[]
[oylama] Duyuruya "itiraf" kategorisi açılsın ister miyiz?
başlığı böyle açınca moderatörmuşum gibi oldu birazcık ama idare edin. :)
evet duyurudaşlar, haydi gelin bir oylama yapalım. konumuz yeni bir kategori isteği.
sizce de "itiraf" gibi bir kategorimiz olsa hoş olmaz mıydı? biliyorsunuz, soru değeri taşımayan paylaşımlarda insanlar, formata uydurmak adına onu bir şekilde sorulaştırıyorlar ama yine de sırıtıyor o bir şekilde. amaç o kişinin içini dökmesi oluyor. sırf buna özgü bir kategori olsa (ismi itiraf olmak zorunda da değil. sonuçta o gün başından geçen normal bir şeyi de anlatabilir kişi. bu yüzden "günlük" de olabilir mesela ismi, bu en önemsiz kısmı aslında. çözülür..) ve onun altında yardırsak güzel olurmuş gibi geldi bugün aklıma. tabi şimdi "ekşi'de itiraf başlığı var, sizi oraya alalım mr matrix diyenleriniz olacaktır" fakat bu yeterli olmaz. sonuçta duyuru'nun ayrı bir kitlesi var. ayrı bir tadı. buraya sorulmuş bir çok şeyi de gidik ekşi'den bulabiliriz normalde. hemen hemen herşeyle ilgili başlık var çünkü.
bu fikre karşı oyunuz ne olurdu? yeterli sayıda istek gelirse, belki moderatörler de beğenir ve açılabilir.
evet duyurudaşlar, haydi gelin bir oylama yapalım. konumuz yeni bir kategori isteği.
sizce de "itiraf" gibi bir kategorimiz olsa hoş olmaz mıydı? biliyorsunuz, soru değeri taşımayan paylaşımlarda insanlar, formata uydurmak adına onu bir şekilde sorulaştırıyorlar ama yine de sırıtıyor o bir şekilde. amaç o kişinin içini dökmesi oluyor. sırf buna özgü bir kategori olsa (ismi itiraf olmak zorunda da değil. sonuçta o gün başından geçen normal bir şeyi de anlatabilir kişi. bu yüzden "günlük" de olabilir mesela ismi, bu en önemsiz kısmı aslında. çözülür..) ve onun altında yardırsak güzel olurmuş gibi geldi bugün aklıma. tabi şimdi "ekşi'de itiraf başlığı var, sizi oraya alalım mr matrix diyenleriniz olacaktır" fakat bu yeterli olmaz. sonuçta duyuru'nun ayrı bir kitlesi var. ayrı bir tadı. buraya sorulmuş bir çok şeyi de gidik ekşi'den bulabiliriz normalde. hemen hemen herşeyle ilgili başlık var çünkü.
bu fikre karşı oyunuz ne olurdu? yeterli sayıda istek gelirse, belki moderatörler de beğenir ve açılabilir.
"sonuçta duyuru'nun ayrı bir kitlesi var. ayrı bir tadı"
Destekliyorum matrix.
Destekliyorum matrix.
- pomknos (28.09.16 20:42:39)
E bunu feyk nickleriyle yapmıyolar mı zaten? Ne gerek var ki :)
- bir3iki7 (28.09.16 20:42:46 ~ 20:43:46)
olur. resmi daha güzel olur. dediğin gibi bazı "itiraf"lar sırıtıyor ve farkediliyor. araya soru sıkıştırmalar falan. hayatımız sorular sorup cevaplar vermekle geçmiyor ve bu mecrada uzun zaman geçiren kişiler bir topluluk oluşturmuş durumda. birbirini tanıyan bir sürü insan var yani. içimiz sıkılıyor bişeyler demek istiyoruz :D ama yapacaklarını sanmıyorum. bide bu birazda gönül işine giriyor.
- freetakilir (28.09.16 20:45:19)
no.
- Apocalypse (28.09.16 20:46:07)
@freetakilir:
her itirafın gönül işiyle alakası olmaz gibi sanki. benim bile bazen bir çok şey yazasım geliyor fakat hem "şimdi bunu nasıl sorulaştıracağım ki formata uysun diye" şeklinde düşünmekten hem de "gönül işleriyle kel alaka" olduğundan vazgeçiyorum. :) sırf böyle bir kategori, diğer grupların daha da amaca odaklı halde kullanımını bile sağlar, bir tür gaz alır diye düşünüyorum aslında.
her itirafın gönül işiyle alakası olmaz gibi sanki. benim bile bazen bir çok şey yazasım geliyor fakat hem "şimdi bunu nasıl sorulaştıracağım ki formata uysun diye" şeklinde düşünmekten hem de "gönül işleriyle kel alaka" olduğundan vazgeçiyorum. :) sırf böyle bir kategori, diğer grupların daha da amaca odaklı halde kullanımını bile sağlar, bir tür gaz alır diye düşünüyorum aslında.
- matrix (28.09.16 20:48:19)
duyuruda yeterince goygoy dönüyor zaten. "burası daha tatlış bi ortam, birbirimizi tanıyoruz" diye diye kıraathane & altın günü karmasına döndü zaten duyuru. kaldı ki kimse itiraflarını kendi hesabından yapmıyor, yapmaz. bu durumda birbirimizi tanımamızın da anlamı kalmıyor. hem ben itirafımı gidip reddit'te, quora'da, yahoo'da yapmayı tercih ederim. niye burada, "herkesin birbirini tanıdığı" ve anlamsız biçimde entrikanın bininin bir para olduğu bir mecrada yapayım?
şu an itirafta bulunmak isteyenleri engelleyecek bir kural yok. deli gibi çemkirilen moderatörlerin bu konuda fazlaca müsamaha gösterdiğini düşünüyorum. "canım sıkkın, ne yapayım" deyip 35 paragraf itiraf döşeyebilirsiniz, kimse de bir şey demez.
şu an itirafta bulunmak isteyenleri engelleyecek bir kural yok. deli gibi çemkirilen moderatörlerin bu konuda fazlaca müsamaha gösterdiğini düşünüyorum. "canım sıkkın, ne yapayım" deyip 35 paragraf itiraf döşeyebilirsiniz, kimse de bir şey demez.
- der meister (28.09.16 20:55:32)
sorduğun soru 10sn sonra dibe gömülüyor, bir de itiraf gelirse işin düştüğünde cevap gelmez...
özet : cıks
özet : cıks
- kimlanbu (28.09.16 21:07:46)
@der meister:
tam da bu durum yüzünden zaten özellikle belirtmiştim isminin "itiraf" olmasının gerekmediğini. senin "niye burada yapayım" deme halin senle ilgili. benim sorunum olmaz mesela, korkmam, çekinmem o durumdan. o saydığın siteler değil de buradaki insanlar ilgilendiyor olabilir beni. :) burada paylaşım yapmayı seviyor ve seçiyor olabilirim. haklısın kural yok ama zaten anarşizm ruhuyla takılmayalım formata uysun diye daha çok bu istek. ismi de "ekşi duyuru" hani burasının. "ekşi soru-cevap" değil. olayı neden "goygoy" ile sınıflandırdığını anlamadım bu arada. öyle bir amaçla yazmış olsaydım "goygoy kategorisi açalım mı" diye sorardım ki goygoyu pek seven bir insan da değilimdir. :) neyse. "açılmasın" diyenler hanesine yazıyoruz oyunuzu. teşekkürler.
tam da bu durum yüzünden zaten özellikle belirtmiştim isminin "itiraf" olmasının gerekmediğini. senin "niye burada yapayım" deme halin senle ilgili. benim sorunum olmaz mesela, korkmam, çekinmem o durumdan. o saydığın siteler değil de buradaki insanlar ilgilendiyor olabilir beni. :) burada paylaşım yapmayı seviyor ve seçiyor olabilirim. haklısın kural yok ama zaten anarşizm ruhuyla takılmayalım formata uysun diye daha çok bu istek. ismi de "ekşi duyuru" hani burasının. "ekşi soru-cevap" değil. olayı neden "goygoy" ile sınıflandırdığını anlamadım bu arada. öyle bir amaçla yazmış olsaydım "goygoy kategorisi açalım mı" diye sorardım ki goygoyu pek seven bir insan da değilimdir. :) neyse. "açılmasın" diyenler hanesine yazıyoruz oyunuzu. teşekkürler.
- matrix (28.09.16 21:10:44)
hoş olmazdı. özel hayat adı altindaki kirlilikler bazen karsimiza cikiyor burada .
- 1adam (28.09.16 21:17:01)
istemem.
- sutlu nescafe (28.09.16 21:23:56)
sözlükte ara ara itiraf'lara bakıyorum hiçbişi çıkmıyor çok işe yarayacağını sanmıyorum ama denenebilir.
- sarlatan (28.09.16 21:31:21)
Kısacık geldim. Desteklenirse köstek olmam ama istemiyorum açıkçası. Duyuru duyuruluktan sapıp forum haline dönüştü zaten iyice (ki buna mod olarak müdahale etmiyoruz, sorular formata uygun olduğu müddetçe ve alenen forum olmadığı sürece), yine de hala Sözlük'e göre fena olmayan bir özü var. İtirafları bir kategori yaparak iyice 'yasal' hala getirirsek Sözlük'teki gibi çöküşün önünü alamayacağımızı sanıyorum. Zaten hassas bir dengede, el verince kol gider.
- aychovsky (28.09.16 21:55:47 ~ 21:57:40)
Hos olmazdi. Ben oyumu olumsuz kullaniyorum.
- shadowcat (28.09.16 22:01:15)
Şahsen ekmek yiyeceğim bir itiraf görsem özel mesajla inceden yürürüm. Bunu herkes yapar. Ya itiraflar nicksiz, anonim olarak yapılmalı, (mesaj gönderip gönderememek opsiyonel) ya da hiç olmamalı.
Çünkü partner arayan vatandaş bu arayışı itirafa yedirip "legal" duyuru açabilir.
Çünkü partner arayan vatandaş bu arayışı itirafa yedirip "legal" duyuru açabilir.
- yirmisantim (28.09.16 22:20:06)
bir3iki7 +1
edit:yani oyum olmasın
edit:yani oyum olmasın
- basond (28.09.16 23:55:43 ~ 23:56:04)
açıkcası paragraflarca aşk acısı okumak istemem. insanlar bu tarz şeylere yönelince soruların bir anlamı kalmaz diye düşünüyorum. başta kulağa güzelmiş gibi geliyor ama ben de olumsuzum.
- ruhen hastayim ben (29.09.16 00:01:32)
ayçovski +1
Ben de olumsuz bakıyorum.
Ben de olumsuz bakıyorum.
- feel the blanks (29.09.16 01:14:04)
Çok gereksiz olur bence. Şu haliyle bile yeterince ağlak bir yer zaten.
- pike (29.09.16 01:19:52)
son zamanlarda duyduğum en kötü fikirlerden biri.
- devilred (29.09.16 02:50:56)
"duyurunun ayrı bir kitlesi var. ayrı bir tadı"
evet o yüzden bu sitenin ekşisözlük'e benzememesini, trollerle, saçma başlıklarla vs. sitenin asıl duyuru amacından uzaklaşmamasını istiyorum. derdi olan, başlık açıp özelden konuşmak istiyor zaten yeri gelince.
evet o yüzden bu sitenin ekşisözlük'e benzememesini, trollerle, saçma başlıklarla vs. sitenin asıl duyuru amacından uzaklaşmamasını istiyorum. derdi olan, başlık açıp özelden konuşmak istiyor zaten yeri gelince.
- sporty (29.09.16 03:12:25)
gelecek cevaplar şimdiden belli olduğu için gerek yok bence. yapılan itiraf karşısında duyuru ahalisi olarak önce şöyle ufak bir hayretten hayrete sürükleneceğiz. içimizde en normal olanı ilk taşı atacak, ardından diğerleri derken amansız bir şeytan taşlama yarışına girilecek. o yüzden buna uğraşmak vakit kaybı.
duyuruya gerçekten bir şeyler yapmak istiyorlarsa mod.ları denetlesinler. aşırı kişiselleştiriyorlar. çok çalıştıklarını söylüyorlar, bir yandan da eski tadı kalmadı diye eleştiriyorlar. demek ki doğru çalışmıyorlar
duyuruya gerçekten bir şeyler yapmak istiyorlarsa mod.ları denetlesinler. aşırı kişiselleştiriyorlar. çok çalıştıklarını söylüyorlar, bir yandan da eski tadı kalmadı diye eleştiriyorlar. demek ki doğru çalışmıyorlar
- for day to break (29.09.16 09:23:36)
Troller için fazla mesai çıkar.
- arnold schwarzeneger (29.09.16 09:27:45)
[]
Yasemin Mori seven kaç kişiyiz şurada?
ben tek kelimeyle hastasıyım. ve de bayılıyorum. iki kelime oldu gerçi. :) aman olsun. iki de bir artı birdir sonuçta.
neyse ekşi'deki başlığına da bakarsanız başlarda epey bir seviliyordu kızcağız. sonradan nolduysa artık git gide gömülmeye başlandı. üzüldüm buna fakat sonra bencilce düşünüp amaaaan başkalarından bana ne noktasında sabitledim kendimi. ben hep sevdim, sevmeye de devam ediyorum.
tabi şimdi sadece şarkılarından ve kliplerinden tanıyor olabilirsiniz. eğer öyle ise bir söyleşi linkini vereceğim. daha doğrusu o söyleşinin güzel yerlerinden ikisini mimleyeceğim. vaktiniz varsa tamamını izleyin derim ama. onun hakkında daha çok fikir sahibi olabilmek için bu lazım.
1) youtu.be
2) youtu.be
şarkılarını zaten seviyorum da sevdiğim bir başka şey var. kafası. her iki anlamda da üstelik. kafa halini çok seviyorum. kendine özel bir dili var. sanki böyle kendi ütopyası içinde yaşıyormuş gibi. en sevdiğim şeydir bu, şu hayatta. diğer anlamıyla da seviyorum kafasını. hele o saçlar. böyle boş kaldıkça kolunun arasına kıstırıp falan oynayacaksın onun o saçlarıyla. valla hiç sıkılmaz insan. bir de konuşma şekli çok tatlı. direkt sevgilim olmasını da isteyebileceğim bir kişidir Mori.
neyse var mı böyle kendisini seven başkaları merak ettim.
geldik sona. şimdi büyük ihtimal öldürene kadar vuracaksınız. deneyebilirsiniz de sorun değil. ama şunu söylemek isterim ki beceremezsiniz. ben ölmem. :) yine de çekinmeyin, savurun yumruklarınızı. begiiiiiiiiiiin....
neyse ekşi'deki başlığına da bakarsanız başlarda epey bir seviliyordu kızcağız. sonradan nolduysa artık git gide gömülmeye başlandı. üzüldüm buna fakat sonra bencilce düşünüp amaaaan başkalarından bana ne noktasında sabitledim kendimi. ben hep sevdim, sevmeye de devam ediyorum.
tabi şimdi sadece şarkılarından ve kliplerinden tanıyor olabilirsiniz. eğer öyle ise bir söyleşi linkini vereceğim. daha doğrusu o söyleşinin güzel yerlerinden ikisini mimleyeceğim. vaktiniz varsa tamamını izleyin derim ama. onun hakkında daha çok fikir sahibi olabilmek için bu lazım.
1) youtu.be
2) youtu.be
şarkılarını zaten seviyorum da sevdiğim bir başka şey var. kafası. her iki anlamda da üstelik. kafa halini çok seviyorum. kendine özel bir dili var. sanki böyle kendi ütopyası içinde yaşıyormuş gibi. en sevdiğim şeydir bu, şu hayatta. diğer anlamıyla da seviyorum kafasını. hele o saçlar. böyle boş kaldıkça kolunun arasına kıstırıp falan oynayacaksın onun o saçlarıyla. valla hiç sıkılmaz insan. bir de konuşma şekli çok tatlı. direkt sevgilim olmasını da isteyebileceğim bir kişidir Mori.
neyse var mı böyle kendisini seven başkaları merak ettim.
geldik sona. şimdi büyük ihtimal öldürene kadar vuracaksınız. deneyebilirsiniz de sorun değil. ama şunu söylemek isterim ki beceremezsiniz. ben ölmem. :) yine de çekinmeyin, savurun yumruklarınızı. begiiiiiiiiiiin....
2 (:
- nocturness (28.09.16 19:22:54)
güzel hatun. ilk şarkıları iyidi de sonradan saçmaladı marjinal olacam diye. aslında bir konu var, mutsuz punk gibi şarkılarını severek dinlerim.
- dedimmidemedimmi (28.09.16 19:27:00)
ben de severim, ilk albümünü ezbere biliyorum neredeyse. yeni şarkılarını çok bilmiyorum ama.
- şubatsonrası (28.09.16 19:41:33)
ilk albüm kalp. gerisi çöptü
- mrthany (28.09.16 19:46:36)
ben de severim, vokallerinden biri arkadasim hatta
- fakyoras (28.09.16 20:18:20)
[]
Vazgeçilmez, olmazsa olmaz programcıklarınız neler?
öncelikle şu "programcık" şeysini açıklayayım. :) şimdi foto işleri için program önersem, ne kullanıyorsunuz desem adobe photoshop denilecek büyük ihtimal. ki bence de o candır. ama o bir program. açılması bile zaman alıyor, 1-2 tıkla işinizi görmüyor. onla yapılacak en basit işleri de paint ile yapabiliyoruz mesela. işte bu da programcık oluyor.
programları geçelim. ben kendisi küçük ama adeta canlı bir varlık olsa boynuna sarılmak isteyeceğiniz programcıkları soruyorum.
benimkilerden biri mesela "Lightshot." ne mi yapıyor bu arkadaş? klavyeden tek bir tuşla devreye giriyor, o devreye girince ekranda gördüğünüz herhangi bir yeri mouse ile seçiyorsunuz ve bir tıklama ile kaydediyorsunuz ekran görüntüsü olarak. hemen kendisini ilgili klasörüne yolluyor. ya da internete yüklüyor link veriyor.
işte böyle yaramazları merak ediyorum.
işlevi ne olursa olsun önerebilirsiniz. ekstra olarak şunu da sorayım amaçlı olarak. lightshot'ın foto olarak yaptığını video olarak yapacak basit bir şeye ihtiyacım var. o an ekranın x süre boyunca hareketini basitçe bir yere kaydetsin istiyorum. mesela minik bir pencerede film izliyorsam, onu da saklayabilmeliyim x süreliğine..
programları geçelim. ben kendisi küçük ama adeta canlı bir varlık olsa boynuna sarılmak isteyeceğiniz programcıkları soruyorum.
benimkilerden biri mesela "Lightshot." ne mi yapıyor bu arkadaş? klavyeden tek bir tuşla devreye giriyor, o devreye girince ekranda gördüğünüz herhangi bir yeri mouse ile seçiyorsunuz ve bir tıklama ile kaydediyorsunuz ekran görüntüsü olarak. hemen kendisini ilgili klasörüne yolluyor. ya da internete yüklüyor link veriyor.
işte böyle yaramazları merak ediyorum.
işlevi ne olursa olsun önerebilirsiniz. ekstra olarak şunu da sorayım amaçlı olarak. lightshot'ın foto olarak yaptığını video olarak yapacak basit bir şeye ihtiyacım var. o an ekranın x süre boyunca hareketini basitçe bir yere kaydetsin istiyorum. mesela minik bir pencerede film izliyorsam, onu da saklayabilmeliyim x süreliğine..
adobe yerine gimp 2'de yapabiliyorum işlemleri kısaca halledebiliyorum. 250 mb civarı.
remove mouse var, telefon üzerinden bilg. kullanımı sağlıyor. mouse, klavye görevi görebiliyor.
lightshot'ı ben de kullanıyorum. şahane program.
remove mouse var, telefon üzerinden bilg. kullanımı sağlıyor. mouse, klavye görevi görebiliyor.
lightshot'ı ben de kullanıyorum. şahane program.
- Apocalypse (27.09.16 18:20:57)
Fotosizer - İmaj boyutlandırma için tek geçerim
LupasRename - Toplu dosya ismi değiştirme uygulaması. İhtiyaç olduğunda hayat kurtarır
Windows Grep - Her türlü dosya içinde metin arama uygulaması. Kompel bir web uygulaması içinde tek bir satırı aramak için birebir
Notepad ++ - Notepadlerin kralı, daha fazla yazmaya gerek yok.
Autohotkey - Bilgisayarı Çinli bir elemanla iş yapıyormuş gibi otomatize etmek için süper çözüm
Snipping Tool - Windows 'un kendi ekran görüntüsü alma aparatı. Sürekli kullanıyor insan bi yerden sonra..
LupasRename - Toplu dosya ismi değiştirme uygulaması. İhtiyaç olduğunda hayat kurtarır
Windows Grep - Her türlü dosya içinde metin arama uygulaması. Kompel bir web uygulaması içinde tek bir satırı aramak için birebir
Notepad ++ - Notepadlerin kralı, daha fazla yazmaya gerek yok.
Autohotkey - Bilgisayarı Çinli bir elemanla iş yapıyormuş gibi otomatize etmek için süper çözüm
Snipping Tool - Windows 'un kendi ekran görüntüsü alma aparatı. Sürekli kullanıyor insan bi yerden sonra..
- quaker (27.09.16 18:28:07 ~ 18:31:26)
adobe acrobat reader yerine foxit reader çok güzel iş görüyor.
ayrıca f.lux, ekranın renk karışımını değiştirerek gözlerinizi koruyor. kullanmadığım her gün için pişmanım.
ayrıca f.lux, ekranın renk karışımını değiştirerek gözlerinizi koruyor. kullanmadığım her gün için pişmanım.
- hypervaskulerdondurucu (27.09.16 18:30:33)
o zaman yine 50 mblik photoshop cs6
fghfghfhfj
düzeltme:
adwcleaner - tarayıcı virüsü tarzı şeyler girerse çok etkili.
imacros chrome eklentisi - yukarıda bi arkadaşın dediği gibi otomatize etmek için iyidir.
audio eq chrome eklentisi - tüm webden aldığın her sesi ekolayzır yapıyor.
full page screen capture chrome eklentisi - tam sayfa fotoğraf alıyor.
google drivea programcık diyemeyiz efsane bişey. pc ve telefonu senkronize ediyorum ben ve yanında hdd taşımama gerek olmadan internet olan her yerden dosyalara ulaşıyorsun.
winmerge - iki yazının arasındaki farkları en iyi şekilde bulacak programdır. notepad ekranını 2ye böldüğünü düşün öyle çalışıyor. farklar renkleniyor.
7-data recovery - kullandığım en iyi beleş dosya kurtarma programı idi. şimdi durum nedir bilemem
aklıma geldikçe yazarım sonra
fghfghfhfj
düzeltme:
adwcleaner - tarayıcı virüsü tarzı şeyler girerse çok etkili.
imacros chrome eklentisi - yukarıda bi arkadaşın dediği gibi otomatize etmek için iyidir.
audio eq chrome eklentisi - tüm webden aldığın her sesi ekolayzır yapıyor.
full page screen capture chrome eklentisi - tam sayfa fotoğraf alıyor.
google drivea programcık diyemeyiz efsane bişey. pc ve telefonu senkronize ediyorum ben ve yanında hdd taşımama gerek olmadan internet olan her yerden dosyalara ulaşıyorsun.
winmerge - iki yazının arasındaki farkları en iyi şekilde bulacak programdır. notepad ekranını 2ye böldüğünü düşün öyle çalışıyor. farklar renkleniyor.
