fikir bile yürütemiyorum hangi parçanın zarar gördüğüne dair.
bilgisayar aniden kendini kapattı.
tekrar açtığımızda, bilgisayarın bootları görmediğini, geçerli bir boot takmamız gerektiğini söyledi açılıştaki siyah ekranda. ki boottan kastettiği tahmin edersiniz ki, hdd.
dedim ki herhalde hdd yandı.
sonra bin farklı şey denedim, bilgisayar açıldı?
ertesi gün yani bugün geldik, bu sefer açılışta mouse ve klavye (usb) bile çalışmıyordu ve yine boot hatası gözüküyordu.
sonra bir şey farkettik:
bilgisayarı normal yollardan kapattığımızda, açılışta bu hatayı veriyor.
arkasındaki elektrik düğmesinden kapatıp açtığımızda, bilgisayara giriş yapabiliyordu??
evet sorun bu yani: bilgisayarı arkasındaki elektrik tuşundan kapatırsak çalışıyor, normal yoldan kapatırsak hdd ve usb leri görmüyor?
bilgisayar aniden kendini kapattı.
tekrar açtığımızda, bilgisayarın bootları görmediğini, geçerli bir boot takmamız gerektiğini söyledi açılıştaki siyah ekranda. ki boottan kastettiği tahmin edersiniz ki, hdd.
dedim ki herhalde hdd yandı.
sonra bin farklı şey denedim, bilgisayar açıldı?
ertesi gün yani bugün geldik, bu sefer açılışta mouse ve klavye (usb) bile çalışmıyordu ve yine boot hatası gözüküyordu.
sonra bir şey farkettik:
bilgisayarı normal yollardan kapattığımızda, açılışta bu hatayı veriyor.
arkasındaki elektrik düğmesinden kapatıp açtığımızda, bilgisayara giriş yapabiliyordu??
evet sorun bu yani: bilgisayarı arkasındaki elektrik tuşundan kapatırsak çalışıyor, normal yoldan kapatırsak hdd ve usb leri görmüyor?
merak yaratsın diye devamını başlığa yazmadım.
diyelim ki ateistsiniz. ya da şöyle diyeyim, ben ateistim. hayatımda hiçbir zaman dinle temasım olmadı. ailem din göstermedi, ailemin dini yoktu, dış dünyayla iletişime geçene kadar bir allah baba figürü olmayınca da, insanın daha sonradan dindarlaşması pek imkansız oluyor.
neyse. arada, bazı şeyler düşünüyorum. düşünmesem daha iyi olurdu diyorum.
sonra diyorum ki, acaba bir gün hafızamı kaybetsem. ve sıfırdan bir şeyler hatırlarken etraftaki insanlar bana din öğretse. dindar biri olabilir mi insan? yoksa inanç dediğimiz şey daha mı farklı bir şey?
soruyu soruş tarzım, amaçladığım şekilde mi oldu bilmiyorum da. olmazsa değiştiriveririm.
diyelim ki ateistsiniz. ya da şöyle diyeyim, ben ateistim. hayatımda hiçbir zaman dinle temasım olmadı. ailem din göstermedi, ailemin dini yoktu, dış dünyayla iletişime geçene kadar bir allah baba figürü olmayınca da, insanın daha sonradan dindarlaşması pek imkansız oluyor.
neyse. arada, bazı şeyler düşünüyorum. düşünmesem daha iyi olurdu diyorum.
sonra diyorum ki, acaba bir gün hafızamı kaybetsem. ve sıfırdan bir şeyler hatırlarken etraftaki insanlar bana din öğretse. dindar biri olabilir mi insan? yoksa inanç dediğimiz şey daha mı farklı bir şey?
soruyu soruş tarzım, amaçladığım şekilde mi oldu bilmiyorum da. olmazsa değiştiriveririm.
ya benim ezber bildiğim bir kullanıcı numaran vardı. şuan unutmuş durumdayım, maile de erişemiyorum kullanıcı htırlama yapamıyorum.
18760 falan böle bişidi ama hatırlayamıyorum bir türlü.
yok mu pratik hafıza getirtici yöntemler. bi saattir karanlığa bakıyorum, çok yaklaştım sonuca ama yok, gelmiyor. :((
18760 falan böle bişidi ama hatırlayamıyorum bir türlü.
yok mu pratik hafıza getirtici yöntemler. bi saattir karanlığa bakıyorum, çok yaklaştım sonuca ama yok, gelmiyor. :((
ya merak ettim gerçekten. inanılmaz müthiş olağanüstü bir işmiş gibi girilmedik entry kalmamış.
ben de leyla ile mecnunu çok takip etmesem de hatrı sayılır şekilde bilirim. açtım yeni diziyi kaçırmayalım dedim.
bu ne amk?
ciddi soruyorum ya ne bu? dizi mi, belgesel mi? komikli diyalog mu kasmaya çalışmışlar yoksa çok duygusallı olmaya mı?
hayır şu üstte saydıklarımın hiçbiri olmamış. kamera açıları, sanat yönetimi, teknik her şeyiyle bok gibi lan bu. neyine bu kadar über müthiş diyorsunuz?
sağa sola 2-3 gönderme çakıyor diye mi bütün hayranlığınız.
cidden sinirlendim lan şuan uyucam ben.
edit: arada bi de 80'Li yıllardaki ferdi tayfur filmleri stayla albüm tanıtımı müzikler giriyorlar vs. hll kardeş süpermiş.
en bittiğim sahne de, işler güçler çakması dizi yapıp işler güçler çakması olduklarına dair gönderme yaptıklarında işler güçler çakması olmayacaklarını düşünerek girdikleri "ağbi göndermee" sahnesiydi. hll krdş
ben de leyla ile mecnunu çok takip etmesem de hatrı sayılır şekilde bilirim. açtım yeni diziyi kaçırmayalım dedim.
bu ne amk?
ciddi soruyorum ya ne bu? dizi mi, belgesel mi? komikli diyalog mu kasmaya çalışmışlar yoksa çok duygusallı olmaya mı?
hayır şu üstte saydıklarımın hiçbiri olmamış. kamera açıları, sanat yönetimi, teknik her şeyiyle bok gibi lan bu. neyine bu kadar über müthiş diyorsunuz?
sağa sola 2-3 gönderme çakıyor diye mi bütün hayranlığınız.
cidden sinirlendim lan şuan uyucam ben.
edit: arada bi de 80'Li yıllardaki ferdi tayfur filmleri stayla albüm tanıtımı müzikler giriyorlar vs. hll kardeş süpermiş.
en bittiğim sahne de, işler güçler çakması dizi yapıp işler güçler çakması olduklarına dair gönderme yaptıklarında işler güçler çakması olmayacaklarını düşünerek girdikleri "ağbi göndermee" sahnesiydi. hll krdş
fazla laga lugaya girmeden, bootstrap 3.0'ın üstüne çok hafif css yapmış bir tema arıyorum.
var mı böyle bildiğiniz bişi, komplike bişi olmasın yani. yoksa bootstrap 3.0'ı kullanim hiç editlemeden
var mı böyle bildiğiniz bişi, komplike bişi olmasın yani. yoksa bootstrap 3.0'ı kullanim hiç editlemeden
şimdi bu sik kafalı, siktiriboktan html, css, php kodlarıyla bir site kurdu ve site başarılı bir pazarlama veya şans ile tuttu.
sorum şu: bu sik kafalının nesi deha oldu şimdi? google gibi, farklı bir arama algoritması mı yarattı ya da bir şeyler mi üretti? ya da ne bileyim çığır açacak bir yazılım mı yarattı naptı?
benim bildiğim bi bok yediği yok. bildiğin, hepimizin yaptığı html,css,php üçlemesiyle bir site açtı ve tuttu. budur yani, öte bir şeyi yok da.
niye bu pezevenge dahi gözüyle bakılıyor? vallahi çıldırıyorum ya.
sorum şu: bu sik kafalının nesi deha oldu şimdi? google gibi, farklı bir arama algoritması mı yarattı ya da bir şeyler mi üretti? ya da ne bileyim çığır açacak bir yazılım mı yarattı naptı?
benim bildiğim bi bok yediği yok. bildiğin, hepimizin yaptığı html,css,php üçlemesiyle bir site açtı ve tuttu. budur yani, öte bir şeyi yok da.
niye bu pezevenge dahi gözüyle bakılıyor? vallahi çıldırıyorum ya.
bir tema indirdim.
temanın bir noktasında bir div'im var.
bu div'in üstüne mouse ile gelindiğinde, s_title_block tagına sahip olmayan içerikler kayboluyor. (bu div'in içindeki içerikler tabi)
ben tabi hemen javascriptleri inceledim.
bir şey bulamadım. hangi javascript olabilir diye tek tek kodları çıkardım, o da nesi? tüm javascriptlerimi çıkartmama rağmen, hala div'in üstüne geldiğimde, belli taga sahip olmayan içerikleri gizliyor?
ben işimi sağlama alayım dedim. chrome'dan javascript engelini açtım.
