[]

Artık Düğünlerde Takı Takmak Anlamsızlaşmadı Mı?

Yakın arkadaşım evleniyor. Ancak tüm yaptıkları gereksiz bir gösteriş gibi gelmeye başladı. En görkemli düğün salonunda, her şey dahil düğün. Bütün mobilyalar hazır ve en kalitelisinden. Her detay düşünülmüş, daha anlatamayacağım her türlü şımarıklığa para harcanmış, nasıl olsa bir kez evleniyoruz diye. Ev desen en güzel semtten. Düğünde eşiyle yapacakları dans için bile önceden 1 aylık kursa gitmeye başladılar. Düğün sonrası yurtdışı tatili hazır.

Eskiden evlenenlerin yükünü azaltmak adına takı takardık, şimdi ise iki kişinin şımarıklıkları için para ödüyormuşuz gibi geliyor.


 
şımarıklık ne alaka öyle istemişler öyle olmuş. sizden para talep eden yok sonuçta bu süreçte. evliliği gün gibi düşünmek lazım. sırası gelince herkesin eline toplu para geçiyor. siz de çeyrek takıp çeyrek almak istiyorsanız bu zincire katılabilirsiniz. yok almak istemiyorum diyorsanız da almayın.


  • jelly bear  (04.07.24 09:15:56) 
"Eskiden evlenenlerin yükünü azaltmak adına takı takardık, şimdi ise iki kişinin şımarıklıkları için para ödüyormuşuz gibi geliyor."

yok yav, ben yük azaltma veya anlamlı işlere harcanması için değil, yardım olarak takı takıyorum. geri dönmesini de beklemiyorum. maksat evlenenlere yardım olsun.

verdiğim parayı/takıyı nasıl harcayacakları kendilerini ilgilendirir. isterse hepsiyle tabak alıp kırabilirler :)
  • tabudeviren  (04.07.24 09:16:39) 
Nasıl evlenseler, oynasalar, tatil yapsalar hoşunuza giderdi ve altınınızı gönül rahatlığıyla takardınız?
Biraz acı çekiyor olsalar, evlilik süreci kavga ve kaos ile geçse, çok borç yaptık balayına gitmeyeceğiz, deseler, evi ikinci el düzdük deseler size daha gösterişsiz mi gelirdi, normal mi kabul ederdiniz?
Yeni evlenen iki insanın şımarıyor olması sizi sinirli mi hissettirdi? Bu sorulara içten cebap verirseniz (bana değil kendinize) rahatsızlık sebebinizi de fark etmiş olursunuz. Hissettiğiniz şey yüzünüze yansır. Gitmeyin daha iyi düğüne.
  • hasmetizm 2046  (04.07.24 09:17:58) 
ben zengin, hali vakti yerinde arkadaşlarıma zaten takmıyorum. ufak bi hediye alıyorum, işin geyiğini yaptıklarında da "siktir lan firavundan çok paran var" diyorum.


  • hops  (04.07.24 09:20:47) 
Cevaplara bak, hınç dolu. Anladım ki duyuru gerçek hayatta acı çeken loserların insanlara sataşıp onları aşağıya çekerek acılarını dindirdikleri bir platforma dönüşmüş.


  • french lover  (04.07.24 09:22:32 ~ 09:26:44) 
Eger durum anlattigin gibiyse öyle insanlarin dügününe de gitmene gerek yok. Ben olsam gitmezdim, degil bir sey takmak.


  • Yourcousinmarvinberry  (04.07.24 09:25:26) 
@french - katılıyorum,
@hops +1

hiç gerek yok, zaten böyle düğünlere olabildiğince gitmemeye çalışıyorum.
  • ravenudon  (04.07.24 09:30:18) 
Haha. Özelden ergen küfürleri etmişsin bana. Loser kanka aynen. Sorularıma cevap verecek cesareti bulursan loser kavramını sonuna kadar yaşadığını fark edersin.


  • hasmetizm 2046  (04.07.24 09:31:40) 
"gerçek hayatta acı çeken loserların insanlara sataşıp onları aşağıya çekerek acılarını dindirdikleri"
Soruyu sorarkenki bakış açın da bu çerçevede yorumlanabilir yalnız, tepkiyi de o yüzden almışsın bence.

"Zengin" düğününe ben de sembolik bir destek yapıyorum.
Bir de, önceden planlanınca tahmin edilenden daha ucuza geliyor bu düğün işleri. Sırf buna bakarak şımarıklık demek doğru değil.
  • Bruce  (04.07.24 09:32:10) 
yeni verdiğin bilgiye göre benden 6 kat fazla kazanıyormuşsun en az. 300 k falan alıyorsun demek ki. iyi para olmakla birlikte benim için bir şey ifade etmiyor. tespit yapmayı sevmem normalde, insanlar kendi fark etsin isterim ama senin için yapayım. senin durumuna haset duymak, kıskanmak deniyor. mutluluğu kıskandığın çok açık görülüyor. negatif eleştiriye kapalı olman da mutsuz ve öfkeli ruh halinde olduğunun bir göstergesi. benden 6 kat fazla kazandığın para sana mutluluk vermiyorsa sakinleş ve kendine bir bak. hayatını birleştiren iki mutlu insan için neden bu kadar olumsuz düşünüyorum ve yorum yapıyorum diye. küçük bir çocuk gibi bağırıp çağırman seni sadece anlık olarak rahatlatır. kendine bir iyilik yapıp benden 6 kat fazla kazandığın para ile en iyi yardımı alabilirsin. günün güzel geçsin öfkeli kardeşim.


  • hasmetizm 2046  (04.07.24 10:38:46) 
Sizinle aynı fikirde olmayanlara takı da takmıyorsunuz tik de atmıyorsunuz :)

Düğüne davet edildiyseniz, durumunuz varsa takınızı takacaksınız. Başka insanların harcamalarını, kararlarını bu kadar irdelemeyin.
  • michael_knight  (04.07.24 11:09:16) 
Uçmuşlar. Hiç gerek yok.
Oranlara bakın daha uzun evlilikler az mazraflı ve eğitim seviyesi düşük olanlarla devam ediyor.

Sakat düşünce şu :
- e bir kez evleniyoruz.
Bir kez olsun öyle bir günde uçmamak lazım.
Ardından boşanmanın kılıfı da hazır :
Medeni bir şekilde boşandık.

Peki madem, medeni şekilde evliliği sürdürmeye engel olan neydi ?
  • diyecevaplandı  (04.07.24 12:27:00) 
Ben öyle düğün yapmadım ama içinden gelen yapsın bize ne ki? Takıyı da ihtiyaçları var diye takmıyorum gönlümden koptuğu için bir armağan olarak takıyorum açıkçası.


  • playing star again  (04.07.24 13:54:01) 
"artık düğünlerde takı takmak anlamsızlaşmadı mı?": Hayır anlamsızlaşmadı. Bir sürü saçma adetimiz var ama evlenen insanlara altın vererek yardımcı olmak güzel adetlerimizden. sizin örneğinizde evlenen çift zengin. dolayısıyla yardım değil gücü nispetinde insanlar hediyelerini verirler, törende yer alırlar. genel olarak düğünlerden nefret etsem de bu geleneği destekliyorum.

"en görkemli düğün salonunda, her şey dahil düğün": imkanları varken en güzelini yapmak istemişler. neden rahatsızlık veriyor?

"bütün mobilyalar hazır ve en kalitelisinden": kim istemez en kaliteli mobilyalara sahip olmayı? ev kuruyorlar ve en güzelini almışlar. sorun nedir?

"her detay düşünülmüş, daha anlatamayacağım her türlü şımarıklığa para harcanmış": her detayın düşünülmüş olması harika bir şey. şımarıklık diye tabir ettikleriniz nedir tabii bilemiyoruz ama şu ana kadar yazdıklarınız bir fikir oluşturdu haliyle (şımarıklık olmadıklarına dair)

"ev desen en güzel semtten": yani? problem?

"düğünde eşiyle yapacakları dans için bile 1 aylık kursa gitmeye başladılar": bu törene verdikleri önemi gösteriyor. ama size bu da batmış tabii.

"düğünden sonrası yurt dışı tatili hazır": yani? gitmesinler mi?

siz gerçekten "yakın" arkadaş mısınız? yakını bırakın bu kişiyi gerçekten arkadaşınız olarak görüyor musunuz? hiç sanmıyorum.
  • pispinti  (04.07.24 14:31:45) 
hayir.


  • robert bosch  (04.07.24 14:45:15) 
@tabudeviren +1

Fakat sana da katılıyorum, bu kadar rahat harcamalar yapılmış bir düğüne/evliliğe şahsen maddi durumumu zora sokup da altın götürerek destek olmam. Madem maddeten rahatlar, bize de (çağırmışlarsa) en güzel günlerinde alkıl tutmak düşer. Altın beklentisiyle çağırıldığımı düşünüyorsam gitmem.
  • muhayyer divan  (04.07.24 15:26:14) 
Hiç bu açıdan düsünmemistim. Haklısın bence.


  • osssy  (04.07.24 22:34:34) 
[]

Temel Kotil Neden Görevden Alındı?

Bilgisi olan var mı?




 
dedikodulara göre tusaşın çok borcu varmış. borcun nedeni tabi ki hükümetin kaan, hurjet ve diğer projelerin zamanı konusunda baskı yapması. bunun sonucunda işleri yetiştirmek için çalışan sayısının astronomik artışı, hürkuş'un başarızlığı vs. vs. yani aslında temel kotil'in çok seçeneği yoktu projeleri yetiştiremeyip görevden alınacaktı. projeleri yetiştirdi yine görevden alındı.


  • delidir yakalayin  (04.07.24 12:11:40) 
[]

Düğüne Gitmeyip IBAN'a Para Yollamak

Yakın arkadaşımın düğünü var. Düğün ortamını hiç sevmiyorum. Zaten yoğun bir tempom var.

Gitmeyip IBAN'a para göndersem saçma mı olur sizce?

Bu arada şehirlerarası 7 saat gidiş + 7 saat geliş yol yapmam gerekecek sadece bu düğün için.

 
Düğüne gelemeyeceğinizi belirten bir mesaj ya da telefon konuşması + yüz yüze geldiğinizde fiziksel olarak vereceğiniz bir altın daha samimi olur gibi geldi.


  • pianeta  (30.06.24 22:39:49) 
Çok saçma olur.


  • gabe h coud  (30.06.24 22:53:24) 
yakın arkadaşa olmaz. Ama liseden bi arkadaşım (ben onun düğününe gitmiştim) gelemeyecekti, sonra görüşmemiz de zordu iban'ını ver bu şekilde altınımı göndereyim bari demişti.(TL gönderdi)


  • nhk ni youkosu  (30.06.24 23:05:28) 
çok saçma olmaz, ben teyzemin kızına yaptım, düğünden önce yollamıştım, normalde çeyrek takabilirdim, yol paramı filan da koyup yarım altın fazlasını yolladım, hem ben kasılmadım hem onun daha çok işini gördü


  • hoot  (30.06.24 23:37:18) 
Samimiyete göre değişir öncesinde izah edip "x altınlık bir meblağ gönderirsem içim rahat edecek derseniz" ne alaka be demez sanıyorum samimi arkadaş.

(Düğün ortamından ağır tiksinen başka bir birey olarak yazdım)
  • hedep  (30.06.24 23:42:41) 
Arkadaşınız düğünü önemsiyor mu yoksa aile/eş gönlü olsun diye mi yapıyor?

Eğer önemsiyorsa yakın arkadaşlarını düğün gününde yanında ister. yoğun tempo hiç geçerli bir mazeret değil. tüm düğünde bulunmak zorunda değilsiniz sonuçta, görünüp altınınızı takdim edip çıkabilirsiniz.

Önemsemiyorsa ve yakın zamanda yüz yüze görüşmeniz mümkün değilse IBAN saçma olmaz.
  • pispinti  (30.06.24 23:54:02) 
Yakın arkadaşınızın düğününe gidip gitmemek kararı size ait, ona bir şey demek mümkün değil. Şartlarınız elvermiyorsa, kendinizi zorlasanız da aşırı bir fedakarlık yapmanız gerekiyor ve arkadaşınız bunu dert edinmeyecekse gitmemek bir alternatif olabilir.

Şahsen, imkanım varsa hediyemi düğüne giden biriyle yollamayı tercih ederdim. Böyle bir imkan yoksa, yakın zaman içinde görüşebileceksem bizzat vermeyi tercih ederdim. Bu da mümkün değilse havale yapmaktan başka çare kalmıyor.

Bu durum içinize sinmiyorsa, ince bir davranış olarak düğüne telgraf çekebilirsiniz. Bunu günümüzde yapan çok az insan var, şık bir hareket olacaktır.
  • 10551037  (01.07.24 03:09:11) 
düğüne giden biri ile hediyeni yollamak. arayıp kendisini tebrik edip mazeretini bildirmek


  • paintov  (01.07.24 12:09:47) 
IBAN'a olmaz.

gidemeyeceğinizi kesinlikle bildirin düğünden önce. eğer yüzyüze gelebiliyorsanız da istediğiniz boyutta bir altını elden verin.
  • co2s2  (01.07.24 14:52:18) 
[]

Şirketin Verdiği Harcıraha Neler Dahildir?

Mesela şunlardan hangilerini harcıraha ilave olarak şirketimden ayrıca istemeliyim:
- yeme, içme masrafları.
- 7 günlük toplu ulaşım kartı aldım, şehir içinde bununla yolculuk yaptım.
- Avrupa´da prizler farklı olduğu için priz dönüştürücü aldım.
- Havaalanına ulaşım için Havaş ve Express tarzı görece pahalı biletler aldım.

 
Yani bizde harcirah yok, american expressten geciyoruz. O yüzden farklı olur mu bilemedim ama ben hepsini yazarım.

Yemek yediğim yerde alkol alarak da alkol parası olayını çözüyorum.
  • logisticsmanager  (29.06.24 14:13:50) 
bizde de harcirah yok, ben hepsini yaziyorum bunlarin. yani yeme icme, ulasim, konaklama, mecburi durumlara adaptasyon konulari sirketin karsilamasi gereken harcamalardir. ama keyfi harcamalarimi ve kisisel alisverislerimi yazmiyorum mantiken onlar bana ait :)


  • in vino veritas  (29.06.24 15:00:17) 
Harcırahın kapsamı ne ? Mesela önceki şirketimde günlük 60€ harcırah verirlerdi ulaşım hariç hiç bi şeyi masraf yazamazdın.

Şuanki şirketim de 10€ veriyor yukarıdaki yazdıklarının hepsini masraf yazıyorum.

Şirket prosedürlerinde belirlidir bu, değilse IK veya muhasebeye sormalısın.
  • Mcfly  (29.06.24 15:24:58) 
şirketin prosedürüne göre yazarsın eğer varsa, yoksa da sormalısın

yeme içme ve priz dönüştürücü seni bağlar harcıraha dahildir
işle ilgili ulaşımı şirkete yazabilirsin

priz dönüştürücüyü yazıp şirkete bırakma durumu da olabilir
  • bir soru sorcam  (29.06.24 16:23:48) 
Bu soruyu şirketin İK veya Finans departmanına sorun. Her şirkette farklıdır, doğru cevap onlardadır.


  • alfired  (29.06.24 16:29:07) 
[]

Londra’da Hiç İngiliz Yok

Bugün seyahatimin ilk günü. Nereye gittiğimi bilmesem Hindistan veya Pakistan derdim buraya. Şehirde İngiliz dışında başka her etnik köken var. Bir sürü Türk vatandaşa da denk geldim. Burası nasıl bu hale gelmiş, nasıl izin verebiliyorlar bir şehrin ellerinden alınmasına? Gerçekten rezalet Getto bir yermiş burası. Elit bir bölge bekliyordum, hiç öyle çıkmadı.




 
NYC'de de amerikan sayısı az. Çoğu hispanik, ortadoğulu veya avrupalı undocumented.


  • ferenc  (24.06.24 03:18:39) 
Her buyuk sehir icin aynen bu sekilde carsaf carsaf entry var eksisozluk'te. Batiya turist olarak veya calismaya giden turk genclerimiz bir anda etraflarinin beyaz insanlarla cevrilip hurmet gorecegini falan saniyor ve trajik bir hayal kirikligina ugruyor her seferinde. "Londra'da hic Ingiliz yok" (ve bunun NYC versiyonu) tabii ki yanlis bir onerme. Turk olarak gittigin takildigin yerlerde anca pakistanli/hintli/turk gormen dogal bir durum. "Ingiliz" de var, "Elit bir bolge" de elbette ki var ama sana denk gelmemis. Emma Thompson'in kitap kulubune davet edilip viski tadimi yapacak halin yoktu.

Ozellikle bu sehirlerde cok gocmen olmasinin sebebi de ekonomik. Gocmenlerin beyazlarin yapmaya tenezzul etmedigi isler yapmasi ve bu sekilde kendilerine duzen kurmasi, zenginlesmesi, sonradan gelenlerin de kendi komunitelerinin oldugu yerlerde yogunlasmasi falan filan bunlar normal seyler. "nasıl izin verebiliyorlar bir şehrin ellerinden alınmasına" sacma bir soru yani. "white flight" konseptini gectim, Ingiltere'de neden Hintli, Karayipli, Pakistanli vs vs oldugunu anlamayip kafasi karisan bir tanecik tarih kitabi acsin.
  • hot potato  (24.06.24 06:11:34 ~ 06:16:37) 
İngilizlerin elinden alınan bir şey yok. Kendileri ortalıkta görünmeden mesela bir Hint asıllı başbakan ile yönetmeyi ve gizli diplomasiyi bilirler.
dünyadaki gündem olan her haberde etkileri var ama adları nedense yok.

O nedenle orada gördüğün yabancılar aslında Paki,Hind vs değil, birer "işçi" dirler. Göçlerin sebebi bilinen manada ekonomik olsa da İngilizlerin Asya ve özellikle Hindistan'la olan uzun süreli tarihi ilişkilerine bakıldığında Asya'nın yerli halkı kimin bayrağını daha çok gördüyse oraya gidiyor.

Fransa için de durum aynı.
Afrikayı yıllardır karıştırdıkları için siyahi halkya oraya göç ediyor.

Unutmayın İngiliz kibri denen bir şey var. Bu video diğer devletlere bakış açısının küçük bir örneği. Bu uygulamadan bildiğim kadarıyla sadece ABD başkanı muaf tutuldu:
m.youtube.com
  • diyecevaplandı  (24.06.24 06:55:46) 
Oyle zaten, 3. dunyanin ipini koparan tum gereksizleri ilk buraya gelir. Denetim, kontrol hic bir sey yoktur. Bugun sehre gelirsin, 2 saatte gocmen yerinde donercide, kebapcida, supermarkette haftada 200 pounda 60-70 saate kacak is bulur, 5-10 yil vatandaslik alana kadar calisir, somurulursun, kimsenin ruhu duymaz, kimse kontrol etmez. Gocmenlerde Resmi calisan da Haftada 50-60 saat calisir, 16 saat gosterirler, devletten belese yardimlarla, council evlerde belese yasarlar, ustune de 3-4 cocuk yaparlar belese yasarlar. Sistem bu ulkede.


  • freedonia  (24.06.24 07:19:25) 
paristed e fransız yok. new yorkta aynı. metropoller aynı durumda. şu an taksimde tabelalar hep arapça. turistik bölgeler dünyada böyle. bende Londraya gittiğimde şaşırmıştım. İngilizlerin en iyi yaptığı şey sömürü olduğu için ülkesinde de göçmen olması çok normal.


