Ekşi Duyuru

Lisanstan Haziran 2012 mezunuyum ve gerizekalı gibi 4 sene boyunca katkı ve öğrenim almıştım. Yetmedi, daha da mallık yapayım dedim 2012 Ekim'de başladığım ve devam etmekte olan yüksek lisansımda da öğrenim alıyorum.

Soru öbeği 1: Az önce sistemden borç sorguladım ve kalbime iniyordu. Zira lisans katkı ve öğrenim geri ödemelerim 2014 Ekim'de başlıyormuş. İyi de, ben hala öğrenciyim (yüksek lisans). Hatta kredi de alıyorum hali hazırda. O nasıl oluyor? Öğrenci insana ödeme nasıl geliyor? KYK'yı arasam ertelenir mi?

Soru öbeği 2: Yüksek lisans biliyorsunuz ki 3 yıl oldu. 2 senede bitirme hakkı da var ama ben 3. sınıfı da kullanacağım. Ancak yüksek lisans öğrenim kredisi başvurusunda sanıyorum senette 2 yıl yazıyordu. E benim öğrenciliğim uzatmasız olarak devam edecek bu yıl (teyitli bilgi :) ), ben uzatmasız yılımda hakkım olduğu halde kredi alamayacak mıyım?

Uzun zamandır aradığım bir aksesuarı sadece orada bulabildim. İlk defa gördüğüm bir site (zet.com); buradan alışveriş yapan var mı? Ya da bilgisi olan? Güvenilir midir, neyin nesidir, alışveriş yapıp da hüsrana uğrayan var mıdır? Ona göre araya araya deli olduğum şeyi bulmuşken hemen alacağım.

Duyurunun içeriğinden onu da sorayım. Uzun zamandır aradığım aksesuar da görseldeki. Gittigidiyor'da falan bitmiş. Bir tek burada buldum. Başka yerde bundan bilen varsa mesaj kutumu lütfen yeşillendirsin. Defne, yaprak, zeytin dalı ve denizkızı temalı aksesuarlarla kafayı bozmuş insanım. Bunu bulamadım. Şehir İzmir esasında fakat yaz tatili için bir süreliğine Marmaris'teyim. O yüzden online bakınıyorum. Çok zor ama, Marmaris'te bundan bir dükkanda gören varsa da acilen yeşillendirsin lütfen.

6 yılı aşkın bir zamandır İzmir'de yaşayan bir insan olarak canlı heykelleri sıkça gördüm/görüyorum ben de. Ciddi anlamda da eğitimini almayı ve hakkında iyice bilgi sahibi olmayı istiyorum. Ancak öncelikle bir sorum olacak.

Çok fazla bilgiye ulaşamıyorum canlı heykel sanatı hakkında. Tarihçesine dair birkaç bilgiye Sokak Sanatları'nın web sitesinden bulabildim sadece. Bildiğim kadarıyla Avrupa'da çok yaygın bir sanat. Biraz İngilizce kaynak da okumak istiyorum fakat, canlı heykelin İngilizce karşılığı nedir? Düz mantık bir karşılığı olmayabilir diye düşündüm. Canlı heykel sanatının daha özel bir İngilizce karşılığı var mı?

Yani direk "live statue" veya "live sculpture" olarak mı geçiyor? Yoksa başka bir tabiri var da ben mi bilmiyorum? Bilen varsa Almanca, Fransızca gibi başka dillerde karşılığını da yazarsa sevinirim. Bir de hakkında daha detaylı bilgi sahibi olabileceğim bir kaynak söyleyen olursa.