ve hala bu iş javacriptsiz yürüyor.
başka nasıl yapılmış olabilir js yoksa? hangi kodlara bakayım? css bakayım diyeceğim de, nasıl bir kod aradığımı bilmediğim için sadece boş boş bakacağım.
edit: derken css'ten çözdüm mantığını. baya sağ kulağı sol elle göstererek yapmışlar uğraşıp duracam şimdi :)
temanın bir noktasında bir div'im var.
bu div'in üstüne mouse ile gelindiğinde, s_title_block tagına sahip olmayan içerikler kayboluyor. (bu div'in içindeki içerikler tabi)
ben tabi hemen javascriptleri inceledim.
bir şey bulamadım. hangi javascript olabilir diye tek tek kodları çıkardım, o da nesi? tüm javascriptlerimi çıkartmama rağmen, hala div'in üstüne geldiğimde, belli taga sahip olmayan içerikleri gizliyor?
ben işimi sağlama alayım dedim. chrome'dan javascript engelini açtım.
ve hala bu iş javacriptsiz yürüyor.
başka nasıl yapılmış olabilir js yoksa? hangi kodlara bakayım? css bakayım diyeceğim de, nasıl bir kod aradığımı bilmediğim için sadece boş boş bakacağım.
edit: derken css'ten çözdüm mantığını. baya sağ kulağı sol elle göstererek yapmışlar uğraşıp duracam şimdi :)
gravity'yi izledik ya, üstümde bu konularla ilgili bi istek oluştu gene.
evrenin öbür ucu muydu, öyle bir belgesel vardı. izlemiştim onu.
bir de, uzay üstünden gidip fizik, teorik fizik cart curt da anlatabilir. neyse, uzay ve belgesel etiketi çaktığımda aklınıza gelen belgeselleri söyleseniz yeter :)
evrenin öbür ucu muydu, öyle bir belgesel vardı. izlemiştim onu.
bir de, uzay üstünden gidip fizik, teorik fizik cart curt da anlatabilir. neyse, uzay ve belgesel etiketi çaktığımda aklınıza gelen belgeselleri söyleseniz yeter :)
böyle bir yanma olamaz aklım başımdan gidecek.
illa rennie mi içeyim, 4-5 taneden aşşası da kurtarmaz.
yok mu sebze, meyve yanmayı alan?
illa rennie mi içeyim, 4-5 taneden aşşası da kurtarmaz.
yok mu sebze, meyve yanmayı alan?
eksisozluk.com
eksisozluk.com
3 saat önce şikayet verdik.
sözlükte bu serbestse, scriptimi yazayım da benim account 2 üstteki entry'nin aynısını atsın bundan sonra her başlığa?
eksisozluk.com
3 saat önce şikayet verdik.
sözlükte bu serbestse, scriptimi yazayım da benim account 2 üstteki entry'nin aynısını atsın bundan sonra her başlığa?
yanlış başlık oldu.
bahsettiğim şey şu:
örneğin, 3 idiots'ta bir hikaye anlatıyorlar. işte dahi bir elemanın hikayesi gibi, işin içine başka şeyler de giriyor falan. güzel kurgu, tam sevdiğim.
keza benjamin button ve forrest gump da aynı şekilde.
"yaa böyle böyle biri vardı işte..." kafasında film arıyorum kısaca.
ne geldi aklınıza.
bahsettiğim şey şu:
örneğin, 3 idiots'ta bir hikaye anlatıyorlar. işte dahi bir elemanın hikayesi gibi, işin içine başka şeyler de giriyor falan. güzel kurgu, tam sevdiğim.
keza benjamin button ve forrest gump da aynı şekilde.
"yaa böyle böyle biri vardı işte..." kafasında film arıyorum kısaca.
ne geldi aklınıza.
fraps ile 15 dakikalık bir oyun videosu çektim.
ardından virtual dub ile küçültecekmişim sanrıım. girdim programa, açtım videoyu. compress dedim ama seçenekler arasında mpeg 4 codec diye bişi çıkmıyor.
nasıl küçültecem bu videoyu yau?
şuan 17gb.
ardından virtual dub ile küçültecekmişim sanrıım. girdim programa, açtım videoyu. compress dedim ama seçenekler arasında mpeg 4 codec diye bişi çıkmıyor.
nasıl küçültecem bu videoyu yau?
şuan 17gb.
sadece canım sıkılıyor. belli bir film aramıyorum yani. o yüzden aklınıza gelenleri söylerseniz, aralarında izlemediğim varsa indirmeye koyulim.
spoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoilerspoiler
ya şuan aklıma takıldı da. arya, taht oyunlarından tamamen bağımsız bir hale gelmiş durumda. hani şuanki gidişatla sanki aryayı boşa okuyormuşuz gibi.
sizce nereye bağlanacak? hani suikast yapacak, cersei'yi öldürecek desek, cersei'nin hiçbir etkinliği kalmadı ki amk, hiç "mühim" bir iş yapmış olmayacak yani. yeminindeki diğer tipleri saymıyorum zaten, onlar olsa ne olmasa ne.
kafam takıldı yani. ha belki 6. kitapta faceless men'den atılır, westerosa gider, ne bileyim orada birinin ordusuna katılır bişi olur bilemem tabi ki pek mantıklı da gelmiyor.
ama şu faceless men işi aryayı hikayede çok sıkıştırdı gibime geliyor.
herkes bir şekilde tahtla ilgili önemli etkide bulunuyor. 5. kitapta köleye dönüşen tyrion bile, bir cümlesi ile aegon-daenerys buluşmasını engelleyip westeros fethini başlattı amk.
arya? aryada ne var lan?
(samwell bile jaqen'i buldu amk. galiba.)
ya şuan aklıma takıldı da. arya, taht oyunlarından tamamen bağımsız bir hale gelmiş durumda. hani şuanki gidişatla sanki aryayı boşa okuyormuşuz gibi.
sizce nereye bağlanacak? hani suikast yapacak, cersei'yi öldürecek desek, cersei'nin hiçbir etkinliği kalmadı ki amk, hiç "mühim" bir iş yapmış olmayacak yani. yeminindeki diğer tipleri saymıyorum zaten, onlar olsa ne olmasa ne.
kafam takıldı yani. ha belki 6. kitapta faceless men'den atılır, westerosa gider, ne bileyim orada birinin ordusuna katılır bişi olur bilemem tabi ki pek mantıklı da gelmiyor.
ama şu faceless men işi aryayı hikayede çok sıkıştırdı gibime geliyor.
herkes bir şekilde tahtla ilgili önemli etkide bulunuyor. 5. kitapta köleye dönüşen tyrion bile, bir cümlesi ile aegon-daenerys buluşmasını engelleyip westeros fethini başlattı amk.
arya? aryada ne var lan?
(samwell bile jaqen'i buldu amk. galiba.)
Daha önce de sormuştum: 100.000 civarı ürünümüz var. Klasik bir e-ticaret sitesi gibi düşüneceğiz (daha doğrusu ürün tanıtımı diyelim. kredi kartlı satış yok çünkü). Acaba mongodb mi daha hızlı sonuç verir mysql mi diye.
ben de mysql'de pek hız kaybım olmaz diyordum da.
çeşitli sayfalarda karşılaştırma yaptım, mongodb'li sayfam çok daha hızlı çalışıyor gibi.
tam bir zaman çizelgesi çıkarmadım ama örneğin:
- barkod ile ürün girişi yapıyoruz. bu barkod kayıtlıysa, veritabanından kontrol edip aşağıda hemen ürünün adını, fiyatını, markasını falan yazıyor.
işte bu işlemde, mongodb çoook daha hızlı geldi bana. salise bile diyemeyeceğim hızda ürünü bastırıyor, mysql'de ise daha uzun sürüyor işlem.
acaba, dedim. ben mi yanlış kodla pişiriyorum bu işi? o yüzden burada sorayım dedim.
Şimdi eşleştirmeyi şu şekilde yapıyorum:
$a = $_POST["barkod"];
$e = mysql_fetch_array(mysql_query("select * from urunler where barkod='".$a."'"));
extract($e);
echo $urunadi;
(şuan elle yazdım sistemsel bir hatası falan varsa okadar önemsemeyin yani)
bu şekilde eşleştirme yapıyorum.
acaba bu doğru bir iş değil mi? bu yüzden mi gözle görülür bir hız farkı yaratıyorum mongodb ile arasında? yoksa "aynen bu şekilde yapman lazım. en optimize hali budur" mu diyorsunuz?
select * dedim, çünkü oradaki tüm değişkenleri kullanıyorum. yani tek tek "select urun, fiyat, iskonto" gibi yazmama gerek yok.
dediğim gibi, yanlış mı kodluyorum?
mysql ile php bağlantısını daha hızlı yapacağım bir kodlama falan var mıdır? Eğer en hızlı yöntem bu derseniz mongodb'ye geçeyim. birkaç mili saniye birkaç mili saniyedir.
ben de mysql'de pek hız kaybım olmaz diyordum da.
