[]

5.1 ses sistemi çıkmazı

AV receiver ve hoparlör sisteminden oluşan bir sisteme istiyacım var. Bu işin tekniği konusunda çok cahilim. Araştırırken sadece dolby digital/dts çözebilmesine, optik ve hdmi giriş/çıkışlarının olup olmadığına baktım. Başka neye dikkat edilir bilmiyorum. Bütçeme göre kompakt sistemler arasında yaptığım elemede,

1- Philips HTS 3164...........170,42 €
2- Sony HT-DDWG 700...........210,76 €

bu cihazlarda karar kıldım. Anlayan biri baksa negzel olur.
Efektler vs herşeyi duyayım filmin tadını çıkarayım istiyorum ama öyle gümbür gümbür ses vermesine de gerek yok. Sağolun şimdiden canlar

 
son fiyatları ve durumu nedir bilmiyorum ama bi ara logitech Z5500 fenomen olmuştu adeta. her forumda hakkında bişeyler bulabilirsin. araştır istersen.


  • hevipeyra  (31.12.08 15:03:00) 
akustik ve guzel ses istiyorsaniz, microlab tavsiye ederim. logitech, philips, creative vs. genelde gumbur gumbur ses verir ve sinyal kaliteleri microlab kadar iyi degildir. sony'i bilemeyecegim..


  • paradoxical  (31.12.08 15:33:50) 
logitech z5500 kullanıyorum. dts var ve kalitesi oldukça tatmin edici. ancak fiyatı sana uyar mı bilmem. 500-600 ytl arası değişiyor şu günlerde.


  • piirsikli  (31.12.08 17:15:35) 
[]

ingilizce Tabu XXL arıyorum

Avrupa sınırları dahilindeyim ama hiçbir yerde bulamadım. Amerikan alışveriş sitelerini falan pek bilmediğimden amazon.com a baktım sadece, orda da yok. Ebay'e de pek yanaşmak istemiyorum. Var mı bir fikri olan?




 
oyunun ingilizcesinin adı tabu değil.


  • desdinova  (26.12.08 12:52:14) 
Su olabilir mi?

www.amazon.com

Taboo xxl diye aratinca cikti.
  • wpi  (26.12.08 13:00:31) 
[]

yeni bebek sahibi olmuş çifte ne götürülür?

Çok yakın arkadaşımın dün bir bebeği oldu. Bugün görmeye gideceğiz. Altınını falan hazır ettim de bebeğe mi iliştirmek lazım bunu yoksa öyle verilmeli mi? Hastanedeler daha. 1 hafta falan hastanede kalınacakmış. Bilemedim. Yurtdışında yaşıyorum heryer kapalı bugün noel mahiyetiyle. çiçek alamıyoruz yani. Başka ne verilebilir, altın yeter mi?
Ne denir bir de? Gözünüz aydın mı, tebrikler mi, yaşı uzun olsun mu? Akıl verin şu antisosyal arkadaşınıza.



 
allah anneli babali buyutsun dersin, altinida bebege takarsin. adettendir ustunde altin varken bebegin bebekle fotoraf cektirirsin ama gecti bu eski adetler bebegin gozune yazik flash zarar veriyor.


  • sanio  (25.12.08 14:58:28) 
eğer çiçek götüremiyorsan bir oyuncak alıp gidebilirsin. hatta aldığın oyuncak peluş ayı gibi birşey olursa altını ona da takabilirsin...


  • kahvegibi  (25.12.08 15:10:17) 
bu arada sey olayida vardi. bankalarda hesap aciliyor boyle, hediye hesabi. icine yatirilan para cocuk 18 yasina gelen kadar isletiliyor falan. oyle biseyde dusunebilirsin. ailesine teslim edersin.


  • sanio  (25.12.08 15:21:01) 
Emtia fiyatlarındaki düşüş malum daha likid bir kaynak verin yavrucağa ocak ayını bekleyin yeni TL lerden götürün derim ben daha havalı olur ama altında münasiptir, yada olagelmiştir...

daha yaratıcı şeyler üretilememiş bu alanda araştırdım siz en iyisi bkz.sozluk.sourtimes.org
  • karapaks  (25.12.08 15:34:26) 
yau hesap açtırma olayı bebek sahibinin iş arkadaşlarının falan yaptığı bir şey değil mi (: yani işyerlerinde iş arkadaşları tarafından tercih edilen bir şey genelde. ben hep çalıştığım yerlerde denk geldim (: yakın arkadaşa biraz daha samimi şeyler daha güzel olur.
allah analı babalı büyütsün, hayırlı bir evlat olsun falan denebilir. altın kafi aslında, eve çıktığında ziyarete gittiğinizde götürürsünüz gönlünüzce birşeyler.

  • girl in a coma  (25.12.08 15:47:17 ~ 15:49:00) 
yüklenebildiğin kadar bebek bezi götür . hayatları boyunca anılırsın :)
bide bir ateş ölçer al alabilirsen ..

  • taylor durden  (25.12.08 17:21:52) 
şirin bir kutu içerisinde bir çift patik "inşallah hemen ayaklanır da yürüyüverir" manasına gelirken,altın da "gözler bu küçümenin üzerine değil de ahanda bu altıncığa çevrilsin,zaten bebişe bakmayan da altına bakan kem gözlüdür,nazarı alır" düşüncesine göre iş gören adetler...

yani bir altın takılır,bir foto çekilir,anacığına da al bu patikleri yürüyünce giydirirsin denir.gönüllere taht kurulur.
  • bas git  (25.12.08 21:12:41) 
[]

Takılan,atlayan imleç

imleç ekranda takılarak ilerliyor akıcı değil. Bir yere tıklamak işkence oluyor bazen. Eskiden de yapıyordu bunu sonra düzelmişti kendiliğinden. Şimdi format attım yine başladı. Neden olur bu?
Laptopda vista kuruluydu orjinalinde, xpye çevirdim. mouse sağlam. touchpadde de yapıyor aynı şeyi.



 
Büyük ihtimalle sorununuzun çözümü değil ancak geçen gün arkadaş laptopla uğraşırken fare kendi kendine tıklıyordu, bayağı bi saydı döktü abisine "Yeni fareyi ne hale getirdin!" diye. Meğersem laptopu göbeğiyle dizi arasında kullanırken kemeri touchpade dokunuyormuş.


  • 44  (21.12.08 12:19:06) 
[]

Vistanın keyfi kapanmaları

Dün Vista kurdum ilk defa. Biraz zorlanınca mı artık neyse küsüp kapanıyor. Ekran fade out olup kararıyor akabinde laptop kapanıyor. Zorlamadan kastım da üst üste yapılan işlemler. Dosya kopyalarken firefoxla msnle falan uğraşmak gibi. Neden olur bu?
Veriler: Vista ultimate, pentium dual core 1.86ghz, 1gb Ram, 256mb paylaşımlı ekran kartı.



 
ultimate sağlam sistem istiyor..bence o ram yetmez...yetersiz olur


  • rosencruz  (18.12.08 01:52:28) 
[]

XP media center edition (MCE)

Halihazırda XP yüklü bilgisayarıma media center edition kurmak istiyorum.

1-XP ye ek olarak MCE kurabilir miyim yoksa format atıp ayrı bir işletim sistemi mi kurmam lazım?
2-Herhangi bir laptopa xp mce kurulabilir mi?
3-Vista da işimi görecek. Hiç uğraşma vista kur mu dersiniz?

not: biliyorum program gereksiz de lazım işte

 
vista ultimate edition çalışabiliyorsa onu kur derim. daha stabil, daha yeni, daha afili.


  • ozdek  (14.12.08 16:41:14) 
[]

XP --> Windows Media Center

Bilgisayara yeniden sistem kurmadan, halihazırda yüklü olan Windows XP Pro ya windows media center ekleyebilir miyim?




 
HDD'in başka bir partition'una kurabilirsiniz..


  • susebili  (03.01.09 04:52:35) 
[]

Noel ve yeni yıl temalı film & animasyonlar

Evet bu temalarda güzel film ve animasyon arıyorum. Tavsiyelerinizi esirgemeyin.




 
  • deckard  (27.11.08 00:34:34) 
the holiday


  • safepassage  (27.11.08 00:34:37) 
  • ermanen  (27.11.08 00:46:35 ~ 00:46:53) 
  • mea maxima culpa  (27.11.08 00:57:14) 
[]

hüseyin üzmez olayı

Az önce, tv'de haberlerde hüseyin üzmez olayını gösterdiler. Kanal yabancı. 70 yaşında adam 14 yaşında kıza tecavüz etti ve suçunu itiraf etmesine rağmen bugün serbest bırakıldı dediler. Sonra Kuran'da Hz. Muhammed'in 9 yaşındaki eşiyle cinsel birleşmede bulunduğunun yazdığını, bu yüzden de hakimlerin onu serbest bırakmış olabileceğini söylediler. (Kuran'da bu yazarken daha ne beklenir ki gibi birşey söylediler).

Ne bu şimdi?


 
türk tv'lerinde gerek içeriyle gerek dışarıyla ilgili haberler nasıl niyetler ve nasıl bir cehaletle hazırlanıyorsa bu da o. neden şaşırdınız anlamadım!


  • tannhauser  (12.11.08 00:56:17) 
yalan mı? her sey ayan beyan ortadayken adam elini kolunu sallayıp geziyorsa ve üstüne mazlum ilan edilmeye calışılıyorsa, insanlar olaya dini açıdan bakacaktır dogal olarak.


  • patricia teyze  (12.11.08 00:56:27) 
kuranda bu kesinlikle yazmaz... kuran'da hz. aise ile alakali tek bir ayet vardir...
o da kendisine atilan iftiranin yalan olduguna dairdir... onda dahi 'aise' ismi gecmez...

arti; kur'an'da evlilik ve yasla alakali sayisal veriler de gecmez...

yazmiyor..
  • thunder thunder thunder thundercats  (12.11.08 10:01:22) 
maddi bilgi hatasını kimse düzeltmiyor, hüseyin üzmez tecavüz etmiş olsaydı olayın boyutu değişirdi. işlediği suçun kapsamı cinsel istismar ve tacize giriyor.


  • caturanga  (12.11.08 10:24:52) 
valla o değil de bu hüseyin üzmez olayı ilk çıktığında (yani 3-4 ay önce) onun hakkında bir entry yazdım, sonra da sözlükten uçuruldum, entry hem formata aykırı hem de göte girebilecek cinstendi.


  • zubundy  (12.11.08 15:06:49) 
hüseyin üzmez tahliye edilmiştir, beraat etmemiştir. yani tutuksuz olarak yargılanması sürmektedir. yargılamada illa tutuklamaya gerek yok. yargılama sonuçlanana kadar tutuksuz da yargılanabilir. tutuklama bir ceza değil, bir yargılama önlemidir. sanığın kaçması vb. önlenmek amacı güdülmektedir. dolayısıyla aslında bizim mahkemelerimizde her önüne gelen davada tutuklama kararı çıkması aslında istenilen bir şey değildir; kaçma ve delilleri yok etme şüphesi olması gerekmektedir. hakim buna kanaat getirirse tutuklama kararı çıkar.


  • beccaria  (14.01.09 23:15:50) 
[]

High Score OST

High Score adli deli belgeselinin müziklerini ariyorum. Google'i alt ust ettim bulamadim. Var mi bildiginiz saglam soundtrack siteleri? bi bakiverseniz? hadi bulalim sunu, siz de cok seveceksiniz. Sagolun canlar.

edit: IMDB de bir tane parca gostermis soundtrack listesinde. onu buldum ama gerisi yok.


 
soundtrack albümü çıkmadıysa bulmak zor oluyor. belgeselin sonunda music by x diye yazıyor ise onları teker teker aratmak lazım. o imdbdeki tek şarkıdan yola çıkarak bir albüm buldum aynı grubun soundtrack diye ama belgeseldeki şarkılar var mıdır emin değilim.

www.lastfm.com.tr
www.lastfm.com.tr(Limited+Edition)

belki işe yarar...

edit: artistler bunlarmış. bu artistleri last fm de aratıp, şarkıları bulup (siz dinlediğiniz için anca siz ayırt edebilirsiniz heralde) daha sonra tek tek indirmeli efem. baktım soundtrack albumu diye bi link olmadığına gore satın da alacak biryer yok malesef...

Desert Planet
www.desertplanet.com
8 Bit Weapon
www.8bitweapon.com
firestARTer
www.firestarter-music.de
Franz Keller
www.franzkeller.com
Jaymz Julian
www.fabrique.jp
Nullsleep
www.nullsleep.com
Prosper Prowano
www.konsumprodukt.net
TDK
www.madfiddler.co.uk
Tokyomatik
www.tokyomatik.com

genelde bu tür çok tanınmamış sanatçılar mail atınca size şarkı bile gönderebiliyorlar, bikaç kez yapmışlığım vardır =P
  • random blonde  (05.11.08 23:58:13 ~ 06.11.08 00:05:13) 
[]

DSLR'a giriş

Daha önce zilyon kere soruldu biliyorum da bazı spesifik sorularım var,

Dslr kamera almak istiyorum başlangıç için. Çok fazla para veremem şimdilik, o yüzden kafamda belirlediğim bir iki cihaz var. Tek istediğim manuel odaklama olması (bu olay dslr da default zaten galiba) ve ayarlanabilir exposure süresi.

Nikon D40 ve Canon EOS 1000D tercihlerim arasında ilk sırada. Fiyatları hemen hemen aynı, 300-350€ civarı. Hangisi daha iyidir bu cihazların?