Bugun yirmilik dislerimden biri icin operasyon gecirdim ve cok sorunlu oldu. Uyusmak falan fayda etmemisti. Hekimim soguk terler doktu, ben resmen acidan tepindim vesaire... Haliyle cok fazla agrim var. Hekimim agri kesici almami soylemisti. Aciya cok dayanikli biriyim ama ciddi anlamda zor ve cok agrili gecen bir operasyondu ve 12 saat gecmesine ragmen hala aci, agri cekiyorum. Benim gibi aciya dayanikli insanin "agriyor" demesine gore degerlendirin lutfen agrinin boyutunu.
Astimimla alakali olarak diger hekimlerim tarafindan cogu agri kesiciyi almam onerilmiyor. Ilac alerjim de yok aslinda ama genel olarak Arveles kullanmam onerilmisti. Ancak ben oglen 2 ve daha sonra 18.30 civari birer tablet aldim. Ancak dayanilmaz bir agri yine basladi. Bir tablet Arveles daha alabiliyor muyum ben bu durumda? Ya da Apranax Fort? Disin alindigi yerde hala ara ara kanamalar da devam ediyor.

Edit: Göz önünde bulundurulması gerekir mi bilmiyorum; regl dönemimdeyim aynı zamanda. Buna da bir etkisi olmaz herhalde Arveles veya Apranax'ın?

4,5 yıl Üçyol'da oturmuş, 1 yıldır da Güzelyalı'da oturmakta olan biri olarak Güzelyalı'dan Yeşilyurt'taki Katip Çelebi Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne (Yeşilyurt/Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi eski adıyla) nasıl gideceğimi bilmiyorum. İnönü Caddesi üzerinden Poligon'dan 970, 980 veya 986'ya binip bir yerde inip aktarma yapacağım muhtemelen ama bilmiyorum.

Var mı bilen? Başka daha kolay bir yolu varsa da olur.

Yaptığım araştırmayla görüm ki solunum yolları rahatsızlıkları olanlardan alınamadığı yazıyor bazı kaynaklarda. Bende de lanet olasıca astım var. Gerçi kilo sınırı 50 deniyor, ben 47 kiloyum. O dert değildi, gerektiği kadar kiloyu seve seve alır bağışlardım iliğimi. Astımım olması nedeniyle tabi ilaç da kullanıyorum düzenli (Singulair, Foster inhaler, kriz anında Ventolin elbette, bir de alerji için Deloday 10 mg tablet). İlaveten 3 yıldır da Yasmin kullanıyorum. Bir vakitler kistlerim vardı. Ama herkesin bildiği iyi huylu polikistik over. Uzun zamandır kontrole gitmedim, hala kistim var mı bilmiyorum ama Yasmin'e devam ediyorum regl dönemlerimde biraz fazla kanamalarım olduğundan. Ama herhangi bir kan hastalığım, pıhtılaşmama sorunum falan yok. Kansız da değilim artık. Kan değerlerim normale döneli uzun yıllar oldu.

Tüm bunları göz önünde bulundurursak, gerek hemen gerekse ilerleyen yıllarda hiç mümkün değil mi benim ilik bağışlayabilmem? Zaten kan veremiyorum ilaçlar yüzünden. Bari bir yolu varsa böyle faydam dokunsaydı diye çok istemiştim. Özellikle de Talha'yı gördüğüm günden sonra... Mümkün olsa kesip bir yerlerimi bağışlayacağım zaten o kadar ciddi anlamda istekliyim buna (organlarımın tamamını -en azından sağlam olanları kullanırlar- 19 yaşındayken bağışlamıştım). Hep görüyorum, iliğe bu kadar çok ihtiyacı olan insan varken neden bunca prosedür? Benim bu şartlar altında ilik bağışlamam onların ölümü demek olacaksa elbette diretmem ama insan faydalı olmak, bir şeyler yapmak, hayat kurtarmak istiyor.

Dipnot: başka kronik rahatsızlığım yok. Astımdan başka, arada bir özellikle Ventolin kullandığımda farenjit olurum, o kadar.