çeşitli sayfalarda karşılaştırma yaptım, mongodb'li sayfam çok daha hızlı çalışıyor gibi.
tam bir zaman çizelgesi çıkarmadım ama örneğin:
- barkod ile ürün girişi yapıyoruz. bu barkod kayıtlıysa, veritabanından kontrol edip aşağıda hemen ürünün adını, fiyatını, markasını falan yazıyor.
işte bu işlemde, mongodb çoook daha hızlı geldi bana. salise bile diyemeyeceğim hızda ürünü bastırıyor, mysql'de ise daha uzun sürüyor işlem.
acaba, dedim. ben mi yanlış kodla pişiriyorum bu işi? o yüzden burada sorayım dedim.
Şimdi eşleştirmeyi şu şekilde yapıyorum:
$a = $_POST["barkod"];
$e = mysql_fetch_array(mysql_query("select * from urunler where barkod='".$a."'"));
extract($e);
echo $urunadi;
(şuan elle yazdım sistemsel bir hatası falan varsa okadar önemsemeyin yani)
bu şekilde eşleştirme yapıyorum.
acaba bu doğru bir iş değil mi? bu yüzden mi gözle görülür bir hız farkı yaratıyorum mongodb ile arasında? yoksa "aynen bu şekilde yapman lazım. en optimize hali budur" mu diyorsunuz?
select * dedim, çünkü oradaki tüm değişkenleri kullanıyorum. yani tek tek "select urun, fiyat, iskonto" gibi yazmama gerek yok.
dediğim gibi, yanlış mı kodluyorum?
mysql ile php bağlantısını daha hızlı yapacağım bir kodlama falan var mıdır? Eğer en hızlı yöntem bu derseniz mongodb'ye geçeyim. birkaç mili saniye birkaç mili saniyedir.
nerden alayım ya.
bi defa migrostan bi markanınkini buldum. rezaletti, %99.99 hardal, %0.01 bal vardı içinde. hardal yemiş gibi oldum kısaca.
başka nere bakayım?
burgera gidip 20 tane küçük ballı hardal mı alsam, veriyorlar mı ki öyle toplu.
bi defa migrostan bi markanınkini buldum. rezaletti, %99.99 hardal, %0.01 bal vardı içinde. hardal yemiş gibi oldum kısaca.
başka nere bakayım?
burgera gidip 20 tane küçük ballı hardal mı alsam, veriyorlar mı ki öyle toplu.
ya bu saçmalıgın sebebini çözemedim, çözbilecek gibi de görünmüyorum.
session_start veriyorum, tüm kodların en başına.
ilk açtığımda sıkıntı yok.
bir süre sonra ise, sayfa açılmamaya başlıyor. sanki o süreçte session şişiyor ve bir türlü sayfa açılmıyor gibi. delirmenin eşiğine geldim. sorun ne olabilir, neyden olabilir nasıl olabilir kafayı yiyeceğim
session_start veriyorum, tüm kodların en başına.
ilk açtığımda sıkıntı yok.
bir süre sonra ise, sayfa açılmamaya başlıyor. sanki o süreçte session şişiyor ve bir türlü sayfa açılmıyor gibi. delirmenin eşiğine geldim. sorun ne olabilir, neyden olabilir nasıl olabilir kafayı yiyeceğim
ya ben güzel bir şey bulmuştum: www.leotheme.com
satın da alacaktım ama ben temaları satın almadan önce bi netten korsanını indiririm. indirince, iyi ki almamışım dedim. çünkü bir çok php, javascript sistemleriyle falan bağlı. javascript cacheleme falan kulalnılmış.
bunun üstüne düzenleme yapmak 0'dan yazmaktan daha zor kısaca.
buna yakın görsele sahip bir tema arıyorum.
ve sadece görsel bir tema olsun. gözünü seveyim altyapısı olmasın. sadece html5, css ve javascript (bu da temanın alengrilerini halletmek için tabi) bulunsun içinde.
prestashop falan kullanışmış örneğin. istemiyorum. bunlarla bağlı hiçbir şey istemiyorum. ben sadece temanın görseline ihtiyaç duyuyorum, onun dışında temanın tamamında kendi scriptlerimi kullanacağım.
satın da alacaktım ama ben temaları satın almadan önce bi netten korsanını indiririm. indirince, iyi ki almamışım dedim. çünkü bir çok php, javascript sistemleriyle falan bağlı. javascript cacheleme falan kulalnılmış.
bunun üstüne düzenleme yapmak 0'dan yazmaktan daha zor kısaca.
buna yakın görsele sahip bir tema arıyorum.
ve sadece görsel bir tema olsun. gözünü seveyim altyapısı olmasın. sadece html5, css ve javascript (bu da temanın alengrilerini halletmek için tabi) bulunsun içinde.
prestashop falan kullanışmış örneğin. istemiyorum. bunlarla bağlı hiçbir şey istemiyorum. ben sadece temanın görseline ihtiyaç duyuyorum, onun dışında temanın tamamında kendi scriptlerimi kullanacağım.
çatlıcam şimdi ya wilhelm'li bir şeydi sanki adı.
süvari marşı diyesim geliyor. hareketli bir şey, üflemeli ağırlıklıydı diye hatırlıyorum ve adını hatırlayamıyorum.
bulana şuku.
yüksek ritimli bişidi
süvari marşı diyesim geliyor. hareketli bir şey, üflemeli ağırlıklıydı diye hatırlıyorum ve adını hatırlayamıyorum.
bulana şuku.
yüksek ritimli bişidi
tarzı şarkılar arıyorum.
bunun türü noluyor onu da bilmiyorum gerçi ama, 3-5 bişiler atsanız :(
bunun türü noluyor onu da bilmiyorum gerçi ama, 3-5 bişiler atsanız :(
veri adedi tam kesin olmasa da tahminen 80.000-100.000 arası verim olacak.
bunlar ürünler. yani açıklamaları var, isimleri var, barkod numaraları ve bunun gibi toplam 10-12 tane değişkenleri var.
siteyi de bildiğiniz bir e-ticaret sitesi gibi düşünün işte.
ürün arama, ürün listeleme, kategorilere göre listeleme vs. durumlar olacak.
bu şartlar altında mysql mi kullanayım yoksa mongodb mi?
bunlar ürünler. yani açıklamaları var, isimleri var, barkod numaraları ve bunun gibi toplam 10-12 tane değişkenleri var.
siteyi de bildiğiniz bir e-ticaret sitesi gibi düşünün işte.
ürün arama, ürün listeleme, kategorilere göre listeleme vs. durumlar olacak.
bu şartlar altında mysql mi kullanayım yoksa mongodb mi?
Nasıl anlatsam.
Şimdi, bizim bahçedeki hayvanların kışın saklanabileceği bir yer var ama çatısı akıyor, yok gibi bir şey.
Onun tepesine bir malzeme koyacağım. Malzemenin nolduğunu biliyorum da adını bilemiyorum.
Şöyle gri, bir yükselen bir alçalan şeritler şeklinde, capsteki gibi bişi. (paint :( )
hah
1. bunların adı ne
2. bunları hafif meyilli koyup suyu aşağı doğru akıtmış olacağız, böylelikle içerisi kuru kalacak. yani çok alengrili bir versionuna gerek yok. bunların en ucuzu hangi malzemeden (plastik mesela) olabilir.
3. kısaca, en ucuzu hangi modeldir, izmir'de en ucuza nereden alırım, adı nedir ve tahmini fiyat nedir m2 başına?
Şimdi, bizim bahçedeki hayvanların kışın saklanabileceği bir yer var ama çatısı akıyor, yok gibi bir şey.
Onun tepesine bir malzeme koyacağım. Malzemenin nolduğunu biliyorum da adını bilemiyorum.
Şöyle gri, bir yükselen bir alçalan şeritler şeklinde, capsteki gibi bişi. (paint :( )
hah
1. bunların adı ne
2. bunları hafif meyilli koyup suyu aşağı doğru akıtmış olacağız, böylelikle içerisi kuru kalacak. yani çok alengrili bir versionuna gerek yok. bunların en ucuzu hangi malzemeden (plastik mesela) olabilir.
3. kısaca, en ucuzu hangi modeldir, izmir'de en ucuza nereden alırım, adı nedir ve tahmini fiyat nedir m2 başına?
gastrit, ülser, reflü meflü var bende.
son günler hepten midem yanmaya başladı.
dedim bari akşam akarı kokarı olmayan bir şey yiyeyim de hafiflesin midem.
makarna haşladım, yağsız tuzsuz acısız. pür makarna.
üstüne de yoğurt döküp yedim.
gene yanıyor midem.
ne yemek lazım ya. ne yenir, ne yemeli.
son günler hepten midem yanmaya başladı.
dedim bari akşam akarı kokarı olmayan bir şey yiyeyim de hafiflesin midem.
makarna haşladım, yağsız tuzsuz acısız. pür makarna.
