Selamlar KPSS müdavimi duyuru sakinleri,
Eskişehir de KPSS ye yönelik test kitapları, soru bankaları, modüler setler v.s satan bir yer arıyorum. Böyle yerler çok fakat aradığım yer sürümden kazanan, öğrencinin müdavimi olduğu uygun fiyatlı satış yapan bir yer. Hemen hemen her şehirde böyle yerler olabiliyor.
Bildiğiniz bu tip bir yer var mıdır Eskişehir de? (nt kazık geldi. reşadiye nin oradaki kırtasiyelerden daha uygun yerler vardır diye tahmin ediyorum. adalardakilere gitmedim.)
Eskişehir de KPSS ye yönelik test kitapları, soru bankaları, modüler setler v.s satan bir yer arıyorum. Böyle yerler çok fakat aradığım yer sürümden kazanan, öğrencinin müdavimi olduğu uygun fiyatlı satış yapan bir yer. Hemen hemen her şehirde böyle yerler olabiliyor.
Bildiğiniz bu tip bir yer var mıdır Eskişehir de? (nt kazık geldi. reşadiye nin oradaki kırtasiyelerden daha uygun yerler vardır diye tahmin ediyorum. adalardakilere gitmedim.)
selamlar dostlar. birkaç gündür kendimi iyi hissetmiyordum. kan testi yaptırdım. bazı anormallikler var. kanda kalsiyum seviyesi falan yükselmiş biraz. anlayan var mıdır? değerlendirebilecek?
kalsiyum: sonuç:11, normal değer: 8,2-10,5 mg\dl
hiperkalsemi yazmayagör googlea. ani kalp durması, kriz şok ne varsa...
sedim de yükselmiş önceki testlere göre 6 olmuş. üst değer 15. diğer anormal olanları da yazayım:
pdw: 19,9. üst değer 18.
mchc: 35,1. üst değer: 35.
total protein, potasyum, fosfor. bunlar da normal değerler içerisinde ama üst sınıra yakın.
tehlikeli midir abiler? korkayım mı? kalsiyum niye yüksek hem lan. günlerdir peynir bile yemiyom.
kalsiyum: sonuç:11, normal değer: 8,2-10,5 mg\dl
hiperkalsemi yazmayagör googlea. ani kalp durması, kriz şok ne varsa...
sedim de yükselmiş önceki testlere göre 6 olmuş. üst değer 15. diğer anormal olanları da yazayım:
pdw: 19,9. üst değer 18.
mchc: 35,1. üst değer: 35.
total protein, potasyum, fosfor. bunlar da normal değerler içerisinde ama üst sınıra yakın.
tehlikeli midir abiler? korkayım mı? kalsiyum niye yüksek hem lan. günlerdir peynir bile yemiyom.
(2)
Sabahın Sedası 10 Mart 2011 - Perşembe tarihli bölümü nereden bulabilirim?
ya ben lan neyse #231387
selamlar. soru başlıkta. bu sabahki bölümü aramaktayım. şov tv nin sitesinde yok. google deryasında da bulamadım. ama bir yerlerde vardır diye ümit etmekteyim. konu hakkında bilgisi olan var mıdır?
soalun, varolun.
soalun, varolun.
Selamlar sporsever duyuru sakinleri,
sporun faydalarını bilmeyen yok. spor-egzersiz belki havadan sudan sonraki en temel ihtiyaç. vücut spor yapmak için programlanmış. spor olmadı mı bünye de error veriyor.
ben de son 7 senedir neredeyse hiç spor yapmamış biriyim. 7 senede belki toplasan 1-2 ayım sporlu geçmiştir.
hangi spor sorusunu sormadan kafamdakini anlatayım.
sabahları mahalledeki okulun bahçesine gidip bir futbol topunu sektireyim, topu duvardan çarptırayım, havaya dikeyim top süreyim diyorum. koşmak çok sıkıcı geliyor çünkü.
acaba bu da spor yerine geçer mi? sporun faydalarını böylece ben de görebilir miyim? yoksa plansız olduğu için beyhude mi olur? planlı-programlı spor mu yapmam gerekiyor illa? ter atacak kadar topla muhatap olsam olmaz mı?
her türlü bilgi, yorum, eleştiriye sonuna kadar açığım. söylenenleri tek tek değerlendirme niyetimdeyim.
saolun, varolun.
sporun faydalarını bilmeyen yok. spor-egzersiz belki havadan sudan sonraki en temel ihtiyaç. vücut spor yapmak için programlanmış. spor olmadı mı bünye de error veriyor.
ben de son 7 senedir neredeyse hiç spor yapmamış biriyim. 7 senede belki toplasan 1-2 ayım sporlu geçmiştir.
hangi spor sorusunu sormadan kafamdakini anlatayım.
sabahları mahalledeki okulun bahçesine gidip bir futbol topunu sektireyim, topu duvardan çarptırayım, havaya dikeyim top süreyim diyorum. koşmak çok sıkıcı geliyor çünkü.
acaba bu da spor yerine geçer mi? sporun faydalarını böylece ben de görebilir miyim? yoksa plansız olduğu için beyhude mi olur? planlı-programlı spor mu yapmam gerekiyor illa? ter atacak kadar topla muhatap olsam olmaz mı?
her türlü bilgi, yorum, eleştiriye sonuna kadar açığım. söylenenleri tek tek değerlendirme niyetimdeyim.
saolun, varolun.
selamlar koku karşısında nefes darlığı yaşayan duyuru sakinleri,
nefes ve koku yazılınca arama motorları ağız kokusudur diye coşuyor. aradığım bu değil.
herhangi bir koku biraz yoğun olmaya görsün. hemen nefes almayı güçleştiriyor. nefes zorluğu yaşatıyor. öksürük yok. balgam yok.
ne hastalığıdır bu? adı nedir? böyle bir hastalık var mıdır? parfüm sıkmış insan geçemeyecek mi yandan?
saolun, varolun.
nefes ve koku yazılınca arama motorları ağız kokusudur diye coşuyor. aradığım bu değil.
herhangi bir koku biraz yoğun olmaya görsün. hemen nefes almayı güçleştiriyor. nefes zorluğu yaşatıyor. öksürük yok. balgam yok.
ne hastalığıdır bu? adı nedir? böyle bir hastalık var mıdır? parfüm sıkmış insan geçemeyecek mi yandan?
saolun, varolun.
bazen küçük lokma yutarken ya da hap yutarken yuttuğunuz şey boğazınıza yapışıp saatlerce gitmez hani. su içersiniz, ekmek yersiniz gitmez. bu sizde de oluyor mu?
bir de bu yapışmadan sonra nefes alamayıp boğulacağım sanıp telaş yapıyorum. (panik atak rahatsızlığım yok) ayriyetten bu da oluyor mu sizde?
başkalarında oluyor mu bunlar merak ediyorum.
bir de bu yapışmadan sonra nefes alamayıp boğulacağım sanıp telaş yapıyorum. (panik atak rahatsızlığım yok) ayriyetten bu da oluyor mu sizde?
başkalarında oluyor mu bunlar merak ediyorum.
selamlar cd-dvdsever duyuru sakinleri
mümkün olduğunca uzun yıllar cd ve dvd de saklamak istediğim veriler var. haliyle cd ve dvd leri fiziksel olarak korumam lazım. çizilmesin, aşınmasın v.s
şimdi piyasada kağıt ve plastik cd-dvd zarfları var.
bir de şu kitap gibi olan saklama çantaları var. onların içine baktım pamuksu bir yüzeyleri var. böyle poların iç yüzeyinin biraz daha incesi gibi. bunlar daha çok çizer gibi geliyor.
uzun uzun yıllar cd ve dvd lerimi saklayabileceğim, fiziksel hasarlardan koruyabileceğim bir yöntem var mıdır? ne tip bir zarf karşılar ihtiyacımı?
saolun, varolun
mümkün olduğunca uzun yıllar cd ve dvd de saklamak istediğim veriler var. haliyle cd ve dvd leri fiziksel olarak korumam lazım. çizilmesin, aşınmasın v.s
şimdi piyasada kağıt ve plastik cd-dvd zarfları var.
bir de şu kitap gibi olan saklama çantaları var. onların içine baktım pamuksu bir yüzeyleri var. böyle poların iç yüzeyinin biraz daha incesi gibi. bunlar daha çok çizer gibi geliyor.
uzun uzun yıllar cd ve dvd lerimi saklayabileceğim, fiziksel hasarlardan koruyabileceğim bir yöntem var mıdır? ne tip bir zarf karşılar ihtiyacımı?
saolun, varolun
selamlar ödemli duyuru sakinleri,
geçtiğimiz cumadan beri kendi tükrüğümde boğuluyorum gibi bir his peyda oldu. özellikle yemek yiyip su içtikten sonra artıyor. sürekli yutkunmazsam boğulacak gibi oluyorum. boğazımda da bir şey var yutuyorum yutuyorum gitmiyor.
sağlık güvencem olmadığı için kayıtlı olduğum aile hekimine gittim. boğazında ödem var dedi. bu ödem tıkarmı boğazımı falan dedim çok zor ihtimal dedi.
gece ilerledikçe boğazımdaki sorun artıyor.
tecrübeli dostlardan -belki aynı sorunu daha önce yaşamış olanlar vardır. özellikle sigara içenlerde çok olayormuş- tavsiye almaya açığım. ilaç, diyet ne olursa.
