Merhabalar sevgili Galyalı'lar..
Madem tatil ve İstanbul'a kısılıp kaldık, gezelim görelim diyoruz..
Yarınki hedefimiz Anadoluhisarı.. Oradan da şöyle kanlıca'da güzel bir yoğurt..
Ama öncelikle Beşiktaş-Ortaköy çevresinden oraya nasıl gidebileceğimizi öğrenmemiz gerekiyor.. Deniz yolunu seçtik.. (Bu sıcakta otobüsle uğraşmaktansa püfür püfür deniz havası tahmin edersiniz..)
Motorla mı gidilir? Vapur var mıdır? (Gugıl ile haşır neşir olduk ama oralarıda tam bilmediğimizden net birşey bulamadık...)
Ha ayrıca, Anadoluhisarı'ndan Kanlıca'ya gitmek için ne yapmak lazım?
Teşekkürler şimdiden..
Madem tatil ve İstanbul'a kısılıp kaldık, gezelim görelim diyoruz..
Yarınki hedefimiz Anadoluhisarı.. Oradan da şöyle kanlıca'da güzel bir yoğurt..
Ama öncelikle Beşiktaş-Ortaköy çevresinden oraya nasıl gidebileceğimizi öğrenmemiz gerekiyor.. Deniz yolunu seçtik.. (Bu sıcakta otobüsle uğraşmaktansa püfür püfür deniz havası tahmin edersiniz..)
Motorla mı gidilir? Vapur var mıdır? (Gugıl ile haşır neşir olduk ama oralarıda tam bilmediğimizden net birşey bulamadık...)
Ha ayrıca, Anadoluhisarı'ndan Kanlıca'ya gitmek için ne yapmak lazım?
Teşekkürler şimdiden..
Sevgili savaşçı Galyalı'lar;
Sorum aynen başlıktaki şeklinde.. Ama biraz daha derin..
Ben son bir yıldır sözlükte herhangi bir başlığı açıp, "troll" dene nane adamlara rastlamadan birşey okuyamaz oldum. Eskiden sürekli farklı şeylere denk geldiğim şu mecrada, "bir yorum içeren söz. filmlerle alakalı. ingilizce kelime içeriyor. samimiyet dolu.", "laikçilerin karılarını satmalarının tek sebebi", "dincilerin kitaplarının gerçek olmadığının kanıtı" benzeri şeylerden başka yazıya denk gelmez oldum.
Önceleri "bunlarda kendileri eğleniyorlar işte ne olacak" diyordum. Son zamanlarda ise aniden sözlük ekranını kapatmamı sağlayacak kadar asabımı bozmaya başladılar. Öyle bir yazıyorlarki, terbiye sınırı yok, mantık yok, sadece art niyet var. Katlanamayıp kapatır oldum dediğim gibi..
Siz nasıl katlanıyorsunuz?
Sorum aynen başlıktaki şeklinde.. Ama biraz daha derin..
Ben son bir yıldır sözlükte herhangi bir başlığı açıp, "troll" dene nane adamlara rastlamadan birşey okuyamaz oldum. Eskiden sürekli farklı şeylere denk geldiğim şu mecrada, "bir yorum içeren söz. filmlerle alakalı. ingilizce kelime içeriyor. samimiyet dolu.", "laikçilerin karılarını satmalarının tek sebebi", "dincilerin kitaplarının gerçek olmadığının kanıtı" benzeri şeylerden başka yazıya denk gelmez oldum.
Önceleri "bunlarda kendileri eğleniyorlar işte ne olacak" diyordum. Son zamanlarda ise aniden sözlük ekranını kapatmamı sağlayacak kadar asabımı bozmaya başladılar. Öyle bir yazıyorlarki, terbiye sınırı yok, mantık yok, sadece art niyet var. Katlanamayıp kapatır oldum dediğim gibi..
Siz nasıl katlanıyorsunuz?
Merhabalar son teknolojinin vatanı Galya'nın cesur halkı;
Arap bir firmadan proje devraldık.. Aldık almasınada, adamların proje flash ve as2 üzerine kurulu.. Gel görki, bu projeye ramazan dolayısıyla birşeyler eklemek istiyorlar.. Ve mesaj fasilitesi var bu eklentiler arasında..
Dynamic textfield ile swf'ye xml'den arapça metin girmeyi hallettim as2 için.. Ama textinput çözemiyorum. Kullanıcıya arapça metin yazdıramıyorum.
Tecrübesi olan varsa, birazcık fikir şeyetse muhteşem olur..
Bu arada dynamic textfield çözümüm css kullanmaktan geçiyor..
Ayrıca ; Arapça fılaş mı olur lan!
Arap bir firmadan proje devraldık.. Aldık almasınada, adamların proje flash ve as2 üzerine kurulu.. Gel görki, bu projeye ramazan dolayısıyla birşeyler eklemek istiyorlar.. Ve mesaj fasilitesi var bu eklentiler arasında..
Dynamic textfield ile swf'ye xml'den arapça metin girmeyi hallettim as2 için.. Ama textinput çözemiyorum. Kullanıcıya arapça metin yazdıramıyorum.
Tecrübesi olan varsa, birazcık fikir şeyetse muhteşem olur..
Bu arada dynamic textfield çözümüm css kullanmaktan geçiyor..
Ayrıca ; Arapça fılaş mı olur lan!
Selam Sezar'ın tek korktuğu toprak Galya'nın mağrur insanları;
Daha önce birkaç sefer sevgili köpeğimiz hakkında size sorular sormuştum.
Yok eve tuvaletini yapma problemi, şu bu ne yapabiliriz diye..
Çok farklı yaklaşımlar gelmişti, "tekrar eğitim, tedavi, ilaç vs." olmak üzere..
Artık veterinerinde söylediği tek birşey var, "Bu köpek bunadı.. Yapılacak birşey yok. Birşeyi engellemek için ilaç versek, başka bir yerini bozarız.. Dokunmamak lazım.." (Köpeğimiz 14.5 yaşını geçiyor..)
Artık eve tuvalet yapma olayı sınırı aştı.. Elde kovayla geziyorum.. Her tarafta çamaşır suları var.. Hatta bir odadaki parkeler ıslanmaktan kabardı, parke yaptırmamız gerekecek. O kadar zor durumdayız.
Bunun önüne geçmemiz gerekiyor, köpekler için alt bezi nereden bulabiliriz?
Bulamasak ne yapabiliriz? Hasta alt bezi alıp biz mi uygun hale getirsek?
Acil yardımınız gerekiyor.
Teşekkürler..
Daha önce birkaç sefer sevgili köpeğimiz hakkında size sorular sormuştum.
Yok eve tuvaletini yapma problemi, şu bu ne yapabiliriz diye..
Çok farklı yaklaşımlar gelmişti, "tekrar eğitim, tedavi, ilaç vs." olmak üzere..
Artık veterinerinde söylediği tek birşey var, "Bu köpek bunadı.. Yapılacak birşey yok. Birşeyi engellemek için ilaç versek, başka bir yerini bozarız.. Dokunmamak lazım.." (Köpeğimiz 14.5 yaşını geçiyor..)
Artık eve tuvalet yapma olayı sınırı aştı.. Elde kovayla geziyorum.. Her tarafta çamaşır suları var.. Hatta bir odadaki parkeler ıslanmaktan kabardı, parke yaptırmamız gerekecek. O kadar zor durumdayız.
Bunun önüne geçmemiz gerekiyor, köpekler için alt bezi nereden bulabiliriz?
Bulamasak ne yapabiliriz? Hasta alt bezi alıp biz mi uygun hale getirsek?
Acil yardımınız gerekiyor.
Teşekkürler..
Sevgili Galyalı'lar,
Soru başlıkta..
Biraz daha açmam gerekirse; AKP şimdi 330 oy altına düşerse, anayasa değişikliği yapma ihtimali ne olacak?
Referanduma gidebilecek mi?
Gidebilmesi için en az kaç milletvekili gerekir?
Teşekkürler!
Soru başlıkta..
Biraz daha açmam gerekirse; AKP şimdi 330 oy altına düşerse, anayasa değişikliği yapma ihtimali ne olacak?
Referanduma gidebilecek mi?
Gidebilmesi için en az kaç milletvekili gerekir?
Teşekkürler!
Sevgili Galya'nın yenilmez savaşçıları;
Malum, Sezar Roma'daki hükümdarlığını genişletme çabasında, her türlü iletişim aracının önüne engel koymakta..
Bizlerde DNS kullanıp sağa sola giren güruh içindeyiz sanırım..
E peki ne olacak?
Bu "DNS kullananlar suçlu durumuna düşecek!" geyiği doğru mudur?
Ben host dosyamı editleyip, bir de DNS'imi 8.8.8.8'e ayarlayıp yasaklı bir siteye girdiğimde, nasıl bir uygulama olacak?
Korkmak ile korkmamak arasındaki ince çizgiden, direk panik havuzuna atlamak üzereyim..
Bir el atıverin..
Malum, Sezar Roma'daki hükümdarlığını genişletme çabasında, her türlü iletişim aracının önüne engel koymakta..
Bizlerde DNS kullanıp sağa sola giren güruh içindeyiz sanırım..
E peki ne olacak?
Bu "DNS kullananlar suçlu durumuna düşecek!" geyiği doğru mudur?
Ben host dosyamı editleyip, bir de DNS'imi 8.8.8.8'e ayarlayıp yasaklı bir siteye girdiğimde, nasıl bir uygulama olacak?
Korkmak ile korkmamak arasındaki ince çizgiden, direk panik havuzuna atlamak üzereyim..
Bir el atıverin..
Merhaba yenilmez Galya'nın şanlı evlatları;
Biz bu yaz, uzun yıllardan sonra ilk defa tatile çıkma kararı aldık.
En son yaptığımız Çeşme tatilindeki oda+kahvaltı kombinasyonlu pansiyon deneyiminden sonra, artık para biriktirmiş olarak Bodrum'da herşey dahil bir tatil köyüne gitmek istiyoruz.
Bir seçenek bulduk: "Club Blue Dreams" adında..
www.tatilbudur.com
Gecelik 129 TL istiyorlar, birde gideceğimiz günlerde rezervasyon konusunda sorun yaşabileceğimizi belirttiler yoğunluktan..
Derdimiz şu; gittiğiniz, tavsiye edebileceğiniz Bodrum'daki böyle herşey dahil, 120-150 TL arasındaki tatil köylerini yazabilir misiniz?
Zaten çok ender böyle bir fırsat elimize geçiyor, güzel olsun istiyoruz..
Çok teşekkürler şimdiden..
Biz bu yaz, uzun yıllardan sonra ilk defa tatile çıkma kararı aldık.
En son yaptığımız Çeşme tatilindeki oda+kahvaltı kombinasyonlu pansiyon deneyiminden sonra, artık para biriktirmiş olarak Bodrum'da herşey dahil bir tatil köyüne gitmek istiyoruz.
Bir seçenek bulduk: "Club Blue Dreams" adında..
www.tatilbudur.com
Gecelik 129 TL istiyorlar, birde gideceğimiz günlerde rezervasyon konusunda sorun yaşabileceğimizi belirttiler yoğunluktan..
Derdimiz şu; gittiğiniz, tavsiye edebileceğiniz Bodrum'daki böyle herşey dahil, 120-150 TL arasındaki tatil köylerini yazabilir misiniz?
Zaten çok ender böyle bir fırsat elimize geçiyor, güzel olsun istiyoruz..
Çok teşekkürler şimdiden..
Sevgili Galyalılar!
Başımızın tacı, canımızın parçası 14 yaşındaki "Cleo"muzu, ilk defa onsuz tatile gideceğimiz için İstanbul'da bir köpek oteline bırakmamız gerekiyor. Her türlü şeyi denedik onuda götürebilmek için ama nafile. Bizde en güzel, en temiz, onunla en çok ilgilenilecek yeri araştırmaya başladık.