üstüne de yoğurt döküp yedim.
gene yanıyor midem.
ne yemek lazım ya. ne yenir, ne yemeli.
www.speedyshare.com
arkadaşlar, lato isimli bir fonta Ş, Ğ, ğ, ş, İ harflerini ekledim. Ve fontu html'de kullanmaya başladım.
küçük harflerde hiçbir sıkıntı yok. (ş, ğ)
ama büyük fontlar (Ş, Ğ, İ) sanki diğerlerinden daha yüksek gibi gözüküyor.
ardından chrome'da zoom yapıyorum aradaki farkı görebilmek için, ama zoom yapınca uzunlukları denk gözüküyor.
%100 zoom'da, sıkıntılı ama biraz daha yaklaştırınca sıkıntısız gözüküyor.
herhangi bir html dosyasına eklerseniz siz de görebilirsiniz bu sıkıntıyı.
nolabilir ki bu sorun ? :S
edit: capste kırmızı çizginin üst kısmı zoomlu, alt kısmı zoomsuz hali.
arkadaşlar, lato isimli bir fonta Ş, Ğ, ğ, ş, İ harflerini ekledim. Ve fontu html'de kullanmaya başladım.
küçük harflerde hiçbir sıkıntı yok. (ş, ğ)
ama büyük fontlar (Ş, Ğ, İ) sanki diğerlerinden daha yüksek gibi gözüküyor.
ardından chrome'da zoom yapıyorum aradaki farkı görebilmek için, ama zoom yapınca uzunlukları denk gözüküyor.
%100 zoom'da, sıkıntılı ama biraz daha yaklaştırınca sıkıntısız gözüküyor.
herhangi bir html dosyasına eklerseniz siz de görebilirsiniz bu sıkıntıyı.
nolabilir ki bu sorun ? :S
edit: capste kırmızı çizginin üst kısmı zoomlu, alt kısmı zoomsuz hali.
ulan delirdim ya:
www.latofonts.com
aha font bu. bu fonta yakın çoook fontlar aradım ama bulamadım. ya çok dar oluyorlar, ya çok yüksek. bunun gibi basık ve yana doğru geniş bir font bulamadım. bin tane denemişimdir ama bunun verdiği havayı vermedi hiç biri.
bu fontta ttek sorunum var: ş ve ğ harfi.
ya ben bu fontları alsam, ş ve ğ harfleri yapıp o şekilde kullansam web sitemde.
mümkün mü bu? mümkün ve kolay bişi deyin gözünüzü seveyim ya. yaparsın diyin. şuna bir bak öğrenirsin hemen diyin. bişi diyin ya :(
www.latofonts.com
aha font bu. bu fonta yakın çoook fontlar aradım ama bulamadım. ya çok dar oluyorlar, ya çok yüksek. bunun gibi basık ve yana doğru geniş bir font bulamadım. bin tane denemişimdir ama bunun verdiği havayı vermedi hiç biri.
bu fontta ttek sorunum var: ş ve ğ harfi.
ya ben bu fontları alsam, ş ve ğ harfleri yapıp o şekilde kullansam web sitemde.
mümkün mü bu? mümkün ve kolay bişi deyin gözünüzü seveyim ya. yaparsın diyin. şuna bir bak öğrenirsin hemen diyin. bişi diyin ya :(
normalde 1500-2000 satır (hatta daha fazla) tutması gereken kodu tek satır yapmışlar.
bu kod üstünde oynamalar yapmam için, hiyerarşik bir şekilde düzenlemem lazım. (görünümü kolay olsun vs. diye)
şuan elle yapıyorum bu işi. tek tek; enter tab tab enter, tab, enter enter falan diye.
eğer bu düzenlemeyi otomatik yapacak bişi varsa hiç uğraşmayayım.
yani: tek satır olarak düzenlenmiş html kodunu, kurcalanması kolay bir hale getirecek program var mı?
bu kod üstünde oynamalar yapmam için, hiyerarşik bir şekilde düzenlemem lazım. (görünümü kolay olsun vs. diye)
şuan elle yapıyorum bu işi. tek tek; enter tab tab enter, tab, enter enter falan diye.
eğer bu düzenlemeyi otomatik yapacak bişi varsa hiç uğraşmayayım.
yani: tek satır olarak düzenlenmiş html kodunu, kurcalanması kolay bir hale getirecek program var mı?
ben hayatımda böyle bir şey görmedim arkadaşlar.
saç problemi yaşıyorum, hem de çok ciddi. önce dökülme vardı, saç egzaması mı deniyor her neyse. ilaç kullandım ve saçlarımı da 1 numaraya vurdum.
ve 2 gündür saçlarımda durum resimdeki gibi.
yüz milyonlarca sivilce var. bu nedir ya bu nasıl bir şeydir?
yarın doktora gidicem gitmesine de, ya bu nedir amk?
benim saçlarım dünyanın en gür saçlarıydı en basitinden, yani herhangi bir kızda bile bendeki kadar gür saç yoktur. ama saçlarım da bu saç hastalıklarıyla beraber seyrelmeye başladı.
ama bu sivilceler ne ya? bunlar nasıl bişidir valla delirmenin eşiğine geldim.
edit: şu saç egzaması dalgasına ducray diye şampuan gibi bişi kullanıyorum.
saç problemi yaşıyorum, hem de çok ciddi. önce dökülme vardı, saç egzaması mı deniyor her neyse. ilaç kullandım ve saçlarımı da 1 numaraya vurdum.
ve 2 gündür saçlarımda durum resimdeki gibi.
yüz milyonlarca sivilce var. bu nedir ya bu nasıl bir şeydir?
yarın doktora gidicem gitmesine de, ya bu nedir amk?
benim saçlarım dünyanın en gür saçlarıydı en basitinden, yani herhangi bir kızda bile bendeki kadar gür saç yoktur. ama saçlarım da bu saç hastalıklarıyla beraber seyrelmeye başladı.
ama bu sivilceler ne ya? bunlar nasıl bişidir valla delirmenin eşiğine geldim.
edit: şu saç egzaması dalgasına ducray diye şampuan gibi bişi kullanıyorum.
saçlarım sıkıntıda bu sıralar.
geçenlerde deride döküntüler vardı. neydi o hastalığın adı seboteik dermatit midir nedir, oymuş. ducray diye bir şey verdiler.
kullandım, döküntüler azaldı.
ama şuan kafamda sivilcemsi şeyler var ve sayıları inanılmaz fazla. bunlar sanırım daha önceden de vardı, emin değilim. saçtaki sıkıntıları daha rahat takip edeyim diye saçlarımı 1 numaraya vurdum 4 gün önce.
şuan bu sivilceler feci acıyor ve kaşınıyor.
nolabilir bunlar. feci yıprandım şu saç muhabbetine bıktım artık ya. kafa derimi koparıp atacam sonunda.
caps de eklerim isteyene ama pek bir şey anlaşılmaz gibi sanki.
geçenlerde deride döküntüler vardı. neydi o hastalığın adı seboteik dermatit midir nedir, oymuş. ducray diye bir şey verdiler.
kullandım, döküntüler azaldı.
ama şuan kafamda sivilcemsi şeyler var ve sayıları inanılmaz fazla. bunlar sanırım daha önceden de vardı, emin değilim. saçtaki sıkıntıları daha rahat takip edeyim diye saçlarımı 1 numaraya vurdum 4 gün önce.
şuan bu sivilceler feci acıyor ve kaşınıyor.
nolabilir bunlar. feci yıprandım şu saç muhabbetine bıktım artık ya. kafa derimi koparıp atacam sonunda.
caps de eklerim isteyene ama pek bir şey anlaşılmaz gibi sanki.
ya bir sabah uyandım: bilgisayarı açtım. 6fps ile counter oynuyormuşum gibi bir lag var.
bu lag, windows açılmadan önce oluyor. windows açıldığında lag bitiyor.
bilgisayar adı, bilgisayar özellikleri yazan bölümlerde yani. hani şu f12 ile boot optionsa bağlandığımız yerlerde.
sonra windows yükleniyor diyor, yine inanılmaz bir lag.
sonra windows açılıyor, lag bitiyor.
bios update mi yapsam diyorum da, daha önce hiç yapmadım. direkt exe olarak indirip mi kuruyoruz yoksa windows gibi cd ye falan mı çekmek gerekiyor?
bi de başka tavsiyeniz var mı, bu lag neyden kaynaklıdır?
işletim sistemi yüklenmeden önce oluşan yavaşlığın sebebi biostur herhalt?
bu lag, windows açılmadan önce oluyor. windows açıldığında lag bitiyor.
bilgisayar adı, bilgisayar özellikleri yazan bölümlerde yani. hani şu f12 ile boot optionsa bağlandığımız yerlerde.
sonra windows yükleniyor diyor, yine inanılmaz bir lag.
sonra windows açılıyor, lag bitiyor.
bios update mi yapsam diyorum da, daha önce hiç yapmadım. direkt exe olarak indirip mi kuruyoruz yoksa windows gibi cd ye falan mı çekmek gerekiyor?
bi de başka tavsiyeniz var mı, bu lag neyden kaynaklıdır?
