netflix’in bu yasağını bi ben anlamıyorum galiba. özel paketimiz var 4kişi kullanıyoruz. artık kullanamayacak mıyız?
Taşınırken Kablonet
jorah the andal #1562778
merhaba, taşınıyorum, taşındığım dairede kutudan evin içine giren kablo yok. 3 yıl üzeri kullanıcı olduğum için taşıma ücreti vermiyorum ancak kablo çekme parası adı altında bir para istiyorlar mı bilginiz var mı ? müşteri hizmetleri saha elemanları görüp değerlendirecek diyor böyle saçma bir açıklama duymadım.
Patron Mac aldı, Windows'un gözünü seveyim diyor. Bu Mac'i sat bana laptop al dedi.
Mimarlık ofisinde kullanılacak, ağırlıklı olarak Autocad, Gstarcad çalıştırılacak. Üzmeyecek bir laptop önerebilir misiniz? Hafif olması tercih sebebi.
Bütçe: 1 ay bile kullanılmamış Macbook Air M2 512gb 15" kaça satılırsa bütçe o civarda :D (Sıfırı 54.407 TL).
Mimarlık ofisinde kullanılacak, ağırlıklı olarak Autocad, Gstarcad çalıştırılacak. Üzmeyecek bir laptop önerebilir misiniz? Hafif olması tercih sebebi.
Bütçe: 1 ay bile kullanılmamış Macbook Air M2 512gb 15" kaça satılırsa bütçe o civarda :D (Sıfırı 54.407 TL).
Son zamanlarda idata uzerinden almanya icin ulusal vize randevusu randevusu talebinde bulunan var mi? Varsa randevu tarihini kac gun sonra paylastilar? Ve kac gun sonraya randevu verdiler?
Tesekkurler.
Tesekkurler.
Faaliyet koduna ve işyeri tipine (home Office) göre gider kalemi olarak gösterilebilecek harcamalara dair, tercihen "şu olur, bu olmaz" şeklinde ayrıntıları da içeren bir yönetmelik vb var mı okuyabilecegim?
Mali musavirime birkaç şeyden dolayı guvenmemeye başladım, masraflarım benim ongorup hesaplandığımdan fazla çıkıyor. teyit etmek istiyorum eğer böyle bir şey varsa.
Mali musavirime birkaç şeyden dolayı guvenmemeye başladım, masraflarım benim ongorup hesaplandığımdan fazla çıkıyor. teyit etmek istiyorum eğer böyle bir şey varsa.
Bunu lisanslı kullanmaya başladığımızda bilgisayarımızdaki eski lisanssız uygulamaları kaldırabiliriz değil mi? Yani Cloud, programları bilgisayar üzerinden değil; kendi üzerinden açıyor değil mi?
selamlar, 1-1,5 sene önce yaptırdığım sperm testinde tüm değerler istenen referans aralığındaydı. Bugün yaptığımda ise sonuçların bir önceki teste göre neredeyse yarı yarıya indiğini ve referans değerlerin altına indiğini görüyorum. Sonuç göstermek için önümüzdeki hafta gideceğim ama kafam takıldı, moral bozuldu. Bu değerler sağlıklı yaşam, dikkat ererek vb yükseltilebilir mi yoksa kesin kalıcı mıdır? Hayır önceden yüksek olup düşmesi çok tuhaf oldu bilemiyorum. Sizlerin düşüncelerine ihtiyacım var çok teşekkürler
Güncel, son yıllarda çıkmış olan korku/gerilim filmi önerilerinde bulunabilir misiniz?
Geçen gün Hereditary'i izledik, finali dışında fena değildi.
Bu tarz gerilim yönü ağır basan, mümkünse ekrana bir şeylerin atlamadığı filmler olursa süper olur.
Geçen gün Hereditary'i izledik, finali dışında fena değildi.
Bu tarz gerilim yönü ağır basan, mümkünse ekrana bir şeylerin atlamadığı filmler olursa süper olur.
Varsayalım İkisinden de elimizde aynı değerde varsa(100 bin TL) birisini bozdurmak diğerini de birikim olarak köşeye bırakmak durumundaysak hangisini köşede bırakmak daha mantıklı olur?
20 kisilik bir ekibimiz var en ucuz ve kaliteli sekilde nasil doyurabiliriz?
Lahmacun vs herkesin yiyebildigi seyler tercih edilebilir.
Lahmacun vs herkesin yiyebildigi seyler tercih edilebilir.
Murphy'e selam olsun, 2 senedir hiç bir sorun yokken tam muayenem geldiğinde iki şey oldu.
1-) Bir haftadır "plaka ışığınızı kontrol edin" yazıyordu panelde. Bunun da ampülleri mi var? Yalnız dün arabayı yıkattıktan sonra ilk defa bu yazı çıkmadı. Pislikten olmuş olabilir mi? Sonrasında tekrar aracı kullanmadığım için ikinci kez deneme şansım olmadı.
Ve diyelim ki bu arıza devam etti ve muayenede görüldü. Kusur sayılır mı?
2-) Reflektörüm kırıldı çantadaki. böyle 3e 5e falan ayrıldı. Açıp içini çantanın bakarlar mı buna?
2017 giulietta.
teşekkür ederim.
1-) Bir haftadır "plaka ışığınızı kontrol edin" yazıyordu panelde. Bunun da ampülleri mi var? Yalnız dün arabayı yıkattıktan sonra ilk defa bu yazı çıkmadı. Pislikten olmuş olabilir mi? Sonrasında tekrar aracı kullanmadığım için ikinci kez deneme şansım olmadı.
Ve diyelim ki bu arıza devam etti ve muayenede görüldü. Kusur sayılır mı?
2-) Reflektörüm kırıldı çantadaki. böyle 3e 5e falan ayrıldı. Açıp içini çantanın bakarlar mı buna?
