Ekşi Duyuru

aşağıdaki duyuruyu görünce aklıma geldi. diyelim biri böyle açıldı, hoşlandığını söyledi filan. ama ben öyle bir şey hissetmiyorum o kişiye karşı fakat arkadaşız da aynı zamanda aramız bozulsun veya soğuk olalım da istemiyorum. ne yapmak lazım, ne demek lazım?

merak ettim de, hani şu yüz nakli yapılan arkadaş vardı ya. ameliyattan sonra doktorları yakında sakalları çıkacak ve traş olmaya da başlayacak filan demişlerdi. donörün sakallı derisi miydi bu bahsedilen yoksa nakledilen hastanın kendi sakalları mıydı?

eğer donörün nakledilen sakallı derisinden çıkacaksa sakallar aynı mantıkla kellere de saçlı kafa derisi nakledilemez mi ki? aklıma geldi boş boş otururken, sadece merak ettim, kel değilim :)

annem ve kardeşim (16) bu yaz almanyaya akrabalarımızın yanına gidecek. ikisi de dil bilmemekle birlikte annem çok sosyal, ilietişim yeteneği güçlü biridir aslında. kardeşim de çat pat konuşabiliyor, ingilizce kursuna başlamış şimdi yaza kadar gidecek işe yarar diye.

oraya kadar gitmişken italyaya fransaya filan da gideyim diyor annem ama maalesef onlara oraları gezdirebilecek kimse yok. ben gittim tek başıma gezdim oraları hep ama dil biliyordum sorun yaşamadım. kardeşimin çat patın üstüne yaza kadar koyduğu ingilizcesiyle gitseler orda sorun yaşarlar mı 1-2 hadi bilemedin 4-5 günde? kendimi onların yerine koyup hayal edemiyorum şimdi. başlarına bir iş gelir mi trenle filan gitseler ne bileyim? fikirler?

bunun orijinalinin birebir türkçe çevirisini bulabileceğim bir yer var mı? her yerde kısa bir özet şeklinde bulabiliyorum.

bonus soru: bu konuya benzer, paradokslu filan böyle filmler filan bulabilir miyiz? şaşırtmaçlı olsun böyle bir de akıl fikir karıştırıcılıklı böööyle.. hı?

edit: bahsettiğim hikaye olan; hani şu entryde kısaca bahsedilmiş:
www.eksisozluk.com

bi arkadaşa lazım, nasıl beceriyorlarmış diye soruyor. ağlasan ağlayamazsın şiş gözler silmekten yara olmuş bir burun filan. nasıl atlatıyorlarmış bi sor dedi.

pazar sabahına yakışır nitelikte hafif bir film izlemek istiyorum elimdekiler;

crazy, stupid, love
3 idiots
micmacs a tire larigot
love and other drugs

nedeniyle birlikte yazarsanız iyi olur. tenkyu tenkyu

önemli olduğunu düşünmemiştim, erkek değilim.

bunu ocakta ısıtıp nasıl kamp ateşinde pişmiş izlenimi yaratabiliriz? ocaktaki ateşte kızartılır mı ki bu? bir de neyle yapılacak, yaparken akar mı? denemiş olan var mı?

tam olarak soru başlıkta.

www.dealextreme.com

bunu alsam gümrükte sıkıntı çıkarmaz dimi? bir de nasıldır bu alınır mı? amaç: evde kendi halimde bir miktar hareket edebilmek.

ne kadar istesem de uzun zamandır yazılmakta olan blogları takip edemiyorum. en baştan başlayıp bitirmek zor geliyor (tembelim o konuda evet) ama yeni yeni başlamış ve güzel bir anlatımı olan, mümkünse türkçe bir gezi blogu filan var mı bildiğiniz? ya da ilgi çekici konularda yeni başlamış ilgi çekici ve takip edilesi bloglar da olur. hastayım şu milletin blog takip edebilme yeteneğine, ama öncesini bilmediğimden bir şeyler kaçırıyorum okurken hissine kapılmamak için hepsini okumak istiyorum. 3-5 yıllık bloglar olunca zor oluyor haliyle. hadi be yardım edin..

misal ben kalem yazsam standart türkçe aramada bende çıkan sonuçlar başka bir ilçede (ama aynı şehirde) kalem yazan kişiyle aynı mı çıkar? aynı ilçe için filan sonuç değişir mi? misal yan odada kalem sözcüğünü aratan kişiyle iki sokak aşağıda kalem sözcüğünü aratan kişi birebir aynı sonuçları mı görür? aklıma takıldı hadi bir yardım.

madem okumayacaklar ne demeye bir sürü harf israfı yapıyorlar kelimelerde? fransızca bildiğimden değil de merak ettim olayı ne? bi oruvar yazacak maşşallah yani. neden öyle?

ps. evet tek derdim bu oldu :)

polemik için değil, meraktan soruyorum, feysbukta paylaşmaya başladı millet çünkü. aşağıdaki cümleyi gerçekten söylemiş mi Hrant Dink? kavga çıkarmayın rica ediyorum.

