Ekşi Duyuru

Tırnak içinde yaz arayacağın kelimeyi öyle arat

www.lifehack.org

Aynen buraya yazdığın gibi "tırnak içinde" yazınca direkt tırnak içine uygun kelimeyi/kelimeleri arar.

www.google.com

Sayısalda 7bine girdiysen alesi rahat yaparsın. Ben çalışmadan sayısalda 89.5 aldım, lisede sayısalcıydım ama eşit ağırlık bölümü okudum. Yanlış anlama bunu kendimle övünmek için demiyorum, hızlı yaparsan ve temelin varsa kolayca halledebileceğini belirtmek için söylüyorum. Sınava girmeden sadece türkçe mantık sorularının çözümüne bir gün bakmıştım, sınavda mantık sorularına zaman kalmadı :) Yapman gerekenler şunlar;

Türkçe mantık sorularının belli bir çözüm şekli var, youtubeda çok iyi anlatıyorlar onlara kesin bak.
Geometride basit formüllere bak üçgenler ve çokgenler ile ilgili.
Matematikte yine paslandığını düşünüyorsan konu başlıklarına çok hızlı bi göz atıp formüllere bak, biraz konu bazında soru çöz. 2 günden fazla ayırma buna.

İlk 7bindeki biri süre yetmesi durumunda rahat sayısaldan 90 alır. Dediğim konulara bikaç gün baktıktan sonra full deneme çöz hızlan. En önemlisi hız. Denemeleri sınavdaymış gibi ara vermeden süre tutarak çöz. Sayısal puanı istiyorsan matematikten başla çözmeye.

Çıkmış ales sorularına ulaşın ve çıktılarını alın. Vakit buldukça sınavdaymış gibi süre tutarak çözersiniz. İsterseniz sayısal, sözel olarak ayrı zamanlarda süre tutup çözebilirsiniz. Sonra da yapamadığınız, yanlış yaptığınız sorular üzerine yoğunlaşırsınız. Konu eksiğiniz kalmaz.

eski ales sınavlarından, sınava kadar 5-10 tane çözün. temel var ve ilk 7000 deyseniz çokta çalışma gerektiren bir durum yok. süre ayarlama olayını çözmeniz gerekiyor sadece. böyle dedik diye de iyice salmayın tabi ki :D

Merhaba, yaparsın edersin kısımlarına çok güvenmeyin, lütfen çalışın :) ben 3 binlerdeydim, çalışmam gerekti. Takıldığım yer sözel mantıktı mesela, oradan sürekli 5 soru kaybediyordum, hem zaman hem puan kaybı.

Önce biraz deneme çözüm, çıkmış sorular tabii ki. Nerelerde eksiğim var belirledim, bu sefer oraya yönelik çalıştım. Benim Türkçeyi hızlandırmam gerekiyordu mesela, oturdum sadece Türkçe deneme de çözdüm, sonra hepsini beraber çözüm vs.

Genelde çıkmış sorularla ilerleyin, başka soru bakmayın çünkü taklit edemiyorlar çıkmış soru dışındakileri.

YouTube’dan Türkçe paragraf taktiklerini kesin izleyin ve uygulamaya çalışın, baya etkili.

90 üzeri alın ve TÜBİTAK bursuna da başvurun :) Kolay gelsin

Hocam güvenmeyin. İnsan yaşlanıyor. Hız kaybediyor. Alın bir tane konu anlatımlı şöyle hızlı hızlı geçin. Mesele soruları çözmek değil; okumaya, kalem tutmaya, sıkılmadan 2 saat oturmaya alışmayla alakalı.

Temel varsa 1 haftada biter zaten.

Paralelde de 5-6 deneme çözersiniz.

Hiçbir şey yapmadan 80 alırsınız zaten. Ama sizin gibi çok kişi var. 80-85 arası yığılma oluyor. +90 puan kesinlikle fark eder.

Bu üniversite sınavından farklı bir sınav. Bilgi değil de daha çok hız gerektiriyor. Tıp fakültesi bitirmiş arkadaş sayısaldan 75 aldı mesela bir örnek.

Herkese çok teşekkürler

Mevcut soyadıdan devam eder.

Öz anne-babasi evlenince seklinde dogru anladim umarim. Mevcut soyadindan devam eder. Mahkemede ugrasarak babasinin yani ailenin soyadini da isterse alabilir bence. (hukuk alaninda degilim)

Önce iyice lise-orta okul müfredatını benimsemeni öneririm. Diğer yandan ufak ufak özel ders ara. Yanlış anlamazsan ben de üni sınavında matematikten full çektim, 2bindeydim sayısalda. Ama 5-6 yıl oldu ve şu an özel ders verecek özgüvenim sıfır ondan bilgilerini tazelesen iyi olur. Ha, benim fakültedeki bölümümde matematik dersi falan yoktu köreldi, sen kalkülüs vs aldıysan okey. Ama muhakkak tazele bilgilerini.

ben konservatuvara hazırlık dersi veren istanbullu bir öğretmen olarak şunları yaptım sırasıyla. (iki kişi çalışıyoruz)

1- web sitesi yaptık sıfırdan. ve orada, diğer sitelerde olmayan bilgileri ve daha önce hedefine ulaşmış öğrencilerimizin ve velilerimizin tavsiye videolarını paylaştık. (referans bölümün adı)

2- instagram açtık bunun için. ve ilk dersi zoom üzerinden (veya bazen yüz yüze) ücretsiz yaptık. hatta bunları bazen öğrenci kazanmak için değil, çocuğun hazırbulunuşluğu ile ilgili geri bildirim vermek için yaptık.

3- fiyatı hiç bir zaman düşük tutmadık. kaliteli şeyler her zaman pahasını hak eder. düşük tutalım, sürümden kazanalım mantığı hiç gütmedik. memnun kalmayan bir aile de olmadı.

