istanbul'da hava yağmurlu ve kapalı; bu havaya uygun bir film izleyeyim dedim. değişik psikolojik rahatsızlıkları işleyen bir film olabilir. psikolojik dedim ama olmayabilir de. dram falan da olabilir. six feet under dizisi en sevdiğim dizidir mesela, onun havasındaki film ve dizileri seviyorum.
yabancı veya yerli fark etmez.
şimdiden teşekkür ederim cevaplarınız için. iyi hafta sonları.
yabancı veya yerli fark etmez.
şimdiden teşekkür ederim cevaplarınız için. iyi hafta sonları.
sosyal fobim olduğunu baştan belirteyim (psikiyatri teşhisi, kendim uydurmadım). herkes yeni bir işe başlarken stres olur, bunu biliyorum ama muhtemelen ben şu an bunu 2 kat hissediyorum sosyal fobimden dolayı.
şöyle oldu: yaklaşık 1 senedir bir reklam ajansında çalışıyorum. sonra buraya göre çok iyi bir yere başvuru yaptım. 2 yüz yüze ve 1 telefon görüşmesinden sonra teklif aldım. aldığım teklif, şu an çalıştığım yere göre çok iyi. zaten onlar da beni çıkarmayı düşünüyordu, biliyorum. zaten çalıştığım yerde mutsuzdum. dolayısıyla hem bu sebeplerden hem de şartları nedeniyle gözünüz kapalı teklif edersiniz zaten. ben de öyle yaptım
ekim'de başlayacağım oraya. ama acayip geriliyorum. kalabalık bir ajans orası (şu an 13-14 kişilik bir ofisteyim). yeni insanlar, yeni müşteriler, daha büyük markalar. yapabilecek miyim bilmiyorum. kendime güvenim yok. ama onlar için çalıştığım çalışmayı beğendiler, görüşmelerde tahmin ettiğim kadar sıçmamışım ki beni işe aldılar diye düşünüyorum; böyle düşününce de biraz kendime güvenim yerine geliyor. ama gene de çok gerginim. bunu üstümden nasıl atacağım? :/
çevremdeki herkes benim için çok mutlu, seviniyor. ama ben tadını çıkaramıyorum stresten.
şöyle oldu: yaklaşık 1 senedir bir reklam ajansında çalışıyorum. sonra buraya göre çok iyi bir yere başvuru yaptım. 2 yüz yüze ve 1 telefon görüşmesinden sonra teklif aldım. aldığım teklif, şu an çalıştığım yere göre çok iyi. zaten onlar da beni çıkarmayı düşünüyordu, biliyorum. zaten çalıştığım yerde mutsuzdum. dolayısıyla hem bu sebeplerden hem de şartları nedeniyle gözünüz kapalı teklif edersiniz zaten. ben de öyle yaptım
ekim'de başlayacağım oraya. ama acayip geriliyorum. kalabalık bir ajans orası (şu an 13-14 kişilik bir ofisteyim). yeni insanlar, yeni müşteriler, daha büyük markalar. yapabilecek miyim bilmiyorum. kendime güvenim yok. ama onlar için çalıştığım çalışmayı beğendiler, görüşmelerde tahmin ettiğim kadar sıçmamışım ki beni işe aldılar diye düşünüyorum; böyle düşününce de biraz kendime güvenim yerine geliyor. ama gene de çok gerginim. bunu üstümden nasıl atacağım? :/
çevremdeki herkes benim için çok mutlu, seviniyor. ama ben tadını çıkaramıyorum stresten.
ben yeni bir şirketle anlaştım ve çalıştığım yere istifamı verdim. başka bir yerden teklif alıp gideceğimi de biliyorlar.
şartlar böyleyken, yine de günlük 2 saat iş arama iznimi kullanabilir miyim? bunu sona ekletmek istiyorum. hesabını nasıl yapacağım?
