falan artık bu sene tamam evleniyoruz dedik. kasımda sevdicek askere gitti biz de 10 mayısa nikah günü aldık. 4 güne kadar gelecek 20 gün sonra nikah var.
ne aceleniz vardı 20 güne iş mi yetişir diyenler için cevap veriyorum, zaten senelerdir bekledik diye eş dost da yaa biz ne güne duruyoruz yardımcı oluruz hep beraber hazırlarız evi eşyayı falan dediler biraz da onlara güvendik, biraz da beklemekten bezdik ne kadar çabuk o kadar iyi dedik o sebepten biraz aceleye geldi.
erkek tarafı ilk başlarda yardım edecek gibiydi hazırlık aşamasına ancak sonra evi onların istediği yerde değil de kendi istediğimiz yerde tuttuğumuz için arayıp sormaz oldular. hazırlık sürecinde nişanlım askerde olduğu için her şeyle tek başıma ben ilgilendim. fırsat buldukça annem babam yengemler yardıma geldiler ancak maddi manevi yükü tamamen benim omuzlarımdaydı. bulduklarımı whatsapptan nişanlıma gönderdim teyit aldım ve alıp eve koydum vs. sanaldan da olsa yine de yardımını esirgemedi, desteğini verdi, fikir sundu, sakinleştirdi vs. nişanlı kişisiyle hiç bir problem yok zaten. kavgamız gürültümüz pek olmaz, fikir olarak da genelde aynı şeyi beğeniriz-beğendik. seçim aşaması sıkıntılı olmadı.
esas sıkıntılı aşama nişanlı kişisi askere gittikten sonra annesinde başladı. ben de üzgünüm o da üzgün diye annem bi gün yemeğe çağırdı hem birbirinizi teselli edersiniz hem kafanız dağılır vs diye. o zaman da evi ne tarafta tutmak istediğimize karar vermiştik. telefonda da söylemiştim ona, çünkü hallettiğim şeyleri arayıp haber veriyodum şunu da bitirdim şükür bu da çıktı aradan diye. çok da severdim kendisini. kaynana değil de bi teyze gibi gördüm senelerce. asla saygısızlık etmedim, hep severek görüştüm konuştum vs. ama o gün yemeğe geldiğinde çıldırmış gibiydi. gelir gelmez daha oturmadan başladı bana bağırmaya. sen evi oradan tutarak benden kaçabileceğini mi sanıyosun, ben gelip sende kalamam mı sanıyosun. en çok sende kalıcam hatta. gelicem 2 ay sende kalıcam tarzı konuştu. o evlenemediğimiz 4 sene içinde sürekli olarak evlenin birlikte oturalım ben size bakarım diyodu. 2 abisi de o şekilde evlenip 2 sene sonra falan kendi evlerine çıktılar. ben bunu en başından beri kabul etmediğim için bana bilenmiş meğer. sen beni oğlumdan uzaklaştırmaya çalışıyosun ama başaramıycaksın falan dedi. ne alakası var, başımızın üstünde yeriniz var asla öyle bişey düşünmedim ben dedim, işyerlerimize yakın diye orayı tercih ettik diye açıklamaya çalıştım. madem kendi başınıza iş yapabiliyosunuz benden de 5 kuruş çalışmaz size kendi işinizi kendiniz görün dedi. çok sinirlendim ama kendi evimde saygısızlık etmek istemediğim için sustum. normalde hayatta susmam böyle bi şeye ama arada üzülecek olan nişanlım olduğu için susmayı tercih ettim. gün içinde yine sataşmalarını sürdürdü ama yav he he modunda devam ettim uymamaya çalıştım. bu olanlarla ilgili de nişanlıma tek kelime etmedim. bilmiyo hiç bişey
kaynana kişisi hala ara sıra arayıp taciz etmeye devam ediyo. ben onu hiç aramıyorum bu sebepten. böyle olunca da arayıp nişanlıma şikayet ediyo beni hiç aramıyo sormuyo söyle beni arasın diye. annemi arayıp söyle kızın beni arasın falan diyo. annem zaten tansiyon hastası. eve gelip bağırıp çağırdığı gün hastanelik oldu 2 gün kaldı orada. onun yüzünden hasta oldu yani. hala da rahatsız etmeye devam ediyo. yaptığım her şeye kulp buluyo, hiç birini beğenmiyo, şu çok pahalı, bu çok rüküş, bu çok çirkin, ev çok küçük, bu muhit çok gürültülü, yolu çok yokuş, trafik çok var, araba parketmeye yer yok (arabamız yok bu arada, alacak paramız hele hiç yok) bahane üretmekte üzerine yok yani...