"Türk'ten boşalacak o zehirli kanın yerini dolduracak temiz kan, Ermeni’nin Ermenistan’la kuracağı asil damarda mevcuttur"

kadın anamı burdan çağırmışlar iş görüşmesi için. bir şey çıkmaz ordan salla boşver dediysem de inat etti gitti görüşmeye. çıkmış baya aklıma yattı diyor ama benim aklımda bu iyi bir şey değil olarak kalmış. nedir bu tam olarak? izin vereyim mi ne yapayım? bir de demişler ki sen sadece ürünleri evde kullanacaksın, arkadaşlarına filan anlatacaksın. bir de her hafta toplantılara gelirken bir arkadaşını getireceksin o da senin elemanınmış gibi çalışacak. ilk başlarda sattıkların üzerinden prim alacaksın daha sonraki zamanlarda ise sabit bir maaşın olacak mesela ben ayda 8000 tl kazanıyorum filan demiş adam. nedir ne değildir bizimki baya heveslenmiş, git diyim mi yoksa boşversin mi?

not: sırf sıkıntıdan iş arıyor, 20 yıllık iş hayatından sonra evde oturmaktan sıkılmış hiç değilse elime ekstra para geçer fena olmaz diyor. çalışması şart değil yani.

bu oyunları oynamayı özlemişim şimdi farkettim de.. var mı bunlar gibi yeni oyunlar? 2-4 yıl filan oldu bunları oynayalı. bi buldurun beya.

dün sordum ama hiç cevap gelmedi, bence kesin vardır bilen ama görmemiştir diye tekrar gönderiyorum soruyu, afbuyurun.

ulan ne bu anlamadım alt tarafı 2 gün kar yağdı sanırsın doğal afet olmuş, trafik kazasından ölü-yaralı haberinden geçilmiyor ortalık. yol desen dümdüz asfalt yol işte. yılın 7-8 ayı karlı olan ülkelerde doğal bir olay bu her allahın günü kar var, bu kadar yaralı ölü yok başka yerde, kaza bile olmuyor. adamların rutini böyle, bizde 2 gün yağınca toplu ölüm gerçekleşiyor mübarek. biri de çıkıp demiyor ki aga bu nedir?

aynı anda açsam sıcak su-soğuk su durumları olur mu? yani demek istiyorum ki hani birinden biri çalışırken suyun diğer musluklardaki tazyiği düşer ve sıcak su daha az akar filan ya, etkiler mi bunlar birbirlerini?

haftalardır evi bazı sebeplerden dolayı otel gibi kullanıyorum. artık evde dağınıklıktan pislikten yeni bir koloni kurulmuş durumda çeşitli varlıklar tarafından. temizliğe girişmem lazım ama her yer berbat, nasıl motive olsam, nasıl başlasam bilemiyorum :( bu akşam 6-7 gibi heryerin tertemiz olmuş olması şart.. nasıl başlıyım? kitap okuyasım var benim yeaa!

tek ümidim sizsiniz. şarkıyı müzik olarak ezbere biliyorum ama adını bilmiyorum, sözlerinden ise tek hatırladığım içinde "tengo" kelimesi geçiyordu. böyle hareketli güzel bir şarkı, tam latin şarkısı gibi gibi. böyle tatil köylerinde filan çalar ne bileyim. hatırlamıyorum, yardım edin.

not: şarkının adı "la" ile başlıyordu yamulmuyorsam. neydi ulen!

cevaplar silinmiş, buraya yazayım.. cevap la camisa negra arkadaşlar, teşekkürlerimi iletiyorum :)

velev ki gittik almanyadan filan türkiyedekinden çok daha ucuza bir iphone4s aldık, kontratsız bilmemnesiz.

soru 1- aşağı yukarı kaça patlar, türkiyedekine göre kâra geçer miyiz?

soru 2- kontratsız bilmemnesiz aldığımız için türkiyeye gelince yapmamız gereken işlemler nelerdir, bunların fiyatları aşağı yukarı nedir?

hadi bakem duyuru canavarları, bi cevab verin beya.

işcepten yapılam eftler ücretsizdi, şimdi 2,5 tlni alırım panpa diyor. acaba ben mi bir şeyi yanlış yapıyorum artık böyle mi olacak? ulan var ya!

