Ceza artacak diye haberler çıktı. hatta bi yudum alkol alana yok hapis bilmem ne yazıyordu. şimdi akşam gittiğimde temsili de olsa bi şişe bira içemeyecek miyim ben?
Ağırlık kaldırdıktan, pazularımızı falan şişirdikten ne kadar sonra duşa girmeliyiz? Ben bi ara hemen girilmesin en az 1 saat geçsin yoksa sıcak su kasları gevşetir çalışmanın verimini azaltır diye duymuştum. Var mı bir aslı sayın Arnold schwarzeneggerlar?
Bir süredir aynı ortamda bulunduğumuz bir hatun kişisi feci halde yazıyor bana. Yaptığımız çalışma dolayısıyla da bi en az 4-5 ay daha aynı ortamda bulunmamız gerekiyor. Facebooktan ekli elbette diğer bütün ekip arkadaşlarıyla birlikte.
Şimdi; ben bu hatuna yüz vermiyorum. çok da bariz yüz vermiyorum. facebooktan yazdıklarına da nezaketen kısa cevaplar veriyorum. Anlamış olması lazım yani yüz bulamayacağını. Hani sürekli bir muhabbet açmaya çalışıyor ben geçiştiriyorum. Bir değil iki değil. Hani bariz bir yavşama durumu var ama kalkıp "ben senden hoşlanmıyorum kusra bakma" diyebileceğim bir durum da yok ortada. Şimdi de "burası kasıyor msn var mı" benzeri "net kesilip duruyor, telefon numaranı ver istersen telden konuşalım" dedi biraz önce. Gitmem lazım sonra konuşuruz deyip kaçtım yine de rahatsız olmaya başladım bu durumdan iyice. Hani ben beceremedim galiba bu sefer hoşlanmadığımı belli etmeyi. tavsiyeniz var mı? çünkü öyle bir durumdayım ki "ben hoşlanmıyorum senden" desem kız kalkıp "ne alakası var ben öyle arkadaşça konuşuyordum" a çevirebilir durumu. sonra millete de kendi kendine gelin güvey olmuş der. kız milleti işte bilirsiniz. neyse napayim da nasıl reddedeyim yahu?
Şimdi; ben bu hatuna yüz vermiyorum. çok da bariz yüz vermiyorum. facebooktan yazdıklarına da nezaketen kısa cevaplar veriyorum. Anlamış olması lazım yani yüz bulamayacağını. Hani sürekli bir muhabbet açmaya çalışıyor ben geçiştiriyorum. Bir değil iki değil. Hani bariz bir yavşama durumu var ama kalkıp "ben senden hoşlanmıyorum kusra bakma" diyebileceğim bir durum da yok ortada. Şimdi de "burası kasıyor msn var mı" benzeri "net kesilip duruyor, telefon numaranı ver istersen telden konuşalım" dedi biraz önce. Gitmem lazım sonra konuşuruz deyip kaçtım yine de rahatsız olmaya başladım bu durumdan iyice. Hani ben beceremedim galiba bu sefer hoşlanmadığımı belli etmeyi. tavsiyeniz var mı? çünkü öyle bir durumdayım ki "ben hoşlanmıyorum senden" desem kız kalkıp "ne alakası var ben öyle arkadaşça konuşuyordum" a çevirebilir durumu. sonra millete de kendi kendine gelin güvey olmuş der. kız milleti işte bilirsiniz. neyse napayim da nasıl reddedeyim yahu?
Eminim bu durumda olan bir çok kişi vardır burada da. Sorum onlara. Nedir size bağlı olduğunuz ideolojinin ya da siyasi görüşünüzün vb. en doğrusu olduğunu düşündürten? Neden en ufak eleştiriye bile gelemiyorsunuz ya da "eleştiriye gelirim aslında" deyip sonra eleştiriyi daha anlamadan körü körüne savunmaya başlıyorsunuz?