4- devamlı her gün story paylaştık bu saydığım şeylerle ilgili. devir malesef hala instagram ve sosyal medya devri.


bu arada konservatuvar öncesi iktisat okudum, dolayısıyla matematik de sevdiğim bir alan. matematik öğretecek kişinin çok iyi bir kimya yakalaması lazım çocuklarla. kolay sevdirilen bir şey değil, ama bana özel ders hocam çok sevdirmişti ben ortaokuldayken. çok güzel yöntemleri vardı anlatırken. (ilgi alanlarımdan tut, sabrına kadar...)

Dersaneler çok zorlayıp az para veriyorlarmış. Özel dersi bir tane bulsan ve iyi yaparsan gerisi gelir. Sen zaten dersini iyi anlatırsın, onu geçiyorum. Ama daha önemlisi takibini iyi yapmak. Haftada 2-3-4 saat hiçbir öğrenciye yetmez.

Sen ödev vereceksin, verdiğin ödevi öğrencinin velisine ders bitiminde 2 dakika anlatacaksın. Gerekirse ders bitiminde hemen veliye whatsapptan "şu tarihte şu kitapta sayfa 120-125 arasını ödev verdim" yazacaksın. İki gün sonra da arayıp "5 sayfa ödev vermiştim, şu anda 2 sayfasının bitmiş olması gerekiyordu, bitti mi" diye arayacaksın. Ödevler ağırlıklı olarak öğretmenin çözdüğü sorulara benzer olmalı ki öğrenci okulda sınavda yüksek not alsın. Bunu kötü bir şey olarak düşünme, öğrenci kendini başarılı olarak görmeye başlayınca öğretmenin çözdüğü sorulardan uzaklaşıp daha zor sorular da verebilirsin.

Bunları yaparsan o aile seni başkalarına da tavsiye eder.

Çok teşekkürler herkese

İnternete ilan verin ve çevrenize de ders verdiğinizi söyleyin. İlk olarak uygun ücretle başlayın, öğrencilerinizin başarılı olması için üstün gayret gösterin. Sonra öğrencilerin ailesi sizi başkalarına önerecektir. Böyle böyle gelişir çevre.

helena+1 derece yapmak, temeli iyi olmak doğrudan ders vermeye yeterlilik sağlamıyor maalesef.
birincisi, matematik müfredatı, beklentiler oldukça değişti. yeni nesil sorular özellikle zorluyor öğrencileri.
ikincisi, ders verme deneyiminiz yoksa öncelikle ufak yardımlarla başlayın. etrafınızdaki öğrencilere konu bazında gönüllü olarak yardımcı olun vs. zaten işin içine girdikçe eksiklerinizi görür tamamlarsınız. ama sınava girecek bir öğrencinin sorumluluğunu ders deneyiminiz olmadan ya da konulara hakim olmadan almanız doğru olmaz diye düşünüyorum.

evet, test ayrı muayene ayrı ücretlendirilir.

Eskişehir.

Eskişehir

Konya Ankara

Ankara, Eskişehir. Olmuyorsa Kayseri.

eskişehir-ankara

Eskişehir - Ankara
Bilecik de ucundan kıyısından dahilse 3. seçenek Bilecik derim. Aktivite falan pek yoktur ama Bursa ve Eskişehir'e yakınlığı yeter.

İç Anadolu'nun neredeyse çoğu yerini gezmiş biri olarak söylüyorum. Öncelikle tabii ki Ankara ve Eskişehir. Bunlar olmuyorsa Konya. Milletin Konya hakkında abuk sabuk konuştuğuna bakmayın, büyükşehir olmasının verdiği ciddi avantajlar var. Ayrıca coğrafi avantajları da var.(Ankara ve Eskişehir'e trenle 1,5 saat, en yakın denize (Manavgat) 200km.))

eskişehir'de yaşıyorum. konya diyorum.

1- eskişehir olmuyorsa ankara olmuyorsa konya

Eskişehir

Eskisehirde 1.5 senedir yasiyorum ailem ankarada ama direk esese geldim yerlesmeye. Mezuniyetten sonra degismis ve hala guzel.

İc anadoluda yasamak istemem direkt.
Baska caren yok birini seç dersen Ankara. Ben büyüksehir insaniyim.

Ankara.

Bildiğim kadarı ile şikayet edilen kuruma, kimin şikayet ettiği bilgisi gidiyor.

hayır

Hayır yok. Hatta siz arkadaş listenizi gizleseniz bile listenizi gösteren uygulamalar var

İcindekileri başlık seçerek yapmıyor musunuz? Manuel eklemeye çalışıyorsanız bundan olabilir..

Ana metne başlıkları eklemeniz lazım önce. Bu başlıkları da eklerken Üst kısımda bulunan şu kısımdan ilgili başlık seviyesini seçmeniz lazım.

i.ibb.co

Eğer asıl metinde bu başlıklar zaten varsa başlıkları seçip yine bu görseldeki seçeneklerden uygun seviyeye basmanız lazım.

Bu işlemler bitince içindekiler bölümünün sol üstüne gelip güncelle derseniz o başlıklar gelir.

Seviye olarak daha alt seviyedeki başlıklar da gelsin istiyorsanız içindekiler seçeneklerinden seviyeyi artırmalısınız.

sanırım içindekiler tablosunun ilk hali sizin tarafınızdan hazırlanmamış? o şekilde yapamazsınız, referans tablosu metin içinde heading stillerinin kullanımıyla otomatik oluşturuluyor çünkü.

yani eklemek istediğiniz başlık metinde neredeyse, o başlığı seçip, ilgili heading türünü seçmeniz lazım. sonra referans tablosunu güncelleyince bu işlemi yaptığınız başlık tabloda olması gereken yerde gözükecektir.

