[]

Danimarka'dan hediye ne alınır?

Merhabalar, erasmus nedeniyle vardım dk'ye. Bir kaç kişi bana burs vermişti. Gelirken onlara hediye alayım diyorum.

İlk olarak, bana burs veren hanımefendiye. Alkol kullanıyor, kendisine şarap vs. alayım diyorum? Hiç anlamam alkolden, dk özel bir içecek varsa, nedir önerileriniz?

Aynı hanımefendinin çocuğuna, bir lego ya da tr'de çok bulunmayan oyuncak. erkek 3-4 yaşında. Önerileriniz var mıdır?

Yine birinin kız çocuğuna, 3-4 yaşında.

Ortalama bir oyuncağın fiyatı 30 avro civarı olsa yeterli olur sanırım.

Cevaplar için şimdiden teşekkürer!

 
anthon berg likorlü çikolotaları meşhurdur.

ben lego ile onlardan almıştım.
  • kveldulv  (20.11.24 10:23:14) 
anthon berg’i bir ay kadar önce kopenhag duty free’sinden aldım, pek önermiyorum. daha önce aldığım likörlü çikolatalara göre lezzetsiz geldi. çikolata içindeki likör akışkan olmalı bence, bu içindeki frambuazlı malzemeye yedirilmiş alkol gibi ama akışkanlık yok. bira konusunda iyiler ona bir şey demiyorum ama likör tarzı spirits olarak önemli bir içkileri yok gibi gördüm. duty free’de vakumlu peynirleri satılıyor çok pahalı değil. düzgün bir şişe beyaz şarap ile birlikte alınabilir. tereyağlı kurabiye de olabilir, havalimanı yine çok pahalı değil bu konuda. macro’daki tereyağlı kurabiyeyle hemen hemen aynı fiyatlara geliyor gramaj fiyat oranına göre.

bir iş arkadaşımın oğluna tivoli’deki lego store’dan 13 euroya lego aldım ufak, geldikten sonra hepsiburada’da aynısını 220 liraya gördüm. Parasını da geçtim o kutuyu bavulda taşıdım gereksiz yere. burada bulunanlardan ekstra bir lego bence yok mağazalarda.
  • phoarbix  (20.11.24 16:47:22 ~ 16:48:02) 
[]

İngilizce geliştirmek için okuma kitabı önerisi

Merhabalar, ne önerirdiniz? Harry Potter’a başlamıştım, ama hiç ilgimi çekmedi. Ama gayet anlaşılabilirdi benim için. Dostoyevski’nin kitaplarını denedim, biraz ağır geldi bana.

Klasik kitapları tercih ediyorum. Şöyle dili biraz hafif kitap önerileriniz var mıdır?


 
Ogrenmeye yonelik olan kitaplar bana daha makul geliyor. Oxford bookworms serisi var, dil kullanimi baya güzel. Fiyatları genelde yüksek, ama malum yollardan da edinilebiliyor.


  • mbond  (11.11.24 21:56:33) 
edebiyat kitaplari agir derecede metafor, kelime oyunu, kapali iletisim, karisik olay örgüsü vs icerir. ingiliz edebiyati falan okumuyorsan ya da ingilizcenin dibini siyirma amacin yoksa dil ögrenmek icin dogru bir yöntem degil bana göre.

ya teenage alacakaranlik gibi romanlar okuyacaksin. ki bunlar cok iyidir cünkü dialoglar yüzeysel, hep anakarakterin gözünden gördügün icin cümleleri "ben" olarak cekimlemek vs hep avantaj.

ya da non-fiction okuyacaksin. dili agir olmayan ve benim okuduklarim arasindan örneker

factfulness
atomic habits
psychology of money
successful aging
authentic happiness
the undercover economist
The Invisible Hook: The Hidden Economics of Pirates
wolf of wall street
trump'in art of the deal( harika bir kitap, trump'i tanimak icin de iyi)
My Life in Advertising and Scientific Advertising
  • robert bosch  (11.11.24 22:05:51 ~ 23:11:14) 
İngilizce geliştirmek için Rus klasiği okuma çabanıza şapka çıkarıyorum :)

Klasikleri hiç önermem. Young adult denen türden, ağır olmayan, keyifli kitaplar ya da tatil kitabı dediğimiz çıtır çerez kitaplar daha iyi gider. Fantastik ilginiz varsa çok güzel fantastik young adult seriler var.

Bu cevap burada dursun, yarın hem kurgu hem kurgu dışı kitaplar önermek için ek yapacağım.
  • kobuzchu kiz  (11.11.24 23:39:34) 
@kobuzcu kiz +1

Çeviri kitap okumanız çok anlamsız olur, klasikler için de katılıyorum. Yaşı babaannenizden büyük kitapları boşverin, edebiyat bölümü öğrencilerinin akademik ilgiyle inceledikleri kitaplar artık bunlar. Artık var olmayan bir dünyada geçiyorlar.

Eğer Harry Potter'ı anlıyorsanız birçok kitabı da anlayabilirsiniz. Sadece amerikan yazarların ergenlere yönelik yazdıkları aşırı derecede slang içeren kitapları zorlayabilir.

Bence goodreads'i indirip oradaki popüler listeleri inceleyin. İlla ki istediğiniz tarzda bir şeyler bulursunuz. Güzel listeler var.
  • akhenaten  (12.11.24 00:11:20 ~ 00:12:54) 
Yerinizde olsam The Atlantic, New Yorker, Newsweek vb. gibi dergilerle başlardım. Okuması daha pratik olur. Özellikle New Yorker ilgi çekici konularda bir sürü makale içeriyor.


  • salihdt  (12.11.24 05:19:22) 
Harry potterda bir suru karsiligi olmayan terimler var bunlari sallamadan okudunuz heralde

Ben biyografi okuyorum hem normal ingilizce oluyor hemde gercek hayat olunca okumasi pek keyifli
  • Zetnikov  (12.11.24 07:15:01) 
Şu listelerden ilginizi çeken şeyler bulursunuz bence:
www.goodreads.com
www.goodreads.com
www.goodreads.com
www.goodreads.com
www.goodreads.com
  • kobuzchu kiz  (12.11.24 13:50:05) 
Project Gutenberg'de telif hakkı geçmiş eserlere bedava ulaşabilirsiniz. Mesela Sherlock Holmes hikayeleri ilginizi çekebilir. Hem de para harcamaya gerek olmadan çeşitli kitapları deneyebilirsiniz.

www.gutenberg.org
  • peki madem  (12.11.24 14:44:58) 
[]

“to be gay” ne demek?

imgur.com

Selamlar, görseldeki işaretli cümle ne anlama geliyor? Günümüzde gay, cinsel yönelimle alakalı ama geçmişte değil miydi de kitaplarda çok geçiyor?

be gay ifadesini, İngilizcemi geliştirmek adına okuduğum çoğu kitapta görüyorum. Şu an dostoyevski’nin beyaz geceleri okuyum, çok fazla geçiyor.

Tam olarak ne demek gerçekten bu?

Teşekkürler!

 
  • sertac akin  (26.10.24 14:59:24) 
gay'in kelime anlamı "neşeli."

mesela queer(garip/tuhaf) de 1960'larda falan hakaret olarak kullanılan bir kelime sonradan lgbt komünitesi sahiplenip kullanmış.
  • nhk ni youkosu  (26.10.24 15:00:29) 
Mutlu tarzi bi anlami var


  • Zetnikov  (27.10.24 05:05:02) 
[]

Erdoğan’ın akkuyu nükleer enerji ısrarı sebebi

Akkuyu nükleer enerji santralinden gelen elektrik normal elektrikten daha pahalı olacakken, tamamı Ruslara ait olacakken, Türkiye’deki teknolojiye katkısı neredeyse olmayacakken (her şey Ruslar tarafından yapılıyor sonuçta) Erdoğan’ın bu projeyi ısrarla yapmak istemesinin nedeni nedir?

Edit: amacım nükleer enerji karşıtlığı kesinlikle değildir. Hatta kar zarar yaptığımızda nükleer enerjinin, güneş enerjisinden bile daha temiz olduğunu düşünüyorum. Sonuçta güneş panelini üretirken doğayı kirleteceksin, taşırken de. Bakım masrafları derken karşılığında aldığımız enerji çok az. Nükleer de ise verdiğimiz emeğe karşılık muazzam bir getirisi oluyor.