nikaha kaldı 24 gün. haftaya nişanlımla beraber o da gelecek. ben bu olanları nişanlıma anlatsam mı? anlatmadan nereye kadar durabilirim bilmiyorum. sıkıntıdan kurdeşen dökmüş durumdayım ve kaşınmaktan iş yapamaz hale geldim yüzüm gözüm şişiyo stresten. içime atmaya tahammülüm kalmadı ancak annesinin yaptığı şeyler için de nişanlımla konuşmak istemiyorum bi şekilde korumaya geçecektir çünkü. anne yani ben olsam ben de öyle yaparım elimde olmadan. bi de nişanlımın babası vefat etti, 6 sene oldu. o zamandan beri hiç tek kalmadı evde. abileri evlendi yanına geldi vs. yılbaşında da emekli oldu memlekete taşındı biz birlikte kalmayacağız diye. ama inadımdan gelip sende kalcam diyo.
küçük odaya kendi yatağımı kurucam dedim. kitaplık vs yaptırdım oraya. arayıp odamı hazırladın mı falan diyo sürekli. gelenlere burası da benim odam diyo gözüme baka baka. evlenince de bu tavırları sürer mi bu şekilde? yoksa oğlunun yanında yine iyi kadın rolüne mi devam eder? böyle bi kaynanayla ben evliliğimi ne kadar sürdürebilirim?
delirmek üzereyim bi sakinleştirin be...
10 senelik bi ilişkim var. bunun son 4 senesinde evlenmeye niyetlendik ancak parasızlıktan evlenemedik. ailelerin durumu da çok iyi değil destek olamayacaklarını bildiğimiz için götümüz yemedi açıkçası. az daha bekleyelim dedik o arada uzattığımız okulları bitirdik falan artık bu sene tamam evleniyoruz dedik. kasımda sevdicek askere gitti biz de 10 mayısa nikah günü aldık. 4 güne kadar gelecek 20 gün sonra nikah var.
ne aceleniz vardı 20 güne iş mi yetişir diyenler için cevap veriyorum, zaten senelerdir bekledik diye eş dost da yaa biz ne güne duruyoruz yardımcı oluruz hep beraber hazırlarız evi eşyayı falan dediler biraz da onlara güvendik, biraz da beklemekten bezdik ne kadar çabuk o kadar iyi dedik o sebepten biraz aceleye geldi.
erkek tarafı ilk başlarda yardım edecek gibiydi hazırlık aşamasına ancak sonra evi onların istediği yerde değil de kendi istediğimiz yerde tuttuğumuz için arayıp sormaz oldular. hazırlık sürecinde nişanlım askerde olduğu için her şeyle tek başıma ben ilgilendim. fırsat buldukça annem babam yengemler yardıma geldiler ancak maddi manevi yükü tamamen benim omuzlarımdaydı. bulduklarımı whatsapptan nişanlıma gönderdim teyit aldım ve alıp eve koydum vs. sanaldan da olsa yine de yardımını esirgemedi, desteğini verdi, fikir sundu, sakinleştirdi vs. nişanlı kişisiyle hiç bir problem yok zaten. kavgamız gürültümüz pek olmaz, fikir olarak da genelde aynı şeyi beğeniriz-beğendik. seçim aşaması sıkıntılı olmadı.