7-data recovery - kullandığım en iyi beleş dosya kurtarma programı idi. şimdi durum nedir bilemem
aklıma geldikçe yazarım sonra
- freetakilir (27.09.16 18:35:11 ~ 28.09.16 01:23:53)
paint.net - photoshop gibi ama ufak ve hizli (vektorel calisma icin inkscape)
fence - masaustu duzenleme araci. masaustune cift tikla butun simgelerini gorunmez yapabiliyorsun.
hypercam 3 - ekran goruntusu kaydedici
google keep - telefonumda tuttugum notlara ulasmami sagliyor
telegram - bilgisayrdan telefona ya da tam tersi dosya alis verisi yapiyorum ayni zamanda arkadaslarimla iletisimimi sagliyor.
fence - masaustu duzenleme araci. masaustune cift tikla butun simgelerini gorunmez yapabiliyorsun.
hypercam 3 - ekran goruntusu kaydedici
google keep - telefonumda tuttugum notlara ulasmami sagliyor
telegram - bilgisayrdan telefona ya da tam tersi dosya alis verisi yapiyorum ayni zamanda arkadaslarimla iletisimimi sagliyor.
- safepassage (27.09.16 18:38:07)
FolderSize_ explorerda dosyaların boyutunu gösteriyor isminden de belli olduğu üzere
- sadegazoz (27.09.16 18:41:45)
WinDirStat - Seçilen sürücü veya klasörü tarayarak boyutlarına göre sıralayıp listeliyor. Bende hımm bu bayaa yer kaplıyormuş diyip siliyorum.
ShareX - Lightshot gibi fakat kullanmak istersen ekstra bi ton özelliği var (ftpye clouda upload etme, paylaşma, ekranı videolama vb. )
popcorntime - film dizi neyim izlemek için. torrenttan indirirken aynı zamandaizlemene olanak sağlıyor.
notepad++ - text editörü
ShareX - Lightshot gibi fakat kullanmak istersen ekstra bi ton özelliği var (ftpye clouda upload etme, paylaşma, ekranı videolama vb. )
popcorntime - film dizi neyim izlemek için. torrenttan indirirken aynı zamandaizlemene olanak sağlıyor.
notepad++ - text editörü
- cusi (27.09.16 20:39:57)
[]
Şu yeni başlayan dizilerden tavsiye edebildikleriniz hangileri?
bu aralar dizi sezonu açıldı biliyorsunuz. yeni yeni bir sürü de dizi başladı/başlayacak. şunlardan hangilerini izlediniz ve kabaca "izlenir bu" diyebiliyorsunuz?
The Good Place
Pitch
Quarry
This Is Us
Lethal Weapon
Van Helsing
The Exorcist
MacGyver
The Good Place
Pitch
Quarry
This Is Us
Lethal Weapon
Van Helsing
The Exorcist
MacGyver
şunu da ekleyelim; The Exorcist
- matrix (27.09.16 13:29:57)
[]
[felsefe] "sana ihtiyacım var" cümlesini duymak...
biraz da felsefe yapalım arada. güzel olur böyle şeyler. yeri gelir "hakikatten haaa" dedirtebilir insana. konu şu;
"sana ihtiyacım var" cümlesini duymak size ne hissettirir?
kendinizi değerli hissedip, hoşunuza mı gider?
yoksa
söyleyen kişinin "kendisini düşündüğünden" ötürü ego (çünkü bir tür "ben" demek olabilir bu objektif açıdan. "BENİM sana ihtiyacım" var şeklinde) yaptığını düşünüp rahatsız mı olursunuz? o kişiyi zayıf mı bulursunuz?
ya da ne?
"sana ihtiyacım var" cümlesini duymak size ne hissettirir?
kendinizi değerli hissedip, hoşunuza mı gider?
yoksa
söyleyen kişinin "kendisini düşündüğünden" ötürü ego (çünkü bir tür "ben" demek olabilir bu objektif açıdan. "BENİM sana ihtiyacım" var şeklinde) yaptığını düşünüp rahatsız mı olursunuz? o kişiyi zayıf mı bulursunuz?
ya da ne?
İkisi de degil. Bana çok anlam yüklüyor ya beklentisini karşılayamazsam diye korkarım.
- cabiday (22.09.16 22:44:37)
kendimi hem değerli hissederim hem de karşımdaki insana daha çok bir şeyler katmaya çalışırım sanırım,
nitekim hiçbir kadından duymadım
nitekim hiçbir kadından duymadım
- yeni dunya duzeni (22.09.16 22:56:55)
O kişiyi zayıf bulurum. Eğer o kişi de benim zayıflığımsa anlayış gösterir, mutlu olurum. Egom okşanır. Eğer hisler karşılıklı değilse zavallı diye üzülürüm. Empati kurmaya çalışmam.
- petekpare (22.09.16 23:02:44)
Bana niye ihtiyaç duysun bir insan? Ben kimseye ihtiyaç duyuyor muyum? Yani şöyle; Biraz yufka yürekliyim aslında. O an için elimden geldiğince bişeyler yapmaya çalışırım her anlamda. Ama biraz o yufkalık geçtikten sonra da sinirlenirim gibi geliyor çünkü zayıflık belirtisi ya ve aslında benim böyle zayıf insanlara kesinlikle tahammülüm yok.
Don’t ever think that you need someone who doesn’t need you.
Don’t ever think that you need someone who doesn’t need you.
- chiper (23.09.16 00:54:08)
O kişiyi zayıf bulurum. Sadece kendine yetebilen insanlar bana güçlü geliyor. Bu demek değil ki o tür bir insanla paylaşım yapmam - romantik veya başka anlamda - ama içten içe zayıf bulurum.
- rivulet (23.09.16 01:00:05)
Bana ihtiyacı olmadığı halde benle görüşmesini isterim, ben insanları eğlendirip kafa dağıtan bir robot değilim sonuçta.
- roket adam (23.09.16 09:15:32)
dürüst bir ifade olduğunu düşünürüm.
- vecihi ile fikret (23.09.16 15:04:15)
[]
Geceye doğru durduk yere hüzne boğacağım belki sizleri ama
olsun... :)
bir parça paylaşayım dedim.
www.youtube.com
haydi siz de geceye bir parça bırakın benzer tatlarda :)
bir parça paylaşayım dedim.
www.youtube.com
haydi siz de geceye bir parça bırakın benzer tatlarda :)
oğlum o parçayla ancak yolculuk yapan kervandaki develeri hüzne boğarsın.
al bak parça gör baak baak :
www.youtube.com
Bu parçayı duyuru camiasındaki çok özel bir kişiye ithaf ediyorum ayrıca. O kim oldugunu bilir.
al bak parça gör baak baak :
www.youtube.com
Bu parçayı duyuru camiasındaki çok özel bir kişiye ithaf ediyorum ayrıca. O kim oldugunu bilir.
- anonymice (09.09.16 22:32:54)
@anonymice:
:) duyuruyu "gönül işleri'ne" açarken aslında bir tür yanlış anlaşılacağımı tahmin ediyordum ama olsun dedim. sonuçta gönül işleri de hüzün yaratan nedenlerin başında gelebiliyor. ama benim paylaşımımın pek o tarz özel bir etkisi yok.
benimkine deve hüznü çekince aha dedim yoğun, ağır bir parça geliyor kesin ama şükür ki öyle bir şey olmamış. herşey gibi hüzünlerin de fazlası zarar. gerek yok insanın dertli atmosferler içinde kendini ağırlaştırmasına. hafiflik en serinidir.
her neyse cüneyt ergün'ü bilmiyordum ben. parçan bana bir tür feridun düzağaç tadı verdi. ama bak sağdaki önerilerde aynı adamın "Bilinmeyen Saati Uygulaması" parçasına tıklayıp onu da dinledim. onu daha çok sevdim. o kastettiğin anlamda daha hüzünlü geldi bana. yalnız en sevdiğim duygusal filmlerden biri olan "cesaretin var mı aşka" filminin görüntüleri üzerine bindirmişler şarkıyı çakallar, bundan hoşlanmadım. :)
:) duyuruyu "gönül işleri'ne" açarken aslında bir tür yanlış anlaşılacağımı tahmin ediyordum ama olsun dedim. sonuçta gönül işleri de hüzün yaratan nedenlerin başında gelebiliyor. ama benim paylaşımımın pek o tarz özel bir etkisi yok.
benimkine deve hüznü çekince aha dedim yoğun, ağır bir parça geliyor kesin ama şükür ki öyle bir şey olmamış. herşey gibi hüzünlerin de fazlası zarar. gerek yok insanın dertli atmosferler içinde kendini ağırlaştırmasına. hafiflik en serinidir.
her neyse cüneyt ergün'ü bilmiyordum ben. parçan bana bir tür feridun düzağaç tadı verdi. ama bak sağdaki önerilerde aynı adamın "Bilinmeyen Saati Uygulaması" parçasına tıklayıp onu da dinledim. onu daha çok sevdim. o kastettiğin anlamda daha hüzünlü geldi bana. yalnız en sevdiğim duygusal filmlerden biri olan "cesaretin var mı aşka" filminin görüntüleri üzerine bindirmişler şarkıyı çakallar, bundan hoşlanmadım. :)
- matrix (09.09.16 22:53:22)
[]
Güzel uyku-öncesi parçaları önersenize
ve lütfen marjinal ve geyik yapmak adına "ninni" paylaşmayınız. tik'lemeyeceğim onları. :)
spotify da listeler var cicim
- sameidiot (09.09.16 21:47:46)
müzik açıksa, çalan şeyden bağımsız olarak asla uyuyamıyorum. aktif bi' dinleme hali çünkü benimki sanırım. siz de direkt şarkı bazında sormuşsunuz ama ben sanatçı bazında değerlendiriyorum. timber timbre, foxygen, badbadnotgood filan önerebilirim. uyku öncesi sakin, relaks.
edit: yazdığımı tekrar okuyunca "sanatçı"ya kahkaha attım, sanki bülent ersoy, zeki müren filan öneriyormuşum gibi geldi. yani grup işte, müzikle uğraşan adamlar, sanatçıdan kastım o, işten hala çıkamadım. beni mazur gör.
edit: yazdığımı tekrar okuyunca "sanatçı"ya kahkaha attım, sanki bülent ersoy, zeki müren filan öneriyormuşum gibi geldi. yani grup işte, müzikle uğraşan adamlar, sanatçıdan kastım o, işten hala çıkamadım. beni mazur gör.
- evde liyakat kalmamis (09.09.16 21:47:53 ~ 21:49:30)
@sameidiot:
spotify'de listeler var evet ama ben duyurudaşlarımın önerilerini duymak istedim. :) sonuçta spotif'dekileri de o, şu, bu insanlar belirliyor ve mutlak değiller. bazen o listelerde "aman ne gerek varmış bu parçanın bu listede olmasına" dediğim de oluyor hani.
spotify'de listeler var evet ama ben duyurudaşlarımın önerilerini duymak istedim. :) sonuçta spotif'dekileri de o, şu, bu insanlar belirliyor ve mutlak değiller. bazen o listelerde "aman ne gerek varmış bu parçanın bu listede olmasına" dediğim de oluyor hani.
- matrix (09.09.16 21:49:32)
- lonelily (09.09.16 21:53:39)
@MtKrt:
bizimle değilsin. :) yine de bu parçayla uyuyabildiğini varsayıp, kendince bir öneri yapmış olduğunu kabul edip, tik'ini verdim gitti. hard bir sevişmeye gidebilir en fazla senin bu parça.
@evde liyakat kalmamis:
eyvallah. :) ben de her zaman bir şey dinlerken uyuyamıyorum ama bir şeyleri dinlerken uykumun geldiği olabiliyor. en azından ona hizmet edebilir diye sordum. baktım uykum geliyor, kapatırım parçayı yatarım. epey bir süre interstellar ost dinleyerek uyumuşluğum oldu bu arada. gecenin bir körü uyanıp, hala çalan müziği durdurup tekrar uykuya dalmak da pek bir keyifliydi. atmosfer yaratıyor işte. sevişirken bir şeyler çalanların halini anlarsınız. :)
bizimle değilsin. :) yine de bu parçayla uyuyabildiğini varsayıp, kendince bir öneri yapmış olduğunu kabul edip, tik'ini verdim gitti. hard bir sevişmeye gidebilir en fazla senin bu parça.
@evde liyakat kalmamis:
eyvallah. :) ben de her zaman bir şey dinlerken uyuyamıyorum ama bir şeyleri dinlerken uykumun geldiği olabiliyor. en azından ona hizmet edebilir diye sordum. baktım uykum geliyor, kapatırım parçayı yatarım. epey bir süre interstellar ost dinleyerek uyumuşluğum oldu bu arada. gecenin bir körü uyanıp, hala çalan müziği durdurup tekrar uykuya dalmak da pek bir keyifliydi. atmosfer yaratıyor işte. sevişirken bir şeyler çalanların halini anlarsınız. :)
- matrix (09.09.16 21:53:41)
- jonestown (09.09.16 21:58:35)
e bunları sirayla dinlersen nasil uyuyacaksın :)
neyse arayamıyorum parcayi su an ama bir bak : fujiyama geisha - sakura
neyse arayamıyorum parcayi su an ama bir bak : fujiyama geisha - sakura
- 1adam (09.09.16 22:27:21)
@1adam:
hehe yaf zaten benim uykuyla sorunum yok. genelde uyumam zaten, direkt sızarım. alkol falan almıyorum tabi, öyle anlaşılmasın. sadece artık dayanamadığım ana geldiğim an düşüyorum yatağa diyeyim. yoksa zaten sabah kalkması çok zor olan insanlardan biri olarak uykuya harcanan vakte hep acıdığımdan, sabahı kontrol edemeyince bari akşamı/geceyi kontrol edeyim diyip, film dizi şu bu izleyerek elimden geldiği kadar engellerim.
bazen bir güzellik/değişiklik olsun diye bir şeyler dinleyerek uyuyorum işte. aklıma düşünce sizin fikirleri de bir göreyim istedim işte. :) şu ana kadar verilenlerin hepsini de dinledim. epey güzel öneriler de oldular. sıra seninkine geldi :)
hehe yaf zaten benim uykuyla sorunum yok. genelde uyumam zaten, direkt sızarım. alkol falan almıyorum tabi, öyle anlaşılmasın. sadece artık dayanamadığım ana geldiğim an düşüyorum yatağa diyeyim. yoksa zaten sabah kalkması çok zor olan insanlardan biri olarak uykuya harcanan vakte hep acıdığımdan, sabahı kontrol edemeyince bari akşamı/geceyi kontrol edeyim diyip, film dizi şu bu izleyerek elimden geldiği kadar engellerim.
bazen bir güzellik/değişiklik olsun diye bir şeyler dinleyerek uyuyorum işte. aklıma düşünce sizin fikirleri de bir göreyim istedim işte. :) şu ana kadar verilenlerin hepsini de dinledim. epey güzel öneriler de oldular. sıra seninkine geldi :)
- matrix (09.09.16 22:34:17)
- sen ne anlatiyon la (14.09.16 02:51:15 ~ 02:51:27)
[]
[Çizim] Cıbıldaklar
En az 5-10 yılı var bu çizimin.
İlginç olan -ki şimdi farkediyorum- karakterlerin soldaki Dayyib'e, ortadaki de Abdullah-Kül'e benzemiş. çizdiğim dönemde ne o insanlar kendilerinden esinleneceğim kadar dikkatimde olan birileriydiler ne de zaten ben siyasilere ait çizimlerden hoşlanırım. o yüzden ilginç geldi şimdi bana bu rastlantı. :)
Fakat sağdaki için bir benzetme yapamadım. Onu da siz duyurudaşların hayal gücüne bırakıyorum. Kimi andırıyor dersek bu üçleme tamamlanmış olur sizce?
i.hizliresim.com
İlginç olan -ki şimdi farkediyorum- karakterlerin soldaki Dayyib'e, ortadaki de Abdullah-Kül'e benzemiş. çizdiğim dönemde ne o insanlar kendilerinden esinleneceğim kadar dikkatimde olan birileriydiler ne de zaten ben siyasilere ait çizimlerden hoşlanırım. o yüzden ilginç geldi şimdi bana bu rastlantı. :)
Fakat sağdaki için bir benzetme yapamadım. Onu da siz duyurudaşların hayal gücüne bırakıyorum. Kimi andırıyor dersek bu üçleme tamamlanmış olur sizce?
i.hizliresim.com
Sağdaki hakan fidan
- Adramelekhh (07.09.16 14:26:36)
deniz baykal
- Frederick Co (07.09.16 14:31:23)
soldaki zenciye benzemiş, sol kolu olması gereken şey eli belli belirsiz olduğu için başka bi şeye daha çok benziyo.
ortadaki de ismini hatırlamadığım arabada beş evde on beş cinsten şeyler söyleyen bir şarkıcı vardı ona benziyo.
sağdaki de jack nicholsın
ortadaki de ismini hatırlamadığım arabada beş evde on beş cinsten şeyler söyleyen bir şarkıcı vardı ona benziyo.
sağdaki de jack nicholsın
- dafaisss (07.09.16 20:40:05)
[]
Windows için hangi sanal makine yazılımı kullanalım?
Atıyorum Linux falan kurmak olsun, daha başka amaçlar için olsun Windows 7 altında kullanmak için hangisini önerirsiniz? Hangisinden çok memnunsunuz?
ek soru: peki sanal makineye kurulan her türlü şey kesinlikle daha mı ağır çalışmaktadır?
ek soru: peki sanal makineye kurulan her türlü şey kesinlikle daha mı ağır çalışmaktadır?
www.virtualbox.org
ek soruya cevap: nasil bir sistemde kurulu olduguna ve nasil ayarlamalar yaptiginiza bagli. ama nispeten daha agir oluyor gozlemledigim kadariyla.
ek soruya cevap: nasil bir sistemde kurulu olduguna ve nasil ayarlamalar yaptiginiza bagli. ama nispeten daha agir oluyor gozlemledigim kadariyla.
- hopeless (02.09.16 20:20:23)
[]
Asacak olsanız odanıza ne tarz bir görsel bastırıp asardınız?
Ben şunu düşünüyorum şahsen. Çok ufuk açıcı ve anlamlı geliyor bana;
lh3.googleusercontent.com
Bu arda odamda şu var;
Battlestar Galactica: İsa'nın Son Akşam Yemeği Şeysi
amptoons.com
dipnot: çözünürlük olarak ne kadar yüksek olursa, bastırılan görsel o kadar daha büyük boyutlarda ve de daha kaliteli oluyor. Fikir vermesi adına ekledim bunu.
lh3.googleusercontent.com
Bu arda odamda şu var;
Battlestar Galactica: İsa'nın Son Akşam Yemeği Şeysi
amptoons.com
dipnot: çözünürlük olarak ne kadar yüksek olursa, bastırılan görsel o kadar daha büyük boyutlarda ve de daha kaliteli oluyor. Fikir vermesi adına ekledim bunu.
birinci linkteki her şeyin fotoğrafı çok derin düşündükçe
- freebird5406_2 (01.09.16 23:08:39)
birinci resmi bir yerde görmüştüm sanki. baris ozcan bahsetmiş olabilir mi?
- melancholia (01.09.16 23:16:06)
www.jpl.nasa.gov
Buradan seçer seçer asardım. Kepler-16b afişinin küçük bir baskısı var şu an bi kenarda.
edit: yanılmıyorsam hepsi baskıya uygun yüksek çözünürlükte kaydedilebiliyor.
Buradan seçer seçer asardım. Kepler-16b afişinin küçük bir baskısı var şu an bi kenarda.
edit: yanılmıyorsam hepsi baskıya uygun yüksek çözünürlükte kaydedilebiliyor.
- kobuzchu kiz (01.09.16 23:17:21 ~ 23:19:15)
- Golden Ratio (01.09.16 23:19:24 ~ 23:23:46)
ikisi de birbiriyle çok alakasız, ben ikisini de bastırmazdım. Battlestar Galactica seviyorsan tonla güzel afiş var, onlar daha estetik görünür.
Ayrıca baskıyı dakota üstüne almanı öneririm, çok güzel duruyor.
Ayrıca baskıyı dakota üstüne almanı öneririm, çok güzel duruyor.
- kimlanbu (01.09.16 23:27:38)
bir numara iyidir.
- ubi dubium ibi libertas (01.09.16 23:33:19)
İkisini de asmazdım. İlk fotoğraf genel olarak insan gözünü andırıyor. Sanki biri beni izliyormuş gibi üzerimde gizli bir baskı oluşturabilir. 2. fotodaki diziyi hiç izlemedim. Sanatsal tabloların bu şekilde yorumlanmasını çok cahilce ve ucuz buluyorum.
i1.trekearth.com
şöyle bir foto beni motive eder.
www.youwall.com
ya da böyle.
i1.trekearth.com
şöyle bir foto beni motive eder.
www.youwall.com
ya da böyle.
- dissendium (01.09.16 23:43:37)
Birinci foto gibi kapkaranlik seyleri asamam ben.
Icim daralir.
Ben genelde cok sevdigim sergilerin afislerini asiyorum.
Gerci bayadir degistirmedim, degisme zamani geldi :)
Icim daralir.
Ben genelde cok sevdigim sergilerin afislerini asiyorum.
Gerci bayadir degistirmedim, degisme zamani geldi :)
- kuehles blondes (02.09.16 00:09:45)
- ofelia (02.09.16 00:10:46 ~ 00:12:19)
rita hayworth ve nazım hikmet. ikisini de bastırıp astım. ikisinin de anlamını düşünsene?
- karlmarx (02.09.16 01:40:08)
Ben de su nasa sitesindekilerden birkacini asardim. Bir sey sormak istiyorum. Bunlari nerede bastiriyorsunuz? Hangi boyutta oluyor ve kac paraya basiliyor?
- sckxyss (02.09.16 02:05:18)
şunun büyüğü olsa belki bastırıp asardım, hem sevdiğim bir film hem de bu afişini beğeniyorum: snitt.hu
ya da kendi çektiğim ve güzel olduğunu sandığım fotoğraflardan falan bir şey de asabilirdim.
ya da kendi çektiğim ve güzel olduğunu sandığım fotoğraflardan falan bir şey de asabilirdim.
- misterturist (02.09.16 02:57:31)
[]
[Çizim] Karikatür denemesi
Bu sefer bir karikatür denemesi paylaşayım dedim. Yine geçmişte çiziktirdiklerimden bu da.
Format şeysi: Olmuş mu? :p
i.hizliresim.com
Format şeysi: Olmuş mu? :p
i.hizliresim.com
olmuş hacım, başarılı.
gelişerek, ilerlemen dileğiyle.
gelişerek, ilerlemen dileğiyle.
- seyduna6687 (01.09.16 12:53:33)
kamuya açtığına göre goygoy değil, dürüst eleştiri istediğini varsayarak:
ortaokulda çizdiğimiz karikatürlere benziyor. espriye hiç girmiyorum :/
bu arada bir itiraf: bir yaştan sonra kötü çizilmiş karikatür inanılmaz itici ve gergin gelmeye başladı bana. böyle bakarken bile tuhaf oluyorum.
ortaokulda çizdiğimiz karikatürlere benziyor. espriye hiç girmiyorum :/
bu arada bir itiraf: bir yaştan sonra kötü çizilmiş karikatür inanılmaz itici ve gergin gelmeye başladı bana. böyle bakarken bile tuhaf oluyorum.
- sir gawain (01.09.16 12:53:36 ~ 12:54:25)
eskiden karikatür dergilerinde sizden gelenler diye bi' bölüm olurdu, orada görebilirmişiz bunu. bu arada ben çok hüzünlü buldum bu karikatürü.
- evde liyakat kalmamis (01.09.16 12:55:53)
[]
[İfşa] eps1.0 matrix.exe
Geçen seferki ifşa partisini kaçırmıştım. "Nee if mi şa?" diyerek, bu sefer iyi denk geldim.
Dipnot: Filtresizdir. Efektsizdir.
Link: kurbağa oldu. eps1.1'de görüşmek üzere^^
Dipnot: Filtresizdir. Efektsizdir.
Link: kurbağa oldu. eps1.1'de görüşmek üzere^^
Türkü bar özgün muzik babazula ucgeni
- Batuhanolabilir (31.08.16 21:42:47)
Ya göremedik matrixxxx
- elorelia (31.08.16 21:43:01)
kadıköyde araştırmacı yazar olduğunu söyleyip peşime takılan biri vardı ona benziyorsun ve işallah değilsindir.