2017 giulietta.
teşekkür ederim.
İstanbul günübirlik havuz
shakeybama #1562754
merhabalar, istanbulda beşiktaş civarında günübirlik girip haftasonu sıcaklarda gidilebilecek açık havuz biliyor musunuz?
Merhaba evliler
Sizce (eşiniz ve) anne baba ile tatil olur mu?
Olmazsa neden olmaz?
Teşekkürler :)
Sizce (eşiniz ve) anne baba ile tatil olur mu?
Olmazsa neden olmaz?
Teşekkürler :)
Maaşınızdan kaç TL keyfi harcama yapıyorsunuz? Kendime bir ayda 2 3 bin TL keyfi harcama zorunluluğu koydum. Yemek için harcıyorum hep. Fast food. Her gün marketten bir şey alıyorum. Kendimi ödüllendirmek için yapıyorum. Acaba kötü mü yapıyorum?
Selamlar herkese,
Bim'den aldığım sutyeni bedeni olmadığı için 1 saat icinde iade etmek icin gittim ve değişim iade yapılmadığını söylendi. Ben de bim'e mail attım dönüş yapıldı ve iade edebileceğim söylendi.Sonra iade için gidince magazadakiler cok surat ve tavır yaptı ki gayet olumlu yaklaştım kızgın bir tavırda değildim. Şimdi ben hak mı yedim iade etmemeliydim çok üstüme gelmeyin üzüldüm. Benim mailim oraya şikayet olarak gitmiş. Halbuki ben mağazanın sitesinde yer alan sorgusuz sualsiz iade edilir ibaresine dayanmıştım.
Yok bedenler evrenseldir de ben olsam iade etmezdim de kasiyer bir ton laf etti :(
Bim'den aldığım sutyeni bedeni olmadığı için 1 saat icinde iade etmek icin gittim ve değişim iade yapılmadığını söylendi. Ben de bim'e mail attım dönüş yapıldı ve iade edebileceğim söylendi.Sonra iade için gidince magazadakiler cok surat ve tavır yaptı ki gayet olumlu yaklaştım kızgın bir tavırda değildim. Şimdi ben hak mı yedim iade etmemeliydim çok üstüme gelmeyin üzüldüm. Benim mailim oraya şikayet olarak gitmiş. Halbuki ben mağazanın sitesinde yer alan sorgusuz sualsiz iade edilir ibaresine dayanmıştım.
Yok bedenler evrenseldir de ben olsam iade etmezdim de kasiyer bir ton laf etti :(
Karikatür bulmaca
ManikD #1562747
Selam Romalılar,
Bir karikatür arıyorum. Bir türlü hangi anahtar kelimeleri girsem de bulamadım Google üzerinde.
Karikatür diş çekimi ile ilgiliydi. Ağız içini resmediyor. Diş çekildikten sonra dil sürekli burası niye boş diye çıldırıyordu. Sonra yeni diş çıkıyordu veya implant yapılıyordu. Bu sefer niye dolu diye çıldırıyordu dil.
Bir karikatür arıyorum. Bir türlü hangi anahtar kelimeleri girsem de bulamadım Google üzerinde.
Karikatür diş çekimi ile ilgiliydi. Ağız içini resmediyor. Diş çekildikten sonra dil sürekli burası niye boş diye çıldırıyordu. Sonra yeni diş çıkıyordu veya implant yapılıyordu. Bu sefer niye dolu diye çıldırıyordu dil.
Ifade etmek istediğim şey şu, vücudumuzda bir sürü organ, milyon çeşit hücre, kemik vs var. Ve bu yapılar kendi kendine bir düzen içinde işliyor. Gereken kodları (en azından kendi hücre grupları ile ilgili olan kısımları) biliyor ve uyguluyorlar. Peki biz neden doğuştan bu bilgilere sahip degiliz? Beyin hangi koşullarda hangi hormonların sağlanması gerektiğini, hangi müdahalenin uygulanacağını biliyor ve yapıyor. Ben neden doğduğum andan itibaren organlarimin neler olduğunu nasıl çalıştığını vs bilmiyorum? Niye yüklü gelmiyor daha doğrusu yüklü olduğu halde bu bilgilere sonradan okuyup öğrenerek erişebiliyoruz?
Umarım anlatabilmisimdir. Bir de bu durumu İngilizce araştırmak istiyorum ama tam olarak bir türlü yaziya dokemedim, eminim bu durumun İngilizce kavramsal bir adı vardır.
Umarım anlatabilmisimdir. Bir de bu durumu İngilizce araştırmak istiyorum ama tam olarak bir türlü yaziya dokemedim, eminim bu durumun İngilizce kavramsal bir adı vardır.
Belediyede yüz bin olarak gözüken yeri tapuda 500.000’e satsak bize ekstra vergi çıkar mı?
Avokado nerden alsam kötü çıkıyor. Doğru düzgün olgunlaşmıyor. Pazardan da alsam, farklı marketlerden de alsam aynı. Son zamanlarda böyle bi sorun mu var? Türkiye'de mi bi sorun var? Başka ülkelerde de var mı acaba aynı sorun?
Bazı yerler yazın başına kadar hasadı olur demiş. Yazın mevsimi olmuyor o zaman. Bunun etkisi var mı? Her yaz mı sorun var o zaman?
Bazı yerler yazın başına kadar hasadı olur demiş. Yazın mevsimi olmuyor o zaman. Bunun etkisi var mı? Her yaz mı sorun var o zaman?
Muğla'da, terası olan yazlık eve elektrik ihtiyacını karşılamak için güneş enerjisi sistemi kurdurmak istesek ortalama ne kadar masraf çıkar?
Birkaç video izledim ama yakın zamanda olana denk gelmedim.
1.75 kw olacak şekilde hesap ettiğimizde paneller, akü, inverter, işçilik dahil ne kadar olur? İzlediğim videoda adam yaklaşık 4000 dolar diyor 1.75 kw için.