kabaca sistem şu şekilde çalışır:
www.youtube.com

aslında b12 vitamini içeren besin yok, bitkilerin üzerindeki belirli bakteriler b12 üretimini gerçekleştiriyor fakat üretim yöntemlerinden dolayı bu faydalı bakteriler de bitki üzerinde yaşayamıyor bu yüzden doğal yollarla b12 yi almamız gittikçe zorlaşıyor

b12 vitamini zor depolanan ve zor tükenen bir vitamin, eğer kritik değerlerin çok altındaysa doktor buna göre iğne yazar, ilk 5 iğne gün aşırı, ikinci 5 iğne haftada 1, üçüncü 5 iğne ayda 1 vurularak b12 depolarını hızluca doldurursun ve bu seni uzun süre götürür

b12 seviyen kritik derecede düşük değil fakat yine de düşükse hap şeklinde takviye alabilirsin

midede üretilen, 'intrinsik faktör' denen bir madde mide boşluğuna salınıyor. B12 bu moleküle bağlanarak emilebiliyor, yoksa olmuyor. Yani, midenin bunu üretiminde bir sıkıntı varsa ağız yoluyla kürek kürek b12 de alsanız emilmiyor.
Doktor bir müddet hap, kapsül vb ile b12'de yükselme görmezse yaslar iğnesini. İlk vakit yoğun enjeksiyon sonrası ayda bir iğne yeterli görülüyor genelde.

Söz konusu klasörlerin olduğu klasörü açın. Boşluğa sağ tıklayıp özellikler deyin. Önceki sürümler sekmesi gelecek: i.ibb.co

Burası bu görseldeki gibi boş değilse o klasörün önceki bir sürümüne geri dönebilirsiniz. Eğe bu kısım boşsa geri almanın bir yolu yok, geçmiş olsun.

Evet boş maalesef.. cenabet bir sabahtan herkese günaydın

Yok ya bu da bi tecrübe yani. Her şeyde bi hayır vardır

Çok klasör değişti

dostum şu an hiçbir şey yapma derim. ekranları muhakkak bırak. çayını suyunu al kenara çekil.

doktora git ilaç versin

Hardcore spor yap. Uzun koşulara çıkıp vücudunu bir süre yor. Kendini çok daha iyi hissedeceksin.

ekranları muhakkak bırak+1
vaktin varsa sabahları 15dk güneşte otur/yürüyüş yap.

Valla kisa sureli gozlem mi yoksa uzun sureli gozlem mi ona gore degisir olay. Yani atiyorum beynin iflas etmis gibi oldugunu sadece bugun icin hissediyorsan ve genel bir durum degilse o zaman gidip bir uyku cekmen ya da dus alman iyi olabilir. Yok olay uzun suredir boyleyse, o vakit saglik ile ilgili olabilir doktora gitmek ise yarayabilir.

ara vereceksin ama gerçekten ara vereceksin. yani video müzik telefon internette gezme vs hiç bir şeyin olmadığı bir yarım saat lazım.

uyku sorunun var mı? önce onu çöz. çok geç yatma ve sabah erken kalk. ve ekrana maruz bırakma kendini. hatta sabah 30 dakikalık bir açık hava yürüyüşü yapabilirsen günün geri kalanında daha dinç olursun.

(bkz: brain fog)

beslenmeni değiştir tahıldan uzaklaş, eti azalt, peynir yeme paketli gıda, şekerli içecek yok.

dehidrasyonu azalt, abartmana gerek yok ama günde 1-1.5 lt suyun altına düşme.

kan tahlili yaptır ve eksiklerini gider. b12, d vitamini, magnezyum ve omega 3 bunları düzenli kullan.

kaliteli bir probiyotiği en az 3 ay kullan.

haftada 3 defa min 45 dakika yüksek tempolu bir spor yap.

uyku apnesi, huzursuz bacak sendromu gibi uyku kaliteni düşüren bir etken var mı bunu araştır.

bu ülkenin hükümetinin yayınladığı kılavuzu referans gösterebilirsin.

Yani asıl sormak istediğim ben direkt bu kılavuzu referans gösterirsem etik dışı bir şey yapmış olur muyum? kılavuzda neresinin atıf kısımları olduğunu bilmiyorum sonuçta

Olmazsın. Zira dediğin gibi metin içinde neyin nerden alındığını gösteren bir atif yoksa doğrudan metni alıntılar, atfi da kilavuza verirsin. Böyledir

bir cok secenek olabilir. aklima gelen iki tanesi

1. radius yapilandirilamaasi va. Ama oturum acma zimpirtisinda bir sorun olusuyor o ekran gelmiyor veya kontrol yapacagi sunucu ile konusamiyor.

2. biri kablolu biri kablosuz ise (pc ve telefon) bunlar farkli vlan kulllaniyor olabilirler. bilgisayar ondan dolayi baglanmis olabilir. veya routing o anda baska bir cihaza gitmistir.

3. aslinda bunu komple kapatabilirler (gecici cozum olarak) ama yasa geregi log tutmalari lazim. muhtemelen o nedenle cozene kadar size eziyet edecekler.

Modemi fişten çıkarıp 30 sn bekleyip takınca düzeldi. Herkeste düzeldi mi onu bilemiyorum

parmakla ezilip takılanların girmesi lazım. ama sokmasına alışmak gereken. baya bi ezip inceltip sivriltip sokmak lazım. hatta kulağı azıcık ıslatabilirsin daha kolay girer.

kulak deliğini veya tıkacı ıslatmamanı tavsiye ederim.
otit en yaygın hastalıktır tıkaç kullanımında. ellerinin bile tertemiz olmalıdır.
beden simetrik değil neticede. senelerce iş yerinde ve gece uyurken kullandım tıkaç. aöa artık kullanmıyorum.
iç huzurla gelen bir bitiş. sana da diliyorum.

makaleler bilim dünyasına hizmet için yazılır dolayısıyla izin almanıza gerek yok. geliştirilen veya uyarlanan bir ölçek vs kullanmak istiyorsanız makaleniz için, izin almanız gerekir.

Akademik alıntı kurallarına uyduğunuz sürece her makaleden, izin almadan, alıntı yapabilirsiniz.