Benim çevremde azımsanmayacak kadar çok bu insanlar. Mesela adama chp'yle ilgili bir şey söylüyorsun "chp dedin mi akan sular durur bak. laf söyletmem!" falan diyor. Ya da bak şu işin arkasında cemaatin olma ihtimali olamaz mı diyorsun. Yok olamaz diyor adam. ne biliyorsun da olamaz diyorsun mesela? Ya da soruyorum hangi partiye oy vereceksin diye; "hiç düşünmem mhp'ye basarım oyumu ben yıllardır." diyor. nasıl yani hiç düşünmeden?neden düşünmeden yahu? düşünüp oy versen olmaz mı yani?
sizin düşüncelerinize karşıt görüşte olan milyonlar hatta belki milyarlarca insan varken neden en doğrusu sizin düşünceniz olsun? Onlara göre de kendi düşünceleri en doğrusu. Neden eleştirel bakamıyorsunuz? Objektif olmayı denemiyorsunuz? Bu kadar körü körüne bir şeylere bağlı olmanız çok saçma değil mi? Tek bir ideolojiyi körü körüne savunmak yerine eklektik yaklaşsak daha güzel olmaz mı?
sorumun muhatapları biliyor kendini.
Benim çevremde azımsanmayacak kadar çok bu insanlar. Mesela adama chp'yle ilgili bir şey söylüyorsun "chp dedin mi akan sular durur bak. laf söyletmem!" falan diyor. Ya da bak şu işin arkasında cemaatin olma ihtimali olamaz mı diyorsun. Yok olamaz diyor adam. ne biliyorsun da olamaz diyorsun mesela? Ya da soruyorum hangi partiye oy vereceksin diye; "hiç düşünmem mhp'ye basarım oyumu ben yıllardır." diyor. nasıl yani hiç düşünmeden?neden düşünmeden yahu? düşünüp oy versen olmaz mı yani?
sizin düşüncelerinize karşıt görüşte olan milyonlar hatta belki milyarlarca insan varken neden en doğrusu sizin düşünceniz olsun? Onlara göre de kendi düşünceleri en doğrusu. Neden eleştirel bakamıyorsunuz? Objektif olmayı denemiyorsunuz? Bu kadar körü körüne bir şeylere bağlı olmanız çok saçma değil mi? Tek bir ideolojiyi körü körüne savunmak yerine eklektik yaklaşsak daha güzel olmaz mı?
sorumun muhatapları biliyor kendini.
Selamlar, yurtdışında master'a başvuru sürecinde yardımınıza ihtiyacım var tekrar.
Başvuru şartlarında lisans not ortalaması isteniyor. Hatta diploma notu diye anladım ben. Ancak deadlinelar hep nisan mayıs gibi olduğundan ben henüz mezun olmamış olacağım. Ben şimdi bu adamlara alıp transkripti mi göndereceğim? Yoksa son sınıf öğrenciler başvuramıyor mu? Nedir ne değildir çözemedim.
Cevaplar için şimdiden teşekkürler.
Başvuru şartlarında lisans not ortalaması isteniyor. Hatta diploma notu diye anladım ben. Ancak deadlinelar hep nisan mayıs gibi olduğundan ben henüz mezun olmamış olacağım. Ben şimdi bu adamlara alıp transkripti mi göndereceğim? Yoksa son sınıf öğrenciler başvuramıyor mu? Nedir ne değildir çözemedim.
Cevaplar için şimdiden teşekkürler.
Selamlar, sorum İngiltere'de master yapan, yapmayı düşünen ya da bu işi bilen üstadlara...
İngiltere'de Master'a başvuru için gerekliliklere bakıyorum ama honours degree, good honours degree, 2.1 honours degree vb. şeylerle karşılaşıyorum. Bizdeki 4'lük sistem üzerinden bunların karşılığı nedir?
Bir de minimum dedikleri kriterlerde esneklik payları oluyor mu? mesela 3 ortalama istiyorsa ben 2.9 ortalamayla başvurduğumda değerlendirmeye dahi almıyorlar mı?
Cevaplar için şimdiden teşekkürler.
İngiltere'de Master'a başvuru için gerekliliklere bakıyorum ama honours degree, good honours degree, 2.1 honours degree vb. şeylerle karşılaşıyorum. Bizdeki 4'lük sistem üzerinden bunların karşılığı nedir?
Bir de minimum dedikleri kriterlerde esneklik payları oluyor mu? mesela 3 ortalama istiyorsa ben 2.9 ortalamayla başvurduğumda değerlendirmeye dahi almıyorlar mı?