saolun, varolun.
geçtiğimiz cumadan beri kendi tükrüğümde boğuluyorum gibi bir his peyda oldu. özellikle yemek yiyip su içtikten sonra artıyor. sürekli yutkunmazsam boğulacak gibi oluyorum. boğazımda da bir şey var yutuyorum yutuyorum gitmiyor.
sağlık güvencem olmadığı için kayıtlı olduğum aile hekimine gittim. boğazında ödem var dedi. bu ödem tıkarmı boğazımı falan dedim çok zor ihtimal dedi.
gece ilerledikçe boğazımdaki sorun artıyor.
tecrübeli dostlardan -belki aynı sorunu daha önce yaşamış olanlar vardır. özellikle sigara içenlerde çok olayormuş- tavsiye almaya açığım. ilaç, diyet ne olursa.
saolun, varolun.
selamlar sevgili yumurtasever sözlük ahalisi,
çok farklı yerlerden ve farklı marka/renk ve şekilde aldığım yumurtaların çoğunda (gerçekçi sallamasyonla 50 yumurtadan birinde) karşılaştığım bir şey var ki beni yumurtadan soğutuyor, iğrendiriyor, bir daha yumurta yememek için yeminler ediyorum, yumurtanın üreticisine lanet okuyorum.
yumurtayı yemeden önce çırpmak için kırarken görüyorum ki içinden bazen kırmızı bir şey çıkıyor. yumurtanın sarısına yapışık. bazen beyazında. yumurtanın içinde görmesem kan diycem. baya kan gibi bir şey. rengi, yoğunluğu falan. bazen baya da yumurtanın yüzde 25 i kadarını oluşturuyor.
nedir abi bu kırmızı şey? içindeki civciv canlanmaya durmuş da onu mu yemişiz? ögghhhh!
neyse iğrendirdiğim için özür dilerim. bilen varsa ne olduğunu bir açıklarsa çok rahatlıycam. yumurta yiyemez oldum.
saolunuz varolunuz.
not: yumurtaları son kullanma tarihi geçmeden tüketiyorum ve buzdolabında saklıyorum.
çok farklı yerlerden ve farklı marka/renk ve şekilde aldığım yumurtaların çoğunda (gerçekçi sallamasyonla 50 yumurtadan birinde) karşılaştığım bir şey var ki beni yumurtadan soğutuyor, iğrendiriyor, bir daha yumurta yememek için yeminler ediyorum, yumurtanın üreticisine lanet okuyorum.
yumurtayı yemeden önce çırpmak için kırarken görüyorum ki içinden bazen kırmızı bir şey çıkıyor. yumurtanın sarısına yapışık. bazen beyazında. yumurtanın içinde görmesem kan diycem. baya kan gibi bir şey. rengi, yoğunluğu falan. bazen baya da yumurtanın yüzde 25 i kadarını oluşturuyor.
nedir abi bu kırmızı şey? içindeki civciv canlanmaya durmuş da onu mu yemişiz? ögghhhh!
neyse iğrendirdiğim için özür dilerim. bilen varsa ne olduğunu bir açıklarsa çok rahatlıycam. yumurta yiyemez oldum.
saolunuz varolunuz.
not: yumurtaları son kullanma tarihi geçmeden tüketiyorum ve buzdolabında saklıyorum.
Elbette soru işin erbabına saçma gelecektir. Maksat derdini anlatabilmek.
Şimdi geçenlerde duyuruda tecrübeli abilerden biri "daha önce hiç ağırlık çalışmadıysan ilk başladığında gelişmen daha hızlı olur." demişti.
Şimdi ben bir müddet çalışıp bırakırsam, ileride bol vaktim ve imkanım olduğu vakitlerde tekrar ağırlık çalışmaya döndüğümde gelişimim de yavaş mı olur? Bu bir handikap mıdır, yoksa zaten belirli bir seviyeye gelmiş olduğum için olması gereken midir? Hani zaten çaylaklığı atlatmışım, hızlı gelişme hakkımı kullanmışım hesabı?
Derdimi anlatamamış olma derdi içerisindeyim. Umarım anlayan birileri yardımcı olur.
Saolun, varolun.
Şimdi geçenlerde duyuruda tecrübeli abilerden biri "daha önce hiç ağırlık çalışmadıysan ilk başladığında gelişmen daha hızlı olur." demişti.
Şimdi ben bir müddet çalışıp bırakırsam, ileride bol vaktim ve imkanım olduğu vakitlerde tekrar ağırlık çalışmaya döndüğümde gelişimim de yavaş mı olur? Bu bir handikap mıdır, yoksa zaten belirli bir seviyeye gelmiş olduğum için olması gereken midir? Hani zaten çaylaklığı atlatmışım, hızlı gelişme hakkımı kullanmışım hesabı?
Derdimi anlatamamış olma derdi içerisindeyim. Umarım anlayan birileri yardımcı olur.
Saolun, varolun.
selaamlar duyuru ahalisi.
7000 küsür çaylak sırasındayken 1-2 hafta sonra hesabıma girişi yaptığımda yazar olduğumu gördüm. biraz hızlı oldu. neden böyle oldu acep? yıldönümü nedeniyle hızlandırıldı mı yazar alımlar nedir?
ikincisi şudur: 10 adet çaylak entrysinden başka entry girmedim. nick imi değiştirme imkanım var mıdır?
7000 küsür çaylak sırasındayken 1-2 hafta sonra hesabıma girişi yaptığımda yazar olduğumu gördüm. biraz hızlı oldu. neden böyle oldu acep? yıldönümü nedeniyle hızlandırıldı mı yazar alımlar nedir?
ikincisi şudur: 10 adet çaylak entrysinden başka entry girmedim. nick imi değiştirme imkanım var mıdır?
selamlar baharat müptelası duyuru sakinleri
başlıktaki şeyden arıyorum. yalnız kahve öğütmek için değil. çörek otu olur, zencefil, zerdeçal, ısırganotu tohumu, tarçın çubuğu olur. böyle küçük ve sert şeyleri de öğüten bir alet arıyorum. ne kadar öğütürse o kadar iyi. ergonomik olması da güzel olur tabi. fiyat kalite oranı da önemli. marka-model tavsiyesi olan varsa seve seve öneri kabul ederim.
saolun varolun.
başlıktaki şeyden arıyorum. yalnız kahve öğütmek için değil. çörek otu olur, zencefil, zerdeçal, ısırganotu tohumu, tarçın çubuğu olur. böyle küçük ve sert şeyleri de öğüten bir alet arıyorum. ne kadar öğütürse o kadar iyi. ergonomik olması da güzel olur tabi. fiyat kalite oranı da önemli. marka-model tavsiyesi olan varsa seve seve öneri kabul ederim.
saolun varolun.
evet sıkıntılı bir soru. açıkçası sorarken sıkılmıyor değilim ama çok da merak ediyorum. bu yaşa gelip de bilmemek ayıp olur herhalde. erkek-kadın farketmez. bilgisi olanların cevaplarını rica edicem:
1. kadınların 28 günde 1 mi bu döneme girmesi beklenir? (normali bu mudur?)
2. belli aralıklarla tekrarlanan bu hadisenin süresi 7 gün müdür? birkaç gün müdür? ortalaması nedir?
3. son olarak: günde ne kadar kan kaybı olur? 50 ml, 100 ml? (ortalama olarak günde)
cevaplar için saolun.
1. kadınların 28 günde 1 mi bu döneme girmesi beklenir? (normali bu mudur?)
2. belli aralıklarla tekrarlanan bu hadisenin süresi 7 gün müdür? birkaç gün müdür? ortalaması nedir?
3. son olarak: günde ne kadar kan kaybı olur? 50 ml, 100 ml? (ortalama olarak günde)
cevaplar için saolun.
okuyan, yahut orayı bilen birilerine bir sorum olacak.
hukukla ilgili bir konu hakkında gidip bir hocaya danışayım diyorum. malumdur hocanın da iyisi var kötüsü var. hangi hocaya saat kaç gibi gideyim soru sormak için? bu konuda tavsiyeye ihtiyacım var.
saolun var olun.
hukukla ilgili bir konu hakkında gidip bir hocaya danışayım diyorum. malumdur hocanın da iyisi var kötüsü var. hangi hocaya saat kaç gibi gideyim soru sormak için? bu konuda tavsiyeye ihtiyacım var.
saolun var olun.
selamlar york test müptelası duyuru sakinleri,
york test adı verilen testin bir para tuzağı olduğunu söyleyen bazı uzmanlar olsa da (haklılık payları yok değil) çok güvendiğim bir doktor bu testi önerdi.
nerede ve kaça yapılır? internette araştırdığımda 100 liraya da 700 liraya da yaptıranların olduğunu gördüm.
şehir çok önemli değil. yanılmıyorsam bir kit yolluyorlar hallediliyor.
sorumu tekrarlayayım. sanırım net. nerede ve ne kadar yaptırılır bu test?
saolun, varolun.
york test adı verilen testin bir para tuzağı olduğunu söyleyen bazı uzmanlar olsa da (haklılık payları yok değil) çok güvendiğim bir doktor bu testi önerdi.
nerede ve kaça yapılır? internette araştırdığımda 100 liraya da 700 liraya da yaptıranların olduğunu gördüm.