işletim sistemi yüklenmeden önce oluşan yavaşlığın sebebi biostur herhalt?
ben hiç wordpress kullanmadım. dolayısıyla hiç wordpress tema da yazmadım.
html5, css3, php, jquery, mysql incik cıncık konularda çözemeyeceğim bir sıkıntı yok.
ama şu wordpress işini bilmiyorum. wordpress'e tema hazırlamanın, normal tema hazırlamaktan ne farkı var? biraz anlatabilir misiniz ya da link neyin bişi verebilir misiniz?
yani internette bakıyorum da, normal temalar x adet satıyorsa, wordpressler 10x satıyor. benim hiç bilmediğim bu konuyu öğrenmem lazım, kenarda dursun, themeforesta falan 2-3 tema yollayalım arada akmasa da damlar belki.
html5, css3, php, jquery, mysql incik cıncık konularda çözemeyeceğim bir sıkıntı yok.
ama şu wordpress işini bilmiyorum. wordpress'e tema hazırlamanın, normal tema hazırlamaktan ne farkı var? biraz anlatabilir misiniz ya da link neyin bişi verebilir misiniz?
yani internette bakıyorum da, normal temalar x adet satıyorsa, wordpressler 10x satıyor. benim hiç bilmediğim bu konuyu öğrenmem lazım, kenarda dursun, themeforesta falan 2-3 tema yollayalım arada akmasa da damlar belki.
önceki duyurum şu: www.eksiduyuru.com
ben sabaha kadar uyuyamayacağım stresten ya da sakinleştirici falan içeceğim.
2 adet kargo yolladım. ve şuan farkettim ki %90 bunların ikisini birbirine karıştırıp yolladım. bu olursa, ben biterim. samimi söylüyorum ki biterim. beni alın gömün daha iyi.
bu kargolar yarın sabah gitmeleri gereken yerlere gidecekler muhtemelen. ve oradan dağıtıma çıkacaklar.
işte tam bu anda, benim bu kargoları ne yapıp edip göndermemem gerekiyor. bu kargolar gitmemeli, kesinlikle gitmemeli hem de. mümkün mü bu, şubeye gidip konuşsam yalvarsam, o paketlerin dağıtıma çıkmasını ve geri gönderilmesini sağlayabilirler mi? bana yardımcı olacak birileir var mı şuan duyuruda. delirmek üzereyim lanet olsun ya, salaklığıma da, üst üste gelen onlarca tesadüfe de lanet olsun.
ben sabaha kadar uyuyamayacağım stresten ya da sakinleştirici falan içeceğim.
2 adet kargo yolladım. ve şuan farkettim ki %90 bunların ikisini birbirine karıştırıp yolladım. bu olursa, ben biterim. samimi söylüyorum ki biterim. beni alın gömün daha iyi.
bu kargolar yarın sabah gitmeleri gereken yerlere gidecekler muhtemelen. ve oradan dağıtıma çıkacaklar.
işte tam bu anda, benim bu kargoları ne yapıp edip göndermemem gerekiyor. bu kargolar gitmemeli, kesinlikle gitmemeli hem de. mümkün mü bu, şubeye gidip konuşsam yalvarsam, o paketlerin dağıtıma çıkmasını ve geri gönderilmesini sağlayabilirler mi? bana yardımcı olacak birileir var mı şuan duyuruda. delirmek üzereyim lanet olsun ya, salaklığıma da, üst üste gelen onlarca tesadüfe de lanet olsun.
kafamda feci sorular var. elim ayağım titriyor şuan.
bugün 2 adet kargo bırakmaya gittim ptt'ye.
ikisi de aynı cins zarfların içindeydi.
1. de evraklar vardı.
2. de ise bir bilgisayar parçası.
evraklar, iadeli taahhütlü olarak belirtilen adrese gitmeliydi ve inanılmaz ama inanılmaz önemli.
gişedeki kadının iki paketi birbirine karıştırma ihtimali şuan aklıma geldi. ya, bunu niye buraya yazıyorum bilmiyorum açıkçası ama.
kadın, zarfı elledi "bunda ne var" dedi, ben de evraklar dedim.
ulan, yoksa o içinde iblgisayar parçası olan zarfı mı almıştı. gerçekten çıldıracağım ve ateşim çıktı korkudan. eğer o evrak, belirtilen adrese değil de, bilgisayar parçasını göndereceğim adrese giderse ben boku tuttum arkadaşlar.
şimdi bunlardan bir tanesinin kargo takip numarası var. bilgisayar parçasınınki. ve ağırlığına baktım, 20 gram çıktı.
bu parça bana gelirken, 40 gram olarak tartılmıştı.
galiba parça ile evrağı karıştırdım ve ciddi anlamda bu benim ölümüm demek. ciddi anlamda. kafayı kıracam.
acaba, ağırlık böyle oynayabilir mi, 40 gramlık bir cisim bir yerde 40 diğer yerde 20 gram olarak tartılabilir mi. yoksa ben bittim mi?
edit: ya şuan olanlar gerçekten dizi senaryosu gibi abi, fıttıracağım. normalde sadece evrakarı götürecektim, son anda bir olay çıktı ve o bilgisayar parçasını da götürmem gerekti. o parçayı aynı tipte zarfa koydum vs. elim ayağım titriyor ya bu kadar tesadüf üst üste denk gelemez. yarın olsun bir an önce. lütfen yarın olsun.
bugün 2 adet kargo bırakmaya gittim ptt'ye.
ikisi de aynı cins zarfların içindeydi.
1. de evraklar vardı.
2. de ise bir bilgisayar parçası.
evraklar, iadeli taahhütlü olarak belirtilen adrese gitmeliydi ve inanılmaz ama inanılmaz önemli.
gişedeki kadının iki paketi birbirine karıştırma ihtimali şuan aklıma geldi. ya, bunu niye buraya yazıyorum bilmiyorum açıkçası ama.
kadın, zarfı elledi "bunda ne var" dedi, ben de evraklar dedim.
ulan, yoksa o içinde iblgisayar parçası olan zarfı mı almıştı. gerçekten çıldıracağım ve ateşim çıktı korkudan. eğer o evrak, belirtilen adrese değil de, bilgisayar parçasını göndereceğim adrese giderse ben boku tuttum arkadaşlar.
şimdi bunlardan bir tanesinin kargo takip numarası var. bilgisayar parçasınınki. ve ağırlığına baktım, 20 gram çıktı.
bu parça bana gelirken, 40 gram olarak tartılmıştı.
galiba parça ile evrağı karıştırdım ve ciddi anlamda bu benim ölümüm demek. ciddi anlamda. kafayı kıracam.
acaba, ağırlık böyle oynayabilir mi, 40 gramlık bir cisim bir yerde 40 diğer yerde 20 gram olarak tartılabilir mi. yoksa ben bittim mi?
edit: ya şuan olanlar gerçekten dizi senaryosu gibi abi, fıttıracağım. normalde sadece evrakarı götürecektim, son anda bir olay çıktı ve o bilgisayar parçasını da götürmem gerekti. o parçayı aynı tipte zarfa koydum vs. elim ayağım titriyor ya bu kadar tesadüf üst üste denk gelemez. yarın olsun bir an önce. lütfen yarın olsun.
her şey sadece güneşle mi ilgili harbiden?
tamam, bazen duygu dediğimiz şeylerin hormonlardan fazlası olmadığını unutuyorum ama.
gece olunca çöken depresyon hissi (özellikle stresli bir dönemden geçiyorsanız) yerini sabahları mutlu bir hisse bırakıyor.
güneş mi ulan bu kadar basit midir yani?
peki niye güneşin böyle bir etkisi var, neyimizi etkiliyor?
tamam, bazen duygu dediğimiz şeylerin hormonlardan fazlası olmadığını unutuyorum ama.
gece olunca çöken depresyon hissi (özellikle stresli bir dönemden geçiyorsanız) yerini sabahları mutlu bir hisse bırakıyor.
güneş mi ulan bu kadar basit midir yani?
peki niye güneşin böyle bir etkisi var, neyimizi etkiliyor?
bizhub 162 isimli bir fotokopi makinası var ve bu usb kablosu ile bilgisayara bağlı durumda.
sıkıntı şu: genelde bilgisayardan fotokpi makinasına çıktı gönderebiliyoruz. ama bazen (mesela şuan) yazıcı sayfasında "yazdırılıyor" diyor ve hiçbir şey yazdırılmıyor.
iptal dediğimizde iptal olmuyor ve öyle kitlenip kalıyor.
yapabileceğimiz bir şey var mı?
sıkıntı şu: genelde bilgisayardan fotokpi makinasına çıktı gönderebiliyoruz. ama bazen (mesela şuan) yazıcı sayfasında "yazdırılıyor" diyor ve hiçbir şey yazdırılmıyor.
iptal dediğimizde iptal olmuyor ve öyle kitlenip kalıyor.
yapabileceğimiz bir şey var mı?
pes 2014 aldım. sevinçle eve geldim. cd yi taktım okumuyor. allah bilir kaç yıllık cd rom. okuyacak gibi de gözükmüyor. vay anam vay.
illa ki yeni bir cd rom mu almalıyım?
netten pes 2014 indirip benim serialle oynasam falan olmaz mı. olmaz herhalde dimi of ulan ya durduk yere masraf.