esas sıkıntılı aşama nişanlı kişisi askere gittikten sonra annesinde başladı. ben de üzgünüm o da üzgün diye annem bi gün yemeğe çağırdı hem birbirinizi teselli edersiniz hem kafanız dağılır vs diye. o zaman da evi ne tarafta tutmak istediğimize karar vermiştik. telefonda da söylemiştim ona, çünkü hallettiğim şeyleri arayıp haber veriyodum şunu da bitirdim şükür bu da çıktı aradan diye. çok da severdim kendisini. kaynana değil de bi teyze gibi gördüm senelerce. asla saygısızlık etmedim, hep severek görüştüm konuştum vs. ama o gün yemeğe geldiğinde çıldırmış gibiydi. gelir gelmez daha oturmadan başladı bana bağırmaya. sen evi oradan tutarak benden kaçabileceğini mi sanıyosun, ben gelip sende kalamam mı sanıyosun. en çok sende kalıcam hatta. gelicem 2 ay sende kalıcam tarzı konuştu. o evlenemediğimiz 4 sene içinde sürekli olarak evlenin birlikte oturalım ben size bakarım diyodu. 2 abisi de o şekilde evlenip 2 sene sonra falan kendi evlerine çıktılar. ben bunu en başından beri kabul etmediğim için bana bilenmiş meğer. sen beni oğlumdan uzaklaştırmaya çalışıyosun ama başaramıycaksın falan dedi. ne alakası var, başımızın üstünde yeriniz var asla öyle bişey düşünmedim ben dedim, işyerlerimize yakın diye orayı tercih ettik diye açıklamaya çalıştım. madem kendi başınıza iş yapabiliyosunuz benden de 5 kuruş çalışmaz size kendi işinizi kendiniz görün dedi. çok sinirlendim ama kendi evimde saygısızlık etmek istemediğim için sustum. normalde hayatta susmam böyle bi şeye ama arada üzülecek olan nişanlım olduğu için susmayı tercih ettim. gün içinde yine sataşmalarını sürdürdü ama yav he he modunda devam ettim uymamaya çalıştım. bu olanlarla ilgili de nişanlıma tek kelime etmedim. bilmiyo hiç bişey
kaynana kişisi hala ara sıra arayıp taciz etmeye devam ediyo. ben onu hiç aramıyorum bu sebepten. böyle olunca da arayıp nişanlıma şikayet ediyo beni hiç aramıyo sormuyo söyle beni arasın diye. annemi arayıp söyle kızın beni arasın falan diyo. annem zaten tansiyon hastası. eve gelip bağırıp çağırdığı gün hastanelik oldu 2 gün kaldı orada. onun yüzünden hasta oldu yani. hala da rahatsız etmeye devam ediyo. yaptığım her şeye kulp buluyo, hiç birini beğenmiyo, şu çok pahalı, bu çok rüküş, bu çok çirkin, ev çok küçük, bu muhit çok gürültülü, yolu çok yokuş, trafik çok var, araba parketmeye yer yok (arabamız yok bu arada, alacak paramız hele hiç yok) bahane üretmekte üzerine yok yani...
nikaha kaldı 24 gün. haftaya nişanlımla beraber o da gelecek. ben bu olanları nişanlıma anlatsam mı? anlatmadan nereye kadar durabilirim bilmiyorum. sıkıntıdan kurdeşen dökmüş durumdayım ve kaşınmaktan iş yapamaz hale geldim yüzüm gözüm şişiyo stresten. içime atmaya tahammülüm kalmadı ancak annesinin yaptığı şeyler için de nişanlımla konuşmak istemiyorum bi şekilde korumaya geçecektir çünkü. anne yani ben olsam ben de öyle yaparım elimde olmadan. bi de nişanlımın babası vefat etti, 6 sene oldu. o zamandan beri hiç tek kalmadı evde. abileri evlendi yanına geldi vs. yılbaşında da emekli oldu memlekete taşındı biz birlikte kalmayacağız diye. ama inadımdan gelip sende kalcam diyo.
küçük odaya kendi yatağımı kurucam dedim. kitaplık vs yaptırdım oraya. arayıp odamı hazırladın mı falan diyo sürekli. gelenlere burası da benim odam diyo gözüme baka baka. evlenince de bu tavırları sürer mi bu şekilde? yoksa oğlunun yanında yine iyi kadın rolüne mi devam eder? böyle bi kaynanayla ben evliliğimi ne kadar sürdürebilirim?