Doğrusu ana kaynaktan alıntı yapmanız. Tez yazıyorsanız ya da çok spesifik bir konudan alıntı yapılmışsa ana kaynak. Haftalık bir ödevi yetiştiriyorsanız ve daha genel, soyut bir konu ise elinizdeki kaynağı referans gösterip düz devam edebilirsiniz.

Ana kaynağa gitmek lazım, ana kaynak bulunmuyorsa ya da bilmediğiniz bir dilde yazılmışsa "... 'den aktaran..." olarak atıf verilebilir.

Hoca sisteme sınav sorularını yüklüyor, süresi var. Süre içinde cevapları yüklemek gerekiyor

E takip mekanizması yok sanırım çdışı olduğu için o zaman istediğin gibi destek alırsın ama şöyle bir durum var copy paste yaparsan turnitin gibi intihal kontrol sistemleri kullanıyorlarsa anlaşılır. O nedenle kendi cümlelerinle yazmaya özen göster bence.

normal yasal değildir tabii de, kontrol yoksa çoğu insan kopya çeker

Değil, kopyaya girer.

Normal şartlarda evet olabilir. Ama gmail dosya gönderirken virüs taraması yapıyor o yüzden bir nebze güvenli.
Bir de eğer iyi bir antivirüs yazılımınız varsa dosyayı bilgisayara indirdiğinizde zaten virüs var diye uyarı verir.

Bu tür sorular da biraz zaytung haberi gibi oluyor. Yani "takıntılı olduğunu öğrenen genç şimdi de nasıl takıntılı olunmayacağını takıntı haline getirdi" tarzında değişik bir döngü oluyor.

Benim tavsiyem düz mantık, bu kadar üstüne düşünmemek. Artık kendine bir meşgale mi bulursun ya da "salla gitsin" moduna mi girersin bilmiyorum ancak düşünme. Tabii düşünmediğini de düşünme bu sirada. Olmuyorsa da artık profesyonel destek almaya çalış.

Soyledigin seylerin "kisilik ozelligi" veya "psikolojik / psikiyatrik rahatsizlik" farkini anlaman icin sorman gereken tek soru var: bu durum benim gunluk hayatimi, hayat kalitemi kontrol edemeyecegim sekilde (ve negatif anlamda) etkiliyor mu?

cevabin evetse profesyonel destek almalisin - bunun icin doktor arastirman gerekli. buldugun ilk kisiye gitme.

eger cevabin hayir ise yapacak cok bir sey yok. bu soruyu ara ara kendine tekrar sor ne olur ne olmaz.

edit: durumun yoksa kendin de bilissel terapi calisabilirsin.

Yapılacak şeyi planlayabilirsiniz. Bu konuyla salı günü şu saatte ilgileneceğim gibi.

Bu düşünce aklınıza gelirse, onu planladım bile diye savuşturursunuz.

Ve robokot +1

Psikologa gitmeni öneririm. Çözdükten sonra hayat farklı oluyor.

Dogru psikiyatriye.

bina sakinlerinden başvuru gelmediği sürece bir şey olacağını sanmam. duyumla değil de bir etüt veya rapor falan varsa iş değişebilir.

ekleme: bağlı bulunduğu belediye ile görüşülür. olmadı cimer'e kadar yolu var.

edemezsin tapu kaydı olanlar belediye ye başvurabilir.

www.audacityteam.org

o bende de oluyor, dehşete düşüyorum, sanki özel bir yazılım yüzümü çarpıtmış sıkıştırmış gibi, insanlar kesinlikle o şekilde görmüyor onu biliyorum ama sırrını çözemedim. megapiksel olayı ile de açıklanabilecek bir şey değil.

Hangi telefonu kullanıyorsunuz

Kamera ayarlarından en boy oranını 16.9 yerine 4.3 seçerseniz selfieler daha iyi olur

ön kamera daha geniş açıdır(bir kol mesafesinden herkesi alsın diye), arka kamera daha normaldir (35-50mm civarı)

bkz: i.ibb.co

Sen özellikle belirttiğin için o da doğal bir şekilde açıklamasını yapmış. Yürümemiş.
İlla yürüyeceksen yürüyebilirsin.
Özellikle birinin yürümesine engel olmak istesem ben hiç girmezdim o konuya boş bırakırdım.

bana da sadece bilgiyi düzeltmek için demiş gibi geldi. yani ben onun yerinde olsam düzeltirdim karşımda kim olursa olsun. ama bu size ilgisi yok demek değil tabii, onu söyleyebilmek için daha çok veri lazım :)

hem biz niye yanlış anlayalım, yürümek istersen yürürsün, kime ne?

şimdi açıkçası
"sana yürüyebilir miyim müsait misin?" diye yoklama yapmışın
o da
"buyur açığız" diye dönüş yapmış.

kıza saygısızlık olmasın diye başlamak pek masumane değil.
ben birine mesaj atarken "kocana saygısızlık olmasın" yazmıyorum
çünkü aklımın ucundan bile geçmiyor

Ahahah :D yukarıdakiler +1

Kıza saygısızlık olmasın demek "musaitsen yürüyeceğim" demektir.

"Müsaitim yürüyebilirsin" demiş. "kırmızı don giydiğini tahmin ediyorum" diyen birine "hayır haki renk seviyorum" diyerek bilgiyi düzeltme ihtiyacı hissetmem. Özellikle haki renk don giydiğimi bilmesini istediğim biri değilse tabi..

sevgilisi olduğu varsayımıyla "kafanı karıştıran bir meseleyle ilgili" mesaj atıyorsun, üstüne "yenge hanım kusura bakmasın" diye ekliyorsun ve bu soruyu mu soruyorsun cidden?

"ben onu yokladım, o da bu cevabıyla bana yeşil ışık mı yaktı" diye sormuş olsan daha samimi olurdu bence. duymak istediğin şeyi söylememizi istiyorsun.

ve tebrikler, duydun: kesinlikle yeşil ışık yakmış, boştayım, görüşelim demiş.

ya biriylr konusurken sevgilisine atif yapmak "baska" hangi alaka olabilir? dermeister+1

der meister +1

"sevgilin var mı?" diye sormuşsun o da yok demiş.

sokaktan geçen kağıt toplayıcıya 10 tl ver çıkartsın asansör ne alaka..