- geçerkenugradım (31.08.16 21:43:08)
hiç böyle hayal etmemiştim açıkçası
- limoncello (31.08.16 21:44:41)
bence iyi bi abimizsin.
- aydogank (31.08.16 21:45:53)
daha net bişey olsaydı iyi olurdu aslında zira merak ediyordum seni :) ama tarz sahibisin belli.
- jonestown (31.08.16 21:46:51)
makinaya kendinden filtre mi gelmis? ifsadan saymiyorum.
- evde liyakat kalmamis (31.08.16 21:48:01)
Auran mavi demek. Benimkide turuncu :)
- douglas (31.08.16 21:52:25)
rusyada isanın reenkarnasyonu olduğunu iddia edip kilise kuran bir adam var. sen de ortadoğuda kurabilirsin bence.
- Adramelekhh (31.08.16 21:53:13)
bildiğin lsd efekt
- nawar (31.08.16 21:53:28)
oo hesap makinası ile gizem yaratma çabaları..
adam iyi kızlar, kesin bilgi, yayalım ;)
adam iyi kızlar, kesin bilgi, yayalım ;)
- manuel mandalina (31.08.16 22:43:22)
@Batuhanolabilir:
türkü barlara 1-2 kez gittim ömrümde. özgün müzik severim. en başta Ahmet Kaya. babazula bilmiyorum. Kuan dinlerim.
@elorelia:
matrix'de kimse ilk seferinde binadan binaya atlayamıyordu bilirsin. sizin trinity'den ne eksiğiniz var. :) eps1.1'de görüşelim :p
@geçerkenugradım:
nö. yalnız ilginç oldu. üstte de dediğim gibi türkü barlara 1-2 kez gittim. bunlardan sonuncusu kadıköy'de van kahvaltısı hizmeti veren bir mekan idi. akşamları da türkü-bar oluyordu. oraya kahvaltıya gittik. hesap öderken oradaki çalışan (ya da sahibi) kadın "siz gazeteci misiniz?" diye sormuştu.
@limoncello:
eps1.1'de tekrar bir check ederiz. :)
@aydogank:
eyvallah. olmaya çalışıyorum.
@jonestown:
teşekkür ederim. özel bir şey yapmıyorum. doğaçlama bi bırak dağınık kalsın tarzı oluyor genelde. eps1.1 daha ne olacak. bunu pilot bölüm olarak sayalım. :)
@evde liyakat kalmamis:
canın saolsun. varsın olsun saymayalım. :) makinadan değil de ortamdan böyle bu. ışık arkadaki neon'lardan geliyordu. çekerken özellikle böyle bir konsept oluşturmak istemiştim.
@douglas:
fotoyu çekerken benim de gördüğüm şey aura idi. :) bir anahtar kelimemi bildiğin için teşekkür ederim.
@Adramelekhh:
bir diğer anahtar kelimem de hz isa idi. paylaşırken bilerek bahsetmemiştim. sana da teşekkürler. hz isa edition diyorum bazen bu fotoma. budha edition fotolarım da var. artık onlar da gelecekteki bölümlerde, kısmet diyeyim.
@nawar:
Nayn. ben dmt tercih ediyorum.
@manuel mandalina:
<--- Buraya yüzü kızarmış emoji gelecek. hunharca utandım. :) ama ben masumum, cidden. hemen hemen tüm sosyal medya hesaplarımda epeydir kullandığım avatar'ım bu foto. burada da eps1.0 için o olsun istedim^^
türkü barlara 1-2 kez gittim ömrümde. özgün müzik severim. en başta Ahmet Kaya. babazula bilmiyorum. Kuan dinlerim.
@elorelia:
matrix'de kimse ilk seferinde binadan binaya atlayamıyordu bilirsin. sizin trinity'den ne eksiğiniz var. :) eps1.1'de görüşelim :p
@geçerkenugradım:
nö. yalnız ilginç oldu. üstte de dediğim gibi türkü barlara 1-2 kez gittim. bunlardan sonuncusu kadıköy'de van kahvaltısı hizmeti veren bir mekan idi. akşamları da türkü-bar oluyordu. oraya kahvaltıya gittik. hesap öderken oradaki çalışan (ya da sahibi) kadın "siz gazeteci misiniz?" diye sormuştu.
@limoncello:
eps1.1'de tekrar bir check ederiz. :)
@aydogank:
eyvallah. olmaya çalışıyorum.
@jonestown:
teşekkür ederim. özel bir şey yapmıyorum. doğaçlama bi bırak dağınık kalsın tarzı oluyor genelde. eps1.1 daha ne olacak. bunu pilot bölüm olarak sayalım. :)
@evde liyakat kalmamis:
canın saolsun. varsın olsun saymayalım. :) makinadan değil de ortamdan böyle bu. ışık arkadaki neon'lardan geliyordu. çekerken özellikle böyle bir konsept oluşturmak istemiştim.
@douglas:
fotoyu çekerken benim de gördüğüm şey aura idi. :) bir anahtar kelimemi bildiğin için teşekkür ederim.
@Adramelekhh:
bir diğer anahtar kelimem de hz isa idi. paylaşırken bilerek bahsetmemiştim. sana da teşekkürler. hz isa edition diyorum bazen bu fotoma. budha edition fotolarım da var. artık onlar da gelecekteki bölümlerde, kısmet diyeyim.
@nawar:
Nayn. ben dmt tercih ediyorum.
@manuel mandalina:
<--- Buraya yüzü kızarmış emoji gelecek. hunharca utandım. :) ama ben masumum, cidden. hemen hemen tüm sosyal medya hesaplarımda epeydir kullandığım avatar'ım bu foto. burada da eps1.0 için o olsun istedim^^
- matrix (01.09.16 05:09:35)
[]
[Çizim] Sürreal algılarımdan esinlenme
i.hizliresim.com
bu arada her gün 1 çiziktirme yükler oldum şaka maka. bu durum oy çoğunluğu ile "çok fazla" olarak algılanırsa 2-3 günde bir yükleye de bilirim. malum halkımız pek bir gergin. (bkz: neden ifşa yapılıyor? neden bu kadar sık ifşa yapılıyor? şeysi.. hehe..)
bu arada her gün 1 çiziktirme yükler oldum şaka maka. bu durum oy çoğunluğu ile "çok fazla" olarak algılanırsa 2-3 günde bir yükleye de bilirim. malum halkımız pek bir gergin. (bkz: neden ifşa yapılıyor? neden bu kadar sık ifşa yapılıyor? şeysi.. hehe..)
aklı uçkuruna kaçmış adam tasviri ile @matrix'i kutluyorum, mükemmel bir çalışma :)
- tosiba (25.08.16 17:48:03)
@tosiba;
eyvallah^^
@üğpoıuy:
ne bırakacağım be. sanki bundan ekmek yiyoruz. ya da birilerinin parasını alıyoruz. marvel'de mi çalışıyorum ben ehuehue. hobi bu hobi. en başta ben beğeniyorum zaten. maksat paylaşım. yoksa yıllardır "ya sen neden güzel sanatlara gitmedin ki" demelerine rağmen hiç oralı da olmadım hani. bir gün çok efsane şeyler çizdiğim zaman bu paylaşımlar "tey tey teyy nerden nereyeeee" dedirtecek, egomu okşayacak alaaddin'in sihirli lambasını okşar gibi tatlı tatlı.
eyvallah^^
@üğpoıuy:
ne bırakacağım be. sanki bundan ekmek yiyoruz. ya da birilerinin parasını alıyoruz. marvel'de mi çalışıyorum ben ehuehue. hobi bu hobi. en başta ben beğeniyorum zaten. maksat paylaşım. yoksa yıllardır "ya sen neden güzel sanatlara gitmedin ki" demelerine rağmen hiç oralı da olmadım hani. bir gün çok efsane şeyler çizdiğim zaman bu paylaşımlar "tey tey teyy nerden nereyeeee" dedirtecek, egomu okşayacak alaaddin'in sihirli lambasını okşar gibi tatlı tatlı.
- matrix (25.08.16 17:55:51)
neden gösterme gereği duyuyorsun? sadece merak ettim.
- sir gawain (25.08.16 17:58:26 ~ 17:58:38)
Pascal Nouma'yı hiç sevmem. Böyle robotik bir adama böyle sade bir don hiç olmamış.
- dissendium (25.08.16 17:59:41)
eğer bu sensen güzel olmuş, sen değilsen güzel olmamış ^^
- dafaisss (25.08.16 18:09:13)
@sir gawain:
bu soru güzel bir soru aslında. kişisel gelişimde insanın kendini ve evreni sorgulamasına kadar götürebilir işi araç olarak. neden x görünüşte ve renkte bir tişört giyip sokağa çıktığımızla da alakalı olabilir bunun cevabı. tek mutlak bir cevabı var mı inan bilemiyorum. galiba etkileşim sağlayabildiği için benimkisi. domino taşı gibi. ben ortaya bir taş koyup devirmiş oluyorum ve sonrasında olacakların gözlemi gibi. bir tür "merak" alanı yaratmış oluyorum sanırım hayatımın içinde.
@dissendium:
futboldan hiç anlamam. tanımam da futbolcuları. çizerken hiç aklımda değildi o, ama benzemiş olabilir rastlantısal olarak. :) seneler önceki çizimler bunlar zaten. hele ki sonraki paylaşımlarda bir tane çizim atacağım ki şaşırdım oradaki benzerliğe. 3 adam çizmişim. birisi dayyip'e, diğeri abdullah kül'e benzemiş. 3.yü benzetemedim. onu sizlerden isteyeceğim :)
@dafaisss:
:) o zaman olmamış. ben daha kıllı biriyim. saç sakal. bir de solağım.
bu soru güzel bir soru aslında. kişisel gelişimde insanın kendini ve evreni sorgulamasına kadar götürebilir işi araç olarak. neden x görünüşte ve renkte bir tişört giyip sokağa çıktığımızla da alakalı olabilir bunun cevabı. tek mutlak bir cevabı var mı inan bilemiyorum. galiba etkileşim sağlayabildiği için benimkisi. domino taşı gibi. ben ortaya bir taş koyup devirmiş oluyorum ve sonrasında olacakların gözlemi gibi. bir tür "merak" alanı yaratmış oluyorum sanırım hayatımın içinde.
@dissendium:
futboldan hiç anlamam. tanımam da futbolcuları. çizerken hiç aklımda değildi o, ama benzemiş olabilir rastlantısal olarak. :) seneler önceki çizimler bunlar zaten. hele ki sonraki paylaşımlarda bir tane çizim atacağım ki şaşırdım oradaki benzerliğe. 3 adam çizmişim. birisi dayyip'e, diğeri abdullah kül'e benzemiş. 3.yü benzetemedim. onu sizlerden isteyeceğim :)
@dafaisss:
:) o zaman olmamış. ben daha kıllı biriyim. saç sakal. bir de solağım.
- matrix (25.08.16 18:20:09)
yok aslında kendini böyle algılıyosan ve onu çiziyosan, demek istemiştim eğer sensen derken :)
- dafaisss (25.08.16 18:38:37)
@üğpoıuy:
ilkokul değil de ilk olarak orta okul öğretmenimiz demeye başlamıştı. sonrasında da epey bir kişi dedi işte. hatırlatmış oldun bu arada, ahh ahh ne kadındı ama orta okul öğretmenimiz. hükümet gibi bir kadındı ama aynı zamanda çok duru bir şeydi. ne çizdiysem hepsini aldı, o günlerden bir tane bir şey kalmadı. su testisi boyadık mesela vernikli falan onu bile aldı. sınıftakilere anlatırken hep benimkiler üzerinden gösterim yapıyordu falan. okşanan egomu seviyorum bu arada. çünkü o okşandıkça su yüzüne çıkmış oluyor ve benim de onu tokatlamam çok daha kolay oluyor. iyice şamar oğlanına dönüştürdüm onu. köpeğim gibi böyle atıyorum topu "oğlum fiyuu fiyuu yakala getir" falan diyorum, her seferinde de kanıyor bunlara şapşik.
@dafaisss:
hıı şimdi oldu. başlıktan ötürü. o şu şekilde. baktığım gerçekliği bozmayı seviyorum genelde. onunla oynamayı. mesela az önce mutfaktaki çaydanlık ayaklandı geldi yanıma kadar, bıyıkları falan da vardı böyle. olm dedim, madem 40 yılın başı mutfaktan ayaklanıp geleceğin tuttu, neden ekmek arası bi peynir falan bir şey getirmedin dedi. iyi de abi sen kendin diyorsun işte, ayaklandım ben sadece, ellerim olmadı ki dedi. tamam şimdi gidebilirsin, bir daha olmasın dedim. çay demi dökmüş kedi gibi boynunu büküp gitti. bu çizimi de sokakta donuyla dolaşan ağlayan bir çocuk görüp esinlenmiştim. çocuk bir anda büyüse nasıl görünür acaba? dyerekten. neyse uzattım biliyorum. gideyim de mutfağa çaydanlığın gönlünü alayım. belki o zaman bana bir bardak çay verir hem, belli mi olur? ^^
ilkokul değil de ilk olarak orta okul öğretmenimiz demeye başlamıştı. sonrasında da epey bir kişi dedi işte. hatırlatmış oldun bu arada, ahh ahh ne kadındı ama orta okul öğretmenimiz. hükümet gibi bir kadındı ama aynı zamanda çok duru bir şeydi. ne çizdiysem hepsini aldı, o günlerden bir tane bir şey kalmadı. su testisi boyadık mesela vernikli falan onu bile aldı. sınıftakilere anlatırken hep benimkiler üzerinden gösterim yapıyordu falan. okşanan egomu seviyorum bu arada. çünkü o okşandıkça su yüzüne çıkmış oluyor ve benim de onu tokatlamam çok daha kolay oluyor. iyice şamar oğlanına dönüştürdüm onu. köpeğim gibi böyle atıyorum topu "oğlum fiyuu fiyuu yakala getir" falan diyorum, her seferinde de kanıyor bunlara şapşik.
@dafaisss:
hıı şimdi oldu. başlıktan ötürü. o şu şekilde. baktığım gerçekliği bozmayı seviyorum genelde. onunla oynamayı. mesela az önce mutfaktaki çaydanlık ayaklandı geldi yanıma kadar, bıyıkları falan da vardı böyle. olm dedim, madem 40 yılın başı mutfaktan ayaklanıp geleceğin tuttu, neden ekmek arası bi peynir falan bir şey getirmedin dedi. iyi de abi sen kendin diyorsun işte, ayaklandım ben sadece, ellerim olmadı ki dedi. tamam şimdi gidebilirsin, bir daha olmasın dedim. çay demi dökmüş kedi gibi boynunu büküp gitti. bu çizimi de sokakta donuyla dolaşan ağlayan bir çocuk görüp esinlenmiştim. çocuk bir anda büyüse nasıl görünür acaba? dyerekten. neyse uzattım biliyorum. gideyim de mutfağa çaydanlığın gönlünü alayım. belki o zaman bana bir bardak çay verir hem, belli mi olur? ^^
- matrix (25.08.16 18:48:23)
Geneline bakınca amatör görünse de detaylarda gayet başarılı noktalar var. Onedio'da ara ara koyuyorlar, iyi çizerlerin aynı nesne yada sahneyi beş/on yıl önce ve sonra nasıl çizdiğini, sonuçlar müthiş çoğunlukla. Özetle çizmeye devam etmelisin bence.
- manuel mandalina (25.08.16 20:28:39)
[]
[Çizim] Eski işyerimizin çaycısından esinlenme
bunu da geçmişte bi ara çiziktirmiştim. malatya'lı bir çaycı amca idi. olmuş mu? :P
i.hizliresim.com
i.hizliresim.com
malatyalı hissini çok iyi yansıtmışsın, bence olmuş :)
edit: ama amcayı mezardan mı çıkardın, elini kesmişsin üstünü börtü böcek sarmış :(
edit: ama amcayı mezardan mı çıkardın, elini kesmişsin üstünü börtü böcek sarmış :(
- evde liyakat kalmamis (24.08.16 17:32:01 ~ 17:32:36)
Güzel . ışık var :)
- tociess (24.08.16 17:35:28)
üniversitede bir emlakçının yanında çalışıyordum adam malatyalıydı tip neredeyse aynı
- niceguy (24.08.16 17:41:39)
adam aynı malatyalıya benziyor.
gayet başarılı.
adamın adı mevlütmüydü la?
gayet başarılı.
adamın adı mevlütmüydü la?
- seyduna6687 (24.08.16 17:58:35)
yorumlarınız beni neşelendirdi arkadaşlar. var olun :)
Bu arada "malatyalı" olayına dair herhangi bir negatifliğim yoktur, bilinsin. Tam tersi Ahmet Kaya'yı sevdiğim için sırf onun şehirlisi diye ekstra bir kredim oluyordu çaycı amcamıza.
@evde liyakat kalmamis:
Yok. Ama bana bazen böyle bir hissiyat verirdi kendisi. Fena itici bir tip olurdu sözleriyle falan. El olayı da benim amatörlüğümdendir.
@seyduna6687:
Hayır, Ali idi.
Bu arada "malatyalı" olayına dair herhangi bir negatifliğim yoktur, bilinsin. Tam tersi Ahmet Kaya'yı sevdiğim için sırf onun şehirlisi diye ekstra bir kredim oluyordu çaycı amcamıza.
@evde liyakat kalmamis:
Yok. Ama bana bazen böyle bir hissiyat verirdi kendisi. Fena itici bir tip olurdu sözleriyle falan. El olayı da benim amatörlüğümdendir.
@seyduna6687:
Hayır, Ali idi.
- matrix (24.08.16 18:03:17 ~ 18:03:47)
[]
[Çizim] Matrix Reloaded filminden esinlenme güdülü
i.hizliresim.com
geçmişte bir ara çiziktirmiştim. olmuş mu? (bence de tam olmamış aslında da adet yerini bulsun, formata uygun olsun diye sordum^^ maksat paylaşmak...)
geçmişte bir ara çiziktirmiştim. olmuş mu? (bence de tam olmamış aslında da adet yerini bulsun, formata uygun olsun diye sordum^^ maksat paylaşmak...)
Neonun çevresine oturtamamışsın smithleri :/
- Adramelekhh (24.08.16 02:11:53)
[]
instagram'dan satış yapan hesaplar hakkında
merhabalar. çoğunuz denk geliyorsunuzdur. kadınlara yönelik ürünler (ayakkabı, kozmetik vs) başta olmak üzere, instagram'dan ürün satan epey bir sanal dükkan var. çoğuna bakınca 30-40 bin takipçisi var, ürün fotolarının altında "çok güzelmiş, şu boyu var mı? vs" gibi yorumlar var, "müşteri memnuniyeti" adı altında paylaşılan whatsapp ekran görüntüleri (ürünüm geldi çok güzelmiş, çok memnun kaldım vs) var. bunların sahte olma olasılığı (takipçi kasma sistemleri var, arkadaşından rica ederek müşteriymiş gibi yorum yazmasını isteyen var..) olduğundan görünüşe aldanmamak adına sormak istedim. gerçekten bu işi yapanlar ya da çevrenizde yapan birileri olanlar var mı? ciddi ciddi satış yapabiliyorlar mı karınlarını doyuracak kadar, günü kurtaracak kadar ya da o dükkanı döndürecek kadar? ne diyorsunuz?
Cogunlukla yan(ek) is gibi oluyor o hesaplar.
- proletarier aller lander vereinigt euch (20.08.16 23:50:39)
istisnalar dışında hayır, ciddi ciddi satış yapamıyorlar.
takipçiler, beğeniler bot.
postun altına atılan soru ve yorumlara cevaben fiyat verilmiyorsa gerçek olma olasılığı yüksek. dm den fiyat veriyorlar.
birisi gömlek, birisi saat, birisi de incik boncuk satmaya çalışan 3 hesaba hizmet veren birisi olarak söylüyorum bunu.
saat satmaya çalışan elemanın hesabında 89k takipçi var. 87 si bot.
3k olsun, ürününe hitap eden organik kitle olsun. bunu anlamıyorlar :)
takipçiler, beğeniler bot.
postun altına atılan soru ve yorumlara cevaben fiyat verilmiyorsa gerçek olma olasılığı yüksek. dm den fiyat veriyorlar.
birisi gömlek, birisi saat, birisi de incik boncuk satmaya çalışan 3 hesaba hizmet veren birisi olarak söylüyorum bunu.
saat satmaya çalışan elemanın hesabında 89k takipçi var. 87 si bot.
3k olsun, ürününe hitap eden organik kitle olsun. bunu anlamıyorlar :)
- kaybeden adam (21.08.16 00:27:14)
bir tanıdığım yapıyor. ama bayağı profesyonel, foto çekimleri fln. kendileri dikip gönderiyorlar. bayağı para yaptılar ama annesi de çok yoruluyormuş.
- pinkpeony (21.08.16 00:46:45)
işini bilen bir kaç makyajmalzemesi satıcısı var vallahi guzel kazanıyorlar. sipariş ustune 2* gunde falan getiriyorlar kızlar kapış kapış alıyor. ama tabi bu satıcılar tum vloggerlara youtubeculara beleş urun yolluyor reklam için
- eja (21.08.16 00:48:54)
Ek is olarak yapan bir arkadasim var, dukkanindaki urunleri instagrama da koyuyor. Catir catir satiyor valla, hergün bir ton kargo yolluyor. Mesajlar da gercek olabilir, bir urun almayla vicik vicik samimi olan insanlar var. Fiziksel olarak alirken urunu gorup dokunuyorsun, sanaldan alirken saticiya bir suru soru sormak zorundasin ve sanirim o arada samimiyet artiyor.
- curukturpkokusu (21.08.16 01:17:01)
Ayda 60 bini geçiyor kazancım. İnstagramda tekstil ve takı satıyorum. Sıfır sermayeyle yapıyorum üstelik. Her gün pttden bir kangoo araba kargoları almaya gelir. Basit düşünen herkes ticaretten deli para kazanır.
- a r a m i s (21.08.16 05:19:59)
Para kazanıyorlar hem de ne biçim. Ama fatura falan yok tabi. İşin ilginç yanı o kadar takipçileri var kimse de ihbar etmiyor mu yav?
- mandalina kokusu (21.08.16 10:52:18)
Dürüstleri olduğu kadar sahtekarları da çok, memnuniyet belirten ekran görüntülerine fazla inanmamak lazım, Instagram'dan geçenlerde orjinal diye birkenstock terlik aldım kargo geldi ve sahte olduğunu anlayınca iade ettim, paramı iki ayda zor geri aldım sayfayı kapatmış zaten şu anda, sahtekarlıkla nereye kadar..
- esin (21.08.16 21:18:25)
[]
bosna'da muhafazakar giyim işi tutar mı sizce?
türkiye'deki üretici firmalar ile anlaşıp müşteriye ürün götürsek, yani böyle bir iş kursak sizce tutar mı? orada giyim pahalı imiş. hayat da ucuzmuş. komple eşyalı evler 600 tl kiraya falan sahipmiş. "the intern" filmini izleyip gaza geldim de biraz :)))
nö.
- babilbaligi (21.07.16 14:57:50)
Mümkünatı yok. Normal tekstile gir.
- 6 yasimdan beri metal dinliyorum (21.07.16 15:05:46)
bosnaya böyle bir yer açmanın, yozgata açmaktan bir farkı yok bence
- tavukbanalop (21.07.16 15:34:34)
[]
Facebook / Filmler
profilimdeki "filmler" alanındaki filmlerin çoğunun hedef kitlesi "herkese açık" olmasına rağmen, arkadaşım olmayan bir hesaptan baktığımda orada hiç bir film görünmüyor. ama dizilerde bu problem yok. sizce neden kaynaklanıyordur bu?
insanlar açlıktan ölüyo sen filmlerini millet görsün derdindesin. hayret ya
- pasaklıpepee (12.07.16 15:51:55)
filmler ve tv showları diye ayrı iki kısım var sanırım, senin en başta tv swohları varsa ondan olabilir.
