[]

Araba aldım ama sanırım pişmanım.

Selamlar arkadaşlar,

Uzun zamandır araba almak istiyordum. Arabalara ilgim de yüksektir. Bunun yanında işe giderken toplu taşımada vs. biraz sıkıntı çektiğim için istiyordum.

Perşembe günü bir araç gördüm. Aynı günün akşamı aracı görmeye gittim. Cuma günü, yani dün de aracın satışını aldım. Araç içime sindi. Düşük km, performansı güzel, 10 yıllık sahibinden aldım. Eksperi falan da tamam, bariz bir sıkıntı yok. İlk aracım oldu bu.

Ama dünden beri içimde bir sıkıntı var, anlam veremediğim bir sıkıntı var. Tabiri caizse öküz oturması gibi bir şey. Arabayı alırken 12 ay vadeli kredi çektim. Üzerini de kenarda duran 2bin dolarımı ve bir miktar gram altınımı bozdurarak tamamladım. Yani birikimimin bir bölümünden feragat etmek durumunda kaldım. Bu mu etkiledi beni bilmiyorum ama mutlu olmam gerekirken sanki yanlış bir şey yapmış gibi hissediyorum. Aracı alırken kimseden maddi destek de almadım.

Son 5-6 ayda yatırıma merak salmıştım. Maaş yatınca mümkün mertebe altına ya da fonlara vs. yatırıyordum. Şimdi sürekli arabaya harcadığım parayla yapabileceğim yatırımlar aklıma geliyor sürekli. Biliyorum bu düşünce saçma, saçma olmasa bile aracı almadan önce düşünmem gerekirdi. Ama düşünmeden de edemiyorum maalesef.

Sanırım asla mutlu olamayacak insanlar kategorisindeyim. Daha geçen haftaya kadar neden arabam yok diye hayıflanırken, şimdi de aldığım için pişmanmışım gibi hissediyorum. Perşembe gününe dönsek muhtemelen almaktan vazgeçerdim herhalde.

İçimi dökmek istedim, okuduğunuz için teşekkürler

 
Hayırlı olsun diyelim yine de.
Araç almak için uygun zaman deniyor şu an. Siz bilirsiniz ama binmeyin bekleyin bahara doğru satın.

Sürekli böyle bir şey alma durumlarında kararsızlık halinde olan biri değilseniz, sanırım para biriktirirken bir anda 12 ay vadeli borca girmek rahatsız etmiş olmalı.
  • diyecevaplandı  (02.11.24 21:30:39) 
İlk arabamı birikmiş paramla alınca ben de öyle hissetmiştim çünkü o zamana kadar arabasız idare edip birden “acaba gerek yok muydu” diye ikileme düşüyor insan ama birkaç ay sonrasında tam tersi iyi ki almışıma dönüyor. Şu an birikmiş paranızı verdiğiniz için öyle düşünüyorsunuz bence baktınız olmadı satarsınız ama araba tecrübeniz olur. Özellikle market alışverişleri, toplu taşıma zor ulaştığınız noktalar, yağmurlu havalarda vs çok büyük rahatlık oluyor. Bu hisler geçici, hayırlı olsun kazasız belasız bol sürüşler.


  • titanic kemancısı  (02.11.24 21:32:31) 
Biriktir biriktir nereye kadar? Bir yerde sizi rahat ettiren bir lukse donusmesi lazim bu yatirimlarin.

Arabayi istediginiz zaman satip, yatiriminizi yerine koyabilirsiniz. Bunu dusunup rahatlayin bence.

Arabaya harcadiginiz benzin, mtv, bakim giderlerini de ulasim harcamaniz gibi dusunun.
  • brkylmz  (02.11.24 21:33:32) 
Normal. Biraz hızlı olmuş. " Impuls buy" a yakınsamış. Kararı sindirememişsiniz. hata mı yaptım korkusu bünyeyi sarar doğaldır. Biraz da imposter syndrome tarzı haketmeme baş gösterir. Bu biraz kendini sevmeyle alakalı. Kazanıyorum işte ulan bineceğim tabii ki diyemez bazen insan hemen. Doğru mu yanlış mı bunu zaman gösterir. Belki de hayatınızın en doğru ticari kararını almışsınızdır. Her gün bindiğiniz toplu taşıma aracı yarın kül olur herkes ölür vs. yani.