(bugün amma çok soru sordum)
cd de içinde kaldı geri vermiyor. bir facianın eşiğindeyim resmen
illa ki yeni bir cd rom mu almalıyım?
netten pes 2014 indirip benim serialle oynasam falan olmaz mı. olmaz herhalde dimi of ulan ya durduk yere masraf.
(bugün amma çok soru sordum)
cd de içinde kaldı geri vermiyor. bir facianın eşiğindeyim resmen
sabahki bir başlığı gördüm. ben de head & shoulders ve neutrogena t/gel bulamadım. çünkü bunlar üretilmiyormuş artık.
bunların dışında ne kullanabilirim? saçlarımda ciddi bir sıkıntı olmaya başladı bu, hatta sanırım saçlarımı da yoluyor.
hemen bir şey almak istiyorum. ne alayım?
bunların dışında ne kullanabilirim? saçlarımda ciddi bir sıkıntı olmaya başladı bu, hatta sanırım saçlarımı da yoluyor.
hemen bir şey almak istiyorum. ne alayım?
virgin radio'da.
"shining how to the sky" falan gibi sözleri olan bi şarkı dinledim. dinleyemedim de, metro tünele girdi. doğru düzgün bir şey duyamadım yani.
birkaç söz daha duymuştum da aklıma gelmiyor. neyse. adı nolabilir bu şarkının?
edit: how dedim de high'dır o kesin :D
edit2: up'mış :D
"shining how to the sky" falan gibi sözleri olan bi şarkı dinledim. dinleyemedim de, metro tünele girdi. doğru düzgün bir şey duyamadım yani.
birkaç söz daha duymuştum da aklıma gelmiyor. neyse. adı nolabilir bu şarkının?
edit: how dedim de high'dır o kesin :D
edit2: up'mış :D
www.vatanbilgisayar.com
şubeye gidersem, fiyat 72tl midir?
yoksa o indirime cumartesi mi girerler?
(internete özel gibi bi ibare koymamışlar ama...)
şubeye gidersem, fiyat 72tl midir?
yoksa o indirime cumartesi mi girerler?
(internete özel gibi bi ibare koymamışlar ama...)
photoshop'ta şu çerçeveye en yakın brushı arıyorum. elinizde falan varsa bi iteleseniz bana.
şuan ben de arıyrum tek tek deniyorum da, daha sonuca ulaşamadım :(
şuan ben de arıyrum tek tek deniyorum da, daha sonuca ulaşamadım :(
bunu en temiz nasıl yaparım?
stüdyoda çekilmiş bir fotoğraf var. vesikalık gibi düşünün, ayakta çekilmiş vesikalık gibi yani.
ben buradan, arkaplanı kaldırıp sadece fotoğraftaki kişiyi almak istiyorum.
magnetic lasso ile falan çıkardım ama öyle olunca sıkıntılı oldu. bazı noktalar köşeli falan kaldı. daha temiz bir yöntem var mıdır?
stüdyoda çekilmiş bir fotoğraf var. vesikalık gibi düşünün, ayakta çekilmiş vesikalık gibi yani.
ben buradan, arkaplanı kaldırıp sadece fotoğraftaki kişiyi almak istiyorum.
magnetic lasso ile falan çıkardım ama öyle olunca sıkıntılı oldu. bazı noktalar köşeli falan kaldı. daha temiz bir yöntem var mıdır?
rupafin değil ama sanırım etken maddesi rupafin ile aynı.
adı z ile mi başlıyordu, içinde z harfi mi geçiyordu neydi.
ne olabilir bu ilacın adı?
adı z ile mi başlıyordu, içinde z harfi mi geçiyordu neydi.
ne olabilir bu ilacın adı?
ya sahi diyorum çok sinirliyim. yeter ulan insanların hayatıyla oyuncak gibi oynuyorlar. vallaha bıktım. insan hayatının emanet edildiği bir meslekte baştan savma iş mi olur lan?
1. bir arkadaşımın babasının koltuk altında şişlik oluyor. evham yapıp bir doktora gidiyorlar. doktor: "yağ bezesi ya geçer bişi olmaz" diyor.
evham devam ediyor, 2-3 gün sonra başka doktora gidiyor. bu doktor başından savmıyor, testler falan yaptırıyor.
sonuç: adam lenf kanseriymiş.
ilk doktora güvense, adam lenf kanserini yenilmeyecek bir evrede farkedecekti belki de? şimdi yendi.
2. yan komşumuzun oğlu.
çocuk bir gün uyanıyor. sağ tarafı felç gibi. kekeleyerek konuşuyor. kusuyor ve dediğim gibi sağ tarafını zor kullanıyor.
direkt hastane adı veriyorum: ege üniversitesi hastanesine gidiyorlar.
"migren krizi, geçer" diyorlar. MİGREN KRİZİ? KUSMA VE FELÇ? VE MİGREN KRİZİ?
o çocuğun annesi de dediğimiz gibi tepki veriyor. doktorlar bunları azarlıyor. başka hastaneye gidiyorlar.
çocuğun beyninde tümör var.
ULAN BU MU DOKTORLUK? BUNDAN MI PARA KAZANIYOR ŞİMDİ BU OROSPU ÇOCUKLARI? BAŞINDAN HASTA SAVARAK, İNSAN HAYATIYLA OYNAYARAK MI PARA KAZANIYORLAR?
ÇOK NET SÖYLÜYORUM: BU LENF KANSERİNDE DE, BEYİNDEKİ TÜMÖRDE DE HASTADAN KURTULMAYA ÇALIŞAN ŞEREFSİZLER EN ELİ KANLI TERÖRİSTTEN DAHA BÜYÜK ALÇAKTIR.
ben hayatımda bu kadar büyük bir ahlaksızlık, bu kadar büyük bir alçaklık görmedim bilmiyorum. insan hayatı ulan bu. o çocuk "migren" diyip geçip gitse, tümör yüzünden ölse o çocuğun ailesi perişan olacak. yıkılacak. hayatları dünyaları kararacak.
arkadaşımın babası, yağ bezesiymiş, diyip 1-2 sene doktora görünmese ve kanserden ölse, arkadaşımın ailesinin dünyası başına yıkılacak.
iş haklarını savunmaya gelince, sözlükte 500 paragraf yazı yazarlar. "bize böyle yaptılar şöyle yaptılar, maaşımızı düşürdüler" derler.
peki bu canıyla oynadığınız insanlar napsın?
size karşı hiçbir şey yapamıyorlar. SİZİ MAHKUM ETTİREMİYORLAR HALBUKİ MAHKUM EDİLMEYİ HAKEDİYORSUNUZ. İNSAN HAYATIYLA OYNUYORSUNUZ ÇÜNKÜ.
hastayı, bir canı başından savan bu adamlara karşı hiçbir şey yapamıyoruz. yüzüne gidip tüküremiyoruz bile.
allah kahretsin. yemin ediyorum ki allah kahretsin.
insan hayatını bu kadar ucuz gören, para için doktorluk yapan herkesi allah kahretsin.
1. bir arkadaşımın babasının koltuk altında şişlik oluyor. evham yapıp bir doktora gidiyorlar. doktor: "yağ bezesi ya geçer bişi olmaz" diyor.
evham devam ediyor, 2-3 gün sonra başka doktora gidiyor. bu doktor başından savmıyor, testler falan yaptırıyor.
sonuç: adam lenf kanseriymiş.
ilk doktora güvense, adam lenf kanserini yenilmeyecek bir evrede farkedecekti belki de? şimdi yendi.
2. yan komşumuzun oğlu.
çocuk bir gün uyanıyor. sağ tarafı felç gibi. kekeleyerek konuşuyor. kusuyor ve dediğim gibi sağ tarafını zor kullanıyor.
direkt hastane adı veriyorum: ege üniversitesi hastanesine gidiyorlar.
"migren krizi, geçer" diyorlar. MİGREN KRİZİ? KUSMA VE FELÇ? VE MİGREN KRİZİ?
o çocuğun annesi de dediğimiz gibi tepki veriyor. doktorlar bunları azarlıyor. başka hastaneye gidiyorlar.
çocuğun beyninde tümör var.
ULAN BU MU DOKTORLUK? BUNDAN MI PARA KAZANIYOR ŞİMDİ BU OROSPU ÇOCUKLARI? BAŞINDAN HASTA SAVARAK, İNSAN HAYATIYLA OYNAYARAK MI PARA KAZANIYORLAR?
