[]

Yurtdışı - Telefon - Imei kayıt

niyetim yurtdışından arkadaşıma aldıracağım telefonun, telefon halen yurtdışında iken, türkiye dahilindeki imei kaydını yapmak. bunun için teknik bir engel var mı? telefonun elime geçmesi ve hattımı takmış olmam gerekiyor mu illa?




 
eskiden sorun olmuyordu. yeni düzenlemede sadece getiren kişinin adına kayıt yapılabiliyor. buna göre yapamıyor olmanız lazım ama teknik altyapı henüz hazır olmayabilir. o yüzden ben olsam denerdim. olmuyorsa zaten kayıt yapmanıza da izin vermeyecektir sistem.


  • kanatlı kontun müşfik öpücüğü  (07.11.22 23:20:12) 
[]

sauron yüzüklerin efendisi'nden canlı çıkabildi mi?

yüzük yok oldu, kule yıkıldı buraya kadar tamam. peki sauron yok oldu ya da öldü diyebiliyor muyuz? maiarlar ölebiliyor mu? sauron farklı bir formda varlığını devam ettiriyor olabilir mi?




 
Sauron bir daha vücut bulup gelemeyecek şekilde kaybetti. Tamamen yok oldu diyemeyiz. Yüzük Sauron'a tam olarak güç veren bir şey değil de gücünün bir kısmı zaten. Rowling de oradan esinlendiği için Voldemort gibi düşünebilirsin. Horcruxların olmadığı ama hayalet gibi yaşadığı 1. sınıf öncesi dönemi düşün. Ondan biraz daha güçsüz ama işte.

Yüzüğün orta-dünya'da olduğu dönemde de 3020 yıl boyunca düzgün bir fiziksel form alıp iyileşemedi. Üçüncü çağ boyunca fiziksel olarak eski halinin yakınında bile değil. Wraithler kadar bile toparlayamamış olması muhtemel. Bir tek Gollum'a işkence sırasında biraz bahsi var zaten yanılmıyorsam.
  • nawar  (23.10.22 01:30:25 ~ 01:34:54) 
Dünyada bir şeye gücü yetmeyen boş bir ruh olarak varlığını sürdürdü diye aklımda.


  • kisa  (23.10.22 01:53:10) 
[]

house of the dragon - tr resmi yayını

türkiye'de bu dizinin resmi yayıncısı bildiğim kadarıyla yok ancak falancadiziizle gibi sitelerde dublajlı versiyonu bulunuyor. dublajı kim yapıyor?




 
hbo türkiye pazarına girecekken son dakika vazgeçtiler. buna dahil bazı avrupa ülkeleri de dahil. muhtemelen türkiye pazarı iptal kararı öncesi bütün bölümlerin dublajı ve altyazısı yapılmış.


  • false pretension  (17.09.22 19:26:38 ~ 19:28:00) 
telegram linki var çok iyi. dublaj altyazı harika yani şu an pc deyim dm atın bana size veriyim bu akşam


  • yirmibesonbes  (17.09.22 20:18:17) 
[]

ihtiyaç nedeniyle tahliye ihtarnamesi

iş değişikliği nedeniyle istanbul'a döndüm. içinde kiracı olan bir (sadece bir) konutum var ve buraya taşınacağım. kiracımın kontrat süresi sonunda çıkması için ihtarname göndereceğim. bu tarihten asgari ne kadar zaman önce ihtarname çekmeliyim? iş değişikliğimin kanıtı olarak sigorta giriş - çıkış bilgilerimi de göndermemin faydası olur mu, bir şeyler hızlanır mı?




 
hukukçu olmamakla birlikte tecrübelerime dayanarak söylüyorum ki ihtarnamenin pek bir önemi yok. kiracı ihtar gelse bile kendi isteğiyle çıkmazsa çıkmıyor çünkü. yalnızca ihtarname ile evi boşaltacak anlayışlı bir adam da direkt arayıp durumunuzu anlatarak rica etseniz bile evi boşaltır zaten.

kiracı kendi isteğiyle boşaltmazsa tahliye davası açıp sonuçlanmasını bekleyeceksiniz. sözleşme yenilenme tarihinden sonra en geç 1 ay içinde davayı açmış olmanız gerekiyor. ihtar çekmiş ya da çekmemiş olmanızın bu süreye veya dava açıp açmamanıza oluşturduğu bir artı ya da eksi yok. sözleşmenizin kaçıncı senesinde olduğunuz bir miktar önemli dava sürecinde.

özetle kiracının en hızlı şekilde tahliyesine ihtiyacınız varsa oturup konuşup anlaşmanız sizin faydanıza. gerekirse imkanlar ölçüsünde yeni ev bulmasına, taşınmasına falan maddi manevi destek olmayı teklif edebilirsiniz. aksi taktirde sözleşme süresinin dolması ve üzerine dava açıp onun sonuçlanması falan derken temiz 1-2 seneniz gider. o sırada siz başka ev tuttunuz ettiniz derken size maliyeti daha fazla olur.
  • hadsafhada  (26.05.22 11:05:38) 
Kira sözlesmesinin bitimine bir ay kala ihtiyac sebebiyle konutu tahliye etmesini isteyeceksiniz. Tahliye etmedigi takdirde aleyhine hukuki yollara basvurulacagini ihtar edersiniz.


  • dinsizin hakkindan gelen imansiz  (26.05.22 15:10:09) 
En az 1 ay önceden gönderin. 2 ay önce göndermenin zararı olmaz.

Sigorta giriş çıkışı göndermenize gerek yok. Notere gidip söyleyin, onlar her şeyi halleder.

Önce kiracıyla konuşun. Sözleşme bitiminde uzatmayacağını anlatın ve durumu izah edin. Sonrasında ihtar çekersiniz. Direkt çekmek biraz ayıp olur. Çıkarım vs. dese bile ihtarı gönderin.


.
  • kartallar yuksek ucar  (26.05.22 15:22:50) 
[]

Mahkeme kararı ile erişime engellenen başlıklar

ekşi sözlük'ün kurum olarak bu konularda hukuken direnç gösterdiği oldu mu? erişim engeli bulunan ve temyize giden, engelin kalktığı örnekler var mı?




 
Yok, yapması için de bi neden yok zaten neden uğraşsın böyle bir ortamda.


  • Zaman Tamircisi  (21.01.22 12:52:00) 
Bir kere avukatin birisi sinirlenip geri aldirtmisti.
Sozlugun kendisi sallamiyor para geldigi surece niye ugrassin boyle seylerle

  • divit  (21.01.22 13:13:38) 
harun yahya veya adnan hoca basliklarina entry girilemiyordu eskiden sonra kalkti. hatta hatun yahya basigina entry girilirdi alternatif olarak.


eksisozluk.com
  • supergirl  (21.01.22 15:42:17) 
[]

Yılbaşı akşamı için hangi yemeği yapalım?

hindisiz ve balıksız bir menü oluşturmak istiyorum. rakı & şarap gibi bir şeyler de içeriz muhtemelen. ekipte vegan, çölyak vb. kimse yok.




 
Fırında poşette soslu biberiyeli tüm tavuk pişirin.
İç pilav yaparsınız. Yanına da bir çeşit börek olur, birkaç çeşit meze olur. Hem rakı hem şarap içenlere hitap edebilecek çokça meze mevcut. Biraz çerez, meyve ve kapanış.

  • helena  (25.12.21 19:15:59) 
hocam ana yemek et türevleri olacak o kesin de rakı dediniz diye mezeyi sağlam tutmak lazım.

haydari, yoğurtlu havuçlu meze, zeytinyağlı yaprak sarma, mezelik peynir, mevsim salatasına varana kadar yüzlerce çeşit var, hangisini canınız çekiyorsa artık.
  • killerbee  (25.12.21 19:37:43) 
kuzu tandır.

tencerede çok güzel oluyor, risksiz bir yemek.
  • nuisance  (25.12.21 20:35:35) 
Kestaneli pilav çok ilgimi çekti bu sene


  • oyokbuyoknevar  (25.12.21 20:36:58 ~ 20:37:08) 
ali nazik


  • all girls dream  (25.12.21 20:57:00) 
Biz de bu sene hindi ve balıksız bir menü kararı aldık. Kestaneli pilav ile karides yapıcaz bu sefer. Tabii yanına da rakı ile bol bol meze.


  • BuddyGuy  (25.12.21 21:20:12) 
Ben bugün zerdeçallı, bademli pilav yaptım ve beğendim. Uyumlu olursa düşünebilirsiniz.


  • ruhen hastayim ben  (25.12.21 21:49:59 ~ 21:50:36) 
Ana yemek:
Kemikli/kemiksiz tavuk pirzola,
İyice yıka süz
Dilediğin gibi baharat koy
1 tatlı kaşığı domates salçası
Yarım tatlı kaşığı biber salçası
2 diş sarımsak ince doğranmış ya da dövülmüş
Yarım çay bardağı ayçiçek yağı
İyice karıştır
Gırın tepsisiline pişirme kağıdı üzerine tek tek koy
Gırını önceden ısıt 220 derece
At fırına
30-40dk
+
Baby patetesleri yıka güzelce soyma! Ya da
Normal patatesleri iyice yıka elma dilim kes soyma!
Yarım bardak zeytinyağı,
kuru/taze biberiye
Karabiber
Pulbiber
Kekik
Çok az kuru nane
Tuz
Toz kırmızı biber
1 diş sarımsal ince kıyılmış
İyice karıştır
Pişirme tepsisine ya da borcama koy
Tavukların altına koy pişir aynı sürede

Pişirme süresi sonuna doğru bak, pişme kıvamına göre pişirmeyi sonlandır ya da devam et.
Garnitür:
Brokoli, dilimlenmiş havuç, az karnıbahar düdüklü ya da tencerede haşla
Süz
1-2 limon suyu sık, istediğin kadar zeytinyağı ve dövülmüş sarımsak ile sosla dolaba koy soğusun
Meze
Hazır közlenmiş parlıcanı sözüme yoğurda süzerek koy, karıştır
pul biber, kırmızı toz biberi (isteğe bağlı kuru acı biber) teryağı eritip yoğurdun üzerine dök
Meyve:
Mevsim meyveleri
Tatlı:
Koskanın hazır fırında helvaları var, paketi aç, çatalla heryerini del, 2-3 yemek kaşığı sütü üzerinde gezdir, helva emer
Paketin üzerindeki sıcaklıkta fırına at bekle üstü kızarana kadar. Sonra masaya
Tatlı 2:
Tuzsuz az biraz tereyağında kişi başına 1 hurmayı tavada çevir. Isınınca dondurma kaselerine birer tane koy üzerine kapatacak şekilde vanilyalı/sade dondurma koy ver.
Afiyet olsun :)
  • erty_ksk  (25.12.21 23:33:02) 
[]

analarımızın lady diana hayranlığı

nedeni nedir? benim annem "o charles olacak şerefsiz az çektirmedi kadına." diyerek direkt bir cevap vermedi. crown'ın son sezonunu mu izlesem ne yapsam?




 
Hepimizin annesinin ortak yarasi :) cunku erkek, prens de olsa erkek; kaynana, kralice de olsa kaynana! :D

Diana belgeseli de var Netflix'te 2 bolumluk onu da izleyebilirsin hap niyetine.
  • invictae  (03.07.21 14:36:52) 
Direkt sözlükteki başlığında da görebilirsin, günümüzde biz nasıl harry ile meghanı konuşuyorsak, o dönemde daha fazla Diana konuşulmuştur, e başta charlesın aldatması, bi kaynana ve sonunda dramatik bir ölüm. Diana güzel ve sevilen birisi olunca bizim analarımız da hala bunları diyebiliyor.


  • atom karincanin torunu  (03.07.21 14:58:08) 
Konuyu ne kadar biliyorsun bilmiyorum ama İkinci kadın devreye girince evliler kendini bağdaştırma refleksi oluşturuyorlar evli kadınla. Diana’nin masum ve saf görünüşü de eklenince daha çok sevgi duyuluyor. Bir de onların yanlarına bırakmadı her şeyi anlattı ya cesaretine hayrandırlar belki.


  • coca cola  (03.07.21 15:16:08) 
diana'nın hep mahcup bir kadın olması, üzüntüden hastalanması, insanlarla iletişiminin çok iyi olması, yardımsever ve halka, insanlara dokunan, samimi biri olması da bunlarda etkili.
diana'dan önce kraliyet ailesinde bu denli ortalıkta olan ve tanınan, hakkında bilgi veya fikir sahibi olunan biri yoktu.
bu anlamda kraliyet ailesinin insani yönünü öne çıkaran ilk kişiydi.
bu kraliyet dizileri, röportajlar, belgeseller falan hep ondan sonra başladı.

diğer yandan, yaşadığı zorlukları, sıkıntıları, sağlık sorunlarını da açıkça konuştuğu için o mahcup görüntüsünün sadece poz olmadığı da biliniyordu.
kadının tek sorunu aldatılmak değil.
evet, evliliğinde yaşadığı hayal kırıklığı çok büyük ve belki bunu genç yaşında yaşamış olduğu için de çok travmatize olmuş ama resmen paravan bir gelin olarak seçilip sonra da kadının hayatının mahvedilmiş olması meselesi var.

yani aldatılmaktan öte, charles camilla zaten hayatındayken diana'yla evlendi.
çünkü camilla zaten evliydi ve saray evlenip boşanmış bir kadınla evlenmesini onaylamazdı falan filan.
peki şimdi nasıl onayladı?
hatta daha neleri onayladı.

bu açıdan "madem evlenebiliyorlardı, o zaman o kadının hayatını neden mahvettiler?" diye düşünüyorum şahsen.
yani boşu boşuna ziyan ettiler kadını.

bir tek anneler değil, benim gibi öldüğü günü hatırlayıp, hakkında bir şeyler bilecek yaşta olanlar da (ben dahil) severdi.
öldüğünde gayet üzülmüştüm, hâlâ da "celebrity" olarak iyi anımsadığım ve erken öldüğü için üzüntü duyduğum biridir.

ayrıca saray tarafından "öldürüldü" teorisine direkt olarak inanmasam da, inanmaya biraz meyilliyim.
bazı konularda açıkça konuşabiliyor olması bence birilerini ürkütüyordu.
özellikle, prens andrew'un jeffrey epstein'le olan ilişkisi ortaya çıktıktan sonra, diana'nın bir röportajında bildiği bazı şeyler olduğunu ve bu bildikleri yüzünden kendisinden rahatsız olunduğunu belirtmesinin aslında başka şeylerle ilgili olabileceğini düşündüm.
belki de gerçekten ölümüne neden oldular ya da öldürdüler.
taa o zamanlardan beri ölümünün sarayla ilgili olduğuna inanılması da bu sempatinin duyulmasına neden oluyor, kurban gibi görülüyor.
  • blatta hiberna  (03.07.21 15:31:17 ~ 15:39:29) 
hahaha benim annem de öyle. yani annemin kraliyet ailesinden birini bu kadar çok tanıyor olması benim için çok şaşırtıcı. şimdikileri sorsam bilmez demek ki türk medyasında da çok konuşuldu o zamanlar.


  • bohr atom modeli  (03.07.21 16:23:04) 
queen'e gidip nbr? diyemezsin ama diana'ya diyebilirsin imajı var.

o sebeple seviliyor.
  • duyurukullanıcısı  (03.07.21 16:43:37) 
[]

Diyarbakır'da Yaşamak

istanbul'da yaşıyoruz. eşim diyarbakır'daki 2 buçuk senelik bir proje için ciddi iş teklifi aldı. kendisi - yurtdışını saymazsak - marmara bölgesinin dışına nadiren çıkmış bir insan. işi çok istedi ama tereddüt etti (benim gitmek istemeyeceğimi düşünmüş). ben zaten evden çalışıyorum. kariyerinde seviye atlayacağını, maddi olarak daha da rahatlayacağımızı, diyarbakır'ın güzel bir şehir olduğunu söyledim. güvenlikle ilgili kaygılanmalı mıyız diye sorunca asker/polis ya da bürokrat olarak gidenlerde biraz stres oluyor ama biz zaten siviliz dedim. gidecek gibiyiz yani.

oraya taşınmak ve orada yaşamak ile ilgili her türlü tavsiyenize ihtiyacımız var.

tşk.

 
Diyarbakır doğunun Paris'idir. Ben birkaç kez gittim. Uyumlu insanlar olduğunuz sürece sorun yaşayacağınızı sanmam. Rahat, modern bir şehir. Ben de İstanbul'dayım 12 senedir. Git deseler giderim yani :D


  • prole  (24.05.21 13:59:19) 
Gidiniz.
Öyle karamsar düşünmeyin.
90 lı yıllardan beri basın yayın yoluyla doğu illeri öyle tanıtıldı ki batıdaki insanlarda artık ölüm o bölgeye has gibi bir algı oluştu maalasef.
Memur ve tayin hakkım olsa hakkari civarını bile isterdim.
  • Erva  (24.05.21 14:14:34) 
Ben hala önyargılıyım. Gitmedim. Bence gidilmez. Yaşanmaz da. Sen insan ayırt etmez, hepimiz insanız dersin. Onlar demeyebilir. Düşünmeden küfürü basıp, kavgaya her zaman hazır insanların çok olduğu bir yer. Atatürk'e saygısızlık sizi rahatsız ederse, sineye çekmeniz gerekebilir. Doğudan gelen bir çok insanla sohbet muhabbet ediyorum. Bilemiyorum bir şeyler eksik. İstanbul'daki hayatını orada yaşayamayabilirsin.

Ben olsam kendimi riske atmam. Hele ki sevdiğim birinin canını asla riske atmam. Para için güvenlik sorunları olan bir yere gidilmemeli.

Doğunun Paris'i derler. Afganistan'ın Paris'i gibi. Uyumlu olursanız sorun yaşamazsınız. Yani insanların suyuna gideceksiniz.
  • Amory Lorch  (24.05.21 14:51:21 ~ 14:53:12) 
Gidin hocam, dönmek istemezsiniz sonra harbi güzel yer.


  • paramolacak  (24.05.21 14:52:52) 
bence gidin. memurum, böyle bi teklif gelse ben giderdim. arkadaş grubumuzla diyarbakırlı bi arkadaşımızla gezmiştik günübirlik. çok sevmiştim. sonrasında "kadın başıma" yalnız gittim gezdim. sıkıntı her yer de var. istanbul'un da ankara'nın da tekin olmayan mahalleleri var. tıpkı her memleketin iyisi kötüsü olacağı gibi. evinizi güzel bi semtten tutun. yemekleri, tarihi yerleri, civar şehirleri gezerek geçer 2.5 sene. temelli gidilecek deseydiniz hayır derdim ama kısa süreliğine bence gayet yaşanılır bi şehir. orda edindiğiniz arkadaşlıklarınızı, sosyal ortamınızı ayrıldıktan sonra çok arayacaksınız.


