Ekşi Duyuru

doktora proramına kaydoldum 2009'da ama ilk dönem bıraktım dersleri, sonra üniversiteden çıkışımı almadım ama. ben ayrılıyorum arkadaş falan demedim. harçlarımı yatırmadım o zamandan beri. nedir şimdi, atılmış mı oluyorum? programa devam etmek istesem, afla mı dönüyorum?

Teşekkür ediyorum.

bir ilkokul çıkışına mı benzetiyordu bir şeyi. Kelimeleri net hatırlamıyorum, ama aklımda o okul çıkışının tatlı gürültüsü kalmış. hatırlayan var mı?

hesaplı olduğu söylendi. çok da büyük keyif gibi görünüyor. oda müsait. hangi marka ve model önerirsiniz? nelere dikkat etmek lazım? hesaba katılması gereken ek malzemeler (ses sistemi vb) nelerdir? teşekkür.

Kaynanam (ben ona Selma diyorum) bir internet tükkanı açtı. Çok özel parçalar var. Buyrun gezin, paylaşın, satın alın vs. Ama bana eksik gedik nedir bu site hakkında söyleyebilir misiniz? Ve daha tanınır, ulaşılır hale gelmesi için neler yapması gerekir?

merhaba ahali,
bu pronetten geldiler, allem ettiler kallem ettiler bizim sistem bambaşka dediler, ama fiyatı da epey kabarık tuttular. Aslında kendilerinin de söylediği gibi sistem teknik olarak diğer firmaların ürünlerinden bir farklılık göstemiyormuş, ama bunların takipte devriye gezen polise haber vermeye kadar giden bir ağı varmış falan. sözlükteki serzeniş dolu girişleri okuduktan sonra biraz da huylandım.
Başka sistem kullanan, memnun olan kişlerden ilgi ve bilgi bekliyorum. Tabii pronet harika bak ben neler yaşadım diyenler de durmasınlar. teşekkür şimdiden.

Bunun bir çaresi var mıdır? kedi otu falan eksek başka bir yere rahat bırakır mı sarmaşığı?

Şunu biliyorum: ales'in yoksa da doktora programına kaydolup, bir sonraki dönemin sınavına girebiliyorsun. Peki ya üniversitede bir görevlendirmede nasıl oluyor bu işler. Ben şu anda bir üniversitede görev yapıyorum, diyelim ki eylül başında da buradan ayrılıp başka bir üniversiteye geçtim. İlle de Ales gerekecek mi? Yoksa bir sonraki dönemin ALES'i için zaman tanınır mı? Ya da YÖK kadron aynı kalmak kaydıyla doğrudan diğer üniversiteye geçiş yapman mümkün mü? "Öyle ya da böyle ALES'siz mümkün mü?" diye bitireyim.

Bizim otomatik okunan zımbırtı yere düşmüş, biz de fark etmemişiz. Geçiverince köprüden "cezalı geçiş" (yanılmıyorsam 40 TL) gibi bir şey yazdı.
Şimdi biz ziraat bankasından kontör bittikçe otomatik yükleme yapan sisteme dahil olmuştuk. Yani her daim kontör var. Bir arkadaşım "zaten oradan düşerler senin bir yere ceza ödemeye gitmene gerek yok" dedi. Nedir?

selam serbest piyasa insanları, 1000 dolar bozmak için mesela eminönü tarafındaki döviz bürolarını tercih etmek gereksiz bir yolculuğa mı çıkmak olur, yoksa buna değer mi dersiniz?
var mı "hoca ben hep şurada bozdururum karlı çıkarım" dediğiniz yer?

Bilgisayar insanları derdime derman. "Unable to create thumbnail image for the file (._1-dosya açma.mov) unknown media type. This file may not be supported" karşılaştığım uyarı bu. Camtasia programına attığım .mov uazantılı screen videolar bu şekilde geri çeviriliyor. Bu dosyalar Apple'da yaratılmış, ama başka iki arkadaşın PC'sinde aynı programa (camtasia) çok rahat atılabiliyorlar ve üzerlerinde işlem yapılabiliyordu.
Ne yapmalıyım?

