Ekşi Duyuru

birazdan eczaneye ve hırdavat dükkanlarına gidicem. maddi imkanım el verdiğince fazla fazla malzeme alıcam. bi' liste yapalım.

1- talcid (sıvı) veya rennie
(pet şişeye yarısı su yarısı rennie şeklinde dolduruyoru sanırsam. yamuluyorsam, düzeltin.)

2- inşaat maskesi, toz maskesi vs.

3- sirke

4- limon

başka neler var?

bir de gaz maskesi dağıtıyor mu sözlük hala? purjen sahab ve ranian'a mesaj attım ama henüz dönmediler.

hangi yollar açık, hangi yollar kapalı. fırsat buldukça bu başlık altına yazın, şakirtler. üstteki diğer gezi parkı başlığından bağımsız olarak üste sabitlenirse çok iyi olur.

çıkış noktası: eminönü

evde iki tane salyangozum var. bugün bahçede buldum. biraz oynadım, yine yerine koyucaktım da kanım kaynadı deyyuslara. göbeğimde falan dolaşıyorlar. zıpırlara ne veriym de karınlarını doyurayım?

taksim'den veya beşiktaş'tan kampüsün tam önünden geçen otobüs var mı? süleyman seba caddesi'nden? varsa numarası ne acep? yoksa en hızlı nasıl giderim bahsettiğim yerlerden? tenkyuveriyors.

diyelim iki kişi var. sabah arabayla işlerine gidecekler. A kişisinin işe giderken kaza yapma olasılığı %1, B kişisinin işe giderken kaza yapma olasılığı %2. İkisinin birden işe giderken kaza yapma olasılıkları ne?

çözümü nasıl oluyor, onu da gösteren olursa pek müteşekkir olurum.

böyle bazı insanlar görüyorum. adam bir şirketin ortağı veya o şirkette bir çalışan, ama aynı zamanda bir devlet üniversitede öğretim görevlisi olarak çalışıyor. öğretim görevlisi devlet memuru değil mi? hem devlet memuru olup hem özel sektörde nasıl çalışıyor bu adam?

federer ile djokovic'in atp world tour finali'ndeki karşılaşmasına istinaden bir spor programı. altyazı çevirisi. final karşılaşması öncesi federer şunu söylüyor:

"I put all the chances on my side, now I believe maybe even stronger I can win the title."

beyin spazmı geçiriyorum, "put all the chances on my side"ın anlamını veremedim.

şimdi taksim'den ecnebi bi arkadaşım geliyor ama gazete bayii bulamıyor. mutlaka milliyet gazetesi alması lazım. nüfus cüzdanı için kayıp ilanı vermiştim oraya. nerede bu gazete bayiileri? meydanda bakın biraz görürsün dedim ama yarım saattir bulamıyor garibanım.

caps'teki sorular gibi sorular içeren kaynak test kitapları neler var acaba? hazırlık atlamak isteyen bir arkadaşa ingilizce ders vericem, daha önce hiç ders vermedim, büyük ihtimalle sorular üzerinden anlatıcam süre kısıtlı olduğu için. zira bana kaynak test kitapları lazım. neler önerirsiniz? web sitesi vs. de önerebilirsiniz ek olarak, ama öncelikle kitap önerileri gelirse daha iyi olur. tenkyuveriyors.

tütün açık kalmış. kurumuş. nasıl nemlendireyim? nemlendirebilir miyim?

tütün: golden virginia

aramaya inandım; "elma kabuğu koyun" demişler. işe yarıyor mu? deneyen var mı?

buralarda yetkili bi' abi e-book arşivi linki paylaşıyordu. bilen, zamanında yer imlerine eklemiş birileri varsa bi' zahmet yollayabilir mi?

böyle daft punk, deadmau5 çizgisinde müzik çalan mekan var mı taksim'de? araf'ın, eski beyrut'un balkandan çok balkancılığından gınağa geldik ya la. machine desen bi' tuhaf. gece 3'ten sonra falan gidince iyi oluyor orası. öncesinde pek sarmıyor. n'apak? illa kendi setlistimizi hazırlayıp house parti mi verek göt kadar evde?

he bir de loop diye mekan açılmış. giden oldu mu? nasıl müziği falan?

