Ekşi Duyuru

Merhaba arkadaşlar,

Türkçe'de "Remote interlock / remote interlock connector"a ne deniyor?
Yabancı dil bölümünde soramadım, teknik bir terim çünkü. Kendim de türkçesini epey araştırmama rağmen bulamadım.
Bilen çıkarsa çok mutlu olurum!

Merhaba,

ingilizcesi iyi olan arkadaşlar şu başlık olarak kullanılan cümledeki gramer hatasını gidermemde bana yardımcı olabilir mi?

"Tax Havens & How are the Companies Taking Advantage of Them"


Teşekkürler

Merhaba arkadaşlar,

Arkadaşım bir film çekti ve birtakım hatalardan dolayı bazı frameler kopyalanmış. Bildiğim kadarıyla mpdecimate işlemiyle bunlardan kurtulmak mümkün. Kendim denedim ve başarılı sonuç aldım ama bitrate olarak ciddi kayıp yaşadım. Bu konuda yardımcı olacak, bilgili biri varsa yeşillendirebilir mi?

Teşekkürler!

Merhaba sevgili ahali,

Bir arkadaşım, bir kısa film çekmiş daha sonra kurgulanmış falan, sonra farketmiş ki hass*ktirrr tekrar eden frameler var. Yani her 4-5 framede bir 2 tane aynı frameden var.

Bana danıştı yardım eder misin diye, benim de anladığım kadarıyla videoları 23,976 veya 25 fps ile çekmiş ve 29,997 den render almış.

Ben Premiere'e attım denedim, dedim gerekirse frame by frame çalışır silerim ama o durumda da sesle uyuşmuyor.

Bu işin bir çözümü var mıdır? Güzel bir sakal atabilirim çözene.

Teşekkürler

x neden -12den 12ye gidiyor, cildirmak üzereyim. Soru da su: f(x)=4-(2/3)x

3 senedir KYK kredisi alıyorum ve iki hafta içerisinde bir şahıs şirketi açacağım.

Kredimi keserler mi? Ve bana madem şirketin var sende para vardır, geri ödemeye başla bakalım derler mi?

Teşekkürler.

Önümüzdeki dönem Erasmus ile Portekiz'e gidiyorum. Yakında vizeye başvuracağım ancak uçak ve otel rezervasyonu yaptırmam gerekli.

Sorun şu ki vizeye postayla başvuracağım ve bu tarz rezervasyonlarda 24 saatlik diye biliyorum. Yani dosyalarım konsolosluğun eline geçtiğinde kontrol ettiklerinde benim rezervasyonum sistemde görünmeyecek. Var mı öneriniz, mike mike satın mı almam gerekiyor bileti?

Tasarımla uğașıyorum. Bir arkadașım eticaret sitesi kurdurmuș ancak site https değil ve sanırım bu güvenliği etkilediği kadar seo neticelerini de etkiliyor. Bu geçiși nasıl sağlarım?

Teșekkürler

Arkadaşlar merhaba, cuma gününe kadar kabul belgemle okula erasmus plus stajı başvurusu yapmam gerekiyor. Şuan acayip bir maratona girdim. İngiltere'de bir tanıdığımla konuştum ve şuan olacak gibi duruyor ancak bu 2 soruma bir cevap bulmam gerek.

Kabul mektubu mail yoluyla gönderilirse geçerli oluyor mu? Dediğim gibi şuan 2 günüm var ve postayla gelmesi imkansız.

Diğer sorum ise, benim staj yapacağım yer bir üniversite. Erasmus plus buna hibe verir dimi?

:)

Ahali merhaba,

Birkaç gün içinde erasmusa başvuracağım. Bu şehirler (hatta üniversiteler) hakkında söyleyebilecekleriniz varsa yoruma bekliyorum.
Not: Kafa müthiş karışık :)

1) Castellón, İSPANYA - Universitat Jaume I
2)Murcia, İSPANYA - University of Murcia
3)Den Haag, HOLLANDA - Royal Academy of Art The Hague
4)Évora, PORTEKİZ - University of Évora
5)Coimbra, PORTEKİZ - Instituto Politécnico de Coimbra



*misafir kullanıcı

Merhaba millet,

Manyetik levitasyon devresi hakkında bilgisi olan var mı, maliyetli bir şey midir, yapımı zor mudur? Bir arkadaşım sordu benim konuyla hiç alakam yok.

