Ekşi Duyuru

Sevgili beslenme uzmanları. Bana bi yardım ediverin.
Ben yıllardır yememe içmeme dikkat ediyim de azıcık kilo veriyim deyip boğazını tutamayanlardanım. Kendime engel olamıyorum. Aşırı iradesizim. Amacım diyet yapmak falan değil. Sabah bunu ye, öğlen bunu ye gibi programlar bana göre değil açıkçası. Çok fazla kilo problemim yok ama sıkılaşmam gerek. Bunun için de spora başladım. Bir spor salonuna üye oldum. Sporu yapıyorum iyi güzel de boğazıma dur diyemiyorum ve siz de takdir edersiniz ki beslenmeye dikkat etmeden spor yapmak boşa kürek çekmek demektir.
Kendimi kilolu görünce moralim çok bozuluyor. Moralim bozuldukça da bir şeyler yiyesim geliyor. Yedikçe kilo alıyorum ve yine moralim bozuluyor. Böyle bir kısır döngü kısacası.

O yüzden kendimi nasıl motive edeyim de az yiyim?
Hatta tam olarak ne yemeliyim, ne yememeliyim? Neleri keseyim? Ne zaman yemek yemeliyim? Mesela gece acıkınca atıştırmalık olarak ne yiyebilirm? Tatlı ihtiyacımı neyle geçiştirebilirim? Beslenmeme dikkat etmek için tam olarak napmalıyım? Önerilerinize talibim.


Bu arada 24 yaşındayım, kadınım. Boy 1.55 cm, kilo 50-51. Çikolataya karşı bir düşkünlüğüm var. Cips, çekirdek kola gibi şeyler tüketmem. Çaya şeker atmam. Ancak çikolatasız da yapamıyorum maalesef.
Amaç; 3-4 kilo vermek ve daha çok sıkılaşmak.

Şimdiden teşekkür ediyorum.

1-Bir arkadaşım cv'sinde üniversitede hangi dersi hangi profesörden aldığını da yazdığını söyledi. Bana saçma geldi. Sizce de öyle değil mi?
2-Cv'de en fazla kaç tane referans yapılmalıdır?
3-Cv'yi gönderirken nasıl bir önyazı yazılmalıdır? Örnek bir tane gönderebilir misiniz? Ön yazı da en az Cv kadar önemli diyorlar?
4-Bana şöyle güzel bir cv örneği gönderebilir misiniz acaba? Google'da zilyon tane çıkıyor ama hangisinin daha düzgün olduğuna bile karar veremedim.

Şimdiden teşekkürler.

Eveeet bir nasıl gidilir sorusu ile daha karşınızdayım. Kartal Adliyesi'nden barobahçeye yani Kanlıca sosyal tesislere en kolay ve en hızlı nasıl gidebilirim?
Adres şu şekilde
Hacı Muhittin sokak NO:40 Kanlıca beykoz
Şimdiden teşekkürler.

Sık sık iltifat ediliyor mu size? Ne gibi iltifatlar mesela bunlar?
Bana sürekli;
Sen kilo mu aldın?
Yüzün çok soluk bi şeyler sür yüzüne.
Sana giyinmeyi öğretmek lazım, giyinmeyi bilmiyorsun.
Kocaman popon var.
Çok kısasın.
Şöylesin, böylesin Vs.
Diyip duruyorlar. Şaka yapıyoruz,takılıyoruz ayağına iyi geçiriyorlar yani. Çalıştığım ofiste her gün bu cümlelere benzer cümleleri duyuyorum. İnsanlar niye böyle? Öyle bile olsa niye sürekli moral bozuyorlar?
Size karşı da böyleler mi? Yoksa bi bana mı böyle?

Gelibolu'da kooperatif sitesinden bi yazlık beğendik. Almayı düşünüyoruz. Kooperatiften ev almak sorun çıkarır mı? Kooperatif bitmiş bu arada.Tapusu kat irtifaklı tapu. Nelere dikkat edelim? Bi sorun çıkar mı?
Siz bilirsiniz sevgili duyurunun tecrübeli insanları. Ne diyorsunuz?