şehir çok önemli değil. yanılmıyorsam bir kit yolluyorlar hallediliyor.
sorumu tekrarlayayım. sanırım net. nerede ve ne kadar yaptırılır bu test?
saolun, varolun.
selamlar sevgili yardımsever duyuru sakinleri,
yaklaşık 2,5 saat önce çok acemi bir kan alıcıya tahlil maksatlı kan verdim. kanı alan hakikaten çok acemiydi. hatta şimdiye kadar kan verdiğim en acemi kan alıcıydı. yeni yetme bir doktordu ve belki de doktor olduktan sonra ilk kez birisinden kan almıştı. tabi iğneyi sokmadan anlayamadım ki engelleyeyim.
şimdi bu şırıngayı soktuğunda önce bi çekjmeye çalıştı kanı ama ama epey zorladı şırınga. şırıngaya havasız tam dolduracak kadar kan çekilmesi gerekirken yarı hava yarı kan çekti şırıngaya. ( o durumu bilirsiniz.) sonra ben müdahale etmek isterken dur dur diye ikaz etti beni. şırınganın ucunu hafif geri çekip tekrar soktu damara. o esnada şırınga kendiliğinden az bi şey içindekini damara verdi.
yahu hava falan girmiş olmasın damara dedim. yok biz hiç öyle şey yapar mıyız falan dedi ama ben onu da telaşlı gördüm. kalkmak istedim dur kalkma 2 dakka bekle falan dedi.
benim evim şehrin biraz dışında. bulunduğum yerde de hastahane yok. son otobüste 23.00 da.
eve gidicem tırsıyom. inme geldi gelicek diye 3,5 atıyom. kalp krizi geçiririm belki diye şehir dışındaki evime giddemiyom.
birisi bana şunun mekanizmasını açıklasın yahu. az bi şey de hava girse risk yaratır mı? hava girdiğini farz edelim, kesin risk oluşturur mu? o hava oradan nasıl çıkar girdiyse.
öyle anksiyetem panik atağım falan yok ama meyilim yok da diyemem. bünye meselesi.
yok mudur buralarda doktor, hemşire. bi yol gösteriversin bana?
saolun şimdiden.
edit: ek olarak: böyle hava girme durumlarında kaç saat boyunca havayı yemiş arkadaş risk altındadır? bilgisi olan aydınlatabilir mi?
yaklaşık 2,5 saat önce çok acemi bir kan alıcıya tahlil maksatlı kan verdim. kanı alan hakikaten çok acemiydi. hatta şimdiye kadar kan verdiğim en acemi kan alıcıydı. yeni yetme bir doktordu ve belki de doktor olduktan sonra ilk kez birisinden kan almıştı. tabi iğneyi sokmadan anlayamadım ki engelleyeyim.
şimdi bu şırıngayı soktuğunda önce bi çekjmeye çalıştı kanı ama ama epey zorladı şırınga. şırıngaya havasız tam dolduracak kadar kan çekilmesi gerekirken yarı hava yarı kan çekti şırıngaya. ( o durumu bilirsiniz.) sonra ben müdahale etmek isterken dur dur diye ikaz etti beni. şırınganın ucunu hafif geri çekip tekrar soktu damara. o esnada şırınga kendiliğinden az bi şey içindekini damara verdi.
yahu hava falan girmiş olmasın damara dedim. yok biz hiç öyle şey yapar mıyız falan dedi ama ben onu da telaşlı gördüm. kalkmak istedim dur kalkma 2 dakka bekle falan dedi.
benim evim şehrin biraz dışında. bulunduğum yerde de hastahane yok. son otobüste 23.00 da.
eve gidicem tırsıyom. inme geldi gelicek diye 3,5 atıyom. kalp krizi geçiririm belki diye şehir dışındaki evime giddemiyom.
birisi bana şunun mekanizmasını açıklasın yahu. az bi şey de hava girse risk yaratır mı? hava girdiğini farz edelim, kesin risk oluşturur mu? o hava oradan nasıl çıkar girdiyse.
öyle anksiyetem panik atağım falan yok ama meyilim yok da diyemem. bünye meselesi.
yok mudur buralarda doktor, hemşire. bi yol gösteriversin bana?
saolun şimdiden.
edit: ek olarak: böyle hava girme durumlarında kaç saat boyunca havayı yemiş arkadaş risk altındadır? bilgisi olan aydınlatabilir mi?
dostlar green kart hakkında malumatı olanlara birkaç şey sormak istiyorum.
google da aradığımda ne kadar pop uplu virüslü para tuzaklı ne bilim öyle siteler var işte hep. bilen biliyor.
green kart nedir? resmi olarak nereye başvurulur? kirası taksidi bedeli bilmem neyi var mıdır? aldıktan sonra ne kadar süre geçerlidir? başvuru şartları nelerdir?
bilenler az-çok yardımcı olur kulağama birşeyler çalarsa sevinirim.
saolun varolun.
google da aradığımda ne kadar pop uplu virüslü para tuzaklı ne bilim öyle siteler var işte hep. bilen biliyor.
green kart nedir? resmi olarak nereye başvurulur? kirası taksidi bedeli bilmem neyi var mıdır? aldıktan sonra ne kadar süre geçerlidir? başvuru şartları nelerdir?
bilenler az-çok yardımcı olur kulağama birşeyler çalarsa sevinirim.
saolun varolun.
dostlar daha önce açan var mıdır? herhangi bir ücret talep edilmiyor deniliyor. geçenlerde birisi sadece posta masrafları 2-3 bin yumoş tutuyor demişti.
doğru mudur? dava açmamış da olsa dostlar biliyorsa posta masrafı için tahmini bir şeyler söyleyebilir mi? fransa ya da belçika daydı merkezleri yanılmıyorsam. 10-20 sayfa dosya ne kadar tutar yollaması?
edit: dava açma süreci hakkında bilgisi ya da tecrübesi olan varsa söylediği herşeyi seve seve dinlerim.
doğru mudur? dava açmamış da olsa dostlar biliyorsa posta masrafı için tahmini bir şeyler söyleyebilir mi? fransa ya da belçika daydı merkezleri yanılmıyorsam. 10-20 sayfa dosya ne kadar tutar yollaması?
edit: dava açma süreci hakkında bilgisi ya da tecrübesi olan varsa söylediği herşeyi seve seve dinlerim.
çok saf gibi oldu. ben bilmiyor muyum ki avukat denen adam hayrına çalışan bir şey değil. o da ev geçindiriyor, masrafı var. mesleği bu.
ama birkaç sey sormam lazım. hukuk sitelerine soruyorum aylar sonra cevap geliyor. yarım ağızla, eksik cevaplar geliyor. saolsunlar tabi o ayrı.
işsizim, 5 liradan fazla da param yok. sormam, öğrenmem, danışmam gerekenler var. dava idari olduğu için baro da yardımcı olmuyor.
varsa böyle hayırsever bir avukat 20 dakkasını bana ayırsın, ben de üç lira vereyim çıkarken. dua ederim bak.
saolun var olun.
ama birkaç sey sormam lazım. hukuk sitelerine soruyorum aylar sonra cevap geliyor. yarım ağızla, eksik cevaplar geliyor. saolsunlar tabi o ayrı.
işsizim, 5 liradan fazla da param yok. sormam, öğrenmem, danışmam gerekenler var. dava idari olduğu için baro da yardımcı olmuyor.
varsa böyle hayırsever bir avukat 20 dakkasını bana ayırsın, ben de üç lira vereyim çıkarken. dua ederim bak.
saolun var olun.
Eski öğretmen müdür olmuş. Gideyim okulunda kendisini tebrik edeyim diyorum. Eski bir öğrencisiyim ve işsizim. Bu yüzden ucuz bir şey de alsam sanırım anlar. Zaten pahalı bir hediyeyi istesem de şu anda alamam.
Bu yüzden düşük bütçeli, anlamlı bir hediye almak istiyorum. Değerli tavsiyelerinizi seve seve dinlerim.
2. cevaptan sonra edit: kadın öğretmen.
Bu yüzden düşük bütçeli, anlamlı bir hediye almak istiyorum. Değerli tavsiyelerinizi seve seve dinlerim.
2. cevaptan sonra edit: kadın öğretmen.
sevgili duyuru sakinleri.
bildiğiniz gibi çoktan tarrağa yemiş, belli düzeyde insanlara hitab eden, zikik, sahtekar, popülist, yalancı, ratingt orospusu türk haberciliği bu cümleyi çok kullanıyor.
sadece bir kanalın haberlerinde neredeyse hergün bu lafı duyuyorum. türk tv kanallarında bu cümle günde belki de toplamda kanal sayısı kadar kullanılır oldu.
"bu görüntüler internette tıklanma rekorları kırıyor!" ölçtün mü? videonun yayınlandığı 100.000 siteyi tek tek gezip hitleri topladıktan sonra eski rekorla kıyaslama yapıp mı bu sonuca vardın? tıklanma rekoru denen şey günde 30 kere kırılabilecek bir şey mi? daha gider bu.
