sabah bir arkadaş bir bilmece sormuştu çölde yanınızda sadece deve olsaydı su içmek için ne yapardınız diye. millet "deveyi keser, suyunu içerim" demişti arkadaş da evet öyle falan demişti. ben ve galadnikov devenin hörgücünde su olmadığını yağ olduğunu belirtmiştik falan, arkadaşı ikna edememiştik ama. şimdi baktım soru silinmiş. neden silindi ki? hayır merak ediyorum ne sonuca bağlandı ikna oldu mu arkadaşlar diye.
amma uzattım yahu, sabahki deve sorusuna ne oldu kısacası. bu sorumu kesmeşeker'den deve şarkısının nakaratıyla bitiriyorum:
bir deve, asla bir deve değilmiş.
bunu bil, konu bu..
güneşte, güneyde, sahilde, şehirde,
bunu bil..
amma uzattım yahu, sabahki deve sorusuna ne oldu kısacası. bu sorumu kesmeşeker'den deve şarkısının nakaratıyla bitiriyorum:
bir deve, asla bir deve değilmiş.
bunu bil, konu bu..
güneşte, güneyde, sahilde, şehirde,
bunu bil..
eserleri hakkında söz sahibi kim olur? plak şirketi mi?
vista'ya geçtiğimden beri winamp'ı falan bıraktım, wmp kullanıyorum. bu sefer ama ilginçtir live messenger'da ne dinliyorum özelliği çalışmamaya başladı. ben istiyorum ki karizmatik şarkılar dinleyeyim millet hasta olsun bana. öte yandan last fm şeysi de skroplamıyor. birbirinden kaliteli şarkılar dinliyorum ama hepsini boşa dinliyormuşum gibi hissediyorum. vardır illa ki wmp'yi de skroplasın tarzı bir seçenek ama bilemedim. var mıdır?
messenger'da apatch yüklü onunla bir ilgisi var mı acep? eskiden apatch yüklüyken de çalışırdı ama sanki?
messenger'da apatch yüklü onunla bir ilgisi var mı acep? eskiden apatch yüklüyken de çalışırdı ama sanki?
soru başlıkta, fragman burada: videogaleri.gazetevatan.com
öncelikle (bkz: thedict)
şimdi bu siteyi yapanlar da mı türk? yoksa tamamen yabancıların elinden çıkan bir klon mu?
şimdi bu siteyi yapanlar da mı türk? yoksa tamamen yabancıların elinden çıkan bir klon mu?
the meteors diye bir grup buldum, sözlükte falan da yok. psychobilly stomp diye bir şarkıları var bu abilerin, kendisi çok tanıdık. sanki pulp fiction tarzı bir filmde çalıyordu ama bulamadım google'da ben. var mıdır bilen?
şarkı şuradan ücretsiz dinlenebiliyor: www.last.fm
şarkı şuradan ücretsiz dinlenebiliyor: www.last.fm
aylar önce indirmiştim bunu, şimdi herkes konuşunca izleyeyim dedim. baktım ama iki tane indirmişim. biri Zeitgeist The Movie, diğeri ise Zeitgeist Final Edition. ikisi birbirinden farklı. zeitgeist final edition: 2 saat 2 dakika, zeitgeist the movie ise 1 saat 58 dakika.
google video'ya baktım zeitgeist the movie olarak geçen film 2 saat 2 dakika diye gözüküyor ve o da şu:
video.google.com
bu video da benim zeitgeist final edition ile aynı.
şöyle de bir şey okudum (bkz: #11280098).
zeitgeist the movie olarak inmiş olan yalan versiyon mu yani? kafam karıştı.
google video'ya baktım zeitgeist the movie olarak geçen film 2 saat 2 dakika diye gözüküyor ve o da şu:
video.google.com
bu video da benim zeitgeist final edition ile aynı.
şöyle de bir şey okudum (bkz: #11280098).
zeitgeist the movie olarak inmiş olan yalan versiyon mu yani? kafam karıştı.
ey bisidiciler,
4-5 sene önce rock fm'de dinlediğim bir şarkı vardı. şimdi sözlükte depresyone sokan şarkılar başlığını görünce aklıma geldi. eskilerden bir parçaydı (ben diyeyim 80lerin başı, siz deyin 70ler). çatallı sesli amcanın teki efkarlı efkarlı söylüyordu parçayı. başlığa bakıp fransızca sanmayın, ingilizceydi. şimdi nakarat falan aklıma değil, ama sonlarına doğru en duygu boşalımı sırasında "believe me, believe me" diye bağırıyordu (tüylerim ürpermişti, o derece).
şarkı 5-6 dakika bir şeydi. high hopes tadında gitar partisyonları var diye hatırlıyorum ama yanlış da yönlendirmeyeyim. onun kadar progressive de değildi zaten. ama depresyona sokma konusunda dünya çapında ün yapmış olacak ki, şarkı radyoda çalarken kuzenim "gençliğim bu şarkı yüzünden mahvoldu lan" demişti.
şunu bir buldurun be canlar.