Yardımcı olursanız sevinirim.

*misafir kullanıcı

Nakaratında my heartbeat diyor ama diğer sözler hiç aklımda kalmadı bi buldurun lütfen. Yeni şarkılardan.

Arkadaşlar Balçova'da kardeşimin yanında kalıyorum. İzmir çok sıkıcı. Bi şey sorucam yeşillendirebilir mi gençler?

Merhabalar,
sormak istediğim bir şeyler var. Müsaitseniz bi bakar mısınız?

1)Vasi ilk kez katılacağı miras duruşmasına nasıl bir mazeretle katılmayabilir?
2)İzale-i Şüyu'ya gidilmemesi için ne yapılmalı? Mülkümü sattırmamak için ne yapabilirim?

Teşekkürler şimdiden arkadaşlar.

Arkadaşlar merhaba,
Annem uzun yıllardır lise zamanından arkadaşı olan "Mehtap Kaplan"ı arıyor. 1990 yılında Antalya Koleji'ni birincilikle bitirmiş (lise). Daha sonra Trakya Üniversitesi Tıp fakültesi'nde okumuş. Daha sonra annem hiçbir şekilde ulaşamamış, internette falan hiçbir şey bulunamıyor. Evlenmiş olabilir, o yüzden soyadı değişmiş olabilir, ama yine de çok ilginç bu bilgilerle bu insana ulaşamamak. 1972, Antalya/Elmalı doğumluymuş kendisi. Babası da Antalya Belediyesi'nde sinyalizasyon müdürüymüş galiba o dönemde.

Nasıl bulabiliriz bu kişiyi? O dönemde oralarda tanıdığı olan var mı?

Arkadaşlar 3 gün sonra 1. sınıfına başlayacağım Görsel İletişim Tasarımı bölümü için ingilizcenin yanına bir yabancı dil daha seçeceğim. Kafam çok karışık, tavsiyelere muhtacım.

Seçenekler:

-Fransızca
-Almanca
-Arapça
-italyanca
-İspanyolca
-Portekizce
-Japonca
-Çince
-Rusça
-Yunanca

*Misafir Kullanıcı

q nasil bulunur sevgili arkadaslar?


a*

Arkadaşlar ders çalışmaktan beynim mi yandı yoksa sizce de şu basit işlemde hata var mı?

Sonucu 16Q/kök2 buluyorum


a*

Biriyle görüşmeye başladım. Ben; 23 yaşındayım, kendisi; 30 yaşında. Aramızda duygusallık var ama sevgili olup olmadığımız belli değil. Onun benden hoşlandığını biliyorum, ben de aynı şekilde. Çocukla çalıştığım yerde tanıştım. Arkadaşlarının büyük çoğunluğunu tanıyorum, çalıştığım yere geliyorlar. Ama çevredeki insanlardan çekiniyormuş kendisi, çünkü herkes bana saygı duyuyormuş. O yüzden gizli gizli görüşüyoruz. İkimiz de birbirinden çapkın insanlarız. Benimle görüşürken başkasıyla görüşüyor mu bilmiyorum. Ben diğerleriyle görüşmeyi bıraktım.

Sorun şu ki; her zaman arkadaşları ilk planda ve beni ikinci plana atıyor. Ondan ona sürüklenmekten bıktım, maalesef bu arkadaşla da sonumuz belli benden yana. Onunla olmak istememin şu an tek nedeni; 2 yıldır ilk defa birini gördüğümde kalbimin çarpıyor olması. Ama bir süre sonra bunun da bitmesi gerekecek.

Kendisi çok fazla kadının rağbet ettiği bir tip, böyle olması benim için hiçbir şey ifade etmiyor. Tipin benim için bir önemi yok. Kendini geliştirmek için neler yapmış, hayatını sadece gece hayatına mı adamış? Benim sorduğum sorular bunlar.

Aşka da çok ihtiyacım var, ne yapacağımı bilemedim. Kestirip atsam çalıştığım yere geliyor, görmeye devam edeceğim zor olacak. Bu karşılıklı ego savaşları oyununa devam etsem yorulacağım, ama bir yandan da buz tutmuş kalbim ısınacak. Bilemiyorum, siz ne yapardınız bu durumda?