şimdi ben hakikaten çok sinir oluyorum bu cümleyi duyunca. o kanalın saygınlığı benim için bitiyor. böyle kanalın ben ta... diye küfürleri saydırıyorum. ekran başında sinirden deliye dönüyorum.
abartmıyorum. samimi olarak çok sinirleniyorum ve bu bana zarar veriyor.
kendilerine "rtük" adı veren birtakım kodamanların toplanıp milletin ahlak ve geleneklerini kurtarmaya soyunmuş kutsi kurum en ufak bir içki içme sahnesi için dizi erbabının analarıyla yemeğe çıkarken bu tip ayrıntı görünen fakat bilinçli seyirciye doğrudan etki eden bir sahtekarlık için neden bir şey yapmaz?
ben ne yapabilirim kendi adıma? tecrübeli olanlar bir yol göstersin hele.
bildiğiniz gibi çoktan tarrağa yemiş, belli düzeyde insanlara hitab eden, zikik, sahtekar, popülist, yalancı, ratingt orospusu türk haberciliği bu cümleyi çok kullanıyor.
sadece bir kanalın haberlerinde neredeyse hergün bu lafı duyuyorum. türk tv kanallarında bu cümle günde belki de toplamda kanal sayısı kadar kullanılır oldu.
"bu görüntüler internette tıklanma rekorları kırıyor!" ölçtün mü? videonun yayınlandığı 100.000 siteyi tek tek gezip hitleri topladıktan sonra eski rekorla kıyaslama yapıp mı bu sonuca vardın? tıklanma rekoru denen şey günde 30 kere kırılabilecek bir şey mi? daha gider bu.
şimdi ben hakikaten çok sinir oluyorum bu cümleyi duyunca. o kanalın saygınlığı benim için bitiyor. böyle kanalın ben ta... diye küfürleri saydırıyorum. ekran başında sinirden deliye dönüyorum.
abartmıyorum. samimi olarak çok sinirleniyorum ve bu bana zarar veriyor.
kendilerine "rtük" adı veren birtakım kodamanların toplanıp milletin ahlak ve geleneklerini kurtarmaya soyunmuş kutsi kurum en ufak bir içki içme sahnesi için dizi erbabının analarıyla yemeğe çıkarken bu tip ayrıntı görünen fakat bilinçli seyirciye doğrudan etki eden bir sahtekarlık için neden bir şey yapmaz?
ben ne yapabilirim kendi adıma? tecrübeli olanlar bir yol göstersin hele.
şimdi dostlar kusura bakmayın giriş çok hafif olmadı.
bu apaçi marşı diye dizilerde reklamlarda çalınan basit insanların telefon melodisi yaptığı (telefon melodisinden karakter tahlili) popüler kültür bokunun nereden fırladığı, neden apaçilere mal edildiği, kim tarafından bestelendiği falan belli mi?
her yerde apaçi marşı diye pazarlanıyor. apaçilerle alakası ne? bizim sünepe apaçiler mi hemen müziği sahiplendi? yoksa hakkaten apaçi marşı mı?
ayrıca ben yıllardır o kadar popüler melodi duydum. bu kadar tarraktan olanını ilk kez duyuyorum. böyle hem hüzünlü gibi, hem değil gibi. nedir bunun tılsımı?
bu apaçi marşı diye dizilerde reklamlarda çalınan basit insanların telefon melodisi yaptığı (telefon melodisinden karakter tahlili) popüler kültür bokunun nereden fırladığı, neden apaçilere mal edildiği, kim tarafından bestelendiği falan belli mi?
her yerde apaçi marşı diye pazarlanıyor. apaçilerle alakası ne? bizim sünepe apaçiler mi hemen müziği sahiplendi? yoksa hakkaten apaçi marşı mı?
ayrıca ben yıllardır o kadar popüler melodi duydum. bu kadar tarraktan olanını ilk kez duyuyorum. böyle hem hüzünlü gibi, hem değil gibi. nedir bunun tılsımı?
öğrenciyken aldığımız krediyi zamanında ödemediğimizde haciz geliyor u hemen? ne kadar faiz biniyor? bir de ödememe rekoru bendedir diyen var mıdır? süresini de belirtirse süper olur.
Dostlar bilgisayarı açar açmaz saniyede 3-4 kez olmak üzere aralıksız bipleme sesi geliyor. Monitöre de görüntü gelmiyor. Monitörde no signal yazmıyor. Sadece siyah bir ekran var.
Bilgisayarın kasasını açıp baktığımda resimde görülen 4 gözlü giriş yerinin fişini çektiğimde -oraya takılan şey güç kaynağından çıkıp geliyor- bipleme sesi kesiliyor ama yine ekrana görüntü gelmiyor. Bu kırmızı daire içine aldığım şeyden kaynaklanıyor sanırım sorun. Benim kendi kendime halledebileceğim bir sorun mudur bu? Bu parçanın adı nedir? Sorunumu kendi başıma nasıl halledebilirim?
Saolun var olun.
i51.tinypic.com Resmi yükleyemedim resim bu. Temsili.
Bilgisayarın kasasını açıp baktığımda resimde görülen 4 gözlü giriş yerinin fişini çektiğimde -oraya takılan şey güç kaynağından çıkıp geliyor- bipleme sesi kesiliyor ama yine ekrana görüntü gelmiyor. Bu kırmızı daire içine aldığım şeyden kaynaklanıyor sanırım sorun. Benim kendi kendime halledebileceğim bir sorun mudur bu? Bu parçanın adı nedir? Sorunumu kendi başıma nasıl halledebilirim?
Saolun var olun.
i51.tinypic.com Resmi yükleyemedim resim bu. Temsili.
şimdi benim dava harçlarıyla, masrafı cart-curduyla ilgili bir sorum var.
1. Şimdi ben işsizim üzerime ait mal-mülk de yok. Adli yardımdan faydalandım ve açtığım davayı kaybettim. Karşı tarafın ve benim dava masrafları bana kitlenecek ama ben işsizim. Bu masraf bir yerlerde pusuya yatıp ben ileri de sigortalı bir işe başladığımda benim maaşıma atlar mı? Evetse faiz biniyor mu? Ne kadar biniyor?
2. Dava dilekçesini verdik. Hakim okudu, davayı reddetti. Benim yatırdığım dava harcı ne oluyor? Geri iade mi oluyor? Mahkemenin cepte mi kalıyor?
1. Şimdi ben işsizim üzerime ait mal-mülk de yok. Adli yardımdan faydalandım ve açtığım davayı kaybettim. Karşı tarafın ve benim dava masrafları bana kitlenecek ama ben işsizim. Bu masraf bir yerlerde pusuya yatıp ben ileri de sigortalı bir işe başladığımda benim maaşıma atlar mı? Evetse faiz biniyor mu? Ne kadar biniyor?
2. Dava dilekçesini verdik. Hakim okudu, davayı reddetti. Benim yatırdığım dava harcı ne oluyor? Geri iade mi oluyor? Mahkemenin cepte mi kalıyor?
Ben 2010 şubatında adliye zabıt katipliği sınavına başvurdum.
Aynı ay içinde klavye sınavı yapıldı. Sınava 186 kişi girdi. İlk 30 kişiyi mülakata çağırdılar. 186 kişi arasında ikinci olarak mülakata girmeye hak kazandım.
Mülakata giren 30 kişiden 12 asil, 8 yedek olmak üzere 20 kişi memur olarak çağırılacaktı.
Mülakat puanının hesaplanmasında kpss de alınan puanın yüzde 50 si ve mülakatta alınan puanın yüzde 50 si kullanılıyordu. Böylece 70 i geçeni memur olarak alıyorlardı.
Bu mülakata çağırılan 30 kişi içinde mülakat sonucuna yüzde 50 etki eden kpss puanı en yüksek olan aday bendim. Hem de açık ara. Listede sap gibi sırıtıyordum kpss puanımla. (89,8) Buradan 44 puanı garantilemiştim. Memur olabilmek için bana sadece 26 puan gerekiyordu.
Mülakatta bana 5 soru soruldu. Soruların 4 üne kesin ve net cevaplar verdim. Çıktığımda 84 puanı garantilemiş olmam gerekiyordu.
Sonuçlar açıklandı. Ben 66 puanla 21. Sıradaydım. Yani 1 sıra daha yukarıda olsam memur olacaktım. Beni zorlaya zorlaya ancak 21. yapabilmişlerdi.
Sonuçlara itiraz ettim. Aylar sonra bana cevap geldi. Cevapta itirazımın reddedildiği yazıyordu. İtirazımın reddedilmesi bana çok koymuştu. Bunu katmerleyen ise itirazımı reddedenlerin benim anlama ve kavrama yeteneğimin yetersiz olmasından dolayı alınmadığımı iddia etmesiydi. (Buraya takılmayalım. Sadece itirazımın reddine kulptur. Çok şükür ÖSS de derece yapabilecek kadar kafam var. Bana yetiyor)
O zamanlar meteliğe kurşun atıyordum. Avukat tutacak param yoktu. Baroya gidip bana avukat vermelerini istedim. İdari davalara avukat vermediklerini söylediler. Beni ilin adli yardım kurulu başkanına yönlendirdiler. O da beni 15 gün ben bir araştırayım diye oyaladı. Bi zik yapmadı. Üstüne davayı kazanamazsın cumhuriyet başsavcusına dava açıyorsun, kazanamassın, dava 4 sene sürer falan deyip hevesimi sikti. Ben internet yardımıyla kendime bir dilekçe yazıp idare mahkemesi midir ne boktur ona götürdüm. Orada da bana dava açmak için para yatırmam gerektiğini söylediler.