1.55 boyunda 50 kiloda bir kadınım. 24 yaşındayım.
Yuvarlak hatlıyım, vücudum kemikli değil, omuzlarım da dar ve yuvarlak. Basenlerim geniş, bacaklarım ve kollarım da kalın. Nasıl giyineceğimi şaşırdım. Gerçi anlatırken fark ettim de çok çirkinim keşke ölsem.
Bunu daha önce de sordum aslında, hiçbir kıyafet üzerime tam oturmuyor. Bir bluz ya da ceket alsam küçük beden kollarıma dar geliyor bir büyük bedense omuzlarıma bol geliyor. Yine aynı şekilde pantolon ya da etek kısmında da bir küçük beden basenlerimden ya da bacaklarımdan geçmiyor bir büyüğü ise belime bol geliyor.
Çok orantısız bir vücudum var yani anlayacağınız. Ben napayım ya? Spor yapmaya vaktim de yok param da yok. Hem zaten bölgesel zayıflama yok deniliyor. Kollarımı bacaklarımı inceltip omuzlarımı nasıl genişleteceğim?

2- Makyaj yapmasını hiç beceremiyorum. Zaten benim suratımda makyaj da durmuyor, gözlerim alerjik akıyor hep suya dayanıklı göz kalemi rimel vs. bile. Ki aşırı beceriksizim. Bırakın eyeliner sürmeyi göz kalemi bile süremiyorum. Etrafımdaki herkes makyaj yapıyor. Makyaj derken boya küpüne düşmekten bahsetmiyorum. Günlük hafif çok da güzel yapıyorlar. Çok hoşuma gidiyor ama ben beceremiyorum.
Hayır günlük hayatı geçtim, süslenilmesi gereken günlerde bile süslenemiyorum ben. Ne bileyim geçende sunumum vardı mesela, herkes giyinmiş kuşanmış, saçlar düzgün hafif güzel bir makyaj yapılmış. Ben çok fena durumdaydım :( Kendimden çok utandım o an. Ne saçım başım düzgündü ne makyajım ne de kıyafetim.
Saçlarıma da şekil veremiyorum. Zaten çok zor şekil alan bi saçım var. Kuru, dalgalı, gür ve kabarık. Ben de beceriksizim.Dışarı bir çıkıyorum. Kadınlar her şeyiyle çok muntazam. Güzel olmasalar bile saçları düzgün, kıyafetleri düzgün, makyajları düzgün.
Ben evde saatlerce hazırlanıyorum. Hiç değilse tipimi biraz düzelttim diyorum. İş yerine vardığım anda tipim yine kaymış. Her şey üzerime emanet gibi.

Napayım ben, öleyim mi? :(
Bi el atın nolur.

Not: sonra proculianus niye asosyal niye özgüvensiz, normal bir insan tipine bürünüp dışarı çıkamıyorum ki. çıksam bile yanımdakiler daha bakımlı göründüğü için ben görünmez oluyorum kimse beni umursamıyor bile.

Hayatımın çok boş geçtiğini hissediyorum. Doğru dürüst hiç gezmedim. Bıtakın değişik ülkeler görmeyi, kendi ülkemin bile çok az yerini gördüm.
Bir hobim vs. yok. Asosyal biriyim. Evden işe işten eve bir hayatım var. İnanılmaz sıkıldım. Haftasonu bir yere gitmek istesem arkadaşlarıma söylüyorum hepsi mırın kırın ediyor. Yani biraz zorunlu asosyal oldum. Arkadaşım çok ama gezen tozan yok, hepsi üşengeç ve tembel. Uyuyalım, yatalım derdinde. Ben de onlara yalvarmaktan bıktım. E mecbur eve tıkıldım ben de.
24 yaşındayım. 24 yıl boyunca hiçbir şey yapmadım, hiçbir şey. Yapmam, yaşamam, okumam, gitmem, görmem, izlemem gereken bir sürü şey var ve ben hiçbirini yapamayacağımdan, bomboş bi şekilde yaşayıp öleceğimden korkuyorum. Hayata yetişememekten korkuyorum. Var mı sizde de böyle bir korku? Çok mu yersiz? Haksız mıyım? Napmalıyım?

Medeni Usul Hukuku ve İcra Hukuku ile ilgili genel bilgilerin olduğu kitap almak istiyorum. Ders kitabı niteliğinde değil de uygulamaya yönelik olsun. Ben şunları buldum ama nasıldır sizce? Alayım mı?


