Çevrenizde varsa sokakta yavru annesi yanında olmayan üşüyen zavallı bir kedi yavrusu lütfen bildirin. Beylikdüzü tarafında olursa daha iyi olur.
Çanakkale'de 5 aylık Jack Russell cinsi köpeği almak isteyen varsa buralardayım.
sokakta bi kedi var bebek gibi ağlıyo, arabanın altına girmiş çağırdım çıkmıyo da nasıl şey edilir bu kedi mal mı?
Evet dostlar, durum başlıktaki gibi.
Kedi dört aylık, dişi, haliyle aşırı meraklı.
Sorunum şu, bu kedi nerede dolu bardak bulsa kafası içinde, sıcak şeyle dolu olmayan bardak bırakmaya gelmiyor etrafta, kahvenin yanına kurabiye almaya bile kalkmıyorum bir geliyorum bıyıklar kahve. sakjksjaksja (Klozetten su içmeye çalışmak da yeni hobimiz iki gündür. Bugün açtım taharet musluğunu oynasın diye artık.)
Bardaktaki sudan, sütten geçtim artık bu sabah beşte şıp şıp sesine uyanınca; dün fincanda salep bırakmıştım gelmiş onu bulup yarım fincan salebi götürmüş kahvaltı niyetine.
Çay, yeşil çay, ıhlamur, bitki çayı, sade nescafe filan ayırt etmiyor bu, ne yapayım ben bunu; bırakayım kendi haline diyorum,bırakayım mı kendi haline? Yanlış mı yaparım? Bir gün sıcak bir şey içip dili yansın da aklı başına mı gelsin? Cırcır mı olsun?
Okeye dördüncü mü çıkaralım, oralet de mi vereyim yanına portakallı?
Kedi dört aylık, dişi, haliyle aşırı meraklı.
Sorunum şu, bu kedi nerede dolu bardak bulsa kafası içinde, sıcak şeyle dolu olmayan bardak bırakmaya gelmiyor etrafta, kahvenin yanına kurabiye almaya bile kalkmıyorum bir geliyorum bıyıklar kahve. sakjksjaksja (Klozetten su içmeye çalışmak da yeni hobimiz iki gündür. Bugün açtım taharet musluğunu oynasın diye artık.)
Bardaktaki sudan, sütten geçtim artık bu sabah beşte şıp şıp sesine uyanınca; dün fincanda salep bırakmıştım gelmiş onu bulup yarım fincan salebi götürmüş kahvaltı niyetine.
Çay, yeşil çay, ıhlamur, bitki çayı, sade nescafe filan ayırt etmiyor bu, ne yapayım ben bunu; bırakayım kendi haline diyorum,bırakayım mı kendi haline? Yanlış mı yaparım? Bir gün sıcak bir şey içip dili yansın da aklı başına mı gelsin? Cırcır mı olsun?
Okeye dördüncü mü çıkaralım, oralet de mi vereyim yanına portakallı?
Böyle bir kedi var, genç ve dişi. Geçen hafta sokakta bulup eve getirmiştik. Bildiğimiz ev kedisi, kum eğitimi var, şımarıyor falan, yatakta yanında yatmak istiyor. Bir haftadır sahibi çıkar diye internette, etrafta bakındık, kimse yok. Annemin ultra titizliği ve rahatsızlığından dolayı malesef biz alamıyoruz. Kediyi bugün çıkardık ama kapımızın önünden gitmiyor. O öyle kapımda bekledikçe çokça canım sıkılıyor. Sahiplenmek isterseniz, ya da etrafınızdan evine almak isteyen olursa çok makbule geçer, rahatlarım. ilkersnr (at) g-mail'den bana ulaşabilirsiniz.
6 haftalıkken evimize bernese golden kırması tatlı bir sey geldi.şimdi 9 haftalık. oturu pati veri yatı iki günde öğrendi. ödülle öğrettiğimiz için onlar kolay oluyor. hayır dur ve çiş ise biraz sıkıntılı. iki tane bebek bezi değiştirme örtüsü var. biri tuvalette biri de koridorda duruyor. genelde pedlerinin üstüne yapmaya çalışıyor çişini de kakasını da ama ayaklar pedde popo dışarda pozisyon aldığından iskalıyor sıpa. mutfak ve kardeşimin odasına elektrik supurgesinden korktuğu iki zaman hariç hiç yapmadı. ama koridordaki pedi kaldırdığımızda gidip banyoya yapmıyor. bazen de o pedleri yırtıyor onlarla oynuyor. onu sadece banyoya alıştırmak için ne yapabiliriz? 50 gün sonra aşıları tamamlanacak o zaman dışarı çıkabilecek. eve yapmaması için tüm pedleri kaldırmalı mıyız? günde 5 saat evde yalnız kalıyor.
benim odam ve salona girmemeyi öğrendi. boşluk bulunca adım adım kendini içeri taşısada biz ayaklanınca çıkıyor geri. koltuğa çıkmasına kızdığımızı da biliyor. ama hayır desek de inatlaşmalar söz konusu. anlasa da ensesinden çekene kadar devam ediyor.
koridordaki duvarı kemirme huyumuz asıl en buyuk sıkıntımız. bir suru kemirme oyuncağı olmasına ragmen yalnız kalınca gidip duvarları kemiriyor. tüm köseler gitti. buna yapabileceğimiz bir sey var mı?
tuvalet fırcasıydı, çöptü hep kaldırmak zorunda kalıyoruz. onlarla surekli oynuyor. daha çok küçük olduğu için şimdi kaldırıp mı kullanalım yoksa simdiden hayırla alıştıralım mı?
hayır, dur, git gibi olumsuz yani bir sey yapınca değil de yapmayınca iyi olan komutları öğretmek için en iyi yöntem nedir?
benim odam ve salona girmemeyi öğrendi. boşluk bulunca adım adım kendini içeri taşısada biz ayaklanınca çıkıyor geri. koltuğa çıkmasına kızdığımızı da biliyor. ama hayır desek de inatlaşmalar söz konusu. anlasa da ensesinden çekene kadar devam ediyor.
koridordaki duvarı kemirme huyumuz asıl en buyuk sıkıntımız. bir suru kemirme oyuncağı olmasına ragmen yalnız kalınca gidip duvarları kemiriyor. tüm köseler gitti. buna yapabileceğimiz bir sey var mı?
tuvalet fırcasıydı, çöptü hep kaldırmak zorunda kalıyoruz. onlarla surekli oynuyor. daha çok küçük olduğu için şimdi kaldırıp mı kullanalım yoksa simdiden hayırla alıştıralım mı?
hayır, dur, git gibi olumsuz yani bir sey yapınca değil de yapmayınca iyi olan komutları öğretmek için en iyi yöntem nedir?
nasıl desem öyle bir cins vardır mesela hep küçük kalırlar büyümezler.
var mı böyle bir kedi cinsi?
var mı böyle bir kedi cinsi?
bir rottweiler edinip bakimini ustlenmek ve beraber yasamak istiyorum. bu konuda yardimci olabilecek kimse var midir?
sokağa bir bebek atılmış tasmasıyla beraber. biz de kapıp eve getirdik. çok piresi var garibimin, pireli hayvan aldım eve daha önce ama bu kadar çok piresi olanı hiç eve almamıştım. (sahiplendirme ilanı açacağım zaten daha sonra) dış parazitini yaptık tabi ki hemen ama, kedilere atlar mı bu pire? bize atlamaz onu biliyorum da, bir de yumurtalarını eve saçar mı? köpeklerin dış paraziti var, kedilerin yok.
bir de pireler tam damlayı damlattığımız yerde bile geziniyor, hiç baygın gibi değiller. iki saat falan oldu ilacı yapalı. normal mi?
bir de pireler tam damlayı damlattığımız yerde bile geziniyor, hiç baygın gibi değiller. iki saat falan oldu ilacı yapalı. normal mi?
merhabalar. dün kedimin kakasında kan farkettim. daha doğrusu kakasını yaparken izliyordum ve işini bitirdikten sonra en son jelimsi bi şekilde kan geldi kedicikten. bugün de başka bi nedenden dolayı veterinere kontrole götürünce bunu da sordum. veteriner mamadan dolayı olduğunu söyledi. her ne kadar kötü olduğunu bilsem de öğrenci olduğum için goody veriyorum kediye. veteriner proplan, hill's ve royal canin önerdi. bunlar da zaten en kaliteli mamalar olarak bilinen markalar, lakin fiyatları biraz yüksek. bu mamaları en uygun nerden alabilirim. internet sitesi olur, mağaza olur ?