15x2= 30 saat iş arama izni ediyor.
günde 9,5 saat çalışıyoruz. 3x9,5'tan 28,5 saat ediyor.
yani 3 gün erken mi çıkabileceğim? daha önce hiç istifa etmedim, yardım :)
şartlar böyleyken, yine de günlük 2 saat iş arama iznimi kullanabilir miyim? bunu sona ekletmek istiyorum. hesabını nasıl yapacağım?
15x2= 30 saat iş arama izni ediyor.
günde 9,5 saat çalışıyoruz. 3x9,5'tan 28,5 saat ediyor.
yani 3 gün erken mi çıkabileceğim? daha önce hiç istifa etmedim, yardım :)
yaptığımız iki görüşmede de 2 hafta ihbar sürem olduğunu söyledim. 9 ekim'de başlayabileceğimi söylemiştim. işe alındım. diyorlar ki, daha erken gelebilirsen bizim için daha iyi, iş yerinle görüşebilir misin falan dediler. ben de tamam dedim ama açıkçası patronum tamam eylül sonunda çıkabilirsin dese bile ben 1 hafta kendime zaman ayırmak istiyorum. öteki türlü cuma buradan çıkıp pazartesi yeni yere başlayacağım.
tamam 1 hafta maaşım eksilmiş olacak ama biraz dinlenmek de istiyorum. haksız mıyım ki? napayım?
sonuçta her iş yeri zaten bir an önce başlamanızı ister. ama ihbar sürem olduğunu bilerek beni işe aldılar, olumsuz bir şey yok herhalde benim açımdan.
tamam 1 hafta maaşım eksilmiş olacak ama biraz dinlenmek de istiyorum. haksız mıyım ki? napayım?
sonuçta her iş yeri zaten bir an önce başlamanızı ister. ama ihbar sürem olduğunu bilerek beni işe aldılar, olumsuz bir şey yok herhalde benim açımdan.
daha önce öğrenci akbilim olmadı hiç. ilk kez alacağım. aylık yaptırmak daha karlı bir şey mi oluyor? mesela bugün doldurdum, 18 ekim'de mi doluyor süresi? nasıl oluyor bu işler?
web sitesinde çalışacakları yazıyor ama emin olamıyorum. kadıköy bürosunu arıyorum, asla cevap vermiyorlar. işten izin de alamıyorum. bir sürprizle karşılaşmam değil mi cumartesi sabahı :(
inşaat sektöründe kullanılacak. sitelerin etapları olur ya, onun için.
"1. etap", "3. etap" nasıl söylenir?
"1. etap", "3. etap" nasıl söylenir?
kamptaydık, arkadaşım vücudunda iki tane kene buldu.
dün dönüşte bacağım kaşındı bay. sivrisinek ısırığı zannettim, aynı onun gibi şişti. şimdi etrafı kızarık ve içi biraz sert bi şeye dönüştü. kene gibi deri üzerinde bi şey göremiyorum. sizce acile görüneyim mi bi? yoksa bi böcek ısırığı mıdır?
www.imgim.com
dün dönüşte bacağım kaşındı bay. sivrisinek ısırığı zannettim, aynı onun gibi şişti. şimdi etrafı kızarık ve içi biraz sert bi şeye dönüştü. kene gibi deri üzerinde bi şey göremiyorum. sizce acile görüneyim mi bi? yoksa bi böcek ısırığı mıdır?
www.imgim.com
lütfen doğrusunu bilen arkadaşlar yazsın. önemli benim için.
bir otelden adıyla bahsederken at mi yoksa in mi kullanılır?
örn: istanbul doğa oteli'nde toplantı yapmak çok güzeldir.
bu tarz cümlelerde in mi at mi kullanmak doğru? veya ikisi de doğru mu?
bir otelden adıyla bahsederken at mi yoksa in mi kullanılır?