  • mikahakkinen  (24.06.24 09:07:36 ~ 09:08:11) 
tam tatil döneminde gitmiş olmanla da alakalı olabilir, diğer günler oluyorlar çünkü genelde.

geçen sene bu dönemde italya'ya gittim. orası da aynıydı, sırf turist kaynıyordu ortalık, bir tek napoli'de vardı italyan. muhtemelen sebebi ekonomik. orta ve kuzey italya'da italyan vatandaşa rast gelmen çok zordu.

demem o ki sen de böyle görece ekonomisi daha düşük, maddi anlamda güçsüz ingilizlerin yaşadığı yerlere gitsen muhtemelen görürsün yine.
  • air  (24.06.24 10:06:38) 
Woke liberalizmi ve SJW hümanizmi böyle bir şey. Ülke işgal edilirken ses çıkarınca ırkçı ve faşist bir yaratık oluyorsun. Avrupalı ılıklığı ile işgalci sayılarının da az olması sebebiyle uzun süre ses edilmedi. Son 2 yıldır artık tepki siyasete yansıdı.

Bu arada Londra'nın pahalı yerlerinde yine İngiliz dolu. İstanbul'a gelince Fatih, Esenyurt ve hatta artık Kadıköy'de Moda'ya gelince Türkiye dışında başka ülke şehirlerine gitmiş gibi hissediyorsun.
  • nawar  (24.06.24 12:32:03 ~ 12:33:18) 
Beyaz Avrupalı ırka olan ve tanzimattan bu yana üzerine yapışmış bulunan hayranlıktan kaynaklanan bakış açısını değiştirebilirsen bunun işgal değil bir çeşitlilik ve zenginlik olduğunu görebilirsin.

Türkiye'den Amerika'ya gidenler de giyim kuşama ,insan çeşitliliğine olan toleransı görünce şaşırıyorlar.

Yunanları, belçikalıları görmüş olsan ellerinden alınmış diye düşünür müydün?
  • hebanon  (24.06.24 13:57:26) 
Geçen gün bununla ilgili bir haber okumuştum Londra’da ev sahibi olan Hintlilerin sayısı İngilizleri geçmiş diye. Bana sorarsanız Avrupa’nın geçmişteki gibi bir cazibesi kalmadı çok ciddi bir mülteci yükü var. Eğer çok zengin olsam her ne kadar kısmen totaliter rejimler de olsa zengin Asya ülkelerinde yaşam kalitesi çok yüksek, Singapur’da ya da Gangham’da filan yaşardım kesinlikle acsgdhd:D Singapur’da da göçmen çok ama sadece nitelikli göçmen alıyorlar. Bu ülkelerde kişisel veri filan devlet dinlemiyor 7/24 yüz tanıma ile sokaklar taranıyor ama suç yok, sıfır sorun. benim için OK örnek vatandaşım çünkü :D


  • titanic kemancısı  (24.06.24 14:08:51 ~ 15:09:58) 
@hot potato ve @hebanon+1


  • Amaranta ursula  (24.06.24 14:19:57) 
bu her ulkenin, her sehrin sorunu su an. siz saniyor musunuz ki siginmacilar sadece bizde var?


  • Sour  (24.06.24 17:00:46) 
Irkçılık büyük hastalık. Şifa diliyorum.


  • but that was just a dream  (24.06.24 19:33:45) 
Avrupa'da sağ işte tam olarak bu yüzden yükseliyor. Bir de şaşırıyorlar nasıl yükseliyor diye. Dünyada mülteciye ses çıkartmayan tek sağcılar da bizde :) İngiltere'deki hint asıllı başbakan "gerekirse zorla gidecekler" diye boşuna bas bas bağırmıyor.


  • ilgeru  (24.06.24 19:52:45) 
turistik gezi sirasinda orjinal beyaz adam gormemen normal, turistlerin takildigi yerlerde hizmet sektorunde calisan mavi yaka zaten gocmen.

beyaz adam buyuk ihtimal home office calisiyor, isini bitirdikten sonra da spor aracina binip golf oynamaya gidiyor. sehirde isi yok adamin, baska seylerin pesinde.
  • cooperr  (24.06.24 20:05:36) 
Turkiyede cok farkli değil hocam uzaklara bakmaya gerek yok.


  • Zetnikov  (24.06.24 21:59:12) 
[]

HoTD vs GOT

Kitapları okuyanlar için spoilersiz şunu öğrenmek istiyorum:

HoTD hikayesinde GOT tv serisinin seviyesine erişebilecek kadar materyal var mı? Yani olabilecek en iyi şekide yapılırsa yeni bir GOT görebilir miyiz?


 
GOT yani A Song of Ice and Fire serisinin uyarlaması: 5 kitap. Her karakterin bakış açılarından ve iç düşüncelerinden okuyoruz kitabı.

HoTD ise 1 kitap. O da roman gibi değil, aynı evrende bir maester'in yazdığı tarih kitabı niteliğinde, roman değil. Yani GoT kadar karakterlerin motivasyonlarına inemiyor dolayısıyla. Ancak sağlam bir senaryoyla GoT'un derinliğine yaklaşabilir.
  • bloodymoon  (22.06.24 22:52:07 ~ 22:53:24) 
[]

Ankara YHT Gar'dan Esenboğa'ya Ulaşım

Nasıl olur en kestirme ve en az aktarmayla?




 
Hocam YHT çıkışında direkt ego otobüs durağı var . Birilerin sorarsanız gösterirler 11555 nolu duraktan havalimanına giden 442 nolu belediye otobüsü geçiyor. Nakit 50tl idi en son ama Ankara kart ya da temassız kart da geçiyor.


  • Amaranta ursula  (22.06.24 20:46:33) 
İkinci seçenek de kore anıtı önünden akm’ye doğru biraz yürüdüğünüzde havaş durağı var, ankara arena ve 19 mayıs stadyumunun tam arkasındaki cadde üzerinde.


  • yap desem yapmazsin he  (22.06.24 20:56:08) 
yht cikisi ego disinda ayni zamanda havas da geciyor


  • aguen  (22.06.24 21:03:42) 
[]

Londra'ya Gideceğim. Tavsiyeniz Var Mı?

Aslında iş için gidiyorum ama 08:00-17:00 saatleri dışında vaktim olacak. Tavsiye konusunda ise genel anlamda soruyorum. Gezilecek yerler olur. Ulaşım, yeme içme gibi konularda tavsiye olur. İşimi kolaylaştıracak öneriler falan...




 
Tiyatroya gidin. Hangisi olursa artık...


  • alfired  (20.06.24 01:07:55) 
tiyatro demeye geldim soylenmis ama vurgulamakta fayda var. west end'de muzikal, tiyatro izleyin. ucuza biletler bulunuyor, hatta son gun bilet satan kiosklar da vardi.


  • antikadimag  (20.06.24 02:52:32) 
Ulaşım için metro ve otobüs kullanabilirsin. Her ikisi için de cep boyutunda ağ haritaları var, internette de bulabilirsin. Bunlar hep yanında olsun. İlk fırsatta kalacağın süreyi kapsayan bir oyster kart (akbil) çıkart. Gideceğin yere bir otobüs gidiyorsa bence onu kullan. Daha yavaş olabilir ama otobüsler 2 katlı olduğu için ve şehir içinde aşırı bir trafik yoğunluğu olmadığı için üst katta en öne oturup yolculuk yapmak çok keyifli oluyor.

Yemek konusunda ne desek boş. Dünyanın belki de en çeşitli yeme-içme alternatifi bu şehirdedir. Sokak lezzetleri sunan yerler de çoktur.

Bebim Londra’da en sevdiğim bölgeler; Soho (geç saatte kalmayın), Covent garden, trafalgar, oxford street, southbank ve çevreleri..
  • kaptan memo  (20.06.24 12:01:50) 
Hiç gitmedim ancak duyduğum kadarıyla telefonunuza sahip çıkmanız gerekiyor.


  • stronzo  (20.06.24 14:26:12) 
[]

Iphone 15 Pro Parasına Değiyor Mu?

En son 5 sene önce bir Xiaomi almıştım, başlarda fena değildi ama son 3 senesi takılmalarla ve 30 dakikada tükenen bataryasıyla beni perişan etti. Artık vaktini doldurdu.

Yeni telefon bakıyorum. Sanırım en iyisi Iphone. Fakat 66.000 TL'lik fiyatını hak ediyor mu sizce? Alternatifleri var mı?


 
alternatif yok


  • buenosdias  (16.06.24 18:13:06) 
14 yıldır kesintisiz iPhone kullanan ve yakın zaman önce 15 Pro Max alan biri olarak düşüncem: Kesinlikle değmiyor.

iPhone almamın tek nedeni, yıllara dayanan alışkanlığım. Tüm alışkanlığımı bırakıp telefonumu komple Android'e geçirmeye cesaret edemediğim için iPhone aldım. İlk iPhone'um 4'tü, o zaman Android ile Apple arasında bir fark vardı. Şimdi bence öyle bir fark kesinlikle yok. Eğer Apple almak için özel bir nedeniniz yoksa bence hiç bulaşmayın. 50.000 TL'nin altına Samsung S23 Ultra alın geçin. S24 Ultra da güzel telefon ama anladığım kadarıyla S23 Ultra ile aralarındaki fiyat farkına değecek bir özellik farkı yok.

Eğer Ultra büyük geliyor, ben daha küçük telefon istiyorum derseniz çok daha ucuza düz S23 ya da S24 bakabilirsiniz.
  • 10551037  (16.06.24 18:20:11 ~ 18:26:02) 
Ben s23 alırken s23'ün iki katı fiyata satılan iPhone 14 pro mro bişeler neredeyse bütün teknoloji sitelerinde eşdeğer gösteriliyordu. Buradan hesaplayın.


  • prole  (16.06.24 20:18:48) 
15 pro max aldım. 14-15’ten bir farkı yok.


  • gabe h coud  (16.06.24 21:05:33) 
başka apple ürünlerin varsa değebilir. Bir de ileride satmak üzere bir ek değer ödüyorsun gibi düşünüyorum ben. Samsung'a 40 bin verip çok iyi telefon alırsın, ileride satarken 15 bin eder. iPhone'a 66 verirsin ileride 40-50'ye satarsın sallıyorum. Avantaj mı emin değilim.

Ben de çok iyi indirim bulduğum için S23 aldım ve memnunum, fakat macbook ve ipad'im de var, iphone'un onlarla olan bağını seviyordum ek olarak iphone'un video kalitesi daha iyi.(hatta fotoğrafta da detaya inince daha iyi. S23 ve iphone 14 ile ürün fotoğrafı çekimi denedim, iphone daha doğru ve temiz) Bu sebeplerden bi noktada iphone 16 pro'ya falan geçeceğim.
  • nhk ni youkosu  (16.06.24 21:10:39) 
[]

Peugeot 408 GT vs Cupra Formentor

Hangisi daha iyi sizce?
Bir de bu fiyat bandında daha iyi bir alternatif var mıdır?



 
Çok net cupra.


  • Bruce  (16.06.24 13:57:03) 
Psa grubunun 1.2 puretech motoru verimli gözükse de triger sorunundan bahsediliyor. 1.5 tsi piyasanın en sağlam benzinli motorlarından bence. Cupra alırdım fiyatları yakınsa.


  • thewhitewolf  (16.06.24 15:36:39) 
cupra


  • ala09  (16.06.24 16:17:54) 
408 GT


  • pispinti  (16.06.24 21:27:31) 
Formentor'un yenisi gelecek.
www.cupraofficial.com

  • late viper  (17.06.24 13:50:40) 
[]

Yurtdışı Çıkış Harcı Nedir?

İngiltere'ye gideceğim.
Bunu ödemem mi gerekiyor?
Nereye ödeniyor bilginiz var mı?

Güncelleme: Vakıfbank mobil bankacılıktan ödedim şimdi. Sanırım sistemden görürler değil mi? Çünkü ödeyip ödemediğimi kontrol edebileceğim bir sistem yok. Vergi dairesi resmi sitesine bilgilerimi girince tekrar ödeme sayfası açılıyor.

 
Bankalardan birini gidip yurtdışına çıkış harcı yatıracağım deyin. Bikaç gün önceden alın makbuzu yanınızda bulundurun. Gerçi pasaport polisi sistemden ödenmiş olduğunu görüyor ama olsun.


  • Mirket  (15.06.24 14:45:50) 
Vakıfbank mobil bankacılıktan ödedim şimdi. Sanırım sistemden görürler değil mi?


  • french lover  (15.06.24 14:47:03) 
Evet görürler

Oturum kartı olan vatandaşlar ödemiyor
  • jülsezar  (15.06.24 14:48:17) 
Gelir İdaresi Başkanlığı demiş ki:


"Bilindiği üzere bu harç, yurt dışına çıkış yapan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarından, çıkış başına maktu olarak alınmaktadır.

Yurt dışına çıkış harcının, yurt dışına çıkış tarihinde yürürlükte bulunan tutarlar üzerinden ödenmesi gerekir.

Dolayısıyla çıkan haberler nedeniyle bugünden harç pulu satın almak veya diğer yollarla harcı ödemek, çıkış tarihinde geçerli tutarın ödenmeyeceği anlamına gelmez."
  • Mirket  (15.06.24 15:26:49) 
Bir de şöyle bir bilgi var:

Yurt dışına çıkış harcına ilişkin ödeme bilgilerinin Emniyet Genel Müdürlüğüne aktarılıp aktarılmadığını İnteraktif Vergi Dairesi sistemine giriş yaparak "Ödeme ve Borç İşlemleri" menüsü altında yer alan "Yurt Dışına Çıkış Harcı Sorgulama" alanından sorgulayabilirsiniz.
  • Mirket  (15.06.24 15:28:46) 
Havaalanında otomatlar oluyor, uğraşmanıza gerek yoktu.


  • kimlanbu  (15.06.24 16:04:55) 
[]

İngiltere'ye Giderken

1 haftalık seyahat için yanıma ne kadar döviz alsam yeterli olur sizce? Konaklama vs. hariç, onları ayarladım. Sadece ulaşım ve yeme içmeye harcayacağım.

Bir de sterlin mi götürmem gerekiyor yoksa usd, euro da iş görür mü ve bunu Türkiye'de ATM'lerden çekebiliyor muyum?


 
sterling gotureceksin, yoksa orada cok iyi olmayan komisyonlara bozdurmak zorunda kalirsin diger dovizleri.

ben son 4-5 seyahatimde yanima hic nakit almadim bu arada, sadece kredi kartlariyla gittim. senin kredi kartin yoksa en az 500 pound falan gotur. tabi tek bir sehirde mi takilacaksin yoksa sehirler arasi gezecek misin onu yazmamissin.

Turkiye'de her ATM'den sterlin cekemezsin. Doviz burosuna gidip al.
  • hot potato  (12.06.24 21:04:38 ~ 21:07:02) 
Sterlinle gel, sakin baska para birimi ile gelme. Turk kredi kartini da kullanabilirsin odemelerde, abartilacak oranlar yok yani. Ama kredi kartindan sterlin cekmek istersen o zaman sikinti bak.

Para konusuna bir sey diyemeyecegim, herkesin tuketim aliskanligi, gittigi mekanlar farkli sonucta.
  • freedonia  (12.06.24 21:06:29 ~ 21:12:08) 
[]

Yurtdışında Türk Banka Kartı Kullanılabiliyor Mu?

Londra'da hırsızlık olaylarını okuyunca biraz korktum. Yanımda çok fazla nakit taşımak istemiyorum.

Burada mesela Enpara, Finansbank gibi banka kartlarımız varsa, bunları olduğu gibi yurtdışında da kullanabiliyor muyuz?


 
Evet ama Troy çok yaygın değil henüz. Master ve Visa sorunsuz çalışır hem kredi hem debit kart için.


  • nuevo  (11.06.24 13:36:36) 
dünyanın en dandik yerlerinde türk kredi kartı kullandım hiç bir sorun yaşamadım. yukarıda bahsedilen gibi troy hariç visa ve mastercard sorunsuz.


  • delidir yakalayin  (11.06.24 13:52:06) 
Evet kullanabiliyorsunuz ama komisyon oranı ve kur farkı sebebiyle bu pahalı bir yöntem. O yüzden tercih edilmiyor.
Bilen biri açıklayacaktır.

  • michael_knight  (11.06.24 13:52:49) 
mastercard/visa ise kullanılır. troy ise üzerinde veya arkasında discover (cobadge) logusu varsa kullanılır.


  • inheritance  (11.06.24 13:59:23) 
zaten istesen de çoğu yer nakit kabul etmeyebiliyor. master veya visa ile ödemiştik çoğu yerde.


  • alembic  (11.06.24 14:10:37) 
Banka kartı yerine kredi kartı kullansan daha iyi olabilir. Ben garanti ve yapıkredi kartımı arada kullanıyorum, fakat bir iki kere atmden tr hesabımdan burada pound çekmem gerekti ayrıca çekim ücreti vs kesti.(kur farkı dışında) banka kartıyla alışverişte de öyle ayrı bişey var mı bilmiyorum. Kredi kartında tek olay kur farkı. (gbp->usd->tl dönüşümü yapıyorlar:)


  • nhk ni youkosu  (11.06.24 14:36:06) 
Aslında komisyonun ve kur farkının da çözümü var. Hesap ekstrenizi usd ve euro'ya çevirebilirsiniz. Diyelim kartınızla 50 euro'luk bir şey aldıysanız kredi kartınızı ödeme zamanı geldiğinde 50 euro yatıracaksınız ve onunla ödeyeceksiniz. Kimsenin yazmamasına şaşırdım :)


  • i am a legal alien  (11.06.24 14:39:25 ~ 14:39:35) 
Pound dolara çevriliyor. Ben onu yapıyorum ama bankalar sadece dolar ve eur ekstre veriyor gördüğüm kadarıyla. Yine de iyi tabii.


  • nhk ni youkosu  (11.06.24 14:49:20) 
bankanızı arayıp (ya da mobil bankacılık üzerinden) kredi kartınızı yurtdışına açın/açtırın. bu işlem önemli.

kredi kartı ekstranızı döviz olarak da alabilirsiniz. ekstre geldiğinde döviz olarak ödersiniz ve zararınız daha az olur. hiç bi şey yapmazsanız sterlin -> dolar -> tl şeklinde o anki kura dair çevrim olduğu için maliyeti biraz yüksek olabilir.

ancak yüklü miktarda alışveriş yapmayacaksanız bu kur çevrimini dert etmeyin, ciddi bir şey değişmez çay/kahve/ulaşım vs gibi şeyler için.
  • biseysorcaktim  (11.06.24 15:05:57) 
Evet. TROY Yurtdışında Discovery ve Diners club altyapısı ile çalışıyor.


  • doharkoman  (12.06.24 08:45:46) 
[]

Araba Uzun Süre Kullanılmadan Garajda Beklerse

Aracın sağlığı açısından sorun olur mu?

Mesela 6 ay.


 
akü sökülmezse akü biter.

yağ kaliteli değilse akışkanlığı bozulabilir.

yakıt tankında kaçak varsa yakıt uçabilir.

hiç hareket etmeyeceği için tekerlekteki iç teller bozulur.

2 haftada bir 10-15 dk çalıştırıp 100-200 metre sürülse 6 ay birşey olmaz.
  • false pretension  (18.05.24 21:42:16) 
@false pretension+1

Bir de dizelse motor komple zarar görmez ama biraz yazık olabilir. Benzinde o sürede benzer dert yok denecek kadar az.
  • nawar  (18.05.24 22:57:37 ~ 22:58:13) 
15 günde bir çalıştırılır, yürütülürse sorun olmaz.
Araç benim olsa süreç sonunda tüm yağları ve sıvıları yenilerdim.
hatta genel ağır bakımını yenilerdim.
Aracın yaşına göre kullanım kılavuzunda da tavsiyeler vardır.
depoyu yarım depodan az bırakmamanız faydalı olabilir.
  • mhm  (19.05.24 15:14:07) 
[]

Düğünde Ne Takmalıyım?

Yakın bir arkadaşım oluyor. İyi bir yerde yemekli bir düğünü olacak. Masrafının çok olduğunu biliyorum. Kişi başı yemek masrafı 1000 tl gibi bir şey. Bir de maaşımın iyi olduğunu biliyor.