2 gün önce aldığım dişi betta balığını şimdilik tetra betta granulle günde 2 3 tane atarak besliyorum . Bettanın daha sağlıklı ve canlı olması için ne tür yemler kullanmaylıyım ?
mesela daha 3-4 aylık bi kedi için konuşalım tam bilmiyorum ama bunun parazit testiydi aşılarıydı kısırlaştırılmasıydı bu tip temel sağlık sorunlarını nasıl yapıldığını anlatabilirsenizz sevinirim birinci sorum buydu
ikincisi kedi için alınacak kum mama vs vs şeylerde çok pahalı oluyomu
teşekkürler şimdiden
ikincisi kedi için alınacak kum mama vs vs şeylerde çok pahalı oluyomu
teşekkürler şimdiden
instagram.com
Arkadaslar bir haftadir musti'yi bulamiyorum. Sokaktaki diger kopekleri de goremiyorum ustelik. Simdi muhye barinagini arayip konustum, buralardan kopek almadiklarini soyledi. Ovecler 2.cadde civarindan cok fazla sikayet aliyorlarmis, 4. Ve 6. Cadde civarinda toplama yapmislar. Musti'mi barinakta ya da sokakta, nerede olursa olsun goren olursa ne olur bana ulassin. Benden baska kimseye yaklasamaz, cok korkaktir, kivrik kuyruklu, epey iri, sari bir sokak kopegi. Ne olur yardim edin, Telefon numaram: 0554 285 20 80
Arkadaslar bir haftadir musti'yi bulamiyorum. Sokaktaki diger kopekleri de goremiyorum ustelik. Simdi muhye barinagini arayip konustum, buralardan kopek almadiklarini soyledi. Ovecler 2.cadde civarindan cok fazla sikayet aliyorlarmis, 4. Ve 6. Cadde civarinda toplama yapmislar. Musti'mi barinakta ya da sokakta, nerede olursa olsun goren olursa ne olur bana ulassin. Benden baska kimseye yaklasamaz, cok korkaktir, kivrik kuyruklu, epey iri, sari bir sokak kopegi. Ne olur yardim edin, Telefon numaram: 0554 285 20 80
Geçen sene bu vakitler çöp tenekesinin kenarında, kutu içinde, 2 kardeşiyle birlikte terk edilmiş bulundu minnak Pandamız.
Yeğenim alıp eve getirdi, hepsini besledi büyüttü tosuncuk etti. Sonra sahiplendirme vakti geldi.
Panda'ya talip olan arkadaşım, evlendikten sonra, “Kocam istemiyor.” dedi, balayına giderken bana bıraktı, dönüşte almadı.
4 aydır bende Pandacık. Bu esnada 1 yaşına geldi, kısırlaştırıldı, aşıları tam... Kum eğitimi tabii ki süper. Oyuncu, sevgi dolu, pofidik, söz dinler...
Ama uzun vadede benim bakmam mümkün değil. Evim uygun değil. Yoğun çalışıyorum, geç geldiğim, evden uzak kaldığım zamanlar oluyor. Yalnız kalınca çok sıkılıyor. Evimi eşyalı kiraladığım için evsahibim eşyalarıma zarar gelecek diye istemiyor. Misyonumu tamamladım, artık daimi yuvasına, onu çok sevecek bir aileye kavuşturayım istiyorum.
Hadi birisi talip olsun :)
Notlar:
1. Taşıma kutusu, tırnak kaşıma tahtası, kum kabı mevcut. siz alana kadar ne kadar maması kalmışsa o da sizin.
2. Panda, isminden de anlayabileceğiniz gibi, çok kocaman bir arkadaş. Bildiğin sönmüş kaplan ebadında (tam sönmemiş). Kocaman diyince, obez anlaşılmasın, uzun boylu, iri kemikli. Cüssesiyle ters orantılı bi “miyıvlaması” var.
3. Kedimiz bizim kedimiz olmayacak, sizin kediniz olacak ama sağlığını, sıhhatini görmek isteriz tahmin edersiniz, o yüzden arada gelip bakmak isteriz.
4. Sorusu olan bana buradan, sözlükten ya da şu email’den ulaşabilir: tylerstallion@gmail.com
Yeğenim alıp eve getirdi, hepsini besledi büyüttü tosuncuk etti. Sonra sahiplendirme vakti geldi.
Panda'ya talip olan arkadaşım, evlendikten sonra, “Kocam istemiyor.” dedi, balayına giderken bana bıraktı, dönüşte almadı.
4 aydır bende Pandacık. Bu esnada 1 yaşına geldi, kısırlaştırıldı, aşıları tam... Kum eğitimi tabii ki süper. Oyuncu, sevgi dolu, pofidik, söz dinler...
Ama uzun vadede benim bakmam mümkün değil. Evim uygun değil. Yoğun çalışıyorum, geç geldiğim, evden uzak kaldığım zamanlar oluyor. Yalnız kalınca çok sıkılıyor. Evimi eşyalı kiraladığım için evsahibim eşyalarıma zarar gelecek diye istemiyor. Misyonumu tamamladım, artık daimi yuvasına, onu çok sevecek bir aileye kavuşturayım istiyorum.
Hadi birisi talip olsun :)
Notlar:
1. Taşıma kutusu, tırnak kaşıma tahtası, kum kabı mevcut. siz alana kadar ne kadar maması kalmışsa o da sizin.
2. Panda, isminden de anlayabileceğiniz gibi, çok kocaman bir arkadaş. Bildiğin sönmüş kaplan ebadında (tam sönmemiş). Kocaman diyince, obez anlaşılmasın, uzun boylu, iri kemikli. Cüssesiyle ters orantılı bi “miyıvlaması” var.
3. Kedimiz bizim kedimiz olmayacak, sizin kediniz olacak ama sağlığını, sıhhatini görmek isteriz tahmin edersiniz, o yüzden arada gelip bakmak isteriz.
4. Sorusu olan bana buradan, sözlükten ya da şu email’den ulaşabilir: tylerstallion@gmail.com
merhabalar, sinir krizi eşiğindeyim.
2 kedim var, büyük olan (2,5) yemek yemiyor. whiskas alsam, salam kessem öküz gibi yiyor ama nerede sağlıklı, alması gereken gıda var, burun kıvırıp gidiyor.
aç bıraktım, en son 14 saat inat edip yememiş, gittim aldım whiskas koydum önüne. kendime yapmıyorum, ona tavuk haşlıyorum ilk öğün yiyor, ikincide yine yemiyor.
piyasada denemediğim mama kalmadı, kuru mama zaten yemez. düzgün kuru mama & whiskas & salam karıştırdım yine yemedi.
bu kedi suyu da avucumdan içer zaten.
tüyleri topaklanmasın diye ağzına zar zor malt sürüyorum, zorla yapıyorum diye artık benden de kaçmaya başladı.
lütfen bana bir yol söyleyin, ben ne yapayım da bu kedinin inadını kırayım? nasıl yaklaşsam bu hayvana? hasta olabilir mi? böbreklerde bir problem varsa iştahsızlık olur ama salam görse gömüyor maşallah. napıcam ben?
2 kedim var, büyük olan (2,5) yemek yemiyor. whiskas alsam, salam kessem öküz gibi yiyor ama nerede sağlıklı, alması gereken gıda var, burun kıvırıp gidiyor.
aç bıraktım, en son 14 saat inat edip yememiş, gittim aldım whiskas koydum önüne. kendime yapmıyorum, ona tavuk haşlıyorum ilk öğün yiyor, ikincide yine yemiyor.
piyasada denemediğim mama kalmadı, kuru mama zaten yemez. düzgün kuru mama & whiskas & salam karıştırdım yine yemedi.
bu kedi suyu da avucumdan içer zaten.
tüyleri topaklanmasın diye ağzına zar zor malt sürüyorum, zorla yapıyorum diye artık benden de kaçmaya başladı.
lütfen bana bir yol söyleyin, ben ne yapayım da bu kedinin inadını kırayım? nasıl yaklaşsam bu hayvana? hasta olabilir mi? böbreklerde bir problem varsa iştahsızlık olur ama salam görse gömüyor maşallah. napıcam ben?
bir adet enik buldum. en fazla yirmi gunluktur, belki o kadar bile yok.
etrafi aradim taradim 100-150 metre kadar otede dort enik daha var. yalniz bu cocuk kendisi gelmis olamaz buraya, olduklari yerden buraya gelebilmek icin ya duz duvara tirmanacak ya merdiven inip yokus cikacak cunku, imkansiz bunu yapmis olmasi.
ya biri alip birakti (ki sanmam) ya da anasi birakti bunu zayif diye falan. ben napacagimi sasirdim, on metre kadar otesinde nobet tutuyorum anasi gelir belki diye. gelir mi? gelmezse napayim bir de, alip diger yavrularin yanina mi birakayim. eve mi gotureyim?
ya da simdi alip diger yavrularin yanina goturup ana gelirse tepkisine mi bakayim? dokunamiyorum da kokum sinecek diye su an.
ne yapmak lazim bi yol gosterin allah askina.
etrafi aradim taradim 100-150 metre kadar otede dort enik daha var. yalniz bu cocuk kendisi gelmis olamaz buraya, olduklari yerden buraya gelebilmek icin ya duz duvara tirmanacak ya merdiven inip yokus cikacak cunku, imkansiz bunu yapmis olmasi.
ya biri alip birakti (ki sanmam) ya da anasi birakti bunu zayif diye falan. ben napacagimi sasirdim, on metre kadar otesinde nobet tutuyorum anasi gelir belki diye. gelir mi? gelmezse napayim bir de, alip diger yavrularin yanina mi birakayim. eve mi gotureyim?
ya da simdi alip diger yavrularin yanina goturup ana gelirse tepkisine mi bakayim? dokunamiyorum da kokum sinecek diye su an.
ne yapmak lazim bi yol gosterin allah askina.
