Ekşi Duyuru

Laura Branigan - Self Control
bu diycem ama erkek değil

yavaş sanırım ya

bende de çok yavaş, açılmıyor nerdeyse

fena yavaş

ölümüne yavaş

öldü

hayret kimse önünü alamadık dememiş amk. ama korkarım yavaş..

bende normal nedense

dd olarak kaliyo hala.

zaten öyle hadi hoppa tüm türkiye sınava kafası olmadığı için eğer olumlu bulunursanız kısa zamanda dönerler ve şubeye ilk sınavınıza gidersiniz. memurlar.net'de gözüm yemedi ama 2308957219357 sayfa mesaj var bu sınavla ilgili. boş vaktiniz varsa orayı da bir araştırın derim.

yap.

yap

5000 satista neler satmis olduguna bakmak lazim. ornegin 5000 tane kartpostal sattiysa, ve sizin alacaginiz sey de kartpostalsa alin. ama ornegin laptop alacaksaniz daha once yuzlerce laptop satmis birisi olsun.

eminonu'nden alabilirsin.

misir carsisindan edinebilirsiniz. yüklü miktarda alim yapacaksaniz da oradaki esnafin hepsi bir fabrikanin fabrika satis magazasi modundadir.

İSTOÇa da gidebilirsin.

Harici disk ve taşınabilir disk diye iki farklı modelin olduğunun bilincinde olmak lazım. Söylediğin model sarsıntıdan nem kapabiliyor.

5 set başlangıç için yeterli. 1 dakikalık intervallerle.
Zamanın varsa boş günlerde sabah yapabilirsin.

taş devri diyetinin temel tehlikesi aşırı protein yüklenmesinden gut hastalığına yakalanma riskiniz. hele alkolle de giderseniz sonunuz vahim ;)

hepsini paleocafe.org da bulabilirsin.

Hukuk medeni hukuksa şayet kişiler aile ve miras hukukunu içinde barındıran ve özet olan Turgut Akıntürk'ün Medeni Hukuk kitabını önerebilirim, kapağı sarı olan özet ve kısa olan işte . www.kitapyurdu.com bu kitap.

edit:link.

Hukuk : Murat ilkumut KPSS-A grubu Hukuk kitabı
Muhasebe : Genel Muhasebe İlhan Kılıç - .2 Sayfa yayınları muhasebe soru bank.
İşletme: Gerek yok bence
iktisat: Biraz temelin varsa Zeynel Dinler KPSS İktisat, yoksa Murat ilkumut iktisat üzerine Zeynel Dinler

En Genelinden bu liste yeterli bence. Ziraat derken servis mi , uzmanlık mı , teftiş mi, iç kotrolörlük mü belirtmemişsin

İlber Ortaylı-Türkiye'nin Yakın Tarihi hatta bugün dr.com.tr'den alırsan 5 liraymış indirimde yani .

Ferit İlsever - Kontrgerilla serisini tavsiye ederim. 3 kitaptan oluşuyor. Kaynak yayınları

tr.wikipedia.org
Mumcu'nun eserlerinide okuyabilirsin.

seviyoruz!

sıradanlıktan kurtardığı için evet :)

Kızlar piç erkekleri sever. Kirli sakal daha piç gösterir. Dolayısıyla kızlar kirli sakalı severler.

sevişirken sevmiyorlar.

piçlikle alakası yok, ama evet seviyoruz.

ofcourse!

evet çoğunlukla kızlar seviyor, kadınlar pek sevmez anladın sen onu ;)

iyi de, yakışanı var yakışmayanı var.

niye herkes 1. çoğul konuşmuş anlamıyorum, bence korkunç. bir erkeğin kendine yapabileceği en büyük kötülük. hele 20-25 arası bebe suratlı arkadaşlar sakalla seksi/piç erkek olacağını sanmıyor mu. daha da kötüsü de var, o da saç ve sakalın kısa ve komple aynı boyda olduğu tip. yekpare kıl. iğrenç.

santimetrekareye dusen kil yogunlugu sakalin her yerinde ayni degilse, veya sakallar cok sertse ve batiyorsa, veya sakal rengi cok acik veya cok koyuysa, ben sevmiyorum.

@mahallenindelisi, sevişirken de seviyorlar, yeni kesilmiş sakal daha çok batıyor, ağızları yüzleri zımpara kağıdı değmiş gibi oluyor.

@kimlanbu, sevişme uzun sürüyorsa (tüm gece + sabah falan) sürtünmeden çeneleri oraları buraları tahriş olabiliyor.

seviyoruz

kirli sakal iyidir.

yüze göre değişir. doğu alman sapık katillerine benzeyeceksen hiç bırakma.

banyo yaptıktan sonra, temizken, terlememişken.

deodorant ozon tabakasını deldiği için kullanılması gereksiz.

1917 +1
ayrıca deodarantların çoğu puff diye uçuyor, 10 dakka sonra koku falan kalmıyor. parfüm daha etkili bence.
illa kullanacam diyosan temiz, terlememiş vücuda sık. terin üstüne sıkılan deodorant tok karnına kokoreç gibi kokuyor.

deodorant bakteri oluşumunu dolayısıyla koku oluşumunu engeller.
ayrıca yeni deodorantlardaki aerosol gazı ozon tabakasına zararlı değil.

bu arada @serseri marti nın dediği gibi temiz ve kuruyken sıkılır.

baba yapma şöyle şeyler gece gece yaa..

risk almaya gerek var mı, diye sormak istiyorum. balık tazeyse birşey olmaz derler ama konserve??

işte ben de size soruyorum.

ton balığı konserve mi? balık bayat olmayınca bir sorun olmuyor diye biliyorum. ama tabi taze olduğundan emin olmanız lazım. yoksa riske etmeye değmez. emin olmamakla birlikte, konserveler taze oluyor diye biliyorum.

Üstüne de Mentollü Sigara İçersin, sen Şimdi :)

aynen baba konserve. bu marketten aldığımız ton balıkları konserve olmuyor mu?

konserve oluyorlar ve pek de güvenilir olmuyorlar. yokum diyorum.

kendi deneyimimi söylim ben balık ekmeğin(var ya kadıköy sahilde falan oradakilerden yiyince) yanında ayran içerken bir sorunla karşılaşmıyorum ama ton balık yedikten sonra süt falan içince midem acayip ekşiyor.

ayranı içtin iki saat geçti midenden bağırsaklarına geçti gitti. üstüne ton balık yedin mideden iki saat sonunda bağırsaklara indi geçti gitti. üstüne de süt içtin iki saat geçti midenden geçip gitti. hiç bişi olmaz ama ayran ve süt için midede kalma süresini abarttım. o kadar kalmazlar daha hızlı pasaja geçerler. hiç bişi olmaz. hepsinin SKT bakarsan bişi olmaz.

en azından 8-10 yaşından beri balık+yoğurt balık+ayran yerim (39 yaşındayım) hiç bir şey olmadı. ye. ton balığı bayat falan değildir. ayrıca bayat balık zehirlerse yoğurt zehirlenme belirtilerini önce çeker. bu da iyidir. kötü değil.