4-5 sene önce rock fm'de dinlediğim bir şarkı vardı. şimdi sözlükte depresyone sokan şarkılar başlığını görünce aklıma geldi. eskilerden bir parçaydı (ben diyeyim 80lerin başı, siz deyin 70ler). çatallı sesli amcanın teki efkarlı efkarlı söylüyordu parçayı. başlığa bakıp fransızca sanmayın, ingilizceydi. şimdi nakarat falan aklıma değil, ama sonlarına doğru en duygu boşalımı sırasında "believe me, believe me" diye bağırıyordu (tüylerim ürpermişti, o derece).
şarkı 5-6 dakika bir şeydi. high hopes tadında gitar partisyonları var diye hatırlıyorum ama yanlış da yönlendirmeyeyim. onun kadar progressive de değildi zaten. ama depresyona sokma konusunda dünya çapında ün yapmış olacak ki, şarkı radyoda çalarken kuzenim "gençliğim bu şarkı yüzünden mahvoldu lan" demişti.
şunu bir buldurun be canlar.
büyük bi dosya indirmek istediğimde bi uyarı mesajı verdi. sanırım dosyanın ağda da henüz tam olarak yer almadığını söylüyor ama emin olamadım. nedir tam olarak?
yine bir fizik sorusu ile karşınızdayım. soru şu;
yüksekliği h(x,y)= 10(2xy - 3x^2 - 4y^2 - 18x + 28y + 12)fonksiyonu ile verilen bir tepe var. buradaki x bir A konumundan güneye doğru olan uzaklık, y ise kuzeye doğru olan uzaklık (mil cinsinden) (bu kısım bana muallak geldi fakat soruda böyle yazıyor).
a- bu tepenin başı nerededir?
b- tepenin yüksekliği ne kadardır?
c- A konumunun 1 mil kuzeyinde ve bir mil doğusundaki bir noktadaki yamacın dikliği nedir?
şimdi sanki h(x,y)'nin gradyanını alıp sıfıra eşitliycez. öyle yaparsak elimde bir
(20y - 60x - 180).x[vektör] + (20x - 80y + 280).y[vektör] = 0 denklemi oluyor. bu vektör tepenin başı oluyor sanırım? eğer doğruysa bu vektörün değeri de tepenin yüksekliği midir?
yoksa baştan mı yanlış yapıyorum?
yüksekliği h(x,y)= 10(2xy - 3x^2 - 4y^2 - 18x + 28y + 12)fonksiyonu ile verilen bir tepe var. buradaki x bir A konumundan güneye doğru olan uzaklık, y ise kuzeye doğru olan uzaklık (mil cinsinden) (bu kısım bana muallak geldi fakat soruda böyle yazıyor).
a- bu tepenin başı nerededir?
b- tepenin yüksekliği ne kadardır?
c- A konumunun 1 mil kuzeyinde ve bir mil doğusundaki bir noktadaki yamacın dikliği nedir?
şimdi sanki h(x,y)'nin gradyanını alıp sıfıra eşitliycez. öyle yaparsak elimde bir
(20y - 60x - 180).x[vektör] + (20x - 80y + 280).y[vektör] = 0 denklemi oluyor. bu vektör tepenin başı oluyor sanırım? eğer doğruysa bu vektörün değeri de tepenin yüksekliği midir?
yoksa baştan mı yanlış yapıyorum?
bugün açıklanıyor olması lazımdı. meb'in sitesinde bulamadım. ehliyatsinavsonuclari.com diye bi yer var orada linki olmasına rağmen bulamıyorum. nerden öğrenicez?
www.ehliyetsinavsonuclari.com
www.ehliyetsinavsonuclari.com
karacisim olayında aklıma bişey takıldı. adım gibi eminim çok basit bişeyi gözden kaçırıyorum. şimdi olay şu;
planck'ın karacisim ışımasının frekans cinsinden formülü şu;
upload.wikimedia.org
wavelength, yani dalgaboyu cinsinden ise şu;
upload.wikimedia.org
sorun da şu; frekans ile dalgaboyu arasındaki ilişki frekans=(ışık hızı)/dalgaboyu (yani c/λ) şeklinde olduğuna göre nasıl oluyor da ilk formülde frekans yerine c/λ yazdığımızda paydada λ^5 elde ediyoruz?
soru az çok anlaşılmıştır umarım. yani kesin basit bişey ama işte ya benim algılarım tümden kapandı ya da hesaba katmadığım bir durum var.
planck'ın karacisim ışımasının frekans cinsinden formülü şu;
upload.wikimedia.org

wavelength, yani dalgaboyu cinsinden ise şu;
upload.wikimedia.org

sorun da şu; frekans ile dalgaboyu arasındaki ilişki frekans=(ışık hızı)/dalgaboyu (yani c/λ) şeklinde olduğuna göre nasıl oluyor da ilk formülde frekans yerine c/λ yazdığımızda paydada λ^5 elde ediyoruz?
soru az çok anlaşılmıştır umarım. yani kesin basit bişey ama işte ya benim algılarım tümden kapandı ya da hesaba katmadığım bir durum var.
avcılar'da İstanbul Üni'ye bağlı böyle bir yurt var mı? bir arkadaşım olduğunu iddia ediyor ve acil buranın numarasının lazım olduğunu söylüyor. google'dan baktım bulamadım. bilen varsa numarasını verebilir mi? biraz acilmiş.