Yasaklanmadı mı hala? İlgili yasayı bulamadım. Petshoplarda kesin olarak yasaklandı diye biliyorum ama internet için bir düzenleneme yok mu?
eksiduyu.ru şu duyuruda da yazdığım gibi kedim mantar, götürdüğüm veteriner ne tahlil yaptı, ne de dogru dürüst bir tedavi uyguladı. Bu bağlamda yeni veteriner arayışı içindeyim. Anadolu yakasında, tercihen Bostancı/Altıntepe/Küçükyalı/Maltepe taraflarında (kedimi götürdüğüm veteriner Göztepe'de ve gidebileceğim maksimum uzaklık orası gibi, zira travmatik bir kedi olduğu icin kafeste ekstradan çıldırıyor) tavsiye edebileceğiniz işinin ehli veteriner var mı?
Arkadaşlar bugün belediyenin kliniğinde erkek kedimi kısırlaştırdım. Sanırım üzerine pis bir şey dökülmüş böyle yağlı yağlı, çok kötü kokuyor. Islak sabunlu bezle sildim ama fayda etmedi. Bir de şefkat istiyor yatağıma geliyor hep yatmak için ama önce yıkamam lazım :( Erkek olduğu için dikiş falan yok hiç. Yıkasam bir şey olur mu acaba?
edit: sabaha kadar pırıl pırıl yapmış kendini :) birkaç güne yıkarım artık. teşekkürler.
edit: sabaha kadar pırıl pırıl yapmış kendini :) birkaç güne yıkarım artık. teşekkürler.
1 yaşındaki kızım dün kısırlaştırma ameliyatını oldu. veteriner boyunluk verdi ve bunu 10 gün çıkarma dedi, 10 gün çok değil mi?? 10 gün nasıl kendini (poposunu) temizleyecek bu hayvan?
bir de sürekli köşe bucak saklanıyor, fotodaki gibi mahzun yatıyor bütün gün. ne yapayım? arada bir çıkarmak mı lazım? çıkarıp takması da çok eziyetli.
bir de sürekli köşe bucak saklanıyor, fotodaki gibi mahzun yatıyor bütün gün. ne yapayım? arada bir çıkarmak mı lazım? çıkarıp takması da çok eziyetli.
10 gün önce bir kedi sahiplendim. Yavrucakta mantar var, kulak üstü tüyleri neredeyse tamamen dökülmüş, derisinde yer yer minik yaralar (kuru, beyaz, kepekli, hicbirinde kızarıklık ve akıntı/iltihap yok) var ve bu yaraların olduğu bölgelerde öbek öbek tüy döküyor, taradığım zaman da tarak bu kepekli yaralar ile doluyor. Veteriner "animal health crystalin-yara antiseptiği" verdi, o sadece kulak üstüne sık dedi de ben 10 gündür her yerine sıkıyorum, bi faydasını göremediğimiz gibi dün burnunun üstünde ve arka partilerde de kel noktalar oluştu :( veteriner mantar aşısı vurma taraftarı değil, karaciğeri çok yoruyormus, açıkcası ben de istemiyorum, yavrunun bağışıklık sistemi zaten çok zayıf. Bu konuda tecrübesi olan, kedisinde mantar çıkan ve bunu yenen var mı, bana yardımcı olabilir mi? Ne yapsam bilemedim :/ "ketoral" şampuan varmış örneğin, onu mu alsam acaba? Ya da önereceğiniz başka bir şey var mı? Mantarın bana bulaşma ihtimali nedir? Nasıl önlem alabilirim?
ön not: türkiye dışındayım, her öneri değerli tabii ama kendi yapacağım her şey daha önemli ve öncelikli şu an.
şimdi bu kediye bakıyordum ben, talihsizimin 4 yavrusunu bazı pezevengin evlatları aldı dağıttı, ikisi kayboldu, ikisi hastalıktan öldü. şurada duyuru açtım:
www.eksiduyuru.com
ilaç istedim söyleyenleri ilaçlarını aldım. bu duyurudaki bütün ilaçlar ya da muadilleri var elimde.
kedi biraz kaçardı ama artık çok çok zayıf düştü, çağırınca geliyor. temas edebiliyorum, yanii yarası olmayan yerlerine sadece.
besliyorum ama toparlaması en iyi şartlarda bile zaman alır. kemikleri batıyor elime.
gördüğünüz kısıklığın arasında gözleri aslında sağlıklı şimdilik. göz içi iltihap yok.
sürekli kaşıyor yüzünü. derisinde döküntü var. tüylerin altı biraz kabuk tutmuş.
tam burnunun üstünde mesela, yarası çatlamış.alttan kanlı deri görünüyor.
benim bu yukarıdaki ilaçların işe yarayacağı bir hastalığı mı var? uyuz mu? bu aynı hastalığa yakalanan 3. kedi. ilki öldü. ikinci kayıp. bunda umut var mı?
nasıl iyileştireyim ben bunu? mükemmel kedidir. yazın başında bıngıl bıngıldı şu an gidici. bi yardım edin. kafayı yiyorum bu sene en az 15 ölü kedi gördüm burada.
şimdi bu kediye bakıyordum ben, talihsizimin 4 yavrusunu bazı pezevengin evlatları aldı dağıttı, ikisi kayboldu, ikisi hastalıktan öldü. şurada duyuru açtım:
www.eksiduyuru.com
ilaç istedim söyleyenleri ilaçlarını aldım. bu duyurudaki bütün ilaçlar ya da muadilleri var elimde.
kedi biraz kaçardı ama artık çok çok zayıf düştü, çağırınca geliyor. temas edebiliyorum, yanii yarası olmayan yerlerine sadece.
besliyorum ama toparlaması en iyi şartlarda bile zaman alır. kemikleri batıyor elime.
gördüğünüz kısıklığın arasında gözleri aslında sağlıklı şimdilik. göz içi iltihap yok.
sürekli kaşıyor yüzünü. derisinde döküntü var. tüylerin altı biraz kabuk tutmuş.
tam burnunun üstünde mesela, yarası çatlamış.alttan kanlı deri görünüyor.
benim bu yukarıdaki ilaçların işe yarayacağı bir hastalığı mı var? uyuz mu? bu aynı hastalığa yakalanan 3. kedi. ilki öldü. ikinci kayıp. bunda umut var mı?
nasıl iyileştireyim ben bunu? mükemmel kedidir. yazın başında bıngıl bıngıldı şu an gidici. bi yardım edin. kafayı yiyorum bu sene en az 15 ölü kedi gördüm burada.
farenjit olmuşum üzerinize afiyet. grip aşısı falan oluyorum kışın grip olmamak için. dikkat ederim yani. en son ne zaman bu kadar hasta oldum hatırlamıyorum bile. doktor rapor verdi öğretmen olduğumu duyunca, okula gitme çocuklar açısından risk dedi. yarı uyur yarı uyanık geçiyor gün. kedi sallamıyor beni ama köpekler öğlen gitmeyince sevinçten çılgına döndüler, mutlu baya ikisi de ama bana çok sokuluyorlar. genel olarak sağlıklı hayvanlar, basit hastalıklar hariç önemli bir sağlık sorunları olmadı bugüne kadar(4 yaşındalar). ben de ilk defa bu kadar ağır bir farenjit geçiriyorum.
sürekli öksürüp hapşurduğum için mikrop saçıyorum. köpeklere bulaşır mı? maske takmaktan ruhum sıkıldı, bulaşmazsa çıkaracağım maskeyi.
sürekli öksürüp hapşurduğum için mikrop saçıyorum. köpeklere bulaşır mı? maske takmaktan ruhum sıkıldı, bulaşmazsa çıkaracağım maskeyi.
benim küçük kızımın arka bacaklarından biri barınakta ampüte edilmiş. yalnız tam dipten kesmemişler, uyluk kemiğinin yarısı duruyor. orası da sokağa her çıktığımızda yere sürtünüp yara oluyor, cildi zaten çok hassas yavrumun. bugün yolun ortasında durunca ezilmesinden korkup biraz çekiştirmek zorunda kaldık, yere sürtününce mahvolmuş bacağı yine. içim acıdı görünce.
bacağın o kısmına çorap giydirmeyi denedim, lakin çorap duracak kadar kemik yok. (butun sadece etli kısmı var gibi düşünün işe yuvarlağımsı böyle orası, anlatamadım da) ne yapabiliriz bu yaralanmaları engellemek için,? ön bacağı da sakat zaten orası da sık sık yaralanıyor (pin var bacağında ucları yara yapıyor bacağını sıkça) yavrum sürekli yaralı geziyor çok üzülüyorum.
bacağın o kısmına çorap giydirmeyi denedim, lakin çorap duracak kadar kemik yok. (butun sadece etli kısmı var gibi düşünün işe yuvarlağımsı böyle orası, anlatamadım da) ne yapabiliriz bu yaralanmaları engellemek için,? ön bacağı da sakat zaten orası da sık sık yaralanıyor (pin var bacağında ucları yara yapıyor bacağını sıkça) yavrum sürekli yaralı geziyor çok üzülüyorum.
Merhaba, kedim ve köpeğimi yurtdışına göndereceğim. Bir veterinerle konuştum, kan alındıktan sonra 3 ay geçmesi gerekiyor dediler ama bu süre beni kurtarmıyor daha önce gideceğim, bırakabileceğim kimse de yok. Bu işlemi daha önce yaptıran var mı? Kesin 3 ay beklemek gerekiyor mu? Dubai'ye götüreceğim hayvanları.