Şöyle bişey mi?

www.youtube.com

Yük asansörü dediğiniz vinç olan mı? Daha neler..

100 kiloluk bir vinç al, ucuzundan, işini fazlasıyla görür.

Merdivenin çıkabilen pazar arabaları var diyordu annem onu bi araştırsanız?

Kart görünüyor ziraat mobilde ama bakiyesi 0 görünüyor. Atm'ye takınca görünüyor emekliden gelen paralar

Ziraat'de tüm hesaplar internet bankacılığına açık değil. Şubeye gidip ekletiyorsunuz, sonra uygulamada görünür olmaya başlıyor. Benim öyle olmuştu.

bazı hesaplar direk mobilden görülmeyebiliyor. mobilden değilde ,pc den normal internet şubesini açıp maaş hesabını mobile tanımlamanız gerekiyor olabilir.
5-6 sene kadar önce benzer bir problem çözümü için böyle yardımcı olmuştu bankadakiler.

Şubeye gidip internet bankacılığına tanımlamaları gerekiyor. Orada müşteri talebine göre sadece görüntüleme de tanımlanabilir. İşlem limiti de belirlenebilir yada bütün işlemlere tanımlanabilir. Şubeye gidilmesi gerek.

göz numaranız değişmiştir veya gözlük yamulmuştur. ama büyük ihtimalle arada bir takacağınız aşamayı geçmişsiniz.

ilk kullanmaya başladığımda bende de yapıyordu. bir süre taktıktan sonra yorulduğumu hissediyordum. zamanla alıştım herhalde.

Numara da degismis olabilir cerceve de agir geliyor olabilir. Cerceve yamulmus olabilir. Hicbiri degil ise surekli takin, alisacaksiniz :)

tekrar kontrol ettirin. büyük ihtimal astigmat numaranız değişmiştir. ve astigmatı olan biri olarak, gözlüğü "arada" takmayın, hep takın.

gözlükçüyüm. ilk aldığınızda gözlüğü 15-20 gün hiç çıkarmadan takmanız lazımdı.astigmatınız yüksek mi bilmiyorum ama arada bir taktığınız için astigmat numarası sıkıntı veriyor.bir de miyopsanız ve 35 cm den daha fazla yakına sürekli bakıyorsanız gözlükle o da sıkıntı olur

Var,ben de akşam aradım,kurdum.
Subtitles for Language Learning (amazon prime)

bende olduğunu tahmin ediyorum. 4 farklı doktora gittim. 3ü yüzüme baktı 1i sadece mercekle incevledi. bir şey yok dediler büyütüyorsun.
sıcakta yemek yediğimde yanak üstüm kızarıyor.

kılcal damarlarda sorun olmuş olabilir diye düşündüm. ipl lazerle tedavi ediliyormuş ama denk gelemedim.

Annemde yoğun bir şekilde, ben de biraz olmak üzere var (şöyle söyleyeyim, bilgisayar ekranına bakarken bir süre sonra ışığından kızarıyorum :). Doktor gece gündüz kullanmamız için Bioderma'nın R serisi 50 faktör güneş kremini verdi. Sabah uyanıp yüz yıkadıktan sonra sürüp sürekli yeniliyoruz gün içinde ve epey rahatlattığını söyleyebilirim. Ama en ufak bir kullanmama sürecinde hop yine kırmızı. Kesin çözüm bildiğim kadarıyla yok bu hastalıkta.

senelerce çektiğim lanet

sıcak çay içemiyordum,güneşten drakula gibi kaçıyordum
elli tane ilaç denedim ,bazıları bir müddet götürdü ,tekrar etti her seferinde

inanmadan çay ağacı yağı denedim
mükemmele yakın sonuç aldım
şiddetle ve kesinlikle tavsiye ederim

Not.Hassas ciltler dikkatli kullansın

İyi bir cilt doktoruna gittim, 3 ay antibiyotik tedavisiyle birlikte lazer tedavisi uyguladı. Çok çok çok hafifledi. Devam etmem lazımdı ama başka önceliklerden dolayı yarım bıraktım. Eskişehir’deyse veya yakın bir ildeyse belda yurtseven tüner’ i tavsiye ederim.

Çok detaylı bilgi sahibi olduğum konular değil ama dördüncü mustafanın alemdar mustafayı şeyhülislam (ataullah efendiyi kadtediyor olmalısınız) zorbalık (kime?) ediyor diye yanına çağırdığına dair bir bilgi duymadım. Açıkçası kulağa mantıklı da gelmiyor. Alemdar (bayraktar) Mustafa paşa başından beri nizamı cedid yanlısı olarak anlatılır. Ancak kabakçı mustafa paşa isyanından sonra dördüncü Mustafa'nın tahta geçmesiyle birlikte biraz pragmatik davranarak önce bu tayfanın (nizamı cedid karşıtlarının) güvenini kazanmaya çalışır. Aslında başarılı da olur. Onları sadece isyanın sorumlusu olan şeyhülislam ataullah efendiyi ve kabakçı mustafayı cezalandıracağına dair ikna eder. Ama o iş öyle olmaz. Bunların kafasını aldıktan sonra bayrakçı, (enver ziya'nın söylediği üzere) on beş bin askerle babıali'yi basıp sadrazamdan (musa paşa olması lazım) mührü alır. Mustafa tahttan inmeyince saray kapısını kırdırır ama o zamana kadar üçüncü selim öldürülüp sarayın avlusuna atılır. Sonra cariyeler Mahmut'u kurtarır vs.

