Ekşi Duyuru

apple pahalı dediniz, şu nasıl? iyi bir cihaz mıdır bu? şöyle 3-4 yıl kullanılacak gibi düşünün lütfen. anlık zevklerin insanı değilim:P

www.hiperucuz.com

nasıl okunuyor bu söz öbeği? o kadar seviyorum aryayı, adını söyleyememek çok koyuyor:(

şimdi eşşek gibi çalışan bir ben var ki..övünmeyi, şu işi de ben yaptım demeyi sevmez. sızlanmadan yapar işini, emdiği süt burnundan gelse gık dememeyi hanımefendilik bilir. reklam bilmez, övünmek bilmez. bu noktada (bkz: oğlak burcu kadını)
bir de iş yerinde eşdeğer pozisyondaki arkadaşım var. arkadaş olarak severim, ama bir toplantıya giriyoruz diyelim alllaaahh..başlıyor ben şunu yaptım da, şu iş halledildi de, şu kadar yoruldum da. ana! bir de fikir teatisinde bulunmak için bir konudan bahsederim mesela, kız çat diye 'benim haberim olsa ben hallederdim' diye beni beceriksiz pozisyonuna düşürür. müşteri benim yaptığım bir şeyle ilgili sorununu söyler, adama döner 'siz bir daha olursa beni arayın' der.
kabul, topluluğa dert anlatma ve reklam konularında beceriksizim. evet, övgü de istemiyorum. ama sinir oluyorum bu duruma yaa.. her iş yerinde böyle tipler oluyor. nasıl kurtulacağım bunlardan:S

İsveçli bir arkadaşımın vizesi doluyor. Önceden Bulgaristan'a giriş-çıkışla halloluyordu ama kalkmış sanırım o uygulama. Bilginiz var mı teee İsveç'e gitmeden vizeyi nasıl uzatır?

işte web, film izleme, bol bol dosya-sunum-tablo hazırlama..

www.gold.com.tr

böyle ayda 80 kg deterjan, yok işte 100 paket makarna gibi toptan alışveriş için mekan ya da yöntem -ama metro marketten filan ucuz olması lazım- bilen var mı aramızda?

kimi insanlar var mesela, birinden bahsediyorum 'o kız bence pasif-agresif' deyiveriyorlar. tabii bu insanların çoğusu eğitimci. benim de mesleğim icabı az çok bu işlerden anlamam gerekiyor.
böyle sadece tanımlar değil, vakalar üzerinden giden ve temel psikolojik sorunları anlatan kitaplar önerirseniz sevinirim.
ha bunun yanında 'kitabın yanında şunu da yap' diye teavsiye verirseniz ne ala.

bu ne demek? çantamın üstünde böyle yazıyor ama anamıza bacımıza sövmüyorlar değil mi:p

dişçiler arası ihtilafa mı çattık nedir bilmiyorum. yamuk yumuk yavrumuzun dişleri. kimi 'ortodontiste götürün' diyor, kimi 'bu yaşta olmaz ortodonti işleri' diyor.

kasetçalarlı eski bir arabaysa konu, sadece fm transmitter seçeneği mi var?

kira kontratına imza attım. elektrik-suyu benim mi açtırmam lazım, yoksa birine kağıtları versem benim adıma halledebilir mi dostlar?

Çok daldım gündelik hayatın karmaşasına. Şöyle akademik zihin yapısında, ileri görüşlü, geniş perspektifli insanlar konuşsun, ben dinleyim istiyorum. Yakınlarda sosyal bilimler alanında, İstanbul'da, düzenlenecek bu tip organizasyonlar varsa bir paylaşın lütfen.
bu tip organizasyonlardan haber veren siteler de işimi görür.