Bugün Sony NWZ-B173 mp3 player aldım ve elime ulaştı. Ürün sıfır. Daha önce de bunun bir alt modelini 5 yıl kullandım ancak ilk şarjı ne kadar süre yapmıştım, hatırlamıyorum. Kutudan çıkarınca bilgisayarıma taktım. Şu an şarj oluyor. "Full" göstergesini gördüğümde çıkarmalı mıyım, yoksa şarj olmaya devam mı etmeli bir süre daha? Kullanım kılavuzunda şarj konusunda belli bir süre yazmıyor. Aynı bildiğim şekilde "full" yazınca şarjın dolduğunu belirtiyor sadece.

İlkokul çağındaydım sanıyorum. Yazlık evimizin arka bahçesinde mahzen tarafında o vakitler bir yılan görmüştüm. Ömrümde hayvanat bahçelerindeki cam arkasında gördüklerim haricinde doğal yaşamda yılan görmüşlüğüm çok az. Su yılanı çok gördüm ama kara yılanını hayatımda biri yavru olmak üzere 3 tane canlı, bir tane ölü olmak suretiyle dört kere gördüm doğal yaşamda. Bu yüzden de çok belirginler dışında anlamam yılan türlerinden.

Ama bu gördüğüm çok değişikti. Çok büyük olmayan, (yani belki 1 metre anca vardır), ince değil ama kalın da değil, çimen gibi yemyeşil, kırmızıya çalan gözleri olan bir yılan görmüştüm. Bana artistlik yapmasını geçtim, zaten hareket halindeydi ve taşların arasında kaybolup gitti.

Nedir acaba bunun adı? Zehirli midir? Yıllar sonra bu takıldı kafama. Varsa bir görseli de çok güzel olur hatta. Yeşil dediğim iyice çimen yeşili gibi canlı bir yeşil. Daha pastel, sönük yeşil yılanlardan değildi. Birkaç tane hafif siyah gibi alacaları var mıydı hatırlamıyorum. Emin değilim ondan. Ama yeşili hafızamda kalan en belirgin şey.

Nereden alabilirim bilen var mi? Dogum gunu hediyesi icin hazirlamakta oldugum ozel kutuya eklemek istiyorum. Dogum gunu olan kisi cok istiyor. Bu yuzden cok onemli. Internetten alabilecegim yer varsa da olur, satildigi bir dukkan varsa da. Sehir Izmir. O yuzden acaba diyorum Amerikan Pasaji veya Kemeralti'ndaki oyuncakcilarda var midir? Ya da internette bir yerde.

Malumunuz, Gezi olaylari sirasinda polisin yagdirdigi boyali mermiler vardi. Bunlardan biri Izmir'de bacagima isabet etmisti. Cok sevdigim likrali pamuklu bu pantolonumun uzerinde de bembeyaz boyasi kaldi. Cok yontem denedim, defalarca yikadim ama cikmadi. Kuru temizleme, sentetik tiner onerileri geldi ama denemedim bilmeden. Bu iki fotograftaki oluyor lekeler. Bunlarin cikmasi mumkun mu bir sekilde?

Bildigim ve gordugum kadariyla Cheese! yalnizca iOS icin var. Android'de Cheese! turevi olan program nedir? Bilmeyen icin aydinlatayim, Cheese ile surati acayip sekillere sokan fotograflar cekebiliyoruz efendim. Ancak Google Play Store'da gprduklerim hep var olan fotografi dokunrak degistirebildiklerimizden. Oysa ki Cheese direk kameradan oyle cekiyor. Ondan ariyorum ben. Bir de yuz degistirme programi varsa. O da soyle ki, en az iki kisi yan yana fotograf cekiliyoruz ve bir tikla fotograftaki kisilerin yuzleri birbirininkilerle degisiyor. Evet bu saatte bunlarin pesine dustum. Lutfen bilen bu iki uygulamanin Android turevlerini yaziversin.

Direk Türkiye'den gönderim yapan Vintage kıyafetler bulabileceğim bir site var mı? Ya da İzmir'de herhangi bir yerde mağaza. Ebay'de bulunuyor ancak direk Türkiye'den bir site var mıdır? Mağazalar için de İzmir'de bilen varsa çok sevinirim.