buralarda olan ve depremi hissedebilen var mı?

vapur, otobüs, metrobüs son durumları neler?

yer: anadolu yakası - hedef: avrupa yakası

dx'ten bir üründen 10-15 tane almak istiyorum. mümkün müdür? adet sınırlaması mı var, fiyat sınırlaması mı? daha önce bu şekilde alışveriş yapan oldu mu?

garanti'deki sanal hesabımdan paypal hesabıma nasıl para aktarıcam ben? bulamadım bi' türlü. sağa sola sövme seansına geçmeme az kaldı.

gece akbili falan bi' ton şey kaybetmişim. bi' arkadaş "internetten başvuru yapıcan, sonra hasanpaşa'ya gidicen, alıcan." dedi. internetten nereye başvuruyorum, linki bilen bi' dost yollayabilir mi? sadece öğrenci belgemle gitsem alamıyor muyum hasanpaşa'dan?

diyelim bir x sitesinin wiki.x.com şeklinde başka bir yan sitesi daha açılabiliyor. bu şekilde açmak için "wiki.x.com" şeklinde domain mi satın almamız gerekiyor, yoksa wikipedia mı sağlıyor bu alanı size? nasıl açılıyor?

bu wordpress niye her boku ücrete tabii tutmuş lan? video bile koyamıyorum siteye. ben mi yanlış bir yol izliyorum? yok mudur ücretsiz bir yolu?

evde bir buçuk bayat ekmek var. geçen hafta beklemekten küflenmiş, çöpe atmak zorunda kaldım. bi' hafta vicdan yaptım. elime ne zaman taze bir ekmek alsam, o küflü ekmeği aldatmış gibi hissettim :/

n'abıyosunuz bayat ekmeklerinizi? bu ekmek henüz küflenmedi ama eli kulağında.

soru başlık. org'un dezavantajı olur mu? ne olur?

elimdeki ".srt" uzantılı altyazı dosyasını doğrudan "translation" kısmına nasıl atabilirim? şu durumda elle tek tek yazmam gerekiyor soldaki "translation" kısmına. altyazıyı çevirmeme gerek yok, sadece videoya gömmem gerekiyor. mutlaka vardır bir pratik yolu. burada bir çözümü yoksa başka bir program önerisi de olur. akşamınız güzel olsun.

edit: derdimi tam anlamıyla çözen program şu oldu. arayüzü vs. de çok basit, hiç uğraştırmıyor: xvid4psp.en.softonic.com

olayı bir "wordpress for dummies" olarak ele alın ki, cehaletime yönelik saldırılara karşı set çekmiş olayım :)

internetten "free wordpress themes" falan diye arattığımda bi' siteden içeriği caps'teki .rar dosyasında yer alan bir şeyler indirdim. şimdi bunu nasıl entegre edicem kendi siteme?

barbunya'nın pişme süresi takriben ne kadardır? kuru fasülyeyle aynı mı?

en hızlı nasıl ulaşırım üsküdar'dan akmerkez'e?

çıkış noktası: üsküdar iskele

media.tumblr.com

resme bir müddet bakıyorsunuz. daha sonra kayboluyor. bi' nörolocik alengirler var. hazin bir oksipital lob hikayesi ama bilemedim. duyarsızlaşıyor mu göz? tolerans mı geliştiriyor?

desem ki, doğuştan görme engelliyim. desem ki, bana renkleri anlatın. nasıl anlatırdınız? ya da anlatılabilir mi acaba?

kombi'nin reset tuşuna bassak ne olur? ışıkları falan yanıyor ama ne suyu ne petekleri ısıtıyor. bilinçli olduğumuzdan değil de, "bi' de reset'e basalım lan, belki bi' şeyler değişir" mantığıyla basıcaz.

edit: bastık, oldu :)

"if i have seen farther than others, it is because i was standing on the shoulders of giants."

sol üstteki EkşiDuyuru logosunun üzerine gelince Newton'un bu söz beliriyor. bir de ne zamandır bu yazı orada beliriyor? ben az önce fark ettim.

bu siteyi kullanan var mı? kredi kartı kullanmıyorum. garanti hesaptan havale yapmayı düşünüyorum. "accepted currency" kısmında türkiş lira yok. hesaptan havale mümkün müdür? yoksa sadece kredi kartı mı kabul ediliyor?