1 hafta bu otelde kalması gerekecek. Yaşlı olduğundan fazla derdi tasası yok, koşmaz etmez ama dışarı çıkmasını hava almasınıda istiyorum. Dört duvar arasında insansız durması zaten içimi parçalıyor fikren, ama elden birşey gelmiyor.
Ben bir yer buldum aratınca : www.topazkennel.com
Sizden de eğer deneyiminiz varsa yardım bekliyorum.
Sevgiler, saygılar..
Başımızın tacı, canımızın parçası 14 yaşındaki "Cleo"muzu, ilk defa onsuz tatile gideceğimiz için İstanbul'da bir köpek oteline bırakmamız gerekiyor. Her türlü şeyi denedik onuda götürebilmek için ama nafile. Bizde en güzel, en temiz, onunla en çok ilgilenilecek yeri araştırmaya başladık.
1 hafta bu otelde kalması gerekecek. Yaşlı olduğundan fazla derdi tasası yok, koşmaz etmez ama dışarı çıkmasını hava almasınıda istiyorum. Dört duvar arasında insansız durması zaten içimi parçalıyor fikren, ama elden birşey gelmiyor.
Ben bir yer buldum aratınca : www.topazkennel.com
Sizden de eğer deneyiminiz varsa yardım bekliyorum.
Sevgiler, saygılar..
Merhaba yenilmez Galyalı'lar,
Ben biraz şu programlama işlerine heveslendim..
Temel bilgilere sahibim.. (Action script ile birşeyler çıkartabiliyorum ortaya..)
Basit birşeye heveslendim aslında, misal bir text dosyası içindeki aradığım kelimeyi bulacak bir program yazabilmek istiyorum.
Java olsun istemiyorum bu program..
C++ araştırdım biraz en mantıklısı geldi..
Nerede yazmak lazım ona karar veremedim ancak..
Netbeans kurdum ama gui desteği yok basic kurulumda.. Extensionlarda java programlar için destek veriyor gui konusunda..
Visual Studio'ya ise hiç bakmadım.. Kurmam gerekecek eğer daha ele yatkın ve gui hazırlamada kolaysa..
Fikirleri alabilirsem harika olur,
Teşekkürler..
Ben biraz şu programlama işlerine heveslendim..
Temel bilgilere sahibim.. (Action script ile birşeyler çıkartabiliyorum ortaya..)
Basit birşeye heveslendim aslında, misal bir text dosyası içindeki aradığım kelimeyi bulacak bir program yazabilmek istiyorum.
Java olsun istemiyorum bu program..
C++ araştırdım biraz en mantıklısı geldi..
Nerede yazmak lazım ona karar veremedim ancak..
Netbeans kurdum ama gui desteği yok basic kurulumda.. Extensionlarda java programlar için destek veriyor gui konusunda..
Visual Studio'ya ise hiç bakmadım.. Kurmam gerekecek eğer daha ele yatkın ve gui hazırlamada kolaysa..
Fikirleri alabilirsem harika olur,
Teşekkürler..
Merhaba yenilmez Galya'nın korkusuz halkı,
8 yıl sonunda kendime bir bilgisayar toplayabildim.
Sistem beni tatmin edecek durumda.. Memnunum..
Ancak bir iki ufak tefek sorun var.. Onlar hakkında yorumlarınızı isteyecektim..
1) CPU fanı çok ses çıkartıyor.(Anakartın programı ile hızı ayarlayabiliyorum. Kaç rpm optiumumdur bir biglim yok. Birşey söylerseniz ona da sabitleyebilirim.)
2)Eski Creative SB Live! 5.1 Sound Cardımı tanıtamıyorum Windows 7'de.. Everest sistemde ekli olduğunu görüyor, ama driver yüklenmiyor.(Yüklenmiyordan kastım, device manager'dan creative driverlarının olduğu klasörü gösterdiğimde "driver yok" diyor, creativein kendi setup'ıyla yüklemeye çalıştığımda ise, "Sistemde creative ürün bulunamadı" diyor..)
3) Ramler 1600mhz destekliyor ama everest 1333mhz gösteriyor..(1600mhz'e ayarlamanın yolu ve bunun bana yararı var mıdır?)
4)Onboard realtek ses kartı, kendi test programında 4+1 sistemde düzgün çalışıyor, ancak herhangi bir müzik, film , oyun vs. ortamında arka hoparlörlerden ses gelmiyor..
Birinci soruyla bağlantılı olarak, yoğun olarak oyun oynuyorum.. Flash & Photoshop CS5 vs. kullanıyorum iş için bol bol..
Bilgi gerekir derseniz sistem şöyle:
CPU : AMD Phenom II X6 1055T, 3100 MHz
Anakart : Gigabyte GA-870A-UD3
Ram: 2x Corsair XMS 2 GB DDR3-1333 DDR3
Ekran kartı : Radeon HD 6800 Series (1024 MB)
HDD : 1 TB WD + birkaç yüz gb küsür ufak 2 hdd..
Ses kartı: (İki açıklama vardı everestte)
High Definition Audio Controller [1002-AA88] [NoDB]
Realtek ALC892 @ ATI SB800 - High Definition Audio Controller
Saygılar sevgiler,
Şimdiden bol bol teşekkürler..
8 yıl sonunda kendime bir bilgisayar toplayabildim.
Sistem beni tatmin edecek durumda.. Memnunum..
Ancak bir iki ufak tefek sorun var.. Onlar hakkında yorumlarınızı isteyecektim..
1) CPU fanı çok ses çıkartıyor.(Anakartın programı ile hızı ayarlayabiliyorum. Kaç rpm optiumumdur bir biglim yok. Birşey söylerseniz ona da sabitleyebilirim.)
2)Eski Creative SB Live! 5.1 Sound Cardımı tanıtamıyorum Windows 7'de.. Everest sistemde ekli olduğunu görüyor, ama driver yüklenmiyor.(Yüklenmiyordan kastım, device manager'dan creative driverlarının olduğu klasörü gösterdiğimde "driver yok" diyor, creativein kendi setup'ıyla yüklemeye çalıştığımda ise, "Sistemde creative ürün bulunamadı" diyor..)
3) Ramler 1600mhz destekliyor ama everest 1333mhz gösteriyor..(1600mhz'e ayarlamanın yolu ve bunun bana yararı var mıdır?)
4)Onboard realtek ses kartı, kendi test programında 4+1 sistemde düzgün çalışıyor, ancak herhangi bir müzik, film , oyun vs. ortamında arka hoparlörlerden ses gelmiyor..
Birinci soruyla bağlantılı olarak, yoğun olarak oyun oynuyorum.. Flash & Photoshop CS5 vs. kullanıyorum iş için bol bol..
Bilgi gerekir derseniz sistem şöyle:
CPU : AMD Phenom II X6 1055T, 3100 MHz
Anakart : Gigabyte GA-870A-UD3
Ram: 2x Corsair XMS 2 GB DDR3-1333 DDR3
Ekran kartı : Radeon HD 6800 Series (1024 MB)
HDD : 1 TB WD + birkaç yüz gb küsür ufak 2 hdd..
Ses kartı: (İki açıklama vardı everestte)
High Definition Audio Controller [1002-AA88] [NoDB]
Realtek ALC892 @ ATI SB800 - High Definition Audio Controller
Saygılar sevgiler,
Şimdiden bol bol teşekkürler..
Merhaba göklerden bile korkmayan Galyalı'lar,
Okul biteli 1.5 yıl oldu.. Çalışıyorum, askerliği aradan çıkardım vs..
Ama özlediğim birşey var; "Öğrenci" olmak. Hani çayır çimen koşturmak değil ama, bazı avantajlardan yoksun olmak koyuyor. Sosyal aktivitelerde "yasal olarak" öğrenci olmanın artılarını kaybetmiş bulunuyorum. Ha en başta "paso" sayılabilir. (Yol masrafı tahmin edersiniz..)
Ayrıca işletme mezunuyum ve kendime birşeyler eklemek istiyorum. Türkiye'de her 5 üniversite mezununden 6(!)'sının işletme mezunu olduğunu göz önüne alırsak, biraz farklılaşma derdindeyim..
İlk önceleri sosyoloji düşündüm, ancak AÖF'te sanırım yeni açılan bir bölümmüş ve geçmişe dayalı çalışma-soru örnekleri yok diyorlar. Yoğun bir çalışma hayatım olduğundan kursa gitme şansım da olmayacak. Daha önce çıkan soruların üzerinden giderek, elimden geldiğince mevcut kitaplardan takip ederek sınavlara girme niyetindeyim.
Bu şartlar altında, hem işletme mezunu bir kişiye artı sağlayacak, hem de okuması-geçmesi aşırı çaba istemeyecek bir AÖF bölümü tavsiye edebilir misiniz?
Teşekkürler şimdiden..
Okul biteli 1.5 yıl oldu.. Çalışıyorum, askerliği aradan çıkardım vs..
Ama özlediğim birşey var; "Öğrenci" olmak. Hani çayır çimen koşturmak değil ama, bazı avantajlardan yoksun olmak koyuyor. Sosyal aktivitelerde "yasal olarak" öğrenci olmanın artılarını kaybetmiş bulunuyorum. Ha en başta "paso" sayılabilir. (Yol masrafı tahmin edersiniz..)
Ayrıca işletme mezunuyum ve kendime birşeyler eklemek istiyorum. Türkiye'de her 5 üniversite mezununden 6(!)'sının işletme mezunu olduğunu göz önüne alırsak, biraz farklılaşma derdindeyim..
İlk önceleri sosyoloji düşündüm, ancak AÖF'te sanırım yeni açılan bir bölümmüş ve geçmişe dayalı çalışma-soru örnekleri yok diyorlar. Yoğun bir çalışma hayatım olduğundan kursa gitme şansım da olmayacak. Daha önce çıkan soruların üzerinden giderek, elimden geldiğince mevcut kitaplardan takip ederek sınavlara girme niyetindeyim.
Bu şartlar altında, hem işletme mezunu bir kişiye artı sağlayacak, hem de okuması-geçmesi aşırı çaba istemeyecek bir AÖF bölümü tavsiye edebilir misiniz?
Teşekkürler şimdiden..
Merhaba Galya'nın, Caesar'ı sallamayan halkı!
Bendeniz babamın araba arayışlarına yardım etmeye çalışıyorum.
Kendisi otomatik vites, dizel ikinci el bir araç almak istiyor.
Baktığımız araçlar şu ana kadar hyundai idi..
25.000 TL'ye Hyundai Era 2010 model buldu. (Otomatik, dizel vs vs..)
Ancak bu akşam sohbet ederken, arabanın daha "güzel" olmasını tercih edebileceğini belirtti. İç ekipmanlar, aksamlar şık olursa daha hoşuna gidecek.
Ancak yukarıda belirttiğim fiyatı da aşmamak istiyor.
Bu bilgi dahilinde birkaç ford focus inceledik. Beğendi..
Ama birkaç sorusu var:
1)Bu iki markadan hangisi herhangi bir sorunda daha az masraf çıkartır?
2)Parça gerekirse hangisi daha kolay bulunur ve yine ucuza kotarılır?
3)Siz olsanız hangi markayı ve model bu fiyata tercih edersiniz?(Bu genel bir soru.. Tavsiyelerinizi de mutlaka dinlemek isterim..)
Teşekkürler kaygısız ve sevgili Galyalı'lar..
Saygılar..
Bendeniz babamın araba arayışlarına yardım etmeye çalışıyorum.
Kendisi otomatik vites, dizel ikinci el bir araç almak istiyor.
Baktığımız araçlar şu ana kadar hyundai idi..