Benim anlamadığım, akkuyunun Türkiye’ye hiçbir katkısı yokken, Erdoğan nedenimizin veriyor? Bakın, oradan üretilecek enerjiyi bile normalden daha pahalı alacağız. En azından bu daha düşük olsaydı kesinlikle mantıklı derdim. Yani, ihaleyi bize enerjiyi normalden daha pahalı satacak olan Ruslar yerine niye daha mantıklı birine verilmedi

 
Orada kalmaz bu iş. Uç beyi gibi bir şey. Doğru yapılıyor.


  • gabe h coud  (24.10.24 19:21:10) 
Ben kendi adıma nükleer enerjiye karşı değilim nükleer enerji yoktan enerji varetmenin bir tık altı, üstelik olabilecek en temiz enerji üretim sistemi, bunun dışında inşaatını Rosatom şirketi yapacak, bu alandaki en büyük firma bu sanırım farklı ülkelerde yaptıkları nükleer santralleri var, bu sayede kendi teknolojileriyle Türkiye'de bir nükleer santral yapılacak, ayrıca sadece kendi ülkelerinde kullanılan vver-1200 kodlu reaktörü Rusya dışında ilk kez Türkiye'de kullanacaklar, olası bir sorunda izlenecek prosedürler olası müdahaleler ve çözüm süreçleri de yine kendi yükümlülüklerinde olacak, sırf bu proje için buradan Rusya'ya gönderilip üniversitelerde eğitim aldırılan yüzlerce insan var, bu gelecek için bence önemli bir yatırım, santral Rusların olsa bile dolaylı olarak ülkeye olan katkısı muazzam, ben o nedenle normalde desteklerim bu projeyi ama bir işin içinde RTE ve Ruslar olunca insan yine de ikircikleniyor bilemiyorum kafam çok karışık.


  • Kaleci Saçlı Yırtıcı Forvet  (24.10.24 19:33:26) 
Gunumuzde 80 milyonluk bir ulkenin nukleer enerjisiz devam ediyor olmaya calismasi sacmalik cunku.Bizden cok daha dusuk nufuslu ulkelerde bile birden cok nukleer santral var.

aslinda canakkale koprusu gibi gereksiz harcamalar yerine oncelikle nukleerin arada cikartilmasi daha dogru olurdu ama demekki orada rant daha az.
  • cooperr  (24.10.24 19:58:06) 
Türkiye'de elektriğin %21 i doğal gazdan üretiliyor.


  • Mirket  (24.10.24 20:07:59) 
bana da tuhaf geliyor. akkuyu Rusya için daha faydalı, adamların akdeniz'de yeri oldu resmen akkuyu sayesinde, herşeyini kendileri yapıyorlar her ne kadar türk öğrenciler vs Rusya'ya gönderilse de, teknoloji onların. bi sıkıntı çıksa ayvayı yedik:-/

Hele yeni yapılacak olan Sinop ve Trakya santrallerinde de Rusya ile görüşmesine hiççç anlam veremiyorum, bari onları başlarına ver de Rusya ya tam bağımlı olma
  • euteamo  (24.10.24 21:05:18) 
Ben de anlamlandıramıyorum maalesef. Ucuz değil, yine kasadan döviz çıkacak. Doğalgazda olduğu gibi yine göbekten rusyaya bağlıyız.

Sırf nükleer olmasının hiçbir mantığı yok. Üstelik deprem ülkesiyiz ve ortadoğunun göbeğindeyiz.
  • robin one persie  (24.10.24 23:29:15) 
Türkiye'ye atılan gelmiş geçmiş en büyük kaziklarda başa oynar

Hiçbir şekilde öğrenci vs olmadı. Rusya'ya gidenler geri geldi, 500 dolar para vereceklerdi nükleer uzmanlık yapacak öğrencilere şaka gibi
Tabii kabul eden olmadı

Çok az sayıda ısrar sonucu kalanlara da düğme açma kapamayi gosterdiler

Onlar da tesis de olmayacak

Tesis onların
Toprak onların
Hava savunma sistemi vs
En kazik fiyattan elektrik
Yan ürünler onların
Hiçbir şekilde teknoloji paylaşımı yok

Yerli firmaların soğutma sistemlerine ait borulama çalışmaları hariç sıfır katkı

Aynı reaktörü Bangladeş parasiyla aldı

Atla deve değil, max 7 milyar dolara kendimiz yapardik.

Yapamazdık diyen varsa buyursun tartisalim
  • topkapiaksaray  (25.10.24 06:02:13) 
Herkes yazmış ama soruya cevap veren yok:) bu süreç suriye'de rus uçağının düşürülmesiyle başladı. Türkiye uçağı düşündükten sonra aslında "biz ne b*k yedik?" diyerek birçok alanda rusya'ya kapitülasyon vermeye başladı. Nükleer santral anlaşmaları da bu süreçte yapıldı. Sözleşmeler yapıldı, inşaat başladı. Rusya'nın kârlı çıkacağı belliydi ama dediğim gibi, suriye savaşı'nın diyeti. Artık vazgeçilir mi? Atı alan Üsküdar'ı geçti. Ayrıca son süreçte s-400 ve f-35 meselesi nedeniyle rusya ile gerginlikler oldu. Suriye'deki durum ve israil meselesinde abd'nin tutumu da rusya ve Türkiye arasında gerginlik yarattı. Neden? Türkiye nato ülkesi ve abd müttefiki. İsrail (ve onun destekçisi abd ve körfez emirlikleri) ile de aslında müttefik uluslararası düzeyde. Diğer tarafta ise İran, Suriye, Lübnan, Çin, Rusya cephesi var. Türkiye bu cepheye de karşıt ortadoğu politikası nedeniyle. Ama Rusya ile de açıktan gerilim yaşamak istemiyor çünkü akp iktidarı başından beri uluslararası alanda aslında bir denge politikası tutturmaya çalıştı. Tabi bu denge nabza göre şerbet, çıkarına göre taraf tutma dengesi. Yarın yine abd ile uzaklaşılır ve rusya ile yakınlaşmak zorunda kalınır diye rusya ile minimum sorun yaşansın isteniyor. Santraller de rusya ile az sorunlu ilişkinin bedeli ve ileride rusya'ya tekrar yanaşmak için açılan bir kredi. Tabi çok pahalıdan alınan bu enerjiden iktodardan kimin ne kadar pay alacağı meselesi de ekstra bir etken olabilir. Yoksa temiz enerji, yüksek verim falan devletin derdi değil, rusya'nın derdi de değil. Deniz suyu sıcaklığı artışı ve çevre raporlarında tahrifat haberleri çıkmıştı ki senelerce şirketlere peşkeş için nehirleri yok edip madenlere olumsuz çed raporlarına rağmen jandarma zoruyla talan yolu alanlardan doğa hassasiyeti beklemek saçmalık olur.


  • prole  (25.10.24 08:46:53) 
Muhtemelen S-400'lerin alımı ile aynı sebepten. Duygusal.


  • parka  (25.10.24 10:42:31) 
[]

Ryanair sırt çantası sorusu

Selamlar, ilk kez ryanir ile uçacağım. Sanırım sırt çantasını bır kalıba koyup uygunsa uçağa aşabiliyormuşuz. Çantam biraz büyük ama bomboş olacak nerdeyse. Yani ikiye katlanabilecek halde olur. Günübirlik gideceğim için pasaport cüzdan şu bu, bir de sandviç koyucam :)

Sorum şu, çantam büyük ama söz konusu kalıba çantayı sıkıştırarak sokabilirim. Boş olacağı için ikiye bile katlanır nerdeyse. Bunu da sorun ederler mi?


 
Etmezler


  • salihdt  (12.10.24 04:19:05) 
Ryan Air de eger 10kglik "cabin bag" (55x40x20cm) opsiyonunu satin almadiysaniz, ucretsiz olarak "small bag" (40x20x25cm) hakkiniz var.

Eger cantaniz bu small bag/el cantasi icin koyduklari kaliba giriyorsa (tekerlekler, titamaklar vs hepsi ile birlikte) sorun yok.

Cantada yer alan ufak tefek seyleri de ceplerinize tikistirin.
Gazate, dergi gibi seyleri de elinizde tasiyin cantaya koymak yerine.

Onemli olan, kabinde bu cantanin ondeki koltugun altina girecek boyutta olmasi.

iyi yolculuklar.
  • parcxerox  (12.10.24 15:38:10) 
[]

Güzel pilav nasıl yapılabilir?

Selamlar, ilk defa yurda çıktım, için yemek yapma becerilerim -0.5

Pirinç pilavı deniyorum, yenilebilecek kıvamda oluyor ama hep bi lapalık tadı.