150 lirayı bulmayaınca dava açamadım. (O zamanlar harbiden çok çulsuzdum. Ne amca ne teyze var. Para da bulamadım)
Şimdi 60 günlük dava açma süresi geçti. Fakat bu mağdur olma hikayem aklıma geldikçe kendimi aşağılanmış ve onuru zedelenmiş hissediyorum. Hanhi mahkeme türü olursa olsun (asliye, kadın doğum, cildiye, idare, ağır ceza, bevliye AİHM) şu saatten sonra (dava açma süresi biteli 6 ay oldu) hakkımı arayabileceğim bir mahkeme var mıdır?
Çok samimi olarak söylüyorum. Ne tazminat peşindeyim, ne hakettiğim halde alınmadığım memuriyetin. Tek istediğim haklılığımın kanıtlanması. O olaydan sonra devlete, adalet kurumlarına, kamu kuruluşlarına olan güvenim o kadar azaldı ki. Yemin ediyorum 6 çocuğa tecavüz edip çocukları evinin bahçesine gömen adam bile mahkemeye çıkınca ceza almayacak, bu adalet ona ceza vermeyecek, bu devlet böyle adamalrı bile kayıracak paranoyasındayım. Artık devlet memurluğundan, hakimden, savcıdan nefret ediyorum. Hepsine torpilci, rüşvetçi, çıkarcı, namussuz gözüyle bakıyorum. (Sınava girdiğim yerde birilerinin 15 milyar rüşvet aldığı kulağıma geldi. Soruşturdum kimsenin ağzını bıçak açmıyor, korkuyorlar. Öğrenemedim ayrıntılarını) Resmi olan hiçbir şeye güvenim kalmadı. Bu olay psikolojimi, kurumlara olan tutumumun ebesini zikti.
Tek istediğim haklılığımın kabul edilmesi. Para, tazminat, memuriyet falan istemiyoruym. Ve tekrar sormak istiyorum. AİHM dahil tüm seçeneklere açığım. Şu saatten sonra ne yapabilirim?
Zahmet edip okuyanlara çok teşekkür ederim.
Aynı ay içinde klavye sınavı yapıldı. Sınava 186 kişi girdi. İlk 30 kişiyi mülakata çağırdılar. 186 kişi arasında ikinci olarak mülakata girmeye hak kazandım.
Mülakata giren 30 kişiden 12 asil, 8 yedek olmak üzere 20 kişi memur olarak çağırılacaktı.
Mülakat puanının hesaplanmasında kpss de alınan puanın yüzde 50 si ve mülakatta alınan puanın yüzde 50 si kullanılıyordu. Böylece 70 i geçeni memur olarak alıyorlardı.
Bu mülakata çağırılan 30 kişi içinde mülakat sonucuna yüzde 50 etki eden kpss puanı en yüksek olan aday bendim. Hem de açık ara. Listede sap gibi sırıtıyordum kpss puanımla. (89,8) Buradan 44 puanı garantilemiştim. Memur olabilmek için bana sadece 26 puan gerekiyordu.
Mülakatta bana 5 soru soruldu. Soruların 4 üne kesin ve net cevaplar verdim. Çıktığımda 84 puanı garantilemiş olmam gerekiyordu.
Sonuçlar açıklandı. Ben 66 puanla 21. Sıradaydım. Yani 1 sıra daha yukarıda olsam memur olacaktım. Beni zorlaya zorlaya ancak 21. yapabilmişlerdi.
Sonuçlara itiraz ettim. Aylar sonra bana cevap geldi. Cevapta itirazımın reddedildiği yazıyordu. İtirazımın reddedilmesi bana çok koymuştu. Bunu katmerleyen ise itirazımı reddedenlerin benim anlama ve kavrama yeteneğimin yetersiz olmasından dolayı alınmadığımı iddia etmesiydi. (Buraya takılmayalım. Sadece itirazımın reddine kulptur. Çok şükür ÖSS de derece yapabilecek kadar kafam var. Bana yetiyor)
O zamanlar meteliğe kurşun atıyordum. Avukat tutacak param yoktu. Baroya gidip bana avukat vermelerini istedim. İdari davalara avukat vermediklerini söylediler. Beni ilin adli yardım kurulu başkanına yönlendirdiler. O da beni 15 gün ben bir araştırayım diye oyaladı. Bi zik yapmadı. Üstüne davayı kazanamazsın cumhuriyet başsavcusına dava açıyorsun, kazanamassın, dava 4 sene sürer falan deyip hevesimi sikti. Ben internet yardımıyla kendime bir dilekçe yazıp idare mahkemesi midir ne boktur ona götürdüm. Orada da bana dava açmak için para yatırmam gerektiğini söylediler.
150 lirayı bulmayaınca dava açamadım. (O zamanlar harbiden çok çulsuzdum. Ne amca ne teyze var. Para da bulamadım)
Şimdi 60 günlük dava açma süresi geçti. Fakat bu mağdur olma hikayem aklıma geldikçe kendimi aşağılanmış ve onuru zedelenmiş hissediyorum. Hanhi mahkeme türü olursa olsun (asliye, kadın doğum, cildiye, idare, ağır ceza, bevliye AİHM) şu saatten sonra (dava açma süresi biteli 6 ay oldu) hakkımı arayabileceğim bir mahkeme var mıdır?
Çok samimi olarak söylüyorum. Ne tazminat peşindeyim, ne hakettiğim halde alınmadığım memuriyetin. Tek istediğim haklılığımın kanıtlanması. O olaydan sonra devlete, adalet kurumlarına, kamu kuruluşlarına olan güvenim o kadar azaldı ki. Yemin ediyorum 6 çocuğa tecavüz edip çocukları evinin bahçesine gömen adam bile mahkemeye çıkınca ceza almayacak, bu adalet ona ceza vermeyecek, bu devlet böyle adamalrı bile kayıracak paranoyasındayım. Artık devlet memurluğundan, hakimden, savcıdan nefret ediyorum. Hepsine torpilci, rüşvetçi, çıkarcı, namussuz gözüyle bakıyorum. (Sınava girdiğim yerde birilerinin 15 milyar rüşvet aldığı kulağıma geldi. Soruşturdum kimsenin ağzını bıçak açmıyor, korkuyorlar. Öğrenemedim ayrıntılarını) Resmi olan hiçbir şeye güvenim kalmadı. Bu olay psikolojimi, kurumlara olan tutumumun ebesini zikti.
Tek istediğim haklılığımın kabul edilmesi. Para, tazminat, memuriyet falan istemiyoruym. Ve tekrar sormak istiyorum. AİHM dahil tüm seçeneklere açığım. Şu saatten sonra ne yapabilirim?
Zahmet edip okuyanlara çok teşekkür ederim.
Dostlar 1,5 senedir saçlarıma makas değmedi. Saç uzunluğum 23 cm yi buldu. Bu ilk uzatışım değil saçlarımı. Daha önce de uzatıyordum fakat hiçbir sorunla karşılaşmamıştım.
Şimdi karşılaştığım sorun şu. Saçlarım banyo yaparken falan acaip dökülmeye başladı. Elimi saçlarıma attığımda elime gelen saç tellerinin ucunu ve kök kısmını yan yana getirdim. Kökü ucundan bariz ince. Yani saçlarım 1,5 sene öncesine göre incelmiş. Hem de az değil.
Ayrıca yanlar açılmaya başladı. Beni uzun süre görmemiş adam çokr ahat farkeder yanalrın açılmaya başladığını. Tüm bunlar 1,5 yıl içinde oldu. Çok iyi hatırlıyorum ki onlarca kişi "bu saçların dökülmesi mümkün değil" diyordu. Bunu saçlarımın ne kadar hızlı biçimde zayıfladığını ve inceldiğini anlatabilmek için söylüyorum.
Bana bir çare sevgili saç uzmanı arkadaşlarım. Ne yapayım, nerelere gideyim, hangi taşa vurayım şu başı?
Bir de acep dökülen saçın yeniden çıkma ihtimali var mıdır?
Özellikle bu konuda tecrübesi olan, aynı sıkıntılardan muzdarip olmuş arkadaşların tavsiyelerini seve seve dinlerim.
23 Yaş erkek. Rumuz: Ucu kalın.
Şimdi karşılaştığım sorun şu. Saçlarım banyo yaparken falan acaip dökülmeye başladı. Elimi saçlarıma attığımda elime gelen saç tellerinin ucunu ve kök kısmını yan yana getirdim. Kökü ucundan bariz ince. Yani saçlarım 1,5 sene öncesine göre incelmiş. Hem de az değil.
Ayrıca yanlar açılmaya başladı. Beni uzun süre görmemiş adam çokr ahat farkeder yanalrın açılmaya başladığını. Tüm bunlar 1,5 yıl içinde oldu. Çok iyi hatırlıyorum ki onlarca kişi "bu saçların dökülmesi mümkün değil" diyordu. Bunu saçlarımın ne kadar hızlı biçimde zayıfladığını ve inceldiğini anlatabilmek için söylüyorum.
Bana bir çare sevgili saç uzmanı arkadaşlarım. Ne yapayım, nerelere gideyim, hangi taşa vurayım şu başı?
Bir de acep dökülen saçın yeniden çıkma ihtimali var mıdır?
Özellikle bu konuda tecrübesi olan, aynı sıkıntılardan muzdarip olmuş arkadaşların tavsiyelerini seve seve dinlerim.
23 Yaş erkek. Rumuz: Ucu kalın.
Gençler ve diğerleri! Ücretli öğretmenlik yapmış olanlar veya konu hakkında bilgisi olanlar! Sorum sizlere.