dün gece bu saatlerde yattım, sabah 11de ancak alarmla uyanabildim. alarm çalmasa daha ne kadar uyurdum bilemiyorum (alkol yok bu arada).. daha uyumaya çalıştım alarmdan sonra ama uyuyamadım. şimdi uyumam lazım, uykum gelmiyor. sabahın köründe uyanıcam yatmam lazım, daha doğrusu uykumu almam lazım. neden böyle oluyor? dana gibi uyuyup yine de uykumu alamıyorum, nasıl düzene sokucam bu uyku işini, ve daha önemlisi nasıl 7 saatlik uykuyla dinlenmiş olmaya alıştırabilirim bünyemi?

not: nefes problemim var, yakın zamanda ameliyat olmayı düşünüyorum et ve kıkırdaktan. bunu yaptırınca düzelir mi bu dinlenememe problemi acaba?

panpa bunların amacı ne yahu? ne zaman açsam denk geliyorum bu reklama, niye türediler bir anda böyle? kaliteli mi sattıkları şey acaba baya ucuza gelmiş oluyor fiatı kaliteli bal değil diye tahmin ediyorum ama nedir ne değildir bilemedim. bir de flash tvde gerçek kesit başladı ama yeni bölümlerinden kanımca, fyi.

hani amerikan filmlerinde filan mutlaka bir sahnede yaşlı bilge çıkar da "bilmemne bilmemne yapma evlat, sonra şöyle şöyle olur" falan gibi nasihatler verir, kahraman onu dinler, hayatı değişir filan.

la düşündüm düşündüm aklıma hiç gelmedi, bana böyle nasihat veren kimse olmamış, sizin var mı aklınıza gelen? paylaşalım bari, çok eksik hissettim kendimi (başka derdim kalmadı, evet.)

nasıl bir site bu? yuh 30 tlye ayfon satmışlar filan. kandırmaca mı ne ki bu?

istanbulda, anadolu yakasında nerde bulunur bu arkadaştan? çok canım çekti beya.

photohito.com

çok severim kitap okumayı çocukluktan beri. daha doğrusu severdim. artık çok merak ederek kitapları alıp alıp birkaç sayfa okuyup bir köşeye bırakıyorum. hayır türü sevmemekten veya benzer bir sebepten değil, çok severek isteyerek merak ederek aldığım kitaplara bile yapıyorum bunu. artık o kitapların hepsini okumaya karar verdim, dün de gidip bir sürü yeni kitap aldım, otobüste eve gelene kadar okudum biraz, şimdi gidip elime almaya bile üşeniyorum. napayım? nasıl döneyim o çok kitap okuyan günlerime?

ya bizim şirkete firmalardan şirket eğitimlerine gelen eğitimcilerin özgeçmişlerine bakıyorum, çok alakasız yerlerden mezun olup sonra da bu eğitim verme cart curt konusunda (varsa tabi) üniversite eğitimi filan almamışlar. nasıl oluyor da eğitmen oluyorlar? hani mesleki eğitim filan da değil, kalite eğitimi ya da kişisel gelişim eğitimlerinden bahsediyorum. adam iktisat okumuş, kişisel gelişim eğitimleri veriyor. bundan önce de bankacıydım diyor. nasıl eğitmen olmuş? anladığım kadarıyla baya da para var bu işte. herkesi alıyorlarsa biz niye yapmıyoruz olm?

şöyle 1,20lere - 1,30lara filan? yoksa artık hayal mi?

site açılmıyor sizde nasıl? koydular mı bugünün çekilişinin sonuçlarını?

aveanın iphone kampanyaları filan ne alemde, uzak kaldım da biri bana anlatsın istiyorum. bir de türkselin vodafonun yok mu böyle numaranı taşı ayfonu kap kampanyaları filan? 4s olması şart değil bu arada.

ne yazayım panpalar? çoğunluğu müslüman ülkede yaşayan yurtdışı müşterilerine yılbaşı tebrik maili atıcam, bir yardım ediverin gari.

doğrusu nasıl? ceo, çeo, seo, seyo, sio? hepsini duydum ama hangisi doğru? ingilizce düşünürsek sio gibi ama ya diğerleri?

türkiyenin önde gelen (türk sermayeli) kurumsal şirketlerinde/holdinglerinde yıl sonu maaş artışı aşağı yukarı % kaç oluyor tahmin yürütecek/bilgi verecek olanlar var mı? varsa durmasın söylesin.