1-www.hukukmarket.com

2-www.hukukmarket.com

İki sorum var.
1- Göz kenarındaki yani kaz ayağı denilen bölgedeki var olan kırışıklıklar ve ağız kenarındaki belirginleşmiş çizgiler yok olur mu?(estetiksiz) Olursa nasıl? İşe yarayan bir krem, maske vs. var mı? Bu kırışıklıkların-çizgilerin 24 yaşta ortaya çıkması normal mi?
2- Yüzdeki hatta ciltteki güneş lekeleri nasıl gider? Bembeyaz, pürüzsüz, lekesiz porselen gibi bir cilt hayal mi? Bu saatten sonra olmaz mı?
Hızımı alamadım bi sorum daha var.
3- Kalın telli, gür, dalgalı, kuru, kabarık ve şekil almayan saçlarla nasıl baş edilir? Şampuan,bakım kremi,herhangi bir taktik vs. önerilerinize açığım.

Teşekkürler.

Okmeydanından Haydarpaşa Gümrük Müdürlüğüne nasıl gideceğim ben? Adreste sadece Selimiye cad. Üsküdar yazıyor. Bilen var mı?
İkinci sorum da buradan yani Haydarpaşa Gümrük Müdürlüğünden Kartal Adliyesine nasıl gideceğim?

Teşekkür ederim şimdiden.

Kısıtlı adına ÖTV ve MTV indirimli araç almak için vasiliğe karar veren mahkemeden izin almak gerekiyor ya, nasıl bir dilekçe yazmak gerekir tam olarak? Var mı elinde örnek dilekçe olan?

google'da bulamadım. avukatlarda örnek bir dilekçe varsa süper olur.

1.55 boyunda 50-51 kiloda bir kadınım. Ama 34 beden giyiyorum. Üst bedende xs. Kilom fazla aslında. Ama niye küçük beden giyiyorum anlamıyorum. Gayet de götlü göbekli biriyim. Yanlış anlaşılmasın övünmek için söylemiyorum. Çok sinir bozucu bir durum. Hiç fit bir vücudum yok. Basenlerim geniş, bacaklarım kalın, kollarım kalın, göbeğim var. Zayıflamak, incelmek istiyorum ama şu kilolu halimle bile üzerime emanet gibi duran kıyafetler ben incelince üstümde daha mı emanet gibi duracak? Hiç kafam basmıyor arkadaş. Nasıl oluyor bu? Benden zayıf insanlar 36-38 giyiyor.
Şu un çuvalı gibi halimle bana çıtı pıtı deniliyor. Sinir oluyorum çünkü öyle değilim. Kadınların en büyük zevki olan alışveriş, bana eziyet gibi. Alışverişi seviyorum ama her çıktığımda elim kolum boş dönüyorum eve. Çünkü hiçbir kıyafet yakışmıyor bana, olmuyor. Boyum kısa olduğundan zannettim ilk başta. Ama bütün türk kadınları kısa ve gayet üzerlerine göre bir şeyler bulup poşet poşet alışveriş yapıyorlar. Ben niye yapamıyorum? Benim ilacım ne? Spor mu?

Rimel, göz kalemi ve ruj alacağım. Rimel olarak şu an bende maybelline var, memnunum ve yine ondan almaya karar vermiştim. Ta ki hayvanlar üzerinde deney yaptıklarını öğrenene dek. Loreal paris de öyleymiş. Şimdi bana fiyat olarak maybelline ayarlarında, kaliteli ve memnun kaldığınız bir makyaj malzemesi markası önerir misiniz?
Max factor nasıldır? Var mı onda da öyle hayvan üzerinde deney falan?

Bir tane elektrikli süpürge alalım diyoruz. Kriterlerimiz şöyle;
-Küçük olacak. yani öyle kocaman bir şey olmasın, olabildiğince portatif olsun.
-Çekim gücü 2000 watt' dan fazla olsun.
-Torbasız olsun.
Bütçe en fazla 250 tl. Ne alalım?
Bir de homend marka nasıldır?

