Berlin'de yüksek lisans yapmakta olan erkek arkadaşıma çok acil olarak kalacak yer arıyoruz: evi olan birinin yanına olabilir ya da başka bir öneriniz varsa o da olabilir ya da eve çıkacak olan varsa ev arkadaşı olarak yanına da olabilir, önemli olan bu hafta içinde bulabilmemiz çünkü en sahibi 10 gün vermiş evden çıkması için -kendisi de demin öğrendi zaten :( -
iletişim için: bana mesaj atabilirsiniz duyurudan ya da
canterzi.istanbul[at]gmail[nokta]com
modlara not: bir müddet üstte kalabilirse çok seviniriz.
teşekkürler
iletişim için: bana mesaj atabilirsiniz duyurudan ya da
canterzi.istanbul[at]gmail[nokta]com
modlara not: bir müddet üstte kalabilirse çok seviniriz.
teşekkürler
google'dım ama tam anlayamadım, alakasız şeyler çıkıyor.
oyunlarda kullanılan 2k, 3k gibi kısaltmalar ne işe yarıyor?
oyunlarda kullanılan 2k, 3k gibi kısaltmalar ne işe yarıyor?
..sizin de hiç kendi fotolarınıza bakınca "bu kim la?" dediğiniz oluyor mu?
ifşa muhabbeti üzerine demin kendi fotolarıma bakmaya başladım -ifşa yapmak için değil, öylesine- , fena halde yabancılaştım kendime bir anda. zaten eskiden beri olan bir şey ama son zamanlarda sıklaşmaya başladı yabancılaşma durumu, kendimi tanıyamadım cidden, bazen aynaya bakınca da oluyor. ufak çaplı bir panik atak krizi geçirdim. beynim mi yandı noldu ya? kısa devre mi oluyor ki böyle?
ifşa muhabbeti üzerine demin kendi fotolarıma bakmaya başladım -ifşa yapmak için değil, öylesine- , fena halde yabancılaştım kendime bir anda. zaten eskiden beri olan bir şey ama son zamanlarda sıklaşmaya başladı yabancılaşma durumu, kendimi tanıyamadım cidden, bazen aynaya bakınca da oluyor. ufak çaplı bir panik atak krizi geçirdim. beynim mi yandı noldu ya? kısa devre mi oluyor ki böyle?
derdini skeyim butonu arayanlar için, procrastination yapıyorum hunharca :D
çok özledim hannibal'ı ve will'i :( ve o tuhaf arkadaşlıklarını/ilişkilerini. zaten genel olarak diziyi çok özledim ki dizi/film izlerken, kitap okurken yemek yemeyi/atıştırmayı seven bir insan olarak, kanlı sahnelerden hoşlanmasam da, baya bildiğin kardeşimle özel olarak yemek hazırlıyorduk/ısmarlıyorduk dizi öncesinde :(
çok özledim yaa.. support grup mu oluştursak naapsak? :/
tumblr'da da ergenler var çoğunlukla, ondan muhabbet edesim gelmiyor kimseyle, bir size sorayım dedim özleyenler var mıdır? en etkilendiğiniz bölümleri hangileridir? (spoiler içine alarak tabi.)
çok özledim hannibal'ı ve will'i :( ve o tuhaf arkadaşlıklarını/ilişkilerini. zaten genel olarak diziyi çok özledim ki dizi/film izlerken, kitap okurken yemek yemeyi/atıştırmayı seven bir insan olarak, kanlı sahnelerden hoşlanmasam da, baya bildiğin kardeşimle özel olarak yemek hazırlıyorduk/ısmarlıyorduk dizi öncesinde :(
çok özledim yaa.. support grup mu oluştursak naapsak? :/
tumblr'da da ergenler var çoğunlukla, ondan muhabbet edesim gelmiyor kimseyle, bir size sorayım dedim özleyenler var mıdır? en etkilendiğiniz bölümleri hangileridir? (spoiler içine alarak tabi.)
merhaba,
çarşamba günki morrissey konserine aylar öncesinden bilet almıştık, ertelendikten üç gün sonra çok kötü ayağımı sakatladım, ama konsere de gitmek istiyorum çünkü önceki konserlerini de hep abuk subuk nedenlerden dolayı kaçırdım. acaba konser saatine kadar -kapı açılışından sonra- mekan içerisinde oturabileceğim bir yer var mıdır, ayağım fazla şişmesin? -ertesi gün de okula gideceğim, ondan soruyorum-
bilgi verebileceklere şimdiden teşekkürler,
çarşamba günki morrissey konserine aylar öncesinden bilet almıştık, ertelendikten üç gün sonra çok kötü ayağımı sakatladım, ama konsere de gitmek istiyorum çünkü önceki konserlerini de hep abuk subuk nedenlerden dolayı kaçırdım. acaba konser saatine kadar -kapı açılışından sonra- mekan içerisinde oturabileceğim bir yer var mıdır, ayağım fazla şişmesin? -ertesi gün de okula gideceğim, ondan soruyorum-
bilgi verebileceklere şimdiden teşekkürler,
meraba, futbolla hiç alakam yok, sadece bugün istanbul trafiğini mahvedecek bir maç var mı öğrenmek istiyorum? mecidiyeköy-maslak taraflarından geçeceğiz de. saat de verebilirseniz sevinirim.
not: netten duyurudan baktım ama hep iddia siteleri falan çıkıyor google'da, anlayamadım nereden bulurum.
not: netten duyurudan baktım ama hep iddia siteleri falan çıkıyor google'da, anlayamadım nereden bulurum.
..hani ekşi sözlük mü yapmıştı sözlükten bir grup mu yapmıştı, tam hatırlamıyorum ama, böyle "şu konuda uzmanım, soru sorablirsiniz." şeklinde, ama ismini bir türlü anımsayamadım, bir bakmak istiyorum o siteye de, ismini hatırlayan var mı?
yardımcı olacaklara şimdiden teşekkürler.
yardımcı olacaklara şimdiden teşekkürler.
merhaba,
duyuruda aradım ancak ütü diye aratınca bir sürü alakasız sonuç çıktı -moderasyona da buradan bildirmiş olayım-
annem böyle "ütüleyince vıııjttt diye çok güzel kaysın, ütülesin!" diye tarif etti :) böyle bir ütü önerisinde bulunabilir misiniz? -fiyat bilgisi de verebilirseniz sevinirim, ona göre almayı düşünüyorum not: öğrenciyim, bursumdan biraz arttırabilirsem öyle almayı planlıyorum da-
duyuruda aradım ancak ütü diye aratınca bir sürü alakasız sonuç çıktı -moderasyona da buradan bildirmiş olayım-
annem böyle "ütüleyince vıııjttt diye çok güzel kaysın, ütülesin!" diye tarif etti :) böyle bir ütü önerisinde bulunabilir misiniz? -fiyat bilgisi de verebilirseniz sevinirim, ona göre almayı düşünüyorum not: öğrenciyim, bursumdan biraz arttırabilirsem öyle almayı planlıyorum da-
..."turuncu saçlı araba mankeni tombik kız" keywordleri ile arama yaptım bulamadım -cidden aklıma ilk gelen şeylerle aradım aşsldkjaid- neydi böyle bir tuning modifiye yapan elemanlar vardı da bu hafiften tombik abla da mankenliğini yapıyordu. gece gece aciliyeti var dersem, bana, inanır mısınız? :D
ya bir şeyi merak ettim, saçma ve salakça gelebilir.
hani restoranlara yorum yazıyoruz ve o yorum sitede kullanıcı adımızla görünüyor ya, acaba restorana kendi asıl bilgilerimizle görünüyor olabilir mi? geçen günki pizzacı feat. abla'dan sonra merak ettim de, bilgilerimize ulaşabiliyorlar mıdır acaba? hayır kötü puanladıysak kolaya acı biberi basar getirirler falan, aklıma geldi paranoyak paranoyak :D
not: geyik yazdığıma bakmayınız, cipciddi soruyorum :/
hani restoranlara yorum yazıyoruz ve o yorum sitede kullanıcı adımızla görünüyor ya, acaba restorana kendi asıl bilgilerimizle görünüyor olabilir mi? geçen günki pizzacı feat. abla'dan sonra merak ettim de, bilgilerimize ulaşabiliyorlar mıdır acaba? hayır kötü puanladıysak kolaya acı biberi basar getirirler falan, aklıma geldi paranoyak paranoyak :D
not: geyik yazdığıma bakmayınız, cipciddi soruyorum :/
Bu mama nasıldır? Kedimiz uzunca bir süredir bundan yiyor -7 yaş üstü -veteriner 8-9 var dedi- ve kısırlaştırılmış dişi Van kedisi, sahibi ölünce sokakta kalmış, biz sahiplendik eve aldık- şu anda bundan veriyoruz ama tavuk da çok seviyor, hamsi de seviyor.
Bir de, bugün duyuruda gördüm, temizmama.com iyi diyorlar -biraz da araştırdım netten, iyi bir yere benziyor, fiyatlar da daha makul- siz önerir misiniz yaşlı ve kısırlaştırımış kediye?
veterinerimize gidip sorsam "mamayı benden al" diyebilir de, bazen açıkgöz olabiliyor kendisi :)) o yüzden bir de size sorayım dedim Farmina Matisse mi yoksa temizmama mı diye?
Bir de, bugün duyuruda gördüm, temizmama.com iyi diyorlar -biraz da araştırdım netten, iyi bir yere benziyor, fiyatlar da daha makul- siz önerir misiniz yaşlı ve kısırlaştırımış kediye?
veterinerimize gidip sorsam "mamayı benden al" diyebilir de, bazen açıkgöz olabiliyor kendisi :)) o yüzden bir de size sorayım dedim Farmina Matisse mi yoksa temizmama mı diye?
selamlar,
bir ders kitabımın solution manual'ını arıyorum da, google groups'da şöyle bir topic gördüm:
groups.google.com!topic/sci.optics/pn7To8cbg8U
elemena mail atıp istemeyi düşünüyorum solution manual'lardan birini, zaten kendi resmi mail adresime de istemeyeceğim -okul adresime falan değil yani-, kullanmadığım gmail adreslerimden birinden mail atacağım, ama bilemedim gene de, böyle telif hakları ile ilgili suçları falan araştıran birilerinin yemleme için açtığı bir şey olabilir mi bu topic?
dalga geçmeyin lütfen, duyuyoruz/okuyoruz başka ülkelerden insanların download/upload meselelerinden ceza aldığını. zaten kitabın solution manualını istesem de satın alamam, bulamadım çünkü.
fikir vereceklere teşekkürler,
bir ders kitabımın solution manual'ını arıyorum da, google groups'da şöyle bir topic gördüm:
groups.google.com!topic/sci.optics/pn7To8cbg8U
elemena mail atıp istemeyi düşünüyorum solution manual'lardan birini, zaten kendi resmi mail adresime de istemeyeceğim -okul adresime falan değil yani-, kullanmadığım gmail adreslerimden birinden mail atacağım, ama bilemedim gene de, böyle telif hakları ile ilgili suçları falan araştıran birilerinin yemleme için açtığı bir şey olabilir mi bu topic?