çok çıkardı mtvde filan o zamanlar, böyle elektronik müziğimsi hint şarkısı gibi bir şarkıydı. sözsüzdü sanırım, sadece küçük bir çocuk yah gibi bir şey söylüyordu müzik arasında, truth hurts'un addictive şarkısına benzer bir havadaydı, klibini nerdeyse hiç hatırlamıyorum sadece çocuğun arada bir görünüp yah dediğini hatırlıyorum, hatta şarkının adı bile olabilir bu yah ama bulamıyorum işte. hatırlayan var mı ya sinir oldum..

enflasyon oranı % kaç artmış acaba?

kızın biri arkadaşıyla mı ne telefonda konuşması sebebiyle gözaltına alınmış (haberi tam okuyamadım iş yerindeydim ama genel içerik böyleydi). gerçekten hepimizi dinliyorlar mı? deli mi bunlar acaba?

soru 1- en güzelinden şööyle kremalı brokoli çorbası yapmak istiyorum, deneyip beğendiğiniz tarifleri alayım.

soru 2- kaşar buzlukta saklanabilir mi? indirimdeydi taze kaşar, aldım eve geldim ama sonra düşündüm ya bitmezse? küflenmeden hatta paketini bile açmadan daha çok tüketileceği bir zamana kadar (no-frost) buzlukta saklamak mümkün müdür?

kelimesi nerden geliyor? fransızcadır kesin ama merak ettim.

gundem.milliyet.com.tr

niye izin vermemişler bunlara çıksınlar ne bok yiyorlarsa yesinler dağda. o arada çatışmaya da kurban gitseler çok muhteşem olmaz mı?

hayır bir de bunların ne işi var mecliste? terör örgütünü desteklemek için canlı kalkan olarak güvenlik güçlerine karşı koyacaklarmış. niye durduruyorlar ki, gebersin hepsi?

ha şimdi buraya gelip propaganda yapmaya kalkışacak birtakım ....ler olabilir, onlara höykürme başka ihsan istemez diyorum.

dr oetker'in makaronlarından yapmayı deneyen var mı? güzel oluyor mu? üşeniyorum yapmaya, güzel olmayacaksa hiç kasmıyım diyorum.

tam şu anda flash tvde yayınlanıyor, inanamıyorum :) heyecan yaptım hepinize haber vereyim istedim. eneee ne komik lan keşke daha önceden görseymişim. belki siz de sevincinizi paylaşırsınız diye soru olarak açıyorum.

edit: enee bitti ya la

edit2: ehe bitmemiş :)

sadece hareketsiz kaldığım için ve arada bir spor yapmak için yürüyüş bandı alayım diyordum ama fiyatları malum. üstelik koskocaman bir alet, alsan kenara da koyamazsın bir süre sonra öküz gibi yer kaplar. bunun yerine şu wiinin spor yaptıran versiyonlarından alsam diyordum hem daha ucuza geliyor hem daha eğlenceli gibi göründü. ama bir de kinect var, onun da methini duydum.

peki hangisi? neden?

bonus soru: bir de bu arkadaşların (wii&kinect) oyunlarını da malum şekillerde de temin edebiliyor muyuz?

bugün dnr'da gördüm, fiyatı 799 tl idi, tahtasıyla filan birlikte. şu alttaki linkteki fiyatı görünce dumur oldum, ne alaka? dnrdakiyle aynı olması mümkün değil ama dnrdaki neydi o zaman?

www.vatanbilgisayar.com

pişmemiş kestane buz dolabında saklandığında kaç günde bozulur? ya da bozulabiliyor mu ya? bozulmuş kestane görmedim bugüne kadar, belki de bozulmuyordur? harbiden la kestane bozulur mu?

madem bunu tüketici korumaya bilmemneye başvurup geri alabiliyoruz, ve madem yasal olarak böyle bir hakları yok bankaların, ve hatta madem bu konuda iyileştirme bile yapılabiliyor (geriye dönük 10 yıla ait hesap işletim ücretlerini talep edebilme nanesinden bahsediyorum), e o zaman ne bok yemeye bununla ilgili bir yasaklama çıkamıyor bankalara? böyle bir ücret alınmamasına istinaden?

serbest bölgede çalışanlar çalışmayanların tabi olduğu gelir vergisi kesintilerinden muaf mı oluyormuş ne bir şeyler duydum. cidden var mı böyle bir şey? ulan maaşımın 3te 1ini devlete neden verdiğimi bile bilmeden veriyorum her ay? enayi miyim ulen ben? hadi emekli olunca işime yarayacak diyorum, e o zaman bu insanlar emekli olunca noluyor?

gaza geldim, celallendim. ulan iyi para be her ay fazladan gelse.

epic xxx is epic. tam olarak ne demek istiyorlar burda ya, az çok kendimce yorumlayabiliyorum ama tam ne ki? (racon ne ya, jargon olacak)

linkli ve/veya fiyatlı olsa çok iyi olur. (1000 parça ve üstü)