Yarım takabilirim ama tam takmak biraz zorlar. Ama onun muhtemelen tam altın beklentisi olur.


 
Bütçeniz kadar takın. Yakın arkadaşınızsa bunu sorun etmemesi lazım zaten. Arkadaşım evleniyor diye ben niye maddi yük altına giriyorum? Saçma sapan işler... Pahalı/gösterişli düğün yapması onun tercihi, sizi bağlamıyor bence.


  • motosiklet burclu adam  (12.05.24 00:10:07) 
Yarım iyidir yeterlidir.


  • enteg  (12.05.24 00:17:36) 
Yarim yeterli. Amcasi teyzesi tam takmaz.

Sen evlenince o da sana yarim takar bitti gitti iste.
  • brkylmz  (12.05.24 01:11:15) 
yarım çok değil mi ya, çeyrek takarım sadece yakın arkadaşıma, zaten çeyreğ yarımı sorgulayacağını düşünüyorsan o kadarda yakın arkadaşın değildir.


  • eja  (12.05.24 10:46:33) 
Beraber büyüdüğü kuzeni falan varsa o tam takar. Yarım gayet cömert bence.


  • pispinti  (12.05.24 14:01:24) 
şu zamanda yarım çok iyi


  • kondansator  (12.05.24 17:59:14) 
çeyrek bile çok bu zamanda. ben olsam yemek 1000 tl ise bir zarfa 100 dolares koyarım ya da en fazla çeyrek. yarım asla ama asla takmam :D


  • naksidil  (12.05.24 18:38:58) 
Bu arkadaşın iyi yerde 1000 lira yemekli düğün yapması yüzünden oluşan masrafının sorumlusu siz değilsiniz. Hele bu devirde çok çılgın bir işe girişmişler.

İyi maaş da çok göreceli. Maaşınıza göre yaşamıyor, birikim yapıyor da olabilirsiniz, borçlarınız olabilir, sizin de partnerinize, ailenize karşı sorumluluklarınız olabilir.

Yarım iyi.
  • orangesandsea  (12.05.24 18:52:35) 
[]

Bu İnsanın Maddi Durumu İyi Mi Sizce?

Yaşına göre durumu nasıl sizce? "Daha fazla şeye sahip olabilirdi" der miydiniz? Birikim için geç mi kaldı?

Yaş: 32
Tecrübe: 9 yıl
Meslek: Makine mühendisi
Sektör: Savunma sanayi (son 3 senedir böyle)
Maaş: 95.000 TL
Mal varlığı: Kendine ait arabası var sadece, değeri 2 milyon TL
Borç: Yok
Birikim: Yok
Evi: Kirada oturuyor (8700 TL kira)
Medeni durumu: Bekar

 
iyi. birikim ihtiyacı hissediyorsan başlayabilirsin ama bu ülkede pek işe yaramaz. her ay en fazla 1-2 çeyrek altın arttırabilirsin o kadar.


  • numlock  (08.05.24 21:21:37) 
Birikimi hiç yoksa parayı savuruyordur ve eksiye düşmeye yakındır.

Alınan paranın çokluğu değil, nereye harcandığı mühimdir.
  • diyecevaplandı  (08.05.24 21:44:26) 
iyi degil. sahip oldugu tek sey araba o da yerinde deger kaybeder, masraf cikarir, zaten benzin pahali. yani mal varligindan ziyade aylik bir gider kalemi aslinda :)

araba alip giderlerimi artirincaya kadar 9 yilda ekstra gelir olusturacak seylere yatirim yapardim. hisse senedi olur, imkan varsa ev ama onu almak büyük kalem. imkan dahilinde olmayabilir.

3 net maas zaten nakit para olarak kalmali acil durumlar icin. bazilari bunu 1 yil yapiyor.

isini kaybetse borc icinde. yeni is bulana kadar bir soluklanamaz her ay ödemesi gereken bir sürü kalem var ve ekstra gelir yok. o yüzden iyi degil. yoksa 2 milyon da güzel para gayet.
  • robert bosch  (08.05.24 21:57:41) 
buna iyi degil demek icin %1'lik kesimde olmak lazim. gayet iyi. birikim yok denmis de araba da birikim sayilir.

maas turkiye sartlarina gore gayet iyi. gecen forddaki muhendisler 50 bin lira aliyoruz diye sikayet etmiyor muydu? makine muhendisi sirket kurmadigi surece turkiye'de fazlasini zor alir zaten.

bence ortalamaya gore epey iyisin.
  • bohr atom modeli  (08.05.24 22:12:40) 
Maaş tabi ki ortalamaya göre iyi çünkü 32 yaşında ve savunma sanayinde çalışıyor.

Ama şunu açıkça söylemek gerekir eğer 7-8 senedir çalıştığını varsayarsak bu ortalama üstü maaşa bu birikim az. Çünkü savunma sanayi yıllardır ortalama üstü maaş veriyor hatta eskiden uçurum daha yüksekti. Şayet öyle bi durum yoksa gayet iyi durum.
  • Mcfly  (08.05.24 22:17:46) 
Mcfly +1
Bu soruya cevap kişinin kac senedir bu tarz maaş aldığına bağlı. Ben de savunma sanayi maaslarindan haberdarim ve her zaman üst seviyelerdeydi. 9 yıldır burada calisiyorsa birikim olmamasi kötü yani ya da ev işine ucuz kredi zamani girmemis olmasi.

  • logisticsmanager  (08.05.24 22:23:00) 
İyi. Bu da soru mu şimdi? Neden geç kalsın arkasından atlı mı kovalıyormuş? Araba satılıp yatırım olarak değerlendirilebilir (ama bu toplumda gereksiz bir araba sevdası var saçma bir şekilde statü simgesi olarak görülüyor)


  • doharkoman  (08.05.24 22:26:10) 
Şimdi gördüm 3 senedir savunma sanayinde olduğunu o zaman normal/iyi yani. Bundan sonra daha iyi gider, bu yaslardan sonra asıl paralar kazaniliyor (genele bakarsak tabiki kesin uç örnekler vardir).


  • logisticsmanager  (08.05.24 22:28:16) 
bu arkadasa araci satip biran once bir ev almasini oneririm.
simdiden bir tane 25lik sevgili bulsun, 5-6 sene sonra da evlenebilir. 35'den once evlenmesin.

  • cooperr  (08.05.24 23:20:26) 
Her ay eline geçen paranın (yolda bulduğu dahil) %10 u ile birikim ve yatırım yapmayanın,

Şu an itibariyle, aylık geliri / 10 X ay olarak çalışma hayatı = kadar birikimi olmayanın,

ve finansal okuryazarlık eğitimi olmayanın

bu günlerini çok yanlış olarak geçirdiğini düşünüyorum ben.

Not: Arabaya yatırım denir mi konusunda tereddütüm var. O zaman cep telefonunada mı yatırım diyeceğiz?
  • Mirket  (08.05.24 23:36:14 ~ 23:45:21) 
Maddi durumdan bahsederken maaştan ziyade ne kadar birikim yapılabildiği esas konu olur sanırım. Maddi durum diyoruz sonuçta.

Atıyorum bir şirketin maddi durumu hakkında konuşurken bile ne kadar kâr ettiği ettiği konusu kârını ne kadar verimli kullanıyor olduğu kadar önemli değildir. Ortalık yüksek kârlarla batan şirket kaynıyor.

Hayat hep aynı değil, her an her şey değişiyor. Şu an çok yüksek maaşlarla çalışıyor dahi olsa ertesi gün ne olacağını bilemez. Sağlık sorunları, işsizlik, değişen ekonomik şartlar, çalıştığı sektörde değişen şartlar bu kişiyi şimdiki durağan döngüsünden çıkarabilir.

Birikim yoksa ve konu maddi durumsa bence bu kısmı en önde vurgulamakta fayda var.

Bu kişi birikim oluşturabilecek bir maaşa sahip. Maddi durumunu düzeltmek bu durumda bu kişinin seçimine bağlı. Bence bunu yapsın. Aksi takdirde kendisinden çok daha düşük maaşla çalışan birinin kendisinden daha iyi bir maddi duruma sahip olduğu bir noktaya ulaşması çok olası.

Tek başına araba bir yatırım değil. Yatırım konusunda en çok tekrarlanan en temel şeylerden birisi "bütün yumurtaları aynı sepete koymamak" eğer o arabaya bir şey olursa bütün birikim duman olur uçar. Evet şu an ülkede birikim oluşturmak ve bunun değerini koruyabilmek daha zor ancak zor demek gereksiz demek değil. Zorluk ve imkanlar farklı bir konu ama birikim kavramı farklı bir konu. Keşke zor olmasaydı, ama zor. Bana sorarsanız ekonomik olarak daha stabil bir ülkede birikimin önemi şartların daha fırtınalı olduğu yere göre daha az olurdu.
  • akhenaten  (09.05.24 10:39:14 ~ 11:33:29) 
En azindan 1+1 ev almasi lazim. Zor bi orta yaslilik bekliyor kendisini


  • halk  (09.05.24 11:01:28) 
millet asgari ücret ya da bir tık üstüyle bile azıcık da olsa birikim yapıyor. bu maaşla eviniz ve birikiminiz yoksa kötü. ya da mesela 2 milyonluk araba yerine 1 milyonluğa binip 1 milyonla da arsa vs. alınabilir. parayı kötü yönetiyorsunuz.


  • candide  (09.05.24 17:00:34) 
abi şöyle söyliyim,

yaş: 29
tecrübe: günü kurtarmak için çalışıyor, herhangi bir uzmanlığı ya da "kariyer" basamaklarını tırmanmada işe yarayacak tek bir gün yok
meslek: yok
sektör: dil/edebiyat (çimenlere uzanıp şiir okuyorum)
maaş: 15 bin (resmiyette işletme sahibiyim, asgari ödeme zorunluluğu yok)
mal varlığı: 200 dolar (dayımdan alcam, borcu var)
borç: 30 bin
birikim: yok
ev: iki ev arkadaşıyla kalıyor (iki ev arkadaşı olduğu sürece 5000 lira)

***

diyeceğim o ki herkesin temposu farklı ve herkes için "daha fazla şeye sahip olabilirdi" diyebiliriz ya, bunun gerçekten sonu yok. yanlış anlama halime bak şükret diye söylemiyorum, zaten şu durumdaki birisi herhangi bir yetişkin için muhatap bile değildir ama sen iyi kötü tecrübe sahibi işinde gücünde bir adamsın belli ki.

yalnız ayda 95 bin kazanıp 8700 kira ödesem ben bile birikim yapardım, onu ekleyeyim. o kısmı enteresan geldi. hani borç filan olsa neyse dicem ama borç da yokmuş. 95 bin lirayı nasıl yiyosun her ay yav.

kısacası bence maddi durumun iyi hatta döviz bazında bile sağlam kazanıyorsun, DÜNYA GENELİ için orta-üst sınıf sayılır bunlar ama para akmaya devam ettiği sürece. bi ev bi şeyler olsa daha iyi olurdu sanki, yapılabilir de.
  • mark greg sputnik  (09.05.24 17:08:57 ~ 17:11:15) 
95.000 lira maaş ve 9000 lira gibi bir barınma gideriyle bir birikiminiz olmaması normal değil. 1. Dünya ülkesi ortalaması maaşı alıp 3. Dünya ülkesinde birikim yapamıyorsunuz. Harcamalarınızı kontrol etmeniz ve bu maaş skalasında her ay en az 1000 dolar kenara koyabilmelisiniz.


  • denizgonen  (09.05.24 17:23:35) 
[]

Bu İnsanlar Parayı Nereden Buluyor?

Bizim şirkette çalışanların ev ve araba gibi varlıklarını satabildiği bir "ilan" sekmesi mevcut. Bakıyorum yeni işe başlayan veya 1-2 yıllık kişilerde 3-4 milyonluk evler, 1-2 milyonluk arabalar mevcut.

Matematiğini yapamıyorum, hiçbir şey yemeyip içmemesi lazım. Acaba azınlık bir kesime ait gözlemden tüme mi varmaya çalışıyorum?


 
önceden alınmıştır onlar. ya da aileden gelmiştir.
evet azınlığa bakıp tüme varmaya çalışıyorsun.

6-7 sene önce 100 bin olan ev 3-4 milyon şu an öyle düşün.
  • jelly bear  (14.04.24 22:57:05) 
tanıdık bir yerdeki çaycı çocuk (şimdi değil, eski kredi oranlarıyla), maaşının max limitiyle kredi çekip araba almıştı. maaştan 1 lira bile kalmayacak şekilde. benzin alamadığından evin önünde yattı araba aylarca. bu tip insanlar da var. herkes güvenli alanında dans etmiyor :D


  • brkylmz  (14.04.24 23:03:18) 
millet aileden zengin. bizim üst kattaki çocuk metrobüs şöförü, altında t-roc var:) bu zenginlik bir tek bizi bulmamış.


  • nothing in my way  (14.04.24 23:04:58) 
Onlyfans yapıyor çoğu kişi. Traveler, gezgin tayfa falan çoğu onlyfanscı. Dedim geçen bir kıza gir bu olaya.. ooooo biz çoktan girdik ki dedi.


  • ferenc  (14.04.24 23:14:12) 
4 sene önce 500 bin olan araba şimdi 1-2 milyon 2. eli

önceden ya da aileden

önceden aile desteği ile o evi arabaları almak için ailenin çok zengin olmasına da gerek yoktu. ailen destek olur kredi çekersin vs

bir de ufaktan başlayıp 2 yıl sonra satıp daha iyisini alanlar da var kredi ile vs
  • jülsezar  (14.04.24 23:19:50) 
Evlerin arabaların o kişilere ait olup olmadığını bilemeyiz.Komisyon karşılığı o platformu kullanıyor/kullandırıyor olabilirler.


  • arenas  (14.04.24 23:36:07) 
1-) Bazı insanlara ailesi alıyor, veya miras ile kalıyor.

2-) Düşük faiz ortamında kredi çekip ev araba alanların 200-300 bine aldığı evler şimdi 3-4 milyon, 100 bine aldıkları arabalar da 1 milyon oldu.
  • hayirsiz  (14.04.24 23:45:04) 
Ev için Aileden kalan para kesinlikle. Bir de ailede şirket olan varsa çoğu şirket aracı oluyor satış için kendisi uğraşıp komisyon alıyor da olabilir. Paranın kimde olup kimde olmadığını asla tahmin edemezsin kendi işine bak, kendini geliştirip kazanmaya bak mümkünse kimseyle kıyaslamaya girme mutsuz olursun


  • titanic kemancısı  (14.04.24 23:51:11) 
Matematik hata yapmaz. Tabiki çalışarak alınmıyor onlar. Türkiye'de 1-2 sene çalışma ile iphone zor alınıyor.

Aileden para oluyor genelde. Yani yüzde 99 bir yerden para alıyor geri kalan yüzde 1 için de çok fikir yürütmeye gerek yok.
  • logisticsmanager  (15.04.24 01:06:41) 
5 -6 sene önce Ankara’da yeni 1+1’ler 150bin₺ civarındaydı. 30bşn $ civarı yani. Ortamlara beyaz yaka maaşı 5-6 bin₺. 3-5 yıllık çalışan biri peşinatını biriktirip kalanını da kredi ile alabiliyordu. 7 -8 sene öncesinde de ortalama bir Ankara beyaz yaka maaşı ile kredili sıfır araç alınıyordu.
Bahsettiğiniz kişi genç olup bunları almaya yaşı yetmeyebilir ama ailesi, kardeşleri almıştır

  • ya volna  (15.04.24 08:32:17) 
ben kanlı canlı yürüyen örneğiyim bu işin.

kesinlikle çalışarak alamazsınız :) en azından o yaşlarda.
  • baldan kaymak  (15.04.24 10:13:12) 
şöyle düşünün, borç-harç bir şekilde alıyorlar ve satıyorlar; oradan kar ediyorlar. para o şekilde kazanılıyor, yoksa sabit gelir/maaş ile çok zor


  • sweetoffice  (15.04.24 10:24:06) 
Tabi ki aileden gelen varlıklar. İşe yeni başlamış birisi nasıl konut alacak.

Bunun için işe başlamasına da gerek yok. Üniversitede iken çok arkadaşın arabası olurdu, alır-satarlardı..
  • Lethe  (15.04.24 11:13:53) 
kesinlikle ailedendir. bazı aileler var, yemez içmez çoluk çocuğuna ev araba gayrimenkul alır. çocuğu çalışmaya başladığında ya da evlendiğinde, kira ödemesin diye illa bir ev alır.


  • co2s2  (15.04.24 14:55:59) 
Dinle, gelecekteki zavallı damadın, Tanrı aşkına! Tek çocuğunuzu şımartmanız ve buna fırsatınız olması elbette harika ama her şeyin bir sınırı var. İstekler beyaz altındır. Keşke birisi beyaz çikolata ya da beyaz krizantem vermiş olsaydı, o kadar çok sevinç olurdu ki! Bunu kıskançlıktan değil, bir kişinin kaprisleri sorgusuz sualsiz yerine getirilen bir tür krala dönüştürülemeyeceği için yazıyorum. Bahis oynamayı da severim; www.hayatnotlari.com adresinden iyi oranlar bulabilirsiniz.


  • Farty  (15.04.24 19:39:37) 
[]

Yatay Kariyer Hakkında Düşünceniz Nedir?

Gördüğüm kadarıyla Türkiye'de herkes bir an önce yönetici olmak istiyor. Almanya menşeili bir şirkette çalışırken 40-45 yaşında hala teknik alanda kalmış, doktorası olan ve bildiğin "iş yapan" adamlar vardı.

Bu tarz bir kariyerin Türkiye'ye uyarlanması konusunda siz ne düşünüyorsunuz?


 
Bence çok güzel bir şey. Herkes müdür olduğu için ortalik dandik kisilerin müdür olmaya çalışması ile kötü halde. Ben misal acayip fantastik bir tedarik zinciri müdürü ile calismistim ama yok, adamda müdürlük ile alakalı hiçbir şey yok. Olmamaliydi.

Ben etrafımda çok görüyorum yatay olarak ve o konularda (misal global trade, sap, finans, us muhasebe vs) acayip önemli oluyorlar.

Türkiye'de malesef yukselince aldığın para ile çalışan olarak aldığın para arasinda ciddi fark var, bundan zor yani. Bu kadar fark olmasa insanlar da bu kadar dikey kariyer peşinde kosmaz.
  • logisticsmanager  (12.04.24 20:30:03) 
40+ yaşlar teknik anlamda kişilerin en olgunlaştığı ve damardan mühendislik tasarımları yapabilecekleri yaşlardır. Bizde zihniyet dediğin şekilde bir an önce yönetici olmak şeklinde. İşin maddi boyutu var, firmalar "1 tane çok tecrübeliye o parayı vereceğime 2 tane daha az tecrübeli çalıştırırım" kafasında. Halbuki yatay kariyerler çok mantıklı.

Daha önce çalıştığım bir kurumda böyle insanlara "Danışman" unvanı veriliyordu. Maaş ve yan haklar yönetici müdür ile hemen hemen aynı. Yöneticilik ve idari işlerle uğraşmak istemeyen, mühendislik becerileri çok kuvvetli kişilere bu unvanı verirlerdi. Başka bir firmada bu uygulamayı görmedim, olmalı.