dalga geçmeyin lütfen, duyuyoruz/okuyoruz başka ülkelerden insanların download/upload meselelerinden ceza aldığını. zaten kitabın solution manualını istesem de satın alamam, bulamadım çünkü.
fikir vereceklere teşekkürler,
merhaba,
nette de aradım -duyuruda da- ama tatminkar cevap bulamadım. bazı sitelerde skype'ta yaptığımız görüntülü konuşmaların videolarının bilgisayarda tutulduğu yazıyor ancak ben öyle bir klasör bulamadım (os: win 7) ya da skype üzerinden baktığımda video kayıtlarının bilgisayarda tutulduğu ile ilgili bir bilgi yok. video görüşmelerime kendi bilgisayarım üzerinden erişebilir miyim?
yardımcı olacaklara şimdiden teşekkürler,
nette de aradım -duyuruda da- ama tatminkar cevap bulamadım. bazı sitelerde skype'ta yaptığımız görüntülü konuşmaların videolarının bilgisayarda tutulduğu yazıyor ancak ben öyle bir klasör bulamadım (os: win 7) ya da skype üzerinden baktığımda video kayıtlarının bilgisayarda tutulduğu ile ilgili bir bilgi yok. video görüşmelerime kendi bilgisayarım üzerinden erişebilir miyim?
yardımcı olacaklara şimdiden teşekkürler,
not: tl; dr yapacak arkadaşlardan özür dilerim, okumasanız da olur zaten.
kalanlar için: bana akıl verirseniz sevinirim.
selamlar,
üniversitenin asistan lojmanlarında kalıyorum ve genelde ev arkadaşlarımızı ne yazık ki seçemiyoruz -bahtınıza ne çıkarsa yani- şu anda da doktora yapıyorum ve 2 seneden sonra taşınmak zorunda kaldım -taşındığım evdeki arkadaşlarımdan biri çok iyiydi, diğeri eh işteydi-, yani iki senem daha var okulun bitmesine ve inanılmayacak derece çok eşyam var, o yüzden tekrar taşınmayı düşünmüyorum.
şu anki evimdeki arkadaşlardan biri nispeten benim kafada. diğer yeni gelen arkadaş ise.. nasıl anlatacağım bilmiyorum, kimseyi de kırmak, üzmek, değerlerine saygısızlık etmek istemiyorum, ama olduğu gibi anlatmam lazım, o yüzden isteyen istediği gibi anlasın ama niyetim kötü değil, bilin.
arkadaş kapalı bir arkadaş, türbanlı, dindar, namazında niyazında. olabilir, benim ders çalışmamı engellemediği sürece kimsenin ne yaptığı beni alakadar etmez, hatta namazında niyazında bazı insanların daha hoşgörülü olduğunu düşünürüm, ailemden öyle gördüm çünkü. yalnız dün kuzenim gelecekti -aynı okuldayız- ve ben bu arkadaşa "kuzenim gelecek rahatsız olur musun?" diye sordum -ki sorulması gerekir fikrimce zaten rahatsız olup olmayacağı- hemen direkt "kız mı?" diye sordu. "kızsa gelebilir." dedi, yani kendisi erkek istemiyor evde. "annen ya da kız kardeşin, kız kuzenin gelebilir." diye devam etti. "e dedim erkek arkadaşım gelecek, bir süre kalacak?" "hayır ben kesinlikle istemiyorum. ailem de istemiyor" dedi -kız yüksek lisansa yeni başlamış, 18'inden büyük yani. ve biz ailesiyle yaşamıyoruz, belirteyim- dedim "neyse tamam o gelmez olmadı ama babam, erkek kardeşim gelebilir." dedim, "hayır o da olmaz." dedi, "e sen yokken gelirler?" dedim, ona da "hayır" dedi. sonra da "ortak kullanım alanlarının temizliği vs. vs." dedi, dedim "eğer gelirlerse ve kullanırlarsa, ben temizlerim zaten hemen arkalarından. ben de sevmem ortak kullanım alanlarının kirli kalmasını." dedim, ona da "olmaz." dedi, temizlesem de kabul etmiyor. yani dediğim her şeye, verdiğim her ödüne "olmaz" dedi. napıyim ben bu kızı döveyim mi??
tamma sakinim... dövmüyorum kimseyi.
abi abdestiniz mi kaçıyor? "sen evde yokken gelirler, rahatsız etmezler seni." diyorum, "ortalığı temiz bırakırız." diyorum -önceki ev arkadaşım almandı, erkek arkadaşı türk'tü ve kızla temizlik anlayışlarımız farklıydı, çocuk da kıllıydı, her seferinde banyou tuvaleti ben temizlerdim kıllardan ve kıza da bir şey demezdim -çünkü en ufak bir şeyde "ben yabancıyım ondan böyle davranıyorsunuz." moduna giriyordu arkadaş -evet almandı ve bu moda giriyordu, böyle alman görmedim! halbuki asıl sorunumuz temizlik anlayışlarımızın farklı olmasıydı, alman olması değildi. ki titiz olmama rağmen bir kere bile bir şey demedim "herkes benim gibi takıntılı olmak zorunda değil." diye -
neyse, şu anki bu türbanlı arkadaşla da bu şekil bir problemimiz var. ben olabilecek her türlü imkanı da sunuyorum kendisine. hadi erkek arkadaşım gelmedi -ki kendisi almanya'da okuyor ve senede 1 ya da 2 kere belki gelebiliyor, ben de arada bir yanına gidebiliyorum, bildiğin uzak mesafe ilişkisi. ve gelip de yanımda kalmak istiyor bir iki gün bile olsa - hadi o gelmedi, babam bazen beni evime bırakıyor -istanbuldayız ama iki uçtayız- yaşlı adam, ordan buraya gelene kadar yolda tuvaleti gelebiliyor. babam zaten benim evimde kalmaz, ama tuvaleti gelse ona bile giremeyecek yani. erkek kardeşim okula gelmek, imkanlarından faydalanmak istese, bir-iki gün kalmak istese, ona da mani var. görmeye bile gelemiyor hatta eve.
hatta dün eve eşya taşıyorduk, hava sıcak olduğu için annemde de bende de şort vardı -kısa değil, uzun şort ki kısa olsa ne yazar- tişörtlerimiz de kapalıydı- eve de taşımacı adamlar girip çıkıyor sonuçta. önce adamlara aşağılar gibi baktı -evde istemiyordu onları yani- sonra da annemle beni baştan aşağıya aşağılar gibi süzdü. kendisi gözünün tamamına parlak mavi var sürmeyi biliyor ama -evet bildiğin gözünde neon renkli mavi far vardı-
evet sinirlendim. bu kadar da pis ve kötü kalpli bir insanım. ev arkadaşım da sinir oluyor kıza. yani şu zamana kadar hiçbir farklı görüşteki, giyinişteki insana kötü gözle bakmadım, yargılamadım, zaten ben kimim ki böyle cümleler bile kurayım?! ha kimseden de böyle bir yargılama görmedim. her türden insanın mutlu mutlu yaşadığı bir mahallede büyüdüm ben istanbul'da. her sene hacca umreye giden türbanlı ablalar, teyzeler de vardı, tarikat üyesi olanlar da vardı, gayet bildiğin akşam balkonda rakı sofrasını kurup roman havası açıp eğlenen komşularım da. hepimizin komşu olduğu yerde büyüdüm yani. hatta bu insanların hepsi kabul günü yaparlar, bahçede oturup çay kahve içerler falan. bir sürü tuhaf ortamda bulundum, hepiniz bulunmuşsunuzdur eminim de, ilk defa başıma böyle bir şey geliyor ve üstelik de "evimde" geliyor.
bu konuda ne yapabilirim? kızla tüm ev halkı konuşmadık daha. kıza da "seni de mağdur etmeyeceğimiz bir yol bulmaya çalışırız." dedim, ama lojman kurallarında "evinize erkek misafir giremez." diye bir şey yok zaten. evde "asistanlar harici kimse barınamaz." ibaresi var. tamam bana yatıya misafir gelmesin kimse -ki barınamazdan kasıt, evde uzun süreli yaşayamaz anlamında, yoksa okul da biliyor insanların sevgilileri, nişanlıları, aileleri misafirliğe gelebiliyor- hadi ev arkadaşım rahatsız oluyor diye bundan vazgeçtim, benim babam, kardeşim niye gelemesin? hadi hiçbir "arkadaşım-ama-erkek" de gelmesin eve, yani proje yaptığım arkadaşım, sınav kağıdı, laboratuvar raporu okuduğum arkadaşım gelmesin, danışman hocamı ve çalışma grubumu bir akşam yemeğe almayayım evime -ki bu eve geldiğimde öyle bir planım vardı- ya benim babamla kardeşim niye gelemiyor ki eve?! saçmalık değil mi?
bana gidip de "kızın bakış açısından bak, empati kur." demeyin, dünden beri bunu yapmaya çalışıyorum. kız odasından çıkmıyor, salonda oturmuyor bile. benim misafirim gelse salonda otursa onu rahatsız etmez. diyelim ki zaten evde değil, oraya buraya kamera mı koyacak eve erkek mi girdi diye? o yokken babam kardeşim gelse ne yazar? böyle bir saçmalık gördünüz mü??
kalanlar için: bana akıl verirseniz sevinirim.
selamlar,
üniversitenin asistan lojmanlarında kalıyorum ve genelde ev arkadaşlarımızı ne yazık ki seçemiyoruz -bahtınıza ne çıkarsa yani- şu anda da doktora yapıyorum ve 2 seneden sonra taşınmak zorunda kaldım -taşındığım evdeki arkadaşlarımdan biri çok iyiydi, diğeri eh işteydi-, yani iki senem daha var okulun bitmesine ve inanılmayacak derece çok eşyam var, o yüzden tekrar taşınmayı düşünmüyorum.