25.000 TL'ye Hyundai Era 2010 model buldu. (Otomatik, dizel vs vs..)
Ancak bu akşam sohbet ederken, arabanın daha "güzel" olmasını tercih edebileceğini belirtti. İç ekipmanlar, aksamlar şık olursa daha hoşuna gidecek.
Ancak yukarıda belirttiğim fiyatı da aşmamak istiyor.
Bu bilgi dahilinde birkaç ford focus inceledik. Beğendi..
Ama birkaç sorusu var:
1)Bu iki markadan hangisi herhangi bir sorunda daha az masraf çıkartır?
2)Parça gerekirse hangisi daha kolay bulunur ve yine ucuza kotarılır?
3)Siz olsanız hangi markayı ve model bu fiyata tercih edersiniz?(Bu genel bir soru.. Tavsiyelerinizi de mutlaka dinlemek isterim..)
Teşekkürler kaygısız ve sevgili Galyalı'lar..
Saygılar..
Merhaba Roma'ya korku, bizlere neşe saçan Galyalı'lar..
Ben yıllardır kendime, demir-çelik kordonlu güzel bir saat arıyordum.
Bu arayış evvelinde ise sürekli ya deri ya da plastik kordonlu saatler kullandım.
Ama gelin görün ki, saatleri 1 gün takınca bile (ki 1 gün uzun bir süre bile olabiliyordu) saati taktığım sol bileğim rezil bir koku salmaya başlıyordu.
Neyse bu sorundan dolayı, "deri ve plastikten koku oluyor herhalde" diyerek 3 ay evvel başlıkta yazdığım gibi çelik kasa ve kordondan oluşan bir saat aldım.
Herşey çok güzel başladı, 1-2 hafta ne koku ne birşey, çareyi buldum diye seviniyordum.
Ama gelin görünki o rezil kokular yine başladı.
Akşam iştem eve gelince çıkartıyorum, sabahları tekrar takıyorum..
Bileğim öyle ağır kokuyor ki yanımdaki insanalr fark edecek diye, takıntılı halde bileiğimi ve saatin altını koklar oldum.
Saati sabunla yıkıyorum, bileğimi yıkıyorum.. Ancak 3-4 saat dayanıyor.
Nedir benim olayım? Pis, rezil bir isnanım biliyorumda, koku saçmak da oha artık..
Teşekkürler,
"Abraracourcix" nam-ı diğer Toptoriks'in iyi dilekleri sizinle olsun,
Gökler başınıza yıkılmasın..
Ben yıllardır kendime, demir-çelik kordonlu güzel bir saat arıyordum.
Bu arayış evvelinde ise sürekli ya deri ya da plastik kordonlu saatler kullandım.
Ama gelin görün ki, saatleri 1 gün takınca bile (ki 1 gün uzun bir süre bile olabiliyordu) saati taktığım sol bileğim rezil bir koku salmaya başlıyordu.
Neyse bu sorundan dolayı, "deri ve plastikten koku oluyor herhalde" diyerek 3 ay evvel başlıkta yazdığım gibi çelik kasa ve kordondan oluşan bir saat aldım.
Herşey çok güzel başladı, 1-2 hafta ne koku ne birşey, çareyi buldum diye seviniyordum.
Ama gelin görünki o rezil kokular yine başladı.
Akşam iştem eve gelince çıkartıyorum, sabahları tekrar takıyorum..
Bileğim öyle ağır kokuyor ki yanımdaki insanalr fark edecek diye, takıntılı halde bileiğimi ve saatin altını koklar oldum.
Saati sabunla yıkıyorum, bileğimi yıkıyorum.. Ancak 3-4 saat dayanıyor.
Nedir benim olayım? Pis, rezil bir isnanım biliyorumda, koku saçmak da oha artık..
Teşekkürler,
"Abraracourcix" nam-ı diğer Toptoriks'in iyi dilekleri sizinle olsun,
Gökler başınıza yıkılmasın..
Selam yenilmez Galya'nın yorgunluk nedir bilmeyen savaşçıları!
Ben işten eve geldiğimde, kendimi boş boş tutacak oyunlar oynamak istiyorum.
Ama oynarken zamanı harcamış olmak değil, biraz da olsa katma değer peşindeyim.
Misal lumosity diye bir yer buldum.. Güzel zeka ve refleks oyunları var. En sevdiklerimden biri şu :
www.lumosity.com
Ama gelin görün ki paralı bir site ve 5-10 oyundan sonra zaten verdiği az sayıdaki oyunuda kilitliyor.
Derdim şu; böyle güzel, ilgi çekici ve gerçekten refleksleri, pratik zekayı arttıracak oyunları nereden bulabilirim?
Web based olur, ne bileyim dvd, cd olur.. Herşeye ulaşmaya çalışabilirim sanırım.
Ne kadar oyun o kadar güzel.
Çok teşekkür ediyorum şimdiden..
Ben işten eve geldiğimde, kendimi boş boş tutacak oyunlar oynamak istiyorum.
Ama oynarken zamanı harcamış olmak değil, biraz da olsa katma değer peşindeyim.
Misal lumosity diye bir yer buldum.. Güzel zeka ve refleks oyunları var. En sevdiklerimden biri şu :
www.lumosity.com
Ama gelin görün ki paralı bir site ve 5-10 oyundan sonra zaten verdiği az sayıdaki oyunuda kilitliyor.
Derdim şu; böyle güzel, ilgi çekici ve gerçekten refleksleri, pratik zekayı arttıracak oyunları nereden bulabilirim?
Web based olur, ne bileyim dvd, cd olur.. Herşeye ulaşmaya çalışabilirim sanırım.
Ne kadar oyun o kadar güzel.
Çok teşekkür ediyorum şimdiden..
Selam yenilmez Galyalı'lar,
Bu sabah uykum esnasında kolumda acı hissettim. Rüya ile gerçek arasında olduğum için fazla algılayamadım. Uyandığımda resimdeki şekildeydi kolum.
Neyse kas sıkışması, kolumu incittim falan sanıp krem sürdüm. Evden çıkarken, cebime elimi attım, cep telefonumla beraber bir örümcek çıkarttım dışarı. (Yaklarşık 1 cm büyüklüğünde bir gövde, 3-3,5 cm. büyüklüğünde de bacaklarla büyüklüğü vardı.)
Neyse, bu yere düştü ve orda kaldı. Ölüydü sanırım.
Yolda eczaneye sordum nedir diye, doktora göster dedi. İşe varınca 1 saat kadar huysuzlanıp sağlık ocağına gittim. Ayrıca kızarlıklığın ortasına dikkatlice bakınca, iki tane yuvarlak kabarıklığı gördüm. Doktor, böcek ısırığı olduğunu, bugün alkol içmemem, domates ve yumurta yememem gerektiğini söyledi.
Verdiği ilaçlar: Thiospa, Fexofen, Etol Fort.
ilk ikisini hemen almamı, Etol'u ise yarım saat sonra almamı tembihledi.(O panikle yanlışlıkla hepsini aynı anda içtim.)
Öğleden sonra kızarıklı iyice arttı ve resimdeki halini alarak iyice yanmaya başladı. Buz tuttum biraz üstünde iyi geldi.
Birinci resimde yakın olarak fotoğraf var, o iki noktanın büyüklüğü 2-3 milim kadar.
(Sağlam diş varmış hayvanda ama..)
Çok uzun yazdım sanırım.
Fikirlerinizi almak istedim. Nedir bu? Ne yapmak gerekir daha ötesinde?
Ayrıca doktor, "Akşam ağrın artarsa hemen bir hastaneye git" diye ekledi.
Herhangi bir durumda koşucam zaten en yakın hastaneye.. Umarım gerek kalmaz..
Tenk yu şimdiden..
Edit: Resimler yüklenmiyor sanırım.
Linkler şöyle:
Yakın çekim : img408.imageshack.us
(Resimde net anlaşılmıyor ancak, ortadaki iyi yuvarlak tamamen mor ve çevreleride -yarım cm kadar- aynı renkte.)
Genel bakış : img231.imageshack.us
Bu sabah uykum esnasında kolumda acı hissettim. Rüya ile gerçek arasında olduğum için fazla algılayamadım. Uyandığımda resimdeki şekildeydi kolum.
Neyse kas sıkışması, kolumu incittim falan sanıp krem sürdüm. Evden çıkarken, cebime elimi attım, cep telefonumla beraber bir örümcek çıkarttım dışarı. (Yaklarşık 1 cm büyüklüğünde bir gövde, 3-3,5 cm. büyüklüğünde de bacaklarla büyüklüğü vardı.)
Neyse, bu yere düştü ve orda kaldı. Ölüydü sanırım.
Yolda eczaneye sordum nedir diye, doktora göster dedi. İşe varınca 1 saat kadar huysuzlanıp sağlık ocağına gittim. Ayrıca kızarlıklığın ortasına dikkatlice bakınca, iki tane yuvarlak kabarıklığı gördüm. Doktor, böcek ısırığı olduğunu, bugün alkol içmemem, domates ve yumurta yememem gerektiğini söyledi.
Verdiği ilaçlar: Thiospa, Fexofen, Etol Fort.
ilk ikisini hemen almamı, Etol'u ise yarım saat sonra almamı tembihledi.(O panikle yanlışlıkla hepsini aynı anda içtim.)
Öğleden sonra kızarıklı iyice arttı ve resimdeki halini alarak iyice yanmaya başladı. Buz tuttum biraz üstünde iyi geldi.
Birinci resimde yakın olarak fotoğraf var, o iki noktanın büyüklüğü 2-3 milim kadar.
(Sağlam diş varmış hayvanda ama..)
Çok uzun yazdım sanırım.
Fikirlerinizi almak istedim. Nedir bu? Ne yapmak gerekir daha ötesinde?
Ayrıca doktor, "Akşam ağrın artarsa hemen bir hastaneye git" diye ekledi.
Herhangi bir durumda koşucam zaten en yakın hastaneye.. Umarım gerek kalmaz..
Tenk yu şimdiden..
Edit: Resimler yüklenmiyor sanırım.
Linkler şöyle:
Yakın çekim : img408.imageshack.us
(Resimde net anlaşılmıyor ancak, ortadaki iyi yuvarlak tamamen mor ve çevreleride -yarım cm kadar- aynı renkte.)
Genel bakış : img231.imageshack.us
Merhaba yenilmez Galya'nın, yenilmez savaşçıları..
Ben askerliği, üniversiteyi, iş arama dönemini vs. toptan atlatmış bir er kişiyim.
Bazı şeyler düzene girdi etti derken ancak birşeyi kaybettiğimi fark ettim.
Öğrencilik artılarım..
Her orta halli insan gibi hesabımı kitabımı iyice yapmak zorundayım. Öğrenciyken, "paso" sayesinde kazandığım fırsatları şimdi kaybetmiş bulunuyorum. İşe gidip gelirken dahi verdiğim otobüs parası, bu nedenle katlandı tahmin edersiniz. Üstüne sosyal ortamda öğrencilere sunulan indirimlerde cabası.
Ufak bir hesap kitap yapınca, AÖF'e yıllık 450 lira verdikten sonra, öğrenci indirimleri sayesinde bu harç ödemeleri üstüne bir 400 lira kadar kar edeceğimi buldum..
Şimdi ben AÖF'e girmek istesem, ne yapmam gerekir.
Uzak kaldım ÖSS'ye girme durumlarına. Kısaca anlatırsanız sevinirim.
Bu yılki treni kaçırdım mı? Yoksa bir şekilde kayıt yaptırabilir miyim?
Ayrıca AÖF'e 450 lira öderim diye biliyorum. 2010 fiyatları değişti mi?
Şimdiden teşekkürler,
Akbiliniz hiç bitmesin..