sabahtan beri geçmedi. bir de kusmadan evvel ağza balgamdan az, tükürükten çok yoğunluğu olan bi' sıvı gelir ya, o var. zaten sabah az daha kusuyordum.

sanırım mide asidi artıyormuş böyle bir durumda. midenin pH oranını nasıl dengelesek, bu ekşimeden nasıl kurtulsak?

aramaya inanıp önceki duyurulara da baktım, orada "yudum yudum süt iç, geğirmeye çalış." demişler. nedir onun olayı?

edit: haşlanmış patates + soda kombinasyonu işe yaradı. teşekkürler, cümleten.

e-bay'den 109 dolar değerinde "free shipping" olarak alışveriş yapıcak olsam gümrüğe takılır mı? takılırsa ne kadara patlar? takılırsa gümrük işleri vs. çok uğraştırır mı?

ürün: www.ebay.com

kindle'ın blacklisted olup olmadığını nasıl anlarız?

dizimag, facebook'a yüklediği videoları facebook'un serverları üzerinden kendi sitesine yönlendirip orada yayın yapıyordu (ya da öyle bir şey, süreçten emin değilim.) facebook bu uygulamayı kaldırdı, daha sonra dizimag vkontakte'ye yöneldi vs. bu süreç nasıl oluyor? vkontakte'ye videolar yüklesem kendi sitemde dizimag usülü nasıl yayınlayacağım bunları?

.us uzantılı domain adresi almanın herhangi bir dezavantajı var mı? ileride şirketin olsa bu adreste ikamet etmesinin sorunu olur mu?

ikinci el kindle keyboard buldum sahibinden'de. satıcıya hangi hayati soruları sormam gerekiyor acaba cihaz hakkında?

kindle keyboard'ta mp3 dinleniyor mu? sitede herhangi bir bilgi göremedim ürün tanıtım kısmında.

bir sayfa düşünün ki, kurulduğundan bu yana kedi videosu/resmi paylaşmamış ve paylaşmayacak olsun. bi' bakın: www.facebook.com

- içerik kalitesi aşağı yukarı daha önce paylaşılan içerikle aynı çizgide olacak.

- youtube sayfası daha da geliştirilecek. yeni entegre ettim çünkü. elimdeki videoları henüz doğru düzgün yüklemedim.

- yine youtube sayfasında bir "eklektika |edebiyat" bölümü olacak. oraya eskiden tgrt fm'de yayınlana radyo tiyatroları; görme engelliler için yapılan bir proje kapsamında ünlü isimler tarafından bilindik yazarların seslendirilmiş 100'den fazla öyküsü, trt tarafından hazırlanmış yazar/şair belgeselleri vs. olacak.

-müzik için de youtube kanalı üzerinden playlistler yayınlııcam ama artık zilyon tane müzik sitesi var, ilgi olacağını pek sanmıyorum. yine de birkaç tane yayınlayıp tepkilere göre devam edebilirim müzik kategorisine. şöyle bir şey var mesela: goo.gl

hoşunuza gideceğini tahmin ediyorum ama hoşunuza gitmediyse, ne olsa, nasıl olsa hoşunuza giderdi, beğenirdiniz? başka neler olsa iyi olur?

tabii bu cuma da eklektika kuran kursu için layk lazım, cemaat. allah layklarınızı şimdiden kabul etsin. geceniz güzel olsun.

ecnebi bi' arkadaşıma türkçe ders vericem. hafta sonları iki-üç saat falan. nispeten samimi olduğum da birisi. saati ne kadar olur acaba? esasen arkadaş kontenjanından para almam ama kendisi de başka ecnebilere rusça ve fransızca dersi verdiği için, ücret ödemek istiyor. n'apak? tömer falan ne kadara veriyor acaba?