Bayraktar, Mahmut tahta geçince sadrazam olur ama pek sevilmez. Mahmut, senedi ittifaktan onu sorumlu tutar, ulema bunun götü kalktı diye ona uyuz olur. Yeniçeri de bayraktar, sekbanı cedidi kurunca ondan iyice hoşlanmamaya başlar. En son isyan patlak verir ve cephaneliğe sıkıştırılan bayraktar, yeniçerilerle olan mücadelesinden sağ çıkmayacağını anladığında cephaneliği havaya uçurarak üç yüzden fazla yeniçeriyi beraberinde götürür. Bayraktar Mustafa Paşa osmanlı tarihinin en manyak karakterlerinden biridir. Filmi hakkı verilerek çekilse gişe rekorları kırar.

Çok teşekkürler. Alemdar Mustafa Paşa bayağı gözü kara biriymiş demek ki

Otomatik alt yazı google'ın stt teknolojisiyle çalışıyor. dolayısıyla mümkün olduğunu sanmıyorum ama araştırmak gerek.

github.com

Uygulamaya videoyu veriyorsun her dilde sesten metine dönüştürüyor. Özellikle ingilizcede gayet iyi fakat yine bi gözden geçirmekte fayda var.

senenin ilk ayı olduğu için, yıllık kitliyorlar genelde taahhütü

Kulaklık takılıyken mi oluyor bu durum?

Whatsappla alakalı değil de, dokunmatiğin ile alakalı bir sıkıntı gibi düşündüm. Başka uygulamalarda benzer şeyler yaşıyor musun? Kameradayken anlamsız bir yeri netleme, ya da gereksiz zoom vs gibi?

Yok kulaklık takılı değildi. Ama telefon arada bir "kulaklık alanını kapatmayın bu özelliği açmak için ses tuşuna basın" gibi bir uyarı veriyor

Yok Whatsapp'ta oluyo son zamanlarda

uzmanim.net
Kulaklık alanı sorusuna böyle bir çözüm önerilmiş.
Whatsapp olayına dokunmatikten başka bir fikir gelmedi aklıma. Kulaklık uyarısı ekran koruyucudan da olabilir demiş linkte. Ekran koruyucular dokunmatikten yana da sıkıntı çıkarabilir.

Ekraniniz bozuluyor olabilir.

mobil veri kapalıyken casus yazılım da olsa mb gitmez.

mobil veriyi açabilecek yetenekte bir casus yazılım var mıdır? olabilir, neden olmasın? AMA root erişimi gerekiyordur.

MB gittiğini telefondan mı gördünüz, yoksa şebekenin kendisinden mi? yani turkcell'in vodafone'un app'lerinden falan mı? şebekelerin app'lerine bu harcamalar biraz geç düşebiliyor. gördüğünüz rakam anlık olarak doğru olmuyor.

volte açıksa arama sırasında giden/gelen ses verileri yüzünden olabilir.

bence kadınların kafaları kulakları elleri ve ayakları kendi boylarına oranla erkeklerden daha büyük.

böyle bir genelleme yokki?
bilimsel kaynak var mı?

Büyük dememişsin büyür demişsin. Yani sanki belli bir yaştan sonra kadınların kafa büyümesi durmasına rağmen erkeklerin kafa büyümesi bir süre daha devam ediyor diyorsun? doğru mu anladık?

Kadinlarin bedensel gelisimi ile erkeklerinki bir degil.

Nadiren de olsa iri elli, iri kafali kizlara denk geliyorum ama onlar da içine Conan kaçmis kizlar oluyor zaten.

daha fazla ekmek tükettikleri için.

yıllardır var

ingilizce videolarda vardı da Türkçe'de hiç fark etmemiştim (tabii bakmadığım için görmemiş olabilirim) ama bana da yeni gibi geldi :D

benim cevabımı niye beğenmediniz?

Sen büyüyünce denge bulunur. Sen onlara göz kulak olursun, onlar da biraz durulur. Normal şeyler bunlar.

Anne babalar her zaman daha saf gelmiştir bana da.

Benimkiler de böyle değişmiyor.

Kendilerini uyanık sanıp öyle geçinmeye çalışmalarından iyidir. İdare et onları sen de işte. İnsanların yarısından fazlası saftır, kalanların yarısından fazlası da kendini açıkgöz sanan saflardır. Saflık gayet normal bir şey. Ayıp da değil günah da.

Tahmin soruyorsan; 2021 mart sonu, nisan başı.

Bu sene zor. Açılmaz. Seneye kesin 2021Eylül diyelim

Mart nisan diyen nasıl bir hayal aleminde yaşıyor merak ediyorum. En erken 2012 eylülde açılır. Üniversitelerde de zaten böyle bir bilgi ve hazırlık var

2021 eylül +1

184 yardımcı olabilir ya da belediyelerin kendi hatları oluyor.

Hayat eve sığar uygulamasından da edilebiliyormus

Açılır

Sanmıyorum, şuan satın alınmış olan aşılar için anca ocak sonu gibi aşılamalar başlayacak galiba, hatta net bir tarih yok. Çok az bir miktar aşı satın alındı. Yeterli sayıda tekrar aşı sipariş edilmesi, Türkiye'ye gelmesi, gerekli incelemelerin yapılması, evrak işleri derken süreç çok uzun sürecektir. 2021-2022 Güz dönemi büyük ihtimal online olur.

Okulların açılması için ya virüsun etkisinin zayıflaması-ortadan kaybolması, ya da herkesin aşılanması gerekir.

Evet hem de mutasyon geçirmiş diyollaaa... Hayırlısıyla online olmasını diliyorum

Okulların açılabilmesi için herkesin aşılanması gerekmez, salgının kontrol edilebilir bir hale gelmesi gerekir. Eğer aşılar işe yararsa muhtemelen okullar açılır. Zira 25m kişi için aşı siparişi verilmiş durumda ve 2m kişi de enfekte oldu. Muhtemelen daha fazla aşı alınacaktır ve halkın yarısı aşı olduğunda salgın kontrol edilebilir hale gelir. %70’i geçtiğinde bu oran işler çok daha kolaylaşır.