Cevaplar için şimdiden teşekkürler.
Nakaratında "to youuuuu" diye bağıran 90lardan kalma slow bir şarkı vardı. Sözlerini prince yazmış hatta yalnış hatırlamıyorsam. Bi kadın söylüyor. Bilene benden birincilik teli.
Selamlar. Şimdi bu yüksek lisans için başvurularda tezli/tezsiz artık hangisi olursa not ortalaması kriteri var mı? yani 2,5 altı başvuru bile yapamıyor muhabbeti her üniversite her program için geçerli mi? bok gibi param olsa özel üniv. yüksek yapmaya kalksam yine 2,5 altı olduğum için almıyorlar mı?
Olgun abiler olgun ablalar cevap yazsın lütfen, ergen muhabbeti kaldıramayacak durumdayım. Uzun yazacağım, okumayanlar cevap yazmasın lütfen. okuyanlara şimdiden teşekkürler. Derdim karmaşık biraz, her telden çalacağım.
Yaş oldu 23.24 ten 28 gün aldım hatta şimdiden. 5 senedir bu üniversitedeyim, normal şartlarda bu sene son sene olması gerekiyordu ama olmadı tabi ki. 1 sene uzadı, bu 1 senenin 2 sene olma ihtimali gayet yüksek. Özel okul bi de amk. Para veriyor anam babam. Çok sorumsuz bi insanım ipimle kuşağım sikimle taşağım yaşıyorum babamın verdiği harçlıkla. Harçlık da işte haftada 100 tl. Okul yol parası, öğle yemekleri, fotokopi parası, kontör parası falan içinde bu 100 tl'nin. zaten onlar çıkınca maximum 40 tl kalıyor geriye. Ha bunu niye yazıyorum, şimdi siz özel okul yazdık diye ön yargılı yaklaşırsınız ortamdan ortama kopuyorum sanırsınız falan. böyle düşünenler var çünkü evet. Okul da Türkiye'deki en ucuz özel üniv.lerden biri zaten. Neyse devam... Çok sorumsuzum...Böyle yaşamaktan da rahatsızım ama arada rahatsız olduğum aklıma geliyor sonra siktiret sonra düşünürüz deyip takılmaya devam ediyorum. Takılıyorum dediğim de yaptığım bişi yok esasında. 2-3 arkadaşla haftada 2-3 ya görüşürüm ya görüşmem. Zaten hep aynı 2-3 kişi. Şikayet ettiğim konu bu değil ama, gayet memnunum bu durumdan hatta. nerede çokluk orada bokluk. az olsun öz olsun... 1 tane kız arkadaşım da var, düzenli seks de var yani. Gerçi ilişkimiz biraz garip bir ilişki ama idare ediyoruz. Onun dışında zamanımın çoğunu bilgisayar başında saçma sapan harcıyorum. sözlüktür, videodur,saçma sapan oyundur bilmemnedir.Neyse. Not ortalaması 1. sınıftan beri 1,60-1,9 arası gidip geliyor ne eksik ne fazla. Bölüme çok isteyerek girdim ama girdikten sonra bi sikim yapmadım. Sözel bölümün dersler, sınavlar her bir bokunun %100 ingilizce olması da soğumama bir etken sanırım. Aslında hiç ısınmadım ben zaten. Bölümle ilgisi yok, okulla ilgisi belki bi derece ama o da bi derece. ÖSS'ye gram çalışmadan girmiştim bu üniversiteye.İlk senemde girdim. o zaman tam puan 400dü, 298 puan almıştım ben. Bir çok devlet üniversitesinde iktisada işletmeye maliyeye falan girilebiliyordu o puanla. tabi ben istememiştim illa kendi istediğim bölüme gireceğim diye. o da özelde tuttu... o değil de sizin ön yargılarınızı düşünmekten kendi derdime gelemedim galiba ben. neyse anlatmasam mı acaba? gerçi buraya kadar okuyan olduysa ona ayıp olmasın devam edeceğim...
