tatilden döndüm işlere gömüldüm. tatildeyken biriken işlerim yetmezmiş gibi, bir de üstüne, normalde beni yedekleyen ve toplamda 2 kişi olduğumuz arkadaş istifayı verip gitmiş; onun işleri de üstüme kaldı, artık tekim. 3 gündür beynim döndü valla. oysa ki tatil de o kadar güzeldi ki, tadı damağımda halde inekliyorum şu anda.
napayım, sigaraya mı başlıyım? ben de mi istifa edeyim? masa başında bilekleri mi keseyim? şirketten herkesin bakışlarına aldırmadan koşarak çıkıp masaja mı gideyim? kıyafetlerimi çıkarıp herkesin ortasında ooOOoooOOO diye bağırarak anadan üryan mı koşayım? cenin pozisyonu alıp masamın altına mı gireyim? napayım? napiyim? napüyüm?
napayım, sigaraya mı başlıyım? ben de mi istifa edeyim? masa başında bilekleri mi keseyim? şirketten herkesin bakışlarına aldırmadan koşarak çıkıp masaja mı gideyim? kıyafetlerimi çıkarıp herkesin ortasında ooOOoooOOO diye bağırarak anadan üryan mı koşayım? cenin pozisyonu alıp masamın altına mı gireyim? napayım? napiyim? napüyüm?
selamlar,
son zamanlarda popüler bir şarkı var. tarzı ve sesi aynı tove lo'ya benziyor ama albümünü dinledim bulamadım o şarkıyı.
şarkı hakkında tek hatırladığım nakarat kısmında sesini inceltip "uuuuuUUUU" gibi uzatıyor bir kelimenin sonunu (aşağıdaki şarkı gibi wuu uu wuu uu yapmıyor). hafif hüzünlü gibi şarkı ama dediğim üzere tarzı tove lo gibin...
sadece bu kadar ipucuyla bulabileceklere benden süper tebrikler gidecek!
www.youtube.com
son zamanlarda popüler bir şarkı var. tarzı ve sesi aynı tove lo'ya benziyor ama albümünü dinledim bulamadım o şarkıyı.
şarkı hakkında tek hatırladığım nakarat kısmında sesini inceltip "uuuuuUUUU" gibi uzatıyor bir kelimenin sonunu (aşağıdaki şarkı gibi wuu uu wuu uu yapmıyor). hafif hüzünlü gibi şarkı ama dediğim üzere tarzı tove lo gibin...
sadece bu kadar ipucuyla bulabileceklere benden süper tebrikler gidecek!
www.youtube.com

bunlar hakkında ne düşünüyorsunuz?
selamlar,
bu ara şeytan tırnaklarım hortladı yine, 1-2 tırnak dibimde var ve acıyor, elimi cebime atınca falan bazen bi hopluyorum. bir de böyle durumlarda geriye doğru soyuluyor sanki ve büyüyor.
tırnak kırpıcıyla kırpıyorum ama tam en dibinden de alamıyorum. nasıl önüne geçerim bunların ben? ne yapsam hemen geçer? kurusun düşsün mesela pıt diye...
www.youtube.com
bu ara şeytan tırnaklarım hortladı yine, 1-2 tırnak dibimde var ve acıyor, elimi cebime atınca falan bazen bi hopluyorum. bir de böyle durumlarda geriye doğru soyuluyor sanki ve büyüyor.
tırnak kırpıcıyla kırpıyorum ama tam en dibinden de alamıyorum. nasıl önüne geçerim bunların ben? ne yapsam hemen geçer? kurusun düşsün mesela pıt diye...
www.youtube.com

selamlar,
bu veya bunun gibi bişeyi kadıköy civarında nerde bulabilirim? hepsiburadadan ya da herhangi bir online siteden gelmesini bekleyemiycem.
www.hepsiburada.com
not: omuz çantası değil, boyun çantası arıyorum, hani askerde cüzdanlar vardı paramız falan çalınmasın diye boynumuza astığımız...
bu veya bunun gibi bişeyi kadıköy civarında nerde bulabilirim? hepsiburadadan ya da herhangi bir online siteden gelmesini bekleyemiycem.
www.hepsiburada.com
not: omuz çantası değil, boyun çantası arıyorum, hani askerde cüzdanlar vardı paramız falan çalınmasın diye boynumuza astığımız...
selamlar,
şimdi hiç motor bilgisi olmayan biri olarak meraktan soruyorum. diyelim bir scooter almaya kalktım (mesela). A sınıfı ehliye gerekiyor sanırsam zaten scooterlar için bile. sonra özel bir eğitim falan da gerekiyor mu? ya da kullanabilme şartları neler bu scooter denen motorların? yağmurda çamurda da kullanılabiliyor mu rahatlıkla? (siparişçi abiler için konuşmayalım. yanlış anlaşılma olmasın ama, onlarınki biraz firmanın ekonmik tutumu, biraz da ekmek parası şeysi)
bizim apartmanda birinde bir honda pcx var, gözüme güzel gözüküyor tipi falan, dün akşam da bir suzuki burgman gördüm, ama internette dün gördüğüm gibisini görmedim hiç, touring'e benziyordu benim gördüğüm sanki.
ne kullanılır istanbul gibi bir şehirde?
