Ekşi Duyuru

merhabalar,

sol kulağımda telefonla konuştuğumda, kulaklıkla biraz yüksek sesle müzik dinlediğimde veya birisi yanımda bağırdığında vs. bir ağrı oluyor (çınlama olmuyor) ve biraz uzun süreli olursa kulağın içinde ufak bir basınç hissediyorum, oradan geçen bir damarın atışını duyuyor hale geliyorum. doktora gittiğimde odyometri testinden anlamlı bir sonuç çıkmadı, her şey yolunda gözüktü. kulak içinde de bir yırtılma vs. yok. sizce neden olur? nasıl geçer? tecrübe etmiş birilerinden yanıt bekliyorum. çok teşekkürler.

Vsl#3 marka probiyotik kullandım 1 ay boyunca. Aynı bu ürünle devam etmeli miyim yoksa daha zengin içerikli farklı bir ürün tavsiyeniz olur mu?

Koltuk altımda misket büyüklüğünde kistler çıkıyor. Bu zamanla morarıyor, en sonunda ucu sivrilip patlıyor ve kanıyor. Kanlı iltihaplı sıvı dökülüyor ve rahatlıyorum. İki üç hafta böyle gidiyor hoooop başa. Ve en önemlisi de bu kistler koku yapıyor, duştan çıkıyorum on dakika sonra hiç duş almamışım gibi koku üretiyor.

Bu ciddi bir mesele midir endişelenmeli miyim? Devamlı bu durumun olması beni endişelendiriyor. Kime görünmeliyim cildiye mi?

selamlar arkadaşlar,
cumartesi gününden beri sigara içmiyorum. öncesinde 10 seneden uzun süredir günde 1-1.5 paket kısa malboro red içiyordum.

4 mg lık nikotin sakızı aldım, sürekli ondan çiğniyorum. gerçi sürekli dediğim de, 5 günde 25 tane çiğnemişim, günde 5 tane gibi.

ne zaman bu sakızı da bırakmalıyım, aslında şu an nikotin bağımlılığımdan kurtulmuyorum herhalde.
ne zaman sigara içme alışkanlığım geçmiş olur da, nikotin sakızını bırakma evresine geçerim sizce?

En ufak rüzgarda boyun ağrım kendini belli etmeye başladı. Sanırım yastıktan dolayı.. var mıdır önerisi olan?

aradığım elbette içince süpermen yapıp enerji patlaması yaratan bir doping değil.

soru en alt cümlede. üşenen sırf onu okuyabilir ama nokta atış için entry'nin tamamını okumanızı öneririm.

babam 86 yaşında. 2 ay önce ağır bir zatürre geçirdi. 1.5 ay hastanede yattı.
zatürre zaten var olan kalp yetmezliğini tetikledi, akciğerlerinde ödem oluştu. antibiyotikler, idrar söktürücüler, ilaçlar epey yıprattı. yataktan kalkıp günde 2-3 sefer tuvalete gitmek ve günde 2-3 sefer yataktan kalkıp yandaki koltuğa oturmak dışında neredeyse hiçbir fiziksel aktivitesi olmadı. 71 kilodan 63 kiloya düştü, kasları zayıfladı. hastalıktan önce günde 3 kilometre köpek gezdiren, yarım saat yüzen adam iki adım atınca yorulur hale geldi.

hastalığı ve kalp yetmezliğinin neden olduğu komplikasyonları atlattık. ama ciğerler hala eski performansında değil, akciğer röntgeninde tek tarafta beyazlıklar var. taburcu olup eve geldik.

iyi beslenme, ev ortamı ve iyi bir bakımla ile epey toparladı ama hala bir halsizliği, bitkinliği var. hop diye eski haline dönsün demiyorum ama eski haline dönmesine yardımcı bir vitamin takviyesi vermek istiyorum, daha doğrusu kendi istiyor.