ızgara balık yedikten sonra bir kaç bardak ılık köy sütü içmişliğim çok oldu, hiç bir şey olmuyor.

Eğer haftada en az 3 gün spor yapıyorsam olsam, protein ağırlıklı bir diyete girerdim. Böylece kas kütlesi kaybetmeden sağlıklı bir şekilde incelirdim. Önemli olan tartıda değil, ölçüde incelmek. Aynı kiloda kalıp incelmektir asıl başarı.

(bkz: ketogenic diet)

nası fazla kilon var 187 e 82 ideal bi kilo.
vucudunun yağ oranı yüksektir, günde 30 dk tempolu koşuyla eritirsin artı bişe yapmana gerek yok

bisiklete bin.
ben sundan aldim :www.sedona.com.tr
fiyat performansi en iyi bisiklet buymus piyasada, hem kilo verirsin hemde deli karin kasi yapar, popoyu eritirsin.

bu arada kilon zaten normalin altinda bile sayilabilir neden gerek duydun anlamis degilim.yasinda cok genc henuz bosver yani bunlari yuruyus filan yap...

dümdüz bir karın ve fazlası olmayan bir bele sahip olmak istiyorum arkadaşlar, şişmanım demiyorum zaten az da olsa var olan göbeğimi eritmek istiyorum.

ben de iki ay öncesine kadar 1.90 boyunda 93 kiloydum. şimdi 83 kiloyum. bu konuda uzun bi entry girmiştim öncelikle onu okumanızı tavsiye ederim:www.eksisozluk.com

sorularınıza gelirsek:

beslenme düzeninde önemli olan günlük kalori miktarını aşmamak. bu doğrultuda fast food, tatlı, su dışındaki içecekleri azaltman faydana olacaktır. olabildiğince ekmek yeme. yemek mecburiyetinde kalırsın (kahvaltıda) kepekli ekmek veya çavdar ekmeği ye. ara öğünlerde acıktıgında ise meyvelerle aclıgını yatıstırmaya calıs. hem saglıgın adına hem de kalori almaman adına meyve yemen önemli bir husus.

günde en asagı bir bucuk litre su iç. ben önceden su dısında herseyi içerdim şimdi sadece su içiyorum.

ben de haftada 4 gün gittim ve gitmeye devam ediyorum. yag yakman için en önemli nokta bisiklet ve yürüyüş. ben her gittigimde 30 dakika 6.5 km ile yürüyüş yapıyorum. 30 dakika da bisiklete biniyorum. gerisi de ceşitli aletlerle yaptıgım egzersizler. önemli olan bisiklet ve yürüyüş yapmak.

nabız sayısı formulu olayını hiç bilmiyorum.

bir aydır l-carnitine kullanıyorum. acık söyliym carnitine aldıktan sonra enerji anlamında hiçbirsey katmadı. katmasını da beklemiyorum acıkcası. alma amacım yaglarımı yakmasıydı. yaktı mı dersen acıkcası göbeğimin eridigini hissediyorum ama carnitine'in bunda katkısı var mıdır emin değilim. su anki düzenimle carnitine almasam da bayagı yag yakardım herhalde.

kahve yesil cay altın çilek ve bu gibi bitkisel seylere hiç bulasmadım. bulasmayı da düşünmüyorum. yine de faydası vardır mutlaka. istersen kullanabilirsin.

2 aydır 10 kilo verdim ve hiç kas kaybetmedim. çünkü sadece yürüyüş ve bisiklet yapmıyorum. bunların yanında az da olsa halter, dambıl vs aletlerle calısıyorum. siz de bu sekilde calısırsanız kas kaybetmeden kilo verirsiniz. zaten spor hocanız size bu konda yardımcı olacaktır.

dümdüz bi karına sahip olmak genetik bişey bi kere bazı insaların karın kasları doğuştan kavisli oluyo.çalışınca olmayacak şeyler değil

baldur sen çok hain bir adamsın
cevap vermiyciiim!

gelip bir günlük tutmak bu hadar mı zorudu?
adresi biliyorsun; ya kapı ya balkondayız!
bodytr.com

la duyuruya neden açtın
attention whore musun neyisin :(

adidası al. hunca dan bişi alma.

blade de deneyebilirsin, yeşil olanı mesela,
www.hepsiburada.com
XO nun mavisi de düşünülebilir.

hepsi kullanılıp çeşitli denekler üzerinden olumlu yorumlarla dönmüştür.

19 nisanda genelge değişti kargoyla parfüm ve sporcu gıdası alamassın

muhtemelen geri gitmiş olabilir gümrükten. yasaklandı o tarz ürünler.

2- internetten araştırın size göre uygun diyetleri.

3- haftada üç gün yeterli olur fakat yalnızca kardiyo ile olmaz. fitness'a gitmeniz daha uygun olur.

4- evet. isterseniz oynayabilirsiniz o değerlerle yetersiz gelirse.

5- o ürünler işe yarıyor. kardiyo antremanıyla birlikte içiyorsunuz ve yağ yakımını hızlandırıyor.

6- açma ve germe şart. l-carnitine yanında kahve ve çay hiçbir işe yaramaz.
bir etki sağlıyorlarlarsa bile hissetmezsin gibi geliyor.

1- Mümkünse diyetisyene gitmekte fayda var. Vücuttaki yağ - su - kas kütlesini yaklaşık olarak hesaplayan aletlerle ölçümleri yapsınlar. Bölgesel yağ yakımı mümkün olmadığı için,genel yağ yakımına yönelinecektir.
2- Kilo vermede mantık çok basittir. Aldığından çok kalori harcarsan, vücudun kalori olarak kullanmak üzere depoladığı yağları yakar ve sen de zayıflarsın. AZ VE SİSTEMLİ yiyerek zayıflayabilirsin , ÇOK yiyerek zayıflamak neredeyse mümkün değil. En iyisi bir diyetisyene görünmek.
3- Kardiyo ile yağ yakmada ilk uygulama sabit nabız aralığında, uzun süreli hareket etmektir . Bir de nabız değişiklikleri ile enerji ihtiyacını arttıran yöntemler vardır (spinning, interval vb). Spor salonundaki eğitmenler yardımcı olur. Karın kası yapmak için bir çok hareketi gene eğitmenlerin bildirecektir.
4- Bunu yaklaşık hesaplama yöntemleri var, internette bulabilirsin.
5- Detaylı bilgi almadan ilaç kullanımı tehlikeli olabilir. Doktora danışmanta fayda var. Bildiğim kadarıyla, L-Carnitine'den maksimum fayda sağlamak için nabız hızının yüksek olması gerekiyor. Doktora danışmak en mantıklısı.
6- açma-germe çalışmalarını eğitmeninizle yapmanız daha iyi olur.
7- Yeşil çayın sindirime yardımcı olduğunu okumuştum ama kesin bilgim yoktur.