şimdi hiç motor bilgisi olmayan biri olarak meraktan soruyorum. diyelim bir scooter almaya kalktım (mesela). A sınıfı ehliye gerekiyor sanırsam zaten scooterlar için bile. sonra özel bir eğitim falan da gerekiyor mu? ya da kullanabilme şartları neler bu scooter denen motorların? yağmurda çamurda da kullanılabiliyor mu rahatlıkla? (siparişçi abiler için konuşmayalım. yanlış anlaşılma olmasın ama, onlarınki biraz firmanın ekonmik tutumu, biraz da ekmek parası şeysi)
bizim apartmanda birinde bir honda pcx var, gözüme güzel gözüküyor tipi falan, dün akşam da bir suzuki burgman gördüm, ama internette dün gördüğüm gibisini görmedim hiç, touring'e benziyordu benim gördüğüm sanki.
ne kullanılır istanbul gibi bir şehirde?
bak bu aralar yine hiçbir işim düzgün gitmemeye başladı, noluyo birileri arkamdan beddua falan mı ediyo nedir? yapmayın abicim :(
bi tatile çıkıcam haftaya, o bile bok oldu olacak, az kaldı, yakındır, ucundan baş verdi yani...
böyle olunca napıyoruz?
bi tatile çıkıcam haftaya, o bile bok oldu olacak, az kaldı, yakındır, ucundan baş verdi yani...
böyle olunca napıyoruz?
selamlar,
şimdi bu ayakkabıyı bilenleriniz vardır belki. bilgi amaçlı olarak:
www.hepsiburada.com
yağmurlu, yer yer bayağı sağanak yağışlı havada çıkılacak seyahat için bu uygun olur mu dersiniz? çok yürünecek, bu bilgiyi de göz önünde bulundurunuz pliz. yoksa artık yaralardan yara mı beğenir ayacıklarım?
şimdi bu ayakkabıyı bilenleriniz vardır belki. bilgi amaçlı olarak:
www.hepsiburada.com
yağmurlu, yer yer bayağı sağanak yağışlı havada çıkılacak seyahat için bu uygun olur mu dersiniz? çok yürünecek, bu bilgiyi de göz önünde bulundurunuz pliz. yoksa artık yaralardan yara mı beğenir ayacıklarım?
gençler, genç kalanlar ve kendini genç hissedenler,
şimdi bir yataklı tren sorusu soracağım. hazır mıyız? soruyoruuum...
tek kişi olarak seyahat ediyor olucam. trende 3 farklı kompartıman var:
1 kişilik, 2 kişilik ve 3 kişilik. fiyatlar da haliyle 3 kişilik en ucuz ve 1 kişilik de en pahalı olmak üzere dağılmış durumda.
2 kişilikten alsam dedim ama garip bi tip gelirse falan ortamda acayip bi sessizlik olur mu diye de kıllandım. 3 kişilik alsam çok garip olur mu? nolur? tek kişiliği napiyim? zaten seyahat hep tek kişilik olacak...
tecrübelerinize güveniyorum, size danışıyorum, mutlu geceler diliyorum!
şimdi bir yataklı tren sorusu soracağım. hazır mıyız? soruyoruuum...
tek kişi olarak seyahat ediyor olucam. trende 3 farklı kompartıman var:
1 kişilik, 2 kişilik ve 3 kişilik. fiyatlar da haliyle 3 kişilik en ucuz ve 1 kişilik de en pahalı olmak üzere dağılmış durumda.
2 kişilikten alsam dedim ama garip bi tip gelirse falan ortamda acayip bi sessizlik olur mu diye de kıllandım. 3 kişilik alsam çok garip olur mu? nolur? tek kişiliği napiyim? zaten seyahat hep tek kişilik olacak...
tecrübelerinize güveniyorum, size danışıyorum, mutlu geceler diliyorum!
değişim ya da iade oluyor mu? firma THY
nereden güvenli tren bileti alabilirim bu ülkelerde veya bu ülkeler arası seyahatler için?
hani mesela Almanya'nın DBahn'ı gibi, Polonya'nın PolskiBus'ı (bu otobüs gerçi ama anladınız) gibi firmaları nı soruyorum.
peşinen teşekkür ediyorum!
hani mesela Almanya'nın DBahn'ı gibi, Polonya'nın PolskiBus'ı (bu otobüs gerçi ama anladınız) gibi firmaları nı soruyorum.
peşinen teşekkür ediyorum!
evet selamlar,
yeni bir "A mı dim, B mi dim?" sorumla karşınızdayım. bugün içinde karar vermem lazım, bileti alıcam.
öncelikle salaklığıma doymiyim ki plansızlığımın, programsızlığımın cezasını çekiyorum. şimdi haftaya bir festival için Polonya'da olacağım, ülkeye giriş için Varşova düşünüyordum ancak bazı uçuşların iptal olması/olmaması nedeniyle diğer uçuşlar da dolmuş :) ben de civar ülke ve illerden ülkeye sızayım dedim. uçuşlara baktığımda bir Berlin (cumartesi), bir de Lviv (pazar) uygun gözüküyor.
benim 1 Temmuz salı sabahın köründe Krakow'dan (8:00) ya da öğlen Poznan'dan (14:00) trenim olacak (festival için tren kaldırıyolar). Berlin'den Poznan'a ve Lviv'den Krakow'a tren seferleri var, o konuda sorun yok. ancak:
Berlin'i gördüm, Poznan'ı görmedim. Lviv'i görmedim, Krakow'u gördüm. hangisi daha görmeye değer? hangisinden nasıl yapayım? ucuzluk için sanırsam Lviv, Poznan'ı da merak etmiyor değilim. valla esas niyetim yolda, orda burda kalmamak, festivali kaçırmamak. yoksa "ooo tabii ki Lviv olm manyak mısın?" diyenleri de anlıyor, ama diğer açıdan daha çok bakmaya çalıştığımı berlitmek istiyorum.
buraya kadar okuyanlara çok teşekkürler! sizi seviyorum! görüşürüz!
yeni bir "A mı dim, B mi dim?" sorumla karşınızdayım. bugün içinde karar vermem lazım, bileti alıcam.