- baba jo (12.07.16 15:53:40)
filmleri eklediğinden emin ol. bazen ekledim sanıp sadece film sayfası beğenilmiş oluyor.
- ruhen hastayim ben (12.07.16 15:55:49)
@pasaklıpepee: heeeee. aynen öyle. ölsünler. bir sürü de insan doğuyor. takma bu kadar.
@baba jo: yok yok tv showlarından kastettiğim diziler idi. onda bir problem yok.
@ruhen hastayim ben: yok hocam eminim. zaten 3 sekme var. izlediklerim, izlemek istediklerim ve beğeniler diye. izlediklerim'de var bu problem. aynısı tv showlarında olmuyor.
@baba jo: yok yok tv showlarından kastettiğim diziler idi. onda bir problem yok.
@ruhen hastayim ben: yok hocam eminim. zaten 3 sekme var. izlediklerim, izlemek istediklerim ve beğeniler diye. izlediklerim'de var bu problem. aynısı tv showlarında olmuyor.
- matrix (12.07.16 15:58:22)
profilinde, diğer sekmesi altında "kısımları yönet" var, orada "filmler" seçili mi?
- whimsical (12.07.16 16:49:18)
@whimsical:
seçili evet ama o anlamda bir sorun değil bu. kastettiğin şey, ismimizin altında "hakkında" , "zaman tüneli" , "arkadaşlar" diye giden yerde "filmler" sekmesinin de gelmesini sağlıyor. orada zaten var o sekme. filmler'e tıkladığımızda gelen bölümdeki filmlerin çoğu "herkese açık" olduğu halde görünmüyor işte yabancılarda. filmler bölümüne girebiliyorlar ama içi boş. denemesine yeni bir film ekledim herkese açık olarak, sadece o göründü mesela. eski arşiv için kayboldu bu olay. garipsedim. gerçi muhteşem bir sorun değil de merak ettim, sorayım istedim.
seçili evet ama o anlamda bir sorun değil bu. kastettiğin şey, ismimizin altında "hakkında" , "zaman tüneli" , "arkadaşlar" diye giden yerde "filmler" sekmesinin de gelmesini sağlıyor. orada zaten var o sekme. filmler'e tıkladığımızda gelen bölümdeki filmlerin çoğu "herkese açık" olduğu halde görünmüyor işte yabancılarda. filmler bölümüne girebiliyorlar ama içi boş. denemesine yeni bir film ekledim herkese açık olarak, sadece o göründü mesela. eski arşiv için kayboldu bu olay. garipsedim. gerçi muhteşem bir sorun değil de merak ettim, sorayım istedim.
- matrix (13.07.16 15:14:53)
[]
Sanırım bir arkadaşım intihar edecek. Ne yapsak ki?
Arkadaş dediysem de feysbuk'ta ekli birisi. henüz reelde hiç tanışma şansımız olmadı ama dünkü son paylaşımını okuyunca az önce, bir garip hissettim. Ne yapılır ne edilir acaba bu durumda? paylaşımı şu;
> Sevgiye hep inandım , kafkayı ve wirginia wolf çok sevdim. Bu yaşam artık mümkün görünmüyor. 15 inden itibaren yokum. Bu yaşamı hiç sevmedim ve kendi irademle terk ediyorum. Hicbirinize dargın değilim. Birbirinizi sevin. <
sevgi'ye inanan insanların geldiği/getirildiği şu halleri görünce içim sızlıyor. Haksızlık bu.
> Sevgiye hep inandım , kafkayı ve wirginia wolf çok sevdim. Bu yaşam artık mümkün görünmüyor. 15 inden itibaren yokum. Bu yaşamı hiç sevmedim ve kendi irademle terk ediyorum. Hicbirinize dargın değilim. Birbirinizi sevin. <
sevgi'ye inanan insanların geldiği/getirildiği şu halleri görünce içim sızlıyor. Haksızlık bu.
Intihar edecekse de daha ciddi bir sebepten intihar etsin. Ask mesk yuzunden intihar etmek aptallik.
O yuzden engel olmak lazim mutlaka. Facebook'ta ekli ailesinden birini bulmaya calisin, onlara haber verin.
O yuzden engel olmak lazim mutlaka. Facebook'ta ekli ailesinden birini bulmaya calisin, onlara haber verin.
- stavro (11.07.16 09:36:37)
15inden itibaren yokum demiş, intihar üç gün sonraya planlanıp aksiyon alınan bir durum olmuyor genellikle; uzmanlar bu tip duyurma merakının aslında bir yardım çağrısı olduğunu belirtiyorlar. muhakkak görüşün, hiç üzerinize vazife olmasa da ailesine duyurun. yalnız kalmaması gereken bir dönem belli ki.
sevgiye inanan insanların bencilce geride sevenleri bırakmalarını anlayamıyorum, asıl haksızlık bu.
sevgiye inanan insanların bencilce geride sevenleri bırakmalarını anlayamıyorum, asıl haksızlık bu.
- evde liyakat kalmamis (11.07.16 09:48:43 ~ 09:48:55)
şu noktada yapabileceğin pek bir şey yok. biraz ilgi çekmek için yapmadıysa;
ailesi, yakın arkadaşı gibi birisine ulaşıp şüphelerini iletebilirsin.
ayrıca niyetini bu kadar açık yazdıysa tek fark eden sen olmuş olamazsın. üzülme.
ailesi, yakın arkadaşı gibi birisine ulaşıp şüphelerini iletebilirsin.
ayrıca niyetini bu kadar açık yazdıysa tek fark eden sen olmuş olamazsın. üzülme.
- piremses (11.07.16 09:50:14)
15'inden itibaren yokum ne ya. Sinir oluyorum böyle insanlara.
Mesaj at, konuş, ailesiyle konuş +1
O da bunu istiyor zaten.
Mesaj at, konuş, ailesiyle konuş +1
O da bunu istiyor zaten.
- peggy (11.07.16 09:55:05)
mesaj attım zaten direkt. henüz "okundu" bile olmadı. ailesini tanımıyorum ama soyisminden denemeler yapardım fakat arkadaş listesi gizli. geçmiş paylaşımlarına yapılan yorumları inceliyorum birilerini yakalayabilirim diyerekten. 88'li bir arkadaş kendisi.
bir de zaten şaşırmış insanlar, hep yorum yapmışlar o paylaşıma benim yaptığım tarzda.
bunun direkt aşk meşk sorunsalı olduğunu da sezemedim ben ama. oradaki "sevgi" daha genel bir sevgidir. sevgisiz hissedip umutsuzlanmıştır sanırım günden güne. üzücü elbette...
bir de zaten şaşırmış insanlar, hep yorum yapmışlar o paylaşıma benim yaptığım tarzda.
bunun direkt aşk meşk sorunsalı olduğunu da sezemedim ben ama. oradaki "sevgi" daha genel bir sevgidir. sevgisiz hissedip umutsuzlanmıştır sanırım günden güne. üzücü elbette...
- matrix (11.07.16 09:59:15)
"Ölüm içgüdüsünün en önemli türevi saldırganlık içgüdüsüdür. Freud’a göre bu, insanın kendine yönelik olan yıkıcı eğilimlerinden kaynaklanır. Çoğu insanda bu içgüdü yaşam içgüdüsü tarafından engellenir. Bu iki içgüdü birbiri tarafından engellendiği gibi, birbirlerinin yerine de geçebilirler. Sevgi nefretin, nefret sevginin yerini alabilir. Kişi sevdiği şeyden nefret edebilir. Onu özdeşleştirdiği için kendini yok ederek onu da yok edeceğine inanır."
"Erich Fromm, Freud’daki yaşam ve ölüm içgüdülerine benzer bir şekilde, yaşam sevgisi ve ölüm sevgisinden söz eder. Bunlardan hangisinin ağır basarak insan davranışını belirlediğini araştırır. Ona göre, yaşam ve ölüm severlik, Freud’un dediği gibi doğuştan kazanılmış ve yok edilemez değildir. İnsanların büyük bir çoğunluğu ölüm sever değildir, ama özellikle bunalım dönemlerinde umutsuz ölüm severlerden etkilenirler."
"Menninger’e göre intiharın üç bileşeni vardır ve bunların hepsi her intihar olayında değişen oranlarda yer alırlar:
1) Öldürmek İstemek: Saldırı, suçlama, ayıplama, imha,
2) Öldürülmüş Olmak İstemek: İtaat, mazoşizm, kendini ayıplama, kendini suçlama,
3) Ölmek İstemek: Umutsuzluk, korku, yorgunluk,
İntiharda öncelikle adam öldürme istekleri belirir. Bu, ya kendisi ya da başkası hakkında açık bir şekil alabilir. İntihar eden kişi bu istekleri açıktan açığa kendine karşı çevirip, kendini öldürmeye kalkar. Fakat asıl mesele ölümü istemektir, ancak o zaman kişi intiharı başarı ile sonuçlandırabilir.
Menninger’e göre yaşın ilerlemesiyle öldürmek istemek ve öldürülmüş olmak istemek azalır, ölmek istemek ise artar. Genç yaşlarda girişimlerin çoğunluğuna işaret eden Menninger’e göre, bunlar gerçekten ölmek istememektedirler. Bunlarda önemli olan etken insanlar arası ilişkilerdir. Yaşlılarda ise gerçek intihar oranının arttığına işaret ederken de, bu yaşlıların ölümü gerçekten istediklerini ve insan-içi güdülerin önemli olduğunu vurgular."
"Freud’un çağdaşı olan Alfred Adler intihara kalkışan bireyi, 'kendisine zarar verme hayalleri görerek ya da kendine zarar vererek başkalarını inciten insan' olarak tarif eder. Saldırının aslında kime yönelik olduğu, olaydan en çok kimin üzüldüğünü görmekle kolayca anlaşılabilir. İntiharcı kendini aşırı düşünen insandır, başkalarını az düşünür, yaşamaya ve ölmeye yetenekli değildir."
"Adler’e göre -Freud’un aksine- kişiliğin merkezi bilinçtir. İnsan bilinçli bir varlıktır ve davranışlarının nedenlerinin, eksikliklerinin, ulaşmak istediği amaçların neler olduğunun bilincindedir."
www.intihar.de
--
Tanımadığım bir insanın intihar güdüsü hakkında yorumda bulunmam doğru olmaz. İntihar neticede bir eylemdir, bir amacı vardır. Haliyle o amaca ulaşmanın daha başka yolları da olabileceğini intiharı düşünen kişiye anlatmaya çalışmak bana mantıklı geliyor.
Daha fazla yardımcı olabilmek isterdim. Umarım vazgeçer.
"Erich Fromm, Freud’daki yaşam ve ölüm içgüdülerine benzer bir şekilde, yaşam sevgisi ve ölüm sevgisinden söz eder. Bunlardan hangisinin ağır basarak insan davranışını belirlediğini araştırır. Ona göre, yaşam ve ölüm severlik, Freud’un dediği gibi doğuştan kazanılmış ve yok edilemez değildir. İnsanların büyük bir çoğunluğu ölüm sever değildir, ama özellikle bunalım dönemlerinde umutsuz ölüm severlerden etkilenirler."
"Menninger’e göre intiharın üç bileşeni vardır ve bunların hepsi her intihar olayında değişen oranlarda yer alırlar:
1) Öldürmek İstemek: Saldırı, suçlama, ayıplama, imha,
2) Öldürülmüş Olmak İstemek: İtaat, mazoşizm, kendini ayıplama, kendini suçlama,
3) Ölmek İstemek: Umutsuzluk, korku, yorgunluk,
İntiharda öncelikle adam öldürme istekleri belirir. Bu, ya kendisi ya da başkası hakkında açık bir şekil alabilir. İntihar eden kişi bu istekleri açıktan açığa kendine karşı çevirip, kendini öldürmeye kalkar. Fakat asıl mesele ölümü istemektir, ancak o zaman kişi intiharı başarı ile sonuçlandırabilir.
Menninger’e göre yaşın ilerlemesiyle öldürmek istemek ve öldürülmüş olmak istemek azalır, ölmek istemek ise artar. Genç yaşlarda girişimlerin çoğunluğuna işaret eden Menninger’e göre, bunlar gerçekten ölmek istememektedirler. Bunlarda önemli olan etken insanlar arası ilişkilerdir. Yaşlılarda ise gerçek intihar oranının arttığına işaret ederken de, bu yaşlıların ölümü gerçekten istediklerini ve insan-içi güdülerin önemli olduğunu vurgular."
"Freud’un çağdaşı olan Alfred Adler intihara kalkışan bireyi, 'kendisine zarar verme hayalleri görerek ya da kendine zarar vererek başkalarını inciten insan' olarak tarif eder. Saldırının aslında kime yönelik olduğu, olaydan en çok kimin üzüldüğünü görmekle kolayca anlaşılabilir. İntiharcı kendini aşırı düşünen insandır, başkalarını az düşünür, yaşamaya ve ölmeye yetenekli değildir."
"Adler’e göre -Freud’un aksine- kişiliğin merkezi bilinçtir. İnsan bilinçli bir varlıktır ve davranışlarının nedenlerinin, eksikliklerinin, ulaşmak istediği amaçların neler olduğunun bilincindedir."
www.intihar.de
--
Tanımadığım bir insanın intihar güdüsü hakkında yorumda bulunmam doğru olmaz. İntihar neticede bir eylemdir, bir amacı vardır. Haliyle o amaca ulaşmanın daha başka yolları da olabileceğini intiharı düşünen kişiye anlatmaya çalışmak bana mantıklı geliyor.
Daha fazla yardımcı olabilmek isterdim. Umarım vazgeçer.
- whimsical (11.07.16 11:44:47)
[]
Arka arkaya sigara yakma rekorunuz kaç adet?
İçtiğiniz dal bitince hemen ardından yenisini yakma şeklinde...
Benimkisi çok nadir de olsa 3 sanırım. Tabi ben sigara içmiyorum. Kendim sarıyorum. Filtre olarak da ince kullanıyorum. Öyle normal sigaralar gibi kalın olmuyor.
Benimkisi çok nadir de olsa 3 sanırım. Tabi ben sigara içmiyorum. Kendim sarıyorum. Filtre olarak da ince kullanıyorum. Öyle normal sigaralar gibi kalın olmuyor.
Cok ayrintiya girmeyeyim ama bir keresinde sabah 7den aksam 4e kadar sarip sarip ictim :D
- super user (08.07.16 12:28:58)
Üç.
- bigbadabum (08.07.16 12:29:11)
Yedi
- damdanakan (08.07.16 12:43:44)
Sayi olarak hatirlamiyoruma ama kiz arkadasim evlenmisti hey gidisi kendi malligima iciyordum paketin yarisini icmistim heralde gerci hep icime cekmiyorum ben ama
- condom kurşunu (08.07.16 12:46:29)
2
- lonelyman (08.07.16 12:59:42)
7-8.
Bizim okulda 2 tane kız var, çok benzer giyinirler. Kot pantolon, tişört,kot ceket. Bu iki kafadar her gün aynı yere çöküp ciğer öldürüyorlar. Kalktıklarında izmarit mezarlığı bırakıyorlar. Onlardan ağır içen görmedim daha.
Bizim okulda 2 tane kız var, çok benzer giyinirler. Kot pantolon, tişört,kot ceket. Bu iki kafadar her gün aynı yere çöküp ciğer öldürüyorlar. Kalktıklarında izmarit mezarlığı bırakıyorlar. Onlardan ağır içen görmedim daha.
- Adramelekhh (08.07.16 13:08:44)
11.
Ilık bir bodrum akşamıydı, yazlığın (bizim değil) balkonunda oturmuş bira içiyorduk kuzenle. Tam 11 sigarayı peşpeşe içtim. Sigara içmeyen kuzenim bile "gidiyor di mi" demişti.
Ilık bir bodrum akşamıydı, yazlığın (bizim değil) balkonunda oturmuş bira içiyorduk kuzenle. Tam 11 sigarayı peşpeşe içtim. Sigara içmeyen kuzenim bile "gidiyor di mi" demişti.
- himmet dayi (08.07.16 13:11:25)
Bir paket
- suicides underground (08.07.16 14:46:32)
[]
Su içme konusunda çay, kahve faktörü hk
Bana da soru belki kafadan saçma olabilir gibi gelse de içimde kalmasın diye sormak istiyorum.
Günlük içmemiz gereken bir su miktarı var ya hani, az su içtiğimizi düşünüyoruzdur diyelim. Ama çaydır, kahvedir epey bir tüketiyoruz da diyelim. Bunların tüketiminin içilmesi gereken su miktarına faydası var mı diye soruyorum. Yoksa mideye bocalanması gereken suyun saf hali çok farklı bir şey midir?
Günlük içmemiz gereken bir su miktarı var ya hani, az su içtiğimizi düşünüyoruzdur diyelim. Ama çaydır, kahvedir epey bir tüketiyoruz da diyelim. Bunların tüketiminin içilmesi gereken su miktarına faydası var mı diye soruyorum. Yoksa mideye bocalanması gereken suyun saf hali çok farklı bir şey midir?
ben günlük alınması gereken 2-2,5 lt'lik suya çaydaki dahil diye biliyorum.
- EasyTiger (30.06.16 21:00:03 ~ 21:00:36)
acemi +1 su icindeki diger icecekler sayilmiyor, cunku digerlerinin icindeki seyler, tuz olur, seker olur, kafein olur, her ne varsa zaten su yoluyla vucuttan atiliyor, bir gunden diger gune zarari olmaz ama uzun vadede yorgunluktan erken yaslanmaya kadar yolu var.
- mavicorap (30.06.16 21:44:48)
Çay, kahve ve kola gibi içecekler su muadili değildir. Günlük almanız gereken su miktarından düşmez, aksine eklenirler. Yani alman gereken su miktarını arttırır.
Hatta hiçbir şey su muadili değildir. Su için!
Hatta hiçbir şey su muadili değildir. Su için!
- nawar (30.06.16 21:46:31)
[]
İlber Ortaylı'nın evlilik hakkındaki görüşüne katılıyor musunuz?
www.youtube.com
genel olarak katılıyorum ben. evlenmek demek "göbekten bağlanmak" olmamalı. konu yine anlayışa ve frekanslara çıkıyor işte.
genel olarak katılıyorum ben. evlenmek demek "göbekten bağlanmak" olmamalı. konu yine anlayışa ve frekanslara çıkıyor işte.
Adam haklı aslında, ben evliliğe inanan biriyim. Tabi ki insanların sınırları olacak, bu ayrı konu ama en doğru şeyi söyledi; Türk milleti birbirinin tepesinde oldukça, olmuyor arkadaş.
Tüm olay, anlayış, saygı, sevgi, sadakat ve hoşgörüye dayanıyor.
Tüm olay, anlayış, saygı, sevgi, sadakat ve hoşgörüye dayanıyor.
- Polaroid (21.06.16 22:08:50)
başarılı bir akademisyen ilişki konusunda tavsiye alınması gereken en son kişidir. mutlu bir ilişkisi ya da evliliği olmaz büyük bir çoğunluğunun. eminim kendisinin de mutlu bir ilişkisi/evliliği olmamıştır hiç. bunun dışında her insan farklıdır ve her insan ilişki konusunda kendi isteklerine uyan kişilerle daha mutlu olur. yani bir formülü olduğunu zannetmiyorum bu işin. ama gerçekten geçmişte ya da şimdi aşık olduğunuz insanla vaktinizin çoğunu harcamak istemez miydiniz? bunu göbekten bağlı olmak, birbirinizin tepesinde mi olmak olarak adlandırırdınız? çünkü adam net olarak vaktimin çoğunu kendime harcarım diyor.
- cikis yolu (21.06.16 23:57:00)
çıkış yolu +1 çok doğru tespit.
adamın haklı olduğu konular var ama akademisyenler bu konuda tavsiye alınacak en son kişilerdir.
adamın haklı olduğu konular var ama akademisyenler bu konuda tavsiye alınacak en son kişilerdir.
- manuel mandalina (22.06.16 21:29:37)
[]
Babalar gününe dair...
soru mu sorayım da formata uysun. ne yaptınız bugün?
bir şiirimsi yazasım geldi bu güzel resimden (i.hizliresim.com ) ötürü bugünün anısına: öhöm öhöm..
.
çocuklar var; her ne kadar karanlık tarafta da olsa,
onlara yumurta pişiren bir babaları olan..
darth vader gibi...
babalar var; her ne kadar çoğu çocukları/mız bir yumurta'ya ulaşmasa da...
hepimiz gibi..
.
:) evet, hepimiz babayız, babalar günü/müz kutlu olsun...
(pişt baba, nerde kaldı layn benim çift sarılı ve mantarlı pazar kahvaltı (yeni uyandım da biraz..) omletim?.. babalar gününün hakkını ver biraz yahu...)
bir şiirimsi yazasım geldi bu güzel resimden (i.hizliresim.com ) ötürü bugünün anısına: öhöm öhöm..
.
çocuklar var; her ne kadar karanlık tarafta da olsa,
onlara yumurta pişiren bir babaları olan..
darth vader gibi...
babalar var; her ne kadar çoğu çocukları/mız bir yumurta'ya ulaşmasa da...
hepimiz gibi..
.
:) evet, hepimiz babayız, babalar günü/müz kutlu olsun...
(pişt baba, nerde kaldı layn benim çift sarılı ve mantarlı pazar kahvaltı (yeni uyandım da biraz..) omletim?.. babalar gününün hakkını ver biraz yahu...)
şiirimsi müthiş olmuş. bir şey yapmadık biz.keşke sevdiğim bir babam olsaydı.
- yuvarlanantencereninkapagi (19.06.16 19:58:42)
arayıp kutladım ben. babam aslında dayaklık bir adam ama eh işte babadır deyip en azından böyle günlerde bi selam verelim diyoz. çok büyük hayınlıklar ve zalımlık yaptı ama şimdi baktığın zaman bugüne bugün tek bir aile içi şiddet mevzuu yaşamış değilim, gördüğüm en ciddi fiziksel şiddet oturma odasından #noscope360 çektiği terlik saldırısıydı. çok büyük hataları ve kötülükleri oldu ama insanların babalarıyla yaşadıklarını görünce bizimkinin ilgisiz olsa bile kötü olmadığına kanaat getirdim açıkçası. ne hikayeler... pii.
- der meister (19.06.16 21:16:30 ~ 21:18:49)
[]
Aramızda diş hekimi var mı?
ya da etrafınızda olan. istediğim şey tedaviye gitmeden/başlamadan önce özelden 1-2 konu hakkında ön konuşma yapmak. varsa böyle biri çok süper olur cidden...
Benim şu an etrafımda bir tane var, yanımda oturuyor.
- angelus (14.06.16 22:16:11)
[]
"gelmek istediğinde, ben burada olacağım" gibi
başlıktaki gibi sözler, anlamlar içeren yabancı şarkılarınıza ihtiyacım var. içinde yalvarma, ağlaklık olmasın. yani "gel nolursun, yaşayamam böyle" gibi şeyler olmasın. sadece kararlı, serin bir duruş içeren "bırak kendini, sal kendin, ben tutarım" gibi, "buradayım" anladımda olan, "bekliyorum" anlamında olmayan...
Rihanna - Umbrella
- mhm (14.06.16 17:29:12)
- qazaqwsx (14.06.16 17:34:34 ~ 17:35:08)
my immortal
- hakim oynayin dedi (14.06.16 17:34:44)
@qazaqwsx:
özellikle bu şarkı çok iyiymiş ya. güzel bir şarkı da keşfetmiş oldum böylece. sözleri de harika cidden.
özellikle bu şarkı çok iyiymiş ya. güzel bir şarkı da keşfetmiş oldum böylece. sözleri de harika cidden.