Yakın zamanda yaptıran var mı? Yerli bir sürü şirket var ama malzemeler yurtdışından geliyordur tahminimce çok da ucuzlamamış olabilir.
Birkaç video izledim ama yakın zamanda olana denk gelmedim.
1.75 kw olacak şekilde hesap ettiğimizde paneller, akü, inverter, işçilik dahil ne kadar olur? İzlediğim videoda adam yaklaşık 4000 dolar diyor 1.75 kw için.
Yakın zamanda yaptıran var mı? Yerli bir sürü şirket var ama malzemeler yurtdışından geliyordur tahminimce çok da ucuzlamamış olabilir.
Eylül ayı başında Belek’te bir otelde tatil yapacağız. Antalya havalimanından Belek çok uzak değil. Taksi durumu nedir havalimanında? Kolay bulabilir miyiz taksi? Sabah 11 gibi uçak inecek. Bir de taksiciler bavulları vs görünce bagaj ücreti falan diye geçirmeye çalışıyor mu? ETS’den transfer ücreti gidiş dönüş 2.200-TL tutuyor.
ttb 2'ye gore bu islemlerin tutari ne oluyordur?
in vino veritas #1562732
Merhaba, annem 70 yaşında. Saydam tabakaya hücre azalması var. Sarı nokta var. Katarakt ameliyatı olmak istiyoruz. Mahalle arası bir doktora gittik ben yapamam risk var dedi. Bir üniversite hastanesine ya da dünya göz tarzı bir yere gidin dedi. Bize önerebileceğiniz bir hekim var kı Anadolu yakası tarafında. Öğretim üyesi Prof olursa sanki daha iyi olur gibi. Peşinen teşekkürler.
narsistlerle ilgili, özellikle ne beter insanlar olduklarıyla ilgili, çok içerik görüyoruz, en azından ben görüyorum ve bu içerikler hep narsistlere maruz kalanlar için yazılmış oluyor. ama narsistler de sonuçta aramızdalar ve eğer değişmek istiyorlarsa buna dair bi içerik ben hiç görmedim. ha bu benim neden umrumda? çünkü açıkçası okudukça yer yer acaba ben de mi narsistim diye düşündüğüm oldu. aslında kötü biri değilim ama eski ilişkimi düşününce kötü bir sevgili olmuş olmamdan yola çıkarak acaba narsist miyim diye sorguluyorum. nasıl anlıcaz bunu?
Merhaba, belediyenin sitesinde evin yanında rayiç bedel olarak 2170 TL yazıyor, bu rakamı evin metrekaresi ile çarpıp çıkan sonuca göre %2 satıcı %2 alıcı mı tapu harcı ödeyecek? evin rayiç bedelini en kolay nasıl öğrenebilirim?
çok teşekkürler.
çok teşekkürler.
youtu.be
Şurada söylemiş bir arkadaş, akorları tam anlamadım basit akorlarla yazabilir misiniz word'de sözlerinin üstüne? Kapo kullanabilirim basit akorları çalabilmek için.
Sözleri:
eksisozluk1923.com
Teşekkürler şimdiden.
Şurada söylemiş bir arkadaş, akorları tam anlamadım basit akorlarla yazabilir misiniz word'de sözlerinin üstüne? Kapo kullanabilirim basit akorları çalabilmek için.
Sözleri:
eksisozluk1923.com
Teşekkürler şimdiden.
şu şekilde yakası olan tişörtlere ne isim veriliyor?
statics.boyner.com.tr
i.hizliresim.com
bakın şunu aramıyorum. çok hafif geniş olanları soruyorum.
st1.myideasoft.com
normal bisiklet yakalar beni boğuyor gibi hissediyorum. bu şekilde kaliteli tişört satan yer varsa hepsini alacam.
tabi düz de olmasın baskılı falan olsun. düz çoğu yerde var. basic tişört olarak satılıyor.
statics.boyner.com.tr

i.hizliresim.com

bakın şunu aramıyorum. çok hafif geniş olanları soruyorum.
st1.myideasoft.com
normal bisiklet yakalar beni boğuyor gibi hissediyorum. bu şekilde kaliteli tişört satan yer varsa hepsini alacam.
tabi düz de olmasın baskılı falan olsun. düz çoğu yerde var. basic tişört olarak satılıyor.
merhaba
ilk otomobilimi almayı düşünüyorum. çok bütçem yok, clio, corsa türevlerine bakacağım. ancak arabalardan hiç anlamadığım için sarı site benim için bir bilinmezlik kara deliği gibi. beni bu "kazıklanır mıyım", "araba elimde kısa süre sonra bitmez sorunlarla kalakalır mı" açmazlarından kurtaracak bir güvenilir, komisyonu öldürmeyen, ekspertizli ikinci el satışçısı var mı? ya da başka bir yol?
yer: istanbul
ilk otomobilimi almayı düşünüyorum. çok bütçem yok, clio, corsa türevlerine bakacağım. ancak arabalardan hiç anlamadığım için sarı site benim için bir bilinmezlik kara deliği gibi. beni bu "kazıklanır mıyım", "araba elimde kısa süre sonra bitmez sorunlarla kalakalır mı" açmazlarından kurtaracak bir güvenilir, komisyonu öldürmeyen, ekspertizli ikinci el satışçısı var mı? ya da başka bir yol?
yer: istanbul
Mavi jeansin kendi sitesinden kot aldım. Boy olarak büyüğünü bulabildiğim için paçaları kısalttırmam lazım. Mağazaya faturasıyla gitsem paçaları ücretsiz yaparlar mı?
Bir arsa almak istiyorum. Yanından ufak bir dere geçiyor. Ağaçlar var vs. 1 dönüm civarında büyüklüğü.