delirmek üzereyim bi sakinleştirin be...
eve yeni taşındım sözleşmeyi devralalı 15 gün oldu olmadı ancak eve bedaştan tebligat gelmiş 1 adet ödenmemiş faturanız var 5 gün içinde ödemezseniz elektriği kesip takip başlatıcaz diye. apartmanın posta kutusunu her gün kontrol ediyorum fatura göremedim. tebligat üzerinde de tarih kısmı boş ne zaman gelmiş ne zamana kadar ödersem o 5 günlük süreye dahil oluyo anlayamadım. ancak vakıfbank internet bankacılığından ödeyeyim dekont çıktısı alır saatin üzerine yapıştırırım süre geçtiyse bile ben evde yokken kesmeye gelirlerse de görürler diye düşündüm. ancak vakıfbank internet bankacılığından tedaş-bedaş-ayedaş mı ne 3 4 farkı isimle olanı seçtiğimde işletme kodunu 15 haneli istiyo. xxx.xx.xx.xx.xx şeklinde. ancak tebligatta işletme kodum xxx.x.x.x.x şeklinde görünüyo 11 haneli olarak. diğer şekilde herhangi bi kod yok. noktalı tek kod şube kodu o da noktaların arası tek haneli ve 11 karakter şeklinde.
şubeye gidip yatırma şansım yok ama internetten de halledemedim. nerede yanlış yaptığımı bilen suserlardan yardım bekliyorum.
sağlıcakla panpalar
şubeye gidip yatırma şansım yok ama internetten de halledemedim. nerede yanlış yaptığımı bilen suserlardan yardım bekliyorum.
sağlıcakla panpalar
selam duyurucu panpalar. baktık hem oyunu hem konsolu çok pahalıya gelcek zaten doğru düzgün oyunu yok diye ps4'ten vazgeçtik 2. el bi ps3 alalım dedik ps4.ün oyunu çoğalıp konsol kırılabilir hale gelinceye kadar. ancak şimdi kırılmış 2. el ve içinde bikaç da oyun yüklü bir ps3 kaça ve nereden alınabilir? 2. el için sanalpazar, gittigidiyor falan bu iş için uygun mecralar mı yoksa doğubank vs tercih edilip sıfırı mı alınmalı? ps3 de çeşit çeşit yok 60gb yok 12 gb yok 160 gb diye bi sürü çeşidi var, bi de slim kasa diyolla değişik görünümlüsü de çıkmış, bunlardan hangisi iyi? alırken nelere dikkat etmeliyiz ki elimizde patlamasın korsan oyun da yükleyebilelim. dışarda gezip para harcamak yerine konsola harcayıp evde oyunla vakit geçirelim istiyoruz iyi bişey olsun o yüzden. maddiyatı toparlayıp ps4'e geçinceye kadar 2-3 sene idare edebilsin bizi.
*alınık kısmına açmadım duyuruyu, hemen almıycam çünkü, 1-2 aya kadar.
*2. el almak risk midir?
*hangi tip tercih etmeliyim kırılabilen modelleri slim kasa olanlar mı daha eskileri mi?
*bi de ps4'ten cayıp ps3'e dümeni kırmak iyi bi fikir mi ondan da emin değilim açıkçası.
*alınık kısmına açmadım duyuruyu, hemen almıycam çünkü, 1-2 aya kadar.
*2. el almak risk midir?
*hangi tip tercih etmeliyim kırılabilen modelleri slim kasa olanlar mı daha eskileri mi?
