Ekşi Duyuru

Evet, alman için yapacağın masrafa değmez.

Takılır. 10€ da yazsa takılırdı çünkü gümrük sırf üstünde yazana bakmıyor.

Takip numarası varsa çıkam gümrük vergisine bakıp ona göre karar verebilirsin

Şu an tam rakamları bilmiyorum ama bu tür yerinde verilen servis hizmetlerinde, belki sadece oraya gelip, durum tespiti yapmak bile atıyorum 2000 TL tutuyordur. Bu işin piyasasını bilmiyorum ama 5000 TL ufak da olsa evde yapılacak bir tadilat için çok uçuk gelmedi. İşçilik zaten kesinlikle 1000 TL'den fazladır.

Nisan 2023 de 90×90cm çeyrek daire duşakabin, teknesiz, otel sitili zemin üzerine, 180cm yükseklikte malzeme için 2250 TL, işçilik için de, 1000 TL ödemiştim, Antalyada.


Mayıs 2022 de İstanbulda 100*100cm teknesiz kabin, 200cm yükseklik duşakabin için de 2500 Lira ödedim.

Bu fiyatlara duşakabin sökme, tekne kaldırma, fayansı kırıp tesisatı gideri döşeme, yeniden fayans döşeme, duşakabin montaj vs dahil.

İşçilik aha fazla tutar kırma işi olursa, neticede senin yapmadığını onlar yapıyor.

Not: Usta spor.

nerede 1000 lira işçilik, biz 2250 verdik. 2500 idi de duşakabini kardeşim söktüğü için 250 lirayı kesti ustamız sağolsun... bize toplamda 7500 liraya patladı duşakabini ve teknesiyle.

Biraz ısıtıp Yağ ile silmeyi deneseniz? Bebe yağı, sıvıyağ vb. Genelde etiket yapışkanlarında ben iyi sonuç alıyorum. Bir de yapışkan silici bir sprey görmüştüm teksen ya da koçtaşta. Denenebilir.

Bir pamuğa zeytinyağı damlatıp pansuman yapar gibi yapışkan yerlere 1-2 dakika dokunun, sonra da silme hareketi yapın

Kavanozlardaki etiketi sökünce yapışkan kalıntısını da böyle çıkarabilirsiniz

Kolonya (alkol) veya Aseton (kaliteli bir markaysa).

aseton

GOO GONE. Yapiskan temizleyici.

(bkz: WD40)

Aseton en ucuz ve en etkili çözücü

aseton +111

wd40 sıkıp bekledikten bir süre sonra sivri düz uçlu bir şeyle kolayca çıkar

antalya tabii ki.

deniz var. anitkabir disinda ankara'ya gitmek icin turistik bir sebep düsünemiyorum baska.

antaly bro

5 yıldızlı termal otele gitmek saçma mı olur ?

Saçmalık değil de, insanların şehrin dışında araçla gittiği yere siz başka şekillerde, başka potansiyel sorunlarla ulaşacaksınız; bizim millet türbeye bile araçla gider. antalya iyidir, kuzeyde millet donarken siz belki üşürsünüz , şehrin arterlerini keşfetme şansınız olur vs. bence, antalya ankara’ya göre daha fazla keşfedilecek yer vadediyor,

kızılcahamam termal otelleri çok leş. çam denen otelde bir çocuğa çamaşır suyu içirdiler su diye. haber linki : www.ensonhaber.com

diğeri daha büyük olan vardı adını unuttum, o da parasını hak etmiyor diye okumuştum.

termal otelin hasları afyondadır. batıya kay afyon yap. ng afyon, akrones, alusso seç beğen al.

Ankara'da termal oteller Haymana tarafında falan var. Şehir merkezinde yok. Araba yoksa çıkalım bir merkezde de yemek yiyelim denecek bir mesafede değil.

ince çiviler alıp veya matkap varsa vida alıp tekrar tutturmak lazım, eğer yıpranmış tutmuyorsa kenarlarda mdf üzerine çıta koyup çıta ile beraber tekrar çakın.
o plaka yapıştırılmıyor genelde çivileniyor sağlam olması için, ikeanın arkaları hep böyle diğer dolaplarımında bu şekilde ama eninde sonunda bir yerden atıyorlar

arka plakayı tamamen sökün. çivileri de söküp zımparalayın. sonra tutkal sürüp yerine monte edin ve önceki çivi girişleri haricindeki yerlere tekrarda ince çivi ile çivileyin. çivinin ince olması çok önemli yoksa parçalarsınız. ayrıca dikey değil de mümkün mertebe dışa doğru hafif meyille çakın. dolabın yamuk durmaması için en önemli parça burasıdır. eğer yeriniz müsaitse bu işlemi dolabı yere yatırarak yaparsanız 10 numara olur.

Dolap sabit oldugu icin arka kısıma ulaşamıyorum.

yönetimi arayın ve sitenin teknik servisi gelip baksın. eğer pay ölçercinin gelmesi gerekiyorsa da onlar yönlendirirler.

çok para kazanacaksanız şirketinizi vergi cenneti bir yerde açıp faturaları oradan kesin, oradaki paranızı bulunduğunuz ülkeye sokmak da artık işin püf noktası.

Durduk yere %30 ve daha fazlası vergiye gidince üzer adamı.

Yazılım mühendislik tasarım ise Türkiye, revolut iş görür. Yazılıma vergi istisnası var. Yüzde4e düşüyor vergi. Yazılım vb değilse Estonya

bu konular için mümkünse bir muhasebeciden bilgi almak sizi çok büyük belalardan kurtarır. vergi stopaj o bu şu derken başınıza büyük bela alabilirsiniz. neleri gider gösterebilirsiniz, neleri gelir göstereceksiniz..

Estonya çok makul baktığınızda. bir diğer alternatif de Dubai. serbest bölgede şirket kurmak çok mantıklı. Dubai şirketi ile türkiye'de bir bankada hesap açmak bile mümkün oluyor (. ama ilk maliyet biraz tuzlu olabiliyor.

encrypted-tbn0.gstatic.com

Yukardaki resim için vip ahmet marka bakabilirsin, artık vileda yuvarlakların yerini bunlar aldı bencede daha kolay ama atıyorum normal yuvarlak bir kovada lazım eve her türlü ihtiyaç için senin aradığın şey 1 milyoncu internet 1 milyoncudan çeşitlilik olarak kötü.

trendyolda zetter adında bir firma var, ben onların setinden aşırı memnunum. temizlikten nefret eden biri olarak yer silmekten keyif alıyorum artık.:d üstte linki verilen üründen farkı kovanın içinde fırçalı bir kısım olması. yerleri silip yıkama bölümüne mikrofiber bezi sokunca üstüne yapışan tozu, kılı, saçı maçı tarayarak kirli bölümünde tutuyor. bakın derim.

maske takıp her yere febreeze boca edip dışarı kaçın, yarım saat sonra gelip bakın koku geçmezse küf olabilir

Arap sabunu ile bir posta, beyaz sirkeli suyla ikinci posta, karbonatlı suyla üçüncü posta. Kapılar, dolap içleri, banyo ve oda duvarları dahil.

Bu arada aynı şey sanıp glade falan almayın.
Titan+1

Ya da temizlikçi tutup her yeri güzelce çamaşır suyu
Arapsabunu vs ile sildireceksiniz

Duvarlar, tavan, radyatörler, kapılar, pencereler, dolap iç ve dışları ve daha ne varsa tamamı çamaşır suyu boca edilmiş suyla silinecek.
Tabi, duvarlarda, tavanda suya dayanıklı boya olması gerekiyor.
Öncesinde ve esnasında ve sonrasında cereyan yapacak şekilde havalandırma yapılacak.

Bu arada @titanyum22 -1
Çünkü sinmiş kötü kokuyu iyi kokuyla yok edemezsin. Bir süre için bastırırsın. Sonra iyi kokunun etkisi geçince kötü koku küllerinden yeniden doğacaktır.