şu anki evimdeki arkadaşlardan biri nispeten benim kafada. diğer yeni gelen arkadaş ise.. nasıl anlatacağım bilmiyorum, kimseyi de kırmak, üzmek, değerlerine saygısızlık etmek istemiyorum, ama olduğu gibi anlatmam lazım, o yüzden isteyen istediği gibi anlasın ama niyetim kötü değil, bilin.
arkadaş kapalı bir arkadaş, türbanlı, dindar, namazında niyazında. olabilir, benim ders çalışmamı engellemediği sürece kimsenin ne yaptığı beni alakadar etmez, hatta namazında niyazında bazı insanların daha hoşgörülü olduğunu düşünürüm, ailemden öyle gördüm çünkü. yalnız dün kuzenim gelecekti -aynı okuldayız- ve ben bu arkadaşa "kuzenim gelecek rahatsız olur musun?" diye sordum -ki sorulması gerekir fikrimce zaten rahatsız olup olmayacağı- hemen direkt "kız mı?" diye sordu. "kızsa gelebilir." dedi, yani kendisi erkek istemiyor evde. "annen ya da kız kardeşin, kız kuzenin gelebilir." diye devam etti. "e dedim erkek arkadaşım gelecek, bir süre kalacak?" "hayır ben kesinlikle istemiyorum. ailem de istemiyor" dedi -kız yüksek lisansa yeni başlamış, 18'inden büyük yani. ve biz ailesiyle yaşamıyoruz, belirteyim- dedim "neyse tamam o gelmez olmadı ama babam, erkek kardeşim gelebilir." dedim, "hayır o da olmaz." dedi, "e sen yokken gelirler?" dedim, ona da "hayır" dedi. sonra da "ortak kullanım alanlarının temizliği vs. vs." dedi, dedim "eğer gelirlerse ve kullanırlarsa, ben temizlerim zaten hemen arkalarından. ben de sevmem ortak kullanım alanlarının kirli kalmasını." dedim, ona da "olmaz." dedi, temizlesem de kabul etmiyor. yani dediğim her şeye, verdiğim her ödüne "olmaz" dedi. napıyim ben bu kızı döveyim mi??
tamma sakinim... dövmüyorum kimseyi.
abi abdestiniz mi kaçıyor? "sen evde yokken gelirler, rahatsız etmezler seni." diyorum, "ortalığı temiz bırakırız." diyorum -önceki ev arkadaşım almandı, erkek arkadaşı türk'tü ve kızla temizlik anlayışlarımız farklıydı, çocuk da kıllıydı, her seferinde banyou tuvaleti ben temizlerdim kıllardan ve kıza da bir şey demezdim -çünkü en ufak bir şeyde "ben yabancıyım ondan böyle davranıyorsunuz." moduna giriyordu arkadaş -evet almandı ve bu moda giriyordu, böyle alman görmedim! halbuki asıl sorunumuz temizlik anlayışlarımızın farklı olmasıydı, alman olması değildi. ki titiz olmama rağmen bir kere bile bir şey demedim "herkes benim gibi takıntılı olmak zorunda değil." diye -
neyse, şu anki bu türbanlı arkadaşla da bu şekil bir problemimiz var. ben olabilecek her türlü imkanı da sunuyorum kendisine. hadi erkek arkadaşım gelmedi -ki kendisi almanya'da okuyor ve senede 1 ya da 2 kere belki gelebiliyor, ben de arada bir yanına gidebiliyorum, bildiğin uzak mesafe ilişkisi. ve gelip de yanımda kalmak istiyor bir iki gün bile olsa - hadi o gelmedi, babam bazen beni evime bırakıyor -istanbuldayız ama iki uçtayız- yaşlı adam, ordan buraya gelene kadar yolda tuvaleti gelebiliyor. babam zaten benim evimde kalmaz, ama tuvaleti gelse ona bile giremeyecek yani. erkek kardeşim okula gelmek, imkanlarından faydalanmak istese, bir-iki gün kalmak istese, ona da mani var. görmeye bile gelemiyor hatta eve.
hatta dün eve eşya taşıyorduk, hava sıcak olduğu için annemde de bende de şort vardı -kısa değil, uzun şort ki kısa olsa ne yazar- tişörtlerimiz de kapalıydı- eve de taşımacı adamlar girip çıkıyor sonuçta. önce adamlara aşağılar gibi baktı -evde istemiyordu onları yani- sonra da annemle beni baştan aşağıya aşağılar gibi süzdü. kendisi gözünün tamamına parlak mavi var sürmeyi biliyor ama -evet bildiğin gözünde neon renkli mavi far vardı-
evet sinirlendim. bu kadar da pis ve kötü kalpli bir insanım. ev arkadaşım da sinir oluyor kıza. yani şu zamana kadar hiçbir farklı görüşteki, giyinişteki insana kötü gözle bakmadım, yargılamadım, zaten ben kimim ki böyle cümleler bile kurayım?! ha kimseden de böyle bir yargılama görmedim. her türden insanın mutlu mutlu yaşadığı bir mahallede büyüdüm ben istanbul'da. her sene hacca umreye giden türbanlı ablalar, teyzeler de vardı, tarikat üyesi olanlar da vardı, gayet bildiğin akşam balkonda rakı sofrasını kurup roman havası açıp eğlenen komşularım da. hepimizin komşu olduğu yerde büyüdüm yani. hatta bu insanların hepsi kabul günü yaparlar, bahçede oturup çay kahve içerler falan. bir sürü tuhaf ortamda bulundum, hepiniz bulunmuşsunuzdur eminim de, ilk defa başıma böyle bir şey geliyor ve üstelik de "evimde" geliyor.
bu konuda ne yapabilirim? kızla tüm ev halkı konuşmadık daha. kıza da "seni de mağdur etmeyeceğimiz bir yol bulmaya çalışırız." dedim, ama lojman kurallarında "evinize erkek misafir giremez." diye bir şey yok zaten. evde "asistanlar harici kimse barınamaz." ibaresi var. tamam bana yatıya misafir gelmesin kimse -ki barınamazdan kasıt, evde uzun süreli yaşayamaz anlamında, yoksa okul da biliyor insanların sevgilileri, nişanlıları, aileleri misafirliğe gelebiliyor- hadi ev arkadaşım rahatsız oluyor diye bundan vazgeçtim, benim babam, kardeşim niye gelemesin? hadi hiçbir "arkadaşım-ama-erkek" de gelmesin eve, yani proje yaptığım arkadaşım, sınav kağıdı, laboratuvar raporu okuduğum arkadaşım gelmesin, danışman hocamı ve çalışma grubumu bir akşam yemeğe almayayım evime -ki bu eve geldiğimde öyle bir planım vardı- ya benim babamla kardeşim niye gelemiyor ki eve?! saçmalık değil mi?
bana gidip de "kızın bakış açısından bak, empati kur." demeyin, dünden beri bunu yapmaya çalışıyorum. kız odasından çıkmıyor, salonda oturmuyor bile. benim misafirim gelse salonda otursa onu rahatsız etmez. diyelim ki zaten evde değil, oraya buraya kamera mı koyacak eve erkek mi girdi diye? o yokken babam kardeşim gelse ne yazar? böyle bir saçmalık gördünüz mü??
selamlar, procrastination'ın bir kurbanı olarak, en azından facebook'tu dizi izlemeydi yerine, başka şeyler -mesela düz, bildiğin roman okumak gibi- yapayım diye, belli başlı sitelere erişimimi belli bir süre için engelleyecek bir program var mı? ("var, irade." diyen ilk kişinin ağzına terlikle vuruyorum :D )
faceblock diye bir şey gördüm ama, güvenli midir bilemedim?
yalnız tarayıcı bazlı eklenti vs. istemiyorum. ayrıca torrent'i falan da engellese ne güzel olur?
not: bilgisayarı kapatamıyorum, sık sık açıp bakmam gereken şeyler oluyor çünkü, mesela ingilizce sözlük, mesela makaleler falan, gibi..
not 2: irade göstermeye çalışamıycam, cidden sıkıldım çünkü durumumdan.
teşekkürler yardımcı olacaklara şimdiden..
faceblock diye bir şey gördüm ama, güvenli midir bilemedim?
yalnız tarayıcı bazlı eklenti vs. istemiyorum. ayrıca torrent'i falan da engellese ne güzel olur?
not: bilgisayarı kapatamıyorum, sık sık açıp bakmam gereken şeyler oluyor çünkü, mesela ingilizce sözlük, mesela makaleler falan, gibi..
not 2: irade göstermeye çalışamıycam, cidden sıkıldım çünkü durumumdan.
teşekkürler yardımcı olacaklara şimdiden..
...arıyoruz.
arkadaşın erkek arkadaşı yurtdışına gidiyor, gitmeden rahatça oturabilecekleri -yani ne bileyim, öpüşüp koklaşıp yiyişebilecekleri -özür dilerim çok kaba oldu da, yani yiyişmek derken işte öpüşmek falandır en fazla.. neyse ayrıntıya girmeyeyim :D - gündüz vakti mümkün mertebe boş olan -cumartesi günü -akşam ona kadar falan- takılabilecekleri bir yer var mıdır kadıköy'de?
bir arkadaş lal kafeyi önerdi ama başka öneriler de olursa iyi olur tabi. -özellikle öğleden sonradan yukarıda da yazdığım gibi akşam ona kadar falan rahat olan bir mekan-
teşekkürler şimdiden, sevenleri ayırmayalım, onlar da öbüşebilsinler! :D
arkadaşın erkek arkadaşı yurtdışına gidiyor, gitmeden rahatça oturabilecekleri -yani ne bileyim, öpüşüp koklaşıp yiyişebilecekleri -özür dilerim çok kaba oldu da, yani yiyişmek derken işte öpüşmek falandır en fazla.. neyse ayrıntıya girmeyeyim :D - gündüz vakti mümkün mertebe boş olan -cumartesi günü -akşam ona kadar falan- takılabilecekleri bir yer var mıdır kadıköy'de?
bir arkadaş lal kafeyi önerdi ama başka öneriler de olursa iyi olur tabi. -özellikle öğleden sonradan yukarıda da yazdığım gibi akşam ona kadar falan rahat olan bir mekan-
teşekkürler şimdiden, sevenleri ayırmayalım, onlar da öbüşebilsinler! :D
allah bu rusların belasını kaldırsın!
elimizde bir adet hugh dancy'nin çıtırlık dönemlerine ait film var (ismi young blades) online film izleme sitelerine baktım, türlü torrent sitelerine girdim -private-public, tabi private'ların çok ünlülerine değil- emule bile denedim, sadece rusça dublajlısı var elimde -ve o dublaj da ne yazık ki orijinal konuşma duyulacak ancak anlaşılmayacak şekilde yapılmış- nette çok aradım dublajı nasıl çıkarırım diye, farklı farklı media oynatıcılarla denedim, tek stream var deyor, olmuyor! virtualdub, mkvtoolnix, avimux falan denedim, zaten tek audio gözüküyor nedense ve onu da çıkarınca filmin sesi gidiyor (öyle izleyecek olsam zaten sesini kısarım :( ) hasılı, bu filmden dublajı çıkarmam mümkün müdür? (yani divxplanet'a baktım, teknik forum'a baktım, mümkün değil deniyor -hatta yabancı forumlara da baktım) gene de sizlere bir sorayım dedim.
olmadı filmi buldurun bana, nolur yaa? :(
elimizde bir adet hugh dancy'nin çıtırlık dönemlerine ait film var (ismi young blades) online film izleme sitelerine baktım, türlü torrent sitelerine girdim -private-public, tabi private'ların çok ünlülerine değil- emule bile denedim, sadece rusça dublajlısı var elimde -ve o dublaj da ne yazık ki orijinal konuşma duyulacak ancak anlaşılmayacak şekilde yapılmış- nette çok aradım dublajı nasıl çıkarırım diye, farklı farklı media oynatıcılarla denedim, tek stream var deyor, olmuyor! virtualdub, mkvtoolnix, avimux falan denedim, zaten tek audio gözüküyor nedense ve onu da çıkarınca filmin sesi gidiyor (öyle izleyecek olsam zaten sesini kısarım :( ) hasılı, bu filmden dublajı çıkarmam mümkün müdür? (yani divxplanet'a baktım, teknik forum'a baktım, mümkün değil deniyor -hatta yabancı forumlara da baktım) gene de sizlere bir sorayım dedim.
olmadı filmi buldurun bana, nolur yaa? :(
...çalışmıyor bende. modemi açıp kapattım -ne yazık ki ttnet :( - gene de işe yaramadı -sadece torrent'i hızlandırdı (utorrent). yurtdışı giriş-çıkışlarında mı sorun var acaba, yurtiçi sitelerde sorun yaşamıyorum, diyeceğim ama tumblr çalışıyor misal? neden olabilir? aynı sorunları yaşayan var mı?