Belçika'dan birinin bana para yollaması gerekiyor. en zahmetsiz nasıl halledilir?
bende bu cihazdan var. yalnız kendisi ömrümde gördüğüm en karışık cihaz sanırım (alet özgüvenimi o kadar kırdı ki bundan bile emin değilim). yıllar önce kuzenim hediye etmişti yüksek matematikle haşır neşir olacam diye. yıllarca kullanmaya gerek duymadım ama. bu sene küresel astronomi dersi alaycam (trigonometri, küresel alan hesaplamaları falan). şimdi ben bunun kullanım kılavuzunu herşeyini kaybettim. google'dan baktım bişeyler ama benim görmediğim kaynaklar ve/veya user-guide vs. vardır diye soruyorum, var mıdır?
kendisinden hiç hazetmediğim biri var. son günlerde bu kişiyi sürekli rüyamda görür oldum. kendisi sanki gerçek hayattaymışız gibi davranıyor ve beni sinir etmeye devam ediyor, uyuz etti beni. işin kötü tarafı bu kişiyi aylardır görmüyorum, görmek de istemiyorum zaten. ne yapsam da kurtulsam şu heriften girmese rüyalarıma sabahları yeniden sevgi, dostluk, kardeşlik duygularıyla uyansam?
sabah evden çıkmadan pc'yi download'a bıraktım. geldiğimde kağnı hızında olduğunu gördüm. kaspersky ile tarattım virüs yok. reset attım aynı. sanki sistemdeki 2 gb belleği çıkarmışlar yerine 512mb bellek takmışlar gibi. ekşi duyuru'da aşağılara inmek bir dakika sürüyor falan. ama mesela bunları normal hızında yazıyorken siteye login olup bu sayfayı açana kadar 5 dakika geçmiş. virüs olduğunu sanmıyorum çünkü evden çıkmadan önce gayet normaldi ve indirdiğim şeylerde virüs olmayacağını düşünüyorum (heroes yeni bölüm, bikaç yeni film fln, popüler şeyler yani). görev yöneticisine baktım 4-5 tane svchost var (ki bildiğim bu normal) bi tanesi 50k diğerleri 15k falan. explorer 20k dolaylarında takılıyor. anlamadım neden böyle bu?
sevgili romalı sağlık uzmanları,
sabah kalktığımda (yaklaşık 10 falandı saat) redoxon alayım dedim. o sırada telefon çaldı falan unuttum. az önce su içmek için mutfağa tekrar gittiğimde gördüm tablet erimiş, bu böyle kalmış saatlerce. o sırada nası unuttum diyerek içtim. şimdi midem ağrımaya başladı hafiften. var mıdır bir zararı bunun?
sabah kalktığımda (yaklaşık 10 falandı saat) redoxon alayım dedim. o sırada telefon çaldı falan unuttum. az önce su içmek için mutfağa tekrar gittiğimde gördüm tablet erimiş, bu böyle kalmış saatlerce. o sırada nası unuttum diyerek içtim. şimdi midem ağrımaya başladı hafiften. var mıdır bir zararı bunun?
powerpoint'te sunum hazırlıcam daha ilk adımda yaran bir mesajla karşılaştım, olayın tüm ciddiyetini de kaybettim.
screenshot şu; img126.imageshack.us
google'daki sonuçlara göre visual basic hatasıymış bu. peki bu hatayla ne demek istiyor vista? arkaplana görsel koyarken çıktı karşıma.
screenshot şu; img126.imageshack.us

google'daki sonuçlara göre visual basic hatasıymış bu. peki bu hatayla ne demek istiyor vista? arkaplana görsel koyarken çıktı karşıma.
istanbul'un kurtuluş yıl dönümüymüş yarın. liseler falan tatil edilmiş topyekün. kimisi üniversiteler de tatil diyor kimisi olur mu öyle şey diyor. benim aklım karıştı. bizim okulun sitesinde tatil ile ilgili bir bilgi yazmıyor (iü), gerçi derslerin olduğuyla ilgili de bir bilgi yok. herkesin okul açıldı bizimki daha yarın sezonu açıyor.
ne güzel xp'de bsplayer'da video içi yazılar çok sade ve temizdi. vista'da ise bunlar videonun kalitesine göre değişiyor mu? bana öyle geliyor olamaz zira aldığım capture'lar da bunu doğruluyor. hd olan filmde bunlar daha net iken xvid'lerde sanki korsan vcd gibi çıkıyor. altyazılar da aynı şekilde. ekteki resimlerde sol üstteki "kalan süre" kısmında dediğim şey anlaşılıyor. niye xp'deki gibi tüm videolarda aynı video içi çözünürlükler yok? filmin çözünürlüğü ile niye alakalı bir hale geldi ki bunlar?
NetLimiter 2 pro kurdum. program daha açılırken;
"couldn't connect to netlimiter 2 service.
RPC sunucusu dinlemiyor"
gibi fantastik bir hata veriyor. reconnect fln fayda etmiyor. altında da remote control var, tıklıyorum bir login form falan çıkıyor bilgiler istiyor fln. rpc'den kıllandım hafif. nedir bunun derdi?