  • dedim ben sana  (24.05.21 15:03:53) 
gidilir.

ilk iş için 1 günlüğüne gitmiştim, çok şaşırmış çok beğenmiştim. sonrasında da çok gittim.

genelde insanlar üzüle üzüle gidiyor, ayrılırken daha çok üzülüyorlar.
  • safak efendisi  (24.05.21 15:51:12) 
valla istanbul'da yasayan biri istanbul haricinde hic bir yerde guvenlik konusunda kaygilanmamali bence (biraz abartarak soyluyorum tabi) istanbul'da olan garipliklikler ulkedeki hicbir yerde olmuyor baktiginiz zaman.

sonucta 2 bucuk sene, ebediyen oraya tasinmiyorsunuz, o sure icinde cevre illerde gorecek o kadar guzel yerler var ki, ayrica istanbul'dan uzak kalmak omrunuzu uzatacaktir bence kesinlikle. isi, parasini vs detaylarini bilmiyorum ama bence gidilir ben 10 gun kaldim cevre illeri de gezdim ve cok begenmistim 2004 senesinde.
  • bay b  (24.05.21 15:56:28) 
15 yıl diyarbakır'da yaşamış biri olarak cevap vereyim: eğer diyarbakır merkez bölgesine gidecekseniz bence gidin. 2.5 sene idareten yaşanmayacak bir yer değil. evinizin konumunu suriçi, ofis, bağlar gibi yerleden değil de daha sitevari yerlerde (75.yol ve hamravat sitesi civarları) seçerseniz ne güvenlik sorunu yaşarsınız ne bir şey.
şeker bayramında 3 günlük kültür turuyla bölgeye gitmiş insanları dikkate almayın, askeri görevle gitmiş insanları dikkate almayın. milyon insanın yaşadığı bir şehirden bahsediyoruz. kafanızdaki ön yargıları kırın ve hele de üstüne para biriktireceğinizi düşünürsek gözü kapalı gidin.

aynı öneriyi bu şehirlerin merkezleri için de yaparım: antep, urfa, mardin, van, bitlis. bunların yanında muş, bingöl, batman, siirt, şırnak ve hakkari için ise biraz çekimser kalırım ama kırsal ilçelerde kalmayacaksanız sorun yaratmaz.
  • my leave requests  (24.05.21 17:08:40) 
Diyarbakir cok guzel bir sehir, kesinlikle reddetmeyin


  • bradshaw  (24.05.21 17:29:44) 
kardeşim orada polis okulunda okudu. okuldan dışarıya çıkamıyorlardı. bir yerden bir yere helikopter ya da askeri konvoy ile gidiyorlardı. ondan duyduğum kadarıyla güvenlik sorunu hala devam ediyor.

bir de benim eski çalıştığım yerden 2 genç beyaz yaka arkadaşım motosikletle istanbul'dan ege koylarını geze geze güneydoğu'ya gitmişti. ikisini de bıçaklayıp motorunu çalmışlar çocukların. o zamandan beri tereddüt ederim.
  • stewie  (24.05.21 17:39:55) 
diyabarkırlıyım. 14 yaşımdan beridir orada yaşamıyorum ama ailemden dolayı hala bir ayağım oradadır. 2000'lerin başında olsaydık gitmeyin derdim. o zamanlar terör yüzünden ciddi bir güvenlik sorunu vardı. bırakın dışardan geleni, yerli halkı için bile çok zor zamanlardı. fakat uzun zamandır şehir merkezi güvenli. kapkaç vs açısından tabii hala güvenli değil ama istanbul'da yaşıyorsunuz zaten :)

ben çocukken hiç sevmezdim diyarbakır'ı. şimdi ise her gidişimde inanılmaz bir keyif alıyorum. her ne kadar orada doğup büyüsem de kültürü bambaşka geliyor. ön yargılarınızla giderseniz mutlu olmazsınız belki ama gittiğiniz yerin bir kültürünün olduğunu bilerek giderseniz üzülmezsiniz. insanları genel olarak sıcaktır zaten. benim annem çok sosyaldir. herkesle konuşmak, muhabbet etmek ister. istanbul'u da izmir'i de sevmez bu yüzden. çünkü oraların aksine diyarbakır'da bireysel yaşam daha azdır. ailemin oturduğu sitede mesela herkes birbirini tanır, ihtiyacı olduğunda arar yardım ister/eder. ben 5 yıldır istanbul'da yaşıyorum ve komşularımı tanımıyorum bile :D yeni şehirleşen kesimleri güzeldir diyarbakır'ın. apartmanlar birbirine yakın değil ve park bahçe alanları cidden çok fazla. geçici süre için çok rahat yaşarsınız orada. kalıcı olarak olsa ben de gitmem çünkü ikliminden nefret ediyorum. aşırı aşırı sıcak ve kurak.
  • rusalka  (24.05.21 17:56:24) 
[]

SİHA'ların avantajı

azerbaycan'ın kullandığı siha'lar, piyadelere ve zırhlı araçlara karşı sahada bayağı etkin gözüküyor. neticede pırpır tabir edilen tarzda drone değil mi bu? hava savunma sistemlerine ya da uçaksavar ateşine karşı nasıl bir avantajı var?




 
40 bin feete kadar cikiyor sihalar. bu 60 bin de olabilir yakin zamanda. tespiti kolay degil.


  • müptezel dostoyevski  (18.10.20 12:43:36) 
bir de sürü halinde gönderiyorlar bunları. uçaksavar onlarcasıyla nasıl başetsin? bir de küçük ve hızlı.


  • fever  (18.10.20 12:52:07) 
Muhtemelen geri kalmış ülkelerde ise yarıyor. Gelişmiş ülkelerde sinyal karıştırıcılar vb olur.


  • prizmatik  (18.10.20 12:58:19) 
bir avantajı yok gelişmiş bir uçaksavar teknolojisi varsa siha düşer. sen sadece başarılı atışları görüyorsun.

tek avantajı doğal olarak personel kaybetmiyorsun o sebeple paranın el verdiği sürece x noktasına siha gönderebilirsin. 10 tane gönderirsin 9u düşer bir tanesi vurur. görev başarılı.
  • duyurukullanıcısı  (18.10.20 13:00:27) 
Azerilerin 40.000ft e çıkan sihası falan yok dünyada zaten sadece MQ-9 Reaper var o kadar yükseğe çıkabilen fakat orada kaç kg faydalı yük taşır ona da bakmak lazım.

Servis tavanı 40.000ft olan Aksungur var ama oraya muhtemelen boş çıkıp gözlem yapabilir.
  • catch the arrow  (18.10.20 13:10:46) 
Yanına bir de Koral koyunca gelişmiş sistemlerde de etkili olur. Quora’da çok güzel yazılar var. Araştırabilirsiniz.

Maliyeti görece düşük. 1 milyar dolarlık kayıp veriyor, sıfır insan kaybı, en fazla 5-10 tane siha düşse 50-100 milyon dolar.
  • stewie  (18.10.20 13:25:54) 
minicik hobi drone'ları bile sinyali kaybetse bile belli bir yere dönebiliyor, engelleri algılayıp etrafından dolaşabiliyor vesaire.

askeri bir cihazın daha iyi olmasını bekleriz sanırım. kendi başına görevi tamamlayabilen, ya da intihar saldırısı yapabilen drone'lar var.

paranız varsa, epey etkili.

üstelik türk drone'ları suriye'de ve libya'da rus savunma sistemleri tarafından durdurulamadı. azerbaycan'ın elinde israil menşeili aletler olduğunu da düşünürsek...
  • fever  (18.10.20 13:26:51) 
Bir süre savunma sanayiinde çalıştım, o zamanlar baya muhabbeti dönüyordu bunun.

Özetle doğru düzgün bir ordusu olan bir ülkeye karşı SİHA'lar etkisiz, savunması çok kolay çünkü. Projectile ile vurması daha zor ama genelde sinyal karıştırıcı kullanıyorlar, lazerle çalışan sistemler var, baya omuzda taşınan silahlar bile var bunun için.

Ermenistan ordusunun 500 milyon $ bütçesi var. Bırak kendilerinin bir şey geliştirmesini, satın almaları bile zor. O yüzden işe yarıyor. Ama öte yandan İran bile Amerikan drone'larını vurabiliyor, öyle düşünün.

Bir de ek not düşeyim, sinyal karıştırıcı sistemlere karşı otonom drone kullanmak bir çözüm. Bizde de buna kasıyorlardı ama aylık bin dolar maaş verdiğin adamla bunu yapamazsın :)) Hala uğraşıyorlarmış diye duydum, bir yere varabileceğini zannetmiyorum.
  • plutongezegendegilmi  (18.10.20 13:32:45 ~ 13:35:01) 
Uçaksavar mermisi gibi yine diğer uzun namlulu silahlar için hedef görülse dahi, hedef ne kadar uzakta ise merminin tam olarak vuramama (yani dağılma) ihtimali de artar.

Sinyal karıştırıcı için de çözüm de bulunmuş olmalı ki Suriye'de ve libyadaki aktif halde vurulan pantsirlerle bunu gördük .
ruslar da pantsirlerinde bazı reformlar gerçekleştiriyolarmış.

Bir gece şehit edilen 30dan fazla şehidimizden sonra meydana çıkan ve rejim ordusuna büyük kayıplar verdiren insansız hava araçlarımız hakkında o ana kadar bazı rus medyasında, (sözde) bir çok ihamızın düşürüldüğünden bahseden haberler çıkmış.
Ee tabi meydan boşken konuşmak kolay.

Tabi ki savunma sanayinde sadece bunlarla yetinileceğini sanmıyorum.
Kesinlikle su ana kadar sözü edilmeyen başka silahlarımız da olmalı .
  • Erva  (18.10.20 13:56:11) 
hava savunma sistemlerini patlatmak için israil yapımı otonom bir kamikaze drone'u kullanıyorlar. Sonra da bayraktar ve benzeri siha'lar ile korunmayan hava sahasına dalıp stratejik hedefleri vuruyorlar, istedikleri gibi at koşturuyorlar. Hava savunmayı en.wikipedia.org bunlarla, saldırıyı da bildiğimiz bayraktarla çözüyor adamlar.


  • roket adam  (18.10.20 21:33:46) 
Ben sihalarin abartildigi kadar iyi oldugunu dusunmuyorum zira sihalar populer ekipman olmaya basladigindan beri dunya ciddi bir savas henuz gormedi.

Ustteki bir arkadasin dedigi gibi, gelismemis ucuncu dunya ulkeleriyle gerilla savasi yapanlar icin etkili hepsi o.
  • Avoiding The Puddle  (19.10.20 05:48:58) 
[]

restoran işletmecileri

şu ara ne vaziyette, haberiniz var mı? ortalık normale dönünce yüzde kaçı batmış olur? sıkça gittiğimiz, müdavimi olduğumuz yerlerin yok olma ihtimali insanı üzüyor.




 
Küçük yerlerin çoğu kapattı. Kiracı olanların başka çaresi yoktu zaten. Birikimi olanlar ve işkur kısa çalışma ödeneğine başvurusu hızla kabul edilenler bir nebze çalışanlarına sahip çıkabiliyor ancak uzun sürmez. Diğer yandan her şerde bir hayır var. Eve servis hizmetine izin verildiği için kafası çalışan, müşteri kitlesini bilen ve takip edenler öne geçtiler. Diğerleri de kuryecilerle anlaşıp, sosyal medya reklamlarını öğrenip pazarlamayla ayakta durmaya çalışıyorlar. Devamlı ziyaret ettiğiniz restoranların eve servis hizmetini ara ara talep edin. Biz evde haftada bir dışarıdan söylüyoruz. Ama yerli restoranlardan. Dominos falan değil. Elimizden geldiği kadar kurye bahşişide bırakıyoruz. Dediğiniz gibi çark dönmezse bir daha bulamayız.


  • cliquot  (25.04.20 22:44:27) 
Batacak kadar etkileneceklerini sanmıyorum şunun şurasında 1 ay oldu olmadı ayrıca hala paket servise devam edenleri var. Dünyanın bin bir türlü hali var işletmecilerin böyle şeyleri ön görüp tedbirli ve basiretli davranmaları gerekir mutlaka kötü günler için kenara para ayırmaları gerekir. 1 2 aylık kira borcuyla kimse batmaz hatta anadoluda bir çok yerde kiralar aylık değil yıllık peşin peşin ödeniyor. Çalışanlarada işten çıkarma yasağı ve maaş/sgk desteği verildi fazla bir sıkıntı olmaz.


  • acebi  (25.04.20 22:57:19) 
Eğer kira ise batmama şansı yok. kebâbci değilse paket servis işi de zor.


  • goodz  (25.04.20 23:21:22) 
Bilip bilmeden ağzı olan konuşuyor ya ona yanıyorum.

Çok çok çok kötü durumda, borç batağında, iflasın eşiğinde olmadığı sürece hiçbir esnaf batmaz arkadaşlar. Unutun onu.
İşiniz gücünüz kötü düşünce pompalamak ama o iş öyle olmuyor.
1 ay dükkanı kapatmakla iflas eden esnaf, şimdi değilse zaten 2 ay sonra iflas edecek demektir.
Bu esnafların çoğu, bırak yemekçileri, kahveciler bile paket servis yapıyor. Evet normal zamana göre 5'te 1 para kazanıyorlar belki ama yine de kirasını çıkaracak kadar kazanıyor birçoğu.
Paket servis falan da yapmıyor, komple hizmeti durdurdu diyelim.
Akıl var mantık var, kaç işyeri sahibi "evet para kazanamıyorsun ama beni ilgilendirmez, ya kiranı öde ya çık git" der? Kaç dükkan sahibi böyle rest çekebilir? Piyasa bu haldeyken, insanlar artık yatırım yapmaya korkarken, elindeki kiracıyı da kaybetmek ister mi dükkan sahibi?
Bir şekilde orta yol bulunur. Ödenemeyen kira sonraki aylara bölüştürülür vs.
Kolay mı öyle iki günde komple koca dükkanı kapatmak, gerçekten aklınız alıyor mu...

İlla ki kapatan, batan vardır. Ama çok ufak bir kısmı bu.
Evet istisnasız tüm esnaf zor durumda, hepsi zararda, hepsi sıkışık durumda, ama tası tarağı toplayıp kapatan da çok çok az.

Ben nerden biliyorum?
Yıllarca hizmet sektöründe çalışmış, ve virüs başlamadan 20 gün önce kendi dükkanını açmak üzere tadilata başlayan biri olarak biliyorum.
Bilip bilmeden uydurmayın. Ordan burdan duyup aman yandık bittik, aman çöktük iflas ettik diye saç baş yolmayın.
  • anatomik  (26.04.20 03:27:20) 
1-2 ay iş yapmayınca batan adam zaten batsın. o iş en baştan yanlıştır.
bi çoğu tamamen açılınca da zamı koyup karını arttırmaya müşteriyi öpmeye eskisi gibi devam eder.

  • faaip de oiad  (26.04.20 16:46:29) 
müdavimi olduğum çoğu yer normalde paket servis uygulaması yapmazken servise başladı. bazıları yemeksepeti vale kullanıyor, bazıları günün belirli saatlerinde, önceden topladıkları siparişleri belirli semtlere kendi dağıtıyor. çoğu çeşitli yollar geliştirip ayakta kalmaya çalışıyor bir şekilde. kendi pizzasını pişirdikten sonra şoklayıp daha uzağa gönderen de var, mutfağa sadece kurucu ortağıyla beraber girip, pişirdikten sonra yine kendi arabasıyla evlere götüren de var.


  • Jux  (26.04.20 16:59:53 ~ 17:00:04) 
fırınlar berberler restoranlar bence kriz sonrası az da olsa müşteri kaybına uğrar
vakti olan insan kendi yapmayı tercih eder

işverenler home-office de iş üretilebildiğini gördü (elektrik, su, doğalgaz, klima, ofis maliyetleri düşünerek çalışanları evden çalışmaya devam edecekler vardır
  • bir soru sorcam  (26.04.20 18:25:55) 
[]

Rabia Naz - Nurettin Canikli

mevzuyla canikli arasındaki bağlantı nedir, iddialar ne yönde?




 
caniklinin cinayete karışmış olan sıkı akpli birilerini koruduğu iddiaları var.


  • denklemci  (14.11.19 11:03:39) 
Baba Şaban Vatan, Rabia Naz’ın trafik kazası sonucu öldüğünü ve kazadan sorumlu olanın da Eynesil Belediye Başkanı Coşkun Somuncuoğlu’nun oğlu Mehmet Ali Somuncuoğlu olduğunu iddia ediyor. Baba Vatan’ın bir diğer iddiası da AKP milletvekilleri Nurettin Canikli ile Cemal Öztürk’ün olayın üstünü örtmeye çalıştığı ve polisler ile savcılığın da bu doğrultuda hareket ettiği ve delilleri kararttığı.

t24.com.tr
  • ezeriko  (14.11.19 11:07:21) 
adam da giresunlu ve siyasi yakınlıkları var. canikli'de muhtemelen yukarıyla yakınlığını kullanıyor. zincirleme aklama tamlaması.


  • anarsika  (14.11.19 11:37:01) 
saban vatan soyle demisti. caniklinin kardesi evli bi kadinla berabermis bi sure once ve kadin bi gece evi kilitleyip adama gidiyor. evinde yangin cikiyor ve 8 yasindaki cocugu yanarak can veriyor. olay yangin olarak ortbas edilip kisiler aklaniyor. bu rabia naz cinayetinde de belediye baskani canikliye beni korumazsan seni ifsa ederim diyor.


  • pide  (14.11.19 12:27:52) 
[]

Jon Snow

dany'de bulunan yanmama yeteneğinin bu çemçük ağızlı kardeşimizde de olma ihtimali var mı? yarı targaryen gerçi ama bilemedim.




 
Yok. Önceki bölümlerde elinin yandığını açık şekilde gösterdiler.


  • ganbatte  (13.05.19 15:17:04) 
yanmadığını gösterdiler. ama bu saçmalıklar silsilesinden sonra ben ejderhayım derse inanırım.


  • bahoho  (13.05.19 15:22:36) 
yok, zaten kitapta bu yanmama olayı yok. sadece khal drogo'nun yanan çadırından sağ çıkması var o da cadı kadının yaptığı büyü sayesinde. diziye uyarlayınca kıza böyle bir özellik vermişler ama temeli yok.