Aynı klasmanda başka bir cihaz öneriniz varsa da çok makbule geçer. Teşekkür ederim şimdiden canlar


@robinson crusoe; önerdiğin cihazlar benim bütçemin iki hatta üç katı. 1000D nasıl peki, onun lensleri daha mı ucuz olur?

 
ek olarak, nikon d40x, olympus E-420, canon eos 400d ve pentax k100d giris icin iyi secimler olabilir..

giris icin cok kotu secimler degildir bunlar, ileride degistirmeye gerek duyacaginizi dusunerek soyluyorum..
su da mantikli olacaktir, eger makine kit lensi ile satiliyorsa ve kit lens ihtiyacinizi karsilamayacaksa, body'i ayri, isinize yarayacak lensi ayri alabilirsiniz..
  • paradoxical  (30.10.08 19:25:00) 
ikisi de 18+55 kitle satılıyor. lenslerin zoomdan ve derinlikten başka farkını bilmiyorum. hemen araştırıyorum.


  • neronas  (30.10.08 19:30:33) 
nikon d40, d40x, d60 serisinden uzak dur. bu serinin bodylerinde netleme motoru yoktur, bu seri için netleme motoru kendi içinde olan lensler üretilir. bunlardan almak için de her lens için cebinden ortalama 100 $ fazla çıkar. canon 350d veya 400d modelleri giriş seviyesi d40, d40x, d60 serisine havada karada çakar. fiyat performans olarak da tatmin olursun. hem nikon hem canon kullanmış biri olarak tavsiyem giriş için canon 350d veya 400d almandır.


  • robin crusoe  (30.10.08 19:48:11 ~ 23:45:50) 
canon 1000d'yi hiç elime almadım ama yeni bir makina olduğunu biliyorum. 350d-400d ayarında bir makina ve gayet güzel. yeni seri olması da artılarından. ancak 350 € olduğuna emin misin? bence bir yanlışlık olabilir.

nikon d40 kullandım, giriş seviyesi için bile vasat bir makina. canon giriş seviyesi makinalar kesinlikle daha iyi. ben yine canon 350d diyeceğim. zira 1000dnin daha pahalı olduğunu düşünüyorum.

lens konusunda kişisel fikrim, nikon canon'dan bir tık önde. fakat kit lensin yanına yeni lens alacaksan daha çok lens üretiminde isim yapmış markalar tercih etmeni öneririm hem fiyat hem performans açısından. (tamron, sigma gibi) bu zaten bambaşka bir konu..

bir de şu konuya değineyim. spot ürün almaktan korkma. neredeyse %50ye varan farklarla daha ucuza alırsın. tek farkı garantili olmaz. garanti dediğimiz şey ürünün fiyatını ikiye katlamaktan başka bir boka yaramayan bir belgedir. bir alette üretim hatası yoksa (ki bu ihtimal yüzde değil binde'li ifadelerle açıklanır) ve sen de temiz, malının kıymetini bilen bi adamsan o makinaya hiç bişey olmaz. velev ki oldu (moda ya bu laf) gidersin markanın yetkili servisine, garanti için ödeyeceğin farktan daha az bir miktar ödeyip makinayı tamir ettirirsin. tabi bu ihtimalin çok düşük olduğunu belirteyim. ve şöyle iki örnekle yazımı bitireyim; canon 450d türkiyede 1700 lira civarındayken japonyadan getiren bir fotoğrafçıdan 1000 ytl ye aldım, fotoğraf çekmeye ilk başladığım dönemlerde de fujifilm s9600 kullanıyordum ve türkiyede 1300 ytl iken çinden bir arkadaşım 500 liraya getirdi (bu makinayı 500e aldım 5 ay kullandım ve 550 ye sattım).
  • robin crusoe  (30.10.08 23:33:23 ~ 23:39:36) 
[]

oyun tavsiyesi

laptopun kaldıracağı birşey olması lazım, yeni oyunları oynayamıyorum. (pentium dual core 1.86 cpu, 1gb ram, 256 paylaşımlı vga). oynadığım, çok sevdiğim, laptopun gücünün zorla yettiği oyunlar şunlar;
Spore, Portal, Titan Quest+exp, Half-life 2+ep1+ep2, max payne 1+2...

özellikle titan quest gibi bir oyun istiyorum. biraz eski olursa performans açısından da sıkıntım olmaz. saydıklarımla alakasız olarak red alert, starcraft, warcraft serilerini de çok severim. strateji de olabilir yani.

 
Diablo 2. Hazır üçüncüsü de geliyor, oynamadıysan aban.


  • kabraxis  (12.10.08 01:39:51) 
diablo 2 yi çok oynadım. sıkıldım artık.


  • neronas  (12.10.08 01:52:37) 
heroes of might and magic 3 candır. Bilmiyorsan bi dene bence, biliyorsan hatırlatmış olayım.


  • inugard  (12.10.08 03:05:55) 
Age Of Mythology


  • hlathguth  (12.10.08 11:46:30) 
şimdiye kadar söylenenlerden splinter cell hariç hepsini oynadım. başka önerisi olan var mı canlar?


  • neronas  (12.10.08 13:45:40) 
  • there is nothing left for me  (12.10.08 21:35:43) 
[]

kedinin derdi

7 aylık bir kedimiz var. şu aralar olmadık yerlere işemeye başladı. daha önce de çalışma masasının kağıt dolu çöpüne işemişti birkaç kere ama küçüktü o zaman. Geçen gün yatağın üzerine işemiş. Bugün de temiz çamaşır dolu sepetin içine işemiş. Birşey mi anlatmaya çalışıyor bu hayvan neden yapıyor bunu? Sürekli yediği küçük paketlerdeki yaş mamadan teneke kutudaki mamalara geçtik. Bir de kuru mamaya alıştırmaya çalışıyoruz ondan mı acaba? Yiyor ama eskisi gibi iştahlı ve çok değil. Bir de tüyleri normalden fazla dökülmeye başladı.
Ergenlik bunalımı oluyor mu bunlarda?
Bir de yanlış bişey yaptığında (sağa sola işediğinde mesela) nasıl davranayım, nasıl anlatayım yaptığının yanlış olduğunu ki bi daha yapmasın?

kedimiz erkek.

 
işediği yeri silmeden önce kediye koklatıp kıçına hafifçe vurmalısınız.Tüylerinin dökülmeside kış mevsimine girmemizden dolayı olabilir.


  • buffy de vampir sayilir  (11.10.08 20:48:51) 
kızgınlığa girmiş olabilir mi? çiftleşmek istiyor. o yüzden kendi kokusunu bırakmak için çiş yapıyor. eğer kısırlaştırmazsanız bunu sık aralıklarla yaşayacaksınız. eviniz kokacak.

huzursuzluğu devam ettikçe evden kaçabilir, başına bişiler gelebilir.

mama değiştirme konusuna pek ihtimal veremiyorum.
  • mea maxima culpa  (11.10.08 20:59:45) 
o çiftleşme şeysini işemekten ziyade püskürtüyor. onun olmasına daha var dedi veteriner.


  • neronas  (11.10.08 21:04:12) 
o zaman gıcık bir kediniz var :)

mama dışında evde onun hayatını değiştirecek birşey oldu mu? kediler istemedikleri yemeği yemezler.

çiş yapıyorsa ceza verin mutlaka. ensesinden tutun burnunu çiş yaptığı yere sürtün orda tutun, koklasın. sonra burnuna vurun. burunları hassastır rahatsız olurlar. sonra mümkünse küçük tuvalet olur, kapalı balkon olur cezaya koyun. öyle bir yer yoksa kendi oturduğunuz odanın kapısını kapatın o dışarda kalsın. birkaç saat cezada kalsın. sonra içeri aldığınızda yüzüne bakmayın bir süre falan filan. anlasın hatalı bir şey yaptığını.
  • mea maxima culpa  (11.10.08 22:00:07) 
koklatma, vurma hiçbir işe yaramaz. 7 aylıksa muhtemelen kızgınlığa giriyordur ve mea maxima culpa'nın da dediği gibi koku bırakmak için çiş yapıyordur. püskürtme ayrı. benim kedim, dişi olduğu halde çiş yapıyordu evin belli köşelerine kızgınlık döneminde. iştahsızlık da bunu gösteriyor, kerata şeyinin derdinden yemeyi içmeyi unutmuş ;)

aslında zamanı gelmiş, 7 aylıksa her iki cinsiyet için de uygun zaman kısırlaştırma için.
çiş yaptığı yeri sakın amonyak içeren temizleyicilerle silmeyin, bu daha çok tetikler, mümkünse alkol içeren temizlik malzemeleri kullanın. kokuyu bastırmak için oda parfümü vs kullanmayın, kendi kokusunu bırakmak için daha çok işeyebilir, evi havalandırmak daha iyi bir çözüm ama aman kaçmasın yavrucak açık pencereden.

koku bırakmanın yanı sıra gizliden gizliye, bana kızıp sokağa atsalar da hayatımı yaşasam karşı cinsle, tavrı seziyorum bu davranışta. bu dönemde koku bırakmak için bazı kediler yumuşak, bazıları da sert yere çiş yapmayı tercih ediyor. sanırım sizinki yumuşak yer seviyor. inatla üzerine işediği yerler varsa buralara sevmediği, korktuğu şeyleri koymak işe yarayabilir.

öte yandan kumunu beğenmiyor, temiz bulmuyor ya da kum kabının yerinden rahatsız olabilir. farklı bir marka kum kullanmayı deneyin.
  • zen spider  (11.10.08 22:12:18) 
doktor kısırlaştırmaya daha var dedi. o zamana kadar bluğ triplerine katlanıcaz demek ki.


  • neronas  (11.10.08 23:32:12) 
sizlere tecrübe olsun diye yazıyorum:

bugün de temiz çamaşır dolu sepete işeyince veterineri aradık. idrar yolu enfeksiyonu veya omurgasında kayma (hoplayıp zıplarken darbe alması sonucu olabiliyormuş) olunca çişini tutamıyormuş o an tuvalete uzaksa bulunduğu yere salıveriyormuş bu kedi hayvanı. idrar tahlili yapılacak bakalım. nasıl alıcaksak idrarını.
  • neronas  (14.10.08 21:26:27) 
yavrum benim. çok geçmiş olsun. bir gelişme var mı acaba?


  • mea maxima culpa  (19.10.08 16:44:00) 
idrar kesesi enfeksiyonuymuş. ilaç veriyoruz günlük. şu an gayet iyi. Normal hayatına döndü. selamı var.


  • neronas  (23.10.08 16:44:16) 
[]

ps2 emülatörü

Ps2 oyunlarını emülatör ile bilgisayarda oynamak ne derece randımanlı oluyor? TVde oynar gibi keyif veriyor mu? Grafikler nasıl? Takılma oluyor mu?




 
şöyle bir mantık yürütüyorum; eğer o oyunlar emulator ile pcde adamakıllı oynanabilseydi pc versiyonunu yapmazlardı sanki.


  • blackdog  (08.10.08 01:39:51) 
[]

XP-64bit vs Vista

Oyunların ayarlarını minimum yapıp zorla takıla takıla oynamaktan gına geldi. Şöyle bir süperkompüter yapmaya karar verdim. en az 4gb ram istiyorum. Son çıkan oyunları da rahat rahat oynayayım istiyorum. Donanım konusunda bir sorunum yok. Fakat işletim sistemi ne olacak ona karar veremedim. Oyunlara uyumlu, hızlı ve işlevsel olsun istiyorum. XP-64 mü, Vista mı yoksa vista-64 mü? yoksa hepsi aynı mı? ne önerirsiniz?




 
vista 32bit versiyonu da 4gb ram gorebiliyor (saniyorum sp1 ile gelen bir ozellik) ama sadece gormekle yetiniyor saniyorum. 3gb'den yukarisini aktif olarak kullanip kullanamadigindan (dogru sekilde adresleyebildiginden) emin degilim.


  • feeling the blanks  (06.10.08 16:31:14) 
vista 32 bit sp1 ile bile 4gb rami göremiyor. ben de kaldırıp 64bit kurdum ama sanırım bilgisayardan dolayı takılmalar oluyor arada bir. vista 64bit iyidir.


  • passion rules the game  (06.10.08 16:49:18) 
oy birliğiyle Vista-64 e karar verilmiştir. Teşekkür ederim hepinize


  • neronas  (06.10.08 23:28:18) 
[]

Ücretsiz Domain arıyoruz

Geocitiesde halihazırda bulunan, şirin ülke Bhutan'ın tanıtımı ve seyahat için grup oluşturulması nedeniyle hazırlanmış (tek gidilemiyor malesef sadece grup turist kabul ediyor Bhutan)kar amacı gütmeyen websitemiz için ücretsiz domain aramaktayız. Site gayet amatördür, abartı bandwith e ihtiyacımız yoktur. Geocities den iyi olsun, kullanımı kolay olsun yeter (dosyaları öylece upload edelim, çalışsın site).




 
www.freewebs.com u deneyin bir. ayrıca sizin aradıgınız host değil mi ya ?


  • rurouni  (15.09.08 13:34:01) 
  • thefalloftekin  (15.09.08 14:34:02) 
domain:
www.freedomain.co.nr
www.co.cc
www.dot.tk
www.iis.com.tr -> burada da alan adı alana hosting bedava diyor.
hosting:
www.110mb.com
www.l4rge.com
  • deadstar  (15.09.08 16:09:06) 
host mu, domain mi?


  • reeper redeemer  (15.09.08 19:54:25) 
[]

MSN hacklenmesi

Az önce köşede "başka bir yerde oturum açtığınızdan oturum kapatıldı" yazıp msn'im offline oldu. Hemen şifremi değiştirdim ama değiştirene kadar da bu 2-3 kez tekrar etti ben oturum açıyorum, bir süre sonra kapanıyor. Şifreyi değiştirden sonra sorun kalmadı.
Merak ettiğim, şifremi kimse bilmez. Msn e sadece kendi bilgisayarımdan girerim. Virüs konusunda da hassasım warezle uğraşmam. Nasıl olur bu? Bir de kim, nerden log in olmuş görebilir miyim? IP sini öğrenebilir miyim bir şekilde?