86 yaşında, ağır bir akciğer hastalığı yüzünden 1.5 ay hastanede yatıp güçsüzleşmiş, kilo vermiş bir erkek için halsizliğine iyi gelecek, enerji verecek, toparlanmasına yardımcı olacak multivitamin takviyesi önerebilir misiniz? eczaneye gittim bir sürü şey gösterdi. hengisi iyidir, hangisini alsam bilemedim.

Bir haftadır falan sol elimin iki parmak ucu böyle uyuşuk gibi bi garip. Bunun için hastanede hangi birime gitmek gerekir?

Asla uygun randevu çıkmıyor, sıra alıp bekleyip muayene olamıyo muyuz?

geçen sene covid geçirdikten sonra nabzım eskisinden fazla atıyordu -ayaktayken 90 110 arası, otururken 80 90-, 2 kere kardiyologa gittim; ilkinde yoğun kan tahlilleri + eko ile kalbimde hiçbir sıkıntı olmadığını kötü hissedersem beloc zok 25 mg kullanmamı önerdi.

beloc zok 25 mg a başladım (sabah yarım akşam yarım) nabzım düştü fakat bu kez de nabız yatarken 50 ve altına inmeye başladı, ilacı bıraktım. nabzım tekrar yüksek haline döndü

bu sene şubat ayında tekrar yüksek nabız sebebiyle gittim; kan testleri, eko, ekg, eforlu ekg hepsi temiz çıktı. doktor gene beloc benzeri saneloc yazdı 1 sene kullan sonra gel dedi. bazı sevimsiz yan etkileri ve üstte anlattığım nedenlerden ötürü bu ilaca başlamadım.

bu ay da göğüs (akciğer) hastalıklarına gittim -derin nefes alma ihtiyacı vs oluyor ara ara- solunum fonksiyon testi vs akciğerimde de hiçbir sıkıntı bulunmadı ve doktor, kardiyoloji doktorunun önerdiği beloc u kullanmamı önerdi, nabzın çok düşerse günde 1 yarım kullan dedi. spor yaparken de kullanabilirsin dedi.

ben bu nabızla çok zorlamadan spor yapıyorum ve nabzım yaptığım hareketlere göre kabul edilebilir ölçülerde -mesela covid geçirmeden önce 1 dakika jumping jack (zıplama) yaptıktan sonra nabzıma baktığımda 120 görüyordum, şu anda bazen 130/140 civarı görüyorum. (fakat bazen spor sırasında yükselen nabzım spordan sonra düşmüyor ve bu beni rahatsız ediyor)

ancak beta bloker, spor yaparken vücudun daha fazla oksijen ihtiyacından ötürü otonom sinir sisteminin kalbe "daha hızlı atmalısın" talimatına ket vurduğu için nabzı düşürmesinden dolayı vücut oksijensiz kalabiliyormuş. -bunun da tehlikeli sonuçları var tabi-

ben bu konuları tabii ki doktoruma da danışacağım ancak öncesinde benzer tecrübelere sahip olanlar var mı bilmek istedim.

mesela sabah akşam yarım yarım değil de, her gün sadece bir tane yarım içsem, spor yaptığım gün de spordan sonra içsem gibi bir kullanım mantıklı mı?

sabah dolabın üstünden ağır bir koli indirdim. sabahtan beri karnım ve belim ağrıyor,

ne olmuş olabilir?

İşinin ehli olan birini önerir misiniz?

Sb. Sabah citoles akşam da laroxyl alıyorum. Bunlarla etkleşir diye artık zinhar alkol alamaz mıyım yoksa çok yakın saatlerde içmemem yeterli mi?

Hiçbir şey yokken bu sabah uyanınca midemde kelebekler uçuştuğunu hissettim. Hafiften üşüme de geliyor arada ama hasta gibi de hissetmiyorum. Bu aralar bi salgın malgın bi şey var mı acaba nasıl birden bire oldu anlamadım. Bunun ilerlememesi için bir önlem var mıdır?