Şimdi bu ücretli öğretmenliğe ben 15 gün önce başvurmuştum. Branş Türkçe. Daha arayan soran yok. Eskişehirdeyim. Anadolu da veya Osmangazi de Türkçe Öğretmenliği bölümleri de yok. -Bunu öğretmene olan ihtiyaç açısından fikir versin diye söyledim.- Böyle mi olması gerekiyor? Ücretli öğretmenlik yapanlara sormak istiyorum: Sizde de böyle mi oldu? Ne kadar süre beklediniz çağrılmak için?
Ücretli öğretmenlik yapmış olan 3-5 arkadaşım var. Onlara soruyorum: "Benim torpilim vardı hacı. Hemen çıktı" diyorlardı. Acaba bu torpillilerden bize sıra gelmez mi? İşler illa torpille mi dönüyor?
Şimdi bu ücretli öğretmenliğe ben 15 gün önce başvurmuştum. Branş Türkçe. Daha arayan soran yok. Eskişehirdeyim. Anadolu da veya Osmangazi de Türkçe Öğretmenliği bölümleri de yok. -Bunu öğretmene olan ihtiyaç açısından fikir versin diye söyledim.- Böyle mi olması gerekiyor? Ücretli öğretmenlik yapanlara sormak istiyorum: Sizde de böyle mi oldu? Ne kadar süre beklediniz çağrılmak için?
Ücretli öğretmenlik yapmış olan 3-5 arkadaşım var. Onlara soruyorum: "Benim torpilim vardı hacı. Hemen çıktı" diyorlardı. Acaba bu torpillilerden bize sıra gelmez mi? İşler illa torpille mi dönüyor?
selamlar duyuru sakinleri. yine bir saç sorusuyla karşınızdayız. Daha önceki sorumda resssmen embesil moduna girmişim farkında olmadan. ben fotoğrafı ekleyemediğim için sildim sanıyordum duyuruyu halbuki. bilgisayarın azizliğine uğradım. olsun. en azından bana yardım etmeye çalışan duyurucuların çırpınışlarını ve haykırışlarını görüp duygulandım. kıymetinizi anladım. ehehe. amma da komik olmuş ha: www.eksiduyuru.com
neyse fotoğraf şu. daha önce de söylediğim gibi. saçın dalga seviyesidir, sıklığıdır. uzunluğudur falan aynı. ama berbere gidip fotoğrafı göstermek istemiyorum. utanırım lan.
not: dostlar fotoğrafı ekleyemedim. linkleri vereyim. şu abininki gibi:
t3.gstatic.com
www.google.com.tr
adamın adı cengiz coşkun. bu küçük fotoları var sadece. tanıyanlar da nasıl olduğunu bilir zaten. saçların yani.
neyse fotoğraf şu. daha önce de söylediğim gibi. saçın dalga seviyesidir, sıklığıdır. uzunluğudur falan aynı. ama berbere gidip fotoğrafı göstermek istemiyorum. utanırım lan.
not: dostlar fotoğrafı ekleyemedim. linkleri vereyim. şu abininki gibi:
t3.gstatic.com
www.google.com.tr
adamın adı cengiz coşkun. bu küçük fotoları var sadece. tanıyanlar da nasıl olduğunu bilir zaten. saçların yani.
Selamlar apartman sakini duyurucular.
Bir apartmanda 6 daire var. her bir daire haftanın bir günü merdivenleri siliyor.
apartman 3 katlı.
3. kattakiler 3. kattan başlayıp apartmanın çıkışına kadar
2. kattakiler 2. kattan başlayıp apartmanın çıkışına kadar
1. kattakiler de kendi katlarından başlayıp çıkışa kadar merdivenleri silip süpürüyorlar.
sizce bu durum adil mi? yani 3 kattakinin 3 kat, 1. kattakinin sadece 1 kat silmesi?
ikinci sorum da şudur: sizin apartmanınızda durum nasıl? (eğer bu işi apartman sakinleri yapıyorsa)
cevaplar için saolun şimdiden. her cevabı okuyorum özenle.
Bir apartmanda 6 daire var. her bir daire haftanın bir günü merdivenleri siliyor.
apartman 3 katlı.
3. kattakiler 3. kattan başlayıp apartmanın çıkışına kadar
2. kattakiler 2. kattan başlayıp apartmanın çıkışına kadar
1. kattakiler de kendi katlarından başlayıp çıkışa kadar merdivenleri silip süpürüyorlar.
sizce bu durum adil mi? yani 3 kattakinin 3 kat, 1. kattakinin sadece 1 kat silmesi?
ikinci sorum da şudur: sizin apartmanınızda durum nasıl? (eğer bu işi apartman sakinleri yapıyorsa)
cevaplar için saolun şimdiden. her cevabı okuyorum özenle.
Saç modeli budur. Adı nedir? Kuaföre ne denir de bu saçın aynısından yaptırılır? (saçın yoğunluğu dalga seviyesi, sıklığı aynı fakat daha uzun) Sanırım ömür boyu fotoğrafı cüzdanımda dolaştırıp bundan istiyorum demek olmaz.
Fotoğrafı göster cevapları işime yaramayan cevaplardır.
İşe yarar cevaplar için şimdiden teşekkürler.
Fotoğrafı göster cevapları işime yaramayan cevaplardır.
İşe yarar cevaplar için şimdiden teşekkürler.
şöyle bir sorum var. tam da alamadım cevabını.
şimdi diyelim ki tiroidimiz 10 birim çalışması gerekirken 5 birim çalışıyor. geri kalan 5 birim ihtiyacımızı da ilaç şeklinde alıyoruz. ve bir süre sonra varsayalım ki dışarıdan tiroid hormonu aldığımız için tiroid bezlerimiz dışarıdan da alındığı için 5 birimini iyice azaltıyor ve 3 e düşürüyor. neden? çünkü dışarıdan ilaç aldık.,
burayı anladıysanız bu iki soruma cevap alabilirim:
1. bu varsayımdaki duruma "ilaca tolerans geliştirme" mi deniliyor?
2. bu sadece varsayım. tiroid hormonunu dışarıdan aldığımızda gerçekten de böyle bir durum oluyor mu? böylece belli aralıklarla tiroid ilacının dozunu artırmak mı gerekiyor?
tiroid hormonunun ilacın dışındaki etkenlerden dolayı zamanla daha az çalışabilme ihtimalini gözardı ederek. "sadece ilaca bağlı olarak" tiroidin daha az çalışması durumu söz konusu oluyor mu?
şimdi diyelim ki tiroidimiz 10 birim çalışması gerekirken 5 birim çalışıyor. geri kalan 5 birim ihtiyacımızı da ilaç şeklinde alıyoruz. ve bir süre sonra varsayalım ki dışarıdan tiroid hormonu aldığımız için tiroid bezlerimiz dışarıdan da alındığı için 5 birimini iyice azaltıyor ve 3 e düşürüyor. neden? çünkü dışarıdan ilaç aldık.,
burayı anladıysanız bu iki soruma cevap alabilirim:
1. bu varsayımdaki duruma "ilaca tolerans geliştirme" mi deniliyor?
2. bu sadece varsayım. tiroid hormonunu dışarıdan aldığımızda gerçekten de böyle bir durum oluyor mu? böylece belli aralıklarla tiroid ilacının dozunu artırmak mı gerekiyor?
tiroid hormonunun ilacın dışındaki etkenlerden dolayı zamanla daha az çalışabilme ihtimalini gözardı ederek. "sadece ilaca bağlı olarak" tiroidin daha az çalışması durumu söz konusu oluyor mu?
Ama şöyleyken: Fakülte mezunu bir adam açıköğretimde herhangi bir bölüme kayıt yaptırırsa askerliğini açıköğretim okuduğu süre boyunca erteletebilir mi? (30 muydu kaçtı o sınıra ulaşmadığı müddetçe tabi ki)
Vesikalık fotoğraf çoğaltıcam. Biraz da çokça çoğaltıcam. Renkli fotokopi olmuyor. Fotoğrafı kopyalayıp aynısından elde etmek amacım.
Bazı yerler yeni çekmiş kadar fiyat biçiyor. Geçenlerde eskişehir de mi yoksa başka bir şehirde mi gördüm bilmiyorum. Çokça fotoğraf kopyasını 2 liraya veriyorlardı.
Eskişehir de ucuzuzundan vesikalık fotoğrafımı çoğaltabileceğim bir yer var mı? (renkli fotokopi sormuyorum)
Saolun var olun.
Bazı yerler yeni çekmiş kadar fiyat biçiyor. Geçenlerde eskişehir de mi yoksa başka bir şehirde mi gördüm bilmiyorum. Çokça fotoğraf kopyasını 2 liraya veriyorlardı.
Eskişehir de ucuzuzundan vesikalık fotoğrafımı çoğaltabileceğim bir yer var mı? (renkli fotokopi sormuyorum)
Saolun var olun.
Ankaralı değilim. Ankarayı da bilmem. Eskişehirden hızlı trene binip oradan aşti ye gitmem gerekiyor. Sorum bu noktada:
Hızlı tren bildiğimiz tren garında mı duruyor? Yoksa ayrı mı yolu? (normal tren garının yerini de bilmiyorum ya)
Hızlı trenin olduğu noktadan aştiye nasıl ve ne kadar sürede giderim? Otobüs mü metro mu nasıl gidiliyorsa.
Bir de bunun tam tersi lazım. Aşti den hızlı trenin kalktığı yere nasıl ve ne kadar sürede giderim? (tersine çevirebilmeyi kazanamadım daha)
Adım adım anlatabilecek varsa memnun olurum. Saolun var olun.