örn: istanbul doğa oteli'nde toplantı yapmak çok güzeldir.
bu tarz cümlelerde in mi at mi kullanmak doğru? veya ikisi de doğru mu?
ilk kez yaptığım bi şey bu, çünkü ilk işimde çalışıyorum. cv'mde ikisi eski yöneticim olmak üzere bi tane de mevcut yöneticimin referansı var. ajansta çalışıyorum ve üçü de arkadaşım gibi, herhangi bi şekilde patronuma bunu söyleyecek değiller yani.
peki görüştüğüm yerler (ikisi kurumsalımsı, diğerleri yine reklam ajansı) cv'deki referanslar yerine patronumu ararsa ne olur? ya da ararlar mı acaba?
bu çok riskli bi durum değil mi şimdi? çalışırken iş aramak ekstra stres değil mi yahu?
peki görüştüğüm yerler (ikisi kurumsalımsı, diğerleri yine reklam ajansı) cv'deki referanslar yerine patronumu ararsa ne olur? ya da ararlar mı acaba?
bu çok riskli bi durum değil mi şimdi? çalışırken iş aramak ekstra stres değil mi yahu?
not: iğrenç capsler içerir:
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
birkaç gündür dilimin alt kısmında bir şey var. ilkten daha küçük ve yuvarlağımsıydı. şimdi garip bi şekil aldı. böyle bi parça gibi. çok garip bi şey. ucunda beyaz bi nokta var sanki. ilk 1-2 günde kırmızı nokta vardı sanırım.
enfeksiyon falan mı bu? korkuyorum. diş etlerimde (alt dişlerde özellikle) de ciddi sıkıntı var. çok kanıyorlar. onunla bağlantısı olabilir mi?
1) ağzımda neler oluyor?
2) genel cerrahiye mi gitmeliyim?
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
birkaç gündür dilimin alt kısmında bir şey var. ilkten daha küçük ve yuvarlağımsıydı. şimdi garip bi şekil aldı. böyle bi parça gibi. çok garip bi şey. ucunda beyaz bi nokta var sanki. ilk 1-2 günde kırmızı nokta vardı sanırım.
enfeksiyon falan mı bu? korkuyorum. diş etlerimde (alt dişlerde özellikle) de ciddi sıkıntı var. çok kanıyorlar. onunla bağlantısı olabilir mi?
1) ağzımda neler oluyor?
2) genel cerrahiye mi gitmeliyim?
bunu yapan insanlarla ilgili ne düşünüyosunuz?
vade farksız 36 taksit
peşin ödemede %10 indirim
bunları nasıl ifade ederiz ingilizcede? aynı bu şekilde kullanılacak.
peşin ödemede %10 indirim
bunları nasıl ifade ederiz ingilizcede? aynı bu şekilde kullanılacak.
ben kendimi bildim bileli, kadınlar da erkekler de yanak yanağa tokalaşır. benim çocukluğumda ülkücüler kafa tokuştururdu, hatta ergenliğimde de. fakat son 5 yıldır falan neredeyse bütün erkekler böyle tokalaşıyor. ne ara bu kadar yaygın ve genel geçer tokalaşma haline geldi anlamadım. hadi isteyen istediğini yapsın tabii de; eskiden siyasi anlamı olan bir şeyin şimdi normal olması ve yıllarca normal sayılan tokalaşmayı halen yapıyoruz diye bize anormal muamelesi yapılması garip geliyo bana.
pahalı olmayan, düzgün bir yer arıyorum. nereyi tavsiye edersiniz? pahalı olmaması önemli. baya fakirim çünkü.
kadıköy olabilir, maltepe de olabilir. bu civarlar. teşekkür ederim.
kadıköy olabilir, maltepe de olabilir. bu civarlar. teşekkür ederim.
hangisi doğru bunların?
TDK'da şöyle bir şey var: www.tdk.org.tr
ama ben hep birleşik diye düşünürdüm. kesin kuralı bilen var mı? Bayramı'nız, Bayramı'mız gibi şeyler nasıl yazılır?