İstanbul'dan 4 saat uzaklıkta. Hafta sonları bir-iki gece orada kalıp şehre geri dönebileceğim gibi.
Düşüncelerimde ne kadar hata, eksik var sizce?
Elbette imar izni, elektriği, suyu yok. İdare eder şekilde, orada hafta sonlarını geçirecek kadar bir şeyler yapabilirim gibi geliyor.
Öncelik tuvalet. Belki içine solüsyon vs. koyulan karavan ve teknelerdeki seyyar tuvalet. Veya bir sandalyeye klozet kapağı koyulmuş altına yere bir delik delerek kullanılabilen bir tuvalet.
Su için önce bir damacanayı çeşme olarak kullanabileceğim bir düzenek. Bir süre sonra 100 litrelik bir su deposu koymak ve ona hidroforla dereden su çekmek.
Elektrik için belki 10-20 bin TL'lik bir yatırımla ampul yakacak, kullanma suyu kadar hidrofor çalıştıracak, belki bir minik buzdolabını çalıştıracak bir sistem kurabileceğimi zannediyorum.
Kalmak, uyumak için önce büyükçe bir çadır, sonra zaman içerisinde belki ufak bir klübe yapabilirim. Dikkat çekmeyecek, şikayet edilip ceza almayacak şekilde bir şey uydurabileceğimi zannediyor ve umuyorum.
Tabi orası benim olduğu için oraya sandalye, mangal, şezlong, kamp yatağı vs. gibi malzemeleri de ufak ufak taşırım.
Aslında bu arsanın en büyük şansı da şu ki hemen komşusu olarak bir çift arkadaşımız var ve yılın 365 günü orada yaşıyorlar, yaşayacaklar. Kendilerine bir ahşap çadır gibi klübe gibi bir şey yapıyorlar.
Hangi konularda ne kadar yanılıyorum sizce?
Önerebileceğiniz başka pratik çözümler var mı?
İstanbul'dan 4 saat uzaklıkta. Hafta sonları bir-iki gece orada kalıp şehre geri dönebileceğim gibi.
Düşüncelerimde ne kadar hata, eksik var sizce?
Elbette imar izni, elektriği, suyu yok. İdare eder şekilde, orada hafta sonlarını geçirecek kadar bir şeyler yapabilirim gibi geliyor.
Öncelik tuvalet. Belki içine solüsyon vs. koyulan karavan ve teknelerdeki seyyar tuvalet. Veya bir sandalyeye klozet kapağı koyulmuş altına yere bir delik delerek kullanılabilen bir tuvalet.
Su için önce bir damacanayı çeşme olarak kullanabileceğim bir düzenek. Bir süre sonra 100 litrelik bir su deposu koymak ve ona hidroforla dereden su çekmek.
Elektrik için belki 10-20 bin TL'lik bir yatırımla ampul yakacak, kullanma suyu kadar hidrofor çalıştıracak, belki bir minik buzdolabını çalıştıracak bir sistem kurabileceğimi zannediyorum.
Kalmak, uyumak için önce büyükçe bir çadır, sonra zaman içerisinde belki ufak bir klübe yapabilirim. Dikkat çekmeyecek, şikayet edilip ceza almayacak şekilde bir şey uydurabileceğimi zannediyor ve umuyorum.
Tabi orası benim olduğu için oraya sandalye, mangal, şezlong, kamp yatağı vs. gibi malzemeleri de ufak ufak taşırım.
Aslında bu arsanın en büyük şansı da şu ki hemen komşusu olarak bir çift arkadaşımız var ve yılın 365 günü orada yaşıyorlar, yaşayacaklar. Kendilerine bir ahşap çadır gibi klübe gibi bir şey yapıyorlar.
Hangi konularda ne kadar yanılıyorum sizce?
Önerebileceğiniz başka pratik çözümler var mı?
Selam. 13 yaşına girecek kızım için bir doğum günü hediyesi almak istiyorum. Şarkı dinlemeyi çok seviyor (telefonunda yt music uygulaması var) ve bu bahaneyle telefondan uzaklaşmıyor. Gelişmiş mp3 player/akıllı saate benzer öyle bir cihaz olmalı ki telefonla bağlantısı olmadan istediği şarkıları dinleyebilsin, ekranı olsun, şarkılar arası geçiş yapsın ve bu cihaz blutooth kulaklıkla çalışsın. Pahalı çözüm aramıyorum. maksimum 1000 tl olabilir. var mıdır bir öneriniz? Bunun haricinde seneye LGS ye gireceği için telefondan uzaklaştırabilecek her türlü hediye teklifinize de açığım.
Teşekkürler
Teşekkürler
Excelde birden çok hücrenin formülündeki ortak bir değeri kısa yoldan değiştirmenin yolu var mıdır? Mesela hücrelerin formülleri F1*13, F2*13, F3*13 gibi iken, hepsindeki 13'ü 15 yapmak istediğimi düşünün.
(elbette bu verdiğim örnekte yeni bir sütunda bu çarpma işlemini ilk hücrede yeni değerle yapıp aşağı doğru çekerek devamını getirmek mümkün ama her vakada mümkün olmayacağı için bir kısa yol sormak istedim)
Teşekkür ederim :)
edit: ctrl + h menüsünden bu değişimi yaptığımda, bütün hücreyi değiştirip 15 yapıyor. yani yalnızca 13'ü değiştirmekle kalmıyor :(
(elbette bu verdiğim örnekte yeni bir sütunda bu çarpma işlemini ilk hücrede yeni değerle yapıp aşağı doğru çekerek devamını getirmek mümkün ama her vakada mümkün olmayacağı için bir kısa yol sormak istedim)
Teşekkür ederim :)
edit: ctrl + h menüsünden bu değişimi yaptığımda, bütün hücreyi değiştirip 15 yapıyor. yani yalnızca 13'ü değiştirmekle kalmıyor :(
normal yürüyünce çok sıkıntı yok. ama mesela sağ ayağımı, sağ tarafı üzerinde yan olarak basınca (ara ara yolda yamuksa olabiliyor) ağrıyor.