"couldn't connect to netlimiter 2 service.
RPC sunucusu dinlemiyor"
gibi fantastik bir hata veriyor. reconnect fln fayda etmiyor. altında da remote control var, tıklıyorum bir login form falan çıkıyor bilgiler istiyor fln. rpc'den kıllandım hafif. nedir bunun derdi?
ben bir halt ettim ve format esnasında hard disk'in yanlış bölümünü sildim. sildikten bir saniye sonra farkettim durumu (o bölüme format atmadım ama). şimdi windows'u istediğim diğer bölüme kurdum ama benim o sildiğim bölümdeki dosyalara ulaşmam lazım. o disk'e girmeye çalıştığımda haliyle şöyle diyor;
img123.imageshack.us
ben bu diski biçimlendirmeden içindeki verilere ulaşabilir miyim? dosya kurtarma yazılımları ile şansımı diske format attıktan sonra mı denesem?
bir de kurulum esnasında şöyle bir bölüm karşıma çıktı, anlamadım bu nedir ne değildir;
img231.imageshack.us
7 mb alan ne alaka şimdi?
teşekkürler şimdiden.
img123.imageshack.us

ben bu diski biçimlendirmeden içindeki verilere ulaşabilir miyim? dosya kurtarma yazılımları ile şansımı diske format attıktan sonra mı denesem?
bir de kurulum esnasında şöyle bir bölüm karşıma çıktı, anlamadım bu nedir ne değildir;
img231.imageshack.us

7 mb alan ne alaka şimdi?
teşekkürler şimdiden.
şimdi ben flac formatında bir albüm indirdim. flac ile ilgili öğrenmek istediğim birkaç şey var. ekşi duyuru'da flac diye aratınca bazı arkadaşların sorularını da okudum. onlara yazılan cevapların yanında benim sorularıma cevap bulabilirim umarım;
1- flac dosyalarını mp3'e çevirirsek, oradan da cool edit gibi bir programla track track ayırırsak ses kalitesinden minimum ne kadar ödün vermemiz gerekir?
2- sourceforge'dan indirdiğim flac'ın kendi yazılımıyla flac'ı wav'a çevirdim, boyut arttı haliyle. bunların ses kaliteleri aynı mıdır?
3- flac formatındaki şarkıyı winamp'te açtım, ses iyi güzel ama mp3'ten farkını ben niye göremiyorum? hoparlör/kulaklık ile ilgili mi acaba? hem bu wav'ı, hem flac'ı hem de 192kbps'lik dandik mp3'ü sırayla çaldım ve çok fark göremedim (wav'ın kbps değeri 14H, flac'ın 909 kbps olarak belirtilmesine rağmen) dediğim gibi olay kulaklık/hoparlörle mi ilgili?
4- flac albümlerden en iyi performansı hangi donanım/yazılım ile alırım? bunları bir yazılımla audio cd formatına mı çevireyim? direkt pc'den dinlesem ama mp3'ten farkını hissetsem?
5- yeni nesil iPod nano'da çalabilmem için ne yapmam gerekir?
1- flac dosyalarını mp3'e çevirirsek, oradan da cool edit gibi bir programla track track ayırırsak ses kalitesinden minimum ne kadar ödün vermemiz gerekir?
2- sourceforge'dan indirdiğim flac'ın kendi yazılımıyla flac'ı wav'a çevirdim, boyut arttı haliyle. bunların ses kaliteleri aynı mıdır?
3- flac formatındaki şarkıyı winamp'te açtım, ses iyi güzel ama mp3'ten farkını ben niye göremiyorum? hoparlör/kulaklık ile ilgili mi acaba? hem bu wav'ı, hem flac'ı hem de 192kbps'lik dandik mp3'ü sırayla çaldım ve çok fark göremedim (wav'ın kbps değeri 14H, flac'ın 909 kbps olarak belirtilmesine rağmen) dediğim gibi olay kulaklık/hoparlörle mi ilgili?
4- flac albümlerden en iyi performansı hangi donanım/yazılım ile alırım? bunları bir yazılımla audio cd formatına mı çevireyim? direkt pc'den dinlesem ama mp3'ten farkını hissetsem?
5- yeni nesil iPod nano'da çalabilmem için ne yapmam gerekir?
ne kadar "bugün"e tıklarsam tıklayayım en son 7:09'da girilen entry (bkz: #14105304) duruyor. baktım ettim yalnızca sol frame güncelleyemiyor kendini. cache'yi temizledim, diğer browser'lara baktım sorun aynı. genel bir problem mi acaba diye eksi sozluk ve sol frame başlıklarına baktım (ben olsam yeni başlık açmak fayda etmeyeceğinden ilk oralara yazardım) ilgili bişey yazmıyor. genel de değil sanırım? niye güncelleyemiyor ki bu left çerçeve?
içinde google, tdk, seslisozluk, imdb, youtube vs. gibi faideli siteleri bulunduran "bir de bunlara bakın" tadındaki kutucuk kaldırıldı mı yoksa geri gelecek mi?