Merhaba, cuma akşamı için bir fasıl mekânı aramaktayız. Şöyle mezeleri güzel, servisi ehven, efenime söyliim fasıl heyeti böğürmeden söyleyen vs. Bir yer aramaktayız. Taksim civarı.
Cumhuriyet çok büyük, Galata meyhanesi epey pahalı, şöyle küçük samimi bir yer.
Evet çok şey istiyoruz. Paylaşırsanız müdavimi olduğunuz böyle bir mekânı seviniriz.

Eyvallah.

ey ekşi duyurunun anadolulu sakinleri,
beykoz, kanlıca, çengelköy, anadoluhisarı civarında oturup ikinci köprüyü kullanarak karşıya aracıyla işe geçenlere sorum. araçla değil de toplu taşımla geçenlere de soruyorum tabii. çok mu kalaba oluyor köprü? karşıya o civarlara taşınmak geçiyor aklımdan, 09.00-09.30 gibi iş başı yapan kardeşlerim kaçta çıkıyorsunuz evden?

merhaba anne-babalar,
artık 9 aylık oldu bziimki. kendisine oto koltuğu almaya kalktık, envayi çeşiti ve 250 TL'den 1250 TL'ye fiyat aralığı ile karşılaştık. Bir tanıdığımız "yafu hepsi güvenlik testinden geçmiş durumda zaten, biri ferrari biri röno diye düşünün fazla para vermeyin." diye uyardı ve saraçhane'yi adres gösterdi her türlüsü orada daha hesaplı diye.
bu konuda deneyim sahibi olanlar bir iki tavsiye alabilir miyiz sizden? kullandığınız ve memnun kaldığınız ürün var mı? BU arada bizim arabada arkadan kilitleme yapılabilecek o kancadan yok. emniyet kemerli modeller tercih sebebi.

Bu belgeseli öğrencilerime seyrettirmek için arıyorum. netten indirmek konusunda biraz cahilim. d%r'larda falan yok. Bunu nişantaşı, tarabya, sarıyer, darüşşafaka, mecidiyeköy taraflarındaki bir dvd'ciden edinmiş olan varsa ve yerini bana söylerse sevinirim.

Yani hangi sapaktan çıkmak lazım.

öncelikle bu bilgisayar işlerinden pek anlamıyorum onu belirteyim. uzun zamandır kullandığım hpdeskjet d1460 bir anda bilgisayardan verdiğim komutu almamaya başladı. "save as" kutusu çıkıyor "yazdır" deyince. sonra ben de usb bağlantısını takıp çıkardım. aletin adının yazılı olduğu bir baloncuk çıktı, ama wizard aleti bulamadı. ki şu an itibariyle bir "hpdeskjet1400 series" diye bir klasör de var desktopta.
sonra, bildiğim kadarıyla internetten 1400 serisinin software'ini indirdim. run dedim. ama bu hp dosyası da yarısında tırttı, olamıyor yapamıyor dedi.
bu bilgisayar acemisine bir yardım, acil bir de.

hani yüksek sesle müzik dinlenen mekanlardan çıktıktan sonra kulakta değil de kafa da olan çınlama vardır ya. özellikle sessiz ortamlarda çokça duymaya başladım bu sesi kafadan. bu normal bir şey mi? mesela uzun zaman yüksek sesle müzik dinlendiği için kalıcı olmuş bir hasar olabilir mi? ya da ne bileyim başka bir şeyin habercisi olabilir mi?

İnternet üzerinden satış yapılan bir sitede sanal dükkan açacak bir arkadaşım. Adı Selma olduğundan "Selmasong" gibi bir isim düşünmüş. Ama "Selma's Song" diye bir film var, hatta bu filmin sondtrack'inin adı da "SelmaSongs". Bu iki isimle de tek harf fark var sadece. Nedir bu işin hukuki yönü? Davalık olma durumu var mıdır? Yardımcı olursanız sevinirim.

Merhaba ey bilgisayar cenerasyonu,
Eşle dostla muhabbet için skype'ı kullanmaya başlayalı beri aklımızdaki soru şu? Görüntümüzü daha net (hareket edince ekranda iz bırakmadan- blur'meyen) iletecek bir kamera var mıdır?
Soruşturduğumuzda bunun bağlantı ağı ile de alakalı olduğu söylendi. Biz de Amerika'daki kuzenin görüntüsünün tertemiz gelişini acaba buna mı bağlamalı diye düşündük (kendisine hali hazırda kamerasının modelini soramadık).
Ama bir taraftan da bize 200 küsur liralık bir kamera gösterip, "bunu alın ne kayma olur ne akma" diyen dükkan temsilcileri ile de karşılaştık.
nedir doğrusu eğrisi? sizin kullandığınız ve temiz görüntü yollayan hesaplı kameralar var mı?