Sitede baktığımız bir tekir var ve dün boynundan göğsüne doğru bir noktada bir yara olduğunu fark ettim. Dikkatlice baktığımda tertemiz, kanamasız ve büyük ihtimalle büyük oranda iyileşmiş bir yara gördüm. Kabuk yoktu ama.
Normalde kucakladığımız bir hayvan ve hiç canı yanma belirtisi göstermemişti, her zamanki gibi kucağımızda duruyordu ve kucakladığımızda elimize gelen herhangi bir ıslaklık da olmadı ne zamandır var tahmin edemiyorum dolayısıyla.
Sorum şu: bu şey kendiliğinden iyileşip tamamen kapanır mı yoksa bir şeyler yapmalı mıyız? Veterinere götürebilecek gibi değilim napmak lazım kurtlanır mı acaba hep görüyoruz öyle şeyler aklıma çok takıldı. Hayvanın moral ve hareketlilik durumu her zamanki gibi, çok canlı hiçbir cansızlık veya değişiklik de yok. Bir kediyle kavga edip duruyorlar sanırım o yaptı :( Umarım bilen birileri cevap verir yoksa parasızlığım için kendimi kahrederek kediyi arkadaşımın evine alıp iyileştirmeye çalışıcam :/
Normalde kucakladığımız bir hayvan ve hiç canı yanma belirtisi göstermemişti, her zamanki gibi kucağımızda duruyordu ve kucakladığımızda elimize gelen herhangi bir ıslaklık da olmadı ne zamandır var tahmin edemiyorum dolayısıyla.
Sorum şu: bu şey kendiliğinden iyileşip tamamen kapanır mı yoksa bir şeyler yapmalı mıyız? Veterinere götürebilecek gibi değilim napmak lazım kurtlanır mı acaba hep görüyoruz öyle şeyler aklıma çok takıldı. Hayvanın moral ve hareketlilik durumu her zamanki gibi, çok canlı hiçbir cansızlık veya değişiklik de yok. Bir kediyle kavga edip duruyorlar sanırım o yaptı :( Umarım bilen birileri cevap verir yoksa parasızlığım için kendimi kahrederek kediyi arkadaşımın evine alıp iyileştirmeye çalışıcam :/
Merhaba,
1.5 yaşındaki kedim kendini yalayarak temizlediğinde etrafa anlatılmayacak kadar kötü bir koku yayılıyor. Öyle güçlü ki kucağımdan indiriyorum dayanamayıp.
iç parazit aşıları vs. yapılmış durumda fakat birkaç aydır durum değişmedi. Dişlerini inceledim sorun yok gibi (anladığım kadarıyla tabi ki) internette mamadan olabileceği yazıyor fakat maması da 2 yıldır kullandığımız mama.
illa veterinere mi götürmek lazım?
1.5 yaşındaki kedim kendini yalayarak temizlediğinde etrafa anlatılmayacak kadar kötü bir koku yayılıyor. Öyle güçlü ki kucağımdan indiriyorum dayanamayıp.
iç parazit aşıları vs. yapılmış durumda fakat birkaç aydır durum değişmedi. Dişlerini inceledim sorun yok gibi (anladığım kadarıyla tabi ki) internette mamadan olabileceği yazıyor fakat maması da 2 yıldır kullandığımız mama.
illa veterinere mi götürmek lazım?
Bi yavru kedi sahiplendik sokaktan. Veteriner iç dış parazit vb. aşlarını neyim yaptı. Kuru mama dışında hiç bir şey vermeyin dedi. Pişmiş balık, et vb. de mi olmaz dedim. Olmaz size zarar verebilecek parazitleri pişirmekle yok edebilirsiniz ama kedi köpekler için kontrol edilmiyor o etler, insan sağlığı baz alınıyor dedi.
Nası yani şimdi yaa, biz balık yerken, bu kedicik koku mu çekicek? :( Siz de yalnızca kuru mama mı veriyorsunuz?
Nası yani şimdi yaa, biz balık yerken, bu kedicik koku mu çekicek? :( Siz de yalnızca kuru mama mı veriyorsunuz?
Merhaba herkese.
Bir süre önce bir arkadaşım başka şehre taşındı ve göz koyduğum siyah halılarını bana verdi. Kendisinin bir sarmanı olduğundan siyah halılarda da tomar tomar tüy vardı, halı yıkamaya vermeme rağmen tüyler aynen duruyordu geldiğinde. Bende de 2 tane minnoş var. Üzerine de benim kaplanların tüyleri eklendi. Süpersonik tüy temizleyici süpürge alamam şu an, onun yerine tüyleri temizleyebileceğim bir yol bilen var mı?
Bir süre önce bir arkadaşım başka şehre taşındı ve göz koyduğum siyah halılarını bana verdi. Kendisinin bir sarmanı olduğundan siyah halılarda da tomar tomar tüy vardı, halı yıkamaya vermeme rağmen tüyler aynen duruyordu geldiğinde. Bende de 2 tane minnoş var. Üzerine de benim kaplanların tüyleri eklendi. Süpersonik tüy temizleyici süpürge alamam şu an, onun yerine tüyleri temizleyebileceğim bir yol bilen var mı?
İkinci katta balkonu olan bir dairede bir senedir kiracıyım. Üçüncü kata kadar uzanan, apartmana yakın bir ağacımız var. Kiracı olduğum bu 1 senelik sürede benim balkonda bu ağaçtan dolayı olacak ki iki sefer kedi gördüm.
Şimdi sorum şu;
Geçen hafta bir kedi evi yaptım, önüne de kuru mama koyup balkona bıraktım ama hiç gelen giden yok. Ufaktan bir kedi alsam burada beslesem bu ağacı kendine yol bilip kafasına göre takılır mı bu hayvan? Uyuyacak yeri ile maması benden. Evde hayvana karşıyım ayrıca yarın bir gün buradan taşınırsam hayvan tamamen buraya bağımlı da kalmasın istiyorum. Biliyorum çok istiyorum ama böyleyken böyle.
Şimdi sorum şu;
Geçen hafta bir kedi evi yaptım, önüne de kuru mama koyup balkona bıraktım ama hiç gelen giden yok. Ufaktan bir kedi alsam burada beslesem bu ağacı kendine yol bilip kafasına göre takılır mı bu hayvan? Uyuyacak yeri ile maması benden. Evde hayvana karşıyım ayrıca yarın bir gün buradan taşınırsam hayvan tamamen buraya bağımlı da kalmasın istiyorum. Biliyorum çok istiyorum ama böyleyken böyle.
Küçük bir fanusta bir tane japon balığım var. Satıcı günde bir defa bir tane yemi ikiye bölüp verin demişti ve bu şekilde besliyoruz. Ayrıca 2 günde 1 defa da bekletilmiş suyla fanusunu temizliyoruz. ancak balığın başı sürekli suyun yukarısında ve ağzını açıp kapatıyor.
Problem nedir sizce?
Problem nedir sizce?
Ani bir kararla 3 yaşında bir golden a 1 aylık geçici yuva oldum. Her konuda tavsiyeye açığım:)
sevinince kaldırmayan var mı?
evet, çok sevgisiz bir başlık oldu ama işin aslı öyle değil. anlatayım.
ev nuhun gemisi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. kendini nuh peygamber zanneden de sevgilim olacak adam! evde 2 köpek, 1 kedi, 2 kaplumbağa ve bir akvaryum balık var. Pratikte yaşadığım zorluklar şurada yazıyor, ( www.eksiduyuru.com uzun biraz üşenmeyen okusun ama okumasanız da olur) şimdi bir de tavşan çıktı başıma.
Bugün akşam bir tavşanla çıktı geldi eve. kedileri tanıştırmak için ayrı odalara koyup birkaç gün geçmesini sağlıyorlar ya, tavşanı da ayrı odaya koysam birkaç gün alışırlar mı yoksa yerler mi? evim zor ısınan bir ev. hayvan üşümesin diye ben de tavşanın olduğu odaya geçtim, aldım kucağıma da hangi bir gün böyle geçecek? tavşancık ya hasta olacak ya mevta.
kedim ve köpeklerim alışır mı yoksa yer mi bu tavşanı?(bunu yüreğim kaldırmaz)
adamla kavga edip göndersem mi tavşanı?
ev nuhun gemisi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. kendini nuh peygamber zanneden de sevgilim olacak adam! evde 2 köpek, 1 kedi, 2 kaplumbağa ve bir akvaryum balık var. Pratikte yaşadığım zorluklar şurada yazıyor, ( www.eksiduyuru.com uzun biraz üşenmeyen okusun ama okumasanız da olur) şimdi bir de tavşan çıktı başıma.
Bugün akşam bir tavşanla çıktı geldi eve. kedileri tanıştırmak için ayrı odalara koyup birkaç gün geçmesini sağlıyorlar ya, tavşanı da ayrı odaya koysam birkaç gün alışırlar mı yoksa yerler mi? evim zor ısınan bir ev. hayvan üşümesin diye ben de tavşanın olduğu odaya geçtim, aldım kucağıma da hangi bir gün böyle geçecek? tavşancık ya hasta olacak ya mevta.
kedim ve köpeklerim alışır mı yoksa yer mi bu tavşanı?(bunu yüreğim kaldırmaz)
adamla kavga edip göndersem mi tavşanı?