Kısa cevap: benim tahminin açılacağı yönünde

Bunlara ek olarak 22 milyon 18 yaş altı gruba da aşı vurulmayacağı da akılda tutulmalı.

virüs bitmez ama yine de açarlar. şimdi bile zor bekliyorlar zaten.

spor ve egzersiz ile duruşunuzu falan da düzelterek biraz sonuç elde edersiniz de 7 cm zor artık.

büyüme yaklaşık 18 ile 21 yaş arası durur. Bu vakitten sonra hiçbir boy uzatma yöntemi sizin boyunuzu uzatamaz.
www.fitekran.com

Zannetmiyorum. Bu durumlarda uzama ihtimaliniz var mı diye el bileği tomografisi istiyor doktorlar. Bir çektirin, belki ihtimal vardır.

Sporla postür düzeltme +1. özellikle pilates

Maalesef. Olur diyenlere de para kaptırma sakın.

22'den sonra uzayan görmedim.

18-19 sondu

22 yaşından sonra 7 santim tabi ki imkansız

bacak ameliyatı ile mumkun

hadsafhada +1

:D pilatesle 2-3 cm; bir de 1.68 kötü bir boy değil ya kadın için.

Duruş kısmına katılıyorum, görünüş açısından faydası oluyor. Ayrıca yeni çıkan spor ayakkabıların tabanları yüksek, uzun gösteriyor, çok kafanıza takacağınız bir sorun değil.

Bilinçaltı yöntemleri ile uzayanlar olabiliyor. İmkansız diye birşey yoktur.

Hepsiexpress - carrefour

getir

Çıkması yasak çünkü temaslı.

Temaslıların çıkması 14 gün yasak.

yasak 14 gün babanda, 10'ar gün sizde.
hayat eve sığar uygulamasından risk durumunuzu görebiliyorsunuz riskli yazıyor olması lazım sizde. O normale dönünce çıkabiliyorsunuz.

ayrıca ev içinde herkes maske taksın, hastayız diye salarsanız birbirinizin viral yükünü arttırıp hastalığı daha ağır geçirebilirsiniz.

Babanin da pozitif olmamasi mucize olur. Kesinlikle evden cikmamali 14 gun, yasagi gectim baskalarina yayar.

babanı hes üzerinden temaslı olarak bildirin, eğer çıkacak olursa direnirse cezayı yesin bi daha çıkamaz. (malesef üst jenerasyonu evde tutmak zor, bile bile çıkıp eşe dosta bulaştırıyorlar böyle önlemler şart oluyor)

E-devlet
vatandasuyap

savcı dava açmayıp takipsizlik verdiyse, veya hala soruşturma aşamasındaysa uyaptan görünmez

3 yıldır ses yoksa savcılığın daimi arama bürosundadır. (Savcılıkta çocuk, bilişim, hırsızlık gibi bürolar var) Süreyi tam bilmemekle 3 ayda bir sanırım daimi arama bürosu emniyete yazı yazar “hacılar adamın telefonunu buldunuz mu” diye emniyette “yok qanqa ya nasıl bulalım” diye cevap verir. 5 sene sonrada zaten “bu telefon bulunmaz karşiiiim geçmiş olsun git kendine iPhone 12 al bitane” der savcılık ve olay biter.

Efruz +1, ilave olarak da;
İfade verdiğiniz kagıdı saklıyorsanız oradaki numara ile dilekçe verin dosya fotokopisini istiyorum diye. Savcılık ön büro alıyor dilekçeyi yönlendiriyorlar. Dosya no oradan da öğrenilebilir. Bakarsınız dosyada ne olmuş ne bitmiş.

ben 18-20 yaşlarımda bu süreçten geçtim. aslında önce dine olan inancım azaldı. yaratıcı fikri hala gerçek olabilir diye düşündüm. zamanla o da yok oldu. o süreçte en çok dinleri ve yaratıcıyı sorgulayan kitaplar yardımcı oldu. 10 seneyi aşkındır ateist olarak tanımlıyorum kendimi. açıkçası verilecek çok bi tavsiye olduğunu düşünmüyorum. bu çok kişisel bir konu çünkü, herkes kendi yolunu bulur. araştırma yaparken tam aksine tekrar dine de bağlanabilir insan.

dinden sonra ulus, ülke, devlet gibi kavramları da sorguladım mesela, onlar da dini olmayan kutsallarımız. eskiden milliyetçi biriyken şimdi sınırlar, ülkeler falan inanılmaz komik geliyor. mesela yazın bulgaristan sınırındaki bir plajdaydım, aynı deniz, aynı toprak ama burası kutsal, oraya geçince orası değil :) bunların hepsi insanlığın tarihini araştırıp okuyunca, bazı deneyimlerle insanda farkındalık oluşturuyor bence. zamanla ve okumakla insan kafa yapısını değiştirebiliyor. kendine yüklenmene gerek yok yani. klişe öneriler olabilir ama turan dursun'un din bu serisi, richard dawkins'ın tanrı yanılgısı kitabı ve son yıllarda popüler olan sapiens kitabı yardımcı olabilir.

kulağımıza fısıldanan inanışlar, kurallar ve kabullenişleri her zaman sorgularım.

tanrı ve din benim için standart bir düşünce konstepti. bu konseptin içine girdin mi, her şeyi bu ikisine göre yorumlar ve bu ikisinin sana sorman için hazırladıkları soruları sorar durursun. cevaplar da her zaman hazırdır.

bu yaşam şekli, oldukça tuhafima gitmiştir. bundan çok daha başka yaşam mümkün mü? bunu sorgulamak lazım. psikolojik olarak herhangi bir din, ideoloji, tanrı, parti, ülke, ırk ve millet kabulleniş, propagandaları olmadan bu yaşamı yaşayabilir miyiz?
bunları sorgulamak, oldukça pür bir zihin gerektirir.

Böyle bir süreçten aklının farkında olan herkes geçer.

Tek bir söz söylüyorum sana; inanmak irâdîdir. İnanmak istersen inanırsın, inanmamak istersen inanmazsın.