1- gecerli oldugu her yerde satiyorlar
2- hayir

1. geçerli olduğu her yerde satıyorlar ama onu sormuyor. asıl mı geçici mi diyor dikkat ederseniz. kimi müzelerde bilgisayar, scanner, kart basma hedesi falan yok. o yüzden bildiğin kartondan kimliğe elle isim soyad tarih yazıp veriyorlar, bir ay içinde gidip aslını çıkarttırıyorsun. onu soruyor, hangisinde asıl kart verme yeri var, hangisi geçici veriyor diye.

mesela ankara'da birinci, ikinci mecliste falan yok, geçici kart veriyorlar. anadolu medeniyetleri müzesinde var, gidip oradan çıkarttırıyorsunuz.

2. başkası kullanamıyor.

Ben ilkini Arkeoloji müzesi önünden aldım, ikincisini de Ayasofya önünden. Asli müzekart veriliyor, geçici değil, ikincisi de. Bende öğrenci kimliği var, ücretsiz girebilecekken arkadaşa vereyim o girsin içeri birlikte gezelim bari dedim höyt! ne yapıyosunuz siz dendi.

müzekart aynı istanbul kart gibi rfidli. turnikeye yaklaştırıp geçiyorsunuz. görevliye vermeden, çaktırmadan geçilebilir ama tehlikeli. ayrıca dolmabahçe sarayı , beylerbeyi sarayında geçmiyor.

2- haluk levent'i gördüm şimdi kanal d'de.

sozluk basin aciklamasi yapti, unlulerden okan bayulgen vardi..tum bildiklerim bu

sezyum'u bi de ismini bilmediğim bi ünlüyü gördüm ben.

ssg ve kanzuk ekşi sözlük pankartının ordaydı. enes zeki akkan ı da gördüm ben.
edit: zeki enes akkan mış. dfgkjld

dealextreme'den bir kulaklık, chopstick, oyuncak gibi bir şey ve ipod shuffle için silikon kılıf geldi.

sanırım şu anda sağlık ve kozmetikte ağır şekilde uygulanıyor. çok da bilgim yok ama.

cin'den surekli urun gonderiyorum. ayni isme 150eurodan fazla tutmayan ve coklu olmayan seyler gonderildiginde sorun yok.

buradan alışveriş yaptım ama hiç deneme lensi istemedim, sözlükte gönderdiklerini yazmışlar: lensmarket.com

hala bu konuda soruların mı var=)
lensal.com da var. ayrıca acuvue oasys daha iyidir.

acuvue oasys'in BC değeri 8.4, katalog özelliklerine bakıp "daha iyi" demek yetmiyor. advance'in BC değeri 8.7, baldur'un BC'si 8.9

çok aradım tester bulamadım. optiklerde değil, lens toptancılarında olabiliyor.

2. (bkz: keyextender)

zor yolu sevenler için geliyor :)

klavyenin altında 4-5 adet vida vardır.
aç bunları
kaportayı çıkarınca (kaporta?) tuşların iskelete (iskelet?) alttan tırnaklarla bağlı olduğunu göreceksin. bir cımbız yardımıyla tırnakları kıstırıp tuşları serbest bırakıp çıkartabilirsin.

bence klavyede harfleri komple çıkarıp içinide bir güzel temizle. ben ayda 1 yapıyorum. ama yapmadan evvel eğer iyi foto çeken bir kameran/cep tlf varsa klavyenin resmini çekki tuşların yerini karıştırmayasın.

abi al bi makas ya da törpü. sok tuşun altına. azıcık güç ver. fırlar tuş. 1800 kez böyle çıkarttım bir kez hata yaptım. o da köşedeki tuştu. acemiliğime geldi. köşedekilerin metal bir zımbırtısı oluyor. dikkat et.

@lorenzen bir detaya dikkat çekmiş ben unuttum onu.

enter, shift,backspace ve boşluk tuşlarının yayı vardır dikkat et(!)

1)refresh i deneyebilirsin herhangi bir sıkıntı yaratmaz

1.refresh tears kullanabilirsin. aslında tüm suni göz yaşı damlaları lenslerle kullanılabilir. ama dersen ki "ben damla ayrı lens solüsyonu ayrı uğraşamam" bausch&lomb'ın yeni bir ürünü var bio true, suni göz yaşı olarak da kullanılabiliyor.

2.çok şubesi olmayan, nispeten yerel bir optiğe gidip lisan-ı münasiple istediğiniz takdirde tester lens veriyorlar. hatta lens solüsyonu almaya diye gir, "şu acuvue advanced lenslerini kullanmak istiyorum ama çok hassas gözüm, denek için tester lazım ama bir türlü bulamıyorum" falan fıstık dersen veriyorlar. ben şu optiğin gozumoptik.com.tr bakırköy şubesinden istemiştim.

baush and laumb un bio true diye bir solüsyonu var, hem lens solüsyonu hem göz damlası olarak kullanılıyor

advanced i beğenirsen oasys i al derim.

kaan kural şöyle yazmış twitterda ama taşak mı geçmiş anlayamadım. "Avrupa Ligi'nde ise Siena-Maccabi finali bekliyorum. Tersine oynarsanız iddaa'da parayı bulursunuz:)"

siena-maccabi final oynar hacım.

edit: ilk maçta patladım. :/

tahminlerinin hep tersi çıkıyo ondan öyle demiş.

Siena' nın Pana' yı yeneceğini öngörmüş mü ciddi ciddi? anlamadım.

astigmat değilsen,çok fark etmiyor sanırım.

astigmat değilsen derken? toric lens kullanmıyorum ama astigmatım var 0,25. 0,25 olduğu için de toric lens verilmiyor sanırım.

daha düşük no.ları kullanırsan tolere edebilir.

toric lens kullanmıyorsan demek istedim evet. yanılmıyorsam toric lenste sorun oluyor böyle küçük çap farkları.

Doktor bana da 9,2 gibi saçmalık birşey yazdı.Göz bebeklerim cidden büyük.Fakat uygun lens bulamadım.Ve Ciba'dan Air OPTIX for Astigmatism 8,7 kullanıyorum.Bir sorun yok.Fakat sabah 8 gibi başlarsam takmaya akşam 6-7 gibi gözlerim yoruluyor.

BC değeri lensin ne kadar çukur, ne kadar düz olduğunun ölçüsü. yani 8.4 çorba kasesi ise, 8.9 yemek tabağı. lensine göre tolore edebilir. eşimin de gözü 8.6, 8.8'e kadar tolore edebilir denilen acuvue oasys'i kullanamadı, battı. doktor dedi ki "gözünü sıkmış". yani tolore etmedi. 8.6 olandan aldık (purevision denen takoz), rahat etti. tester bulursan dene bence. denemeden kutu alma. acuvue oasys var iki tane -2.75, iki tane de -3.00, kullanamadığımız göz sıkan lenslerden 8.4 BC. numara uyar dersen göndereyim dene.

her zaman risk vardır hacı.

doktorun ya da optikçin tester istesin,dene öyle al derim.çok kişisel bir şey çünkü.8.7lik softlens ile hiç rahat edemedim,sürekli battı ama 8.6lık purevision benim için üretilmiş sanki,varlığını bile hissetmiyorum.