Hayatımdaki ilk ev hayvanlarım olan iki sevimli japon balığı aldım pazar günü. Fanusta yaşıyorlar, şimdilik mutlu görünüyorlar. Aldığım petshop'taki adam bana bir de balık yemi sattı, her bir balık için günde üç parça yem vermemi söyledi. Ben de öyle yapıyorum ve yiyorlar da. Ama başkalarından duyduğum şekilde hop diye yeme atlayıp hemen mideye indirmiyorlar. Önce bir süre yemin farkına bile varmıyorlar. Sonra yemi görünce gidip atıyor ağza, dolanıyor, bir 30 saniye sonra falan çıkarıyorlar dışarı. Bir süre sonra gene aynı durum tekrarlanıyor, bazen 2 saniye içinde çıkarıyor yemi. İkisi de yapıyor bu olayı devamlı. İki küçük parça yem yarım-bir saat içinde tükenmiş oluyor bu döngüyle. Bir sakatlık mı var acaba? Beğenmiyorlar mı yemi nedir?
Ayrıca iki balığın aynı fanusta yaşaması ve fanusa yem atmamdan dolayı, yemleri hep birinin yemesi ihtimalinden korkmam gerekiyor mu? Öyle olursa biri açlıktan, öteki çok yemekten ölebilir de...
Ayrıca iki balığın aynı fanusta yaşaması ve fanusa yem atmamdan dolayı, yemleri hep birinin yemesi ihtimalinden korkmam gerekiyor mu? Öyle olursa biri açlıktan, öteki çok yemekten ölebilir de...
Bu duyurumu en çok 1den fazla kedisi olanlar anlar bence.
Sorunum şu; Veterinerlerin hepsi neden birbiriyle çelişiyor yaa?
(Mini not: Veteriner öğrencisiyim)
Şimdi durum şudur ki. Mayıs ayından beri beynimi yemek üzereyim. Mayıs'ta rahatsızlanan kedimi haziranda kaybetme sürecimde veterinerlerle alakalı çok sıkıntı yaşadım. Durumu kısaca özetleyip şimdiki olaya bağlayayım. (Beslenme ve parazitle alakalı)
Mayıs ayında 8 yaşındaki kedimde asites oluştu( asites: Abdominal bölgede(karın bölgesinde) sıvı birikimi) Bir arkadaşımın tavsiyesiyle 18 yıldır gittiği veterinere götürdüm. Kalp röntgeni çekildi ultrasınla karnına bakıldı, kan testleri yapıldı, geriye tek seçenek FIP kaldığı söylendi.(Gittiğim veteriner uzman cerrah idi) ( Asites genelde insanda ve hayvanda karaciğer ve kalp rahatsızlıklarında, kedide artı olarak FIP in ıslak formunda görünüyor)
FIP zaten hiçbir zaman uzak olduğum bir konu değildi. FIP testi yapılmadı ve de yapılmasını gereksiz gördüm zira yapılan test FIP testi değil, Corona Virus testi ki bu da sokaktan gelen kedilerin %95inde olan bir virüs. Kedimde bu virüsün olduğuna adım gibi eminim çünkü çok fazla kedi ile iletişimi oldu. Gelin görün ki FIP in başka hiçbir yan etkisi hayvanda görülmüyordu. (FIPte genelde abdominal sıvı bir hafta kadar sonra akciğerlere ulaşır ve kedi nefes alamadığı için genelde ölür.) Bu durumu okulda hocalarımla paylaştığımda götürdüğüm veterinere kasap muamelesi yaptılar ve çok çirkin konuştular kim olduğunu bilmeden. Ben duruma acaip sinirlendim. Okulum da aynı şehirde olmadığından kedimi okula götürmem çok mümkün değildi. İlk teşhisten bir hafta kadar sonra kedimi Ankara Üniversitesi iç hastalıkları bölümüne götürdüm. Çünkü içime sinmiyordu durum, FIP belirtisi hala yoktu sorunun ne olduğunu anlayamamak beni delirtti. Kedim de dehidre olmaya başlamıştı. (Dehidrasyon: Vücutta aşırı sıvı kaybı)Ayrıca su içmediğini söylediğimde götürdüğüm veteriner karnında sıvı olduğu için sıvı ihtiyacı olmadığını söyledi. Ankara Üni. de kesin bir teşhis koyamadılar. Kan tahlilleri tekrar yapıldı karından sıvı alındı vs. Hmm evet evet tam beklediğim gibi vs. vs. hiçbir sonuç söylenmeden saçma bir şekilde her gün karnında sıvı alınıp antibiyotik verilip serum verildi. Tedavinin(?) 3. gününde kedim kan kusmaya başlamıştı. Bunu söyleyince de kurbanlık koyun gibi görüp o zaman uyutalım(ötenazi) bakalım nesi varmış dediler. Bu sırada böbrek yetmezliği başlamıştı bile. Bana ötenazi söylendikten sonra iyice delirdim. Bu sırada yurtdışında bir veterinerle iletişime geçme şansım oldu ve veteriner de HCM(Kedilerde bir tür kalp yetmezliği) teşhisi koydu. (Tüm tahlil ve röntgen sonuçları konusunda bilgi verdikten sonra) Araştırma yaptığımda da kedime en çok uyan hastalık buydu. Zaten Ankara kedilerinde genetik görülebilen bir hastalıkmış.(Kedim Ankara kırması idi) Kan kusma durumuna kimse çare bulamadı. Günlerce ağlaya ağlaya kusmasın hayvan diye 8 saatte bir mide ilaçları yaptım hayvana ancak hiçbir gelişme sağlayamadım. İlaç 15 dk gecikse kan kusuyordu. Kan kusması ile ilgili de hiçbir çözüm üretilmedi. Son çare olarak kendi okulumda bir hocayla(İç hastalıkları) konuştum. Bu sefer o sonuçlara göre bir şeyler tavsiye etti, yemek yiyemiyorsa sonda takalım bu 3 günlük tedaviyi uygula dedi vs. Sonuç olarak sonda takıldıktan 2 gün sonra kedim öldüğünde içimi rahatlatan tek şey midesindeki kanın sondadan dışarı çıkması sayesinde kedimin dilediği kadar su içebilmesiydi. Çünkü sıvıdan dolayı ne yiyebiliyordu ne içebiliyordu. Tüm bunları yaşadıktan sonra resmen kendi bölümümden soğudum hocalardan soğudum. Kimsenin dediği birbirini tutmadı vs. vs sonuç hayvanı kaybettim. (Arada konuştuğum başka veterinerleri eklemiyorum kimi karaciğerde bilmemne var kimi başka şey dedi ama kimse ne bir tedavi önerdi ne bir hastalık adı söyleyebildi.) Bu kuyruk acısı çektiğim kısım ki hangi veterinere güvenip de yanında staja gideceğim bilemiyorum artık.
Bugün yaşadığım olay da tüm bunları hatırlamama sebep oldu. Kusura bakmayın.
Tüm kedi severleri ilgilendiren(Çok kedili kedikadınlar kedierkekler dahil) kısım da şöyle. Bugün evime yakın bir veterinerden sokaktan gelen küçük bir kedi için pire damlası almaya girdim. Eğer kediniz varsa hangi mamayla beslesem diye ıkınmışsınızdır. Çok kediniz varsa hangi mama daha uyguna gelir ama sağlıklı da olur diye ıkınmışsınızdır.
Veterinerle ufak bir sohbetimiz geçti. Bebek yeni geldiği için iç parazit için kontil verdiğimi söyledim. Hiç bir işe yaramayacağını söyledi ilacın. Ben ilk evrede hayvanı yormamak için daha az parazit türüne etkili kontili vermeyi tercih etmiştim. ( Okulda tüm hocalarım gelen yavru kedilere(özellikle) kontil uyguluyorlar. Kontil tedavisinden sonra Droncit iğne ya da Caniverm vb. hapla tedaviyi tamamlıyorlar. Bunu söylemesi üzerine tamam dedim caniverm de alayım. (Çünkü zaten almayı düşündüğüm bir şeydi.) Sonra Matisse mama olup olmadığını sordum. Yerse direkt böbrek hastalığı dedi. Başka bir veterinere sorduğumda iyi bir mama olduğunu söylemişti, güvenerek ver demişti. Sonra ben daha önce kullandığımı ve hayvanlarımın günde bir kez tuvalete çıktığını yani dolayısıyla sindirilebilirliğinin yüksek olduğunu vs. söyledim. Ama kediler günde bir kaç kez kaka yapar en iyi mama da olsa gibi laflarla devam etti konuşmamız ve sonrasında Hills in de orta sınıf mama sayılmasıyla sonlandı.
Şimdi size sorum. Bu insanlar neden bir türlü anlaşamıyor? Evet alternatifler her zaman vardır(Tedavi ya da beslenmede) ama bunun bir doğru yolu yok mudur? Bütün veterinerler neden birbirlerinin söylediklerinin aksini iddia ediyor? Biri açıklasın lütfen...
Artı FIPle ilgili sorusu olan falan da olursa çekinmesin sorsun.
Bonus olarak da küçük canavarımın resmini atayım da bu kadar şeyden sonra şirin bir şey görebilin.