  • aati kya khandala  (13.05.19 15:55:25) 
[]

Akülü Forklift Kullanımı İçin Ehliyet

normal forkliftte G sınıfı ehliyet gerekiyormuş lakin akülüsü için prosedür nedir sevgili İSG uzmanları?




 
hepsi aynı sorun yok


  • topkapiaksaray  (26.04.19 11:35:33) 
[]

Türkiye için umudu olanlar

sorum size. ekonomi uzmanları tarafından ülkenin kalkınmasının ve refah seviyesinin yükselmesinin uzun bir süre gerçekleşmeyeceğini belirtilirken, iktidarın ideal vatandaş tanımı dışında kalan her birey için hayat her anlamda günden güne zorlaşırken, toplumun ortalama entelektüellik seviyesi zaman geçtikçe düşerken (belki de eğitim sistemi marifetiyle düşürülürken), adaletin, liyakatin ve ahlakın günden güne eksildiği ülkemizde iyimser olmak için bir sebep var mı gerçekten?

iktidarın argümanlarını belirtecekler varsa soruyu cevaplamadan direkt geçebilirler.


 
Yokta ne yapalım. İşçilerimi eve mi göndereyim ? Atölyeyi kapatıp evde düşünüp duralım mı ? İktidarların kullandığı en önemli zafiyet bu zaten. Ne yapacaklar toplu olarak ülkeden mi kaçacaklar diye bakıyor olaya. Suyun 1 parmak üzerinde burnumuzdan nefes alarak mücadele ediyoruz, ayağımız yosuna deyse de bırakıp gidecek ülkem yok. Karaya ayak basana kadar mücadeleye devam. İstediğiniz cevaplar değil biliyorum ama hayattaki tek önderimin dediği gibi '' Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu yitirmedim''


  • synax  (23.02.19 21:35:08) 
benim zerre umudum yok. ne ekonomi ne de başka hiç bir şeyin düzeleceğini sanmıyorum. kafama da takmıyorum.


  • scudman1  (23.02.19 22:43:50) 
umut artık sadece bir erkek ismi :( şeklinde romantizm yapıyorum.


  • Mossy  (23.02.19 22:54:44) 
yakın vadede umudum yok, en büyük hayallerimden ve isteklerimden biri yurtdışına çıkmak. gelgelelim, benim bir tane vatanım var ve en azından lafta bile olsa hala laik ülkeyiz, cumhuriyetimiz var, okumuş etmiş insanımız var vs... yurtdışına gidenler sonsuza dek orada kalacak diye bir kaide yok. daha iyi bir yönetimle beyin göçünü kısmen de olsa geriye çevirmek mümkün olabilir.

rezil bir nesil yetişiyor, bu sadece hükümet değişikliğiyle düzelecek bir sorun değil ama ben ister istemez sürekli olarak "o kadar da kötü değiliz" diyorum. ki bence değiliz. türkiye'den en çok şikayet eden, sürekli gitme konusunda mızmızlanan insanlardan biriyim. yurtdışında sadece belarus ve ukrayna gördüm ama farklı ülkelerden arkadaşlarım var. neblim, bakınca cidden özellikle de kendi yaşadığım yer (ankara) için çok şikayet edemiyorum ben. zaten sığır gibi yaşayan bir öğrenciyim, standardım her halükarda düşük. 3-5 yıl acı çekeriz belki ama eğer bir şeyler düzelecekse yine düzlüğe çıkarız gibime geliyor.

kısaca hayatıma devam etmek için ümitli olmaktan başka bir şansım yok benim. kafama bomba düşmediği, kötü şartlarda bile olsa yaşadığım sürece de o umudu koruyacağım. emin ol şu an taş üstünde taşın kalmadığı suriye için bile umudu olan suriyeliler vardır.

şahsen her zaman daha iyisini isterim, eksikleri görmeye ve geliştirmeye çalışırım, "buna da şükür" deyip biat etmek istemem ama bunu yaparken olumlu tarafı görerek biraz sakinleşmek de gerekiyor. evet daha iyisi olabilir ve olsun, bunun için mücadele edelim ama hep bu zihniyetle yaşarsam ben üzüntüden geberip giderim. ben ömrümü almanı, polonyalıyı kıskanarak geçirmek istemiyorum. evet berlin'de bisiklet sürmeyi, leipzig'de HYPEZIG diye hap atmayı istiyorum ama olmuyorsa da olmaz yani, ankara'da olanla yetiniriz. bakıyorum ankara'ya... bisiklet sürülüyor mu? evet. hap var mı? evet. eh yani. idare ediyoz. ümidimiz neden olmasın? ümitsiz nasıl yaşayalım? ümit var. hep var.
  • der meister  (23.02.19 23:02:40) 
benim var ama 2040'dan sonrası için, birkaç nesilden sonra daha dengeli bir toplum olacağımızı düşünüyorum.


  • gezegen olan pluton  (23.02.19 23:20:47) 
umudum yok
değişim günün birinde olsa bile bizim görebileceğimizi düşünmüyorum
hiç karşılaşılmadık bir dönüştürülmüş; cahil ve ahlaksız bırakılmış, en kötüsü sevgisiz bırakılmış nesil geliyor akın akın.

soruna cevap ; bu ölümü gerçeğine rağmen onu unutup yaşayabilmek gibi. gündelik işlere dalıp idare eder gibi davranıyoruz.

ek:kısa/uzun vadede yurt dışına gitmeyi düşünüyorum. (daha önce ingilterede yaşayıp, geziden "umutlanıp", çevremin tüm itirazlarına rağmen hala bir umut olmalı diyerek tr'yeye dönmüş biriyim.)
  • jimjim  (23.02.19 23:32:11) 
Güzel günler geride kaldı Türkiye için. Ama her kriz, her çalkantı kendine yeni fırsatçılar doğurur.

Düşünsene Suriyeli bir orta direksin, bomboş fakir bir hayatın var birden iç savaş çıkıyor kendini Türkiye'ye atıyorsun, ordan Almanya derken hayatın iyi yönde değişiyor.

Veya bir ağır kriz öncesi iyi pozisyon alıyorsun elinde dövizle, sonra parasızlıktan kırılan piyasada gayrimenkul topluyorsun, şirket satın alıyorsun vs.

Veya yeni bir hükümet geliyor, despot bir popülizmle inşaata abanacağını öngörüyorsun, iki suyuna gidiyorsun bütün ihaleleri sana kalıyor.

Ülke dediğin nedir ki? Sen ben o biz siz onlar. Banane ondan, senden, sizden. Ben bana bakarım bize bakarım.

Bir de böyle düşün.
  • bos gezenin bos ustasi  (23.02.19 23:56:29) 
Bu gibi konulara umut,inanç,hayal şeklinde yaklaşmanın çok sağlıklı olmadığını düşünüyorum. Bahsettiğiniz şeyler (ekonomi,refah,eğitim,adalet,liyakat) az çok ölçülebilen şeyler ve geçmiş dönemlere ve diğer ülkelere bakılarak gidişatın ne olacağı kolayca tahmin edilebilirler.

Konuların çoğunu hükümetle bağdaştırmışsınız. Aslında bu da bir noktada mantıksız. Bu hükümet eylemleriyle ve içinde barındırdığı insanlarla bu ülkenin bir yansıması. Bu adamlar ve onlara oy verenler başka yerden gelmediler. Bundan 20 yıl önce başka partilerde bulunuyorlardı veya başka partileri destekliyorlardı. Düşünce sistemleri pek değişmedi.

Türkiye'nin yakın geçmişindeki sürece bakalım. Hiçbir zaman bahsettiğiniz konularda ideal düzeylere ulaşılamadı. Hatta belli bir döngü tekrarlanıyor. Tek başına iktidarlar geliyor ve sonrasında 1.5-2 yılda bir seçimlerin yapıldığı siyasi istikrarsızlık dönemi başlıyor. Aynı döngünün bir kez daha tekrar etmesi muhtemel. Bunun sebebi siyasi sistem vb değil. Halk bunu istiyor.

Kimilerinin hayal ettiği veya umut ettiği radikal değişimler, büyük travmalar veya sorunlar sonrası yapılabiliyor. Nasıl bir insan kötü bir özelliğini değiştirmek için major bir sıkıntı yaşamadan harekete geçmiyorsa, ülkeler de böyle sorunlar yaşamadan değişmiyor.

Peki ne yapmalı? Birkaç seçenek var.
1- Yaşadığı ülkeyi tanımadan umut ederek bir şeylerin değişmesini beklemek. Sürekli hayal kırıklığına uğramak ve en sonunda kabullenmek.
2- Durumu kabullenip işine bakmak. Türkiye'deki eğitimli bireylerin çoğu bunu yapıyor zaten. Ben de bu gruba dahilim. Çözüm değil ama kafa rahat.
3- Yurtdışına gitmek. Kesin çözüm bu olsa gerek. İnşallah ben de bu gruba girerim bir gün.
4- Burada iyi şeyler yapmaya çalışıp, bir şeyleri değiştirmeye çalışmak. Evinin önünü süpürmek gibi biraz. İç huzuru sağlayabilir. Ama aynı 1 gibi hayal kırıklığına uğraması muhtemel.
  • the coon  (24.02.19 06:53:46) 
[]

tek taş - tahmini değer

yarım tur, yuvarlak kesim bir tek taş yüzükten bahsediyoruz. ilgili parametreler;

diamond 1: 0.10 - G - S1
diamond 2: 0.26 - G - S1

gold: 14K - 2.60 gr.

mali değeri şu anda tahminen nedir? hatun kişisini memnun eder mi sizce :d

 
1300-1800 aralığı


  • efruz  (09.02.19 21:16:16) 
0.26 karat olan 400 usd falandir.

Digeri tek tas degil tek nokta. Bakma hic
  • brkylmz  (09.02.19 23:20:24) 
bilgilendirme notu: diamond 1-2 aynı yüzükte.


  • zgrydn  (10.02.19 02:17:19) 
[]

tekila ne kadar dayanır? (açılmış)

olmeca gold, ağzını sıkıca kapamıştım. 1 ay falan oldu.




 
yıllarca


  • killerbee  (24.01.19 15:27:37) 
Benim buzdolabindakini acali 2 yil falan oldu. Zaman zaman bir shot yapariz.


  • Traveller  (24.01.19 15:30:30) 
5 yıl boyunca yudum yudum içtim.


  • plastic_angel  (24.01.19 17:14:34) 
isterse yıllarca beklesin bir şey olmaz.


  • ada meltemi  (24.01.19 18:55:39) 
[]

gaz verirken ani devir düşmesi

araç 1.4 dizel 2007 model citroen c3. 4 ve 5. viteste 2500 - 3000 devir aralığındayken 2-3 saniyeliğine neredeyse motor susuyor, gaza basmama rağmen devir yükselmiyor. hemen ardından normale dönüyor. birkaç kere aynı durumda seyir halindeyken stop ettiği de oldu (akü ışığının yandığını gördüm). ancak zorluk yaşamadan hemen saniyesinde geri çalıştırabildim. bostancı'da götürdüğüm bir usta bilgisayara bağlamış, bir sorun görememiş.

sizce sıkıntı nedir? kirli yakıt, yakıt pompası ya da elektriksel bir mevzu mu?


 
Enjektörlere bakıldı mı?


  • Tears of Devil  (24.12.18 11:51:21) 
@tears, valla emin değilim. sıkıntı göremedik diye genel bir şey söylendi. tekrar götürdüğümde söylerim.


  • zgrydn  (24.12.18 12:06:48) 
ateşleme sistemi sorunu gibi, buji, enjektör vesairenin genel bir kontrolü yapılsa fena olmaz.


  • babilbaligi  (24.12.18 12:18:29) 
bencede buji-enjektörlerle alakali bir sorun gibi geldi. Lakin bu durumda beyine hata kodu girilmesi gerekir. beyine baktirdinmi?


  • yoncalik  (30.12.18 16:16:15) 
[]

alakasız şirketin stalk'laması

sektörel olarak alakamın olmadığı ve ilanlarının da benimle örtüşmediği bir şirket, secretcv'den 15 kere, linkedin'den de birkaç kere profilimi görüntülemiş. bu şirkette bir sapığım mı var yoksa niteliklerimi aşırı beğenmişler de alakasız da olsa bi pozisyona mı koymak istiyorlar? "slm :)" diye mesaj atmak istiyorum kendilerine.

not: çalışan - firma eşleştirmesi yapan bir firma değil.


 
ik daki kız/erkek stalklıyordur.


  • benaslinda  (17.10.18 16:23:42) 
linkedin bozdu


  • pgup  (17.10.18 16:53:46) 
[]

Fala - Büyüye - Nazara inananlar

"bir enerji var." deniyor. nasıl bir enerji bu tarif edebilir misiniz? mesela fala bakmak için kaç joule lazım?




 
keklenme derecesi ile alakalı. kek ortalama 200 derecede piştiğine göre oradan çıkan kaloriden joule değerini hesaplamak lazım. beni aşıyor o hesaplar.


  • orijinal nick bulamadim  (15.10.18 12:05:16) 
böyle bi enerji heralde karikaturistan.files.wordpress.com


  • Hendrix'e tapan adam  (15.10.18 12:11:18) 
Ben de faldaki enerjiyi neyle olcuyoruz onun cevabini alamadim. Enerji oldugunu bildigimize gore olcmus olmamiz lazim.


  • stavro  (15.10.18 12:18:41) 
Biri yoktur, ikisi vardır.

Milattan önce kizilotesi neyse, bu da şimdi o belki.
  • güneyli çocuk  (15.10.18 12:23:58) 
@güneyli,

1-peki falcılarda doğuştan gelen çanak anten işlevinde bir alıcıyla mı o enerji toplanıyor? ya da enerjiyi yönlendiriyorlar mı?

2-milattan önce kızılötesinin dedikodusu vardı da kendi mi kanıtlanamıyordu?
  • zgrydn  (15.10.18 12:52:09 ~ 12:53:30) 
@z olmayan fal.


  • güneyli çocuk  (15.10.18 14:17:16) 
[]

sevgilinizden/eşinizden maaşınızı gizliyor musunuz?

önce bir arkadaşımın eşine mayışını eksik söylediğini öğrendim. merak edip farklı arkadaşlarıma da sordum. yarıdan fazlası farklı söylüyor ya da hiç söylemiyormuş. hadi arkadaş ortamında mayışını söylemezsin, ben de sormam zaten. ayıp. ama ne bileyim, gerektiğinde beraber oral segs eylemine giriştiğin insandan bile gizlemek saçma değil mi? ikili ilişkilerde güven sorunu bu kadar yaygın ve derin mi?




 
Saçmalık...


  • lcha  (03.10.18 14:06:11) 
3 aylık kız arkadaşından gizlersin anlarım da. Evli adam karısından maaşını gizlerse anlamam aga. Evlilik ekonomik bir ortaklıktır aynı zamanda.


  • bos gezenin bos ustasi  (03.10.18 14:07:59) 
Hayır tabii ki.

O bilmeyecek de kim bilecek yahu.
  • chicha  (03.10.18 14:12:02) 
gizlemem ama sorulmadıkça söylemem de.


  • datnet  (03.10.18 14:21:18) 
Maaşımı bile bilmesine güvenmediğim kişiyle niçin evleneyim? Ne saçma insanlar evleniyor ya arkadaş...


  • ninotevtidze  (03.10.18 14:21:41) 
gizlemiyorum. samimi olduğum herkese çekinmeden söylerim.


  • washe  (03.10.18 14:27:41) 
hayır, aynı eve ekmek getirdiğin birinden maaş gizlemek koca bir saçmalık.


  • evde liyakat kalmamis  (03.10.18 14:30:57) 
oral seks ne alaka? sırf oral yapıyor diye maaş mı söylenmeli?

bazı şeyler gizli/özel kalabilir.
  • MaNOfTheYear  (03.10.18 14:45:14) 
gizlemem ama sormazsa konuyu oraya getirmem.
Evlilerin saklaması saçmalık.

  • sopiro  (03.10.18 14:51:50) 
Gizlerim.
Gizli tuttugun seyi gerektiginde aninda aciga cikarabilirsin ama aciga cikmis olan seyi bir daha gizleyemezsin.

  • stavro  (03.10.18 15:04:07) 
yeri gelince soylerim, durup dururken soylemem.

gizlemem yani
  • fakyoras  (03.10.18 15:09:32 ~ 15:10:22) 
henüz oturmamış ilişkide sevgilimden gizlerim ama uzun vadeli sevgili - evlilikte gizlemem.


  • damla sakızlı dondurma  (03.10.18 15:35:09) 
Bu soru neden sorulsun eğer birlikte yaşanmıyor ve maddi durumla ilgili birlikte kararlar alınmıyorsa? Ben de bunu anlamadım.

Hiçbir şey gizlemeyi doğru bulmam ama ciddi aşamaya gelmemiş bir ilişkide bu konuların açılmasını yadırgarım.
  • monogram  (03.10.18 16:00:08 ~ 16:03:01) 
hayır kuruşu kuruşuna hepsini doğru şekilde söylerim


  • basond  (03.10.18 16:14:22) 
ikinci çeyrekte sanırım söylemiştim de niye söylediğimi hatırlamıyorum yani atla deve bişey de değildi şekil yapayım. onunkini de biliyordum ama sorduğumu hatırlamıyorum. böyle işte.


  • ilkot  (03.10.18 16:54:23) 
@datnet +1


  • superb  (04.10.18 07:21:52) 
eşimden niye saklayayım amk? sevgiliden belki.


  • dieselsingle2  (04.10.18 15:32:00) 
yaşlı bir nineden şöyle bir tavsiye duymuştum: 10 alıyorsan 9 söyle, o 1'i kenara koy.


  • yemrem  (04.10.18 15:42:33) 
önce şunu şuraya bırakalım -kadının yaşı, erkeğin maaşı sorulmaz-

Evliyim ve eksik söylüyorum, sebebi de onun bilmediği borçlarım olması, borçların büyük kısmı ikimiz yada evimiz için girdiklerim, bana belirlediğimiz bi harçlığım var, o benim harçlığımdan bile 1/5 harcayabildiğimi bilmiyor. Borçlar bitince de araba alıcam ona hediye olarak.

Not: Karım çalışmıyor.
  • firemanjonny  (10.10.18 17:37:26) 
[]

Mckinsey çare mi?