Son 3-4 gündür o kadar gerginim ki anlatamam. En ufak bir şeye bile sinirleniyorum. Normalde sessiz kalacağım bir olay karşısında çenemi tutamıyorum. Herkesle tartışıyorum. Yolda yürürken yaşlı teyzeler gibi kendi kendime söylenip duruyorum. İyice delirdim anlayacağınız. Bu sabah da güne ve haftaya çok kötü başladım. Hiç keyfim yoktu ve akşama doğru da bir sürü iş kitlediler bana. Hepsini yetiştirmeye çalışacağım diye gerildim gerildim ve sonunda patladım sinirden, oturdum gayet kalabalık ve ağlanacak en son yerde ağladım. İşlerin de hiçbirini yetiştiremedim. (ağladığım yer ofis değil)
Daha sonra eve geçtim bir daha ofise dönmedim yani. Patronuma haber verdim tabi ama bana iş kitleyen diğer iş arkadaşlarım ( üstüm oluyorlar bu arada bunlar) aradı açmadım da.
Neyse sonuç olarak çok gerginim. Niye böyleyim anlamadım. Pms döneminde değilim (gerçi olabilir de günlerini çok takip etmem) ama öyle bile olsa hiçbir zaman bu kadar gergin, sinirli, panik vs. olmam ben bu dönemimde. Depresyonda da değilim. Hayatımdan memnundum gayet son birkaç güne kadar.
Ne yiyeyim ne içeyim de bu gerginlik geçsin, enerjim yerine gelsin?Gerçekten soruyorum. Napayım ben?
Not: Sevişin geçerli önerilere kapalıyız.
Şimdiden teşekkürler.

Acil olarak bana ulaşır mısınız? Bir şey sormam lazım da.

İyi mi kötü mü?
Uzun süredir görüşmeyen arkadaşlar toplanıyorsunuz. Sen zayıflamışsın, sen kilo almışsın muhabbetleri dönüyor normal olarak.
Kimse bir şey demeden siz, ben de kilo aldım aslında farkediliyor mu diye soruyorsunuz. Yok ya sen hep aynısın hep miniciksin deniyor. Şimdi kilo aldığının fark edilmemesi güzel bir şey de, minicik olarak anılmak birazcık iltifat görünümlü hakaret değil mi? Siz ne düşünüyorsunuz?

Evet nasıl?

siyah, dümdüz, tokası falan olmayan, deri çizme boyu çok uzun geldiyse mesela kestirilir mi? keserse kim keser?

Kendisine baro tarafından avukat atanan kişi avukata herhangi bir ücret ödüyor mu? Kişi, masrafları ödeyecek ama vekalet ücreti vermeyecek değil mi? Ben öyle biliyorum da. Doğrusu nasıl?

İş yerinde yılbaşı çekilişi yaptık. Ben de ofisteki sekreter kıza çıktım, kendisi de söyledi biliyorum yani.
Herkes herkese hediyesini verdi. Ama bu kız hala bana hediye almadı.
Ayıp değil mi ya? Söylenmez de hani nerde hediyem diye. Ne bileyim sinir oldum. Siz olsanız napardınız? Hediyesinde değilim de çok büyük öküzlük değil mi ya?
Bir de ofiste yeniyim. Yeniyim diye kız beni sallamadı mı naptı acaba?

aşılır mı bu sorun? niye böyle hisseder ki insan?
pics or it didn't happen olaylarına girmeyelim çünkü sorun güzel/yakışıklı olup olmamak değil, hissetmek.
muhtemelen özgüvenle alakalı. her taşın altından da bu zımbırtı çıkıyor arkadaş, fena sövücem artık.

diyelim ki biri var, kadın ya da erkek fark etmez. kendisini beğenen ya da ona ilgi gösteren doğru dürüst kimse olmamış.(abazalar ya da yokluktan sağa sola saldıranlar hariç)
bu o insanın çirkin olduğunu mu gösterir? hayır çünkü ne çirkinler var ki peşlerinden koşan adam sayısı buradan köye yol olur, tabiri caizse.

sözlükte o sövüp yerin dibine sokulan kezban diye tabir edilen kızların peşinde deli divane olan milyonlarca genç erkek heba oluyor mesela.

nasıl oluyor bu işler? ben anlamıyorum bir anlatıverin.