Su berraklaşana kadar yıkıyorum.

Su ölçüsü tam olarak nasıl olacak şimdi? Herkes farklı bir şey diyor. Tam bir ölçüsü var mı? İkeanın o büyük bardağının yarısı + tam o bardağın ölçüsünde su, uygun mu? Su çok mu olur az mı?

Diğer problem, ne kadar kavrulacak? Yağı terayağı koyup kavuruyorum, ne kadar kavrulması gerek? Çok tutunca dibi tutuyor, az tutunca da lapa oluyor sanki. Sorun burda bence.

Son olarak, kısık ateş nasıl oluyor? İndüksiyon Ocak var, 220 derece, bir Ocak gözünün 6 ayarı var. Kısık ateş bu durumda nasıl oluyor? Kimi zaman 120 derece, kimi zaman 80’e alıyorum ama tutturamadım sanki bi.

Son son olarak, şu pirinç imgur.com
Klasik Türk usülü pirinç pilavı için uygun mu? Yurt dışındayım, seçenekler biraz çok ben de en çok tercih edileni aldım en normali odur diye.

Teşekkürler!

 
Hocam youtube'a how to cook parboiled rice yazıp tariflere bak, bizim gibi suyunu çektirerek değil de doğrudan kaynatıp fazla suyu süzerek yapıyorlar

Pirinçlerin tipi zaten bizim osmancık ya da baldo gibi tombik taneler değil de basmati gibi uzun pirinç taneleri

Sonucunda yiyecek güzel bir şey ortaya çıkar ama tam anne tipi pirinç pilavı bekleme

youtu.be
Bak burada neden türk tipi pirinç kullandığını anlatıyor yabancılara, çünkü uzun tip pirinçler çabuk pişer diyor, seninki de o yüzden lapa oluyor
  • grimavi  (05.10.24 16:17:06 ~ 16:36:51) 
Benim yöntemim şu,

Pirinci her zaman Gönen bölgesinden çıkan baldo pirinçten alıyorum, her seferinde tutturduğum tek pirinç çeşidi.

Kullanacağım kadar pirinci bir kaba alıp kaynar su döküyorum üzerine, su soğuyana dek bir kenarda bekletiyorum.

Su soğuduktan sonra bir süzgeçte soğuk sudan geçiriyorum.

Kavururken tereyağı kullanıyorum, yağ yanmasın diye sprey şişeli zeytinyağından bir iki fıs sıkıyorum tencereye.

Pirinçler saydamlaşmaya başlayana dek, biraz tuz da ekleyerek kavuruyorum.

Kesinlikle bulyon kullanmıyorum, hem sağlığa çok zararlı hem pirincin lezzetini domine ediyor. Elinizin altında varsa sıcak tavuk suyu kullanabilirsiniz, ya da düz kaynar su da kullanabilirsiniz.

Ölçü konusuna gelince..Ben pirinçleri evvelinde sıcak suda bekletmeden yaptığımda 1 bardak pirince 1.5 bardak su koyuyordum, ama artık suda beklettiğim için pirinçler o süreçte biraz şişiyor dolayısıyla 1 bardak pirince 1 bardak su koyuyorum.

Kısık ateş için de ocağın en küçük gözünü, kısabildiğim kadar kısıyorum. Su tamamen çekene dek bekleyip, çekince de kağıt havlu ya da temiz bir bezle demliyorum. Demleme süresince kapağını hiç açmıyorum. Yaklaşık 15 dakika dinlendiriyorum, servis etmeden önce de bir tur karıştırıp bir 10 dakika daha dinlenmeye bırakıyorum.

Her defasında tane tane, güzel oluyor. Bir deneyin fırsatınız olursa.
  • @stubborn inferno  (05.10.24 16:44:31) 
bu mevzu damak tadına göre değişiyor. yapış şeklinizden memnun değilseniz, örneğin lapa oluyorsa şehriye ekleyip kendinizi kurtarabilirsiniz. çünkü şehriye çok su çekiyor ve oranı kaçırsanız da iş çözülmüş oluyor. Ama şehriyeli pilav tadı sevmeyebilirsiniz. Örneğin ben sulu olmasını sevmiyor. İyi dinlenmesi hoşuma gidiyor. Bence pişirme yöntemi ve damak tadı değişkenleri ve alt bileşenlerini kontrollü deney ortamında deneyin. Başkasının çok beğendiği bir tarif sizin için uygun olmayabilir.


  • sparkle kiddle  (05.10.24 16:50:03) 
[]

Yeni aldığım hırkada leke var

Aldıktan sonra fark ettim, ufak bir leke. Yıkarsam çıkar gibi. Ama emin değilim. Etiketi söküp yıkayıp, eğer gitmezse değişim yaparlar mı? Yoksa yıkamadan getirecektin mi derler? Hırka içinde git gel hiç uğraşmak istemiyorum da -_-




 
etiketi söküp yıkadıktan sonra üstüne sizin bir şey dökmediğinizi nasıl kanıtlayacaksınız? şu anda bile eve gittiniz üstüne giymeden bir şey döktünüz diyebilirler o yüzden etiketi sökmeden götürmeniz lazım.


  • matilda  (01.09.24 16:44:18) 
[]

yatay geçiş başvurum belge teslim edilmedi diye değerlendirilmemiş

"**** için başvurunuz Talep edilen evraklar dekanlığımıza teslim edilmediği için başvurunuz değerlendirmeye alınmamıştır. gerekçesi ile reddedilmiştir."

denildi başvurum için. Arayıp sordum, belgelerin elden Erzuruma gidip teslim edilmesi gerekiyormuş. Herhalde gözünden kaçmıştır dedi bana konuştuğum kişi.

Ama bakın; birimler.atauni.edu.tr , buradan başvuru&belgeler kısmına gelin.

Siteye girin, sonunda "Belgelerin Öğrenci Bilgi Sistemine yüklenip kaydedilmesi başvurunun değerlendirilmesi için yeterlidir." yazıyor. Siz bu sitede elden teslimle ilgili bir şey görüyor musunuz?

Başvuru şansım da yanmış, yani burada kim haklı? Ben haklıysam, nereye şikayet edebilirim, şikayet etmeli miyim?

Teşekkürler.

 
evet o sitede öyle bir bilgi yazmıyor. ve ..başvurunun değerlendirilmesi için yeterlidir yazısı da net gayet.

hangi fakültedesiniz fakültenin sitesini de kontrol edin, mesela tıp fakültesi, fakültenin kendi sitesinde böyle bir şey paylaşmış

birimler.atauni.edu.tr

"Müracaat evrakları; Tıp Fakültesi Dekanlık Öğrenci İşleri Bürosuna elden teslim edilecek olup, POSTA VEYA KARGO İLE KABUL EDİLMEYECEKTİR. Aynı müracaat ve evraklar, Merkezi Puan (Ek Madde-1) içinde geçerlidir."

ama fakültenin sitesinde yazsa bile, öğrenci işlerinin sitesinde yazan ""Belgelerin Öğrenci Bilgi Sistemine yüklenip kaydedilmesi başvurunun değerlendirilmesi için yeterlidir." cümlesi tartışmaya açık değil.

cimere yazardım ben olsam detaylı bir şekilde. fakültenizin dekanına da mail atın bu
  • jülsezar  (29.08.24 16:19:26) 
Geçmiş olsun, bu internet siteleri boşuna yapılıyor olmalı gerçekten.

Zamanında şöyle bir haber vardı hiç unutmam;

www.hurriyet.com.tr

22 kişi kazandıkları okuldan kayıtlarını sildirip ege üniversitesine geliyorlar yedekten çıkınca. Sonra ege yanlışlıkla aldık, aslında öyle bir kontenjan yokmuş diye çıkarıyor ve sonuçta bir şey yapamayıp ortada kalıyorlar.

Cimere yazın, yazmak yazmamaktan daha iyi. Ancak kendinizi oraya bağlamayın. Hayatınıza devam edin.
  • akhenaten  (29.08.24 16:32:08 ~ 16:33:46) 
Cimere yazdım, Atatürk Üni diye göremedim iligli kurumu, YüksekÖğretim Kurumu (YÖK)'ü seçtim, herhalde doğrudur?

Cevaplar için teşekkürler, belge teslimine dair bir şey yazmamasını doğrulamanız daha da emin etti beni.