şimdilik 12.000 yıllık Göbeklitepe, 150 yıllık bilimsel gelişmeler (buhar, makinalaşma),
yaklaşık 2000 yıllık semavi dinler.
bilim her zaman dine 5 çeker diyerek olayı sonlandırayım. :-)

bu süreci yaşadığımda 14-15 yaşlarındaydım ve dindar bir ailede büyüdüğüm için ekstra zor olmuştu. hatta hiç unutmuyorum bak, benim yaşlarımda ateist bir arkadaşım vardı. net hatırlamıyorum ama yaşadığı yer kütahya veya denizli diye kalmış aklımda, adı irem'di sanki. ona yazmıştım. demiştim ki çok zorlanıyorum, doğru bildiğim her şeyin yalan olması fikri beni delirtiyor, ben dindar birisi olarak büyüdüm, allahsız yaşamayı ve öldüğümde toprağa karışacağımı kabullenmeyi nasıl becereceğim? basbayağı psikolojim bozulmuştu, inancımı kaybetmiştim ama inancın getirdiği güç olmadan yaşama fikri deli ediyordu.

arkadaşım da sağolsun "deal with it" gibisinden bi' cevap verip hiç oralı olmamıştı. ismini cismini ondan yazdım zaten, olur da görürsen falan FAK YU, çok kalbimi kırmıştın.

sorunun cevabına gelecek olursak o his zamanla geçiyor. inançlı bir insanın dirayet seviyesine bence asla erişemiyoruz ama inanmadıktan sonra zaten onların yaptığı da tuhaf gelmeye başlıyor. bir nevi kendini kandırma gibi... ben mesela bir yakınını kaybeden dindar kişinin, "cennette kavuşacağız" diye düşünüp sakinleşebilmesini çok kıskanıyorum. bu güçten, bu dayanma gücünden, teselliden yoksun olmak bana hala ağır geliyor. ama artık yaratıcıya inanmadığım için, bunu "gerçek dışı" gördüğüm için eskisi gibi umursamıyorum.

bi de insan din eksenli yaşamaktan, dini düşünceden, o anlayıştaki insanlardan uzaklaştığında bu düşünceleri çok daha çabuk atlatıyor. o açıdan çevreni allahsızlığı yayma kürsüsünden arkadaşlardan oluşturmanı tavsiye ederim. çocukken bissürü öteki dünya temalı mistik hikayeyle manyak olduydum, şimdi her şey çok basit geliyo. inanmayan insanlar daha neşeli ve içinde yaşadıkları dünyayı güzelleştirmeye çalışıyolar çünkü.

o açıdan zamanla alışacaksın diye düşünüyorum, açıkçası pek tavsiyelik bi şey yok, inanmıyorsan inanmıyorsundur, bu kadar basit. o yalnız kalma hissi de dediğim gibi hem zamanla hem de benzer kafa yapısındaki insanların arasında olmakla geçiyor.

benim surecim de nathanieltroy'un siralamasiyla ilerlemisti. once din sonra yaratici inancim yok oldu sorgulayarak. sonra millet, irk vs. de gitti, cok sacma cunku milyonlarca yillik bir mechul var bizden once bilmedigimiz ama son 1500 yilindan sorumluyuz cok sacma :).

bilinmez ve kaygi verici durumlarda der meister'in dedigi gibi inanan insanin "allah de gerisini birak" kafa rahatligina ulasmak zor olsa da sirf cehennem korkusundan ya da huri beklentisinden sevap olduguna inandiklari seyleri yapan insanlarin ikiyuzlulugunu gormek de ayni kafaya cikariyor insani aslinda. nasilsa her sey nasil olmasi gerekiyorsa oyle olacak demek de bir yerden sonra o hissi veriyor. tavsiyeyi ne icin istedigini cok anlamadim ama diyebilirim ki bu sorgulamaya kadar geldiysen muhtemelen once deist sonra ateist olursun, sonunda apateizmle noktalarsin sorgulamayi :)

kendine çok yüklenme. şuan inandığın şeylere inanmaya devam etmende bir sakınca yok. sorgulamanın kapısına adım attığına göre devamını okuyarak, araştırarak, bilgi sahibi olarak getirebilirsin ancak. insanlar neden dinleri yaratmışlardır bunu iyi kavramak gerek. bunun için dünya tarihi hakkında bilgi edinmelisin. bu sürekli bahsedilen dört büyük din haricinde hangi coğrafyalarda hangi inanışlar var, aralarındaki bağlantılar ve kronolojik sıralamaları nasıl bunlara göz atabilirsin. coğrafya ve tarihi, psikoloji okumalarıyla da desteklemek gerekir tabi. insan psikolojisi hakkında yeteri seviyede bilgi sahibi olmadan yaratıcı nedir nasıl yaratılmıştır gibi sorulara cevap almak da zor olur. evreni galaksileri yıldızları inceleyip astronomiye de dokunmak gerekir. zaten bilim önüne öyle sonsuzluklar sunacak ki, önce muhammedin cinsel hayatını anlatan kitaptan uzaklaşacaksın sonra da insanın yarattığı yaratıcı fikrinden.
Ayrıca; kendimize büyük anlamlar yüklemeye hiç gerek yok. Yaratıcı olsa da olmasa da altı üstü üç gün yaşayacak sonra da toprağa karışıp yok olacaksın.

Seni, yaratıcının olduğuna inandıran sebepler nedir, onların üzerine git.

Caner taslaman in youtube videoları tam size göre.

Dediğiniz gibi tozdan sıkışmış şimdi açılıp çalışmaya başlamış olabilir. Sesin nasıl olduğunu bilmiyorum, eğer normal fan çalışma sesiyse problem yok gibi ama kulağınızı tırmalayan garip bir sesse fanları temizlerken eliniz filan çarpıp balansını bozmuş olabilirsiniz. Eski bilgisayarlarda bazen fanlar düzgün dönmeyip kenara sürtme filan yapabiliyor.