Edit: Kendisi ahır gibi kokan kedi ile aynı şahıs. Gazı olduğu için o kadar kötü kokuyormuş(sürekli gaz çıkarıyor) Ama kokusu azaldı. Müdahale etmedim. Kokusuna katlanıyoruz :D
Sorunum şu; Veterinerlerin hepsi neden birbiriyle çelişiyor yaa?
(Mini not: Veteriner öğrencisiyim)
Şimdi durum şudur ki. Mayıs ayından beri beynimi yemek üzereyim. Mayıs'ta rahatsızlanan kedimi haziranda kaybetme sürecimde veterinerlerle alakalı çok sıkıntı yaşadım. Durumu kısaca özetleyip şimdiki olaya bağlayayım. (Beslenme ve parazitle alakalı)
Mayıs ayında 8 yaşındaki kedimde asites oluştu( asites: Abdominal bölgede(karın bölgesinde) sıvı birikimi) Bir arkadaşımın tavsiyesiyle 18 yıldır gittiği veterinere götürdüm. Kalp röntgeni çekildi ultrasınla karnına bakıldı, kan testleri yapıldı, geriye tek seçenek FIP kaldığı söylendi.(Gittiğim veteriner uzman cerrah idi) ( Asites genelde insanda ve hayvanda karaciğer ve kalp rahatsızlıklarında, kedide artı olarak FIP in ıslak formunda görünüyor)
FIP zaten hiçbir zaman uzak olduğum bir konu değildi. FIP testi yapılmadı ve de yapılmasını gereksiz gördüm zira yapılan test FIP testi değil, Corona Virus testi ki bu da sokaktan gelen kedilerin %95inde olan bir virüs. Kedimde bu virüsün olduğuna adım gibi eminim çünkü çok fazla kedi ile iletişimi oldu. Gelin görün ki FIP in başka hiçbir yan etkisi hayvanda görülmüyordu. (FIPte genelde abdominal sıvı bir hafta kadar sonra akciğerlere ulaşır ve kedi nefes alamadığı için genelde ölür.) Bu durumu okulda hocalarımla paylaştığımda götürdüğüm veterinere kasap muamelesi yaptılar ve çok çirkin konuştular kim olduğunu bilmeden. Ben duruma acaip sinirlendim. Okulum da aynı şehirde olmadığından kedimi okula götürmem çok mümkün değildi. İlk teşhisten bir hafta kadar sonra kedimi Ankara Üniversitesi iç hastalıkları bölümüne götürdüm. Çünkü içime sinmiyordu durum, FIP belirtisi hala yoktu sorunun ne olduğunu anlayamamak beni delirtti. Kedim de dehidre olmaya başlamıştı. (Dehidrasyon: Vücutta aşırı sıvı kaybı)Ayrıca su içmediğini söylediğimde götürdüğüm veteriner karnında sıvı olduğu için sıvı ihtiyacı olmadığını söyledi. Ankara Üni. de kesin bir teşhis koyamadılar. Kan tahlilleri tekrar yapıldı karından sıvı alındı vs. Hmm evet evet tam beklediğim gibi vs. vs. hiçbir sonuç söylenmeden saçma bir şekilde her gün karnında sıvı alınıp antibiyotik verilip serum verildi. Tedavinin(?) 3. gününde kedim kan kusmaya başlamıştı. Bunu söyleyince de kurbanlık koyun gibi görüp o zaman uyutalım(ötenazi) bakalım nesi varmış dediler. Bu sırada böbrek yetmezliği başlamıştı bile. Bana ötenazi söylendikten sonra iyice delirdim. Bu sırada yurtdışında bir veterinerle iletişime geçme şansım oldu ve veteriner de HCM(Kedilerde bir tür kalp yetmezliği) teşhisi koydu. (Tüm tahlil ve röntgen sonuçları konusunda bilgi verdikten sonra) Araştırma yaptığımda da kedime en çok uyan hastalık buydu. Zaten Ankara kedilerinde genetik görülebilen bir hastalıkmış.(Kedim Ankara kırması idi) Kan kusma durumuna kimse çare bulamadı. Günlerce ağlaya ağlaya kusmasın hayvan diye 8 saatte bir mide ilaçları yaptım hayvana ancak hiçbir gelişme sağlayamadım. İlaç 15 dk gecikse kan kusuyordu. Kan kusması ile ilgili de hiçbir çözüm üretilmedi. Son çare olarak kendi okulumda bir hocayla(İç hastalıkları) konuştum. Bu sefer o sonuçlara göre bir şeyler tavsiye etti, yemek yiyemiyorsa sonda takalım bu 3 günlük tedaviyi uygula dedi vs. Sonuç olarak sonda takıldıktan 2 gün sonra kedim öldüğünde içimi rahatlatan tek şey midesindeki kanın sondadan dışarı çıkması sayesinde kedimin dilediği kadar su içebilmesiydi. Çünkü sıvıdan dolayı ne yiyebiliyordu ne içebiliyordu. Tüm bunları yaşadıktan sonra resmen kendi bölümümden soğudum hocalardan soğudum. Kimsenin dediği birbirini tutmadı vs. vs sonuç hayvanı kaybettim. (Arada konuştuğum başka veterinerleri eklemiyorum kimi karaciğerde bilmemne var kimi başka şey dedi ama kimse ne bir tedavi önerdi ne bir hastalık adı söyleyebildi.) Bu kuyruk acısı çektiğim kısım ki hangi veterinere güvenip de yanında staja gideceğim bilemiyorum artık.
Bugün yaşadığım olay da tüm bunları hatırlamama sebep oldu. Kusura bakmayın.
Tüm kedi severleri ilgilendiren(Çok kedili kedikadınlar kedierkekler dahil) kısım da şöyle. Bugün evime yakın bir veterinerden sokaktan gelen küçük bir kedi için pire damlası almaya girdim. Eğer kediniz varsa hangi mamayla beslesem diye ıkınmışsınızdır. Çok kediniz varsa hangi mama daha uyguna gelir ama sağlıklı da olur diye ıkınmışsınızdır.
Veterinerle ufak bir sohbetimiz geçti. Bebek yeni geldiği için iç parazit için kontil verdiğimi söyledim. Hiç bir işe yaramayacağını söyledi ilacın. Ben ilk evrede hayvanı yormamak için daha az parazit türüne etkili kontili vermeyi tercih etmiştim. ( Okulda tüm hocalarım gelen yavru kedilere(özellikle) kontil uyguluyorlar. Kontil tedavisinden sonra Droncit iğne ya da Caniverm vb. hapla tedaviyi tamamlıyorlar. Bunu söylemesi üzerine tamam dedim caniverm de alayım. (Çünkü zaten almayı düşündüğüm bir şeydi.) Sonra Matisse mama olup olmadığını sordum. Yerse direkt böbrek hastalığı dedi. Başka bir veterinere sorduğumda iyi bir mama olduğunu söylemişti, güvenerek ver demişti. Sonra ben daha önce kullandığımı ve hayvanlarımın günde bir kez tuvalete çıktığını yani dolayısıyla sindirilebilirliğinin yüksek olduğunu vs. söyledim. Ama kediler günde bir kaç kez kaka yapar en iyi mama da olsa gibi laflarla devam etti konuşmamız ve sonrasında Hills in de orta sınıf mama sayılmasıyla sonlandı.
Şimdi size sorum. Bu insanlar neden bir türlü anlaşamıyor? Evet alternatifler her zaman vardır(Tedavi ya da beslenmede) ama bunun bir doğru yolu yok mudur? Bütün veterinerler neden birbirlerinin söylediklerinin aksini iddia ediyor? Biri açıklasın lütfen...
Artı FIPle ilgili sorusu olan falan da olursa çekinmesin sorsun.
Bonus olarak da küçük canavarımın resmini atayım da bu kadar şeyden sonra şirin bir şey görebilin.
Edit: Kendisi ahır gibi kokan kedi ile aynı şahıs. Gazı olduğu için o kadar kötü kokuyormuş(sürekli gaz çıkarıyor) Ama kokusu azaldı. Müdahale etmedim. Kokusuna katlanıyoruz :D
selam!
dört gün önce, çok tatlı 7 aylık dişi bir golden retriever sahiplendim. ismi eva, ellerinizden öper.
eva, doğduktan sonraki 7 ay boyunca yeşillikler içindeki bir çiftlikte tek başına, sadece temel ihtiyaçları karşılanarak büyümüş. ben aldığımda hiçbir aşısı yoktu, üstü pire kaynıyordu. hemen veterinere gittik ve önce temizlendi, sonra aşılarına başladık. pirelerden de hızla kurtuluyoruz, pırıl pırıl bir kız oldu. ilk aşıdan sonraki sakinliği beni biraz korkutmuştu ama neyse ki biraz dışarı çıktıktan sonra toparlamaya başladı. veterinerimizin tavsiyesiyle, günde 2,5 öğün kuru mama ile besleniyor.