Şimdi ben diyelim ki markafoni ya da trendyol'daki bir butikten bir kazak aldım ama beğenmedim. Üstüme olmadı, yakışmadı vs. İade etmek istedim.
1- İade edip paramı alma ihtimalim var mı?
2- Kazağı iade edip aynı butikten ya da farklı bir butikten bir pantolon ya da ayakkabı yani farklı bir ürün alabilir miyim?

Teşekkür ederim.

iyi geceler herkesee. neşeniz bol olsun. :)
ben izninizle sakinleştirici şarkı önerileri istiyorum. böyle dinleyince pamuk gibi olayım. kafa yormasın, baş ağrıtmasın.
sözlü de olabilir, sözsüz de. yerli de olabilir yabancı da.
fonda çalmaya uygun olsun falan filan.
teşekkürler şimdiden.

Evet derdim bu. Ben yaşım ilerledikçe iyice soğuk bir insan oldum. Lisedeki halimi hatırlıyorum da çok güleryüzlü, konuşkan, canayakın, sıcakkanlı, kolay arkadaş edinebilen bir insandım. İnsanlar genelde severdi beni. Sohbet ederlerdi benimle.
Ama yavaş yavaş insanlardan uzaklaşmaya başladım. Şu an çok soğuk, suratsız, sessiz hatta nemrut bir insan oldum. Benimle tanışmak isteyen ya da konuşmak isteyen herhangi biri varsa da yaklaşmaya çekiniyor farkındayım. Ama elimden gelen bir şey değil aksi şekilde davranmak da. Niye böyle oldu ben de anlamadım. Ben kendimi kolay sevdirirdim. Şimdi yeni girdiğim bir ortamda herkes bana uyuz oluyor galiba. Yani ben öyle hissediyorum.
Evet insan yaşlandıkça daha zor arkadaş edinir derler ama ben çok da yaşlanmadım aslında ya. Allahtan eskiden edindiğim arkadaşlarım varmış, yoksa hep böyle olsaydım yalnızlıktan ölürmüşüm. Şu an yeni bir işe girdim. Ve kimseyle doğru dürüst muhabbet etmedim. Sadece günaydın iyi akşamlar muhabbeti var insanlarla. Kimseyle arkadaş olamadım. Soğuk durduğum için kimse de benimle konuşmuyor.
Nasıl aşacağım bunu ben? Hep böyle mi kalacağım yoksa? Artık böyle nemrut bir insan mıyım yani? Uyuz oluyorum kendime.

kaliteli midir? alınır mı?

Evet yine bir "x adliyesi'ne nasıl gidilir?" sorusuyla karşınızdayım. Bu seferki adliyemiz Büyükçekmece Adliyesi. Okmeydanı'ndan gideceğim. Sabah erken saatlerde orada olmam gerekiyor.
Bir de yaklaşık ne kadar sürer?
Bu arada hukuk ve ceza mahkemeleri farklı yerlerdeymiş galiba. Ben ceza mahkemelerine gideceğim.
Şimdiden teşekkür ederim.

Okmeydanı'ndan gideceğim. Metrobüs + metro yapacağım galiba da hangi duraklarda ineceğimi bilmiyorum.
Teşekkürler.

Gözümde arpacık çıktı. Yumruk yemiş gibiyim, yarı kapalı gözüm. Bunu en acilinden nasıl geçirebilirim? Dün gece sarımsak sürdüm işe yaramadı.

Kahve içtim de, var mı anlayan? Söyleyiversin bir şeyler. :)

Stajının son altı aylık döneminde olan, daha önce de çalışmış kısa süreli iş tecrübesi bulunan ve iyi bir üniversiteden mezun olmuş bir stajyer avukata ne kadar maaş verilir?
Şehir, İstanbul.

Okuma alışkanlığımı kaybettim gençleeer.
Yaklaşık bir senedir sınavdı bilmemneydi derken ben kitap okumadığımı fark ettim. Eskiden çok okurdum. Önceden 2 günde bitirebileceğim bir kitabı şimdi haftalarca elime almıyorum. Zamansızlık değil, işsiz olduğum için bolca zamanım var. Ben kitap okumaktan soğumuşum sanki. Saatlerce boş boş oturuyorum ama o kitabı elime alıp da okumuyorum.
Şimdi ilk sorum; bana öyle kitaplar önerin ki ben okuma alışkanlığımı tekrar kazanayım. Ne okuyayım?
İkincisi de; zaman geçirmelik romanlar dışında bir şeyler öğrenebileceğim, bana yeni şeyler katan, ufkumu açan kitap önerileri de rica ediyorum.
Sevgiyle kalın. Teşekkürler.