..ama sıcak olacak. daha doğrusu şöyle: önceden krema kullanıyordum sos malzemesi olarak, sonra da labne peyniri kullanmaya başladım -yani sıcak makarna sosu ya da tavuk sosu. sosu pişiriyorum yani tavada- ikisi de az buz yağlı olmadığı için, yoğurt kullanmak istiyorum, içine de diğer malzemelerimi katacağım işte, ama sıcak tavada yoğurt bozulur mu? hemen yapılıp yenecek. internetten aradım ama sıcak sos göremedim, duyuruda da göremedim. evde az bir yoğurt var da rezil etmek istemiyorum direkt makarnanın yanına yiyeyim olmadı.
- neden sıcak sos istiyorum, çünkü içine peynir ve mantar da atıyorum ben. bir de köri tozu -köri sosu değil, direkt toz olarak satılıyor ya bazı baharatçılarda, ondan koyuyorum. bazen de koymuyorum, ama neyse yani güzel oluyor tadı, tavsiye ederim :D
bu arada modlara not: kategorilerde yemek göremedim, soru diye açtım ama, duyuruda çok fazla yemek sorusu var, eğer öyle bir kategori yoksa açmayı düşünmez misiniz? güzel olabilir :)
- neden sıcak sos istiyorum, çünkü içine peynir ve mantar da atıyorum ben. bir de köri tozu -köri sosu değil, direkt toz olarak satılıyor ya bazı baharatçılarda, ondan koyuyorum. bazen de koymuyorum, ama neyse yani güzel oluyor tadı, tavsiye ederim :D
bu arada modlara not: kategorilerde yemek göremedim, soru diye açtım ama, duyuruda çok fazla yemek sorusu var, eğer öyle bir kategori yoksa açmayı düşünmez misiniz? güzel olabilir :)
Tam tersi yön sorusu var duyuruda ama, ben Sarıyer kısmına hakimim, Kemerburgaz'dan Mecidiyeköy'e ve 4. Levent'e de gitmişliğim var lakin ben IETT DIŞINDAKİ bir yol var mı onu öğrenmek istiyorum? Minibüs var mı kısacası?
Merhaba,
Şimdi elimde eskiden kalma bir Zenit var, galiba pil takılan kısmında sorun var, tam da bakmadım açıkçası, zaten çok da anlamam. Böyle İstanbul'da, Zenit makinelerden anlayan, bilgisizliğimi görüp beni kazıklamayacak, iyi niyetli ve işinin ehli -makineyi geri bozup vermesin elime- bir tamirci arıyorum, böyle biri var mıdır?
Teşekkürler şimdiden
Şimdi elimde eskiden kalma bir Zenit var, galiba pil takılan kısmında sorun var, tam da bakmadım açıkçası, zaten çok da anlamam. Böyle İstanbul'da, Zenit makinelerden anlayan, bilgisizliğimi görüp beni kazıklamayacak, iyi niyetli ve işinin ehli -makineyi geri bozup vermesin elime- bir tamirci arıyorum, böyle biri var mıdır?
Teşekkürler şimdiden
adlı kitabı arıyorum, alınık/satılık başlığına koyacaktım ama elinizde pdf'i falan varsa o da olur. ya da ödünç verebilirim derseniz o da olur, çok acil olarak lazım. ya da bu kitabın bulunduğu bir kütüphane biliyorsanız -istanbul'da- o da olur ya da izmir'de de kütüphane biliyorsanız olur.
pek çok farklı üniversitenin kütüphanelerinde arandı, ancak bulunamadı. sahaflarda da bulunamadı, en son kitabın yazarına ulaştık, kendisi bir ay içinde yeni basımını bulabileceğimizi söyledi ama kardeşime şimdi lazım, sınava girecek, şimdiden başlaması gerektiğini söylemiş hocası.
not: kitabı daha sonra satın alacağız zaten, lütfen "pdf olmaz, korsana girer!" demeyiniz.
teşekkürler şimdiden.
pek çok farklı üniversitenin kütüphanelerinde arandı, ancak bulunamadı. sahaflarda da bulunamadı, en son kitabın yazarına ulaştık, kendisi bir ay içinde yeni basımını bulabileceğimizi söyledi ama kardeşime şimdi lazım, sınava girecek, şimdiden başlaması gerektiğini söylemiş hocası.
not: kitabı daha sonra satın alacağız zaten, lütfen "pdf olmaz, korsana girer!" demeyiniz.
teşekkürler şimdiden.
... en bilinen şarkılarını -sözlü olur, enstrümental olur- yazabilir misiniz? bir şarkı var bildiğimiz yani evdeki herkes biliyor da kimse ismini hatırlayamıyor. epik bir şarkı böyle kahramanlık filmlerinde falan filan geçer, braveheart'ta bile geçiyor olabilir. böyle herkesin aklına denizli menizli kahramanlık filmleri falan geliyor vs.
buradan bir sonuç çıkarabilecek olanı shazam'ın başkanı yapıcam! (bulamadı da shazam :( )
not: vurmalı enstrümanlı değil ya da belki bir iki yerinde çok az vurmalı enstrüman vardır, tamamını hatırlayamadığımız için bilemiyoruz. bence sözlü de değil ama gene tamamını hatırlayamadığımız için emin değiliz. :( gene de sözsüz olanlar daha öncelikli olsun.
bir de yavaş bir eser. bayağı yavaş. görkemli böyle yaylılar falan.. mistik değil ama.
buradan bir sonuç çıkarabilecek olanı shazam'ın başkanı yapıcam! (bulamadı da shazam :( )
not: vurmalı enstrümanlı değil ya da belki bir iki yerinde çok az vurmalı enstrüman vardır, tamamını hatırlayamadığımız için bilemiyoruz. bence sözlü de değil ama gene tamamını hatırlayamadığımız için emin değiliz. :( gene de sözsüz olanlar daha öncelikli olsun.
bir de yavaş bir eser. bayağı yavaş. görkemli böyle yaylılar falan.. mistik değil ama.
laptop'ın sabit diskinin bulunduğu kısımdan sanırım, disk çevirme sesi ve bipleme gelip duruyor, iki dakka yalnız bıraktım alet manyağa bağladı, trip atıyor kezban gibi?! içinde bir sürü datam var napıyim ben bunu mavi ekran, erör falan vermesin kezban stayla??
-kaç saattir çalışıyor ama ısınması normal, fan da sabit diskin orada-
sorun bende mi bu kezbanda mı sayın duyuru sakinleri??
-kaç saattir çalışıyor ama ısınması normal, fan da sabit diskin orada-
sorun bende mi bu kezbanda mı sayın duyuru sakinleri??
köstebek'teki tişörtleri çok beğendim -markafoni'de indirim var biraz, isteyen baksın- ama erkek tişörtü almak istiyorum -kadınım- kadın tişörtlerinde istediğim yok çünkü, erkek tişörtlerinde var. erkek tişörtünün small'u kadın bedeninde kaça denk gelir acaba? tahmin yürütebilecek olan var mıdır ya da tişört almış olup da iki dakka bakabilecek olan var mıdır?
teşekkürler,
teşekkürler,
demin the italian job'ı seyrettim -evet, hala çevirmeli modem kullanıyorum (-___-) - şimdi salt'u mu izlesem yoksa gone in 60 seconds'ı mı izlesem? ya da şu aşağıdakilere """benzer""" edit: yazar burada aşağıdaki filmleri izlediğini belli etmeye çalışıyor :D - , hafif komik, böyle bi planlar planlar olan, şekilli soygunların, ne bileyim ajanlıkların olduğu, eğlenceli macera filmleri önerebilir misiniz?
red & red 2
now you see me
the tourist
işte the italian job
the bank job
ocean's serisi
hatrıma gelenler bunlar.
teşekkürler şimdiden
edit: selam, düzgün yazamamışım sanırım :D yukarıdaki listede bulunan filmler izlendi, onları önermenize gerek yok. teşekkürler :)
red & red 2
now you see me
the tourist
işte the italian job
the bank job
ocean's serisi
hatrıma gelenler bunlar.
teşekkürler şimdiden
edit: selam, düzgün yazamamışım sanırım :D yukarıdaki listede bulunan filmler izlendi, onları önermenize gerek yok. teşekkürler :)
..ama fiyatları çok pahalı ya.. hadi fiyatından geçtim -geçemedim aslında da neyse- böyle telefonda sorun çıkarmayacak bir şey istiyorum -kardeşime aldığımız sandisk'ti sanırım, samsung'un eski bir modelinde çalışırken discovery'de zorluk çıkardı misal- öyle bir şey olmasın, fiyat/performans oranı iyi olsun -azıcık bi param var, hesabını yapıyorum da :) - bir de, sd ve sd hd arasındaki fark ne? bir de bu discovery'lerde micro sd kullanılıyor, doğru mudur? bir de nereden alayım bunu? yakınlarda hemen hemen tüm teknoloji marketleri var.
sesim pek güzel sayılmaz ama en azından karaoke söylerken rahat olabilecek kadar idare eden bir sesim olsaydı iyiydi, diyorum. üniversitedeki arkadaşlarım sesimi güzel buluyorlardı gerçi. o yüzden sesi çok güzel bir başka arkadaşıma sormuştum bunu, hani nasıl oluyor da güzel buluyorlar, diye, doğru şarkıları seçmişsindir söylemek için, demişti. yani sesime uygun olanları. böyle bir şey cidden var mı? yani sese uygun mu şarkı seçilir normalde yoksa her sesi güzel olan her şeyi söyleyebiliyor mu? bazı şarkıları korkunç söylediğimden hemen hemen eminim mesela :)
pazar sabahı için pek güzel bir konu değil ama, araştırdım bulamadım: okulumuz .edu uzantılı mailini gmail tabanlı bir sistemde tutuyor, yani okulun kendi sayfasından maile giriyoruz, bildiğiniz gmail çıkıyor, tek fark uzantısı .gmail.com değil de .edu.tr. gmail'de android cihazlara nasıl mail ekleyebileceğimiz yazıyor, ben IMAP üzerinden mailimi eklemeye çalıştım, SSl seçimidir, server'dır vs hepsini dendiği şekilde yazdım, ancak tahminimce .edu.tr uzantılı olduğu için mail adresim, kabul etmiyor. telefonumun mail adresini de gmail adresim olarak seçtim, değiştiremiyorum. gmail ile okul mailimi bir arada kullanayım diyorum, bilgisayardan yapmaya çalıştım, onu da kabul etmiyor, kafayı yiyeceğim. bu konuda bilgisi olan, yardımcı olabilecek olan var mıdır?
teşekkürler..
teşekkürler..