Özellikle 1960-1970 dönemlerine ait bir şeyler arıyorum.

Kızlara geliyor soru haliyle. Şimdi, uzunca süredir aradığım ancak hala tam istediğim gibi bulamadığım bir oje var. Daha doğrusu renk. Uzun zamandır yaşanılan bazı olaylar nedeniyle çok dolaşamadım ortalığı. İnternetten araştırdım daha çok. Hangi markalarda olduğunu da buldum esasında.

Aradığımız renk buz mavisi. Ama Flormar'ın 2 senedir mevcut olan rengi gibi falan düşünmeyin çünkü o bebek mavisi. Mac Hyperion en yakını gibi duruyor aradığım renge.

Hard Candy, Chanel, Inglot, Sally Hansen, Mac gibi markalarda mevcut. Yine de sorayım dedim başka bir markada bilen var mı diye çünkü bu markaları İzmir'de bulmak sıkıntı oluyor. Mac Forum'a açıldı. Sally Hansen birçok eczanede var. Inglot Park Bravo'nun içinde vardı ama bir ara yok oldu, geri geldi mi bilmiyorum.

Bu 2 görseldeki renk kısacası. Birinin uçtaki grisinden bahsetmiyorum tabi :) Sadece maviler. Başka bir markada önerebilecek olan var mı bu rengi?

Bilindiği üzere bu kart Finansbank'ın üniversite öğrencilerine verdiği 1000tl limitli kredi kartı. Hali hazırda 560tl öğrenim kredisi alacağım halde ben de başvurdum buna. Geldi bugün. Banka satış temsilcilerinin ballandırarak anlattığı "Faiz yok" lafının yalan olduğunu anladım ilk etapta. Zira kartla gelen açıklamada faiz oranları güzelce sunulmuş. Bunun dışında her yerde +2 taksit imkanı iddia ediliyordu ancak yalnızca Finansbank POS cihazı olan üye iş yerlerindeymiş bu. Aidat kesmeyeceklerini iddia ediyorlar. Gerçi kesseler de fark etmez, yasal olmadığı için tüm bankalardan bu zamana dek Tüketici Hakem Heyeti'ne şikayet edeceğimi söyleyerek geri aldım.
Her neyse. Bu kartın avantajları, özellikleri iyi midir? Taksit imkanları, alışveriş fazileri falan nasıldır? Nakit avans kullanmıyorum, ömrümde 2 kere çok acil olduğundan çekmişimdir sadece, o yüzden o açıdan çok sorun yok.
Genel olarak artıları eksileri nelerdir bu kartın sizce? Yalnız dürüst olun. Banka çalışanı biri çıkar, gelir buraya öve öve yalandan anlatır, gerek yok öyle şeylere. Buna göre karar vereceğim. Halihazırda TEB Bonus kullanıyorum ve Go kartı beğenmezsem iptal edip elimde olan ama henüz açtırmadığım Vakıfbank (LIKE) WORLD'umu aktive edeceğim.

Aklıma geldi eskiden yayınlanan Elveda Rumeli'yi izleyeyim dedim. Zarife ve Ramiz'in arasında bir tekerleme var. Bu tekerlemede Ramiz Zarife'ye diyor ki "Ne yedin?", Zarife'nin cevabı: Papacik. Bu bir yemek midir, tatlı mıdır, nedir? Bunu merak ettim bu saatte. Papa oluyor herhalde esas adı.