Çok da gitmeyi düşünmüyordum, açıkçası şu saatten sonra çözülse bile gitmem. Öğrenci işlerine ulaşamadım, ulaşınca o kadar ilgisizdiler, beni küçük düşürdüler resmen o çok ağrıma gitti.
Sitenin web arşivini de aldım değiştirirlerse diye.
  • substituent  (29.08.24 16:37:50 ~ 16:39:41) 
Evet yöke göndermeniz gerek


  • akhenaten  (29.08.24 16:39:10) 
[]

Bu ilaç raporu hala geçerli midir?

Sağlıklı ve güzel bir gün dilerim.


Her gün düzenli kullandığım bazı ilaçlar var. Aydan aya muayeneye gidiyorum. 1 ay önceki muayenede doktor ilaçları yanlış yazmış sanırım. Günde 2 tane kullanmam gereken ilacı, günde 1 tane olarak yazmış. Haliyle, bu ayki ilacı alamadım, eczanede hala kullanıyorum gözüküyor. Ayrıca bu ilaç raporluydu ama doktor son reçeteleri raporsuz yazmış sanırım ezcane raporsuz dedi bana.

prnt.sc
Enabız daki görüntü bu. Bitiş tarihi yazmıyor. Bu raporun hala geçerli olduğunun kesin kanıtı mıdır? En olmadı aile hekiminden yazdırayım diyorum ilacı.

Teşekkürler.

 
E devletin arama motoruna ilaç kullanım süreleri yazıp bir de oradan bak. Raporlu ya da raporsuz ilacın bitiş tarihi yazar orada. diye biliyorum. En azından benimkiler öyle.

Ayrıca tüm raporların geçerlilik süresi 30 haziran'a kadar uzatıldı.

Ayrıca doktor raporda yazandan farklı bir ilaç yazmadıysa raporsuz yazdı diye bir şey olmaz.
  • Mirket  (18.05.24 15:21:39 ~ 15:25:10) 
[]

Gerçekten hayatta boğaziçili olmanın bir artısı var mı?

Öncelikle herkese sağlıklı ve güzel bir gün dilerim.

Boğaziçi makine 2. sınıf öğrencisiyim. Bu zamana kadar başvurduğum staj/burs başvuruları olmuştu. Stajda Amazon da 2-3 pozisyona başvurdum, hepsinden red yedim. Applr store da ne iş barsa başvurdum, geri dönmediler bile. Başka firmalarda staj için başvurmuştum, mesela hasel, yine hiç geri dönüş almadım.

Burs başvuruları da öyle. Hiç çıkmadı.

Math102 dersini geçebilmek için benden ders anlatmam için yalvaran arkadaşım McKinsey de staj yaptı. Sordum nasıl buldun diye, babasının bir tanığı aracılığı ile bulmuş.

Dersleri gram takmayan bir arkadaşım, rn son konuştuğumda 3-4 tane burs mülakatına gidiyordu. Sonuç ne oldu bilmiyorum.

Benim okulda fark ettiğim şey, çoğu kişinin sosyoekonomik düzeyi yüksel ailelerden geldikleri. Okulun Facebook grubunda çok görüyorum mesela, herkesin yeşil pasaportu var resmen.
Bazı konuşmalara şahit oluyorum, millet okula arabayla falan geliyor.

Benim annem de babam da asgari ücretli çalışan. İkisi de ilkokul mezunu. Ne yaptıysam kendim yaptım. Dershane - özel ders gibi şeylerim de olmadı. Evde full kendim çalışarak kazandım. Normalde tıp okumak istiyordum, ama o sıra korona dönemiydi, annem işsiz kalmıştı şehir dışında okumamın imkanı yoktu. O yüzden şehir içinde bir yer yazdım. (Normalde Boğaziçi kimya girişliyim makineye kurum içi yatay geçişle geçtim)

Geçen Erasmus başvuruları vardı, bana Danimarka’da bir üniversite çıktı. Hibe desteği daha belli değil, ama hibe çıksa bile gidemeyeceğim sanırım çünkü çok pahalı.

Yani açıkçası boğaziçili olmanın ben hiçbir faydasını görmedim. Benim gördüğüm, herkes ailesi sayesinde bir yerlere geliyor. Bu kişiler lise mezunu bile olsa bence kariyerlerinde yine aynı noktada olurdu.

Yani iş hayatında da gerçekten böyle mi? Şu an uzman doktor 100bin tl maaş alıyor. Makine mühendisi olarak bu sayılara “Boğaziçili” olarak rahatça çıkılabiliniyor mu?
Yine sil baştan deyip hala şans varken tıbba geçme düşüncem var. Burada da insanlar uzman doktor olmak için 10 sene gerekiyor falan diyor da tıp fakültesinde 6. sınıfta maaş almaya başlıyorlar zaten. Uzmanlığı yaparken de büyük şehirlerde 60k, küçük şehitlerde 80k alıyorlarmış. Yani tıpta da ilk 5 seneyi geçince para almaya başlıyoruz.

Biraz uzun oldu, teşekkürler.

 
bogazicililik doktor kadar itibarli olamaz doktor her yerde doktordur. ama benim tanidigim bogazicililer yurt disina falan kaciyor biraz sen 60-100 hesaplari yapiyorsun da biraz da yasam tarzidir. yapmak istedigin meslek doktorluk gibi anladim. o yuzden oyum dr


  • ala09  (18.04.24 21:51:31) 
Boun bilgisayar mühendisliği mezunu arkadaşım okulun anlaşması gibi bi şey sayesinde münihte yüksek lisansa başladı direkt, muhtemelen bitince de orda kalmaya devam edecek ki işte öğretmen çocuğu biri network falan değil. Orda yurtlarda kaldı, ek gelir için ders verdi ilk senelerinde. Şimdi bi şirkette yarı zamanlı çalışıyor, bitince tama geçecek diye biliyorum eğer planı değişmediyse. Başka bir üniden mezun olsa bunu yapabilir miydi bilmiyorum o kadar hırslı biri değil normalde.

Bu arada son kısımla ilgili düzeltme yapayım, intörnlükte asgari ücret alınıyor(eskiden üçte biriydi hatta benim dönemimde de şimdi neyse ki en azından asgari alınıyor), uzmanlık için tus belası var ama diğer duyurulardan da gördüğüm kadarıyla çalışkan birisin, yaparsın. Şu an asistan olup 60 bin alan yoktur diye düşünüyorum, döner sermayeye de bağlı tabii ama en azından 70 bin alınıyor, yeni açılan şehir hastanelerinde nöbetli bölümlerde asistan maaşları bile 100 bin civarı sanırım. Küçük şehir/büyük şehir farkı da asistanlıkta ayda max 1000 liralık bir ek ödenek yani onun etkisi yok, hastanenin döner sermayesi önemli. Uzmanlıkta değişken olduğu için çok bilmiyorum uzman olunca görürüm onu :)
  • nundu  (18.04.24 21:58:31) 
Daha uzun bir cevap yazacağım editleyip ama Boğaziçi zengin zekilerin okulu evet benim de dikkatimi çeken bir şey bu. Öğrencilerin ekonomik durumu baya ortalamanın üstünde.


  • sanguine  (18.04.24 23:49:36) 
Tabi ki var. Üniversite mezunlarının hali malum. Bir elin parmağını geçmeyecek kadar iyi devlet ünisi kaldı, boun da bunların en tepesinde. 2. Sınıf staj için biraz erken geliyor olabilir iş verenlere. Başka bir alanda staja en az 3. Sınıfı bitirmiş olmak ve belli dersleri almış olmak koşulu ile stajyer alıyorduk. Bir de iki üç başvuru da pek yeterli değil. Onlarca başvuru yapman lazım. İnsanlar refaransla staj buluyor olabilir veya 100 ilana başvurup bir başvuru yaptım diyor olabilir. Onlara kulak asma ve denemeye devam et.

Boun mezunu bir mühendisin sırtı kolay kolay yere gelmez merak etme ama senin de gözünün açık olması lazım. Benim arkadaşlarımın bir kısmı mühendis ve boundan daha mutevazı yerlerden mezun olmalarına rağmen gayet iyi maaş alıyorlar. İlk işi ve ilk stajı bulmak zordur ama boun + birkaç yıllık iş tecrübesinden sonra önün açılır merak etme. Mesaj atarsan spesifik bir yer de önereceğim staj için.
  • playing star again  (18.04.24 23:54:55) 
Doğrudan bir artısı olmaz. Şunu demek istiyorum, boğaziçi'den mezun olunca gel hemen seni işe alalım okulun süpermiş demeyecekler. Mezuniyet sonrası veya eğitim sürecinde ekstra çabalaman gerekiyor.