IMF'den bedavaya ve ucuza kredi sağlayabileceğin şekildeki hizmeti bunlardan para vererek alacağız, hadi ona tamam. peki bu şirketin tavsiyelerine bizim karar vericiler ne kadar riayet edecek? RTE mali disiplinle ilgili bir konuda aksi yönde direktif verirse bu hizmeti almanın bir anlamı kalır mı? bu şirketin direktifleri bizim için ne kadar bağlayıcı?




 
%90 dış piyasalara güven vermek için söylenmiş bir isim mckinsey.

bir bakan/müsteşar/vali vb. yeni makam arabası isteyecek de, mckinsey yok dedi diye alınmayacak mı sanıyorsunuz? danışmanlığın olayı söylemek, ister yap, ister yapma.
  • captainobvious  (02.10.18 15:50:32) 
post modern kapitülasyona hoş geldiniz. koskocaman Türkiye'nin ekonomisini yabancılara emanet ediyorlar.. beter ol Türkiye beter ol..


  • silah taciri  (02.10.18 16:07:29) 
çok büyük ve prestijli bir şirket olabilir ama amerika'da hangi devlet kurumuna çalıştığını bilemeyiz.

mesela bir ekonomik tetikçinin itiraflari kitabi var. main diye bir şirket var orada. hesapta elektrik projeleri falan yapıyorlar ama gercekte tamamen dış devletleri borçlandırmak ve amerika'ya bağımlı hale getirmek için maşalar.

gizliden gizliye nsa ve cia bağlantıları var.

o yüzden soğuğum böyle şirketlerden danışmanlık almalarına.
  • Neill  (02.10.18 16:21:00) 
Mckinsey yaptırım uygulamaz sadece inceler ve tavsiyelerde bulunur. Uygulayıp uygulamamak müşteriye yani bizimkilere ait. Amacı da kabine açıklandığı andan itibaren olumsuz tepki veren finans piyasasına endişelenmeyin, damadım hazinenin başında ama biz denetleniyoruz-bize güvenin mesajı vermek.

Burada asıl vurgulanması gereken sorun; portföyündeki yatırım ve temsil ettiği diğer yatırımcıların çıkarları ile TC devletinin çıkarları çatıştığında nasıl bir yol izleyecekleri.

www.nytimes.com
  • patiska  (02.10.18 19:09:47 ~ 19:12:54) 
[]

birayı soğuk tutmak

kamp sandalyelerimizi ve migros'tan biralarımızı alıp caddebostan sahiline gittik diyelim. biralarımızı pratik şekilde nasıl izole edip soğuk tutabiliriz?




 
termos çanta ve buz aküsü ile.

şunu kullanıyorum ben denize giderken: www.decathlon.com.tr
  • inheritance  (28.09.18 11:56:59) 
  • kablelvuku  (28.09.18 11:57:05) 
ben ucuzundan termos çanta aldım 30tl civarı. içine kipadan 2 tlye aldığım termos poşetten koydum. içine 2 buz aküsü koyunca işini en ucuz yoldan görürsün


  • saim  (28.09.18 13:02:08) 
www.hepsiburada.com

bir tane bundan alın içine bi iki torba buz atın ve sığdırabildğiniz kadar bira. kamplarda kullanıyorum 18-24 saat arası içilebilir şekilde soğuk tutuyor.

torbayı uzun süre kullanabiliyorsunuz tek kullanımlık değil. yırtmadığınız sürece sıkıntı yok. işiniz bitince içindeki suyu dökün kurutun ve saklayın.
  • jugador  (28.09.18 13:07:17) 
[]

ankara - tekstil toptancıları

ankara'da toptan tekstil alışverişi için nereye gitmek, bakmak gerekir?




 
balgatta ceyhun atıf kansu caddesinin mhp ye yakın üst taraflarında ve bir arkasındaki sokak olan 1271 sk da bir sürü üretici var. ama buradakilerin çoğu atolye,fabrika şeklinde satış işi nasıl bilmiyorum.
bir de kızılayda fevzi çakmak-1 sk da bir sürü iç giyim toptancısı var. benim gördüklerim bunlar olmazsa ulusu turlamak lazım kesin vardır oralarda.

  • genc irisi  (27.09.18 17:42:06) 
Samanpazari anafartalar


  • primetime  (27.09.18 19:07:48) 
Tekstil derken tam olarak aradığınız nedir? Giyim kuşam mı, havlu nevresim çarşaf döşemelik vesaire mi?


  • kibritsuyu  (28.09.18 01:16:20) 
@kibritsuyu, giyim kuşam + havlu nevresim çarşaf vs.


  • zgrydn  (28.09.18 10:49:25) 
havlu, nevresim, çarşaf için samanpazarı. hatta nokta adres verebilirim.

giyim kuşam için pek toptancı yok. yani ankara'da bir merter yok. yukarıda arkadaşların dediği gibi balgat'ta bazı ufak firmaların atölyeleri ve satış mağazaları var.
  • kibritsuyu  (28.09.18 10:55:48) 
[]

Bohemian Rhapsody (film olan) Tr'de sansürlenir mi?

daha çok queen'in hikayesi anlatılacak deniyor ama trailer'dan anlaşılan o ki mercury'nin cinsel yönelimine ve verdiği uçuk partilere de değinilecek gibi. film bu yüzden makaslanacak olursa boş yere sinemaya gitmeyi düşünmüyorum. filtreden geçmiş bir film izlemek bayağı sinir bozucu olabiliyor, malum.




 
ülkemizin 20 yıllık gidişatına baktığımızda ana akım sinema salonlarında ciddi sansüre maruz kalacağını düşünüyorum. umarım utandırırlar.


  • tukenmez adam  (20.09.18 14:14:31) 
Filmin yapım şirketi +18 olmasın diye kesmezse bi şey olmaz.


  • yeteramadenedimherseyi  (20.09.18 14:26:10) 
Belki 18+ ibaresi gelip çocuklar için yasaklayabilirler ama sahne çıkartılacağını sanmam.


  • burfak  (20.09.18 14:26:31) 
Filmde ne var bilmiyorum da Yves Saint Laurent filminde erkek erkege yatakta oynasiyorlardi mesela sinemada cikmisti o sahne. Salonun yarisi o an salonu terketti:)


  • stavro  (20.09.18 15:35:15) 
[]

Miyopluk - VR Gözlük

miyop birisi VR gözlükle izlediği ortamda normal gözlüğünü takmadan uzağı görebilir mi? deneyen oldu mu?




 
vr gozlukler kendi gozlugunle de kullanima uygun bu arada, gecenlerde bir arkadasla gittik gorevli cocuk oyle dedi.


  • reanarchy  (13.09.18 23:33:07) 
@reanarchy, evet gözlükle kullanıma uygunmuş. soruyu sormamdaki amaç direkt merak :)


  • zgrydn  (13.09.18 23:37:53) 
gozlukle kullanima uygun olmasi, gozluk takmasi gereken birinin gozluksuz iyi goremeyecegi anlamina geliyor gibi sanki, en azindan bence. :)


  • reanarchy  (14.09.18 00:04:37) 
ne kadar işe yarıyor bilmiyorum ama vr gözlüklerde de odak ayarı oluyor. Gözü bozuk bir arkadaşım (miyop mu hipermetrop mu emin değilim) gözlüksüz onu ayarlayarak deneyimleyebilmişti.


  • nhk ni youkosu  (14.09.18 00:18:01) 
Bununla ilgili timur abinin bi videosu var. Ps vr ama. Eşi takıyodu gözlükle heralde. O videoyu bulabilirsin


  • Delay Fuze  (14.09.18 01:10:57) 
  • Delay Fuze  (14.09.18 01:12:01) 
[]

Ne kadar zamandır Ekşi Duyuru'dasınız?

ilk verdiğim cevap ne zaman diye merak edip baktım. aralık 2008 diyor (oha). o aralar aktif olan nickler şimdi pek ortada yok. bir ben mi kaldım merak ettim.




 
ben 2013'ten beri buradayım o zamanki insanlar bile yok artık.


  • proletarier aller lander vereinigt euch  (11.09.18 21:04:51) 
2008 de ilk girdim. 2014'ten itibaren aktif olmaya basladim.


  • stavro  (11.09.18 21:05:45) 
Benim bu hesabım yeni ama 2010’dan beri duyuruyu takip ederim, içindeyim.


  • Delay Fuze  (11.09.18 21:06:26) 
kasim 2008 imis


  • cedex  (11.09.18 21:07:28) 
6 yıl oldu, ama bu nickle 1.5 senedir buradayim.


  • damla sakızlı dondurma  (11.09.18 21:07:40) 
tam zamanını hatırlamıyorum ama 2012 yazında vize alacağım sıra burayı soru yağmuruna tutmuştum, vize randevusuna giderken giyeceğim şeyi bile buraya sormuştum diye hatırlıyorum ahaha. o yüzden en az 6 yıl 3 ay var. tahminen 7 sene falan.


  • der meister  (11.09.18 21:10:56) 
ilk verdiğim cevap 27.12.08 imiş.


  • spirit crusher  (11.09.18 21:11:53) 
3,5 yıl :) severek takip etmekteyim, duyuru bir yaşam tarzıdırdjfnjdjd


  • turuncu tonlarda  (11.09.18 21:12:39) 
2013' ten beri.


  • Amaranta ursula  (11.09.18 21:14:53) 
2006


  • tabudeviren  (11.09.18 21:22:15) 
2010


  • coca cola  (11.09.18 21:23:58) 
10 yıl oldu.


  • datnet  (11.09.18 21:27:22) 
2013.


  • legolasin son oku  (11.09.18 21:35:47) 
2011 imiş.


  • bir ileti paylastim  (11.09.18 21:39:25) 
2012'den beri buradayım. eski cevaplarıma baktığımda uzun süredir görmediğim ve unuttuğum kullanıcılar olduğunu fark ettim. ama son bir kaç yıldır anasayfada hep aynı isimler varmış gibi geliyor.


  • theseachange  (11.09.18 21:47:07) 
Slipknot iron maiden geldiginde, irona kalmak istemiyorduk, sahne önü bileklik verecektim birine, o bahaneyle 8 yıldır buralardayım. ülke çok değişti çok..


  • redeath  (11.09.18 21:47:32) 
Açıldığı ilk günden beri burdayım


  • compumaster  (11.09.18 21:52:46) 
2007


  • ya ben lan neyse  (11.09.18 21:53:58) 
2011


  • false pretension  (11.09.18 21:56:30) 
2013'ten beri sürekli takip ediyorum sanırım. Aktif olarak yazmam da 2 yılı buluyor.


  • ms brownstone  (11.09.18 22:04:56) 
biz diyoruz amk yeni yazar yok diye, şunlara bak daha 2 günlük nikler milenyumdan beri burdaymış. hepiniz mi feyksiniz ikinci beşinci hesapsınız olm, paranoyak oluyor insan.

yani o aralar aktif olan nikler varlar ortada ama nikleri değişti o yüzden başkalarıymış gibi geliyor. bu kadar yeni olsa ortam hareketlenirdi zaten, baksana herkes mayışmış doğru düzgün soru sorun yok.
  • Bruce  (11.09.18 22:10:46) 
09.06.09


  • ocanal  (11.09.18 22:14:02) 
2013’ten beri


  • mutlusismankedi2015  (11.09.18 22:14:12) 
2010'dan itibaren buralardayım.


  • murtiii  (11.09.18 22:34:23) 
Bnmde yaklaşık 2008


  • all girls dream  (11.09.18 22:36:39) 
2014.


  • m e b  (11.09.18 22:36:44) 
2008 miş ilk cevabım, siteye giriş sayım da 9924 , 10 sene olmuş vay beee.


  • hypathia  (11.09.18 22:38:18) 
Şimdi baktım ben de, 2013


  • gazozailacatmauzmani  (11.09.18 22:40:52) 
2013'mus. Ne cabuk 5 yil oldu oyle.


  • aychovsky  (11.09.18 23:15:14) 
2010 :)


  • fırt  (11.09.18 23:36:38) 
21.06.14 te ilk sorumu açmışım öncesinde okuyucuydum. cevap yazmaya vs üşenirdim.


  • eylul  (11.09.18 23:37:38) 
2010


  • basond  (12.09.18 00:37:17) 
2009 muş. 9 sene olmuş. reddit te de 10 senedir hesabım var. ama farkettiğim yönelim şu, ekşiduyuru, sözlük, forum vs den uzaklaşıp reddit e kaymışım geçen senelerde. ilgi, içerik ve boş zamanla ilgili bişey bence.


  • sttc  (12.09.18 00:53:28 ~ 00:54:37) 
1 yıl olacak yakında. Anladığım kadarıyla duyurunun en yeni müdavimlerinden olmuşum fakat çok sevdiğim bir topluluk oldu şimdiden. Boş vaktimin oldukça bol olduğu şu günlerde, benim için yegane kafa dağıtma,hayata dair fikir edinme mekanı oldu.


  • biravekahve  (12.09.18 01:36:02 ~ 01:44:47) 
2012'den beri. Öncesinde de uzun süre okuyucu olarak takip etmistim.


  • fraise  (12.09.18 01:58:56) 
2007


  • [GODDARD]  (12.09.18 04:18:03) 
açıldığından beri varım diye biliyorum... ilk giriş yaptığım mahlas bu değildi.


  • late viper  (12.09.18 05:04:15) 
2008


  • baldur2  (12.09.18 06:12:40) 
2007 hazirandan (ilk cevabim) beri buradaymisim. ne zaman acilmisti ki?


  • lemmiwinks  (12.09.18 07:44:13 ~ 07:44:39) 
ilk cevabım '11 görünüyor ama ben 2008-09 dolaylarından beri buradayım


  • kitap arasında kalmış silgi tozu  (12.09.18 08:49:58) 
2010


  • varoluscusanri  (12.09.18 09:43:10) 
Bu hesap yedek hesabımdı, bir süre sonra sözlük hesabımla hiç girmez oldum.

Bunun ilk hareketi 2014'müş, ötekinin de birkaç yılı vardır daha geriye doğru.
  • chicha  (12.09.18 10:46:58) 
2008. msnle alakalı bi soru cevaplamışım ilk olarak.


  • nolmus yani  (12.09.18 14:42:55) 
2009'da vermişim ilk duyurumu. Vay be, 9 sene olmuş.


  • dogumdansancili  (12.09.18 15:08:27) 
2006'nın 12. ayında ilk cevabımı vermişim.


  • montreal  (13.09.18 09:38:53) 
[]

akıllı telefona sms atayım, metni belirli kişiye whatsapp'tan yollasın

aynı eylemin tersini de yapsın istiyorum. bunu hangi uygulama ile yaparım? (tikler gelecek)




 
Automate iş görür.


  • anarche  (12.12.17 12:43:41) 
[]

taciz itiraflarının artması toplum gözünde tacizi normalleştiriyor mu?

holivut'ta herkesin bir anda sıraya girip "taciz ettim - edildim." şeklinde beyanda bulunmaya başlaması toplumda farkındalık yaratma isteğinden mi, ilgi deliliğinden mi yoksa "hazır ortalık karışmışken benim mevzu da ortaya çıksın da çok dikkat çekmeyeyim." gibi bir dürtüden mi kaynaklanıyor? bu kadar olayın arka arkaya açıklanması taciz olaylarının engellenmesi açısından faydalı mıdır yoksa zararlı mıdır?




 
O tacizlerle basamaklari ucer beser Cikarken iyilerdi ama? 20 sene sonra taciz edildim diye zirlamak samimi degil.


  • baldur2  (24.11.17 15:00:24) 
yalan dolan. popülerliği düşmüş ünlülerin yarattığı bir dalga.


  • dramadi  (24.11.17 15:30:21) 
Hepsi gerçek onların. Taciz toplumda o kadar yaygın bir şey ki, insanlar genelde korkudan ne yapacaklarını bilmedikleri için bunu kimseye söylememeyi tercih ediyorlar. Çevrende gördüğün her insan küçük yaşlarda tacize uğramış olabilir. Kimisi bunu unutur, kimisi umursamaz, kimisi de tepki göstermeye çalışır. Ki ben hiçbir tacizin kolay kolay unutulacağını düşünmüyorum. İnsanlar da yaşları ilerleyince artık korkmaları için bir neden olmadığını görüyorlar ve kendilerini ifade ediyorlar. Dikkat edersen itiraf yapan insanların genelinin yaşı büyük. Bu insanların artık toplum içinde "Ne derler?" korkusu yok. Bunların hepsi faydalı. Bu sayede iyi de kötü de ortaya çıkmış oluyor.


  • dissendium  (24.11.17 15:37:21) 
Yani bana sorarsan bu iste biraz tuhaflik var. Hollywood'da taciz isine bulasmamis adam kalmadi resmen. Yani gercekten biraz tuhaf. Gercekten alayi tacizci mi bunlarin? Gercekten bu magdurlarin hepsi bu zamana kadar cesaret edemedi mi aciklamaya? Bilemiyorum. Kesin bir sey soylemek zor bence. En azindan bence kolay olmamali.