Elbet vardır oynayan biri nadir de olsa. Eskiden bilgisayardan bir oyun oynardım. Nereden yükledik hiç hatırlamıyorum. Voleybol oyunuydu bu. İki takımın da sadece birer oyuncusu vardı ve bu oyuncuların görünümü insan şeklinde değildi. Yanlış hatırlamıyorsam kırmızı ve maviydi renkleri. Böyle jöle, jelibon veya her ne derseniz ona benziyorlardı. Biçimleri de tombik bir şeylerdi. Ne kadar anlatabildim bilemiyorum. :) Bu oyunun adını hatırlayan veya nereden bulabileceğimi bilen biri çıkar mı?

edit: buldum tiplerini. resimdeki oyunu arıyorum kısacası.
edit2: oyun grafiği böyle kötü değildi. resimden kaynaklı öyle görünüyor ama.

Öncelikle, Avon son zamanlarda eski parfümümden sonra kullanabildiğim tek parfümü kaldırdı: Perceive Dew. Dolayısıyla yeni parfüm arayışına girdim. Daha önce denediklerimden Slip Into'yu beğenmiştim aslında. Bir de Wish of Love bir dönem kullandım ama çok da hatırlayamıyorum kokusunu. Ya internette hala bulunabilen Perceive Dew alacağım, ya Slip Into. Slip Into'yu testerdan denemiştim. Kullanan varsa kokusu hakkında bilgi verebilir mi? Hafif, ferah ve çok tatlı olmayan kokusu vardı diye hatırlıyorum.

Bu kansız Avon yine yıllar evvel "benim kokum" dediğim ve başka hiç bir parfümü kullanmadığım Wink'i kaldırdı. Bir daha hiç onun gibi parfüm bulamadım. Lakin geçen gün kuzenim Paris Hilton parfümlerinden birini almış. Koku çok benziyordu ancak şişe yanında olmadığından bilemedik hangisi. Wink'e biraz benzer gibiydi. Wink'in notaları için şuradan aydınlanabilirsiniz: www.fragrantica.com
Dolayısıyla acaba hangi Paris Hilton parfümü Wink'e benziyor? Fikri olan el atsın lütfen. Ya da Paris Hilton olması şart değil, başka herhangi bir parfüm de olabilir benzeyen. Mesela Armani Night She sanki Wink notalarını andırıyor. Bilen varsa nasıl koktuğunu, o da olabilir.

Astımım olduğu için her kokuyu kullanamıyorum. Bu yüzden bu koku benzerlikleri önemli biraz da. Ancak rahatsız etmeyen kokular oluyor. Perceive Dew ve Wink de böyleydi. Bir dönem de Hawaian Shores kullanmıştım. Deniz kokuları, frezya (fransuva diye bildiğimiz çiçek), misk, amber, sandal ağacı, kızılcık meyvesi, gül, yasemin, hanımeli, greyfurt falan bunlar hiç rahatsız etmiyor beni. Baharatlı, tatlı ve oryantal kokulardan nefret ediyorum.

Kuzenimin yarın atama sonuçları belli olacak. Dolayısıyla, ilk defa göreve başlayacak bu kişinin gittiği yere hangi belge ve evraklarla gitmesi gerektiği ve bunların nereden temin edildiği konusunda bilgisi olan var mı? Özellikle mal beyanı nasıl yapılır, nereden ne alınır?

3,5 yıldır kullandığım emektar Canon'um (450D) bugünlerde ilginç bir sorun çıkardı. Formatladım bir sonuç vermedi, onunla alakasız. Objektif sağlam görünüyor da aynada bir problem var diye düşünüyorum ama işin içinden çıkamadım. Başka bir şey de olabilir. Şöyle ki, fotoğraf çektiğimde bir kaç gün her fotoğrafta değil ama bir çok fotoğrafta kocaman bir dikdörtgen şeklinde karartı çıkıyor ektekiler gibi. Bugün yaptığım çekimlerde farklı iso değerleri ve enstantaneler denedim. Buna göre fotoğraflarda daha farklı deformasyonlar gördüm. Flaşlı çekimde de bir şey fark etmiyor, aynı sorun oluyor. Bugünden itibaren bir tane bile düzgün fotoğraf çıkmaması ile birlikte cinnet geçirmekteyim. Tek tek yazmayacağım ekteki fotoğraflarda var. Garantisi bittiğinden bana bir güzel pahalıya patlamasından korktuğum için bir danışmak istedim. Ne olabileceği konusunda fikri olan var mı?