Ben askerliği, üniversiteyi, iş arama dönemini vs. toptan atlatmış bir er kişiyim.
Bazı şeyler düzene girdi etti derken ancak birşeyi kaybettiğimi fark ettim.
Öğrencilik artılarım..
Her orta halli insan gibi hesabımı kitabımı iyice yapmak zorundayım. Öğrenciyken, "paso" sayesinde kazandığım fırsatları şimdi kaybetmiş bulunuyorum. İşe gidip gelirken dahi verdiğim otobüs parası, bu nedenle katlandı tahmin edersiniz. Üstüne sosyal ortamda öğrencilere sunulan indirimlerde cabası.
Ufak bir hesap kitap yapınca, AÖF'e yıllık 450 lira verdikten sonra, öğrenci indirimleri sayesinde bu harç ödemeleri üstüne bir 400 lira kadar kar edeceğimi buldum..
Şimdi ben AÖF'e girmek istesem, ne yapmam gerekir.
Uzak kaldım ÖSS'ye girme durumlarına. Kısaca anlatırsanız sevinirim.
Bu yılki treni kaçırdım mı? Yoksa bir şekilde kayıt yaptırabilir miyim?
Ayrıca AÖF'e 450 lira öderim diye biliyorum. 2010 fiyatları değişti mi?
Şimdiden teşekkürler,
Akbiliniz hiç bitmesin..
Selam onurlu Galyalı'lar..
Sevgilime doğum günü hediyesi olarak bayıldığı Notre-dame müzikalinin DVD'sini almak istiyorum. Ancak Türkiye'de satan bir web sitesi bulamadım. D&R vs. bakma şansım da olmadı daha.. Araştırmam sürüyor.
Ancak siz "aha ben burda gördüm" veya "şurada var" diye birşeyler dersiniz diyerek sormak istedim..
DVD'nin amazon'daki şekli şemali ve fiyatı linkte görülebilir.
www.amazon.com
Var mıdır tavsiye verecek olan?
Sevgilime doğum günü hediyesi olarak bayıldığı Notre-dame müzikalinin DVD'sini almak istiyorum. Ancak Türkiye'de satan bir web sitesi bulamadım. D&R vs. bakma şansım da olmadı daha.. Araştırmam sürüyor.
Ancak siz "aha ben burda gördüm" veya "şurada var" diye birşeyler dersiniz diyerek sormak istedim..
DVD'nin amazon'daki şekli şemali ve fiyatı linkte görülebilir.
www.amazon.com
Var mıdır tavsiye verecek olan?
Sevgili Galyalı'lar..
Bugün aşırı üşüme sorunum nedeniyle doktor ziyaretindeydim. Ellerim buz kesip, morarmakta ve uyuşmakta.. Doktora da böyle anlattım, tahliller yapıldı vs. ve b12 takviye hapı verdi. Neyse orası iyi güzel..
Peki ben B12'yi doğal yollarla vücuda katmak istesem(katmak?) ne yemek lazım?
Bitkilerde yok diye biliyorum.
Peki et de ne eti? Neye abanmak lazım? Gut olmayalım birde?
Tenk yu verimaç..
Bugün aşırı üşüme sorunum nedeniyle doktor ziyaretindeydim. Ellerim buz kesip, morarmakta ve uyuşmakta.. Doktora da böyle anlattım, tahliller yapıldı vs. ve b12 takviye hapı verdi. Neyse orası iyi güzel..
Peki ben B12'yi doğal yollarla vücuda katmak istesem(katmak?) ne yemek lazım?
Bitkilerde yok diye biliyorum.
Peki et de ne eti? Neye abanmak lazım? Gut olmayalım birde?
Tenk yu verimaç..
Selam yenilmez Galyalı'lar..
Acil ve iyi derecede actionscript öğrenmem gerekiyor.
Aslında öğrenme sürecim kısıtlı değil, ama olabildiğince hızlı öğrenmek benim için çok şeyi değiştirebilir.
Tavsiye edebileceğiniz, anneye anlatırcasına programlamaya giriş seviyesinde anlatan e-booklar, tutoriallar ne olursa makbuldür.
Yeterki "public class Elmalar extends Sprite;" dedikten sonra gelecek şeyi copy paste yapmadan mantık kurarak getirebileyim..
OOP öğrenmek sanırım temel. Buralardan başlayıp "teee oralara" gidecek bir kaynak bişey..
Bi buldurun gözünüzü seveyim..
Acil ve iyi derecede actionscript öğrenmem gerekiyor.
Aslında öğrenme sürecim kısıtlı değil, ama olabildiğince hızlı öğrenmek benim için çok şeyi değiştirebilir.
Tavsiye edebileceğiniz, anneye anlatırcasına programlamaya giriş seviyesinde anlatan e-booklar, tutoriallar ne olursa makbuldür.
Yeterki "public class Elmalar extends Sprite;" dedikten sonra gelecek şeyi copy paste yapmadan mantık kurarak getirebileyim..
OOP öğrenmek sanırım temel. Buralardan başlayıp "teee oralara" gidecek bir kaynak bişey..
Bi buldurun gözünüzü seveyim..
Sevgili Galyalı'lar..
Bezmiş durumdayım. Topu topu excel açıp rapor işleyecek, outlook'ta mail alıp verecek bilgisayar, cinnetleri getirdi bana.
Intel core 2 duo e4500 2.20 GHz işlemci, 1,00 GB ram var..
XP kurulu. Ama gel gör ki web sayfası açarken bile ağlıyor, mail atayım dediğimde outlook birbirine giriyor, yazılar menuler gozukmez oluyor. Farklı bir işlem yapmak hak getire..
Daha bugün 3 sefer resetledim..
Aklıma baı sebepler geliyor.. Bu bilgisayar ben gelmeden evvel yaklaşık 6 kişi tarafından kullanılmış. Her biri için documents and settings içinde klasör var da var..
Her biri kullandığında birşeyler yükledi diye varsaysak(ki en ufak program dahi registryi şişirse) ağzına edilmiş durumda sistemin.
Şu yazıyı yazarken bile ben klavyede kelimeyi bitirmeme rağmen ekranda daha snra çıkıyor yazı.
Sorum şu: registryi, gereksiz dosyaları hdd'i memory'i herşeyi düzene sokacak, akşam bırakıp sabah temiz alabileceğim bir program var mı bildiğiniz?
Defrag yapmayı planlıyorum bu gece.
Kullanabileceğim her türlü program için fikrinize açığım. Yeterki bu bilgisayar nefes alacak hale gelsin.(RAM takviyeside planlıyorum 1-2 gb kadar)
Tenk yu veri maç..
Bezmiş durumdayım. Topu topu excel açıp rapor işleyecek, outlook'ta mail alıp verecek bilgisayar, cinnetleri getirdi bana.
Intel core 2 duo e4500 2.20 GHz işlemci, 1,00 GB ram var..
XP kurulu. Ama gel gör ki web sayfası açarken bile ağlıyor, mail atayım dediğimde outlook birbirine giriyor, yazılar menuler gozukmez oluyor. Farklı bir işlem yapmak hak getire..
Daha bugün 3 sefer resetledim..
Aklıma baı sebepler geliyor.. Bu bilgisayar ben gelmeden evvel yaklaşık 6 kişi tarafından kullanılmış. Her biri için documents and settings içinde klasör var da var..
Her biri kullandığında birşeyler yükledi diye varsaysak(ki en ufak program dahi registryi şişirse) ağzına edilmiş durumda sistemin.
Şu yazıyı yazarken bile ben klavyede kelimeyi bitirmeme rağmen ekranda daha snra çıkıyor yazı.
Sorum şu: registryi, gereksiz dosyaları hdd'i memory'i herşeyi düzene sokacak, akşam bırakıp sabah temiz alabileceğim bir program var mı bildiğiniz?
Defrag yapmayı planlıyorum bu gece.
Kullanabileceğim her türlü program için fikrinize açığım. Yeterki bu bilgisayar nefes alacak hale gelsin.(RAM takviyeside planlıyorum 1-2 gb kadar)
Tenk yu veri maç..
Merhaba yenilmez Galya'nın sadık vatandaşları..
Bendeniz, (daha önceki duyurularda milyon sefer yazmış olabilirim) 8.5 miyop ve 3 küsür astigmata sahip iki gözlü bir insan evladıyım.. (İki gözün numaralarını toplayınca 23 ediyor düşünün durumu)
2005 yılı Eylül ayından beri lens kullanıyorum. Sabah takıp akşam çıkarmak suretiyle. (09:00-20:00 diyebiliriz. Hatta 20:00'den çok daha erken genelde.)
Son 2 yıldır sinemada şurda burda, arada sırada sağ gözüm bulanıklaşır, net göremez olurdu lensle. Bu durumda ya suni göz yaşı damlası damlatır, ya gözümü biraz kurcalar lensi dış etkenle düzeltirdim. Ama son 1-2 aydır iyice rahatsız olmaya başladım.
Son haftalarda ise birşey geldi başıma. Arkadaş fotoğraf çekerken, "Yauv senin sağ göz neden daha kapalı" diye sordu.. "Yok canım hehe" diye geçiştirdim.. Ancak fotoğrafta harbiden öyle duruyordu..
Gel gelelim bu laftan sonra benim bu hafif sabıkalı sağ göz iyice dikkatimi çekti. Gerçekten sol göz lensliyken netliği hiç kaybetmezken, sağ göz bulanıklaşıyor mütemadiyen. Kuruyor, kayıyor. Bir noktaya boş boş baktığımda ise görüntü yok oluyor. (Bunu nasıl anlatayım bilmiyorum.. Hani bulut geliyor gibi gözün önüne. Rengarenk.. Sonra bir anda odaklanıyorum bir noktaya ve düzeliyor.)
Son olarak iyice baktım ve sağ göz kapağım cidden daha aşağıda. Hani "Hüsnü kuruntuluk" yapmak değil. Ayırt edilebilecek durumda..
Oh uzun uzun anlattım derdimi.. En kısa zamanda göz doktoruna gidiyorum.
Ama yinede sizin fikirlerinizi almak istedim. (Şişli'de göz doktoru tavsiye edeceklere de kapım açık.)
Sevgiler, saygılar..
Bendeniz, (daha önceki duyurularda milyon sefer yazmış olabilirim) 8.5 miyop ve 3 küsür astigmata sahip iki gözlü bir insan evladıyım.. (İki gözün numaralarını toplayınca 23 ediyor düşünün durumu)
2005 yılı Eylül ayından beri lens kullanıyorum. Sabah takıp akşam çıkarmak suretiyle. (09:00-20:00 diyebiliriz. Hatta 20:00'den çok daha erken genelde.)
Son 2 yıldır sinemada şurda burda, arada sırada sağ gözüm bulanıklaşır, net göremez olurdu lensle. Bu durumda ya suni göz yaşı damlası damlatır, ya gözümü biraz kurcalar lensi dış etkenle düzeltirdim. Ama son 1-2 aydır iyice rahatsız olmaya başladım.
Son haftalarda ise birşey geldi başıma. Arkadaş fotoğraf çekerken, "Yauv senin sağ göz neden daha kapalı" diye sordu.. "Yok canım hehe" diye geçiştirdim.. Ancak fotoğrafta harbiden öyle duruyordu..
Gel gelelim bu laftan sonra benim bu hafif sabıkalı sağ göz iyice dikkatimi çekti. Gerçekten sol göz lensliyken netliği hiç kaybetmezken, sağ göz bulanıklaşıyor mütemadiyen. Kuruyor, kayıyor. Bir noktaya boş boş baktığımda ise görüntü yok oluyor. (Bunu nasıl anlatayım bilmiyorum.. Hani bulut geliyor gibi gözün önüne. Rengarenk.. Sonra bir anda odaklanıyorum bir noktaya ve düzeliyor.)