öncelikle salaklığıma doymiyim ki plansızlığımın, programsızlığımın cezasını çekiyorum. şimdi haftaya bir festival için Polonya'da olacağım, ülkeye giriş için Varşova düşünüyordum ancak bazı uçuşların iptal olması/olmaması nedeniyle diğer uçuşlar da dolmuş :) ben de civar ülke ve illerden ülkeye sızayım dedim. uçuşlara baktığımda bir Berlin (cumartesi), bir de Lviv (pazar) uygun gözüküyor.
benim 1 Temmuz salı sabahın köründe Krakow'dan (8:00) ya da öğlen Poznan'dan (14:00) trenim olacak (festival için tren kaldırıyolar). Berlin'den Poznan'a ve Lviv'den Krakow'a tren seferleri var, o konuda sorun yok. ancak:
Berlin'i gördüm, Poznan'ı görmedim. Lviv'i görmedim, Krakow'u gördüm. hangisi daha görmeye değer? hangisinden nasıl yapayım? ucuzluk için sanırsam Lviv, Poznan'ı da merak etmiyor değilim. valla esas niyetim yolda, orda burda kalmamak, festivali kaçırmamak. yoksa "ooo tabii ki Lviv olm manyak mısın?" diyenleri de anlıyor, ama diğer açıdan daha çok bakmaya çalıştığımı berlitmek istiyorum.
buraya kadar okuyanlara çok teşekkürler! sizi seviyorum! görüşürüz!
seyahatlerimde giymek üzere, evet. mesela önümüzdeki hafta seyahate çıkıcam backpack ile, bayağı bayağı yürürüm ve havadurumunda full yağmur var.
önerilerinizi bekliyorum.
önerilerinizi bekliyorum.
selamlar,
yabancı bir çay tiryakisi arkadaşa hediye almayı düşünüyorum. ama güzellerinden olsun istiyorum böyle, yani güzel derken, en iyi çay deneyimini hangisinde yaşayacaksa (full HD, ekstra kokulu, üç buğutlu).
en iyisi nasıl oluyor bunların? yani en iyi dem hangisinden çıkıyor? porselenleri mi daha makbul? camları mı? nasıl oluyor yani?
ey tiryakiler, beni bir aydınlatsanız ya? tşk öpt kib bye!
not: bir de hazır eliniz değmişken güzel bir çay markası tavsiye de ediniz be :)
yabancı bir çay tiryakisi arkadaşa hediye almayı düşünüyorum. ama güzellerinden olsun istiyorum böyle, yani güzel derken, en iyi çay deneyimini hangisinde yaşayacaksa (full HD, ekstra kokulu, üç buğutlu).
en iyisi nasıl oluyor bunların? yani en iyi dem hangisinden çıkıyor? porselenleri mi daha makbul? camları mı? nasıl oluyor yani?
ey tiryakiler, beni bir aydınlatsanız ya? tşk öpt kib bye!
not: bir de hazır eliniz değmişken güzel bir çay markası tavsiye de ediniz be :)
selamlar,
excel'i kurcaladım biraz ama bulamadım. bir de google'da nasıl aratacağımı bilemediğimden, bir bilgiye ulaşamadım.
istediğim şey şu:
bir hücreyi seçtiğimde, o hücrenin sütun ve satır başlarına hafif bir renkle (transparan ama belli de olacak şekilde) izdüşüm göstersin, resimdeki gibi. bazen çok satırlı/sütunlu dosyalarla çalışıyorum ve aynı satırı/sütunu takip etmek zor olabiliyor ekran çözünürlüğümden dolayı.
var mıdır bir yolu?
excel'i kurcaladım biraz ama bulamadım. bir de google'da nasıl aratacağımı bilemediğimden, bir bilgiye ulaşamadım.
istediğim şey şu:
bir hücreyi seçtiğimde, o hücrenin sütun ve satır başlarına hafif bir renkle (transparan ama belli de olacak şekilde) izdüşüm göstersin, resimdeki gibi. bazen çok satırlı/sütunlu dosyalarla çalışıyorum ve aynı satırı/sütunu takip etmek zor olabiliyor ekran çözünürlüğümden dolayı.
var mıdır bir yolu?
selamlar,
öncelikle verdiğim görsel rahatsızlık için özür dilerim. 1-2 gün önce sivilcem çıktı görüldüğü üzere öküz gibi. hayatımda 2. kez böyle bir vakam olmuş oldu. arada yanlışlıkla elimin çarpması dışında hiç dokunmadım, mıncıklamadım, gözlerini faltaşı gibi açarak "sıkabilir miyiiiğmmmm?!" diyen insanlardan da kaçtım.
ama kolay atıyorum vücudumdan sanırsam, bitti bitecek. kuruma alametleri göstermeye başladı bile.
şimdi bu bitince iz kalmaması için napmam lazım? küçük bir krater olmasın yani orda.
güzel önerilerinizi, kocakarı formüllerinizi bekliyorum :)
öncelikle verdiğim görsel rahatsızlık için özür dilerim. 1-2 gün önce sivilcem çıktı görüldüğü üzere öküz gibi. hayatımda 2. kez böyle bir vakam olmuş oldu. arada yanlışlıkla elimin çarpması dışında hiç dokunmadım, mıncıklamadım, gözlerini faltaşı gibi açarak "sıkabilir miyiiiğmmmm?!" diyen insanlardan da kaçtım.
ama kolay atıyorum vücudumdan sanırsam, bitti bitecek. kuruma alametleri göstermeye başladı bile.