Tekrar merhaba :)
Aytaç pisiye ev bulduk, duyuru sakinlerine de, yardımcı olan arkadaşlara da teşekkür ederiz.
Modlara not: Duyuruyu silebilir ya da üstten indirebilirsiniz. Sizlere de teşekkür ederiz. :3
-----------------------------------
Merhaba,
Daha önce de şu duyuruyu eksiduyu.ru yayınlamıştı robin crusoe nickli arkadaşım. Kendisi askere gitmek üzere, o yüzden Aytaç'ı geçici olarak bize bıraktı. Ancak evimde bir kedi daha var ve Aytaç hiçbir şey yapmamasına rağmen -sakin huylu bir kedicik yani- bizim Sütlaç feci depresyonda, yemek yemiyor, tuvalete gitmiyor, su içmiyor, Aytaç'ı sevdiğimizi görürse kısslamaktan ve hırlamaktan kendinden geçiyor. Şu anki durumda Aytaç'ı acilen sahiplendirmem lazım, açıkçası böyle olacağını bilseydim Aytaç'la ilgili olarak herhangi bir şey yapmazdım, ama Sütlaç'a da arkadaş olacağını düşündüm, bir insan bu kadar yanılamaz! :(
Linkini verdiğim bir önceki duyuruda Aytaç'ın fotoğraflarını görebilirsiniz. Çok yumuşacık bir kedi, doğru düzgün miyavlayamıyor bile. :( Ama benim kedim son derece salak olduğu için, korkuyor ondan. Aytaç sepetinden bile çıkmıyor doğru düzgün ve tek istediği şey kafasının, kulağının okşanması. Ki zaten fazla zamanın kaldığını da sanmıyorum.
Şu anki durumda, barınağa vermek istemiyorum. Evimde kapalı fakat ısıtması olmayan bir balkon var, şimdilik orada bir kedi evi yapacağım, ama Sütlaç'ın da kum kabı orada, nasıl girecek tuvalete bilemiyorum. Hani "Bizi alakadar etmez bu durumlar kardeş!" diyebilirsiniz, ama Robin ile ben çok uğraştık, tanıdığımız herkese sorduk, pek çok hayvan sahiplendirme sitesine yazdık, olmadı, en sonunda tekrar buraya sorayım dedim. Yaşı ileri olduğu için kimse istemiyor. Ek olarak, dişleri yok, bir önceki duyuruda da yazıldığı gibi, ve yaş mamayla beslenebiliyor -gerçi kuru mamayı da suyla karıştırıp ezerseniz yiyor- Ayrıca bir evin bir kedisi olması onun yararına olabilir, çünkü benim kedimden korkuyor -gerçi benim kedimden ben de korkuyorum, eşşek kadar sıpa- Aytaç ise ufacık tefecik, kucağınıza alınca hissetmiyorsunuz bile -ben ilk geldiğinde ve sepetini aldığımda, "içinde kedi mi var yahu bunun??" şeklinde şaşırmıştım :)-
Neyse, kısacası, barınak yoluna gitmeden, evde bu kadar zaman bakılmış bir canın kalan kısacık zamanı da huzurla geçsin istiyorum. Var mı bana yardımcı olabilecek bir arkadaş?
Teşekkür ederim şimdiden..
edit: sevgili modlar, bir süre üstte kalırsa seviniriz ailecek.
edit: kusura bakmayın, iletişim bilgilerini unutmuşum:
nurselipekci[at]gmail[nokta]com
ayrıca duyuru üzerinden de ulaşabilirsiniz, sık sık bakıyorum buraya da, mailime de.
Aytaç pisiye ev bulduk, duyuru sakinlerine de, yardımcı olan arkadaşlara da teşekkür ederiz.
Modlara not: Duyuruyu silebilir ya da üstten indirebilirsiniz. Sizlere de teşekkür ederiz. :3
-----------------------------------
Merhaba,
Daha önce de şu duyuruyu eksiduyu.ru yayınlamıştı robin crusoe nickli arkadaşım. Kendisi askere gitmek üzere, o yüzden Aytaç'ı geçici olarak bize bıraktı. Ancak evimde bir kedi daha var ve Aytaç hiçbir şey yapmamasına rağmen -sakin huylu bir kedicik yani- bizim Sütlaç feci depresyonda, yemek yemiyor, tuvalete gitmiyor, su içmiyor, Aytaç'ı sevdiğimizi görürse kısslamaktan ve hırlamaktan kendinden geçiyor. Şu anki durumda Aytaç'ı acilen sahiplendirmem lazım, açıkçası böyle olacağını bilseydim Aytaç'la ilgili olarak herhangi bir şey yapmazdım, ama Sütlaç'a da arkadaş olacağını düşündüm, bir insan bu kadar yanılamaz! :(
Linkini verdiğim bir önceki duyuruda Aytaç'ın fotoğraflarını görebilirsiniz. Çok yumuşacık bir kedi, doğru düzgün miyavlayamıyor bile. :( Ama benim kedim son derece salak olduğu için, korkuyor ondan. Aytaç sepetinden bile çıkmıyor doğru düzgün ve tek istediği şey kafasının, kulağının okşanması. Ki zaten fazla zamanın kaldığını da sanmıyorum.
Şu anki durumda, barınağa vermek istemiyorum. Evimde kapalı fakat ısıtması olmayan bir balkon var, şimdilik orada bir kedi evi yapacağım, ama Sütlaç'ın da kum kabı orada, nasıl girecek tuvalete bilemiyorum. Hani "Bizi alakadar etmez bu durumlar kardeş!" diyebilirsiniz, ama Robin ile ben çok uğraştık, tanıdığımız herkese sorduk, pek çok hayvan sahiplendirme sitesine yazdık, olmadı, en sonunda tekrar buraya sorayım dedim. Yaşı ileri olduğu için kimse istemiyor. Ek olarak, dişleri yok, bir önceki duyuruda da yazıldığı gibi, ve yaş mamayla beslenebiliyor -gerçi kuru mamayı da suyla karıştırıp ezerseniz yiyor- Ayrıca bir evin bir kedisi olması onun yararına olabilir, çünkü benim kedimden korkuyor -gerçi benim kedimden ben de korkuyorum, eşşek kadar sıpa- Aytaç ise ufacık tefecik, kucağınıza alınca hissetmiyorsunuz bile -ben ilk geldiğinde ve sepetini aldığımda, "içinde kedi mi var yahu bunun??" şeklinde şaşırmıştım :)-
Neyse, kısacası, barınak yoluna gitmeden, evde bu kadar zaman bakılmış bir canın kalan kısacık zamanı da huzurla geçsin istiyorum. Var mı bana yardımcı olabilecek bir arkadaş?
Teşekkür ederim şimdiden..
edit: sevgili modlar, bir süre üstte kalırsa seviniriz ailecek.
edit: kusura bakmayın, iletişim bilgilerini unutmuşum:
nurselipekci[at]gmail[nokta]com
ayrıca duyuru üzerinden de ulaşabilirsiniz, sık sık bakıyorum buraya da, mailime de.
ya turkcell uzun zamandır arayıp duruyor, hattınızı faturalıya geçirelim diye.
ben aylık 50 tl yüklüyorum, 30 lirasıyla 150 tl'lık Nar paketi alıyorum, 10 lirasıyla da 100 mblik internet alıyorum.
telefondaki kız ise şunu önerdi: 300 dakika her yöne konuşma, 300 sms -aslında sms pek kullanmıyorum, belki başka paket varsa onu da isteyebilirim- 300 mb de internet aylık 30 lira -29.5 mu ne de 30 diyelim işte- bence iyi bir paket ama bilemedim. sizce mantıklı mı bu paket?
ayrıca, şöyle bir durum da var: hat babamın adına kayıtlı, geçen sene adamcağızı resmen kandırıp kardeşimle benim hattımı da -yani toplamda 3 hattı- kamu tarifesine geçirttiler ve babam da bizim neyi kullanıp kullanmadığımızı bilmediği için -turkcell'deki eleman da bunu "SÖYLEMEDİĞİ İÇİN" bize ay sonunda toplamda 400 liraya yakın fatura geldi -çünkü içinde doğru düzgün ne diğer hatları arama, ne sms ne de internet var, girdi yani bildiğiniz o fatura. ve uzunca bir süre de -babam ödemesini yaptığı halde- babamı arayıp durdular, rahatsız ettiler "ödenmemiş faturanız var" diye -halbuki hemen ödemişti faiz falan gelmesin diye, böyle de işlerinden bihaber insanlar. ayrıca, babamın adına kayıtlı hatları benim ve kardeşimin kullandığını kendi sistemlerine not düşemiyorlar mı onu da anlamıyorum, benim telefonum açılmıyorsa, babamı aramaya başlıyorlar çünkü!
bir de şu var: kız dedi ki sene sonuna kadar fiyat bu, sonra fiyat artar da başka tarifeye geçmek ya da hazırkart'a geri dönmek isterseniz, sorun olmaz. ayrıca, bankadan otomatik ödeme yapabiliyormuşuz, ama ben kendi hesabımdan ödemek istiyorum, babamın adına olan bir hattı, kendi kartımdan ödeyebilirim, değil mi?
ayrıca şunu da anlamıyorum: turkcell niye illa faturalı hatta geçirmek istiyor? kaç kere dedim istemiyorum diye -hani bu sonuncu teklifleri fena değildi ama- hazırkart üzerinden takip edilebilirlik, faturalı hatta göre az mı? yani olayı person of interest'e bağlamak istemem ama, şu ısrarları bana sakil geliyor.
neyse, bildiklerinizi aktarabilirseniz, sevinirim. teşekkürler.
ben aylık 50 tl yüklüyorum, 30 lirasıyla 150 tl'lık Nar paketi alıyorum, 10 lirasıyla da 100 mblik internet alıyorum.
telefondaki kız ise şunu önerdi: 300 dakika her yöne konuşma, 300 sms -aslında sms pek kullanmıyorum, belki başka paket varsa onu da isteyebilirim- 300 mb de internet aylık 30 lira -29.5 mu ne de 30 diyelim işte- bence iyi bir paket ama bilemedim. sizce mantıklı mı bu paket?
ayrıca, şöyle bir durum da var: hat babamın adına kayıtlı, geçen sene adamcağızı resmen kandırıp kardeşimle benim hattımı da -yani toplamda 3 hattı- kamu tarifesine geçirttiler ve babam da bizim neyi kullanıp kullanmadığımızı bilmediği için -turkcell'deki eleman da bunu "SÖYLEMEDİĞİ İÇİN" bize ay sonunda toplamda 400 liraya yakın fatura geldi -çünkü içinde doğru düzgün ne diğer hatları arama, ne sms ne de internet var, girdi yani bildiğiniz o fatura. ve uzunca bir süre de -babam ödemesini yaptığı halde- babamı arayıp durdular, rahatsız ettiler "ödenmemiş faturanız var" diye -halbuki hemen ödemişti faiz falan gelmesin diye, böyle de işlerinden bihaber insanlar. ayrıca, babamın adına kayıtlı hatları benim ve kardeşimin kullandığını kendi sistemlerine not düşemiyorlar mı onu da anlamıyorum, benim telefonum açılmıyorsa, babamı aramaya başlıyorlar çünkü!