Kimisi de çok tecrübeli olup şahıs şirketi kuruyor ve danışmanlıklar veriyor, dediğin kapıya çıkıyor.
  • Lethe  (12.04.24 20:40:52) 
mevzu buyuk ihtimal maas +1

yurtdisinda isinde cok iyi olan bir uzmanin yoneticinden daha cok para alabilme "ihtimali" var, turkiye'de bu zordur herhalde.

yurtdisinda calisan biri olarak yatay kariyer bana gore degildi ben de uzmanlasmak yerine yoneticilige oynamayi tercih ettim, cunku bu doktorali "scientist" abilerin cogunlukla bir "coban"a ihtiyaci oluyor.

su anda cobanlik yapiyorum, 10 civari muhendis ile calisiyorum. Cogu benden cok daha akilli ve egitimli tipler, ama tuvalet kagidi bittiginde ortaya cikan kaosu onleyecek biri lazim, onun da ustesinden geliyoruz ewelallah..

phd = project half done diye bosuna dememisler..
  • cooperr  (12.04.24 21:05:58) 
almanya ile turkiye arasindaki en buyuk fark sosyal devlet. almanya'da vergiler yuksek ama mesela toplu tasima iyi, araba almak zorunda degilsin (genelliyorum), egitim iyi, cocugu ozel okula dershaneye falan gondermiyorsun. saglik da yani sekilde diyelim. yani "devletcilik" prensibi uygulandigi icin orta sinif olmak gorece olarak daha acisiz. turkiye ise son ozellikle son 10 senedir vahsi kapitalizm timsali oldugu ve maaslar arasinda da ucurum bulundugu icin o kariyerin calismasi zor.


  • hot potato  (12.04.24 21:15:30 ~ 21:22:04) 
Tek sorun maaş değil. Türkiye’de hasetlik ve gösteriş merakı var. İnsanlar bu yüzden kocaları veya kendileri müdür olsun istiyor, biri sorduğunda müdürüm demek istiyor.

Oysa ne müdürler var benim uzman maaşımdan az alan. Olay tek başına maaş farkı değil yani.

Ek olarak Avrupa’da insanlar mutlu olmak istiyor bi çok mudur aldığı maaşa oranla da fazla çalışıyor ve mutlu değil. Bizde durum öyle değil 50-60ina kadar çocukları,eşi icin çalışıyor kopek gibi sonra emekli oluyor. Yaşadığı hayattan mutlu mu ? Değil.
  • Mcfly  (13.04.24 15:26:50) 
uzun süre stabil yaşantı olunca yükselme gerekliliği olmuyor. Türkiye'de yükselmezsen fakirleşirsin, ki oluyor da zaten.

Birkaç gözlemimi yazayım. İngilteredeyiz bir süredir. Enflasyon vurunca buradakiler de ne yapacağını şaşırmış. Mesela 55 yaşında bi postacıyla muhabbet ediyoruz, adam 30 yıldır falan bu işi yapıyor ve her gün sokakta. Bi yükseleyim dememiş. Fakat maaşlar yıllardır sabit gibiyken kiralar faturalar uçuyor İngilizler de zorlanmaya başlamış baya. Ama yine de geçinebiliyorsa okey daha fazlasına gerek yok. Mesela sürücü kursu bakıyorum, mesai saati dışı ve haftasonu kurs veren çok az kişi var ve aşırı talep var randevular 3-5 ay sonraya. Açığı gören bi kapitalist gelir %50 fazla ücretle bile kurs verir bunu doldurur. Yapmıyorlar abi :D Hırs ABD ve Türkiye gibi toplumlara özel galiba.

Türk mantalitesine gelince, eşim Türkiye'de üst bi pozisyondaydı daha da yükselmek üzereydi. Burada herkesle benzer maaş teklifli ilanlar olunca pek hoşuna gitmedi o kadar eğitim ve çalışmamın farkını görmem lazım diyor. Dönersek bu sebeple döneriz:) Bazen (ve bazı insanlar için) psikolojik tatmin de çok önemli oluyor.
  • nhk ni youkosu  (13.04.24 16:18:42 ~ 16:20:00) 
sme ve yöneticilik iki ayrı kariyer. yatay kariyer değil. onlar sme olmuşlar. türkiye'de kariyer planlaması, liderlik eğitimi, koçluk gibi konularda en iyi danışmanlık firmaları bile ne dediğini bilmez. kaldı ki normal şirketlerde böyle bilinçler ve yönlendirmeler olsun. çalışan da müdürlük ister doğal olarak.


  • gabe h coud  (13.04.24 16:25:20) 
[]

Arabada Lokal Boya Hakkında.

Merhaba, konuyu bilmeyenler için:

www.eksiduyuru.com

Bu arada kapıdaki izler silince gitti, sadece hafif göçük var. Benzin kapağında da ciddi bir şey yok. Bu ikisiyle yaşayabilirim. Yalnızca C sütunundaki göçük ve derin çizik gözüme batıyor.

Bugün önce yetkili servise gittim. Söyledikleri şu:
- Göçük düzeltme yapamıyorlar.
- Boyayı sadece ilgili bölgeye uygulayamıyor, kapıyı ve c sütununun olduğu bölgeyi komple boyaması gerekiyor, aksi halde belli oluyormuş. Toplam maliyet 9000 TL. Kapıyı boyatmazsam 4500 TL.

Sonrasında yetkili servisin önerdiği bir ustaya gittim organize sanayide. Onun yorumu:
- Göçükler 3000 TL'ye düzeltilebilir. Boyama işlemini ise şerit şeklinde sadece ilgili bölgeye yapabilirmiş ancak boyandığı yakından bakıldığında belli olur dedi.

Bu durumda sizce boyatmak mantıklı mı? Yani boyanın avantajı belki 1 metre öteden belli olmaz ama işte boşu boşuna "boyalı" damgası yiyecek aracım. Yetkili servise vermeyi zaten düşünmüyorum, ufacık bir yer için devasa bir alanı boyamaya lüzum yok.

 
Gözüne batmıyorsa elleme. Batıyorsa boyat.

İki türlü de değer kaybedecek zaten. Arabaya ne olduğu kayıt altına alındıktan sonra ciddi bir sıkıntı yaşamazsın.
  • mada  (03.04.24 19:46:15) 
[]

Arkadaşlarınızı Arabanızla Eve Bırakıyor Musunuz?

Diyelim ki sizin aracınızla birlikte topluca bir etkinliğe gittiniz. Etkinlik sonlandığında arkadaşlarınızı tek tek eve bırakıyor musunuz?




 
Ben bırakırım evlerine. Hatta evlerine girdiklerine de emin olmadan oradan ayrılmam.


  • rock n roll  (02.04.24 21:42:31) 
Beni bırakıyorlardı ama yol üstünde.


  • Kahvedesu  (02.04.24 21:44:51) 
kendi aracımla milleti toplayıp gittiysek, dönüşte bırakırım. onun haricinde de buluştuğumuzda güzergah üstü-civarı arkadaşlarımı da yol üstü atar giderim. çok alakasız ters yöndeki arkadaşlara da metroya kadar vs teklif ederim. ama çok zıt-ters yöndekileri götürmedim pek gece yarısı değilse acil bişey yoksa, kendileri de istemez öyle bir çevrem de yok zaten.


  • avatar is back  (02.04.24 21:45:24 ~ 21:46:27) 
Arabam yokken cok birakildim, ben de birakirim mutlaka.


  • hrskrs  (02.04.24 21:46:06) 
bırakırdım. şimdi hiç biri yok. hayat.


  • false pretension  (02.04.24 21:50:54) 
yol üstündekileri ve yakındakileri bırakırım ama aşırı yol değiştirmem hele trafikse falan girmem ana arterde bırakabilmek iyidir ist için bence seçici olunabilir.


  • ala09  (02.04.24 22:18:59) 
bırakıyorum çoook uzak değilse.


  • jelly bear  (02.04.24 22:23:33) 
Bırakıyorlar beni sağ olsunlar :)


  • sevilen progressive türkücü  (02.04.24 22:58:39) 
Bırakılıyorum / bırakıyorum. Bazen evin önüne kadar bazen ~5dk yürüme mesafesinde, devamında gidilecek yola bağlı.


  • akhenaten  (03.04.24 07:18:54 ~ 07:19:40) 
kız arkadaşlarımı beylikdüzünde otururken karşıya geçip bırakıyorum.


  • eja  (03.04.24 07:38:01) 
ne kadar yakın olduğuma bağlı. sevdiğim insansa bırakırım. değilse metrobus-marmaray vs. en pratik ulaşıma bırakırım.


  • orpheus  (03.04.24 12:32:51) 
yol üzeri herkesi bırakırım. sevdiğim arkadaşlarım için kendi yolumdan da saparım : )


  • co2s2  (03.04.24 16:15:24) 
[]

Bu Hasar Mini Onarım Kapsamına Girer Mi?

Aracım yeni.
Biraz göçük var ve çizikler kısmen derin.
Bunu kaskoyu bozmadan ücretsiz yaptırabilir miyim sizce? Aslında çok rahatsız etmiyor, şu an amacım olabildiğince az maliyet ile olduğu kadar düzeltmek.
Nasıl bir yol izlemeliyim?

hizliresim.com
hizliresim.com
hizliresim.com
hizliresim.com

 
Geçen gün de sormuştunuz, çizikler metal saca kadar inmiş kesinlikle rötuş boya yapılmalı yoksa yakın zamanda oralardan paslanır.

göçükler ise düzeltilir onda sıkıntı yok, sacda kırılma veya uzama yok.


mini onarım bunu kapsamaz. Mini onarım orayı düzeltir ve lokal boya yapar. dışarda sadece göçük düzeltme yapın. bolca foto çekin. yarın bir gün satarken bu hasar için işlem yapıldı dersiniz.
  • janavarorion  (31.03.24 20:30:33) 
Kapsayabilir mini onarım merkezine gidip sorun. Bu kadar boyadan aracın değeri düşmez olağan bir durum.


  • doharkoman  (31.03.24 20:33:06) 
[]

İlk Aracımı Çizdim

Evet, çokça araba başlığı açıyorum şu sıralar ve korktuğum başıma geldi. Bugün olabilecek en aptalca hatadan dolayı aracımın yan kısmı çizildi.

Sizce ne yapmalıyım?
Böyle kalsın mı?
Sanayiye mi gitmeliyim yoksa yetkili servise mi?
Bunun maliyeti ne olur, eskisi gibi olur mu?

Araç: Peugeot 408


hizliresim.com
hizliresim.com
hizliresim.com
hizliresim.com

 
Elinizi pençe gibi yapın, yukarıdan aşağı kedinin pençe atması gibi o alana tırnaklarınızı sürün. Çiziğin olduğu yer tırnaklarınıza takılmıyorsa vernikte kalmıştır, pasta-cila müdahalesiyle çabucak hallolur. Ama tırnaklarınıza takılıyorsa saca kadar inmiştir. O zaman zımpara, boya ve cila ile düzeltilir. Aracın garantisi devam ediyorsa yetkili servise, garantisi bitmişse sanayiye gidin. Mekanik bir durum olmadığından her iki yerde de yapılacak iş aynı, geçmiş olsun.


  • zaman ilac degil insanlar unutkan  (28.03.24 00:12:25) 
Boyatmazdim ben olsam. Boyaya cok takiliyor herkes satarken (ben dahil).
Pasta cila vb uygulamalar disinda kalici bir sey yaptirmazdim ben olsam. Biraz caniniz yanacak ama araba bu disarda durdukca olabiliyor boyle seyler. Siz yapmasaniz biri geliyor ciziyor.
Gecmis olsun.
  • mor oje  (28.03.24 00:13:16) 
şimdi ben demiştim demek istemiyorum ama Yerimde Olsanız? diye açtıgınız başlıkta yazmıştım. siz acemi olarak en başta bu arabayı alarak hata yaptınız. suv araç acemi için tam bir kabus. hele bir de park alanınız da çetrefilli ve dar. yani acemiliginizi atana kadar bu arabada bu gibi şeyler çok başınıza gelecek. bu da arabanız için her defasında deger kaybı size de stres demek. fotograflardan anlaşıldıgı kadarıyla çizikler derin. yani tırnak geçecek düzeyde. en altta attıgınız foto daha sıkıntılı.
--sanayide düzeltme yapan iyi bir usta bulmalısınız. düzeltebildigini düzeltsin. gerisi macun boya
--böyle kalmamalı. bu araba yagmur görecek o boyanın kalktıgı kısımlardan pas yapar
--bence sanayide iyi bir usta. yetkili servise giderseniz kaskonuzu da bozmak zorunda kalacaksınız.
-- 15 bin civarı tutar. tabiki eskisi gibi olmaz. artık boyalı bir arabanız var.

kişisel görüşüm: yaptırın satın 2. el hatchback bir araba alın. acemiliginizi attıktan sonra yine suv bir araca geri dönersiniz (bu 2. söyleyişim)
  • limonlu eksi  (28.03.24 00:20:53) 
Öncelikle geçmiş olsun. Nazarlık olur böyle şeyler.

Öncelikle boyasız göçük düzeltme ile oradaki dalgalanma giderilir. sacda esnama veya kırılma yok gibi duruyor.

sonrasında ilgili bölgeye vernik bile olsa bir rötuş yapılmalı. resimden gördüğüm kadarıyla boyayı kaldırıp metal saca kadar inmiş sanırım. Bu gibi durumlarda hava, yağmur vs etkiler ile paslanma başlayabilir bu daha çok can sıkar.
  • janavarorion  (28.03.24 00:25:34) 
fotoğraflardan tam anlaşılmıyor ama galiba sadece çizik değil son fotoya bakarsak ufaktan göçmüş gibi de biraz çizilirken. o göçük kısmını düzeltiyorlar genelde onu düzelttiririm ben olsam onu yaptıktan sonra da çizik için boya gerekirse o işe girmem öyle kalsın derim boyasız hallediliyorsa hallettiririm. yok göçük yok sadece çizikse hiç dokunmam acemiyseniz zaten daha sürtmeler falan olacaktır her seferinde uğraşmaya gerek yok satana kadar idare edersiniz.


  • semaforo de medianoche  (28.03.24 00:30:38) 
yukarıdaki arkadaş gibi ben de 408in ilk arabanız olmaması gerektiğini yazmıştım. ciddi birşey değil. bence yaptırın. önceden fotoğrafını. çekerseniz satarken çok sıkıntı olacağını sanmıyorum. ciddi bir durum değil. servis yerine özel iyi servisler oluyor bir fiyat alın.


  • paintov  (28.03.24 00:45:23) 
abicim ben de ehliyeti yeni aldım daha, iki hafta oldu. gidip kendime bir mazda 2 aldım ikinci el. diğer aracımız BMW i5 Touring, ona elimi bile sürmüyorum ki ben ehliyeti avusturya'da aldım üstelik, türkiye'de öğrendiğinizden kırk kat iyi öğretiyorlar, trafik daha rahat, vs.
biraz acele etmemiş misin böyle bir araç için? hele ki yeni araç için?

bunu gidip boyatma. araca atılan her boya aracın değerini daha düşürür. atarken keyfe keder boya desen bile kıllanır insan. pasta cila falan denersin. araçta sadece çizik oluşmamış, göçük de oluşmuş gibi gözüküyor ama ben henüz bir işleme sokmazdım aracı.
eğer yüzeysel çizik değil de boya kalktıysa sıkıntı, onu hemen kapattırırdım çünkü o açıklardan paslanma başlıyor.
  • konusma ben konusuyorum daha bitirmedim  (28.03.24 01:50:04) 
Öncelikle geçmiş olsun. İki parça sanırım. Kaskonuz olmadığını varsayıyorum bazı zts'lerde promosyon olarak mini onarım hakkı oluyor policenize bir bakın ücretli yaptırmak isterseniz fazla bir şey tutmaz iki parça Sadece. Yetkili servis veya autoking benzeri kurumsal firmalarla çalışmanızı tavsiye ederim.


  • doharkoman  (28.03.24 09:08:46) 
ilk arabamı 2. el ama 5000 km de aldım ben. ama nasıl değerli benim için aman şurası bozulmasın aman çizilmesin filan derken çok ufak çizik oldu, aküsü değişti filan sonra alıştım. şimdi param olsa da İstanbul trafiğine pahalı araç ile asla çıkmam çünkü başkasının umrunda bile değil yürüyen pert gibi araçlarla millet direkt dalıyor yani arabaya çok anlam yüklemeyin çizik içinse boya filan yaptırmayın pasta cila yaptırın. her an arabanıza bir şey olabileceği fikrini de yavaş yavaş kabullenin bence gerçekten arabacılıkta bunlar olağan şeyler, gelir birisi çarpar üzülürsünüz. Tek araç alabilecek kişilerin bütün parasını arabaya yatırmaması gerektiğini düşünenlerdenim, 2-3 tane bmw'si olan adama koymaz bu dediklerim yani bütçe meselesi. Hatta sürekli trafiğe çıktıkları araç megane, ''otopark'' arabası Bmw olanlar var çıkarmıyorlar trafiğe haklı olarak:D


  • titanic kemancısı  (28.03.24 11:07:18 ~ 11:09:51) 
bunu mini onarımcılar yapar. boyatmaya gerek yok göçük var hafif çekmeyle çekilir.

maliyeti çok önemli değil aracın hasarsızlığını bozmaya gerek yok.

eğer acemiyseniz b segment 2. el araç alıp acemiliğinizi attıktan sonra suva geçin bence.

aile değilseniz şehir içince suv ve jip kullanmak bence çok gereksiz.
  • mikahakkinen  (28.03.24 11:41:19) 
boyasız göçük düzeltme+ pasta cila

olduğu kadar, boyatmaya veya kasko bozmaya gerek yok.
  • biravekahve  (28.03.24 11:54:00) 
[]

İngiltere vize başvurusu nereden yapılıyor?

Merhaba.

Bir konferansa katılmak için kısa süreli vize başvurusu yapacağım.
Nasıl bir yol izlemem gerekiyor, ne gibi belgeler istiyorlar?

 
[]

Araba Cahilinden Sorular

Merhaba.
Arabalardan hiç anlamadığım için size bazı hususları danışmak istiyorum:

1. Diyelim ki birisi aracımıza vurdu ve kaçtı. Plakasını teşhis edemedik veya biz oralarda değilken çarpmış. Bu durumda nasıl bir yol izliyoruz?

2. Kasgo şirketi oluşacak bütün hasarları karşılar mı? Bunun bir maddi limiti var mı? Deprem, sel gibi aracı tamamen kullanılamaz hale getiren durumlarda içimiz rahat mı bu konuda?

3. Kasgo yılda bir sefer mi hasarımızı karşılıyor? Bozulduktan hemen sonrasında tekrardan yenileme gibi bir durum var mı?

4. Diyelim ki aracımda sadece ufak bir çizik oluştu, bu durum kasgoyu bozar mı?

5. Sanayiye ne zaman gidiyoruz? Mesela benim aracım yeni ve garantisi mevcut. Bir ekipman arıza verdiğinde veya hasar aldığımda aracın yetkili servisine mi gitmeliyim yoksa sanayiye mi?

 
1) Çevredeki kameralara sizin bakıp bulmanız lazım, polis sallamaz. Kaskonuz varsa dert değil.

2) Poliçeyi iyi okumanız lazım, içeriğe göre fiyat değişir.

3) Hayır, alkollü değilseniz vs herşeyi karşılar ilerleyen zamanlarda hasarsızlık bozulacağından fiyat artar.

4) ufak hasrlarda kaskoyu devreye sokup hasarsızlık indirimini bozmazsınız.

5) Garanti süresi boyunca periyodik bakımlar dahil yetkili servis dışına çıkılmaz.
  • kimlanbu  (23.03.24 21:13:49) 
öncelikle kasgo değil, kasko.

2 - poliçede yazar. rayiç bedeldir genelde.

3 - pert olma durumu hariç sınır yok diye biliyorum. pert olduğunda da poliçe bitiyor zaten. ancak kaskoyu her kullandığınızda hasarsızlık indiriminiz bir alt kademeye iner (%100 karşı tarafın suçlu olduğu durumlar hariç). ikiden fazla kullandığınızda hasarsızlık indirimi kalmıyor (benim poliçede en azından).

4 - poliçenizde varsa hasarsızlığı bozmadan mini onarım yaptırabilirsiniz.