Çamaşır suyu değil de bolca beyaz sirke tavsiye ediyorum. Çamaşır suyu akciğerlerinzi mahvetmesin.

@mirket,
Febrese kokuyu bastirmiyor, notralize ediyor. O yüzden glade vs ile karıştırmayın dedim.
Arabadaki sigara kokusunu bile. Çıkarıyor.

Su giderlerini koklasın. Lavabo sifonları U şeklinde değilse koku gelebilir.

Gaz kaçağı da olabilir. Doğal gazlı bir evse çürük sarımsak kokusu belirleyici olur.

Bir önceki kiracının evcil hayvanı varsa onun bıraktığı kokular olabilir. Duvarlarda koku olma ihtimali de var bu durumda.

Her yeri sirke ile temizleyin
evde eskiden kalma perde ya da baika kumaş içerikli eşya varsa ya atın ya yıkayın. koltuk varsa koltuk temizleme videolarını izleyip onu da yıkayın. kumaşa çok siner koku, temizlemeden geçmez.
evi deli gibi havalandırın sonrasında.
tüm lavabolara lavabo açıcı -> sonrasında karbonat

gamer koltuk rahatsa da görüntüsünü sevmiyorum. Ikea markus kullanıyorum memnunum.

ziogaming.com

Boyum 190 olduğu için epey bir canlarını sıktım satın alma sürecinde. Çünkü genel olarak 170-180 civarına uygun olarak üretiliyor bu tip koltuklar gördüğüm kadarıyla. Benim bir koltuk için o kadar talep karşısında bana tahammül edebileceğimden çok daha iyi bir şekilde güler yüzlü ve ilgiliydiler. Ek bir iki parça ve ayar gerekti. Bir süredir kullanıyorum ve memnunum.

hawk future almayı planlıyorum. gittim, denedim iyidi. satış yapan arkadaş kasımda indirim gelecek dedi, onu bekliyorum bakalım

90 kg, boyum 180 bu arada. Xl modellere mi bakmalıyım ?

gaming koltuk alcaksaniz yerli markalardan uzak durun.

dxracer file olanlara bakabilir misiniz. eger eviniz klimali ise o deri olanlardan da alabilirsiniz.

bel destegi cok onemli. ikealardaki bel destegi yetersiz. ikinci el bulabilirseniz herman miller bakabilirsiniz.

nurus metoo ve dxracer tank kullaniyorum.

iyi markaların alt markalarına bakabilirsiniz. örneğin Profilo tr'de Bosch fabrikasında üretiliyor. Altus Arçelik'te. Regal Vestel'de.

biz köydeki ikinci eve profilodan aldık genelde memnunuz.

altus iyidir. ekonomiktir. Profilo biraz pahalı gelebilir.

Ben de biraz zıt yönde gideyim altus önermiyorum, spotçulardaki çoğu buzdolabının altus olmasından kalitesi anlaşılabilir. Arçelik markası düşünüyorsanız grundig alın. Bunun dışında vestel servisli güney kore markası daewoo var (güney kore dediğime bakmayın zaten vestel üretiyor), bulaşık makinesinden çok memnunum pahalı markaya hiç gerek yok. Son olarak internetin tersine mağazayı düşünmenizi tavsiye ederim, pazarlık ve ödeme kolaylığı daha fazla oluyor büyük markalar için

Döviz bürolarının kendi sundukları para transferi yöntemleri var. Mesela UAE Exchange'in Türkiye'de de şubesi/anlaşmalı olduğu yerler vardı ve bunun üzerinden para transferi yapılabiliyordu diye hatırlıyorum. Websitelerine bir bakın bence.

deira bölgesindeki elektronikçilere bakın. özellikle planet telcom diye bir mağaza var, güvenilir bi yer. biz çok telefon, play station aldık.
telefonun bir cazibesi kalmadı, belki akıllı saat bakılabilir. satma değil de kullanma amaçlı giyim alışverişi için dubai outlet mall güzel. adidas, nike gibi markalarda çok uygun eşofman, ayakkabı, mont vs bulunuyor.

@mustafakesekci belirttiğiniz mağaza sıfır telefon satıyor mu ? Çünkü Google yorumlara baktığımda 2. El olarak söyleyenler olmuş.

Sharaf DG en pahalı olan, Jumbo ve Virgin Megastore'a bakabilirsin.

Bunun dışında en uygun fiyatla Noon veya Amazon üzerinden almak mümkün, otel resepsiyonuna veya otel yakınlarındaki alım noktalarına / otomatlara gönderip oradan alabilirsin.

Deira tarafındaki ürünler genelde grey market, bizdeki Doğubank gibi.

1-2 sene onceki dinamiklerin ayni sekilde ilerleyecegi on yargisiyla yaklasirsak belki fark edebilir. Ancak bence zaten ozellikle istanbul'da gecmisteki %25 kurali ve enflasyon beklentilerinden dolayi onden bir fiyatlanma olmustu. Yani belki de mevcut fiyatlar zaten yuksek ve ne kadar erken kiraya verilirse o kadar iyidir. Evin mevcut piyasa degerine gore de bakmak lazim, su an kira/satis fiyati orani da onemli, evin fiyati 200-240 kiraya esit olmali diyorlar. Bu da su anki fiyatin iyiligi konusunda fikir verebilir.

piyasanin durumu kestirilebilir degil ancak genelde okul baslamadan onceki aylar en uygunu oluyor

ağustos 15- eylül 30 arası

Ağustos-Ekim arası kiracı sirkulasyonu biraz daha fazla olduğundan sözleşme dönemi sonu kiracınız çıkaraa daha kolay kiracı bulunabilir.

Hiç bir zaman. Evinizi kiraya vermeyin...

İlla vereceğim diyorsanız, en uygun zaman okulların açılması dönemi. Eylül ayı yani. Üniversiteler henüz açılmadı, böyle bir imkan varsa, yakında üniversite varsa hemen verin.

.

normalde en kolay yaz öncesi(evlilikler ve atamalar) ve eylül dönemi(okul) kiraya verilir.

şu ara kira çarpanları iyileşti boşuna boş bekletmeyin kiraya verin.
fakat yüksek kira ödeyenden ziyade evinize bakabilecek ve kiraları aksatmayacak profil seçin gerekirse %10-20 daha düşüğe verin.

agustos eylul. okullar acilinca. turkiye'de 20 milyona yakin ogrenci var.

Yüksek fiyattan verin mademki, talibi çıkarsa zarar etmemiş olursunuz, çıkmazsa da beklememiş olursunuz.

finansanl okur yazarlık twitter sayesinde yaygınlaştı ama bana sorarsan klasik anne teyze yatırım mantığı türkiyede hala en geçerli yatırım şekli. ev al altın al dolar al vs vs. ev almayan herkes pişman şimdi.

Pandemiyle beraber bu konunun müşterisi Dünya ile beraber ülkemizde de arttı.

Ayrıca 'Nas varken sana bana ne oluyor' politikalarıyla klasik yöntemlerle yatırım para getirmeyince millet arayışa girdi.

Bir de her 'Hıyarım var' diyene tuzluğu kapıp koşma merakımız var.

Emeksiz para kazanma merakımız ile, 'Telegramda grubu olan bi Abi, 1700 lü yıllardan beri Kapitalizm ve Finansın kitabını yazan adamlardan, bizim için para tırtıklayacak' diye düşünebilecek gerizekalılığımız da var.

Hem fincan kulp formasyonunu öğrendim. Haftaya da omuz baş omuz formasyonunu da öğrenince bitti bu iş. Hisse yoğun fon alır unuturum öyle kazanırım.

İşe yeni başlayanlara ne öneririm.
Çin'in tarihinden, yönetim şeklinden, İngiltere Sanayi Devriminden, Amerikan iç savaşından, Hitlerin ırkçılık düşüncesinin nedeninden, başlayıp çok güzel bir tarih, Coğrafya ve Uluslararası Siyaset öğren. Sonra Makro ekonomiye başla. Marks'ı Adam Smith'i, Keynes'i falan yala yut. Merkantalizmden niye uzaklaşıldı araştır.