*bi de ps4'ten cayıp ps3'e dümeni kırmak iyi bi fikir mi ondan da emin değilim açıkçası.
apartmanın kedisi hamileydi, benim kediyle de iyi anlaşıyolar diye arada eve girer çıkardı genellikle de ayakkabılığın üstünde yatardı hamile kalınca ona orda yatak yaptık daha özenli baktık besledik vs. sabah işe giderken baktım yatakta 1 tane yavru var, yaşıyo da bağırıp duruyodu. annesi tuvalete falan gitmiştir belki gelir birazdan diye çok üzerinde durmadım acelem de vardı işe gittim. az önce kardeşimle konuştuğumda annenin ortadan kaybolduğunu yavrunun da cok ağladığını söyledi. üşüyo olabilir diye üstünü örtsek havluyla falan, annesi gelince yadırgar mı? ev havlusu sonucta vernel falan kokacak yavrunun kokusuna siner de anne reddederse diye korkuyorum. öte yandan kedi geri gelmeyecekse de bebek çok üşüyecek. apartman sıcak gerçi, altlarında da kadife örtü var ama üstlerini örtsek mi örtmesek mi bilemedik. annenin gelmeyeceğini anlarsak bu yavruyu nasıl beslemeliyiz? eve almak çok doğru gibi gelmiyo gerçi, benim kedi çok kıskanç. evde de herkes çalışıyo gün içinde ufacık bebeği ayrı odada tutsak bile çok iyi bakamayabiliriz ama en azından gıdasına dikkat etmeye çalışalım diye düşünüyorum. veterinerlerdeki yenidoğan sütleri mi ne vardı yanlış hatırlamıyosam. onları versem ufak şırıngayla falan iyi midir yoksa daha bikaç saat önce doğmuş yavruya o bile mi ağır gelir?
yavru yeni doğmuş ama çok hareketli bu arada. üstünü örttüğümüz örtüye dolanır da boğulur diye de korkuyoruz. akşam da geç gelebiliyoruz. deneyimli arkadaşlardan bilgi bekliyorum.
yavru yeni doğmuş ama çok hareketli bu arada. üstünü örttüğümüz örtüye dolanır da boğulur diye de korkuyoruz. akşam da geç gelebiliyoruz. deneyimli arkadaşlardan bilgi bekliyorum.
selam duyuru ahalisi. turksatin sitesini inceleyeyim dedim mart sonuna kadar 44tl.ye kablo tv ve 50gb kotali 10 mbps internet paketi gordum. normalde paket 65tl.ye geliyomus. istersek 3er tl daha odeyip hd uydu alici ve kablosuz modem de alabiliyomusuz. 44 tl bana cok uygun geldi. evde mayisin son haftasinda kalmaya baslicam ona da o zaman basvururum diye dusunuyodum ama turksatta hep boyle kampanyalar var mi yoksa bu tarifeyi kacirmiyim simdiden basvurayim mi? bilenlerden yardim istiyorum. aklimdayken sorayim dedim. tikler yarina
selamlar duyuru ahalisi. evdeki mutfak dolaplarının kapaklarını kaplamak için beyaz renkli ahşap desenli yapışkanlı folyo aramaktayım. ekteki fotoya benzer herhangi bir şey olabilir. ahşap desenli olması da şart değil aslında açık renk güzel bir şey olsa yeterli. yaklaşık 18-20 mt civarı lazım büyük boy rulolardan. internetten baktığımda 250 liraya yakın tutuyor o fiyat beni çok çok aşar. rulosu 15-20 liraya maksimum 30 liraya falan bulabilmem için nerelere bakmam gerekir? bi buldurun be
uzun uğraşlar sonucu ev buldum, ev sahibiyle anlaştım, pazar günü de depozitoyu verip kesinleştircem. telefonda evsahibi faturaları üstüne alman lazım dedi. ilk defa kiralık evle muhattap olucam hiç bilmiyorum o yüzden. genel prosedür nedir, neler yapmak gerekir, kiracının yükümlülükleri neler, ev sahibininki neler vs internette aradım kimi yerde sıfırdan abonelik açılcak para yatırcaksın o para da geri alınmıyo yazıyo, kimi yerde de devir işlemi olacak, açık olan aboneliği üstünüze alıp depozito yatırcaksın onu da evden çıkarken geri alcaksın yazıyo. anlayamadım tam olarak ne yapmam gerektiğini.
bir de elektrik, su, doğalgaz, telefon, internet hepsine ayrı ayrı mı başvuruluyo yoksa internetten halledip eft yapılıyo mu? bi arkadaşım da takside bölüp faturaya yansıtıyolar çok zorlamıyo dedi.