Edit: Tür olarak polisiye-gerilim romanlarını severim. Tess Gerritsen okurdum.Son kitaplarını okumadım ama onlar bir köşede duruyor zaten. Ama onun dışında Uçurtma Avcısı, Yüzyıllık Yalnızlık, Tutunamayanlar, Suskunlar gibi romanları da çok beğenmiştim. Genelde sözlükte beğenilmiyor ama Elif Şafak'ın Aşk' tan önceki romanlarının hepsine de bayılmıştım. Bir de İskender Pala' 'nın Katre-i Matem'ini çok beğenmiştim. Sonra Açlık Oyunları serisi de hoşuma gitmişti. Bunlar yardımcı olur belki.

Var mı sizce böyle bir şey? Bana bütün arkadaşlarım "Sen böyle evrene olumsuz mesajları yolla, yolla sonra da yok bu niye olmadı, şu niye olmadı diye şikayet et" diyorlar.
Ama ben evrene olumlu mesaj yollasam da karşılığı olumsuz olabiliyor. Eskiden inanırdım da bu evrene olumlu mesaj yolla olayına ama, artık olayların hiç de öyle kolay olmadığını anladım.
Sizde durumlar nasıl? İnanıyor musunuz bu duruma? Ben evrene olumlu mesaj gönderiyorum, karşılığını alıyorum diyeniniz var mı?

İşe giderken topuklu ayakkabı, uzun çizme dışında dar paça ya da boru paça pantolon altına nasıl ayakkabı giyilir?
Babet desek çorapsız olmaz; ince siyah çorapla giymem gerek, bence kötü durmuyor ama çok da emin değilim nasıl durduğundan.
Siz ne düşünüyorsunuz? Ne giyeyim?

Şimdi sevgili plaza insanları bir şey soracağım. Başvurulan bir işin ücreti için mesela 800+ yol(155)+yemek(200) TL deniyorsa maaş 1155 TL midir yoksa 800 TL mi?
Bir iş görüşmesine gittim ama şartlarını beğenmedim. Direkt reddetmek yerine de "Başka bir yerle de görüşmem var, ondan sonra karar vereceğim" dedim. Şimdi ben adamları arayıp "sizinle çalışmak istemiyorum" diyeyim mi? Ya da aramayınca anlarlar mı zaten? Aramaya gerek var mı yani? Adam zaten beğenmediğimi anlamıştı. Belli ettim biraz.
Ve son olarak bir iş görüşmesinde dikkat etmem gereken başka neler var?

İş dünyasına yeni yeni adım atmaya çalışan bu tecrübesiz kardeşinizden yardımlarınızı esirgemeyin lütfen.
Şimdiden teşekkürler.

Sorum hırslı olanlara. Hani şu "Bana bilmemne sınavını kazanamazsın dediler, hırs yaptım o sınavda birinci oldum." ya da "Kilomla dalga geçiyorlardı, hırs yaptım bir senede 60 kilo verdim." şeklinde hikâyesi olanlara. Nasıl beceriyorsunuz bunu? Nasıl böyle hırs yapıyorsunuz arkadaş anlamıyorum.
Kendimden örnek vereyim. Bende hiç hırs, azim falan yok. Geçen sene bir sınava girdim ve çok düşük bir puan alarak kazanamadım. Bu sınav da öylesine girdiğim bir sınav değildi, gayet çalıştığım hazırlandığım, uğrunda emek harcadığım bir sınavdı. Kendi kendime hırs yaptım güya. Bu sene tekrar girdim; ama yine çok düşük bir puanla kazanamadım. Hırsım içimde patladı yani. Ben mi salaktım acaba, olayı hırsa bağladım ama.
Ben de böyle bir hikâyem olsun istiyorum. "Vay be helal olsun, azmetti başardı." desinler hakkımda. Ben de kendimle bir gurur duyayım, öz güvenim artsın mesela.
Doğuştan gelen bir şey mi bu? Sonradan olmuyor mu?