Bir arkadaşım kısa film çekiyor. Oyuncu olarak oynayacak arkadaş sigarayı bırakmış ama rol gereği sigara içmesi lazım. Daha önce böyle bir oyunculuk denemesinden sonra sigaraya tekrar başlamış.

Makarona doldurulacak veya kağıda sarılacak sigara benzeri bir bitki var mıdır? Tadı falan pek önemli değil, uzaktan bakınca görüntü tütüne benzesin yeter. Sigara gibi içilsin bitsin. Yabancı dizilerde galiba bitkisel sigara kullanılıyormuş.

Şerbetçi otu, çarkıfelek, misk otu gibi bitkiler yazmışlar ecnebi sitelerinde ama bunlar nerelerde satılır, kurutmak lazım mıdır vs detay bilmiyorum.

Neyden kaynaklı olur, kan değerleri normal bir tek hbA1c 6.30.



Dönemsel oluyor. Ne iyi gelir?

Bazı sorunlarımdan dolayı (insanlarla iletişim kurmak vs.) psikologdan yardım almayı düşünüyorum ama hiç bilmediğim bir durum bu.

Gittiğimde bana faydası ne derece olur?

Biraz saçma olacak ama mesela bir arkadaşımla konuşmaktan farklı oluyordur değil mi?

Gittiğimde sorunlarımı çözebilir miyim?

Lütfen daha önceden deneyimleyen bana yardımcı olabilir mi?

merhaba, işe girişte istenen evrakların arasında
hemogram
açlık kan şekeri
kan grubu kartı

var. bu üçü için ayrı ayrı mı tahlil yaptırmak gerekli yoksa tek seferde damardan halloluyor mu, bilen var mı? ha bi de osgblerde kan grubu kartı verebiliyorlar mı yoksa devlet hastanesi ya da özele mi gitmek lazım? yardımcı olursanız müteşekkir olurum.

stres, yetersiz beslenme, kalitesiz ve bol katkı maddeli hazır gıdalar, yoksulluk, elektronik alet kullanımının yaygınlaşması, sosyal medya kullanımının artması ve insanların kendine zaman ayıramaması...

bu saydıklarımın hepsi zekayı olumsuz etkileyen faktörler.
eminim herkes bunların bir kısmını hatta belki tamamını yaşıyordur.
haliyle zekamızın körelmesi mümkün.

ben kendimi eskisi kadar parlak hissetmiyorum.
konuştuğumda başka arkadaşlarım da böyle.

bende ve çevremde çoğunlukla stres ve ilintili şeyler önplanda.
bu da bilişsel kapasitemi etkiliyor.

velhasıl, sorum sizlere, bireysel olarak zeka düzeyinizin gerilemesinden endişe ediyor musunuz? eğer öyleyse yine kendi adınıza aldığınız bir önlem var mı?

O zamanlar hatırladığım kadarıyla ssk hastaneleri ve devlet hastaneleri ayrıydı ve ssklılar fazla sıra yok diye devlet hastanelerine geliyorlardı.

Ssklılar bu devlet hastanesine geldiği için ücret ödüyorlar mıydı? Ve miktarı ne civardaydı hatırlayan var mı?

Bizimkilerle konuşuyorduk da aklıma takıldı, sormak istedim.

Özellikle tatlı bir şeyler yedikten sonra kollarım ve boyun kısmım hemen kaşınmaya başlıyor ve o kadar kaşınıyor ki kabarıp pütürtüler oluşuyor. Hatta bazen bacaklarımda da iğne batması şeklinde başlayıp kaşıntı atağı olarak devam ediyor. Güneşli bir yerde bulunmasam ortam sadece sıcak olsa bile geliyor bu kaşıntı atağı, kalkıp lifle iyice ovalanana kadar da gitmiyor. Kışın bu kadar olmuyor ama yazın aşırı derecede atak geliyor. 3 sene önceye kadar yoktu, son 1 senedir çok yoğun var. Bu şimdi alerji kategorisine mi girer yoksa başka bir sorunun belirtisi mi?