şimdi bu bitince iz kalmaması için napmam lazım? küçük bir krater olmasın yani orda.
güzel önerilerinizi, kocakarı formüllerinizi bekliyorum :)
öncelikle ingilizce bilenler için:
www.youtube.com
Türkiye'de böyle birşey yapabilmek için nasıl bir organizasyon gerekir? aşevi olarak değil, mobil olarak kastediyorum. kaldı ki zaten burada çok fazla aşevi olduğunu da sanmıyorum, gözüme çok az ilişti bu zamana kadar.
dilencileri de kastetmiyorum, onlara güvenemiyorum artık yeterince olaya şahit olduktan sonra.
ya da halihazırda var mı böyle bir organizasyon?
www.youtube.com

Türkiye'de böyle birşey yapabilmek için nasıl bir organizasyon gerekir? aşevi olarak değil, mobil olarak kastediyorum. kaldı ki zaten burada çok fazla aşevi olduğunu da sanmıyorum, gözüme çok az ilişti bu zamana kadar.
dilencileri de kastetmiyorum, onlara güvenemiyorum artık yeterince olaya şahit olduktan sonra.
ya da halihazırda var mı böyle bir organizasyon?
günaydın!
kahvaltıdan hemen sonra temizliğe girişiyorum, müziklerinizi bekliyorum! evi temizlerken dinliycem :)
kahvaltıdan hemen sonra temizliğe girişiyorum, müziklerinizi bekliyorum! evi temizlerken dinliycem :)
ve bu saat olmuş hala başlamadım. çok yorgunum. eve geldim bi 1,5 saat de uyudum üstelik, yetmedi, hatta daha da sersem oldum.
onun yerine slow müzikler dinliyorum, mayıştım, huzurluyum. ama kalan işler aklıma gelince huzurum kaçıyor.
bari şimdi bir makine de olsa çamaşır atsam mı? hı?
www.youtube.com
onun yerine slow müzikler dinliyorum, mayıştım, huzurluyum. ama kalan işler aklıma gelince huzurum kaçıyor.
bari şimdi bir makine de olsa çamaşır atsam mı? hı?
www.youtube.com

valla teaser çok merak ettirdi, bayağı sabırsızlandım izler izlemez. sizle de paylaşmak istedim. ayrıca girişteki Gnarls Barkley'in Crazy'si de çok güzel olmuş...
Alejandro Gonzales Inarritu'nun yeni filmi; Michael Keaton, Edward Norton, Emma Stone, Zach Galifinakis ve Naomi Watts oynuyor.
www.youtube.com
Alejandro Gonzales Inarritu'nun yeni filmi; Michael Keaton, Edward Norton, Emma Stone, Zach Galifinakis ve Naomi Watts oynuyor.
www.youtube.com

selamlar,
var mı böyle bildiğiniz bişey? önce şuraya gideyim, şu kadar kalayım, ordan şuraya geçeyim, orda şunu şunu göreyim, bunu bunu yapayım gibisinden liste yapabileceğim. harita üzerinde de gösterebileceğim, görselli, checklistli falan bişeyler arıyorum.
en kötüsünden onenote'da manuel olarak hazırlıycam kendim bişeyler ama zamandan kazanmak adına kolay yoluna bakayım dedim önce :)
var mı böyle bildiğiniz bişey? önce şuraya gideyim, şu kadar kalayım, ordan şuraya geçeyim, orda şunu şunu göreyim, bunu bunu yapayım gibisinden liste yapabileceğim. harita üzerinde de gösterebileceğim, görselli, checklistli falan bişeyler arıyorum.
en kötüsünden onenote'da manuel olarak hazırlıycam kendim bişeyler ama zamandan kazanmak adına kolay yoluna bakayım dedim önce :)
yea işyerinde tutturdular herkes tahminlerini yazsın da yazsın diye. kadın erkek, bilen bilmeyen herkesten alacaklarmış. sosyal aktivite gibi bişey olacak güya da, nasıl aktivite anlamadım valla...
grup 1.si ve 2.sinden başlayarak, şampiyona kadar hepsini istiyolar (caps). ben de bakıp edip uğraşamıycam şimdi açıkçası. hiç de takip etmem futbol vs. sizden tahmin alıp buraya direkt yapıştırırım diye düşündüm, ehe.
ne diyosunuz? ne olur?
edit: bu akşam 4'e kadar istiyolarmış lan :\
edit2: caps küçük gözüküyomuş bayağı - i.hizliresim.com
grup 1.si ve 2.sinden başlayarak, şampiyona kadar hepsini istiyolar (caps). ben de bakıp edip uğraşamıycam şimdi açıkçası. hiç de takip etmem futbol vs. sizden tahmin alıp buraya direkt yapıştırırım diye düşündüm, ehe.
ne diyosunuz? ne olur?
edit: bu akşam 4'e kadar istiyolarmış lan :\
edit2: caps küçük gözüküyomuş bayağı - i.hizliresim.com

şimdi bir saatim var, dijital bir saat, fonksiyonelliği için günlük olarak kullanıyorum. camında çizikler oluştu zamanla, hatta bi kere beyaz bir zemine çarptım bayağı sert, ordan kalma bir ufak beyazlama oluştu. tırnaığmı üzerinde gezdirince çook hafif bir takılma oluyor.
şimdi sorum şu ki; bu saatin camını temizletebilir miyim? eskiden swatch saatimi mağazaya götürünce ekranı parlatıyorlardı, çizikleri falan da gideriyorlardı.
başka herahangi bir saat için de bu yapılabiliyor mu? kadıköy civarı nerede yaptırabilirim? bir de cam bombeli, tepsi gibi düz değil yani, bişeyi değiştirir mi bu durum?
tişikkirlir!