 
Bana da olmuştu, böyle o açıyo ben kapıyorum o açıyo ben kapıyorum. Tam şifreyi değiştircektim ki bir msn daha açtığımı farkettim. Msn'i açınca otomatik oturum açtığından beni böyle duruma düşürdü, kendimden tiksindirdi. Böyle bir şey olmuş olmasın?


  • inugard  (10.09.08 19:12:32) 
hayır, oturum açan hakkında bilgi almanız pek mümkün değil. belki bir yerde şifrenizi kaydederek oturum açtınız da siz girdikçe o taraftan tekrar otomatik bağlanıyordur?


  • talemon  (10.09.08 19:56:24) 
yok, yapmam öyle şey. dikkatliyim bu konularda.


  • neronas  (10.09.08 20:15:44) 
hemen hotmail e girin oradan şifrenizi değiştirin. kafanızın rahatına bakın sonrasında..


  • dambil  (10.09.08 20:41:04) 
Sizi bloklayanları gösterdiğini vadeden sitelere şifrenizi verdiyseniz onlar listenizdekilere spam atmak için çok kısa süreliğine login olup çıkıyorlar...


  • crown  (10.09.08 20:42:03) 
internet explorer'ın entegre messenger zımbırtısını devre dışı bırakın, bende de aynısı oluyordu. meğerse bilgisayar açılırken o nane kendiliğinden online oluyormuş, sonra ben msn açınca da "zaten girmişsin ki hacım sen" diyordu doğal olarak


  • reeper redeemer  (10.09.08 21:22:24) 
Olay ciddi ise savcılığa bildirin. TCK' nın bilişim suçları kapsamında msn şifrenizinin kırılması suçtur.

IP öğrenmeksizin davada kişiyi karşınızda görüverirsiniz.
  • pekmezzz  (10.09.08 21:59:35 ~ 22:00:01) 
sadece sifreni degil, gizli sorunu da degistir istersen..


  • kayranin kedisi  (10.09.08 23:25:22) 
aynısı bana da oldu. genel bir hata sanırım. matrix' te bir dalga sadece...


  • cokpissuserim  (10.09.08 23:32:30 ~ 23:33:15) 
windows messenger diye de bir sey var windows'a entegre. bazen o kendi kafasina gore online oluyor, bu sefer msn messenger (ya da iste her ne kullaniyorsan) seni atiyor "zaten online'sin" diye.


  • layouter  (11.09.08 02:13:50) 
internet cafede orada burada falan girmişsinizdir belki?


  • 386 dx  (11.09.08 16:37:10) 
[]

Jacob Fleming Group.

Bu şirket Avusturya'da yana döne International Sales Executive aramakta. Başvurayım dedim, cevap geldi gelin görüşelim diye. Bilen var mıdır şirket nedir,iş nasıl bir iştir? En uyduruk sitede bile ilanı var. Saadet zinciri gibi pazarlama şirketi olmasından korkuyorum.




 
pek fake gibi durmuyor. sitelerinde bir sürü iletişim adresi var. skype ile ofislerinden birkaçını arayıp bilgi alabilirsiniz.

ayrıntılı aramalarla haklarında yazılmış şeyleri de bulmanız mümkün google'dan.

kolay gelsin.

sitelerinde kendilerini tanıtmışlar. şöyle demişler kendileri ile ilgili;

Jacob Fleming is one of the world's leading business intelligence companies producing business-to-business conferences, which consist of current research, market trends, technological developments and applications. Our market-led intelligence allows our customers to make informed decisions for maximum bottom-line impact.

Jacob Fleming offices in Bratislava (Slovakia), Prague (Czech republic), Budapest (Hungary), Barcelona (Spain), Dubai (UAE) and Cleveland (USA) specialize in organizing prestigious international conferences for Europe and GCC region, providing groundbreaking strategies and proven technical expertise in both business functional areas and vertical markets through energy, finance, media, pharmaceutical and telecom sectors.

konferanslar düzenliyorlar, eğitimler veriyorlar vb. bunu da büyük şirketlere yapıyorlar.

denemeye değer gibi. ama kesinlikle arayın önce.
  • bu nick kullanimda  (10.09.08 00:13:09) 
[]

Almanya'nın en ucuz tekno marketleri

Navigasyon cihazı alacağım. Almanya, Avusturya'dan biraz daha ucuz. Oktoberfest için Almanya'ya gitmişken ordan alayım diyorum. Mediamarkt veya Saturn haricinde elektroniğin ucuz olduğu yerler nereleri? Web sitesinden de alabilirim, avrupa içi olmalı ama amerika siteleri veya ebay istemiyorum.




 
media markt ve saturn zaten en büyükleri, en ucuzu da mediamarkt tabii gezerken baska tekno marketlere raslayip fiyatlari karsilastirabilirsin.


  • pembeli kiz  (04.09.08 20:59:36) 
geizhals.at burdan bakabilirsin sanırım.


  • marmara34  (04.09.08 22:00:14) 
danke


  • neronas  (04.09.08 22:47:31) 
www.ciao.de seni doğru yere yönlendirir


  • blackidom  (04.09.08 23:09:37) 
[]

GPS Navigasyon cihazı önerileriniz

Kaybolup çeyrek depo benzin tükettikten sonra bir navigasyon cihazı almaya karar verdik. Konuyla ilgili bilgim olmadığından tavsiyeye ihtiyacım var. 100€ dan başlıyor bunların fiyatları. Alırken şuna dikkat et, şunu sakın alma gibi bir durum olur mu bunlarda? Ne soracağımı bile bilmiyorum gördüğünüz üzere. Hepsi aynı mı olur bunların (boyut, çözünürlük haricinde)?
(ekseriyetle avrupada kullanılacak)



 
vallah benim cep telefonunda (n73 olur kendisi) Garmin yüklü, n73'te dahili gps olmadığı için bluetooth gps alıcısı aldım bi tane (80 ytl) ve inanılmaz memnunum.garmin müthiş bişey onu şiddetle tavsiye ederim, avrupada tomtom kullanmak zorunda kalmıştım eblek biraz ayıptır sölemesi. Başkada bir model kullanmadım. Önemli olan harita, ne kadar detay var bu çok önemli.


  • myrtillus  (27.08.08 17:16:39) 
avrupa'da kullanacaksanız oradan almayı düşünebilirsiniz, igo isimli bir yazılımı mio cihazlarında satıyorlar avrupa'da. igo dediğim yazılım şimdiye kadar kullandığım en iyi navigasyon yazılımıydı, pda'imde kullanıyorum.

bu yazılımlarda aslında en önemli şey haritanın hız limitleri ve point of interestlerinin doğru olması. yollar elbette doğru olacak tabi. bu cihazlarda sesli yönlendirme tarzı şeyler de standart. son önemli konu gps alıcısının güçlü olmasıyla alakalı, sadece navigasyonda kullanılan cihazlarda ne tür bir alıcı kullanılıyor bilmiyorum ama AGPS denilen sistemlerden uzak durun. SiRF III denen bir gps çipine sahip olan modeller çok övülüyor, aklınızda olsun.
  • tom riddle  (27.08.08 17:18:13) 
Haritasının olabildiğince ayrıntılı ve güncel olmasına dikkat edin.


  • 386 dx  (27.08.08 22:14:56) 
  • hububrad  (27.08.08 22:35:32) 
[]

pappara

Bir partide duyduk. Ben uyuz oldum ama eşim çok beğendi. Sanırım afrika veya güney amerikadan bir parça. Neşeli coşkulu sevinçli hareketli bir dans şarkısı. tek bildiğim (sanırım en önemli yeri de burası) nakaratının "para papapapapapa pappara" olduğu. hadi bakalım.




 
porompompom olmaya bi şuna bakıver?
www.youtube.com

  • ben pezevenk degilim  (25.08.08 00:30:05) 
[]

video convert işlemi

Panasonic hdd kamerayla çekilmiş *.mod uzantılı videolar var. Bunları kesip, gereksiz kısımları atıp birleştirmem (montaj deniyor herhalde bu işe) lazım. Elimdeki programlarla bu dosya türünü düzenleyemiyorum. Zaten çok da yer kapladığından (kalite hd falan da değil) bunları kalite kaybı olmadan yeniden kodlamak istiyorum. Divx olur mpeg olur farketmez. Divx Converter ı denedim ama kalite kaybı oluyor. Resolution u değiştirmeden sadece sıkıştırmayla bu iş olur mu? Hangi programı önerirsiniz?




 
çöz. kaç boyut kaç şu an? divx in kalite ayarları var bitrate i arttırıp halledebilirsin ama sanıyorum ki panasonic mod dosyaları divx kadar olmasa da belli bir sıkıştırma içermektedir. iyi bir sıkıştırmaysa hiç, kötü bir sıkıştırmaysa (mpeg1 ya da 2 avi gibi) en kötü boyutu yarısına düşürmen mümkün. o yüzden araştırmak şart.


  • ozdek  (31.07.08 08:17:13) 
total video converter deneyebilrsin.


  • semayisevenadam  (10.09.08 20:40:35) 
[]

Anime: Dr.Slump

Eskiden BRT de oynardı bu anime. Arale diye geçiyordu adı. Hastasıydım o zamanlar. Hala sahneler, olaylar aklıma gelir gülerim, o kadar komikti yani.
İşte ben bu animeyi uzun zamandır arıyorum fakat bulamıyorum. Bakmadığım anime/torrent sitesi kalmadı. Hani belki sizin arşvine çok güvendiğiniz bir site vardır, orda bulunur diye sorayım dedim. Hadi bi el atın da bulalım şunu canlar.



 
emulede var tsunami logo adında bir grup riplemiş ama alt yazısı hangi dil o konuda bilgi yok.kaynak sayısı da hiç fena değil animelere göre.


  • withered  (27.07.08 05:58:53) 
[]

healing - iyileşememe

Kedimizle oynarken ister istemez ısırıyor, tırmalıyor ufaklık. Benim ellerimdeki yaralar hemen iyileşiyor ama eşimin elleri çizik içinde kalıyor. çok geç iyileşiyor. Eşimin yüzünde bir sivilce çıksın, bir aydan önce geçmiyor. Kazayla yaralansın, çok uzun sürede kaybolup gidiyor o yara. Oysa bende 1 haftada izi bile kalmıyor.
Muhtemelen hücre yenilenmesiyle alakalı bir durum. Sorum ise şu, dışarıdan takviyeyle (ilaç olur, besin olur, vitamin olur) bu iyileşme sürecini kısaltmak mümkün müdür? (Kandaki iyileşmeyi-yenilemeyi sağlayan elemanları arttırmaktan bahsediyorum, yara üstüne krem sürmekten değil.) Eğer olursa sivilce sorunundan da kurtulmuş olucaz. şahane olacak.



 
bunu doktora gitmeden kulaktan dolma şeylerle çözemezsiniz. mutlaka doktora gidin. sonuçları uzun vadede daha kötü olabilir önerilerin. ki sağlık konusunda bir uyarı yapıldı buradaki cevapların kişisel cevaplar olduğu ve bağlayıcılığı bulunmadığına dair.


  • oceano  (13.07.08 16:52:19) 
Vitamin eksikliğinden kaynaklanıyor olabilir. Bazı vitaminlerin ve yağ asitlerinin noksanlığı yaralarda geç iyileşmeye yol açabiliyordu.

Bunun dışında, yaraların geç iyileşmesi ile beraber çok susama ve sık sık tuvalate çıkma gibi belirtiler de varsa "diyabet"e işarettir. Aman diyeyim. Eşiniz tez elden doktora gözüke.
  • shangrilla  (13.07.08 17:34:50) 
seker yuklemeli falan ciddi bir seker testi girsin bence. cok tipik bir diyabet isareti. ailesinde varsa hele, vakit kaybetmeyin derim. olabilecek en kotu secenegi boylece elersiniz ya da tedavisini olur. cunku bazan sebepsizce de olabiliyor boyle seyler.


  • no avalon  (13.07.08 18:50:10) 
e vitamini eksikliği veya farklı vitamin eksiklikleri direk bunu yapabiliyor..
doktora gitmeden ilaç kullanmaca yapmayın sakın..
shangrillla nın dediği gibi geç iyileşme şeker hastalığına işaret edebilir ama kesin onun belirtisidir de diyemeyiz ..
doktor kontrolü şart
  • demlikposet  (13.07.08 18:55:50) 
[]

kablo yiyen kediye çare

Kedim laptopun elektrik kablosunu birkaç yerinden ısırmış. Sağlam da hasar vermiş. Bu afacan biraz büyüyünce koparır bu kabloları. Teknoloji insanı olduğumdan odanın her yeri kablo. Hem elektrik çarpılmasından, hem de vereceği hasardan korktuğumdan, bu işe bir çare düşündüm ama bulamıyorum. Ne yapsam da bu kedi kablolarımı yemese?




 
büyüyünce yapmaz emin olun.. hemde hiç işi olmaz..


  • ayanux  (12.07.08 17:05:13) 
@ayanux, ablamın kedisi telefon kablosunu 4e böldü, sonra benim philips kulaklığımın kablosunu yedi, kariyerinin zirvesinde de gece lambamın kalın elektrik kablosunu kopardı. fişte değildi allahtan.