Son olarak iyice baktım ve sağ göz kapağım cidden daha aşağıda. Hani "Hüsnü kuruntuluk" yapmak değil. Ayırt edilebilecek durumda..
Oh uzun uzun anlattım derdimi.. En kısa zamanda göz doktoruna gidiyorum.
Ama yinede sizin fikirlerinizi almak istedim. (Şişli'de göz doktoru tavsiye edeceklere de kapım açık.)
Sevgiler, saygılar..
Selam yenilmez Galyalı'lar..
Şimdi şirkette takılıyoruz iyi güzel.. Bazen iş var bazen yok.. Ama her zaman 1000kb/s internet bağlantısı hazır.. Su uyur, downloada aç insan uyumaz noktasından hareketle DL yapayım dedim..
Rapid kullandım 1-2, blockladılar.. utorrent denedim, portlar firewalldan kapalı olduğu için bağlanmıyor bile.. megaupload falan iş görüyor gibi olsada, beklemek sıra falan derken günde 10 mb anca.. O da tek slot veriyor bi halta yaramıyor 60 kb ile..
Şimdi aklıma şu geldi; proxy kullansam, irc de DCC ile dosya paylaşım kanallarında takılsam dedim..
Denedim ayarları, mirc options'dan firewall ayarlarını çaktım.. socks4 için proxy buldum giridm ip'yi portu vs.. (1080 sanırım)
Ama meret irc'ye bile bağlanmıyor. Gel gelelim web clientlar ile her irc servera girebiliyorum..
Nedir bunun olayı? Ne etsemde rahat etsem şu download işi için..
Şimdi şirkette takılıyoruz iyi güzel.. Bazen iş var bazen yok.. Ama her zaman 1000kb/s internet bağlantısı hazır.. Su uyur, downloada aç insan uyumaz noktasından hareketle DL yapayım dedim..
Rapid kullandım 1-2, blockladılar.. utorrent denedim, portlar firewalldan kapalı olduğu için bağlanmıyor bile.. megaupload falan iş görüyor gibi olsada, beklemek sıra falan derken günde 10 mb anca.. O da tek slot veriyor bi halta yaramıyor 60 kb ile..
Şimdi aklıma şu geldi; proxy kullansam, irc de DCC ile dosya paylaşım kanallarında takılsam dedim..
Denedim ayarları, mirc options'dan firewall ayarlarını çaktım.. socks4 için proxy buldum giridm ip'yi portu vs.. (1080 sanırım)
Ama meret irc'ye bile bağlanmıyor. Gel gelelim web clientlar ile her irc servera girebiliyorum..
Nedir bunun olayı? Ne etsemde rahat etsem şu download işi için..
Selamlar..
Çalıştığım firmada yılbaşı çekilişi yapıldı ve Atasay'dan üstünde pırlanta bulunan bir kolye uçlu, 18 ayar bir kolye kazandım..
Atasay'ı aradım fiyat öğrenebilmek için(birine verecek durumda değilim nakite ihtiyaçtan dolayı)ancak bana "firma tarafından hediye edildiği ve reklam kapsamında verildiğinden" fiyat bilgisi vermediler.
Pırlanta garanti belgesi, bandrolü, kutusu vs. herşey yerli yerinde.
Şimdi ben bunun fiyatını nasıl öğrenebilirim? İnternet sitesinde fiyat yok, modeli de bulamıyorum hiçbir yerde.. Google hak getire..
Maksat fiyat öğreneyim ki, elden çıkartacağım yerde değerinin çok altında kaybetmeyeyim..
Birinci resimde pırlanta garanti belgesi ve kolyenin özellikleri mevcut, ikincisinde ise kolyeyi görebilirsiniz..
Çalıştığım firmada yılbaşı çekilişi yapıldı ve Atasay'dan üstünde pırlanta bulunan bir kolye uçlu, 18 ayar bir kolye kazandım..
Atasay'ı aradım fiyat öğrenebilmek için(birine verecek durumda değilim nakite ihtiyaçtan dolayı)ancak bana "firma tarafından hediye edildiği ve reklam kapsamında verildiğinden" fiyat bilgisi vermediler.
Pırlanta garanti belgesi, bandrolü, kutusu vs. herşey yerli yerinde.
Şimdi ben bunun fiyatını nasıl öğrenebilirim? İnternet sitesinde fiyat yok, modeli de bulamıyorum hiçbir yerde.. Google hak getire..
Maksat fiyat öğreneyim ki, elden çıkartacağım yerde değerinin çok altında kaybetmeyeyim..
Birinci resimde pırlanta garanti belgesi ve kolyenin özellikleri mevcut, ikincisinde ise kolyeyi görebilirsiniz..
Selam hayvan dostu Galyalı'lar..
Yaklaşık 12 yıldır bizimle beraber yaşayan, artık 13 yaşına yaklaşan bir Dalmaçyalı-Pointer kırması köpeğimiz var. Kendisi fırlamanın, hiperaktifin önde gideni hala yeri geldiğinde. Ancak bir sorunumuz var ki çileden çıkmak üzereyiz.
Dışarı çıkmayı beklemeden, artık sağa sola yapıyor. (Büyük işlemi hemde..)
O kadar iğrençleştiki durum anlatamam. Dışarı geç çıkartmamızla alakası da yok. Rutini sabah 9-10, akşam 6-7 olmak üzere günde 2 sefere rağmen, bu saatlerde çıkartmaya meyillendiğimizi gördüğü gibi olduğu yere tam tabiriyle çatır çatır sçmakta..
Tasmayı görünce yapıyor sandık, tasmayı göstermeyelim dedik çıkartırken, bu sefer asansörün kapısını açtığımızı görünce yapar oldu. Hiç bişey söylemeden asansör kapısı açık tutup gir içeri dedimimizde asansöre yapar oldu.
Dışarı çıkartacağımızı anladığı anda nerede olursa olsun yapıyor. Son 1-2 ayda o kadar sıklaştıki artık yoğun çamaşır suları, bezler kovalar evin içinde her noktada duruyor.
Hadi canımızdır, ciğerimizdir ama bu kadar anti-hijyenik bir duruma katlanmak da mümkün değil. Nasıl ederiz bilmiyorum. Şu an yazarken bile burnuma koku geliyor resmen psikolojik olarak.
Zaten temizliğe kafayı takan bir insanım, bir de böyle birşeyi yaşamak zıvanadan çıkartıyor beni. Fikir verin lütfen..
Yaklaşık 12 yıldır bizimle beraber yaşayan, artık 13 yaşına yaklaşan bir Dalmaçyalı-Pointer kırması köpeğimiz var. Kendisi fırlamanın, hiperaktifin önde gideni hala yeri geldiğinde. Ancak bir sorunumuz var ki çileden çıkmak üzereyiz.
Dışarı çıkmayı beklemeden, artık sağa sola yapıyor. (Büyük işlemi hemde..)
O kadar iğrençleştiki durum anlatamam. Dışarı geç çıkartmamızla alakası da yok. Rutini sabah 9-10, akşam 6-7 olmak üzere günde 2 sefere rağmen, bu saatlerde çıkartmaya meyillendiğimizi gördüğü gibi olduğu yere tam tabiriyle çatır çatır sçmakta..
Tasmayı görünce yapıyor sandık, tasmayı göstermeyelim dedik çıkartırken, bu sefer asansörün kapısını açtığımızı görünce yapar oldu. Hiç bişey söylemeden asansör kapısı açık tutup gir içeri dedimimizde asansöre yapar oldu.
Dışarı çıkartacağımızı anladığı anda nerede olursa olsun yapıyor. Son 1-2 ayda o kadar sıklaştıki artık yoğun çamaşır suları, bezler kovalar evin içinde her noktada duruyor.
Hadi canımızdır, ciğerimizdir ama bu kadar anti-hijyenik bir duruma katlanmak da mümkün değil. Nasıl ederiz bilmiyorum. Şu an yazarken bile burnuma koku geliyor resmen psikolojik olarak.
Zaten temizliğe kafayı takan bir insanım, bir de böyle birşeyi yaşamak zıvanadan çıkartıyor beni. Fikir verin lütfen..
Merhabalar Galyalı'lar..
Outlook'ta görevleri kullanırken her bilgi yenilemesinde tarih ve saat girmem gerekiyor. Başlıktaki add in yapıyor bunu ancak 15 gün deneme süresi var ve ödeme yapabilecek durumda değilim..
Programın tek olayı, kendi öezl tuşuna basılınca outlook içindeki hangi test field'daysa oraya günün tarihini ve o anki saati yazıyor..
Derdim bu.. Aynı şeyi ücretsiz halledebilecke birşey biliyor musunuz?
Çok tenk yu..
Outlook'ta görevleri kullanırken her bilgi yenilemesinde tarih ve saat girmem gerekiyor. Başlıktaki add in yapıyor bunu ancak 15 gün deneme süresi var ve ödeme yapabilecek durumda değilim..
Programın tek olayı, kendi öezl tuşuna basılınca outlook içindeki hangi test field'daysa oraya günün tarihini ve o anki saati yazıyor..
Derdim bu.. Aynı şeyi ücretsiz halledebilecke birşey biliyor musunuz?
Çok tenk yu..
Ne yanıltıcı başlık oldu di mi ama.. Ehehe.. Neyse..
Saygın Galyalı'lar..
Bendeniz akşam saatlerinde yarım saat bilemedin 45 dakika boş zamanı olan bir faniyim. Zamanında Ultima Online oynayıp, hırsız karaterimle oynadığım serverda dolaşır, para çalar, güler eğlenir çaldıklarımı newbielere dağıtır tekrar çalardım vs vs..
Böyle kendi kendime eğlendiğim bir hırsız rpg eğlencem vardı.. Hangi servera girsemde hırsız olurdum zaten.. Keyfi benim için budur..
Neyse.. Şu aralar ne uo için adam gibi server var, ne de bende oturup skill kasacak zaman..
Ne yapsamda bu hırsız rpg keyfini alacak bir oyun bulsam? Online olması tabii zorunlu sonuçta insan faktörüydü keyif katan.. (Örnek vermek gerekirse; adamın çantasından robe çalıp, "ya baba bu robe'u buldum kaç para eder?" deyip, adama satıp sonra tekrar çalmak haz veriyor harbi..)
Tavsiyelerinizi bekliyorum..
P.S.: Kaliteli, kalabalık uo server'ı tavsiye edersenizde kabulümdür aslında.. Maksat o eğlenceyi tadabilmek..
Saygın Galyalı'lar..
Bendeniz akşam saatlerinde yarım saat bilemedin 45 dakika boş zamanı olan bir faniyim. Zamanında Ultima Online oynayıp, hırsız karaterimle oynadığım serverda dolaşır, para çalar, güler eğlenir çaldıklarımı newbielere dağıtır tekrar çalardım vs vs..
Böyle kendi kendime eğlendiğim bir hırsız rpg eğlencem vardı.. Hangi servera girsemde hırsız olurdum zaten.. Keyfi benim için budur..
Neyse.. Şu aralar ne uo için adam gibi server var, ne de bende oturup skill kasacak zaman..
Ne yapsamda bu hırsız rpg keyfini alacak bir oyun bulsam? Online olması tabii zorunlu sonuçta insan faktörüydü keyif katan.. (Örnek vermek gerekirse; adamın çantasından robe çalıp, "ya baba bu robe'u buldum kaç para eder?" deyip, adama satıp sonra tekrar çalmak haz veriyor harbi..)
Tavsiyelerinizi bekliyorum..
P.S.: Kaliteli, kalabalık uo server'ı tavsiye edersenizde kabulümdür aslında.. Maksat o eğlenceyi tadabilmek..
Selam yenilmez Galyalı'lar!