Günler sonra gelen edit:
Casanova falan değilmiş, sadece korkakmış efendim. Aşk için poposunu hareket ettiremeyecek kadar korkak ve boşvermiş. Yarım yamalak bi aşk yaşıyoruz ama hadi bakalım hayırlısı

a*

Sayı olarak fazla insanla flört etmiş bir kadın kişisi olmama rağmen, hala çözemediğim bi durum var. İlk buluşma sonrası yaşanan mesaj atsam mı atmasam mı, niye geç cevap veriyor gibi düşünceler yüzünden karşı tarafa soğuk davranıyorum sanırım.
Ve bu durumu karşılıklı hoşlaştığım insanlarla yaşıyorum. Strateji falan yapmıyorum. Sadece her ilişkiden sonra daha çok canım yandığı için, temkinli yaklaşıyorum ve sonunda karşı tarafı kaybediyorum.
Hayatımda olmazsa olmaz bir arkadaşım yok. Hiç uzun süreli ilişkim de olmadı. Herkesle yaşıyorum bu durumu. Asosyal asla değilim. Neden her seferinde böyle oluyor bilmiyorum.
Bir erkeği mutlu edebilecek her özelliğe sahibim bence. Buna rağmen kendini beğenmiş de davranmıyorum. Ülke değiştirdim, ama yalnızlığım bitmiyor.

Bu ne yapacağını bilememe ama bi şey yapmadığı için de huzursuz olma durumunu yaşayanınız var mı? Yaşayıp da aşan var mı?
Karşıma çıkanlar mı sorunlu ben mi sorunluyum?


a*

yeter artık bu nasıl bi ruh acısı. Bu normal bir şey değil. Regl öncesi, her ay daha da şiddetli depresyona giriyorum. Bir şey olsa smear testinde çıkar mıydı?


a*

Arkadaşlar bana neler oluyor böyle? Birkaç aydır ilk defa yüzümde, akne formunda sivilceler çıkmaya başladı. Neden olur bu? Geçmiyorlar bir de!

a*

Şuraya mutlaka git dediğiniz yerler var mı? 19 gün kalacağım. Bembeyaz kum ve turkuaz deniz hastasıyım. Tek gidiyorum. Söylediğiniz en çılgın şeyleri bile yapabilitem var yani :)


a*

30 Mayıs'taki Berlinfestival'e gideceğim. Arenapark civarında hostel arıyorum ama internette fiyatlar epey uçuk. Önerilerinizi bekliyorum arkadaşlar.


a*

Tek tek bulacak mıyım ben şimdi 500 şarkıyı spotify'dan yok mu bunun bi kısa yolu?


a*

Arkadaşlar ben mi çok hassasım yoksa oda arkadaşımın topuklarını yere vurarak yürümesi normal mi? Sanki her yürüdüğünde yere çekiçle vuruyormuş gibi geliyor. Alt katta oturanları düşünemiyorum bile. Kesinlikle duyu organına hitap etmeyen bir insan. Ben ömrümde bu kadar ses çıkarıp da rahatsız olmayan bir insana denk gelmedim. Telefonla konuştuğunda ise kulağımı matkapla deliyorlarmış gibi hissediyorum. Bunlar normal mi? Kafayı mı sıyırdım?



a*

Tenim çok mu hassas nedir; ne zaman serum alsam, kan versem 2 hafta kolum mosmor geziyorum. 22 yaşındayım. 2 yıldır bu böyle oluyor. 2 yıl öncesinde de düzenli doktora gider kanıma baktırırdım falan. Ama hiçbir morluk olmazdı. Ne oluyor bana böyle. Bi yere hafif çarpmada ya da kolumun şaka niyetine sıkılmasıyla bile morluklar oluşuyor. Bunu yaşayan ya da bu konuda beni aydınlatabilecek birileri var mıdır?


a*

Arkadaşlar elimde küçüklüğümden bu yana çekilmiş 30-40 civarı video kaset var. Ömürlerini tamamlamadan CD'ye aktarmak istiyorum. Dışarıda uçuk fiyatlar istiyorlar. Bunu kendi kendime yapabilmem için ihtiyacım olan alet nedir? Nerede bulurum?



a*

Tarzımız genel olarak; jazz, classic, classic rock..vs.
Şimdilik cover'lama aşamasındayız.
Ama beste de yapmayı düşünüyoruz.