bide deprem sigortasını kiracı mı karşılıyo ev sahibi mi? benden önceki kiracının sözleşmesi kasımda bitecek, ben evi ondan devralmış gibi oldum sözleşme yenilenmeyecek büyük ihtimalle. deneyimli olanlardan bilgi bekliyorum
bir de elektrik, su, doğalgaz, telefon, internet hepsine ayrı ayrı mı başvuruluyo yoksa internetten halledip eft yapılıyo mu? bi arkadaşım da takside bölüp faturaya yansıtıyolar çok zorlamıyo dedi.
bide deprem sigortasını kiracı mı karşılıyo ev sahibi mi? benden önceki kiracının sözleşmesi kasımda bitecek, ben evi ondan devralmış gibi oldum sözleşme yenilenmeyecek büyük ihtimalle. deneyimli olanlardan bilgi bekliyorum
car-vup oynamak istedi canım seneler sonra. emulatörü kurdum, romları indirdim, afd dosyasını buldum oyunun. hepsini emulatöre yükledim, tuş ayarlarını da klavye logout b dedim ki yön tuşları ctrl ve alt ile oynayabileyim. müzik başladı, oyun açıldı, baştaki video girdi ancak sonrasında neye bassam oynamaya geçemedim. beklemede kaldı öyle dakikalarca start yapamadım. tekrar deniyorum ama yok arkadaş oyunu başlatamıyorum bi türlü. acaba nerede yanlış yapıyorum ya da oyunu başlatabilmek için başka bi adım daha mı var bilenler bi yardım etse çok da süper olur bence
artık ömrünü tamamlayan netbookumu emekliye ayırıp yerine güzel bi notebook almayı/aldırmayı planlıyorum genşler. ama sahalardan uzak kaldığım dönemlerde pc teknolojisi almış başını gitmiş, yetişmeye çalışıyorum ama yakalayamıyorum bi türlü. işten anladığını sandığım bikaç arkadaşım i5 işlemcili bak dedi ve olay yerini terk etti kalan sorularımı soramadım. kendi çapımda yaptığım araştırmalar ve fayda maliyet analizleri sonucunda şu üç modele indirdim seçeneklerimi
1) TOSHIBA Satellite C855-1R0 Intel Core i5-3210M 2.5GHZ 8GB 500GB 1GB HD7610M 15.6" Windows 8 Notebook
2) PACKARD BELL EASYNOTE TE11-HC-600TK i5-3230 2.6GHz 4GB 500GB 2GB GT710M 15.6" Windows 8 Notebook
3)SAMSUNG ATIV Book NP270E5E-X01TR i5-3230M 2.6GHz 8GB 750GB 2GB GT710M 15.6" Windows 8 Notebook
notebooklardan beklentilerim torrent indirsin, göbeğime yerleştirip ekran donmadan, pc.yi yavaşlatmadan filmleri dizileri seyrettirsin, adobe photoshop, corel draw vs programları rahatça kullandırsın ve oyun yüklediğimde sapıtıp kasıyo bu yeaa cümlesini en az 1 sene kurdurtmasın mümkünse. fiyat aralığım 1000-2000tl arası. şu an kullandığım netbook packard bell marka. aslında hala canavar gibi ama hd teknolojisinden haberi olmadığından oyun/dizi/film hususunda kendisini kullanamıyorum. packard bell'e sempatim sürmekte o yüzden listeye onu da dahil ettim ancak markası değil işlevi önemli, dolayısıyla şu 3ü 1e indirme hususunda yardımlarınızı bekliyorum. ayrıca bunların dışında aradığım özellikleri tutan ve memnun kaldığınız modeller varsa yeni seçeneklere açığım.