- matrix (14.06.16 19:19:12)
[]
Yemek üzerine (kahvaltı ya da) bir yer açmak nasıl sizce?
aile büyükleri emeklilik sürecinde yemek yapılan bir yer açmayı düşünüyorlar. benim de hiç anlamadığım bir sektör. olur ya da olmaz diyemiyorum. yine de bir şekilde yanlarında olmam gerekecektir. annemin mesleği aşçılık normalde.
biraz fikre ihtiyacım var.
çok büyük bir yer olmayacak. hatta sırf kahvaltı üzerine olsun diye de düşünüyorlar. nasıl olur bilmem tabi. kahvaltı olacaksa sandviç tarzı olsun, zaten sabah çok vakti olmuyor insanların, gelip alıp giderler diye düşünüyorum.
pek tabiki açılacak semtin ve nasıl bir kitleye hizmet edeceğimiz bu işin seyrini etkileyecektir.
sizce özü gıda olan bir sektörde ne tarz bir olay daha mantıklı olur?
biraz fikre ihtiyacım var.
çok büyük bir yer olmayacak. hatta sırf kahvaltı üzerine olsun diye de düşünüyorlar. nasıl olur bilmem tabi. kahvaltı olacaksa sandviç tarzı olsun, zaten sabah çok vakti olmuyor insanların, gelip alıp giderler diye düşünüyorum.
pek tabiki açılacak semtin ve nasıl bir kitleye hizmet edeceğimiz bu işin seyrini etkileyecektir.
sizce özü gıda olan bir sektörde ne tarz bir olay daha mantıklı olur?
Neresi olduğunu bilmiyorum ama burda öyle bi yerin eksikliğini çekiyoruz şahsen :) (Bursa), Kahvaltı salonu tarzı bi yer güzel fikir, sadece sandviç değil genel anlamıyla kahvaltı olsa daha güzel olur, haftasonu açık büfede olabilir. Önemli olan hizmetin güzel olması ve mekanın bilinirliğini sağlamak.
- hala mi ceren yahu (13.06.16 20:20:27)
Taşfırın +kahvaltı salonu çok ucuz olmayan , gösterişli bi yer olursa güzel olur .
İllaki bir konsepte ihtiyacınız olacak .
İllaki bir konsepte ihtiyacınız olacak .
- dunyatuhaf (13.06.16 21:35:53)
restoran isletiyorum. Tatili olmayan tek is restorandir. 365 gun acigiz biz, sabah 7 de aciliyor aksam 9 da kapaniyor. Emekli insanlara bunu yapmayin daha rahat bir is yapsinlar :) onumuz bayram herkes tatil olani yapiyor ama biz acigiz yine. yani restoran isi oyle disardan gozuktugu ile alakasi yok, cok cok iyi tartin dusunun
- oscar (13.06.16 21:43:47)
gıda sektöründeyim. mutfak çok zor iştir. epey sermaye ve daha önemlisi çok emek ister. ben bir markanın franchising ortak oldum öyle gidiyor daha planlı gelir gider, kasaya giren çıkan ve kar oranların daha net.
genel olarak kapsamlı konu. en önemlisi beklentiniz nedir? anladığım kadarıyla daha önce bu işleri yapmamışsınız. aşçılık farklı, işletmecilik farklı bir konudur. başarılar dilerim umarım gönlünüzden geçen olur
genel olarak kapsamlı konu. en önemlisi beklentiniz nedir? anladığım kadarıyla daha önce bu işleri yapmamışsınız. aşçılık farklı, işletmecilik farklı bir konudur. başarılar dilerim umarım gönlünüzden geçen olur
- gokhan atestepe (13.06.16 22:13:16)
[]
Şu siteyi sahiplensenize be duyurudaşlar
kendi işlerimizden epey bir bunaldığımız dönem (sene başlarına denk geliyor bu) oturduk 1-2 arkadaş bir site açtık sosyopia diye. onedio tarzı içerik sitesi işte. beceririz sandık ama cidden zormuş bu işler. gerçi biraz da etrafımızdaki arkadaşların nankörlüğüne uğradık. yazarız ederiz diyen onca insan ya hiç el atmadı, ya da 1-2 yazı yazıp çekildiler.
hatta direkt "biz kimiz" linkini vereyim fikir versin > www.sosyopia.com
gelip yazsanıza :) normalde site para kazanmaya başladığında yazı sayısı üzerinden paylaşılacaktı kazanç. işin o kısmından ben anlamıyorum. sinema ve dizi üzerine paylaşımlar yapmaktan öte değil benim misyonum. teknik kısmıyla arkadaş ilgileniyor. sunucu parası vs dahil. geçenlerde bir reklam aldı. adamlar hiti de umursamıyorlarmış. şu kadar yazı olsun falan istemişler ve işte o da bizi kitledi. oradan buradan çalıp çırpıp klon site gibi olmak da istemedik.
ne bileyim varsa aranızda ben şu konularda yazmak isterim diyen buyursun. ekşi'ye entry yazıyor gibi bile yazabilirsiniz. sizin olsun yani site biz kimiz'deki motto gereği. hem kanzuk kar payı da dağıtmıyor biliyorsunuz. :)
daraldım yeminle. böyle 3-5 kişi kalırsak bir süre daha, kapatacağız büyük ihtimal. hatta arkadaşım şimdiden bile yazı başına para vermeye razı, site kazansa da kazanmasa da.
hatta direkt "biz kimiz" linkini vereyim fikir versin > www.sosyopia.com
gelip yazsanıza :) normalde site para kazanmaya başladığında yazı sayısı üzerinden paylaşılacaktı kazanç. işin o kısmından ben anlamıyorum. sinema ve dizi üzerine paylaşımlar yapmaktan öte değil benim misyonum. teknik kısmıyla arkadaş ilgileniyor. sunucu parası vs dahil. geçenlerde bir reklam aldı. adamlar hiti de umursamıyorlarmış. şu kadar yazı olsun falan istemişler ve işte o da bizi kitledi. oradan buradan çalıp çırpıp klon site gibi olmak da istemedik.
ne bileyim varsa aranızda ben şu konularda yazmak isterim diyen buyursun. ekşi'ye entry yazıyor gibi bile yazabilirsiniz. sizin olsun yani site biz kimiz'deki motto gereği. hem kanzuk kar payı da dağıtmıyor biliyorsunuz. :)
daraldım yeminle. böyle 3-5 kişi kalırsak bir süre daha, kapatacağız büyük ihtimal. hatta arkadaşım şimdiden bile yazı başına para vermeye razı, site kazansa da kazanmasa da.
Temayı başarısız bulduğum. Bu kategori için magazin temalarına yönelmelisiniz.
- paraboks (11.06.16 19:17:50)
[]
Facebook'ta mesaj atma sorusu
arkadaşımız olmayanlara mesaj attığımızda "diğer kutusuna" (şimdiki adıyla > mesaj istekleri) düşüyor malum. görmesi, farketmesi daha geç olabiliyor.
gördüğü zamanda da okuduğunu anlayamıyoruz hemen. anlamamız için ve daha sonra yeniden yazabilmemiz için "kabul etmesi" gerekiyor. ettiği zaman da bize bildirim geliyor "kabul etti" diye.
buraya kadar tamam.
peki biriyle arkadaş olduk diyelim. ve ona ilk kez bir şey yazdık. bu durumda da şu 2. paragrafta anlattığım şey mi gerçekleşiyor?
bunu tam kestiremiyorum. ama eğer öyleyse cidden, bu büyük bir saçmalık. soracak önemli bir meramımız var oluyor ve bu kadar yokuş çıkmak kastırıyor. ne yapacağız yani, gidip bir paylaşımı altına "sana bir mesaj attım da, diğer kutunda olabilir, ona bi bakar mısın?" mı diyeceğiz?
kabul etmez diye düşündüğüm birisiyle bir konuyu konuşmam gerekiyordu. yine de ekledim. kabul etmiş. asıl olan eklemesi değil de konuyu konuşabilmem. eğer normal kutusunda duruyorsa, açmaması da saçma. sonuçta sana mesaj atan adamı arkadaş olarak kabul etmişsin hani. mesajını görmezden geleceğini düşünmek istemiyorum.
gördüğü zamanda da okuduğunu anlayamıyoruz hemen. anlamamız için ve daha sonra yeniden yazabilmemiz için "kabul etmesi" gerekiyor. ettiği zaman da bize bildirim geliyor "kabul etti" diye.
buraya kadar tamam.
peki biriyle arkadaş olduk diyelim. ve ona ilk kez bir şey yazdık. bu durumda da şu 2. paragrafta anlattığım şey mi gerçekleşiyor?
bunu tam kestiremiyorum. ama eğer öyleyse cidden, bu büyük bir saçmalık. soracak önemli bir meramımız var oluyor ve bu kadar yokuş çıkmak kastırıyor. ne yapacağız yani, gidip bir paylaşımı altına "sana bir mesaj attım da, diğer kutunda olabilir, ona bi bakar mısın?" mı diyeceğiz?
kabul etmez diye düşündüğüm birisiyle bir konuyu konuşmam gerekiyordu. yine de ekledim. kabul etmiş. asıl olan eklemesi değil de konuyu konuşabilmem. eğer normal kutusunda duruyorsa, açmaması da saçma. sonuçta sana mesaj atan adamı arkadaş olarak kabul etmişsin hani. mesajını görmezden geleceğini düşünmek istemiyorum.
Yoo. Arkadas olduktan sonra mesaj direkt gelen kutusuna dusuyor. Gormemesi imkansız. Gormezden geliyor olmasi mumkun.
- mukrime (08.06.16 23:07:20)
görmezden gelmiş ya da unutmuş. Tekrar mesaj at bence.
- rodriguez2 (08.06.16 23:16:01)
Arkadaşlığınızı kabul ettikten sonra attığınız mesaj normal gelwn kutusuna gelir.
Facebook messenger uygulamasını kullanıyosa "1 mesajlaşma isteği" diye bildirim geliyor arkadaş olmadıklarımız mesaj atınca.
Facebook messenger uygulamasını kullanıyosa "1 mesajlaşma isteği" diye bildirim geliyor arkadaş olmadıklarımız mesaj atınca.
- megalomaniac (08.06.16 23:23:46)
ya o olayda bi saçmalık söz konusu.
geçen bven de bi arkadaşımı ekledim. mesaj da attım. kabul etti ama mesajı görmedi.
2 gün sonra gördü.
messenger'da açınca filan gösteriyor galiba. öteki durumda gelen kutusuna gitmesi gerekiyor heralde bilemedim.
geçen bven de bi arkadaşımı ekledim. mesaj da attım. kabul etti ama mesajı görmedi.
2 gün sonra gördü.
messenger'da açınca filan gösteriyor galiba. öteki durumda gelen kutusuna gitmesi gerekiyor heralde bilemedim.
- supergirl (09.06.16 00:41:01)
görmezden gelebilecek birisi değil. durun bakalım bir kaç gün bekleyelim kokusu çıkar.
görmezden geleceğiniz birisini de arkadaş olarak kabul ediyorsanız zaten karakterinizde bir sorun vardır.
görmezden geleceğiniz birisini de arkadaş olarak kabul ediyorsanız zaten karakterinizde bir sorun vardır.
- matrix (09.06.16 00:49:04)
[]
"Önümde onca yokuş varken ben yine sana düzlüğüm." sözü ne hissettiriyor?
bu bi şarkı sözü.
"Önümde onca yokuş varken ben yine sana düzlüğüm."
bunu duyunca ne hissediyorsunuz? ne uyandırıyor sizde bu satır? ya da bunu nasıl bir hisle yazardınız?
"Önümde onca yokuş varken ben yine sana düzlüğüm."
bunu duyunca ne hissediyorsunuz? ne uyandırıyor sizde bu satır? ya da bunu nasıl bir hisle yazardınız?
metafor parçalamaya çalışırken beyinden yanık kokusu gelmiş. güya tıpkı pilot kalem gibi sanatlı bi şey yapayım demiş ama fazla basit ve eğreti kaçmış.
- der meister (07.06.16 23:13:21 ~ 23:13:46)
Kan kusarim, kızılcık şerbeti içtim derim, derdimi sana belli etmem. Benim hayatım yokuslarla dolu ama ben sana sorun cikarmam. Full hoşgörü, anlayış, destek. Kendime yardım edemesem de senin hayatını kolaylaştıririm, seni üzmem... gibi şeyler demiş sanırım. Ben öyle anladım.
- damdanakan (07.06.16 23:14:50)
"Ne saçma söz lan bu" hissi uyandırıyor +1
- stavro (08.06.16 00:02:40)
Seninle birlikte olmamızı engelleyen çok sebep var ama ben yine seni düşünüyorum diye anlıyorum. Sevip de kavuşamayan biri. Aşk acısı. Birini uzaktan izleyip de ona ulaşamadığımda derdim.
- dissendium (08.06.16 00:10:18)
Senden başka alternatifim çok, ama ben sana fitim gibi
+ kral kralice gibi yasamak varken senin icin sacimin supurge olacagini tahmin edebiliyor ve senin ugruna kabulleniyorum
+ kral kralice gibi yasamak varken senin icin sacimin supurge olacagini tahmin edebiliyor ve senin ugruna kabulleniyorum
- madeleine elster (08.06.16 03:10:46)
hayatımda çok zorluk var ama iş sana gelince ben sana hep açığım, sana karşı bir zorluğum gibi anlıyorum.
- hushhush (08.06.16 13:50:55)
normalde hayatımda birçok problem var ama sana gelince her şey süt liman, ben zaten tavım gibi bişey çıkardım ben de.
ama bana güvenme türkçem hiç iyi değildi lisedeyken :/
ama bana güvenme türkçem hiç iyi değildi lisedeyken :/
- cabiday (08.06.16 14:05:50)
gel bir şekilde bu işi halledim, yokuşa bindirme işi diyor.
- jesues (08.06.16 14:22:44)
o laflar yokuş aşağı da diyor olabilir :)
damdanakan +1
damdanakan +1
- aslmtn (08.06.16 14:34:15)
[]
Person of interest sevenler el kaldırsın
sevgili poist yoldaşlar, poidaşlarım... burada da var sizlerden, hissediyorum. haydi bir "merhaba ben buradayım" yorumunuzu alayım. bir de dizi hakkında son yazdığım entry'mi iliştireyim buraya;
...
5x10'un göğsüme oturan "taş" etkisi malesef ki geçemedi. geçemedi ama en azından yarınki 5x11 gelmeden bir kaç cümle kurayım istedim.
dizileri filmleri izlerken, en sevdiğim izleyici profili (kendim de onlardan biri olduğum için) izlediği şeyin dünyasına gerçekten giren, onu gerçek kabul eden, yani onu deneyimlerken "bu bir dizi, bu bir kurgu" algısında olmayanlardır. direkt bire bir bağ kurabilenlerdir. izlerken etrafta senaristi, kameramanları, ışıkçıları falan görüyorsanız sizin adınıza ben üzgünüm. benim için poi dünyası gerçek. yani bir yerlerde root var, finch var, bear var...
o yüzden karakter ölümlerindeki 1 algıyı abuk buluyorum. (bir başka algıyı daha abuk buluyorum da o ayrı bir durumla alakalı olduğundan onu sonraki paragrafa erteliyorum) abicim/ablacım; ölümler üzerinden "görkemli bir ölüm olsa daha tatmin edici olurdu" ya da "ulan ne istediniz be o karakterden" gibi cümleleri nasıl kurabiliyorsunuz ya? bu neyin kafası? senariste falan seslenmek nedir ya? :) gerçek hayatın yeterince kaotik olduğunu farkedemiyor musunuz da "özel ayrıcalıklar" istemeyi, hadi istedin, bunu "bu bir kurgu" algısında senariste seslenmeyi nasıl hak buluyorsun kendinde? otur evinde, dizi için tam da senin istediğin gibi bir hikaye yaz ve mutlu ol, o zaman. istediğin karaktere istediğin gibi görkemli bir ölüm yaz, istediğin karakteri de sonsuza kadar yaşat.
diğer algıya geleyim. dizinin bizzat kendisi bile, içinde barındırdığı sözlerle gerçek hayata dair felsefik çıkarımlar yapıyorken, kimsenin yeterince özel, kimsenin yeterince merkezde olmadığını farkettirebiliyorken "görkemli ölüm" nedir? diye sormak istiyorum. dünyada her gün nice insan ölüyor? onların ne kadar özel olup olmadıklarını biliyor muyuz? alın işte yine saçma salak bombalar patladı ve canlar gitti. görkemli bir şekilde ölmüş olsalar idi daha mı içimize sinecekti? evrende tek bir hareket vardır ve herşey bu akışın içinde bir parçadır sadece. birinin diğerinden daha özel bir yanı yok. sevgi mevzusu işi değiştiriyor sadece ama o da bizim içimizdeki bir anlam olarak. bizzat root'un bu bölümde ölüm ve unutulma unutulmama hakkında finch'e ve shaw'a söylediklerini düşünün. root; elias için "inandığı yolda ilerliyor" dedi. bu yeterince özettir herşey için. yolun kendisi önemli. sonu, başı ya da herhangi bir noktası değil. ki herhangi bir noktası da yok zaten. baştan sona su gibi akan bir şey...
ayrıca arkadaşlar artık şu "nasıl bitirebilir yeaaa" yaklaşımından sıyrılın gözünüzü seveyim. "boş diziler izleyen abd halkı" evet. ama bu bizim ülkemizde de zaten olan bir şey. "boş diziler izleyen türk halkı" malumunuz. "kiralık aşk" gibi diziler tutarken, "46 yok olan" gibi farklı ve kaliteli işlerin fişi çekiliyor işte. dünya kapitalist. bunu kavrayın. sen diziyle, karakterlerle tekil bağ kuruyorsun, bu çok saf ve özel bir şey ama o dizileri yapan adamların ise bağ kurduğu tek şey "para." senin "sevgini" kim ipler? senin sevginin onların cebini yeterince doldurup doldurmadığına bakıyorlar. poi için de bu "yeterince" gelmiyor-muş işte.
--- bundan sonrası spoiler ---
--- spoiler ---
--- spoiler ---
--- spoiler ---
--- spoiler ---
--- spoiler ---
root dizideki en sevdiğim karakter idi. fiziğinden her şeyine idealimdi benim. amy acker'i de angel'dan beri tanırım, severim, sayarım. büyük aşkı shaw'a kavuştu ve shaw onu kaybetti. shaw geldi, root gitti. tüm sözleri, bakış açıları, felsefeleri ile ufkumu açmış bir karakterdir. dizinin başarısı da biraz böyle. her karakterin ayrı bir bakış açısı var ve hepsinin toplamı ideal bütünü oluşturuyor. her karakteri ayrı ayrı sevmemiz bundan. hepsi aileden biri gibi. o yüzden root'un ölüp ölmemesi değil, varlığı yetiyor. yetti. öldü diye varlık bilgisi yok olmuyor. tıpkı makina'da yaşayacak olması gibi (hem anılar bütünü olarak, hem de sesiyle) bizim de içimizde hatırlanacak her daim. düşünün, root gibi bir aşkınız var ve o ölüyor. ya da root gibi bir aşk ile hiç karşılaşmıyorsunuz. hangisini tercih ederdiniz?... bu arada finch'in, makina ses seçerken, kendilerine ait bir ses seçmemesi için, kendilerini liste dışında tutmasından sonra, telefonda root'un sesini duyup "yoksaaaa" dediğimiz an, sahnenin root'un cesedine geçmesi, finch'in o "ses" sayesinde bunu öğrenmiş olması vs çok etkileyici çekim kurgusuydu. finch'in karanlık tarafını da aktifleştirdiği (karanlık tarafa geçiş değildir bu. zaten içinde hem aydınlık hem karanlık var. aydınlık baskın idi sadece. karanlığı da devreye aldı şu anda. bu aydınlığın yok olacağı anlamına gelmiyor) sahnedeki diyaloglar da aynı şekilde...
sezon başında root'un sesini duyduğumuz sahneye fazla takılınıyor gibi geldi. evet şu anda artık o sesin root'a değil de makina'ya ait olduğunu öğrendik. ama ille de öyle bir sahnenin dizinin içinde yer aldığını düşünmeye gerek var mı? onu makina bize söylüyor olabilir... göreceğiz er geç bunu...
dizinin akibetine dair 1-2 de teori yumurtlayıp kaçayım;
-finalde vagonun yerinde olmadığını gördük sezon başında. sanırım metro hattında güzel bir aksiyon bizleri bekliyor olabilir back to the future'un tren sahnesi gibi. yani makina mobil haldeyken, kısıtlı zamanda bir şeyler çözmeye çalışacak olabilir.
-kendimce görsel olarak şöyle bir sahne daha hayalledim. finch, greer amcayı bir yerde kıstırıp ona silah doğrultacak. sonra o sırada shaw'ın içindeki terminatör aktif olup finch'e silah doğrultacak. greer rahatlayacak falan. belki de o anda makina, shaw'ın kafasındaki çipleri hackleyip, ona root'un (aşkının) sesiyle seslenecek. ve shaw'ı kendine getirecek, shaw da silahı finch yerine greer'e doğrultup kafasına sıkacak.
-bana bir dramatik ölüm olarak mr reese'i kaybedecekmişiz gibi geliyor. geriye sağ kalanlar fusco olacak. oğluyla takılacak. shaw yine ajan olarak kalıp bear ile takılacak. finch de sevdiyeceğiyle dolaşacak. makina - samaritan arasındaki durum büyük büyük ihtimal savaşmak değil, birleşmek şeklinde olacak. samaritan'ın finch'e neden ihtiyacı olduğu da bununla alakalı olacak. yin-yang olacaklar. ahlakın tanrısı ile kaosun tanrısının, insanlığı korumak için bütünleştiği, bunun kafalarda "düstopik mi ütopik mi bir son olduğunun" soru işaretleriyle biten, ve dizinin giriş cümleleriyle son bulan bir dizi olarak tarihteki yerini alacak; "you are being watched..."
--- spoiler ---
...
5x10'un göğsüme oturan "taş" etkisi malesef ki geçemedi. geçemedi ama en azından yarınki 5x11 gelmeden bir kaç cümle kurayım istedim.
dizileri filmleri izlerken, en sevdiğim izleyici profili (kendim de onlardan biri olduğum için) izlediği şeyin dünyasına gerçekten giren, onu gerçek kabul eden, yani onu deneyimlerken "bu bir dizi, bu bir kurgu" algısında olmayanlardır. direkt bire bir bağ kurabilenlerdir. izlerken etrafta senaristi, kameramanları, ışıkçıları falan görüyorsanız sizin adınıza ben üzgünüm. benim için poi dünyası gerçek. yani bir yerlerde root var, finch var, bear var...
o yüzden karakter ölümlerindeki 1 algıyı abuk buluyorum. (bir başka algıyı daha abuk buluyorum da o ayrı bir durumla alakalı olduğundan onu sonraki paragrafa erteliyorum) abicim/ablacım; ölümler üzerinden "görkemli bir ölüm olsa daha tatmin edici olurdu" ya da "ulan ne istediniz be o karakterden" gibi cümleleri nasıl kurabiliyorsunuz ya? bu neyin kafası? senariste falan seslenmek nedir ya? :) gerçek hayatın yeterince kaotik olduğunu farkedemiyor musunuz da "özel ayrıcalıklar" istemeyi, hadi istedin, bunu "bu bir kurgu" algısında senariste seslenmeyi nasıl hak buluyorsun kendinde? otur evinde, dizi için tam da senin istediğin gibi bir hikaye yaz ve mutlu ol, o zaman. istediğin karaktere istediğin gibi görkemli bir ölüm yaz, istediğin karakteri de sonsuza kadar yaşat.
diğer algıya geleyim. dizinin bizzat kendisi bile, içinde barındırdığı sözlerle gerçek hayata dair felsefik çıkarımlar yapıyorken, kimsenin yeterince özel, kimsenin yeterince merkezde olmadığını farkettirebiliyorken "görkemli ölüm" nedir? diye sormak istiyorum. dünyada her gün nice insan ölüyor? onların ne kadar özel olup olmadıklarını biliyor muyuz? alın işte yine saçma salak bombalar patladı ve canlar gitti. görkemli bir şekilde ölmüş olsalar idi daha mı içimize sinecekti? evrende tek bir hareket vardır ve herşey bu akışın içinde bir parçadır sadece. birinin diğerinden daha özel bir yanı yok. sevgi mevzusu işi değiştiriyor sadece ama o da bizim içimizdeki bir anlam olarak. bizzat root'un bu bölümde ölüm ve unutulma unutulmama hakkında finch'e ve shaw'a söylediklerini düşünün. root; elias için "inandığı yolda ilerliyor" dedi. bu yeterince özettir herşey için. yolun kendisi önemli. sonu, başı ya da herhangi bir noktası değil. ki herhangi bir noktası da yok zaten. baştan sona su gibi akan bir şey...
ayrıca arkadaşlar artık şu "nasıl bitirebilir yeaaa" yaklaşımından sıyrılın gözünüzü seveyim. "boş diziler izleyen abd halkı" evet. ama bu bizim ülkemizde de zaten olan bir şey. "boş diziler izleyen türk halkı" malumunuz. "kiralık aşk" gibi diziler tutarken, "46 yok olan" gibi farklı ve kaliteli işlerin fişi çekiliyor işte. dünya kapitalist. bunu kavrayın. sen diziyle, karakterlerle tekil bağ kuruyorsun, bu çok saf ve özel bir şey ama o dizileri yapan adamların ise bağ kurduğu tek şey "para." senin "sevgini" kim ipler? senin sevginin onların cebini yeterince doldurup doldurmadığına bakıyorlar. poi için de bu "yeterince" gelmiyor-muş işte.