şimdi sorum şu ki; bu saatin camını temizletebilir miyim? eskiden swatch saatimi mağazaya götürünce ekranı parlatıyorlardı, çizikleri falan da gideriyorlardı.
başka herahangi bir saat için de bu yapılabiliyor mu? kadıköy civarı nerede yaptırabilirim? bir de cam bombeli, tepsi gibi düz değil yani, bişeyi değiştirir mi bu durum?
tişikkirlir!
selamlar,
şimdi 2 hafta sonra polonya'ya gidicem bir festivale. ondan önce de biraz erken gidip biraz backpack turu yapayım diyorum.
Krakow'a önceden gittim ama bi daha giderim, ordan Wroclaw'a geçebilirim, sonra belki Poznan, ordan da son durak Gdansk. Lodz'a iş gereği sürekli gidiyorum artık "öğk!" geldi, orası listemde yok.
başka eklemem gereken, tavsiye edeceğiniz yer var mı?
bir de polonya'daki couchsurfing kitlesi nasıl? insanına göre deişir tabii ama leh insanıyla hiç öyle bir durum samimiyetim olmadı henüz, o yüzden belirgin bişeyleri varsa bilemeyebilirim. genel olarak pek sıcakkanlı insanlar değiller, orası tamam. ama o konuda da tavsiyelerinize açığım.
hepinize teşekkürlerimi sunuyor, mutlu bakan gözlerinizden öpüyorum!
şimdi 2 hafta sonra polonya'ya gidicem bir festivale. ondan önce de biraz erken gidip biraz backpack turu yapayım diyorum.
Krakow'a önceden gittim ama bi daha giderim, ordan Wroclaw'a geçebilirim, sonra belki Poznan, ordan da son durak Gdansk. Lodz'a iş gereği sürekli gidiyorum artık "öğk!" geldi, orası listemde yok.
başka eklemem gereken, tavsiye edeceğiniz yer var mı?
bir de polonya'daki couchsurfing kitlesi nasıl? insanına göre deişir tabii ama leh insanıyla hiç öyle bir durum samimiyetim olmadı henüz, o yüzden belirgin bişeyleri varsa bilemeyebilirim. genel olarak pek sıcakkanlı insanlar değiller, orası tamam. ama o konuda da tavsiyelerinize açığım.
hepinize teşekkürlerimi sunuyor, mutlu bakan gözlerinizden öpüyorum!
selamlar,
şimdi benim işyerinden bayağı benmerkezcil bir arkadaşım var, inanılmaz şekilde ama. bir konuşmaya başlıyor susturabilen gururlanıyor(!). eskiden eve çağırırdım, ona giderdim (evlerimiz bayağı yakın) ama hem susmaması, hem kendinden başkasını konuşturmaması, hem de gitmek bilmemesi çileden çıkardı.
misal; gece 2 olmuş, uykusuzluktan ölüyorum artık, adam koltuktan kalkıyo, seviniyorum gidecek diye, "gidicem sandın dimi? :) ayaklarım açılsın diye kalktım bi yürüyim salonda" diyor ve bik bik bik konuşmaya devam ediyor. aynen bu mod yani.
neyse, bayağıdır ne çağırıyorum ne dışarıda görüşüyorum. işyerinde gayet sevecen davranıyorum ama, nasılsa gündüz kısa süreliğine, kimse darılmasın etmesin diye. bu aralar evde birkaç etkinlik düzenledim, arkadaşlar geldi gitti ama onu çağırmadım hiç (diğerleri de istemiyorlar onun gelmesini açıkçası).
yeni öğrendim ki, bu arkamdan sürekli konuşuyormuş bazı ortak arkadaşlarımıza, bana feci bilenmiş. sürekli negatif şeyler söylüyormuş hakkımda. bi sıkıntım olmuştu mesela, "iyi olmuş neyse, o da beni dışlamıştı zaten" gibisinden cümleler etmeler, eski bir ilişkime "seni şimdi daha mutlu görüyorum, ayrıldığınız çok iyi olmuş" gibisinden salak saçma laflar. bu tip şeyleri söylediği herkes, elemana gayet güzel ağzının payını vermişler anladığım kadarıyla, ben de çok fazla önemsemedim bu sebeple. ama bu durumda birşey yapmayı düşünmesem de içten içe de ekstra uyuz olmaya başladım herifin tavrına şimdi düşününce.
siz napıyorsunuz böyle insanlara? sizin de var dimi böyle insanlar etrafınızda? bir tek ben değilim dimi??
şimdi benim işyerinden bayağı benmerkezcil bir arkadaşım var, inanılmaz şekilde ama. bir konuşmaya başlıyor susturabilen gururlanıyor(!). eskiden eve çağırırdım, ona giderdim (evlerimiz bayağı yakın) ama hem susmaması, hem kendinden başkasını konuşturmaması, hem de gitmek bilmemesi çileden çıkardı.
misal; gece 2 olmuş, uykusuzluktan ölüyorum artık, adam koltuktan kalkıyo, seviniyorum gidecek diye, "gidicem sandın dimi? :) ayaklarım açılsın diye kalktım bi yürüyim salonda" diyor ve bik bik bik konuşmaya devam ediyor. aynen bu mod yani.
neyse, bayağıdır ne çağırıyorum ne dışarıda görüşüyorum. işyerinde gayet sevecen davranıyorum ama, nasılsa gündüz kısa süreliğine, kimse darılmasın etmesin diye. bu aralar evde birkaç etkinlik düzenledim, arkadaşlar geldi gitti ama onu çağırmadım hiç (diğerleri de istemiyorlar onun gelmesini açıkçası).