5 - eski arabam 8 yaşındaydı, lastik patlaması/lastik değişimi dışında hiç sanayiye götürmedim. yeni arabamı da aynı şekilde sanayiye götürmeyi düşünmüyorum.
  • inheritance  (23.03.24 21:51:36) 
1. Bu durumda suç duyurusunda bulunursunuz zararı verdiğini iddia ettiğiniz taraf tespit edilir ve zararıda onun verdiği ispatlanırsa ondan tahsil edilir fakat süreç uzun sürer.

2. Klozlar ve limitler dahilinde karşılanır

3.klozlar ve limitler dahilinde.

4. Poliçelerde genelde promosyon olarak mini onarım hizmeti oluyor ufak tefek çizik gibi hasarlar poliçe bozulmadan karşılanıyor aksi takdirde policefen karşılanır

5. Yetkili servisin ücreti yüksek de olsa tamirciye götürmeyin tavsiye etmem.
  • doharkoman  (23.03.24 23:43:05) 
[]

Şuraya Nasıl Park Edebilirim?

i.hizliresim.com

Merhaba.
Apartmanın otoparkı asansörlü sisteme sahip. Girerken resimdeki gibi bir senaryo ile karşılaşıyorum. Çok dar bir alan olduğu için sağa doğru tek hamlede asansöre girmem mümkün değil. Daha emniyetli olduğu için hep arka arkaya girmeyi deniyorum ancak bu hem çok zaman alıyor hem de içeri girdiğimde asansörün düğmesi kapının diğer tarafında kalıyor ve yan koltuğa atlayıp akrobasi yapmam gerekiyor.

Benim buraya bir şekilde düz girmem gerekiyor. Ancak düz girince yan aynalar görüş vermediği için aracım ile asansör duvarı arasındaki yanal mesafeyi kestiremiyorum. Sensörler zaten hep ötüyor.

Temel sorun:
- Aracı doğrultup asansörü ortaladığımdan emin olamıyorum.
- Diyelim ki ortalayamadım ve azıcık dönerek girmem gerekiyor. İşte o anda aracın yan kapısını asansörün duvarına çarpma riski oluyor.

 
geçen yine sormuştun heralde. en sağlıklısı ileri gidip geri geri olacaktır. tecrübeli bir şoför olmadan dediklerini yapman zor. geri girmen demek aynalarla kolayca asansörü ortalaman anlamına gelir.


  • paintov  (19.03.24 01:59:16) 
Yaklaşırken sol tarafa sıfırlayıp, Arabanın burnu asansörün kapısı hizasına gelince sağa kırarım. Yolun genişliğine ve arabanın dönüş çapına göre değişir duvara ne kadar yaklaşacağım ve ne zaman sağa dönmeye başlayacağım. O koridorda karşılıklı iki araba geçiyorsa kafadan girmek zor olmaz.


  • reactionic  (19.03.24 02:02:18 ~ 02:02:55) 
reactionic +1

sol tarafa sifira yakin gideceksin ki zaten senin tarafinda, aynalara bakmana gerek yok.
asansore geldiginde tam saga kiracaksin. kurtarmiyorsa tek manevra ile rahat girersin.
  • cooperr  (19.03.24 03:06:27) 
Geri geri gir sence de. Çıkış kolay oluyor böylece. Düğmeye ulaşmak için de dr house'unki gibi bir baston işe yarer.


  • abbabaabbaababbabaababbaabbabaab  (19.03.24 07:17:44) 
abi dümdüz gir ileri dogru git. sonra direksiyonu iyice saga cevir geri geri git. azıcık gir. direksiyonu iyice sola cevir duvara kadar git sonra saga cevir geri geri git. böyle böyle gireceksin. 1 aya iyice alışırsın.


  • sizofren06  (19.03.24 10:11:40) 
Disarida buna benzer bi pratik alani kur duba gibi biseylerle, 10-20 kere dene orada ondan sonra girersin


  • The_Lollok  (19.03.24 11:21:51) 
Bu tarz yerlere ve dik olarak park edilen her konuma geri geri gelerek park edilmesi gerekir. Eğer asansör kapısı iki taraftan da açıldığını sanmıyorum. Tuşların yeri mantıksız. Yine de önce burun olacak şekilde girip geri geri çıkmak istiyorsanız tamamen tecrübe konusu. Başlarda biraz zorlanıp biraz küfür ettikten sonra alışacaksınız. Şu an aracın boyutları da 3B konumlandırma konuları da yeni sizin için. Normal bunlar.


  • nawar  (19.03.24 12:01:54) 
[]

Yerimde Olsanız?

Merhaba.

Yeni bir araba aldım (arabasına göre değişir yorumları geldiği için: sıfır Peugeot 408 GT), acemi şoförüm.
Oturduğum binanın asansörle girilip çıkılan katlı otoparkı var, onu kullanırken çok zorlanıyorum. Her defasında arabayı daracık bir asansöre sokmam gerekiyor. Manevra yapacak alan da yok. Her gün 5-10 dk vakit harcıyorum. Bir şekilde başarıyorum ancak çok stresli bir iş ve arkamda sıra bekleyen varsa muhtemelen sövüyordur. Hatta bir defasında sitem eden de oldu, haklı olarak.

Gerçekten sırf bu sebepten arabayla muhatap olmak istemiyorum. Mutlak gereklilik olmadıkça arabayı kullanasım gelmiyor.

Neyse, acemiliğim var evet, belki zamanla daha iyi olurum diye düşündüm ama bugün iyi bir şoför olan arkadaşım da duruma şahit oldu ve "gerçekten de burası sıkıntılıymış, ben de zorlanırım" dedi.

Önümde üç seçenek var gibi:

- Denemelere devam edeceğim ve zamanla daha iyi olacağım (zor)
- Rezidansın valesi mevcut, adamın tüm işi otopark ile ilgilenmek. Aracı kapıya kadar çıkartıyor, geri döndüğünüzde ise alıp park ediyor. Resepsiyona sordum, vurma/kırma olayları oldu mu diye. Bugüne kadar hiç olmadığını söyledi.
- Arabayı dışarıda bir yere park edeceğim.

Sizce hangisini yapmalıyım?

 
Arabasına bağlı
Hayalet ekranlı fln lüks arabaysa dışarı kesinlikle park etmem, öncelik valede olur.
Ama sıradan bir arabaysa öncelik vale sonra dışarısı olurdu.
  • les yeux blanches  (15.03.24 21:59:29) 
bizimde kapalı otopark çok dar birde olur olmadık araba çekiyorlar girmesi çıkması dert hiç o strese girmiyorum bırakıyorum yol kenarına. hiç çekilmiyor sabah sabah 100 kere manevra yapmak.
başkasıda dediyse zor diye hiç uğraşma birde stress olucan her gün gerek yok bunca dert stressli yaşam arasında

  • eja  (15.03.24 22:02:01) 
Çok yakın çevremde 3 tane sürücü kursu var. Bütün bölge sürücü adayı çalışma bölgesi. Dolayısıyla sıklıkla kağnı gibi giden bir sürücü adayının arkasına takılmış bulabiliyorum kendimi. Bugüne kadar hiçbir rahatsızlık duymadım. Rahatsız olan, korna çalan falan olursa camı açıp küfrediyorum.
,20 yıllık şöförüm. Hiç kimse anasının karnında öğrenmedi. Hepimiz geçtik o yollardan. Rahatsız olanı görmezden gel. Denemeye devam. Halledersin sen o işi.

  • Mirket  (15.03.24 22:08:05) 
Aracı kullanarak tecrübe edin. Otoparka park etmeye devam et. Zorlansan da yapabiliyorsan araç hacmi ve manevra alanı olarak yapılabilir demek bu. Geri kalanı tamamen tecrübe konusu. 3 hafta da sürebilir 3 ay da sürebilir ama bir yerden sonra alışacaksın. Farkında olmadan gerekli manevraları yapıp park edeceksin. Park asistanı olmayan araçlar ile geri manevra biraz daha zor tabii.

Herkes sıfırdan başlıyor. Bizim uzun bir sedanımız vardı, park ederken geriliyordum arkaya biri gelecek açıkta kalıp duracağım diye. Aynı şekilde ilk defa düz vites araç kullanırken günde 3-4 defa trafikte stop ediyordum. Yokuştaki her yavaşlamada küfür ediyordum. Stop edip kaldıramayınca geriliyordum vs. diye devam ediyordu. Yaptıkça alışıyorsun. Düzenli kullanımda çok kısa sürede alışırsın. Şimdi aklımın ucundan bile geçmiyor benim bu konular.

Valeye muhtaç olacağıma aracı sürte sürte alış :P
  • nawar  (15.03.24 22:08:54 ~ 22:09:42) 
hayirli olsun. ilk secenek. yapa yapa ogreneceksin. kim bekliyosa da beklesin araba kullaninca mecburen sabir gerekiyor trafikteki magandaya da acemiye de sabretmeyen kullanmasin


  • ala09  (15.03.24 22:22:42) 
Aracın arkasına acemi şoför diye bir kağıt yapıştırın ve o asansörü kullanmaya devam edin. Sabredemeyen varsa da canı cehenneme.


  • don baba donelim  (15.03.24 22:39:00) 
arkadaşınızın dediği muhtemelen ilk birkaç deneme için zorlanmaktır. bence trafikte ne kadar acemi olursanız olun birkaç ay içerisinde oldukça rahat bir şekilde girip-çıkarsınız oraya.
Korkuyu üstünüzden atmaya çalışın, yaparken tedirgin olmak normal ancak "ben acemiyim yapamam" diye düşünmemek lazım. Yavaş hareketlerle mümkünse gaza basmadan (debriyajı yavaş yavaş kaldırınca araba gitmeye başlar ya) girmeye çalışın.
Ben de ilk araç kullanmaya başladığımda ışıksız kavşaklarda sola dönmekten nefret ediyordum mesela :)
  • Euxinos  (15.03.24 22:53:54) 
Hocam ben olsam ki ben de acemiyim cizmeyecegim araci almazdim. Biraz cizilsin ya nolacak kafasindayim ogrenene dek. Aslinda genel olarak da oyle dusunuyorum da iste neyse. Sizin icin mantiklisi biraz alisip disarda park ettikten sonra bir sure sonra iceri park etmek bence.


  • nic cage  (15.03.24 22:56:27) 
Asansore geri geri girme sansiniz varsa bi de oyle deneyin. Geri gorus kamerasi ve yan aynalarla geri geri park etmek cok daha konforludur. (Gece kimse yokken alistirma yapin, bol bol girip cikin :)


  • brkylmz  (15.03.24 23:12:18) 
En başta hatayı acemiyken gidip iri yarı bir suv araç almış olmanız. İlk başta hatchback almanız lazımdı. Ben 15 yıllık şöförüm bende de aynı boyutlarda suv var. Hergün lanet ediyorum bu boyutlarda araba aldıgıma. Parketmesi ayrı dert yer bulması ayrı dert. Trafikte ayrı dert. Eski aracım hatchbacktı onunla 2 manevrada 15 saniyede aracı parkettigim yere bu arabayı sıgdıramıyorum bile.


  • limonlu eksi  (15.03.24 23:40:59) 
Dirayet edip zoru seçeceksiniz valeye vermek kolaya kaçmak pes etmek olur hem araç kullanmayı öğrenemezsiniz. Söven varsa sövenin kendi ayıbıdır bu arwda sizde gayret edip öğrenin kısa sürede öğrenirsiniz bir gün boş bir alanda alıştırma yapsanız öğrenirsiniz diye düşünüyorum


  • doharkoman  (15.03.24 23:45:08) 
bende 408GT olucak bende direksiyonu başkasına emanet edeceğim?

yok öyle bir dünya hele de lacivert ise.

valeye parasını öder ben park ederim. eğitimse eğitim alınız.
  • baldan kaymak  (16.03.24 00:00:43) 
çok zor bir şey değil, kendin denemeye devam et. zamanla çok kolay gelecek.


  • tabudeviren  (16.03.24 00:25:22) 
denemeye devam et diyenler 408 gt'nin fiyatından haberdarlar mı acaba? hata acemi şoförken büyük araba almakta. 2-3-1 bence. her gün stres yapacaksın. acemiliği saçma sapan dar bir yerde yapacağına dışarda yap. acemi psikolojisindeyken ufak bir kaza bile aşırı moral bozar.


  • paintov  (16.03.24 04:36:14) 
güle güle kullan öncelikle. abicim arabayı valeye ver. ancak aktif kullanmaya devam et. yeterince alıştığın "piştiğin" zaman kendin girip çıkmaya başlarsın.


  • unabomber  (16.03.24 12:34:34) 
Muhtemelen aracın boyutlarından dolayı hiçbir zaman o kadar kolay olmayacak. Ben olsam b segment hatchback'e geçerdim. Param çoksa mini cooper.


  • duguit  (16.03.24 16:00:09) 
[]

Yol Kenarına Park Ettim Diye Ücret İstiyorlar

Bugün 5 dakikalığına aracımı yol kenarına bıraktım. Sıradan bir yol yani. Baktım elinde pos cihazıyla bir kadın dolaşıyor. Sonra geri döndüğümde aracın camında bir fiş buldum.

Bu ne saçmalık şimdi? Çok ufak bir meblağ olsa da haraç değil mi bu?

Yer: Eskişehir, kesen işletme: Kentaş

 
Saçma olan nedir? Park ücreti alınması mı yoksa yol kenarına araç park edilmesi mi?


  • doharkoman  (05.03.24 01:09:14) 
www.eskisehirkentas.com.tr
Belediyeler bunu yapıyor, İstanbul'da da İspark var yıllardır.

  • kobuzchu kiz  (05.03.24 01:18:42) 
Her yerde öyle değilmi?


  • Tina  (05.03.24 01:25:10) 
kanunen o parayı alma yetkileri yok, ama ülkede herkes ali kıran baş kesen maalesef. ödemeyin hiç bir şey yapamazlar.

Bursa`da aynı şekilde yıllardır var, ben hiç bir şekilde ödemiyorum, üstümde para yok plakaya yaz deyip geçiyorum. arada bir telefonla otomatik arama geliyor "borcunuz var ödeyin yoksa yasal işlem başlatacağız" diye göz korkutmaya çalışıyorlar, en az 10 yıl belki daha fazladır bu şekilde.
  • zikardo  (05.03.24 01:39:04) 
Her yerde öyle değil ya bazı büyük şehirlerde öyle. Aslında hukukçular daha iyi bilir de bence ödemezseniz alamazlar


  • olaylar olaylar  (05.03.24 01:39:37) 
he he diyip geçin. kerizlerden alıyorlar. vermezsen bi olayı yok, faizi cezası yok, verirsen bağış gibi düşün. yıllardır böyle eskişehir'de.


  • zeleno  (05.03.24 02:03:58) 
Katlı otopark, gişe olan bir otopark değilse hele hele yaşadığımdan farklı şehirdeyse kaçıyorum direkt :D

Söylendiği gibi yasal bir tarafı yok üstümde para da kart da yok deseniz yolunuzu kesecek değiller plakaya yazın sonra öderim diyin.
  • chicha_v2  (05.03.24 09:18:49) 
[]

Karakol Şikayetimi Geri Çekmezsem Ne Olur?

Merhaba.

Birkaç ay önce komşum kapıma dayanmış ve taciz etmişti, alkollü bir şekilde. Hakkında şikayetçi olmuştum. Bu şikayet bu şekilde nereye varır? Bir de bana bir maddi kaybı olur mu bu işin?

Not: %100 haklı olduğum bir durum.

 
Elinizde goruntu var mi? Cekmeyin bence de.


  • Kahvedesu  (02.03.24 13:03:56) 
Olay tam nasıl oldu, değişir. Mesela taciz derken dokunma var mı sadece sözlü mü? Tehdit mi etti kapıya gelme amack tam neydi bunlara göre suçun tanımı değişir diye düşünüyorum. Ama tahminim şu yönde:

Cinsel taciz
Madde 105- (1) Bir kimseyi cinsel amaçlı olarak taciz eden kişi hakkında, mağdurun şikayeti üzerine, üç aydan iki yıla kadar hapis cezasına veya adlî para cezasına fiilin çocuğa
karşı işlenmesi hâlinde altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Anlattığın olayın gerçek olduğuna savcı kanaat ederse bu maddeden savcı dava açar. (Kanaat etmesi için ya sanık ifadesinde bu fiili işlediğini kabul edecek, kamera görüntüsü olacak ya da tanık olacak.)

Savcı dava açmaya karar verirse iddianame hazırlar, sana mahkemeden evrak gelir. Duruşmaya bizzat katılman veya avukat tutman gerekir. Eğer mahkeme şikayet ettiğin kişinin bu davranışı gerçekleştirdiğine kanaat ederse (somut delil varsa) karşı tarafa ceza verir ama bu suçun cezası çok minik olduğu için adama bişi olmaz yatarı filan da yok zaten.
  • turuncu tonlarda  (02.03.24 18:05:46) 
[]

Yüksek KM Lüks Araç vs Sıfır KM Standart Araç

Araçları örnek olsun diye söylüyorum.

Diyelim ki 2 milyon tl'niz var.
Bu paraya 100.000 km'de Porsche de alınabilir. Sıfır dolu paket bir Golf de alınabilir. Biri tasarım ve marka algısı itibari ile dikkat çekici bir araç iken diğeri görmeye alışık olduğumuz bir araç.

Sizin tercihiniz hangisi olur?

 
Aylık gelirim çok yüksek değilse golf olurdu tabii ki. Porsche’nin masrafları, bakımı, tamiri de yüksek olacak neticede.


  • but that was just a dream  (17.02.24 23:44:13) 
golf


  • jelly bear  (17.02.24 23:56:30) 
Tabiki de golf. Porsche'nin masrafları bitmez. Hele yüksek km ise ugraş dur. Mis gibi tertemiz 0 golf alır keyfime bakarım


  • limonlu eksi  (18.02.24 00:06:54) 
Eğer elimde sadece iki milyon lira varsa, ikinci arabam olmayacaksa ve harbiden her hafta birkaç gün kullanacaksam ve de tamir için harcanacak yüz binleri risk olarak alamayacaksam tabiki golf.

Bu dünyanın en meşhur sorusudur ve yüzde 90 olarak cevap yeni arabadir. Cevap eski araba olsaydi zaten her yerde porsche, ferrari ne bileyim 7 kasa bmw falan görürdük ama bu arabalar yüzbinlerce kmyi yapsin, ikinci üçüncü eli satilsin, uzun süre kullanilsin diye yapilmiyor. Zaten ilk sahipleri de bu şekilde almiyor, paralari var ve canlari istiyor. Misal porsche almadan önce bir porsche tamircisine sorun bakalım kac para bakimi, tamiri vs. Sonra paraniz yeter mi bakarsiniz.

Ha sansiniza belki 1-2 sene cüzi masrafli olacak bir şey cikar ama bu çok düşük şans. Bu arabalari kullananlar öyle dikkatli kullanmaz.
  • logisticsmanager  (18.02.24 00:07:44) 
her zaman düşük km de yeni araç alırım. biraz yol yapınca satarım. Sanayide harcayacak vaktim maalesef yok :)

Ayrıca her marka arabanın kesin kronik bir arızası vardır ve bu arızalar nedense hemen ortaya çıkmaz.
  • bu yolun yolcusu  (18.02.24 01:05:12) 
ucuza luks arac olmaz, sen artik bitik halini butcene uygun sekilde alsan bile o aracin en ufak arizasinin altindan kalkmakta zorlanirsin cunku parcasi ile aracin sifir fiyati orantili olarak ilerliyor. Hatta arizayi birak o aracin normal asinan parcalarinin bile fiyatlari astronomik oluyor, porsche'nin bir set freni kac para bir bakmani oneririm.

o yuzden, paran sifir neye yetiyorsa onu alip gececeksin. golf ise golf.
  • cooperr  (18.02.24 01:47:22) 
Sıfırını olmasa dahi yüksek modellisini yürütemeyeceğiniz aracın yüksek km'li ikinci elini de almayın. Bu genelleme büyük oranda sizi doğru tercihe götürür.