Bir arkadaşım şu hop çiki yaya polisiyelerinin "hop çiki yaya"sının nereden geldiğini soruyor. hakketen bir şarkıda mı geçiyordu, neydi?

değerli bilim insanları. bu meseleye birkaç sitede göz gezdirdim ama hem güvenemedim hem tüm sorularıma cevap bulamadım. asıl mesele evde 3,5 aylık veledin olması. evde bebe var diye de iyice pimpirik olmak da istemiyoruz, ama daha dikkatli olmak gerekir diye de düşünüyoruz. bilgisine güvendiğim bir arkadaşım "wireless zinhar" dedi, "kablosuz ev telefonu bile aman ha" dedi. ben tek tek sorsam üstadlar da bildiklerini söyleseler. sonuçta biz yetişkinlere de zararlı, hepimiz gerçekleri öğrensek. hazırsak başlıyorum:
1. manyetik alan ne menem bir şeydir?
2. etkisi ne kadar kötüdür?
3. bilgisayar ekranlarından tüplü olanlar daha mı tehlikeli?
4. mikrodalga hiçbir şey etmez mi hakkatten?
5. cep telefonunu sormuyorum:)
6. telsiz ev telefonu? wireless'ı kablolu yaptım diyelim, alt kattaki, üst kattaki?
7. bu bebelere 0-6 yaş baby tv öneriyorlar, peki TV'nin zararı?
8. bu da var unutmayalım diyebileceğimiz, hepsini geç şunlar var diyebileceğimiz aletler ve ortamlar?
9. ha bir de şunu okudum kafam karıştı. şarjlı traş makinalarını mümkünse fişe takılı halde çalıştırın demişti bir uzman. hangisi kötünün iyisi? fişe takmadan çalıştırmak mı daha az zararlı yoksa tersi mi?
teşekkürler şimdiden.

Arkadaşlar bir araştırma yapıyorum, Sait Faik'in "Bir Aşk Hikâyesi" adlı öyküsünün hangi kitapta ve hangi sayfalarda yer aldığını bulmam lazım. Evden çıkma şansım yok, kütüphaneye gidemiyorum. Arkadaşlarıma kitapçılara baktırdım, yapı kredi külliyatında yok bu öykü, sanırım bilgi yayınevi'nden çıkan bir baskısındaydı. Elinde olan varsa bir zahmet, çok teşekkür ediyorum şimdiden.

arkadaşlar selam,
biz tarabya'da oturuyoruz, kayınvalidem yarın birinci köprü üzerinden eve dönüyor; (kayınvalidem diyorum, önemli)kgs'si yok. benim bildiğim köprü'yü geçtikten sonra var satış noktaları. başka bir yerde sabah erken saatte ya da bu gece bulabileceğimiz yer var mıdır yakınlarımızda? teşekkür ediyorum şimdiden yardımcı olacak arkadaşlara.

sevgili taze ebeveynler.
kullandığınız bebek arabalarından yola çıkarak bir tavsiye rica edeceğim.
bebek arabasından beklentilerimizi yazarsam belki öneri vermeniz kolaylaşır:

-otomobilimiz küçük olduğundan katlandığında fazla yer kaplamayan bir model olmalı.
-bebeğimiz 2 aylık olduğundan puset de takılabilen bir model olmalı.
-yılın büyük bir kısmında istanbulda kullanacağız, lakin uzun seneler kullanmayı düşündüğümüzden sağlam olmalı.
-baston model arabaya ihtiyaç bırakmayacak hafiflikte olursa cabası, buna kolay katlanıp açılmayı da ekleyebilirim.
-bunların hepsi bir arabada varsa ve siz o modeli bana söylerseniz minnettar kalırım. var mı böyle, "senelerce kullandım, başka bir arabaya da ihtiyacım olmadı çok şükür." dediğiniz model.