Hele Ben Affleck'in olayi.. Videosunu cikardilar meydana ve adam ozur dilemek zorunda kaldi en son. 15 sene onceki video birden yeniden peydahlandi ve tam da taciz muhabbetleri basladiginda. Ve videyu hortlatan da goruntudeki sozum ona magdur kiz degil, bir gazeteci.. Goruntulerde Ben Affleck kameralarin onunde memelerini mincirirken kikir kikir gulen kiz dedi ki ama kucuktukm, cocuktum. 25 yasindaydi.
Bilemiyorum. Kaci gercektir kaci uydurmadir, hepsi uydurmadir hepsi gercektir, nedir ne degildir, kim kime kime ne diyecegine diyecegine demeyecegine kime ne soylecegine...
Butun dunyayi Irak askerlerinin Kuveyt'de kuvezdeki bebekleri delik desik ettigine inandirabilen medya istedigi her seye inandirabilir.
  • stavro  (24.11.17 16:26:44) 
holivud ayrı bi dünya. kendi halinde insanlara bir getirisi götürüsü olacağını zannetmiyorum.

ama çocukken ergenken olanlar daha farklı ele alınmalı her nerde olmuş olursa olsun. beni orta 1'deyken üst sınıflardan ikisi sıkıştırıp dövmüşlerdi, bir de paramı aldılar. üç gün evde zırlayıp durdum noluyo diyolar cevap ver(e)miyorum. galiba nasıl ifade ediceğimi bilmemekti onu yaratan, ama niye hemen söylemedin deseler o zaman da şimdi de net bir cevap veremem. zorlaya zorlaya anlattırdı bizimkiler. üstüne bizimkiler okula aktarınca "emin misin, sana öyle gelmiş olmasın, belki şaka yapmışlardır" gibi sorular sormuştu müdür yardımıcısı. hani bu taciz falan değil ama bunda böyle bi sıkışmışlık yaşadıysam, bilhassa çocuk ergen yaşta devamlı bir tacize, tecavüze uğrayanın halini düşünemiyorum. yıllar sonra dile getiriliyo olmasını da şüpheli bulmam.

ama şu da var, bir kitapta okumuştum. galiba ismi zor bir ailede büyümek olabilir. çocukluğu ve ergenliği boyunca babasının tecavüzüne uğrayan birini anlatan bir kısmı vardı. annesi kıza "buna karşı çıkarsan baban bizi terkeder" minvalinde telkinlerde bulunmuş sürekli. yıllar sonra eşine mi ne ilk anlatabilmiş gibi bir hikayeydi. kitapta yazıldığı kadarı kurgu içerebilir ama mümkün.

mesela kevin spacey'nin de ismi geçmişti şu holivud mevzularında, o dönem çocuk olan bir aktör tarafından. adam hatırlamıyorum demiş. neyse olay kevin spacey değil aslında; hani para hırsı falan derken demin kitaptan yazdığım olaya benzer bir şekilde çocuk işaret vermesine rağmen ana babası "sana öyle geliyodur yavrum" falan demişlerdir, geçiştirmişlerdir, adam şimdi böyle bir şey gündeme gelince dile getirebilme cesaretini bulmuştur.
  • dafaisss  (24.11.17 17:34:44) 
[]

Barış Özcan - Fethullahçılık

anladığım kadarıyla bu youtuber'ın yurt dışına yerleşmesi, fetö cemaati ile olan alakasından kaynaklanıyor. bununla ilgili olarak hakkında açılmış bir davanın olduğu da kendisiyle birebir tanışan insanlardan edindiğim bilgi.

aklıma takılan şey ise videolarından parlak ve açık görüşlü olduğu anlaşılan bir adamın fethullah gülen cemaati ile bağlantısını neden yakın zamana kadar koparmadığı. fikirleriniz?


 
www.youtube.com

şunun başında söylediği mevzu için gitti sanıyordum ben.
creators for cgange mi bir şey. anlatıyordu uzun uzun da esas vidyoyu bulamadım.
  • güneyli çocuk  (21.09.17 11:38:46 ~ 11:39:04) 
dünya düzdür diyodu geçen. sufi'ye yazık lan.


  • altinci nesil caylak  (21.09.17 11:45:15) 
Bu iddianızın bi dayanağı var mı?

Youtube gibi saniyede milyonlarca boktan içeriğin üretildiği bir ortamda severek takip ettiğim sayılı isimlerden kendisi. Ben de şu aralar yayınladığı Creators for Change için oralarda olduğunu düşünüyordum. Onun dışında da sıkça yurtdışında olan bi abimiz zaten kendisi.

@altinci nesil, hangi videosunda diyor Dünya düzdür diye?
  • elon  (21.09.17 12:13:37) 
bir youtube videosunda denk gelmiştim, arasanız bulabilirsiniz. videonun bir kısmını izlemiş ve dünya düzdür fikrini desteklediğini duyunca devamını izlememiştim. ironi mi gerçek mi bilemem.


  • altinci nesil caylak  (21.09.17 13:35:57) 
Fetöcü olduğuna dair bir belge var mı? Benim bildiğim yok. Yani hakkında konuşanlar hep belgesiz ve zan üzerine konuşuyorlar. Yaza yaza her şeyini fetöye bağladı konuşanlar. Belge getirilse anlayacağım ama tek söyledikleri "evinde fetullahın kitabını gördük". Ben anlamıyorum, birinin kitabını okumak ona destek ve taraftar olmak mıdır? Ben mi yanlış biliyorum, sadece merak için bile "ne diyomuş bunlar" diye okunmaz mı?


  • yaren  (21.09.17 13:53:26) 
iki bilgilendirme:

1- dünya düzdür videosunda adam ironi yapıyor. değerlendirme yapmadan evvel videonun tamamını izlemeyi akıl etseydiniz keşke.

2- cemaat öğrencilerine verdiği çeşitli konferanslar ve kendisi ile direkt tanışan arkadaşımın verdiği bilgi, cemaat ile alakasının olduğu yönde kanaat oluşturdu bende. hakkında dava açıldığını da tekrar edeyim.
  • zgrydn  (21.09.17 14:58:43) 
Ya ya, creators for change icin amerikaya yerlesmis, fethullah gulen de tedavi olmak icin yerlesmisti. Cok iyi niyetliyiz.


  • jemjum  (21.09.17 17:43:44) 
Sorunuza direkt cevap olmayacak ama hangi videolarından parlak ve açık görüşlü olduğunu anladınız? Bilgiyi ezberlemiş olmak, tanım gereği kültürlü olmak, normlarca donanımlı olmak; açık görüşlülük sanrısını bir müddet başarıyla yaratabilir fakat açık görüşlülük kritik ve eleştirel düşünmeyle alakalıdır. Dün iyi yaptı dediğine bugün kötü yaptı diyebilmek, şu teoride şöyle hatalar olabilir mi acaba demek, bu kişi iyi fakat şu noktada yanılıyor diyebilmek, Cumhuriyet'in hataları şudur, Osmanlı'nın hataları budur; gelgelelim iyi yanları da şudur diyebilmektir. Fethullahçıların yarattığı güçlü bir illüzyon, ezber bilgilerle kendilerini entelektüel göstermektir. Özellikle entelektüel kadroları dünya klasiklerini okuyup hatmetmeye bayılırdı benim gördüğüm... Lakin kendisinin çoklu evren hipotezleri, evrim teorisi, sicim kuramı gibi vurucu ve abrahami dinleri takip edenlerin uzak durmaya çalıştığı bahislerde herhangi bir kelamı var mıdır?

NOT: Bu tabii ki adamın fethullahçı olduğu anlamına da gelmez tek başına, sadece bu heriflerin nasıl bir kodlamaya sahip olduğundan dem vurmaya çalıştım :)
  • testis agrisi  (21.09.17 17:54:16 ~ 17:57:12) 
[]

F/P canavarı güncel cep telefonları

elimdeki g3'te ekran kararması sorunu yaşıyordum. önce telefoncu 400 lira fiyat çekti tamir için. sonra telefonu söküp termal macun ve 1-2 işlem uygulayınca sorunu giderdim ama uzun süre idare eder gibi gelmiyor bana.

uzun zamandır da piyasayı takip edemedim, 1000 - 1400 civarına hangi modellere bakılmalı?


 
lenovonun hayvan bataryalı bir modeli var. 2-3 gün şarjı gidiyor.
iki arkadaşım kullanıyor ve çok memnunlar. fiatı da 1400 filan.

  • teritori  (12.09.17 16:41:52) 
Eger ithalat garanti düşünürseniz kesinlikle xiaomi mi5 prime veya mi 5s veya 5s plus hepsiburada satıcısi ile alın. 1200 1500 bandında. (Tek sorun hafiza kartı dsstegi yok onun için 64 gb olanlar isinizi görür)
Yok ben türkiye garantili istiyorum diyorsaniz kamera performansi ortalama fakat bataryasi uber olan lenovo p2.
Bunun dışında asus zenfone3 64gb olan 4gb ram e sahip; ois destekli kamerasi iyidir. Vatanda 1499a satiliyordu kampanya ile, hepsiburada 1500 küsür.

Lenovo motorolayi satin aldı moto z play yine lenovo türkiye garantili 1500 tl.

1700tl bandina samsung a5 2017 var su gecirmez özellikli.

Ithalat garantili huawei p9lar var 1700 bandına leica lensleri var.
  • karacigerim vur kadehlere  (12.09.17 16:51:49) 
@teri k6 note. kullanıyorum ve batarya 2 gün sorunsuz gidiyor.

ama f/p canavarı diyemem. huawei'nin alt modellerini tavsiye ederim. p9 lite 2017 çok iyi bir telefon.
  • prompter  (12.09.17 16:58:57) 
lenovo p2


  • aşksız prens  (12.09.17 17:02:03) 
Lenovo moto g4 plus


  • evrenos gazi  (12.09.17 17:30:26) 
[]

aktarmalı uçuş yapacak yolcuya eşya teslimi

izmir'den, istanbul aktarmalı şekilde almanya'ya gidecek bir arkadaşım var. uçuşlar birbirine bağlı. istanbul'da ona bir miktar eşya teslim etmeye niyetliyim. valizin yolcudan ayrı olarak diğer uçağa alındığını biliyorum. bunu ne şekilde halledebiliriz? eşyaları koymak için valizi almayı talep etmesi mümkün mü yoksa el bagajına mı ek yapalım? yoksa ikisi de mi olmuyor?




 
Bavulu İstanbul'da teslim alıp dış hatlarda yeniden teslim edebilir ancak iki uçuş arası süre yeterli mi ona bakmak gerek.

Bir de bunu ayrıca belirtmeli mutlaka, yoksa standart olarak Almanya'da teslim alır bavulu.
  • cakabo  (11.09.17 12:49:45) 
peki iki uçuş arasında yaklaşık ne kadar zaman olması gerekir, fikriniz var mı? ilk uçuş için valizi verirken mi istanbul'da teslim almak istediğini belirtecek, daha önce yapan var mı?


  • zgrydn  (11.09.17 12:53:26) 
Tercihen en az 2-3 saat. Daha azında sıkıntı çıkar mutlaka.


  • cakabo  (11.09.17 12:55:18) 
"ilk uçuş için valizi verirken mi istanbul'da teslim almak istediğini belirtecek?"

evet, izmir'de valizini teslim ederken istanbul'da teslim almak istediğini söyleyecek. istanbul iç hatlar valiz alım noktasından valizini aldıktan sonra tekrar check-in bankosuna gidip valize eklemeyi yaptıktan sonra teslim edecek.

ilk uçaktan inip valiz bekleyeceği süreyi düşünürsek, cakabo'nun dediği gibi en az 2-3 saat fark olması iyi olur.
  • himmet dayi  (11.09.17 14:01:35 ~ 14:02:22) 
[]

hafif seksili plaj ifşası

------

solda yamuk bakan ben oluyorum.


 
size puanım 9


  • shotgunwoman  (30.08.17 00:14:18) 
ÖSS'de ilk 50


  • isott  (30.08.17 00:15:46) 
Oo bomonti :p


  • runagain  (30.08.17 00:16:04) 
Neyse acımasız yorum yapmayacağım tamam. :D
Birbirinize yakışmışsınız. :)

  • yirmisantim  (30.08.17 00:17:23) 
tıp okunuyor gibi bir hava


  • yuvarlanantencereninkapagi  (30.08.17 00:27:41) 
Seni ilk defa gördüm. Genç adammışsın. Yalnız gözlüğü değiştir. Fem öğrencisi gibi duruyorsun.


  • dissendium  (30.08.17 00:27:55) 
Daha ne olsun .


  • dunyatuhaf  (30.08.17 00:28:08) 
Siz bu fotoyu silmeyip sakladınız mı şimdi :/


  • manuel mandalina  (30.08.17 00:31:54) 
@dis, 27'yim ama sakalsızken 5 yaş geriye gidiyorum.


  • zgrydn  (30.08.17 00:54:45) 
[]

Schengen demişken...

ekim sonunda almanya'ya kız arkadaşımı görmeye gitmem lazım. şu an çalışmıyorum, bir yerde öğrenci de değilim. vize konusunda elim zayıf yani. kasımda askere gideceğimi belgelersem (başvuruyu vs. yaptım) buraya döneceğime onları ikna edici bir delil sunmuş olur muyum? yoksa "bu herif askerden kaçıp bize kapak atmaya çalışıyor galiba" deyip vizeyi vermezler mi...

evvelden ingiltere vizesi almışlığım var. (şu an geçerli değil)

1 haftalık seyahat için banka hesabımda ne kadarlık bir meblağ göstereyim? anam - babamdan sponsör kağıdı almayı düşünüyorum.

sizin tavsiyeniz?

 
şu koşullarda vize almanız zor.


  • AlsterWasser  (29.08.17 15:47:08 ~ 15:49:36) 
Bence 7 bin ve üstü.


  • kediyiyenpiskopatfareyimben  (29.08.17 15:48:56) 
Askerlik mevzusunu hiç karıştırmamanız faydanıza görünüyor bence de. Madem çalışmıyorsunuz ve öğrenci de değilsiniz, banka hesabınızı ne kadar tombul tutarsanız o kadar faydalı olur gibi sanki. Ayrıca eski vizeler elbette işe yarar, geçerli olmasa da ibraz edin (eski pasaporttaysa yanınızda götürün). Mülakat vb olacaksa da (Almanya vizesi almadım bilemiyorum) açıkça söyleyin "orada kalmaya niyetim yok, gezip gelicem" diye.


  • gonion  (29.08.17 16:13:47) 
Baya zorlanırsın. Bende aynı durumda red almıştım. Bence en mantıklı yol kız arkadaşının durumu iyiyse yada işi gücü varsa oradan sana, senin onun evinde kalacağına ve olumsuz bir durumda onun butun sorumluluklari üstleneceğine dair bir belge göndermesi. Ücreti 25 euro gibi bişeydi. Askerliği karıştırma sakın.


  • kipada sepetini ucuza dolduran adam  (29.08.17 19:23:43) 
Aynı durumda İngiltere vizesi almıştım. İşsizdim 4 ay sonra askere gidecektim ailem sponsordu. Askerliği de karıştırdım.


  • Mcfly  (29.08.17 20:40:27) 
[]

Askerlik ikilemi

şimdi içinde bulunduğum şartlar şöyle:

- yaş 27. şu an çalışmıyorum, 2 senelik tecil elde var. mesleğimle alakalı 1-2 belge (iş güvenliği ve tehlikeli atık danışmanlığı) almayı planlıyorum. tabi bunlar en aşağı bir kaç aylık süreç.

- 2018 kpss'ye hazırlanmak istiyorum. hedefim 90 civarı. askere gidilmesi durumunda bunun için yapılacak hazırlık sekteye uğrayacak. sınav da 2 senede bir yapılıyor.

- kız arkadaşım eylülden itibaren 6 aylığına akademik amaçlı olarak yurt dışına gidiyor. o dönene kadar askerlik işi aradan çıkarılabilir ancak kendisi tecil hakkımı kullanmamı istiyor. bedelliyi bekle diyor. yani kısaca korkuyor vs. benim fikrim ise bedellinin çıkmayacağı yönünde.

izleyebileceğim yollar;

1- kasım celbine yetişecek şekilde askere gitmek. bundan dolayı kpss'ye çalışamamak, ilişkide olası sorunları göze almak ama yukarıda bahsettiğim belgelerin de alınması sonrasında özel sektörde iş bulmayı önemli derecede kolaylaştırmak, maaş konusunda elimi güçlendirmek.

2- tecil hakkını kullanıp bedelliyi beklemek. belge sertifika mevzusunu kısa vadede çözmek ancak askerlikten dolayı iş aramada dezavantajlı konumda olmak. bunun yanında kpss için zaman yaratmak.

karar vermek için az zamanım var. sizce hangisi?

 
Askere gidersen daha iyi. Emin ol, 29 yaşındayken 20 yaşındaki çocuklarla vakit geçirmek daha kötü olacak. Kafanda dert yokken aradan çıkar.


  • dissendium  (14.08.17 12:26:09) 
OHAL'de bedelli bence cikmaz. 2019'a kadar da surer diye dusunuyorum.


  • Traveller  (14.08.17 13:07:58) 
Traveller +1

ben de bedelli bekliyordum, yaş 30 a dayandı artık. işi gücü bırakıp tecili bozdum, kasımda gideceğim inş. bu şartlarda bedelli çok zor, her ne kadar kabul etmesek de askerliği ötelemek pek çok konuda engel. git aradan çıkar gel bence
  • gazozailacatmauzmani  (14.08.17 19:11:10) 
[]

Ramil Guliyev

son başarısının, aslı çakır alptekin & gamze bulut hikayesine dönme ihtimali var mı? başarısı biraz sürprizmiş anladığım kadarıyla. doping mevzusuyla karşılaşacak mıyız yine? atletizmin düzenli takipçisi iseniz tecrübeleriniz size ne söylüyor?




 
2009'da usain bolt'un 200'de dünya rekoru kırdığı yarışı izlersen, ramil guliyev'in orada azerbaycan adına yarıştığını görebilirsin. adam daha o yıllarda bile final koşacak kapasitedeymiş.

yani bu adam aslı çakır alptekin'ler gibi hiçbir istikrar, düzenli gelişim, "biyolojik pasaport" sahibi olmayıp da kendisinden çok daha güçlü rakipleri yenerek "iğneyi bastım gelin keklik gibi avlayın beni" diye çığlık atan bir sporcu değil.

yine de eurosport yorumcularının guliyev'e karşı saklamaya bile tenezzül etmediği iğrenç tavrına bakarsan orada bizim sporculara ne gözle bakıldığını da anlayabilirsin. yani üzerine gidilebilir diye düşünüyorum.
  • filteria  (13.08.17 13:30:21 ~ 13:31:42) 
(soruya ek yapıcam izninizle)
@filteria, nasıl bir tavrı oldu eurosport'un, biraz daha açabilir misin? mesela alptekin ve bulut'tan mı bahsettiler? çok takip edemedim ama merak ediyorum.

  • lily briscoe  (13.08.17 13:51:20) 
Bizim yarışmacıların normalde zaten şampiyon olma ihtimali yok, bunların derecelerini gören herkes "Lan bunlar kesin doping yapmıştır" demiştir, atletizimden zerre anlamayan biri bile suratlarına bakınca bu çıkarımı yapabilir. Ramil Guliyev 10 sene önce Bolt'u zorlayan bir adamdı (Bolt ne kadar zorlanırsa tabii) o zaman Azerbaycan adına yarıştığından çok dikkatimizi çekmedi, Bolt olmayınca da şampiyon oldu. Yani geçmişten gelen bir başarının finali gibi oldu bu. Ha hiç doping yapmamış mıdır dersen, Bolt dahil herkes yapar, yapıyor da. Bu derecelere inmek salt insan gücüyle mümkün değil ama bu adamların farkı, bu işi 10 seneye yayıyorlar çok dikkat çekmiyor, bizimkiler gibi tüm ilaçları bir senede kullanmıyorlar, o zaman da dikkat çekiyor. Yani doping testi dışında bir de başarı çizgisini kontrol ediyor komiteler. Başarısızlık 5 yıl boyunca bir doğru olarak devam ederken birden şampiyon olunca kimse yemiyor haliyle.