Garanti hayat istiyorsan tıp fakültesine geç. Özel sektör doktorluktan çok daha zor. Ek olarak sömürücü. Doktora kimsenin tafrası geçmez
  • ferenc  (18.04.24 23:58:19) 
önceden ingilizce eğitim dolayısıyla bir artısı oluyordu artık her yer ingilizce eğitim veriyor neredeyse. yani bence boğaziçiden bağımsız artık okuduğun üniversitenin doğrudan bir artısı yok. rekabet artık üniversitenin adından çok daha öte. ve bence doğrusu da bu.

kız kardeşim boğaziçi mezunu ve onun mezun olduğu dönemde boğaziçili olmak hakikaten ayrıcalıktı. çünkü ingilizce eğitim bu kadar erişilebilir bir şey değildi. öne default olarak öne geçiriyordu. şuan böyle bir şey mümkün değil.

çalıştığım iş yerinde yeni başlayanlar arasında boğaziçi ve odtüden mezun olanlar olduğu gibi medipol, gazi ve ısparta üniversitesinden mezun olan kişiler de var. ve hepsi aynı maaşı alıyor.

hekimlik asla salt kazanç odaklı düşünülmesi gereken bir
meslek değil bana göre. askerlik gibi hekimlik de bir hayat tarzı meslekten öte. görece standardı daha yüksek evet ama temposu da yüksek ve dediğin gibi uzun bir serüven. buna uygun olduğunu ve ayak uydurabileceğini düşünüyorsan pekala seçebilirsin. hiçbir şey için geç kalmadın. sen alanında başarılıysan hekimin kazandığı maaşı önünde sonunda kazanırsın hatta fazlasını da. ama bunu hangi işte kazanmak istersin bu senin seçimin. kazanç ve üniversite arasında doğrudan bir korelasyon kurmak hiç sağlıklı bir düşünce değil.
pepsico'da çalışan bir arkadaşım var kendisi önlisans işletme mezunu. benden çok daha fazla maaş alıyor.
  • ezkaza  (19.04.24 01:54:11) 
senin durumun için artısı yok, tıbba geç.


  • gule gule  (19.04.24 08:54:04) 
'Benim gördüğüm, herkes ailesi sayesinde bir yerlere geliyor. Bu kişiler lise mezunu bile olsa bence kariyerlerinde yine aynı noktada olurdu.'

demişsiniz ya bu çok doğru tespit. sen orada olduğun için farkında olmayabilirsin ama boğaziçini kazanmak ve okumak gerçekten zor.

ama fırsat yaratmak sana kalmış birazda. sen zorlamalısın bazı şeyleri kimse kimseye üniversite mezunu diye maaş vermiyor.

mühendislik alanında iyi para kazanmak tıpa göre zor.
  • mikahakkinen  (19.04.24 11:08:31) 
Aile dediğin şey her zaman para ve network değil bazen de iyi danışmanlık ve vizyon sağlıyor.
Ailesi de eğitimli olan insanlar vizyonlu büyüyorlar ve ileride nasıl staj bulunur, nasıl iş bulunur, nasıl bir kariyer kurmalılar, nasıl bir cv oluşturmalılar bunları bilerek büyüyorlar.
Sen bu vizyonu alamadığın için 2. Sınıf sonunda hala bölüm mü değiştirsem diye düşünüyorsun. Haliyle bir mülakata girdiğinde onların çiDiği peofille senin çizdiğin profil arasında fark oluyor.

Staj ve iş bulmak okulun sana otomatik olarak sağladığı bir şey değil. Vizyon da gerekli. Eğer ailen sana vermediyse kendin de geliştirebilirsin.

Ama gerçekçi olalım, staj olayları hep tanıdıkla yürür. Çünkü pek bi önemi yoktur. Bu her yerde böyle. Şirketler de sadece geleceğe yatırım, öğrenciler arasında tanınırlık sağlama vs gibi nedenlerle stajyer alırlar. Stajyerlerin şirketlere başka bir katkısı olmaz. Bu yüzden genelde tanıdıkla yürür. Ya da inanılmaz fazla yere başvurursun vs.
Ama işe başvurma durumu öyle değil. İyi notları olan ve istediği şeyi bilen, kendini geliştirmiş bir boğaziçi mezunu iş bulmakta zorlanmaz. Ama cv hazırlarken, hedef belirlerken çuvallarsan iş ararken de zorlanırsın şuanda stajda zorlandığın gibi.

Ben derslerimi geçeyim, başka bir şey yapmayayım diyorsan doktorluk sana daha kolay gelecektir.

Mesela burslara başvuran arkadaşın nereden haberdar oluyor bu buralara başvuruyor. Sen neden haberdar olamıyorsun. Sen neden farkında değilsin.
Mesela dışarıda boğaziçi makineli mühendisi staja kabul edecek tonla firma var, ama sen bunlara ulaşmakta zorlanıyorsun, farkında değilsin vs. Bınlar hep vizyon konuları, yol yordam bilme, yönlendirilme konuları.
Ailenin bu konularda etkisi torpil bulmak değil güzel danışmanlık vermem aslında çoğu öğrenci için. Ailesinden güzel yönlendirme gören öğrenciler iş hayatına daha rahat atılırlar. Ama bu senin kendi başına kapatamayacağın bi eksiklik değil. Ailenin sana veremediği danışmanlığı, gösteremediği yolu sen kendin arayıp bulmalısın.

Eğer buna üşeniyorsan o zaman doktorluk senin için daha mantıklı.
  • zimbirik  (19.04.24 11:40:21) 
Boğaziçi eski kalitesinde değil. Ülke bu kadar yozlaşırken üniversitenin aynı kalması mucize olurdu. Bölüm kontenjanları çok arttırıldı. Eskisi kadar kaliteli,iyi öğrenci girmiyor. İyi hocalar emekli oldu,özel üniversitelere geçti. Yerlerine de torpilli,nitelik açısından eski düzeyde olmayan hocalar atandı. Bizim okuduğumuz özgür,rahat boğaziçi şu an yok. Şu an iyi bir puanım olsa koç,sabancı gibi iyi öğrenciyi bursla alan bir okulu yazardım sanırım.

Üniversitede eskiden de ekonomik seviyesi yüksek ve akıllı öğrenci olurdu. Bu değişen bir şey değil. Üniversitenin sunduğu imkanlar ve açtığı kapılar azımsanmayacak kadar çok. Tanıdıkla,bağlantılarıyla iyi yerlere gelen insanlar her zaman vardı,hep de olacak. Okulun tüm imkanlarını kullanın. Mesela almanca dersini kredisiz alın,hem not kaygınız olmasın hem dili öğrenin. Danimarka herkese pahalı. Erasmus için daha uygun bir ülke seçilebilirdi. Bümede gidin,staj bulamıyorum deyin. Mentör programı vs vardı,yardımcı olurlar. Bir iki sosyal kulübün bağlantıları özellikle sağlamdır,oralara takılıp çevre edinin.

Ama tıp okumak istiyorsanız,tüm bunlar geçersiz kalır. O zaman biran önce alan değiştirin. Sadece para için tıp okumak şu yaştan sonra çok akıllıca gelmedi. İsteğiniz,ilginiz varsa elbette okunur. Kolay gelsin
  • asteriks  (19.04.24 12:09:26 ~ 12:10:32) 
boğaziçi’nde kim zenginmiş ya. cidden? zeki, disiplinli falan diyin ama “zengin”ler boğaziçi’nde değil ya da zengin tanımınız çok farklı. annesi babası ilk kuşak çalışıp kazanmış ve çocuğunu iyi üniversiteye gitmek için eğitmiş insanlar zengin değil, memurdur.

ve doktor olmak > boğaziçi. türkiye sınırları dışında boğaziçi diye bir şey yok.
  • deartheodosia  (20.04.24 02:45:02) 
bununla ilgili cok yazdim ben duyuruda. ciddi ve uzun yazacagim cunku ben de seninle ayni sartlarda ama senden muhtemelen bir 10 yas falan buyuk bir abinim. hatta ben de makine muhendisiydim yani baya benziyoruz.