Şimdilik 2 kişiyiz: Vokal olarak ben ve profesyonel gitar çalan bir arkadaş. Bu arada yanımıza 3. birini arıyoruz.
Lokasyon: Avusturya/Viyana ikimiz de öğrenciyiz. Katılmak isteyen olursa hemen uyumumuza bakabiliriz.

Benim kişiliğim; hem soğuk, kendini beğenmiş zannedilen, insanlardan kaçan, yalnızlığı seven; hem de aynı zamanda aşk dolu, yanına yaklaşılınca çok sevilen, kimseye belli etmemeye çalışsam da yumuşacık kalbi olan bir insanım.
Diğer arkadaş; sosyal, yufka yürekli, pamuk kalpli bir şeker adam.
Melankolik hallerimizde birleşiyoruz genelde.

Şimdi; ikimizin özelliklerini bir ya da iki kelimeye indirgeyecek olsanız ne derdiniz?

Dipnot: International bir isim olması önemli arkadaşlar!



a*

Dün radyoda duydum. Hemen birkaç sözünü yazdım ama google'da alakasız şeyler çıkıyor.

90'ların sonu 2000'lerin başı gibi çıkmış bir şarkı bu.
Sözlerinden hatırladığım, ya da anladığım:

I need to go, stop crying, . . . . . . . . . desire.
Hey baby . . . . Hey baby.

Erkek söylüyor. Hey baby kısmında alt vokalde bir de kadın sesi var.

Lütfen lütfen biri biliyor olsun!

Peşinen Edit: Oasis değil!


Melodi eklendi: vocaroo.com



Şarkı bulunmuştur!! Sözleri de melodiyi de sallamışım :) Her şey hayallerde daha güzel!
www.youtube.com


a*

Arkadaşlar lütfen bi buldurun sb.

a*

Arkadaşlar bana mutluluk verici, umut aşılayan şarkılar yollar mısınız? 26sında hayvani bi sınavım var da güç toplamaya çalışıyorum.

Bazılarınız hüzünlü şarkıları mutlu şarkı diye yolluyor onu yapmayın lütfen. Hayatımı kaydırırsınız. Müzikten çok etkileniyorum.

Yabancı tercihimdir.


a*

PDF yi TİF e kalite kaybı olmadan nasıl çevirebilirim.

Not : Elimde sadece ipad var :/

Grooveshark'ı çok seviyorum ama bazı ülkelerden girilmiyor. Daha sıkıntısız müziğimi arşivleyip dinleyebileceğim alternatif bir internet sitesi önerebilir misiniz?


a*

Sb.
nedenini de aciklayabilirsiniz


a*

Muzisyen derken profesyonellikten bahsetmiyoruz. Bir gitarist ve bir vokalden olusuyoruz yanimiza keman, saksafon, klarnet vs bunlardan birini eklemek istiyoruz. Sokakta calmak istiyoruz, ilgilenenler mesaj atsin.


a*

Dermatoloğum bana 3 kutu 3er haptan oluşan antibiyotik (Azitro) verdi. Bir gün kullan ertesi gün kullanma dedi. Ama ben şimdiye kadar bir antibiyotiğin hiç bu şekilde alındığını duymadım. Garip geldi. Bir de size sorayım dedim.



a*

Bu cümlenin tam olarak çevirisi "kazanç düşüyor, kar payı artıyor" olarak çevrilebilir mi? Ayrıca kar payı ve temettü aynı şeyler mi?



a*

Warmer Geldregen für AktionärInnen ...
Während sich in der laufenden Berichtssaison auf der einen Seite Negativ-Meldungen von Seiten der börsennotierten Unternehmen häufen – von Personalkürzungen über Abschreibungen bis hin zu Umsatz- und Gewinneinbußen – dürfen sich auf der anderen Seite die Aktionärinnen und Aktionäre über saftige Dividenden freuen. Denn die Negativ-Entwicklungen in den Gewinn und Verlustrechnungen (GuV) schlagen sich bei den Ausschüttungen nicht nieder. Im Gegenteil: Alle 20 ATX-Unternehmen (inklusive Analystenschätzungen für Voestalpine und Zumtobel sowie Ankündigung Immofinanz) werden heuer für das Geschäftsjahr 2013 Dividenden in Höhe von rund 2,1 Milliarden Euro ausschütten – ein Plus von 3,9 Prozent im Vergleich zum Vorjahr.