TDK'da şöyle bir şey var: www.tdk.org.tr
ama ben hep birleşik diye düşünürdüm. kesin kuralı bilen var mı? Bayramı'nız, Bayramı'mız gibi şeyler nasıl yazılır?
bütçem maalesef düşük. 50-60 lira en fazla. kıyafet dışında bir seçeneğim yok mu? anneler günü'nde masaja göndereceğiz örneğin. biraz farklı ve güzel hissettirecek bir hediye olsun istiyorum. 19 mayıs doğum günü, acaba güzel bir yere mi götürsem? istanbul'da yaşayıp güzel yerleri görememekten şikayetçi hep. gezmeye, boğaz turuna falan mı götürsem acaba? veya elle tutulur bir hediye olacak. var mı fikirleriniz? :)
yağlı bi cildim var. kaşlarımda ve t bölgesinde kepek gibi bi şey oluşuyor. bilgisayarımın klavyesi siyah, yüzümle oynayınca hep beyaz beyaz dökülüyor. ne yapabilirim, neden oluyor ki bu?
mümkünse reklam ajansında metin yazarı olarak çalışan/çalışmış birileri var mıdır? 5 aydır marka yöneticisi olarak çalıştığım ajansta, bundan sonra metin yazarı olarak çalışmam isteniyor, buna yatkın olduğum için. kendimi bununla ilgili geliştirmemi bekliyorlar. acaba bununla ilgili neler yapabilirim? mesela kitap tavsiyesi olur (fikir nasıl bulunur kitabını okudum), ilham verici bir video olur, genel tavsiyeler olur, fark etmez. yani kısacası, kendimi geliştirecek bir şeylere ihtiyacım var, bana biraz yol gösterir misiniz?
eskişehir'den izmit'e gelene kadar fena değil, çoğu zaman hızlı fakat izmit istanbul arası 50 dakika sürüyor, neredeyse arabayla aynı süre bu. ortalama 80-90'la gidiyor. bunun sebebi rayların hala tam olarak hazır olmaması mı veya başka özel bir sebep mi var?
biz çalışıyormuşuz. müşteriye sözümüz varmış, iş bitecekmiş, çalışmamız lazımmış. müşteri ise tatil yapacak o gün elbette.
dallama herif ya.
dallama herif ya.
metroda, otobüste, vs. insanlar akbil (güncel ismiyle istanbulkart) basmanızı rica ettikleri zaman;
1) kabul ediyor musunuz? yoksa nasıl reddediyorsunuz?
2) bozuk para verdiklerinde o parayı alıyor musunuz?
not: akbil dedim de diğer şehirlerde yaşayanlar da kendi şehirlerindeki karta göre cevaplayabilir tabii.
1) kabul ediyor musunuz? yoksa nasıl reddediyorsunuz?
2) bozuk para verdiklerinde o parayı alıyor musunuz?
not: akbil dedim de diğer şehirlerde yaşayanlar da kendi şehirlerindeki karta göre cevaplayabilir tabii.
bu adamın yaptığı müziği hiç sevmedim, çok da ön yargılıydım da bu nasıl ses yahu?
www.youtube.com
cidden utandım. popüler müziğimizde bu kadar iyi söyleyen kaç insan var ki? çok iyi değil mi tekniği ve ses rengi?
www.youtube.com
cidden utandım. popüler müziğimizde bu kadar iyi söyleyen kaç insan var ki? çok iyi değil mi tekniği ve ses rengi?
"5 yıl vade ve %0,5 faiz oranı"
reklam dilinde kullanılacak.
teşekkürler.
reklam dilinde kullanılacak.
teşekkürler.
istanbul'dan cuma gidilecek, pazar dönülecek. nevşehir'e uçuşlar biteceği için kayseri'den, vs. geçilecek. otel olabildiğince ucuz olacak, airbnb'den ayarlarız muhtemelen günlük 70-80 gibi. gezme tozma, yeme içme, toplamda bütün masraflar ne kadarı bulur? kafam durdu, yakın zamanda gittiyseniz ve "hesaplayan adamlar/kadınlar"sanız bir rakam söyler misiniz? sevgiler.