(ulan insan köpek sahiplenince hakkaten lisanı değişiyor. sanki pire benim pirem, aşı benim aşım anasını satiim)
sorularım şunlar;
- dışarıda büyümüş olması, eve adapte olmasını zorlaştırır mı? evdeyken genelde uyukluyor (aşının bir etkisi olabilir diye düşünüyorum şimdilik) ama dışarıda korkunç enerjik. yine de günün en az 3 saatini (parça parça) dışarıda birlikte oynayarak geçiriyoruz, acaba istemeden fazla mı yoruyorum? niyetim bana ve çevreye kolay alışmasını sağlamak. ekstra bir şey yapmalı mıyım? golden dediğin, hadi oynayalım diye yanına gelmez mi insanın? buna elleşmesen bütün gün uyuyacak.
- sitenin bahçesi müsait olduğundan dışarıdayken tasmasını çıkartıyorum. temel konularda eğitime başladık, dolayısıyla gel/bekle/otur gibi şeyleri çoğunlukla anlıyor ama çok hızlı dikkati dağılabiliyor. sıradışı bir ses duyduğunda bahçenin diğer ucuna kadar koştur koştur gidiyor. o sırada beni kesinlikle sallamıyor. normal mi? nasıl aşarız bunu?
- kendisine bi arkadaş bulmalı mıyız? sitede birkaç küçük cins köpek var ama bizimkisi 25 kiloluk bir canavar olduğu için tırsıyolar eva'dan, pek yaklaşmıyorlar. arkadaş bulmak gerekiyorsa, kendi cinsinde, kendi boyutlarında bir arkadaşı mı olmalı?
- 10 yaşındaki yeğenimle ilk iki gün iyi anlaşıyor gibi görünüyordu ama nedense şimdi hırlamaya, havlamaya başladı ona. ortama ben gelince susuyor, kuyruk sallanmaya başlıyor. bir zıpırlıklar bir sevimlilikler. çıktığımda yine havlıyor yeğene. bu bi üstünlük kurma çabası mıdır? nedir?
- cesar milan kurgu olabilir mi? kameralar kayıttan çıkınca zincirle dövüyor olabilir mi o yavruları? götüne koyim onun, dengemi bozdu.
teşekkürler!
dört gün önce, çok tatlı 7 aylık dişi bir golden retriever sahiplendim. ismi eva, ellerinizden öper.
eva, doğduktan sonraki 7 ay boyunca yeşillikler içindeki bir çiftlikte tek başına, sadece temel ihtiyaçları karşılanarak büyümüş. ben aldığımda hiçbir aşısı yoktu, üstü pire kaynıyordu. hemen veterinere gittik ve önce temizlendi, sonra aşılarına başladık. pirelerden de hızla kurtuluyoruz, pırıl pırıl bir kız oldu. ilk aşıdan sonraki sakinliği beni biraz korkutmuştu ama neyse ki biraz dışarı çıktıktan sonra toparlamaya başladı. veterinerimizin tavsiyesiyle, günde 2,5 öğün kuru mama ile besleniyor.
(ulan insan köpek sahiplenince hakkaten lisanı değişiyor. sanki pire benim pirem, aşı benim aşım anasını satiim)
sorularım şunlar;
- dışarıda büyümüş olması, eve adapte olmasını zorlaştırır mı? evdeyken genelde uyukluyor (aşının bir etkisi olabilir diye düşünüyorum şimdilik) ama dışarıda korkunç enerjik. yine de günün en az 3 saatini (parça parça) dışarıda birlikte oynayarak geçiriyoruz, acaba istemeden fazla mı yoruyorum? niyetim bana ve çevreye kolay alışmasını sağlamak. ekstra bir şey yapmalı mıyım? golden dediğin, hadi oynayalım diye yanına gelmez mi insanın? buna elleşmesen bütün gün uyuyacak.
- sitenin bahçesi müsait olduğundan dışarıdayken tasmasını çıkartıyorum. temel konularda eğitime başladık, dolayısıyla gel/bekle/otur gibi şeyleri çoğunlukla anlıyor ama çok hızlı dikkati dağılabiliyor. sıradışı bir ses duyduğunda bahçenin diğer ucuna kadar koştur koştur gidiyor. o sırada beni kesinlikle sallamıyor. normal mi? nasıl aşarız bunu?
- kendisine bi arkadaş bulmalı mıyız? sitede birkaç küçük cins köpek var ama bizimkisi 25 kiloluk bir canavar olduğu için tırsıyolar eva'dan, pek yaklaşmıyorlar. arkadaş bulmak gerekiyorsa, kendi cinsinde, kendi boyutlarında bir arkadaşı mı olmalı?
- 10 yaşındaki yeğenimle ilk iki gün iyi anlaşıyor gibi görünüyordu ama nedense şimdi hırlamaya, havlamaya başladı ona. ortama ben gelince susuyor, kuyruk sallanmaya başlıyor. bir zıpırlıklar bir sevimlilikler. çıktığımda yine havlıyor yeğene. bu bi üstünlük kurma çabası mıdır? nedir?
- cesar milan kurgu olabilir mi? kameralar kayıttan çıkınca zincirle dövüyor olabilir mi o yavruları? götüne koyim onun, dengemi bozdu.
teşekkürler!
Nasıl temizlesem ya 10 yıldır kedi bakıyorum böyle kokanı görmedim. Yıkamak istemiyorum ıslak mendil alsam olur mu sizce? Ya da alternatif?
İki adet yasyavru kedimizin bir tanesi karma aşıdan sonra huysuzlaştı, öteki çabucak atlattı aşının yan etkilerini ama bir diğeri sırt kısmına kesinlikle elletmiyor, elleyince sinirleniyor, huysuzlaşıyor. o kısmı yokladığımda derisinin altında hafif bir topaklanma hissediyorum. fakat bunun dışında mama yememe çiş yapmama ya da oyun oynamama gibi bir durum yok sadece elletmiyor ve kardeşi de orasına dokununca kıyameti koparıyor. Endişelensek mi, yoksa beklesek mi geçer diye?
yavru kedi almayı düşünüyorum. aşısı falan oluyormuş sanırım ve yemi ayrı ayrı ayda ne kadar maliyeti olur bana?
Yavru bir pugun sahibine aylık maaliyeti ne olur ortalama?
kolumun arka tarafını daha çekici hale getirmek için ne yapabilirim? evet elimin üstünü ısırıp, koluma halleniyor şu sıralar. ve acı acı miyavlıyor. 10 aylık olduğu için kısırlaştırmak istemiyorum. duydum ki 18 aylık olmadan kısırlaştırılan kedilerin daha ileriki zamanlarında böbrek sorunları oluyormuş.
peki sakinleştirmek için ne yapmak lazım? sakinleştirici iğneler ne kadar etkili bir de kaç liraya yapılıyor ortalama?
peki sakinleştirmek için ne yapmak lazım? sakinleştirici iğneler ne kadar etkili bir de kaç liraya yapılıyor ortalama?
Selam ahali, bir arkadaşımın bahçesine 2 aylık kadar bir golden dadanmış. Şöyle sorunları var: bacaklarındaki tüyler baya seyrelmiş, ön bacağının üst tarafında morluk var gibi. Ayrıca ön ayaklarını kanatmış galiba kabuk bağlama yaraları gibi bir şey var sanırım. Anladığım kadarıyla da kimse arabasına falan almak istemiyor pireli diye. Sorunlar neyi gösteriyor olabilir? (mesela mantar olabilir mi?) ve ne yapılabilir? Belediyeyi mi aramalı?
dün bir duyuruda "eğitimli köpekler sahibinden başkasının verdiği yemeği yemez." dendi. zehirleme olaylarına karşı önlem olarak öyle eğitiliyormuş. araştırdım biraz, yemiyorlarmış evet. benim arsızlar eve gelen kim ne verse yiyor. kendi evlerinde olduklarından mı acaba?
iki tane köpeğimiz var, kardeşler, barınaktan beraber çıkardık ikisini de. ilk köpeklerimiz, yaklaşık 4 senedir bizimleler. açıkçası iki bebek köpekle boğuşurken, kemirilen mobilyaların sağlam yerinde oturmaya çalışırken bunları araştırma fırsatımız olmadı zamanında, sonra da ihtiyaç duymadık kitapla köpek yetiştirmeye, bir şekilde su aktı yolunu buldu.
hiç öyle eğitim falan vermedik biz, evde çocuk büyütür gibi yetiştirdik. bir de erkek arkadaşım sağ olsun sosyallikten ölecek, eve giren çıkanın haddi hesabı yok. annesine gittiği zamanlar sadece sakin kalabiliyor ev mesela. böyle olunca köpeklerimiz de insan canlısı oldu hep. gözümüzün önünden ayırmadığımız için kötü bir şey yaşamadık, gezmeye çıktığımızda falan da verdiğimiz uzun uğraşlar sonucunda sokak köpeklerine bırakılan mamaları yemiyorlar ama tedirgin oldum yine de. 4 yaşındalar. bu yaştan sonra kazanabilirler mi o eğitimi? yoksa sokak köpeklerine bırakılan mamalara dokunmamalarını referans alarak sorun yok diyebilir miyiz?
iki tane köpeğimiz var, kardeşler, barınaktan beraber çıkardık ikisini de. ilk köpeklerimiz, yaklaşık 4 senedir bizimleler. açıkçası iki bebek köpekle boğuşurken, kemirilen mobilyaların sağlam yerinde oturmaya çalışırken bunları araştırma fırsatımız olmadı zamanında, sonra da ihtiyaç duymadık kitapla köpek yetiştirmeye, bir şekilde su aktı yolunu buldu.
hiç öyle eğitim falan vermedik biz, evde çocuk büyütür gibi yetiştirdik. bir de erkek arkadaşım sağ olsun sosyallikten ölecek, eve giren çıkanın haddi hesabı yok. annesine gittiği zamanlar sadece sakin kalabiliyor ev mesela. böyle olunca köpeklerimiz de insan canlısı oldu hep. gözümüzün önünden ayırmadığımız için kötü bir şey yaşamadık, gezmeye çıktığımızda falan da verdiğimiz uzun uğraşlar sonucunda sokak köpeklerine bırakılan mamaları yemiyorlar ama tedirgin oldum yine de. 4 yaşındalar. bu yaştan sonra kazanabilirler mi o eğitimi? yoksa sokak köpeklerine bırakılan mamalara dokunmamalarını referans alarak sorun yok diyebilir miyiz?