  • angelus  (13.08.17 14:21:27) 
@lily briscoe:

birincisi, ramil guliyev'in galibiyetinin birkaç dakika sonrası yayına girdiklerinde, guliyev'in üzerine tek kelime etmediler. bir 200 galibi hakkında hiç yorum yapmamamın çok ağır antipatiden başka açıklaması olamaz ki bu iki yorumcunun şampiyona boyunca başka hiçbir sporcuya karşı böyle tavır aldığını görmedim.

yorumcu jonathan edwards, sadece dudaklarını büzerek "200'den şok bir sonuç geldi" dedi. greg rutherfrd onu yumuşatmaya çalışarak "bu sadece bir sürpriz, şok değil" yorumunu yaptı. enteresan şekilde ikinci ve üçüncü gelen sporcular hakkında konuşmaya devam ettiler. bir 10 dakika sonra guliyev yanlarına röportaja gelince jonathan laf olsun diye sorusunu sorup, cevabını alır almaz eliyle omzuna vurarak, böyle postalar gibi yan taraftaki bbc muhabirlerine gönderip şöyle dedi "istersen sen şu tarafa doğru ilerleyip röportaj vermeye devam edebilirsin"

bir sporcunun az önce gelen şampiyonluğunu yorumlarken aslı çakır alptekin'den filan bahsetmek kaba tabirle "yemez" ama dediğim gibi, böyle bir tavrı şampiyona boyunca yorumladıkları hiçbir sporcu için takındıklarını görmedim.
  • filteria  (13.08.17 15:42:50 ~ 15:49:41) 
tr pasaportlu ve dopingi resmi politika haline getiren rusya'nın sporcuların sicilleri göz önüne alındığında eurosport yorumcularının tavırlarını iğrenç değil temkinli olmak diye isimlendirirdim ben olsam.

80'ler, 90'lardaki gibi "herkes bize karşı, sporcularımızın başarılı olmasını çekemiyürler" geyiği biraz geride kaldı sanki.
  • zgrydn  (13.08.17 16:11:31) 
@zgrydn:

bu kadar istikrar sahibi olup, daha önce defalarca altını koştuğu 20.10 gibi düşük bir dereceyle (bolt'un yokluğu ve niekerk'in formsuzluğunda) şampiyonluğu yakalayan bir adama karşı bu tavır temkinlilik olamaz. yok saymak, görmezden gelmekten bahsediyoruz. eurosport kayıtlarını izlersen göreceksin.

iğrenç yerine, sinir bozucu diyelim. milliyetçilikle hiçbir alakam olmadığı ve guliyev'in kaşına gözüne özel bir hayranlık beslemediğim halde canımı sıktılar.
  • filteria  (13.08.17 17:43:19 ~ 17:45:23) 
[]

Satrançta neden cinsiyete göre kategoriler var?

Sonuçta fiziksel bir mücadele yok. Kadınlarla aramızda kaç hamle ileriyi görebileceğimizi belirleyen yapısal farklarımız mı var?




 
Burada tartışmışlar.

www.chess.com

www.quora.com

Bir sürü şey yazmışlar ama aklıma en çok yatan şey şu oldu: müsabakalardaki çiftleri dengeli dağıtmak için.

Örneğin bir turnuvaya 100 erkek katılıyorsa belki 10 tane kadın katılıyor. Kadınları bu şekilde erkeklerle eşleştirmek onları psikolojik olarak baskılayabilir. Bunun önüne geçmek için her sporda olduğu gibi böyle bir ayrım var. Erkeklerin daha zeki olduklarını düşünmüyorum. Fiziksel olarak da erkeklerden çok güçlü olan kadınlar var. Kendimden örnek vermem gerekirse ben erkek olduğum halde antrenmanlarda yaptığımız karate maçlarında benden çok daha iyi performans gösteren kızlar oluyor. Bu durumda insanları sen güçlüsün, sen zayıfsın diye ayırmak mümkün olmuyor.
  • dissendium  (09.07.17 15:08:11) 
Gecmisten kalan sacma aliskanliklardan biridir. Artik diger sporlarda bile kadin erkek ayriminin olmamasi gerekli.


  • Traveller  (09.07.17 16:41:55) 
Erkekler daha zekidir.


  • eksimeksi  (09.07.17 20:40:07) 
[]

hikayeleri neden pc'den göremiyoruz ya?

instagram, feys (bunun mobil uygulamasına da gelmiş, yeni fark ettim) hatta whatsapp. web sayfasına göre uyarlamak daha mı zor yoksa geliştirmeye mi üşeniyorlar?




 
mobile yönlendirmek istiyorlar. oralarda reklamlar daha zor engelleniyor, geçirilen süre daha fazla. esas mobil app para getiriyor yani. ben böyle düşünüyorum


  • rosencruz  (16.05.17 05:27:46) 
Instagram'ın windows için masaüstü uygulaması çıktı. Onda görebiliyoruz hikayeleri.


  • desdenova34  (16.05.17 13:38:34) 
Instagram için Chrome IG Story uzantısını ekleyebilirsiniz chrome addonlarından


  • bircaponsevdim  (16.05.17 13:50:07) 
1 milyar insana hizmet veren uygulamalar mobil versiyonu pc'ye mi uyarlayamayacaklar mı sanıyorsun? :) tabiki de mobilde kalmalarını bilgisayardan kullanmamaları için yapıyorlar.


  • prens zuko  (16.05.17 13:53:23) 
[]

yeni keşfettiğiniz, deneyip çok sevdiğiniz yemekler

son zamanlarda keşfetmiş olma şartıyla; yemek tarifi olabilir, bir mekanın yemeği olabilir. meze, tatlı ya da salata bile olabilir. mesela benden 3 örnek:

1- sakarya - kazımpaşa köftecisi erdoğan. karışık tabağı ve yoğurdu denenmeli.
2- uzuntarla karadeniz lokantası. tam bir kamyoncu mekanı ve her türlü yemeği güzel. özellikle sac kavurma.
3- köşkeroğlu kuru baklava.

 
jetbite - churrella


  • Domuz  (25.03.17 22:42:04) 
şu Antep katmerini hep merak ederdim. Ancak yiyebildim. şerbetli tatlıları genel olarak seven biri olarak yeni gözdem


  • fallopian  (25.03.17 22:51:07) 
Sirkeli cips,
Maple leaf aromali kaju.

  • baldur2  (25.03.17 22:54:48) 
[]

Etyen Mahçupyan ne demek istiyor?

www.karar.com

destekliyor gibi gözüküp gömüyor mu? ben anlamadım :d


 
gayet de eleştirmiş.son 1-2-3-4 de ironi yapmış. son paragrafta ise tartışmaları fetöye bağlayın olay bitsin demiş.


  • gotic  (27.01.17 15:39:15) 
[]

dikiş aldırmayı unutmak

bayağı zorlu geçen bir yirmilik diş (gömülü) ameliyatından 6 ay sonra çeneden gelen bir gıcırtıyla kendini hatırlattıran hede.

1- ölür müyüm?
2- bu saatten sonra aldırılabilir mi?

 
Dokuya yapisip enfekte bir kitle olmustur tekrar cerrahi islem gerekebilir.


  • neferkitty  (18.01.17 21:28:30) 
kalitesizlik sende doğuştan mı sonradan mı sanırım doğuştan


  • sonsuz88  (28.05.17 02:39:13) 
[]

Niye hiç otomatik vitesli taksi yok?

yahut var da ben mi rastlamadım? sonuçta istanbul trafiğinde büyük kolaylık ve adamlar bütün gün bu trafikte direksiyon sallıyor.




 
Ben geçen gün talisman taksiye bindim ilk kez orada görmüştüm.D


  • gozu acik sevisen yahudi  (12.01.17 12:06:28) 
çok daha az yakar düz vites de o yüzden. adam 200 m. boşa atınca bile içini sevinç kaplıyor sen otomatik vites diyorsun cıkcıkcık :)


  • hosein  (12.01.17 12:12:21) 
son çıkan modellerde yakıt tüketimi açısından pek fark olmadığı görülüyor gerçi ama bilemedim. otomatik vites kullanmayı delikanlılığa sığdıramamak da bir faktör olabilir gibi geldi düşününce.


  • zgrydn  (12.01.17 12:15:59) 
yukardakilere ek duz vites daha ucuz diye olabilir.


  • eksi sozlukte eksiyen adam  (12.01.17 12:36:24) 
ankara görmüştüm bir kere sene 2008 falandı. istanbulda henüz denk gelmedim.


  • onurrrrr  (12.01.17 12:40:01) 
ankara'da var ama tabii nadir bir durum. sonucta adamin hayattaki becerisi araba kullanabilmek, ekonomik veya diger nedenler ortadan cekilse bile garip hissediyorlardir otomatik vites konusunda yani sanki becerisi elinde alinmis gibi...


  • mavicorap  (12.01.17 13:04:24) 
otomatik vitesin baskı balata seti 3.000 lira, manuel vitesin baskı balatası 150 lira. ticari araçlar da yılda 200.000 kilometre yapabildiği için vites değiştirmemek için yılda 5.500 lira ödemek istemiyorlar.


  • babilbaligi  (12.01.17 14:05:20) 
[]

birbirine eş 1 tb'lık iki hdd düşünsek

birisi dolu, birisi boş. ikisi arasında 10^-1000000 gram kadar bile olsa ağırlık farkı olur mu?




 
olmaz. hdd'lerin ici kapalidir. vakumludur. madde giris cikisi olmaz.


  • icim urperiyor  (08.12.16 19:19:35) 
Ağırlık farkı olacaksa bile normalde elektronlar ile olur, ama harddiskler elektron birikimi yöntemiyle yazmiyor verileri. Öyle yazsaydı dolu harddiskler bos harddiskleri mıknatıs gibi cekerdi.


  • harzem  (08.12.16 19:24:11) 
şöyle düşün, hdd ler tamamen anahtarlama mantığıyla çalışıyor.Manyetik anahtarlama. sen 1 metre çapında daire şeklinde ahşap bir sunta kestin. Üzerine yani yüzeyine 100 tane açma kapama düğmesinden yapıştırdın.Düğmelerin hepsini açık konuma getirdin ve o halde suntayı tarttın. Ardından düğmelerin bazılarını açık, bazılarını kapalı konuma getirdin veya hepsini kapalı konuma getirdin, suntayı o halde tarttın. Öncekine göre bir ağırlık farkı oluşur mu? oluşmaz.
Evet hdd ler elektrikle çalışıyor ama giren çıkan atom yok. olay tamamaen manyetik gerçeleşiyor. manyetik alandan bahsetmek için hareket halindeki yükler lazım yani akım. akım ise dolaylı olarak bu işin içinde.

  • AWD  (08.12.16 19:25:10 ~ 19:27:28) 
[]

akşam için kaç çeşit yemek yapıyorsunuz?

geçen arkadaşımın ailesinin evinde dümdüz salçalı makarna yiyince aklıma geldi. bizde annem çalışmasına rağmen çorba, etli - sebzeli bir yemek + pilav ya da makarnanın bir çeşidi ve salata - yoğurt illa olurdu hep. alışkanlık oldu, hala aynı şekilde sürdürüyorum. gereksiz maliyet mi yaratıyorum acep?




 
hem gereksiz maliyet, hem gereksiz efor. akşam yemeğinde o kadar şey yenir mi ya? maksimum iki veya üç çeşit bişeyler yiyorum. genelde de az bişiy salata, ızgara, varsa zeytinyağlı yoksa yoğurt gibi bir menüm oluyor.


  • evde liyakat kalmamis  (16.09.16 18:25:17) 
Tek başımayım tek çeşit yerim en fazla yanına salata


  • uzman pratisyen  (16.09.16 18:26:24) 
aileniz kaç kişi? valla ben o kadar yemeği bi arada görsem doyarım. biz çorba sevmiyoruz. yemek+pilav/makarna +salata bazen- yoğurt da ben alıyorum da yiyolar. bazen hatta pilav makarna bile yapmıyoruz. yemeğe düşkün değiliz pek. dümdüz salçalı makarna yemişliğim de çok. bize gelmiş olabilir misin?


  • matilda  (16.09.16 18:27:14) 
Düz salçalı makarna iyidir
Bizde akşamları genelde sadece çorba içilir yanında bazen salata olur
Arada bir tek çeşit bir sebze ya da bakliyat olur yanında belki pilav


Düşündüm de dolma da baya çok yenir bizde. hem sıcağı hem zeytinyağlısı.
Yaprak, biber, kabak. Zeytinyağlısını sevmem de sıcağını pek severim.
  • Batuhanolabilir  (16.09.16 18:28:03 ~ 19:24:50) 
ben bu yaşıma geldim hala önüme yemek olarak çorba ya da makarna falan gelirse höykürüyorum manyak gibi, "böyle akşam yemeği mi olur" diye. belki karnım doyar ama zihnim doymaz oncacık şeyle. akşam yemeği tek çeşit olmaz. illa 9 çeşit yemeğe gerek yok ama bi ana yemek bi de salata ya da pilav gibi bi şeyler, belki çorba vs. olmalı.

tabii bu durum yemeği başkasının hazırladığı durumlarda geçerli eehehe, hayatımda hiçbi zaman kendim oturup 2-3 ayrı çeşit yemek yapmadım. gömdüm makarnayı, gömdüm pizzayı.
  • der meister  (16.09.16 18:29:56 ~ 18:30:32) 
Tek basimaysan tek cesit yeterli geliyor. Hatta cogu zaman onu bile yapmaya usenip gecistiririm.


  • turuncu sufle  (16.09.16 18:48:15) 
Ben tekken pek uğraşmam ama annem aynı şekilde hazırlar yıllardır.


  • sesee  (16.09.16 18:49:55) 
corba salata pilav suluyemek dortlusunu yapiyordum. milletin aksam yemeklerinde bir iki cesit yedigini gorunce biraktim.


  • nax  (16.09.16 18:57:16) 
bizde de max iki çeşit çıkar. ailecek yemek yemeyi sevmiyoruz sanırım. bazen sadece çorba bile olduğu oluyor. salata yoğurt gibi şeyleri de hiç aramam. bir tabak yer kalkarım.

edit: ayrıca her akşam ekstra pilav/makarna mı yiyorsunuz gerçekten? düşünemedim.
  • ruhen hastayim ben  (16.09.16 19:02:29 ~ 19:05:19) 
Biz de pek yemek yiyen bir aile degiliz. Annemin 4 çeşit yaptığı da olur. Ama fix salata olur masada.
Hava sicaksa pek corba icmeyiz.
Pilav veya makarna iki gunde bir kesin olur. Sulu veya kuru yemek makarna veya pilavin yaninda olur .
Ama genelde 3 çeşit yeriz biz.
  • cabiday  (16.09.16 19:05:44) 
tek çeşit yaparım. yanına da salata.
niye 80 çeşit şeyle uğraşayım ki? zamanımı neden böyle bir şeye ayırayım? kolay mı öyle ha deyince çeşit çeşit yemek çıkarmak? hele ki işten yorgun argın gelmişsen. benim zaten yemekle hiç aram yok, kolayını bulsam kapsülle besleneceğim. tek çeşit yemek bile benim için büyük bir başarı çünkü çoğu öğünümü ıvır zıvır atıştırmalıklarla geçiriyorum.

  • köstebek kurabiye  (16.09.16 19:08:57) 
benim çok çeşit yeme alışkanlığım yok genelde yanlız yaşadığımdan ama sağlam yerim yani.sade makarna yemem, yaparsam beşamel soslu kıymalı fırın makarna yaparım mesela gayet doyurucu olur.

yada tost bile yapsam süper mega hoppa cuppa karışık yaparım. 4 çeşide bedeldir. gibi.

ama canım çorbaister bazen yada bakliyat o zaman 2 çeşit 3 çeşit yaptığımda oluyor ama çok ender.,

salatayı tatlı yerine yerim ben genelde yemekte değilde.
  • killerbee  (16.09.16 19:09:20 ~ 19:10:19) 
benim annem bunlara ek olarak herkesin sevdiği ya da yediği yemekler farklı olduğu için 5 kişiye en az 2-3 ana yemek (birine patates yemeği, birine köfte, birine fasulye vs. gibi) yanına pilav ya da makarna , salata, çorba yapıyor ama ruh hastası. yemeklerin çoğu da kalıyor zaten. ben kendi evimde tek çeşit yapıyorum canım isterse o da, ama genelde salata ile geçiştiriyorum akşam yemeklerini.


  • hypathia  (16.09.16 19:22:41) 
annem için
çorba her zaman olur
salata he zaman olur
babam kızartma ve ağır yemediği için sebze olur babam için, yoğurdu kendisi mayalar olur genelde. annem babam için bu kadar.
Ama erkek kardeşim bunlarla doymadığından o varsa et yemeği, pilav, kızartma,başka bir sevdiği yemek gibi en az 1 bazen 2 çeşit eklenir. sofrada başkası da varsa yemek seçmeler olduğu için onlara göre eklemeleşr olur.
"aile" yemeği denilen olay bizim aile ve çevrede 5 çeşit gibidir, ortalama.
Ben ne bulsam yerim, tek yaşıyorum. Her gün yemek de yapmıyorum, çeşit çeşit de yapmıyorum. Ama tabak hazırlarım kendime mesela, aynı tabağa 2-3 çeşit şey koyabilirim. Kızartma, salatalık/yeşillik, et, makarna/yoğurt gibi.
  • niye ama  (16.09.16 19:24:07) 
Ben de 3-4 çeşit olmadan sofraya oturmayanlardanım, anneden alışkanlık.

Kendi evimde de ana yemek (genelde 2 çeşit oluyor zira ben et yemiyorum, erkek arkadaşımın da sebzeyle arası iyi degil)+ salata, cacık, meze türevi + çorba (kışın haftanın 3-4 günü oluyor ama bazen es gecebiliyorum) + pilav, sote/haslanmis/izgara sebze, patates püresi, garnitur gibi eşlik eden başka şeyler.

Tabii çok yorgunsak o ayrı ama genelde menu bu sekilde oluyor, başka şekilde eksiklik hissediyorum.
  • fraise  (16.09.16 19:34:11) 
Ana yemek; çorba, makarna veya pilavdan biri; turşu veya salata. Tek çeşitle doymam. Kilo almaya çalıştığım dönemde zıbarana kadar da yemeye devam ederdim. Son zamanlarda akşam yemeğinden sonra pek bir şey yemiyorum.