Ancak tabii ben kategorik olarak üzerinden gelir elde edilmeyecek ve zamanla değerini yitirecek bir şeyin krediyle alınmasına karşıyım. Bu tatil de beyaz eşya da araba da olsa düğün de olsa vs. Dolayısıyla bu his güzel, acı bilginin vücuda hızla nüfus etmesidir. Bu bilgi önemli bir bilgi, iler ki yaşamınızda kullanın bir karar vermeden önce o kararı sindirin. eğer ticari bir işletmeyi yönetmiyorsanız, Krediyle de araba almayın.
  • wallcan  (02.11.24 21:40:47) 
Yüksek miktarda yapılan her harcama böyle hissettiriyor başlarda. Bazilarinda bu biraz daha yüksek olabiliyor. Geliriniz düşmüş gibi hissettirir borçlanması, peşin almış olsaniz bile. Geçecek. Hayırlı olsun...


  • aslagülümseyenbirkediyegüvenme  (02.11.24 22:07:44) 
Arabanız hayırlı olsun. Bugün yürüyüş yaparken benzer bir düşünce geçti aklımdan. Eğer daha düşük bir bütçeye sizi idare edebilecek bir araba almak yerine maddi olarak sizi zorlayacak bir duruma sokacak lüksü aldıysanız evet, sıkıntılı hissetmeniz normal. Ama artık araba o kadar önemli ki, barınmaya yapılan ödeme gibi, elektrik/su faturası gibi normal bir gider olarak düşünüyorum. Bunun acil durumu var, bir yerlere giderken rezil olmadan, saat düşünmeden, başkalarına muhtaç kalmadan yaşaması var. Çok da iyi yapmışsınız. Zaten size rahatsızlık veren şey yatırım, birikim kafasında olmanız, ki bu harika. Cihat Çiçek'i takip ediyorsunuz gibi hissettim, o da 2019 model lüks olmayan bir araca biniyor. Bunlar şart. Artık yarım ekmek içi çeyrek ekmek zamanı. Birikime devam. Tebrikler, iyi günler.


  • dejame  (02.11.24 22:34:26) 
buyer's remorse deniyor buna literaturde. sizin icin onemli ve buyuuk her harcama icin bunu hissedersiniz.


  • antikadimag  (02.11.24 22:48:16) 
erkeğin arabası olmalı hacı.
şart.
şapşart.

ne otobüs otobüs nereye kadar yaw
  • OgutucuRecep  (02.11.24 22:48:58) 
hayırlısı olsun. 4 kez aracımı değiştirdim. her seferinde elimdeki birikimi feda edip borç yaptım. elinizdeki para birden gidip, borçlandığınızda öyle hissediyorsunuz bu normal. misal işten ayrıldım, başıma bir iş geldi kenarda param var diye düşünüyordunuz, şimdi elinizde bir güvence olmadığı gibi borcunuz var. böyle bir denklemde mutsuz olmanız çok normal.

fakat şunu belirtmek istiyorum. araba sahibi olmak lüks değil ihtiyaçtır. misal benim ilk aracımı alma hikayem babamın uzak bir ilde hastaneye kaldırılması ve ben oraya gidene kadar kaybetmemdi. bir arabam olsaydı da son bir kez görebilseydim keşke. allah kimseye böyle bir senaryo yaşatmasın ama bu meretin ihtiyaç olduğunu da kötü zamanlarda anlıyorsunuz. 2-3 ay sonra fikrin değişecek. araba sahibi olmanın kolaylığına alışmış olacaksın.
  • delidir yakalayin  (02.11.24 22:49:39) 
ayda yılda bir lazım oluyor yine de hissediyorum eksikliğini. dert etmeyin. her ne kadar ihtiyaç da olsa, aynı zamanda arabanın kendisi bi çeşit yatırım. ileride satarsınız gerçekten rahatsız olursanız ve bu harcadığınız parayı geri koyarsınız.

yani doları bozdurup başka türe yatırım yaptınız gibi düşünün.
  • biseysorcaktim  (02.11.24 22:50:57) 
bu hissin nedenlerinden biri de diğer milletlerin çok rahat alabildiğini biz çok uzun sürede çok zor kazanarak alıyor olmamız. diğerleri birkaç ay çalışıyor, biz yıllarca çalışıp alıyoruz.