oncelikle tespitin dogru, insanlar buyuk oranda ailesinin sartlariyla bir yerlere geliyor. bu yuzden bogazici, odtu vb okullarin basat bolumlerinde agirlikli olarak varlikli insanlar olur. doktor, muhendis, en kotu ogretmen cocuklaridir hepsi. sen staj, is ararken onlar babalarinin yardimiyla coktan baglamislardir. staj icin boyle, is icin de boyledir. mezun olup ailelerinden onbinlerce dolar alarak basar yurtdisina giderler, sen nereden burs bulurum diye kivranirsin. bu seni hayatin boyunca etkileyecek bir durum maalesef. ve acik soyleyeyim ilk jenerasyon hayat kuran insanlardan bir yol olmuyor. sen ancak cocuguna guzel sartlar olusturabilirsin ama senin butun hayatin ev, araba, gecim derdiyle gececek.

bu demek degil ki guzel, refah icinde bir hayatin olmayacak. turkiye standartlarina gore guzel bir hayat yasarsin, yurt disina da gidersin bir sekilde. ama surekli grind edeceksin. simdi biraz opsiyonlarina bakalim.

makinede gidersen onunde iki secenek var. ya sanayide calisacaksin, ya da meslegini geride birakip business olaylarina gireceksin. turkiye'de savunma sanayii disinda hem mesleki, hem maas tatmini veren yer yok makine icin. koc, sabanci vs ozel istiraklerde giris seviyesini surundururler, 35-40 yasindan sonra upper management'a ciktiktan sonra yuzun gulmeye baslar. ankara'ya gelip savunma sanayiine girmek gibi bir istegin yoksa tavsiye etmem. biraz tecrubeden sonra yurtdisina gitsen de makine muhendisliginde para yok.

ikinci secenek olaylarin business, yonetim tarafina kaymak. iste mbb'dir, bankalardir vs. buralardaki isler tamamen relationshiple bulunur. cunku teknik bir know-how gerektirmez. eskiden bogazici bu kapilari rahatlikla acardi, simdi ekonomiden dolayi zorlanabilirsin ama yine de yapilabilir. buranin sikintisi su, surekli grind edeceksin iste. bir is bulup calisacaksin, suyunu cikaracaklar. sonra bir baskasina gececeksin vs. surekli ugrasacak, network kurmaya calisacaksin ve garantin hic olmayacak.

bir ara yurtdisina gitmek isteyeceksin. disarida bogazici'nin prestiji sonecek. surekli ugras yani, surekli kendini ispatlama, mucadele. kaldi ki avrupa'ya gitmek kulaga hos geliyor ama turkiye'de daha cok kazanirsin rahatlikla.

yani ailenin networku yok ama kendi networkunu kurman gerekecek. people pleaser degilsen bu yol surekli struggle yolu haberin olsun. yani ben canavar gibiyim, cok zekiyim burada seni cok bir yere goturmez maalesef. iliskiler, baglantilar, bullshitting ile yurur burada isler. ugras dur. ben bu yola girdim, amerika'da calisiyorum, 30 yasini gectim hala gelecek kaygisi, gelecek derdi var. bu diger bogazicili arkadaslarinin problemi degil, onlar bu yolda rahat giderler cunku aileden ev falan vardir onlarin. 35 yasinda canlari sikilip istifa eder, babalarina bir ev sattirip is falan kurar onlar. sen bunlari sifirdan yapacagin icin, hele bu dunya sartlarinda (olay akp'nin kotu ekonomi yonetimi degil, dunya capinda sikintilar var) cok ugrasirsin. ve acik soyleyeyim gelecek guzel gozukmuyor.

maasli calisan olmak her zaman problemdir. huzurun sarti kendi isini yapabilmektir. doktorluk tarihin her doneminde elit meslektir. kendini gelistirip muayenehane acip sadece bilginle para kazanabilirsin. muhendislik boyle bir meslek degil maalesef. ben simdiki aklimla tip egitimi almak isterdim. hem toplumda sayginligi var, hem yaptigin isin tatmini yuksek, 60 yasinda olsan da iyi doktor toplumda yeri olan, elinde altin bilezik olan doktordur. yani meslek olarak tip, bogazici'nde muhendislik okumaktan ustundur.

uzun yazdim, karisik yazdim ama ozetle; bogazici makine 20 sene once oldugu gibi bir hayat vermeyecek sana. yurtdisina gitsen de amerika veya korfez olmadigi surece para yok. butun dunyada varliklar cok kisitli bir kesimin elinde toplandi. senin de elinde iyi kartlar yok maalesef. eger garanti istiyorum diyorsan tibba gec.

eger gencligim var, heyecanim yuksek ugrasirim diyorsan 2 senede diplomani al. notlarin iyiyse yurtdisina ucretsiz egitime cikabilirsin. bu seni baska bir yola sokar. burada kalirsan yine is bulursun ama ugrasman ve surekli kendini zorlaman gerekecek. battle royal'de diger insanlara gore bir tik daha prestijli olacaksin ama kapilar onunde acilmayacak eskiden oldugu gibi.
  • antikadimag  (20.04.24 20:25:00) 
[]

Laptop klavyesindeki bazı tuşlar çalışmıyor

Bilgisayarı her zamanki gibi açtım ve bazı tuşlar çalışmamaya başladı. Klavyeyi sık sık ıslak mendille silerim, ama ondan olacağını düşünmüyorum klavyedeki yere su kaçsa zarar vermeyecek şekilde. Hatta şu şekil:

i.hizliresim.com

yani buraya ıslak mendilin sıvısı deyse zarar verebilir mi? Ki ıslak mendilin sıvısının da içeri kaçacağını sanmıyorum tuşlara bastırmadan silmeye çalışıyorum hep genelde.

Birde çok alakasız yerdeki tuşlar çalışmıyor, sol alttaki kontrol tuşu ile p harfi çalışmıyor.

Sorum şu: laptopun içini açıp kurcalarsam düzelir mi? Yoksa mefta mıdır?

(Biosa girip orada denedim, çalışmayan tuşlar orada da çalışmıyor. Yani yazılımsal değil sorun sanırım)

 
MSI steelseries klavyede bende de benzer bir problem olmuştu, yeni klavye alıp kendim değiştirmiştim. Eliniz yatkınsa msi laptopları için user manuelleri bulabilirsiniz.


  • archmage mahmut  (27.12.23 14:08:15) 
format denedikten sonra çalışmıyorsa donanımsaldır çalışmayan tuşlar yerine başka tuş atayabildiğin programlar var remap keys diye program vardı yanlış hatırlamıyorsam pratikte işine yarayabilir
benimde eski bilgisayarımda ctrl çalışmamaya başlamıştı gönderdiğimde donanımsal demişlerdi

  • eja  (27.12.23 16:25:22) 
Aynı problemi ben de yaşadım, yazılımsal zannetmiştim çünkü klavyeyi sildiğim ıslak mendil neredeyse nemliydi ıslak bile değildi. Ancak ufak bir sıvı teması dahi bozabiliyor. Alakasız tuşlar çalışmıyordu bende de.

Mecbur yeni klavye taktırdım. Sizde de sorun donanımsaldır tamamen.
  • aynabugusu  (28.12.23 12:50:42) 
[]

Yatay geçiş hakkında

Selamlar, myp ile başka bir üniversiteye yatay geçiş yapmayı düşünüyorum. Ama şu an ki okulumda da çap başvurusu yaptım. Eğer çap başvurusu olursa olduğum kurumda kalmayı olmazsa myp ile başka kuruma gitmeyi planlıyorum. Aklıma takılan şu: myp kabulü alırsam, ve kayıt olmazsam; sonraki yollarda myp hakkım yanar mi?




 
yanmaz.
çünkü seneye myp sonucu kayıt sırasında sizden, önceki okulunuzdan kayıt şeklinizi gösteren belge ve YKS yerleştirme sonuç belgesi isteyecekler. siz şu anki mevcut okulunuzdan alacağınız belge ile kayıt başvurusu yapacaksınız. o belgede de OSYS veya YKS ile yerleştiğiniz yazacak. YKS yerleştirme belgenizde de şu anki mevcut okulunuza yerleştiğiniz yazacak. yani ne sizde, ne şu anki okulunuzda ne de myp ile başvuru yaptığınız okulda, daha önce myp ile başvuru yaptığınızı ve hak kazandığınızı gösteren bir belge olmayacak. çünkü (en azından şimdilik) myp başvuruları merkezi bir sistem üzerinden değil, birbirine entegre olmayan üniversitelerin kendi bağımsız öğrenci sistemleri üzerinden alınıyor.
eğer ki hak kazanıp da kayıt yaptırırsanız o zaman başka başvuru yapma şansınız olmaz, çünkü alacağınız belgelerde kayıt türü myp gözükecektir.
  • halanne  (04.08.23 14:19:15) 
[]

Atıvan’ın etkisi

Merhabalar. Doktor belirli durumlarda kullanmam için ativan expidet 1mg yazmıştı. Geçen de ilk kez kullandım. İlacı direkt ağzıma attım hızlı bir şekilde eridi.