iü astronomi'de okuyorum. astrofizik kümesinden mezun olucam (bu sene işallah sübhaneke amin). amacım yurt dışında eğitimime devam etmek. artık phd olur başka bişey olur. ama ne var ki hiçbir zaman bu işin bürokrasisinden anlamadım. abd'deki birkaç üniversitenin ilgili departmanlarına mail attım kimisi phd yap öyle gel dedi kimisi majör minör eğitimden bahsetti benim kafa gitti arkadaş. bu işler nasıl oluyor, nedir incelikleri?
dün high-id olan bir kullanıcı pc'de hiçbir değişiklik olmadığı halde ertesi gün nasıl low-id'ye düşmeyi başarır? bunun sebebi ne olabilir?
tüm çaylaklar adına bu soruyu soruyorum;
bu (ç)aylak halimizle sürüsüyle entry kasıp hepsini kenarda bekletsek sıralamamıza bir etkisi olur mu? tabii bunun cevabını sadece moderatörler bilir, eh cevaplarlarsa ben ve benim gibi onbinlerce çaylak sevinir (kendimi gerçek dünyadaki kalabalığa konuşan morpheus gibi hissettim).
moderatör olmayanlar da fikirlerini yazsın, en azından fikir sahibi oluruz.
bu (ç)aylak halimizle sürüsüyle entry kasıp hepsini kenarda bekletsek sıralamamıza bir etkisi olur mu? tabii bunun cevabını sadece moderatörler bilir, eh cevaplarlarsa ben ve benim gibi onbinlerce çaylak sevinir (kendimi gerçek dünyadaki kalabalığa konuşan morpheus gibi hissettim).
moderatör olmayanlar da fikirlerini yazsın, en azından fikir sahibi oluruz.
yıllar önce matematikle ilgili bir kitapta okumuştum. çok şaşırtıcı bişeydi. sonra eser aygün adlı bir vatandaşın yaptığı bir yazılımı bulmuştum google'dan. şimdi bakıyorum hiçbir yerde bununla ilgili bir bilgi bulamıyorum. sanki böyle bu kavram yer yarıldı da içine girdi (tor'bled nam kavramına göre zaten yer yarılsa içine girsek aynı yere çıkarız).
olay en basit haliyle fraktal boyutlar ile ilgiliydi (bkz: fraktal boyutu). bununla ilgili detaylı bir makale arıyorum. ya da bilen varsa (ki illa vardır yahu) bildiklerini paylaşabilir mi?
kitapta matematiğin en cilveli konusu diye geçiyordu. isteyene eser aygün'ün yazılımını yollayabilirim.
edit: bi tek şunu buldum bu da ingilizce değil.
e.math.hr
3-4 sene önce sanki daha çok kaynak vardı bununla ilgili. türkçe makaleler bile okumuştum diye hatırlıyorum yahu. tabii o zamanlar kafa basmıyodu buna anlamamıştım. şimdi anlamak istiyorum.
olay en basit haliyle fraktal boyutlar ile ilgiliydi (bkz: fraktal boyutu). bununla ilgili detaylı bir makale arıyorum. ya da bilen varsa (ki illa vardır yahu) bildiklerini paylaşabilir mi?
kitapta matematiğin en cilveli konusu diye geçiyordu. isteyene eser aygün'ün yazılımını yollayabilirim.
edit: bi tek şunu buldum bu da ingilizce değil.
e.math.hr
3-4 sene önce sanki daha çok kaynak vardı bununla ilgili. türkçe makaleler bile okumuştum diye hatırlıyorum yahu. tabii o zamanlar kafa basmıyodu buna anlamamıştım. şimdi anlamak istiyorum.
insanların çoğunlukla yalan söylediğini düşünüyorum. aslında biliyorum öyle (paranoyaklığa gel). kız arkadaşım, mahalle, okul, iş arkadaşım vs. niyeyse hep "ya yalan söylerlerse" diye düşünüyorum (sadece kız arkadaşım için değil yani, genel bir olay). haliyle sıradışı gelişen durumlarda karşı tarafa asla inan(a)mıyorum.
birkaç kere böyle oldu sonra bi şekilde karşı tarafın doğru söylediği, yani hakkaten sıradışı bi şekilde olayların geliştiğini farkettim ve afedersiniz g.t gibi kaldım ortada. diyorum "bu ders olsun bana" ama olmuyor işte. "tamam onda hatalıydım ama ya bu sefer ben haklıysam?" diyorum.
kendimi bildim bileli bu böyle. ve fakat eski çalıştığım yerdeki patron yalancının önde gideniydi, bunu herkes biliyor. iş hayatımın ilk deneyiminde de böyle bir olayla karşılaşmak her şeye tuz biber oldu.
e house md manyağı biriyim. house orada ne diyor? "herkes yalan söyler".
soru şu; insanlar hakkaten bu kadar çok yalan mı söylüyor?
birkaç kere böyle oldu sonra bi şekilde karşı tarafın doğru söylediği, yani hakkaten sıradışı bi şekilde olayların geliştiğini farkettim ve afedersiniz g.t gibi kaldım ortada. diyorum "bu ders olsun bana" ama olmuyor işte. "tamam onda hatalıydım ama ya bu sefer ben haklıysam?" diyorum.