Sonra finans çalış.

Ya da hiç uğraşma. Zengin bir kayınpeder bul.

en azindan ilginin arttigi dogru. zaten rakamlar da bunu gosteriyor. bunun nedeni de ekonominin kotu olmasi. insanlar paralarini bir sekilde korumak zorundalar. dolayisiyla daha cok ilgileniyorlar.

Herkes paradan para kazanmanin pesinde ondan.

Sadece trde degil dünyada da böyle. Bir sebebi corona zamani tatile cikamamak, para harcamamak.
Savingler corona sonrasi düstü ama.

Bugünün 3milyonluk evinin 6 ay sonra 3 milyon olmama riski var

Koşa koşa ev alırım. Hayvan gibi de pazarlık yaparım ev sahipleriyle. Sakın kaçırma. 2020 ekşicileri gibi ağlarsın. Herkes kredi çekti ev aldı zenginleşti. Muhalif ekonomistler, ekşiciler balon dedi. Elinde para olan beyaz yaka şu an 40k kira ödüyor balon oldu hepsi. 1 saniye bile düşünme.

Son 5-6 yılda yaşadığımız astronomik artışların kısa sürede tekrar yaşanacağını düşünmüyorum. Ev fiyatları şu an ki haliyle bile ulaşılamaz durumda. Mühendis maaşı, emekli maaşı,asgari ücret herşey ortada.

Ev ihtiyacım varsa beklemem ev alırım, ihtiyacım yoksa faiz getirisi çok iyi.

Kiraciysam ve alacagim ev oturacagim ev ise alirim. Yatirimlik ev ise ne kadar kredi cekebilecegime bagli, kredi cekemiyorsam yatirimlik ev almam.

6 ay sonra bugun 2.5 milyona almadiginiz ev zaten 3 milyon olur, gene ayni evi almis olursunuz. Daha 1 ay once kredi cekerek yatirimlik bir ev aldik 1.9 milyona, simdi ayni sitede benzer evler 2.1 milyondan basliyor. 6 aya 2.5 olur mevcut yuksek faiz ortaminda.

2.5M nakit ayda en fazla 90K getiriyor o da her 2-3 ayda bir %52-53 faiz veren banka arayıp bulmanız derdiyle birlikte. Yıl sonu dolar tahminine göre evlerin fiyatı da artacaktır, aynı kalmaz

edit:düzeltme

Ev piyasası çok durgun. Peşin para çok işe yarar. Fiyatı öldürüp ev alırdım.

@plastic, enparada 1 milyona aylık 35 civarı veriyor

1. Öncelikle basit matematik hesabı yapamayıp 2.5milyonun aylık 35k getirisi olduğunu hesap edenleri dinleme. 2.5 milyonun suan para piyasası fonlarında net getirisi günlük 3300 lira. Bileşik aylık 95-100k eder. 50bini enflasyon götürüsü olsa net 50k kazanç.

2. Ev fiyatları da artacak diyenleri dinleme 1 yıldır sabit ya da %20 artış var benim takip ettiklerimde bu böyle devam etmeyecek tabi ki ama 1 sene önce aynı insanlara sorsan 2 katına çıkacaktı ev fiyatları.

3. Evde oturacaksan al düşünme. Ama yok benim evim var zaten bunu yatırım amaçlı kiraya vereceğim diyorsan yanaşmazdım. PYŞlerle görüşür beklentilerimi anlatır paramı onlara emanet ederdim. Hem ev fiyatlarını solda sıfır bırakan hem borsa İstanbul’u hem de altıncı teyzeleri her dönemde solda sıfır bırakan değişken fonlar var.

4. Yıllık bileşik %50 konut kredisiyle yatırımlık ev de alınmaz bu arkadaşları da dinleme. Bu insanlar maalesef bilinçli olarak sadece pandemi sonrası türkiyesini görmüş heralde.Ben 2016da evi 100bine satıp aynı sitede 2018de içi daha güzel olanı yine 100bine aldığımı biliyorum. "Çek faizler düşünce yapılandır" diyenler de olacaktır onları da dinleme. Çünkü bankalar bugün size sözlü yaparız abi deseler de o gün gelince yapmamak için bin takla atacaklar, başımıza geldi.

5. Son olarak konut yatırımı Türkiye gibi konut arzının hükümet politikası olarak teşvik edildiği ülkelerde doğru zamanlama ile doğru lokasyonda yapılarak başarılı olunur. Yoksa fiyat artış oranınız konut yapım maliyetinin üzerine çıkamaz. Avrupa'da gelişmiş bi ülkede olsak aynı şeyleri konuşmuyorduk bugün Londra'da merkezde x ev alınır mı deseniz emsallerine göre pahalı değilse gözüm kapalı evet derim. Çünkü bu şehirlede yeni konut arzı ihtiyacın sürekli olarak %50 altında seyrediyor ve hükümetler bu konuda bi şey yapmamaya yeminliler.

Öncelikle 10 ev alacak param olmadıkça ev almam. Ama sizin soruya göre şuan almalısın.

%50+ mevduat faizlerinin en fazla 6 ay daha ömrü var.
kira çarpanı mantıklı ev alınır. (eşyasız ve gerçek ödeyecek kiracılara göre hesaplanmış)

Habere göre '' Kuyumcular ve döviz büroları, alışverişte 185 bin TL’lik yasal limitin aşılması halinde müşteri kimliklerini doğrulamak ve MASAK’a bildirmek zorunda. Aksi takdirde firmalara ciddi cezalar uygulanıyor''

sizin de işlem güncel kura göre 189k yapıyor sanırım. O yüzden bunu yasal olarak yapmak zorundalar.

Otelde nasıl kayıt için kopya alıyorlarsa bu da aynı. Cimer vs. sonuç alamazsın. Zaten bildirim vermesi gerekiyor.

Tavır ve tarz cok yanlisti bu yuzden ugrasmak istiyorum. Ayni sehirdeki baska doviz burolarina durumu sordum biz kimlik istemiyoruz dediler.

Pek çok döviz bürosunun google yorumlarında tavır, saygı konusunda çok şikayet gördüm/okudum. Kendileri yalanlıyor ama bu konuda şikayet eden müşteri çok. Yine de bu konudan da bir sonuç alabileceğinizi düşünmüyorum. Ha keşke alınsa da müşteriye nasıl davranmaları gerektiğini öğrense bazı yerler (tüm işletmeler için)

bu arada diğer istemeyen döviz büroları riske kendi istekleriyle giriyor demek ki. Çünkü yasal olarak almak zorundalar.

Sorun etmezsen sorun olmaz. Yapmak zorundalar. Uğraştığına değmez abi.

Yemiş sizi

Döviz bozarken değil alırsanız kayıt alırlar.

Laleli'de onlarca işlem yapıyorum

Muhtemelen bir başkasinin yüklü döviz alımını pay ediyor bu şekilde

Döviz bozarken de alırken de kanunca belirlenmiş tutar üzerinde kimlik ibrazı zorunludur. Yapan değil yapmayanlar yanlış işlem yapıyor. Siz CİMER'e şikayet ettim demişsiniz ama az işini bilen biriyse asıl o sizi MASAK'a şikayet etmiş olabilir. Umarım sıkıntılı bir durumunuz yoktur ya da adam şikayete üşenmiştir.

@koskoca kirpi banka hesabimdan 5 dakika once cektigim parayi bozdurdum. Zaten adam MASAK a sikayet etmekle tehdit etti. Para zaten kaynağı belli. Benim takıldığım nokta kimlik ibrazi degil. Kimligimin fotografinin cekilmesi.