şimdi çok tuhaf bir soru oldu değil mi? ancak öyle ki annem şunu iddia ediyor. efenim benim süt dişlerimden sonra gelen dişlerim fena halde çürümüş küçükkene (bu 10 yaşımdan önce oluyor, belki 9) annem de bunları çektirmek için dişçi ile bir tartışmaya giriyor, kadın yenisi gelmez deyip itiraz diyor çünkü. en sonunda siz bir imza verirseniz çekerim ancak deyip kabul ediyor. velhasıl sonunda şu anda sapasağlam dişlerim var.
Bunu anlattığımda bazı kişiler, höhö olur mu öyle şey, o çekilenler senin süt dişlerindir diyor. annem mi yanlış hatırlıyor?

merhaba güzel insanlık. Yanımızda 2 aylık veletle 1-15 ağustosta tatile çıkacağız. öncelikle temiz güzel deniz istiyoruz. mesela küçükkuyu, özdere, olimpos gibi. denize yakın, gürültüsüz bir yer. devremülkleri internetten araştırıp bulmak güç bir iş. tavsiye edebleceğiniz yerler var mıdır? marmaris'ten aşağı inmeyi düşünmüyoruz. Marmaris-Datça arası marmaris'e daha yakın geniş bir koy vardı, bir köşesinde de büyük bir otel vardı, kıyıda birkaç küçük iskele ve harika tertemiz bir deniz. (çok belirleyici oldu değil mi:) güzel küçük iki katlı evler hatırlıyoruz, hesaplıydı da, oranın adını hatırlayıversek. çiftlik diye kalmış aklımda ama değil gibi de. haydi canlar.

Evet biraz erken, ama eşimle birlikte temmuz-ağustos ayında, o tarihte birkaç aylık olacak oğluşumuzla kampa gitmek istiyoruz. Her daim gökova orman kampına giderdik, lakin kayalardan denize girmek çok mümkün olmayacak bu sene oğlanla, gidip Çınar'dan denize girmek için her gün o yol, sıcak çekilmez.
Yani:
1. Düz ayak deniz olacak, ki o deniz mis olmalı mis
2. Çok kalabalık olmayacak,
3. İmkanları (alışveriş, elektrik, gölge:) yakın yemek mekanları)
4. Tertemiz tuvaletler (evet çok şey istiyorum biliyorum)
5. Fethiye'den daha güney olmayacak.

Evet deniz biraz zevk meselesi ama mesela kaputaş, izmir özdere, ürkmez, çeşme'nin derince olan koyları, olimpos sevdiğimiz denizi anlatır sanırım.

Merhaba sayın insanlık, İhsan Oktay Anar Sempozyumu için Kitab-ül Hiyel'deki Tahtelbahir'in bir maketini yapıyoruz. Maket %90 bitti, lakin parçalardan biri için gerekli cam tüpler için cebelleşiyoruz. Başlıkta tanımladığım tipte bir şey işimizi görecek. Ama mümkün olduğu kadar küçük ve ince-uzun olması gerekiyor. Bir doktor arkadaşım diclomec (küçük ince ve uzunmuş) ampul kafası biriktirtecek, 10-15 tane işimizi görüyor. Bunun dışında aklına bu işi görecek tipte cam gelen olursa, ya da kardeş hazırda var diyen olursa bana bir haber etsin bir zahmet.

Merhaba at binenler kılıç kuşananlar. Şubat başında istanbul'da babamı misafir edeceğim. Kendisi gençliğinde çok at binmiş, ne zaman televizyonda güzel bir at ve bir binici görse "ah" çeker. Ona bir sürpriz yapayım diyorum; bildiğiniz, iyidir dediğiniz, "makul fiyatlar"da binicilik kulübü benzeri yerler var mıdır?
Ailecek gidilecek, temiz hava alınacak, at binmeyenlerin de hoşça vakit geçireceği yerler tercihim.

Bu beyan ve vergi ödeme ile ilgili olarak toplam kira gelirinin ne kadar olması gerekiyor? belli bir kira gelirinin altında kazananlar vergi vermese dahi beyanda bulunmak zorunda mı? bu işler için yıl sonu son tarih midir? ne zaman cezalı öderiz?

Eşim dört aylık hamile. Salopet ve bahçıvan tulumu aşeriyor. Acaba nerelere saklanmıştır bu giysiler, hanım arkadaşlardan yardım isterim. Nerde buluruz aralarından seçim yapabileceğimiz kadar bol çeşiti?