  • mada  (18.02.24 02:11:12) 
bmw, audi, range gibi araçlarda altın kural sıfır alıp 90binde satmaktır. herhangi bir çekici şöförüyle konuşursanız eğer, size alman grubunda en çok audi, bmw çektiğini söyleyecektir. arıza çıkarmaya bir başlarsa ardı arkası gelmez. özellikle elektronik arızalardan kafayı sıyırırsınız.

bu tür araçları sanayide yaptırmaya kalksanız bile herkes ellemez, elektrikçileri dolaşırsınız hepsi size ben o gruba bakmıyorum der geçer. teee trakyanın bir ucundan tamir edilsin diye trabzona çekiciyle giden alman grubu araç biliyorum ben. elleyen de çok ciddi para ister. olası bir motor probleminde tamir masrafları çok çok yüksek olur kaldı ki porsche vb gibi iyice lüks markalardan bahsetmiyorum bile.

araç alacak olsam kesinlikle kore - japon grubundan alırdım.

bu arada tamir konusunda range alman değil ama kimsenin ellemediği parçaların çok pahalı olduğu, motor indirileceği zaman yerine göre kasanın şaseden ayrıldığı cins araçlardandır. çeşitli ağrızaları görmek için bağladıkları bilgisayar ve yazılım da farklıdır. dükkan dükkan gezersiniz bulamazsınız.

ha nerden biliyorsun derseniz sanayiciyim, en yakın arkadaşım kore japon grubu araç yapıyor, bu arkadaşın eski ortağı bu dediğimiz lüks araçlar üzerine dükkan sahibiydi, şehir değiştirdi ama hala aynı işi yapıyor. bunlar hep bizim sanayide gördüğümüz karşılaştığımız şeyler.

2002 model günümüzdeki kadar teknolojik olmayan bmw 3.16 motor kısmında ufak bir şaka yaparsa 200binlik olursunuz. buradan kendinize pay çıkarın.
  • Fodera  (18.02.24 10:51:45 ~ 11:04:56) 
porsche abartili olmus ama golften iyi ikinci el bir seyler bulunabilir. arabayi kac yil sonra satmak istediginize de bagli tabii.


  • bohr atom modeli  (18.02.24 12:27:29) 
Bu arada golf'un bir önceki versiyonunda insanlar dokunmatik direksiyon tuşları ve ekrandan illallah etmişti. Bu versiyonunda bunlar düzeldi mi bilmiyorum ama araştırın.


  • logisticsmanager  (18.02.24 13:51:00) 
Valla bende grandcherokee var ne kadar lüks sayılır bilmiyorum, 2003 model. Ben cok memnunum atla deve bir masrafım olmadı. Km'si 370binde bunun 40 binini ben yaptım, bir 50 -60 bin daha yaparım. 2.7,4.7 veya 3.0 crd tavsiye ederim.


  • mirty  (18.02.24 23:06:53) 
[]

Sürekli İş Değiştirme Muhabbeti Açan İş Arkadaşı

Sürekli yeni iş ilanlarını takip edip bunların muhabbetini açıyor. "Filanca şirkette maaşlar arşa çıkmış" diye beni dürtüyor sürekli. Linkedin'de falan yeni iş ilanlarını takip ediyor ve bunları sohbet arasına sıkıştırıyor.

Ancak, bu adamın zaten gidebileceği en iyi yer şu saatten sonra yurtdışında bir şirket olur ve çok iyi biliyorum ki iş değiştirmeye müsait bir hayatı yok şu an.

Amaç ne olabilir?

 
Amaç laf olsun torba dolsun.
Borç harç içinde yaşayıp sürekli kredi faiz oranı kovalayıp hangi kredi ile hangi aracı almak en mantıklı olur diye muhabbet yapan bir arkadaşım var.

Yarın eline 0.89la 1 milyon versen alacak durumda değil ama maksat sohbet sanirım :)
  • dre mithatoğlu  (17.02.24 19:44:35) 
Özenti sanırım.

Başkasına özendikten sonra iş değiştirenlerin paralarının arttığını ama ardından psikolojilerinin bozulmalarını, belalarını bulduklarını, emdiklerinin burnundan geldiğini, hayattan gerçek kesit tadında bahsedin.
  • diyecevaplandı  (17.02.24 20:21:12) 
O da farkkndadir durumunu ama is degistirmek istiyordur ve boyle boyl3 kendi kendine cesaret vermeye calisiyor olabilir


  • Kittie  (18.02.24 18:46:54) 
[]

Araba Piyasasında Anlamadığım Bir Durum

1. Boya konusu neden bu kadar önemli? Hasarsızlığın ispatı olarak ille de aracı boyasız bir halde mi satmamız gerekiyor? Trafikte çok güzel araçlara denk geliyorum ancak sahipleri çizikli ve soluk bir şekilde kullanmaya devam ediyorlar. Aracı boyasa pırıl pırıl olacak, hak ettiği ihtişama ulaşacak ama muhtemelen bu bahsettiğim kaygıdan dolayı boyatmıyorlar.

2. Değişen parça neden aracın değerini düşürüyor? Parça orijinal ise, adı üzerinde, değişmiştir. Yani yenisi takılmıştır, bunun muadil bir araca kıyasla aracın değerini arttırması gerekmez mi?


 
Çoğu şey gerçekten takıntı yapılıyor, boya en öne çıkanı.

Ancak tamamen de haksız göremiyor insan, sıfır araç aldım sanıyorsunuz aracın önü arkası farklı iki aracın birleşimi çıkıyor. Her türlü sahtekarlık var. Haliyle insanlarda da tedirginlik hat safhada.

Bunun bir nedeni de Türkiye'de otomobillerin objektif şekilde çok pahalı olması. Sizin tek araca ihtiyacınız var ama 2 araçlık ödeme yapıyorsunuz vergileriyle vesaire.

Ortalama, otomobiller hakkında çok bir fikri olmayan insan da bu külfetin altına girerken kendini kandırılmaya çok müsait hissediyor ve bu sebeple araç alırken kafa yorması gereken hiçbir şey olmamasını istiyor. Bunun da en basit hali değişen parça olmaması ve orjinal boyanın korunuyor olması.
  • akhenaten  (14.02.24 19:23:10 ~ 19:23:51) 
Haksız değiller +1

Bunun sebebi piyasanın aşağılık, karaktersiz, rezil insanlarla dolu olması. Tarcanlar Oto boşuna meşhur olmadı bu ülkede. Bir parça boyalı denen arabanın taklalı çıkması, 3 parçası değişen denen arabanın ön-arkası birleştirilmiş iki farklı araçtan oluşması, çiziksiz denen arabanın komple boyalı çıkması falan filan uzar gider.

Boyama konusuna şu şekilde hak veriyorum; gidip 1992 model bir W124 kasa 200E aldım diyelim. Bu araba zaten ekonomik ömrünü dolduralı yıl olmuş. Kasadaki çürüğü, çiziği şunu bunu yok etmenin en güzel ve temiz yolu komple boyatmak. Hobi için alıyorum zaten, boya takıntısı olanlar umrumda olmaz, tertemiz boyatırım arabayı, cillop gibi olur. Fakat Daha 15 yaşına gelmemiş arabanın her yeri boya olunca alarm çalıyor insanların kafasında direkt olarak. Yapacak hiçbir şey yok.
  • mada  (14.02.24 19:36:46) 
en önemli sebeplerinden birisi de işçilik çok kötü. kaportacının kaportayı düzeltip zımpara yapıp macun atıp boya yapması gerekir. bizdeki çoğu usta ne yapıyor? vuruyor macunu vuruyor macunu. zamanla bu macunlar atma yapıyor kabarma yapıyor. tazyikli suyla bile atan boyalar mevcut.


  • trajikomix  (14.02.24 22:38:22) 
1 - araclarin uzerinde %100+ vergi oldugu icin degerinin cok cok ustunde satiliyor, o yuzden de insanlar bu kadar yatirim yaptiklari bir makinanin hasarsiz, boyasiz, degisensiz olmasini istiyorlar. Fabrikadaki bir sok/tak bile buyuk mevzu olmus vaziyette ki bunlar yurtdisinda kimsenin umrunda olmayan mevzular.

2- iscilik bence kotu degil, tersine fazla iyi. 3 farkli model araci birlestirip tekrar trafige sokuyorlar. Yurtdisinda kazali araclar 10km ilerden ben kazaliyim diye bagiriyor. Benim bir arkadasin aracinin kapisina kamyon dorsesi vurdu gecerken, kapi resmen teneke kutu gibi yarildi kivrildi, ben kesin degisecek bu dedim ama tamir etmisler, ve kesinlikle anlasilmiyordu.
  • cooperr  (14.02.24 22:50:41) 
boya konusu türkiyede çok büyük problem bu anlaşılması zor bir durum ancak türkiyede araç sektörü dolandırıcı dolu olduğu için boyada macun mu var daha fazla darbe mi var bu net söylenmediği için alıcı kafaya takıyor.

değişen parça olayında da gene düzgün işçilik olmaması orjinal parça olmaması tereddüt yaratıyor. genel olarak sıkıntılar türk toplumunun ticaret ahlakıyla alakalı.

insanlar ister istemez bu ahlaksızlıktan dolayı bu duruma takılıyor çünkü bir sürü para veriyorlar.
  • mikahakkinen  (15.02.24 12:04:13) 
Mesele ülkemiz insan yapısının ahlaksızlığa, dolandırıcılığa, üçkağıtçılığa çok meyilli olmasından kaynaklanıyor.
Yoksa iyi hatırlıyorum 2000'ler öncesinde komple boyalı araba daha çok değerliydi diğerlerine göre.
Ama sonradan yukardaki arkadaşların dediği gibi gerek ekonomik gerekse de işin ahlaki boyutundan kaynaklanan sebeplerden durum değişti.
  • joooper  (15.02.24 12:17:02) 
[]

Minitab DOE Sorusu

Merhaba.

5 factor'lü bir DOE oluşturmak istiyorum. Her bir factor'ün 3 seviyesi olacak. Düşük, orta ve yüksek şeklinde...

Fakat Minitab'de sadece full factorial design opsiyonunu bulabildim, bu da bana 243 tane run çıkartıyor. Ben ise fractional factorial yapmak istiyorum. Yani mesela bu işi 60 run ile halletmek istiyorum.

Diğer fractional factorial design seçeneklerinde ise 3 seviye yok, sadece 2 seviye var.

Çözümünü bilen var mıdır?

 
[]

Araba ile Dar Bir Yere Girmek

Öğrenene kadar böyle duyurular ile kafanızı şişireceğim kusura bakmayın :)

Oturduğum binada katlı otopark var ve aracımı dar bir asansöre sokarak katlar arasında geçiş yapmam gerekiyor.
Sorun şu ki park sensörleri işlevsiz kalıyor, çünkü aracı asansör içerisinde mükemmel ortalasam bile sensörler en son uyarı seviyesinde ötüyor. Bu da içeride ne olup bittiği hakkında fikir vermiyor bana.

Aracımda 360 derece kamera ve sensör var. Fakat o kamerada çizgiler ile gösterilen tahmini rotaya ne kadar güvenebilirim? Bir de sanırım arka arkaya girmek daha kolay olacak gibi. Çünkü aracın önüyle girmeye çalıştığımda yanların kurtarıp kurtarmadığını göremiyorum. Bir de arka arkaya girersem ani manevralar da azalır gibi geldi.

Sizin tavsiyeniz var mıdır?

 
Sensorler cok yakin oldugunuz icin işlevsiz kaliyorsa kameralari kullanacaksiniz.

Cogu aracin kilavuz cizgileri farklidir. Bir gun tanidiginiz biriyle test yapip kilavuz cizgisinin max neresine kadar gidebildiginizi test etmeniz gerek. Siz duvara yaklasacaksiniz, disaridaki kisi de gel gel diyecek, cizginin neresine kadar gelirseniz carpmayacaginiza bakacaksiniz. Sonra da aractan inip bir de gozunuzle goreceksiniz.

Yanlar icin de ayni seyi yapin. Boylece kendinize bir referans noktasi bulacaksiniz. "Suraya kadar ilerlersem carpmam" seklinde. 1 2 kere yapinca otomatiklesir zaten.
  • brkylmz  (09.02.24 09:35:47 ~ 10:11:12) 
Ben soyle yaptim; sensor otmeye baslayinca arabadan inip kalan mesafeye baktim. Yani kirmizi gosteriyor mesela ve otuyor, inip baktim birazcik daha yer var, o mesafe bende artik oturdu, azcik daha zorlayabiliyorum alan darsa. Milim milim araci hareket ettirerek sensorun ottugu zamanlarda kalan mesafelere bakarak bir olcu belirledim. Belki oyle bir sey yapabilirsiniz.
Arkaya geri gitmek hep daha iyi oluyor benim acimdan da, sensorler de otuyor, aynadan da goruyorum.

  • mor oje  (09.02.24 09:36:39) 
deneye deneye, biraz aracı sürterek de olsa alışılıyor. ehliyetimi alıp da hiç pratiğim olmadığı dönemde ford ranger pickup edinmem gerekti ve 5 sene o arabayı kullandım. hatchback arabaya normal olan dönüşler bile daracık geliyordu(amatör halimle bir de).
1-2 aya alışırsınız :)

  • mister green  (09.02.24 13:22:02 ~ 13:22:18) 
aracın ön tekerleri sağa sola oynayabildiği için genelde geri geri giderken çok daha iyi ve kıvrak manevra yapılabiliyor. bulunduğunuz konum buna uygunsa bunu yapmanızı öneririm ama genelde acemi sürücülerde daha tehlikeli zannedildiği için kolay tercih edilmiyor. diğer arkadaşların belirttiği gibi sensör limitlerini ne kadar esnetebileceğinizi ya da alışkanlık sağlayana kadar geri geri manevra yaparken size manevi destek sağlayabilecek birileri yanınızda olursa daha rahatlarsınız. hepsi alışkanlık meselesi, bi süre sonra otomatik yapacaksınız.


  • a7x  (09.02.24 19:25:46) 
sensörler en son seviyede ötüyorsa kapatacaksınız. dikiz aynalar katlı olmadan her yere arabayı sokabilmeyi ve ortalayabilmeyi, deneye deneye öğrenin. ayrıca muhtemelen arabanızda elektrikli dikiz aynaları vardır, aynalardan yukarı aşağı oynatarak tekerlekleriniz nerede falan tayin edebilirsiniz. geri geri girmek dar bir alana daha kolay ayrıca. 360 derece kamera gibi teknoloji nimetlerini de kullanabilirsiniz ama klasik yönteme alışınca, diğerleri de geliyor.


  • rain when i die  (09.02.24 20:23:30) 
[]

Bayinin Araç Sahtekarlığı?

Merhaba.

Geçmiş duyurularımdan da anlayacağınız üzere bugün sıfır peugeot 408 gt paket aldım.
Aracın liste fiyatı normalde 2 milyon TL ancak ben 1.73 milyon TL'ye anlaştım.

Fakat teslim günü geldiğinde 2 tane sürpriz ile karşılaştım.

1. Aracın arka koltuğunun tepesindeki lambalar normalde dokunmatik sensörlü olmalı. Hatta bayideki diğer GT paket araçların hepsinde böyle. Fakat bana verilen araçta bu lambalar klasik tuşlu. Nasıl olur da aracın içerisi paket standardından farklı olabilir diye sorduğumda ise savunmaları "araç böyle gelmiş, biz de hiç dikkat etmedik, çünkü ufak bir detay" oldu.

2. Aracın ön kaputunda, 408 logosunu korumak amacıyla orada bir bant varmış ve bant güneş altında uzun süre bekledikten sonra sökülmüş ve orada bir iz kalmış. "Bunu neden temizlemediniz?" diye sorduğumda "boyaya zarar verebilir diye ellemedik, birkaç ay içerisinde yıkamayla birlikte kendiliğinden o iz geçer" dediler.

Bu noktada aracı uygun fiyata almış olmamdan ve süreci artık tamamlamak istememden dolayı sineye çekip aracı aldım.

Sizce elimden bir şey gelir miydi bu durumda? Nasıl önleyebilirdim? Siz olsanız kabul eder miydiniz?

 
Öncelikle kazasız belasız kullanmak nasip olsun. Aracı 270 bin lira ucuz almışsınız bahsettiginiz detaylar aldıgınız indirimin yanında çok minik kalıyor. Ben olsam hiç aldırmazdım. O kadar çok 0 araç olayı okuyoruz ki. Yolda kalan degişeni olan boyalı olan.

Logodaki iz geçer zaten. Geçmezse 1 ay sonra serviste logoyu garantide değiştirin 10dklık iş. Arka koltuktaki lambaları emin olun 2 gün sonra unutacaksınız. Bu arada 270bin lira güzel para
  • limonlu eksi  (07.02.24 22:37:52) 
bence bir ekspertize sokun. küçükte olsa bu kadar sorunu olan arabanın kim bilir başka ne sorunlarıda çıkar.


  • my fault  (07.02.24 23:02:06) 
Expertiz gerekli mi bilemedim. Araçta jelatinler vs. duruyordu. Sadece güneşte beklemekten dolayı çok kirliydi.


  • french lover  (07.02.24 23:04:35) 
Tarcanlara uğrayın.


  • diyecevaplandı  (07.02.24 23:07:59) 
Liste fiyatından baya güzel bir indirimle almış gibi duruyorsunuz. Ben aldığımda standardında olan koltuk ısıtma yok falan diye baya bir tutulmuştum, gelene kadar full paket deyip söylememişlerdi çünkü. Gerçekten de full paket olmasına rağmen full paket değildi :)) Şimdi olsa da kullanmazmışım ben o özelliği diyorum. Sizin dokunmatik lambalar da o hesap.


  • huzurlarinizda huzursuzluk  (07.02.24 23:27:29) 
ciddi bir sıkıntı değil anlattıklarınız. bence de ekspertize sokun


  • paintov  (08.02.24 00:11:35) 
otomobil firmaları üretim sırasında farklı sebeplerden dolayı (parça eksiği, tedarik sorunları, var olan parçada kalite sorunlar vs.) geçici olarak farklı parça takabiliyorlar.
Veya bazen ucuzlatma adına bu tip özelliklerden vazgeçebiliyorlar da.
Yani pakedin genelini etkilemeyen değişiklikler olabiliyor. Arkadaki lambalar da bunun gibi bir şey sanki. Bunu bayidekilerin bilmemesi mümkün mü? Mümkün.
Ben burada sizin aldığınız indirimi çok baz almıyorum, indirim almamış olsaydınız da başınıza böyle bir şey gelebilirdi.
Size gösterilenden farklı olduğu için işi büyütebilirsiniz tabii ama bu özellik gerçekte fark yaratacak bir şey düşünmek lazım. Dokunmatik olduğu için bu arabayı seçtim diyorsanız başka.
  • burfak  (08.02.24 07:44:40) 
@limonlu eksi +1

güle güle kullanın hocam. iyi bir fiyata almışsınız. hiç takmaya değmez. kullanın gitsin. tuşlu olması dokunmatikten daha iyidir bence bir arıza durumunda ve parmak izi kalması konusunda.
bence ekspertiz falan aklınızı bulandırmayın. mis gibi sıfır araç. keyfini çıkarın.
  • artci sarsinti  (08.02.24 13:27:52) 
[]

Araçtaki Bant Lekesi Nasıl Çıkar?

Aracın kaportası üzerinde ve güneş altında uzunca süre beklemiş bir bantı söktükten sonra iz kaldı. Aracın boyasına zarar vermeden bunu nasıl temizleyebilirim?




 
sulandırılmış isopropil alkol.


  • orient blue  (07.02.24 21:02:40) 
Akfix marka etiket sökücü


  • etna  (07.02.24 21:08:35) 
[]

Benzin Nasıl Alıyoruz? :)

Tam bir araba cahiliyim ve ilk kez arabam olacak. Soru da çok saçma olabilir, kusura bakmayın.