Ben lisede de doğru dürüst ders çalışmadım. Üniversiteye gelince de çalışmadım. Ben aslında ilkokulda ortaokulda falan deli ders çalışırdım. hep sınıf birincisiydim falan. ama liseye başlayıp ergenliğe girdikten sonra hiç oturup ciddi ciddi ders çalıştığımı hatırlamıyorum bu yaşıma kadar. belki de okuyacak adam değildim ben. bana kimse sormadı ama okumak istiyor musun diye. sorsalardı ben yine okumak istiyorum evet derdim ama sormadılar işte. "okuyacaksın. bir şey okuyacaksın. istediğin şeyi oku ama illa ki okuyacaksın başka yolu yok." dendi bana. Ben ilk senemde girdim üniversiteye. Özel üniversiteydi bu. Anam babam başıma kaktı sonradan okulu uzatınca, başarısız olunca. devlet üniversitesi olsaydı bu kadar başıma kakmazlardı halbuki. bu kadar söylenmezlerdi. her iki laflarından biri "okulu bitir de sömürme artık" olmazdı. halbuki girmeden önce bana "istediğin bölümde oku, olsun biz öderiz." demişlerdi. Ben söz falan vermedim kimseye okulu uzatmam kesinlikle diye. nereden bileyim hem böyle olacağını. bir arkadaşım var burslu benimle aynı okulda farklı bölümde, aynı yaştayız. ÖSS'de İlk senesinde hiçbir şeyi tutturamamış. İkinci senesinde de hiçbir şeyi tutturamamış. En sonunda okumaktan vazgeçmeyi düşünmeye başlamış. Babası da "ister oku ister okuma. ben okumadım hala yaşıyorum, iyi kötü seni büyüttüm. senin tercihin." demiş. O da düşünüp bir daha sınava girmeye karar vermiş. 3. senesinde bizim okula burslu gelmiş. Şimdi benim anam babama göre bu çocuk burslu girdiği için başarılı, zeki. ben başarısız aptalım zaten kafadan. Bana kimse sormadı 2. seneye hazırlanmak istiyor musun sınava tekrar diye. Biz öderiz istediğin bölüm tutuyor, gir dendi bana. ama aptal oldum, başarısız oldum onların gözünde paralı girdim diye. Bunu yıllar sonra suratlarına karşı söylediğimde de "sen 10 sene daha sınava girsen yine yapamazdın." dediler. sanki barajı geçememişim, sanki hiçbir yeri tutturamamışım gibi. Yakındaki devlet üniversitelerinde gayet işletme, iktisat okuyabilirdim halbuki ilk sene aldığım puanla. "Söz vermiştin, çok başarılı olacaktın güya." dediler. ee ben ne bileyim amk böyle olacağını...
5 sene oldu ben bu okula gireli. 5 senedir ders çalışmadım ben hiç. iyi kötü verdim bazı dersleri en düşük notla, kopya çekerek, sadece dersi dinleyerek vs. Ama her dönem 6-7 ders alıyorsam en fazla 3ünü geçebiliyorum bu şekilde de. Ee çalışsana pezevenk! diyorsunuz. Ben de kendime diyorum. Yok ama yani "okuyacak adam değilmişim" sanırım. Bir şekilde bu yola girmişim, sokulmuşum. böyle gidiyor bu. Sadece çalışmamak olsa yine iyi güzel. Mesela bugün 11'de finalim var. ben hiç çalışmadım. Ama sabaha kadar da oturdum. bugün hiç uyumadım mesela. niye yaptım bilmiyorum. öyle bilgisayar başında saate baka baka yarım saat sonra yatarım 1 saat sonra yatarım diye diye sabah 7 oldu. ben 11de sınava gideceğim, hiç çalışmadan hem de uykusuzluktan ölerek. bunu kendime niye yapıyorum bilmiyorum. bu şekilde yaşamak istemiyorum artık. Sıçtığımın okulu ya bitsin ya bırakayım. Bırakınca naparım onu da bilmiyorum. Bırakmasam devam etsem nasıl ederim bu şekilde onu da bilmiyorum.
Neyse bilmiyorum...
Okuyana teşekkürler.