@chips 185k üzeri işlemlerde kimlik bilgilerinin kayıt edilmesi zorunlu o yüzden fotokopi çekmiştir. 185 bin altında sadece kimlik nosunu kimliğinden kontrol edip sana geri vermesi lazım. Euro kuru oynak; bu duruma göre işleminin miktarını kontrol et. Eğer tutarlar uygunsa uygulama bu şekilde. MASAK'a şikayeti şundan dedim çok panik yaptıysan, adamı terslediysen vesaire gıcıklığına ya da gerçekten şüphelendiği için şikayet etmiş olabilir ondan dedim.

MASAK kontolünde bu bankadan çekmiş parayı tamam demez, kaynağına kadar adım adım gider. Yanlış anlamayın sadece bilgi amaçlı söylüyorum.

Edit: Kör gözüm fotoğrafı fotokopi okuyorum iki saaattir. Fotoğraf işi saçma geldi, teknik imkan kıtlığından bu şekilde arşivliyor olabilirler bilemedim. Zaten kötü niyetli olsa fotoğrafını çekmekle renkli fotokopisini çekmek arasında bir fark yok gibi.

Edit 2: Bilgi sahibi olmadığımı iddia eden olmuş )) Neyse şimdi ne anlatayım o zaman, dener görürsünüz )

Yav arkadaşlar bilginiz yok fikir sahibisiniz. Kolluk kuvvetleri dahil (polis, jandarma) hiç kimse kimlik fotokopinizi, kimliğin, ehliyetin fotoğrafını alamaz, çekemez. Hele oteller, döviz büroları hiç çekemez, saf mısınız siz? Bir tek savcı bunu yapabilir.

T.C. kimlik numaranı verirsin, ille de matbu form doldurmak gerekirse formu doldurur verirsin ama kimlik fotokopisi verilmez.

Bilgisayarı başlatacak bir sürücü bulamamış. Bios'tan boot ayarlarına bakmak lazım. Sabit disk seçeneklerde ama seçili değilse onu değiştirmek lazım (Bir işletim sistemi kurulu olduğunu varsayıyorum), zaten seçiliyse işletim sistemi sorunu olabilir; bootable bir flash bellekle falan bilgisayarı açıp bakmak lazım, yok sabit disk Bios'ta seçeneklerde hiç gözükmüyorsa o zaman sabit diskte sorun vardır; belki kablosu çıkmıştır belki tamamen bozulmuştur.

hard disk cortlamış gibi duruyor. eğer öyleyse geçmiş olsun.

Evet harddisk bozulmus.

o belediye bünyesinde çiftçi koruma malları başkanlığı olması lazım. çiftçi koruma başkanını bulun o tesptini yaptırsın.

Böyle tavsiyeler vermek illegal mi bilmiyorum ama :)

Çok yıllık ağaçlar da satın alınabiliyor getirip dikiyorlar örneğin 10 yıllk kiraz 8 yıllık vişne gibi tabi bu iş masraflı, önce bahçeyi eski haline getirecek kadar ücret talep edin, bu işi böyle tatlı ve iyi niyetle çözmeye çalışın, buna yanaşmazlarsa önce iyice bi dövün sonra da ağaçların parasını tazmin edin

bence bir tarım il orman müdürlüğünün çağrı merkezini arayıp bunu danışın. cevabı bilmiyorum ben de merak ettim.

bir yangın cikmis, adlı bir durum. direkt kamu davası olmaz mı bu? savcılığa suç duyurusunda da bulunabilirsiniz gibi geldi bana. avukat değilim

Savcılığa suç duyurusu yapın +1
Siz kendi bulunduğunuz yerde şikayette bulunun, savcı dosyayı yetkisizlik ile olayın gerçekleştiği yerin bağlı savcılığına gönderir, olaya karışanlar tespit edilir ifadeye çağrılır, bir suç işlenmiş ise mahkemede dava açılır.

Yakma olarak degil de, karadenizde yol olmayan bir yere yol acilacakti. Islem baslamadan once guzergahtaki birkac meyve agacimizi kesmisler. Yalniz agaclar yola engel olamayacak kadar icte kaliyor. Yapan kim, devlet kurumu mu detayini tam bilmiyorum su an. Babam kovaladi, bir yerlere sikayet etti, dava acma seviyesine geldi mi bilmiyorum ama netice olarak hakli bulundu ve bir miktar para odendi.

Neyse farkli bir durum neticede de, giden agac gelmiyor sonucta, sizi bir miktar tazminat vermesi memnun edecekse nezaketen soyleyin. Olmazsa avukat vs.

imkanınız varsa lütfen üç beş kuruşa bırakmayın sonuna kadar sürdürün davayı şikayeti her ne ise. çomar her yerde maalesef. ben de şehir dışında ikamet ediyorum, burada da koca koca ladinleri "hava almamızı engelliyor" diye kestirmeye kalkıyorlar. ağacın oksijen verdiğinden haberleri yok cahillerin. gizli saklı biz çarşıya gittiğimizde bahçedeki ağaçları budaya budaya kuşa çevirmişler kavga etmek zorunda kaldık. sonra da "asla ağaç kesmeyiz biz" diye gözümüzün içine bakarak yalan söylüyorlar. sürekli bir mücadele hali. Allahın ağacını bile korumak zorunda kalıyoruz geldiğimiz döneme bak.

Adli süreçlerle ilgili hiçbir fikrim yok fakat bu kişilerin yaptığına dair ciddi bir kanıt (kamera kaydı vs.) veya mahkemede konuşacak güvenilir bir tanık var mı?
Bu işlere girişmeden önce değerlendirmekte fayda var.

onlar kamera değil de rfid okuyucu muhtemelen.

Hız kamerası değil, giren çıkanı tespit etmek için.

Plaka ve yüz tanıma sistemi.

1- herkes kesin olark aynı parayı mı veriyor? veriyorlarsa bu durum hakkkında ne düşünüyorlar?
2- bu rakam aylık mı? aylıksa çokmuş hakikaten.

Apartmanlarda senede bir iki bi toplanti olmasi lazim, orada dile getirebilirsiniz. Oylamayla belirleniyor olmasi lazim kiranin.

Asansör var mı ? Varsa bakım masrafı, apartmanın ortak alan elektrik faturası vs. bunlar önemli detaylar. Tabi ki dediğiniz gibi bir apartman için 1000 lira fazla evet.Benim oturduğum 8-9 senelik apartman 10 daireli, kapıcı yok. 150 lira oldu yeni aidatı.

çok hakim değilim ama bu aidat için toplantı vs. yapıldı mı ya da yapılıyor mu ? Yönetici (kapıcı) bu aidatın gerçekten son kuruşuna kadar apartmana harcandığını gösterebiliyor mu ? (faturalar vs.) bunları sorgulamanız gerekir bence. Mutlaka bi gider defteri, fatura dosyası olması şart.

Asgari ücret brüt 20.002,50 TL.
Kapıcıyı işten çıkaralım demiyorsan para gayet normal.
Çıkaralım diyorsan, Genel kurulun toplanması için gerekli kat maliki imzasını toplayıp, toplantı yapılmasını sağlayacaksın. Toplantıda kendini yönetici seçtireceksin. Kapıcının işten çıkarılmasını teklif edip oylamada kabulünü sağlayacaksın.
Tazminatı vs. için parayı toplayıp adamı işten çıkaracaksın.
Toplantıda yeni aidat miktarına karar verdireceksin.
Sonra temizlik ve çöpün toplanması için tedbir alacaksın.

Bu arada anlattıklarından anladığım kadarıyla Apartmanın bir karar defteri yok, bir yöneticisi yok ve dolayısıyla kapıcının bir işvereni yok.

Eğer böyleyse ve kapıcı bir iş kazası geçirse, temizlik yaparken ayağı kayıp ölse, tüm kat malikleri hokka altına gidersiniz.

Asansör yoktur diye düşünüyorum da, eğer varsa bir asansör kazasında, yerinizde olmak istemezdim.