Öncelikle bu depremleri hatırlattığım ve hatırlatacağım için ne kadar üzgün olduğumu belirterek ve özür dileyerek başlıyorum.

Bu depremler ışığında bir araştırma yapıyorum. Projem bütünüyle bireysel. Ne okul, ne başka biri için, ne de bir kurum için. Bireysel olarak başladığım ve bireysel olarak devam edeceğim bir araştırma. Sonucunda da o anlarda neler yaşandığından, istatistiki verilere, deprem öncesi olduğu iddia edilen ilginç olaylardan etkilemiş olabileceği var sayılan yer hareketlerine, dönemin gazete manşetlerinden yapılan yanlışlara, öne sürülen teorilerden bugüne dek nelerin değiştiğine kadar daha sayamayacağım geniş bir alanı içeren bir kitap oluşacak, yani inşallah bitirebilirsem.

Bu nedenle şu an araştırmanın henüz çalışmakta olduğum aşaması deprem anında ve takiben sonraki dönemlerinde yaşananlar. Ben her iki depremi de yaşamadım. Tanıdığım kişilerin, yaşadığını bildiğim arkadaşlarımın bir kısmı ile görüştüm ve bilgi aldım. Amacım bu acıları hatırlatıp kimseyi üzmek değil. Gerçekten önem verdiğim bir şey bu çalışma.

O nedenle; bu depremi yaşayan veya bir şekilde etkilenen kişiler bana bu aşamada yardımcı olur mu? Yaşadıklarınızı, yaşamadıysanız ne ölçüde etkilendiğinizi, yakınlarınız yaşadıysa onların başına gelenleri, deprem anından itibaren yaşanan sancılı süreçleri bana anlatabilir misiniz? Ancak bundan ciddi anlamda etkilenecek arkadaşlar lütfen iki kere düşünsün, kimsenin psikolojisini alt üst etmek istemem. Duyuruyu cevaplayarak, mesaj atarak, sözlük üzerinden mesaj atarak yanıtlayabilirsiniz. Muhtemelen mail yoluyla bu anlatımları sağlarız.

Not: Sözlüklerde konuyla ilgili yazılan tüm entryleri okudum. O nedenle sözlüklerden link vermezseniz sevinirim. Direk görüşebilirsem daha sağlıklı olacaktır. İstenildiği takdirde, ismin gizli tutulacağını belirteyim. İsminizi vermek istemezseniz kesinlikle gereken hassasiyeti göstereceğim. Teşekkürler şimdiden...

Yıllar önce belki hatırlayan olur, Avon'un Wink diye bir parfümü vardı. Hayatım boyunca en severek kullandığım parfümdü. Üretimden kaldırdılar. Bugün gittigidiyor'da birinin satışa sunduğunu gördüm. Yıllardır elindeymiş. Mesaj attım, parfümün o kadar sürede bozulmuş olma ihtimalinin yüksek olduğunu söyledim.

Kendisi bana verdiği cevapta iyi korunmuş ve ışığa maruz kalmamış bir parfümün yıllarca sağlam kalabileceğini ve elindeki parfümün de sağlam olduğunu söyledi. Bunu satış taktiği olarak mı söyledi, gerçekten mi öyle emin olamadım. Kullanıp bir süre sonra kenara koyduğum bir parfümüm bozulmuştu çünkü. Gerçi uzun süre kullanıp, yazları Marmaris'in o sıcağında hiç aman ışık almasın falan diye uğraşmamıştım.