SSG artik ulkesine dondu, firma kurdu. paraya money diyo.
vakvaklari urkutmemek istiyo tabii, balance policy uyguluyo. dengeleri gozetiyo, fazla one cikip Don Kihote olmayayim abe yaw deyo. eski amator gunler ciao deyooor.
son senelerin olayi aslinda bu... gerisi konjuktur et cetera...

adalet her zaman yerini bulmuyor demekki.

abi bi de çok enteresan ssg paranın amına koyuyo bizim üzerimizden deyip hala ekşisözlükte gezinen insanlar var. tanımıyom ben o adamı ayrı mesele tabi.

www.flickr.com
bu adreste sorularınızın bir kısmının cevabı mahkeme kararları var.

savunmak her zaman kazanmak değildir. kazanılan da olur kaybedilen de.
evet sansür. sorun orada zaten. haber veya yorum mu yoksa hakaret mi? bunun sınırı evet çok ince. ama tartışma yaratan şeylerden biri de bu. fatih altaylı bilmemkaç entry sildirdi. (100-200 kadar) aynı hafta 2000 kadar entry yazıldı daha çok eleştiren. yani sansür veya baskı işe yaramıyor, yaramayacak. ülkenin genel konjonktürü bunu (sansürü) normalmiş gibi gösterdiğinden herkes "ulan ekşiciler bunu yazmış hemen dava açayım" diyor. ama davayı kazansalar da kaybeden kendileri oluyor.

ssg üzerinizden para kazanıyorsa yazmayın dostum sözlükte. veya bi tarafınız yiyorsa götümüze girebilir entry yazıp silinmemesi için savaşın. ha olmadı ssg için "paraları götürüyor" diye mızlanıyorsanız, yıllık 60-80 tl maliyetle bir blog açın. (bedavalar da var da domain üzerinden olunca daha bir özgür oluyorsunuz) orada önünüze gelene sövün. bakın başınıza neler geliyor.

çok basit ve hepinizin bildiğine emin olduğum bir video nedeni ile şu an süren bir hukuki süreç yaşıyorum. yüzde yüz suçsuz olduğuma eminim (maddi imkanlarım sonsuz olduğundan değil, düzgün tanıdıklarım olduğundan) 5 ayrı avukatın fikrini almış ve aşamaları beklemekteyim. bakın. hepinizin bildiği diyorum. yüzde yüz suçsuz olduğuma emin olduğum diyorum. düşünün. birde gerçekten gg olan bir şey yazsam demek ki ayda bir kaç dava ile yüzyüze kalacaktım.
cesaretiniz varsa ya site açın kendinize veya gg entry yazıp ssg ve ekibini ikna edecek, hukuki dayanağı olan yazılar hazırlayın ki entryniz silinmesin.

kendi başıma geleni, hukuki süreç sonuçlandığında kendi web sitem dahil bir çok yerde okursunuz zaten (entryler ve duyurular anlamında, yoksa haber olacak bir şey değil)

düşünce ve eleştiri özgürlüğü ile alakalı bir mesele bu. bazı ülkelerde bu tür konular kısıtlıdır. bazılarında ise tam tersidir. tam olarak sansür ile açıklayamayız. ama söylendiği gibi eleştiri ve hakaret arasında çok ince bir çizgi vardır.

ssg'nin çaresiz kalması değil o kişilerin haklılığının ortaya çıkması. çünkü öyle entryler var ki resmen küfrediyor ama formata uyuyor.
bakın baldur başlığının altına:
kendisine amına koyduğum demek istiyorum ama gg diye demiyorum.
yazısını girsem ne düşünürsün ve mahkeme ne düşünür.

alabilirsin

2 ayda 1 yurtdışından alışveriş yapabiliyoruz bildiğim kadarıyla. fazlası takılıyor.

+1 soruya maydonoz...

5 nisan'da 15 dolarlık bilgisayarı tv'ye bağlama aparatı aldım, daha gelmedi. bir yerlerde mi kaldı şimdi bu gümrük mümrük? ondan sadece 4-5 gün önce 1 nisan'da aldığım şeyler iki hafta önce (20 nisan gibi) geldi. hepsinin geldiği yer de çin, hong kong falan. free shipping adi posta ile.

peki neye göre takılıyor? yani bana tanımlanmış bir id falan mı var, adam zarfa koyup adres yazıp adi postayla yolluyor yahu. adres mi takipte, isim mi takipte, mektup arkadaşım mektup yazsa o da mı gelmeyecek? yani "bu bir üründür, alışveriştir" diyen kim ve neye göre diyor bunu? adıma göre mi? o zaman ismi sallayayım, abuzittin götverir yazdırayım zarfa, ötekisine tutsiki yançek yazdırayım. nasıl oluyor anlamadım ben.

@kibritsuyu; yaptığın alışverişlerde fatura olur, satın aldığını gösteren belgeler olur. bu şekilde anlaşılıyor alışveriş mi değil mi. hatta gerekli gördükleri paketleri gümrük incelemesi amaçlı açıp kontrol de edebiliyorlar.

fatura matura yok hocam, hepsiburada.com'dan almıyoruz ki. elin çinlisi. baloncuklu zarfa koyup, üstüne de adresi yazıp posta ile yolluyor. bildiğin adi mektup gibi. ebay hesabım dışında kaydı kuydu yok.

ebay hesabı mı takip edilecek, "hmm bu ay üç alışveriş yapmış" diye oradan mı bakacaklar? paypal'den mi bakacaklar? zarfın üstündeki isimden adresten mi bakacaklar? neyi sayacaklar iki olmuş üç olmuş diye?

@kibritsuyu
gümrükte x ray'den geçip içinde ne olduğunu goruyorlar faturaya gerek yok, şüphelenirlerse açıyorlar, hep urunu hemde faturayı goruyorlar.
bu kadar suredir gelmemesinin sebebi ptt'dir. kafalarına göre dağıtım yapıyorlar. merkezde bekliyodur muhtemelen paketiniz.

1-Devlet hastanelerini bilmeyeceğim ama bu işte uzmanlaşmış ve gerekli itinayı gösterebilecek yerler özel klinikler. Fiyatları da 500 € ya da $ civarında değişiyor. Fiyat kullanılacak malzemenin kalitesine ve kullanılacak tekniğe göre düşebilir.

2-sigorta karşılamaz. estetik bir şey bu.

NEREYE Sigorta karşılamaz panpiçulo. karşılıyo

Hangi tip olduğuna bağlı. Standardı max 15günde gelir.