Yaş oldu 23.24 ten 28 gün aldım hatta şimdiden. 5 senedir bu üniversitedeyim, normal şartlarda bu sene son sene olması gerekiyordu ama olmadı tabi ki. 1 sene uzadı, bu 1 senenin 2 sene olma ihtimali gayet yüksek. Özel okul bi de amk. Para veriyor anam babam. Çok sorumsuz bi insanım ipimle kuşağım sikimle taşağım yaşıyorum babamın verdiği harçlıkla. Harçlık da işte haftada 100 tl. Okul yol parası, öğle yemekleri, fotokopi parası, kontör parası falan içinde bu 100 tl'nin. zaten onlar çıkınca maximum 40 tl kalıyor geriye. Ha bunu niye yazıyorum, şimdi siz özel okul yazdık diye ön yargılı yaklaşırsınız ortamdan ortama kopuyorum sanırsınız falan. böyle düşünenler var çünkü evet. Okul da Türkiye'deki en ucuz özel üniv.lerden biri zaten. Neyse devam... Çok sorumsuzum...Böyle yaşamaktan da rahatsızım ama arada rahatsız olduğum aklıma geliyor sonra siktiret sonra düşünürüz deyip takılmaya devam ediyorum. Takılıyorum dediğim de yaptığım bişi yok esasında. 2-3 arkadaşla haftada 2-3 ya görüşürüm ya görüşmem. Zaten hep aynı 2-3 kişi. Şikayet ettiğim konu bu değil ama, gayet memnunum bu durumdan hatta. nerede çokluk orada bokluk. az olsun öz olsun... 1 tane kız arkadaşım da var, düzenli seks de var yani. Gerçi ilişkimiz biraz garip bir ilişki ama idare ediyoruz. Onun dışında zamanımın çoğunu bilgisayar başında saçma sapan harcıyorum. sözlüktür, videodur,saçma sapan oyundur bilmemnedir.Neyse. Not ortalaması 1. sınıftan beri 1,60-1,9 arası gidip geliyor ne eksik ne fazla. Bölüme çok isteyerek girdim ama girdikten sonra bi sikim yapmadım. Sözel bölümün dersler, sınavlar her bir bokunun %100 ingilizce olması da soğumama bir etken sanırım. Aslında hiç ısınmadım ben zaten. Bölümle ilgisi yok, okulla ilgisi belki bi derece ama o da bi derece. ÖSS'ye gram çalışmadan girmiştim bu üniversiteye.İlk senemde girdim. o zaman tam puan 400dü, 298 puan almıştım ben. Bir çok devlet üniversitesinde iktisada işletmeye maliyeye falan girilebiliyordu o puanla. tabi ben istememiştim illa kendi istediğim bölüme gireceğim diye. o da özelde tuttu... o değil de sizin ön yargılarınızı düşünmekten kendi derdime gelemedim galiba ben. neyse anlatmasam mı acaba? gerçi buraya kadar okuyan olduysa ona ayıp olmasın devam edeceğim...
Ben lisede de doğru dürüst ders çalışmadım. Üniversiteye gelince de çalışmadım. Ben aslında ilkokulda ortaokulda falan deli ders çalışırdım. hep sınıf birincisiydim falan. ama liseye başlayıp ergenliğe girdikten sonra hiç oturup ciddi ciddi ders çalıştığımı hatırlamıyorum bu yaşıma kadar. belki de okuyacak adam değildim ben. bana kimse sormadı ama okumak istiyor musun diye. sorsalardı ben yine okumak istiyorum evet derdim ama sormadılar işte. "okuyacaksın. bir şey okuyacaksın. istediğin şeyi oku ama illa ki okuyacaksın başka yolu yok." dendi bana. Ben ilk senemde girdim üniversiteye. Özel üniversiteydi bu. Anam babam başıma kaktı sonradan okulu uzatınca, başarısız olunca. devlet üniversitesi olsaydı bu kadar başıma kakmazlardı halbuki. bu kadar söylenmezlerdi. her iki laflarından biri "okulu bitir de sömürme artık" olmazdı. halbuki girmeden önce bana "istediğin bölümde oku, olsun biz öderiz." demişlerdi. Ben söz falan vermedim kimseye okulu uzatmam kesinlikle diye. nereden bileyim hem böyle olacağını. bir arkadaşım var burslu benimle aynı okulda farklı bölümde, aynı yaştayız. ÖSS'de İlk senesinde hiçbir şeyi tutturamamış. İkinci senesinde de hiçbir şeyi tutturamamış. En sonunda okumaktan vazgeçmeyi düşünmeye başlamış. Babası da "ister oku ister okuma. ben okumadım hala yaşıyorum, iyi kötü seni büyüttüm. senin tercihin." demiş. O da düşünüp bir daha sınava girmeye karar vermiş. 