  • MtKrt  (02.11.24 23:26:37) 
hayırlı olsun öncelikle. bu haftasonu güzel bir yerlere git, arabanın tadını çıkar. paracıklar gitti diye üzülmüşsün normaldir, arabanın rahatlığının farkına varınca geçer. herkesin ihtiyacı olan bir nesne araba. ötv mtv zart zurt alıyorlar ifrit oluyorum sanki elmas satın alıyoruz kenara koymaya.


  • titanyum22  (02.11.24 23:35:35) 
açıkçası ilk araba için çok yeni bir araba almadı iseniz bence pişman olamanıza gerek yok, türkiye gibi toplu taşımanın zayıf olduğu bir ülkede araba lüks değil ihtiyaç, zamanla iyi ki almışım dersiniz. ayrıca şimdi bakma dolar euro düşük olduğu için böyle ama araba da iyi kötü bir yatırım aracı sayılabilir bizim ülkemizde.


  • gezegen olan pluton  (02.11.24 23:59:46 ~ 03.11.24 00:01:18) 
bir sürü psikolojik sebebi olabilir ama sanki verdiğin karara karşı biraz özgüven eksikliği. ufak birikiminle kendine düşünce dünyandan güvenli bir ortam oluşturmuştun. şimdi o güvenli ortamda değilsin ve verdiğin karardan dolayı kaygı duyuyorsun.


  • orpheus  (03.11.24 03:58:37) 
seni en iyi ben anlarım :d kulübe hoşgeldin

yatırım kaynaklı. eklediğinde gördüğün bir rakam vardı. duruşa geçtiğini biliyorsun, 12 ayı biliyorsun. o yüzden böyle oluyor. hayat devam ediyor ve kazık çakmaya gelmedik. harcamayı bilmediğin parayı ne yapacaksın? daha konforlu bir yaşam için çalışıyoruz.

ben geçen hafta; 6 ay önce aldığım en pahalı aracımı hiç kullanmadığım ve senin gibi düşündüğüm için motosiklet aldım kendime. 200 km yol yaptım hafta sonu. arabam da duruyor. harcamayı bilmek lazım.
  • baldan kaymak  (03.11.24 10:54:22) 
Derdini seveyim butonu


  • Zetnikov  (03.11.24 10:54:33) 
Aynı hisleri yaşamıştım ilk zaman, sonra “lan ırgat gibi çalışıyorum kim hakedecek ki başka” dedim kendi kendime. İçime sinen bir modeldi ve o hisler bi haftaya yerini “iyi ki almışım” a bıraktı ve eldeki döviz ve altınların neredeyse tamamını harcamıştım bunun için. Çalışılır kazanılır, gerisi teferruat; iyi günlerde kullanın.


  • thesomberlain  (03.11.24 13:25:30) 
[]

Kız kardeşime üniversiteye hazırlık konusunda nasıl yardımcı olabilirim?

Arkadaşlar selamlar,

17 yaşında bir kız kardeşim var. Geçen sene üniversite sınavına girdi fakat bir hayli kötü sıralama yaptı. Sonucun çok kötü olmasından ve yaşı da genç olduğundan dolayı mezuna kaldı. Şu an evden hazırlanıyor.

Benden başka maddi/manevi yardım alacağı kimse yok. Anne ve baba hiç ilgilenmiyor ve herhangi bir maddi yardımları da yok. Bu sene elimden geldiğince destek olmak, yönlendirmek istiyorum. Bir nebze tecrübelerim dahilinde yönlendirme yapsam da bazı yerlerde tıkanıyorum. Kendisi EA öğrencisi. Matematik konusunda eksiklikleri var. Özel ders mi önerirsiniz yoksa dopinghafıza gibi uygulamalar faydalı olur mu, daha önce kullanan oldu mu?