Yönetici aidatı kafasına göre artıramaz. sizlere tebliğ eder, evde kimseyi bulamazsa sina girişine asar, 1 hafta içinde itiraz edin olmazsa resmileşmiş olur.
En az 1/3 kat malikinin talebiyle olağanüstü toplantı yapılır ve yönetici oylanır, salt çoğunluk alamazsa değiştirilir.
En az yılda bir defa olağan toplantı yapılmak zorunda, itirazlarınızı orada yapabilirsiniz.
Bir denetçi/denetim kurulu (1 ya da 3 kişi) olmak zorunda. Onlara durumu iletip paranın nereye gittiğini açıklamalarını isteyebilirsiniz.
Toplantıda aidatın ne kadar olacağını ve nerileri harcanacağını tespit edebilirsiniz.
Sanırım sizin kapıcı asgari maaşı (brütü 23.500 civarı) ve huzur hakkı diye toplamda 45000 kadarını kendine harcıyor. Belki de maaşını brüt 45000 civarı göstertiyordur. Yöneticiye bu konularda özel bir yetki vermenize gerek yok, gelirler yetiyor ve 'çalışanın maaşı ... kadar olacaktır' gibi bir kısıtlayıcı madde koymadınızsa kendine 100.000tl maaş bile bağlayabilir :(

apartmanda görevli varsa 1000-1500 arası aidat aslında normal. ama görevlinin yöneticilik yapması normal değil. çünkü yöneticinin aynı zamanda görevliyi denetleyen ve organize eden kişi olması lazım. apartmanın ne kadar eski olduğu aidat miktarını çok değiştirmiyor malesef.

bizim gelir gider yazılıp paylaşılıyor 1500 veriyoruz sadece görevli var yapılan her harcamayı görüyoruz ve apartman anca kendini çeviriyor. 1k normal geldi bana kaç daire var apartmanda? zatengörevli maaş maliyet 21 22k

annem için bilekten braun kullanıyoruz, aşırı pratik.

ama koldan ölçenler daha doğru ölçüyordur muhtemelen.

ikisini de yalnız başınıza kullanabiliyorsunuz.

Omron M2

Benim doktor da ondan kullanıyor

omron +1

kola takma sıkıntı sadece. yaşlı kişi kola kendi takabilecekse alın. yoksa bilekten alcaksınız mecbur.

tuğba kuruyemiş'ten aldığım tatlı toz biberi de, acı toz biberi de, %100 acı diye sattıkları çok acı pul biberi de çok beğendim.

hayfene

In our time, tek bilim değil ama harika

Zihnimin kıvrımları- Serdar Kuzuloğlu

(bkz: teknoloji ve bilim notları)

Dünya klasiklerini okuyan birinden dinlemek de iyi bir seçenek olabilir

www.youtube.com

Sesli kitap deyince youtube'da büyük bir hazine çıkıyor insanın karşısına.

İngilizce varsa Sam Harris'in Waking Up uygulamasıyla meditasyon öneririm. Olaylara reaktif yaklaşmamamı kolaylaştırdı. Herhangi bir meditasyon uygulaması olur tabii, ben onu kullanıyorum. Wim Hof'un nefes tekniği de faydalı oluyor sakin kalma açısından. Saunaya gidip, meditatif zaman geçirmek de iyi geliyor.

Aslında anda kalıp diğer şeyleri unuttuğun her aktivite bunu kolaylaştırıyor. Ben bunu sporla yapıyorum genelde, tırmanma olur, gym olur, koşu olur. Veya sanat, kitap vs. Ne ile ilgiliysen

Spora başla. İlk zamanlar zor gelse de bünye spora alştığında salgılanan serotonin sana çok iyi gelecektir.

Bir hobi edin. Yaparken sadece onu düşüneceğin diğer her konuda kafanın boşalacağı bir hobi seni her türlü sorundan resetler.

@aynose, @mirket +1

Wim Hof nefes tekniğini yaparken bir nevi vücudu strese bağışık hale getiriyorsun.

Güç ve kondisyon antrenmanları ile vücudunun stres eşiğini yükseltebilirsin.

İlave olarak glisemik indeksi düşük gıdalardan oluşan bir beslenme programı uygulaman faydalı olur. Kan şekerinin hızlı çıkıp düşmesi duygu durumun stabilitesini bozuyor.Basit karbonhidrat ve şekerden uzak durmalısın. Eğer düşüklük varsa temel vitaminlerinin minerallerinin seviyesini optimal düzeye getirmelisin.

Sadece tek birşey yaparak bazı sorunlar düzelmiyor. Vücutta birden fazla sistem var. Dolaşım sistemi, sindirim/boşaltım sistemi, solunum sistemi,sinir sistemi...

Bu sistemlerin biri bile düzgün işlemezse diğer sistemler de aksıyor..

iyi uyku
meditasyon yada tai chi
iyi beslenme

meditasyon ve spor, bilhassa yürüyüs +1

Benzer haldeydim uzun sure bunlari yaptim iyiyim artik

1 iyi beslenme sebze agirlikli ve sekersiz hamursuz

2 spor egzersiz ne oldugu onemli degil rutin yapicaksin

3 dua etmek. Bi sikintin oldumu tanriyla konusup yardim isteyecek ve ona guveneceksin.

Birde kendine hobi bul onunla kafa dagit

ABD'nin çalışma vizesi (h1b) çekilişe dayalıdır yani lottery. Her yıl belli sayıda kişi bu vizeyi alabilir.

Eğer böyle olmazsa ABD'li işsiz kalır. Özellikle iç kesimler kırsal bölgeler oluyor. İş imkanı fazla yok. Yozgat gibi falan düşün. Ayrıca latin amerikayla bağlantısı nedeniyle göçmen istilasına uğrama riski her daim var.

Green card'da çözüm olmayabilir. Computer science doktorası olan çok abd'li var. Yazılım işi artık ABD'de artık eleman ihtiyacı duyan bir alan değil. Dışarıdan gelmeyi geçtim doğma büyüme ABD'li olup da iş bulamayan çok var.

ya manager seviyesine cikip l1 ile geleceksin.
ya sirket icin duzenli olarak disaridan calisirken sana her sene h1 basvurusu yapacaklar ve cikarsa gideceksin.

1. yol en garanti yol. ama yoneticilik yapman gerekiyor giris seviyesi yazilimci gelemez.
2. yol yalan oldu artik ama talihin varsa cikar.

oyle sifirdan linkedin'den ise basvurdum, kabul aldim, amerika'ya gittim gibi bir olay yok diger ulkelerde oldugu gibi.

Bana göre en büyük fark ingilizce ile yasamakta olur.
Negatif olarak da bir Türk'ün genel olarak fransa ya da Almanya'da Türkiye ile alakalı şeyler bulması isvec'ten kolay.

Bu arada kiralik ev işi orada da acayip sıkıntı.

arti yonleri: cok guzel bir sehir. mimari hem geleneksel hem modern falan super.

benim icin ikliminde herhangi bir sorun yok.

dil bariyeri disinda herhangi bir sikinti gormuyorum.

paris'le kiyaslayamam cunku gidip kalmadim orada hic uzun veya kisa sure.

Paris'ten stockholm'e tasinan bir arkadasimdan sıklıkla duyduğum iki şey vardı, birincisi international mutfak tercihini paris'e kıyasla daha kıt bulduğunu söylemişti, ikincisi yeme içmenin paris'e kıyasla kazık olduğunu. Bir de şehir hayatının Paris gibi değil daha küçük bir şehir gibi hissettiğini söylemişti. İklim kasvet zaten herkesin söylediği şeyler. İyi yönleri de vardır illa ki ama o arkadaşımla konuşmuyorum artık çok fazla.

Kira konusunda iki şehirde de sıkıntı yaşadığını biliyorum ama şirketten dolayı isveç'te daha kolay olduğunu söylemişti.