3. senesinde bizim okula burslu gelmiş. Şimdi benim anam babama göre bu çocuk burslu girdiği için başarılı, zeki. ben başarısız aptalım zaten kafadan. Bana kimse sormadı 2. seneye hazırlanmak istiyor musun sınava tekrar diye. Biz öderiz istediğin bölüm tutuyor, gir dendi bana. ama aptal oldum, başarısız oldum onların gözünde paralı girdim diye. Bunu yıllar sonra suratlarına karşı söylediğimde de "sen 10 sene daha sınava girsen yine yapamazdın." dediler. sanki barajı geçememişim, sanki hiçbir yeri tutturamamışım gibi. Yakındaki devlet üniversitelerinde gayet işletme, iktisat okuyabilirdim halbuki ilk sene aldığım puanla. "Söz vermiştin, çok başarılı olacaktın güya." dediler. ee ben ne bileyim amk böyle olacağını...
5 sene oldu ben bu okula gireli. 5 senedir ders çalışmadım ben hiç. iyi kötü verdim bazı dersleri en düşük notla, kopya çekerek, sadece dersi dinleyerek vs. Ama her dönem 6-7 ders alıyorsam en fazla 3ünü geçebiliyorum bu şekilde de. Ee çalışsana pezevenk! diyorsunuz. Ben de kendime diyorum. Yok ama yani "okuyacak adam değilmişim" sanırım. Bir şekilde bu yola girmişim, sokulmuşum. böyle gidiyor bu. Sadece çalışmamak olsa yine iyi güzel. Mesela bugün 11'de finalim var. ben hiç çalışmadım. Ama sabaha kadar da oturdum. bugün hiç uyumadım mesela. niye yaptım bilmiyorum. öyle bilgisayar başında saate baka baka yarım saat sonra yatarım 1 saat sonra yatarım diye diye sabah 7 oldu. ben 11de sınava gideceğim, hiç çalışmadan hem de uykusuzluktan ölerek. bunu kendime niye yapıyorum bilmiyorum. bu şekilde yaşamak istemiyorum artık. Sıçtığımın okulu ya bitsin ya bırakayım. Bırakınca naparım onu da bilmiyorum. Bırakmasam devam etsem nasıl ederim bu şekilde onu da bilmiyorum.
Neyse bilmiyorum...
Okuyana teşekkürler.
Amelie-les-crayons tarzı grup veya şarkıcılar arıyorum. Ataları Edith Piaf olan tarzdan (uyduruyor da olabilirim).
Geçen hafta "beta'ya geç" mi ne bi butona tıkladım. betaya geçti sözlük. şimdi geri dönemiyorum, her açıldığımda beta çıkıyor. hiç sevmedim bu betayı ben. geri döndermek istiyorum. ama nasıl? sözlükten soğudum vallahi okuyasım gelmiyor.
8 mbps'e kadar limitsiz ttnet adsl kullanıyorum. 59 tl ödüyorum.
24 ay taahhüt verince 20 mbps'e kadar limitsiz'e modem ücretsiz veriyorlar 55 tl bu da aylık.
çok makul gözüküyor geçmek ama bu hipernet nedir arkadaş? sonra başımıza iş açmasın? 5-6 mpbs hızla takılıyoruz şimdi ondan sonra 20'e çıkacağız derken süründürmesin? var mı kullanan bu mereti?
24 ay taahhüt verince 20 mbps'e kadar limitsiz'e modem ücretsiz veriyorlar 55 tl bu da aylık.
çok makul gözüküyor geçmek ama bu hipernet nedir arkadaş? sonra başımıza iş açmasın? 5-6 mpbs hızla takılıyoruz şimdi ondan sonra 20'e çıkacağız derken süründürmesin? var mı kullanan bu mereti?