Onagöre randevu alayım diyecem ama randevu da alınmıyor :)

Gece uykudan bagirarak uyanıyorum, bir şeyler diyorum, bazen anlaşılıyor ne dediğim bazen anlaşılmıyor. Bazen ayağa kalkıyorum odanın içinde dolaşıyorum. Eşimi bile tanımıyorum, sen kimsin falan diyorum.
Bu anlattıklarımin hiçbirini ben hatırlamıyorum. Sabah uyandığımda eşim söylemese hiçbirinden haberim olmaz. Ne gördüğüm rüyayı ne yaptıklarımı hatirliyorum.
Bende çocukluktan beri var bu durum. Bazen sıklığı azalıyor bazen artıyor. Bugüne kadar nedir, ne değildir bakmamıştım hiç. Bugün aklıma geldi baktım, uyku terörü olabilir diye düşünüyorum.
Buna benzer şeyler yaşayanlar var mi? Aşılabilen bir durum mu?

Geri çıkar mı?

Sakal yolma takıntım vardı, birkaç ay önce yapmayı bırakmıştım ve düzenli bir sakalım olmuştu.
Geçen hafta nohut büyüklüğünde bir bölgedeki sakalı yoldum, normalde hep geri çıkardı, bir hafta olacak herhalde çıkmıyor.
Kökünü mü kuruttum ne oldu, bu geri çıkar mı?

Eli çabuk işini titizlikle yapan çene cerrahi önerebilir misiniz. En son Eskişehir’de çektirmiştim gömülü keşke sağdakini de çektirseydim başıma dert oldu başa sardım resmen :(

daha önce dişleri beyazlattım hiçbir fark olmamıstı, memnun kalmamıstım.

Diş beyazlatma için ürün veya diş doktoru tavsiyelerinize açığım

Babam 10 gun once ozel bir tip merkezinde ultrason cektirmisti. (devlette 1 ay sonraya gun veriyorlar) Ayni gun sonucu fiziksel olarak teslim aldi onda sorun yok, ama e-nabiza da yuklemeleri gerekmiyor muydu? E-nabiza bu tarz Tahlil, radyolojik gorunteleme falan sonuclarini yukluyorlar diye biliyorum. Ozel merkez oldugu icin mi yuklenmedi, devlet hastanesine gidince mi yukleme yapiliyor sadece ? Ya da yukleme daha sonra mi yapilacak acaba 10 gun gecti gerci ama. Cok buyuk mesele degil tabi ama herseyin derli tooplu e-nabizda olmasi iyi oluyor.

birden fazla nasır bandı kullandım ardarda. iyice soydum orayı. artık kırmızı, kanlı deriye ulaştım daha fazla gidecek yer yok yani. arkası kemik. bu siğil 1 yıl sonra tekar çıktı. ne yapabilirim? (nasır değil, siğil olduğunu genel cerrah söylemişti)

Özellikle parmak uçlarım (tırnağın alt tarafi)

Neden olabilir?

Sabah minibüste en arka koltukta otururken, araca arkadsn motor vurdu. Küçükte olsa sarsıntı oldu tabi sırtıma. Böyle sızlama gibi bir ağrı kaldı sırtımda. Hastane aciline gitmedim ama gitmem gerekir mi bu ağrı için?

böyle hobarey diye uyanmayalı belki 10-15 yıl olmuştur. bunun için ne yapmak lazım? akşamdan karışımlar mı içmek lazım? vitamin mi atmak lazım.

uyuma süreci bayılma ile eşdeğer.

uyanma ise alarm ile birlikte

sola sallan
sağa sallan
tekrar sola
tek ayağı aşağı at
dikil
dikilmişken uyumaya devam et
2-3dk dikilik uyu
sonra banyo

acaba dedim bu aroma terapi yağlarından alıp oda spreyi gibi odaya mı sıktırsam sabah olunca. belki koku falan kendimize getirir.