Şu çeviriyi yapmam gerekiyor ama biraz yabancı olduğum konular. Epeyce zorlanıyorum. Bi el atsanız harika olur.



a*

Merhaba arkadaşlar yarın üniversitede kalkıp tahtada soru çözeceğim. 13 tane sorudan 11 tanesini yaptım. Ama diğer ikisinde tıkandım. Kaç yıldır da görmüyorum matematik. Niye bu kadar heyecan yaptın derseniz, yurt dışındayım ve dil almanca. O yüzden ekstra heyecan yapıyorum haliyle.

Soruları yazayım belki hayırsever bi arkadaş yardım etmek ister diye düşünüyorum.

|x-1|/|x+2|<1 Çözüm kümesini bulunuz. Grafiğini çiziniz.

|2x-y|<4x Çözüm kümesini bulunuz. Grafiğini çiziniz.

Ayrıca çözen arkadaşa geldiğimde kahve ısmarlarım ve dostluğumu da kazanır!:)




a*

Gece gece Twin Peaks'e başlayayım dedim. Ama online izleyecek hiçbir site bulamadım. Bir hayırsever bana Twin Peaks yollayabilir mi?



a*

Fotoğraf çekerken bazen bilmeden hoşuma gidecek şeyler ortaya çıkarıyorum. Ama bunu tesadüfen değil, bilerek yapmak istiyorum.
Mesela gündüzleri özellikle güneşe doğru, ya da ışıklı bir ortamda ışığa doğru çekim yaptığım zaman ışık hareleri mi denir, artık ne denir bilmiyorum ama, o istediğim görüntü çıkıyor karşıma. Hiç anlatamadım farkındayım en iyisi o çektiğim fotoğraflardan birini ekleyeyim.


a*

Bu şarkı size ne hissettiriyor? Cinsiyetinizi de söylerseniz sevinirim.

www.youtube.com



a*

Mütemadiyen rüyalarımda; ya suyun altında nefes aldığımı, ya da kuşların kanat çırpması gibi kollarımı kaldırarak uçtuğumu görüyorum.

Suyun altındaki rüyalarda hep şimdi boğulacağım çıkıp nefes alayım diyorum, sonra bir bakıyorum çıkmama gerek kalmamış, suyun altında nefes almaya başlamışım. Bu farkındalığa suyun altında geçen her rüyada eriyorum.

Uçtuğumu gördüğüm rüyalarda da; denizlerin üstünde uçuyorum, apartmanların arasında, 5.kattaki evime uçarak balkondan giriyorum falan, uçarak güzel manzaralı yerlere gidiyorum. Hiç yabancı olmayan bir his gibi geliyor.

Size sorduğum, sürekli tekrarlanan bu iki ütopik rüya biçimini neye bağlayabiliriz? Neden sürekli bu iki rüyayı görüyorum? Siz de rüyaların içinde hayatımıza dair önemli mesajlar olabileceğine inanıyor musunuz?



a*

Merhaba herkese,

2011 yılında kardeşime "Hipofiz Adenom" teşhisi kondu. Yani beyninde tümör vardı ve acilen ameliyat edilmesi gerekiyordu. Ameliyat edildi. Fakat tamamı alınamamış, Bir yıl sonra tekrar ameliyat oldu başka bir hastanede, tümörün neredeyse tamamı alındı, ama ayda bir kez hormon iğnesi olması gerekiyordu, tümörün küçük tortuları büyümesin diye. Tümör iyi huylu, fakat çok hızlı büyüyor. Bir süre sonra doktor iğneyi bıraktırdı (Sandostatin lar 20 mg) ve tümör büyümeye başladı yine, tekrar ilaca dönüldü. Şu an tümör çok büyük değil ama arada baş ağrısı yapıyor.

Fakat kardeşimin ve benim canımı sıkan konu daha çok psikolojik. Ameliyattan sonra eski sosyalliğini kaybetti, kilo aldı ve çok hassas, duyarlı, ince düşünceli bir insan haline geldi. O kadar düşünceli ve hassas ki; ben, annem, babam nasılız, mutlu muyuz, sorunlarımızı çözmek için ne yapabileceğiyle ilgili düşüncelerle beynini yiyiyor. Annemle babamın ayrı olması da belki etkiliyor olabilir, bilemiyorum. Paranoyaklığı da var biraz, bi ses duyar, kötü bi şey hayal eder ve onun olmasından korkar, gibi.