Sitelere bakmam. Benim kriterlerim şöyle;

+ Bilmediğim lig, tanımadığım takım olmamalı. Tanınmış liglerde şike olmaz heralde.
+ Oran: En düşük 1.20, en yüksek 1.80 gibi oranları tercih ederim. Neticede olasılıkları fazla ki oranları düşük. Ama çok düşük oranlıda riske değmez.
+ Takımların puanları, ve puana ne kadar ihtiyacı oldukları. Söz gelimi ligin son haftalarında, Şampiyonlar Ligi'ne gitmek için birkaç puana ihtiyacı olan bir takım orta sıralarda, iddiası olmayan bir takımı ağırlıyorsa müthiş bir maçtır ev sahibine oynamak için bu. Ama deplasman takımı düşmemeye oynuyorsa kaçınırım mesela bu maçtan.
+ Deplasman takımlarına oynamaktan kaçınmaya çalışırım.
+ İnternetten oynadığım için küçük miktarlar ve küçük oranlar oynarım. Ama gidip İddaa bayiye 2 katı verecek kupona 2 lira yatırmaya utanırım ben de. İnternette böyle bir sorun yok. Para birikene kadar küçük oynayabilirsin.
+ En fazla 4 takım koyarım bir kupona. İdeali 3 bence. Toplam oran da 2'yi biraz geçer.

ıvır zıvır şeyler alıyorum genelde. bir de çin malı tayvan malı sonuçta hepsi tabii ki daha ucuz üstüne kargo parası da olmayınca birebir fiyatına almış oluyorsun.

kablo,cevirici, iphone kılıfı, sarz v.s.

mesala burada aynısını 15tl ye bulabileceğinizi iphone kılıfını 2 dolara alabiliyorsunuz.

o kadar gereksiz şeyler aldım ki ama çok eğlenceliler =)

ayrıca smartphone'un varsa bir çok parça bulabiliyorsun. Ben genelde fotoğraf mak. için aksesuarlar alıyorum ya da hobbie toys

ıvır zıvır, yedek parça falan. iphone bataryalı kılıfları mesela burda 18$dan çok çok daha pahalı.
araç kaputuna yada kapısına kamera takmak için şöyle bir dalga arıyordum buralarda bulamadım www.dealextreme.com orada 6.52$ ki ben çok daha fazlasını vermeye razıydım. yada burada 60$ istenen kamera bataryasını orada 12$ a aldım. daha ne olsun :)

çok popüler ve de marksist bildiğim kadarıyla. youtube'da bir sürü videosu var ülkelerin sonunun gidişatı hakkında, her bir şey hakkında beyanatta bulunan birisi. filozof sosyolog ve kültür eleştirmeni hatta vikipedi der ki:

Žižek popüler kültürün yeniden okunmasında Jacques Lacan'ın çalışmalarını kullanmasıyla ünlüdür. Şu konuları da içeren sayısız konuda yazmaktadır; ideoloji, köktendincilik, hoşgörü, politik doğruluk, küreselleşme, öznellik, insan hakları, Lenin, mit, internet, postmodernizm, çok kültürlülük, post-marksizm, David Lynch ve Alfred Hitchcock. Düşünürün sevdiği ve önerdiği filmler Hero'dan Korkunç Ivan'a kadar çeşitlilik göstermektedir. Çağdaş felsefenin görmezden gelinemeyecek önemli bir ismidir.

türkiyenin avrupadaki yeri ile ilgili bir sürü videosu vardı. özellikle paylaşmak için aradığım bir tanesi var, bulursam buraya eklerim.

sürekli takipçisi olman için bir kere izlemen yeterli bu adamı.

çok ookuyan kalmadığı için eski metinleri, biraz okuyana filofoz belgesi veriyorlar. onlardan bu! bir de hiç sevmediğin yanları kötü aksanlı bir ingilizce ile sağının solunun oynaması konuşurken.

vasati kırk çöp.

beni cok acmiyor acikcasi - bana fazla marksist geliyor, iki eserini okudum - ama gene de baska eserlerini de okurum. yasayan en onemli filozoflardan biri, dunyada da cok populer ayni zamanda felsefe okuyanlar arasinda. hos, filozof, populer olsa ne olur olmasa ne olur, dusuncelerinin tutarliligiyla hatirlanir ama.

1-metis
2-ithaki
3-yky
4-doğan
5-everest

1-YKY
2-Metis
3-İletişim
4-Ayrıntı
5-NTV Yayınları

pek kitap okumayan biri olarak aldığım kitapların yayınevlerini yazayım: can yayınları, yky, doğan, ilya, inkılap (felsefe, mitoloji ve biyofrafi kitapları)

1- metis
2- iletişim
3- yky
4- can
5- ayrıntı

1. iz yayıncılık
2. insan yayınları
3. timaş
4. iletişim
5. kaynak yayın grubu

yky
iletişim
dergah
iş kültür
iz yayıncılık

iletisim
Bilgi Universitesi yayinlari
YKY
Ayrinti
son donemde bi de siren yayinlari:)

dost yayınları
yapı kredi yayınları
istanbul bilgi üniversitesi yayınları
iletişim yayınları
metis yayınları

takip başka, iyi olması başka tabi ama yazayım:

iletişim
yky
ntv
iş bankası
-------
ortaoyuncular yayınları

1-ithaki
2-doğan kitap
3-iletişim
4-can
5-pegasus

1-metis
2-yky
3-ithaki
4-iş bankası
5-iletişim

-insan
-iz
-şule
-iletişim
-timaş(sufi)

(bkz: turkse chick)

www.youtube.com

kipat

aynen mahmut oluy bitek

signal white now ice cool mint diş macununa ilave olarak signal white now gargarasını kullan. içeriği piyasadaki en iyi diş temizliği ve sağlığı ürünleri bunlarmış. kimya biyoloji mühendisi ve hiç bir şeyi kullanmayan uyuz bir arkadaşımın önerisi. ben de kullanıyorum baya memnunum. ayrıca 3 ay evvele kdr gunde 1-2 paket sigara içiyordum 15 yıldır.

sensodyne hiç hoşuma gitmiyor benim.dişçimin tavsiyesi üzerine almıştım ama acaip dandik bişey çıktı.dişimi fırçalamamışım gibi hissediyorum onu kullandığımda.

signal white now iyidir.

paradontax ve sensodyn kullandım. zaten aynı firmaya ait bunlar. bir ara dişeti kanamam dişeti hassasiyetim çok fazlaydı ve ortodontik tedavi de görüyordum, paradontax bunu çok iyi çözdü. sensodyn gerçekten iyi bir diş macunu ve düzenli fırçalayınca gerçekten beyazlaştırıyor. tam koruması var o da etkili. ayrıca eğer cidden dişleirm çok hassas her şeye hemen çürüyor dersen pronamel al. o da çok güzel. onu da kullandım. sensodyn serisini seven biri olarak söyleyebileceğim klasik olan bile gerçekten etkiliydi. ben işteyken kahve de çok içerim sigara da. dişleri bembeyaz olan bir arkadaşım iso active beyaz kullandığını söyledi. onu da kullandım ama pek bi etkisini göremedim ben. signal bende hiç bir işe yaramamıştı.

opalescence en sağlıklı olan diş macunu bunların arasında, etki etmiyorsa sizin kendi dişleriniz yapısal olarak sarıdır. o yüzden beyazlamıyordur. ya da diş macunu dışında kitler var. onlardan kullanın.