işe başladığımdan beri spora gitmek istemiyorum. neredeyse 5 ay olacak. haftada 2 kez gidip bırakıyorum, programım 3 günlük halbuki. öncesinde işsizken gidiyodum, baya da motiveydim ama böbreklerimdeki sağlık problemleri nedeniyle proteinli beslenemiyorum.
zaten vücut yapım zayıf, çok zor kilo alıyorum, günde en az 3000 kalori falan yemem lazım, ki işe başlayınca bu daha da zor oldu. vücudumda hiçbi değişiklik de göremeyince ve üstüne yorgunluk eklenince spora gitme isteğim azaldı. öte yandan vücudumdan hiç hoşnut değilim. bir de üstüne yaz geliyor.
annem kaydını dondur, istek gelince tekrar başla diyor. bilemiyorum, bu motivasyon nasıl kazanılır? yüksek protein olmadan spor yapmak da benim için anlamsız geliyor. muhtemelen sonuç göremicem veya çok zor olacak, neden gidiyorum ki diye düşünüyorum. evet spor sadece fit vücut için yapılmaz, sağlık için yapılır ama o tek başına beni motive edemiyor artık. benim kayıt olmamdaki ilk sebep fit bir vücuttu, ona ulaşacağıma olan inancım azalınca spora gitmek de çok zor gelmeye başladı.
zaten vücut yapım zayıf, çok zor kilo alıyorum, günde en az 3000 kalori falan yemem lazım, ki işe başlayınca bu daha da zor oldu. vücudumda hiçbi değişiklik de göremeyince ve üstüne yorgunluk eklenince spora gitme isteğim azaldı. öte yandan vücudumdan hiç hoşnut değilim. bir de üstüne yaz geliyor.
annem kaydını dondur, istek gelince tekrar başla diyor. bilemiyorum, bu motivasyon nasıl kazanılır? yüksek protein olmadan spor yapmak da benim için anlamsız geliyor. muhtemelen sonuç göremicem veya çok zor olacak, neden gidiyorum ki diye düşünüyorum. evet spor sadece fit vücut için yapılmaz, sağlık için yapılır ama o tek başına beni motive edemiyor artık. benim kayıt olmamdaki ilk sebep fit bir vücuttu, ona ulaşacağıma olan inancım azalınca spora gitmek de çok zor gelmeye başladı.
Mayıs ve Haziran'da Cuma gitmeli, Pazar dönmeli uçuş bakıyoruz ama hiç uçuş yok :/ dolu olduğu için mi yoksa daha açılmamış mı biletler?
ama şöyle: ben aslında muaf değildim, askere gittim. fakat döndükten sonra askerlik yapmama engel bir hastalığım olduğunu öğrendim (boşuna gittik asdjlfsk) bu durumda ben ne olacağım seferberlik halinde? can sıkıntısından soruyorum :D
şampuan değil de saç kremi gibi ürünler kullanmak istiyorum.
fiyatı üç haneli rakamlara ulaşmadığı müddetçe önemli değil. erkeğim.
fiyatı üç haneli rakamlara ulaşmadığı müddetçe önemli değil. erkeğim.
32 gb ile 128 gb arasında büyük fark var mı sizce? yani tabii var da ikisini kullanım olarak tek tek düşünelim. yıllardır 16 gb kullanıyorum. zar zor yetiyor, fotoğraf ve uygulama silmek zorunda kalıyorum sürekli. 32 de yetersiz kalır mı acaba bi yerden sonra? fotoğraf silmekten nefret etsem de öyle binlerce fotoğrafım olsun kafasında değilim, 500'den sonra silen biriyim. video silmeyi sevmiyorum. uygulama da oyun meraklısı değilim, herhalde 35-40'tan fazla uygulamaya ihtiyacım olmaz.
fiyat olarak 23 tl fark ediyor ayda. toplamda 552 tl fark oluyor. annem "20 lira 20 liradır, gerek yok 128'e diyor" :) haklı mı?