1) TOSHIBA Satellite C855-1R0 Intel Core i5-3210M 2.5GHZ 8GB 500GB 1GB HD7610M 15.6" Windows 8 Notebook
2) PACKARD BELL EASYNOTE TE11-HC-600TK i5-3230 2.6GHz 4GB 500GB 2GB GT710M 15.6" Windows 8 Notebook
3)SAMSUNG ATIV Book NP270E5E-X01TR i5-3230M 2.6GHz 8GB 750GB 2GB GT710M 15.6" Windows 8 Notebook
notebooklardan beklentilerim torrent indirsin, göbeğime yerleştirip ekran donmadan, pc.yi yavaşlatmadan filmleri dizileri seyrettirsin, adobe photoshop, corel draw vs programları rahatça kullandırsın ve oyun yüklediğimde sapıtıp kasıyo bu yeaa cümlesini en az 1 sene kurdurtmasın mümkünse. fiyat aralığım 1000-2000tl arası. şu an kullandığım netbook packard bell marka. aslında hala canavar gibi ama hd teknolojisinden haberi olmadığından oyun/dizi/film hususunda kendisini kullanamıyorum. packard bell'e sempatim sürmekte o yüzden listeye onu da dahil ettim ancak markası değil işlevi önemli, dolayısıyla şu 3ü 1e indirme hususunda yardımlarınızı bekliyorum. ayrıca bunların dışında aradığım özellikleri tutan ve memnun kaldığınız modeller varsa yeni seçeneklere açığım.
şimdi efenim olayı mümkün olan en kısa haliyle anlatmaya çalışıcam lakin süre bazında çok uzun olduğundan en kısa hali bile yine bikaç paragraf tutacaktır. sonuna kadar okuyup da yardımcı olacaklar için şimdiden kucak dolusu sevgiler
nişanlımla 9 yıldır sevgiliyiz. lisedeyken tanıştık iki sene önce sözlendik, geçen sene nişanlandık, kısmetse seneye de evlenicez. evlenicez ama ben her an cayabilirim bu işten. daha ikimiz de ergenliğinin ortasındayken tanıştık, yıllarca da birlikte olunca fazlasıyla bir bağ oluştu aramızda. güven problemi yaşanmıyo dolayısıyla. o da ben de arkadaşlarımıza da istediğimiz kadar vakit ayırabiliyoruz, birbirimizi darlamıyoruz, nerdesin kimlesin diye bi soru sorulmuyo çünkü arkadaş grubumuzu tanıdığımız için kıskançlık yaratacak bi durum olmuyo. ilişkinin yanısıra birbirimize karşı en iyi arkadaş olma hali de mevcut. çok güleriz eğleniriz, oturup saatlerce sohbet edebiliriz, hobilerimiz ilgi alanlarımız hemen hemen aynı vs. yani ideal bi ilişki ortamı fazlasıyla mevcut. ama bunca güzelliğin yanı sıra sevdicekte bi agresiflik mevcut olmaya başladı. işine gelmeyen bi durum olduğu zaman hakaret etmeye başladı. önemsemedim, geçiştirdim çünkü şakalaşırken falan da söyleriz birbirimize "hahaha gerizekalı yaa" falan diye söyleniriz. ama sinirlenip de söyleyince hiç öyle sevimli gelmiyo kulağa. ben kızgın kalabilen biri değilim. çok kızıp üzülsem bile bi bakışı barışmama yeter. ilk adımı atamam ama resmen barışmak için bahane ararım en ufak bi hareketi yeter mevzuyu unutmama. ama ben böyle olayların üzerinde durmadıkça ona bi güven geldi ve en sonunda iki gece önce kavga ederken bana küfür etti. görüyorum ki ben olayları unuttukça ona cesaret verdim ve tartışmalarda daha cüretkar davranabilir hale geldi. bu yaptığımın yanlış olduğunu biliyorum ama ne şekilde hareket etmeliyim bunu bilmiyorum. küfür ettiği zaman telefonu kapattım yüzüne. o zamandan beri de ne ben onu aradım ne de o beni. konunun uzmanlarından taktiklere ihtiyacım var. özellikle de krizi fırsata çevirme yeteneği olanlardan fikir bekliyorum. en nefret ettiğim şey küs kalmak. ilk adımı atan da ben olmak istemiyorum ama arar ya da görüşmeye gelirse ne yapmalıyım ki onu bu şekilde davranmaktan caydırabileyim, gözünü korkutayım. oturun konuşun demeyin ama. hakaret ettiği zamanlarda oturup konuştuk, hep bi daha yapmıycam dedi ama bir sonraki kavgada yine yaptı hatırlattığımda da sinirlenince gözüm dönüyo napiyim falan şeklinde beyanat verdi. o yüzden kökten bi çözüme ihtiyacım var.