--- bundan sonrası spoiler ---
--- spoiler ---
--- spoiler ---
--- spoiler ---
--- spoiler ---
--- spoiler ---
root dizideki en sevdiğim karakter idi. fiziğinden her şeyine idealimdi benim. amy acker'i de angel'dan beri tanırım, severim, sayarım. büyük aşkı shaw'a kavuştu ve shaw onu kaybetti. shaw geldi, root gitti. tüm sözleri, bakış açıları, felsefeleri ile ufkumu açmış bir karakterdir. dizinin başarısı da biraz böyle. her karakterin ayrı bir bakış açısı var ve hepsinin toplamı ideal bütünü oluşturuyor. her karakteri ayrı ayrı sevmemiz bundan. hepsi aileden biri gibi. o yüzden root'un ölüp ölmemesi değil, varlığı yetiyor. yetti. öldü diye varlık bilgisi yok olmuyor. tıpkı makina'da yaşayacak olması gibi (hem anılar bütünü olarak, hem de sesiyle) bizim de içimizde hatırlanacak her daim. düşünün, root gibi bir aşkınız var ve o ölüyor. ya da root gibi bir aşk ile hiç karşılaşmıyorsunuz. hangisini tercih ederdiniz?... bu arada finch'in, makina ses seçerken, kendilerine ait bir ses seçmemesi için, kendilerini liste dışında tutmasından sonra, telefonda root'un sesini duyup "yoksaaaa" dediğimiz an, sahnenin root'un cesedine geçmesi, finch'in o "ses" sayesinde bunu öğrenmiş olması vs çok etkileyici çekim kurgusuydu. finch'in karanlık tarafını da aktifleştirdiği (karanlık tarafa geçiş değildir bu. zaten içinde hem aydınlık hem karanlık var. aydınlık baskın idi sadece. karanlığı da devreye aldı şu anda. bu aydınlığın yok olacağı anlamına gelmiyor) sahnedeki diyaloglar da aynı şekilde...
sezon başında root'un sesini duyduğumuz sahneye fazla takılınıyor gibi geldi. evet şu anda artık o sesin root'a değil de makina'ya ait olduğunu öğrendik. ama ille de öyle bir sahnenin dizinin içinde yer aldığını düşünmeye gerek var mı? onu makina bize söylüyor olabilir... göreceğiz er geç bunu...
dizinin akibetine dair 1-2 de teori yumurtlayıp kaçayım;
-finalde vagonun yerinde olmadığını gördük sezon başında. sanırım metro hattında güzel bir aksiyon bizleri bekliyor olabilir back to the future'un tren sahnesi gibi. yani makina mobil haldeyken, kısıtlı zamanda bir şeyler çözmeye çalışacak olabilir.
-kendimce görsel olarak şöyle bir sahne daha hayalledim. finch, greer amcayı bir yerde kıstırıp ona silah doğrultacak. sonra o sırada shaw'ın içindeki terminatör aktif olup finch'e silah doğrultacak. greer rahatlayacak falan. belki de o anda makina, shaw'ın kafasındaki çipleri hackleyip, ona root'un (aşkının) sesiyle seslenecek. ve shaw'ı kendine getirecek, shaw da silahı finch yerine greer'e doğrultup kafasına sıkacak.
-bana bir dramatik ölüm olarak mr reese'i kaybedecekmişiz gibi geliyor. geriye sağ kalanlar fusco olacak. oğluyla takılacak. shaw yine ajan olarak kalıp bear ile takılacak. finch de sevdiyeceğiyle dolaşacak. makina - samaritan arasındaki durum büyük büyük ihtimal savaşmak değil, birleşmek şeklinde olacak. samaritan'ın finch'e neden ihtiyacı olduğu da bununla alakalı olacak. yin-yang olacaklar. ahlakın tanrısı ile kaosun tanrısının, insanlığı korumak için bütünleştiği, bunun kafalarda "düstopik mi ütopik mi bir son olduğunun" soru işaretleriyle biten, ve dizinin giriş cümleleriyle son bulan bir dizi olarak tarihteki yerini alacak; "you are being watched..."
--- spoiler ---
ben cok severim :)
root'un olumune uzuldum, the machine'in ses olarak root'u secmesi cok guzel oldu :) onumuzdeki bolum cok onemli, finch'in gormedigimiz bir tarafini gorecegiz. bakalim neler olacak.
sonunda samaritan ile the machine bir sekilde birlesecek bence de.
root'un olumune uzuldum, the machine'in ses olarak root'u secmesi cok guzel oldu :) onumuzdeki bolum cok onemli, finch'in gormedigimiz bir tarafini gorecegiz. bakalim neler olacak.
sonunda samaritan ile the machine bir sekilde birlesecek bence de.
- fakyoras (07.06.16 19:52:37)
Resmen bir efsaneye taniklik ediyoruz.
-----Spolier----
Dark side'a gecmek icin rootcugumun olmesini mi bekledin finch! Gitti dag gibi kadin :(
Shaw'la reelde sevisemeden ustelik :/
Bu arada dugunde huzunlu huzunlu baktiklari sahne de cok guzeldi.
-----spolier------
Yapay zeka dizinde agliyoruz, duramiyoruz
-----Spolier----
Dark side'a gecmek icin rootcugumun olmesini mi bekledin finch! Gitti dag gibi kadin :(
Shaw'la reelde sevisemeden ustelik :/
Bu arada dugunde huzunlu huzunlu baktiklari sahne de cok guzeldi.
-----spolier------
Yapay zeka dizinde agliyoruz, duramiyoruz
- sırtçantalı (07.06.16 23:47:01)
[]
En sevdiğiniz şarkı ne? En en en ama bir tane?
1 tane seçmek zordur elbette. ona çok takılmayın. en en en'lerden 1 tanesini paylaşın işte^^
hepsini dinleyip, fikrimi belirteceğim...
benden bu geldi. tam da böyle bir moddayım çünkü;
Slow Down - IMANY > www.youtube.com
hepsini dinleyip, fikrimi belirteceğim...
benden bu geldi. tam da böyle bir moddayım çünkü;
Slow Down - IMANY > www.youtube.com
Şu aralar tabii ki Rihanna Love on the brain
Sabah akşam evde söylüyorum hatta
Sabah akşam evde söylüyorum hatta
- buiret (05.06.16 02:35:54 ~ 02:36:20)
Şu aralar nick cave, p. J. harvey- henry lee
- yuvarlanantencereninkapagi (05.06.16 02:39:25)
genel olarak alan parsons project - old and wise
- ekinoksah (05.06.16 02:44:39)
bir tane olmaz. şu an enler arasında ilk aklıma gelen pink floyd'un comfortably numb'ı. www.youtube.com
bir şey sorsam: bu şarkıyı nereden öğrendin? çok güzel. tam mod parçası sahiden. imany yabancı gelmiyor ama hiç fikrim yokmuş. hangi radyolar çalıyor bunu bizde?
bir şey sorsam: bu şarkıyı nereden öğrendin? çok güzel. tam mod parçası sahiden. imany yabancı gelmiyor ama hiç fikrim yokmuş. hangi radyolar çalıyor bunu bizde?
- godoşu beklerken (05.06.16 02:51:30)
pink floyd -high hopes
- sta (05.06.16 03:04:55)
Sting shape of my heart
- mcserci (05.06.16 03:20:48)
john frusciante - hope
- stanhiver (05.06.16 03:30:37)
ahmet kaya- hep sonradan
- hayati cozemeyen adam (05.06.16 04:05:11)
şarkıların sözlerini devre dışında tutarak sırayla cevaplıyorum;
@vedatchilipeppers:
radiohead - daydreaming. modum birazcık daha umutlanmaya uygun olduğu için çok gitmedi ama parçada güzel "kafalara" ulaştırma potansiyeli var.
---
@buiret:
Rihanna Love on the brain. yumuşakmış epey. gece yüksek katlı bir binadan şehir ışıklarını izlerken dinlenecek bir parça gibi geldi bana.
---
@yuvarlanantencereninkapagi:
bu da yumuşakmış. dinginleştirici epey. Rihanna Love on the brain'dan daha etkili mesela.
---
@ekinoksah:
böyle nasıl anlatsam şekspir vari bir müzikale uygun bir parçaymış. bazı bölümleri yani. onun dışında karakter "elimden geleni yaptım, artık gerisini evren halledekce halledecektir" sakinliğinde ilerliyormuş gibi. :)
---
@tepedeki psychedelic adam:
uyku öncesi parçaları gibiymiş. insanı yavaş yavaş ağırlaştırıp uykunun kucağına yolcu edici. hipnoz edici.
---
@godoşu beklerken:
seninkisi böyle tam bir salmışlık halinde dinlenecek bir parçaymış sakin sakin. neon ışıkları falan canlandı gözümde. sessiz bir barda alkol alırken de dinlenebilirliliği var.
soruna cevap: radyo dinleme alışkanlığım yok. genelde müzikte "loop" insanıyımdır. bıkmadan defalarca dinlerim sevdiğim şeyleri. böyle öneriler üzerinden falan yönlendirilmeyi severim. müzikte keşfedilecek çok şey var. kendim çoğu zaman ost dinliyorum zaten. bunu birisi paylaşmıştı feysbuk'ta geçen ay. imany'i ilk kez bununla dinlemiş oldum. vuruldum adeta. 35-40 defa loop yaptım mesela bu parçayı o gün. bana "yalnız bile olsan, serin kal, hayat devam ediyor, kendine güven, oluruna bırak" gibi hisler veriyor. "en özellerim" listeme bodoslama dalmış oldu.
---
devam edeceğim...
@vedatchilipeppers:
radiohead - daydreaming. modum birazcık daha umutlanmaya uygun olduğu için çok gitmedi ama parçada güzel "kafalara" ulaştırma potansiyeli var.
---
@buiret:
Rihanna Love on the brain. yumuşakmış epey. gece yüksek katlı bir binadan şehir ışıklarını izlerken dinlenecek bir parça gibi geldi bana.
---
@yuvarlanantencereninkapagi:
bu da yumuşakmış. dinginleştirici epey. Rihanna Love on the brain'dan daha etkili mesela.
---
@ekinoksah:
böyle nasıl anlatsam şekspir vari bir müzikale uygun bir parçaymış. bazı bölümleri yani. onun dışında karakter "elimden geleni yaptım, artık gerisini evren halledekce halledecektir" sakinliğinde ilerliyormuş gibi. :)
---
@tepedeki psychedelic adam:
uyku öncesi parçaları gibiymiş. insanı yavaş yavaş ağırlaştırıp uykunun kucağına yolcu edici. hipnoz edici.
---
@godoşu beklerken:
seninkisi böyle tam bir salmışlık halinde dinlenecek bir parçaymış sakin sakin. neon ışıkları falan canlandı gözümde. sessiz bir barda alkol alırken de dinlenebilirliliği var.
soruna cevap: radyo dinleme alışkanlığım yok. genelde müzikte "loop" insanıyımdır. bıkmadan defalarca dinlerim sevdiğim şeyleri. böyle öneriler üzerinden falan yönlendirilmeyi severim. müzikte keşfedilecek çok şey var. kendim çoğu zaman ost dinliyorum zaten. bunu birisi paylaşmıştı feysbuk'ta geçen ay. imany'i ilk kez bununla dinlemiş oldum. vuruldum adeta. 35-40 defa loop yaptım mesela bu parçayı o gün. bana "yalnız bile olsan, serin kal, hayat devam ediyor, kendine güven, oluruna bırak" gibi hisler veriyor. "en özellerim" listeme bodoslama dalmış oldu.
---
devam edeceğim...
- matrix (05.06.16 04:53:08)
Rosey-Love
- powerpufgirl (05.06.16 08:00:06)
ömer faruk tekbilek- I love you
- rakicandir (05.06.16 08:55:53 ~ 08:56:19)
uzun zamandir bu soruya cevabim degismiyor: nude-radiohead
- mrsmoon (05.06.16 09:05:40)
Nurettin rençber - söyle sunam
- IncredibleMau (05.06.16 11:02:01)
anathema - sleepless
sozlerini dovme yaptircam.
sozlerini dovme yaptircam.
- baldur2 (05.06.16 16:39:15)
[]
Dejavu ifşası
i.hizliresim.com
-Ne, ne dedin Neo ?
-Eee, Ehem hiç bir şey !
-Biraz önce bir şey söyledin
-Ha evet. Deja vu !
-Niye ki ? Niye böyle birşey deme gereği hissettin ?
-Biraz önce bir kara kedi geçti önümden. Sonra bir tane daha. Ama birbirlerinin kopyasıydılar sanki...
-Aman tanrım, ajanlar...
-Ne, ne dedin Neo ?
-Eee, Ehem hiç bir şey !
-Biraz önce bir şey söyledin
-Ha evet. Deja vu !
-Niye ki ? Niye böyle birşey deme gereği hissettin ?
-Biraz önce bir kara kedi geçti önümden. Sonra bir tane daha. Ama birbirlerinin kopyasıydılar sanki...
-Aman tanrım, ajanlar...
Üzim ve yeşar olmak isteyip olamamak.
- la rana (05.06.16 01:29:56)
@vedatchilipeppers:
üzüm'den önce aklıma gelmişti böyle bir şey fekat genelde sadece teorilerde kaldığımdan, sonradan da üzüm ortaya çıkınca, şimdi onun taklidi olmayayım diye hiç girişmedim.
ismi de dejavu bu arada cidden. :) matrix'de neo; karakediyi görünce dejavu diyince aha dedim kedinin adını koydu adam.
üzüm'den önce aklıma gelmişti böyle bir şey fekat genelde sadece teorilerde kaldığımdan, sonradan da üzüm ortaya çıkınca, şimdi onun taklidi olmayayım diye hiç girişmedim.
ismi de dejavu bu arada cidden. :) matrix'de neo; karakediyi görünce dejavu diyince aha dedim kedinin adını koydu adam.
- matrix (05.06.16 01:31:26)
@la rana;
evet, belki bir üzim ve yeşar değil ama profil sayfası var en azından. ekleyin, sevinsin yaramaz^^
www.facebook.com
evet, belki bir üzim ve yeşar değil ama profil sayfası var en azından. ekleyin, sevinsin yaramaz^^
www.facebook.com
- matrix (05.06.16 01:35:45)
[]
Hep hüzünlü/acılı şeyler mi yazıp okuyacağız. Alın size hoş bir gönül işi..
Bunu ben yaşamadım. Arkadaşımın hikayesi. Ama kendim yaşamış kadar seviniyorum. Belki bazılarımızı motive eder, güzel ve mucizevi şeylerin de olabileceğini hissettirir...
Sene 97. Arkadaşım irc üzerinden biriyle tanışıyor. 1 sene çıkıyorlar. sonra kız bunu terkediyor. arkadaşım yine de bir şekilde ara ara sesleniyor. doğum günlerini kutluyor falan işte.
2001 gibi başka birisiyle ilişkisi başlıyor. haliyle o sesleşmeleri de bitiriyor. derken arkadaşım, 2005 yılında askerdeyken bir gece rüyasında bu ilk kızla evlenmiş olarak görüyor kendini. uyanınca epey bir dumur oluyor. dayanamıyor ve kızı arayıp bunu söylüyor. gülüşüyorlar falan.
askerden döndükten 6 ay kadar sonra da mevcut ilişkisi bitiyor. (ilk kız için, şu anki ilişkisini bitirecek kötülükte bir karaktere sahip değil, onu söyleyeyim. olaylar öyle gelişiyor diyeyim.) ve ilk hatunla yeniden görüşmeye başlıyorlar.
ve geçenlerde evlendiler. :) epey bir severek. ve epey de mutlular şu anda.
oluyo yani arkadaşlar işte. ilişkiler üzerine kitap, tablo, şablon, istatistik, akıl yürütme, kaygı, kurgu, önyargı bla bla yapmayın. sallayın. tek motto var; "olacak olmakta olan."
sizin de var mı (ya da etrafınızda) böyle "hoş" hikayeleriniz?
Sene 97. Arkadaşım irc üzerinden biriyle tanışıyor. 1 sene çıkıyorlar. sonra kız bunu terkediyor. arkadaşım yine de bir şekilde ara ara sesleniyor. doğum günlerini kutluyor falan işte.
2001 gibi başka birisiyle ilişkisi başlıyor. haliyle o sesleşmeleri de bitiriyor. derken arkadaşım, 2005 yılında askerdeyken bir gece rüyasında bu ilk kızla evlenmiş olarak görüyor kendini. uyanınca epey bir dumur oluyor. dayanamıyor ve kızı arayıp bunu söylüyor. gülüşüyorlar falan.
askerden döndükten 6 ay kadar sonra da mevcut ilişkisi bitiyor. (ilk kız için, şu anki ilişkisini bitirecek kötülükte bir karaktere sahip değil, onu söyleyeyim. olaylar öyle gelişiyor diyeyim.) ve ilk hatunla yeniden görüşmeye başlıyorlar.
ve geçenlerde evlendiler. :) epey bir severek. ve epey de mutlular şu anda.
oluyo yani arkadaşlar işte. ilişkiler üzerine kitap, tablo, şablon, istatistik, akıl yürütme, kaygı, kurgu, önyargı bla bla yapmayın. sallayın. tek motto var; "olacak olmakta olan."
sizin de var mı (ya da etrafınızda) böyle "hoş" hikayeleriniz?
Ben de bir örnekle katkıda bulunayım. Hatta kopyala-yapıştır yapayım Sözlük'ten.
bir ogrencim/arkadasim var bolivyali. tanistigimda yuksek lisansa baslamisti ıstanbul'daki bir universitede. adini vermeyeyim, belki arkadasi olup okuyani vardir. ayip olmasin. adi maria olsun. maria kucucuk yaslardayken, internet yeni yeni hem bolivya'da hem turkiye'de iken bir chat odasinda mehmet'le tanismis. ıkisinin de ıngilizcesi iki gram o zamanlar. arkadaslari araciligi ile konusmuslar. sonra yavas yavas ıngilizce ogrenip birlikte konusmaya baslamislar. mehmet karadenizli bir ailenin durumu olmayip okulu birakan musluk tamircisi ciragi bir oglu. maria da o zamanlar ortaokullu bir yeni ergen. bu ikili ilk asklarini birlikte yasiyorlar ve surekli birbirlerini hayal ediyorlar. en son maria durumu annesine anlatiyor, onlar da "tahsilsiz erkek istemiyoruz" diyorlar. maria mehmet'e anlatiyor durumu ve diyor ki "eger okursan, ben de yuksek lisansa turkiye'deyim". mehmet azimli, bitiriyor ortaokul ve liseyi disaridan. ustelik universiteyi kazaniyor. maria da bir burs bulup turkiye'ye geliyor. mehmet ustune universiteyi de kazaniyor, ıngiliz dili ve edebiyatini. tek sorun var, okullar farkli sehirlerde. maria turkce ogreniyor burada yasamak icin ve bir yandan da ıstanbul'da mehmet'in ailesi ile yasiyor. dusunun ki evlenmeden kaynana ile kaliyor, ustelik damat yok. kaynana cok iyi bir insan oldugundan hicbir sey sorun olmuyor maria icin. ustelik ayda bir mehmet'i gorebildigi icin, tatillerde de uzun uzun kalabildigi icin mutlu. evde de karadeniz sivesi ile konusuldugu icin maria'nin ilk kelimeleri "celeyrum, cideyrum" gibi kelimeler oluyor ama sonra turkce'yi cok guzel ogreniyor. ikisi de azimle okuyorlar, mehmet erasmus'la belcika'ya gidiyor. maria da ara ara onun yanina gidiyor. sonra mehmet'in universitesi ve maria'nin yuksek lisansi bitiyor. bittigi icin de ulkesine donmek zorunda kaliyor ama maria da doktora icin burs kazaniyor. o sirada mehmet de geri donuyor. 12-13 kusur yillik asklari hala devam ediyor ve en sonunda ayni evdeler. benim icin de biri icin yapilabileceklerin kanitilar.
bir ogrencim/arkadasim var bolivyali. tanistigimda yuksek lisansa baslamisti ıstanbul'daki bir universitede. adini vermeyeyim, belki arkadasi olup okuyani vardir. ayip olmasin. adi maria olsun. maria kucucuk yaslardayken, internet yeni yeni hem bolivya'da hem turkiye'de iken bir chat odasinda mehmet'le tanismis. ıkisinin de ıngilizcesi iki gram o zamanlar. arkadaslari araciligi ile konusmuslar. sonra yavas yavas ıngilizce ogrenip birlikte konusmaya baslamislar. mehmet karadenizli bir ailenin durumu olmayip okulu birakan musluk tamircisi ciragi bir oglu. maria da o zamanlar ortaokullu bir yeni ergen. bu ikili ilk asklarini birlikte yasiyorlar ve surekli birbirlerini hayal ediyorlar. en son maria durumu annesine anlatiyor, onlar da "tahsilsiz erkek istemiyoruz" diyorlar. maria mehmet'e anlatiyor durumu ve diyor ki "eger okursan, ben de yuksek lisansa turkiye'deyim". mehmet azimli, bitiriyor ortaokul ve liseyi disaridan. ustelik universiteyi kazaniyor. maria da bir burs bulup turkiye'ye geliyor. mehmet ustune universiteyi de kazaniyor, ıngiliz dili ve edebiyatini. tek sorun var, okullar farkli sehirlerde. maria turkce ogreniyor burada yasamak icin ve bir yandan da ıstanbul'da mehmet'in ailesi ile yasiyor. dusunun ki evlenmeden kaynana ile kaliyor, ustelik damat yok. kaynana cok iyi bir insan oldugundan hicbir sey sorun olmuyor maria icin. ustelik ayda bir mehmet'i gorebildigi icin, tatillerde de uzun uzun kalabildigi icin mutlu. evde de karadeniz sivesi ile konusuldugu icin maria'nin ilk kelimeleri "celeyrum, cideyrum" gibi kelimeler oluyor ama sonra turkce'yi cok guzel ogreniyor. ikisi de azimle okuyorlar, mehmet erasmus'la belcika'ya gidiyor. maria da ara ara onun yanina gidiyor. sonra mehmet'in universitesi ve maria'nin yuksek lisansi bitiyor. bittigi icin de ulkesine donmek zorunda kaliyor ama maria da doktora icin burs kazaniyor. o sirada mehmet de geri donuyor. 12-13 kusur yillik asklari hala devam ediyor ve en sonunda ayni evdeler. benim icin de biri icin yapilabileceklerin kanitilar.