Açıkçası etkisini hissetmedim. Ativanı kullanma sebeplerim 1 saat sonra dahi devam ediyordu. Sadece sonrasında 2 saate yakın uyabildim sadece, o sa ativan dan mı yoksa yorulduğumdan mı bilmiyorum.

Sanırım ativanı dilaltında almak gerekiyormuş, ben de dilüstünde eridi. Yanlış kullandığım için mi etkisini hissetmedim acaba, yani çok fark ediyor mu kullanma şekli? Yoksa ben de işe yaramadı mı?

Teşekkür ederim.

 
ativan 2.5mg bile etki etmedi bende
kardesime 1mg direkt etki ediyor
dil altinda eritmen lazim evet
  • nibba  (21.04.23 19:44:19) 
[]

2 h-index çok düşük değil mi?

Herkese günaydın öncelikle!

Boğaziçi’nde öğretim üyelerinin h-index’ine bakıyorum, fizik departmanında yeni gelen bir hoca var. H-index 2. Özellikle Boğaziçi gibi bir okul için aşırı düşük değil mi? Yoksa Türkiye şartlarında normal mi?


 
çok düşük evet. böyle hocalar var ben de anlamış değilim, rektörü protesto ediyor bir yıldır falan, adam Prof. üstelik ama h index i 3. konudan bağımsız aklıma geldi şu an :)


  • giovanne  (20.02.23 10:26:54) 
türkiye şartlarında normal.

Türkiye'de herhangi birini bir kere kadroya aldıktan sonra araştırma/yayın yapmadığı için işten atamıyorsunuz. en fazla terfi etmiyor ama üniversitede çakılı kalıyor. dolayısıyla bir kere üniversite memuriyeti kapısından giren bir daha ölene kadar çıkmıyor.

bu yüzden de yayınlar yerlerde. gayet normal. bir tane uluslararası yayını olmayan fakülteler var bu memlekette, o derece...
  • babilfish  (20.02.23 11:07:38) 
Fizik ve EE genelde boun'un akademik yükünü çeken bölümlerdir. Erkcan Özcan, metin arık gerçekten türkiye şartlarında outlier akademisyenler.
Fizik için konuşacağım. Temel olarak 2'ye ayıralım. Teorik ve deneysel fizikçiler. Metin arık teorik fizikçidir mesela vefat eden haluk beker teorik fizikçidir ya da en ünlü Einstein. Bir kağıt bir kalem, bolca kafein ve yüksek IQ ile teorik fizikte makaleler yazabilirsiniz, yeni yaklaşımlar geliştirebilirsiniz. Fizikteki başarılı öğrenciler çoğunlukla teorik fiziğe yönlenirdi eskiden. Sağlam matematik, sağlam fizik bilgisi gerekir bu alan için. Ancak güncel dünyada teorik fiziğe karşı ilgi inanılmaz azaldı.Yurtdışında bile Teorik fizikteki üniversite kadrolarında dinazorlar var ve yeni teorikçiler kadro bulmakta zorlanıyor. (dünya genelinde var olan bir problem.) Bu sebeple buraya yönelen insan sayısı da azaldı.

Deneysel Fizik = Para'dır. Bir fizik deney labının kurulum maliyeti milyon TL'leri çok rahat aşar. En basit dediğin basınç ölçer cihazları yüksek hassasiyette olduğu için 10 binlerce Euro fiyatındadır. En az 2 adet gerekir bozulması durumunda çalışmanın durmaması için. 20 bin euro=400.000 TL. O zaman ilk soruna geliyoruz.
1.Para olmadığı için lab kurma maliyetini çoğu hoca karşılayamıyor ve makale üretecek lab kurulmuyor.
2.Şu an iyi bir akademisyenin türkiyede kalması için tek bir sebep yok. Prof maaşı 24 bin, araştırma görevlisi maaşı 19bin. 1.200 dolara akademi yapacak akademisyeni bulamazsın.Keza fizikten mezunların çok büyük bir kısmı artık Almanya'da, avrupada.

3.h index tam olarak akademik iyiliği gösteren bir gösterge değil. Özellikle akademide popüler konu üzerinden h-index kasan çok hoca var. Uzmanlık alanı biyokimya olup covid hakkında çalışma yayınlayanlar var :) Sebebi konu popülerken alıntı kasmak istemesi. Bazı alanlarda yapılan çalışma o kadar az, o kadar niş ki sen gerçekten kaliteli bir çalışma da ortaya koysan alıntılanma sayın artmıyor.

4. Öğretmen misin bilim adamı mısın ikilemi. Gerçekten üniversitelerde o kadar çok kadro sıkıntısı var ki hocalar ders vermekten akademik çalışmaya vakit bulamıyorlar.Ders asistanlığı yapmış biri olarak söyleyeyim, iyi üniversitede ders vermek çok zor bir iştir. Öğrencinin soracağı sorular da zor olur ve cevap veremezsen saygınlığın sorgulanır. O yüzden her hoca vereceği derse aynı zamanda hazırlanır. Sınav hazırlaması, sınav okuması, soru çözüm saatleri, okuldaki prosedür işler derken cidden yazılmayı bekleyen makalesi olan bir sürü hoca var.

Özetle h-index tek gösterge değil. Makalenin nerelerde yayınlandığı, öğrencilerinin nerede olduğu, yaptığı çalışmanın sektöre ne kadar katkı sağladığı da önemli.
  • gokank4  (20.02.23 12:28:31) 
fizikte genelde hocalarin bir gurubu olmuyor, ögrenci,hoca seklinde yayinlar oluyor, az makale cikiyor. bu h indeksi ne kadar etkiler bilmiyorum ama mesela benim biyoloji gibi bölümlerden arkadaslarim var, laboratuardan cikan her makalede isimleri oluyor.
fizikte hocanin makalesindeki isim sayisinin azligina cokluguna göre torpilli olup olmadigini anlayabiliyorum.

bir de yurtdisinda hocalarin projeleri cok fazla oluyor, basari gibi degerlendirmemek lazim, benim hocamin her ay makaleleri cikar ama katkisi sadece okumak. biraz önce baktigimda bile gördüm ki yine etiketlenmis. Tr'de ki ayni hocaya ona oldugu kadar talep yok.
  • Coma  (20.02.23 13:21:11) 
@gokank4 Erkcan Özcan ve Metin Arık bu anlamda referans olarak kabul edilemez zira onların yayınları grup tarafından yapılıyor. Yani bir makalede 100 isim falan oluyor ki belki adamın haberi bile olmuyordur o makaleden :). Bunları asla ukalalık için veya o hocaları kötülemek için söylemiyorum.


  • giovanne  (20.02.23 13:41:14) 
[]

Bitmiş insanları anlatan diziler/filmler

Merhabalar herkese,

Spoiler uyarısı

Breaking bad tarzı sonunda her şeyini kaybetmiş insanları anlatan hikayeler hoşuma gidiyor. Aynısı my name is earl’de de var puan izlediğim bölümde. Earl her şeyini kaybedip kötü earl’e dönüyor. Bu tarz hikayeleri anlatan dizi film önerileriniz var mı acaba? Narcos’da öyleydi sanırsam, escobar sonunda her şeyini kaybedip kaçak olarak yaşıyordu, bu tarz şeylerden bahsediyorum.

Çok teşekkürler

 
epey loser bir asdamın hayatı. garip bir ingiliz komedisi.

(bkz: how not to live your life)
  • dorian greyfurt  (07.07.22 21:02:07 ~ 21:02:19) 
Mr nobody


  • karayel  (07.07.22 21:24:45) 
Mr. Robot
Ray Donovan
McMafia
The Night Manager
The Spy
Fauda
Killing Eve
Dexter

Hayatları boka sarıyor işte bunların sayılır herhalde istediğin gibi mi bilmiyorum iyi dizilerdir hepsi öneririm.
  • klakie  (07.07.22 22:45:06) 
aronofsky's 'the wrestler'


  • sir gawain  (07.07.22 22:49:40) 
biutiful


  • nothing in my way  (08.07.22 00:42:31) 
manchester by the sea


  • siyah gece  (08.07.22 01:23:43) 
sonbahar
manchester by the sea +1

  • high hopes of the sozluk  (08.07.22 01:40:00) 
We Need to Talk About Kevin ?