Bir de girebileceği her deneme sınavına girmesini istiyorum. Özdebir gibi yayınlar TR geneli sınavları oluyormuş, bu sınavlara girmesi için nereye başvuru yapmak gerekiyor. Özdebiri aradım fakat kimseye ulaşamadım.

Çok teşekkürler

 
doping hafıza boş iş.

mümkünse dersaneye gönderebilirsiniz. iyi olur. evden sistemli çalışmayabilir.

dersane olmuyorsa ve konulara hakim değilse konu anlatımlı soru bankalari..

konulara hakimse direkt soru bankası.
evde oturup çözecek.
çözemezse internette birilerine sorabilir. mesela ekşi duyuru.
  • tabudeviren  (16.09.24 12:14:55) 
[]

Her gün Kartal'dan Kocaeli Üniversitesi'ne gidilir mi? (Umuttepe)

Selamlar,

Kız kardeşim için üniversite tercihleri yapıyoruz. Kocaeli Üniversitesi'ni de yazdık ve gelme ihtimali de yüksek. Fakat aklıma takılan bir soru var; her gün Kartal'dan Umuttepe'ye gidilebilir mi? Bildiğim kadarıyla İstanbul'dan servisle gidenler var. Eğer deneyimleyen varsa, artı ve eksileri nelerdir acaba?

Çok teşekkürler.

 
İstanbul içinde okula gidip gelmek için günde 8 tane toplu taşıma kullanıyorum, yaklaşık dört buçuk saat sürüyor günlük.

Tam bir eziyet. Toplu taşımada oturmakta çok zor. Çoğu zaman ayaktayım. Ayakta olmayı geçtim metrobüse binmek ayrı dert, 43r de arka kapıdan sıkaşarak girmek ayrı dert.

Eve gelince o kadar yorgun oluyorum ki sabah derslerine gidemiyorum. İstersem 20 tane alarm kurayım, birileri gelip uyandırsın. Yok olmuyor uyanamıyorum. Göz kapaklarımı açmak bile zorlaşıyor. Öyle yoruyor yol yani. Bu sebeple 11 den önceye ders almıyorum kesinlikle.
  • substituent  (03.08.24 13:42:10) 
yazık günah, okulu okuduğundan anlamaz. üniyi yollarda geçirmiştim, keşke kendimi yerlere atıp ev tuttursaydım annemlere diye hala hayıflanırım.


  • titanyum22  (03.08.24 13:57:08) 
ben istanbulda yaşıyorum, bir kere gittim oraya. o yol her gün gidip gelinecek bir yol değil asla. bir gün gider, iki gün gider üçüncü gün bıkar. günde 2 ders için o kadar yol git gel asla mantıklı değil. girdiği dersten bir şey anlamaz, sınavları da kötü geçer. o yüzden ya okula yakın ev/yurt ya da istanbulda bir üniversite yapın.


  • candide  (03.08.24 15:26:52) 
acayip yorucu olur. iki saat git, iki saat gel. artı, o şehirde kalan arkadaşları akşam çıkıp bir yerlerde sosyalleşirken veya birbirlerine giderken o katılamamış olacak.

kocaeli'de yurtta kalması veya bir ev tutulması veya ev arkadaşı bulması iyi olur.

tabi kira fiyatları malum.
illa git gel yapacaksa alttan ders bırakmamaya dikkat etsin. sonra daha zor olur.
ilk sene her gün ders olmaz genelde.
  • tabudeviren  (03.08.24 18:58:51) 
[]

Ben bu İngilizceyi nasıl ilerleteceğim?

Arkadaşlar selamlar,

2 yıl öncesine kadar İngilizce adını dahi söyleyemeyen, İngilizceden nefret eden bir insandım. Daha sonra yaşadığım bir olay sebebiyle 0'dan İngilizce öğrenmeye başladım. Nitekim tamamen evde çalışarak belirli bir seviyeye de geldim. Şu an çeşitli testlerde B1 çıkmakta, arada sırada aldığım online konuşma derslerinde de kendimi bir yere kadar ifade edebiliyorum.

Fakat daha ileriye gitmiyor, gitmediği gibi bildiğim şeyleri de zamanla unutmaya başladım. Açıkçası yorgunluk sebebiyle de evde çalışamıyorum, çalışsam dahi inanılmaz uyukluyorum ve çok verimsiz oluyor.