Bu durum nasıl oluştu tam bilmiyorum. kötü ayakkabıyla tenis oynadım. ondan olabilir.
film vs çekti ama bir şey yok dedi. kredm verdi elime de verdiği jel kremi.
sağ orta parmakta da çünkü top gelme olayı oldu. kırık onda da yok ama tendomdan mı nedir ara ara zorlayınca sızlıyor.
2si de 2 ayı geçti nerdeyse. bu kadar süre iyileşmemesi garip.
ve bu 2sine rağmen voleybol tenis futbol oynuyorum. sıkıntı yaşamıyorum. voleybolda tam oraya top gelince sızlıyor ama geçiyor 5-10 dakikaya. ayağım ise yan basmadıkça yani o yan ayak kemğine dokunmadıkça olmuyor bir şey.
böyle şeyler yaşayan oldu mu. tavisyeleriniz olur mu. doktora gitsem yine film çekecek krem verecek. güvenmek zor
Bu durum nasıl oluştu tam bilmiyorum. kötü ayakkabıyla tenis oynadım. ondan olabilir.
film vs çekti ama bir şey yok dedi. kredm verdi elime de verdiği jel kremi.
sağ orta parmakta da çünkü top gelme olayı oldu. kırık onda da yok ama tendomdan mı nedir ara ara zorlayınca sızlıyor.
2si de 2 ayı geçti nerdeyse. bu kadar süre iyileşmemesi garip.
ve bu 2sine rağmen voleybol tenis futbol oynuyorum. sıkıntı yaşamıyorum. voleybolda tam oraya top gelince sızlıyor ama geçiyor 5-10 dakikaya. ayağım ise yan basmadıkça yani o yan ayak kemğine dokunmadıkça olmuyor bir şey.
böyle şeyler yaşayan oldu mu. tavisyeleriniz olur mu. doktora gitsem yine film çekecek krem verecek. güvenmek zor
www.youtube.com 
dakika 2.27
ay ay ay diye devam ediyor. çok kısa söylüyor.
Büyük ihtimalle arabesk bir şarkı gibi geldi.

dakika 2.27
ay ay ay diye devam ediyor. çok kısa söylüyor.
Büyük ihtimalle arabesk bir şarkı gibi geldi.
selamlar, daha önce farklı platformlarda 2 farklı psikolog ile görüştüm ancak süreç istediğim gibi gitmedi. ya da o dönem ben de pek motive olamamış olabilirim. ancak sıkıntılar, daha doğrusu destek almak istediğim konular devam ediyor. daha çok öfke kontrolü konusunda destek alabileceğim, önerebileceğiniz, online görüşme sağlayabileceğim bir psikolog var mıdır acaba
Web Projesini Refactor etmek Hk [NextJS, GRPC, Typescript] - AI
biseysorcaktim #1562698
Özetle; bir projeyi refactor etmek için kullanabileceğim bir araç ya da AI hizmeti var mı?
---
Basit olduğunu düşündüğüm, bazı kavramları ilk kez kullandığım, çok büyük olmayan ama bir türlü iyi yapamadığım bir web projem var. Gitgide büyüdü. Bu şekilde başkasına teslim etmek ya da sıfırdan yazmak istemiyorum.
Kendim hakkından geliyorum ama bir sürü de eksiğim var. Ne klasör yapısı tam doğru, ne isimlendirmeler. Bir sürü de kullanmadığım dosya/bileşen var.
Nasıl ki kod bloğunu chatGPT'ye verince refactor etmek konusunda yardımcı oluyor, tüm projeyi bu şekilde analiz edip de best-practice'lere göre bana bi liste çıkarıp da şunu şunu şöyle yapmalısın diyen bi hizmet var mı? Makul olmak kaydıyla ücretli de olabilir.
---
Basit olduğunu düşündüğüm, bazı kavramları ilk kez kullandığım, çok büyük olmayan ama bir türlü iyi yapamadığım bir web projem var. Gitgide büyüdü. Bu şekilde başkasına teslim etmek ya da sıfırdan yazmak istemiyorum.
Kendim hakkından geliyorum ama bir sürü de eksiğim var. Ne klasör yapısı tam doğru, ne isimlendirmeler. Bir sürü de kullanmadığım dosya/bileşen var.
Nasıl ki kod bloğunu chatGPT'ye verince refactor etmek konusunda yardımcı oluyor, tüm projeyi bu şekilde analiz edip de best-practice'lere göre bana bi liste çıkarıp da şunu şunu şöyle yapmalısın diyen bi hizmet var mı? Makul olmak kaydıyla ücretli de olabilir.
solomun konserine 2 adet uyguna bilet aranıyor
seindfeld #1562697
Şuan zaten 700tl gitmeyecek olan varsa yarı fiyatlarına kadar bilet alabilirim.
Yaptığım, öğrendiğim hiç bir şeyden tatmin olmuyorum. Her şey yarım kalmış gibi geliyor. Ki öyle de oluyor bence.
Kendimi bildim bileli bu böyle. Her şeyi işimi görecek kadar öğreniyorum. İleriye taşıyamıyorum. Gözüm kesmiyor. İçim sıkılıyor. Uğraşasım gelmiyor.
Her konuda amatörüm demenin rahatlığına sığınıyorum. Bir şeyi biliyor olmanın getireceği sorumluluktan mı korkuyorum yoksa tembellikten mi bırakıyorum bilmiyorum. Kolay olanı seçiyorum hep.
Gündelik hayattaki edinimler konusunda çok sorun olmuyor da kariyer anlamında önümü inanılmaz tıkıyor.