bir de şu var: kız dedi ki sene sonuna kadar fiyat bu, sonra fiyat artar da başka tarifeye geçmek ya da hazırkart'a geri dönmek isterseniz, sorun olmaz. ayrıca, bankadan otomatik ödeme yapabiliyormuşuz, ama ben kendi hesabımdan ödemek istiyorum, babamın adına olan bir hattı, kendi kartımdan ödeyebilirim, değil mi?
ayrıca şunu da anlamıyorum: turkcell niye illa faturalı hatta geçirmek istiyor? kaç kere dedim istemiyorum diye -hani bu sonuncu teklifleri fena değildi ama- hazırkart üzerinden takip edilebilirlik, faturalı hatta göre az mı? yani olayı person of interest'e bağlamak istemem ama, şu ısrarları bana sakil geliyor.
neyse, bildiklerinizi aktarabilirseniz, sevinirim. teşekkürler.
lap top'a ubuntu 13.10 yüklüyoruz, win 7 içine yükleme durumunu seçtik yani
install ubuntu alongside windows 7 seçeneğini seçtik.
bilgisayar cd'yi çıkardı, biz de geri cd'yi taktık, bu sefer de siyah ekran geldi ve bilgisayar tepki vermiyor.
bu gibi bir durumda ne yapalım? bilgisayaruı çökertmeden tabi :)
install ubuntu alongside windows 7 seçeneğini seçtik.
bilgisayar cd'yi çıkardı, biz de geri cd'yi taktık, bu sefer de siyah ekran geldi ve bilgisayar tepki vermiyor.
bu gibi bir durumda ne yapalım? bilgisayaruı çökertmeden tabi :)
merhaba,
1. film: rus yahudi müzisyenler paris'e gidiyorlar. büyük bir konser verecekler. alkolik orkestra şefi de, küçük kızını başına bir şey gelmesin diye çocukken birine vermiş, küçük kız paris'e gitmiş, şef de yıllar sonra kızını bulmak için paris'e gidiyor işte orkestrası ile birlikte. şef'in kızı da keman virtüözü olmuş.
2. film: sıradan bir adamın kızını kaçırıyorlar ve fidye olarak da amerikan başkanını öldürmesini istiyorlar - bu arada amerikan başkanı kadın- adam da polislere gidiyor bu durum üzerine ama gittiği polisler zaten bu komployu düzenleyen kişiler.
bu iki filmin adını bulanlara oscar gönderiyoruz :D
şimdiden teşekkürler.
1. film: rus yahudi müzisyenler paris'e gidiyorlar. büyük bir konser verecekler. alkolik orkestra şefi de, küçük kızını başına bir şey gelmesin diye çocukken birine vermiş, küçük kız paris'e gitmiş, şef de yıllar sonra kızını bulmak için paris'e gidiyor işte orkestrası ile birlikte. şef'in kızı da keman virtüözü olmuş.
2. film: sıradan bir adamın kızını kaçırıyorlar ve fidye olarak da amerikan başkanını öldürmesini istiyorlar - bu arada amerikan başkanı kadın- adam da polislere gidiyor bu durum üzerine ama gittiği polisler zaten bu komployu düzenleyen kişiler.
bu iki filmin adını bulanlara oscar gönderiyoruz :D
şimdiden teşekkürler.
32 bit win 7 bir lap top'a linux'un varsa usb'den çalışan bir versiyonu ya da ne bileyim, ubuntu'nun böyle kur-sonra istediğin gibi silersin şeklindeki, disk partition falan gerektirmeyen -yani win üzerinde çalışan- bir şey kurmak istiyorum, sadece linux üzerinde çalışan bir analiz programı var da elimizde. ne kuralım, hangisi lap top'ta en verimli çalışır?
ben şunları buldum, bunlardan birini önerir misiniz ya da? ya da ubuntu'yu usb'den mi çalıştırsam diye baktım ama tüm özellikleri ile kullanabiliiyor muyuz öyle?
bulduklarım:
www.porteus.org
www.slax.org
www.pendrivelinux.com
bu da ubuntu:
www.ubuntu.com
not: anneye anlatır gibi anlatırsanız sevinirim. bi' tarihler desktopıma kurmuştum ancak ekran kartım hata verdiği için çok kısa bir süre kullanabilmiştim, şimdiyse yükleyeceğim bilgisayarın sahibi win'i bile zor kullanıyor, ama kullanacağı analiz programı için linux şart.
şimdiden teşekkürler.
ben şunları buldum, bunlardan birini önerir misiniz ya da? ya da ubuntu'yu usb'den mi çalıştırsam diye baktım ama tüm özellikleri ile kullanabiliiyor muyuz öyle?
bulduklarım:
www.porteus.org
www.slax.org
www.pendrivelinux.com
bu da ubuntu:
www.ubuntu.com
not: anneye anlatır gibi anlatırsanız sevinirim. bi' tarihler desktopıma kurmuştum ancak ekran kartım hata verdiği için çok kısa bir süre kullanabilmiştim, şimdiyse yükleyeceğim bilgisayarın sahibi win'i bile zor kullanıyor, ama kullanacağı analiz programı için linux şart.
şimdiden teşekkürler.
şöyle ki,
wine'nin tam tersi -yani windows'ta çalışan programları linux'ta çalıştıran değil de, işte normalde linux üzerinde kullanılan bir programı windows'ta çalıştıran bir program var mı?
modlara not: daha önce açıldıysa bilemiycem ama aradım mamafih bulamadım. belki de yanlış aradım bilmiyorum. :(
yardımcı olacaklara şimdiden teşekkürler..
wine'nin tam tersi -yani windows'ta çalışan programları linux'ta çalıştıran değil de, işte normalde linux üzerinde kullanılan bir programı windows'ta çalıştıran bir program var mı?
modlara not: daha önce açıldıysa bilemiycem ama aradım mamafih bulamadım. belki de yanlış aradım bilmiyorum. :(
yardımcı olacaklara şimdiden teşekkürler..
evde iki kız meraktan çatladık:
www.aktuel.com.tr
buradaki haberde, benim bildiğim kadarıyla zeki müren'in bu fotoğrafı, lady gaga-applause ve zeki müren-alkışlarla yaşıyorum benzetmesi nedeniyle, fotoşoklanmış bir fotoydu. yoksa gerçekten de 88 senesinde zeki müren böyle bir şey yaptı mı ya?? madem öyle ben böyle bir şeyi nasıl kaçırdım??
not: eğer benim bildiğim gibi fotoşok ile yapılmış bir şeyse, araştırmadan nasıl haber yapıyorlar? yoksa haber de mi feyk? ya site? ya bunu benim lise edebiyat öğretmenim paylaşmış, çok da zeki kadındır, ya lütfen ben yanlış biliyor olayım hocam doğru biliyor olsun yaaa!! :(
edit: ayh oh beeee sevindim ya la! ben de ne güzel fotoşokşık falan diye evde eğleniyordum. gerçi hocama üzüldüm şimdi o var. neyse demiyim bişi ben en iyisi, üzülmesin kadıncağız. :(
www.aktuel.com.tr
buradaki haberde, benim bildiğim kadarıyla zeki müren'in bu fotoğrafı, lady gaga-applause ve zeki müren-alkışlarla yaşıyorum benzetmesi nedeniyle, fotoşoklanmış bir fotoydu. yoksa gerçekten de 88 senesinde zeki müren böyle bir şey yaptı mı ya?? madem öyle ben böyle bir şeyi nasıl kaçırdım??
not: eğer benim bildiğim gibi fotoşok ile yapılmış bir şeyse, araştırmadan nasıl haber yapıyorlar? yoksa haber de mi feyk? ya site? ya bunu benim lise edebiyat öğretmenim paylaşmış, çok da zeki kadındır, ya lütfen ben yanlış biliyor olayım hocam doğru biliyor olsun yaaa!! :(
edit: ayh oh beeee sevindim ya la! ben de ne güzel fotoşokşık falan diye evde eğleniyordum. gerçi hocama üzüldüm şimdi o var. neyse demiyim bişi ben en iyisi, üzülmesin kadıncağız. :(
merhaba,
arkadaşlarım gelecek yarın, makarna salatası istedi bir tanesi, ben bunu yoğurtlu mayonezli yapacağım da, bir gün önceden yapsam olur mu? ertesi sabah yapacağım başka yemekler de var da, acaba salata sulanır mı dolapta tutsam?
içine mısır, turşu, sosis, salam ve bezelye de koyacağım.
arkadaşlarım gelecek yarın, makarna salatası istedi bir tanesi, ben bunu yoğurtlu mayonezli yapacağım da, bir gün önceden yapsam olur mu? ertesi sabah yapacağım başka yemekler de var da, acaba salata sulanır mı dolapta tutsam?
içine mısır, turşu, sosis, salam ve bezelye de koyacağım.
Toplu Taşıma ile nasıl gidebiliriz? Ataköy İspirtohane'ye gidilecek? Ataköy 7.8.9. kısımlardaki Gazi sitesine gidilecek de, gidecek olan kişi oraya en yakın İspirtohane'yi biliyor, yakın zaten birbirlerine bu iki yer de, İncirli'den nasıl gider buraya çözemedik, Google Maps'te İspirtohane durağı varken, İETT'nin sitesinde yok, en son Medeni Berk'te bırakıyordu sanırım durak olarak.
Not: Minibüs falan da olabilir, Bakırköy'den Ataköy'e de olabilir.
Yardımcı olacaklara şimdiden teşekkürler.
Not: Minibüs falan da olabilir, Bakırköy'den Ataköy'e de olabilir.
Yardımcı olacaklara şimdiden teşekkürler.
Merhaba,
Aşağıda veterinerimizden gelen bir mail var, biraz uzun bir mail, okumak istemeyenler için durumu kısaca özetlereyerek, veterinerimizin iletişim bilgilerini veriyorum, okumak isteyenler ise bu sevimli ve hüzünlü mailden mahrum kalmasınlar, okusunlar dilerim, fotoğrafını ise ekleyemedim nedense, alttaki linkte bulunuyor, görmek isterseniz ancak göremezseniz gene bana haber verin ki linki yenileyeyim:
Alf bir sokak kedisi, ekte fotoğrafı da bulunuyor. Pek bir şeker görünüyor, ancak FIV hastası olduğu için, başka bir kediyle aynı evde yaşaması imkansız. ----EDIT: Bu noktada Blatta'nın yazdığı cevaba göre, Fiv'li kedi ile sağlıklı kedi de aynı evde yaşayabiliyormuş, belirtmek istedim, kendisinin cevabı çok uzun olduğu için tamamını eklemedim, altta bulunuyor, okumanızı tavsiye ederim. ---- Mailden okuduğum kadarıyla sokakta çok çok zor günler geçirmiş, çok hastaymış -eklediğim uzun yazıyı okursanız ayrıntıları öğrenebilirsiniz- kendisinin de sokakta yaşamaması gerekiyor, hem ona hem de diğer kedilere zarar, çünkü bu şekilde onlara da bulaştırabilir ve bağışıklık sistemi çökmekte olduğu için, kendisi de sokakta yaşayamaz, ancak FIV insana bulaşmıyor, bu nedenle evinizde ona da bir yer açabilirsiniz, diye düşünüyorum.