Yıllar sonra başka hiç bir yerde bulmama imkan olmayan bu parfümümü bulmuşken almak istiyorum ama nereden baksanız 5-6 yıl falan oldu bu parfüm üretimden kalkalı. Bilemedim. Çok almak istiyorum ama korkuyorum da bozulmuştur diye. Yanında da duş jeli var aynı parfümün. Hadi parfüm sağlam desek, duş jeli ne kadar sağlam kalabilir?

Efendim durum şöyle, ben Axess kredi kartımı 2 ay gecikti sanarken onun gecikmesi 3 ay çıktı bundan 1 ay öncesinde. Tabi banka kredi kartımı iptal etmiş, durumu fark eder etmez gidip ekstremi yatırdım hemen 3. ekstrenin geldiği gün. Ege Üniversitesi kampüs şubesinden yatırdım. Buradaki çalışan kartımın iptal edildiğini ve ihtarname gönderildiğini söyledi ilk etapta. Ki banka beni arayıp bütün bunlar olurken ne telefonla bilgilendirdi, ne ödeme sözü istedi. Sonra ben buraya tekrar gittim ertesi gün, bir miktar daha yatırdım gelecek taksitler için. Aynı şubede hemen yan veznede çalışan kadınla görüştüm. O sisteme girdi, kartımın açık olduğunu söyledi ve ihtarname gönderilmediğini söyledi. Dün yandaki arkadaşının böyle söylemediğini anlattım, ikisi birlikte baktı ve gerçekten de ihtarname gönderilmediğini gördü. Açık dedikleri karta bankamatikten baktım, "böyle bir kart bulunmamaktadır" diyor o günden beri. İhtarname gönderilmediğini ama kartın kapatıldığını söylediler sonradan. Neyse, geçtiğimiz günlerde devam eden taksitlerim için ekstrem geldi, gittim aynı şubeye, aynı kadın var. Ama burada bir ayrıntı var...

Benden bu ekstremde 55TL ihtarname ücreti kesilmiş. Oysa ki bana 1 ay önce ihtarname yok denmişti. Ödememi yapıp kadına sordum, benden ücret kesilmiş ama ihtarname yok demiştiniz diye. İhtarnamenin olmadığını ve basılmadığını söyledi. E madem ben neden ödüyorum bu 55TL ihtarname ücretini? Tüketici Hakem Heyeti'ne başvursam sonuç alır mıyım?

2. bir sorum daha var. Halkbank benden hesap işletim ücreti olarak 30TL kesmiş geçen yaz staj maaşımın yattığı hesaptan. Kalan miktarı çekmeye gittiğimde öğrendim. Daha önce TEB'den bu ücretin miktarını öğrenip geri istemiştim, vermişlerdi. Halkbank'ta da mümkün müdür? Tüm bankalar yapmak zorunda diye biliyorum yasal zorunluluk olarak.

Milas'ta anneannemlerde ve onların komşularında çok olurdu bundan eski bayramlarda. Şimdi bu çikolata küçük, tane tane bir şey. yani milka falan gibi tek pakette değil de bu misafirlik .kolatalarından işte. ama o yuvarlak, kare falan olanlardan da değil. kağıda sarılı her bir taneden bir sürü var ambalajın içinde. peki nasıl bir şeydi bu?
dışı bildiğimiz sütlü çikolata. ama içi, ah içi... bunun içi de beyazdı. ama hindistancevizi veya octavia muhallebisi gibi beyaz değil. ne aromasıydı o bilmiyorum. dışı sütlü çikolata, ki o kısmı inceydi. içi de beyazdı, hafif sertti ama öyle ok sert değildi. sanki mora çalan koyu pembe gibi hatırlıyorum adını ama emin değilim. bu çikolatanın adını bilen, nerede satıldığı hakkında en ufak bir fikri olan varsa yalvarırım yazsın buraya. parçacıklı falan değildi, beyaz çikolata gibi de değildi. böyle bembeyaz ama hafif şeffafımsı gibi. tanecikli değil. ne sert ne yumuşak. bulun yalvarırım :(