Beynim zorlamaya gelemiyor. Gitar mı öğrenicem, gidiyorum kursa, notalar zor geliyor, yerleri, okuması vs. Amaan akor öğrenirim diyorum gidiyorum 5 10 tane akor öğreniyorum. Tamam diyorum çalıp söylüyorum işte yeter.. Annem de böyle doğal yeteneği var kulaktan duyup piyano ve yan flüt çalabiliyor, öğretmen olmuş ama mezun olduğu zamandaki bilgisi ne ise, 30 küsür sene geçmiş hala aynı. Yeni çalış şekilleri, eşlik yöntemleri falan bilmiyor. Tipik tr öğretmeni sanırım. Ona mı çekmişim bilmiyorum.
Fotoğrafçılık mı öğrenicem; ışık, enstantane, diyafram kombinasyonlarını çözdüm tamam dedim. Hala dijital ekrandan bakarak live görüntü üstünden ayar yapıyorum. Stop hesaplamaları kısmına gelince karışıkmış ya deyip kaçıyorum işin içinden. Halbuki çözemiycem mi yani.. ama pes ediyorum.
Okurken de genelde başarılı bir öğrenciydim ama eğitim sistemimiz de sağ olsun, sadece istenilen kadar çalışıyordum. Hatta çoğu zaman kendim de çalışmıyordum ya bilen birine anlattırıyordum, ya da birlikte arkadaşlarla çalışıyordum. Kimi zaman mantığını anlayarak, kimi zaman ezber ile o an beklenen ne ise çalışıp dersi verip çıkıyordum.
Sonra zaman geçiyor unutup gidiyorsun. Bazen sınavdan çıkar çıkmaz unutuyorsun.
Beynimi en çok 3 dönemde yorduğumu hatırlıyorum. Üniversiteye hazırlanırken, üniversitede (mühendislik dersleri beyin yakıyordu) ve de ilk işe başladığımda işi öğrenmeye çalışırken.
Fakat mesela bir yazılım dilini biraz öğrenip proje çıkardım ya, orada bırakıyorum zorlamayı. Tamam diyorum bunlar işimi görüyor. Sonra bakıyorum millet ne teknolojiler öğrenmiş, ne biçim kod yazım stilleri geliştirmiş biz anca izliyoruz diyorum kendi kendime.
30 yaşıma gelicem, ingilizce konuşamıyorum. Sevmiyorum çünkü. Diyeceksiniz, hakkını vererek çalıştın mı? Hayır beynim hem zorlanmak istemiyor hem de insanın sevmediği bir şeyi yapması daha da zor.
Önceden bu durumun üstesinden geliyordum. "Bir şeyi neden yapamadığını, neden olmadığını sorgulamak yerine, direkt içine gir ve başla. Yolda açılır düğümler" gibi bir yaklaşımım vardı.
Fakat o zamanlar kendimi biraz zorlayabiliyordum. Şimdi anlatılanlar bile bir kulağımdan giriyor diğerinden çıkıyor.
Çalışırken çok basit bir şeyi bile unutup 2-3 kere sorduğum oluyor. İyice beynimi bir yerde unutmuş gibi hissediyorum. Zorlamaya zorlamaya örümcek ağı da kaplamış olabilir.
Bu arada bunu da tembellikten mi uyduruyorum bilmiyorum da, ölümün olduğu bir yerde insanların hayatlarından ödün vererek bir şeylere çalışması bana çok mantıklı gelmiyor. Yani bir insan ne kadar çok işi konusunda uzmanlık edinirse, o kadar çok sömürülürmüş gibi geliyor. Ki gördüklerim de öyle. Yazılım liderimiz önce müdür oldu, sonra direktör oldu. Adam güzel maaş alıyordur.
Ama sürekli çalışıyor. Eşine, çocuklarına doğru düzgün vakit ayıramıyor.
Bu şekilde başkalarının tarlası gibi olmak da istemiyorum.
Öyle olmasa bile şu an hığk deyip ölüp gitsem gam yemem mesela. ortalamanın üstünde yerler gördüm, aşkın her türlüsünü yaşadım, farklı hobiler edindim.
Düşünsenize sadece yazılıma kafa yorduğumu ve diğer yetilerim gelişmediği için başka şeylerden anlamadığımı. Veya ölüp gidince "ulan gençliğimi verdim sektöre, yaşamadan öldük be" diyeceğimi.
Ama işi bilenlere de ayrı imreniyorum. Onlar da ben gibi sosyal ve çok yönlü kişilere imreniyorlardır belki. İkisi de lazım. Ama nasıl olacak aynı anda hepsi?
Pek sağlıklı düşünemiyorum mu acaba problemim nedir sizce?
Eskiden bir topluluğu yöneteceğimi, yeni fikir ve buluşlara imza atacağımı düşünürdüm veya çevredeki geri dönüşler öyle gelirdi.
Şimdi ise bu beyinle en fazla pazarda limon satabilirim gibi geliyor. Hiç bir şeyle uğraşasım, yorulasım yok. Sorumluluk almaktan çekiniyorum.
Büyük bir iş verseler elime yüzüme bulaştırırım. Öğrenciyken böyle değildim. Topluluk kurardım, sunumlar yapardım, öğretmeyi severdim.
Şimdi bakıyorum en tembel, en bir şeylere kafası basmayan arkadaşlar bile senior olmuşlar kendi alanlarında.
Ben hem kendimden beklediğim, hem de çevreden beklenen performansı gösteremedim.
Kendimi bildim bileli bu böyle. Her şeyi işimi görecek kadar öğreniyorum. İleriye taşıyamıyorum. Gözüm kesmiyor. İçim sıkılıyor. Uğraşasım gelmiyor.
Her konuda amatörüm demenin rahatlığına sığınıyorum. Bir şeyi biliyor olmanın getireceği sorumluluktan mı korkuyorum yoksa tembellikten mi bırakıyorum bilmiyorum. Kolay olanı seçiyorum hep.