Şu an çok mutsuzum ve soru soruyorum biliyor musun ey duyuru?

Diğer marketler gibi 10.00' da mı yoksa daha mı erken?

yaptıklarımı sayıyorum.
-beyaz ekmek yerine çavdar ekmeğini tercih ediyorum ve günde en fazla 5 dilim yiyorum.
-kola gibi asitli içecekler içmiyorum. onun yerine maden suyu içiyorum, ama bazen günde bir tane meyveli soda içiyorum. her zaman değil ayda yılda bir.
-akşam belli bir saatten sonra(mesela 8-9) yemek yememeye çalışıyorum. eğer acıkırsam atıştırmalık bir şeyler yiyorum. meyve gibi, salatalık, kuruyemiş gibi.
-günde 1-2 fincan yeşil çay içiyorum.(fincan dediğim büyük kupalardan)
-çayı, kahveyi şekersiz içiyorum; ama şekeri tamamen kesemiyorum. tatlı krizim tutuyor. o yüzden genelde haftanın her günü olmasa da en az 4-5 günü günde 1 çikolata ya da kek yiyorum. tek vazgeçemediğim bu galiba.
-haftada 3 gün pilates yapıyorum.
-fırsat buldukça yürümeye çalışıyorum.
-fast food türü yiyecekleri çok çok az yiyorum. bir sene içinde toplamda 5-6 kereyi geçmez belki.

kilo vermek için doğru yolda mıyım? tamamen doğru yolda olmadığımın farkındayım ama ne kadar yanlış yapıyorum? neleri daha düzeltmem ya da değiştirmem gerekiyor? neyi yanlış yapıyorum sizce? şunu da yap bunu da yeme vs. dediğiniz şeyler nelerdir?
bir türlü kilo veremedim, delireceğim. :/
önceden biraz dikkat etsem hemen aldığım kiloyu verirdim hatta yesem de kilo almazdım. ama şimdi ne kadar dikkat edersem edeyim veremiyorum. neden?

edit: bir de maalesef su içmeyi bir türlü alışkanlık haline getiremedim. su içmiyorum yani. büyük kayıp biliyorum da içemiyorum resmen. nasıl alışacağım, bu konuda da yardımcı olursanız sevinirim.

Okmeydanı'ndan gideceğim. Metrobüste hangi durakta ineceğim? Sonra napacağım?
Teşekkürler.

Dikmen polisevinden Çankaya Sıhhiye'ye gitmek çok uzun sürer mi? Mesafe uzun mu? Gideceğim yer Ankara Atatürk Lisesi.

23 yaşındayım. Stajyer avukatım, 6 ay sonra avukat olacağım bir aksilik çıkmazsa.
Üst dişlerim alt dişlerimden önde, yani kapatınca üst dişler alt dişlerin üstüne doğru kapanıyor.(umarım anlatabilmişimdir) Ayrıca ön dişlerimin her iki yanında bir diş büyüklüğünde aralıklar var. Yani oradaki çıkması gereken dişler çıkmamış.(bunu diş hekimi söylemişti) Keşke lisedeyken tel taktırsaydım diye şu an kafamı duvarlara vuruyorum. Ama şu an bir anlamı yok bunun. Soruma gelince, malum diş teli tedavisi çok uzun sürüyor ve tel taktırıp taktırmamak konusunda çok kararsızım. Hem estetik kaygılarım var hem de işimle ilgili kaygılarım var. Duyduğuma göre diş teli konuşma konusunda da zorluk yaratıyormuş, bazı kelimelere dili dönmüyormuş falan diş teli takanların.
Şimdi ben diş teli taktırayım mı sizce? Mesleki açıdan bir dezavantajı olur mu bana? İş bulma konusunda bir sıkıntı çeker miyim? Halihazırda bi işim yok.
Çok uzun sürdüğü için kara kara düşünüyorum bu yaştan sonra diş teli taktırılır mı diye.

bana bilmemne seni bilmemne oynamaya davet etti diye bildirim gelmesin istiyorum. nasıl yapabilirim?