Sabah 8'de evden çıkıyorum. İş, spor vs. derken en iyi ihtimalle 8'de evde oluyorum. O yorgunluktan sonra çalışmaya pek adapte olamıyorum açıkçası. Sizce kursa vs. gitmeli miyim? Sanırım kendime ev dışında bir çalışma ortamı yaratsam daha verimli olur gibi geliyor. İş sonrası 2 saatimi ayırabilirim.

Tavsiyelerinizi bekliyorum

 
Bence kursa gitmeyin. Ben gittim A2 civarindayken, verilen paraya gore bir faydasini gormedim. Tabii, daha iyi kurslar vardir faydasi olur ama bu devirde cok parasi olan kisiler icin boyle kurslar.

Cambly falan da denemistim, guzel falan ama o kadar da buyuk fayda goremedim. Oxford bookworms serisi var hikaye kitaplari, harika dili var. Cambridge Grammar in use kitabi da eger grameriniz harika degilse faydali oluyor. Gramere cok takilmayin vs diyenler var ama bence bu kitabi bitirmek lazim. Ozetle vakit ayirmak lazim. Ben biraz informal sekilde calistim, biraz daha bilincli calissam daha mi iyi olurdu diye dusunuyorum.

B1 cikiyorsa ingilizce alt yazili dili agir olmayan diziler falan da izlenebilir.
  • mbond  (06.06.24 15:44:23) 
Kendi kendinize disipline olamıyorsanız kurs iyi olabilirdi ancak bu saat programıyla o da zor.

B1 de kendinizi aşina olduğumuz konularda ifade edebilmeniz beklenir siz de öylesiniz sanırım. Grammer olarak b2 de biraz daha karmaşık yapılar var anlamak zor değil içselleştirip uygulamak zor o yüzden hedef dille kendinizi çevrelemeniz lazım.
Türkçe yaptığınız ilgi alanınız şeyleri İngilizceye eşdeğeri ile değiştirin. Haber mi istiyorsunuz İngilizcesini izleyin film dizi hakeza (önce İngilizce altyazı zamanla tamamen kaldırın)
İşe giderken yoldaki vakitlerinizi podcast dinleyerek geçirin çok faydasını gördüm.
Shadowing tekniği denilen bir videoyu açıp konuşmayı takip ve taklit etme egzersizleri yapın.
Kitap okuyun.
Konuşma dersi aldığınızda hocadan sizi iyi bir değerlendirmesini isteyin bu açıdan aynı kişiyle üst üste ders yapmak da iyi olur. Eksiklerinizi görmeniz açısından.

Don't give up!
  • anon1m  (06.06.24 15:49:45) 
İngilizce alt yazılı dizi izle.


  • numlock  (06.06.24 15:51:26) 
Kurs ya da özel öğretmen savsaklama ihtimalimizi engelleyen şeyler, mecbur hissettiğimiz için. Bugüne kadar hiç yapamadıysanız böyle bir itici gücü seçmek iyi fikir olabilir.


  • charbiel  (06.06.24 18:46:20) 
[]

Mahkemede şahit olmak istemiyorum. Bahane bulabilir miyim?

Arkadaşlar merhaba,

Biraz komik bi konu hakkında sizden fikir almam gerekiyor. Patronum bir davayla alakalı beni şahit göstermek istiyor ama ben istemiyorum. Bunu direkt reddetmek de istemiyorum açıkçası. Çünkü direkt reddedersem tavır koyma potansiyeli çok yüksek. Uygun bir bahane bulmam gerekiyor. Benimle ilk konuştuğunda: ''hala sonuçlanmayan bir davam olduğunu ve bunun şahit olmama engel olabileceğini, avukatımla konuşup bilgi vereceğimi'' söyledim. Ama böyle bir şey yok tabii ki :) Bu ya da buna benzer bir bahane söyleyebilir miyim?

Bu arada davanın içerğiyle alakalı da çok bilgim yok. Muhtemelen kabul ettikten sonra kendi avukatını çağırıp benim neler söylemem gerektiğini vs. anlatacaklar. Ama ben hiçbir şekilde dahil olmak istemiyorum, ki patronun haklılığından da şüpheliyim. Dava da eski ortağıyla alakalı.