- aychovsky (02.06.16 17:43:53)
Ben bunda umutlanacak bi şey göremedim ama bir ömür mutlu olsunlar. Olacağı varmış demek.
- damdanakan (02.06.16 17:46:35)
Vaaay bee...
Hayretler içindeyim dehşet ibret aldım...
Demek ki nasipte varsa düzülmek, neye yarar üzülmek.
Hayretler içindeyim dehşet ibret aldım...
Demek ki nasipte varsa düzülmek, neye yarar üzülmek.
- Goddard (02.06.16 17:52:27)
oh be, sonunda ayrıl demiyceğim bi' gönül işi.
ayrıca cüleyrum şu an.
ayrıca cüleyrum şu an.
- evde liyakat kalmamis (02.06.16 17:53:08)
En hoş hikayem eski sevgilimden ayrılmış olmak. Kendimi şanslı sayıyorum cok sansli hem de.
- mobydick (02.06.16 18:05:51)
Sübhanallah kardeş, ibretlik bir paylaşım.
- pike (02.06.16 18:28:23)
kız niye terketmiş ilk seferde?
- KaraSakall (02.06.16 22:42:14)
bir ilişki olup olmayacağını bilemezsin evet olacağı varsa oluyor ekstra bir şey yapmana gerek yok. onların mutlu olup olmadıklarını bilemezsin. buna benzer internet üzerinden değil de, işte bu kızdan daha iyisini mi bulucam diyerek evlenen arkadaşlarım var. mutlular mı kısmı? mutlu tabi ama öyle deli divana aşık değil hiç biri ve şartlı refleks gibi yani mesela takılıyoruz bazen diyorum (eşini niye getirmedin) o şimdi kafa açardı diyor. yani değersiz değil elbette ama garip ya yaşla çok ilgisi var bu durumların belli bir yaştan sonra kendini düşünüyorsun sadece.
- gokhan atestepe (03.06.16 09:37:50)
[]
En favori Cem Adrian parçalarınız?
Adamın sadece "Şeker Prens ve Tuz Kral" albümünü dinledim. 1-2 şarkı eh işte ama albüm genel olarak epey bir başarılı geldi. Başka bir albümden de "Bana Ne Yaptın?" parçası ile "O Kirpik Hala Bende" şarkısı hoşuma gitti.
Dinleyip seviyorsanız sizin için en favori 2-3 parçanın ismini söyler misiniz?
Dinleyip seviyorsanız sizin için en favori 2-3 parçanın ismini söyler misiniz?
yalnızlık -melis danişmend'le söylediği baya hoş özellikle-, sonbahar, bana ne yaptın
- aweamadeus (28.05.16 22:10:46)
mutlu yıllar da var bunlara ek
- tejeve (28.05.16 22:16:23)
korkmuyorum
- insan opusen hayvandir (28.05.16 22:58:04)
@exlibris:
araya bir can bonomo sıkışmış :)
araya bir can bonomo sıkışmış :)
- matrix (28.05.16 23:14:33)
tek kişilik aşk
herkes gider mi
bana özel
yalnızlık
sen benim
herkes gider mi
bana özel
yalnızlık
sen benim
- Ufuk (28.05.16 23:29:22)
Sarı Gelin
- dissendium (28.05.16 23:33:20)
[]
Şu parça size neler hissettiriyor?
Aslında tam da "gönül işlerine" uygun bir soru değil ama nedense -daha çok empati kurabiliyorum sanırım bu kategoriye, insanların yardımseverliği adına falan, gibi gibi- buraya yazasım geldi. yoksa sorunun amacı altında "gönül işleri/niz adına ne hissediyorsunuz?" gibi bir soru yok. daha genel olarak hayata karşı vs "hissel" anlamda soruyorum. bunu kelimelere dökmenizi... sadece şarkıya odaklanabilirsiniz ama gayet uyumlu olduğundan ötürü klibini de izleyebilirsiniz cevaplarken. şimdiden teşekkürler...
www.youtube.com
www.youtube.com
Dostum müzik kısmında durmaksızın yürüdüğümü hayal ettim bazen denizin kenarında bazende her tarafı yemyeşil olan bi yerde. Böyle basımı alıp gitmişim gibi. Söz kısmında ise cimlere uzandıgımı gökyuzune baktıgımı gördüm o esnada hayallerimi nereden nerelere geldiğimi falan düşündüm..
- fıytfıyt (20.05.16 19:37:13)
huzur var, güneş var, hafif rüzgar var, nostaljik bi hava var. gerçi ben beirut'un tüm şarkılarında aynı şeyleri hissediyorum sanırım.
- in vino veritas (21.05.16 12:36:17)
bu parça sayesinde elephant gun şarkılarını tanıdım.Buna vesile olduğu için çok mutlu etti.Hayret elephant gun'ı nasıl kaçırmışım.Matrix'e de teşekkürler
www.youtube.com
www.youtube.com
- turkuaz (21.05.16 13:12:36)
[]
Şınav hakkında...
Merhabalar. Kendime spor adı altında 2 şey yapıyorum. 1.si düzenli yürüyüş. 2.si de şınav. bir de uzakdoğu kaynaklı bir kas ve tendom sporum var günde 1 kez yaptığım. ismi Yi Jin Jing. (aslında sabah ve akşam yatmadan önce olmak şartıyla günde 2 kez yapmam lazım da..)
Şınav hakkında sorum olacak. Nisan ortası gibi başladım buna. Günde ya da 2 günde bir yapıyorum. Önceleri 11-12'de tıkanıyordum. Şimdi 28'lere çıktı sayı.
1) Bunun kaça kadar gideni makbuldür?
2) Bana tam olarak ne sağlar? Omuzları geniş bir insanım.
3) Ek olarak bir de mekik olayını eklemeli miyim sizce bunun yanına?
Şınav hakkında sorum olacak. Nisan ortası gibi başladım buna. Günde ya da 2 günde bir yapıyorum. Önceleri 11-12'de tıkanıyordum. Şimdi 28'lere çıktı sayı.
1) Bunun kaça kadar gideni makbuldür?
2) Bana tam olarak ne sağlar? Omuzları geniş bir insanım.
3) Ek olarak bir de mekik olayını eklemeli miyim sizce bunun yanına?
ön omuz ve göğüs kası yapar. karını da çalıştırır işte biraz statik yaparsan. form nizami ise arka kolu da çalıştırır. ben statik şınav ile süre kasıyordum. zırh gibi olur göğüsler
- hasmetizm 2046 (18.05.16 21:54:02)
Bence mekik ekle. Şınavın da çeşitleri var, onları uygula. Spartan push up yap, şınavda yükselirken ellerini çırp sonra tekrar yere koy, diamond push up yap vsvs. Farklı kas grupları çalışır en azından.
edit: Isınma için Jumping Jack denen hareketi, ardından da mountain climber denen hareketi yapabilirsin. Mekik yerine crunch yap, tam mekik yapma. Omurgaya zararlı olduğu doğru. Onun dışında squat da yaparsan bu 4 ana antrenman her gün düzenli olarak yapılıp zamanla arttırılırsa çok verimli sonuç alırsın.
edit: Isınma için Jumping Jack denen hareketi, ardından da mountain climber denen hareketi yapabilirsin. Mekik yerine crunch yap, tam mekik yapma. Omurgaya zararlı olduğu doğru. Onun dışında squat da yaparsan bu 4 ana antrenman her gün düzenli olarak yapılıp zamanla arttırılırsa çok verimli sonuç alırsın.
- utkumon (18.05.16 21:54:29 ~ 22:07:31)
mekik değil de plank ekle. omurga için önerilmiyor mekik.
- hasmetizm 2046 (18.05.16 22:05:06)
[]
Şu tarz parça isteği > Civil Wars - Dust to Dust / Bic Runga - Sway gibi
başlıktaki ve aşağıdaki şu iki parça gibi lezizine denk gelemedim bir türlü. Parçaları biliyorsanız ya da dinleyip bakarsanız, buna benzer tüm önerilere açığım. Vermesini istediğim his genel olarak şöyle bir şey; Dinlerken sevgisel anlamda (sevgiliniz varsa onu düşündüren, yoksa da sevgi'nin, sevebilme yetisinin hoşluğunu hissettiren) çoşku uyandırması ama aynı zamanda minik de olsa sızısal bir şeyler de aktarması. (yani düşük oranda hüzünlü olabilir ek olarak) naif olsun, depresif olmasın, mutluluktan havalara da uçurmasın.
Civil Wars - Dust to Dust > youtu.be
Bic Runga - Sway > youtu.be
Civil Wars - Dust to Dust > youtu.be
Bic Runga - Sway > youtu.be
@kyha: teşekkürler. bunu da çok severdim ama hatırlayamamışım. bunu sağladın.
eee başka yok mu arkadaşlar? şaka mı bu? :P
eee başka yok mu arkadaşlar? şaka mı bu? :P
- matrix (07.04.16 02:43:54)
ben bir tane daha buldum arkadaşlar, aynen kastettiğim tada sahip bir parça. kaç zamandır loop'ta...
IMANY - Slow Down > www.youtube.com
IMANY - Slow Down > www.youtube.com
- matrix (16.05.16 16:58:53)
[]
Facebook / messenger konuşmalarını yazı dosyası olarak kaydetmek mümkün mü?
facebook'ta / messenger'da birileriyle olan konuşmalarda geriye gitmez çok yorucu bilirsiniz. bunları böyle atıyorum word dosyası olarak dışarı çıkartabilecek bir program var mıdır bildiğiniz?
www.facebook.com
her şeyini indiriyorsun böyle. chat'in html dosyası da var içinde. yavaş yükleniyor yalnız.
her şeyini indiriyorsun böyle. chat'in html dosyası da var içinde. yavaş yükleniyor yalnız.
- glamdr1ng (31.03.16 22:15:13)
eyvallah bilmiyordum bunu ama şu durumda işlevsiz geldi. sırf sohbet arşivi için (ki asıl amacım daha kolay okuyabilmek geçmişe dair) bana yüzlerce fotoğrafı, vidyoyu falan da indirtecek bu. zulüm olur buna katlanmak :)
- matrix (31.03.16 22:45:43)
[]
"X kişinin her yeni tweet'ini kaydet" gibi bir hizmet var mıdır?
günümüzde herşeye yetişemiyoruz malumunuz. okumasını sevdiğim insanların kaçırdığım bir sürü tweet'i olabiliyor mesela. twitter'ın böyle bir hizmeti yok, biliyorum. ama bunu bir şekilde çözebilmemizin yolu var mıdır?
mesela ayarlayacaz programı vs. o kişinin her tweet'ini bize mail atacak. ya da bir yerde toplayacak vs gibi?
mesela ayarlayacaz programı vs. o kişinin her tweet'ini bize mail atacak. ya da bir yerde toplayacak vs gibi?
tweet atınca haber veriyordu mobil uygulaması. yamulmuyorsam
- cekilmis gayfe (31.03.16 19:08:24)
- ekyil (31.03.16 19:10:31)
Twitterde mobil uygulamada profiline girip favori kişilere ekleyebilirsiniz
- Erensq06 (31.03.16 21:58:39)
arkadaşlar tam anlaşılır olamadım sanırım. bildirim alıyorum elbette. ama 3-5 saat işim oluyor. onların üstüne nice bildirimler geliyor. başlıkta dediğim gibi bildirim değil, kaydedecek bişey lazım. depolayacak yani onları bir yerde. @ekyil'in önerdiği uygulamayı bir kurcaliyim ama yine önerisi olanlar varsa çekinmeden yazsınlar tabi :D
- matrix (31.03.16 22:39:43)
eyvallah hocam. ilgileniyorum hemen.
- matrix (01.04.16 13:35:37)
[]
Sizce WhatsApp; IOS ve Android arasındaki farklılıkları er geç kapatır mı?
en bariz örneği olarak IOS'ta sohbetler içinde anahtar kelime araması yapamamak var. arkadaşlarımın aylar önce önerdiği bir link'e falan ulaşamıyorum bu yüzden. çok işkence oluyor geriye gitmek. (tamam favoriye alma diye bir özellik geldi eyvallah ama yeterli değil işlevsel olarak. çünkü bir şeyin sonradan favorim olacağını kestiremem ben. sonradan lazım olabilir bla bla) en fazla sohbeti komple maile yolluyorsun ve sonra text tabanlı bir arama yapabiliyorsun. ama bu da android'deki gibi pratik olmuyor. android'de ne güzel, anahtar kelime yazıp arama yapabiliyorsun misler gibi.
ben de sırf bu yüzden periyodik olarak maile atıp, sonra telefondan siliyorum konuşmaları. yer de kaplamamış oluyor bu sayede.
sizce işte bu eksiklik IOS'a da gelecek midir er geç? bunu bilmek belki silmekten vazgeçirebilir beni. en azından bazı arkadaşlarımla ve gruplarımla olan konuşmaları... ne dersiniz? 1 milyon kişi toplayıp bunu IOS'a iletsek dikkate alırlar mı mesela?
ve evet derdimi ben de zkeyim...
ben de sırf bu yüzden periyodik olarak maile atıp, sonra telefondan siliyorum konuşmaları. yer de kaplamamış oluyor bu sayede.
sizce işte bu eksiklik IOS'a da gelecek midir er geç? bunu bilmek belki silmekten vazgeçirebilir beni. en azından bazı arkadaşlarımla ve gruplarımla olan konuşmaları... ne dersiniz? 1 milyon kişi toplayıp bunu IOS'a iletsek dikkate alırlar mı mesela?
ve evet derdimi ben de zkeyim...
ios da var ki zaten bu özellik
- Frederick Co (31.03.16 19:09:13)
frederick in dediği gibi var o özellik zaten çoktandır :)
konuşmaların olduğu pencerede en yukarda. normalde görünmüyor. aşağı ittirip ortaya çıkartman lazım
konuşmaların olduğu pencerede en yukarda. normalde görünmüyor. aşağı ittirip ortaya çıkartman lazım
- washe (31.03.16 19:19:15)
ios'ta search var.
- sta (31.03.16 19:19:52)
vay arkadaş ya. bir şey daha öğrendik. ben hep kişisel konuşma ekranları içinde ve özel ayarlar ekranında aradım durdum. kastettiğiniz "ara" hiç aklıma gelmemişti. onu ben "rehberden insan ara" gibi bir şey sanıyordum.
çok teşekkürler. bugünmüş bunun öğrenme karması...
çok teşekkürler. bugünmüş bunun öğrenme karması...
- matrix (31.03.16 22:36:10)
[]
Wordpress'li sitemizdeki paylaşımları sosyal ağlarda paylaşırken başlıklar
selamlar, wordpress kullanarak yönetilen sitelerde, hazırladığımız içeriklerin linkini kopyalayıp feysbuk'ta mesela kişisel sayfamızda paylaşırken abuk bir sorun yaşıyoruz;
örnek vereyim.
diyelim ki kediler hakkında bir içerik hazırladık. ve bu içeriğin başlığı "kedilerle yaşam" olsun. sitemizin de sloganı "küçük patiler" olsun. paylaşımı yapınca feysbuk'ta başlık aynen şöyle görünüyor;
Kedilerle YaşamKüçük patiler
bunun sebebi nedir. nasıl ve nereden çözeriz. yardım lütfen...
örnek vereyim.
diyelim ki kediler hakkında bir içerik hazırladık. ve bu içeriğin başlığı "kedilerle yaşam" olsun. sitemizin de sloganı "küçük patiler" olsun. paylaşımı yapınca feysbuk'ta başlık aynen şöyle görünüyor;
Kedilerle YaşamKüçük patiler
bunun sebebi nedir. nasıl ve nereden çözeriz. yardım lütfen...
Madem blog girdilerini sosyal medyada sıklıkla paylaşacaksınız, öncelikle ShareThis eklentisini kurun. Ardından aşağıdaki adımları takip edin:
support.sharethis.com
Bu şekilde sosyal medyada paylaşım yaptığınızda blog gönderiniz kendi başlığından hariç olarak dilediğiniz başlıkla paylaşılır.
support.sharethis.com
Bu şekilde sosyal medyada paylaşım yaptığınızda blog gönderiniz kendi başlığından hariç olarak dilediğiniz başlıkla paylaşılır.
- cok sey hakkinda az sey bilen adam (06.02.16 17:29:15)
ilk gelen cevaba yanıttır;
hocam ben kod olaylarından anlamıyorum. benim işim içerik girmek, yazıları editlemek, sosyal ağlarda paylaşmak falan. cevabınızı kod'lardan anlayan arkadaşa ilettim ve şu cevabı verdi bana;
seo yaptık
Onu kurunca saçmalıyor site
Taaa en başta baktım
Ne kadar eklenti o kadar yorumlayacak kod ne kader yorum o kadar yavaş site
---
yani özetle biz bunu wordpress'in kendisinden çözemez miyiz? mesela içerik oluştururken en altta "ana ayarlar - sosyal ağlar" diye bölümler var.
hocam ben kod olaylarından anlamıyorum. benim işim içerik girmek, yazıları editlemek, sosyal ağlarda paylaşmak falan. cevabınızı kod'lardan anlayan arkadaşa ilettim ve şu cevabı verdi bana;
seo yaptık
Onu kurunca saçmalıyor site
Taaa en başta baktım
Ne kadar eklenti o kadar yorumlayacak kod ne kader yorum o kadar yavaş site
---
yani özetle biz bunu wordpress'in kendisinden çözemez miyiz? mesela içerik oluştururken en altta "ana ayarlar - sosyal ağlar" diye bölümler var.
- matrix (06.02.16 17:37:30)
Bu paylaşımları yapmanızı sağlayan eklentini ayarlarına bakmanız lazım. Sorun wordpress kaynaklı değildir.
- 1lisan1insan (06.02.16 18:38:39)
[]
Harici diskleri adaptörleriyle nasıl eşleştirebiliriz?
zaman zaman harici disk ala ala sayısı 6-7'yi buldu. genelde hepsiyle tek adaptör kullanır oldum. ama bunun sağlıklı bir yol olmadığını söylediler. ben de kıllandım. en son zaten 1.5 tb'lık samsung marka bir disk bir anda RAW formatına dönüşüverdi. günlerdir kurtarmaya uğraşıyoruz. neyse.
adaptörlerin hepsini buldum ama marka falan yazmıyor bunlarda. hangi adaptör hangi diskin olduğunu anlayacak pratik bir yol var mıdır?
adaptörlerin hepsini buldum ama marka falan yazmıyor bunlarda. hangi adaptör hangi diskin olduğunu anlayacak pratik bir yol var mıdır?
Amperajları önemli, büyük ihtimalle hepsi 1,5 amper falandır, fark etmez yani. Şarj aletinde yazar. Oradan kontrol et.
- hasmetizm 2046 (11.01.16 00:54:40)
[]
Bir youtube kanalı için görüş ve eleştirilerinizi rica ediyorum
iyi günler. bir arkadaşım sinema-dizi odaklı bir youtube kanalı kurdu. ilk işlerinden birisi şudur;
www.youtube.com
bir göz atıp, fikrinizi belirtebilir misiniz? buradan ya da direkt videonun altına yorum olarak. hunharca eleştirebilirsiniz bu arada. sado ve mazoya açığız :p sonraki işlerini bu eleştiriler doğrultusunda beslenerek oluşturacak çünkü.
şimdiden çok teşekkürler...
www.youtube.com
bir göz atıp, fikrinizi belirtebilir misiniz? buradan ya da direkt videonun altına yorum olarak. hunharca eleştirebilirsiniz bu arada. sado ve mazoya açığız :p sonraki işlerini bu eleştiriler doğrultusunda beslenerek oluşturacak çünkü.
şimdiden çok teşekkürler...
konuşması hep aynı düzeyde seyrediyor, bir noktadan sonra sıktı açıkçası.
ama video olarak beğendim, konuşmasını da düzeltirse alır başını gider diye düşünüyorum.
edit: takip ettim bile, iş var bu arkadaşta.
ama video olarak beğendim, konuşmasını da düzeltirse alır başını gider diye düşünüyorum.
edit: takip ettim bile, iş var bu arkadaşta.
- livaneli kadir (09.12.15 12:56:27 ~ 13:02:40)
2 kelimede bir kesilmesi/kare atlaması hoş olmamış (2.39 civarı). cümleden cümleye bölse daha iyi olur sanki. onun dışında hoş buldum açıkçası
- rabban (09.12.15 16:30:05)
sürekli aynı tondan konuşmuşsun
espriler çok zorlama ve kötü, arkaya gülme efekti koysaydın birol güven sit-comlarıyla yarışabilirdin.
ikide bir kesilmesi +1
daha iyileri varken bunu izlemem.
kliseyle bitireyim hayatımdan 5 dakika 11 saniye çaldın.
espriler çok zorlama ve kötü, arkaya gülme efekti koysaydın birol güven sit-comlarıyla yarışabilirdin.
ikide bir kesilmesi +1
daha iyileri varken bunu izlemem.
kliseyle bitireyim hayatımdan 5 dakika 11 saniye çaldın.
- kuzey li (09.12.15 16:41:52)
[]
Şimdi sigortasız kalsak GSS (gelir tespiti) olayından nasıl etkileniyoruz?
malesef ki devletin kurumlarında çalışan öküzlerin birinin söylediğini, diğeri bilmediği için, yani telefonla bile doğru düzgün sonuca ulaşamadığımız için buraya soruyorum. defalarca konuşulmuş olabilir konu, şimdiden kusura bakmayın.
malum 30 eylül 2015 gelir tespiti yaptırmak için son gündü. o güne kadar gelir tespitini yaptırmayanlar şu anda devletin belirlediği otomatik en alt rakamdan borçlanmaya başladılar. fakat bu sanırım 30 eylül tarihinde sigortasız olmayı, işkurdan işsizlik maaşı almamayı gerektiriyordu.
bu durumda 30 eylül'de zaten sigortalı olan, ya da zaten işsizlik maaşı alanlar, mesela şu anda 4 kasım 2015'te sigortaları sonlansa, işsizlik maaşları bitmiş olsa ne yapacaklar? onu merak ediyorum.
şimdiden çok teşekkür ederim.
malum 30 eylül 2015 gelir tespiti yaptırmak için son gündü. o güne kadar gelir tespitini yaptırmayanlar şu anda devletin belirlediği otomatik en alt rakamdan borçlanmaya başladılar. fakat bu sanırım 30 eylül tarihinde sigortasız olmayı, işkurdan işsizlik maaşı almamayı gerektiriyordu.
bu durumda 30 eylül'de zaten sigortalı olan, ya da zaten işsizlik maaşı alanlar, mesela şu anda 4 kasım 2015'te sigortaları sonlansa, işsizlik maaşları bitmiş olsa ne yapacaklar? onu merak ediyorum.
şimdiden çok teşekkür ederim.
gelir testi için son gün diye bir şey yok. borç yapılandırması için son gündü, gelir testi bu sistem olduğunca devam edecek. eski borcun varsa onu yapılandıramayacaksın, gelir testinden sonra gelirine göre bundan sonraki borcun belirlenecek. sigortan yatmayı bıraktıktan sonra borç işlemeye başlar, ertesi gün gidip gelir testi yaptır hemen. yaptırmazsan tavan fiyattan borç kitleyecekler.