  • auroraaurora  (16.09.16 19:37:24) 
tek çeşitle doymam, ama oturup da 3 çeşit yemek yapmakla hayatta uğraşmam. yanına yoğurt koyar yerim.


  • nice tnetennba  (16.09.16 19:40:33) 
Yalnızken tek çeşit yemek yaparım hatta çok yorgunsam yapmam.
Ailece yemek yeniliyorsa da genelde dediğiniz gibi olur bizde de.

  • olabilir ya da olmayabilir  (16.09.16 19:46:26) 
et-sebze
et-salata
bakliyat-sebze
bakliyat-salata
tavuk-sebze
tavuk-salata

yoğurt, peynir ve zeytini her öğünde sevdiğim için yazmadım.
  • hasmetizm 2046  (16.09.16 20:40:07) 
Tek kişiyken dahi en az 2 çeşit yemek hazırlarım.


  • Tyler89  (16.09.16 21:02:19) 
et yemegi veya sebze yemegi; yanina da makarna/pilav/patates olmak uzere 2 cesit.


  • jedilance  (17.09.16 01:48:55) 
Yoğurt
Balık günüyse ek olarak salata
Et yemeği
Sebzeli yemek
Et ızgaraysa yanına süsleme sebzeler/patates kızartması gibi şeyler
Pilav veya çorba
  • Lim5  (17.09.16 01:54:09 ~ 01:54:30) 
dünyada en çok sinirlendiğim şeylerden biri tek çeşit bir yemeğin önüme koyulmasıdır.
ki genelde önüme annem yemek koyar ya da kendim yaparım.

geçiştirmek ya da karın doyurmak için yemek yemek hayat görüşüme ters.

en az 2-3 çeşit olacak, keyifli olacak, sofra olacak falan filan.
dışarıdan bir şey istediğimde bile iki dakikada atıştırılacak bir şey olmaz.

çorba hep olmaz bizde, ama bir tavuk/et/balık yemeği, yanına makarna ya da pilav ve mutlaka salata olur en azından.
  • blatta hiberna  (17.09.16 02:40:35 ~ 12:12:42) 
[]

IŞİD neden kolaylıkla geri çekiliyor?

türkiye sınırının kendileri için lojistik açıdan çok önemli olduğunu biliyoruz. ayrıca bulundukları yeri savunma ve direnme kapasitelerinin yüksek olduğu da bir gerçek. bunlara rağmen öso ve tsk'ya karşı neredeyse tek kurşun sıkmadan geri çekiliyorlar. bunun sebebi sizce nedir?

1- türkiye ve öso tarafından yapılan hamlenin hedefine, sahadaki asıl rakipleri olan ypg'yi oturtmak mı? öso'nun geçmişte elinde bulundurduğu yerleşim bölgelerini kolaylıkla ışid'e kaptırdığını göz önüne alırsak bu ne kadar muhtemel?

2- öso - türkiye & ışid arasında olduğu söylenen gizli ittifak mı? güney sınır komşumuzun ışid olması, ypg fırat'ın batısına geçmeden önce neden sıkıntı değildi mesela?

3- halihazırda 3 koldan saldırı altında kalmaları sonucu yeni bir cepheden kaçınmak istemeleri mi?

sizce hangisi daha mantıklı? ya da ekleyebileceğiniz bir madde var mı?

 
Amerika suriyeye kendi askerini sokmak yerine bizim askerleri sokmak istiyordu

Türkiye kendi askerleri yerine suriyeye karşı ışid i kullandı

Fakat amerika ışid e karşı savaştığı için ypg yi destekliyor

Türkiye ise kürt koridoru kurulmasın diye ışid ile yakın duruyordu

Fakat son görüşmelerde türkiye tarafı ışide amerika karşısında senin arkanda daha fazla duramıyorum haberin olsun ben cerablusa girecem ya sen orayı terket ya da çatışma olacak dedi, bunun üzeribe ışid oradan çekildi, türkiye oraya vardığında şehirde kimse kalmamış bu yüzden çok ses, olay çıkmadı
  • freebird5406_2  (31.08.16 15:07:32) 
@acemi, menbiç civarında yerel halk ypg'ye karşı tepki duymasın diye arap unsurları da karıştırmamışlar mıydı araya? hatta suriye demokratik halk güçleri diye isim de koymuşlardı. buna göre kürtlerin etnik değişimi zorlaması iddiası biraz boşta kalıyor.

hatta kürtlerin yaşamadığı yerlere müdahaleleri istendiğinde bunun için ayak direttiklerinin haberi de çıkmıştı.
  • zgrydn  (31.08.16 15:18:45) 
Bir yeri ele geçirmek ve o yeri elde tutmak aynı şeyler değil. Elindeki mühimmat ve manevra kabiliyetin sayesinde savaş halinde olan ve düzensiz birliklere ya da Irak'ta yaptıkları gibi tecrübesiz askere karşı inanılmaz hızla başarılı olabilirsin.

Aynı şekilde ele geçirme konusunda da saldırı, açık arazi çatışma ve uzun süreli kuşatma da aynı şeyler değiller. Mekanize birlikleri ne kadar başarılı olsa da kuşatma ve savunma konusunda yeterince güçlü değil. Ayn el-arap / Kobane kuşatmasında gördük. Aynı şekilde daha önce de YPG ile çatışmada çok kolay kaybettiği yerler oldu. Hemen komplo teorisi kasıp YPG-IŞİD birlikte çalışıyor diyen olmadı.

@zgrydn maalesef kimlik bilgisi yakma kısmı hariç acemi'nin dediği şekilde değiştirildi ve değiştiriliyor Kuzey Suriye'de. Eski nüfus oranlarına bakabilirsin. Şimdi ise o bölgelerin hepsinde çok büyük oranlarda Kürt nüfus var. Göç edenlerden bazıları sana IŞİD'den kaçtığını YPGye savaşı için müteşekkir olduğunu, Bir kısmı da YPG asimilasyonundan kaçtığını söyleyecektir. Benim karşılaştıklarım o şekilde oldu. Çoğunluk YPGden kaçtığını söyledi ama bölge ile alakalıdır o.

Başta Hatay olmak üzere Suriye ile sınırda olan şehirler bozulmamış Kuzey Suriye demografisi için güzel örnekler aslında. Kaldı ki bizim komünistlerimiz ve Kürt milliyetçileri hariç hemen herkes bu iç savaş kaldı sırasında Kuzey Suriye demografisinin oransal olarak Kürtler lehine değiştiğini ve bu "krizi fırsata çevirip özerk bölge ve (belki) sonrasında Kürt Devleti kurma" düşüncesi olduğu konusunda mutabık.

Tabii ki yerel halk gelip kafalarını kesen/kesecek Sünniler yerine YPG kontrolü altında yaşamaktan memnun olabilir. Aynı şekilde ikisine de karşı olup başka gruplara katılabilir.
  • nawar  (31.08.16 15:33:09) 
Amerikan gazetelerini takip ederseniz amerikalilar.turkiyenin isid ile savasmak yerine ypg ye saldirdigini ve bunun kabul edilemez oldugunu soyluyor ve lafi isid ile.turkiye danisikli dogusuyor a getiriyor. Gercekte ne olup bittigini ancak allah bilir.


  • thewizardofearthsea  (31.08.16 17:22:48) 
cerablus minicik bir ilçe. ışid de kaynaklarını ekonomik kullanmak zorunda olan bir örgüt.

özellikle ırak tarafından ciddi saldırı alıyor, güneyde daha büyük yerleri elinde tutmak (ve belki de yenilerini ele geçirmek) için güçlerini oralara kaydırmak durumunda.

zaten üç tarafı çevrili bir kasaba için adam, silah ve para harcamaya değmez düşüncesi ile geri çekiliyor.

şimdi çekilmezse ypg ve Türkiye beraber Işid'i vuracak, Cerablus'u elinde tutsa bile kaybeden ışid olacak. oysa geri çekilince ypg ve Türkiye'nin birbirine gireceğine adı gibi emin.

neden savunup kaybetsin?
  • babilbaligi  (01.09.16 02:42:07) 
[]

Kuzenle evlilik

şimdi benim ailede ve dolayısıyla bende hakim olan anlayış şu ki "nasıl dayıyla, teyzeyle - halayla evlenilmez ise kuzen de akrabadır. dolayısıyla evlenilmez" şeklinde. ona göre yetiştirildim. bilimsel - etik bir takım veriler ışığında hakikaten de doğru olanın bu olduğuna kanaat getirdim ancak türkiye'de - özellikle muhafazakar kesimde - bu mevzunun ne kadar yaygın olduğunu anlayınca ufak bir şok geçirdim. merak ettiğim bir kaç şey var.

1- kuzeninizle evli misiniz, evlenmeyi düşünür müydünüz?

2- bu durum şahsi etik anlayışınıza uygun mu? size ve çevrenize göre kuzenle evlilik ne kadar normal? sizin çevrenizde ne kadar yaygın?

3- kuzenle evliliğe özellikle müslüman coğrafyasında daha çok rastlanmasının sebebi ne olabilir?

tikler gelecek.

 
1) Biz kuzenlerle kardeş gibi yetiştiğimiz için böyle bir şey düşünmemin imkanı yok.
2) Yakın çevremde hiç yok.
3) Aile bağlarının, aile büyüklerinin genç bireylerin hayatında söz sahibi olacağı derecede "güçlü" olduğu çevrelerde bu tip evlilikler popüler. Aileye yabancı girmemiş oluyor, mallar bölünmüyor vesaire.
  • zombi  (22.08.16 10:10:44) 
Kuzen benim icin de kardes gibidir.

Bu topraklarda kendi oz kizina tecavuz eden babalar da var. Bakiniz dunun haberleri...

(Simdi biri ama avrupalilar da hep tecavuz ediyor onlar yapiyorsa bizim de hakkimiz diye salak salak yorum yapmasin)

Cok rastlaniyor olabilir cunku mirasin ya da sirketin bolunmesini istemiyorlar. Bir de kadinlar mal olarak goruldugunden yabanciya satmak istemiyorlar.
  • Traveller  (22.08.16 10:11:23) 
1- Hayır. düşünmem.
2- Değil. Babannemin kuşağı için normal. Giresunluyuz. Yabancılar sevilmez. Benim anne babamın bir jenerasyon üstü hep uzak -yakın akrabalarla evli. Köyün dışına çıkan olmamış hiç.
3- Targaryen mantığı işte miras bölünmesin, kanım bozulmasın asddadfdghfg
  • petekpare  (22.08.16 10:15:12) 
Balkan göçmeniyiz, bizim için kuzene yan bakmak vurulma sebebidir direkt. Kesinlikle doğru değil. Ortadoğuda kalıtsal hastalıkların çok görülmesinin en büyük sebebi bu zaten, tamamen yanlış.


  • roket adam  (22.08.16 10:16:51) 
1. düşünmem. Hiç bi kuzeni kardeşim gibi görmem ama evlilik asla düşünemem.
2. çevremde nadir de olsa örneği var. biri eski bi evlilik mesela. yadırgamadım o döneme göre. ama biri genç, benim yaşlarımdalar. teyze çocukları. kendi istekleri ile evlendiler. ilginç. etik kısmı tartışılır. yani kime göre neye göre etik. doğacak çocukların sağlığından öte kısıtlayıcı durum bizim normal karşılamıyor oluşumuz mu, iki kişi istedikten sonra kim karışabilir vsvsvs
3. yabancıya gitmesin diye heralde. bizden olan iyi olandır mantığı.
  • elorelia  (22.08.16 10:19:12) 
1) sıcak baktığım bir şey değil ama "kesinlikle kuzenimle evlenmem" diyemem. kuzenime aşık olabilseydim, kuzenimin ailesini oluşturan akrabalarımla iyi ve yakın ilişkilerim olsaydı evlenirdim yani "aa kuzen bu evlenilmez" demezdim. bununla birlikte, dediğim gibi, sıcak baktığım ya da özellikle isteyeceğim bir şey değil.

2) uygun sayılır. sağlık anlamında ne çeşit riskleri olduğunu tam olarak bilmiyorum, o yüzden kuzenle evlilik ne kadar normaldir tam olarak kestiremiyorum aslında ama sağlık açısından problem ihtimali düşükse ben yargılamam yani, garipsemem. yaygınlık konusuna gelince ben bizzat akraba evliliği ürünüyüm, 22 yıldır istikrarlı bi şekilde "ONDAN GERİZEKALI OLDUN HUEHUE" diye dalga geçiyorlar. evlenen kendileri amk. yalnız bizimkiler görücü usulü ya da "GÜÇLÜ BİR AİLE OLUŞTURALIM, BONBA FALAN ATALIM, ROCKEFELLER OLALIM" düşüncesiyle evlenmemiş. babam annemi sevmiş, annem de "ne bileyim oğlum her gün mü gelip istiyolar, adama benziyodu bi şey sandım ben de" diyo. isteyerek evlenmişler ama kuzen istemişler yani. ayrıca yozgat aman selanik göçmeniyiz :S :S

3) sanırım insanların ve toplumların genel olarak dışa daha kapalı olması. islam'ın kadın-erkek ilişkileri konusunda ne kadar kuralcı ve kısıtlayıcı olduğu herkesin malumu. bu yüzden "kız" ya da "evlenilecek adam" bulmak için eş-dost-akraba yardımı islam coğrafyasında büyük önem taşıyor bence. ondandır diye düşünüyorum. düşünce yapısıyla ilgili olsa gerek.
  • der meister  (22.08.16 10:20:50 ~ 10:22:54) 
Baba tarafinda teklif dahi edilemez maddeler arasinda bu. Asla mumkun olmayan bir durum. Ama anne tarafinda kimin eli kimin cebinde belli degil. Onceden miras bolunmesin falan diye yapiyorlarmis. Simdi ellerinde avuclarinda bir sey de yok, halen devam ediyorlar. Daha gecen sene ananem bi dugune gitti. Gelin 17 yasinda, damat 25-30. 1. dereceden kuzenler. Neymis, cocukluktan beri asiklarmis. Yetisme tarzi da cok belirleyici oluyor herhalde, yoksa insanliga kiran mi girdi de kuzenine asik oluyorsun cocukken? Birkac kez denk geldim, ailede de kuzenleri birbiriyle yakistiriyorlar. Neyse ki bizim ananeden itibaren kirilmis durumda, kimse birbiriyle evlenmeye kalkmiyor. Hastaliklar girla tabii.

1- Asla

2- Hayir.

3- Bircok sebebi olabilir de temel konu miras. ve Traveller+1
  • evrim halkasi  (22.08.16 10:22:01) 
1 - hayır, hayır.
2 - değil, 3 erkek 2 kız kuzenlerimle kardeş gibi yetişmedim, hatta yıllarca görmediğim oldu ama yine de sıfır normal, kardeşimden farklı görmem mümkün değil. abi diyorum.
3 - müslüman coğrafyasında daha mı fazla rastlanıyor ondan emin değilim, amerikanın taşrasında neler oluyor hakim değilim maalesef, ama o taraflardan da duymuşluğum var. ben kökenlerini küçük yerliliğe veriyorum, evlenecek insan olmayınca ve hemen her şey tabu olarak yetişince bir yerde mantıklı bulunmuş olabilir. yine de günümüzde akıl alması mümkün olmayan bir olay.
  • freya  (22.08.16 10:24:57) 
iki yetişkin birey arasında karşılıklı olarak istenen bir evlilikse kan bağı olup olmaması ya da ne derece olduğu önemsiz bana kalırsa. sadece ikisinin engelli çocuk doğurma ihtimali sorun, her türlü kontrol yapılmadan kendi bencillikleri sonucu sakat bir çocuk dünyaya getirip ona berbat bir hayat yaşatmadıkları sürece sıkıntı yok.


  • ucan spagetticanavari  (22.08.16 10:25:33) 
1. Ben de aynıyım. Kuzen abi gibi, kardeş gibi bir şey benim gözümde. Düşüncesi bile ensest gibi geliyor, kirli hissediyorum. Ne zaman utanacağım veya cinsel olarak sapkın gelen bir şey düşünsem refleks olarak yaptığım çiş tutma hareketi gibi bacakları sıkarak vajina kapatma, koruma hareketi var, ondan yaptım yine.

2. Ailede hiç yok, uzak akraba evliliği bile yok. Çevrede çok yaygın değil ama bir iki komşuda ve önceki nesillerde var. Üstelik bir tanesi çok iyi anlaşıyorlar. Bana uygun değil ama tamamen bulunulan ortama ve yetiştirmeye bağlı olarak normal algılanması garip gelmiyor. Yapmam imkansız ama yapanı da kınayacak bir argüman bulamıyorum. Yani, "Bu sapıklık" desem neye göre, kime göre; neden? Onu geçtim; daha yakın bir akraba ile evlenmek de neden normlara aykırı ve niye bunu kınıyoruz acaba? Avrupa derebeylerinin bir kısmı para ailede kaldın diye sadece akraba evliliği yapmış ve inbreeding sonucu yamuk ve hasta çocuklar olmuş hep. Bu aileler hayatta kalamamış. Acaba evrimsel nedenlerden mi norm yaptık bunu? Normalleştirmek istemekten çok merak ettim.

Eski bir arkadaşım vardı, kız havada uçan kuşla bile yiyilebilirdi. Benim bebekle otnadığum yaşta o bebek yapmaktan zevk alıyordu. Zaten hoşlandığımı çok iyi bildiği bir kişi ile çalıların arasında sevişirken yakaladığım için arkadaşıığımız bitti. Kuzeni hep " Keşke sevgilim senin kadar seksi olsa" derdi. Sonra kız bu kuzeni kafaya taktı ve bildiğin ayarttı. Evlendiler sonra. Ailesi hiç istemedi, babası "Sapık mısınız" diye kızdı ama annesi "Kızı evlendirmezsek dünyayı becerecek. Hem aşıklar" diye dil dökerek ikna etmiş. Babası utançtan düğün yapmamıştı.

Bu konuda 'Ben iğrenirim' veya 'Benim için uygun değil/imkansız' diye başkasına kısıtlayacağımı düşünmüyorum. Benim yapamayacağım şeyler başkası için normalse, sorumluluklarının farkındaysa ve karşılıklı rızaları varsa yaptığı şeylerden bana ne. Hatta, isterse kuzen kuzene, ister kardeş kardeşe, ister baba-oğul, ana-kız evlensinler; eğer gereken sorumluluğu almışlarsa ve böyle hissediyorlarsa. Bana ne. Yapmalarını kınamam beni zorlamadıktan sonra ama duyunca tüylerim diken diken oluyor, ürperiyorum. Belki de bu da üstesinden gelmem gereken bir duygu. Belki de günümüzdeki homofobik dediğimiz şey 50 yıl önce norm ise, ben de 50 yıl sonrasında rahatsız olduğum için amorafobik diye adlandırılacağım.