kendimi bildim bileli bu böyle. ve fakat eski çalıştığım yerdeki patron yalancının önde gideniydi, bunu herkes biliyor. iş hayatımın ilk deneyiminde de böyle bir olayla karşılaşmak her şeye tuz biber oldu.
e house md manyağı biriyim. house orada ne diyor? "herkes yalan söyler".
soru şu; insanlar hakkaten bu kadar çok yalan mı söylüyor?
bu zırtapoz gibi bas gitar çalmak istiyorum. çok şey mi istiyorum? hangi kitapları, egzersizleri, çalışma tekniklerini önerirsiniz?
bu adam gibi çalmak imkansız tabii. amacım improvize çalabilmek, biri "çalsana bi" dediğinde oha diyecek kadar (ben değil, karşı taraf desin) slap atabilmek, jazz ve fusion çalarak kendimi tatmin etmek.
not: nota bilgim var
bu adam gibi çalmak imkansız tabii. amacım improvize çalabilmek, biri "çalsana bi" dediğinde oha diyecek kadar (ben değil, karşı taraf desin) slap atabilmek, jazz ve fusion çalarak kendimi tatmin etmek.
not: nota bilgim var
çok eski olmayan bir film vardı adını hatırlayamadığım. film blur efekti ve ağır çekimde bir kaza sonrası ile başlıyor. kaza gece vuku bulmuş ve yağmur yağıyor falan. esas oğlan bi hastaneye kaldırılıyor ama uyandığında başka bi zamanda. abisi ve abisinin nişanlısı var falan. onlarla konuşuyo ama anlamıyo neler olduğunu. sonra bi uyanıyo tekrar normale dönmüş sonra tekrar geri gidiyo falan. bi de güzel bi kız var hemşire. o olayların farkında ve ona şantaj mı ne yapıcağını söylüyor. ikisi sevgili taklidi yapıyo bişey için falan. sonracığıma işte son sahneleri gayet akıl dolu çekilmiş, tam böyle zihnin zamanda yolculuğu ve kurgu olarak güzel bir filmdi.
aklımda kalan sahneler ise şunlar;
- esas oğlan hastanede bi yatakta yatıyo, kapının arkasında biri var. o görüyo ama bişey diyemiyor. hemşire geliyo işte diyo kapının arkasında biri var falan. hemşire inanmıyo başta, sonra bakıyo manyak bu bağırınıyo, kapının arkasına bakıyo kimse yok falan.
- esas oğlan ile abisinin yaşadığı ev baya ihtişamlı bi yer. SPOILER - son sahnede birçok yanlış anlama sonucu abisinin camdan düşmesine ve ölmesine sebebiyet veriyor. en son sahnede zamanda sıkıştığını anlıyor, ya kazaya geri dönüp olayları düzeltmeye çalışacak ya da ölümü kabullenecek. bu ölümü kabulleniyo ama gözünü kapayıp açtığında yine kaza geçiriyor, başa dönüyor olaylar falan - SPOILER
-
aklımda kalan sahneler ise şunlar;
- esas oğlan hastanede bi yatakta yatıyo, kapının arkasında biri var. o görüyo ama bişey diyemiyor. hemşire geliyo işte diyo kapının arkasında biri var falan. hemşire inanmıyo başta, sonra bakıyo manyak bu bağırınıyo, kapının arkasına bakıyo kimse yok falan.
- esas oğlan ile abisinin yaşadığı ev baya ihtişamlı bi yer. SPOILER - son sahnede birçok yanlış anlama sonucu abisinin camdan düşmesine ve ölmesine sebebiyet veriyor. en son sahnede zamanda sıkıştığını anlıyor, ya kazaya geri dönüp olayları düzeltmeye çalışacak ya da ölümü kabullenecek. bu ölümü kabulleniyo ama gözünü kapayıp açtığında yine kaza geçiriyor, başa dönüyor olaylar falan - SPOILER
-
AKUT üyesiyim ama gönüllü üye değilim. gönüllü üye olmak istiyorum ve bir gönüllü bulup sorularıma cevap arıyorum. aslında aşağıdaki sorudan sonra aklıma geldi, beklenen istanbul depremindeki tüm AKUT faaliyetlerine katılmak istiyorum. 1999'da Yalova'da canımı zor kurtardım ve ailemi de benle abim kurtarmıştı fakat yeterince büyük değilim diye ailemin yanından ayırmamışlardı beni. şimdi böyle bir durumda en azından bilinçli bir sivil toplum örgütüyle birlikte hareket etmek istiyorum. AKUT dahil/dışında tavsiyeleriniz nelerdir?
edit: evet AKUT'a mail atarak sorabilirim ama açıkçası bizzat bir gönüllü ile de konuşmak istiyorum.
edit: evet AKUT'a mail atarak sorabilirim ama açıkçası bizzat bir gönüllü ile de konuşmak istiyorum.
firefox;
"Connection Interrupted
The connection to the server was reset while the page was loading."
diyor. diğer browserlar da firefox'la aynı görüşte.