İşin garip yani ben bencil sayılabilecek bir insanım, pek umursamıyorum kendim ve kardeşim dışındaki insanları pek fazla. Seviyorum tabii ailemi ama kafamdan kolayca atabiliyorum. 2 yıldır yurt dışında olduğum için kardeşim kendini çok yalnız hissediyor, biz aynı zamanda çok iyi arkadaşız da, aramızda 3 yaş var.

Size sormak istediğim kardeşimin aşırı hassas olması, her şeyi kafaya takması, kendini hep 2. plana atması, sürekli bunalımda olması ve umutsuz olmasıyla aldığı ilaç ya da hastalığı arasında bir bağlantı olabilir mi? Ne yapmalıyız bu durumda psikolog, psikiyatr haricinde? Bu çocuğa ne iyi gelir kendisi 19 yaşında erkek. Ya da neden böyle olabileceğine dair bi düşüncesi olan var mı, gerekirse daha çok detay veririm.

Çok teşekkür ederim, zaman ayırdığınız için.



a*

Fotoğraf çekerken şu ışık olayı nasıl yapılıyor? Bunun için özel bir lens ya da ayar mı var? Makinem Canon eos 1100d

İki tane örnek fotoğraf yükledim, güzel örnekler değiller ama ne demek istediğimi daha net anlayabilirsiniz.



a*

Bilimkurgu bi film vardı, 80lerde ya da 90larda. Yıllardır arıyorum. Hatırladığım yerleri; adamın biri zamanda geriye gidiyor, geri dönmek istediğinde ona bir iksir veriyorlar şu kadar damla içersen geldiğin zamana geri dönersin diyorlar. Adam damlaları sayarak içerken bir anda bir ses geliyor ve dikkati dağılıp yanlışlıkla bir damla fazla içiyor. Öyle bir yere gidiyor ki insan ırkı yok olmuş, geri de dönemiyor. Film orada bir yerde bitiyordu. Küçükken izlemiştim. Nolur bir bilen çıksın!



a*

Son zamanlarda dinlediğim şarkılardan pek keyif alamıyorum. Hep aynı şarkıları dinlemekten sıkıldım. Bu tarzlarda, ya da bu tarz dinleyen insanların sevebileceğini düşündüğümüz şarkıları burada paylaşalım. Ama lütfen çok bilindik şeyler olmasın, onları hepimiz biliyoruz ve çok sıkıldık. Örneğin; şunu diyen olursa "Phonique - Feel What You Want Feat. Rebecca" tik falan atmam katiyen.

İlk örnekler benden gelsin o zaman:
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com



a*

Selam çok sevgili duyurudaşlarım,
bende şöyle bir durum söz konusu; başka insanlar kaynaklı çıkarılan sürekli gürültü seslerine, istenmeyerek olanlar dahi, çıldırıyorum. Kulaklarımı kapamam gerekiyor beynime çivi çakıyorlar gibi hissediyorum, yoksa ciddiyim kavga etmek falan geliyor içimden. Örnek olarak; ev arkadaşının sürekli çalan ve ertelenen alarmı, tencere tavanın hunharca birbirine çarptırılma sesi, bir şeylerin yere düşmesi, duvar delme sesi, yüksek desibelde ve fütursuzca konuşan insan sesi, motor egzoz sesi ve daha niceleri.
Bu psikolojik bir sorun olabilir mi?



a*

Her pazar işkence gibi geçiyor, bir derdim olmasa bile, ya da dertlerimi unutmuş olsam bile. Kalbimde ince bir sızı, gün içinde şiddetini arttıran... Bir de dışarıda güneş varsa ve ben evde yalnızsam. Sanki bütün dünya pazar günleri mutlu, sevdikleriyle beraber, bir ben yalnızım gibi geliyor. Normalde 3-4 saat üzerinde arkadaşım, hatta sevgilimle beraber bile vakit geçirsem, bir süre sonra evime, yalnızlığıma dönüp, huzur bulmak istiyorum. Ama pazar günleri böyle değil işte, yalnızlık acıtıyor. Size de böyle oluyor mu? Oluyorsa sizce neden böyle?



a*