He yazarken aklıma geldi, olumlu bir taraf şehir modern olduğu için evler de modern. Paris'te 1000€ya kendi tuvaleti olan, adam gibi mutfağı falan olan, çekyat yerine yatağı olan evi zor bulup bi de onu bile tutmak için 40 takla atarken Stockholm'de 1000€'ya 1+1, 2+1 ev gibi evler var. Metroyla merkeze 15-20 dakikadaki yerlerde bunlar.

@mirafiori; abi 1000€ yok öyle arkadaş yeni aylarca ev aradı bulamadı. Evler var ama sıra var o yüzden ya deli gibi para vermen lazım ya da subletting yapanlardan. Harbiden 4 ay ev aradı en son çalıştığı şirket 6 aylık geçici ev ayarladi.

Zamaninda kuzenim gittiği zamanda da ancak tanıdık türk yoluyla subletting yaparak bulmustu.

O yüzden kira işini redditte sormak lazım son durum ne diye. Çünkü İsveç'in enteresan bir emlak sistemi var, bizdeki gibi değil.

Yurt disindaki sigortam Turkiye'deki saglik masraflarinin cogunu karsiliyor. Gene de Turkiye'ye gitmisken kisitli zamanda saglik isleriyle ugrasmamak icin genelde yurt disinda saglik islerini hallediyorum.

bu ulkeden ulkeye, sigortadan sigortaya degisiyor. ornegin almanyada aok veya tk uzerinden sigortali biri at-11 belgesi aliyor, bununla turkiyede sgk uzerinden islemini yaptirabiliyor. cunku iki ulke sigorta sistemlerini arasinda anlasma var.
eger ozel sigorta var ise saglik harcamasi oncesi sigortasindan on onay aliyor, parayi oduyor, faturayi alip sigortasina gonderiyor, daha sonra odedigi parayi sigortasindan geri aliyor.

yurt disinda yasiyorsaniz gss odeyemezsiniz. ikametinizi gittiginiz ulkeye aldirdiginiz anda gss kesiliyor. aldirmazsaniz da cezasi var. yani yerlestiginiz zaman 20 gun, 1 ay gibi bir zaman icerisinde konsolosluga gidip yapmalisiniz bunu. bu sureyi ne kadar astiginiza bagli olarak cezaya faiz de biniyor bu arada.

bazi ulkelerin turkiye'deki sgk ile anlasmasi var. yurt disindaki sigortaniz turkiye'de de gecerli oluyor. fakat bunun icin epey bir islem yapmaniz lazim. sgk form dolduruyor, oradan formu aliyorsunuz, calistiginiz yere veriyorsunuz vs. bir suru is. konsoloslugun sitesinde yaziyordur. fakat bu fazla ulkede yok. bildigim kadariyla 10 civari ulkede gecerli bu durum.

Sabun kullanıyorum ben arada. Haftada iki kez yetiyor vişi. Gün aşırı da dinlendirmek gerekiyor saçları biraz yaglansın diye

Sabun derken katı sabun mu kullanıyorsunuz? Ben daha çok şampuan grubu bir ürün arıyorum. Eczaneye sorduğum zaman çok pahalı bir şampuan önerdi (100 ml 20 euro civariydi) Daha uygun bir şampuan arıyorum.

Evet normal doğal sabun. Saçlarım uzundu sorun yaşamadım. Bazı insanlarda ilk başta saçlarda sertlik yapıyormuş sonra çabuk geçiyor diyorlar. Vichy alın yine dercos olmayan halini şampuan şart ise. Ama sabun deneyin derim ön yargısız

iphone ise notlar uygulaması yapıyor. ya da fotoğrafı çektikten sonra varsa print seçeneğini kurcalayın bakalım, orada print to pdf gibi bir seçenek de olabilir.

Adobe Scan mobil uygulama ile halledebilirsiniz.

Çok fazla çizim yoksa ocr yazılımı da deneyebilirsiniz yazınız görece düzgünse.
Mac'in preview'i benim rezil yazımı bile çatır çatır text'e çeviriyor image'den.
Öyle bi ihtimal daha var.

Iphone notlar kisminda fotograf cekip pdf e donusturebildim. Herkese cok tesekkur ederim.

Almanya'da hava çok soğuk olur evet. Köln'e hızlı trenle geçebilirsiniz Paris'ten, rahat bayağı. Hamburg muhteşem bir şehir eğlence için ama cuma cumartesiye denk getirin.

Peki Berlin, köln ve hamburg'a kacar gun ayirmaliyiz ? Ekstra burayi gormedem donme dediginiz neresi var ?

Daha munih de var ya. 7 gunu artirabiliriz.

Berlin 2 full gun, Dresden 1 gun, Munih 1 gun,Hamburg 1 gun.
Köln'ü pas gecin bence.Zamaniniz varsa gencseniz Berlin'i arttirin.Dresden'e dokunmayin.Dogu Almanyaya gitmisken Prag yaparmiyim diye simdiden kendinizi yoklamaya baslayin

Elim degmisken bir rota teklifi yazayim:

Paris-Gent-Brugge-Amsterdam-Hamburg-Berlin-Dresden-Prag

Almanya’da epey şehir gezmiş birisi olarak şöyle bir rota önerebilirim:

Paris -> Strasbourg -> Heidelberg -> Freiburg -> Münih -> Bamberg -> Dresden -> Berlin -> Hamburg -> Paris

@but that was just a dream strasbourga yerine luxembourg koysak ve bu haliyle hangi sehre kac gün ayıralım ?

En az 10 gün. Ancak 1 haftanız varsa eğer

Paris -> Freiburg -> Münih -> Bamberg -> Würzburg -> Heidelberg -> Lüksemburg -> Paris

Gibi bir rota da izleyebilirsiniz.

Fransa özelinde olmasa da avrupa geneli olan cevaplar işinize yarayabilir:
www.eksiduyuru.com

gss var ama borç görünüyorsa neredeyse her yıl uzatılan "geçici" uygulama ile ufak bir meblağ ödeyip sağlık hizmetlerinden faydalanabilir. hiç gss kaydı yoksa kayıt ücreti ödeyip ilk muayenesini olur sonrasında da yapılacak her tahlil, tetkik, işlem vs için ayrıca ücret ödemesi gerekir.

evlendiği için babasının sigortasından çıktı. evlendiği eşide yabancı olduğu ve muhtemelen sigortası olmadığı için onun üstünden görünemiyor.
bu yüzden kaymakanlığa veya sigortaya gidip gss başlangıcı yaptıracak. prim ödemesi lazım.
ödemezse borç yazar ama 6-7 lira gibi bir ücretle muayene olabilir.

bu hepimize oluyor sanirim (butun gurbetcilere)

ben giderken kabin bagaji aliyorum sadece. donuste bagaj hakki aliyorum. benim genelde hacimle degil agirlikla ilgili oluyor problemim o yuzden agir olmayan hacimli her seyi elimde goturdugum katlanabilir cantaya koyuyorum. (giderken bagajda gidiyor bu canta benimle beraber ve epeyce buyuk aslinda)

Kahve, bazı baharatlar (mideyi yakmayan kirmizi biber, kekik, saf salep), şirkete tugba kuruyemisten lokum vs, hanimin içtiği mistik çay, kayinpedere altin serisi raki.

Bu kadar.

çorap, iç çamaşırı. avrupa'da tekstil pahalı.

tarhana, ceviz reçeli, sakız reçeli, kuruyemiş, akide şekeri aklıma ilk gelenler. kesin başka şeyler de atıyorumdur bavula.

Biz bir tek rakı alıyoruz havaalanında. Onun haricinde herşey burada birebir aynı kalitede olmasa da var. Rakı almamızın sebebi de burada aşırı pahalıya geliyor. Beylerbeyi göbek serisinin en küçük boy fiyatına, TR havaalanından 1 ltre aldık daha geçen ay.
Bir ara ucuz toplu çocuk kıyafeti alıyorduk, lc waikiki falan, günlük paralansın diye, şimdi o da saçma fiyatlara geldi, primark beşte bir fiyatına geliyor neredeyse, onu da bıraktık.