Sol gözüm gayet iyi bir ara 0.25 idi, hala öyle olabilir hiç bir kayıp hissetmiyorum. Fakat sağ gözüm 2 desem yeridir. Ama o da bir netleşiyor bir aşırı bulanıklaşıyor. Yine de net hali bile soldaki gibi olmuyor. Zaman zaman da yatarken falan tek gözle telefona baktığımı fark ettim. Meğer sağ iyi görmediğinden kapatıyormuşum :D Ama bu tarz davranışlar iyice tembelleştiriyor ve günden güne bozuyor olabilir mi?

Böyle nasıl hissediyorum, sanki gözümün içinde çapak veya dışına bi katman inmiş de ovalayınca, yıkayınca geçecekmiş gibi hem psikolojik hem de fiziksel olarak bir şey varmış gibi hissediyorum. Ama ne yapsam geçmiyor. Sinirlerimi bozdu. Hastalıkla yüzleşmek ne zormuş.

Göz bozulunca böyle mi oluyor yoksa ara ara netleşmesi falan daha kurtarılabilir bir şeye işaret mi?

Önce bir sorayım dedim, fırsat olunca doktora da gideceğim.

benim için özel bir anlama sahip arkadaşım, staj yapacağı şirkete başlamadan önce check up yaptırdıktan ve sonuçlar gayet iyi çıktıktan sonra prosedür gereği şirket doktoruna muayene oldu.

Doktor e-nabız'ına bakmış (erişimi kendi mi sağladı, ver bakayım diyip şifre mi istedi bilmiyorum) ve yıllar önceki psikiyatri geçmişine dair raporları görüp mobbing olarak nitelendirilebilecek bir üslup kullanmış.

"iki üç hafta staj yapacağın için birşey demiyorum ama işe başlıyor olsaydın başın ağrırdı, psikiyatriden de onay alman gerekirdi ve normalde bi şirket senin gibi biriyle uğrşamaz" gibi bir laf edip, ik'ya verilecek rapora "vardiyaya kalamaz, önemli kararlar veremez" gibi uyarılar yazmış ve bundan dolayı ik'cının da yargılayıcı bir tavrı olmuş.

şuanki stajdan bağımsız olarak ortak endişemiz; bu kişinin etiketinden dolayı iş hayatına 1-0 geride başlayacak olması. İşe başladıktan sonraki performansının yetersiz bulunması değil, etiketten dolayı işinin yokuşa sürülmesi, alınacaksa alınmaması vs.

Psikiyatri geçmişini tam olarak bilmemekle birlikte, kendisi hastaneye herhangi bir sebeple gittiğinde tedaviyi reddetme hakkının kendisine tanınmadığını da söylemekte.

Hayatının "normal" bir seyre girmiş olmasına rağmen(top5 üni'den birinde son sınıf öğrencisi, extrem davranışları yok ve akademik performansı gayet yerinde) böyle olmasının hoş olmadığını düşünüyoruz.

Bu noktada yapılması gereken şey nedir? Yeniden bir psikiyatriste gidip "normal" sıfatına kavuşmak mı? Böyle olsa dahi eski belgelerin e-nabız gibi platformlarda olması bazı şeyleri sekteye uğratabiliyor sanırım, bunların zaman aşımına uğraması vs mümkün müdür?

Gıda tüketimi sonrası oluyor. Ateş geçti. Fakat diyare ilkte şiddetli şimdi ise hafif de olsa devam ediyor.

Yağlı, dışarıdan tüketilen fastfood sonrası oluyor.

Ne tavsiye edilir? Helikobakter bu tarz bir tabloya sebep olur mu? (Öncesinde gastrit geçmişi, dönemlik mide ağrıları var)

Endoskopi vs. atlayıp İkili helikobakteriye yönelik antibiyotik paketlerinden kullanılsa on dört gün zararı olur mu?