yeni öğrendim ki, bu arkamdan sürekli konuşuyormuş bazı ortak arkadaşlarımıza, bana feci bilenmiş. sürekli negatif şeyler söylüyormuş hakkımda. bi sıkıntım olmuştu mesela, "iyi olmuş neyse, o da beni dışlamıştı zaten" gibisinden cümleler etmeler, eski bir ilişkime "seni şimdi daha mutlu görüyorum, ayrıldığınız çok iyi olmuş" gibisinden salak saçma laflar. bu tip şeyleri söylediği herkes, elemana gayet güzel ağzının payını vermişler anladığım kadarıyla, ben de çok fazla önemsemedim bu sebeple. ama bu durumda birşey yapmayı düşünmesem de içten içe de ekstra uyuz olmaya başladım herifin tavrına şimdi düşününce.
siz napıyorsunuz böyle insanlara? sizin de var dimi böyle insanlar etrafınızda? bir tek ben değilim dimi??
balkon leş gibi oldu, bütün kış yıkamadım, çamur götürüyo valla. artık yağmazsa bi girişicem, cillop gibi yapıcam. cıbıl ayak balkona çıkmayı özledim valla...
selamlar,
şimdi bazı ülkelerde isim günü diye tabir edilen, kişiye verilmiş ismin kutlandığı günler oluyor. bilgisi olanlar ya da direkt tecrübe etmişlere sorum; bu günlerde kişiye nasıl bir hediye almak gerekir genelde? yani doğum günü gibi mi karşılamak lazım bu günü? yoksa klasik bir hediye tipi mi vardır? nedir? ne değildir?
çok yabancıyım valla, en ufak ışık bile dünyamı aydınlatacak şu anda...
şimdi bazı ülkelerde isim günü diye tabir edilen, kişiye verilmiş ismin kutlandığı günler oluyor. bilgisi olanlar ya da direkt tecrübe etmişlere sorum; bu günlerde kişiye nasıl bir hediye almak gerekir genelde? yani doğum günü gibi mi karşılamak lazım bu günü? yoksa klasik bir hediye tipi mi vardır? nedir? ne değildir?
çok yabancıyım valla, en ufak ışık bile dünyamı aydınlatacak şu anda...
çin'de bir mcdonalds restoranında telefon numarasını vermek istemeyen bir kadın, adam tarafından metal çubukla dövülerek öldürülüyor.
amerika'da bir piç, kızlar kendisiyle sex yapmak istemiyor diye kardeşlik evine dalıyor ve 6 kızı vuruyor.
yine amerika'da metroda 2 transseksüel dövülüyor ve bir tanesi soyuluyor (gerçekten kadın mı diye kontrol etmek için).
bizde ailesinden biri ölmüş yasta ama haklı olarak öfkeli adamın üstüne 3 kişi çullanıp, biri de ölümüne tekmeliyor.
kimse kimseye yardım etmiyor. herkes kendini düşünüyor. sahip olunabilecek en büyük, en değerli şey olan insan hayatı bile o kadar önemsizleşmiş ki. nolduk böyle? nereye gidiyoruz?
amerika'da bir piç, kızlar kendisiyle sex yapmak istemiyor diye kardeşlik evine dalıyor ve 6 kızı vuruyor.
yine amerika'da metroda 2 transseksüel dövülüyor ve bir tanesi soyuluyor (gerçekten kadın mı diye kontrol etmek için).
bizde ailesinden biri ölmüş yasta ama haklı olarak öfkeli adamın üstüne 3 kişi çullanıp, biri de ölümüne tekmeliyor.
kimse kimseye yardım etmiyor. herkes kendini düşünüyor. sahip olunabilecek en büyük, en değerli şey olan insan hayatı bile o kadar önemsizleşmiş ki. nolduk böyle? nereye gidiyoruz?
kullanan var mı? hangi amaç için kullanıyorsunuz esas olarak? ne kadar zamandır kullanıyorsunuz? memnun musunuz?
bir de sanırım en kapsamlısı noom zaten ama, başka önerebileceğiniz güzel alternatif var mı?
bir de sanırım en kapsamlısı noom zaten ama, başka önerebileceğiniz güzel alternatif var mı?
selamlar,
evelki gece evde biraz parti/alem gibi bişey oldu, ben salonda kanepede sızıvermişim. sabah uyandığımda direkt değil de, sabahın sonuna doğru omzuma bir zonklama geldi ve tüm gün gitmedi. rahatlatamadım kolumu ve omzumu bir türlü. kafam dün bütün gün hungover modunda olduğu için pek önemseyemedim de açıkçası. bugün de yine az da olsa alttan alttan vuruyor hafif rahatsızlık.
şirket doktoru bugün gelmiyormuş, şimdi başka doktora gitmeye de çok üşeniyorum. bunun için bi krem falan var mı? ya da sadece bi ağrı kesici alsam kendi kendine zaten düzelir mi?
evelki gece evde biraz parti/alem gibi bişey oldu, ben salonda kanepede sızıvermişim. sabah uyandığımda direkt değil de, sabahın sonuna doğru omzuma bir zonklama geldi ve tüm gün gitmedi. rahatlatamadım kolumu ve omzumu bir türlü. kafam dün bütün gün hungover modunda olduğu için pek önemseyemedim de açıkçası. bugün de yine az da olsa alttan alttan vuruyor hafif rahatsızlık.