...hala telafi edebileceğiniz bir hata, çok pişmanlık duyduğunuz bir şey var mı? nedir? telafi etmek ister miydiniz?

mesela ortalama insan ömrü 250 yıl olsaydı. tabii bedenimiz de ömrümüze orantılı bir şekilde yaşlanıyor olsun. insan ırkı olarak ahlak anlayışımız, tercihlerimiz, hayat felsefemiz vs. farklı olur muydu sizce? ne kadar farklı olurdu? farazi örnekler vermeye çalışırsanız daha güzel olur.

mesela, insan ömrü kısa olduğundan kısa vadede çok kazanç elde etmeye evrilmiş bir beynimiz var. hep bir acele içindeyiz. ve bunu isterken de ardımızdan gelecekleri düşünmüyoruz. mesela doğaya ne kadar zarar verdiğimizi yaşarken somut bir şekilde görmüyoruz. bizden önce yaşamış nesillerin doğaya ne kadar zarar verdiğini görüyoruz ama bu hiç sikimizde olmuyor. hemen durumdan soyutluyoruz kendimizi. ömrümüz doğaya verdiğimiz zararı somut bir şekilde görecek kadar uzun olsaydı sanırım o zaman bir suçluluk duygusuna kapılıp daha duyarlı olabilirdik belki.

neler farklı olurdu?

web browser'ımda bunu yapacak bir eklenti var mı acaba? yeni sekme açmayınca dünya daha güzel bir yer haline gelicek gibi hissediyorum.

lisede veya üniversitede duyduğunuz, tanık olduğunuz en büyük skandallar neydi, sevgili müge anlılar?

videoda, arkada sadece sabit bir resim oluyor da müzik çalıyor ya. o tarz video nasıl yaparım?

i.imgur.com

bu linkteki gibi bir çalışmayı nasıl yapabilirim? böyle çok güzel ingilişçe resimlerle karşılaşıyorum. türkçeye çevirip halka ve hakka hizmet etmek istiyorum ama aynı formatta nasıl yaparım? zor mudur?


bu arada virüs sorunum hala çözülmedi: eksiduyu.ru

akşamınız güzel olsun duyuru sakinleri,

siz bu satırları okurken benim haricim siki çoktan tutmuş olucak belki de. ya da içinizden bir cengaver çıkıp bu ızdıraba bir son verecek. bilemedim. nasip. kısmet.

şurada storyboard şeklinde hikayeleştirdim virüsün gelmişini ve geçmişini: imgur.com

edit: bir de avast'la baştan sona taratmıştım. bir şeyler buldu, sildi ama hiçbir şey değişmedi.

teşekkürler.

nasıl gidilir?

benim o. ilk üç denememin üçü de hüsranla sonuçlandı.

ilki; mersin - iki ayağa birden giren kramp ve boğulma tehlikesi.

ikincisi; antalya - simitle artiz artiz açıldım uzaklara sonra havası indi mınakodum simidinin. boğulma tehlikesi geçirmedim ama panikten boğulmuş kadar oldum zaten.

üçüncüsü; kilyos - açılabileceğiniz en uç mesafeyi belirlemek için bir şerit çekiyorlar ya. fortum gibi bi' şey. ona tutuna tutuna gidiyorduk ileri. her dalga geldiğinde zıplayıp dalgayı göğsümüzde yumuşatıp neşeyle bir sonrakini bekliyorduk. hiç fark etmedim, baya açılmışız amk. herkes yüzme biliyor, ben bilmiyorum. neyse yine dalga geldi, zıpladım, göğsümde yumuşattım, komiklik, şakalar derken daha nefes almaya vakit bulamadan vakitsiz bir dalga daha gelmiş. onu görünce kayış koptu benim zaten. panikle fortumu bırakmışım. ayaklar da yere değmiyor. yüzme bilmeyen adamın kabusu zaten ayakların yere değmemesi. bi' ton su yuttum. burada gerçekten ölüyordum ama. o film şeridinin introsunu gördüm. neyse arkadaş kucakladı çıkardı suyun yüzeyine. hayatta kaldım bi' şekilde.

nası öğrenicem ben şimdi bu yüzmeyi? aslında yüzme öğrenilmiyor, doğuştan gelen ve biraz pratiğe ihtiyaç duyan bir şey ama artık benim için fobiden başka bir şey değil. suyun üzerinde de duramıyorum. n'apak kanka?

Intel Pentium Dual CPU
e2180 @2.00 Ghz - 0,99 GB RAM

özelliklerinde ayağımı yerden kesen ama oyun falan oynamadığım bir masa üstüm var. fifa 2013 oynayacak seviyeye gelmesi için ne yapmak gerekir?