Ufak bir estetik dolgu yapılacak.

yarın sabah endoskopi yapılacak bana. acaba film/rapor hemen veriliyor mu hastaya?

sb

sb

negatif duyguları hep içine atan, negatlfiiği karşısındakine yansıtmayan, dışarıdan çok pozitif görünen bir insanım. bi yemeği beğenmesem de karşımdaki kırılmasın diye yerim, bir çok lafı yutarım, insanları kırmamak için bir çok leyi içimde tutarım. stresimi, gerginliğimi, sinirimi yansıtmam kendi içimde yaşarım. (bunu eziklik olarak değil de gamsızlık olarak görür insanlar) gergin bir işim olmasına rağmen, geçen eşim sen yılda 2-3 kere sinirleniyorsun nasıl oluyor diye sorunca çok şeyi içime attığımı fark ettim. aslında sinirleniyorum ama yutuyorum yani bunları. işyerinde bağırıp çağırmak yerine insan gibi anlatıyorum derdimi. mesela hatalı sollama yapan biri olunca ne bileyim çocukken babası dövüyordur ondan böyledir falan diye sinirlenmemeye çalışıyorum. üzücü olayları arkadaşlarımla en yakınlarımla bile paylaşmam mesela.

şimdi bunlar beni şu anda rahatsız etmiyor, bir problem yaşamıyorum yani. ama acaba sağlığıma bir zararı var mıdır diye aklıma düştü şu an. hani bağırıp çağıran tipler daha uzun yaşar derler ya, sizce de öyle mi acaba? siz de böyle şeyler yaşıyor musunuz?

En son muayeneye gittiğimde gözlükten lense geçmek istedim, doktor da göz numaraların uygun geçebilirsin dedi ve lens yazdı, ama ben nolur nolmaz diye gözlük de yazdırdım.

Tanıdık optikçiden almaya gittiğimde "astigmatın olduğu için bu lenslerle de çok net göremezsin, buğulu görürsün zaten" dedi.
Lens olduğu zaman gözlüğün bir numara düşüğü yazılıyormuş sanırım, ya da onun gibi bir şey. Optikçi bana doktorun lens için numaralarda lens, ve yine doktorun gözlük için yazdığı numaralarda lens verdi (deneme lensi bunlar, ücretsiz, eşantiyon).

Şimdi ben gözlük numaralarıyla aynı olan lensi takıyorum birkaç saattir (doktorun yazdığı lenslerden büyük numaralara sahip olan lensler).
Ama yine buğulu görüyorum. Bu normal mi?

Acaba astigmattan dolayı mı lens verimli olmuyor bende, yoksa gözün birkaç gün takıp alıştırılması mı lazım?

Bu arada göz numaralarım çok büyük değil, gayet mütevazı sayılar.

3,5 aylık kızımız var. medicana ataşehir'de bir doktora gidiyoruz doğduğundan beri ama kendisi oldukça ilgisiz. bu yüzden başka doktora gitmek istiyoruz.

anadolu yakasında önerebileceğiniz çocuk doktoru varsa sevinirim.

Merhaba,
Yanımızda panik atak geçiren birine ne yapabiliriz? Nasıl davranmamız gerekiyor? Kişi oldukça bilinçli, atak geçireceğini farkedince yapması gerekenlere hakim, benim yapabileceğim yardımcı olabileceğim bir şey var mı merak ettim.
Teşekkürler.

Ekşiduyuru ahalisi selam, 3-4 yıl önce anksiyete bozukluğu tanısı sebebiyle 3-4 ay boyunca ilaç kullandım. Üniversite öğrencisiydim o zamanlar ve şu an özel sektörde işe başlama durumum var, işe giriş muaynesinde bu bir problem teşkil eder mi? Tedavi oldum ve doktorum o zaman ilacı kesti. Varsa bilginiz paylaşırsanız çok sevinirim

Herkes maskeliydi. Covid kişi benim öaprazımda oturuyordu, camlar açıktı. Bana teste gerek var mı ki? Şu an bişeyim yok.