Hızlı tren bildiğimiz tren garında mı duruyor? Yoksa ayrı mı yolu? (normal tren garının yerini de bilmiyorum ya)
Hızlı trenin olduğu noktadan aştiye nasıl ve ne kadar sürede giderim? Otobüs mü metro mu nasıl gidiliyorsa.
Bir de bunun tam tersi lazım. Aşti den hızlı trenin kalktığı yere nasıl ve ne kadar sürede giderim? (tersine çevirebilmeyi kazanamadım daha)
Adım adım anlatabilecek varsa memnun olurum. Saolun var olun.
Eskişehir hava hastanesinde yoklama için muayene olmam gerekiyor. Belki bilen vardır diye sormak istiyorum. Burada donla bekletilme, alete bakılma durumu falan oluyor mu?
Bir sorum daha olacak. Diyelim ki 10 kişiyle beraber donuna kadar soyun dediler bana. İtiraz edersem ne gibi göte girme vakalarıyla karşılaşabilirim?
Sadece sorulara cevap verip yorum yapmazsak şüfer olur.
Zahmet edip bakanlara şimdiden teşekkürler.
Bir sorum daha olacak. Diyelim ki 10 kişiyle beraber donuna kadar soyun dediler bana. İtiraz edersem ne gibi göte girme vakalarıyla karşılaşabilirim?
Sadece sorulara cevap verip yorum yapmazsak şüfer olur.
Zahmet edip bakanlara şimdiden teşekkürler.
mesela diyelim ki tam sınırda hipotriodi durumumuz var. Bazı doktorlar ilacı kullan, bazıları kullanma diyor. (dışarıdan tiroid hormonu takviyesi için).
şimdi diyelim ki bu ilacı kullandık. Bünyeye yetmeyen troid ilacını dışarıdan alıp eksikliğimizi giderdik. acaba zaten ucu ucuna hormon üreten tiroid bezlerimiz nasılsa hormon dışarıdan geliyor diye iyice tembelleşir mi? Bu da bünyeyi mecburen ilaca bağımlı yapar mı? (çünkü tembelleşirse ilaçtan kurtuluş olmaz. öteki türlü bir ihtimal düzelme durumu var. çünkü sınırda.)
var mı böyle bir şey? tiroid hormonunu nasılsa dışarıdan alıyoruz diye tiroid bezleri iyice yayar mı kendini? iyice tembel olur mu? yoksa biz ne kadar kullanırsak kullanalım o sadece kendi işine bakıp görevini eksiksiz yerine getirmeye mi çalışır?
saolun var olun.
şimdi diyelim ki bu ilacı kullandık. Bünyeye yetmeyen troid ilacını dışarıdan alıp eksikliğimizi giderdik. acaba zaten ucu ucuna hormon üreten tiroid bezlerimiz nasılsa hormon dışarıdan geliyor diye iyice tembelleşir mi? Bu da bünyeyi mecburen ilaca bağımlı yapar mı? (çünkü tembelleşirse ilaçtan kurtuluş olmaz. öteki türlü bir ihtimal düzelme durumu var. çünkü sınırda.)
var mı böyle bir şey? tiroid hormonunu nasılsa dışarıdan alıyoruz diye tiroid bezleri iyice yayar mı kendini? iyice tembel olur mu? yoksa biz ne kadar kullanırsak kullanalım o sadece kendi işine bakıp görevini eksiksiz yerine getirmeye mi çalışır?
saolun var olun.
bir elektronik ürün almayı düşünüyorum.
markanın bir modeli sıfır olarak 320 ytl.
aynı markanın üst modeli refurbished olarak satılıyor. normalde 550 ytl. refurhished olarak 300 ytl. gittigidiyor'da satan adamın profil güvenliği midir nedir o yüzde yüz.
siz olsanız hangisini alırdınız?
markanın bir modeli sıfır olarak 320 ytl.
aynı markanın üst modeli refurbished olarak satılıyor. normalde 550 ytl. refurhished olarak 300 ytl. gittigidiyor'da satan adamın profil güvenliği midir nedir o yüzde yüz.
siz olsanız hangisini alırdınız?
Diyelim ki adamın troidi normal, eksik değil, nodül de yok. Ultrasona göre tertemiz.
Ama adam hipotriodi olmuş. Doktoru da ilaç vermiş kullan diye. Bu ilacı ömür boyu kullanması gerekiyor mu? Bu hipotriodi de baş ağrısı, diş ağrısı gibi bir şey mi? Yoksa ömür boyu geçmiyor mu?
Bir de adam iyottu, v.s yi tamamen alıyor hasta. Beslenmesinde bir sorun yok. Niye oluyor bu rahatsızlık?
Ama adam hipotriodi olmuş. Doktoru da ilaç vermiş kullan diye. Bu ilacı ömür boyu kullanması gerekiyor mu? Bu hipotriodi de baş ağrısı, diş ağrısı gibi bir şey mi? Yoksa ömür boyu geçmiyor mu?
Bir de adam iyottu, v.s yi tamamen alıyor hasta. Beslenmesinde bir sorun yok. Niye oluyor bu rahatsızlık?
Ben eğitim fakültesi mezunuyum. Bu kpss olaylarından falan ne olacak belli değil durumumuz.
Bu ücretli öğretmenlik için başvurular ne zaman başlıyor, ne zaman bitiyor? Belli bir zamanı var mı başvurmak için?
İkinci sorum: torpilim yok. Şehir merkezinde ücretli olarak çalışma şansım nedir?
Bu ücretli öğretmenlik için başvurular ne zaman başlıyor, ne zaman bitiyor? Belli bir zamanı var mı başvurmak için?
İkinci sorum: torpilim yok. Şehir merkezinde ücretli olarak çalışma şansım nedir?
Bu operatörlere zerre güvenmem prensip olarak. Sırf yaptıkları kelime oyunlarıyla bile kazandıkları paralardan burdan köye yol olur.
Vodafonun sitesinde "kayıt ücretsizdir" yazıyor.
tamam ücretsiz olarak kayıt olduk, peki tarife değiştirme, numarayı gizleme v.s işlemlerden ücret alınıyor mu?
Vodafonun sitesinde "kayıt ücretsizdir" yazıyor.
tamam ücretsiz olarak kayıt olduk, peki tarife değiştirme, numarayı gizleme v.s işlemlerden ücret alınıyor mu?
Bu konuyla ilgili 3. sorum. sorun cevaplayan arkadaşlarda değil, ben de. Anlamadığıma üzülmüyorum da, anlayamadığıma, kapasitem olmadığına üzülüyorum. Kendimi gerizekalı gibi hissediyorum. Bu yüzden, hani herkeste olur ya, yerimde duramamazlık bir telaş hali geldi sıkıntıdan. Ya niye anlayamıyorum, niye anlayamıyorum! diye başımı duvarlara vurmak istiyorum.
Gittigidiyorun sitesini defalarca didik didik ettim. Zırnık anlamadım. yok 3 gün kargo onayı, parayı havuza at, satıcıya onay hatırlat, bana özele gir, fişi götüne sok...
Forumlara baktım anlamadım. Zaten oldum olası forum sitelreinden nefret ederim. Ulaşmak istediğine ulaşıncaya kadar rep ppls, emeğe saygı,, aaa ben de onu arıyordum (banane arıyosan döt!) gibi sonnnn derece lüzumsuz cevaplar.
Neyse ben soruma geleyim. Bu gitti gidiyor olayı nasıl oluyor arkadaş? Buradan alışveriş yapıcam. Şimdi ürünü alıyoruz ürünü aldığımız anda mı parayı havuza atıyoruz? Sonra dilek diliyoz he mi?
Bana adım adım, neyi ne zaman yapmamız gerektiğini anlatarak, o 3 gün olayını açıklayarak, şöyle akademik ağızla olayı anlatacak arkadaşa tikler feda olsun. Ürünü gördük beğendik, adamın profili de kaymak, sonra hemen al yazıyor ona tıklıyoruz, sonra mı parayı havuza aktarıyoruz, ürün hangi aşamada havuzdan satıcıya geçiyor, ürün kaç günde elime geçerse geçsin 3 günlük deneme sürem oluyor mu?
neyse siz bildiğiniz gibi açıklayın açıklamak istiyorsanız. şu kıt kafaya yardım etmek istiyorsanız.
Bana tahammül eden arkadaşlara da tik feda olsun. Aptala tahammül etmek zordur, eskiden zekiydim ordan biliyom.
Gittigidiyorun sitesini defalarca didik didik ettim. Zırnık anlamadım. yok 3 gün kargo onayı, parayı havuza at, satıcıya onay hatırlat, bana özele gir, fişi götüne sok...
Forumlara baktım anlamadım. Zaten oldum olası forum sitelreinden nefret ederim. Ulaşmak istediğine ulaşıncaya kadar rep ppls, emeğe saygı,, aaa ben de onu arıyordum (banane arıyosan döt!) gibi sonnnn derece lüzumsuz cevaplar.
Neyse ben soruma geleyim. Bu gitti gidiyor olayı nasıl oluyor arkadaş? Buradan alışveriş yapıcam. Şimdi ürünü alıyoruz ürünü aldığımız anda mı parayı havuza atıyoruz? Sonra dilek diliyoz he mi?