Arkadaşlar selam. Benim kedi sokaktan geldiğinden beri ayağı aksıyor. Üstüne basmadan yürümeye çalışıyor. Şimdi yatağa zıpladı yanımda yatıyor. Canı yanıyor gibi değil keyfi yerinde sayılır. Yalnız napabilirim bilmiyorum. Birkaç veteriner aradım ama tatil tabi açan yok. Şu anda kendi sağlık sorunum yüzünden veterinere gitmem neredeyse imkansız. O yüzden bi fikir verebilecek olan var mı ? Ya da başına gelen. Napabilirim ne olmuş olabilir ?
arkadaşlar merhaba. dün akşam arkadaşımın vasıtasıyla kedi sahiplendim. kedi ev kedisi. ben çıkarana kadar da hiç evden çıkmamıştı. ancak evde annesi ve kardeşleriyle beraber yaşamaktaydı. evde kalabalık bi kedi popülasyonu vardı yani. kardeşler hiç çıkmamış ama annesi dışarda gezip geliyo sanırım. ev tam olarak ev değil, işyeri-ev tarzı bir yer. kedi 4 aylık ve hiç aşı olmamış. neyse işte güvenerek aldım ben bu kediyi, çünkü sahipleri de kedileri çok seviyorlar ve ilgililer. geldik eve beraber uyuduk bu kedicikle. sabah severken siyah siyah şeyler gelmeye başladı elime. beyaz yorganımın üzerinde de vardı bu şeylerden. kedi simsiyah olduğu için üzerinde farkedilmiyo tabi.biraz araştırma yaptıktan sonra bunların pire dışkısı olduğunu öğrendim. hemen veterinere gittim. kontrol etti falan gözle görülür çok fazla pire olmadığını söyledi. iç-dış parazit şeysini de yaptı. şimdi gelelim soruma. ben bu kediyle gece beraber uyudum. o pire dışkıları falan da her tarafıma bulaşmıştır. bu dışkıların sağlığıma zararı olur mu ? bi de şimdi bütün eşyaları yıkamak falan lazım. of moralim çok bozuk.
İki tane sokak iti cinsi köpeğim, bir tane de kendini kontes zanneden sokak kedisi cinsi zilli bir kedim var. bir de akvaryum. balık sayısı veremiyorum, net bir sayısı yok zira, değişiyor sürekli. iki tane de kaplumbağa var evde. şimdi utanmadan sıkılmadan "papağan istiyorum ben" diye tutturan bir sevgili var. adam deli misin o papağan stresten ölür, kedi köpek beslenen evde papağan mı olur diyorum. o zaman tavşan alalım diyor sanki tavşanı kedi köpek rahat bırakırmış gibi. bıraksam ikisini birden alır. o yüzden ikisine de izin vermiyorum. hatta bıraksam evi Nuh'un gemisine çevirir. bir ara da iguana diye tutturmuştu, evde sürüngen istemiyorum diye kesip attım onu.
Sorunlar şunlar;
kedi sürekli köpekleri maymun ediyor, hayvanlar gelip bana ağlıyor sonra. uyurken gidip köpeklerin koynunda uyuyor ama uyanıkken hayatı dar ediyor. sokağa koyacam seni diye tehdit ediyorum, gidip kapının önünde miyavlıyor "yemedim blöfünü" dercesine. üstüne kuma kedi getirsem köpekleri rahat bırakır mı diye düşünüyorum ama bir yandan da evde bir hayvana daha tahammülüm kalmamış gibi hissediyorum.
köpeklerim babacı. sabahın kör ayazında gezmeye çıkaran benim, okuldan gelip dışarı çıkarıp saatlerce oynayan benim. gün boyu evde onlarla sevgi yumağı olan benim. akşam sevgilim gelince dötü başı ayrı oynuyor ikisinin de. çıldırıyorlar baba diye. bir de ben sevgilime sarılınca eşofmanımı falan çekiyorlar dişleriyle. nasıl kurtulacağım bunların kıskançlık krizlerinden?
tekrar kediye geçiyoruz; akvaryumdaki balıklara rahat vermiyor. akvaryumun kapağına kilit vurmak hariç her yolu denedim. sadece akvaryumun üzerine ağır madde koyma seçeneği yok, üstlerine düşer bir yerleri kırılırsa ona dayanamam. tamam avlamıyor ama napıp edip akvaryumun kapağını açıp patisini akvaryumun içine sokup oynuyor. bir gün iç güdülerine yenilip balıkları avlayacak diye korkuyorum. kediyi akvaryumdan uzak tutmanın bir yolu var mı? (çok ümitsizim bu soruyu sorarken.)
yine kedi; kaplumbağa yeni geldi sayılır. garibime bir rahat vermedi. sürekli patisiyle yan yan vuruyor, üzerine basıyor. ne yapayım da huzur yüzü görsün gariban kaplumbağalar?
sevgili; eskiciye versem alır mı bu adamı? deli ediyor beni.
Sorunlar şunlar;
kedi sürekli köpekleri maymun ediyor, hayvanlar gelip bana ağlıyor sonra. uyurken gidip köpeklerin koynunda uyuyor ama uyanıkken hayatı dar ediyor. sokağa koyacam seni diye tehdit ediyorum, gidip kapının önünde miyavlıyor "yemedim blöfünü" dercesine. üstüne kuma kedi getirsem köpekleri rahat bırakır mı diye düşünüyorum ama bir yandan da evde bir hayvana daha tahammülüm kalmamış gibi hissediyorum.
köpeklerim babacı. sabahın kör ayazında gezmeye çıkaran benim, okuldan gelip dışarı çıkarıp saatlerce oynayan benim. gün boyu evde onlarla sevgi yumağı olan benim. akşam sevgilim gelince dötü başı ayrı oynuyor ikisinin de. çıldırıyorlar baba diye. bir de ben sevgilime sarılınca eşofmanımı falan çekiyorlar dişleriyle. nasıl kurtulacağım bunların kıskançlık krizlerinden?
tekrar kediye geçiyoruz; akvaryumdaki balıklara rahat vermiyor. akvaryumun kapağına kilit vurmak hariç her yolu denedim. sadece akvaryumun üzerine ağır madde koyma seçeneği yok, üstlerine düşer bir yerleri kırılırsa ona dayanamam. tamam avlamıyor ama napıp edip akvaryumun kapağını açıp patisini akvaryumun içine sokup oynuyor. bir gün iç güdülerine yenilip balıkları avlayacak diye korkuyorum. kediyi akvaryumdan uzak tutmanın bir yolu var mı? (çok ümitsizim bu soruyu sorarken.)
yine kedi; kaplumbağa yeni geldi sayılır. garibime bir rahat vermedi. sürekli patisiyle yan yan vuruyor, üzerine basıyor. ne yapayım da huzur yüzü görsün gariban kaplumbağalar?
sevgili; eskiciye versem alır mı bu adamı? deli ediyor beni.
bahçede mamalarını verdiğim 3-4 kedi var. yemek kavgası etmesinler diye (ettiler çünkü) 3 ayrı yere meme ve su kabı koyuyorum yan yana. mama kapları ikini günün sonunda boşalırken su kapları yarılanmıyor bile (orman çiftliğinin dondurma kapları). bu hayvanlar susuz mu yaşıyorlar böyle. su içerken falan hiç görmüyorum onları. sokak köpekleri geliyor bahçeye bazen, onlar deli gibi içiyor aynı suyu. hepsi sokak hayvanı değil mi sonuçta. temiz suya ihtiyaçları yok mu aynı oranda?
(iki günde bir tazeliyorum suları)
(iki günde bir tazeliyorum suları)
Ve hicbi sey olmamasi mumkun mu? Evde otururken kopek iniltileri duyup camdan baktim, karsidaki marketin otoparkinda bi arabanin altinda kopek, on ve arka tekerlerin arasinda kalmis. Arabadakiler inmis falan. Kopek de inliyo bagiriyo. Neyse belediyeyi aradim ilgilenicez dediler. Bu sirada kopegin sesi kesildi ben öldü diye kahroluyorum. Sonra bu arabadan cikanlar ugrasip didinip kopegi arabanin altindan cikardilar, kopek ayaga kalkip yuruyerek gitti normal. Topallamiyodu bile. Hic anlamadim, araba kopege carpmadi desen kopegin arabanin altinda ne isi var, bi de neden bagirsin oyle. Carptiysa boyle hicbi sey olmamasi mumkun mu?