Selamlar, iki gözüm de 2.5 derece miyop.Astigmat yok. 8 yıl boyunca Acuvue Oasys lens kullandım aylık. 8.8 mm yarıçaplı. 2019 itibariyle sol gözüme artık lensi taktığımda sürekli batma yapmaya başladı ve takamadım lensi. Akşamları gözlük kullanmama rağmen göz kuruluğu olduğunu tahmin ediyorum. 3 sene ara verdim lens takmaya. Tamamen gözlüğe geçtim. Şimdi ise sıkıldım gözlükten ve tekrar lens kullanmak istiyorum.

Oasys dışında batma yapmayacak önereceğiniz lensler nelerdir?Göz doktoru numune olarak birden fazla farklı lens verdi al dene istediğini seç dedi gönderdi ama verdiklerinin hepsi günlük lens imiş. En çok precision adındaki lenste çok rahat ettim. www.lensmarket.com

Ama maalesef bunun da aylık olanı yok.

Buna yakın başka lens kullanan olduysa önerilere açığım.

Teşekkürler

Merhaba. Kilo vermek için tavsiye edebileceğiniz bir youtube kanalı var mı?

Miyop+Astigmatım var. ( 1+0,75, 1+0,5 )

Efendim daha önce gözlükçüye gittim, ancak arkadaş bunda çift kaşe olmadığı için gözlüğü kendi paramla alacağımı belirtti. Tamamen doktor hatası. Hemen de gözlük beğenebilme durumum olmadığı için pas geçtim, dedim gider doktora yazdırırım tekrardan çift imza/kaşe olayını da yaparım.

Bugün tekrar gittim baktım ancak arkadaşım markaya bakma dedi. Gözlüğü alacağım yer atasun.

gözlüğün rayban, osse, armani(gözlük markası bile değiller), mustang, prada olmasının bir artısı var mı? Bunlar sadece kasa yaptıkları için umursamıyorum ancak artısı varsa dinlemek isterim.

atasun'da unofficial diye bir marka beğendim, fark eder mi mesela?

Biraz soru gibi biraz iç dökme gibi. Ekşi İtiraf'a döndüreceğim, affola.

Anksiyete kelimesinin anlamını öğreneli bir sene falan oldu. Ama çocukluktan beri bende var bu.

1 ay önce doktora gittim ilaç verdi, ilaç kesin çözüm değil psikoterapi lâzım dedi, psikoterapiye verecek param yok, ilaçla şimdilik yavaş da olsa ilerleme var gibi. Cuma tekrar gideceğim doktora. Bakalım ne diyecek.

Arkadaşlar bana bazen çok saçma geliyor bu durum. Yani sallıyorum KPSS'ye gireceksindir veya hoşlandığın kişiye açılacaksındır veya ilk defa bir canlı yayına çıkacaksındır heyecanlanırsın, kendini kötü, tedirgin hissedersin. Bunlar normal, çünkü ortada GERÇEK bir şey var. Ama ortada hiçbir şey yokken heyecanlanmak, çekinmek, ne yapacağını bilememek, kalp atışlarının hızlanması, soğuk terlemek falan... Kendimi bildim bileli bunu yaşıyorum ama çok saçma geliyor yine de. Sanki insanın kendi kendine yaptığı bir kötülük, bir salaklık gibi. Mutfakta ekmek doğrarken bilerek isteyerek parmağını kesip kanatmak gibi bir şey.