Signal İntegral 8 Actions White varyantında diş hekimlerinin lekeleri çıkarmak için kullandığı Perlit maddesi kullanılmış fakat şöyle bir not var beyazlatıcı diş mcunlarını üzerinde; Anında Beyazlık etkisi klinik testi 78 kişi üzerinde yapılmıştır. Anında Beyazlık etkisi gözle görülür ve geçicidir.

çay tiryakiliği sonucu hiçbir macun işe yaramayınca, bana yıllanmış bir dişçinin tavsiyesini ileteyim.

peçete üzerine biraz oksijenli su döküp dişlerinin dış yüzeyini tırnak yardımıyla temizliyorsun.sonra herhangi bir macunla fırçalıyorsun. ağzını çalkaladıktan sonra da karbonatla fırçalıyorsun. bir iki haftaya inci beyazlığı garanti tabi eğer kalıtsal bir şey değilse probleminiz.

pardontax kullanıyorum, köpürmeyeninden memnunum. gerçi ben köpürmediği için kullanıyorum,midem bulanıyo köpükten.

bikere sigara içiyorsan hiçbir diş macunundan verim alamzsın. çayda florür olduğundan sarartsa bile fırçaladığında eski haline döner.

ben ipana 3 boyutlu beyazlık (ama hassas olanı iyi değil. böle acı olanı vardı keskin naneli ondan) kullanıyordum. gerçekten memnun kaldım acayip beyazlatıyordu. sonra 3 boyutlu beyazlık pearl aldım şuan daha fazla olmadı kullanalı o yüzden tam bişe diyemiyorum ama içinde inci tozu varmış.

bide fazla köpüren macun almayın. içindeki köpürmesini sağlayan madde sodyum lorül sülfat vücuda baya zararlı bir madde

esans oranı ne kadar yüksekse parfüm o kadar yoğundur. kalıcılık konusu daha detay bir konu ama şöle örnek vereyim. eau de toilette'tan beş kez sıkarsın ve iki saat sonra uçar. çünkü alkol oranı fazladır, esans azdır. eau de parfüm'den üç kez sıkarsın ve dört saat sonra uçar. çünkü alkol oranı daha azdır, esans biraz daha fazladır. perfume kullanırsın bir iki boynuna sadece sürünürsün-bir iki kez sıkarsın, baya altı saat falan kalır çünkü hem alkolü çok azdır diğerlerine göre hem de esans fazladır. esans yoğunluğu ile fiyatı doğru orantılıdır. ama ben eau de parfum taraftarıyım. sanki diğerleri daha çok uçuyor. erkeklerde ise genelde odunsu ve baharatlı olanlar zaten kalıcı oluyor, bu yüzden bu tarz parfümlerde toilette kullanmak daha akıllıca olur sanırım. ama daha fresh ve hafif kokularda (çiçek gibi) eau de parfum daha mantıklı gibi geliyor.

kalıcı olması için tabii ki perfume.

ebayda sahte parfüm kol geziyor ben olsam almam

1- Genelde evet.
2- Top Ratedların da çoğu sahte satıyor. Biraz sakat iş yani.

Her türlü parfüm ve türevinin Türkiye'ye girişi yasaklandı geçenlerde. Alsanız da gümrükten geçmez büyük ihtimalle.

yalnız yeni yasaya göre artık parfüm marfüm getirtmek yasak diye biliyorum ben yurtdışından türkiye'ye? ama siz de zaten türkiye'de değilseniz bir şey diyemem =)

1- Yeah!

simpsons dogru nba dogru öbürünü ben hic cikaramadim

bas solonun adı charge imiş. beyzbol maçlarında da kullanılıyor sanırım.
www.youtube.com

1-beklenen ilgiyi görmedi,tutmadı yani bir nevi.
2-
3-bence iptal edilmeli ki ben açıklamalardan tatmin olmadım

1-formula 1 pisti bence yanlış yerdeydi, kurtköy istanbul dışı valla, cebimde para olsa bile gitmeye üşenirim ve tabii ki biletler fiyatları fazlasıyla pahalıydı, biz formula seven, bağımlısı bir millet değiliz o kadar para verelim.
2-bu konunun içinden çıkılmaz.
3-iptal edilmez, ama edilmeli. şahsen bi' kopya olduğuna inanmıyorum ama bi' algoritma var ve bu sınavın güvenirliliğini sarstı. yani başbakandan cumhurbaşkanından önce tatmin olması gereken öğrenciler için iptal edilmeli. ama kpss'den sonra bi' de seçim arifesi akape böyle bi' şeye izin vermez gibi duruyor. lakin etmemesi de ayrı bir kayıp olacak, çünkü çok kişide bu sınav bi' soru işareti olarak kalacak ve bu negatif yansıyacak oylara. sakal bıyık olayı. aslıda iptal edip bunu seçimde kullanadabilirdi "biz yolsuzluklara düzenbazlıklara izin vermiyoruz, peşindeyiz" tarzı laflarla, ama inandırıcı olmazdı tabii.

1-f1'de basarisizlik soz konusu degil.f1 istanbul'u terk ediyor haberini okudun sanirim.o haberde Ruslarin F1 komitesi midfir nedir oraya bizden daha cok para verdigini ve bu yuzden Istanbul yerine Moskova'nin takvime dahil olabilecegini yaziyordu. Haziran'da F1 toplantisinda karar cikar.

2-Rektorlerin atamasini cumhurbaskanin'i yapitigi icin, cogu universitede yandas rektorler atandi. bundan dolayi sana bu kadar kolay gelmis olabilir. Kamusal alanda turban hala yasak ve bunun degismesi icin yasal duzenleme gerekli. Ayrica universiteler de kamusal alandir.

3-a)bilmiyorum. malum secim var.
b)2 ucu b.klu degnek. iptal edilsin: ama bir cok aday sinava iyi hazirlanip iyi konsantere olup girdi ve basarili oldular. bu adaylar 2nci bir sinavda ilk sinavdaki basariyi saglayabilir mi? Calisakan adam yapar diyorsun ama o caliskan adam sen bu satirlari okur iken odasinda osym'ye yok'e sisteme kufrederek uykusuz geceler geciriyor olabilir.

iptal edilmesin: ortada guzel bi duzmece var ve bundan yararlananlar var..

1. f1 biletleri pahalıydı ve uzaktı. başka sebep yok. biletler maç bileti kadar olsaydı uzak olmasına rağmen sağlam teşviklerle orayı doldururdu.

1)bizdeki f1 biletleri dünyadakilere nazaran en ucuzlardan olmasına rağmen kimse gitmedi istanbulda. çünkü türkler formula 1 gibi bir sporu bilmez ve siklemez. türkler futbol sever. boks sever. güreş sever. dünyada da pistin şehirden uzak yerlerde yapılmış bir çok örneği var. bizde formula 1'i yetişkin insanlar oturup izlemeyi ciddi bir iş olarak görmezler. ayrıca yurtdışından da gelen fazla insan olmadı çünkü sıkıcı bir pistimiz var. türkiyede yapılan yarışlar nerdeyse tamamı tatsız tutsuz sıkıcı geçti. pistin dizaynı da hatalıdır geçişe yeterince müsait değil. uzun düzlükler ve ardından yavaş dönülen virajlar yok.