edit 1: evet bu ara zor bir süreçte. okulunu yeni bitirdi, ağustosta askere gidecekken kasıma kaldı o süreçte iş de giremiyo, maddi imkansızlıklar da evlilik hazırlıklarını zorluyo. kaldı ki gelince de iş bulma süreci vs diye bunaltıyo kendini konuştuklarımıza bakılırsa.
nişanlımla 9 yıldır sevgiliyiz. lisedeyken tanıştık iki sene önce sözlendik, geçen sene nişanlandık, kısmetse seneye de evlenicez. evlenicez ama ben her an cayabilirim bu işten. daha ikimiz de ergenliğinin ortasındayken tanıştık, yıllarca da birlikte olunca fazlasıyla bir bağ oluştu aramızda. güven problemi yaşanmıyo dolayısıyla. o da ben de arkadaşlarımıza da istediğimiz kadar vakit ayırabiliyoruz, birbirimizi darlamıyoruz, nerdesin kimlesin diye bi soru sorulmuyo çünkü arkadaş grubumuzu tanıdığımız için kıskançlık yaratacak bi durum olmuyo. ilişkinin yanısıra birbirimize karşı en iyi arkadaş olma hali de mevcut. çok güleriz eğleniriz, oturup saatlerce sohbet edebiliriz, hobilerimiz ilgi alanlarımız hemen hemen aynı vs. yani ideal bi ilişki ortamı fazlasıyla mevcut. ama bunca güzelliğin yanı sıra sevdicekte bi agresiflik mevcut olmaya başladı. işine gelmeyen bi durum olduğu zaman hakaret etmeye başladı. önemsemedim, geçiştirdim çünkü şakalaşırken falan da söyleriz birbirimize "hahaha gerizekalı yaa" falan diye söyleniriz. ama sinirlenip de söyleyince hiç öyle sevimli gelmiyo kulağa. ben kızgın kalabilen biri değilim. çok kızıp üzülsem bile bi bakışı barışmama yeter. ilk adımı atamam ama resmen barışmak için bahane ararım en ufak bi hareketi yeter mevzuyu unutmama. ama ben böyle olayların üzerinde durmadıkça ona bi güven geldi ve en sonunda iki gece önce kavga ederken bana küfür etti. görüyorum ki ben olayları unuttukça ona cesaret verdim ve tartışmalarda daha cüretkar davranabilir hale geldi. bu yaptığımın yanlış olduğunu biliyorum ama ne şekilde hareket etmeliyim bunu bilmiyorum. küfür ettiği zaman telefonu kapattım yüzüne. o zamandan beri de ne ben onu aradım ne de o beni. konunun uzmanlarından taktiklere ihtiyacım var. özellikle de krizi fırsata çevirme yeteneği olanlardan fikir bekliyorum. en nefret ettiğim şey küs kalmak. ilk adımı atan da ben olmak istemiyorum ama arar ya da görüşmeye gelirse ne yapmalıyım ki onu bu şekilde davranmaktan caydırabileyim, gözünü korkutayım. oturun konuşun demeyin ama. hakaret ettiği zamanlarda oturup konuştuk, hep bi daha yapmıycam dedi ama bir sonraki kavgada yine yaptı hatırlattığımda da sinirlenince gözüm dönüyo napiyim falan şeklinde beyanat verdi. o yüzden kökten bi çözüme ihtiyacım var.
edit 1: evet bu ara zor bir süreçte. okulunu yeni bitirdi, ağustosta askere gidecekken kasıma kaldı o süreçte iş de giremiyo, maddi imkansızlıklar da evlilik hazırlıklarını zorluyo. kaldı ki gelince de iş bulma süreci vs diye bunaltıyo kendini konuştuklarımıza bakılırsa.