Kalitelisinden zeytinyagi.

Bir iki sise sarap, yeni kesfettigim iyi örnekler varsa.

Dolmalik kus üzümü. Minicik bir paket. Buradakiler nedense öküz üzümü gibi kocaman. Neredeyse yabanmersini büyüklügündeler. Türk marketlerinde düzgününü bulamadigim icin getiriyorum.

Kitap. Yil boyunca not defterine kaydediyorum. Takip ediyorum zaten hangi yayinevi hangi kitabi cikartmis diye...

yukaridakilere ek;
oje, essie pahali digerelri cok kötü.
kotex ped.
kitap,
defter kullaniyorsan güzel defterler pahali.
saklama kabi; ise yemegimi kendim tasidigim icin güzel kap burada kastettigim.
ama ufak tefek mutfak plastiklerini de aliyorum arada, hem cesit az hem daha pahali.
havlu, terlik.
pasabahceden mudodan falan güzel kupa aliyorum.
kisisel; damla sakizli sakiz, cizi pynirli, tuzlu bisküviler. Almanya'da Türk marketinde var ama hem üretim yeri TR degil tadi pek hosuma gitmedi, pahali, valizim bos diye aliyorum. burada bisküvi olayi yok, varsa yoksa cikolata.
hazir corba, tatli da aliyorum bazen.

Avrupada degil ama yurtdisinda yasiyorum:
dolmalik kus uzumu, kuru nane, mahlep goturuyorum baharat olarak. Baska bir sey getirmiyorum. Lokum, salca vs gibi seyleri turk markalari olarak bulabiliyorum kolay olmasa da.
Hediye getireceksem de pestemal gibi olan havlulardan getiriyorum genelde.

kuru nane
sumak
zeytin (nedense buradan aldigim ayni marka ayni cesit zeytinin tadi cok kotu geliyor)
ceviz/badem/kuru kayisi+incir+dut
kuru dolmalik
raki (duty freeden. burdakiler cok pahali ve genelde yeni raki klasik var)
hamur kabartma tozu (burada 10 grlik paket yok, 15 gram var o da fazla geliyor)
tarhana
damla sakizi
nadiren zeytinyagi
ilac (ozellikle nurofen cold-majezik duo)
vitaminler (burada surekli kullandigim vitaminler pahali)

Ben de böyleyim. Otobüsü kaçırırım, uçağa binerken pasaportta sıkıntı yaşarım diye düşünüyorum.

Seyahat oncesi valize gireceklerden tut, hava alanina ulasimi, gidilen yerde kalinacak, gezilecek yerlerin planlanmasi vs. iyi bir plan, program yapmak gerekiyor. Bence cok zevkli. Belki bu planlama, hazirlik asamasini iyi yapmiyorsunuz, fazla zaman ayirmiyorsunuzdur. Plan, program hazirlik yapilmazsa oraya yetistirmiyim, surdan kacta inerim, valize sunu koymus muydum vs tereddutlerle cikiyorsaniz stres olmasi cok dogal.

Benim çeşit çeşit anksiyetelerimden biri seyahat. Günler öncesinden bir şey unutur muyum, kediler ne olacak, kaçta çıkmak lazım, trene yetişemezsem ne olacak, uçak rötar yapmasa bari... diye diye kendimi yiyordum. Artık daha rahatım.

1. Telefonumda (evernote'ta) checkmarklı listeler yaptım. Giyim, kozmetik, sağlık, elektronik, el çantası gibi başlıkların altında yanıma almam gereken her şey var. Baya 5 tişört, 8 çift çorap, güneş gözlüğü, majezik, bilgisayar şarj kablosu, kulaklık, deodorant... Ev anahtarına kadar her şeyi yazıyorum. Listeyi bir kez yaptıktan sonra her yolculuk için detayları değiştirmek yetiyor. Valiz, carry on, el çantası hazırlarken listeyi kontrol ederek yerleştirince stresimin büyük kısmından kurtuluyorum.

2. Kimlik/pasaport, reçetesiz alamayacağım ilaçlarım, anahtarlarım, numaralı gözlüğüm, cüzdanda para/kartlar ve telefonum. Bunları unutmadığım sürece bir şey unutsam bile çok lazımsa gittiğim yerde yenisini alabileceğime kendimi ikna ettim. (Ek olarak her türlü uçuş, konaklama, seyahat sigortası gibi bilgileri, pasaportumun kimlik sayfası fotoğrafını vs Google drive'da bir klasörde topluyorum, offline ulaşabilmek için telefona da indiriyorum.)

3. Evle ilgili bir şey aklıma takılırsa (en son beş ay önce ütü yapmışken "ay ütüyü açık bırakmadım di mi" diye gerilmek gibi) eve gidip kontrol etmesini rica edebileceğim 2-3 insanda yedek anahtar var.

4. @speedy'nin dediği gibi, ne kadar iyi plan yaptıysak o kadar rahat oluyorum. Havaalanından kalacağım yere nasıl gideceğimi önceden öğreniyorum. Gittiğim yerde nereleri görmek lazım, güzel yemek nerede yenir, hava durumu nasıl, şık giysi lazım mı... gibi hazırlıkları önceden yaptıkça daha az geriliyorum. Bir de havaalanına gereğinden fazla erken gidiyorum ki uzun kuyruklarla karşılaşırsam gecikirim diye telaşlanmayayım.

Siz bensiniz. Özellikle yalnız seyahat ediyorsam bu yüzden mide bulantısından kusmuşluğum bile var. Bir ay sonra yurt dışına yalnız uçacağım şimdiden uykularım kaçıyor. Kendime hep şunu söylüyorum. “X moronu bile bunu yapabiliyorsa ben neden yapamayayım” “şimdi gitmekten korkuyorsun ama tatil günü geldiğinde iyi ki diyeceksin ya da tatile gidemediğinde ağlamayacaksın” gibi gibi. Bir de iadesi olmayan iptal edilemez biletler almak da bende çözüm oluyor.

Ayrıca aktarmasız direkt uçuşlar ve tek parça kabin bagajı büyük rahatlık psikolojik olarak.

Valizim.com vardi senelerdir kullanirim. Valiz kismi ordan tamam.

Evden cikmadan yapilacaklar diye Turkce, ingilizce aratirsin google'da: gazi kapama, kedi, cicekler, faturalari odeme falan.

Gezecegin yerleri arastir, youtube'dan seyahat videolarini izle. Grev, eylem var mi, resmi tatil, mac, fuar vs. Gun gun planla, cok rigid olmasin gene biraz dogaclamaya da yer ayir planlarken. Muzelere, tourist attractionlarin sitelerine gir kacta aciliyor, kapaniyor hatta biletlerini al onceden ucuza gelir. Mesela 4 yil once La sagrada familia'ya girememistim cunku internet harici kapida bilet satisi yokmus.

Pasaporttan gecerken sorular belli zaten, niye geldin, nerde kalican falan filan. Ulasimin tum asamalarini planla.
Nakit al mutlaka, nakitini 3-4 parcaya bol, kimi cuzdanda kimi monta, kimi corapta vs. Kartlarini y.disina actir. Y.disinda Onemli sitelere girmeye calistiginda extra guvenlik sorusu soracak, dogrulama isteyecek o yuzden onlari cikmadan once bir update et. Internet paketi, hat vs onlari hallet. Pasaport vs onemli belgelerin fotolarini cek, mailinde, cloud'da vs de olsun ne olur ne olmaz. Sevdiklerine hediye getir, bos gelmis demesinler. Otelinde safety deposit box olsun. Benim bir tatilde temizlikci 100-200 euromu tirtikladi gibi hissediyorum ama pek de emin degilim alkol vardi belki ben paramin hesabini bilmiyorumdur neyse sen safety deposit box'a koy parani, pasaportunu.