fiyat olarak 23 tl fark ediyor ayda. toplamda 552 tl fark oluyor. annem "20 lira 20 liradır, gerek yok 128'e diyor" :) haklı mı?
a4 boyutunda çıkardılar ama sonra eve gelince içime sinmedi, net değil fotoğraf tam. fotoğrafın renkleriyle biraz oynamıştım photoshop'ta, acaba ondan mı bozuldu kalitesi? yoksa a4 boyutu mu çok fazla? yoksa başka yerde daha iyiye bastırabilir miyim? çerçevelenip duvara asılacak bu arada, amaç o.
ben bugün hastayım diye rapor aldım fakat arkadaşım "keşke 3 gün alsaydın, 2 gün raporsuz olarak gitmeme hakkın oluyor zaten, boşuna almışsın" dedi. böyle mi gerçekten?
2 haftalık yeğenim oldu. cinsiyeti kız. yılbaşında ablama ve eşine de hediye alıcam, onun için de bi şey alayım diyorum. ilk maaşım olacak, doğum hediyesi gibi bi şey alamamıştım zaten.
biliyorum o yaştaki bebek için kıyafet dışında bi şey almak zor ama gene de sorayım dedim.
biliyorum o yaştaki bebek için kıyafet dışında bi şey almak zor ama gene de sorayım dedim.
şunu fark ettim, konsantre olmadığım müddetçe ben ingilizce şarkıları anlamıyorum. yani türkçe şarkıyı efor sarf etmeden dinleyip anlıyorum ama ingilizce bilsem de ingilizce şarkılarda bu böyle olmuyor. bazen konsantre dinlediğimde bile ne dendiğini anlamıyorum. müzikli olması mı kafamı karıştırıyor artık bilemiyorum ama çoğu zaman ingilizce şarkıları sözlerini internetten okuyarak öğreniyorum. bu sizde de oluyor mu?
not: ingilizce biliyorum derken, iş hayatımı sürdürecek kadar biliyorum, ingiltere'de falan da yaşadım birkaç ay ama tabii ki bilmediğim tonla şey var.
not: ingilizce biliyorum derken, iş hayatımı sürdürecek kadar biliyorum, ingiltere'de falan da yaşadım birkaç ay ama tabii ki bilmediğim tonla şey var.
kaçla kaç arası çalışıyosunuz?
benim 9:00-18:30, 5 gün.
biliyorum, daha önce soruldu bu ama güncel saatleri öğrenmek istiyorum.
benim 9:00-18:30, 5 gün.
biliyorum, daha önce soruldu bu ama güncel saatleri öğrenmek istiyorum.
kendimi ezik ve işe yaramaz hissediyorum. sanki herkes "bu ne işe yarayacak ki burada" der gibi bakıyor. daha önce deneyimim yok çünkü. patronum benimle ilgileneceğini, işi öğreteceğini falan söylüyor, henüz pek zaman bulamadık. bugün 2. günümdü gerçi daha, çok mu abartıyorum? ne bileyim, zormuş bi de iş hayatı. akşam olmuyor resmen bi türlü. alışamamaktan korkuyorum biraz da sanki, insan uzun süre işsiz evde oturunca çok alışıyor ona çünkü. saçmalıyor olabilirim.
bu reklamlarda uygulanan şey bir taktik midir? yani çok saçma bir metin ve oyunculukla markanın konuşulmasını ve akılda kalmasını mı hedeflemişler bilerek? eğer öyleyse reklamcılıkta bunun bir ismi var mı? yoksa firma gerçekten paraya kıyıp doğru düzgün bir ajansla çalışamamış ve ortaya bu rezalet reklamlar serisi mi çıkmış?