ÇOK NET SÖYLÜYORUM: BU LENF KANSERİNDE DE, BEYİNDEKİ TÜMÖRDE DE HASTADAN KURTULMAYA ÇALIŞAN ŞEREFSİZLER EN ELİ KANLI TERÖRİSTTEN DAHA BÜYÜK ALÇAKTIR.
ben hayatımda bu kadar büyük bir ahlaksızlık, bu kadar büyük bir alçaklık görmedim bilmiyorum. insan hayatı ulan bu. o çocuk "migren" diyip geçip gitse, tümör yüzünden ölse o çocuğun ailesi perişan olacak. yıkılacak. hayatları dünyaları kararacak.
arkadaşımın babası, yağ bezesiymiş, diyip 1-2 sene doktora görünmese ve kanserden ölse, arkadaşımın ailesinin dünyası başına yıkılacak.
iş haklarını savunmaya gelince, sözlükte 500 paragraf yazı yazarlar. "bize böyle yaptılar şöyle yaptılar, maaşımızı düşürdüler" derler.
peki bu canıyla oynadığınız insanlar napsın?
size karşı hiçbir şey yapamıyorlar. SİZİ MAHKUM ETTİREMİYORLAR HALBUKİ MAHKUM EDİLMEYİ HAKEDİYORSUNUZ. İNSAN HAYATIYLA OYNUYORSUNUZ ÇÜNKÜ.
hastayı, bir canı başından savan bu adamlara karşı hiçbir şey yapamıyoruz. yüzüne gidip tüküremiyoruz bile.
allah kahretsin. yemin ediyorum ki allah kahretsin.
insan hayatını bu kadar ucuz gören, para için doktorluk yapan herkesi allah kahretsin.
Şimdi, ben open sans font indirmeliyim.
bir html tema aldım ve bunda font türkçe karakteri desteklemiyor. font'un adı open sans.
ben google fonts'ta "latin extended" diyerek, türkçe karakter sorununu çözerek indirdim.
ancak bu indirdiğim zipin içinde sadece .ttf uzantılı dosyalar var.
temadan anladığım kadarıyla bu fontların: .woff, .eot, .eot@
uzantılarına da sahip olması gerekiyor. bu fontu bu uzantılarda nereden indirebilirim?
bir html tema aldım ve bunda font türkçe karakteri desteklemiyor. font'un adı open sans.
ben google fonts'ta "latin extended" diyerek, türkçe karakter sorununu çözerek indirdim.
ancak bu indirdiğim zipin içinde sadece .ttf uzantılı dosyalar var.
temadan anladığım kadarıyla bu fontların: .woff, .eot, .eot@
uzantılarına da sahip olması gerekiyor. bu fontu bu uzantılarda nereden indirebilirim?
Şimdi; modem sayfasında download 8000 küsur gözüküyor. sıkıntı yok yani.
aynı zamanda snr marjında da sıkıntı yok, 28-32 arasında değişiyor ve 28mbite kadar kaldırabileceğimi de söylüyor.
ama iş torrente geldiğinde öyle değil. aslında sırf torrent de değil, genel olarak yavaşlık var ve genelde 200kb civarında download yapabiliyorum.
sanırım bu işin ttnetle değil, direkt benimle ilgisi var. benimle ilgili eleyebileceğimiz ilk şık: sorun bilgisayarımın wireless'i ile ilgili değil. çünkü aynı bilgisayar ile şuan başka bir internetten 800kb ile download yapabiliyorum.
başka nelerde olabilir sorun ve nasıl kontrol edebilirim?
aynı zamanda snr marjında da sıkıntı yok, 28-32 arasında değişiyor ve 28mbite kadar kaldırabileceğimi de söylüyor.
ama iş torrente geldiğinde öyle değil. aslında sırf torrent de değil, genel olarak yavaşlık var ve genelde 200kb civarında download yapabiliyorum.
sanırım bu işin ttnetle değil, direkt benimle ilgisi var. benimle ilgili eleyebileceğimiz ilk şık: sorun bilgisayarımın wireless'i ile ilgili değil. çünkü aynı bilgisayar ile şuan başka bir internetten 800kb ile download yapabiliyorum.
başka nelerde olabilir sorun ve nasıl kontrol edebilirim?
daha önce sözlükte de 1000 tane entry girdim bu konuyla ilgili, ama artık oradan laf yetiştirmek istemiyorum. sıkıldım.
eksisozluk.com
bu ne şimdi?
ne bu amk?
istanbul'da yaşıyorsak 10.000tl çok da büyük maaş sayılmazmış.
ne sanıyor bu kendini ya bakın ciddi soruyorum ne şimdi bu yapılan?
sözlükte maaşlı bi başlığa girmeyiverin.
3000tl ile açlık sınırında yaşanırmış,
2000tl ile ölürmüşsün,
5000tl almayan insan adam sayılmazmış.
nerde yaşıyor bunlar arkadaşlar allah aşkına söyleyin bana. böyle bir neverland var da biz mi bilmiyoruz? biz mi farklı ülkede yaşıyoruz anasını satayım?
yaptığın iş için belki 10000000tl bile azdır, ona bir şey demiyorum. hakettiğiniz maaş ile aldığınız maaşı kıyaslamıyorum ben burada.
ben 3000 lira 5000 lira maaşa "az abi az ya yetmiyor ya" tribine giren şımarıklara yazıyorum.
ha aslında biliyorum, bunların çoğu üniversite 1. sınıf ya da hazırlık. hepsi üniversite mezunu olunca iş bankası genel müdürü, nasa'da uzay mekiği mühendisi falan olacaklarını düşünüyorlar da. insan yine de sinir oluyor.
edit: eksisozluk.com bu da var. aslında bu başlıktaki 10 entry'den 9'u da var.
ben bilmeyenlere söyleyeyim: aylık 10.000tl maaş ile her haftasonunu yurtdışında geçirebilirsiniz. bunu da genelde ortasınıflar yapmaz, zengin sınıf yapar. anlatabiliyorumdur umarım.
eksisozluk.com
bu ne şimdi?
ne bu amk?
istanbul'da yaşıyorsak 10.000tl çok da büyük maaş sayılmazmış.
ne sanıyor bu kendini ya bakın ciddi soruyorum ne şimdi bu yapılan?
sözlükte maaşlı bi başlığa girmeyiverin.
3000tl ile açlık sınırında yaşanırmış,
2000tl ile ölürmüşsün,
5000tl almayan insan adam sayılmazmış.
nerde yaşıyor bunlar arkadaşlar allah aşkına söyleyin bana. böyle bir neverland var da biz mi bilmiyoruz? biz mi farklı ülkede yaşıyoruz anasını satayım?
yaptığın iş için belki 10000000tl bile azdır, ona bir şey demiyorum. hakettiğiniz maaş ile aldığınız maaşı kıyaslamıyorum ben burada.
ben 3000 lira 5000 lira maaşa "az abi az ya yetmiyor ya" tribine giren şımarıklara yazıyorum.
ha aslında biliyorum, bunların çoğu üniversite 1. sınıf ya da hazırlık. hepsi üniversite mezunu olunca iş bankası genel müdürü, nasa'da uzay mekiği mühendisi falan olacaklarını düşünüyorlar da. insan yine de sinir oluyor.
edit: eksisozluk.com bu da var. aslında bu başlıktaki 10 entry'den 9'u da var.
ben bilmeyenlere söyleyeyim: aylık 10.000tl maaş ile her haftasonunu yurtdışında geçirebilirsiniz. bunu da genelde ortasınıflar yapmaz, zengin sınıf yapar. anlatabiliyorumdur umarım.
ulan nasıl duyuru açıyoruz anasını satayım.
neyse. warcraft 3 haritası olarak pokemon defense final diye bir oyun var. geliştirmesi 2010 yılında tamamlanmış, ama hala göze batan eksikler var.
ben bu oyunun fanıyım, bu oyun için ölüp bitiyorum, bu oyun var ya bu oyun.
arkadaşlar, alın şu oyunu, geliştirin. ne bileyim web tabanlı yapın, ne bileyim java ile yapın bir şeyler yapın ama oyunu birebir alıp birkaç eksiğini düzeltip yayınlayın. ya bu bugüne kadar oynadığım en dengeli, en eğlenceli oyunlardan.
ama yavaş yavaş tüketmeye başladım ve sürekli gelişmesi lazım.
alın geliştirin lan şunu, destek de veririm ne gerekiyorsa :D
neyse. warcraft 3 haritası olarak pokemon defense final diye bir oyun var. geliştirmesi 2010 yılında tamamlanmış, ama hala göze batan eksikler var.
ben bu oyunun fanıyım, bu oyun için ölüp bitiyorum, bu oyun var ya bu oyun.
arkadaşlar, alın şu oyunu, geliştirin. ne bileyim web tabanlı yapın, ne bileyim java ile yapın bir şeyler yapın ama oyunu birebir alıp birkaç eksiğini düzeltip yayınlayın. ya bu bugüne kadar oynadığım en dengeli, en eğlenceli oyunlardan.
ama yavaş yavaş tüketmeye başladım ve sürekli gelişmesi lazım.
alın geliştirin lan şunu, destek de veririm ne gerekiyorsa :D
mongodb'nin id'si bilindiği üzere harf ve rakam içeren uzunca bir şey.
ben mysql'deki gibi, sıralı uzayan bir id yapmak istesem işte 1-2-3-4-5 diye, bunu illa ki elle mi yapmam gerekiyor yoksa increment sağlayacak pratik bir yol var mı?
ben mysql'deki gibi, sıralı uzayan bir id yapmak istesem işte 1-2-3-4-5 diye, bunu illa ki elle mi yapmam gerekiyor yoksa increment sağlayacak pratik bir yol var mı?
tema alan var mı buradan?