2)türban sorunu kemalist diktatörlerin dayattığı ve saçma bir laiklik anlayışıyla savunulmaya çalışılmış faşizan bir yasaktır. türbanla, kipayla, haçla ingilterede amerikada okuyabilirsin ama türkiyede okuyamazsın. çünkü biz tüm dünyadan daha laik ve çağdaşız. bu yasayı getiren mega, ultra zeki arkadaşlara sorulması daha yerindedir. onuncu yıl marşını söylerken gözlerinden yaşlar da süzülür.

3) ygs iptal edilir.

@1917 son 2-3 yılın formula 1 izleyici ortalamalarına bakarsan diğer ülkeler yarışlarını full seyirciye yaparken, türkiye'de 30-40 bin kişiye yapıldı ortalama. sırf o haberi duyduğum için değil yani.

1- zaten insanların çok ilgisinin olmadığı bir spor dalı üstüne biletler de pahalı ve pist uzak olunca insanlar gitmek istemedi bence.

3-a) 2 ay sonra lys var, ygs tekrar yapılacak sonuçları açıklanacak hoop 3-4 hafta sonra lys. bence edilmez.
b) bence edilmemeli. çünkü iptal edilse de bir şey değişmeyecek. bunu yapan adam başka bir yol bulur yine yapar şifresini, soru çalmasını. hala ösym'ye güvenen kaldı mı ki?

3- a) edilmez. etmezler. ayıp yaptıkları.

b) kesinlikle iptal edilmeli. alenen bu kadar "hata" neyin nesi oluyor allah aşkına? üzülüyorum sınava girenler adına.

1.) bilet fiyatları ve Türk insanının bu spora karşı pek ilgili olmayışı.

2.) sorunu biz çözeceğiz diyenlerin seçimlerde sürekli bunu kullanmak istemesi nedeniyle bu sorun bu kadar uzadı, UZATILDI.

3.) sınav iptal edilmez, zaten seçim zamanına denk geldi bir de sayın büyüklerimiz ikna olmuşken iptal uzak bir ihtimal.
Ayrıca önemli olan sınavın iptali değil sorumluların CEZALANDIRILMASI.

2- yök genelge ile üniversiteye girilip girilmeyeceğine dair kararın rektörlerin uhdesinde olduğunu ilan etti diye biliyorum. önceden ise rektörler bir şekilde bu kararı alamıyorlardı.

3-b) ygs bence iptal edilmemeli. çünkü ikinci kez aynı strasi yaşayacaklar. çok zor olur. tekrar stres yükü.

biz girerken hep doğuda soruları hocalar çözüyor gibi birşeyler duyardık. yani biz de öss'ye güvenmezdik. ama işte tükiye şartlarında herşey hep böyle oluyor. öss sadece biri. malesef insan dediğin herşeyi yapıyor olabilir.
bu şifre olayını binlerce kişiye çaktırmadan duyurmak çok zor bir ihtimal. şifre birilerine duyurulduysa kesin ortaya çıkacaktır.şifre ile uğraşmaktansa direk soruları vermek daha kolay. şifre gerçekten aptalca bir düşüncenin ürünü olabilir. 1.700.000 kitapçık basmak cidden çok çılgın bir proje. illaki şıklarda saçma yığılmalar olacaktı. yani bir algoritmaya mutlaka ihtiyaç olur. fakat algoritma saçma, 2 milyon küsür kitapçık basmaya yeltenmek saçma, bu kadar öğrenci büyük bir ciddiyetle sınava hazırlanırken sınavı hazırlayanların aynı ciddiyetle olayı ele almamış olması saçma ama dediğim gibi belki de öyle olmasını dilediğim için şifrenin dağıtılmış olması ihtimali çok düşük. öss, kpss kadar kapalı bir kutu değil. herkes arkadaşının puanını az çok tahmin eder, bilir. yılları alan bir sınav bu. ben öss'ye hazırlanırken dersanedeki ilk 40-50 kişinin puanını sınav öncesinde takip ediyordum. sınav sonrası gelen puan dersane puanına + / -5 yakındı.

dns değiştirdiğin ekranda üstte ip'yi manuel olarak girme yeri var.

i12.photobucket.com
i12.photobucket.com

varsayılan ağ geçidine 192.168.2.1
ip adresi kısmına hangi ip yi almak istiyorsan onu yazacaksın.
dns ler de o şekil olabilir

otomatik ip alma seçeneğine getirmiş kardeşin.

sen manuel ayarlayacaksın modemden belirli bir ip'nin almasını istiyorsan. hangi ip'nin kalmasını istiyorsan yaz, ben ayarlarını söylerim.

nightwish-end of all hope: www.youtube.com

nightwish- last of the wilds

eluveitie-calling the rain

blind guardian - mirror mirror --- www.youtube.com
Dream Theater - A Change of Seasons --- www.youtube.com

ben lens kullanmadan önce tester olanı, hiç tanımadığım bir optikçiden almıştım.

Sigorta farki 97 tl idi. Ama tavsiyem gitme.sozlukte Basligi okursan anlatsin

lens kabındaki solüsyonu 3 günde bi falan değiştiriyorum ben. 360'lık solüsyon bayaa gidiyo ya. ağzına kadar dökmene gerek yok, lensi doldursun yeter. ayrıca lensleri ters takarsan ağlarsın. şaka yapmıyorum bildiğin ağlıyosun yani. dikakt et derim.

1- cepte filan taşıyorum ben. üzerinde yumak filan oluyor lsjkdf çok pis gelirse suya tutuyorum bi.

2- benim çok uzun gidiyor. sık değiştirmiyorum gerçi suyu. gözüme kirli gözükünce değiştiriyorum bunu da. 360'lık 2 tane almıştım kasım ayında mı ne. 1 tanesinin yarısına gelmemişimdir.

3- bazı kaplarda çizgi var, onu belirten. yoksa, ağzına kadar olmasa da 4'te 3'ü civarı koyuyorum.

lens kabını arada sıcak su ile yıkıyorum normalde solusyon ile yikayim diyorlar ama o solusyon cabuk bitsin diye herhalde..usenmezsen her gun taktiktan sonra yikayip birak aksama kadar kurur nasilsa. haliyle solusyonu da her gun degistir tabiki oyle 2-3 gunde bir de degistirebilirsin ama bence gozunun enfeksiyon kapma riskine karsi buna degmez. agzina kadar doldurmana gerek yok ben genelde yarisi kadar dolduruyorum tabi her seferinde oyle bi ayar yapmak zor. bazi lenslerde ters duz var bazisinda yok veya cok fark etmiyor lensine bagli.

o kadar titiz birisi değilim ama kaptaki solüsyonu hergün değiştirmekte yarar var. takıp çıkarırken elimi bile yıkamam, lensi cebimde taşıdığım bile oldu. sadece kutudaki solüsyonu değiştirmediğimde batma yapıyor.

her gün değiştiriyorum ben solüsyonu başka bişey yapmıyorum.
tam bilmemekle birlikte 1.5 2 ay civarı olsa gerek
lensin üstünü geçsin yeterli
solüsyonun içinden alıp ben de düzeltip direkt takıyorum. düzeltirken toz filan gelmişse biraz solüsyon damlatıyorum. zaten kirliyse takınca yakıyor gözü çıkarıp yıkıyorum o zaman.