Valla o olay genelde rutinin disina cikma olayi yuzunden oluyor bana. Bende hep seyahatten bir onceki gun oluyor. Atiyorum cumartesi ucusum varsa oncesinde o gunu hep iple cekerim ancak cuma gunu de 'ulan ne gerek vardi tatile bu aksam rahat rahat takilir, yarin gec vakitte uyanirdim iste' vs diye hayiflanirim.

Pasaport stresi falan da hep olumsuz durumu yasama korkusuba baglidir bence. Kimbilir belki de bu durum sadece pasaport olayiyla sinirli degildir de genelde hep olumsuza odaklanan bir yapidasindir. Cok fazla takma cunku gerildikce gerilirsin(O degil de bu cumle de omer urundulvari bir cumle oldu ancak aslinda manasi cok derin biseyler demek istemistim).

Her türlü alırım

Ev halkından biri, daima bir diğeri tarafından karşılanır ve uğurlanır.
Kesin kural.
Eş/Sevgili de bu kapsamda.

Arabamız varken alıp bırakıyorduk birbirimizi. Ama işlerimizi bozacak gibi değil. Müsaitsek alıp bırakıyorduk.

Arabamız olmadığı dönemde alıp bırakmıyorduk. Aşırı boş olmamız lazım yapmak için.

Ama bi tarafın yardıma ihtiyacı varsa yolda o zaman diğerimiz almaya bırakmaya gider.

Her türlü alırım, her zaman bırakırım.

Araba yoksa gitmem varsa giderim.

İstemesede alırım.

amaç/kullanım ne?

Sony A serisi bu iş için güzel a6500 vs. (a6400'de sensör stabilizasyonu(ibis) yoktu) ama pancake tarzı minik lensle iyi olur diğer türlü lens uzun ve ağır kalacak.

Fuji'ler ABD fiyatıyla satıldığı için avantajlı gibi
www.fujifilmshop.com

Fakat çok özel bir amaç yoksa ciddi ciddi elindeki telefonu sat 256gb hafızalı iphone 14 pro al derim. Güzel foto çekiyor, 10 bit video kaydediyor. Çünkü manuel modları veya atıyorum videoyu flog çekip renk düzeltme yapmayacaksın gibi duruyor. Madem gerçekten her işe gelen iphone al? Çünkü aynasız bi makinede lens vs. kısıtlayacak seni.

Fotograf cekmeyi seviyorum. Genel manzara vs cekmiyorum. Arkadaslarimla ailemle vs olan anilari olumsezlestirmek.

Soyle bi sorunum var. Iphone kullanmayi sevmiyorum. Androidciyim. Bu yuzden kamera almak istiyorum.

anladım fotoğraf olarak a6300 a6400 de fuji'ler de tatmin eder. Fotoda autofocus hızları da gayet iyi zaten.

Fujilerin 35mm film benzetim modları fena değil belki hoşuna gider, sitesinden bakabilirsin.

Canonlara bir süredir bakmadım ama onların da R10 serisi o civardaymış. (Nikon hiç kullanmadım hiç bilgim yok)

Çok abartılı fark yoktur bence, lens olasılıklarıyla birlikte değerlendir, kaç gram, wireless bağlantı özellikleri nasıl ihtiyacın var mı bunları düşünerek bak. İstanbul'daysan Sirkeci'de Sony ve Canon showroomu var gidip kurcalayabilirsin. Fuji'ninki de yakın Galataport'un arkası gibi.

DSLR makineler artık amelelik. SONY RX100 serisinden bütçenin yettiğini al geç. Bende üçüncü nesli var, en kral ve güncel telefonu 100'e katlar. Lensi carl zeiss 24-70 f1.8-2.8 daha ne olsun?

Gercekten dslr ler amelelik. Sony rx100le sony alpha serisi arasindaki farklar ne ?

Kabaca alpha serisinde lens değişiyor. RX100'lerde lens sabit ancak öyle bir lens koymuşlar ki her işi görüyor.

youtube'da çok iyi kompakt kamera incelemeleri var insanlar 150 dolara çok güzel fuji kameralar kullanıyor ikinci el

best compact cameras in 2022 2023 şeklinde aratırsan güncel sıfır kameraları da bulabilirsin

youtu.be

Samsung veya Google hesabında şifreyi sıfırlama kilidi kaldırma özelliği var.
Bilgisardan hesaba girip, Ordan kaldırıp bilgisayar a bağlayabilirisin sanırım

Herhalde geleceği fazla düşünmekten... Bulunduğum ana ve maksimum üç beş ay sonrasına odaklanarak ben çözdüm o işi. Bir ara bende de vardı. "Lan yapacak çok iş var ama yaşasam yaşasam 40 yıl daha yaşayacağım. ölmek istemiyorum" tribi...

Gelecegi dusunmeden yapamiyorum cunku isim filan cok belirsiz bi halde. Bu sene ne kadar nerede hangi sehirde kalacagim bile belirsiz. Olumden korkmuyorum. Ahirete de inanmiyorum. Ama bedenimin yok olacaginin dusuncesi hirpalayici oluyor.

Uykunun kendisi de yarı ölüm zaten. Ölümden korkmaya gerek yok çünkü irademizin tamamen dışında bir şekilde, el mahkum öleceğimiz gerçeği var. Ölümün bir yok oluş değil, aynen uykuya daldığımız (uykuya dalma eyleminin gerçekleştiği) ânı hatırlamayışımız gibi bir şey olduğunu ve sonrasının dönüşüm süreci olduğunu bilmemiz yeter.

O meşhur söz çok doğru. Ben buradayken ölüm yok, ölüm geldiğinde ben burada olmayacağım. Evet bu kadar. Çünkü ölüm bir yok oluş değil bir dönüşüm süreci. Beden kendi asıl yapı taşlarına, ruh da asıl haline geri dönecek, hani arabayı otoparktaki yerine park edip eve gitmek gibi, o kadar.

Aklına geldiği zaman çok bunalıyorsan aklına hemen güzel hayaller getir. Sevdiğin insanları, sevdiğin hisleri yaşadığın anları getir ya da yaşayacağın anların hayalini kur. Ben öyle yaparım. Bu aralar anneannemin vefatıyla ilgili çok şeyler düşüyor aklıma, kurtulmak için bu dediklerimi yapıyorum.

Sanırım 15 yaşımdan beri yaşadığım şey .
Ben herkes yaşar zannederdim aynı korkuyu ,
Ben akraba aile kayıbı sürekli yaşadım . Yaşıyorum .
Ben tabii ara ara tedavi de gördüm ( psikiyatri )
Ben dalana karar telefona bakarım. Öyle uyurum .
Şöyle bişey de var , meşguliyet durumunuz nasıl bilmiyorum ama genelde gün içinde hiç bir şey yaşamayanlar , sadece uyuyana kadar telefona bakma noktasında , aynı şeyi yaşıyor .
Sanırım beyin günü boş geçirince gün bitmemiş gibi muamele yapıyor .

Arayıp kayıt oluşturan tanidiklarima 3 gün içinde geldi.

Yeşil olduğu için sistem farklı mi işliyor acaba:/

Bordo gelmedi 1kwre araaa rağmen aralık 2X idi

Bordo gelmedi bana, 1kere aradım ona rağmen.. 2X aralık idi.

4 Ocak'ta çocuklar için başvurduk, 9 Ocak'ta elimizdeydi. Bizimkiler de yeşil.

Sertifikanın zerre önemi yok. Bir şeyler çekip kurgulayıp showreel oluştursan daha iyi (ki böyle yaparak bir görsel efekt şirketine girmiştim zamanında) Biraz İngilizcen varsa hepsini bedavaya veya Udemy vb. kursları ile öğrenebilirsin.

www.videocopilot.net
bizim nesil buradan vfx yapmayı öğrendi en kral kursta şunu bulamazsın mesela.

youtube kanallari cok guzel ogretiyor, ben de amator olarak basladim, su an baya birseyler yapiyorum, sorun olursa ozelden sorabilirsin