  • sopiro  (08.07.22 07:22:59) 
Gridlock'd
Bringing out the dead

  • mirty  (08.07.22 09:44:17) 
Better Call Saul (Breaking Bad'deki avukatın hayatı dizi haline geldi).

Ray Donovan +
  • alfired  (08.07.22 10:57:07) 
[]

masseter botoksu devlet hastanesinde yapılıyor mu?

merhaba, diş sıkmadan kaynaklı sağ çenemden ses geliyordu. bunun için diş polikiliğine gitmiştim hep gittim özel olan.botoks olmam gerektiğini söylediler 1800₺ ödedim. ağustosta tekrar olmam gerekiyormuş öğrenci olduğum için bir 1800₺ daha vermem beni çok zorlar :) devlet hastanesinde olabilir miyim bunu? üni hastanesinde falan mı oluyor sadece vs? lokasyon istanbul.

çok teşekkürler.


 
devlette zaruri bi rahatsızlık sebebi dışında botoks yapılmıyo diye biliyorum mesela göz kapaklarının kendilinden kapanması gibi durumlarda ypıyolr. bu dişle alakalı olmayan bi örnek evet ama durumu izah etmek için verdim :)

bana da devletteki dr çene botoksu demişti diş sıkması için poliklinigine yönlendirmişti, gitmedim. devlet sadece şu gece sıkmayı önleyen damaklık var ya o aparatı karşılıyor.

bi update geldiyse bilemiyorum tabii :)
  • e mice  (28.05.22 19:51:52) 
Devlet yapmiyor. ozel saglik sigortasi da karsilamiyor bu estetik gibi muamele goruyor. sadece dislerin sikmaktan dolayi zarar gordugu icin damaklik yapiyor uni hastaneleri(o plastik seffaf sey) ama bu dis sikmanin cozumu degil. sadece dislerdeki a$inmayi hafifletmek icin

1 seans botoks da size çozum olmayacak. 2 veeya 3 gerekebilir kaslariniz guclendikce tekrarlanmasi lazim.

ben 1 kez iyi bir doktorda yaptirdim ama cozum olmadi devam da etmedim. daha sonra terapistim de botoksun bu sorunu cozmedigini anlatti terapiden devam biz :)
  • ala09  (29.05.22 17:50:25) 
[]

laptopa ram almak

merhaba, laptopa ram almak istiyorum.

içinde 8gb'lik ram var şuan. ekstra 1 slot oraya bir 8gblik daha ram koymak istiyorum. acaba aldığım herhangi bir 8gb'lik ram olur mu? yoksa, aynı marka/model mi olmalı? yoksa frekansı vs. tutması yeterli mi? ayrıca 4gb'lik ram koysam olur mu? teşekkürler.


 
ana kartın desteklediği frekans önemli. 2400mhz destekleyen anakarta 3000mhz ram takmak pek stabil değil. zaten bir ram var ise kesinlikle birbirleri ile aynı olmalı frekans, ram markası falan. 2-4-8-16 olmaları çok farketmez


  • sordumsoruyu  (29.04.22 17:22:57) 
Frekansı ve DDR'ı tutması lazım. Mesela atıyorum 1600mhz DDR3 alırsınız ama laptopun desteklediği 1600mhz DDR3L'dir, boşa para verirsiniz.


  • mantheman  (29.04.22 17:50:12) 
sizin oraya kaç takmak isteyeceğinizden dahası anakartı max ne destekliyor ona bakın. belki 12 destekliyordur o zaman 4+8 den fazla yapamazsınız.

önemli olan bir diğeri voltajı yeni seriler 1.35v eskileri 1.5 volt. mhz'leri de tutuyorsa ddr3 ddr3 ddr4 ddr4 olacak şekilde ayarlayın gerisi mühim değil aynı marka olmasa da olur. hatta bazen aynı frekans olmasa bile oluyor 1033 ile 1600 (bu ikisi için geçerdli) ikisi de açar. ama tavsiyem aynı mhz olsun.
tani ddr serisi
voltaj
mhz
laptop ya da masaüstü hangisi lazımsa ona göre almak
ve son olarak max kaç gb destekliyor ona bakarak almak.bilgisayarın marka modelini yazarsan yardımcı olmaya çalışırız.
ek olarak mevcut olanın üzerindeki etiketinde özellikleri yazar rami voltajı vs. bilgisayardan da bakabilirsiniz zcpu.
  • turbo sadık  (29.04.22 20:57:56 ~ 21:00:35) 
www.eksiduyuru.com

buraya da bakabilirsin.

Benim takılı 4 GB Hynix vardı, 8 GB Ramtech satın aldım. 5 aydır gayet güzel kullanıyorum.

- İkisi de SO-DIMM, DDR3L, 1600 MHz,
- İki RAM'in clock latencyleri 11.0.
- Ve anakartım 16 GB'a kadar destekliyormuş.
  • tey tey  (29.04.22 21:49:35 ~ 21:52:21) 
Bence ram ekstra performe etmez. Ssd yoksa ssd alın yada başka opsiyonları listenize alın.

Yakın zamanda 8 i 16 yapmış biriyim.
  • baldan kaymak  (29.04.22 23:47:37) 
DDR teknolojisi aynı olduğu sürece ve anakartın maksimum bellek desteğini aşmadığı sürece sorun olmaz, notebook'un çok eski olmadığını varsayarak DDR4 bellek olduğunu tahmin ediyorum 2400Mhz'lik bir DDR4 ram alıp takabilirsin, ayrıca 8GB bellek modülü takılıysa muhtemelen maksimum bellek desteği muhtemelen ya 16GB ya da 32GB'dır, 4GB yerine 8GB 2400Mhz bir bellek modülü alıp takın rahatlıkla kullanırsınız.

Bir de yukarıda belirtilmiş ben de belirteyim SSD diskler performansı ram kadar hatta bazı durumlarda ram'den daha fazla etkiliyor eğer diskiniz HDD ise söküp SSD takmak da performansı ciddi oranda arttırır.
  • solo  (30.04.22 11:35:23 ~ 11:36:27) 
[]

devlet psikiyatristi reçeteyi elden yazar mı

merhaba, bende tinnitus var, kbb'de geçirdiğim aylardan sonra bir sonuç çıkmayınca bana bunun psikolojik olduğunu söyledi ve psikiyatriye gitmemi önerdi. tinnitusun geçme umuduyla özele parayı bayıldım, doktora derdimi anlattım 5dk falan sürmedi bir ilaç verip gönderdi. ve buna toplam 350 lira ödedim. yanı çok büyük para değil tabii ama öğrenci olduğum için 5dklık konuşmaya o kadar para var zorluyor biraz :) psikiyatrik ilaçlar ilerde iş başvurusunda sıkıntı çıkarma ihtimaline karşı bu ilaçları sgk'sız alıyorum ve özelde de elden yazmasını istediğimde doktar elden yazıyor.

şimdi sorum şu, yakınlarda kontrole gitmem gerek, devlete gitsem, orada doktardan reçeteyi elden yazmasını rica etsem yapar mı acaba, devlet psikiyatristleri yapıyor mu? teşekkürler.


 
Ben olsam o ilacı kullanmam.
Tinnitus için zaten KBB'den bi sonuç çıkmaz ki.
Tedavisi olan bi hastalık değil ki.
Uzak dur bence psikiatri ilaçlarından.
  • Mirket  (31.03.22 21:56:30) 
Devlete gidip elden reçete yazdırsan bile hastaneye gittiğin belli olacak, doktor sisteme bir teşhis girecek ilaç yazmasa bile. O yüzden çok bir şey değişmez bence. Ama elden yazmasa bile çekinmeden normal reçeteni yazdır bence. İş başvurularında sorun olacağını sanmam. Tinnitusn varsa ne olabilir ki? Günümüzde birçok insanın az ya da çok psikolojik sorunu var. Eskisi gibi değil artık, zamanla daha normal karşılanıyor. Tabi sen bilirsin, öğrenciyim dedin, ileriyi düşünüyorsun o yüzden endişeni anlayıp tavsiye vermek istedim.


  • bayc  (31.03.22 23:38:07) 
hayir sisteme girmesi gerek her turlu
offline recete yazsa bile islenecek o
ayrica psikiyatrik ilaclar senin isine engel olmaz
14 yasindan beri kullaniyorum 29um su an kimse de sormadi
normie ilaci prozac lustralden falan da bahsetmiyorum bayagi kallavi ilaclar
  • nibba  (31.03.22 23:53:37) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.