Yardımcı olmak isteyenler için, evini açmak isteyenler için, Işıl Hanım'ın iletişim bilgileri de aşağıda bulunuyor.
Vet.Hekim Işıl Karatan
Yeşilköy Pet Care Veteriner Kliniği
Tel: (212) 662 73 76
www.yesilkoyvet.com
Kendisi mesai saatleri içerisinde aranabileceğini söyledi, şu anda yeni doğmuş bir kızı olduğu için, diğer saatlerde müsait olamadığını iletti.
Bu duyuruyu HaySev'e de göndereceğim, ancak ilk olarak buradan iletmek istedim.
Yardımcı olacaklara Alf ve Işıl Hanım adına teşekkür ederim.
Alf: s1006.photobucket.com
Mod'lara not: Bir süreliğine üstte kalabilirse çok seviniriz, teşekkürler.
Işıl Hanım'ın maili aşağıdadır:
"Selam ;
AİDS olduğumu öğrendiğimde mama kabıma gömülmüş deliler gibi günlerdir aç olan karnımı doyurmakla meşguldum...A.İ.D.S yani " Acil İlgilen Dilediğince SEV" gibi bi şey olduğunu düşündüğüm AİDS konusu beni hiç enterese etmemiş aksine o anda oldukça mutlu mırıl mırıl bir kedi haline getirmişti. Günlerdir süren burun akıntım, deliler gibi hapşırmalarım, göğsümden gelen o boğuk hırıltılı sesler, boğazımın hemen altında ceviz büyüklüğündeki kocaman kocaman şişliklerim, yürümekte zorluk çıkartacak kadar şişen arka bacaklarım, ağrıyan kulaklarım hep bundanmış...AİDS !!!
Bense, sokak çocuğu olmanın getirdikleridir diye düşünüyordum...Açlıktan ve bakımsızlıktandır diye kanıksamıştım yaşadığım hayatı.Gerçeği nihayet öğrendim...Ben AİDS' e yakalanmıştım. Acil doyur istiyorsan sevebilirsin güzel bir duyguydu ama aslında bu ölümcül ve çok bulaşıcı bir hastalığın kısa adıydı..."KEDİ AİDS " i diye bir hastalıkmış beni yıllar sonra ilk kez bu kadar güzel ve sevgi dolu bir bakımla karşı karşıya getiren şey, ama aslında beni yavaş yavaş öldüren şeymiş bu AİDS denen hastalık...
İnanın KEDİ olmak ve AİDS'e yakalanmak bu hayattaki seçimlerimden biri değildi. Ben böyle yaratılmıştım ve sokaklarda doğmuş yine sokaklarda büyümüştüm. Kavgacı ruha sahip değildim, ama kavga etmezsem hayatta kalmayı başaramazdım ki. AIDS 'e, karışmak zorunda kaldığım kavgalarda aldığım ısırık yaralarının sebep olabileceğini öğrendiğimde gözümün önünden o harika delikanlılık yıllarım film şeridi gibi geçip gitti. Artık bir klinikte sıcak ve güvenli huzur dolu bir kedi kafesindeydim sokaklardan şimdilik uzaklaşmıştım ama tedavim tamamlandığında daha fazla burada kalmama imkan yoktu. Sokaklara geri dönebilmeme de imkan yoktu, hem benim hem de diğer kedilerin sağlığı için benim özel bakıma alınmam gerekiyordu. AİDS ısırık yaralarıyla diğer kedilere geçebilirmiş,eee ben beni ısıranı ısırmadan duramam ki, delikanlılığa sığmaz... İstemem bu lanet hastalık bir başka kediye de geçsin o yüzden benimle özel ilgilenecek bir sahip aramaya koyulmam lazım...Bunu nasıl yaparım bilemiyorum. Facebook sayfam yok, gmail adresi almayı da bilmiyorum ki durumumu herkesle paylaşabileyim...Burada tüm bunları benim için yapacak harika insanlarla tanıştım . Nevzat Bey beni Karaköy sokaklarından alıp o zor şartlarda Yeşilköy'e kadar getiren benim asıl kahramanımdır. O beni burada Işıl Hanım ve Gökçen bey adında sürekli beyaz giyen iki kişi ile tanıştırdı. Beyaz giyenler melek olmalıydı; ama ben henüz ölmemiştim ki :) Hala yaşamaya gayret ediyorum ve konuşulanlar iyi olacağım yönünde güzel cümlelerdi...Beyaz giyenlerin VETERİNER HEKİM olduklarını öğrendiğimde çok şaşırdım sırf benim için yıllarca tıp okumuş olmaları inanılmazdı. Kendimi ne kadar önemli hissettiğimi tahmin edemezsiniz.
Neyse ; AİDS'in acil ilgilen, doyur sonra sevebilirsin gibi bir anlama gelmediğini , vücuduma giren bir virusun bağışıklık sistemimi çökerttiğini öğreneli bir kaç gün olmuştu ki artık o delikanlılık namımın sürdüğü sokaklara yeniden dönemeyeceğimi öğrendim. Bir evim, bir ailem ve beni seven insanlar olmalıydı hayatımda, bana sürekli göz kulak olacak beni güzel besleyip bağışıklığımı yukarılarda tutmaya kendini adayacak sahiplerim olmalıydı yoksa hayat bana istediğim şekilde yaşamaya devam etmemi sağlayamayacaktı...
Ben sadece mırıl mırıl etrafta dolanıp, sahibimin bacaklarına sürtünüp kıtır kıtır kuru mamalarımı afiyetle yiyip sıcacık kalorifer yanında uyuyabileceğim bir hayat hayal ediyorum...Öyle dubleks, kocaman bahçesi olan, kapısında bekçi köpekleri olmayan villalar, kutu kutu çeşit çeşit konservelerle dolu kocaman bir mutfak falan hayal etmiyorum. Benimle aynı koltuğu paylaşabilecek TV seyrederken bir eliyle benim tüylerimin arasında ellerini dolaştıracak birini hayal ediyorum hepsi bu :)
AİDS olmak benim seçimim değildi ama sizin seçiminiz benim yaşam şansım olacak. Lütfen beni klinikte ziyarete gelin olur mu ? Oturalım hayat hakkında konuşalım siz anlatın ben mırıltımla size eşlik edeyim ve sohbetimiz hayat devam ettiği sürece sürsün. Ne dersiniz beni görmeye geleceksiniz değil mi?
Haaa bu arada unutmadan; İsmim ALF; hayat çok kısa bugün varım kimbilir belki de yarın yok, o yüzden şimdiden tanıştığımıza memnun oldum...
..........................................................................................................
ALF' in duygularıyla....
Bir kedinin gözünden hayata bakmaya çalıştım Onlarla hayatı paylaşan herkesin anlayabileceği cümlelerle ve tüm kalbimle sevgiler
Vet.Hekim Işıl Karatan "
Aşağıda veterinerimizden gelen bir mail var, biraz uzun bir mail, okumak istemeyenler için durumu kısaca özetlereyerek, veterinerimizin iletişim bilgilerini veriyorum, okumak isteyenler ise bu sevimli ve hüzünlü mailden mahrum kalmasınlar, okusunlar dilerim, fotoğrafını ise ekleyemedim nedense, alttaki linkte bulunuyor, görmek isterseniz ancak göremezseniz gene bana haber verin ki linki yenileyeyim:
Alf bir sokak kedisi, ekte fotoğrafı da bulunuyor. Pek bir şeker görünüyor, ancak FIV hastası olduğu için, başka bir kediyle aynı evde yaşaması imkansız. ----EDIT: Bu noktada Blatta'nın yazdığı cevaba göre, Fiv'li kedi ile sağlıklı kedi de aynı evde yaşayabiliyormuş, belirtmek istedim, kendisinin cevabı çok uzun olduğu için tamamını eklemedim, altta bulunuyor, okumanızı tavsiye ederim. ---- Mailden okuduğum kadarıyla sokakta çok çok zor günler geçirmiş, çok hastaymış -eklediğim uzun yazıyı okursanız ayrıntıları öğrenebilirsiniz- kendisinin de sokakta yaşamaması gerekiyor, hem ona hem de diğer kedilere zarar, çünkü bu şekilde onlara da bulaştırabilir ve bağışıklık sistemi çökmekte olduğu için, kendisi de sokakta yaşayamaz, ancak FIV insana bulaşmıyor, bu nedenle evinizde ona da bir yer açabilirsiniz, diye düşünüyorum.
Yardımcı olmak isteyenler için, evini açmak isteyenler için, Işıl Hanım'ın iletişim bilgileri de aşağıda bulunuyor.
Vet.Hekim Işıl Karatan
Yeşilköy Pet Care Veteriner Kliniği
Tel: (212) 662 73 76
www.yesilkoyvet.com
Kendisi mesai saatleri içerisinde aranabileceğini söyledi, şu anda yeni doğmuş bir kızı olduğu için, diğer saatlerde müsait olamadığını iletti.
Bu duyuruyu HaySev'e de göndereceğim, ancak ilk olarak buradan iletmek istedim.
Yardımcı olacaklara Alf ve Işıl Hanım adına teşekkür ederim.
Alf: s1006.photobucket.com
Mod'lara not: Bir süreliğine üstte kalabilirse çok seviniriz, teşekkürler.
Işıl Hanım'ın maili aşağıdadır:
"Selam ;
AİDS olduğumu öğrendiğimde mama kabıma gömülmüş deliler gibi günlerdir aç olan karnımı doyurmakla meşguldum...A.İ.D.S yani " Acil İlgilen Dilediğince SEV" gibi bi şey olduğunu düşündüğüm AİDS konusu beni hiç enterese etmemiş aksine o anda oldukça mutlu mırıl mırıl bir kedi haline getirmişti. Günlerdir süren burun akıntım, deliler gibi hapşırmalarım, göğsümden gelen o boğuk hırıltılı sesler, boğazımın hemen altında ceviz büyüklüğündeki kocaman kocaman şişliklerim, yürümekte zorluk çıkartacak kadar şişen arka bacaklarım, ağrıyan kulaklarım hep bundanmış...AİDS !!!
Bense, sokak çocuğu olmanın getirdikleridir diye düşünüyordum...Açlıktan ve bakımsızlıktandır diye kanıksamıştım yaşadığım hayatı.Gerçeği nihayet öğrendim...Ben AİDS' e yakalanmıştım. Acil doyur istiyorsan sevebilirsin güzel bir duyguydu ama aslında bu ölümcül ve çok bulaşıcı bir hastalığın kısa adıydı..."KEDİ AİDS " i diye bir hastalıkmış beni yıllar sonra ilk kez bu kadar güzel ve sevgi dolu bir bakımla karşı karşıya getiren şey, ama aslında beni yavaş yavaş öldüren şeymiş bu AİDS denen hastalık...