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
www.youtube.com
görüştüğüm yerlerin %80'i geri dönüş yapmıyor. hatta 2 hafta önce gittiğim yer "olumlu ya da olumsuz muhakkak döneriz, onu baştan belirteyim" demişti adam, hani biz öteki firmalar gibi değiliz imajı çiziyor ya. sözde geçen haftanın sonuna kadar haber vermiş olacaklardı. görüşmeye gidersin, kafasına göre yarım saat sonra alırlar, yarım ağızla beklettik kusura bakmayın derler. bu nedir yahu? müşterisi olsam peşimden koşacak adamlar, iş görüşmesine gittiğim için neden küçük görüyor ki beni? karşılıklı görüşme yapıyoruz, ben de seni ve çalıştığın ortamı senin kadar değerlendiriyorum orada, kimse hiçbir şeye muhtaç durumda değil ki? neden muhatap alınmıyorum yani, bu kadar mı değersiziz? oturup bir saatlerini (en fazla o da) görüştükleri kişilere "başkasıyla çalışma kararı aldık, başarılar dileriz" diye kopyala-yapıştır maili atmaya ayırmak bu kadar mı zor? "aramıyoruz, herhalde anlar olumsuz olduğunu" mantığının ne kadar saygısızca olduğunu neden anlamıyorlar?
dilimin aynı yerinde uzun zamandır sivilce var. yani sivilce gibi bi şey en azından, olmayabilir de. dişimi fırçaladıktan sonra suyu tükürürken dilimin aldığı şekil nedeniyle dilim dişime değiyor sanırım, anladığım kadarıyla o tahriş ediyor. sivri falan da değil ama. ne yapabilirim bununla ilgili? dişimi sökemeyeceğime göre sonsuza dek bununla mı yaşayacağım? :/ çok rahatsız ediyor, sürekli bir şey var dilimin üzerinde. gargaralar falan iyi gelir mi acaba?
kalça dediğim bildiğin popo işte sakfjd
aslında hep vardı ama bu ara fazlalaştı gene. kırmızı kırmızı bi de, çok rahatsız ediyor görüntüsü. kullanabileceğim bir ürün var mıdır bunun için? ne yapmam lazım?
erkeğim. yaş 25.
aslında hep vardı ama bu ara fazlalaştı gene. kırmızı kırmızı bi de, çok rahatsız ediyor görüntüsü. kullanabileceğim bir ürün var mıdır bunun için? ne yapmam lazım?
erkeğim. yaş 25.
*en sevdiklerim:
the missing
sherlock
black mirror
the it crowd
how not to live your life
*bunları önermeyin:
merlin
doctor who
coupling
luther
ne ekleyebilirim bu listeye?
the missing
sherlock
black mirror
the it crowd
how not to live your life
*bunları önermeyin:
merlin
doctor who
coupling
luther
ne ekleyebilirim bu listeye?
l'oreal men expert ürünleri türkiye'de satılıyor mu? google'da bulamadım.
www.asos.com
bunu sipariş etsem gümrükte sorun yaşanır mı? kozmetik ürünleri gelemiyodu galiba çünkü.
www.asos.com
bunu sipariş etsem gümrükte sorun yaşanır mı? kozmetik ürünleri gelemiyodu galiba çünkü.
kim var? mesela serdar ateşer bence. orhan atasoy sonra. bunun neden milyonlarca izlenme sayısı yok mesela? www.youtube.com
ben bu insanlar direkt Arap olarak biliyorum, Arapça konuşurlar, vs. ama aynı zamanda Rum kiliselerinde ibadet ediyorlar ve vakıflarının adları falan da Rum Kilisesi diye geçiyor.
www.paros.com.tr buradaki röportajda adam hem "Rum Ortodoks" olduklarını söylemiş, ama sonra da "İstanbul'daki Rumlarla aynı etnik kökenden gelmiyoruz" demiş.
şimdi bu insanlar Arapça konuşan Rumlar mı, valla anlamadım hiçbir şey. Rumlarla alakaları yoksa neden kendilerinden Rum Ortodoks diye bahsediyorlar? bildiğim kadarıyla İstanbul'daki ekümenik patriklik kendilerine sahip çıkıyor, İstanbul'daki Rum okullarında eğitim de görebiliyorlar. tam olarak bu iki halkın alakası nedir?
www.paros.com.tr buradaki röportajda adam hem "Rum Ortodoks" olduklarını söylemiş, ama sonra da "İstanbul'daki Rumlarla aynı etnik kökenden gelmiyoruz" demiş.