Bugün bir arkadaşın evindeyiz sabah, kahvaltı falan yapacağız. İlacımı da yanıma almamışım, bir şey olmaz dedim ama hakikaten oluyor. Başka bir ev, başka bir mutfak. Bıçaklar poşetler şunlar bunlar nerede. Peynir kesmek için hangi tabağı kullanmalıyım. Benim şu hareketim onlar için hijyensizlik olur mu. Böyle en küçük detaylara varıncaya kadar bir sürü konuda anlamsız bir kaygı içine düştüm. Tava yok tencere var, peki patates için ne kadar yağ koymalıyım, derken aşırı yağ koydum meselâ. Tamam yani dünyanın sonu değil, yağı fazla kullandım sadece, farkındayım. Öyle çok tepki de almadım zaten. Ama mesele yaşadığım heyecan ve endişe. Ulan bu kadar küçük, minik meseleler için endişe duyup elini ayağını birbirine dolar mı insan? Ben nasıl bu saçmalığın, bu anlamsızlığın içindeyim ve hâlâ çıkamıyorum?

İlaçtan önce kendimi biraz gazlayıp kafa olarak rahatlamaya başlamıştım, ilaçla da birlikte gözle görülür iyileşmeler olmaya başladı. O ara şöyle hayıflandığımı hatırlıyorum: Ulan ben şimdiye kadar yaşamamışım ya, hiç rahat nefes almamışım, hayattan zerre keyif almamışım, incik boncuktan endişelenmişim hep (bu arada büyük meselelerden yani sınav stresidir, iştir vs. bunlardan endişelenmem hatta o konularda aşırı rahat diye bilinirim hep)...

Arada kendime "Püü sana!" diyorum, "Aşamadığın şeye bak, kaldırımda yürürken karşıdakiyle göz göze gelmekten korkmak! hahahaha"

Ben bu durumu çok saçma buluyorum. Sıkılıyorum, daralıyorum, isyan ediyorum isyan.

Teşekkürler.

Kaygı bozukluğu deniyordur herhalde buna, bilmiyorum. Her şey iyi giderken bile kendinizi mutsuz edecek ihtimalleri aklınıza getirip her saniyenizi zehir ediyor musunuz? Evetse bununla nasıl başa çıkıyorsunuz? Yildim kendi urettigim felaket senaryolarindan.

Derin kapanış (deep bite) ve çarpık diş sıralanışı şikayetiyle 24 yaşımda diş teli takmaya başladım. Tedavim 2 yıl sürdü ve 2021'in Aralık ayında teller çıkarıldı. Neticede, dişlerimdeki estetik kusurlar önemli oranda giderildi. Eski haliyle kıyas kabul etmeyecek derecede düzenli bir diş sıralanışına sahibim. Derin kapanış sorunum tam anlamıyla çözülmese bile, diş eti çekilmesine yol açan sağlıksız durumdan bir hayli uzaklaştığını söyleyebilirim. Özetle, tedavinin etkileri yalnızca diş estetiği üzerinden değerlendirilecek olursa, son derece başarılı bir sonuç elde ettiğimi kabul ediyorum. Tedavinin yüzümde yol açtığı değişimleri de hesaba kattığımda ise, diş teli benim için büyük bir pişmanlık sebebi oldu. Yüzümde öteden beri aşina olduğum bütün karakteristik özellikler silinip gitti adeta. Suratım uzadı, yanaklarım çöktü, yüzümün eski yuvarlaklığı yerini daha köşeli ve belirgin bir çene hattına bıraktı. Sanki ağzımın içine bir avuç çakıl taşını doldurmuşlar da ağzımı tam kapatamıyormuşum gibi, tuhaf, alık bir yüz ifadesine kavuştum. Aynada gördüğüm simaya yabancılık duyuyorum. Baktığım ben değil de bana çok benzeyen bir başkasıymış gibi. Dişlerimi düzelteceğiz derken yüzümün doğal görünüşünü geri dönüşü olmayacak biçimde tahrip ettik galiba. Kendimi çirkinleşmiş hissediyorum ve bu beni çok üzüyor.

online terapi ilanları veya sayfaları hangileridir?

Hekim'le randevumuz var. Fakat sizden de yorum alayım? Ameliyat mı dersiniz yoksa başka bir yöntem olabilir mi tedavi edip hayat kalitesini artırmak için? (kilo vermek yanında)
Hastamız 66 yaşında kilolu kadın.

i.ibb.co