Teşekkürler

 
olmayın tabii ki bilmediğiniz konu ile ilgili şahit mahit.

prensip olarak tam hakim olmadığım bir konuda şahit olamam deyip kestirip atsaydınız keşke en başta.
  • gurur  (25.02.24 13:26:27) 
Koyu dindarim, muslumanim falan de, icinde olmadigim seye sahitlik yapamam, oteki dunyada Allah hesap sorar de. Dini hassasiyeti varmis deyip ustelemeyebilir belki ama prensip, vicdan, etik metik falan dersen anlamaz o tipler


  • freedonia  (25.02.24 13:32:18) 
Ben bu tür olaylarda çok gerilirim, saçmalarım. davanın iyiliği için bence tekrar düşünün de :D ikna etmeye bile çalışmaz bir kere bunu duyduktan sonra.


  • akhenaten  (25.02.24 13:45:01) 
Daha önce şahitlik yaptınız mı veya yapan birine sordunuz mu?
Büyük ihtimalle bilmediğiniz bir şey söylemeniz gerekmeyecek mahkemede.

Belki de mahkemede sadece; mesai şu saatte başlar-biter, yemekhanede yemek çıkar, patronumuz X bey çalışanlara karşı saygılı bir insandır, küfür ettiğine hiç şahit olmadım gibi basit şeyler söylemeniz gerekecek.

Ben de çok deneyimli değilim ama bildiğim kadarıyla şahitlik böyle bir şey.
  • michael_knight  (25.02.24 13:48:26) 
Tanıklıktan çekinme nedenleri kanunda belirtilmiştir. Kanunda gösterilen nedenler haricinde tanıklık görevinden çekinmeniz hukuken mümkün değildir.

Patronunuz tanık olmanız yönünde ısrar ediyorsa bildiklerinizi söyleyeceğinizi ancak bilmediğiniz hiçbir şeyi söylemeyeceğinizi ifade edin. Zaten bildiğiniz konularda tanıklık yapacaksanız sorun yok. Patronunuz bilmediğiniz konular hakkında tanıklık yapmanızı isteyecek ise, bu cevabınızın ardından kendisi düşünmeye başlayacaktır.
  • 10551037  (25.02.24 14:09:56) 
Bu işe girmeyin.
Oldu ki bu sebeple ilgili baskı yapar veya işten çıkarırsa gidip diğer ortağına her şeyi anlat.
Bunları intikam hissi içinde değil de sadece sizin de "bilmenizi istedim" mantığıyla anlatın.

adaletsizlik yapan, adalet beklemesin.
  • diyecevaplandı  (25.02.24 14:10:10) 
Bu kadar senaryoya yalana dolana gerek yok şahit olmak istemediğinizi söyleyin bu kadar basit


  • doharkoman  (25.02.24 14:49:58) 
Anlaşıldığı kadarıyla yalancı şahitlik yaptırmak istiyorlar size. Böyleyse, dinden, nazardan, kul hakkından, sonra ahı çıkardan... dalın patrona.


  • abbabaabbaababbabaababbaabbabaab  (25.02.24 20:12:52) 
şahit olunmayan konuda şahit olunmaz ff +1


  • bir soru sorcam  (25.02.24 21:32:50) 
Tanıklık yapayım derken yalanci şahitlikten sanık konumuna her an düşebilirsin.


  • dedeminhirkasi  (25.02.24 22:08:28) 
[]

Anadolu Yakası'nda ders çalışılabilecek kütüphane vs. bilen var mı?

Arkadaşlar selamlar,

Başlıkta belirttiğim gibi; İngilizce çalışmak için kütüphane ya da kitap cafe tarzı, sessiz bir yere ihtiyacım var. Anadolu yakasında, mümkünse Maltepe/Kartal civarında varsa bildiğiniz bu tarz bir yer çok iyi olur.
İş + spordan sonra evde İngilizce çalışmam çok mümkün olmuyor, olsa bile verimli olmuyor maalesef.