Bendeniz, 4 yıldır lens kullanan bir faniyim.. Lensleri 4-5 saat kullandıktan sonra gözlerim kurumaya başlıyor ve görüntü bulanıklaşıyordu.. Sonra buna çare buldum suni göz yaşı damlaları vs. bir şekilde hallettim..
Ancak gel gelelim 1 hafta evvel işe girdim, sürekli bilgisayar karşısındayım..
Sabah 9'dan akşam 6'ya gelene kadar, seviye seviye gözüm bulanıklaşmaya başlıyor. Damlayı kullanıyorum ama etkisiz. (LCD ekran bu arada.) Ağırlıklı olarak sağ gözümde görüntü gidiyor. Kuruduğunu açık açık hissediyorum. Göz kapağımın üzerinden lensi tekrar yerine oturtabiliyorum oynayarak vs. Hatta bazı durumlarda extreme mode'a geçip direk sokuyorum parmağı oynuyorum lens ile sağa sola. Sağ gözü kapıyorum mis gibi net, açıyorum sol göz ne kadar net olsada sğa göz bulanık olduğundan görüntü kayıyor.. (Hani lensle uyursunuz, lens göze yapışır kupkuru halde.. Hİçbir halt görmezsiniz lens olsa dahi gözde.. O duruma geliyorum kısaca..)
Göz numaralarım bu arada 8.5 miyop ve astigmatlar vb.. Kol gibi kısaca.. Bausch & Lomb kullanıyorum en toriğinden..
Bendeniz, 4 yıldır lens kullanan bir faniyim.. Lensleri 4-5 saat kullandıktan sonra gözlerim kurumaya başlıyor ve görüntü bulanıklaşıyordu.. Sonra buna çare buldum suni göz yaşı damlaları vs. bir şekilde hallettim..
Ancak gel gelelim 1 hafta evvel işe girdim, sürekli bilgisayar karşısındayım..
Sabah 9'dan akşam 6'ya gelene kadar, seviye seviye gözüm bulanıklaşmaya başlıyor. Damlayı kullanıyorum ama etkisiz. (LCD ekran bu arada.) Ağırlıklı olarak sağ gözümde görüntü gidiyor. Kuruduğunu açık açık hissediyorum. Göz kapağımın üzerinden lensi tekrar yerine oturtabiliyorum oynayarak vs. Hatta bazı durumlarda extreme mode'a geçip direk sokuyorum parmağı oynuyorum lens ile sağa sola. Sağ gözü kapıyorum mis gibi net, açıyorum sol göz ne kadar net olsada sğa göz bulanık olduğundan görüntü kayıyor.. (Hani lensle uyursunuz, lens göze yapışır kupkuru halde.. Hİçbir halt görmezsiniz lens olsa dahi gözde.. O duruma geliyorum kısaca..)
Göz numaralarım bu arada 8.5 miyop ve astigmatlar vb.. Kol gibi kısaca.. Bausch & Lomb kullanıyorum en toriğinden..
Merhaba yenilmez Galyalı'lar..
Odamki ve evdeki diğer bütün televizyonlarda kablo tv kullanıyoruz. Her kanal cam gibi, hiç sorun yok.
Gel gelelim, benim odamdaki televizyonda sadece ve sadece Cnbc-e'de yayın bozuk. Hem de şaka gibi alt yazıların olduğu kısım kayıyor. Gözlerim bozulacak okumaya kasarken. Ekrandaki görüntüde böyle hafif bulanık gibi. Ama bir kanal ileri gidiyorum CNN cam, Atv pırıl pırıl..
Bütün televizyonlar ayrıca Cnbc-e'yi dediğim gibi harika gösteriyor.
Komplo teorileri kurmaya başladım artık.. Neden sadece benim TV ve Cnbc?
Odamki ve evdeki diğer bütün televizyonlarda kablo tv kullanıyoruz. Her kanal cam gibi, hiç sorun yok.
Gel gelelim, benim odamdaki televizyonda sadece ve sadece Cnbc-e'de yayın bozuk. Hem de şaka gibi alt yazıların olduğu kısım kayıyor. Gözlerim bozulacak okumaya kasarken. Ekrandaki görüntüde böyle hafif bulanık gibi. Ama bir kanal ileri gidiyorum CNN cam, Atv pırıl pırıl..
Bütün televizyonlar ayrıca Cnbc-e'yi dediğim gibi harika gösteriyor.
Komplo teorileri kurmaya başladım artık.. Neden sadece benim TV ve Cnbc?
Merhaba yenilmez Galyalı'lar..
Bir tanıdığım, adımlarını yamuk atmasından dolayı biraz sorun yaşıyor. Yamuk adım atmayı hazırladığım resimle anlatmaya çalıştım önce ona bakarsanız daha açıklayıcı olur.
1. şekilde kendimizce (tanıdığımla ben) normal varsaydığımız adım atma şekli var. Ayak uçları ileri bakıyor tam manasıyla.
2. şekil ise tanıdığımın adım atma şekli. Grafikteki kadar açık olmasada bazen öyle bazen daha dar şekilde adımlarını yamuk(?) atıyor.
Genel olarak estetik duruş haricinde bir sorun olmasada, son zamanlarda bileği çok fazla burkuluyor ve kendisi yere düşüyor. Adım atmasıyla ilgili olduğunu düşünüyoruz. (Örnek olarak yokuş aşağı yürürken adımları böyle açık olduğundan bileği boşa gider gibi dönüyor ve çok canı yanıyor. Daha dün aynı şekilde bileği burkuldu ve yokuşta düştü. Genellikle sağ bileği burkuluyor.)
Benim aklımda bu adım atma şeklini düzeltebilecek "ortopedik tabanlar" kullanmak yatıyor.
Sanırım bir yerlerde duymuştum veya tamamen sallıyorum. Yere basarken ağırlığın düzgün dağılmasını sağlayarak, düz adım atılmasını sağlayan tabanlar.
Varmıdır böyle bildiğiniz taban vs. gibi çareler? Kendisine beraber yürüdüğümüzde "düz adımlar düz adımlar" diye hatırlatsamda ben yokken hep unuttuğundan yakınıyor ve düzelme göstermiyor.
Bir tanıdığım, adımlarını yamuk atmasından dolayı biraz sorun yaşıyor. Yamuk adım atmayı hazırladığım resimle anlatmaya çalıştım önce ona bakarsanız daha açıklayıcı olur.
1. şekilde kendimizce (tanıdığımla ben) normal varsaydığımız adım atma şekli var. Ayak uçları ileri bakıyor tam manasıyla.
2. şekil ise tanıdığımın adım atma şekli. Grafikteki kadar açık olmasada bazen öyle bazen daha dar şekilde adımlarını yamuk(?) atıyor.
Genel olarak estetik duruş haricinde bir sorun olmasada, son zamanlarda bileği çok fazla burkuluyor ve kendisi yere düşüyor. Adım atmasıyla ilgili olduğunu düşünüyoruz. (Örnek olarak yokuş aşağı yürürken adımları böyle açık olduğundan bileği boşa gider gibi dönüyor ve çok canı yanıyor. Daha dün aynı şekilde bileği burkuldu ve yokuşta düştü. Genellikle sağ bileği burkuluyor.)
Benim aklımda bu adım atma şeklini düzeltebilecek "ortopedik tabanlar" kullanmak yatıyor.
Sanırım bir yerlerde duymuştum veya tamamen sallıyorum. Yere basarken ağırlığın düzgün dağılmasını sağlayarak, düz adım atılmasını sağlayan tabanlar.
Varmıdır böyle bildiğiniz taban vs. gibi çareler? Kendisine beraber yürüdüğümüzde "düz adımlar düz adımlar" diye hatırlatsamda ben yokken hep unuttuğundan yakınıyor ve düzelme göstermiyor.
Yenilmez Galyalı'lar!
Acilen başlıkta geçen "Güneşli Kanal D" isimli binaya ulaşabilecek bir yol güzergahına ihtiyacım var.
Ben Şişli'de ikamet etmekteyim. Mecidiyeköy'e ulaşımımda sorun yok.
Kanal D ulaşım görevlisi mi her kim ise "Mecidiyeköyden Başakşehir yazana bin sonra in o kadar" dedi. "Ekspresse değil ama bak. Sadece başakşehir olana" diye de ekledi.
Otobüsün kodu numarası nedir biliyomusunuz dedim, "Yok hatırlamıyorum" dedi..
Eveeet.. Nedir ne değildir? Hangi otobüsle gideyim? Sabah 10:30 da orada olmak için saat kaçta yola koyulayım.
Cevaplar?
Acilen başlıkta geçen "Güneşli Kanal D" isimli binaya ulaşabilecek bir yol güzergahına ihtiyacım var.
Ben Şişli'de ikamet etmekteyim. Mecidiyeköy'e ulaşımımda sorun yok.
Kanal D ulaşım görevlisi mi her kim ise "Mecidiyeköyden Başakşehir yazana bin sonra in o kadar" dedi. "Ekspresse değil ama bak. Sadece başakşehir olana" diye de ekledi.
Otobüsün kodu numarası nedir biliyomusunuz dedim, "Yok hatırlamıyorum" dedi..
Eveeet.. Nedir ne değildir? Hangi otobüsle gideyim? Sabah 10:30 da orada olmak için saat kaçta yola koyulayım.
Cevaplar?
Merhaba yenilmez Galyalı'lar..
Şu an bir şarkı dinlerken, son 35 saniyesindeki tam kadro orkestralı gaz bölümüyle coştuğumu fark ettim. Hani böyle canlı, ritmik, eğlenceli bütün orkestradaki enstrümanların ve sanatçıların coşarak eşlik ettiği türden bir bölüm.
Böyle şarkılar veya dolu dolu albümler arıyorum. Bilindik popüler şarkıların böyle orkestra ile çalınmış söylenmiş halleri olur, çok eskiden kalma gaz eğlenceli şarkılarda..
Yeterki moralimi düzelteyim biraz.. (Evet söylemeyi unuttum işsizlikten delirmek üzereyim, kafa dağıtmaya çalışıyorum.. Ne alakaysa.. )
Her fikir, cevap işime yarar..
Sevgiler, saygılar..
Şu an bir şarkı dinlerken, son 35 saniyesindeki tam kadro orkestralı gaz bölümüyle coştuğumu fark ettim. Hani böyle canlı, ritmik, eğlenceli bütün orkestradaki enstrümanların ve sanatçıların coşarak eşlik ettiği türden bir bölüm.
Böyle şarkılar veya dolu dolu albümler arıyorum. Bilindik popüler şarkıların böyle orkestra ile çalınmış söylenmiş halleri olur, çok eskiden kalma gaz eğlenceli şarkılarda..
Yeterki moralimi düzelteyim biraz.. (Evet söylemeyi unuttum işsizlikten delirmek üzereyim, kafa dağıtmaya çalışıyorum.. Ne alakaysa.. )
Her fikir, cevap işime yarar..
Sevgiler, saygılar..
Merhaba Galyalı'lar..
Hani çocukken denize girmek istemeyen çocuk, denize bir girdimi 2-3 saat çıkmaz.. Ebeveynleri deniz kenarından bağırır "Evladım gel akşam oldu aaa" diye..
İşte o çocuk benim..
Sorunum ise; denize girdiğimde 7 yaşında olan ben, çıktığımda uzuvlar itibari ile 80 yaş görünümünde oluyordum..
Sonra azaldı, banyoda uzun durunca denk gelmeye başladım bu deri buruşmasına.. Avuç içlerim berbat oluyor, parmak uçlarım sanki döküldü dökülecek gibi oluyordu.