Atıl durumdaki bir şirkete ortaklığı ve bu ortaklık dolayısıyla hali hazırda ödenmekte olan yapılandırılmış bağkur borcu olan kişi, sigortalı yeni bir işe girdiğinde nasıl bir düzenlemeye gidilir? Yeni iş yerine bu durum ayrıca bildirilmeli midir?

soru başlıkta. nette çelişen bilgiler var da...

nasılsa bedava diye video izledim baya, şarkı bile indirdim (oha) ve sonuçta 130 lira fatura geldi. Nedir bu iş, nasıl oluyor, neden wi-fi'den bağlanınca avea'ya para bayılıyorum?

aynen eski türk filmlerinde duyduğumuz bir müziği hatırlatmıyor mu ağalar beyler? hatırlayamam şimdi hangi filmler ama sanki böyle 70ler, kadir inanır filan geliyor gözümün önüne.

fizy.com

soru başlıkta

Bayrampaşa Şehir Parkı..Edirnekapı'ya kadar biliyorum yolu, sonrasında nasıl gideyim, nerelerden döneyim?

Laflar uzuyor, iki dakikada halledilecek soruna elli kişi dahil oluyor konu sünüyor da sünüyor..bu arada sesler yükseliyor. yemin ederim yazarken bile daral geldi. iş toplantısı demek baş ağrısı ve esneme demek benim için. patronun karşısında esnemekten gözlerim yaşarmış ve baş ağrısından performansım düşmüş halde oturmamak için neler yapabilirim sizce?

Bu bölümlerden birinde yüksek lisansa başvurmak istiyorum. Bir kere başvurmuş bulundum, teoriler ve kavramlar sordular haliyle ve gümledim. O yüzden bu alanlarda yetişmiş arkadaşlar varsa bana temel kavramlar, ünlü teoriler konusunda kaynak kitap önermelerini rica ediyorum.

tanıyan bilen?

turkcell kamuya geçmek istiyorum. avea'da kendi adıma olan hattımı turkcell'e babama kayıtlı hat olarak geçirme gibi bir şansım olabilir mi?

ye geçiyorum ttnet'i bırakıp, tavsiye eder misiniz? hız çok aramam, film filan izleyim limitsiz yeter diyorum.

Telefondan çok anlamam. Mesaj yazmak ve internete girmek için kullanıyorum, şunlardan hangisini tavsiye edersiniz?
(git: www.bimeks.com.tr)
(git: www.hepsiburada.com
)

ya da kalalım mı? uzungöl'e gitmiş arkadaşlar biraz bilgi verebilirlerse sevapları büyük olur.

hmm..şimdi nasıl anlatayım..
genelde sabahları daha kötü bir modda uyanıyorum. her şey kötü olacak, hiçbir şey istediğim gibi gitmeyecek gibi hisler. ve genelde yapacak işim olmadığı sabahlar böyle hissediyorum. sonra gün içinde normal kafama dönüyorum, çalışırsan olur, neden olmasın. ne çok şeye sahibim vs gibi, hoş bir kafa.
acaba hangisi benim gerçek ruh halimi ya da yaşadığım gerçeği daha doğru yansıtıyor? yani bununla ilgili bir şeyler bilen psikologlar filan vardır aranızda. belki de sabah 5de uyanınca hormonların coşmuş olması gibi fizyolojik bir şeydir ha?

çanta yok, cüzdan yok, telefon yok herhalde. nasıl yapcaz, özellikle ben aradaki 2 saati ders çalışarak değerlendiririm diyordum ama çanta yoksa kitap da yok. kitapları çantaya koyup, polise teslim etme gibi bir şansımız olur mu acaba?

arkadaşın biri çin'e gidecek, haliyle siparişleri topluyor. iki ürün var aklımda, sizce nasıldır bunların çin versiyonlar.
1-ipad
2-ipod touch

sizce paraya değer mi yani işimi görürler mi? yoksa çin malı deyip uzak mı durayım?

ayrıca 'korsan değil yerli basım' haha:)

arkadaşlar, bir bitkiyi, ağacı diyelim toprağa ektik. bulunduğumuz iklime uygun olup olmadığını ne kadar sürede anlarız?

ne yapmalı?
ki kendileri yaklaşık 2 yıldır benimleler:( çok derin, öyle ilyas salmanımsı filan değiller tamam ama özellikle güneşli havada can sıkıyorlar. doktora gidip peeling yaptırmak aklımda sonun da sonundaki çare. böyle krem mrem bir şeylerle kurtulmuş arkadaşlar varsa önerilerine açığım.
ps: bir de neostrata diye bir marka önerdiler, ekşiye sormadan almam dedim.

ama bize benzeyen, homo erectus iskeleti kaç yaşında?

ya da o duyguyu yeniden yaşamayı ifade eden, herhangi bir dilde bir kelime var mı?
türkçe dahil.