Benzinli bir aracım olacak.
Alırken neye dikkat ediyoruz? Direkt "benzin doldurur musunuz" mu diyoruz? Türleri var mı? Kalitelisi, kalitesizi vs.

 
Depo tamamen dolacaksa, "doldur Bayram" diyoruz. Yoksa, ne kadarlık istiyorsak "a liralık doldurabilir misin?" şeklinde söylüyoruz. Genelde katkılı 98 ve katkısız 95 var benzinde. Benim kullandığım araca 98 iyi gelmediği için 95 koyalım diyorum.


  • heritage  (06.02.24 22:22:40) 
arabam yok ama geçen ay jeneratör aldım. 10 litrelik bidonla gidip fulle dedim :P araba alacak, arabam olsa da depo fulleyecek kadar zengin olmasam da bi anlık zengin hissettirdi adfgfdhfdasas pompacıya fulle diyebilmek :P benzinli araca dizel almadığın sürece bi sıkıntı olmaz.

çoğu benzinlikte standart 95 oktan var sadece. normal bir araca yüksek oktanlı benzin alsan da fark etmiyor boşa pahalı benzin almış olursun. özellikle yüksek oktanlı benzin gereken bir araçta düşük oktanlı benzin vurma yapabilir ama öyle bi aracın olsa zaten bilirdin.

yani senin durumda seçenek varsa gidip 95 oktan diye belirtmek dışında bi olay yok herhalde. belirtmezsen pahalı olanı satıp geçebilirler belki :P

amerika'da filan seçenekler daha çok, ethanol-free benzin alabiliyorsun bazı yerlerde mesela ama türkiyede görmedim ben. olsa jeneratör için onlar daha uygun.
  • konetsu  (06.02.24 22:46:14 ~ 22:46:38) 
Hiçbir şey belirtmeden “benzin, fulleyelim” dediğinde 95 oktan verirler 98 vermezler zaten. 98 için ayrı belirtmen lazım. Fullendiğinde tabanca kendi atar ve küsüratlı bir tutara tekabül eder. Nakit ödeyeceksen tutarı bir üste yuvarlayacak şekilde ekleme yaptırabilirsin, evet depo fullense de depo bir miktar daha benzin alabilir merak etme. Bazı istasyonlar sen ödeme yaparken ön camı ıslatıp çekpasla silebiliyorlar 5 saniyelik bir işlem, talep edebilirsin


  • iggy pop  (06.02.24 22:53:46) 
Bilal’e anlatır gibi anlatmamışlar ben öyle yapacağım. Benzin kapağınız nerede onu öğrenin ve ona göre yanaşın.

Bazı araçların benzin kapakları araç içinde bir tuşla açılabiliyor öyle mi değil mi emin olun.

Aşırı yanaşmayın, ilk yakıt aldığımda fazla yanaşmışım hortumu ezdim :)
  • ofelia  (06.02.24 23:16:10) 
aracı deponun kapağı ne taraftaysa o taraftan pompaya yanaştırıyorsun. ilk kez ise benzin, full veya 500 lira diyeceksin. nakitse pompacıya ödeyip fişi alıp çıkacaksın. kartsa pompacıda pos varsa ona ödeyeceksin. pos yoksa markete girip ödeyeceksin. iki tane slip verecekler birini pompacıya vereceksin. markete veya tuvalete giderken mutlaka arabayı kitle. benzin dersen zaten 95 oktan verirler. o kısmı fazla karıştırma


  • paintov  (06.02.24 23:19:58) 
Kredi kartlarının hemen hemen her ay bir firmayla bonus kampanyaları oluyor. Onları takip etmenizi öneririm benzin alımı konusunda.

Oktan konusunda bir şey demenize gerek yok. Benzin demeniz yeterli.

Hayırlı olsun ilk arabanız.
  • pispinti  (06.02.24 23:51:21) 
-Bildiğiniz markalardan benzin alın. Shell, BP, Opet iyidir. Diğerlerinden olduğunca kaçarım.

-Benzinliğe girdiğinde ne kadarlık benzin alacağını söyleyeceksin ve benzin diyeceksin.
(500 tl'lik benzin istiyorum veya fullemek istiyorsan fulleyin diyeceksin.)

-Pompa depoya girene kadar bekle ve motorin pompası olmadığına emin ol çünkü bu pompacılar bazen dikkatsiz oluyor.

-Peşin ödeyeceksen elden verip, ödeme fişini kesinlikle sakla. bir sıkıntı olması durumunda kanıt olur.

-Kredi kartıyla ödeyeceksen benzinliklerde büyük tv ekranları olur ve pompaların numarası yazar (plaka da yazar). Pompa numarasını söyleyip ödemeyi senden kartla alacaklar. 2 fiş verecekler. Bir tanesini pompacıya vereceksin. O da sana başka bir fiş verecek. Bu ne kadar benzin aldığını gösteren fiş. Yani peşin ödemeyle alacağın fişle aynı.

-Türkiyede bütün benzinler 95 oktan. Fakat bazı markaların içeriği daha farklı ve biraz daha oktanı yüksek. Mesela shell'in nitro benzini 97 oktan. Aracın daha performanslı ve enjektörlerin daha az kirlenmesini sağlayan yakıt. Ama sen şimdilik normal benzin al.

-Bazı markaların kredi kartı ve araçta ödeme kampanyaları ödüyor. Plakanı kredi kartına bağlayıp, direkt olarak ödemeyi app üzerinden yapabiliyorsun.
  • false pretension  (07.02.24 00:03:50) 
eğer kart ile ödüyorsan içeride ödüyorsun, aldığın slip ile pompacının verdiği çıktıya dikkat et.
pompacı 200'ü 100 tl anlarsa 100 doldurur sen 200 ödemiş olursun sonra ayıkla pirincin taşını.

  • eja  (07.02.24 10:37:19) 
her şey söylenmiş küçük bir ek yapayım;

araba yeni olduğundan, pompaya yanaşırken benzin kapağının ne tarafta olduğunu unutursan; kadrandaki yakıt seviye göstergesindeki ikona bak, pompanın ucu ne tarafı gösteriyorsa kapak o taraftadır.

misal şurdaki aracın kapağı sağda: www.csymarine.com
  • brkylmz  (07.02.24 12:37:52 ~ 12:38:53) 
her şey yazılmış zaten. tek bir eklemem var.

bir süredir örneğin shell istasyonlarının bazılarında kredi kartıyla doğrudan pompanın olduğu yerlere yerleştirilmiş poslardan ödeme yapıyorum içeri gitmeden. aklınızda olsun.
  • Phoebe  (07.02.24 13:13:26) 
Pompacının benzin doldurduğundan, fişte 'benzin' yazdığından emin olmadan hareket ettirme arabayı.
Pompacı doğru tabancayı mı takıyor diye başında dur ilk başta.

  • abbabaabbaababbabaababbaabbabaab  (07.02.24 21:26:10) 
01- Genellikle aynı benzinlik şirketi seçilir.
02- Uzaktan görünce en sağ şeride yanaşılır, sağa sinyal verilir.
03- LPG-OTOGAZ dışındaki alanlar gözle seçilir. (çünkü geriye benzin-dizel kısımları kalıyor)
04- Varsa sıraya girilir, yoksa boş olan yere yanaşılır.
05- Depo sağdaysa, kolonun soluna; depo soldaysa, kolonun sağına yanaşılır.
06- Araç boşa veya park moduna(P) alınıp el freni çekilir.
07- Kontak kapatılır / stop edilir.
08- Benzin kapağı içeriden açılıyorsa açılır.
09- Nakitiniz varsa camdan "500 liralık benzin" denilip para uzatılır işlem bitene kadar beklenilir (15.adıma gidiniz)
10- Nakit yoksa araçtan inilir, camların kapalı olduğundan emin olunulur, araç kitlenir.
11- Görevliye yine "500 liralık benzin" veya "dolsun" denilinir.
12- İçeri geçmeden önce aracın hangi numaralı pompada durduğuna bakılabilir, veya içerideki ekrandan plakanızı bulup takip edebilirsiniz.
13- Eğer zaten almak istediğiniz benzin tutarını pompacıya söylediyseniz ödeme yapıp fişi alıp pompacıya götürmeniz yeterli. Dolmasını beklemenize gerek yok. Ama yok "dolsun" dediyseniz ve ne kadar tutacağını bilmiyorsanız ya aracın yanında bekleyip ya da içerideki kasanın yanındaki ekrandan takip ederek bekleyip nerede duracağına bakıp ödemeyi ondan sonra yapmalısınız.
14- Ödeme bittikten sonra size 2 tane fiş verecekler. Bunun birini pompacıya vereceksiniz, biri sizde kalacak. Maksat ödemeyi yaptığınıza dair bir kanıtı pompacıya göstermek. Hangisini vereceğinizi bazen sözel, bazen damgayla, bazen çizgiyle işaretliyorlar. Bazen yazıyla yazıyor dişin üstünde, bazen de hiç bir şey yapmıyorlar ben genelde pompacıya gidince gösteriyorum hangisi sizindi diye, o bakıp alıyor zaten.
15- Pompacıya kart fişinin birini verdikten sonra o size ayrıca yakıt fişi verebilir de vermeyebilir de. Siz isteye de bilirsiniz istemeyede bilirsiniz ama ben genelde alıp biriktiriyorum sonradan kontrol için falan.
16- Aracınıza normal şekilde binip benzinlikten ayrılıyorsunuz.

Not: ben açıkçası 95-98 çok dikkat etmiyorum genelde 95 oktan var diyebiliyorum. eskiden daha çoktu 98 ama şimdilerde pek denk gelmiyordum.
  • ananiyimioguz  (07.02.24 23:53:53 ~ 23:57:07) 
[]

%25 Kapora İsteyen Bayi

Merhaba.

Alacağım aracın fiyatı 1.7 milyon.
Kredi işleri sebebiyle alım işini 1 hafta ötelemem gerekti, satış yetkilisi de 500.000 TL kapora istiyor. Birincisi bu ücret fazla değil mi? İkincisi, ödemeyi yetkili bayinin hesap numarasına yapacağım ancak dekont haricinde başka bir yazılı kâğıt vermiyorlar. Sizce güvencem var mı?

 
Bu arada zaten daha önce 2500 kapora göndermiştim. Ancak işler ertelenince meblağı artırmak istedi.


  • french lover  (29.01.24 14:38:55) 
şu an araba arzında bir sıkıntı yok. ben olsam şöyle derim; kardeşim elimde olmayan sebeplerden dolayı alışverişimizi bir hafta ötelemek zorunda kaldım. eğer bu süre içerisinde arabayı satabiliyorsan sat, satamazsan ben haftaya gelip arabayı alacağım. koy postayı yolla. bazı bayiler hala pandemi dönemi sonrası satıcıların kendini kaybetmesi durumunu aşamadı.


  • asap raki  (29.01.24 14:44:47) 
satışçı prime oynuyor olabilir mi? malum ay sonu geldi.


  • duyulmasi gerektigi kadar  (29.01.24 14:48:45) 
valla bizden de 500-600bin kapora istiyorlardı. sonra bir yer 100bin istedi orayı attım resmi hesaplarına. ad soyad kapora diye attım bir şey olacağını sanmıyorum.

ben atalı 1-2 hafta oluyor. aracın gelmesini bekliyorduk. bugün yarın da kalanını atıcam.

sanırım insanlar sıraya girip vazgeçiyorlar, caydırıcı olsun diye yüksek alıyorlar
  • ananiyimioguz  (29.01.24 14:51:10 ~ 14:51:19) 
fazla. ben vermem. araba alırken 5000 tl kapora vermiştik 1.35 milyonluk araca.
araç gelene kadar kaybın fazla olur. 500.000 tlnin günlük faizi 500 tlden fazla.

araç bulmak kolay. verdiğin kaporayı da geri iste.
  • jelly bear  (29.01.24 14:52:54 ~ 14:57:35) 
Yüksek miktarda kapora verirseniz, elinizde de sözleşme filan yazılı (hukuki) belge yoksa ... aracı ciddi oranda zamlı satın almak zorunda kalabilirsiniz. Zam geldi sizin fiyat geçerli değil ... derlerse, ayıkla pirincin taşını.


  • alfired  (29.01.24 16:11:20) 
[]

Peugeot 408 vs 508

İkisi de 2023 gt model. Hangisi sizin tercihiniz olurdu?




 
408


  • paintov  (28.01.24 12:05:05) 
408 çünkü benzinli, daha performanslı (508’e nazaran), daha ferah.

fakat ikisini de almazdım aslında, ikisi de gitmiyor. heybetlerine hiç yakışmayan güçsüz motorlar var ikisinde de. ille peugeot olacaksa crossover olarak 2008, hatchback olarak 208 fiyat fayda açısından en mantıklı seçenek.
  • orient blue  (28.01.24 12:14:36) 
Hocam yıl düşürürsen 2022'lerde 508 1.6puretech 225bg motor seçeneği var.
Sorunuza gelirsek, bagaj kullanisliligi ve daha çok satan araç istiyorsanız az da yerden yüksek olsun derseniz 408, daha rijit ve yol tutusu iyi yere yakın d segment araç istiyorsanız 508 alın.

  • karacigerim vur kadehlere  (28.01.24 14:04:59 ~ 14:05:45) 
benzinli olduğu için 408.

siz bilirsiniz ama uzak duracağım markaların başında pejo/citoren gelir.
  • durbidakka  (29.01.24 10:58:15) 
[]

Sıfır Araç Alırken İlave Masraflar Neler?

Liste fiyatı üzerinden pazarlıkla bir fiyata anlaştık diyelim ki.
Bu ödeme haricinde ne gibi ek ödemeler oluyor ve tahminen ne kadar tutar sizce? (kasko, mtv vs.)

Araç: 1.2 motor , fiyatı 1.7 milyon.

 
Kasko sigorta ilk benzin masrafı

Kasko farklı yerden fiyat almaya çalışın, kesinlikle fark oluyor kitliyor satıcılar
  • fistikthecat  (27.01.24 21:10:59) 
Zorunlu trafik sigortası: 8-12 bin civarı çıkar.

Kasko yaptırırsanız: 15-25 arası çıkar.

Mtv de: 2000 civarı çıkar (6 aylık)

Yakıtı boş veriyolar onu da dolduracaksınız.

Yani siz kafadan 50bin kenarda ayırın.
  • ananiyimioguz  (27.01.24 23:00:42 ~ 23:09:33) 
[]

1.5 Milyon Civarına Araç Tavsiyesi

Sevdiğim ama paramın yetmediği araç: Volvo XC40

Buna istinaden araç tavsiyelerinize açığım.

Sıfır araç alacağım.

 
O fiyata alınacak en ağzı yüzü düzgün araç pejo 308 ya da skoda octovia.


  • mikahakkinen  (19.01.24 22:57:03) 
octavia güzel araç.

corolla cross var.

arabam com'da sıfır araç listesi vardı. çok kullanışlı.
  • gurur  (20.01.24 12:00:31 ~ 12:03:16) 
[]

Bayide Sıfır Araç Olmaması

Merhaba.
Bugün bayiyi aradım. Almak istediğim araç bayide yokmuş ve Mart ayında gelebileceğini söylediler. Diyelim ki aracın fiyatı şu an 1.5 milyon. Bunun Mart ayında fiyatı değişecektir diye tahmin ediyorum. Böyle bir durumda nasıl anlaşılıyor? Adımızı yazdırıp, fiyat ne çıkarsa razı mı oluyoruz?

Bir de daha ileri bir tarihte gelecek araçlar için sıraya adımızı mı yazıyorlar yoksa gelince direkt arıyorlar mı?

 
1- Evet geldiğindeki fiyat neyse o oluyor.
2- Yoğunluğa göre değişir geçen sene sıraya yazıp aramıyorlardı bile. Ama artık gelir gelmez satmak için arıyorlar.

  • nuevo  (18.01.24 15:06:50) 
araç gelip aracın şasi no size tanımlandıgı anda fiyat neyse onu ödersiniz
gelince arayanlar da var. veya siz arayıp hatırlatınca gelen aracı size opsiyonlar da var

  • limonlu eksi  (18.01.24 15:16:30) 
başka bayiye sor. illaki olan bi yer vardır. bu ara sıfır araç kolay bulunuyor.


  • jelly bear  (18.01.24 15:59:50) 
genelde bayiilerde şu ara araçlar var. ama varken yok demezler bu ara satışlar düşük.

mart ayında gelicekse o zamanki satış fiyatına göre alırsın.
böyle durumda sırada oluyorsunuz almazsanız sizden sonrakine aracı veriyorlar ya da para verdiyseniz iade ediyorlar.
daha ciddi olduğunuzu belli etmek için ya firmanın şartlarını kabul ediyorsunuz(pasta cila vb) eklenti fiyatları ya da biraz para ödüyorsunuz.

başka şehirlerde araç olabilir bayiileri arayın.
  • mikahakkinen  (18.01.24 16:45:26) 
[]

Hangi Atkı?

Renk opsiyonları konusunda da fikrinizi belirtirseniz memnun olurum.
2 tane alacağım sanırım.

1) www.massimodutti.com
2) www.massimodutti.com
3) www.massimodutti.com
4) shop.mango.com
5) shop.mango.com

 
2 ve 3 linkleri çalışmıyor. bence 5.


  • Amaranta ursula  (14.01.24 01:05:35) 
4


  • hain kostokk  (14.01.24 01:10:39) 
1 çünkü malzeme olarak yün değil kaşmir


  • freebird5406_2  (14.01.24 01:30:14) 
4-5


  • paintov  (14.01.24 01:52:52) 
[]

Karakoldayım Akıl Verin Lütfen

Daha önce gürültü sebebiyle şikayet ettiğim komşum bugün sarhoş bir şekilde kapıma dayandı. Kapıyı yumrukladı ve tehdit etti. Polisi aradım ve şu an karakoldayım. Polisler şikayetçi olmamam konusunda akıl veriyor. Adam daha da azabilirmiş vs. Sorunlu bir tip.

Polisler uğraşmak istemiyor belli ki.
Sizce ne yapmalıyım?

 
Ölümle tehdit edildim, çok berbat bir histi. 1 odalık dairede çaresizce polis bekledim.


  • french lover  (11.01.24 02:40:15) 
polisler doğru söylemiş. davadan kanundan ciddi birşey çıkmaz, adam arızalı ise daha beter bela olur. fiziksel bir zararın da olmamış. boşver.


  • parka  (11.01.24 02:52:16 ~ 03:05:53) 
En azından bir korksun istiyorum. Gelip özür dilerse çekerim şikayetimi. Böyle hiç şikayet etmeyince de cesaret alabilir.


  • french lover  (11.01.24 03:01:07) 
o adam sana bıçağı takar. ondan sonra bile polis olaya karışmaz.


  • ferenc  (11.01.24 03:28:20) 
Ben de park yeriyle ilgili benzer süreç yasamistim. Polis "istersen şikayet etme biz bı görüşelim" demişti. Sonra beni arayıp "konustuk, bundan sonra istediğin yere park edebilirsin" demişti.

İşlem yapılması polisin de işine gelmiyor tecrubelerimden anladığım. Benim yaşadığım tarzda bir şey onerebilirsin polislere
  • abuzer  (11.01.24 05:48:49) 
Polis ugraşmak istemiyor. Şimdi siz deseniz şikayetçiyim diye bir sürü evrak kitap işleri çıkacak adamlara. Ben olsam şikayetimden vazgeçmem. Dava da açtırım ölümle tehdit huzur ve sükunutu bozmakta. Sonra acilen de ordan taşınırdım. Sikayet etseniz de etmeseniz de adam size kafayı takmış. Apartman boşluğunda kıstırabilir


  • limonlu eksi  (11.01.24 08:18:17) 
polis uğraşmak istemiyor. siz şikayetçi olun polise kalsa iş olmasın. olay savcılığa intikal etsin eleman nasıl korkuyor. tehdit var zaten. o çekinsin bu çekinsin tamam da o zaman pısalım bekleyelim. hukuk yok da ülkede herkesin babasının malı değil.