Bugün cilt bakımı yaptırdım. siyah noktaları yağları falan çıkarayım diye tarla gibi oldu cilt. kıpkırmızı oldu o sıktığı yerler. özellikle yanaklarda böyle bildiğin kalın çizgi şeklinde koyu kızarıklıklar var. 8 saate yakın oldu geçmedi hala. bephanthen falan sürsem geçer mi? sürsem sivilce yapar mı yağlandırıp? geçirir mi ya da kızarıklığı. çok kötü gözüküyor, başka var mı tavsiyeniz?
Başlıklar kayboldu. Bi bana mı gözükmüyor? Kıllanmaya başladım. Bence bugüne özel kimse başlıkları göremiyor. Nedir durum? Ekşi ++ kullanıyorum uzun süredir; "neler dönmüş serhat" aparatı da kaybolmuş. Siz görebiliyor musunuz başlıkları?
Soru başlıkta. Yayan gidilebilir mi yoksa otobüs taksi falan mı kullanayım bi de?
Pazar günü sabah 8de İzmir'e döneceğim. 8deki uçak için en geç 6buçuk-7e çeyrek kala gibi Atatürk Havalimanı'nda olmam lazım. Nasıl olacağım? Havaş vb. bişi var mı? toplu taşıma var mı? nereden nasıl gideyim? taksi'yle gitsem kaç tl yazar?
Üniversitede karşılaşılan problemlerle ilgili (idari/yönetimsel/yasaklayıcı yani çoğunluk üniversite yönetimiyle olan sorunlar) bir sosyal sorumluluk projesine isim arıyorum. Fikri olan yazsın lütfen. şimdiden teşekkürler.
1-2 saat yukarılarda kalırsa sevinirim.
1-2 saat yukarılarda kalırsa sevinirim.
Dizimag'a giremiyorum bir aya yakın. ancak proxy değiştirerek girebiliyorum tabi bu da hızı etkiliyor. Çerezleri falan boşalttım, modemi resetledim, dns ayarlarını yenileyip sıfırladım yine de giremiyorum. fikri, çözüm önerisi olan?
Din ve evrim teorisi hangi noktada zıtlaşmakta? İnsan maymundan geldiyse maymunlar neden hala var demek çok saçma değil mi? İnsan da zaten maymun familyasından bir hayvan değil mi? Şempanze, goril, babun vs. gibi zeki bir maymun türü insan. evrim de zaten başlangıçtan beri var olan bu insan türünün zamanla çevre şartlarıyla uyum sağladığını savunmuyor mu? ee o hayvanat bahçesindeki maymundan gelmemişiz işte zaten insan hep varmış, sadece gelişmiş, değişmiş. Din insanın topraktan yaratıldığını öne sürüyorsa, başlangıçta bu ilk insan türü de topraktan yaratılmış olamaz mı? ya da mikroorganizmalardan su canlıları, sonra kara canlıları, ve bi türü olan maymunlar vb. hani sorun ademse ilk evrimleşen modern insan adem ve havvadır denilemez mi? din neden bunu bu şekilde yorumlayamıyor?
ya da illa cennetten mi kovulsunlar? oysa cenetten kovulup tanrı onları ilk evrimleşmiş insanın bedeninde yaratamaz mıydı? kökeni de toprak zaten işte ilk mikroorganizmalar falan. niçin bu şekilde yorumlanamıyor? din o kadar dogmaysa yoruma açık değilse neden tefsir diye bir olay var? dindarlar evrimi savunanlara neden direk ateist yaftası yapıştırıyor?
ya da illa cennetten mi kovulsunlar? oysa cenetten kovulup tanrı onları ilk evrimleşmiş insanın bedeninde yaratamaz mıydı? kökeni de toprak zaten işte ilk mikroorganizmalar falan. niçin bu şekilde yorumlanamıyor? din o kadar dogmaysa yoruma açık değilse neden tefsir diye bir olay var? dindarlar evrimi savunanlara neden direk ateist yaftası yapıştırıyor?
bir kaç sorum olacak naçizane.
3. sınıfım ama 2den bisürü ders var. haliyle uzadı okul.