  • neronas  (12.07.08 17:08:57) 
ogretin. ogrenir. valla.
her kabloya hallendiginde kizmadan bagirmadan alin ordan. bes saniye sonra yine giderse, yine alin kenara koyun. sabirla yapin ve sizi anlamasi icin sure verin. yasak koymayin cunku kedi oyle bi hayvan degil maalesef.
hem ertesi gun vereceginiz odevi parca pincik etmemis:) bi$i olmaz.
  • no avalon  (12.07.08 18:59:09) 
bi kere çarpılsa bida yapmaz bence :)


  • sourlemonade  (12.07.08 21:56:12) 
spreyler var. kedi köpeklerin nefret ettiği (insanlarda nefret ediyor aslında) kokular yayan. tavsiye ederim.


  • darknum  (12.07.08 22:27:53) 
kablo koruyucu hortumlar var. kabloların bir kısmı bunların içine gizlenebilir, hem ortalık biraz toparlanır hem de ortalıkta sarkan bir sürü kablo olmayacağı için kedi oynamaktan vazgeçebilir. yine de evde kedi varken mümkünse özellikle evde olmadığınızda fişte bir şey bırakmamakta fayda var. önüne bir sürü top, başka oyuncaklar falan atın, onlara sarsın kabloları rahat bıraksın diyeceğim ama bir şeye takınca vazgeçirmek zor bu kedileri...


  • zen spider  (13.07.08 00:20:59) 
hiç ellemeyin bi kere çarpılsın anlar neyin ne olduğunu.uzun ince herşeyden kıllanır duruma gelir hatta.


  • elcikpower  (16.07.08 09:06:19) 
[]

sosyal soru: biz niye böyleyiz?

Türklerden bahsediyorum. Biribirimize olan saygısızlığımızın, kavga edemeden duramamamızın, sinirli yapımızın nedeni nedir?
Youtube'da çok amatör bir kısa film denemesinin yorumlarını okuyunca aklıma geldi bu sorular. İki tane genç arkadaş yapmış. Adamlara öyle bir küfretmişler ki inanamadım. Ellerin g*tüne girseydi de yapamasaydın diyen vardı yahu. Beğenmediysen olmamış de, neden beğenmediğini yaz da işe yara, adam da feedback alsın senden. Çoğu videonun yorumunda huysuz bir türk yorumu bulunuyor illa ki. Benzer bir durum da, netten counterstrike oynayamayınca sorunu araştırırken karşıma çıkan bir sitede vardı. birisi netten conter-strike 1.3 oynayamamış, sorun ne olabilir diye adam gibi sormuş. Tam 4 sayfa cevap yazılmış adama, hepsi de dalga geçme maksatlı. meğer 1.6 çıkmış da bu adam neden hala bunu oynuyormuş, komikmiş, cevap bile verilmezmiş buna, salak da demişler adama.
birkaç örnek daha var,
Geçen sene öğrenci değişimiyle gittiğim okul için bir andaç dvdsi yaptım, introsuna slayt ekledim bunu da youtube a koydum. Anında yorum gelmiş, "hahahah you all look so gay, faggots. that blond hair girl looks like a bitch" falan diye. adamın niki **turk şeklinde. Türk olduğumu gösterir hiçbir belge yok videoda, demek ki bunu herkese yapıyorlar.
Yaşadığım şehirde çilek bahçeleri var. girip kafana göre toplayıp çıkıyorsun, çıkarken ödüyorsun. içerde yediğin bedava. Türkler tarlaları istila ettiğinden beri uygulama kalktı.
Devlet ücretsiz almanca kursu veriyordu, kursa gidene de işsizlik maaşı gibi bir maaş veriliyordu. Türkler ana bacı kardaş işi gücü bırakıp (varsa tabi) kursa yüklenince uygulama kalktı.
Çiçek bahçeleri vardı, gidip istediğin çiçekten toplayıp, buket yapıp çıkışta kutuya para atıyordun. başında bekleyen yok tabi ki. bahçeler türkler tarafından yağmalanınca uygulama kalktı.

Daha birçok şey var anlam veremediğim ve utandığım. Merak ettiğim şey de şu; bunun sebebi ekonomik mi, eğitim mi yoksa yetişme tarzı mı? barbarmıyız biz? Hani bizim büyük türklüğümüz, efendiliğimiz, anlayış dinimiz? Neden nefret ediyoruz birbirimizden?

Not: Genelleme yapmak elbette yanlış. Bahsettiğim çoğunluğu anlamışsınızdır. Müthiş insanlarımız var elbet ama malesef azınlıkta.

 
(bkz: lümpen kültür)
(bkz: lümpen)

  • annem bana kiz bul evlen dedi  (10.07.08 22:46:22 ~ 22:50:59) 
gene genelleme olacak ama cahillik, görgüsüzlük ve patavatsızlığın simgelerinden biridir o yutuptaki küfürler. bir de gelişmişlikle doğru orantılı tabii, insanlar önce rahatça geçinmeyi, sonra kendilerini kişisel olarak geliştirmeyi düşünürler. bu hep böyledir. zengin olmayan adam gidip romana mı para versin yoksa kışın yakacağı oduna mı? tabii ki oduna. ilk çağda da böyleydi bu, roma gelişmişken sanat, kültür bilim faaliyetleri falan yapılabiliyordu, tiyatrolar vardı. neden? çünkü ekonomik bir rahatlık vardı ve insanlar diğer faaliyetlere zaman, para, ilgi ayırabiliyorlardı. türkiye'de okuma yazma oranının yüzde 85 olduğunu da söyleyeyim bu arada. ekonominin yıllardır kötü olmasından, gelişmemişlikten kaynaklanıyor bu da sonuçta. gelişmiş bir ülkede en az yüzde 99'tur bu oran.


  • baldur  (10.07.08 23:05:15) 
Bence en büyük sorun ileriyi ve toplumu düşünerek değil bugünü ve sadece kendimizi düşünerek hareket etmemiz. Bu neden böyle derseniz bilemem, toplumsal bilinç mi denir yetişme tarzı mı denir orasını psikologların incelemesi daha doğru sanki.

Misal çiçek örneğinde yabancı adam mantıklı düşünerek diyor ki "ne güzel sistem, hem taze çiçeklere istediğim zaman ulaşıyorum hem de bedelini kendim belirlediğim için kazık yemeyeceğim garanti. Ama bedelinin altında ödeme yaparsam da bu hizmetten zarar ederler ve kaldırırlar ben de mahrum kalırım." Biz gidince diyoruz ki "Vay salaklar başında adam bile yok, madem beleşe işime yarayacağından fazlasını da toplayayım eşe dosta dağıtırım eheuh". Çİlek örneği de aynı şekilde tabi.

Küfretme olayında ise malesef hiç bir fikrim yok, bu yaşıma geldim hala durduk yere küfreden insanları anlamıyorum. Ama şundan eminim ki askerde burnum çok fena sürtülecek küfür konusunda :)
  • crown  (10.07.08 23:09:35) 
sanırsam bahsettiğiniz tüm özellikler milletçe çok rahat olmamızdan kaynaklanıyor. yani aşırı rahatız. her şeye verecek cevabımız olduğunu düşünüyor, her şeyi biz biliyoruz sanıyoruz. youtube olayı ayrı mesele, ordaki örnek internetin bir maske olmasından kaynaklanıyor.gerçi burdan da rahatlık sonucuna varabiliriz.

bir de yapılan şeylere değer vermeyi bilmiyoruz galiba. her şey ve herkes fırsat bizim için. aslında ben de sizin gibi doluyum bu konuda da şimdilik böyle özetleyebilirim kendi açımdan.

dediğiniz gibi genelleme yapmak yanlış.
  • rectoa  (10.07.08 23:13:53) 
Engin Ardıç:

"Bizim ülkemiz bir doğu ülkesidir. Doğu toplumları “suçluluk yönelimli” değil, “utanç yönelimli” toplumlardır. Batı insanı vicdan azabı çeker, doğu insanı alay edilmekten, rezil olmaktan korkar. (Sosyal psikoloji biliminde bu ayırımın iki kanadına “guilt oriented” ve “shame oriented” deniyor.)

Hani şair Eşref’in “ibne dersin kızar da, sikersin aldırmaz” dediği cinsten...

Rodyon Romanoviç Raskolnikov gibi, yaşlı kadını öldürdükten sonra gidip karakola teslim olana da, bizde “enayi” derler. Bizde ilke şudur: Çarpıp kaçacaksın. Suç işlemek değil, yakalanmamak esastır."
  • annem bana kiz bul evlen dedi  (10.07.08 23:23:26) 
Biz millet olarak bir rönesans yaşamadık, o yüzden böyleyiz.


  • felina  (10.07.08 23:26:44) 
dusuk iq ya baglı olarak muhakeme yetenegindeki zayıflıklar angutluklar fln.


  • bryan fury  (10.07.08 23:29:59) 
felina noktayı koymuş olaya. daha söylenicek bi laf yok. bazı şeyleri çabuk ve rahat elde etmenin meydana getirdiği garip bi zihniyet hakim toplumumuza...


  • la grande  (10.07.08 23:38:20 ~ 23:40:20) 
Efendiliğimiz, büyük türklüğümüz zartlığımız zurtluğumuz sanırsam sadece kitaplarda yazıyor. Din konusunda ise yapılacak birşey yok. Her nekadar insanlar pek anlayamasa da iyi niyetli olmak allah korkusuyla olan birşey değil, insanın içinde, toplumsal yapıda olması gereken bir durum. Ne kadar dine bağlı olursak olalım. Toplumsal olarak bazı şeyleri aşmadığımız sürece bu böyle gider..
Çok güzel konuya değinmişsiniz. Genelde diğer insanlar bu tarz olaylara "çok güzel bir faaliyet, hepimiz desteklemeliyiz" gibi bir mantıkla yaklaşırken bizler "enayi" kekleme peşinde koşuyoruz adeta. Tek akıllı biziz çünkü.
Bu durum her alanda böyle. Bir keresinde hollandada, içinde bulunduğumuz otobüs parkederken bir bisikleti devirmişti. Bisikletin sahibi gelip sakince konuşmuş ve şoför ile güle oynaya el sıkışıp gitmişti. Bu olayı bizim nasıl yaşayacağımızı bir düşünelim. Bisiklet sahibi gelir "la hırbo sen nasıl çarparsın bisikletime körmüsün hede hödö" der başlar ana avrat küfre, şöförde "bisikletini yanlış yere koymuşsan banane lan deyyus" diye adama güzelce dalar..

Artık ne denir, toplumsal yapı mı, ekonomik standartlar mı, milletteki aşırı güvensizlik duygusu mu.. bilmiyorum.

Tek bildiğim bir şey varsa o da Avrupa ülkelerinin özellikle bizim bu tarz tavırlarımızı gördükten sonra haklı bir önyargı sahibi olduğudur.
  • exexex  (10.07.08 23:42:33) 
moruk o degil de, bizim memleket gibisi yok be di mi ?

bu ulkeyi, oldugu sey yapan bazi ozellikler vardir ki bunlari degistiremezsin. bunlar olmadan turkiyeyi dusunemezsin (laiklik sorunu, kurt sorunu, ermeni sorunu, vatan millet sakarya -fasistlik sorunu, kendi kendine yetemeyen kucuk, sunepe, bir baltaya sap olamamis, kendi capinda takilan bir ulke olmana ragmen tum dunyanin turkiye etrafinda donudugunu sanma sorunu, herkesin bize dusman olmasi sorunu gibi..)

soyleyecek cok sey var da soyle soyle bir cozumu olmuyor ki, sikinti veriyor artik..

hic bir zaman rahata eremeyecek bir ulkede yasadigini bilmek gibisi yok. bos umutlar yok.

senin sorduklarinla alakasiz gibi gorunebilir ama oyle bir alakali ki..
  • no christ requiress  (10.07.08 23:45:59 ~ 23:47:15) 
ben butun bunlari felsefe egitimine bagliyorum. felsefe egitimi ortaokulda verilmeye baslansa, (ve klise bir soylem de olsa) koy enstitusu denilen kurumlar tekrar kurulsa bunlar cok daha azalacak.


  • vita vinum est  (11.07.08 00:25:04) 
Herkes gayet yerinde tespitler yapmış. Aslında senin sorudan tez konusu bile çıkar, burada 2–3 kelam etmekle geçiştirilebilecek kadar basit değil mesele. Nedenler ve sonuçlar da oldukça kompleks. Ex çok yerinde bir noktaya temas etmiş. Bugün dini bütün diye geçinenler bile rüşvet veriyor veya yeri geldiğinde haksız kazanç elde ediyor. Hobbes'un, İnsan İnsanın kurdudur derken Türkleri yakından tanımış olabileceğine inanıyorum. Genelleme yapmaktan bende hazzetmiyorum ama bu konuda beis görmüyorum; Türklerden bir halt olmaz. Devletin en yüce kurumunda yer alanların bile birbirini yumrukladığı(silah bile çekildi bildiğim kadarıyla), en saygın tartışma programlarında birbirlerine hakaretler yağdıran 'elit' akademik şahsiyetlerin çıktığı ülkede, bilgi birikimi ve genel kültür düzeyi muayyen olan(bunu asla küçümsemek maksadıyla belirtmiyorum) Bakkal Amcanın,kahvedeki ali abinin veya ev hanımı Semra teyzenin bunlardan çok farklı davranışlar göstermesini beklemek abesle iştigal..