Son 1 yılda ise iyice coştu bu durum. Ellerim terleyince dahi bir bakıyorum avuç içim mahvolmuş, deri dökülüyor ve canım yanıyor. Birşeyleri tutmaya çalışınca parmaklarım acıyor. Banyoya girmek zaten dert oldu. Saçlar uzun, yıka krem sür falan derken bir bakıyorum yine dede-nine kıvamında eller parmaklar..
Sevgilim uzaylı diye dalga geçiyor. Aslında hani komik, espri konusu falan ama, son dönemde can yakmaya ve deri dökmeye başlayınca kıllandım. Şu an misal, bulaşıkla uğraştım yarım saat, gitti eller..
Derim pütür pütür, parmakları açıp kapatırken bile bir sızlama var.
Neyim var benim yahu?
Hani çocukken denize girmek istemeyen çocuk, denize bir girdimi 2-3 saat çıkmaz.. Ebeveynleri deniz kenarından bağırır "Evladım gel akşam oldu aaa" diye..
İşte o çocuk benim..
Sorunum ise; denize girdiğimde 7 yaşında olan ben, çıktığımda uzuvlar itibari ile 80 yaş görünümünde oluyordum..
Sonra azaldı, banyoda uzun durunca denk gelmeye başladım bu deri buruşmasına.. Avuç içlerim berbat oluyor, parmak uçlarım sanki döküldü dökülecek gibi oluyordu.
Son 1 yılda ise iyice coştu bu durum. Ellerim terleyince dahi bir bakıyorum avuç içim mahvolmuş, deri dökülüyor ve canım yanıyor. Birşeyleri tutmaya çalışınca parmaklarım acıyor. Banyoya girmek zaten dert oldu. Saçlar uzun, yıka krem sür falan derken bir bakıyorum yine dede-nine kıvamında eller parmaklar..
Sevgilim uzaylı diye dalga geçiyor. Aslında hani komik, espri konusu falan ama, son dönemde can yakmaya ve deri dökmeye başlayınca kıllandım. Şu an misal, bulaşıkla uğraştım yarım saat, gitti eller..
Derim pütür pütür, parmakları açıp kapatırken bile bir sızlama var.
Neyim var benim yahu?
Durum şu;
9-10 senedir Turkcell abonesiyim.
Son 1 yıldır atmadığı kazık, yemediği haksız kontör, kesmediği konuşma kalmadı.
Son 1 ay içinde ise geceleri arama yasak diye çat diye hattı kesiyor, bir daha arama yaptırmıyor. Bugün arkadaşlarımı dahi arayamadım, aramaya izin verilmiyor diyor bir hatun sesi.
Her ay periyodik olarak 250 kontur yuklerim, kampuscelle kıt katanaat yeter, eksi konturlerde surunurum. Vodafone avea aratmaz bile cart curt sokar bi tarafıma..
En son yurt dışına çıktı sevgilim, bi kampanya var uye olun istediginiz gibi arayın dediler, sonra yanlış bilgilendirme yapıldı deyip 60 kontorumuzu de yediler (kavga çıkardım call center gorevlileriyle resmen, geri iade ettiler.) Bunun üstüne yeter vodafone a geçmekten başka çare bırakmadınız siz diye telefonu kapatırken "lütfen durun.. Size 30 kontor yollamak istiyorum içimden geldi sakinleşin" diye rüşvete kadar gittiler.. Ben terbiyesizleşmeyin ne demek istiyorsunuz diye çıkışınca afedersiniz o niyetle değil falan fıstık diye geri bastılar.
250 kontor 45 liramı 46 lira mı ne..
Konuşmak limitli, arayabildiğimiz kişiler limitli..
Ben şimdi gidip Vodafone cep limitsize geçsem ayda 54 liraya, her vodafoneluyu sınırsız arasam, turkcell avea'yıda 750 dk arasam beleş..
Sonra çok canım yanar mı? "Lan güzelim turkcelli bıraktık, ses kalitesi, dağda tepede full sinyal gücü herşeyi vardı, biraz pahalıydı ama olsun" diyerek?
Okuyorum sağı solu, yok smsler gitmiyor, yok çekmiyor diye yanan da var, "abi muhteşem oldu geçmek ya" diye ballandıran da..(Ayda 250-300 sms atarım, daha da abarttığım oluyor, ondan sms olayı önemli.)
Bir yardım edin cinnetlerdeyim, telefon dahi açamaz oldum.
Vodafone'a geçeyim mi geçmeyeyim mi?
9-10 senedir Turkcell abonesiyim.
Son 1 yıldır atmadığı kazık, yemediği haksız kontör, kesmediği konuşma kalmadı.
Son 1 ay içinde ise geceleri arama yasak diye çat diye hattı kesiyor, bir daha arama yaptırmıyor. Bugün arkadaşlarımı dahi arayamadım, aramaya izin verilmiyor diyor bir hatun sesi.
Her ay periyodik olarak 250 kontur yuklerim, kampuscelle kıt katanaat yeter, eksi konturlerde surunurum. Vodafone avea aratmaz bile cart curt sokar bi tarafıma..
En son yurt dışına çıktı sevgilim, bi kampanya var uye olun istediginiz gibi arayın dediler, sonra yanlış bilgilendirme yapıldı deyip 60 kontorumuzu de yediler (kavga çıkardım call center gorevlileriyle resmen, geri iade ettiler.) Bunun üstüne yeter vodafone a geçmekten başka çare bırakmadınız siz diye telefonu kapatırken "lütfen durun.. Size 30 kontor yollamak istiyorum içimden geldi sakinleşin" diye rüşvete kadar gittiler.. Ben terbiyesizleşmeyin ne demek istiyorsunuz diye çıkışınca afedersiniz o niyetle değil falan fıstık diye geri bastılar.
250 kontor 45 liramı 46 lira mı ne..
Konuşmak limitli, arayabildiğimiz kişiler limitli..
Ben şimdi gidip Vodafone cep limitsize geçsem ayda 54 liraya, her vodafoneluyu sınırsız arasam, turkcell avea'yıda 750 dk arasam beleş..
Sonra çok canım yanar mı? "Lan güzelim turkcelli bıraktık, ses kalitesi, dağda tepede full sinyal gücü herşeyi vardı, biraz pahalıydı ama olsun" diyerek?
Okuyorum sağı solu, yok smsler gitmiyor, yok çekmiyor diye yanan da var, "abi muhteşem oldu geçmek ya" diye ballandıran da..(Ayda 250-300 sms atarım, daha da abarttığım oluyor, ondan sms olayı önemli.)
Bir yardım edin cinnetlerdeyim, telefon dahi açamaz oldum.
Vodafone'a geçeyim mi geçmeyeyim mi?
Merhaba Galyalı'lar..
Ben yine saçma sapan problemlerimden biriyle karşınızdayım.
Şu caaanım ucuz elektro gitarımla debelenirken, yok alternate picking, yok tapping yok sweep picking derken, bir baktım ki, yahu ben bu metal müzikten hoşlanmıyorum ki!
Bir Chris abimizin Wicked Game'i olsun, Erik Satie abiminiz Gnossienne No 1'i olsun yahut Still Got The Blues'un o güzel solosu olsun, hiçbirinden aldığım keyfi, şu elektro gitar dünyasını saran metal kısmından alamıyorum. Hastasıyım tellerini temizlemesine de, gıdıklar gibi çalma taklidi yapmaya da..
Ama işte gel gör ki şu güzelim hobiden soğuyacam diye korkuyorum. Ben nasıl bir müzik tarzına odaklanmalıyım ki, şu yukarıdaki örneklerdeki gibi güzel melodilerde elektro gitara sarılayım.
Severek ayrılmak istemiyorum elektro gitarımdan.. Bu aşk bitmedi.. Bitemez..
Her türlü parça önerisine açığım, ya da "ee neyi sevdiğin belli değil yetersiz bilgi" deyiverin, dökeyim her sevdiğim şarkının adını buraya. Yeterki çaldığımdan keyif alayım. Pıraktis pıraktis bir yere kadar..
Ben yine saçma sapan problemlerimden biriyle karşınızdayım.
Şu caaanım ucuz elektro gitarımla debelenirken, yok alternate picking, yok tapping yok sweep picking derken, bir baktım ki, yahu ben bu metal müzikten hoşlanmıyorum ki!
Bir Chris abimizin Wicked Game'i olsun, Erik Satie abiminiz Gnossienne No 1'i olsun yahut Still Got The Blues'un o güzel solosu olsun, hiçbirinden aldığım keyfi, şu elektro gitar dünyasını saran metal kısmından alamıyorum. Hastasıyım tellerini temizlemesine de, gıdıklar gibi çalma taklidi yapmaya da..
Ama işte gel gör ki şu güzelim hobiden soğuyacam diye korkuyorum. Ben nasıl bir müzik tarzına odaklanmalıyım ki, şu yukarıdaki örneklerdeki gibi güzel melodilerde elektro gitara sarılayım.
Severek ayrılmak istemiyorum elektro gitarımdan.. Bu aşk bitmedi.. Bitemez..
Her türlü parça önerisine açığım, ya da "ee neyi sevdiğin belli değil yetersiz bilgi" deyiverin, dökeyim her sevdiğim şarkının adını buraya. Yeterki çaldığımdan keyif alayım. Pıraktis pıraktis bir yere kadar..
Merhaba Galya'nın yenilmez savaşçıları..
Elimde, yan tarafta görmüş olduğunuz amfi mevcut. Bir arkadaştan kısa süreliğine temin ettim. Aria markalı 50 watt'lık bir Ag-30AT Pro2 amfi kendisi.. İyi güzel, getirdim taktım fişe, çalıştı.
Taktım gitarında jakını input 1'e..
Channeldan distortion a geçirdim.
Vurdum kırbacı vurdum kırbacı.. Öhm.. Dokundum tellere hafifçe..
Sonuç hüsran; sanki bir süpürge makinesi sürekli olarak çalışıyor, bende arkasında normal clean tone gitar çalıyorum.
Ne yaparsam yapayım distorion tone alamadım. Gain i veriyorum ses artıyor, distortionu abanıyorum cızırtı abanıyor vs. vs. Ama asla gitardan hani o "ciiiuv ciiiuv" sesli tatlı distortion çıkmıyor. Hep bir gürültü süpürge makinesi sesi arkadasında klasik gitar temalı çıkıyor.
Nedir fikriniz? Amfimi berbat? Ben mi geri zekalıyım?
Elimde, yan tarafta görmüş olduğunuz amfi mevcut. Bir arkadaştan kısa süreliğine temin ettim. Aria markalı 50 watt'lık bir Ag-30AT Pro2 amfi kendisi.. İyi güzel, getirdim taktım fişe, çalıştı.
Taktım gitarında jakını input 1'e..
Channeldan distortion a geçirdim.
Vurdum kırbacı vurdum kırbacı.. Öhm.. Dokundum tellere hafifçe..
Sonuç hüsran; sanki bir süpürge makinesi sürekli olarak çalışıyor, bende arkasında normal clean tone gitar çalıyorum.
Ne yaparsam yapayım distorion tone alamadım. Gain i veriyorum ses artıyor, distortionu abanıyorum cızırtı abanıyor vs. vs. Ama asla gitardan hani o "ciiiuv ciiiuv" sesli tatlı distortion çıkmıyor. Hep bir gürültü süpürge makinesi sesi arkadasında klasik gitar temalı çıkıyor.
Nedir fikriniz? Amfimi berbat? Ben mi geri zekalıyım?
Selam Kalamış Orduevi sakinleri,
Biraz aşağılarda, göz ameliyatıyla ilgili soru soran arkadaşın cevaplarında, "8 numara miyop komando tanıyorum" diyene cevap olarak "belge göstermemiştir yoksa rahatsızlığı belgeleyen gitmez, yollamazlar" tarzında bir muhabbet dönmüş..