*okulun uzadığı sene erasmusa gitme hakkım var mı?
*ya da seneye gitsem alttan ders var sayılacak 4 gözükeceğim için, alttan ders varken gidilebilir mi?
*hiybe çıkması için en azından kaç ortalama yapmak gerekir?
*bir de sıçtığımın okulu ingilizce sınavına bir daha almıyor. hazırlık geçme notuyla değerlendiriyor erasmus için. %50 hazırlık geçme sınav notu, %50 not ortalaması...o zamanlar 72yle geçmiştim hazırlığı, aynı sınava şimdi girsem 90dan aşağı almam. yasal bi hakkım var mıdır konuyla ilgili?
3. sınıfım ama 2den bisürü ders var. haliyle uzadı okul.
*okulun uzadığı sene erasmusa gitme hakkım var mı?
*ya da seneye gitsem alttan ders var sayılacak 4 gözükeceğim için, alttan ders varken gidilebilir mi?
*hiybe çıkması için en azından kaç ortalama yapmak gerekir?
*bir de sıçtığımın okulu ingilizce sınavına bir daha almıyor. hazırlık geçme notuyla değerlendiriyor erasmus için. %50 hazırlık geçme sınav notu, %50 not ortalaması...o zamanlar 72yle geçmiştim hazırlığı, aynı sınava şimdi girsem 90dan aşağı almam. yasal bi hakkım var mıdır konuyla ilgili?
Tematik olarak zaman yolculuğuyla ilgili tüm filmleri izlemeye karar verdim. Manyak mıyım neyim? İzlediklerimden aklıma gelenler aşağıda, bunların dışında zaman yolculuğunun işlendiği film var mı aklınıza gelen? Paradoksları ve zamanla garip şeyler olan filmler de olur.
*Back to the future serisi (e heralde)
*Terminator serisi
*AROG :D
*12 Monkeys
*Triangle
*Timecrimes
*The Time Traveler's Wife
*The Jacket
*Mr. Nobody (zaman yolculuğu olmasa da bu tarz filmler de olur)
*Primer
*Stephen Hawking Into The Universe
*Frequently Asked Questions About Time Travel
*Donnie Darko
*12.01
*Groundhog Day
*Back to the future serisi (e heralde)
*Terminator serisi
*AROG :D
*12 Monkeys
*Triangle
*Timecrimes
*The Time Traveler's Wife
*The Jacket
*Mr. Nobody (zaman yolculuğu olmasa da bu tarz filmler de olur)
*Primer
*Stephen Hawking Into The Universe
*Frequently Asked Questions About Time Travel
*Donnie Darko
*12.01
*Groundhog Day
Öyle çok sistem gerektiren programlar çalıştırmayacağım. sesi iyi çıksın, görüntü kalitesi iyi olsun, nette takılırken sorun çıkarmasın çabuk açılsın çabuk kapansın kasmasın yeter. Laptop var eşek ölüsü gibi, ondan netbook istiyorum.
Bugün sözlükte takılırken sleepcycle diye bir iphone uygulamasına rastladım, her gün yataktan ölü gibi kalkan biri olarak yorumları okuyup çok özendim ama iphone alacak para ne gezer tabi...Nokia için olan varmış, yorumları okudum dandik diyorlar. Bir de kol saati gibi olan sleeptracker diye bir alet varmış, araştırdım falan ama alıp almama konusunda kararsızım. Öğrencilik, para bulmak zor, alet 300 tl ama şu ölü gibi kalkma işine son verecekse oradan buradan arttırıp alacağım şu aleti.
bir arkadaşımın arkadaşı dayak yemiş ve kolunda iki tane morluk varmış mosmor ve omzuna da yumruk atılmış. Morluklar kaşınıp yanıyormuş, kol arada bir uyuşuyormuş ve morluklardan birinin içinde sanki sert bir kitle var gibi hissediyormuş(omzuna yakın morluk). korkuyor şimdi bişi olur mu acaba diye kangren falan nedir bilen var mı?
Arkadaşlar 400-500 ytl civarı bir bütçeyle sahnede de işimi görecek bir elektro gitar almayı düşünüyorum. Ne tavsiye edersiniz?