şimdi bu insanlar Arapça konuşan Rumlar mı, valla anlamadım hiçbir şey. Rumlarla alakaları yoksa neden kendilerinden Rum Ortodoks diye bahsediyorlar? bildiğim kadarıyla İstanbul'daki ekümenik patriklik kendilerine sahip çıkıyor, İstanbul'daki Rum okullarında eğitim de görebiliyorlar. tam olarak bu iki halkın alakası nedir?
grip aşısı yaptırabiliyor muyuz hala eczanelerde? bir de ücreti var mı? geçen sene yaptırmıştım ücretsiz ama doktorum mu reçete etmişti, hatırlamıyorum.
kötü bi şey mi? hayvansal ve bitkisel yağdan bahsediyorum. süt, kefir, kaşar peyniri, ceviz, fındık, et, tavuk gibi yiyeceklerden gelen yağlar. skinny olduğum için biraz kilo almak, kas oranımı arttırmak istiyorum ve sporda ağırlıklarımı arttırıp güçlenebilmek için yüksek kalorili beslenmeye çalışıyorum (en azından 2500 kalori yemeye çalışıyorum) ama yüksek kalorili yerken yağ alımım da 130-140 gramlara çıkıyor. yemeği az yediğimde de ya kilom artmıyor ya da kilo veriyorum çok çabuk. sağlıklı yağ da olsa fazla değil mi? protein, karbonhidrat, yağ hepsi tavan yapıyor benim diyetimde. ne yiyeceğimi şaşırdım :)
SL 5x5 yapıyorum. bugün 50 kiloyla squat yaptım ve bacaklarımda -resimde daire içine aldığım bölgede- tam yukarı kalkarken bir ağrı/acı oluyor her iki tarafta da. yani kalça dizleri geçip de hareketi bitirirken tam. tüm yük üst bacaklarıma biniyor o noktada ve bugün ilk kez seti tamamlayamayacak kadar rahatsız etti bu. korkup tamamlamadım ben de sakatlanmayayım diye, formumu da bozdu çünkü bu ağrı. (üst bedeni hafif öne doğru eğip belden güç almama neden oldu istemsizce)
2 gün sonraki antrenmanda yine 50 kiloyla çalışıcam arttırmadan. bunu önlemek için ne yapabilirim? açma ve ısınma hareketlerini arttırmalıyım belki de. bu arada şu an ağrım yok fakat o bölgeyi zorlayacak şekilde yürürsem ya da oturursam falan hafif bi acı oluyor orda.
2 gün sonraki antrenmanda yine 50 kiloyla çalışıcam arttırmadan. bunu önlemek için ne yapabilirim? açma ve ısınma hareketlerini arttırmalıyım belki de. bu arada şu an ağrım yok fakat o bölgeyi zorlayacak şekilde yürürsem ya da oturursam falan hafif bi acı oluyor orda.
10fastfingers.com
Words per minute (WPM) 92
Keystrokes 496
Correct words 78
Wrong words 5
sizde ne çıktı? hızlı mıyım, ortalama mıyım şimdi ben? değerlendiremedim :)
Words per minute (WPM) 92
Keystrokes 496
Correct words 78
Wrong words 5
sizde ne çıktı? hızlı mıyım, ortalama mıyım şimdi ben? değerlendiremedim :)
"hasret de burdaymış, vuslat da,
istanbul yokmuş bundan başka,
meğer ayna da burdaymış, anahtar da"
son cümleden ne anlam çıkardığınızı merak ediyorum.
şarkı için: www.youtube.com
küçük not: god save the queen.
istanbul yokmuş bundan başka,
meğer ayna da burdaymış, anahtar da"
son cümleden ne anlam çıkardığınızı merak ediyorum.
şarkı için: www.youtube.com
küçük not: god save the queen.