Bana adım adım, neyi ne zaman yapmamız gerektiğini anlatarak, o 3 gün olayını açıklayarak, şöyle akademik ağızla olayı anlatacak arkadaşa tikler feda olsun. Ürünü gördük beğendik, adamın profili de kaymak, sonra hemen al yazıyor ona tıklıyoruz, sonra mı parayı havuza aktarıyoruz, ürün hangi aşamada havuzdan satıcıya geçiyor, ürün kaç günde elime geçerse geçsin 3 günlük deneme sürem oluyor mu?
neyse siz bildiğiniz gibi açıklayın açıklamak istiyorsanız. şu kıt kafaya yardım etmek istiyorsanız.
Bana tahammül eden arkadaşlara da tik feda olsun. Aptala tahammül etmek zordur, eskiden zekiydim ordan biliyom.
daha önce de sordum ama bi şey anlamadım. b12 eksikliği var bende. ondan herhalde. siz bana şu anda gerizekalı muamelesi yapın.
ürün satıcıdan çıktıktan sonra- alıcıya kaç günde gelirse gelsin (15 gün, 1 ay), bizim ürünü elimize alır almaz 3 gün deneme süremiz oluyor mu ve 3 gün içinde arızalı ürün çıkarsa iade edebiliyor muyuz?
yoksa bu 3 günlük süre ürünün kargoda geçirdiği süreyi de içine mi alıyor? mesela ürün 2 günde geldi bizim deneme süremiz 1 güne mi düşüyor?
ürün satıcıdan çıktıktan sonra- alıcıya kaç günde gelirse gelsin (15 gün, 1 ay), bizim ürünü elimize alır almaz 3 gün deneme süremiz oluyor mu ve 3 gün içinde arızalı ürün çıkarsa iade edebiliyor muyuz?
yoksa bu 3 günlük süre ürünün kargoda geçirdiği süreyi de içine mi alıyor? mesela ürün 2 günde geldi bizim deneme süremiz 1 güne mi düşüyor?
sevgili kostipe arkadaşlar.
hayatımda ilk kez düzenli olarak konstipe olmuş durumdayım. son 1 haftadır durum böyle.
gittim denedim, yok. var ama 15 santim çapında bir genişlik elde etmeyi göze almak lazım.
tecrübeli olanlardan yardım istiycem. 2 gün önce yine aynı durumda bir çay bardağı sıvıyağ içtim etki etmedi. ama nasıl olduysa çıktı, çıktı ama deldi geçti resmen.
bu seferki çok daha güçlü, çok daha gelişmiş, ultimate version 1.02.
hayatımda hiç sinameki içmedim. evde 25 gram sinameki var. ne kadar içeyim, ne kadar bekleyeyim? daha önce kullanan arkadaşlardan bu konuda tavsiye rica ediyorum.
bir de şu takıldı aklıma. şimdi çıkmadı ve içerde duruyor ya bu şey. şimdi sinameki gidip onun yerini bulup ağzını burnunu kırıp, onu çıkacak hale mi getirecek? yoksa bundan sonra gelenleri mi hazır ve nazır duruma getirecek? yani mevcut durumu etkiliyor mu?
yoksa o bir kere oluştu, ya çıkacak ya çıkacak mı?
edit: 1 haftadır işimi görmüyor değilim, 2 gün oldu. yanlış anlamayı düzletmek için editledim.
hayatımda ilk kez düzenli olarak konstipe olmuş durumdayım. son 1 haftadır durum böyle.
gittim denedim, yok. var ama 15 santim çapında bir genişlik elde etmeyi göze almak lazım.
tecrübeli olanlardan yardım istiycem. 2 gün önce yine aynı durumda bir çay bardağı sıvıyağ içtim etki etmedi. ama nasıl olduysa çıktı, çıktı ama deldi geçti resmen.
bu seferki çok daha güçlü, çok daha gelişmiş, ultimate version 1.02.
hayatımda hiç sinameki içmedim. evde 25 gram sinameki var. ne kadar içeyim, ne kadar bekleyeyim? daha önce kullanan arkadaşlardan bu konuda tavsiye rica ediyorum.
bir de şu takıldı aklıma. şimdi çıkmadı ve içerde duruyor ya bu şey. şimdi sinameki gidip onun yerini bulup ağzını burnunu kırıp, onu çıkacak hale mi getirecek? yoksa bundan sonra gelenleri mi hazır ve nazır duruma getirecek? yani mevcut durumu etkiliyor mu?
yoksa o bir kere oluştu, ya çıkacak ya çıkacak mı?
edit: 1 haftadır işimi görmüyor değilim, 2 gün oldu. yanlış anlamayı düzletmek için editledim.
nasıl oluyor? adam ürünü postaladı adam postaladıktan itibaren mi 3 gün de iptal edilebiliyor ödeme?
yoksa adam yolladı 4 gün sonra elime geçti, elime geçtikten itibaren mi 3 gün? böylece toplamda 1 hafta oluyor.
hangisi doğru?
ya da gerizekalıya anlatır gibi anlatabilir misiniz şu durumu?
adam bana ürünü yollucak. ürün 3-4 günde geliyormuş. ürün elime geçtikten sonra ürünü şöyle iyice bi kurcalayıp (1 gün yeter bana) arızası çıktığında iptal etme, ürünü iade etme şansım oluyor mu?
yoksa adam yolladı 4 gün sonra elime geçti, elime geçtikten itibaren mi 3 gün? böylece toplamda 1 hafta oluyor.
hangisi doğru?
ya da gerizekalıya anlatır gibi anlatabilir misiniz şu durumu?
adam bana ürünü yollucak. ürün 3-4 günde geliyormuş. ürün elime geçtikten sonra ürünü şöyle iyice bi kurcalayıp (1 gün yeter bana) arızası çıktığında iptal etme, ürünü iade etme şansım oluyor mu?
sigortam yok. muayeneye gittiğimde sosyal devlet benden doktorun yüzünü 5 dakikalık görebilmem için 15.5 ytl alıyor.
şimdi gidicem. yüzde yüz ultrason istiycek doktor. o da 15 lira tutacak.
gitsem muayene olmadan, desem bana bu ultrasonu çektirin parası neyse vereim. oluyor mu öyle? sonra gider sağlık ocağındaki doktora gösteririm. boşu boşuna 15. ytl vermeyeyim fazladan.
şimdi gidicem. yüzde yüz ultrason istiycek doktor. o da 15 lira tutacak.
gitsem muayene olmadan, desem bana bu ultrasonu çektirin parası neyse vereim. oluyor mu öyle? sonra gider sağlık ocağındaki doktora gösteririm. boşu boşuna 15. ytl vermeyeyim fazladan.
testin adı: - 25 OH D vitamini
daha önce yaptırana nerede yaptırdığını sorumak istiyorum.
eğer aklındaysa ve sakıncası yoksa çıkan değeri ve cinsiyetini de belirtebilir mi?
daha önce yaptırana nerede yaptırdığını sorumak istiyorum.
eğer aklındaysa ve sakıncası yoksa çıkan değeri ve cinsiyetini de belirtebilir mi?
internette çok aradım bulamadım hiçbir şey.
şimdi ben ankara üniversitesinden kefir tanesi aldım. 6 aydır falan kullanıyorum. çok yavaş da olsa çoğaldı.
ama son 3-4 mayalayışta rengi değişti. resmen pembe oldu rengi.
sütü 40 derecedeyken kefir tanesiyle mayalıyorum. hani kavrulmuş soğan gibi sıcakta pembeleşti diycem ama sanmıyorum.
internetten de çok aradım dediğim gibi. bu konuda hiçbir kaynak yok.
neden kefir taneleri böyle oldu, zararlı bir şeye mi dönüştü, sıcaktan mı kavruldu (daha önce de sıcak süt koyuyordum ama pembeleşmiyordu), ne oldu kefire? yine bildiğimiz kefir oluyor süt ama kıllandım.
bilgisi, tecrübesi, tahmini olan?
şimdi ben ankara üniversitesinden kefir tanesi aldım. 6 aydır falan kullanıyorum. çok yavaş da olsa çoğaldı.
ama son 3-4 mayalayışta rengi değişti. resmen pembe oldu rengi.
sütü 40 derecedeyken kefir tanesiyle mayalıyorum. hani kavrulmuş soğan gibi sıcakta pembeleşti diycem ama sanmıyorum.
internetten de çok aradım dediğim gibi. bu konuda hiçbir kaynak yok.
neden kefir taneleri böyle oldu, zararlı bir şeye mi dönüştü, sıcaktan mı kavruldu (daha önce de sıcak süt koyuyordum ama pembeleşmiyordu), ne oldu kefire? yine bildiğimiz kefir oluyor süt ama kıllandım.
bilgisi, tecrübesi, tahmini olan?
Oceans marka balıkyağı aldım. kasım 2010 da son kullanma tarihi bitiyor. ilk kez aldım. likit formda. ve balıkyağı tatlı. Acaba son kullanma tarihi yakın diye şekerlenmiş olabilir mi, yoksa bu balık yağı tatlı mı? Kullanıp tecrübe etmiş olan var mı?
ocenas limonlu kullandığım. şundan:
www.oceanfishoil.com
ocenas limonlu kullandığım. şundan:
www.oceanfishoil.com
sosyal güvencem yok. devlet hastahanesinin acil servisine gitsem para almadan bakarlar mı? yoksa sosyal devlet anlayışı çerçevesinde kitlerler mi?