şirket doktoru bugün gelmiyormuş, şimdi başka doktora gitmeye de çok üşeniyorum. bunun için bi krem falan var mı? ya da sadece bi ağrı kesici alsam kendi kendine zaten düzelir mi?
günaydın,
aşağıdaki bi duyuruyu okurken içimi ferahlatan şeylerin duyduğum cümleler değil de aslında daha çok şarkılar olduğunu farkettim. bilmiyorum belki de çevrem kötüdür.
sizin dinlediğiniz anda içinizi ferahlatan, umut veren, yüzünüze güneş vurmuş gibi, yaz günü gibi hissettiren şarkılarınız neler?
ilki benden:
www.youtube.com
aşağıdaki bi duyuruyu okurken içimi ferahlatan şeylerin duyduğum cümleler değil de aslında daha çok şarkılar olduğunu farkettim. bilmiyorum belki de çevrem kötüdür.
sizin dinlediğiniz anda içinizi ferahlatan, umut veren, yüzünüze güneş vurmuş gibi, yaz günü gibi hissettiren şarkılarınız neler?
ilki benden:
www.youtube.com

selamlar,
numaraları varmış bu makinelerin, hiç de anlamam. biri 24/6 diye geçiyor, diğeri için no:10 diyor. ne şimdi bunların farkı? telinin boyutu heralde ama hangisi nasıl? resim de bulamadım google'da. biri açıklayabilirse makineyi ona göre alayım.
teşekkürler, süper günler!
numaraları varmış bu makinelerin, hiç de anlamam. biri 24/6 diye geçiyor, diğeri için no:10 diyor. ne şimdi bunların farkı? telinin boyutu heralde ama hangisi nasıl? resim de bulamadım google'da. biri açıklayabilirse makineyi ona göre alayım.
teşekkürler, süper günler!
arkadaşlar ağlamak istiyorum artık yeter valla buhrana düştüm burda ya. hakkaten şaka yapmıyorum! bu iğrenç yağmur psikolojisini nasıl atabilirim üzerimden? çok rahatsız ediyor beni yemin ederim ki. daha önce hiç bu kadar olmamıştı. bu aralar özellikle böyle, anlamadığım bir şekilde.
www.youtube.com
www.youtube.com

değil mi? peki yağmuru sevmeyen, yaza ve güneşli günlere bayılan insanlar napsın? onlara yazık değil mi? onlar ölsün mü? boğulsun mu? köylerinin yağmurlarında mı yıkansınlar? çukurova'dan gelen pamuklar mı layık onlara ancak?
Niye böyle herşeyi yapma cesareti gösterebiliyoruz kolayca? Gidip mesaj atıyoruz elaleme, laf atıyoruz/sokuyoruz önümüze gelene? Nasıl kendimize bakmadan herkesi pataklayabileceğimizi falan düşünüyoruz? Alkol bu kadar mı çıkarıyo içimizdeki canavarı?
Ben de sarhoşum bu arada, henüz olan biten bişey yok, muştamı arıyorum çekmecede...
Ben de sarhoşum bu arada, henüz olan biten bişey yok, muştamı arıyorum çekmecede...
polisleri zaten biliyoruz, başka böyle tespitleriniz var mı? mesleki durumlar yüzünden insan karakterine yerleşmiş, insanın içine işlemiş şeyler??
Daha önce sizinle paylaşmış mıydım? Dereceleriyle, şiddetiyle falan?
cuma cumartesi de mi 12'de bitiyor?
kozyatağındayım sevgili sinema severler, arkadaş çağırdı sinemaya, atlayıp gideyim dedim ama nasıl gidicem ki ben hiç gitmedim!
bostancı metro istasyonuna ve e5'e yakınım. carrefour'a da yakınım. elim ayağım şeyoldu bi yardım!
bostancı metro istasyonuna ve e5'e yakınım. carrefour'a da yakınım. elim ayağım şeyoldu bi yardım!
böyle haftasonuna denk gelen yağmur olur mu artık bu ne ya? her haftasonu aynı şey. seyahatte yağmurluğumu kaybettim zaten, çok kafaya takmamıştım nasılsa havalar artık kötüye gitmez diye, yeni yağmurluk mu alıcam şimdi bi de? şemsiye desen zaten kullanamıyorum, sevmiyorum. yav ben zaten yağmuru toptan sevmiyorum, nefret ediyorum ya! ama bi haftasonum var yani, çok zoruma gitti, çok gücüme gitti...
selamlar,
böyle 9498720934 farklı sanatçı/grup tarafından farklı farklı tarzlarda coverlanan şarkılar arıyorum. bu tip bir koleksiyonum var bazı şarkılar için. bir klasöre yapılmış bütün coverları atıyorum, metal, punk, alternatif, acapella, jazz vs vs. sonra açıp dinliyorum. aynı şarkıyı repeat'e almaktan çok daha zevkli oluyor, şiddetle tavsiye ederim :)
örnek olarak:
over the rainbow
such great heights
summertime
sizden de böyle varsa sevdiklerinizi bekliyorum gençler, koleksiyonuma katkıda bulunun.
tşk!
edit: gençler dediysem, genç hissedenler ve müzik duyunca eli ayağı oynayan yaşlılar da dahil.
böyle 9498720934 farklı sanatçı/grup tarafından farklı farklı tarzlarda coverlanan şarkılar arıyorum. bu tip bir koleksiyonum var bazı şarkılar için. bir klasöre yapılmış bütün coverları atıyorum, metal, punk, alternatif, acapella, jazz vs vs. sonra açıp dinliyorum. aynı şarkıyı repeat'e almaktan çok daha zevkli oluyor, şiddetle tavsiye ederim :)
örnek olarak:
over the rainbow
such great heights
summertime
sizden de böyle varsa sevdiklerinizi bekliyorum gençler, koleksiyonuma katkıda bulunun.
tşk!
edit: gençler dediysem, genç hissedenler ve müzik duyunca eli ayağı oynayan yaşlılar da dahil.
işleri toplantıya göre ayarlamıştım, şimdi boş kaldım gibi bişey. napayım? çoğu site yasaklı, youtube açık. stumbleupon sorunlu çalışıyor.