Çok teşekkürler

 
halil inalcik var marmaray cevizliye yakin


  • ala09  (08.02.24 10:47:50) 
ek: atalar penguen cafe. evden calisanlar buraya gidiyor


  • ala09  (08.02.24 10:48:45) 
Üsküdar uzak olmazsa Nevmekan diye bir kütüphane gördüm güzeldi gayet.


  • skoylu  (08.02.24 14:26:40) 
[]

Ayrı eve çıkma mevzusu

Merhabalar değerli ekşiduyuru ahalisi,

27 yaşına yeni adım atmış bir er kişisiyim. anadolu yakasında dedemin evinde ailemle birlikte yaşıyorum.

öncelikle ailem ve kendi durumumdan biraz bahsedeyim. aileyle aynı evde yaşasam da kendileriyle iletişimim sıfır diyebilirim. özellikle babamla aram hiç iyi olmayıp, aynı odada olmaktan dahi imtina ediyorum. örneğin kahvaltı yapacaksam malzemelerimi vs. kendim alıyorum, kendi kahvaltımı hazırlayıp odamda yiyorum. akşam yemeği vs. de aynı şekilde. aramızdaki iletişimin sıfır olmasından kaynaklı kişisel alanıma herhangi bir müdahale yok. ayrıca eve istediğim saatte girip, çıkabiliyorum. haftalarca eve gelmesem muhtemelen aramazlar.

şimdi sadede gelecek olursak; uzun süredir içimde olan fakat uzun dönem askerlik vb. gibi sebepler dolayı ertelemek zorunda kaldığım ayrı eve çıkma isteğim yeniden gün yüzüne çıktı. özellikle bu aralar evden çalışmakta olduğum için bu evden iyice soğudum diyebilirim. mesela mutfakta yemek yapacağım diyelim, babam mutfakta olduğundan dolayı sırf yüzünü görmemek için gitmiyorum. bu yüzden saatlerce aç kaldığım oluyor. bir diğer yandan da 27 yaşında olup, hala aileyle aynı evde yaşamak biraz düşündürücü.

yaklaşık bir haftadır ev ilanlarına bakıyorum, emlakçılarla konuşuyorum. ya bekar istemiyorlar ya da kamu çalışanı şartı koyuyorlar. istanbul'un belirli muhitlerinde 8,5-9k gibi rakamlara 2+1 ya da 1+1 evler nadiren de olsa bulabiliyorum. 9k kirası olan bir eve çıksam diyelim; şu anki maaşım 17k. temmuz zammıyla muhtemelen 20k olacak. sizce 9k kirası olan bir evde geçinebilir miyim? eğer çıkarsam şu anki maaşımın yarısından fazlası kiraya gitmiş olacak, onun haricinde de her ay sabit 2,2,5k kredi borcu ödemelerim vs. var.

kiraların ya da enflasyonun düşeceği yok. daha iyi maaşlı bir işe geçme imkanım da en azından önümüzdeki 6 ay içinde yok. ilk birkaç ay sıkıntı çekmeyi, kenara para koyamamayı göze aldım fakat bu durumun uzun süreli olması biraz korkutmuyor değil. bekledikçe de maalesef kendime bir hayat kuramayacakmış gibi hissediyorum. iki arada bir derede kaldım. çıkacaksam da tek çıkmak istiyorum. ev arkadaşı vs. duurmu bu yaştan sonra bana göre pek değil maalesef.

sizce nasıl bir yol izlemeliyim? okuduğunuz için teşekkür ederim

edit; evden çalışma kalıcı olmayacak. en geç temmuz sonu ofise döneceğim.

 
Sakın şu zamanda ayrı eve falan çıkayım deme.


  • primetime  (22.06.23 04:27:20) 
Paylaşımlı ev.


  • cakmayazar  (22.06.23 06:16:16) 
ev arkadaşı ile çıkmayacaksanız çıkmayın, 9000 kira diye tutarsın bir bakmışsın 19000 olmuş. babanızla yakınlaşın bence, he ben böyle diyorum ama kendim şehir değiştirdim bu yüzden, lakin kıt kanaat geçiniyorum, ama üniversiteyi de ayrı okuduğum için alışkınım.


  • fakat  (22.06.23 06:30:39) 
Airbnb yapabileceğin bir ev olursa iyi olur.