Hollanda'da emniyet şeridine giriliyor, ecnebinin verdiği ilk tepki; şuna bakın bir Türk. Yaya geçidinden geçen tek bir yayayı bekleyen onlarca arabanın olduğu ülkeyse sümüğümüzü silmediğimiz Romanya.. Gerçekten maddi imkânsızlıklar içinde yüzenleri tenzih ederek şunu da rahatça söyleyebilirim ki parası da olan da okumuyor bu ülkede. Taksimde her Allahın günü hırpani bir kılıkla(moda galiba bu)avare avare gezen gençlere ne demeli peki? Kaç tanesi aldığı harçlığını 2–3 kitap almak için harcıyor? Bebekte turlarım diyen sanatçının CD’sine 20 milyonu düşünmeksizin veriyor ama… Aptal gazeteleri okuyarak elde ettiğimiz engin bilgi birikimi ile işte ancak yukarıda sözünü ettiğim yüksek felsefi münakaşalara gireriz. Bu ülkeye de bu müstahak. Ondan sonra Sarkozy çıkıp Türkiye Avrupa ülkesi değil deyince herkes dövünüyor, öfkesinden kuduruyor. Bu ne yaman çelişki böyle?

Günün sözü: Kitap okumuyorum, eksikliğini hissetmiyorum.

İyi geceler herkese.
  • villeneuve  (11.07.08 00:30:30) 
türkiye ye türk insanina mahsus degil bence bu söyledikleriniz. yani gidisat ne yazik ki bu yöne dogru ve entropik bir devinimle hizlanarak cözülüyor insan evladi. ama türk insani özelinde ben modernleşme sürecini atlamis olmamizi görürüm. cünkü modernlesme herseyden önce kurumsallasma ve disiplin demektir ve bizde eksik olan da bu ne yazik ki. batı da bir işçinin kolay kolay işten atılamamasından tutun da kırmızı da durma aliskanligina kadar özendigimiz bir cok batılı uygulama da batı da kolay kolay yerlesmemistir. zygmunt bauman calisma, tüketicilik ve yoksullar kitabinda mesela batı insaninin islah edilisinde nasil sıkıntılar cektiklerini anlatiyor. sorun bizim o evreyi atlamis ve bunu da acikcasi pek dert etmemis olmamizdir.


  • atmacaged  (11.07.08 00:42:55) 
dinamik sistem ve protesto refleksi altinda yazmistim alakali birseyler.


  • sethi  (11.07.08 00:47:43) 
peki kent soylu olmayışımız ve göçebe kültürün etkisinde aşırı derece kalmış olmamız ile hala sözlü kültür ögelerinin (destan, masal, kahramanlık hikayeleri gibi) derinlemesine boyunduruğu altında olduğumuz, buna uygun yetiştirildiğimiz, bilinçaltımızın bunlardan beslendiği gerçeğine ne dersin? dostum!


  • fempusay  (11.07.08 09:26:55 ~ 09:28:58) 
Sadece Türkler degil akdeniz iklimine sahip bütün ülkeler böyle.

Yunanistan, İtalya, Türkiye.
Yani nasıl bize
Rus, Slovak, Çek, Hırvat, Sırp aynı geliyorsa
Nasıl
Alman, Hollandalı, Danimarkalı gözümüzde aynı kişilerse

Türk Yunan Italyan da aynı yapıya sahip insandır.

Ülkemizi ve ırkımızı bu kadar aşşagılamaya çalışmak belki sırf bize aittir gerçi bilemem.
  • cruseo  (11.07.08 09:39:04) 
hic yunanistan veya italya gormemis olsak inanacagiz. turklerdeki kabalik ve anlayissizlik bu 2 millette %30 bile yok. sicakkanlilik ve yuksek sesli konusmakla, kufurleri noktalama isareti olarak kullanmak cok farkli seyler.


  • 507  (11.07.08 11:26:42) 
@cruseo

yunanistan, italya, ispanya hepsine gittim. kiz arkadasim italyada yasiyor ve italyayla saglam bagim var, cok defa gittim, uzun sureler kaldim. dusundugun sekil de bir benzerlik bizle yok malesef. evet italyada ucak sirasinda onune gecmeye calisabilir 1-2 dangalak, ama insanlar baskalarini gorunusuyle, fikirleriyle, tercihleriyle yargilamaz, baskalarina maliyla mulkuyle hava atmaya calismaz -elbet istisnasi da var- cunku bir temizlik iscisi anneye, copcu babaya sahip italyan arkadasin ailesinin bile bir range rover bir de mercedesi vardir. fast food da calisan bir erkekle, firinda part time calisan bir kiz arkadas, aylik gelirleri 1200€ olmasina ragmen evlenebilir, rahatca yasayabilir. onlarin da kendine gore sorunlari var ama turkiyeyi onlarla kiyaslamak ve genelleme yapmak bosa caba.
Turkiye kendine ozgu, nereye ait oldugunu bilemeyen, tum dunyanin kendi etrafinda dondugunu sanan, insanina hic bir sey vermeyen, aksine devamli isteyen, orta sinifin olmadigi, sadece zengin ve fakirin oldugu, gorgusuzlugun, egitimsizligin kol gezdigi, neresinden tutsan elinde kalan, hic bir zaman sorunlarini halledemeyecek olan -cunku bu sorunlar onun ozunu olusturuyor- sacma sapan bir ulke. Evet aynen boyle.

Saydigin ulkelerden tek ustun oldugumuz yer yemeklerimiz. Aci ama gercek. Ha bir de yurtdisinda yasiyorsan burasi tatil icin bir cennet.

ps: ya sev ya terk et diyecek ilk kisiyi alnindan opecegim
  • no christ requiress  (11.07.08 12:13:36 ~ 12:30:49) 
ben soru olarak sormuştum onu, herhangi bir art niyet yoktu, gerçekten başka ülkeler de bu konuyu tartışıyor mu diye merak ettim sadece hem bizim açımızdan hem de kendi açılarından


  • ermanen  (11.07.08 14:06:45) 
hemen sıcagı sıcagına bir ornek vereyim;
az evvel -20 dakika kadar once- cuma namazından geldim.mahallemizdeki pastane yeni sube acmıs ve bunun serefine de cuma cıkısı pogaca-ayran dagıtıyordu.getirmisler baya bi.namaz oncesinde de dısarı koydular.maksat cıkısta alsın insanlar falan filan.basında da yaslı bi teyze.neyse efendim biz de malum sıcaklardan oturu biraz gec giriyoruz iceri.bi tane seyyar satıcı -balık satıcısı- geldi aldi bi iki tane.sonra onları yedi yine aldı,sonra geldi iki tane daha aldı,bu esnada pişkinligini ispatlarcasına teyze cok yedim parasını vereyim diyerekten kadıncagıza para verdi,kadın yavrum onlar parasız dedi falan ama bu adam 7-8 tane aldı toplamda...

kısa bir ornek,insanımıza dair...
  • lurgee  (11.07.08 14:26:16) 
en azından yunanlar, küfür ve şiddet konusunda bizim kadar ileriler. kavga konusunda da. hatta diğer bir çok konuda da. bizden bir farkları yok. öyle 1-2 kişiyle yapılmış bir gözlem değil bu.


  • co2s2  (11.07.08 15:23:13) 
[]

haddinden fazla terleme

birşeylerle uğraştığımda, özellikle yemek yerken, yazın ise sürekli olmak kaydıyla terliyorum. Yüzüm terliyor çoğunlukla. son 5-6 yıldır böyle durum. Ter kokmuyorum sorun o değil de sürekli yüzümü silmek, boncuk boncuk terlemek çok sinir bozucu bir durum. sosyal yaşamımı da iş yaşamımı da çok etkiliyor.
Spor yapmaya başladım, hergün kondüsyon bisikletinde 10-11km yapıyorum, çılgınlar gibi ter atıyorum. aynı gün akşamı yine aynı, ter basıyor. kilolu biri de değilim. Nette aradım ama adamakıllı bir bilgiye ulaşamadım. Bir bilen var mıdır neden olur bu? Çözümü var mıdır? bıktım yahu.



 
psikolojik olabilir.


  • terp  (03.07.08 22:15:59) 
böyle hastalıklar var ismini unuttum.


  • desdinova  (03.07.08 22:20:34) 
Bazı tez bezlerini yakarak terlemeyi azalttıklarını okumaka beraber nasıl olduğu konusunda hiç bi fikrim yok. Yine de googlelamak gerekir...


  • selimse  (03.07.08 22:59:44) 
Hiperhidroz olabilir; ama doktora görünün çünkü guatr veya başka bir şey de olabilir. Tedavi için ilaç, botoks, ter bezlerinin alınması, sinirlerin alınması veya çalışmasının engellenmesi gibi şeyler yapılıyor. Doktorla görüşün bence.

www.eksiduyuru.com
  • fadetoreality  (03.07.08 23:07:07) 
Aynı dertten ben de muzdaribim. Banyodan sonra bir de ter banyosu yaparım, olmadık anda iki saniye de şapır şapır tere batarım.


  • five leaves left  (03.07.08 23:59:05) 
doktora danışmanızda çok yarar var. benim bu sıkıntılardan muzdarip bir arkadaşım vardı ve tedavi gördü. sorunun da büyük bir gelişme yaşadı.

ayrıca ben de etrafımdaki insanlara göre daha çok terleyen bir insanım bunun nedenini de çok su içmeme bağlıyorum. ama bunu pek sorun ettiğim söylenemez. antalya, izmir vb. şehirlerde yaşıyorsanız zaten terlememeniz pek normal olmaz.
  • bu nick kullanimda  (04.07.08 00:54:13) 
sigara kullanıyorsanız bir etkisi olabilir. vücut yeterli oksijeni alamadığında(ya da oksijeni verimli alamadığında) ter bezleri haddini aşar şekilde çalışıyor diye duymuştum çok güvenilir olmayan bir kaynaktan. buna benzer olarak burnunuzdan nefes almanızla ilgili problemler varsa(burunda et olur, eğrilik olur) bu problemler nefes almanızı etkiliyorsa bu da dediğim şeye neden olabilir. ama sallıyor gibiyim, siz yine de doktora danışın.


  • rpmcmurphy  (04.07.08 15:55:37) 
[]

2in1 - Firefox yedekleme ve Ev ağı

1- Bilgisayarıma format atıcam ama firefoxun hatırladığı şifreleri unutmasını istemiyorum. bunun yedeğini alma gibi bir durum var mı? ya da personal data export gibi bişey?

2- Desteğinizle evde wlan ile ağ olayını gerçekleştirdim. Iki laptop da kablosuz internete bağlı. Aynı çalışma grubundalar. Fakat biri diğerini göremiyor. (bu durumda diğeri birini görebiliyor oluyor). Neden böyle oldu? aynı ayarları yaptım. yazıcı ve dosya paylaşımı falan açık. fikri olan?


 
  • sourlemonade  (03.07.08 19:02:46) 
2-antivirüsünüzü etkisiz hale getirip yeniden deneyin.
Bazı antivirüsler böyle problemler yaratabiliyor(bende yaratırdı eskiden en azından).

  • natnan  (03.07.08 23:51:06 ~ 23:51:25) 
[]

tv-dizi-torrent

Dizi arşivi geniş bir torrent sitesi aramaktayım. aslında sadece CSI ve carnivale i ariyorum. Bildiğiniz bir site var mı? seed i iyi olmalı elbet.
torrentbytes, bitsoup ve tvtorrents den haberdarım. Emule i sevmiyorum.



 
  • aysiku  (02.07.08 16:53:27) 
(bkz: demonoid)


  • katafalk  (02.07.08 18:27:06) 
arenabg ve zamunda'ya da bakabilirsiniz.


  • entrapmen  (02.07.08 20:28:13) 
[]

Vize memuru

Başlıktan anlamışsınızdır mevzuyu ama ben detayıyla anlatmak istiyorum.
Yazın ablam bulunduğum ülkeye tatile gelmek istiyor. Schengen vizesi alması lazım. Gezi planında almanya da olduğundan girişi almanya'dan yapmak zorundayız. O yüzden vize de almanya konsolosluğundan alınacak mecburen. Herşey ayarlandı, uçak bileti satın alındı. Almanyada bir gün kalınacak otelin rezervasyonu yapıldı. Çalıştığı bankadan binbir türlü belgeyi tamamladı ve başvurmak için izmire gitti. Ama nedendir bilinmez, gişedeki kız ablama öyle ters davranmış ki, çıktığında telefonda ağlamak üzereydi. Önce en çok hangi ülkede kalacaksanız ordan alın demiş, ablam belli bir yer yok, 3-5 ülke gezilecek her yerde 1-2 gece kalınacak deyince dönüş neden bratislavadan diye sorun yapmış. Ablam da böyle muamele beklemediğinden şaşırmış kalmış, kadın tersledikçe terslemiş. En sonunda da hala başvurmak istiyormusunuz? vermezler ama vize söyleyeyim demiş. Israrla geri çevirmeye çalışmış. Şimdi anlamadığım şu,
Ablam yıllardır özel bir bankada çalışıyor. Bankadan bütün belgeleri almış, hesabında dünya kadar para göstermiş, bir ton masraf etmiş, bir de 60€ vize ücretini vermiş, neden geri çevrilsin? Neden böyle muameleye maruz kalsın? Istedikleri tüm belgeleri vermesine rağmen niye bu arıza? Vizeyi benim bulunduğum ülkeden alıp almanyaya inse sorun çıkarmayacaklar mı? vizeyi neden almanyadan aldın o zaman demeyecekler mi?

Ablam ağlamaklı, bu yaşıma kadar geldim böyle muamele görmedim ben derken içim cız etti. çok sinirlendim. işin komik yanı da ertesi gün çıktı vizesi.

Ben bu vize memurunu tutumundan dolayı şikayet etmek istiyorum. Nereye şikayet ederim? Kim dikkate alır şikayet etsem?

 
isyan etmeden evvel birde istanbuldan veya ankaradan başvursanız konsolosluğa?