20 dolara bir tema almayı düşünüyorum ama;
1. satın alımı yapar yapmaz indirebiliyor muyuz?
2. bu temayı sadece 1 kez mi kullanabiliyoruz (yani sadece bir sitemizde mi?)
3. 20 doları bir defa verdikten sonra temaya dair tüm güncelleştirmeleri vb. sonradan edinebiliyoruz öyle değil mi?
20 dolara bir tema almayı düşünüyorum ama;
1. satın alımı yapar yapmaz indirebiliyor muyuz?
2. bu temayı sadece 1 kez mi kullanabiliyoruz (yani sadece bir sitemizde mi?)
3. 20 doları bir defa verdikten sonra temaya dair tüm güncelleştirmeleri vb. sonradan edinebiliyoruz öyle değil mi?
şekildeki paralel kenarımız.
bir açısı 47,2 derece. (haliyle diğer açısı 132,8 derece oluyor)
paralel kenarın kenar uzunlukları sürekli değişeceği ve bu yüzden pek de konumuz olmayacağı için hiç değinmedim bile.
1. bu paralel kenarın içine en büyük alanlı dörtgeni geçirtmeye çalışıyoruz. dörtgen; kare veya dikdörtgen olacak ve yere paralel olacak. (ya bunların hep güzel matematiksel anlatımları vardı ama çok eski yıllarda kaldı, hafızamdan silindi :) )
hah, bu verilere sahip bir paralel kenarın içine en büyük dikdörtgeni geçirtmek için hangi formülü uyguluyoruz?
2. ya da tüm kenarları belli bir dikdörtgenin hangi boyutlardaki en küçük paralel kenar tarafından kapsanabileceğini bulmam lazım
bunu da yine formül halinde alabilirsem :(
yani şuan bu terimler bana o kadar yabancı geliyor ki. başka bir evrene ortak mesaj göndermeye çalışıyormuşum gibi hissediyorum.
ek: siyah dikdörtgen'in, alt kenarı kestiği nokta A açısının bulunduğu hayali üçgende 66,4 derece, diğer tarafta 23,6 derece. ben en iyisi şekli biraz daha detaylı çizeyim. her kenara ve açıya isim vereyim. böyle anlatması zor :)
bir açısı 47,2 derece. (haliyle diğer açısı 132,8 derece oluyor)
paralel kenarın kenar uzunlukları sürekli değişeceği ve bu yüzden pek de konumuz olmayacağı için hiç değinmedim bile.
1. bu paralel kenarın içine en büyük alanlı dörtgeni geçirtmeye çalışıyoruz. dörtgen; kare veya dikdörtgen olacak ve yere paralel olacak. (ya bunların hep güzel matematiksel anlatımları vardı ama çok eski yıllarda kaldı, hafızamdan silindi :) )
hah, bu verilere sahip bir paralel kenarın içine en büyük dikdörtgeni geçirtmek için hangi formülü uyguluyoruz?
2. ya da tüm kenarları belli bir dikdörtgenin hangi boyutlardaki en küçük paralel kenar tarafından kapsanabileceğini bulmam lazım
bunu da yine formül halinde alabilirsem :(
yani şuan bu terimler bana o kadar yabancı geliyor ki. başka bir evrene ortak mesaj göndermeye çalışıyormuşum gibi hissediyorum.
ek: siyah dikdörtgen'in, alt kenarı kestiği nokta A açısının bulunduğu hayali üçgende 66,4 derece, diğer tarafta 23,6 derece. ben en iyisi şekli biraz daha detaylı çizeyim. her kenara ve açıya isim vereyim. böyle anlatması zor :)
Şimdi, karmaşık bir işi basit anlatmaya çalışacağım ki bu da çok zor bir şey. 2. kez silip baştan yazıyorum.
kendimi denemek için harita üstünden oynanmalı bir oyun yapayım diyorum. bu oyun gerçekten büyük bir haritada olsun. (bir tile 60px eninde ve soldan sağa 100'den fazla tile var)
haritayı şu şekilde kaydedeceğim: baştan sona tüm tile'ları veritabanına kaydederek. (1,1 bölgesinde su var. 1,2'de toprak. 1,3te toprak. 1,4te toprak 1,5te toprak diye kayıtlayarak) böylelikle json'dan tüm harita noktalarını bastıracağım ve nerede ne varsa onu koyacak. (doğru mantık mı yapıyorum, bilmiyorum.)
ilk sıkıntı haliyle, on binlerce tile'ın bir anda bastırılmasının sıkıntısı.
bunu çözmek için de, ekrana bir seferde 30-40 tile'lık bölümü bastırırım. sorun ortadan kalkar. makul çözüm!
bu arada, klasik harita üstü strateji mantığı: gittiğin alanlar açılır, diğerleri karanlıkta kalır. daha önceden ziyaret ettiğin ancak o an bulunmadığın noktalar, son bıraktığın şekliyle görünür. (bunda da sıkıntı yok. yaparım)
yapamadığım daha doğrusu pratik ve hızlı bir şekilde çözemediğim sorun şu: diyelim ki oyuncumuz, oldukça geniş bir alana hakim. dolayısıyla, sağ altta bir harita tutmam lazım. bu arkadaş ne kadarlık alanda bulunduğunu görsün diye. ve bu arkadaş haritada istediği noktaya tıkladığında oraya gitsin.
sorun ne? bu sağ alttaki haritayı yapmak. haritada, açtığı yerler gözükecek (arkadaşın gittiği noktalar yine veritabanına tile tile kaydediliyor. -1,1 gitti 1,2 gitti 1,3 gitti şeklinde). diğer yerler karanlıkta kalacak.
e böyle bir harita yaparsam, benim ekrana tek seferde 10.000 lerce tile'ı bastırmam demektir bu. eğer haritayı tile tile değil de, tek seferde fotoğraf olarak bastırırsam bu sefer harita karartma olayı yalan olacak.
bu harita işini nasıl yapabilirim? hem binlerce tile'ı basmamam gerekiyor, hem de karartma uygulayabilmek için onlara ihtiyacım var.
ya çok karmaşık anlattım. biliyorum birkaç tane caps hazırlayıp onları da ekleyeyim.
kendimi denemek için harita üstünden oynanmalı bir oyun yapayım diyorum. bu oyun gerçekten büyük bir haritada olsun. (bir tile 60px eninde ve soldan sağa 100'den fazla tile var)
haritayı şu şekilde kaydedeceğim: baştan sona tüm tile'ları veritabanına kaydederek. (1,1 bölgesinde su var. 1,2'de toprak. 1,3te toprak. 1,4te toprak 1,5te toprak diye kayıtlayarak) böylelikle json'dan tüm harita noktalarını bastıracağım ve nerede ne varsa onu koyacak. (doğru mantık mı yapıyorum, bilmiyorum.)
ilk sıkıntı haliyle, on binlerce tile'ın bir anda bastırılmasının sıkıntısı.
bunu çözmek için de, ekrana bir seferde 30-40 tile'lık bölümü bastırırım. sorun ortadan kalkar. makul çözüm!
bu arada, klasik harita üstü strateji mantığı: gittiğin alanlar açılır, diğerleri karanlıkta kalır. daha önceden ziyaret ettiğin ancak o an bulunmadığın noktalar, son bıraktığın şekliyle görünür. (bunda da sıkıntı yok. yaparım)
yapamadığım daha doğrusu pratik ve hızlı bir şekilde çözemediğim sorun şu: diyelim ki oyuncumuz, oldukça geniş bir alana hakim. dolayısıyla, sağ altta bir harita tutmam lazım. bu arkadaş ne kadarlık alanda bulunduğunu görsün diye. ve bu arkadaş haritada istediği noktaya tıkladığında oraya gitsin.
sorun ne? bu sağ alttaki haritayı yapmak. haritada, açtığı yerler gözükecek (arkadaşın gittiği noktalar yine veritabanına tile tile kaydediliyor. -1,1 gitti 1,2 gitti 1,3 gitti şeklinde). diğer yerler karanlıkta kalacak.
e böyle bir harita yaparsam, benim ekrana tek seferde 10.000 lerce tile'ı bastırmam demektir bu. eğer haritayı tile tile değil de, tek seferde fotoğraf olarak bastırırsam bu sefer harita karartma olayı yalan olacak.
bu harita işini nasıl yapabilirim? hem binlerce tile'ı basmamam gerekiyor, hem de karartma uygulayabilmek için onlara ihtiyacım var.
ya çok karmaşık anlattım. biliyorum birkaç tane caps hazırlayıp onları da ekleyeyim.