  • wishmaythşngs  (22.06.23 07:33:45) 
çalışan biri ile evlenip eve çıkmak daha mantıklı senin durumda.
20-9-2 senaryosunda cebine 9 kalıyor. bu evin elektriği, suyu, aidatı, ısınması da ayrı bi bütçe gerektiriyor. kalanı da mutfakta makarna yemeye bile yetmeyebilir.

  • elorelia  (22.06.23 08:35:47) 
Ev arkadasi bul ve cik.


  • chavezding  (22.06.23 09:12:44) 
bu maaş kurtarmaz
o bütçeyi keyfiyetine, terapiye (aile) harcasan daha sağlıklı olur

  • bir soru sorcam  (22.06.23 09:14:08) 
Tek başınıza eve çıkmayın.
Kirası 9 bin lira olan evin faturaları, aidatı, damacanayla su alması, en minimumundan temizlik malzemeleri vs. derken ayda 11 bin lira masraf olarak düşünün o evi.

3 ay boyunca kenara 11 bin lira atabilecek misiniz onu deneyin.
Zaten o 3 ay kenara atacağınız toplam 33 bin lira emlakçı+depozito+taşımacılar+faturaları açtırmak derken uçup gidecek.

Bir de bunun üstüne eşya almanız gerekeceği için ayda 3-4 bin lira taksit ödeyeceksiniz.
Kendinize yaşayacak, nefes alacak paranız kalmayacak.

Daha mantıklısı tek değil 2-3 kişilik bir eve çıkmanız. 27 yaş hiç de geç bir yaş değil bunun için.
Bence kendinize soracağınız soru "ev arkadaşlarıyla mı yoksa ailemle mi yaşamak bana daha iyi gelir?" Maalesef iki asgari ücretten az olan gelirinizle tek yaşamanız mümkün değil. Bu arada 9 bin liraya tutacağınız ev kötü bir ev olacak, o yüzden de bir mutsuzluk eklenecek hayatınıza.
  • michael_knight  (22.06.23 09:21:36) 
25k maaş, 4.5k kirayla her aya ekside başlıyorum. maaşın tamamı araba kredisi ve kredi kartlarına gidiyor. bazen kredi kartının minimumunu ödüyorum. zor yani, ben olsam gururu falan bir kenarıya bırakır aileyle arayı düzeltmeye odaklanırdım


  • birmilyonunvarmi  (22.06.23 09:55:20) 
mental olarak eve çıkman %100 gerekiyor ama durumları biliyorsun o para yetmez.


  • abi bi dizi buldum on numara  (22.06.23 10:16:13) 
innovia 3'te 1+1 var 5-6 civarına.


  • kahoan  (22.06.23 20:22:01) 
Evde böyle gerginlik de insanın ömründen yiyor ya, sabırlar dilerim. Ev arkadaşında da aynı risk var.
Kirası ucuz bir şehirde eve çıksanız mesela 5 kira, 1 faturalarla total 6 liralık bir yer olsa... Kalan 14'i de yersiniz. Hem küçük yer olursa İstanbul gibi suyunu da çekmez para hemen.
Farkındayım şuan tüm Türkiye'de kiralar çıldırmış durumda ama bazı yerlerde 1+0 bile sizin hoşunuza gidecek bir ev bulmanız mümkün. En kötü sizin eviniz yav, size ait, özgürsünüz. Ne kaybedersiniz deneyerek?
Aranızı bozmadan çıkın, en kötü 6 ay deneyip olmazsa geri dönün, evden çıkınca bir daha geri dönemiyor musunuz?
  • anx  (22.06.23 21:45:21) 
kararımı verdim, uygun bir daire bulduğum an çıkacağım arkadaşlar. maaşın %50'den fazlası ev masraflarına gitse dahi deneyeceğim. çünkü bu evde temel gereksinimlerimi giderirken bile kırk takla atıyorum, böyle nereye kadar?

tek sıkıntı uygun daireyi bulmak. beğendiğim bir daire olduğunda ya aynı gün tutuluyor ya da bekar ya da özel sektör çalışanı istemiyorlar.

bakalım aramaya devam
  • subarumavisi  (23.06.23 03:25:43) 
1
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.