belirli bir adı var mı bu tarzın? örnekler verebilir misiniz? genele göre daha modernvari bir hava arıyorum, trompetler melodik ve altı tok bass döşenmiş olsun istiyorum.
tam olarak istediğim tarz şudur aslında, benzerlerine açığım efenim.
retrologic.tumblr.com
peşin not: pandora, soundcloud, spotify gibi şeyler işe yaramıyor, grubun genel tarzı hiç böyle değil çünkü. bu tip sistemler de grubun genel tarzında şeyler öneriyorlar ve çok alakasız kaçıyor haliyle...
tam olarak istediğim tarz şudur aslında, benzerlerine açığım efenim.
retrologic.tumblr.com
peşin not: pandora, soundcloud, spotify gibi şeyler işe yaramıyor, grubun genel tarzı hiç böyle değil çünkü. bu tip sistemler de grubun genel tarzında şeyler öneriyorlar ve çok alakasız kaçıyor haliyle...
böyle bir özlem duygusu geliyor da içinize, neyi özlediğinizi anlamadan hislendiğiniz oluyor mu size de hiç?
selamlar,
zaman zaman insanlardan sıkılıyorum. yani asosyallik anlamında değil de; ilginç gelmemeye başlıyor mesela birisi bana. o andan önce çok haşır neşir olduğum birisi de olabiliyor bu, sürekli konuştuğum bir insan da olabiliyor. sonra konuşacak bir neden bulamıyorum bazen o insanla, neden dediysem, çıkar ilişkileri değil bunların hiçbiri, hakkaten ilgim kalmıyor diyeyim. soğumak da değil, nötrlüyorum sanırsam. acaba bir insanı tamamen çözdükten sonra, kafamda tüketmiş mi oluyorum onu?
kötü bişey bu, farkındayım ama değiştiremiyorum bi türlü.
benzer psikolojiyi yaşayan var mı?
zaman zaman insanlardan sıkılıyorum. yani asosyallik anlamında değil de; ilginç gelmemeye başlıyor mesela birisi bana. o andan önce çok haşır neşir olduğum birisi de olabiliyor bu, sürekli konuştuğum bir insan da olabiliyor. sonra konuşacak bir neden bulamıyorum bazen o insanla, neden dediysem, çıkar ilişkileri değil bunların hiçbiri, hakkaten ilgim kalmıyor diyeyim. soğumak da değil, nötrlüyorum sanırsam. acaba bir insanı tamamen çözdükten sonra, kafamda tüketmiş mi oluyorum onu?
kötü bişey bu, farkındayım ama değiştiremiyorum bi türlü.
benzer psikolojiyi yaşayan var mı?
en son baktığımdan bu yana değişiklik olmuş. bilet 1, bilet 2, bilet 3 tarzı şeyler yazıyor. Soma için Müzik ile alakalı bir durum anladığım kadarıyla ama mantığını anlamadım.
gönlümüzden ne koparsa gibisinden mi? yoksa bir yerde yazıyor da ben mi göremedim?
gönlümüzden ne koparsa gibisinden mi? yoksa bir yerde yazıyor da ben mi göremedim?
bi arkadaştan duydum; mesela Yunanistan'a otobüsle bile geçinde duty free hakkın da oluyor gibisinden. ama nerede oluyor ki bu duty free tükkanları? yol kenarında mı?
ne oldu onda son durum? bilen var mı?
selamlar,
seyahate çıkacağım zamanlarda hep arkadaşlara soruyorum "istediğiniz bir şey olur mu?" diye. gerek gittiğim yerden, gerek duty free'lerden falan. geneli zaten makul şeyler istiyorlar, bir tek onlara sormadığımı bildiklerinden.
ama bazıları direkt liste saymaya başlıyor anasını satayım "1 şişe şu, 2 şişe şu, bulabilirsen 3 karton şu, bi de şu parfümü bulabilirsen..." diye... zaten öyle insanlara bir kere başıma geldikten sonra sormuyorum ikinci sefer. ama bazen aynı işyerindekilerden varsa duyuyorlar haliyle, bazen de arkadaşlardan başka konularda konuştuklarım duyuyorlar bir şekilde. sormadan direkt sipariş itelemeye başlıyorlar. o tiplere de artık "bavulda yer yok, kusura bakma" veya "çok sipariş birikti bu sefer, bir dahaki sefere artık" diyorum zaten.
sorum; sizin de başınıza geliyor mu bu tip şeyler? yoksa sadece benim çevremde mi bu kadar düşüncesiz insan toplanmış?
seyahate çıkacağım zamanlarda hep arkadaşlara soruyorum "istediğiniz bir şey olur mu?" diye. gerek gittiğim yerden, gerek duty free'lerden falan. geneli zaten makul şeyler istiyorlar, bir tek onlara sormadığımı bildiklerinden.
ama bazıları direkt liste saymaya başlıyor anasını satayım "1 şişe şu, 2 şişe şu, bulabilirsen 3 karton şu, bi de şu parfümü bulabilirsen..." diye... zaten öyle insanlara bir kere başıma geldikten sonra sormuyorum ikinci sefer. ama bazen aynı işyerindekilerden varsa duyuyorlar haliyle, bazen de arkadaşlardan başka konularda konuştuklarım duyuyorlar bir şekilde. sormadan direkt sipariş itelemeye başlıyorlar. o tiplere de artık "bavulda yer yok, kusura bakma" veya "çok sipariş birikti bu sefer, bir dahaki sefere artık" diyorum zaten.
sorum; sizin de başınıza geliyor mu bu tip şeyler? yoksa sadece benim çevremde mi bu kadar düşüncesiz insan toplanmış?