Gündelik hayattaki edinimler konusunda çok sorun olmuyor da kariyer anlamında önümü inanılmaz tıkıyor.
Beynim zorlamaya gelemiyor. Gitar mı öğrenicem, gidiyorum kursa, notalar zor geliyor, yerleri, okuması vs. Amaan akor öğrenirim diyorum gidiyorum 5 10 tane akor öğreniyorum. Tamam diyorum çalıp söylüyorum işte yeter.. Annem de böyle doğal yeteneği var kulaktan duyup piyano ve yan flüt çalabiliyor, öğretmen olmuş ama mezun olduğu zamandaki bilgisi ne ise, 30 küsür sene geçmiş hala aynı. Yeni çalış şekilleri, eşlik yöntemleri falan bilmiyor. Tipik tr öğretmeni sanırım. Ona mı çekmişim bilmiyorum.
Fotoğrafçılık mı öğrenicem; ışık, enstantane, diyafram kombinasyonlarını çözdüm tamam dedim. Hala dijital ekrandan bakarak live görüntü üstünden ayar yapıyorum. Stop hesaplamaları kısmına gelince karışıkmış ya deyip kaçıyorum işin içinden. Halbuki çözemiycem mi yani.. ama pes ediyorum.
Okurken de genelde başarılı bir öğrenciydim ama eğitim sistemimiz de sağ olsun, sadece istenilen kadar çalışıyordum. Hatta çoğu zaman kendim de çalışmıyordum ya bilen birine anlattırıyordum, ya da birlikte arkadaşlarla çalışıyordum. Kimi zaman mantığını anlayarak, kimi zaman ezber ile o an beklenen ne ise çalışıp dersi verip çıkıyordum.
Sonra zaman geçiyor unutup gidiyorsun. Bazen sınavdan çıkar çıkmaz unutuyorsun.
Beynimi en çok 3 dönemde yorduğumu hatırlıyorum. Üniversiteye hazırlanırken, üniversitede (mühendislik dersleri beyin yakıyordu) ve de ilk işe başladığımda işi öğrenmeye çalışırken.
Fakat mesela bir yazılım dilini biraz öğrenip proje çıkardım ya, orada bırakıyorum zorlamayı. Tamam diyorum bunlar işimi görüyor. Sonra bakıyorum millet ne teknolojiler öğrenmiş, ne biçim kod yazım stilleri geliştirmiş biz anca izliyoruz diyorum kendi kendime.
30 yaşıma gelicem, ingilizce konuşamıyorum. Sevmiyorum çünkü. Diyeceksiniz, hakkını vererek çalıştın mı? Hayır beynim hem zorlanmak istemiyor hem de insanın sevmediği bir şeyi yapması daha da zor.
Önceden bu durumun üstesinden geliyordum. "Bir şeyi neden yapamadığını, neden olmadığını sorgulamak yerine, direkt içine gir ve başla. Yolda açılır düğümler" gibi bir yaklaşımım vardı.
Fakat o zamanlar kendimi biraz zorlayabiliyordum. Şimdi anlatılanlar bile bir kulağımdan giriyor diğerinden çıkıyor.
Çalışırken çok basit bir şeyi bile unutup 2-3 kere sorduğum oluyor. İyice beynimi bir yerde unutmuş gibi hissediyorum. Zorlamaya zorlamaya örümcek ağı da kaplamış olabilir.
Bu arada bunu da tembellikten mi uyduruyorum bilmiyorum da, ölümün olduğu bir yerde insanların hayatlarından ödün vererek bir şeylere çalışması bana çok mantıklı gelmiyor. Yani bir insan ne kadar çok işi konusunda uzmanlık edinirse, o kadar çok sömürülürmüş gibi geliyor. Ki gördüklerim de öyle. Yazılım liderimiz önce müdür oldu, sonra direktör oldu. Adam güzel maaş alıyordur.
Ama sürekli çalışıyor. Eşine, çocuklarına doğru düzgün vakit ayıramıyor.
Bu şekilde başkalarının tarlası gibi olmak da istemiyorum.
Öyle olmasa bile şu an hığk deyip ölüp gitsem gam yemem mesela. ortalamanın üstünde yerler gördüm, aşkın her türlüsünü yaşadım, farklı hobiler edindim.
Düşünsenize sadece yazılıma kafa yorduğumu ve diğer yetilerim gelişmediği için başka şeylerden anlamadığımı. Veya ölüp gidince "ulan gençliğimi verdim sektöre, yaşamadan öldük be" diyeceğimi.
Ama işi bilenlere de ayrı imreniyorum. Onlar da ben gibi sosyal ve çok yönlü kişilere imreniyorlardır belki. İkisi de lazım. Ama nasıl olacak aynı anda hepsi?
Pek sağlıklı düşünemiyorum mu acaba problemim nedir sizce?
Eskiden bir topluluğu yöneteceğimi, yeni fikir ve buluşlara imza atacağımı düşünürdüm veya çevredeki geri dönüşler öyle gelirdi.
Şimdi ise bu beyinle en fazla pazarda limon satabilirim gibi geliyor. Hiç bir şeyle uğraşasım, yorulasım yok. Sorumluluk almaktan çekiniyorum.
Büyük bir iş verseler elime yüzüme bulaştırırım. Öğrenciyken böyle değildim. Topluluk kurardım, sunumlar yapardım, öğretmeyi severdim.
Şimdi bakıyorum en tembel, en bir şeylere kafası basmayan arkadaşlar bile senior olmuşlar kendi alanlarında.
Ben hem kendimden beklediğim, hem de çevreden beklenen performansı gösteremedim.
Mümkün mü?