Anadolu yakasından ve en kısa şekilde..

güncelleştirilmiş Türkçesi gayet tırt bir şekilde ifade edecek olursam 'güneş sevdiğimin yüzünü görünce utanıp bulut perdesini üstüne çekti' diye bir şey okudum bir yerlerde. fuzuli'nin bir beyiti miydi bu?

Bilen varsa..bir de hangi dildir bu ya hu?

www.facevizyon.net[HQ].html

D-Smart film kanallarını izlerken sık sık aklıma takılıyor bu soru. Adam filme milyonlarca dolar harcamış belli, oyuncular filan da iyi, ünlü arkadaşlar. Ama film berbat! Zevk meselesi olan 'iyi-kötü'den bahsetmiyorum, ya da sıkılmaktan..hayır..bildiğiniz iğrenç, ortaokul öğrencisi tarafından yazılmış gibi senaryolar o kadar çok ki.
e kardeşim sen dünya piyasasını elinde tutuyorsun, nasıl böyle film çekersin? Hiç mi kimse demez, abi bu ne, kim izler bunu yapma etme diye?
Koskoca ülke, o kadar yaratıcı zeka..ama gerçekten iyi film kırk yılda bir çıkıyor, kötülerse gırla. Nasıl oluyor? Reklam filmleri bile piyasaya sunulmadan izletilip tüketicinin görüşü alınıyor ya hu..

Şimdi yok yerden bir Lübnan, Suriye, Mısır yapalım diyoruz lakin korkuyoruz da, bu kadar İslamofobik ortamda bu seyahatler olası ABD vizelerimizi tehlikeye atar mı diye.
Ne dersiniz, bir deneyimi olan var mı bu konularda?

Hafta sonları gönüllü İngilizce dersi vermeye başladım. Aslında öğretmen değilim anlayacağınız üzere. Öğrenciler 7.,8. sınıftan ve liseden. Bu seviyeler için kolaylıkla bulabilecekleri çalışma kitabı tavsiye edebilir misiniz bana sayın İngilizce hocaları:)

Yeşil pasaportlu bireyim ama İngiltere'ye yeşil pasaport filan sökmüyor bildiğiniz gibi..ben de şu güzel yağmurlu günlerde bir sefer yapayım Londra'ya diyorum lakin vizeyle uğraşamam. Diyelim Fransa'ya gittim, oradan Dingiltere topraklarına geçsem yine vize lazım olur mu, yoksa elimi kolumu sallaya sallaya girer miyim?

boş duvarlardan ve de çerçevelerden, resimlerden sıkıldım.
duvarımda fotoğraftaki gibi resimler olsun istiyorum. fakat yapan var mı memlekette, bilmiyorum. deneyen ya da bilgisi olan var mı?

28 yaşında bir insan evladıyım.
sol üst en arkadaki diş çekilecek buyurdu doktor hanım. 'oraya implant olmaz, zor ama yine de yaşın geçmeden yaptır yoksa hiç olmaz' dedi.
e şimdi diyelim çektirdim, implant denen işlem de baya pahalı. 1 yıl, 2 yıl neyse beklesem yaşım geçmiş mi olacak? nasıl yani?
ha varsa implant konusunda önerebileceğiniz bir yer, bir doktor, çok iyi olur.

yanında başı açık oturabilir mi sizce?