  • mikahakkinen  (11.01.24 09:55:09) 
Bu saatten sonra geri adım atmanız bence de doğru olmaz.

Şikayetinizi yapın. Sonrasında yanınıza gelebilecek birileri varsa, onları çağırın. Erkek kardeşiniz, babanız vs. En kötü bu sıkıntı devam ederse, tanıdıklar vasıtasıyla ağzını burnunu kırdırın.

Bu cinsler nezaket, geri adım gördüğü anda daha sert üstünüze gelirler.

Bunlar bana ve çevreme ters, ne biçim öneriler bunlar diyorsanız, taşının...


.
  • kartallar yuksek ucar  (11.01.24 09:59:56) 
Polise bakmayin, gidin sikayetci olun. Korkup geri cekilirseniz daha cok rahatsiz eder. Ben de gurultu nedeniyle komsumu sikayet ettim.


  • Kahvedesu  (11.01.24 10:05:05) 
polise değilde doğrudan savcılığa şikayet edin. polisler uğraşmak istemiyor.


  • my fault  (11.01.24 11:34:29) 
Her bir adli vaka, kayıtlara, istatistiklere olumsuzluk olarak yansıyor. Bu da asayişi teminden sorumlular için kötü puan demek oluyor.
Asayişi sağlamakla sorumlu olanların görevlerini yapmak yerine mağdurun gözünü korkutarak sindirmek istemesi de ibretlik bir olay.
Bir avukatla görüşün. +1
Savcılığa gidin +1
  • Mirket  (11.01.24 11:51:27 ~ 11:53:00) 
kanıt varsa şikayet edin. yoksa boş verin


  • gizemli dede  (11.01.24 14:32:08) 
Şikayetinizden vazgeçmeyin, ileride duruma göre vazgeçersiniz.


  • drako  (11.01.24 15:12:04) 
Polis şikayeti işleme koymak zorunda. Cimere ya da kollukgozetim.gov.tr e şikayet edin.


  • jazzabel  (11.01.24 16:53:40) 
şikayetinden vazgeçme.


  • gabe h coud  (11.01.24 17:31:56) 
vazgeçersen daha da azabilir. edip wsonuç alamazsan da. şikayeti geri çekersen, ileride oluşacak yeni bir sıkıntıda, bir öncekinde şikayeti geri çektiğini sana söyleyecekler. konu eskisine göre daha tehlikeli bie hal alsa da ciddiye alınmayacaksın.


  • alispaint  (12.01.24 01:32:54) 
[]

İş Arkadaşımın Uyanıklığı

İş arkadaşımın şöyle bir huyu var.
Bir konuda başlangıç seviyesinde olmasına rağmen, uzman gibi tavırlar sergiliyor. Özellikle yöneticime kendisini güçlü göstermek amacıyla çok sık yapıyor bunu. Onun yanında "her şey kontrol altında" mesajı veriyor. Ancak arka planda iş icra ederken milletten yardım dilenerek güç bela yapıyor tüm işlerini.

Başlangıçta bunu taktik sanıyordum ama ciddi ciddi kendisi de buna inanıyor. Mesela sizden bugün bir şey öğrensin, hayatında ilk defa duyduğu bir şey olabilir, 10 dakika sonra bir genci yanına çekip o konuda ahkam kesebilir.

Ben mi fazla kaprisliyim? Bilgiyle biraz ketum olmak gerekiyor gibi geliyor bana.

 
her işyerinde vardır böyle tipler. kendini öyle bir satar ki, hiç bir şey bilmese bile ya da hiç bir iş yapmasa bile kendini öyle ön plana atar ki en çok çalışan,en akıllı o gibi bir hava eser ofiste. iş hayatında bu kişiler genelde daha başarılı olur. önemli olan iş yapmak değil iş yapar gibi görünmek bu adamların mottosudur. iş hayatında onalr gibi olmak lazım belki de...


  • exlibris  (09.01.24 19:39:17) 
aklima eski bir animi getirdi,
o donem calistigim bolumde asiri yogunduk surekli bir mesaiye kalma durumu var en sonunda bolum baskani bir gun geldi, size harika bir haberim var yeni birini aldik, inanilmaz iyi macro excel biliyor, bir kod yaziyor ufff raporlarimizi onunla yeniden duzenlicez vs tabi biz baya sevindik. 2-3 hafta sonra bu arkadas ise basladi, excel'de vlookup bile bilmiyor... hayatimin soklarindan biriydi, o zaman daha salak ve tecrubesi oldugumdan yardim ediyordum ama simdiki aklim olsa etmem, insanlar boyle kendini 1ken 10 gosterip yolunu buluyor. belki kendini oyle pazarladi ki sifir excel bilgisiyle ( banka genel mudurlugunde raporlama isiyle ugrasan yani exceli dehset bilmeniz gereken bir bolumdu) bizden cok maas aldi, gunahi boynuna artik.

  • tuborg yesili  (09.01.24 19:41:49) 
aynından var. z kuşağı bizdeki.


  • WithWorth  (09.01.24 20:02:05) 
Bu bir yetkinlik yalnız. Yani iyi bir şey.


  • pispinti  (09.01.24 20:06:22) 
o is arkadasin öyle bir yükselecek ki ardindan bakakalacaksin :)


  • sonsuz  (09.01.24 20:22:39) 
Değilsiniz kesinlikle, bizim isyerinde de böyle uyuz olduğum gerizekalı bir tip var hix de muhatap olmuyorum, kendi durumumda paylaştığım komik veya sıradan şeyleri işyeri grubuna atıyor sanki kendisine aitmiş gibi. Ben asla muhatap olmuyorum.


  • sanguine  (09.01.24 22:02:01) 
Bu eğer üsttekiler tarafından fark edilmiyorsa buna başarı diyorlar


  • olaylar olaylar  (10.01.24 00:10:27) 
Arkadaşın plaza çalışanı beyaz yaka diye yorumladım.

@olaylar olaylar +0,5 çünkü bunu fark etseler de iş halloluyorsa başarı diye sayanlar var. Türkiye'de iş ahlakı ve etiği...
  • nawar  (10.01.24 00:49:21 ~ 00:50:05) 
"o is arkadasin öyle bir yükselecek ki ardindan bakakalacaksin :)" +1


  • twelfth  (10.01.24 09:09:09) 
"Başlangıçta bunu taktik sanıyordum ama ciddi ciddi kendisi de buna inanıyor."
Hiç öyle sanmayın :) çok dikkat et. Sonuçta işi yapıyor mu yapıyor ve göz de boyuyor. Tehlikeli bir tür.

  • sevilen progressive türkücü  (10.01.24 11:49:08) 
Şuanki ekip arkadaşım böyle. Ben ekibe sonradan girdim. Pek birşey bilmeden satmiş kendini yıllarca. Teknik konu olduğu için de müdürleri uyutmuş. Uyuttuğu müdürlerden birinin olduğu toplantıya çağırıp, sanki akıl danışıyormuş gibi sorularla köşeye sıkıştırdım. Verdiği saçma cevapları da bilgimle çürütttüm. İmkanınız varsa insan içinde rezil edin. Sen birşey bilmiyorsun gibi değil de, misal ekran paylaştığı sırada excelde şunu da gösterir misin diyip bi işlem yapması gerektiği ortam oluşturun. Bi süre can çekiştirin, sonra da kontrol isteyip siz yapın. Böyle tipleri yok sayarsanız yukarıda denildiği gibi yükselmesi için önünü açmış olursunuz. Fikir ve bilgilerinizi sadece amirlerin olduğu toplantılarda paylaşın.


  • ya volna  (10.01.24 11:52:34) 
+1 ya volna. rezil et. Gerçekten böyle her şeye atlayan bir çalışan var her fırsatta öne atladıkça kendisini çürütüyorum.


  • sevilen progressive türkücü  (10.01.24 11:54:21) 
[]

Araba Alacağım ama Bilgim Sıfır

Merhaba dostlar, yönlendirmenize ihtiyacım var.
Arabadan anlayan birisi değilim.

Öncelikle durumum şu:
Nakit 900.000 TL param var ve sıfır araç almak istiyorum.
Almak istediğim araçların fiyatı 1.2-2.0 milyon arasında.
Aylık ödeyebileceğim maksimum kredi taksiti 50.000 TL.

Endişelerim/sorularım:
- Taşıt kredilerine düzenleme gelir mi? Beklemeli miyim? Şu anki kredi koşulları ile en fazla 1.2 milyonluk bir araç alabilirim gibi görünüyor.
- Araç satın alma süreci nasıl işliyor? Dolandırılmak en büyük korkum. Araç satın alma işlemlerinde neye dikkat etmeliyim. Peşinat vs. alıyorlar mı? Ödeme işlemleri nasıl gerçekleşiyor?
- Bayide araç bakarken nelere dikkat etmeliyim? Test sürüşü vs. yaptırılıyor mu? Tek tek tüm donanımlara bakmalı mıyım? Pakette vaat edilen ile mevcut özelliklerin örtüşmemesi gibi bir durum söz konusu olur mu?
- Varsa başka tavsiyeleriniz....

Şimdiden çok teşekkürler.

 
başka tavsiyelerimiz :

Arabadan anlamayan ya da bu konularda daha işin başında olan en azından "bu işlerde bilgili bir tanıdıkla beraber" 3-4 yıllık temiz bir şeye bakmalı. Hafif çizilmeleri de görmezden gelin.
Fiyatlar düşme eğilimi gösteriyor zaten.
  • diyecevaplandı  (07.01.24 23:33:24) 
- krediler ile ilgili bir gelişme beklemiyorum. eylül ayında m şimşek, konut kredi kampanyalarımız olacak demiş, taşıt konusu gelince baya olumsuz konuşmuştu. ki olumlu konuştuğu konutta da tık yok. ama senin bayileri gezmen lazım, bayiler de taksit vs olsun yardımcı olurlar.
- valla iyi bir bayiye gitseniz dolandırma gibi bişeyi, büyük konuşmamak lazım ama yine de, beklemem ben. temiz çalışan çok bayi var merak etmeyin bence.
- test sürüşü olsun, saatlerce konuşma araç ile ilgili sohbet vs hepsi olur.

ayrıca üstte yazılan pazarlık ve fiyat konuları doğru. aralıkta nasıl oldu çok şaşırdım ama 160k civarı sıfır araç satıldı. korkunç yüksek rakam. ocak şubatta bir anda 70-80'e düşmesi hiç birinin işine gelmez, hiç biri tok satıcı değil artık, o sayede gerçi aralık rekor ayı oldu. dolar 2 aydır artmasına rağmen 2 aydır aynı fiyata satış yapan marka modeller var. pazarlığı yapın ama daha ötesi, kredi sorun, taksit sorun. mesela skoda 200k kadar 12 ay taksit yapıyor (faizsiz kredi). peynir ekmek gibi satan egea, corolla clio vs değilse baktığınız bunlarda baya yardımcı olup ilgilenirler
  • avatar is back  (08.01.24 00:35:05) 
Elinizdeki nakite göre her bayii size kolaylık sağlar. Elinizdeki parayı söylediğinizde zaten hemen size yardımcı olurlar. Hemen anlaşmayın, pazarlığı kesinlikle bilen biriyle yapın. Kredilerle alakalı bir beklenti yok ama firmaların bankalara göre daha uygun kredileri var. Araçları tek tek test edin, marka modeli belirleyin paketlerine en son yoğunlaşıp kararınızı verin. İkinci elde düşme eğilimi var. Büyük güvenilir galeriler krediye kadar size ayarlıyor. Tabii ki her galeriye güvenmeyin.


  • mikahakkinen  (08.01.24 04:13:06) 
[]

Bu Site Dolandırıcı Mı? (Braun)

Braun'un şöyle bir sitesi var:
tr.braun.com

ancak ürünlerini burada satıyor:
www.braunshop.com.tr

daha önce alışveriş yapan oldu mu?

 
www.sikayetvar.com

Yani sıkıntı yaşayanlar olmuş.
Buna ek olarak braun sitesinde servislerde adları yok.
Ama şirket var yani, kayıtlı şirket. Fake degil.
www.eticaret.gov.tr

Ama subat 2023 kayıtlı bilmiyorum çok yeni gibi.

Ama linkedini falan da var yani sirketin;
www.linkedin.com

O yüzden ben güvenilir diyorum ama sorun çıkarsa sıkıntı olacak gibi (garanti, tamir vs).
  • logisticsmanager  (01.01.24 02:08:05) 
kasım ayında alışveriş yaptım, sorunsuzdu.
online sitelerde amazon, hepsiburada v.s bu şirket satış yapıyordu, kendi sitelerinde fiyat biraz daha düşük olunca kendi sitelerinden almıştım.

  • sealth  (01.01.24 13:19:22) 
kendileri ithal edip satar sorun yaşatır.


  • uykulu  (02.01.24 00:32:40) 
[]

Ayakkabı Seçimi

Aslında ilkbahar/yaz için bir ayakkabı arıyorum, arada tarz olarak "yarım bot" sayılabilecekler de var. fakat pantolonun altında saklandığı sürece sneakers gibi görünür diye düşünüyorum.

Siz hangisini tavsiye edersiniz?

1. www.boyner.com.tr
2. www.boyner.com.tr
3. www.boyner.com.tr
4. www.boyner.com.tr
5. www.boyner.com.tr
6. www.boyner.com.tr
7. www.boyner.com.tr

 
Ben hiçbirini beğenmedim ama alacaksan 1 ya da 5


  • birşeylersoracağım  (30.12.23 14:15:53) 
8) Hiçbiri

Günlük ayakkabı için hepsi çok kaba.
  • kimlanbu  (30.12.23 14:43:14) 
millet hep şık şeyler mi giyiyor bilmiyorum ama 1-5 tarzı ayakkabımı ben neredeyse her gün giyiyorum. Her yere.

Gidip denemeden almazdım ben olsam. 5000-7000 vs. vereceksem cidden rahat olmalı.
  • nhk ni youkosu  (30.12.23 14:54:55) 
Hiç biri güzel değil, özellikle 3 ve 4 çok çirkin. Bunu yerine camper'lara bakabilirsin belki


  • conta  (30.12.23 14:59:28) 
Abi bunların çoğu sneakers gibi gozukmez.
Tabiki giyebilirsin. Yaşadığım yer misal Decathlon sponsorlugunda misal bütün şehir böyle giyiyor ama yani bunlar şık falan değil.

Eğer sportif bir giyim tarziniz varsa olur tabi de öyle sonuncusu hariç sneakers gibi gözükecek yok.
  • logisticsmanager  (30.12.23 19:23:17) 
1>3>2


  • Bruce  (17.12.23 16:14:05) 
üçü de çok kötü ya. çok zorda kalsam 3 derim


  • paintov  (17.12.23 16:14:32) 
Ilkinin siyahi iyi gibi. Digerleri ceketten cok gomlek gibi duruyor.


  • j r r tolkien hayrani  (17.12.23 17:46:00) 
paintov +1
bunlar böyle modelin üstünde güzel gibi görünüyor ama senin onu taşıyabilmen için makyaj falan yapman lazım.

  • neira  (17.12.23 18:58:56) 
3. daha kullanışlı


  • babemsi  (17.12.23 20:21:31) 
Fiyatı kadar üzerine para verseler yine de almam
3 numara eski bekçi ceketi

  • foster  (18.12.23 01:26:19) 
[]

Yöneticilik - Adil Olma ile İlgili

Merhaba.

Diyelim ki bir şirkette yöneticisiniz.
Ekibinizde X ve Y diye iki çalışan var.

X çok başarılı ve terfi almayı hak ediyor ancak veremiyorsunuz çünkü bir takım prosedürel engeller var (IK'nın şart koştuğu tecrübe yılı yetersiz, belli sayıda tecrübesi sayılmamış vs). 1 yıl daha beklemesi gerekiyor.

Y de fena bir çalışan değil, işini beklendiği seviyede yapıyor ancak asla X kadar fark yaratmıyor. Y'nin terfi almasının önünde bir engel yok, prosedürel olarak terfi verilebilir durumda.

Soru: Y'nin terfisini verir misiniz yoksa bekletir misiniz?

 
Y'ye terfi veririm. X ne kaybedecek ki bu durumdan? her durumda bir sene bekleyecek zaten. bir sene sonra ne olacağı belli değil. niçin Y'nin hakkını yiyeyim ki. iyi bir çalışanmış zaten


  • abelardo  (15.12.23 20:48:50) 
X'i zaten kaçıracaksınız. Y'ye ver geç.


  • dissendium  (15.12.23 20:52:16) 
Yöneticilik istisna yaptırabilme gücüdür, x'in de terfi alması için elimden gelenin fazlasını yapardım.


  • Bruce  (15.12.23 20:55:55) 
çok benzer bir durumu yaşadık.
saçma sapan ik prosedürleri vs.

disssedum +1 x bir gün gidecek.
ama ben olsam, x varken SADECE y ye vermezdim. ik ya baskı yapardım, ikisine de veriridim. biz böyle yaptık.

ortada x gibi bi olmasa, elbette y ye ver geç.
  • neden beni sevmedin  (15.12.23 20:56:36) 
Bruce + 1

Kurallar, bozulmak içindir. İK veya firma, isterse kuralı anında değiştirir. Yönetici olarak bu durumu dile getirin. X için terfi alamasanız bile prim veya yurtdışı eğitim vs bir ödül verin.
  • alfired  (15.12.23 21:19:32) 
Burada Y, X'ten ayrı düşünülür ve terfisi verilir.

X için terfi olmasa da başka duruma uygun başka artılar düşünülebilir.
  • diyecevaplandı  (15.12.23 23:08:00) 
Terfi verilmek zorunda mı? Yoksa yöneticinin isteğine bağlı mı?
Önce bunu sorgulamak lazım.

  • erty_ksk  (15.12.23 23:42:24) 
zorunlu değil, yöneticinin değerlendirmesine bağlı.


  • french lover  (16.12.23 13:56:23) 
Y’ye vermelisiniz, X proseduru bilmiyorsa ona da durumu aciklamali ve farkli sekilde de olsa odullendirmelisiniz. Vermediginiz terfi yuzunden elinizdeki calisanlar kacabilir, seneye terfi verme sansi olmayabilir/kisitli olabilir.


  • ayheytmayselfenvanttuday  (18.12.23 02:35:50) 
Hangisini kacirmak istemiyorsan terfiyi o alir, oburu memur kafali degilse istifa eder gider. Zaten istifa etmiyorsa terfiyi hakedecek bir tip degildir.

isveren kanunlar cercevesinde kaldigi surece kimseye adil davranmak zorunda degil, herkes kendi basinin caresine bakar.
  • cooperr  (18.12.23 03:45:05) 
[]

Rakip Firma ile İş Görüşmesinde Ağzınızdan Laf Alınmaya Çalışılırsa?

Görüşme esnasında mevcut şirketinize ait teknik bir know-how konusunda ağzınızdan laf alınmaya çalışıldığını anladığınızda nasıl bir yaklaşımınız olur?

Soru öyle bir soruluyor ki hem sizin yetkinliğiniz ölçülmek isteniyor hem de o kilit bilgiyi sizden almaya çalışıyorlar.


 
Benzerini yaşadım. Bu kadar ayrıntı paylaşmam doğru olmaz denebilir.


  • dissendium  (09.12.23 23:44:30) 
"sorduğunuz sorunun yanıtını biliyorum ve konuya hakimim ancak bu soruyu yanıtlamayı etik olarak doğru bulmuyorum"


  • rentts  (10.12.23 07:39:06) 
Bu konu hakkında detay veremem diyip geçin, bunu anlayışla karşılamayan firmadan bur cacık olmaz, ikincisi sizi de test ediyor olabilirler.


  • mirty  (10.12.23 12:36:03) 
Bu konuda daha detaylı bilgi vermem etik olmaz demiştim


  • kondansator  (10.12.23 23:30:03) 
12  Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.