  • etna  (26.06.08 18:42:47) 
auswärtiges amt´a telefon ac berlin´de. bütün konsolosluk isleri oraan görülür santral´i ara durumu izah et yetkili kisiyle seni görüstürürler. ya da konsolosu ara orada da durumu anlat ve yetkili kisiyle konusmak istedigini söyle


  • pembeli kiz  (26.06.08 18:55:18) 
oncelikle yalniz degilsiniz: izmir alman konsoloslugu

sonralikla, bu vize memurlarini ise alirken mulakatlarda ne kadar psikopat olduklarina bakiyorlar once. vize alirken gorecegin muamele iki ulke arasindaki iliskilerin birebir yansimasidir. bunlara direk vize islemleri sirasinda zorluk cikarin seklinde yukardan komut geliyor. onlar da bu tip tutumlarla bu emri uyguluyorlar.
mesela gecen aylarda italya'yla bir anlasma yaptik, onlarin vizesiz girmesi odunune karsilik bizim aldigimiz sey vize islemlerinde 'kolaylik'! ne demek bu, kapidan daha az oranda aglamakli cikan ablalar. bizim islerimiz boyle iste.
  • sethi  (26.06.08 19:21:59) 
cok özür dilerim.

hic bir ise yaramaz efendim o sikayetiniz. bizi essek gören oldukca semer vuran da olur. ( tabi bizi baska milletlerin önünde essek durumuna sokanlar olmasa...)

disari cikanlarin illa ki bir kere yedigi fircadir o.

ha bir de ikinci kazik vardir ki o da bizden gelir, (kale icinden)

bize vize uygulayanlara (sirf döviz kaygisi ile ) vize uygulamamak. esas en acisi budur. kahreder.
  • aheste cek kurekleri millet uyanmasin  (26.06.08 22:05:34 ~ 22:12:05) 
2000 ya da 99 olabilir, bir arkadaş vize almak için ingiltere konsolosluğuna gitti, istanbul'da. kendisi ağlamaklı çıkmadı ama mülakat gibi bir şeyde fena bozuk atmışlar, saçma salak sorular, dediğiniz gibi yıldırma politikası... bu arakadaşım t.c. dışişleri bakalnlığına mail yolladı, mailden yaklaşık 1 hafta sonra konsolosluk aradı, bu gitti... hangi memur olduğunu tespit ettirdiler ve sorunsuzca vizesini aldı, hala oralarda sürtüyor arkadaşım.
demem o ki, almanları aramayın, güzel bir mail ile gün saat dakka gibi tüm detaylar ve dialogları mail ile bizim t.c. bakanlığına yollayın, bence sonuç olarak "özür" bile olsa alırsınız.

  • marmara34  (26.06.08 22:40:49) 
alman konsoloslugundan uzuk durun hocam. benim abim alman lisesini bitirdi. almanyada universteye basvurdu kabul edildi. belgelerle birlikte konsolosluga basvurduk vize vermediler. garantor bulun dediler. hessabinda 500 bin dolar olan bi garantor bulduk hesabida gosterdik adamlar dedi yok vermicez. bi 2 milyar kadar para harcadik vize almak icin ama alamadik. bukadar lanet bi istir alman konsoloslugundan vize almak. artik umidimizi kesmistik yani, son dakkada babamin arkadasi almanyadaki tanidigindan garantor olmasini istedi. oda oldu almanyadan belge gonderildi falan filan anca ole alabildik. oysaki italyan konsoloslugu olemi. bende italyan lisesinden mezunum. gittim dedim bana vize verin su belgeler lazim olcak sanirim eksik bisey varsa soleyin dedim. adam dedi bu belgler yeterli. basvurdum ve 3 gunde aldim. alabiliyosaniz italyan konsoloslugundan alin hocam. hatta adam leblebi ikram etmisti bikac arkadas ustunede eklemisti leblebi yemeyene vizede yok falan die :)


  • sanio  (26.06.08 23:19:30 ~ 23:22:37) 
[]

maaşı öde(ye)meyen şirket

Öğrenciyken çalıştığım sezonluk işte, geçen sene mezun olduktan sonra tekrar çalıştım. haziranda başlayıp ekimde bıraktım. Ekim ayından kalma 10 günlük maaşımı hala alamadım. 260-300 civarı bir meblağ. Aradığımda şirket zor durumda, sezon açılana kadar beklememi rica ettiler. Bu ay yatıracaklarını iddia ediyorlardı ama az önce öğrendiğim üzere şirket batmış. işlerini de başka bir acentaya devretmiş.

SSK falan da vardı. işe başlangıç bitişte belge imzaladım. Sigortamın 10 ekime kadar yattığını ama banka hesabıma ekim ayı maaşımın yatmadığını belgelerle gösterebilirim.

Ben bu içeride kalan paramı alabilir miyim? şu an yurtdışındayım, buradan haledebilir miyim? Nasıl oluyor bu işler?

 
işyerini sonradan devralan işveren de işçilerin alacaklarından eski işverenle birlikte müteselsilen sorumlu.. yani her iki işverene de aynı anda veya herhangi birinine dava açabilirsin...
av. tutmana falan gerek yok.. çalıştığın yerdeki iş mahkemesine git ordaki memurlardan yardım iste bir dilekçe yaz.. halledersin.. kanun işçiden yana...
yapman gereken tek şey ekim ayında bir süre çalıştığını kanıtlamak.. onlar da maaş verdiklerini kanıtlamak zorunda kanıtlayamazlarsa ki kanıtlayamayacaklar sen de davayı kazanırsın..
yurtdışından halledemezsin
  • zubundy  (26.06.08 01:45:46) 
eger ki sirket iflasini vermisse biraz zor.

benim halen hali hazirda suren bir davam var. eski musterimden alacagim meblayi sirket iflasini verdigi icin alamiyorum. yasalar buna imkan tanimiyormus ne yazik ki.
  • trimpot  (26.06.08 01:53:06) 
250-300 için uğraşmana değmez. bir arkadşımın davası 1.5 yıldır devam ediyor her celsede 6 ay uzuyor. avukat masrafları falan da cabası tek başına nasıl takip edeceksin.


  • ozdek  (26.06.08 08:25:30) 
[]

wireless router ile LAN

Evdeki iki laptopu wireless router yoluyla birbirine bağlamak (ağ kurup dosya paylaşımı sağlamak, oyun oynamak) istiyorum. Daha önce ethernetten ağ kurmuşluğum var. Ama wireless olunca beceremedim. Nasıl yaparım?

not: Kablosuz ağ sihirbazını denedim. flashdiskle diğer bilgisayara da aynı ayarı yaptım. olmadı. küçük ev veya işyeri ağı kurdum o da olmadı.


 
ad-hoc ile herhangi bir $eye gerek kalmadan direkt baglanti kurabilirsin.


  • sourlemonade  (25.06.08 01:42:15) 
süper. peki ben bu ad-hoc u yaparsam modeme de bağlanabilir miyim? Bilgisayarlar internete bağlı. Aynı zamanda da birbirlerine bağlı olabilirler mi? karışık oldu.


  • neronas  (25.06.08 01:49:46) 
Bir wireless kart aynı anda sadece 1 kablosuz ağa bağlanabilir. Yani aynı anda ya wireless olarak ad-hoc bağlantı kurarsınız veya wireless olarak modeme bağlanabilirsiniz. İkisi birden tek wireless modemle olmaz. Fekat bir cihaza 2 wireless kart birden takarsan bu olabilir....

Tabii bu gereksiz ikisini de wireless modem/router e bağladığınızda otomatik olarak bu iki bilgisayarı da birbirine bağlamış oluyorsunuz. Yani ikisi de aynı anda bağlı olduğunda dosya paylaşıp oyun oynayabilirsiniz. Bunun için ekstra bir ayara gerek yok. Bilgisayarların domain namelerini aynı yapın ve share edeceğiniz klasörleri ayarlayın o kadar...
  • selimse  (25.06.08 02:16:40) 
evet bağlanırlar ,
Diğer ağ kullanıcıları bu bilgisayarın İnternet bağlantısı yoluyla bağlansın diye bi kutu olacak oralarda bi yerde.

  • sourlemonade  (25.06.08 02:18:57) 
[]

kişisel muhasebe programı

Ufak çaplı bir programa ihtiyacım var. Bankadaki paramı gireyim, maaşım yatınca + olarak ekleyeyim. Sonra harcamalarımı gün gün gireyim. Açtığımda güncel nakit malvarlığım şak diye çıkıversin. Aylık ne kadar harcıyorum, benzine ne kadar veriyorum, alışverişe ne kadar ayırıyorum istatistiki olarak göreyim, kendimi kontrol edeyim. Söylediklerimi kısmen de olsa gerçekleştirecek bir program biliyor musunuz?




 
excel'i kullan. ya da ben sana program satayım:)


  • unexpected error  (24.06.08 02:54:14) 
  • babatema  (24.06.08 02:58:47) 
En süperini ve taşınabilirini excel ile yapabilirsin. ama yok uğraşamam dersen microsoft money iyi gelebilir. yine de 3-4 yıldır harcadığı her paranın hesabını tutan biri olarak excel i öneririm. tabi kredi kartı vs harcamaları olunca onları ayırmaya üşeniyorsun söyleyeyim.


  • ozdek  (24.06.08 08:10:30) 
paraliz diye bir program var. tam sizin istediklerinize göre. bulması biraz problem olabilir. dilerseniz ücretsiz dağıtılan ilk sürümünün imageini gönderebilirim.

uankara@gmail.com
  • ali87  (24.06.08 08:26:05) 
www.walletwatcher.com adresinden bu işi ücretsiz yapabilirsiniz, raporları grafik olarak falan da alabiliyorsunuz oldukça gelişmiş ama kullanımı kolay bir sistem kurmuş adamlar...


  • crown  (24.06.08 10:14:45) 
tekir kullan ya da ben sana program yazayım :)


  • alkolik imam  (24.06.08 14:41:35) 
[]

idx altyazı

Direkt *.idx uzantılı ingilizce veya almanca altyazılar indirebileceğim bir site biliyor musunuz?




 
hiç duymadım da onlar sadece idx değil bir de sub kısımları vardır. dvdrip paketlerinden çıkar onlar ve yer kaplamaması açısından srt ya da sub yapılır. txt dir ayrıca güzel editlenir-çevrilebilir. idx in tek numarası orjinal dvd deki konum ve renk bilgisinden de yararlanmasıdır ama filmin tamamında bu sadece %1 lik bir kısımda senin işini kolaylaştırır. ben mesela srt tercih ediyorum altyazı boyutuyla vs. kolayca oynayabilmek için.


  • ozdek  (24.06.08 08:12:28) 
divxforever'da var ama emule linki olarak diye biliyorum.


  • baldur  (24.06.08 15:41:51) 
divx playerım altyazıyı saçma sapan gösterdiğinden idx lazım. paketlerden çıktığını biliyorum da çoğundan çıkmıyor.


  • neronas  (24.06.08 18:27:33) 
[]

Fotoğraf görüntüleme

Piclens'in bilgisayardaki resimleri gösteren versiyonu var mıdır? Aynı onun gibi 3D bir görüntüleyici de olabilir. Çok istiyorum yahu.
(picasadan haberdarım. o 3d değil)



 
valla aradım taradım bulamadım yalnız şöyle bir yol izlenebilir
firefoxta file:/// yazdıktan sonra resimlerinizin olduğu klasörün yolunu yazın ve piclens tuşuna basın.

misal;

file:///C:\Documents and Settings\abc\Desktop\cde

hatta şimdi farkettim direk file:///c: yazarak başlayın istediğiniz yere gidin sonra.
  • eigon  (18.06.08 18:20:10 ~ 18:22:28) 
işe yaradı. Lakin kasım kasım kastı. oysa ben onun hızına tav olmuştum. başka önerisi olan?


  • neronas  (18.06.08 19:03:49) 
[]

The Happening (dikkat, spoiler içerir)

Tamam film olmamış da bazı noktalar kafama takıldı. Anlayan bir açıklama yapabilir mi?
-Joey mevzusu nedir? Tamamıyla anlamadım. Neden çağrı yapıyor, neden kadın bunu saklıyor? Hadi aldatıyor olsun, filme katkısı nedir?
-Olayların aniden başlama ve bitme durumu nedir? Sayıların bi önemi var mı ki? 2.47 - 9.53 gibi başlama bitme saatlerinin önemi nedir? (sayıları uydurdum). Önemi yok demeyin filmde kocaman gösterdiler saati ve sonlara doğru tv'de konuşuldu.
-Neye göre ölüyormuş bu insanlar şimdi?

 
- insanlarin olme sebebi bitkilerin salgiladigi bir madde. bu madde beyni etkiliyor ve insanin kendini koruma mekanizmasini i$lemez hale getiriyor. yani senin benim durup dururken intihar etmememizi engelleyen mekanizma devreden cikiyor, boylece maddeden etkilenen insanlar kendi kendilerini olduruyorlar.


  • calincia  (16.06.08 02:12:17) 
Tamam bitkilerin salgıladığı madde olayını anladım da neden koskoca grup ölürken bazılarına hiçbirşey olmuyor?
Alma ve Elliot barıştı, ok. Hamile olunca neden tekrar ortaya çıktı bu olay? Sonra neden fransaya sıçradı, orda da mı bir çift kavga etti?
Bu bitkilerin savunma mekanizması, iki sevgili barıştı diye mi ortadan kalktı yani? Deli,botanikçi adam bitkilerin sevgiyi hissettiğinden falan bahsetmişti gerçi.

Shyamalan'ı severim. Film kötü olsa da bu kadar cevapsız soru bırakabaleceğini sanmıyorum.
  • neronas  (16.06.08 14:42:28) 
[]

schengen..