İnanın KEDİ olmak ve AİDS'e yakalanmak bu hayattaki seçimlerimden biri değildi. Ben böyle yaratılmıştım ve sokaklarda doğmuş yine sokaklarda büyümüştüm. Kavgacı ruha sahip değildim, ama kavga etmezsem hayatta kalmayı başaramazdım ki. AIDS 'e, karışmak zorunda kaldığım kavgalarda aldığım ısırık yaralarının sebep olabileceğini öğrendiğimde gözümün önünden o harika delikanlılık yıllarım film şeridi gibi geçip gitti. Artık bir klinikte sıcak ve güvenli huzur dolu bir kedi kafesindeydim sokaklardan şimdilik uzaklaşmıştım ama tedavim tamamlandığında daha fazla burada kalmama imkan yoktu. Sokaklara geri dönebilmeme de imkan yoktu, hem benim hem de diğer kedilerin sağlığı için benim özel bakıma alınmam gerekiyordu. AİDS ısırık yaralarıyla diğer kedilere geçebilirmiş,eee ben beni ısıranı ısırmadan duramam ki, delikanlılığa sığmaz... İstemem bu lanet hastalık bir başka kediye de geçsin o yüzden benimle özel ilgilenecek bir sahip aramaya koyulmam lazım...Bunu nasıl yaparım bilemiyorum. Facebook sayfam yok, gmail adresi almayı da bilmiyorum ki durumumu herkesle paylaşabileyim...Burada tüm bunları benim için yapacak harika insanlarla tanıştım . Nevzat Bey beni Karaköy sokaklarından alıp o zor şartlarda Yeşilköy'e kadar getiren benim asıl kahramanımdır. O beni burada Işıl Hanım ve Gökçen bey adında sürekli beyaz giyen iki kişi ile tanıştırdı. Beyaz giyenler melek olmalıydı; ama ben henüz ölmemiştim ki :) Hala yaşamaya gayret ediyorum ve konuşulanlar iyi olacağım yönünde güzel cümlelerdi...Beyaz giyenlerin VETERİNER HEKİM olduklarını öğrendiğimde çok şaşırdım sırf benim için yıllarca tıp okumuş olmaları inanılmazdı. Kendimi ne kadar önemli hissettiğimi tahmin edemezsiniz.
Neyse ; AİDS'in acil ilgilen, doyur sonra sevebilirsin gibi bir anlama gelmediğini , vücuduma giren bir virusun bağışıklık sistemimi çökerttiğini öğreneli bir kaç gün olmuştu ki artık o delikanlılık namımın sürdüğü sokaklara yeniden dönemeyeceğimi öğrendim. Bir evim, bir ailem ve beni seven insanlar olmalıydı hayatımda, bana sürekli göz kulak olacak beni güzel besleyip bağışıklığımı yukarılarda tutmaya kendini adayacak sahiplerim olmalıydı yoksa hayat bana istediğim şekilde yaşamaya devam etmemi sağlayamayacaktı...
Ben sadece mırıl mırıl etrafta dolanıp, sahibimin bacaklarına sürtünüp kıtır kıtır kuru mamalarımı afiyetle yiyip sıcacık kalorifer yanında uyuyabileceğim bir hayat hayal ediyorum...Öyle dubleks, kocaman bahçesi olan, kapısında bekçi köpekleri olmayan villalar, kutu kutu çeşit çeşit konservelerle dolu kocaman bir mutfak falan hayal etmiyorum. Benimle aynı koltuğu paylaşabilecek TV seyrederken bir eliyle benim tüylerimin arasında ellerini dolaştıracak birini hayal ediyorum hepsi bu :)
AİDS olmak benim seçimim değildi ama sizin seçiminiz benim yaşam şansım olacak. Lütfen beni klinikte ziyarete gelin olur mu ? Oturalım hayat hakkında konuşalım siz anlatın ben mırıltımla size eşlik edeyim ve sohbetimiz hayat devam ettiği sürece sürsün. Ne dersiniz beni görmeye geleceksiniz değil mi?
Haaa bu arada unutmadan; İsmim ALF; hayat çok kısa bugün varım kimbilir belki de yarın yok, o yüzden şimdiden tanıştığımıza memnun oldum...
..........................................................................................................
ALF' in duygularıyla....
Bir kedinin gözünden hayata bakmaya çalıştım Onlarla hayatı paylaşan herkesin anlayabileceği cümlelerle ve tüm kalbimle sevgiler
Vet.Hekim Işıl Karatan "
eksiduyu.ru kardeşimle arkadaşı gitarlarını da götürmeye karar vermişler, kardeşimin iki gitarı var, 15 kg'yı aşıp aşmayacağını bilmiyorum, ama birini uçağın içine alsa diğerini bagaja verebilir mi? uçak içi 10 kg hakkı olduğu için içeri mi alsam birini, diye soruyor da?
bir de şöyle bir soru daha soruyorlar, bana saçma geldi ama ileteyim:"filmlerdeki gibi gitar kutusu içinde silah taşıdığımızı falan zannederler mi?" her ne kadar hayatında iki kere -o da git-gel- uçak kullanmış biri olsam da, bagajların x-ray felan gibi şeylerde kontrol edileceğini bildiğim için, sorun çıkacağını sanmıyorum, ama zamane gençleri film-dizi izleye izleye biraz paranoyak olmuşlar, böyle bir sorun çıkar mı? -ikisi de ilk kez uçağa biniyorlar, biraz panik olmuşlar sanırım-
not: bu sefer de 5 yaşındaki çocuğa anlatır gibi anlatırsanız sevinirim.
teşekkürler,
bir de şöyle bir soru daha soruyorlar, bana saçma geldi ama ileteyim:"filmlerdeki gibi gitar kutusu içinde silah taşıdığımızı falan zannederler mi?" her ne kadar hayatında iki kere -o da git-gel- uçak kullanmış biri olsam da, bagajların x-ray felan gibi şeylerde kontrol edileceğini bildiğim için, sorun çıkacağını sanmıyorum, ama zamane gençleri film-dizi izleye izleye biraz paranoyak olmuşlar, böyle bir sorun çıkar mı? -ikisi de ilk kez uçağa biniyorlar, biraz panik olmuşlar sanırım-
not: bu sefer de 5 yaşındaki çocuğa anlatır gibi anlatırsanız sevinirim.
teşekkürler,
merhaba,
beyazperde'ye baktım ancak bazen doğru bilgi alamıyorum bu siteden, güncellemedikleri oluyor, gravity'i istanbul avrupa yakasında 3D OLMAYACAK şekilde nerede izleyebiliriz? benim de babamın da gözünde sorun var, izleyemiyoruz 3D film.
yardımcı olacaklara teşekkürler,
beyazperde'ye baktım ancak bazen doğru bilgi alamıyorum bu siteden, güncellemedikleri oluyor, gravity'i istanbul avrupa yakasında 3D OLMAYACAK şekilde nerede izleyebiliriz? benim de babamın da gözünde sorun var, izleyemiyoruz 3D film.
yardımcı olacaklara teşekkürler,
merhaba,
kardeşim izmir'e gidecek, pegasus'tan biletini aldı. dediğine göre uçağın içine 10, bagaja ise 15 kg bagaj koyabiliyormuş, annem de kek-börek yapayım diye ısrarlarda. ben hiç uçakta yemek falan taşımadım, alıyorlar mı, alıyorlarsa uçağın içine mi bagaja mı alıyorlar, bilmiyorum? çok iyi bir biçimde, koku vs. salmayacak biçimde paketleyeceğiz de, geri kalan bagaj konusunda bir bilgimiz yok, bilgisi olan varsa yardımcı olabilirse seviniriz. mümkünse anneye anlatır gibi anlatırsanız sevinirim çünkü gerçekten de anneme anlatacağım, ona göre uğraşsın.
teşekkürler şimdiden,
kardeşim izmir'e gidecek, pegasus'tan biletini aldı. dediğine göre uçağın içine 10, bagaja ise 15 kg bagaj koyabiliyormuş, annem de kek-börek yapayım diye ısrarlarda. ben hiç uçakta yemek falan taşımadım, alıyorlar mı, alıyorlarsa uçağın içine mi bagaja mı alıyorlar, bilmiyorum? çok iyi bir biçimde, koku vs. salmayacak biçimde paketleyeceğiz de, geri kalan bagaj konusunda bir bilgimiz yok, bilgisi olan varsa yardımcı olabilirse seviniriz. mümkünse anneye anlatır gibi anlatırsanız sevinirim çünkü gerçekten de anneme anlatacağım, ona göre uğraşsın.
teşekkürler şimdiden,
hani eski türk filmlerinde olur ya, kız çıkar şarkı söyler, gazino sahibi de "seni gazinomun assolisti yapacağım!" der, bu sahneyi iki saattir bulamıyorum, çok acil, bi buldurun be! :(
Merhaba,
Yarın akşam yaklaşık 20 kişilik bir grup olarak Taksim'de karaoke'ye gitmeyi düşünüyoruz, ama Türkçe-Yabancı karışık söylemek istiyoruz. Bir de gothic metal icra etmek isteyen arkadaşlarımız var bir-iki tane ama çok da sorun değil.
Klub Karaoke yaz dolayısı ile bir süredir kapalıymış.
My Moon'da ise türkçe-yabancı farklı katlardaymış. -eğer değilse buraya gideceğiz ama ulaşamadım kendilerine-
K-box karaoke'ye ise hiç gitmedim, duyurudan giden bir arkadaş iyi olduğunu söyledi ama bir kaç kişi daha fikir verirse iyi olur.
Taksim civarı, hem yerli hem de yabancı söyleyebileceğimiz başka karaoke barlar varsa, fikir verebilirseniz teşekkür ederim, yalnız yakın zamanda gitmişseniz -yani güncel bilgi istiyorum- fiyat/performans oranını söyleyebilirseniz de iyi olur, çünkü kalabalık bir grubuz ve organizasyon ne yazık ki üstüme kaldı, sonradan kimse mıırın kırın etmesin.
Teşekkür ederim şimdiden,
Yarın akşam yaklaşık 20 kişilik bir grup olarak Taksim'de karaoke'ye gitmeyi düşünüyoruz, ama Türkçe-Yabancı karışık söylemek istiyoruz. Bir de gothic metal icra etmek isteyen arkadaşlarımız var bir-iki tane ama çok da sorun değil.
Klub Karaoke yaz dolayısı ile bir süredir kapalıymış.
My Moon'da ise türkçe-yabancı farklı katlardaymış. -eğer değilse buraya gideceğiz ama ulaşamadım kendilerine-
K-box karaoke'ye ise hiç gitmedim, duyurudan giden bir arkadaş iyi olduğunu söyledi ama bir kaç kişi daha fikir verirse iyi olur.
Taksim civarı, hem yerli hem de yabancı söyleyebileceğimiz başka karaoke barlar varsa, fikir verebilirseniz teşekkür ederim, yalnız yakın zamanda gitmişseniz -yani güncel bilgi istiyorum- fiyat/performans oranını söyleyebilirseniz de iyi olur, çünkü kalabalık bir grubuz ve organizasyon ne yazık ki üstüme kaldı, sonradan kimse mıırın kırın etmesin.
Teşekkür ederim şimdiden,