3 kadın gişirimci, tekstil üretimi için 4 bin lira civarı kredi arıyor. Nereler var bu türde kredi veren bildiğiniz?
şehir İstanbul

Şimdi benim sorunum şu, ki artık gerçekten ciddi bir sorun oldu, kimseyi dinlemek istemiyorum.
Karşımdakinin konuşması birkaç dakikayı geçtikten sonra daral geliyor, başım çatlayacak gibi ağrımaya başlıyor, boğuluyor gibi oluyorum ve bir şey uydurup ortamdan kaçmaya bakıyorum tezinden. Genelde konuşulanı da dinlemiyorum zaten, aklımı alakasız bir noktaya takıyorum mesela el hareketlerine, mimiklerine, onlar hakkında düşünüyorum. Bu yüzden mesela sorduğum sorunun cevabını kaçırıyorum, tekrar tekrar aynı şeyleri soruyorum. Ya da dinliyor görünüp en sonunda konunun en abuk noktasıyla ilgili bir şey yumurtluyorum, mal gibi hissediyorum filan.
İşin kötüsü eskiden böyle değildim, son birkaç yıldır bu durumdayım ve durum giderek ağırlaşıyor. Boğuluyorum ya dinlerken, ötesi var mı? Ancak şu var, ilgimi çok çeken bir konuşmadır, tartışmadır, bir şeyler öğrenebiliyorsam onda pür dikkat olabiliyorum ama sosyal hayatta, hele de benim gibi ticaret insanının hayatı akademisyenlerle geçmiyor.

Nedir bu psikolojik hastalık mı, bazı bazı herkese olan dönemsel bir cinslik mi? Nedir sizce?

şimdi yolda, izde, kampüste öpüşen sevişen çok çift görüyoruz. şahsen onlara bakarken -ki bakamam da zaten- acayip utanıyorum, onları benden başka gören kimse olmasa bile...
midem de bulanıyor aslında o görüntüden.

gelgelelim filmlerde aynı sahneleri, hatta çok daha ileri aşamaları izlerken hiç öyle bir iğrençlik hissi filan olmuyor. hoşa bile gidiyor hatta.
bunu nasıl açıklarsınız dostlar?

şimdi teknik terimlerini filan bilmiyorum da, hani itunes'ta açılmayan, dolayısıyla da ipod'a atılamayan mp3 dosyaları var ya, onlara nasıl bir müdahalede bulunmak gerekiyor acaba?

Yarın Bursa yapıyorum da, daha önceki Bursa gezilerimin aksine şehir içinde mideye yönelik bir gün geçirmeyi istiyorum. Nereleri tavsiye edersiniz?

Çok soruldu biliyorum ama araştıracak vaktim bile yok, hemen cevap vermem lazım.
Amerika'dan arkadaşa iphone aldırtsam, kargoyla yollasa, gümrükte sorun olur mu ve kargoya yaklaşık ne kadar öderim?

Bugün Alexander McQueen adında bir modacı intihar etti ve herkes kendisinden 'dahi' olarak söz ediyor. Evet, kendi alanında mükemmel işlere imza atmış olabilir, bilmiyorum ilgilenmediğim için. Ama bu tip 'dahi' nitelendirmelerinde aklıma şu soru geliyor hep: şimdi bu adam ayakkabı, çanta filan tasarlıyordu. Bazı dahiler film çekiyor, kimi akıl dolu paslarla yeşil sahaları şenlendiriyor vs..

Ama açık sözlü olursak 100-200 yıl önce yaşasalar kimsenin sallamayacağı insanlar olurdu bunlar..Olurlar mıydı? Deha kavramıyla ilgili yaklaşımımız mı değişti nedir? 500 yıl öncesine dönseler, o günkü toplumda bir şeyleri değiştirmeye yetecek güçleri var mı bu dahilerin? Dahiler mi çoğaldı yoksa?

bütün ingilizceyi yaladım yuttum (ağır yala), şu through'yu anlamadım. yani kelime anlamını öğrendim zannediyorum ama bir cümle içinde kullanmışlığım ya da içinde geçtiği cümleyi anlamışlığım yok.
bir iki örnekle anlatıverin, sevaptır:)