"Connection Interrupted
The connection to the server was reset while the page was loading."
diyor. diğer browserlar da firefox'la aynı görüşte.
previously on duyuru (git: 40096)
şu winrar'ın dosyaları bozuk indirmesi iyice sinirimi bozuyor artık. dosyaları firefox ile indirdiğimde hiçbir sorun olmuyor fakat flashget bozuk indiriyor. ben de idm kurdum deneme amaçlı. gayet güzel indiriyordu.. derken o da bozuk indirmeye başladı. flashget'i denedim bu sefer düzgün indiriyordu.. derken o da sorun çıkardı.
ram modüllerinden birini çıkardım öyle denedim sorun yine var, sonra onu takıp diğerini çıkardım sorun yine var. tahminim ram'de sorun yok.
şu winrar'ın dosyaları bozuk indirmesi iyice sinirimi bozuyor artık. dosyaları firefox ile indirdiğimde hiçbir sorun olmuyor fakat flashget bozuk indiriyor. ben de idm kurdum deneme amaçlı. gayet güzel indiriyordu.. derken o da bozuk indirmeye başladı. flashget'i denedim bu sefer düzgün indiriyordu.. derken o da sorun çıkardı.
ram modüllerinden birini çıkardım öyle denedim sorun yine var, sonra onu takıp diğerini çıkardım sorun yine var. tahminim ram'de sorun yok.
winrar bana kıllık yapıyor şu aralar. hangi dosyayı extract etmeye çalışsam hata veriyor. şifrelenmiş olanlara yanlış parola, şifrelenmemiş olanlara ise bozuk dosya diyor. 10-12 dosyayı denedim hepsinde aynı. hatta bir dosyayı arkadaşa yolladım o denedi, sorunsuz açtı. nedir winrar'ımın sorunu?
dünden beri tuhaf bir sorunla karşı karşıyayım. firefox'te bazı siteler açılmıyor, bazılarıysa açılıyor (yahoo, facebook, ekşi sözlük, ekşi duyuru açılmayanlar arasında). açılmayanlar genelde status bar'da "waiting for hedehodo.com" diye yükleme esnasında öyle kalıyor, bazense "connection interrupted" hatası veriyor. internet explorer'da ise sorun yok, açıyor hepsini. dün denediğimde zararlı bir yazılım kurbanı olduğumu anladım ve spybot search and destroy ile taradım sistemi. bisürü şey buldu, temizledim falan ve dün gece itibarı ile firefox'ta da bu sitelere girebilmeyi başardım. fakat sabah pc'yi yeniden açtığımda yine bu sitelere giremedim. spybot yine bişeyler buldu temizledi ama nafile. yine giremiyorum firefox ile. bir spy bunlara kadir midir? firefox'umla nasıl sörf'e devam edebilirim?
hep sorucam unutuyordum, bu aralar biz de ikinci el bir araba düşünüyoruz. benim arada kaldığım modeller ise citroen c4 ve hyundai coupe. sözlükte yazılanları okudum fakat yine de emin olamıyorum. dünyanın en kararsız insanı olan ben, bu ikisi arasında kaldım. şöyle bir karşılaştırma yaparsak, arabaların avantajları ve dezavantajları nelerdir?
son entry'lere bakıyorum uzun süredir erişilemiyormuş, şuanda ben de erişemiyorum. "connection unsuccessful, try again later" diyor. son durum nedir? akıbeti n'olcak?
yahu sözlükte çoğunlukla yerden yere vuruluyor, beğenenlere metal lamer'i gözüyle bakıyolar falan filan anlamıyorum nedir bu kötüleme sendromu? almış başını gidiyor yok load şöyleydi yok reload böyleydi. ben albümü beğendim fakat gel gör ki yorumları okuyunca "ulan acaba başka albüm mü dinledik" diye düşünmeden edemedim. yoksa load için yapılan "abi bu albümü sıradan bir grup çıkarsaydı o zaman efsane olurdu" geyiği artık death magnetic için mi yapılacak?
son anda adının ibrahim olduğunu öğrendiğim şahsın tam adını bilen var mı? çok mantıklı şeyler konuştu da, merak ettim kim bu diye.
zincirlikuyu'nda nerede var metrobüs inşaatı yahu? hiç görmedim oralarda inşaat. tam olarak neresinde bilen var mı?
anneannemin eski kitaplığını karıştırırken carl sagan'ın cosmos'unu buldum. 1982 yılında basılan ilk baskı cosmos (kdv dahil fiyatı tam 770 tl). o anda cosmos'u daha önce hiç okumamış olmayı, ilk defa bu baskıdan okumuş olmayı diledim fakat nafile. şimdi ben bunu (satmam da hani, merak) satsam kaça satarım? bir arkadaşım şimdiden 100 ytl veririm dedi.