1. eskiden yıkardım, bi göz doktoru "bazıları yıkanması gerektiğini söylemesine rağmen kesinlikle yıkanmamalı" dediği için vazgeçtim. zaten solüsyon değiştirirken içinden çıkan yeni kap yeter gibi. ama yıkamanın da zararını görmedim.
3. ağzına kadar gerek yok, çizgi varsa çizgiye kadar, yoksa da lensin yüzebileceği bir alan oluşana kadar yetiyor.
4. ben de aynı şekilde koyuyorum -takıntı oldu hatta, düzeltmeden rahat etmiyorum- takarken diğer eli de kullanıyorum ama çıkardığım gibi takıyorum. onun önemi var bence, kirden değil de netlik açısından etkiliyodur gibi geliyor bana yoksa şüphen mi var

1- kabı arada yıkıyorum, kirleniyo çantada diye.
4- lense ne kadar az dokunursan o kadar iyi ama hafif düzeltmeden de takmak mümkün olmuyo tabii.. yine de çok mıncıklamamaya çalış ve lensi takmadan önce ellerini yıka her seferinde..

kabın içini musluk suyuna değdirmemek lazım, musluk suyu pek temiz değil çünkü.

1-lens kabı ara ara yıkanır, tozlu ve pis yerde tutmayın ayrıca. solüsyon ile içini çalkalayabilirsiniz. ben cezvede içme suyu ile kaynatırdım ara ara.
2-galiba 3 ay kadar gidiyor.
3-lens içinde huzurlu bir şekilde uyuyacak kadar batsa yeter.
4-ters takmadığın ve pis ellerle çok kurcalamadığın sürece sorun yok.

kısa dönem için konuşuyorum: 4. haftanın sonunda olur, nadiren 2.haftanın sonunda olur. acemi birliğinde olur, ya da acemi birliğindeyken olur diyelim, daha doğru bir kavram. çünkü asker kalabalıksa başka bir yerde de yapabilirler.

muhtemelen 29 nisan cuma olur.

ankarada mamaktaki arkadaşım 13 mayısta yapacak.

değişir jandarmaysa.. 15 gün sonra olabilir(gittiği günden itibaren), yeminden sonra eğitime devam eder.

aslolan 4.cuma'dır. Ama her birlik ve sınıf için değişme ihtimali yüksektir.

tabi ki Amel Mathlouthi.

1. ben günde 4 saat, 6 saat, 8 saat diye arttıra arttıra takmıştım ilk başladığımda. ama yine de öyle bir batma falan olmamıştı. ters takmadığına ve üstünde toz, tüy falan kalmadığına eminsen o lens küçük geliyor abi. yani yanlış hatırlamıyorsam 8.9 bc demiştin. ne kadar tolore eder falan dense de etmiyor. illa o değeri takacaksın. hani "bu da uyar bişey olmaz" diye 8.6 falan verdilerse gözünü sıkıyordur. 8.8'e kadar tolore eder diyorlar diye 8.4 bc'li çok övülen acuvue oasys'i 8.7 olan gözlerime takamadım, battı.

2. azar azar tak. batınca çıkar. alışmaya çalış. zorlama. hatta istersen birkaç gün dinlendir, sonra dene.

3. her gün solüsyon değiştirmeye gerek yok. takmadığın günlerde aynı solüsyonda durabilir. yeter ki gözünden çıkardığında temiz solüsyona koy, gözüne takınca da o solüsyonu dök. tekrar kullanma.

@kibritsuyu, evet 8,9. işte o bc değerine sahip olan focus visit monthly aldım. galiba harbiden tozdan falan oluyor, çünkü ilk günler takarken hep zorlandım, bir de takmadan önce göz çevremi falan sıvı sabunla iyice bir yıkasam mı? çapakları falan iyice temizleme açısından?

lensi iyi dezenfekte edememiş olabilirsiniz. doğru lensi kullandığınıza emin olduğunuzu söylüyorsunuz ama yine de söylemekte fayda var, astigmatınız varsa toric lens kullanmadığınız için bu hissi yaşıyor olabilirsiniz. ya da göz ebatlarıyla ilgili bir uyumsuzluk olabilir. lensi ilk taktığınız gün olsa da hissetmiyor olmanız lazım. mecbur kalmadıkça lens takmayın derim, takmadığım zamanlar solüsyonu da ben 1 haftadan önce yenilemeyi tercih ediyorum.
ama yine de doktora tekrar bir görünmekte fayda var, alerjik bir durum da olabilir
bilemedim.

edit: göz çevresi için sıvı sabun kullanamyı unut derim.

astigmat var da 0,25 falan. gittiğim 2 farklı doktor da torik lense gerek yok demişti.

bir de lens takma usulü nasıl: lensi solüsyonundan çıkardıktan sonra ne yapıyoruz? kurumasını mı bekliyoruz ya da avuç içinde ovarak duruluyor muyuz? ya da solüsyon kurumadan direkt olarak takıyor muyuz?

lenslerim kabında çanak şeklinde duruyor. önce ellerimi yıkarım, kurularım. sonra sağ el işaret parmağımı çanak şeklindeki lensin ortaasına daldırıp lensin parmağımın ucunun etrafına yapışmasını sağlarım. sonra parmağımın ucundaki yapışık lensi sol avucuma sürterek sağ el başparmağımın da yardımıyla bırakırım. üstüne solüsyon dökerim ama parmaklamam (lenste kalan kutudaki eski solüsyon kalıntıları durulansın diye). sonra yine sağ elimin işaret parmağının ucuna, bu sefer yapışacak şekilde değil, parmağımın ucunda çanak gibi duracak şekilde tutarım. aman ha sakın kurumasını falan beklemeden sağ el işaret parmağım ile sol el orta parmağıma gözümü ayırır, parmağımın ucundaki lensi gözümün içine koyarım. kırpmadan 1-2 kere aşağı yukarı sağ sol yaparım, sonra kırparım. aynısını sol lens için de yaparım.

gerçi sürekli o his vardı demişsiniz ama zamanla o his artıyorsa suni gözyaşı damlaları var, onlardan da kullanın isterseniz.
bir de bilgisayar çok etkili bence, ben lens takılıyken fazla bilgisayar kullanamıyorum mesela.
lensi taktıktan sonra batma varsa çıkarıp tekrar temizleyip öyle takın, batması geçer nasıl olsa diye düşünmeyin.

bazı (çoğu) lenslerin tersi düzü var. ona dikkat ederek takınç ters takınca anlattığınız gibi bir his oluyor.