Almanya'dan vize alıp, avrupaya girişi almanya'dan yapmamak mümkün mü? Ankara'ya gitme şansımız olmadığından Avusturya'dan vize alamıyoruz. İzmir'de bulunan Alman konsolosluğundan vize alıp direkt Avusturya'ya uçulsun istiyorum. Olabilir mi, yapan var mı?




 
olamaz vizeyi ladigin ülkeden giris yapmalisin.


  • pembeli kiz  (08.06.08 17:51:02) 
@pembeli kiz, konuyla tamamen alakasız ama önceki duyuruna cevap vermek istedim fakat mail atmaya üşendim. www.dw-world.de adresinde çok güzel almanca kursu var. Tane tane ve çok iyi öğretiyorlar. Üstelik ücretsiz, üyeliksiz. Belki işinize yarar.


  • neronas  (08.06.08 18:11:10 ~ 18:11:54) 
ablam hollanda konsoloslugundan vize alip almanyaya inebilmisti. benim bildigim bu shengen vizeniz varsa avusturya almanya fransa hollanda belcika gibi ulkelerin havalimanlarini cok rahat kullanabilirsiniz. ama yinede sormakta fayda vardir...


  • hollandabocegiilesevismek  (08.06.08 18:43:16) 
bildiğim kadarı ile schengen mevzuatına göre, schengen ülkelerine ilk girişi vizeyi aldığın ülkenin gümrüklerinden yapman gerekiyor. ancak günümüzde bu işlerliğini oldukça yitirdi.tavsiyem kapıda sana neden buradan giriş yaptığını sorarlarsa uçak bileti bulamadım gibi bir bahane uydur sorun çıkartmıyorlar.


  • salt bath  (08.06.08 23:00:14) 
Benim bildiğim de shengen vizeni ya girdiğin ülkeden alacaksın ya da en çok kalacağın ülkeden. Gümrüklerde bi kıllık çıkarmıyorlar başka bi ülkeden alınmış schengen e fekat bir daha aynı ülkeden vize almak istersen pasaportunda o ülkeye giriş çıkış damgası olmadığından bizi kullanıyo musun diyerektene vize verme işini zorlaştırabilirler...


  • selimse  (08.06.08 23:22:34) 
fransız konsolosluğundan vize alıp, direk italya'ya girmişliğim var. yapabilirsin elbette. girişte kimse de ne ayak diye sormadı.


  • guybrush threepwood  (09.06.08 10:28:07 ~ 10:28:35) 
Tamamen pasaport polisinin inisiyatifine kalmış. Tipini beğenmediğine kıllık yapabilir, alanda oyalayabilir, ülkeye girmeyi işkence haline getirebilir. Şans..


  • inatci kahraman aga  (09.06.08 17:13:01) 
[]

schengen-slovakya

Halihazırda bulunan C tipi schengen vizesiyle,Almanya'dan Slovakya'ya havayolu ile giriş yapılabilinir mi? Daha önce schengen-c vizesi ile slovakya'ya girmiş (havayolu ile) birileri var mı aranızda?

Karayolunda sorun yok, biliyorum. Pek kontrol etmiyorlar. Ama uçağı tercih etmek zorundayız.


 
bildiğim kadarıyla geçenlerde slovakya schengen ülkesi oldu.sorun çıkacağını zannetmiyorum.geçen sene schengen ile slovakyaya gelen bir arkadaşı otelde bulup 40€ ceza almışlardı.


  • nickim neyim yok benim  (06.06.08 22:00:29) 
slovakya aralıktan beri schengen. aynı karayolunda olduğu gibi schengen ülkeleri arası havayolunda da pasaport kontrolü yok. yalnızca check in'deki havayolu görevlileri kontrol ediyor geçerli vizeniz olup olmadığını görmek için.


  • 386 dx  (07.06.08 01:15:59) 
Bildigim kadariyla gecen araliktan itibaren karayollari sinirlarindan, 1 marttan itibaren de havaalani sinirlarindan Schengen vizesiyle gecis yapabiliniyor.


  • sethi  (07.06.08 01:56:05) 
[]

internetten para kazanmak?

Biliyorum konu çok geyik ama merak ediyorum, bilgisayarda otomatik site açıp kapayan, reklam gösteren programcıklar var. Bunlar para kazandırıyor mu hakikatten? Bu işle eline para geçmiş birisi var mı? Saadet zinciri şeklinde olanlardan bahsetmiyorum.
Tüm gün bilgisayar açık, güvenilir bir yolu varsa tavsiye edin, yapayım bende, boşa akmasın internet. elime somut bir para geçmese de olur. Paypala atayım üç beş, rapid alayım. falan.



 
www.worldcommunitygrid.com
bilgisayar butun gun aciksa, burdan oluk oluk akiyor para. haberin olsun.

  • coldbound  (31.05.08 23:55:10 ~ 23:55:25) 
bildiğim kadarıyla wcg'nin kimseye para filan verdiği yok. wcg bir hayır organizasyonu.


  • actionary  (01.06.08 06:56:02) 
[]

buzdolabındaki koku

Ne peynirlerden, ne salamlardan şüphelendim de attım ama yok, gitmiyor koku. Bozuk yiyecek kokusu gibi ağır bi koku. Zaten küçücük 3 raflı bi dolap. İçinde pek birşey de yok, olanlar da paketli, tertemiz duruyor. Bugün herşeyi dışarı çıkardım. İçini kontrol ettim, tertemiz. Nerden geliyor bu koku, bu işlerden anlayan var mı?

Dolap ankastre bu arada mobilyaya gömülü. hava alamıyor olabilir diye düşündüm ama. bilmiyorum alakası var mıdır.


 
Şurda derinlemesine tartışmışlar:

www.turkeyforum.com
  • ermanen  (28.05.08 01:01:06) 
havasizlik veya rutubetten oluyor olabilir. heryerini iyice ara tara, ufacik bir et parcasi bile du$mu$ ve curumu$se o koku yapiyor feci sekilde bazen.


  • safepassage  (28.05.08 01:05:48) 
türk kahvesi kavanozunu kapağı açık biçimde bi süre bolabin icinde bekletin? yani annem öyle yapar genelde


  • nomukasonduka  (28.05.08 09:13:18) 
eger gidalarin kokusunda birbirine kari$ma sorunu mevcutsa, sut ve yogurtta acima ek$ime yapiyorsa, termostatta sorun olabilir.


  • oligomer  (28.05.08 09:24:21) 
yayvan bir kaseye süt doldurup dolapta bekletirseniz kokuyu şahane bir biçimde yok ediyor. ama sütün bozulup koku yaymasına izin verecek kadar uzun süre tutmayın tabii


  • mermaid  (28.05.08 11:02:10) 
dolabım lastikleri de koku yapıyor olabilir. doğal olarak içine de yansır bu koku. fişini çekip içini bosaltıp bikaç kaşık karbonat/yoksa kabartma tozu kattıgınız ılık suyla siliniz lastiklerini ve içini. hafif nemli bırakabilirsiniz. sonra kapagı acık bırakı kurumasını bekleyin. sonra fişini takıp oncesinde içinde olanları tamamen atarak yeni şeyler kullanın cunku oncekilerin kaplarının dısına ve kapalı ambalajlara bile siner o koku.


  • bordeaux  (28.05.08 12:11:13) 
dolabın yuzeyini bi yuzey temizleyici ile siliverseniz? hani su kokulu olanlardan, mutfak banyo icin ayrılıyo galiba onlar. 2.5 ytl falan oluyo.


  • merope  (28.05.08 15:06:42) 
anti bakteriyel bir spray temizleyiciyle buzdolabinin icini silin. sonra da bildigin cay demlik posetlerinden 1-2 tane koyun. spray temizler, posetler de kalan kokuyu alir. tamamdir.


  • kezzy homeros  (28.05.08 15:17:08) 
[]

işgüzâr wireless router

Siemens marka wireless routerımız var. modeme bağlı olarak gayet güzel çalışmakta. Fakat download'a başlayınca şak diye kesiyor bağlantıyı. 5dk sürekli download yapılsın, internetimiz gidiyor. Wireless bağlı görünüyor ama internet olmuyor. Msn'de skype'ta yapılan görüşmelerde de kesiyor bağlantıyı. sürekli veri alışverişi durumunda yapıyor bunu. Nedir bunun olayı? servise gitti geldi, birşey yok dendi. Sorun devam ediyor dedik yenisini verdiler. hala aynı.

Not: Bağlanırken adsl'in şifre doğrulamasını wireless roter yapıyor bu arada. modeme direkt kablo takılınca bağlanılamıyor. anlayana bilgi olsun.


 
bana sorun modemdeymiş gibi geldi. modemi routersız tek olarak bir bilgisayara bağlanacak şekilde konfigüre etmeyi denediniz mi?


  • kurukafa  (17.05.08 18:34:52) 
o şekilde ayarlarsam sorun çözülecek ama modemin menüsünde kullanıcı adı/şifre bölümü yok. wireless olmadan bağlanmak için modemi kabloyla bilgisayara bağlayıp bilgisayardan daha önce hazırlanmış bağlantıya tıklamak lazım. dial up gibi aynı.


  • neronas  (17.05.08 18:44:51) 
tamam işini görmeyeceğini biliyorum, ama modemde bir arıza olup olmayacağını denemek için bunu yapmalısın diyorum.

modemi direk bağla, nasıl oluyorsa artık, sonra downloada aban bakalım seni koparıyor mu hattan... sorunu anlamak için yani.
  • kurukafa  (17.05.08 22:02:36) 
modemden direkt bağlanınca kopmuyor. wireless router'ı sonradan aldık o yokken sorunsuz bağlanıyorduk.


  • neronas  (17.05.08 22:11:15) 
[]

instrumental şarkı tavsiyeniz?

10-15 kişinin katılacağı mütevazı bir nikah töreni için, nikah memuru konuşurken arkadan baskın çıkmayacak ama ortamı da etkileyecek hoş, 4-5 enstrümental şarkıya ihtiyacımız var. aklınıza gelen birşeyler var mı?




 
enya superdir.


  • sourlemonade  (09.05.08 21:31:20) 
işin içinde aşk var diye clint mansell - death is the road to awe demek istiyorum ama bu şarkı ne nikah memuru bırakır ne davetli bırakır, tarumar eder ortalığı. onun yerine şöyle hoş ve tatlı bir piano melodisi olsa? together we will live forever mesela? yine üstad clint'ten.


  • deckard  (09.05.08 21:45:47 ~ 21:49:14) 
imperial march olaiblir, holiwuda muthis gonderme babında. hem bi nesil star wars la buyudu.


  • bryan fury  (09.05.08 22:09:31) 
Cem Koksal - Valse A Rosenthal


  • alkolik imam  (10.05.08 00:23:07) 
sofistike maymuna katiliyorum ve clint mansell abimize +1 veriyorum.

hele ki together we will live forever, salondaki herkesi kalbinden vurulmu$a cevirecektir.
  • safepassage  (10.05.08 00:44:14) 
Craig Armstrong diyorum:) As If To Nothing'den Finding Beauty olabilir, Romeo Ve Juliet Soundtrack'den Balcony Scene olabilir.


  • she runs away  (10.05.08 07:13:07) 
loreena mckennit özellikle marco polo olabilir


  • yuto  (10.05.08 13:53:41) 
Sergei Rachmaninoff- Vocalise


  • omer460  (10.05.08 16:15:52) 
Yanni - Untik the last moment
Loreena McKennitt - Caravanserai

  • marwinga  (10.05.08 23:28:55) 
[]

bel ağrısı belası.

geçtiğimiz cumartesi günü sabah belim kütüğe dönüşmüş biçimde uyandım. En ufak hareketimde acı veriyordu resmen. kas ağrısıdır dedim, sıcak banyo denedim. o gün rahat ettim. Gecesinde yine kendini gösterdi. Tabutta yatar gibi uyudum hareketsiz. Birkaç gün ufak sızılarla geçti. Dün gece ve az önce inanılmaz bir acı geldi yine. nefesimi kesiyor öyle böyle değil. Tam belimde omurgamın hafif sağında yer edinmiş ağrı. Hani ağır birşey de kaldırmadım, zorlamadım hiçbir şekilde. Yalnız şöyle bir durum var, son bir aydır başka bir ülkede yaşıyorum, beslenme alışkanlığım ve diyetim tamamen değişti. Acaba diyorum (korkarak) böbrek falan olmasın bu? Böbrek acısı harekete duyarlı mıdır? ayakta dik durunca sorun yok. ama bele yük bindiği zaman, hafif öne eğildiğimde yerden birşey almak istediğimde işkence çekiyorum resmen. 2 metre boyunda biri olunca da haliyle eğilmeden neredeyse hiçbirşey yapamıyorum.

Cumaya kadar geçmezse doktora gideceğim elbet. böyle bir deneyiminiz oldu mu hiç acaba? böbrek olması ihtimali de korkutuyor bir yandan.


 
bel fıtık ı olmasın ?


  • bryan fury  (07.05.08 22:26:55) 
bel fıtıkı olmasın!


  • neronas  (07.05.08 22:47:10) 
bel fıtığı genellikle ayaklara vurur. duyu kaybı, uyuşma falan olur.
direkt doktora, oda büyük ihtimalle mr çektirmeye yollar.

  • vincenzo  (07.05.08 23:37:34) 
Yarından tezi yok hemen doktora git. Benim benzer bir ağrıma bel fıtığı teşhisi konuldu, ancak salak gibi 5 gün boyunca geçsin diye beklemiştim. O bekleme faslında bile ne yapman ya da yapmaman gerektiğine dair bilgiyi ancak doktordan alabilirsin. Ben yapmam gerekenin aksine işler de yapmışım ne yazık ki. Bel fıtığından daha ciddi ve daha acil önlem gerektiren bir şey olmadığını temenni edelim, ama geçsin diye beklemek safdillik olur, nezle mi bu?