3. Cinsel açlık olabilir, çok fazla tabu ve kısıtlama nedeni ile sınırların değişmesi olabilir. Yani "Evlenene kadar sevişme asla ama kolaylığı kuzeninle evlenmekte sorun yok" gibi sınırların bu yöne kayması olabilir. Emin değilim.

Ek: Bir de örneğin Amerika'da da evlilikler değil de kuzenle yiyişme kavramı var. Tabii çok kişinin yaptığı bir şey değil ama atıyorum liseyi sevgilisiz bitirmemek için kuzeniyle yiyişenler ya da ilk sevişmesini kuzeniyle yapanlar falan var. Şu tarz şeyler olmayan şeyler değil.
answers.yahoo.com
  • aychovsky  (22.08.16 10:26:47 ~ 13:20:44) 
1- asla düşünmem. adam mı kalmadı diye düşünürüm. böyle bir şeyi ailem de asla kabul etmez. şükür ki onlar da çok katı bu konuda.
2-bu kadar globalleşen bir dünyada kuzen ile evlenmek mantıklı gelmiyor. aynı köke sahip insanların evliliklerinde gen havuzu genişlemediğinden olası genetik hastalıkların daha rahat yayılabileceğini düşünüyorum. çevremde elbet var. ama baya bi eskide kalmış. artık herkes istediği ile evlenebiliyor.

3- dışa kapalı toplum, ya kültürümüze uyamazsa düşüncesi, mirası yabancı kişilerle bölüşmemek.
  • cabiday  (22.08.16 10:27:34) 
Şurada baya bir ayrıntılı özetlemişler:

en.wikipedia.org

sonradan not: Kendi fikrimi eklememişim. Bizde de kırk yıldır görüşmesen bile kardeşe yakın bir seviyededir kuzen. Babam kuzenleriyle 30 yaşında falan tanışmış ama yine kardeş gibi oldular. Bizde de başkalarına çok çok uzak akraba gelebilecek insanlar çok yakın akraba oluyor - çünkü kalabalık değiliz.
  • pokerface  (22.08.16 10:28:21 ~ 15:02:20) 
not: müslüman coğrafyada yaygın olması şu bilgiye dayanıyor: kuzey afrika, ortadoğu ve hindistan'a uzanan kısımda %10 ile %50 arasında seyrediyor. "toprak & miras bölünmesin" mantığı dünyada sadece buralara has bir şey değil sanki. haritaya bakınca asıl sebep toprak mevzunun dışında islam dahilinde bir konuyla alakalı gibi geliyor.


  • zgrydn  (22.08.16 10:30:09 ~ 10:50:35) 
Bizim ailede de çok yaygın bu, özellikle anne tarafı çok tercih ediyor.

Anladığım kadarıyla bunun en büyük sebebi : bildiğimiz, tanıdığımız, elimizde büyümüş kız. Daha iyisini mi bulacağız...

Ben düşünmüyorum. Kuzenle evlilik mevzuuna da şöyle bakıyorum : Kuzen var, kuzen var. Bazı kuzenlerimle ben hep bir aradaydık, kardeş gibi büyüdük. Onları kardeşim gibi görüyorum. Bazıları da var ki, senede, 3-5 senede bir gördüm. Kardeş gibi büyüdüğü bir kuzenle insanın evlenmesini doğru bulmuyorum. Ama uzaktaki bir kuzenle olabilir...


.
  • kartallar yuksek ucar  (22.08.16 10:41:03 ~ 10:43:27) 
1- Hayır. Kuzenlerimle kardeş gibi büyümedim ben. Aramızda çok soğuk bir ilişki var, yolda görsek birbirimizi tanımazlıktan geliriz. Hatta baba tarafında hiç tanımadığım kuzenler var, hayatımda hiç görmedim (Babam kalabalık bir aileye sahip değil, yalnızca iki kardeşi var onlarla da yıllardır pek görüşmüyor. Arada küslük var). Buna rağmen tesadüfen tanışsak ve aşık falan olsak, akabinde kuzen olduğumuzu öğrensek herhalde bayağı midem bulanırdı benim. Bilmiyorum, kafama böyle işlenmiş. Roket adam'ın bahsettiği durum bizde de geçerli. Kuzen ile evlenmek doğrudan sülaleden tecrit sebebidir bizde.

2- Hayır, uymuyor. Şu ana kadar herhangi bir Rumeli göçmeninin kuzeniyle evlendiğini ne duydum ne gördüm. Varsa da ben bilmiyorum ama bu bizim ailede teklif edilemez hatta teklif edilmesi dahi düşünülemez bir şeydir.

3- Diğer arkadaşlar söylemiş zaten, muhafazakar çevrelerde kadın erkek etkileşimi minimum düzeydedir. Birçok insanla tanışayım kaynaşayım düşüncesi (karşı cins ile kaynaşmaktan bahsediyorum) bilhassa kadınlar için pek mümkün değil. Yanına erkek sıra arkadaşı oturur diye kızlarını okula göndermeyen adamlar bunlar. Dolayısıyla kadınlar diğer erkekler ile bir şekilde iletişime geçemiyor. Fazla büyüyüp gözü açılmadan evlendiriliyorlar, yabancıya gitmesin diye ailedeki biriyle yapıveriyorlar arasını. Traveller'ın dediği gibi miras da önemli bir faktör.
  • köstebek kurabiye  (22.08.16 10:45:17 ~ 10:50:30) 
1)teyzemin oğlu ile diğer teyzemin kızı evlendi. ilk çocukları kalp yetmezliğinden ötürü 6 yaşındayken öldü. -bunun nedeni akraba evliliği mi yoksa genetik mi bilmiyorum-

2)eğer ortada bir yoksunluk, miras, aile baskısı gibi nedenler yoksa neden olmasın? ama akraba evliliği ve sonuçları gerçeği iyice değerlendirilmeli.

3)miras, yabancıya gitmesin, doğudaki iğrenç geleneksel yaklaşımlar deyü düşünüyorum.
  • quanche  (22.08.16 10:47:50 ~ 11:43:29) 
3 - bunun müslüman cografyalarda yayilmis olmasinin ana nedeni dinen evlenmelerindde bir engel olmamasindandir. onlar da evlilik konusunda diger yabancı insanlar gibidirler. ama bunun bir kaç sakincasi da var tabi. mesela dogacak çocuklarin bazi hastaliklar konusunda zayif kalabileceklerine dair bilgiler mevcuttur din kitaplarinda. ayrica nişan ya da evliligin bozulmasiyla ilişkilerin kötüye gitmesi o akraba olan aile ile bağlarin tümüyle koparilmasi anlamina da geliyor. bu dinen uygun degildir ki asıl olan ne olursa olsun akraba ziyareti yapilmalidir onlarla olan baglar koparilmamalidir.
miras her zaman belirleyici degildir bu konuda. 9 cocuklu bir aile bilirim. cocuklardan yarisindan fazlasi akraba evliliği yapmistir ama hala 20 yila yakin çözülmeyen miras meseleleri var. yani mal disari (yabanciya) gitmiyor ama içeride kalanlarda da huzur yok bu konuda. kisilerin takindiklari tavır ve edindikleri bilgi/ kültür seviyesi daha önemli bence.
dinen, fikih kitaplarinin miras bölüşümünü ele alan feraiz kisminda mal paylasimi ayrintili ele alinmistir. bu aynen uygulanmayip, riza gösterilmedigi sürece dertler, sikayetler, laf bitmez.
  • 1adam  (22.08.16 11:06:51) 
1- düşünmem, kuzenlerim kardeş gibi demişler. benim için de öyle.
2-ne etik, ne ahlaki; ne derseniz diyin bana uygun gelmiyor. bizim ailede tek tük de olsa kuzen evliliği var, en yakın örnek halam halasının oğluyla evli.
3-buna net bir cevap veremem ama kapalı toplum yapısının ve sınırlı kadın-erkek etkileşiminin sonucu gibi geliyor bana.
  • doxanikee  (22.08.16 11:34:50) 
1- Hayır
2- uygun değil
3- başka kimseyi görmemek.

Valla olayı sadece muhafazakar kesime atma. ODTÜlü mühendis arkadaşım ailesinden gizli kuzeniyle sevgiliydi. Düşün ikisi de okumuş etmiş tipler. Baya da çevreleri var sosyaller. Gel gör, kuzeninden başkasını görmüyordu gözü.
Almanyada doğmuş büyümüş kuzenim de yine aileden gizli kuzeniyle sevgili çıktı. Aile hala ayırmak için elinden geleni yapıyor. Yani sadece aileden gelen bir durum değil, biraz da insanların içinde oluyor sanırım.
  • lcha  (22.08.16 11:43:45) 
1-) Kuzenlerimle ayrı şehirlerdeyiz. Çok fazla görüşmemişizdir. Hatta günleri toplasan 3 sene etmeyebilir. Fakat yine de onlar benim kardeşim gibi görüyorum. Asla aklımın ucundan bile geçmez evlilik.

2-) Yanlış buluyorum. Hani iki kardeş gibi olmaları dışında biyolojik sıkıntılar da var. Bir de gelişmemiş kafa hareketi gibi geliyor.

3-) Mal (miras yoluyla) yabancıya gitmesin kafası ile dönüyor sanırım. Eşi ölen kadının, eşinin kardeşi ile evlendirilmesi de aynı kafa. Bir de dinci ve muhafazakar toplumlarda gezme, tanışma, flört olayı yok. Haliyle gördükleri karşı cinsler genelde akraba. Başka kadın/erkek görebilip, tanıyabilseler aynısı olmaz belki.
  • nawar  (22.08.16 12:02:54) 
- Benim ailemde 4-5 nesil öteden itibaren akrabalar kuzen, 1.-2. göbek kuzenler direkt kardeş sayılıyor. (Babaannemin dayısının oğlunun torunu benim en yakın akrabam mesela.) Akraba evliliği fikrini aklım almıyor.

- Yukarıda belirttiğim gibi, benim çevremde mümkün değil, çok uzak akrabasıyla evlenene bile ters tepkiler veriliyor.

- Miras, yabancıya gitmesin kızıma iyi baksin vs vs galiba bilemedim ki.
  • kobuzchu kiz  (22.08.16 12:23:47) 
1- Hayır

2- Normal değil. Çevremde anneannemden önceki zamanda bile olmamış. Köyler arasında bulunan yerlerde, çeşme başlarında falan tanışılırmış.

3- Bilemedim.
  • jazzabel  (22.08.16 12:38:08) 
evlenmem çünkü kardeş gibi görürüm.
etik olarak da uygun değil. genle de alakası var belki kardeş gibi gördüğüm için de etik olmayabilir ama evleneni de ölesiye yargılamam ama çocuklar sakat doğar riskinden dolayı etik bulmam.
genelde herkes kendi köylüsüne şusuna busuna verdiği için.
ama bu genelde doğuda olur.
karadenizde olmaz, kuzenler evlenmez ama köylüsüyle evlenir.
  • lonelyman  (22.08.16 12:55:25) 
Tüm Balkan göçmenleri gibi düşüncem net.Ensestten hiçbir farkı yok bizde.


  • turkuaz  (22.08.16 13:10:36) 
bizim sulalede kuzenler kardestir ama esimin sulalesi akraba evliligiyle meshur nerdeyse, akraba evliligi yapmamis sadece esim var sulalesinde oyle soyleyeyim. Ananesinin bile kizlik soyadi ayni kafayi yicem:)


  • fbeyza  (22.08.16 19:25:28) 
Arkadaşlar olayı abartmayın. Kuzenle evlilik, dinen ve hukuken serbest bir olay.

Ben sıcak bakmıyorum, sevmiyorum, doğru bulmuyorum demek ayrı, bu iş ensesttir demek ayrı. Ensest birinci seviye akrabalarla yapılan aşağılık bir olaydır.


.
  • kartallar yuksek ucar  (22.08.16 20:03:17) 
[]

restorasyon yüksek lisansı

sizce itü'de yapılsa mı daha iyi olur yoksa mimar sinan'da mı?

(bir yandan çalışıldığını da göz önüne alırsak itü'de haftada 4 gün ders var ama msgsü'de 2 güne sıkıştırılmış durumda. o yüzden ibre ilk etapta mimar sinan'dan yana.)


 
eşim mimar sinan'da. iş yerine yakın diye orayı seçmişti. bana çok da farketmez gibi geliyor.


  • maxc  (01.07.16 11:02:30) 
İtü'nin bir artısı yok söyleyebilirim. Mimar Sinan'a bir şans ver derim.


  • okumayi sevmeyen okur  (01.07.16 11:19:05) 
[]

cumhuriyet.com.tr'ye girebiliyor musunuz?

mahkeme kararı ile erişime engellendiği uyarısını aldım. bu yeni bir şey mi?

doping adsl kullanıyorum.


 
Evet, ben girebiliyorum.

Uydunet, Ankara.
  • otonom  (20.01.16 11:15:48 ~ 11:16:00) 
giriyorum.

ttnet/istanbul
  • nathanieltroy  (20.01.16 11:19:41) 
[]

araç, kaza, sigorta, icra

babama ait araç ile yaptığım ve %100 kusurlu olduğum maddi hasarlı bir kaza mevcut. karşı tarafın aracı, kiralanmış bir şirket aracıydı. hasarı trafik sigortamızla genişletilmiş kaskomuzun karşıladığını düşünüyorduk ama babamla ikimizin adına bir tebligat geldi. söylenene göre karşı tarafın aracı değer kaybına uğramış ve avukat masrafıyla beraber yaklaşık 1700 liralık borç çıkarılmış. 7 gün de itiraz süresi var.

trafik sigortamız bunu karşılamalı mıydı (anadolu sigorta)? aracı babamın değil de benim kullanıyor olmam sıkıntı yaratmış olabilir mi? bunu ödememek için ne yapabiliriz? itiraz prosedürü nasıl?

not: aracımızı yaklaşık 1 yıl önce sattık. kaza da 1.5 sene önce meydana geldi.

 
araç kiralama firmaları buna benzer hamleleri çok oluyor benzer bir örneği ben yaşadım kaza yaptığım karşı taraf aracı tamir olana kadar yerine verilen kiralık araç parasını bizden tahsil etti


  • gaspetizm  (16.01.16 10:37:07) 
1- poliçeye bakmanız lazım. çoğu kaskoda bile araç değer kaybı klozu bulunmaz, trafik sigortasında olacağını da zannetmiyorum o yüzden. yine de bakmak lazım poliçenize.

2- hayır olmaz.

3- ödememek için itiraz etmeniz lazım. size gönderilen tebliğde yazan icra dairesine giderek itiraz edebilirsiniz. başka ilde ise bulunduğunuz yerdeki nöbetçi icra dairesine giderek itirazınızı size tebliğ gönderen icra memurluğuna göndertebilirsiniz.

4- çok basittir. icra müdürlüğü, dosya no, alacaklı, borçlu bilgileri + borca neden itiraz ettiğiniz -burası önemli, niye itiraz ettiğinizi açık açık yazın- + tüm alacaklara ve fer'ilerine itiraz ediyorum diye belirtin mutlaka. kimliğiniz yanınızda olsun, fotokopi ve kimlik aslı gerekir

5- neye dayanarak takip açmışlar? öncesinde dava açılmış olması lazım çünkü, araç bedel düşüm davası olarak. bu dava ile ilgili size hiç tebligat gelmedi mi?
  • trajikomix  (16.01.16 13:10:21) 
Benzer durum başıma geldi karşı taraf değer kaybı davası açtı ve 2 yılın sonunda 13.000 tl kazandı. zararımın tamamını trafik sigortası karşıladı. Sizinde trafik sigortanız karşılar.


  • mrmlq  (16.01.16 14:19:16) 
[]

aşırı fedakarlık

bireyin herhangi bir konuda, kendisine ya da yakınındakilere dezavantaj oluşturacak şekilde, kendince fedakarlık yapması yetersiz zeka ile mi ilgilidir? yoksa bu durum psikolojik bir bozukluk mudur?

mesela genele baktığımda hayvansever kitlenin içinde yer alan kimi örneklere rastlıyorum. örnekler genişletilebilir.

fikirlerinizi merak ediyorum.

 
  • loveinaflipbook  (06.01.16 12:59:00) 
Maslow'un Ihtiyaclar Hiyerarsisi'ne bak ve buna getirilen elestirileri oku.

Cocuklarin icin kendini feda ettigini dusun. Ben cocugum olmusken hayatta kalacagima cocuklarimin yasamasini tercih ederim.

Cocugum yok ama benim icin hayattaki en onemli sey cocugum olabilir baskalari icin de kedisi kopegi. 20 yasinda kopekleri olan insanlar var ve 20 yildir beraberler. Bu kisileri nasil elestirebiliriz. Eminim bircok insana gore kedileri kopekleri cok daha yakin hissetturmistir onlara.
  • Traveller  (06.01.16 13:05:36) 
Ben bunun 'bencillik dışı' olduğunu düşünmüyorum. Hatta pek bencilce geliyor. Kişi fedakarligiyla var olacak, benliğini besleyecek. Herkes bir şekilde var olma cabasindayken bazılarının aşırı fedakarligiyla öne cikmasinin kötü bir bencillik olmadigi kanısındayım.

Edit: loveinaflipbook'un linkine istinaden bunları demiştim. Sizin asıl sorunuz icinse zeka ile bir bağlantı kuramadim. kendini adama, başka baglanacagin bir sey yoksa güzel bir davranış yonelimi. elbette çoğu şeyin de asirisi biraz bozukluk.
  • fallopian  (06.01.16 13:20:47 ~ 13:24:33) 
house m.d.'de bununla alakalı bir bölüm vardı. psikolojik değil fizyolojik bir sıkıntı olabilir bazen.


  • icim urperiyor  (06.01.16 14:12:15) 
[]

sakarya'dan istanbul'a doğru

saat 15:00 gibi otobüs vasıtasıyla yola çıkmak ne kadar mantıklı? sabah tem kapalıymış, şu an ne durumda acep?




 
dilovası mevkii kapalı idi, açıldı.


  • animalman  (31.12.15 10:57:12) 
şu anda efe turdayım 13.30 otobüsüne bindim temden gitmiyor e-5ten gidiyoruz tem hala kötü


  • sta  (31.12.15 12:55:09) 
1234  Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.