- baba jo (04.11.15 15:48:56)
[]
bahislerden nasıl devasa paralar kazanıyor bu insanlar yaf
periscope'ta yayın açmaya kadar götürmüşler işi. adam periscope yayınında herkesin gözü önünde geçen gün oynanan beşiktaş maçına tam 29.000 tl bastı. gerçi kaybetti. ama kazanan da epey bir insan var. kupon fotosu paylaşıyorlar vs vs. hayır yani, çoğu insan -afedersiniz- dötünden terler akıtarak asgari ücret için canla başla çalışırken, bu adamlar oturdukları yerde keyifler çatarak nasıl elde edebiliyorlar bu paraları. birisi "onların hepsi düzmece, inanma" desin, ispatlasın da rahatlayalım.
bu kadar kolaysa biz de evde bir odayı kapatıp, tüm günü mesai yapar gibi bu işlere tam odaklanarak geçirelim ve paraya para demeyelim o halde.
bu kadar kolaysa biz de evde bir odayı kapatıp, tüm günü mesai yapar gibi bu işlere tam odaklanarak geçirelim ve paraya para demeyelim o halde.
sorun siteler parayı ödüyor mu ise ödüyor. kazanmak kolay mı dersen o bambaşka soru. bir sürü yan faktör var kazanan oyuncu olmak için.
- rubenanyukov (23.09.15 06:09:27)
insanlar bu işi meslek edinmişler. Uganda ligi'ni bile takip ediyorlar. canlı bahis sitelerinin bazıları paraya yatma girişiminde bulunabiliyor ama çok mümkün olmuyor. ve adamlar salı günü şampiyonlar ligi maçlarına yaptıkları bahislerle 1 gecede Mercedes a 180 alabiliyor. sanırım işin özü cesaretli olmak.
- enkotunik (23.09.15 10:55:57)
bu insanlar sıfırdan bahisle bu kadar parayı kazananlar değil. mesela mehmet ali erbil her kumarheneye gidişinde 100bin lira limit koyuyormuş kendine. 100bin lirayla oturup 1 milyon kazanabilir ama bu her zaman olmaz
- buhebu (23.09.15 11:06:24 ~ 11:06:38)
- reso aga (23.09.15 11:12:26)
bi arkadaşın dediğine göre kuponu iptal ediyorlarmış. adam bayici/tanıdığı, bastırıyor 10-20 tane kupon olasılıklara göre. hepsini iptal ediyor sonra. hangisi tutarsa fotoğraf çekip paylaşıyor.
- only (23.09.15 11:45:31)
[]
Ekşi sözlük'teki mesaj kutusu (gelen ve arşiv) limitleri nedir?
malum mesaj'a tıklayınca "gelen kutusu" ve "arşiv" diye 2 sekme var. bunların limitleri ile ilgili kesin bilgilere ihtiyacım var.
1) gelen kutusu'nda kaç başlık limiti vardır? (başlık diyorum çünkü x biriyle 10 kez, y biriyle 5 kez mesajlaşılmış olabilir ama bunlar kutunun içinde tek bölüm olarak görünmektedir)
2) şu kadar limit var dediniz diyelim. o limiti hiç aşmadığımızı farzedelim. peki son geçerlilik tarihi var mıdır? yani "mesaj başlıkları şu kadar günden sonra silinir" gibi bir durum var mıdır?
3) bir mesajı alıp arşive yolladık diyelim. 1. soru bunun için de soruluyor. arşivin mesaj limiti nedir?
4) 2. soru bunun için de soruluyor. arşivdeki mesajların tarihsel bir son kullanma tarihi var mı?
5) bir mesajı arşive attıktan sonra, yine yeni mesaj alırsa tekrar otomatikman gelen kutusuna mı taşınıyor?
şimdiden çok teşekkür ederim yardımcı ruhunuz için.
1) gelen kutusu'nda kaç başlık limiti vardır? (başlık diyorum çünkü x biriyle 10 kez, y biriyle 5 kez mesajlaşılmış olabilir ama bunlar kutunun içinde tek bölüm olarak görünmektedir)
2) şu kadar limit var dediniz diyelim. o limiti hiç aşmadığımızı farzedelim. peki son geçerlilik tarihi var mıdır? yani "mesaj başlıkları şu kadar günden sonra silinir" gibi bir durum var mıdır?
3) bir mesajı alıp arşive yolladık diyelim. 1. soru bunun için de soruluyor. arşivin mesaj limiti nedir?
4) 2. soru bunun için de soruluyor. arşivdeki mesajların tarihsel bir son kullanma tarihi var mı?
5) bir mesajı arşive attıktan sonra, yine yeni mesaj alırsa tekrar otomatikman gelen kutusuna mı taşınıyor?
şimdiden çok teşekkür ederim yardımcı ruhunuz için.
limitleri unuttum. arşiv'deki mesaj silinmiyor hiç. arşive attıktan sonra aynı kişiden mesaj alırsan, arşiv'deki kısım kalıyor, mesaj'da yeni bi başlık oluşuyor. yani bi mesajı arşiv'e alınca o zamana kadarki mesajlarını koruyorsun.
- xenophobe (23.09.15 01:11:01)
Ona benim de kafam takıldı diğersözlüklerde baya fazla bu limit ama burda 1500 mesajı geçince kasma yapıyor 2500 civarı açılmıyor mesaj kutusu. Bilen eden de yok kaç kez duyru açtım kimse iliglenmediarşiv kaç safya limitli bilmiyorum şuan 3 sayfa yani 30dan az mesaj var ama gelen kutusu limiti aşırı az ayıptır be yazılımcılar şuna bi el atsın. Gerçi duyuruda da mobilin çok eksiği var nasılsa müşteri çok diye yazılımı geliştirmiyonuz mu gerçekten yazılım okumamış kişilerin siteleri bile daha donanımlı.
- qazedcsrfvtyhngujmkol (05.08.16 11:02:52)
[]
İstanbul Sarıyer'e yakın plaj tavsiyeleriniz var mıdır?
-şu günlerde
-haftaiçi kızlı-erkekli :p gidebileceğimiz
-sarıyer'e yakın (kilyos gibi)
-kilitli dolap hizmeti olan (EN ÖNEMLİSİ kesinlikle budur. çünkü kişisel aracımız yoktur, özel eşyalarımızı kitleyip içine gnül rahatlığı ile bırakabileceğimiz.)
hangi paralı plajları önerirsiniz? gidip beğendiniz, tavsiye edebileceğiniz yerler olarak?
-haftaiçi kızlı-erkekli :p gidebileceğimiz
-sarıyer'e yakın (kilyos gibi)
-kilitli dolap hizmeti olan (EN ÖNEMLİSİ kesinlikle budur. çünkü kişisel aracımız yoktur, özel eşyalarımızı kitleyip içine gnül rahatlığı ile bırakabileceğimiz.)
hangi paralı plajları önerirsiniz? gidip beğendiniz, tavsiye edebileceğiniz yerler olarak?
burç beach.
dolap hizmeti var mı bilmiyorum ama bir çok kez gittim, çantalarımızı bırakıp denize girdik ve hırsızlık vakası olmadı. boğaziçi üniversitesi mezunlarının ve öğrencilerinin yoğunlukta olduğu bi plaj kendisi.
dolap hizmeti var mı bilmiyorum ama bir çok kez gittim, çantalarımızı bırakıp denize girdik ve hırsızlık vakası olmadı. boğaziçi üniversitesi mezunlarının ve öğrencilerinin yoğunlukta olduğu bi plaj kendisi.
- spatzle (27.07.15 01:10:36)
tırmata beach de iyidir. fiyatı hatırlamıyorum ama ucuz, burç'la aynı olması lazım. burç'un yanında zaten. onların biraz yanı da suma beach.
- adin ne zenci (27.07.15 02:03:19 ~ 02:03:26)
[]
Sevgiliniz hemcinsiyle öpüşürse...
diyelim ki sevgiliniz bir ortamda (atıyorum barda, alkol kafasında falan) "hemcinsi" olan birisiyle 15-20 saniye öpüştü diyelim. (sizin yanınızda olması gerekmiyor. sonradan geldi size söyledi diye de farzedebiliriz.)
bunu nasıl karşılardınız?
aldatmak olarak görür müydünüz? ("açıkladığı için aldatma olmaz" gibi bir mantığa inceltmeyin konuyu.)
ilişkinizde, ona bakışınızda, sevginizde (aşkınızda) bir değişiklik olur muydu?
edit 1: soruyu her iki cinse de sordum. sırf erkeklee sormuş olsaydım bunu belirtmeyi unutmayacak kadar bilincim yerimde. ayrıca "tahrik" ya da "geyik" amaçlı bir soru değil. gayet psikolojik ve sosyolojik bir soru.
bunu nasıl karşılardınız?
aldatmak olarak görür müydünüz? ("açıkladığı için aldatma olmaz" gibi bir mantığa inceltmeyin konuyu.)
ilişkinizde, ona bakışınızda, sevginizde (aşkınızda) bir değişiklik olur muydu?
edit 1: soruyu her iki cinse de sordum. sırf erkeklee sormuş olsaydım bunu belirtmeyi unutmayacak kadar bilincim yerimde. ayrıca "tahrik" ya da "geyik" amaçlı bir soru değil. gayet psikolojik ve sosyolojik bir soru.
Aldatmak olarak görürüm hemcinsiyle olması bir şeyi değiştirmez ama sanıyorum bu soru erkeklere sorulmuş zira erkeklerde böyle bir olay var gibi yansıtılıyor hep, sanki adam bu olaydan hiç gocunmaz tam tersi tahrik olur gibi bi algı var hep.
- ekaterina (17.07.15 02:58:28)
bugün kızla öpüşen yarın erkeklede öpüşür der rahatsız olurum.
- betfair (17.07.15 03:00:15)
Hep bi biseksüel sevgilim olsun istemişimdir... Karışık mevzular, kestiremiyorum.
- bigbadabum (17.07.15 03:05:28)
Karışmam rakip olarak görmüyorum. Biseksüel olmasına da hayır demem açıkçası. Daha önce de gördüm zaten bir kez.
Edit: Üstüme alındım lan editi. Ciddiydim ben olum.
Edit: Üstüme alındım lan editi. Ciddiydim ben olum.
- gunde 3 litre kola icen adam (17.07.15 03:11:45 ~ 03:29:30)
aldatmadır. ayrılırım.
- sen git ben geliyorum (17.07.15 03:32:12)
aga alkol kafasi demissin bi kere. kendinde degilse yaptigi bir sey icin suclayamam.
- baldur2 (17.07.15 08:17:56)
Bir kadın olarak önce bir şaşırırdım ama sonra hoşuma giderdi sanırım.
- rivulet (17.07.15 10:00:34)
içeri doğru sıçardım
- lantis (17.07.15 10:44:53)
kafalarını tokuşturup siktir olur giderim o mekandan. erkeğim. hali hazırda bunu yakıştırabileceğim bir sevgilim dahi yok ama şu an bile sinirlendim.
aşufteliğe zerre müsaadem yok.
aşufteliğe zerre müsaadem yok.
- klar (17.07.15 11:06:17)
26 K
Kesinlikle homofobik degilim. Ama benim optugum insanin gidip de erkegi opmesi beni inanilmaz rahatsiz ederdi. Kaldi ki 3-5 saniye degil, 15-20 saniye! Gozunuzu kapatip 15-20 saniye boyunce birisini optugunuzu hayal edin. Icinizden 15e kadar sayin. Cok uzun bir sure. Yani bi anlik biseydi, yok bi deneyelim dedik va tarzi zirvalamalar icin cok cok uzun. Kisacik bi mucuk yapip gecme degil. Baya baya duygular bi takim hisler falan girmis isin icine.
Iyk cok cirkin. Bunu yapan erkege %100 erkek gozuyle bakamazdim artik.
Kesinlikle homofobik degilim. Ama benim optugum insanin gidip de erkegi opmesi beni inanilmaz rahatsiz ederdi. Kaldi ki 3-5 saniye degil, 15-20 saniye! Gozunuzu kapatip 15-20 saniye boyunce birisini optugunuzu hayal edin. Icinizden 15e kadar sayin. Cok uzun bir sure. Yani bi anlik biseydi, yok bi deneyelim dedik va tarzi zirvalamalar icin cok cok uzun. Kisacik bi mucuk yapip gecme degil. Baya baya duygular bi takim hisler falan girmis isin icine.
Iyk cok cirkin. Bunu yapan erkege %100 erkek gozuyle bakamazdim artik.
- letheavendangered (17.07.15 11:54:18)
basima gelene kadar guzel bir sey olacagini hayal ediyordum ama cok fazla amerikan dizisi/filmi izledigimi anladim basima gelince. diger aldatma turlerinden cok bir farki yok.
- redlinetheturk (23.07.15 01:26:42)
bardan çıkıp threesome yapmaya giderdik ne güzel.mükemmel bahane hep bunu yapmak istemişimdir.o pası verdi bende gole giderdim o saatten sonra.
- iste o bendim (23.07.15 01:42:13)
önce ikisiyle eve gidip threesome yapıp sonra boşardım, ayrılırdım her neyse. Çünkü alkol alınca başkasıyla öpüşebiliyorsa bir gün karşı cinsle de öpüşebilir, hemcinsle öpüşmesi de "ben hariç herhangi biri" olarak düşünürsek aldatma. Ama üçlü fırsatı varsa da insan bi dener :D
25, e.
25, e.
- rodriguez2 (23.07.15 02:08:03 ~ 02:08:29)
Kendisine hayatta başarılar dilerim. Laf olsun diye değil samimiyim asdfhjk.
Kadın olarak karşı cinsle bir şeyler denemeyi meraktan ve masum olarak görüyorum. Hem kadın vücudu estetik. Mide kaldırabilir. Ama sevgilimin aynı durumda olacağını sanmıyorum. Kesinlikle kaldıramazdım. Sırf meraktan deneyecekse gitsin benle sevgili değilken denesin/deneseymiş.
Kadın olarak karşı cinsle bir şeyler denemeyi meraktan ve masum olarak görüyorum. Hem kadın vücudu estetik. Mide kaldırabilir. Ama sevgilimin aynı durumda olacağını sanmıyorum. Kesinlikle kaldıramazdım. Sırf meraktan deneyecekse gitsin benle sevgili değilken denesin/deneseymiş.
- apartman teyze (23.07.15 02:17:43)
[]
basitçe "kitaplık" tasarlamak için ne önerirsiniz?
odama bir kitaplık yaptırmak istiyorum. tasarımını da kendi hayal gücüme uygun olarak oluşturmak istiyorum. bunu hangi programla çok zorlanmadan yapabilirim? maksat marangoza falan çıktı alıp verip adam gibi anlaşılır olabilmek. ücretsiz (ya da crack'lenebilir) olması tercihimdir.
paint
- surgan (16.07.15 22:25:26)
Program ile zaman kaybı yaşayabilirsin. Onun yerine , ilham veren kitaplık tasarımları, şeklinde arama yapman tasarım öncesinde bir çözüm olabilir.
- 1adam (16.07.15 22:27:36)
"paint" cevabına güldüm. hiç paint açmayan birisi sanırım onu photoshop falan sanıyor.
ilham veren tasarımlara gelince. zaten benim ilhamın var. :) onu marangoza adam gibi anlatmanın yolu da çizmektir. çünkü çoğu marangazo dil dökerken ister istemez sizi manipule edecektir. "onun yerine şöyle olsun" bla bla şeklinde. uğraşamam öyle bir insan kitlesiyle. parasını alıyorsa sesini çıkarmayıp ne isteniyorsa onu yapacak.
benim istediğim tarzda pek kitaplık göremedim. tasarım harikası ürünler de zaten 5 bin tl'den başlıyor. benimki kompleks bir ürün olacak. işte bir bölümü kitap için, bir bölümü dvd için, bir bölümü kapaklı dolap şeklinde, bir bölümü daha iri gözlere sahip olacak retro cihazlar koymak için falan. ve bunu bir odanın nerdeyse tek bir duvarına monte etmeyi düşünüyorum ki odaya girince her tarafta bir zımbırtı görmek yerine sadece tek bir duvarda herşey olacak. gibi gibi.
ilham veren tasarımlara gelince. zaten benim ilhamın var. :) onu marangoza adam gibi anlatmanın yolu da çizmektir. çünkü çoğu marangazo dil dökerken ister istemez sizi manipule edecektir. "onun yerine şöyle olsun" bla bla şeklinde. uğraşamam öyle bir insan kitlesiyle. parasını alıyorsa sesini çıkarmayıp ne isteniyorsa onu yapacak.
benim istediğim tarzda pek kitaplık göremedim. tasarım harikası ürünler de zaten 5 bin tl'den başlıyor. benimki kompleks bir ürün olacak. işte bir bölümü kitap için, bir bölümü dvd için, bir bölümü kapaklı dolap şeklinde, bir bölümü daha iri gözlere sahip olacak retro cihazlar koymak için falan. ve bunu bir odanın nerdeyse tek bir duvarına monte etmeyi düşünüyorum ki odaya girince her tarafta bir zımbırtı görmek yerine sadece tek bir duvarda herşey olacak. gibi gibi.
- matrix (16.07.15 22:39:42)
3D olarak modelleyim marangoza vereceksin o da bilgisayardan acip cam programiyla isleyecek mi? Eline kagit kalem al ciz anlat. En olmadi parcalanmis hali ile tahta plakalari olculeri ile yaz su sekilde monte edilecek de. Cizim prigrami olsun illa diyorsan sketch up ya da autocad en basitleri ama yinede uc gunde kapamazsin temelin yoksa. El diyorum. Al cetveli yardir.
- cizgilerebasancocuk (16.07.15 22:51:22)
kurşunkalem. illa dijital olsun diyosan Sketchup.
- paulie walnuts (16.07.15 22:52:54)
@matrix
paintin gülünecek bir yanı yok. onunla yapabileceğin, yeteneğinle sınırlı. nette paint ile yapılan 3d araba çizimlerini görmen lazım.
@cizgilerebasancocuk +1
paintin gülünecek bir yanı yok. onunla yapabileceğin, yeteneğinle sınırlı. nette paint ile yapılan 3d araba çizimlerini görmen lazım.
@cizgilerebasancocuk +1
- 1adam (17.07.15 00:20:22)
[]
"içerikteki" davranış şeklinin / karakter halinin ismini soruyorum
sevmediğim insan davranışlarından bir tanesinin tam adını (tabi varsa yani) öğrenmek istiyorum. en azından yoksa da sizce ne denir böylesine diye soruyorum...
şöyle bir örnek düşünün:
adam geçen bayramda istanbul'dan gidiyor bir yerlere. giderken duyuruyor, tatilden fotolar şu bu. keyfini paylaşıyor bastıra bastıra. "oh be istanbul'dan kurtulma keyfi" diyor mesela.
bu bayramda da istanbul'da kalıyor. ve trafik durumunun haritasını paylaşıyor "oh be bayramda istanbul bomboş, gittiğiniz yerde kalın" diyor.
bir tür "işine geldiği gibi" davranıyor. objektif olamıyor. yani "dötlük" yapıyor işte kabaca. ben bunun kaba olmayanını merak ediyorum. bu tarz arkadaşların alnına şak diye yapıştırılası etiket nedir?...
şöyle bir örnek düşünün:
adam geçen bayramda istanbul'dan gidiyor bir yerlere. giderken duyuruyor, tatilden fotolar şu bu. keyfini paylaşıyor bastıra bastıra. "oh be istanbul'dan kurtulma keyfi" diyor mesela.
bu bayramda da istanbul'da kalıyor. ve trafik durumunun haritasını paylaşıyor "oh be bayramda istanbul bomboş, gittiğiniz yerde kalın" diyor.
bir tür "işine geldiği gibi" davranıyor. objektif olamıyor. yani "dötlük" yapıyor işte kabaca. ben bunun kaba olmayanını merak ediyorum. bu tarz arkadaşların alnına şak diye yapıştırılası etiket nedir?...
Adamda çok bir şey göremedim. Çok kişi gibi İstanbul'la sevgi/nefret ilişkisi var işte. Çoğu kişi olarak İstanbul'dan nefret ediyoruz ama biri "Eee burada yaşama" deyince "Ben mecburum, sen yaşama" diyoruz. Hepimiz aynı konumdayız ve birbirimizden nefret ediyor, yaşadığımız kaos için birbirimizi suçluyoruz. Oysa, bu da şuna benziyor
www.biketoworkblog.com
Huzur bulduğumuz, mutlu olduğumuz tek zamanlar İstanbul boşken veya İstanbul'da değilken yaşadığımız zamanlar. Objektif değil çünkü duygusal, her gün İstanbul harbi ile savaşan insan nasıl objektif olsun İstanbul konusunda. Adam bunalmış ve patlama noktasına gelmiş, bu durumda da en ufak sevindirici şey böyle çelişkili, tutarsız mutluluklara neden oluyor. Demek ki adam stresten çıldırmış İstanbul'da. Bu da aşırı normal bir şey. Açıkçası İstanbul'da değilken ve İstanbul boşken seviyorum İstanbul'u.
Belki başka bir örnek üzerinden daha iyi anlardım. Bu örnekle ufkumu yeterince açamadım, demek istenileni hissedememiş olabilirim. Şu an adamın dötlüğü ile başka bir döt olarak süper empati yapabiliyorum.
Ha, yumurtadan çıkıp kabuğunu beğenmemek denebilir de, kabuk da kabuk olsaymış.
Edit: godoşu beklerken "hınç" demiş, güzel demiş. Gerçekten de İstanbul'da yaşamanın getirdiği bir hınç var.
www.biketoworkblog.com
Huzur bulduğumuz, mutlu olduğumuz tek zamanlar İstanbul boşken veya İstanbul'da değilken yaşadığımız zamanlar. Objektif değil çünkü duygusal, her gün İstanbul harbi ile savaşan insan nasıl objektif olsun İstanbul konusunda. Adam bunalmış ve patlama noktasına gelmiş, bu durumda da en ufak sevindirici şey böyle çelişkili, tutarsız mutluluklara neden oluyor. Demek ki adam stresten çıldırmış İstanbul'da. Bu da aşırı normal bir şey. Açıkçası İstanbul'da değilken ve İstanbul boşken seviyorum İstanbul'u.
Belki başka bir örnek üzerinden daha iyi anlardım. Bu örnekle ufkumu yeterince açamadım, demek istenileni hissedememiş olabilirim. Şu an adamın dötlüğü ile başka bir döt olarak süper empati yapabiliyorum.
Ha, yumurtadan çıkıp kabuğunu beğenmemek denebilir de, kabuk da kabuk olsaymış.
Edit: godoşu beklerken "hınç" demiş, güzel demiş. Gerçekten de İstanbul'da yaşamanın getirdiği bir hınç var.
- aychovsky (16.07.15 18:41:45 ~ 18:52:23)
aychovsky +1
istanbul'u trafik ve kalabalık yüzünden sevmeyen normal bir insan gibi göründü bana da.
tutarsız/kararsız olduğu söylenebilirdi eğer ki örnek istanbul'a özgülenmemiş olsaydı.
yalnız bu durumu "bakın ben akıllılık yaptım, siz görün gününüzü" tarzında alt metinlerle sosyal medyada bastıra bastıra duyurması diğer insanlara nanik yapar gibi oluyor. bu tutum şımarıklık ya da aşağılık kompleksi olarak yorumlanabilir bence.
istanbul'u trafik ve kalabalık yüzünden sevmeyen normal bir insan gibi göründü bana da.
tutarsız/kararsız olduğu söylenebilirdi eğer ki örnek istanbul'a özgülenmemiş olsaydı.
yalnız bu durumu "bakın ben akıllılık yaptım, siz görün gününüzü" tarzında alt metinlerle sosyal medyada bastıra bastıra duyurması diğer insanlara nanik yapar gibi oluyor. bu tutum şımarıklık ya da aşağılık kompleksi olarak yorumlanabilir bence.
- whimsical (16.07.15 18:53:30 ~ 18:57:22)
Rasyonalizasyon.
Yani bir davranisi etik, dogru ve gercek oldugu icin yapmiyor. Tam tersine o davranista bulundugu icin, davranisin kendisini etik, dogru ve gercek hale getiriyor.
Yani bir davranisi etik, dogru ve gercek oldugu icin yapmiyor. Tam tersine o davranista bulundugu icin, davranisin kendisini etik, dogru ve gercek hale getiriyor.
- protector (16.07.15 20:46:19)