  • min el garaib  (08.05.08 01:34:35) 
hocam ben iki adet bel fıtığına sahip biri olarak, aynı sizin belirtilerinize sahiptim. klasik geçen bir günün sonunda, robocop gibi uyandım ve kedidir deim geçtim, bir kaç gün bekledim ve daha sonra adım atamaz duruma geldim. daha sonra zaten bel fıtığı yaşayanlar bilir, mr çekimi, iğneler, fizik tedaviler boklar püsürler.

bence gecikmeden doktora gidin, büyük ihtimal mr çekecekler ve bunun sonunda teşhisiniz konacak. ha böbrek olamaz mı, olabilir neden olmasın, neticede şu an tek bildiğimiz ve bildiğiniz feci şekilde ağrınız olması.
  • galahad  (08.05.08 12:34:03) 
hem böbrek hem de bel ağrısı çekmiş biri olarak % 99 böbrek değildir diyorum. böbrek ağrısı çok yogun ve noktasaldır gerçi tarif ettiğin yerdedir ama sadece orası acır, yani tüm bel değil. Disk kaymasından dolayı bel fıtıgıdır bence sendeki. Ben gece nedense çok uyursam bazen sabahları agrıyor ama hareket ettikçe geçiyor.


  • joepiscopo  (08.05.08 14:17:37) 
ağrı bazen kesiliyor ama. şu an hiç yok mesela. muhtemelen akşama kadar rahat olurum. akşam yine başlar. Bu arada saatlerce kanepede oturuyorum ondan mı oluyor acaba


  • neronas  (08.05.08 14:41:08) 
oturmak belinize daha fazla yük bindiriyor, mümkünse uzanın, ayaklarınızı karnınıza doğru çekerek uzanmanız durumunda belinizin en serbest hali olacağı için huzur verir, ağrı sızı engeller.


  • galahad  (08.05.08 20:13:19) 
[]

acer 3690 s-video bağlantısı

elimde iki tane laptop var. birinde s-video çıkışı yok, diğeri de (acer aspire 3690) bir türlü bağlanmıyor televizyona. Daha önce tv ye bilgisayar bağlamışlığım var nasıl yapıldığı konusunda bir sorunum yok ama bu laptopu hiç bağlamadım ve bir türlü olmuyor. klavyeden ekran değiştirme tuşuna bastığımda "lcd - tv+lcd - tv" seçenekleri göreceğim yerde sadece lcd yi görüyorum. dün 15€ verip kaliteli bir kablo aldım ama yine olmuyor. TV ye aynı girişten dvd player bağlıyorum sorun yok. yani laptop da bir problem var.

sorum şu;
-bu sorun yazılım desteğiyle hallolabilir mi? yoksa donanımsal bir arıza mı var illa ki?
-elinde aynı laptoptan olup tv'ye bağlayabilen var mı?

(Not: acer dandiktir yapar böyle şeyler demek için yormayın kendinizi dostlar. farkındayım.)

 
eger vga dan svideo cevirip bagliyorsan olmayabilir cunku ekran kartinin icinde o ozellik olmali


  • algoritma  (04.05.08 16:57:42) 
[]

NTFS -> FAT32

500GB lık harici harddiskimi dvd player'ım görmediği için fat32 ye çevirmem icab ediyor. tıka basa dolu. tek partisyon. partitionmagic'te convert menüsü pasif. sanırım 500gb tek partisyonu desteklemiyor. bölmek de istemiyorum.veri kaybı olmadan bu işi yapmanın bir yolu var mı?




 
fat32'den ntfs'e cevirme olabiliyor format vs. gerekmeden. ama tersi mumkun degil bildigim kadari ilen. hic de denemedim.


  • sourlemonade  (29.04.08 19:42:47) 
cihazlar exfat'e gecse de kurtulsak bu dertlerden rezil bir sey canim blue ray ripler elimizde patliyor.


  • nuitari  (30.04.08 14:08:25) 
[]

kamera tavsiyesi lütfen

bir kamera alınması gerekiyor. fakat bu teknolojiye çok yabancı olduğumdan yanlış birşey almak istemiyorum. dvdye kaydedenler mi daha iyi oluyor harddiskli olanlar mı bilemedim. harddisk daha iyi olur diye düşündük, bilgisayara atması kolay olur,yazması silmesi dert olmaz, uğraştırmaz diye. PANASONIC SDR-H40 40GB modeli var gözümüze en uygun gelen.bir de sony var modelini hatırlamıyorum, 30€ daha ucuz ama harddiski 30gb. yoksa hepten yanlış düşünüyoruz, dvdye kayıt yapanlardan mı almalıyız? bi yardım be eksi tatlı insanlar..




 
en yeni teknoloji olduğu için daha uzun süre kullanabilmeniz açısından hard disk'li almanızı tavsiye ederim.


  • tom riddle  (29.04.08 01:46:06) 
harddiskli modeller kullanim acisindan pek bi rahat gibi geliyor bana. olay yedekeleme konusuna gelince tabi dvdrw li modeller daha kullanisli. ama biraz zamandan feragat edip yedekeleme i$ini de kolayca halletmek mumkun hdd li modellerde. bi arkada$imda harddiskli bir sony var. butun insanliga ters anlarimizi kaydedip hooop diye bilgisayara atabiliyoruz silebiliyoruz begenmeyip tekrar cekebiliyoruz. aslinda fiyattan cok ozellikleri kiyaslamak daha iyi olacaktir. ne bileyim high defination lari var bi de bunlarin. $ukela bi teknoloji bu kameralar.


  • dengesiz pamuk  (29.04.08 09:23:02) 
kamerayı kullanım amacınıza göre değişir. eğer kaydettikleriniz üzerinde değişiklik yapmak-kurgu yapmak vs. istiyorsanız dvd ye kaydeden modellerden uzak durun. bu modeller daha çok basit olarak kayıt yapıp sonra dvd player dan izlemek içindir. direk mpg2'ye codecleyerek kayıt yapar vs.

harddiskli modellerde de kamera codec kullanarak sıkıştırma yapar ve öyle kaydeder. söz konusu codec ve sıkıştırma oranları modelden modele değişir.

mini dv ye kayıt yapan 3ccd bir kamera ile yaptığınız kayıdı firewire bağlantısı ile sıkıştırmasız ya da dv avi atabilirsiniz bilgisayarınıza. editler, kurgular sonra uygun programlarla istediğiniz formata çevirebilirsiniz.

ya da mini hd kasetlere kayıt yapan bir model ile hd formatında aynı işlemleri yapabilirsiniz.

dediğim gibi siz kullanım amacınızı belirtirseniz yardımcı olmak daha kolay olacaktır.
  • sijwocaq  (29.04.08 09:48:30) 
ben hdd, dvd, kasetli kameralari kullanmis biri olarak sunu soyleyebilirim;

bence kasetli alin artilari eksileri nedir kisaca acikliyorum.

Sony'nin urettigi dvd kameralara oyle videoyu cek dvdye koy cdroom'a izle degil. vob olarak atiyor herseyden once onu her seferinde cevirmeniz veya tasakli kurgu sistemlerine sahip olmaniz lazim (ornegin, premiere, ulead shift tusune basarak yaptiriyor bu converti)
Panasonic'in urettigi harddiskli kameralarda da en gicik sey uyum sorunu. bu kameralarda cektiginiz goruntuyu bilgisayara attiktan sonra clx gibi abuk subuk formatlarda atiyor (uzantiyi attim ama ona yakin uyduruk bisi) bu videolar vlc player ve media player da aciliyor fakat ses duyulmuyor binbir dereden ses codecleri yuklemelisiniz de bik bik bik

bence en guzeli kasetli kameralar bide dv ve usb cikisi da varsa tadindan yenmez cek goruntuyu bagla usb ile ya da dv kablo ile hohoho movie maker bile goruyor sony kasetli kameralari yani isin ozu sony (kasetli) kameralar Standart neyse oyle sunuyor secenekleri digerleriyle cok ugrasirsiniz ben uyarim sizi.
  • maresalx  (29.04.08 18:27:09) 
[]

Uydu/Receiver problemi

sormam uygun mu onu da bilemedim ama durum şöyle:
HB marka 2800 CR/CI model bir receiver'im var. köşesinde CryptoWorks yazıyor. Yurtdışında yaşıyorum. Bu yüzden sadece almanca kanallar ayarlanmış. Türkçe, en azından ingilizce birkaç kanal istiyorum. Discovery veya National Geographic harika olur mesela. Ama bu işlerden hiç anlamıyorum. İnternette araştırdım "T-Rex 1.0" modülüne sahipmiş cihazım. Bu işle ilgili forumları detaylı olarak inceledim ama benim cihazımın adı bile geçmiyor. Yanlış birşey de yapmak istemiyorum. Bir bilen var mı? ne yapayım? Bilgisayar konusunda iyiyim, gerekli kabloyu da bulabilirim. Şunu indir bunu kur, şunu upload et deyin, akıl verin, duamı alın. Şimdiden çok teşekkür ederim.

Not: içinde modül kartı var ulusal kanallar için. onu ve uydunun pozisyonunu değiştirmem mümkün değil çünkü komşularım da aynı uyduyu kullanıyor.

 
çanağınız hangi uyduya bakıyor?
bir de balkonunuza vs. çanak bağlamanız mümkünmüdür?

  • vincenzo  (26.04.08 22:03:53) 
hiçbir fikrim yok nereye baktığı konusunda. avusturya ve almanya kanallarını izleyebiliyorum sadece. başka uydu bağlamam mümkün değil.


  • neronas  (26.04.08 23:28:47) 
şimdi türkiyedeki yayınları alabilmeniz için ya uydu anteninizin turksat 1c/2a uydusuna bakması lazım. çanak bu uyduya göre ayarlı değilse maalesef izleyemezsiniz (digiturk uydusu var birde eutelsat w3a, ordada türk kanalları var fakat digiturk aboneliği varmı yurtdışında bilmiyorum)


  • vincenzo  (27.04.08 20:49:35) 
çanak antenle izlemek istiyorsanız onun ayarını yapmak lazım.etrafınızdaki evlere bakın bi antenlerin çoğunun dönük oldugu yer alman kanallarıdır.onlardan sonraki en büyük topluluk türk antenleridir :) ya da bildiğiniz türk varsa civarda oturan onun antenine bakın, oralarda anteni milim milim oynatıp sinyal aramanız gerekiyor.ya da şöyle bi durum var, sinyal alıcı aletler var bulduğunda ötüyor onlar çok daha pratik.fiyatını tam bilmiyorum ama galiba 20-30 euro civarıydı.o olmadan çok kasış ya da biz becerememiştik.5-6 saat uğraştık.

diyeceğim odur ki etrafta türk aile varsa bi soruverin nası yapalım nası edelim diye, alıcı varsa onla sinyal bulmaya çalışın.yoksa da 3 aşağı 5 yukarı yön tahminiyle deneye deneye bulun başka çaresi yok malesef.

edit: oov notu şimdi gördüm ben :) yerini değiştiremiyorsanız kendiniz alın bi tane derim.receiver zaten varmış, çanaklar da pek pahalı değil.30-40 euroya var saturn lerde.ya da komple receiver+çanak setleri var 60-70 euroya.yalnız alırken dikkat edin
anten çapı 100cm olsun.80likler sorun çıkartabiliyor.
  • vampyria  (28.04.08 01:55:32 ~ 01:57:40) 
[]

DVD/DivX Player Altyazı sorunu

3 gün önce Silva Schneider DVD 810 HD marka/model dvd-divx player aldım. Halledemediğim bir-iki sorunum var,

-Altyazılar çok biçimsiz. Küçük, ince, beyaz ve en önemlisi türkçe karakter desteği yok. Sanırım firmware modifikasyonuyla bu iş halloluyormuş ama internette bir türlü bulamadım.Cihazın modeline tam uygun bir firmware mi bulmam lazım yoksa custom bir *.bin dosyasını cdye yazdırmakla halloluyor mu?
-Bu sorun ilki kadar önemli değil ama yinede merak ediyorum, player USB girişinden bağladığım 500GB dışarıdan elektrik beslemeli Segate freeagent harddiskimi görmüyor. Bunu gördürmenin bir yolu var mıdır?

Not: ürünü iade etme gibi bir durumum yok.

 
Varsa burada vardır:
forum.donanimhaber.com

  • late viper  (24.04.08 16:40:28) 
benim de şahsen tecrübe ettiğim kadarıyla bu aletler usb flashdisklerle düzgün çalışıyor yani 4gb max.


  • ezeriko  (24.04.08 17:41:10) 
cihazın modelini birebir bulmak lazım. yoksa çok çok çok büyük bir ihtimalle çalışmaz.

eğer altyazı konusunda tek problem türkçe karakterler ise, altyazılardaki türkçe karakterleri düzelterek geçici bir çözüm üretilebilir.

www.turkcekarakter.com adresinde yapılabilir bu.

dğer usb diskleri görüyor mu?
  • co2s2  (24.04.08 21:07:39) 
2gb lık flashdiski sorunsuz görüyor. çözüm olarak da altyazıları idx+sub formatına dönüştürmekte buldum ama zahmetli iş. ayrıca altyazılar mavi renk çıkıyor.


  • neronas  (24.04.08 22:14:46) 
Hard disk ntfs olarak formatlanmışsa görmemesi doğal, fat32 olarak formatlarsanız bir kısmını bölüp, görecektir.


  • she runs away  (24.04.08 23:44:34) 
12   « Önceki Sonraki
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.