Vermem gereken 4-5 kilo var. Şimdi böyle deyince Türk kızlarının " Ay şekerim sadece bi 5 kilo fazlam var" yalanı gibi oldu ama gerçekten öyle. 3 haftadır düzenli olarak spor yapıyorum ve 2 haftadır da yememe içmeme dikkat ediyorum. Şeker, beyaz ekmek ya da hamur işi yemiyorum. Akşam 19.00'dan sonra ağzıma lokma girmiyor. Kilo vermem gerekirken aksine 1 kilo aldım.
Zor kilo verebilen bir insan olsam, tamam normal bir durum diyeceğim ama işin aslı öyle değil ki sorun da orada zaten. Ben önceden kilo aldığımda biraz abur cuburu, tatlıyı kessem aldığım kiloları verirdim. Spor bile yapmadan sadece yediklerime biraz dikkat ederek kolayca kilo verebilen bir yapım vardı. Ama şimdi durum bu. Ne oldu bana? Metabolizmam mı yavaşladı acaba? Yoksa bana diyet-spor yaramadı mı? Çok moralim bozuldu yahu, şevkim kaçtı.

Ben yds'ye girmedim de ales'e girebilir miyim? Hiç bilgim yok da bu sınavla ilgili.

daha önce de yazdım, yine yazıyorum. benim boy kompleksim var. ve delireceğim. düşüncelerimi bir türlü değiştiremiyorum. boyum 1.55 bu arada. e takdir edersiniz ki liseden bu yana arkadaş ortamında sürekli de dalga geçilir bu konuyla. bugün bile bir arkadaşım "senin boyun kaçtı ya 1.45 mi?" dedi.
giydiğim hiçbir şey yakışmıyor.
suratım da küçük olduğu için çocuk muamelesi görüyorum sürekli.
o "uzun boylu erkekler minyon kızları sever" olayı da yalan. yok öyle bir durum. gerçi o benim aynı zamanda çirkin olmamdan da kaynaklanıyor olabilir.
topuklu ayakkabıyla yürüyemiyorum ama giysem de bu kadar kısa boylu kızlara topuklu ayakkabının yakışmadığını düşünüyorum. günlük hayatta giyince ben kısayım diye bağırıyormuşsun gibi bi bir görüntü oluyor sanki. özel günler hariç tabi.
geldim 23 yaşına, kendimi bildim bileli boy kompleksim var. bu yaştan sonra boyum uzamayacağına göre benim bunu aşmam gerek. ama nasıl?

he bir de bana nolur türk kızı kısa boylu zaten demeyin. türk kızının boyu ortalama 1.60 ki ben 1.60 olmaya bile razıyım. ayrıca yeni nesil çok fena.

Pilatese başladım sayın sporseverler. Haftada 3 gün yapıyorum. Amaç 3-4 kilo vermek ve ondan da önemlisi sıkı ve formda bir vücuda kavuşmak. Ben şimdi nasıl bir beslenme programı belirleyeyim ki kendime, bu hedefe daha kolay ulaşayım, daha sağlıklı, daha fit olayım?

Sol gözümün ucu gözlerimi kırparken ya da dokunduğumda çok acıyor. Ama bir şişlik ya da kızarıklık vs. yok. Arpacık çıkıyor olabilir mi? Sarımsak sürmek iyileştiriyormuş diye duydum. Peki şimdi sürsem arpacığın çıkmasını önler miyim? Ya da arpacık değilse ne olabilir? Siz ne önerirsiniz, napıyım?
Teşekkürler şimdiden.

Düzleştiriciyle saçlarımı yaktım. Ama öyle birden değil. Zamanla yandı ve sadece perçem kısmı olduğu için de kestiremiyorum. Kestirirsem besleme gibi olur diyim de siz anlayın işte. Şimdi ben bu saçı kestirmeden nasıl onarırım? Yani böyle doğal maske tarifleri vs. ne varsa işte.

Youtube'dan indirdiğimiz şarkıların ses düzeyini artıracak bir program vs. var mı? Kullanımı çok zor olmazsa da iyi olur açıkçası.
Teşekkürler.

Alabileceğim güvenli bi internet sitesi var mı? Teknosa, media markt gibi marketlerde hep iphone 5, samsung galaxy' ler için var.
Bu arada aksesuardan kastım kılıf,ekran koruyucu falan.
Teşekkürler.