Şimdi çok merak ettim.. Benim 23 bitiyor hayırlısıyla birkaç aya kalmadan. Üniversitede aynı tarihlerde son bulacak. Haziran dediniz mi koşarak askere gitmek istiyorum. Hayatımı engellemeden aradan çıksın gitsin.
Gel gelelim bende saymaya gözden başlar isem;
Her gözdede, 9'ar miyop ve 4 küsür astigmat.
Omurga disklerinin en altındakinden başlayarak o bölgede takılı 4 titanyum vida ve 2 sabitleyici çubuk mevcut.. (Bel kaymasının biraz ileri durumları nedeniyle, kemiklerde bir kırılma ve dolayısıyla ameliyat olmuştum, olmasam felç tehlikesi vardı.)
Anladınız siz... Her belgem ve kağıdımla ben 2 ay sonra sağlık muayenesine girersem ne olur?
Biraz aşağılarda, göz ameliyatıyla ilgili soru soran arkadaşın cevaplarında, "8 numara miyop komando tanıyorum" diyene cevap olarak "belge göstermemiştir yoksa rahatsızlığı belgeleyen gitmez, yollamazlar" tarzında bir muhabbet dönmüş..
Şimdi çok merak ettim.. Benim 23 bitiyor hayırlısıyla birkaç aya kalmadan. Üniversitede aynı tarihlerde son bulacak. Haziran dediniz mi koşarak askere gitmek istiyorum. Hayatımı engellemeden aradan çıksın gitsin.
Gel gelelim bende saymaya gözden başlar isem;
Her gözdede, 9'ar miyop ve 4 küsür astigmat.
Omurga disklerinin en altındakinden başlayarak o bölgede takılı 4 titanyum vida ve 2 sabitleyici çubuk mevcut.. (Bel kaymasının biraz ileri durumları nedeniyle, kemiklerde bir kırılma ve dolayısıyla ameliyat olmuştum, olmasam felç tehlikesi vardı.)
Anladınız siz... Her belgem ve kağıdımla ben 2 ay sonra sağlık muayenesine girersem ne olur?
Selamlar dünya sakinleri..
İsteğim kısa ve öz;
Elektro gitar için, bilgisayar ortamında eğitim veren, videolu, güzel bir eğitim seti arıyorum..
Emedia'nın guitar method Vol.1'ini denedim, hem çok basit hem de aradığımı sunmayan bir ürün çıktı.
Şöyle "Bu DVD çok güzeldir beginnerdan başlar advanced e kadar taşır adamı hede hede guitar ultra mega set" falan ne deseniz kardır, candır, şekerdir..
Klasik gitara yoğunlaşmış çoğu gitar eğitim seti.. Elektro gitar olsun canımı yesin.. Dil sorunu yok, İngilizce çat pat ekrana vura vura okurum anlarım.. Zorlarsam İspanyolca da olur.. (Ama bunun için ekranı yalıyorum, hoş olmuyor.)
Saygılar..
İsteğim kısa ve öz;
Elektro gitar için, bilgisayar ortamında eğitim veren, videolu, güzel bir eğitim seti arıyorum..
Emedia'nın guitar method Vol.1'ini denedim, hem çok basit hem de aradığımı sunmayan bir ürün çıktı.
Şöyle "Bu DVD çok güzeldir beginnerdan başlar advanced e kadar taşır adamı hede hede guitar ultra mega set" falan ne deseniz kardır, candır, şekerdir..
Klasik gitara yoğunlaşmış çoğu gitar eğitim seti.. Elektro gitar olsun canımı yesin.. Dil sorunu yok, İngilizce çat pat ekrana vura vura okurum anlarım.. Zorlarsam İspanyolca da olur.. (Ama bunun için ekranı yalıyorum, hoş olmuyor.)
Saygılar..
Soloo soloo soooooloo.. 90'lardan bir parça dinledik.. Şimdi haberler..
Efenim merhaba.. Bendeniz 6 yıldır gitar eskitip çalmayı öğrenemeyen bir zavallı.
Her 6 ayda bir, 7 günlük heveslenme süreleri dahilinde, toplamda 3 aylık tecrübem bulunmakta. Bu tecrübenin son 1,5 ayı elektro gitarda..
Yok bending yok hammer on pull off falan fıstık kendimce oynadım bu oyuncağımla.
Akor basmaktır şudur budur, arkadaşlarla iğrenç sesler eşliğinde eğlenmek yeterli gelmiyor doğal olarak.
Şu engin "solo atma" sevdasına bir burnumu sokayım dedim.
www.ultimate-guitar.com
Şu tabın solo kısmıyla başladım işe.(Başladım diyorumda, evvelinde tabii parmak alıştırmaları yapmışlığım var çok sefer.)
Şarkının hızını zaten tahmin edersiniz.
Şimdi sorum şu, böyle bir soloyu tam manasıyla çalabilmek için benim gibi bir aceminin ne kadar süreye ihtiyacı vardır?
(Soru başında çalan parçayı hatırlayanlara sevgiler..)
Efenim merhaba.. Bendeniz 6 yıldır gitar eskitip çalmayı öğrenemeyen bir zavallı.
Her 6 ayda bir, 7 günlük heveslenme süreleri dahilinde, toplamda 3 aylık tecrübem bulunmakta. Bu tecrübenin son 1,5 ayı elektro gitarda..
Yok bending yok hammer on pull off falan fıstık kendimce oynadım bu oyuncağımla.
Akor basmaktır şudur budur, arkadaşlarla iğrenç sesler eşliğinde eğlenmek yeterli gelmiyor doğal olarak.
Şu engin "solo atma" sevdasına bir burnumu sokayım dedim.
www.ultimate-guitar.com
Şu tabın solo kısmıyla başladım işe.(Başladım diyorumda, evvelinde tabii parmak alıştırmaları yapmışlığım var çok sefer.)
Şarkının hızını zaten tahmin edersiniz.
Şimdi sorum şu, böyle bir soloyu tam manasıyla çalabilmek için benim gibi bir aceminin ne kadar süreye ihtiyacı vardır?
(Soru başında çalan parçayı hatırlayanlara sevgiler..)
Kısa özet; tanıdıklardan biri Photoshop bilgim dolayısıyla bana geldi, "Benim tekstil firmasının koleksiyonundaki çizimleri bilgisayara geçirebilir misin?" diye sordu.
Denerim dedim. Bir örnek yaptım. Beğendi..
Resimde gördüğünüze benzer yaklaşık 100 model çizimi yaptım kağıtta gördüğüm modellere bakarak.(Bu çizdiklerimi satış yapacağı firmalara örnek olarak ve üretimi yapacak firmalara kalıp niyetine yolluyor.)
Yani, bana elle çizilmiş model geliyor, onu ayrıntılarıyla renkleriyle bilgisayarda teknik çizim haline getiriyorum. (Teknik lafını da tekstille uğraşan bir arkadaş söyledi.)
Mümkünse benim bu yaptığım işin tam adı ve raici nedir söylerseniz mük-kemmel olur..
Model başı fiyat falan.. Çok müteşekkir kalırım..
Denerim dedim. Bir örnek yaptım. Beğendi..
Resimde gördüğünüze benzer yaklaşık 100 model çizimi yaptım kağıtta gördüğüm modellere bakarak.(Bu çizdiklerimi satış yapacağı firmalara örnek olarak ve üretimi yapacak firmalara kalıp niyetine yolluyor.)
Yani, bana elle çizilmiş model geliyor, onu ayrıntılarıyla renkleriyle bilgisayarda teknik çizim haline getiriyorum. (Teknik lafını da tekstille uğraşan bir arkadaş söyledi.)
Mümkünse benim bu yaptığım işin tam adı ve raici nedir söylerseniz mük-kemmel olur..
Model başı fiyat falan.. Çok müteşekkir kalırım..
Şimdi, olay şu..
Deodorant kullanmak istemiyorum.(Asıl sebep ikinci paragrafta) Kendi parfumumu (artık ne deniyosa koku bok püsür) kullanma taraftarıyım.. (açık parfümculerden aldıklarım var hastayım onlara!)
Asıl sebep ise, teri ve kokuyu engellemek için ille de deodorant veya o deo-stick denen kokulu malzemeleri kullanmak gerekiyor ve ben bunların kokularını istemiyorum.
Tamam teri engellesin, 24 saat boyunca aktif olayım koltuk altımı ofisteki çaycının burnuna sürtüp çay isteyeyim reklamlardaki gibi ama, kokmasın kardeşim!
Hem böyle ter kokusunu engelleyebileceğim, hem de asıl parfumumu kullanmamı engellemeyecek bir ürün var mıdır?
Deodorant kullanmak istemiyorum.(Asıl sebep ikinci paragrafta) Kendi parfumumu (artık ne deniyosa koku bok püsür) kullanma taraftarıyım.. (açık parfümculerden aldıklarım var hastayım onlara!)
Asıl sebep ise, teri ve kokuyu engellemek için ille de deodorant veya o deo-stick denen kokulu malzemeleri kullanmak gerekiyor ve ben bunların kokularını istemiyorum.
Tamam teri engellesin, 24 saat boyunca aktif olayım koltuk altımı ofisteki çaycının burnuna sürtüp çay isteyeyim reklamlardaki gibi ama, kokmasın kardeşim!
Hem böyle ter kokusunu engelleyebileceğim, hem de asıl parfumumu kullanmamı engellemeyecek bir ürün var mıdır?
Şimdi efenim. Sevgili zoruyla gideceğim şu nadide konsere ait biletlerimiz "Numara üst çift" diye tanımlanan bölgeden..
Numaralı bileti alma sebebim, kapıda "Ekmeeek çıktıı!" diye birbirine giren insan güruhu arasında olmamak istemem. Ameliyatı, rahatsızlığı derken, bir de konser heyecanı arasında tekrar hastanelik olmayalım.
E numaralıyı aldık, kapılar saat 15:00 da açılır diye bileti de okuduk.
Asıl sorular başlıyor:
1) Saat kaçta kapıda olmamız yeterlidir?
2) Numaralı biletimin gösterdiği (koltuk, sandalye, taht vs.) noktada başkası oturuyor ise, yerimi zorla alma hakkım gizli midir?
3) Ben zekilik yapıp daha biletlerin ilk çıktığı dakika, en güzel yerden aldığım biletle gireceğimi düşünürken, çakalların önceden girip benim yerimi doldurma olasılığı nedir? Numaralının, numarasız gibi kullanılma ihtimali nedir?
Bir de harbi fecii tırsıyorum. Tekrar soruyorum. Kapı 15:00'da açılacak diyor.. Ben 19:00'da gitmeyi düşünüyorum. Çok büyük bir hata mıdır? Tırsıyorum vallahi..
Numaralı bileti alma sebebim, kapıda "Ekmeeek çıktıı!" diye birbirine giren insan güruhu arasında olmamak istemem. Ameliyatı, rahatsızlığı derken, bir de konser heyecanı arasında tekrar hastanelik olmayalım.
E numaralıyı aldık, kapılar saat 15:00 da açılır diye bileti de okuduk.
Asıl sorular başlıyor:
1) Saat kaçta kapıda olmamız yeterlidir?
2) Numaralı biletimin gösterdiği (koltuk, sandalye, taht vs.) noktada başkası oturuyor ise, yerimi zorla alma hakkım gizli midir?
3) Ben zekilik yapıp daha biletlerin ilk çıktığı dakika, en güzel yerden aldığım biletle gireceğimi düşünürken, çakalların önceden girip benim yerimi doldurma olasılığı nedir? Numaralının, numarasız gibi kullanılma ihtimali nedir?
Bir de harbi fecii tırsıyorum. Tekrar soruyorum. Kapı 15:00'da açılacak diyor.. Ben 19:00'da gitmeyi düşünüyorum. Çok büyük bir hata mıdır? Tırsıyorum vallahi..