Türküde geçen "yüreğimi yaktı nara" ifadesine takıldım. Yıllardır dinlerim, bu ifadeyi "yüreğimi ateşe attı" yada "yüreğimi ateş yaktı" gibi algıladım hep. Ancak farkettim ki nar kelimesi sadece ateşin durumuyla ilgili benzetme yapıldığında kullanılıyor. örneğin "soba nar gibi kızardı" ya da "ateş nar gibi oldu" diyoruz. türküdeki ifade "yüreğim yanmaktan nar gibi kızardı" anlamında mıdır, yoksa orada kullanılan "nara yada nare" kelimesi bildiğimiz nara atma eylemi olarak "bağırması, haykırması yüreğimi yaktı" anlamında mı kullanılmıştır. teşekkür ederim.
merhaba, bu boğulmaların teknik açıklamaları var tabi. tatlı su kaldırmıyor deniz gibi. ve iç akıntı da olabilir.
ama yüzmeyi bilip de girenler de boğulabiliyor. daha yeni su kanalında bir genç boğulmuş.
bu kayıpların yaygın sebebi nedir sizce?
Bir diğer soru: gölde yüzdünüz mü ve nasıl bir deneyimdi? kankam iyi yüzer denizde. Sapancada tekneyle açılmışlar. Kayık daha doğrusu. "su çok berraktı ve aşağıda orman vardı sanki. gerildim geri döndüm" dedi, ben de şaşırdım. yüzmek için açılmamış. öylesine gezinti.suyun altı tribe sokmuş. bana ilginç geldi.
Bununla ilgili tecrübelerinizi çok okumak isterim
ama yüzmeyi bilip de girenler de boğulabiliyor. daha yeni su kanalında bir genç boğulmuş.
bu kayıpların yaygın sebebi nedir sizce?
Bir diğer soru: gölde yüzdünüz mü ve nasıl bir deneyimdi? kankam iyi yüzer denizde. Sapancada tekneyle açılmışlar. Kayık daha doğrusu. "su çok berraktı ve aşağıda orman vardı sanki. gerildim geri döndüm" dedi, ben de şaşırdım. yüzmek için açılmamış. öylesine gezinti.suyun altı tribe sokmuş. bana ilginç geldi.
Bununla ilgili tecrübelerinizi çok okumak isterim
1- eski hikayeleri görebiliyor muyuz? Kişisel Instagram'da var ama bunda bulamadım.
2- eğer gorebiliyorsak, onları öne çıkanlara ekleyeceğim. Tekrar hikayede paylaşmam mi gerekiyor?
3- öne çıkanlar kısmı gözükmüyor? Sebebi ne olabilir?
2- eğer gorebiliyorsak, onları öne çıkanlara ekleyeceğim. Tekrar hikayede paylaşmam mi gerekiyor?
3- öne çıkanlar kısmı gözükmüyor? Sebebi ne olabilir?
Çok uzun süredir bisiklet sürmüyordum ve yaklaşık iki hafta olmasına rağmen hamlık denilen bacak kaslarındaki durum halen devam ediyor. Hemen hemen her gün 7 km falan sürüyorum orta zorluk bir rotada. Arada da kondisyon bisikleti sürüyorum. Öğrenmek istediğim bu hamlık süreci ne zaman sona erecek? Daha önce hiç bu kadar uzun bir hazır olmama dönemi hatırlamıyorum çünkü.
edit: kasların dinlenmesine fırsat vermiyorum evet ama sebebi bisiklet sürmeyi çok sevmem. yazın her gününü değerlendirmek istiyorum. dinlenme için ayrılan günü kaybetmiş gibi hissediyorum. hal böyle olunca da laktik asiti tam olarak atamıyor sanırım kaslar. bu durum beni arada bırakıyor ama akşam alıp sürmeyi tercih ediyorum.
edit: kasların dinlenmesine fırsat vermiyorum evet ama sebebi bisiklet sürmeyi çok sevmem. yazın her gününü değerlendirmek istiyorum. dinlenme için ayrılan günü kaybetmiş gibi hissediyorum. hal böyle olunca da laktik asiti tam olarak atamıyor sanırım kaslar. bu durum beni arada bırakıyor ama akşam alıp sürmeyi tercih ediyorum.
ihaleyi kazanan firma sozlesme müzakereleri esnasında ya da öncesinde işi yapmaktan vazgeçerse ne oluyor? Sonuçta imzalanmış ve firmayi bağlayan bir sozlesme yok. İkinci en iyi teklife tabi ki geçilebilir fakat arada geçen zamanın, harcanan adam saatin hesabı vazgeçen firmaya nasıl yansıtılır? Firmanın vazgeçmesi engelleyecek bir husus ya da idare şartnameye eklenebilecek bir madde var mıdır?
Bankaya gidip diğer bankanın appini açıp vadeli hesap bakiyesini ve kira gelini göstermek yeterli oluyır mu illa imzalı döküm mü isteniyor?
Merhaba annemde orta düzeyde omuz yırtığı olduğunu söyledi doktor ve ameliyat önerdi. İstanbul'da bu alanda iyi bir doktorun daha görüşünü almak istiyoruz. Öneriniz olur mu? Daha önce bu durumu yaşayan var mı?
film önerir misiniz?
Merhabalar
Arabayı dün istasyona götürdüm muayeneden geçti ancak ruhsata geçerlilik tarihi yazmamışlar şimdi dikkat ettim sadece telefona mesaj gelmiş işte şu tarihe kadar muayene tarihi geçerlidir diye. Yeni sistem mi geldi acaba? Eskiden ruhsata yazıyorlardı.
Arabayı dün istasyona götürdüm muayeneden geçti ancak ruhsata geçerlilik tarihi yazmamışlar şimdi dikkat ettim sadece telefona mesaj gelmiş işte şu tarihe kadar muayene tarihi geçerlidir diye. Yeni sistem mi geldi acaba? Eskiden ruhsata yazıyorlardı.