merhaba, biraz uzunca bir sorunum var. geçtiğimiz gün hepsiburada.com'dan htc qtek 8500 aldım. telefon gelene kadar da bi heves ettim ki sormayın. bugün geldi ve fakat telefon menüsü türkçe olmasına rağmen sms/e-mail hizmetlerinde yazım dili hep rusçaydı. ayarlardan ingilizceyi de seçsem türkçeyi de seçsem yazım dili rusçaydı. kutunun içinden çıkan yetkili servis numarasını aradım, orası başka bi numara verdi, aradım orası da başka bi numara verdi (şaka gibi). en sonunda türkçe bilen yabancı birisiyle yamuk yumuk bi konuşma yapabildim. bana 48 saat içinde geri dönüş yapacaklarını bildirdiler. google'dan baktım birisi daha benim sorunu yaşamış ama çözüm yok. sonuç olarak hepsiburada.com'un bana gönderdiği telefonda sadece rusça dil paketi var. ben bunu geri iade etmek istiyorum şimdi. kutunun içeriği tam. telefonun koruma naylonlarını çıkarmadım vs. sadece tek bir sorun var o da içerisinden çıkan uygulama cd'sinin zarfını açmış olmam. sonuç olarak hem ingilizce hem türkçe dil paketi yüklenmemiş telefonu satanlar onlar, mağdur olan ben.
durum böyleyken hepsiburada.com iade kabul eder mi?
durum böyleyken hepsiburada.com iade kabul eder mi?
iki gün önce sipariş ettiğim telefonun istediğim renginin kalmadığına dair hepsiburada'dan mail geldi. mail'de "dilerseniz gümüş rengini yollayabiliriz" yazıyor. maile reply yaptım gitmedi, peki ben gümüş rengini dilediğimi nasıl ileteceğim? bize ulaşın kısmında sipariş değişikliği bölümünden belirtmem yeterli midir acep?
destination moon adlı filmin altyazısını aramak için divxplanet'e girdim, sonuç bulamadı. imdb id'sinden arattım buldu. tıkladım fakat altyazı sayfası değil de künye sayfası gibi bişey açıldı altyazı yok. sayfa da şu;
www.divxplanet.com
peki madem imdb aramasından altyazıya ulaşamıyoruz o özelliğin fonksiyonu ne ki? ben mi göremiyorum yoksa? arada sorayım bu filmin altyazısı olan varsa ve yollarsa sevinirim.
filmin imdb linki; www.imdb.com
www.divxplanet.com
peki madem imdb aramasından altyazıya ulaşamıyoruz o özelliğin fonksiyonu ne ki? ben mi göremiyorum yoksa? arada sorayım bu filmin altyazısı olan varsa ve yollarsa sevinirim.
filmin imdb linki; www.imdb.com
v3'üm mefta oldu, bu güne hemen bi telefon almalıyım. almışken windows mobile alayım diyorum. baktım bu indirimdeymiş de. ayrıca bunun os'i windows mobile 5.0'mış, wm6.0 ile ne kadar farkı var bu versiyonun?
telefon linki: www.hepsiburada.com
telefon linki: www.hepsiburada.com
bugün üşengeçliğimi bir kenara atıp aylar önce aldığım tuğla görünümlü duvar kağıtlarını odanın bir duvarına yapıştırdım. şimdi bir sorunla karşı karşıyayım (kararsızlık daha çok). öncelikle fotoğrafa bir bakın, son durum bu;
img220.imageshack.us
görüldüğü üzere bilgisayarın arkasındaki devasa ayna, o duvara duvar kağıdı yapıştırmama engel oluyor. o kadar girinti çıkıntı varken de kes-biç-yapıştır ile uğraşacak değilim. ben bu duvara ne yaparsam daha hoş gözükür? düşündüklerim şunlar;
- tavsiye edebileceğiniz herhangi bir renk ile boyamak
- üşengeçliğimi bir kenara atıp ölçüp biçip duvar kağıdı ile kaplamak
- direkt olarak tuğla örmek (yok artık)
aklınıza gelen bir başka fikir varsa yine yazın, şu kararsızlığıma bir çare eyleyin.
img220.imageshack.us

görüldüğü üzere bilgisayarın arkasındaki devasa ayna, o duvara duvar kağıdı yapıştırmama engel oluyor. o kadar girinti çıkıntı varken de kes-biç-yapıştır ile uğraşacak değilim. ben bu duvara ne yaparsam daha hoş gözükür? düşündüklerim şunlar;
- tavsiye edebileceğiniz herhangi bir renk ile boyamak
- üşengeçliğimi bir kenara atıp ölçüp biçip duvar kağıdı ile kaplamak
- direkt olarak tuğla örmek (yok artık)
aklınıza gelen bir başka fikir varsa yine yazın, şu kararsızlığıma bir çare eyleyin.
bildiğin insan satımına başlanmış haberimiz yok. bu suç değil mi?
urun.gittigidiyor.com
bildiğim kadarıyla siteyi kullanım şartlarında canlı alım-satımı yasaktı. hayır komik olan adamın tekinin teklif vermiş olması.
edit: ahaha winsome teklif vermiş hemen. aylar önce biri ekşi sözlük account'u satıyodu ona da talipti kendisi :)
urun.gittigidiyor.com
bildiğim kadarıyla siteyi kullanım şartlarında canlı alım-satımı yasaktı. hayır komik olan adamın tekinin teklif vermiş olması.
edit: ahaha winsome teklif vermiş hemen. aylar önce biri ekşi sözlük account'u satıyodu ona da talipti kendisi :)